Sınıf, sihirli yolculuklarına bir yenisini eklemek üzereydi. Hatice Öğretmen yine tahtanın önünde durmuş, gülümseyerek öğrencilerine bakıyordu. Çocukların gözleri parlıyordu; çünkü her bölümde yeni şeyler öğreniyor, hem de bunu gerçekmiş gibi yaşayarak tecrübe ediyorlardı. Bugünkü konu: “Kemikler ve Su” idi.
Profesör Su, her zamanki gibi şeffaf damlacıklardan oluşan peleriniyle beliriverdi. Etrafa ışık saçıyor, gülümseyerek çocukları selamlıyordu.
Profesör Su:
“Sevgili yol arkadaşlarım! Şimdi sizi bambaşka bir diyara götüreceğim. Bu diyar, insan vücudunun en sert ama aynı zamanda yaşayan bölümlerinden biri: kemikler! Siz onları sert bir iskelet olarak düşünüyorsunuz ama aslında onlar çok canlı, çok hareketli bir sistem. Ve kemiklerimizin de benim gibi suya ihtiyacı var.”
Hatice Öğretmen, ellerini birbirine üç kez çarptı. Puf! Sınıf bir anda bembeyaz parlayan bir salonda buldu kendini. Salonun duvarları dev kemik sütunlardan oluşuyordu. Tavandan sarkan kalsiyum kristalleri parıldıyor, her yerde ince su damlaları dolaşıyordu. Çocuklar büyülenmişti.
Zehra “Profesör, kemikler böyle parlayan taşlar gibi mi? Ben onları hep cansız bir çubuk gibi düşünmüştüm.”
Profesör Su:
“Güzel gözlem Zehra. Ama hayır, kemikler taş gibi ölü değildir. Onlar yaşayan dokulardır. İçlerinde hücreler yaşar: osteoblastlar (kemik yapan hücreler), osteoklastlar (kemik yıkan hücreler) ve osteositler (kemikte iletişim kuran hücreler). Ve işte bütün bu hücrelerin çalışması için suya ihtiyaç vardır.”
Tibet: “Yani kemiklerimiz içimizde çalışkan bir fabrika gibi mi?”
Profesör Su:
“Aynen öyle Tibet! Bu fabrikanın makineleri mineraller, enerji sağlayan hücreler ve tabii ki su. Su olmazsa bu makineler paslanır, yavaşlar. Tıpkı kurumuş bir toprak gibi.”
Asya: “Benim aklıma şu geliyor: Eğer su içmezsek kemiklerimiz kırılgan mı olur?”
Profesör Su:
“Harika bir soru! Evet, susuzluk zamanla kemikleri zayıflatır. Çünkü su, minerallerin kemik içine taşınmasına yardımcı olur. Ayrıca eklemlerimizi yağlayan sıvının da ana maddesi sudur. Bu yüzden su içmeyenlerin eklemleri gıcır gıcır ses çıkarır ve zor hareket eder.”
Çocuklar kemik salonunda ilerlerken devasa bir terazinin önüne geldiler. Bir kefesinde kalsiyum kristalleri, diğerinde şeffaf su damlaları vardı. Terazi tam dengedeydi.
Naz: “Bu terazi neyi gösteriyor?”
Profesör Su:
“Bu terazi kemiklerdeki mineral-su dengesini gösteriyor. Eğer su azalırsa, kalsiyum kemiklerden çözülür, kemik güçsüzleşir. Eğer su yeterliyse, kemik mineralleri yerinde durur ve sağlam kalır.”
Atlas: “Ben spor yapmayı çok seviyorum. Su içmesem koşarken kemiklerim hemen yorulur mu?”
Profesör Su:
“Kesinlikle Atlas! Spor yaparken terlersin, su kaybedersin. Eğer bu suyu yerine koymazsan, kemiklerinin içindeki hücreler yavaş çalışır. Bu da hem kaslarını hem kemiklerini yorar. Su içmek, sporcunun gizli zırhıdır.”
