Cassia Tarçını – Kumarin

Baharatların kötüye kullanımı..!!

Hiç şahit oldunuz mu? Yada duydunuz mu?

Belki siz de farkında olmadan baharatları zihinsel yükselme, öfari (Yoğun heyecan ve mutluluk hissi) için kullanıyorsunuz..!!

Farkında olarak yada olmayarak…

Ani değişen zihinsel durumunuz dahil olmak üzere tıbbi veya psikiyatrik bulgular gösterebilirsiniz. Lakin merak etmeyin baharatlardaki psikoaktif maddeler rutin toksikoloji çalışmalarında şimdilik tanımlanamıyor. Belki gelecekte bu duruma da el atılır.

Psikotrop madde ya da psikoaktif madde, merkezi sinir sisteminde etkisini gösteren ve beynin işlevlerini değiştirerek algıda, ruh hâlinde, bilinçlilikte ve davranışta geçici değişikliklere neden olan kimyasal maddelerdir.

Bazı baharatlar, merkezi sinir sistemi işlevini değiştirebilen psikoaktif bileşikler içerirler.

Kırmızı olanlar ülkemizde günlük tüketimi – kullanımı olanlardır.

Botanik temelTürlerEtkin maddelerPsikoaktif etkiler
Kurutulmuş meyve veya tohumlarHindistan CeviziMiristikin, elemisin, safrolUyarıcı, yatıştırıcı, halüsinojenik
VanilyaVanilin, piperonalUyarıcı, yatıştırıcı,
RezeneAnetolUyarıcı, yatıştırıcı,
KarabiberPiperineUyarıcı
Kurutulmuş çiçek tomurcuklarıKaranfilÖjenolYatıştırıcı
Sedatif TohumlarMaceMiristikinUyarıcı, yatıştırıcı,
KabuklarTarçın, seylan/cassiaÖjenol, kumarinUyarıcı, yatıştırıcı,
Kökler ve rizomlarAsaronKalamusUyarıcı, yatıştırıcı,
ZencefilGingeroller, şogaollerUyarıcı, yatıştırıcı,
ZerdeçalKurkuminYatıştırıcı,
Galangal (zencefil ve zerdeçal ailelerinin bir üyesi)1,8-sineol, β-pinen Uyarıcı, yatıştırıcı, halüsinojenikUyarıcı, yatıştırıcı, halüsinojenik
AsafetidaReçine, sakız, uçucu yağ, propenil-izobütilsülfit, umbelliferon, vanilinYatıştırıcı
StigmalarSafranPikrokrosin, safranalUyarıcı

Hali hazırda baharatların kötüye kullanımının yaygınlığı ve baharatların psikoaktif özellikleri hakkında yapılan araştırmalar çok az ve yetersizdir. Tıbbi alanda da üzerinde fazla durulmayan bu konu (ilaç kullanımı ile birlikte olması, kronik hastalıklarda kullanımı vb gibi) baharatların toksikolojik tespitinin yapılmaması dolayısı ile hem tanısal hem de hasta takibinde zorluklar oluşturmaktadır.

Psikoaktif bitkiler çoğunlukla doğal hallerinde psikoaktif olarak etkisizdir, ancak bunlardan elde edilen özütler veya alkaloidler psikoaktiflik sınıflandırmasında üst basamaklara çıkabilirler.

  • Uyarıcı
  • Yatıştırıcı
  • Halüsinojenik

Baharatların birçoğu afrodizyak olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple bazı baharatlar cinsel işlevi artırmak için kötüye kullanılabilir.

Cassia Tarçın

Cassia tarçını (Cinnamomum aromaticum), daha çiçeksi bir aromaya sahip olan Seylan tarçınından (Cinnamomum zeylanicum) daha baharatlı ve ekşidir.

İki tarçın türü farklı kimyasal bileşimleriyle ayırt edilebilir.

Seylan tarçını öjenol ve benzil benzoat içerir; Cassia tarçını kumarin içerir.

Eugenolün yatıştırıcı etkileri olduğu bildirilmiştir.

Kumarin, kumarin de dahil olmak üzere bir dizi sentetik antikoagülan ilacın sentezinde öncü bir moleküldür.

Kumarinin toksik bileşeni nedeniyle, Avrupa sağlık kuruluşları yüksek miktarda Cassia tüketmeye karşı uyarmaktadır.

Tarçının baharat olarak ara sıra kullanılmasından kaynaklanan yan etkilere dair hiçbir rapor yoktur.

Frydman-Marom ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada, tarçın özütünün (CEppt) hayvan modellerinde Alzheimer hastalığının gelişimini engelleyerek MSS üzerinde etki gösterdiği bulunmuştur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ arçın Cassia’nın Kan Glikoz Değerleri Üzerindeki Etkileri Tek Başına Diyet Değişikliklerinin Etkilerinden Daha Büyüktür https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3698471/

⭐️⭐️ İki tarçının hikayesi: Cinnamomum verum ve C. cassia’nın diyabet müdahaleleri olarak klinik kanıtlarının karşılaştırmalı bir incelemesi https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S2210803320300142

⭐️⭐️ Tarçın https://www.nccih.nih.gov/health/cinnamon

⭐️⭐️ Tip 2 Diyabette Cassia Kabuğu Tüketiminin Glikoz ve Lipid Kontrolü Üzerindeki Etkisi: Güncellenmiş Sistematik İnceleme ve Meta-Analiz https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34408931/

⭐️⭐️ Tarçın: Çok Yönlü Bir Tıbbi Bitki https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4003790/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Yüksekte Çalışanlar İçin Propriyoseptif Egzersiz Planlaması ve Prensipleri

Yüksekte çalışanların iş ortamlarında karşılaştıkları riskleri azaltmak amacıyla uygulanan propriyoseptif egzersiz programları,

  • Çalışanın denge kontrolünü
  • Refleks yanıtlarını
  • Kas koordinasyonunu
  • Çevresel farkındalığını

geliştirmeyi hedefler.

Yüksekte çalışanlar için propriyoseptif egzersizlerin yararlı olabilmesi planlamanın yapılması gerekir.

Her yüksekte çalışmanın şartları ve şekilleri birbirinden farklıdır.

Bu. sebeple;

Egzersizlerin planlanması öncesi yüksekte çalışılan alanın ve çalışanların yaptıkları işlerin yerinde incelenmesi, mümkün olmadığı durumlarda da ilgili konuda her türlü soruya cevap verebilecek ve doğru ifade edebilecek bir çalışanla yada yetkili ile görüşülmesi gerekir. Çalışma alanının fotoğraf ve videoları incelenmeli çalışanların rutin hareketleri beelirlenmelidir.

Egzersiz Planlamasında Dikkat Edilecek Temel İlkeler

Güvenlik
Yüksekte çalışanlara eğitim sırasında yaptırılacak tüm egzersizler için güvenli bir ortam oluşturulmalıdır.

Olası düşme ve yaralanmaları önlemek için;

  • Egzersiz zemini kaymaz olmalı
  • Çevrede keskin ya da sabitlenmemiş nesneler bulunmamalıdır.

Başlangıç seviyesinde denge bozucu unsurlar minimumda tutulmalı, ilerleyen süreçte zorluk seviyesi artırılmalıdır.

Kademeli Zorluk Artışı (Progressive Overload)
Propriyoseptif egzersizlerde zorluk seviyesi bireyin gelişimine göre kademeli olarak artırılmalıdır.

Her yeni eğitim grubunda kişilerin beceri ve yetkinlikleri anlaşılana kadar ilk olarak çift ayak sabit duruşlu egzersizlerden başlanmalıdır. Beceri sağlamaları ie birlikte sırayla ve dikkatli bir süreçte → tek ayak duruş → göz kapalı tek ayak → dengesiz zemin → hareketli denge gibi egzersizler ilerleyen aşamalarda planlı bir şekilde uygulanmalıdır.

İşlevsellik (Functional Specificity)
Egzersizler, bireyin çalıştığı pozisyona uygun olmalıdır. Örneğin bir yüksekte boru üzerinde yürüyen çalışan için kısıtlı alan dengesine odaklı egzersizler; vinçte çalışan biri için oturur pozisyonda vücut farkındalığını geliştiren egzersizler öncelikli olmalıdır.

Bireysel Uyum
Kişilerin denge yetisi, fiziksel uygunluğu ve deneyim seviyeleri birbirinden farklıdır.

Bu farklılıkları dikkate almadığımızda, eğitim gruplarının kalabalık olması aynı zaman dilimi içerisinde farklı ilerleme kaydedecek kişiler arası zaman-Bilgi-Beceri dengesini kurmayı zorlaştıracaktır.

Bu sebeple programlar mümkünse kişiselleştirilmeli değilse gruptaki kişi sayısı azaltılmalı yada ön değerlendirme ile denge yetisi, fiziksel uygunluğu ve deneyim seviyeleri birbirine yakın olanlar ile gruplar oluşturulamalıdır.

Ekonomik kaygıların olmadığı durumlarda eğitimen sayısının arttırılması da uygulamalı eğitimlerin grup içerisinde anlık bölümleler ile sağlıklı ilerlemesini sağlayabilir.

Pek tabi ki gerekli durumlarda bu egzersizler konusunda yetkin işyeri hekimi ve fizyoterapist desteği alınarak bireye özel planlama ve çalışmalar da yapılabilir.

Çoklu Duyusal Entegrasyon
Propriyoseptif egzersizlerde yapılan çalışmalar sadece vücut pozisyonu ve değişimi ile değildir. Aynı zamanda görsel (görerek algılama) ve vestibüler (Değişen dengenin yeniden kurulması) değişimlerin algılanmasının da sürece dahil edilmesi ile koordinasyunun arttırılmasıdır.

  • Göz kapalı denge
  • Baş pozisyonu değişimi
  • İşitsel dikkat bozucular

gibi unsurlar programa eklenerek gerçekçi çalışma senaryoları ile yürütülür.

NOT: Bazı terimlerin yanlarında ingilizcelerinin olmasının sebebi, bulacağınız makalelerin büyük çoğunluğu yurt dışı kayaklı olacağı ve rutin çeviri ile uyumsuz olduğunda kafa karışıklığı yaşamamanı içindir.

Egzersiz Kategorileri ve Amaçları

a. Statik Denge Egzersizleri

  • Amaç: Kas-iskelet sisteminin sabit pozisyonlarda vücut dengesini koruma becerisini artırmak.
  • Örnekler:
    • Düz zeminde tek ayak üzerinde durma
    • Göz kapalı sabit duruş
    • Köpük zemin üzerinde dengede durma

b. Dinamik Denge Egzersizleri

  • Amaç: Hareket sırasında dengeyi koruma ve düzeltici reflekslerin gelişimini desteklemek.
  • Örnekler:
    • Denge tahtasında yavaşça yürümek
    • Zikzak adımlar atarak ilerlemek
    • Lunge (öne hamle) pozisyonundan geri dönme

c. Reaktif Denge Egzersizleri

  • Amaç: Dış etkenlere karşı ani düzeltici yanıt verme becerisini geliştirmek.
  • Örnekler:
    • Partnerin hafif itme/çekme hareketlerine yanıt vermek
    • Egzersiz sırasında ani ses veya ışık uyaranlarına tepki vermek
    • Lastik bantla dengesizleştirilip yeniden pozisyon kazanmak

d. Koordinasyon ve Çeviklik Egzersizleri

  • Amaç: Kasların doğru sırayla ve uyum içinde çalışmasını sağlamak, ani yön değişimlerine adaptasyon geliştirmek.
  • Örnekler:
    • Merdiven çalışmaları
    • Zemin işaretleri üzerinde sekerek ilerleme
    • Hızlı yön değiştirme çalışmaları (agility ladder)

e. Vestibüler Sistem Odaklı Egzersizler

  • Amaç: İç kulak kaynaklı denge mekanizmalarının gelişimini desteklemek.
  • Örnekler:
    • Baş pozisyonunu değiştirerek yapılan denge çalışmaları
    • Gözler açık ve kapalı baş hareketleri
    • Vücut ekseni etrafında yavaş dönmeler sonrası dengede durma

Örnek Propriyoseftif Egzersiz Programı

GünEgzersiz TürüSüreSeviye
1Statik Denge + Reaktif30 dkBaşlangıç
2Dinamik Denge + Koordinasyon40 dkOrta
3Reaktif Denge + Vestibüler30 dkOrta
4Dinlenme & Hafif Esneme20 dkTüm seviyeler
5Fonksiyonel Kombinasyon45 dkİleri
6Tekrarlı Statik-Dinamik Karma35 dkOrta
7Göz kapalı çalışmalara odaklı30 dkİleri

Yüksekte Çalışanlar İçin; denge, propriyosepsiyon, egzersiz gibi günümüz saha koşullarında pek de gerçekçi görünmeyen bilgi – eğitim başlıkları, içerikleri olarak düşünebilirsiniz. Daha KKD kullanımını tam manası ile uygulatamıyoruz diye de düşünebilirsiniz. Lakin bir yerden başlamalıyız.

İş Sağlığı ve Güvenliğinin sonu olmayan bilgileri ile kucaklaştıkça ilk anlayan ve uygulayan İş güvenliği Profesyonelleri olarak bizler olmalıyız. Ki bir noktandan başlayalım ve sabırla bilgimizi yayalım, uygulamaya, uygulatmaya çalışalım

Unutmayalım ki Mermeri Delen Damlanın Sürekliliğidir.

Eğitim Almak İçin Bizi Arayın

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü Dr Mustafa KEBAT yönetiminde deneyimli ekibimizle, firmanıza özel İnşaat Sektöründe – Yüksekte Çalışanlara Denge – Propriyoseptif Egzersizler Eğitimini Türkiyenin her yerinde planlayalım.

Eğitim Başvurusu

Dr Mustafa KEBAT – 0 530 568 42 75

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

  • Yeşillik Cad. No:230 Kat:4/424, Selgeçen Modeko İş Merkezi – Karabağlar/İZMİR
  • +90 232 265 20 65
  • [email protected]
Daha Fazla

Suda Boğulma – İlk Yardım

Bir yaz daha geldi… Sevenler için deniz mevsimi…

Deniz kıyıları özellikle tatil günleri yoğunlaşmaya başladı… Bir süredir denize giren erkenciler de var.