Salonun sonunda kocaman kapılar açıldı. İçeride kocaman yuvarlak yapılar dönüyordu. Çocuklar yaklaşınca bunların aslında eklemler olduğunu gördüler. Her biri su damlacıklarıyla yağlanmış gibiydi.
Elif: “Bunlar döner dişlilere benziyor. Neden bu kadar parlak?”
Profesör Su:
“Çünkü üzerleri sinovyal sıvı ile kaplı. Bu sıvının %90’ı sudur. Eklemlerimizde bu sıvı sayesinde kemiklerimiz sürtünmeden hareket eder. Eğer su yeterli değilse, sıvı azalır ve hareketlerimiz acı verici olur.”
Eylül: “Yani su içmek aslında eklemlerimizi yağlamak gibi mi?”
Profesör Su:
“Bravo Eylül! Aynen öyle. Su, eklem yağıdır. Onsuz kemikler birbirine sürtünür ve acıtır.”
Ege: “Ben futbol oynarken bazen dizim ağrıyor. Bu da suyla ilgili olabilir mi?”
Profesör Su:
“Evet Ege. Dizindeki eklemde sıvı azaldığında sürtünme artar. Yeterince su içersen, o sıvı yeniden çoğalır ve dizin daha rahat eder.”
Sınıf, bir bahçeye girdi. Ama bu bahçe çok farklıydı: Her yerde küçük hücre fideleri vardı. Çocuklar bakınca fidelerin aslında kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositler olduğunu fark etti. Bu bahçe kemik iliğiydi!
Defne Yaz: “Bu da ne kadar garip! Kemiklerin içinde bahçe mi olurmuş?”
Profesör Su:
“Evet Defne. Kemiklerimizin içinde kemik iliği bulunur. Ve burası vücudun en önemli fabrikalarından biridir. Yeni kan hücrelerimiz burada üretilir. Ama bu üretim için su şarttır. Çünkü hücrelerin çoğalması, besinlerin taşınması, oksijenin ulaşması hep suyla olur.”
Kıvanç: “Yani biz su içmezsek kan hücrelerimiz daha az mı üretilir?”
Profesör Su:
“Aferin Kıvanç! Su olmazsa hücreler yavaşlar. Bu da vücudu yorgun, bitkin yapar. Hatta bağışıklık sistemi bile zayıflar.”
Mercan: “Demek ki su içmek sadece kemikleri değil, kanımızı da etkiliyor.”
Profesör Su:
“Kesinlikle Mercan. Çünkü kemikler ve kan üretimi ayrılmaz bir ikili.”
Hatice Öğretmen araya girdi:
“Çocuklar, Profesör Su bize ‘osteoblast’ ve ‘osteoklast’tan bahsetti. Bunlar zor kelimeler ama önemli. Osteoblast yeni kemik yapar, osteoklast eski kemiği yıkar. Su, bu hücrelerin çalışmasını dengeler. İşte kemiklerimizin güçlü kalmasının sırrı da budur.”
Ali: “Peki ya büyüme çağındaysak, suyun etkisi daha mı fazla?”
Profesör Su:
“Evet Ali. Büyüme çağında kemikler hızla uzar, kalınlaşır. Bu süreç için hem mineraller hem de su gerekir. Yeterli su içmeyen çocukların kemikleri daha yavaş gelişebilir.”
Nilda: “Su içmek boyumuzun uzamasına yardım eder mi?”
Profesör Su:
“Dolaylı olarak evet Nilda. Boy uzaması için kemik plakları çalışır. Bu plakların sağlıklı olması için su şarttır. Ama sadece su yetmez, dengeli beslenmek de gerekir.”
Çınar: “Benim aklıma şu geliyor: Eğer kemiklerimizin %20’si suysa, biz susuz kalınca o suyu da mı kaybederiz?”
Profesör Su:
“Mükemmel soru Çınar! Evet, kemiklerin yaklaşık %20’si sudur. Vücut susuz kaldığında kemiklerden de su çekilebilir. Bu da onların sertliğini bozar.”