Pek tabi ki suyun üstünde – altında, eğlence – spor aktivitelerin yapmaya başlayanların sayısı arttıkça en basiti yüzücü kulağı’ndan boğulmaya kadar riskler de artıyor.

2002’de Amsterdam’da toplanan ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından desteklenen Dünya Boğulma Kongresi tarafından kabul edilen tanım,

Suda Boğulma, sıvıya daldırma/daldırma nedeniyle solunum bozukluğu yaşama süreci “ olarak tanımlar 

Suda Boğulmanın daha da bilimsel tarifini isteyenler için:

Vücuda yabancı sıvıların tıkamasıyla oluşan laringeal sinirlerin aktivasyonu, koruyucu bir mekanizma olan laringospazmı tetiklemesi ile devam eden uzun süreli tıkanıklık düşük veya hiç organ/doku oksijen seviyelerine (hipoksi veya anoksi) ve düşük arteriyel kan oksijen seviyelerine (hipoksemi) yol açması sonucu gelişen asfiksi nihayetinde geri döndürülemez nöronal hücre hasarı ve kardiyorespiratuvar arrest meydana gelmesi durumudur.

Farklı kaynaklardan farklı rakamlar elde etmek mümkün…

Lakin sıralamaya bakıldığında; istem dışı yaralanmaya bağlı üçüncü sırda ölüm nedeni suda boğulma.

Suda Boğulma sonucu ölüm yaralanmayla ilgili tüm ölümlerin yaklaşık %7’sini oluşturuyor.

İstatistiksel sıralamadaki yeri pek de hoş değil… O sebeple önemli ve bir kısmı önlenebilir bir konu.

Ölümle Sonuçlanmamış Boğulma Kurbanlarına Ne Yapmalısınız

Evet doğru okudunuz… Talihsiz bir süreç yaşamış ve kurtulmuş insanlar var..

DİKKAT

Boğulma sürecinden bir şekilde kurtulmuş ve hemen sonrasında gayet iyi görünen kazazede – kurban halen risk altındadır. O sebeple fazla hareket etmesine müsaade etmeyin. Genel durumu iyi sorunu yokmuş gibi görünüyor ise, oturur pozisyonda en yakın hastaneye hekim değerlendirmesi için götürün yada gitmesini sağlayın.

Unutmayın – Ölümcül olmayan boğulmalar ciddi komplikasyonlara neden olabilir.

Su Bizim Dünyamız Değil

Çok keyif aldığınız su aktivitelerini yapmadan önce ”Ait olmadığım bir dünyaya misafir olacağım” cümlesini hatırınızdan çıkarmayan.

Siz suyun içinde nefes alamazsınız. Siz suyun içinde yabancısınız.

Tekne gezisi mi? Jet ski ille tur mu? Scuba dalış mı? Sadece suda serinlemek mi?

Niyetiniz her ne ise öncelike yüzme bilmelisiniz. Yeterli mi? Tabi ki yetmez iyi dercede ilk yardım (kurtarma ve canlandırma teknikleri) bilgisine sahip olmalısınız.

Bu cümlelerdeki maksat sizlere korku vermek değil…

Lakin bir düşünün

Suya düşmüş ve yüzme bilmeyen bir kişi olduğunuzu…!!

Aynı teknede seyahat edenlerden birinin boğulduğunu ve diğer hiç kimsenin ilk yardım bilmediğini..!!

Başınıza geldiğinde geç olmasındansa bugün biraz korkun hatta titreyin ve kendinize gelin…

Yüzme öğrenin – ilk yardım öğrenin….

Belgeniz değil bilginiz olsun..

Boğulurken Neler Oluyor

O gün tekne turu için heyecanlıydı. Yüzme bilmese de denizde arkadaşları ile birlikte hem gezecekler hem de eğleneceklerdi.

Gün.ortası olmasına rağmen hava hafiften serindi.. Sıkı giyindiğine sevindi..

Durgun suda kendini görmek görmek için biraz eğildi.

İlk an… Yüzme bilmiyordu ve kıyafetleri ile denize düştü..!!

Sonrasını genel olarak anlatayım..

Duygusal ilk tepki korku olur…

Adrenalin yükselir ve kalbi hızla atmaya, eller ve kolları ile çırpınmaya başlar.

İlk dakika içindeyiz halen;

Genellikle yardım amacı ile bağırma hemen akabinde eşlik eder… Bu sırada elbiseleri su çektiği içn ağırlaşmıştır kişiyi aşağı doğru çekmeye başlar suyun kaldırma kuvvetini yavaş yavaş geçer.

Mağdur su üstünde kalma mücadelesi ile çırpınırken hiperventile (gerekenden daha hızlı ve/veya daha derin nefes alma durumudur) olur. Negatif yüzdürme ve dolayısı ile suya batma sebebidir.

İlk dakika bittiğinde;

Elbiselerinin kalınlığı ile orantılı (suyu çekerek ağırlaşırlar) yükün etkisi ve hiperventile olması sebebi ile akciğerlerinden fazla hava vermesi ile vücudun kütlesinin suya batması fazlalaşır.

Mağdur artık suyun altına daha fazla battığından, refleks olarak (istemsizce) nefesini tutar.

Paniğin ve hiperventilasyonun etkisi ile daralan kan damarlarının da etkisi ile kalp atım hızı çok yükselir. Çırpınma ile birlikte kaslarını hızlı ve çok kullanmasının yanı sıra metabolizması maksimum düzeyde çalışmaya başlaması ile kalp, kaslar ve organların oksijen ihtiyacı artar.

Bu sırada kalp çok hızlı artmaya başlar. (Sinüs taşikardisi)

Oksijeni tükendikçe nefes alma isteği giderek güçlenir.

İkinci dakika bittiğinde;

Kandaki oksijen miktarı azalmış (hipoksi), karbondioksit yükselmiş (hiperkapni) ve asidoz (kan pH’sının 7,4’ün altına inmesi) başlamıştır. Bu andan itibaren kontrol edilemeyen bir nefes alma isteği ortaya çıkar. Ki bu suyun altında dahi olsa gerçekleşir ve kurbanın ciğerleri su dolar. Lakin bu boğulmalar içerisinde çok az görülür.

Bu sırada kalp çok yavaş artmaya başlar. (Sinüs bradikardi)
Bu aşamada kurban bilincini yitirmiş olsa da refleks olarak (istemsizce) yutkunurlar ve su yutarlar. Bu sebeple boğulma kurbanlarının mideleri suyla doludur.

Son aşamada karbondioksit birikimi en üst seviyeye gelmiştir. Refleks olarak (istemsizce) yutkunma yerini derin ve belki de son nefese bırakır.

Bu sırada kalpte önce nabız alınamayan elektriksel aktivite glişir ve ardından kalp atımı durur. (Asistoli)

Devamında akciğerlerde tüm hava boşalır ve suyun kaldırmasına katkı sağlayan son dayanak da tükendiği için bedenin ve elbiselerin ağırlığı ile suyun dibine doğru inmeye başlar.

Her şey birkaç dakikada oldu bitti.

Biraz önce teknede eğlenenlerin arasından bir beden suyun içerisinde kaybolurken denizden insan kurtarma eğitimi almamış ve hatta yüzme bile öğrenmemiş olanlar teknede bir yaşamın sonuna tanıklık ettiler.

Eveeettt… Gerçekler maalesef acı olabiliyor.

Aynı olaya bir daha bakalım

İlk an… Yüzme bilmiyor ve kıyafetleri ile denize düştü..!!

Duygusal ilk tepki korku…

Adrenalin yükselir ve kalbi hızla atmaya, eller ve kolları ile çırpınmaya başlar. Buraya kadar her şey aynı…

Yakındaki teknelerden birinde cankurtaran eğitimli biri var ve suya atladı… Boğulmanın bir kısmı oluşsa da dibe sürüklenmeye başlamadan kurtardı. Tekneye kadar getirdi. Mağduru tekneye aldınız..

Ne yapacaksınız?

İlkyardım eğitimi almış biri var mı?

Siz niye almamıştınız ki?…… Haaa evet işler güçler tabii..

Neyse biri var şanslıyız ki tecrübeli de…

Mağduru kontrol etti.

  • Airway – Hava Yolu Kontrol
  • Breathing – Nefes Kontrol
  • Circulation – Dolaşım (Kalp) Kontrol

Sonuç havayolu açık. Lakin solunum yok kalp atışı yok.

İdeal olanı – Resüsitasyon, Havayolunun açık tutulması ve Yüksek Konsantrasyonda Oksijen sağlanmasıdır.

Şartlara baktığımızda gezi teknesindeyiz ve tabi ki hiçbir sağlık donanımı yok…

İş ilk yardımcıya kaldı…

Bundan sonrasını ilk yardımcının ne yapması gerektiğini yazarak ilerleyelim..

Havayoluna ve solunumuna öncelik vermesi gerekir. Çünkü beynine oksijen sağlanması – havayoluna yapılacak erken müdahale mağdurun hayatta kalma şansını artırır, Pek tabi ki kurtarıcı soluğun yanlış uygulanması gecikmelere ve olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Lakin bu yazıdaki şartlar düşünüldüğünde ağızdan ağıza da olsa mağdura hava verilmelidir.

İdeali – Pek tabi ki hastane şartında ve hekim kontrolünde pozitif basınçlı ventilasyon uygulamasıdır.

ilk yardımcı göğüs baskısı (CPR) ie kalbi çalıştırmaya ve bu süreç içerisinde dolaşımı sağlamaya çalışmalıdır.

Pek tabii ki bu ilk yardım devam ederken, tekne kıyıya doğru hareket etmeli eş zamanlı olarak sahil güvenliğe haber verilmeli verecekleri talimatlara göre hareket edillmelidir.

Boğulma madurunun bilinci yerine gelmezse sağlık ekibine (112 ekibi vb gibi) devir edilene kadar ilk yardıma devam edilmelidir.

Boğulma madurunun bilinci yerine gelirse, ısı kaybını önlemek için ısıtılmalı, hareket etmesine ayağa kalkmasına müsade edilmemeli, sınırlı miktrada su haricinde yiyecek ve içecek verilmemelidir. En yakın hastaneye ulaştırılmalıdır.

İlk Yardım Geç Başlarsa..!

Beyindeki nöronlarda geri döndürülemez değişiklikler genellikle boğulmanını (hipoksinin) 4-10’uncu dakikasında başlar.

Kalp hücresi ise hipoksiye, geri döndürülemez değişiklikler oluşmadan, 30 dakika kadar dayanabilir.

Bu sebeple CPR ie kalbi çalıştırsanız bile mağdurun beyni ölmüş olabilir.

Eğer boğulma sonrası derhal resüsitasyon yapılmadan uzun süre (dört ila altı dakikayı aşarsa) geçerse, geri döndürülemez nöronal hücre hasarı ve hipoksik-iskemik ensefalopatinin gelişimi klinik olarak nihayetinde kardiyorespiratuvar arrest ve ölüme yol açar.

Boğulma sonrası resüsitasyona kadar geçen zaman dilimi ne kadar kısa olursa, iyileşme o kadar eksiksiz olur.

Özellikle çocuklarda veya komplike olmayan çevresel veya klinik hipotermisi olanlarda sınırlı nörolojik sekeller ve daha eksiksiz iyileşme bildirilmiştir.

Peki teknede OED cihazı olsaydı…!!!

Suda Boğulmalarda Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) Uygulanmalı mı?

Boğulmalarda her ne kadar temel neden serebral hipoksi olsa da uzayan hipoksi ile birlikte kalbin miyokard tabakası (kalp krizlerinin de etkilediği yer – Miyokard İnfarktüs) oksijensizliğe bağlı olarak işlevini kaybetmeye başlar.

Boğulma madurlarının kalbi titrer gibi ve çok hızlı çırpınması ventriküler fibrilasyon (VF) nadir görülür (Boğulma madurlarının %10’dan azında görülür)

Bu sebeple, boğulma mağdurunun oksijensiz (hipoksemi) kalmasını engellemek için ağızdan solunum desteği (ventilasyon) verirken ve kalbini canlandırmak – dolaşımın devamını sağlamak için göğsüne bası uygulamak yerine Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) uygulaması yapılmamalıdır. 

Lakin, boğulma mağduruna canlandırma başladıktan ve suni solunum – göğüs baskısı (CPR) düzeni hale geldikten kısa süre sonra Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) uygulaması (ortamın ıslaklığına dikkat edilerek) yapılabilir. Çünkü ihtimal küçük de olsa boğulmanın nedeni veya sonucu olarak ventriküler fibrilasyon (VF) gelişebilir.

Yine de unutulmaması gereken ana husus boğulma madurunun oksijensiz kalması (Hipoksi) durumunda suni solunum ve göğüs baskısı (CPR) başarılı olmayacaktır.

Boğulan Mağdurun Karnına (Abdominal) Bası Uygulanmalı mı?

Bilinci yerinde olan mağdurlar için karın darbeleri / sırt darbeleri uygulanabilir. Bilinci yerinde olmayanlarda Heimlich manevrası veya yatay konumda (filmlerde gördüğünüz) karınına bastırarak su çıkarmaya çalışmak doğru değildir. Aksine doğru müdahaleyi yani solunum desteği verilmesini (Ventilasyonu) hava yolundaki sıvının temizlenememesi ve kusmanın kötüleşmesi olasılığı nedeniyle geciktirir..

Bazı durumlarda kazazedenin ağzında köpük görülebilir. Köpüğü çıkarmak için girişimlerde bulunulmamalıdır.

Boğulmalarda müdahale esnasında mide içeriğinin ve yutulan suyun kusulması durumu sık görülür. Havayolundaki sıvıyı temizlemeye gerek yoktur. Eğer kusulan materyal suni solunuma engel oluyorsa kazazede kendi tarafına çevrilerek materyal temizlenmelidir.

Unutmayın

Boğulma mağduru iyileşmiş gibi görünse bile, gecikmiş pulmoner ödem (akciğerlerde aşırı sıvı birikmesi) sık görülen bir komplikasyon olduğundan tıbbi değerlendirme için hastaneye gitmesi sağlanmalıdır.