Ela: “Ben kemiklerin kırılmasını düşündüm. Su, kırıkların iyileşmesini etkiler mi?”
Profesör Su:
“Kesinlikle Ela! Kırık olduğunda kemik yeni hücreler ve mineraller üretir. Bu sürecin hızlı olması için bol su gerekir. Yeterli su içmeyenlerin kırıkları daha yavaş kaynar.”
Çocuklar yürürken bir orkestrayla karşılaştı. Ama bu orkestranın çalgıları kemiklerdi! Davullar uyluk kemiklerinden, kemanlar kaburga kemiklerinden yapılmıştı. Çalgılar sadece su damlacıklarıyla dokununca ses çıkarıyordu.
Yaman: “Bu müzik ne kadar harika! Neden suyla çalınıyor?”
Profesör Su:
“Çünkü kemiklerin içindeki titreşimler de su sayesinde yayılır. Su, kemiklerin esnekliğini sağlar. Eğer hiç su olmasa, kemikler cam gibi kırılırdı.”
Defne Ebrar: “Yani su içmezsek müziğimiz de bozulur mu?”
Profesör Su:
“Çok güzel düşündün Defne! Evet, vücudun müziği dediğimiz denge, hareket, sağlık hep suyla uyum içinde olur.”
Can: “Benim aklıma puzzle geldi. Kemiklerimiz birbirine puzzle gibi mi bağlanıyor?”
Profesör Su:
“Evet Defne. İskeletimiz dev bir puzzle’dır. Ve bu puzzle’ın parçaları arasındaki boşlukları su doldurur, onları esnek ve güçlü yapar.”
Mila: “Peki yaşlandıkça neden kemikler zayıflıyor? Su ile ilgisi var mı?”
Profesör Su:
“Evet Mila. Yaşlandıkça vücutta su miktarı azalır. Kemikler de kuruyan toprak gibi kırılgan hale gelir. Bu yüzden yaşlıların daha çok suya ihtiyacı vardır.”
Aziz: “Demek ki gençken de yaşlıyken de su çok önemli.”
Profesör Su:
“Aynen Aziz! Su, kemiklerimizin her yaşta en büyük dostudur.”
Hatice Öğretmen çocuklarına dönerek:
“Çocuklar, bugün öğrendik ki kemikler sadece sert çubuklar değil; yaşayan, çalışan, üreten dokular. İçlerinde su sayesinde dengede kalan hücreler, kan üreten bahçeler, eklemleri hareket ettiren yağlar var. Yani su içmek demek, iskeletimizi güçlü, esnek ve sağlıklı tutmak demek.”
Çocuklar hep bir ağızdan:
“Artık her su içtiğimizde kemiklerimizi hatırlayacağız!”
Profesör Su gülümsedi, pelerininden minik damlacıklar saçıldı.
“İşte asıl sihir bu! Suyu içtiğinizde vücudunuzun her parçasına hayat veriyorsunuz.”
Ve sınıf tekrar gerçek dünyaya sınıflarına döndü. Lakin artık suyu sıradan bir içecek olarak değil, kemiklerini ayakta tutan bir mucize olarak görmeye başlamışlardı.
Mustafa KEBAT
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Sayın okuyucu,
Yukarıda yer alan hikaye firmalarımız Tetkik OSGB – Tetkik Danışmanlık tarafından sosyal sorumluluğumuz olan çocuklarımızı bilgilendirmek, okumaya, çalışmaya, doğal hayata heveslendirmek ülkemize ve geleceğimize yararlı bireyler olabilmelerine katkı sağlamak maksadı ile yayınlanmıştır.
Dr Mustafa KEBAT
Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz. Varsa hatalarımızı bildirmeniz daha faydalı olmamıza desteğiniz bizim için çok değerli.
Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Doğal Yaşayın
Doğal Beslenin
Aklınıza Mukayet Olun
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Dr Mustafa KEBAT
Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