Boğulma için risk faktörleri arasında yüzme bilmeme, su yakınında veya su içinde alkol kullanımı, epilepsi ve benzeri tıbbi durumlar, suyun kıyısındaki ve içindeki tehlikeler (Canlılar vb gibi) karşı dikkat edilmelidir.

Boğulma mağduru olmamak için suyla ilgili aktivitelere katılan veya küçük teknelerde seyahat eden herkesin can yeleği giymesi, alkolden kaçınması, denizden insan kurtarmayı – CPR’ı öğrenmesi ve asla eşliksiz yüzmemesi gerekir 

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Boğulma Ölümlerinin Araştırılması: Pratik Bir İnceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6474464/

⭐️⭐️. Boğulma deneyimi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8928428/

⭐️⭐️ Otopsi ve Adli Tıp Yaralanma türleri Boğulma https://www.pathologyoutlines.com/topic/forensicsdrowning.html

⭐️⭐️ Ölümcül boğulmaların teşhisi: Otopsi bulgularının gözden geçirilmesi https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0379073824003335

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Bir Yudum Suyun Hikayesi

Bardaktan Mesaneye Uzanan Yolculuk

Merhaba Hatice öğretmenin sınıfı..!
Bir yudum suyum ben. Evet evet, yanlış duymadınız. Hani şu biraz önce ağzınıza aldığınız, serinliğiyle damağınızı şenlendiren, bazen limonla taçlandırılan, bazen kahveden sonra içinizi ferahlatan sade lakin efsanevi Su – H₂O

Bugün size başımdan geçenleri anlatacağım. Haydi hazırlanın, size kavuştuğum andan veda anıma kadar uzanan destansı serüvenime dalalım!

Ooo serinmiş bu su!

Beni ağzınıza aldığınız an serinliğimle “Ohh!” dediniz ya, işte orası benim doğum anım gibiydi. İlk olarak ağzınızdaki tükürükle kucaklaştım. (Tükürük, sindirimin öncüsüdür.)

Hoş geldin,” dedi, “ben karbonhidratları parçalarım, ama sen farklı bir yolcusun. Yolun uzun.

Dilinizle ilk temasımda, tat tomurcuklarınızdan dilinizin altına hızla (orası kılcal damarlarla doluydu. İşte bu damarlar, bazı su moleküllerini doğrudan emdi bile!) geçip damağınıza ulaştım.

Elbette reklamları bolca yapılmasına rağmen zararları saymakla bitmeyecek Kola‘ların, Ice Tea‘ lerin havası yok bende. Lakin ben “klasik, sade güzelliğin ve sağlığın” temsilcisiyim.

Siz ağzınızda tutmadıkça ben fazla takılmam, sosyal biri değilim. Dişlerinizin arasından tıngır mıngır geçerken, siz fark bile etmeden diliniz beni hafifçe yönlendirdi, genzinize vardım.

Aman dikkat! Gülmeyin, yanlışlıkla nefes borusuna kaçarsam öksürük krizine neden olurum. Neyse ki doğru yoldan gittim.

Kaydı Gitti Maşallah!

Yutağın kapıları açıldı ve ben adeta bir su kaydırağından aşağı kayan çocuk gibi “vııııjjjjj” diye aşağıya süzüldüm. Diliniz yukarı doğru bastırdı, yutak kapandı, nefes borusu ‘Benlik bir durum yok’ diyerek kapandı.

Sonra hooop! Yemek borusuna geçtim. Karanlık, dar bir tünel. Etrafımda “peristaltik hareket” denen dalga gibi kasılmalar başladı. Bu hareket sayesinde sanki omuzlarımdan itiliyormuşum gibi mideye doğru ilerledim. Giderken “mideye selam söyle!” diye bağıran lokmalara da rastladım tabii.

Burası Fazla Asitli Abi, Ben Kaçıyorum!

Şimdi geldik mideye. Burası vücudun “şantiye sahası” gibi. Mide asidi (hidroklorik asit), proteinleri parçalamakla meşgul, sindirim enzimleri etrafta fink atıyor, mide kasları sürekli “yoğurma hareketi” yapıyor. Tıpkı çamaşır makinesi gibi!

Bir yandan da göz yaşı döküyor ve mırıldanıyor ”Kola, Ice Tea gibi zararlı içecekler, bolca yenen şekerli gıdalar mahvetti beni”….

Ben ise saf ve sade bir yudum suyum. “Abicim ben ne proteinim ne yağ… Sadece suyum” diye bağırıyorum ama mide çok kalabalık, beni pek takan yok. Şöyle bir kenarda bekliyorum, mide “Tamam tamam, senlik bir iş yok. On iki parmak bağırsağına geçebilirsin” diyor.

Ama bu arada bir dürümle tanıştım, o da yeni gelmiş:
– “Sen neden bu kadar rahatladın?” dedi bana.
– “Kanka ben sadece suyum, sindirilmeden geçiyorum.”
– “Vay be, ben burada 3 saat mayalanacağım,” diye söylendi.

Ama yine de, midenin iç çeperlerindeki küçük kanallar beni emmeye başlamıştı bile. O kadar çok benim gibi yudumlara vardı ki, bazıları burada kana karıştı. Ama benim serüvenim bağırsaklardaydı.

Not: Su eksik olursa, mide asidi daha koyulaşır ve mide yanmaları baş gösterir. Mide koruyucu tabaka zayıflar, ülser riski artar.

Asıl Macera Başlıyor!

Ve işte geldik asıl eğlenceye: İnce bağırsak!
Yaklaşık 6-7 metre uzunluğunda, kıvrımlı bir tüp. Burası sindirim sisteminin Disneyland’ı resmen. Her şey ışık hızında, sistemli ve etkileyici.

Burada villus ve mikrovillus denilen, parmak gibi uzanan emici çıkıntılar var. Her biri “Gelin bakalım neler varmış?” der gibi uzanıyor. Ben ve diğer moleküller o villuslara çarpıp emiliyor, kılcal damarlara geçiyoruz.

Şöyle bir diyalog geçiyor:
– Villus: ”Dün gelen Kola, Ice Tea yakmıştı uçlarımı” “Bakıyorum taze taze sudan gelmişsiniz, çok sevindim buyurun içeri.”
– Ben: “Sağ olun, çok naziksiniz.”
– Villus: “Yukarı doğru ilerleyin, damarlar sizi karaciğere götürecek. Dünkü KolaIce Tea‘nin zararlarını tamir etmeye yardımcı olursunur”

Yani özetle: burada suyun büyük kısmı kan dolaşımına katılmak üzere emiliyor. Burası vücudun “bilet kontrol noktası” gibi. Kim faydalıysa içeri, kim zararlıysa dışarı!

Not: Vücudumuzun su ihtiyacının büyük kısmı burada emilir. Eğer yeterince su alınmazsa, besinlerin sindirimi yavaşlar, kabızlık olur.

Her Şey Kontrol Altında

Karaciğere geldiğimizde iş ciddileşiyor. Burası vücudun kimya laboratuvarı + gümrük kapısı.
Her gelen sıvıyı, maddeyi, molekülü kontrol eder.

Ben suyum ama yine de:
– “Kimsin? Nereden geliyorsun?” dedi bana… Çok yordu beni, gelen Kolalar, Ice Tea‘ler..
– “Ağızdan geldim, midede asit gördüm ama safım ben.”
– “Tahlilin temiz. Geçebilirsin.”

Eğer kimyasal bir içecek olsaydım, örneğin asitli bir kola yada bol şekerli Ice Tea, hemen işler değişir karaciğer haykırırdı:
– “Bu ne be kardeşimmm! Şeker, kafein, katkı maddesi… Bunu metabolizmaya bu haliyle salarsak sinir sistemini perişan eder. Yine fazla mesai yine yorgunluk”

Neyse ki ben tertemiz bir yudum sudum, vizesiz geçtim.

VIP Yolculuk Zamanı

Karaciğerden sonra atladım kan dolaşımı trenine. Tren deyip geçme, bu tam bir VIP yolculuk. Dört odalı dev pompa – namı diğer kalp – beni basıyor da basıyor.

İlk durak: sağ kulakçık
Oradan: sağ karıncık
Sonra akciğerlere kısa bir tur (oksijenle tanışmak için)
Geri dön: sol kulakçık → sol karıncık
Ve “pısssss” diye tüm vücuda dağıtıldım.

Şimdi her organ bana muhtaç. Her hücre, her doku sesleniyor:
– “Bize su gönderin, kuruduk burada!”

Kanla beraber vücudun her sokağında dolanıyorum. Tabi ki öncelikli durağım belli..

Not: Susuz bir karaciğer toksinleri yeterince atamaz, bu da cilt problemlerinden halsizliğe kadar birçok soruna yol açar.

Ana Kumanda Beni Bekliyordu

Ve işte geldim geldim… Vücudun CEO’su, patronlar patronu, kumanda merkezi: BEYİN!

Beyin, %75’i sudan oluşan bir organ.

Her yer sinir ağı, elektrik sinyalleri havada uçuşuyor. Burası tam anlamıyla bir Wi-Fi merkezi gibi; sinyal güçlü, iletişim hızlı!

Lakin bir sorun var: CEO da çok hassas. Biraz susuz kalsın, hemen trip atıyor. “Başı ağrıyor”, “unutkan oldum”, “konsantre olamıyorum”, “dün ne yediğimi unuttum!” diye yakınıp duruyor.

Neyse ki ben geldim:
– “Selam patron, su getirdim.”
Beyin hücreleri (nöronlar) bir anda gözlerini açıyor:
– “Oh be! Dolaşım yavaşlamıştı, sinapslar tıkanmış gibiydi. Elektrik gidip geliyordu. Şimdi mis gibiyiz.”

Hemen sistem reboot ediyor gibi oluyor. Komutlar netleşiyor:
– “Yürüyün!”
– “Konuşun!”
– “Dengeyi koruyun!”
– “Kısa dönem hafızayı güncelleyin!”

Ben su olarak burada çok önemliyim. Nöronlar arasındaki iletişim sıvısı gibi çalışıyorum. Düşünceler akıyor, fikirler parlıyor. Bir çocuk matematik problemi çözüyor. Bir genç gitar çalıyor. Bir anne yemeğin tuzunu ayarlıyor. Her şeyin arkasında benim yani bir yudum suyun katkısı var.

Ama bakın, şunu unutmayın:

Beyin %75 su içeriyor.
Susuz kaldığında ilk tepki: baş ağrısı.
İkinci tepki: unutkanlık.
Üçüncü tepki: mood bozukluğu, agresiflik, huzursuzluk.

Yani öyle film sahnesi gibi değil ama, susuz beyin:
– “Ufff çok bunaldım!”
– “Kimse bana su getirmiyor!”
– “Düşünemiyorum artık!” diye ağlayacak neredeyse.

Ben ise orada bir damlacık olarak diyorum ki:
– “Merak etme, geldim geldim. Zihni serinletmeye, düşünceleri canlandırmaya geldim.”

Ve bir anda bulmaca çözülüyor, cümle tamamlanıyor, fikir doğuyor!

Oley, su geldi!

Hücrelere vardığımda içeriye girişim bayram gibi karşılandı.
Cilt hücresi diyor ki:
– “ Mahvetti beni KolaIce Tea Yaaa haftalardır pul pul dökülüyordum, teşekkürler!”
Kas hücresi:
– “Egzersiz yapıyorduk, su kaybı vardı. İmdat demiştik, yetiştin!”

Hücrelerin içi, adeta fabrikalar gibi çalışıyor. Enerji üretiliyor, proteinler sentezleniyor, zararlı maddeler süzülüyor. Ama su olmazsa hiçbir şey işlemiyor. Ben geldiğimde her şey şakır şakır çalışıyor.

Bazı hücreler beni ter olarak dışarı atıyor. Bazıları gözyaşı, bazıları tükürük, bazıları ise sindirime destek sıvılar olarak kullanıyor. Ama büyük kısmım hâlâ dolaşımda.

Sıvıların kraliçesi geldi!

Final noktasına geldik: Böbrekler!
Buraya geldiğinizde artık vücut diyor ki:
– “Kullanılmayan suyu ve atıkları temizleyelim.”

Böbrekler, “glomerül” denen küçük süzgeçlerle kanı süzüyor.
– “Kimler kalıyor, kimler gidiyor bakalım?”
Ben: “Artık görevimi yaptım, atık moleküllerle birlikte geldim.”
Böbrek: “O zaman seni gönderiyoruz. İdrar kanalları seni bekliyor.”

Burada üre, fazla tuz, bazı minerallerle birlikte “idrar ön maddesi” haline getiriliyorum. Bu sıvı, üreterden geçip mesaneye yönlendirilir.

VEDA

Mesanede biraz bekliyorum. Arkadaşlar geliyor, biraz daha birikiyoruz. Sonunda beyin komutu veriyor:

– “Tuvalete gitme zamanı!”
Ve vücut kapılarını açıyor. “Şııııııırr” diye veda ediyorum.

Ama giderken şunu söylüyorum:

“Ben geldim, görevimi yaptım, seni sağlıklı tuttum. Lütfen beni unutma. Günde 2-2.5 litre kadar kardeşimi daha çağır. Susuz kalma, kuru kalma. Hayat benden akar…”

Ben gidiyorum ama sen beni unutma!

Sevgili dostum,

Ben bir yudum suydum. Sana serinlik verdim, hücrelerini canlandırdım, toksinlerini temizledim, hatta cildini parlattım. Belki ter olarak çıktım, belki gözyaşı oldum, belki de idrarla veda ettim.

Ama bir şeyi unutma:
Ben her gün gelmek zorundayım.
Beni ihmal etme. Vücudun %60’ı benim. Çayla, kahveyle kandırma kendini. Gerçek temizlik, gerçek sağlık, gerçek canlılık bende.

Hadi şimdi bir yudum daha al. Ve gülümseyerek de ki:

Hoş geldin su, vücudum seni çok özlemiş.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Su tüketiminin kilo kaybına etkisi: sistematik bir inceleme https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31657610/

⭐️⭐️ Yaşın susuzluk ve sıvı alımına etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/11528342/

⭐️⭐️ Susuzluk ve Sıvı Alımının Fizyolojik Düzenlenmesi https://journals.physiology.org/doi/full/10.1152/nips.01470.2003

⭐️⭐️ Susuzluk Üretiminde Kan Hacmi ve Ozmotik Basınçtaki Değişiklikler https://www.nature.com/articles/2021341a0

⭐️⭐️ Bilişsel performans ve susuzluk https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22855911/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İzmit Körfezi Tersaneler Bölgesinde Görülen Yılan Türlerinin İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Değerlendirilmesi

İzmit Körfezi, Marmara Bölgesi’nin doğusunda yer alır ve Türkiye’nin en yoğun sanayi bölgelerinden biri olan Kocaeli ili sınırları içerisindedir. Bu bölgede yer alan tersaneler, hem ulusal hem de uluslararası gemi yapımı ve bakım-onarım faaliyetleri açısından kritik öneme sahiptir. Lakin, bu faaliyetler yürütülürken sadece mekanik ve kimyasal tehlikeler değil, aynı zamanda biyolojik riskler de iş güvenliği açısından dikkate alınmalıdır. Bu biyolojik risklerin başında, bölge faunasında yer alan yılan türleri gelmektedir.

İzmit Körfezi çevresi, özellikle yaz aylarında sıcak ve nemli iklim koşulları nedeniyle çeşitli yılan türlerinin aktif hale geldiği bir bölgedir.

Doğal yaşam alanları tahrip edilen yılanlar, insan yerleşimlerine ve çalışma alanlarına yaklaşabilmektedir. Bu nedenle, tersanelerde çalışan personelin yılanlarla karşılaşma olasılığı vardır. Yılanların türlerine göre farklılık gösteren davranış biçimleri, zehirli olup olmamaları, bulundukları habitatlar ve insan sağlığına etkileri, iş güvenliği önlemlerinin belirlenmesi açısından önemlidir.

🐍 🐍 🐍

İzmit Körfezi Tersaneler Bölgesindeki Başlıca Yılan Türleri ve Süreç Analizi

Yılan Türü (Halk Adı)Zehir Durumuİnsanlara Tehlike DüzeyiGörülme YerleriIsırık Etkileriİlk YardımTedavisiz Durumda Olası Sonuçlar
Engerek

Vipera ammodytes
ZehirliYüksekKıyı ormanları, taşlık alanlar, tersane çevresiŞiddetli ağrı, şişlik, morarma, doku nekrozu, sistemik etkiler (bulantı, halsizlik)Isırılan bölgeyi hareketsiz tut, kalp seviyesinden yukarıda tutma, hemen tıbbi yardım çağırDoku kaybı, sepsis, nadiren ölüm
Bozyörük Yılanı

Malpolon monspessulanus
Az ZehirliDüşük-OrtaOtluk alanlar, açık arazilerHafif şişlik ve ağrı (ısırık arka dişlerle olur, nadiren etkili olur)Bölgeyi temizle, sakin kal, gözlem altında tut, alerjik reaksiyonlara karşı dikkatli olunHafif alerjik reaksiyonlar dışında genellikle ciddi sonuç görülmez
Hazar Yılanı

Dolichophis caspius
ZehirsizDüşükKayalık alanlar, tersane sınır çitleriIsırık olabilir ama sadece mekanik, enfeksiyon riskiYara temizlenir, enfeksiyon önlenirNadiren enfeksiyon, genelde ciddi sonuç görülmez
Çukurbaşlı Yılan

Eirenis modestus
ZehirsizÇok DüşükKuru taşlıklar, inşaat malzeme yığınlarıZararsız, ısırmaz ya da etkisizdirMüdahale gerekmezHiçbir risk yok
Koca Engerek

Vipera lebetina
ZehirliYüksek (çok nadir görülür)Körfez çevresi ormanlık alanlar, kırsalŞiddetli ağrı, şişlik, doku hasarı, sistemik toksisiteHemen hastaneye sevk, antivenom gerekebilirTedavi edilmezse nekroz, organ yetmezliği, ölüm
Sarı Yılan

Hierophis caspius
ZehirsizDüşükOtluk ve çalılık alanlar, konteyner altlarıIsırık mekanik, enfeksiyon riski olabilirTemizleme, antiseptik uygulamaGenelde komplikasyon oluşmaz
Çizgili Yılan

Platyceps najadum
ZehirsizDüşükAğaçlık ve çalılık alanlarZararsızdır, savunmacı değildirMüdahale gerekmezCiddi risk oluşturmaz

🔸 Görülme Yerleri

  • İzmit Körfezi Tersaneler Bölgesinde bu türlerin çoğu kırsal, ormanlık ve taşlık alanlarda gözlemlenmektedir.
  • Özellikle yaz aylarında aktiflik artar.

🔸 Riskli İş Alanları

  • Açık alanda yürütülen her türlü Enerji, inşaat, altyapı, peyzaj, tarımsal faaliyet, liman işleri ve kırsal saha incelemeleri potansiyel risklidir.
  • Gece vardiyalarında düşük görünürlük nedeniyle özellikle kedi gözlü yılanlar ile karşılaşma riski artar.

Kara Yılanları: Tarım sahaları, RES, GES, Tersaneler, Tüm altyapı işleri, Açık kapalı madenler, Mermer ocakları, Taş Ocakları, Peyzaj çalışmaları, Yol yapımı, Moloz temizliği, kırsalda saha işleri vb gibi

Su Yılanı: Liman sahası, Kıyı tahkimatı, Kanal temizliği vb gibi

🐍 🐍 🐍

Merak Edenler Yazının Sonunda Yılan Çeşitlerinin Görebilir

🐍 🐍 🐍

Yılan Zehirlerinin Toksikolojik Özellikleri

Yılan zehirleri, kompleks yapılı proteinler ve enzimlerden oluşur. Bu bileşenler, vücutta çeşitli sistemleri etkileyebilir.

  • Hematotoksik Etki: Kan pıhtılaşma mekanizmalarını bozarak koagülopatiye neden olabilir.
  • Nörotoksik Etki: Sinir iletimini engelleyerek paraliziye yol açabilir.
  • Miyotoksik Etki: Kas hücrelerini tahrip ederek rabdomiyolize neden olabilir.
  • Nefrotoksik Etki: Böbrek fonksiyonlarını bozarak akut böbrek yetmezliğine yol açabilir.

🐍 🐍 🐍

Yılan Isırığının Klinik Belirtileri

Yılan ısırığı sonrası belirtiler, zehirin türüne ve miktarına bağlı olarak değişir:

  • Lokal Belirtiler: Isırık bölgesinde ağrı, şişlik, eritem ve ekimoz görülebilir.
  • Sistemik Belirtiler: Bulantı, kusma, hipotansiyon, taşikardi, dispne ve bilinç değişiklikleri meydana gelebilir.
  • Laboratuvar Bulguları: Koagülasyon testlerinde anormallikler, kreatin kinaz seviyelerinde artış ve böbrek fonksiyon testlerinde bozulma saptanabilir.

🐍 🐍 🐍

Yılan Isırığında İlk Yardım ve Tıbbi Müdahale

Yılan ısırığı durumunda aşağıdaki adımlar izlenmelidir:

  1. Sakinlik: Panik, zehrin yayılmasını hızlandırabilir.
  2. Hareketin Sınırlanması: Isırılan uzuv immobilize edilmeli ve kalp seviyesinin altında tutulmalıdır.
  3. Takıların Çıkarılması: Şişmeyi önlemek için takılar çıkarılmalıdır.
  4. Yaranın Temizlenmesi: Isırık bölgesi sabun ve su ile yıkanmalıdır.
  5. Soğuk Uygulama: Şişliği azaltmak için soğuk kompres uygulanabilir.
  6. Turnike ve Kesme Uygulamalarından Kaçınma: Bu tür müdahaleler doku hasarına neden olabilir.
  7. Tıbbi Yardım: En kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

🐍 🐍 🐍

Tedavi Olunmazsa Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar

Yılan ısırığı tedavi edilmezse, aşağıdaki ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir:

  • Doku Nekrozu: Isırık bölgesinde doku ölümü meydana gelebilir.
  • Organ Yetmezliği: Zehir, böbrek ve karaciğer gibi organların işlevini bozabilir.
  • Kanama Bozuklukları: Zehir, kanın pıhtılaşmasını engelleyerek iç ve dış kanamalara yol açabilir.
  • Enfeksiyon: Isırık bölgesi enfekte olabilir, bu da sepsise neden olabilir.
  • Ölüm: Ciddi vakalarda, özellikle tedavi gecikirse ölüm riski vardır.

🐍 🐍 🐍

İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Değerlendirme

Risk Faktörleri

  1. Yüksek sıcaklık ve nem, yılanların daha aktif olmasına neden olur (özellikle Nisan–Ekim arası).
  2. Yıkıntı ve moloz yığınları, yılanların saklanabileceği alanlardır.
  3. Bitki örtüsünün yoğun olduğu sahalar, fark edilmeyi zorlaştırır.
  4. Yetersiz PPE (kişisel koruyucu donanım) kullanımı, ısırıklarda ilk savunma hattını ortadan kaldırır.

İş Kazası Potansiyeli

Yılan ısırıkları, özellikle engerek türlerinden kaynaklanıyorsa:

  • Acil tıbbi müdahale gerektirir.
  • Kanamalı doku hasarı, iş göremezlik ve hastane yatışıyla sonuçlanır.
  • Yanlış müdahale (turnike, emme gibi) hayati risk doğurur.
  • Geç tanı, sepsis, doku nekrozu ve böbrek yetmezliği gibi ikincil komplikasyonlara neden olabilir.

🐍 🐍 🐍

Çalışanları Korumaya Yönelik Alınması Gereken Tedbirler

A. Kişisel Koruyucu Donanım (KKD)

  • Yılan geçirmez botlar ve tozluklar (özellikle yüksek otlu alanlarda çalışanlar için)
  • Kalın kumaştan yapılmış uzun paçalı pantolonlar
  • Eldiven (yıkıntı ve taş altlarında çalışma yapılacaksa)
  • Baş lambası / el feneri (karanlıkta yılan farkındalığı için)

B. Çevresel Önlemler

  • İş sahasında çalı, ot, moloz yığını gibi alanların temizlenmesi
  • Gece vardiyasında aydınlatmanın artırılması
  • Dinlenme alanlarının zeminden yüksek, kapalı ve düzenli olması
  • Atık yönetiminin iyi yapılması (kemirgen popülasyonu yılanları çeker)

C. Eğitim ve Farkındalık

  • Yılan türlerinin resimlerle tanıtıldığı eğitim panoları
  • Yılanla karşılaşıldığında yapılacaklar hakkında çalışanlara yıllık eğitim
  • Yılan ısırığı anında doğru ilk yardım bilgisi (turnike yok, yara kesilmez, hızlı sağlık müdahalesi)
  • Mobil sağlık ünitesi / ilkyardım noktası kurulması

D. Tıbbi Hazırlık ve Müdahale Planı

  • En yakın sağlık merkezleriyle protokol
  • Antivenin (panzehir) bulundurulması ve soğuk zincir korunması
  • İş yeri sağlık personeline yılan ısırığı acil müdahale eğitimi
  • Zehirlenme bilgi merkezi (UZEM) ile irtibat numaralarının (114) görünür yerlere asılması

E. Yasal ve Yönetimsel Uyum

  • Risk değerlendirmesine yılan temas ihtimali dâhil edilmeli
  • Çevresel izleme ve periyodik saha kontrolleri
  • Tehlikeli alanların uyarı tabelalarıyla işaretlenmesi

Yılan Isırmalarına Karşı Acil Durum Planı (ADP)

Kapsam: Açık alanda çalışan işçilerin yılan temasına maruz kalma riskine karşı alınacak önlemler ve acil müdahale adımları.

Riskleri Değerlendirme ve Önleme

AksiyonSorumlu BirimSüreklilik
Yılan riski olan bölgelerin belirlenmesi
(çalı, moloz, taşlık alanlar)
İSG UzmanıYılda 2 kez
Riskli bölgelerin çitle çevrilmesi, tabelalandırılmasıSaha Mühendisi / İSG UzmanıDevamlı
Çalışanlara düzenli farkındalık eğitimiEğitim Birimi6 ayda 1
KKD (bot, tozluk, eldiven) zorunlu hale getirilmesiİK ve İSG KomisyonuSürekli
Gece aydınlatmalarının artırılmasıBakım-Onarım BirimiDevamlı

Yılan Isırması Anında Müdahale Protokolü

Genel İlkeler

  • Panik yapılmamalı. Isırılan kişi sakinleştirilmeli.
  • Yaraya hiçbir şekilde kesme, emme, dağlama yapılmamalı.
  • Isırılan uzuv hareket ettirilmemeli. Kalp seviyesinin altında sabitlenmeli.
  • Hafif sıkılıkta bandaj (turnike değil!) uygulanabilir.
  • En kısa sürede tıbbi müdahale sağlanmalı.

İlk Müdahale Adımları (İlk Yardım Personeli Tarafından)

Aşağıda Yapıması Gerekenler Sıra İle Verimiştir
Olay yeri güvenliği sağlanır (çalışan ve çevresi).
Eldiven takılır. Isırılan bölge gözlemlenir ve varsa iki delik belirlenir.
Yaralı sırt üstü yatırılır, konuşarak bilinci kontrol edilir.
Isırılan bölge sabitlenir. Hareket ettirilmemesi sağlanır.
Yara sabunlu suyla hafifçe yıkanabilir. Alkol, antiseptik kullanılmaz.
Yaralı kişi 112 Acil Servis beklenmeden en yakın sağlık merkezine sevk edilir (önceden belirlenmiş protokol hastanesi).
Isıran yılanın rengi, şekli, boyutu hatırlanıyorsa kaydedilir (yılan asla kovalanmaz ya da yakalanmaz).

Tıbbi Müdahale ve Ulaşım Planı

AksiyonSorumluUygulama Şekli
Olası olay yerine en yakın sağlık kuruluşlarının listelenmesi (panzehir bulunanlar işaretlenmeli)İşyeri Hekimi / İSG UzmanıListe her 3 ayda 1 güncellenir
Olası yaralıyı taşıyacak araç temini (sedye, şirket aracı)Lojistik SorumlusuDevamlı hazır
İşyerinde temel aktivitenin bilgisi ve ulaşım süresi kaydıİşyeri Sağlık BirimiListe halinde İSG panosuna asılır
Tıbbi müdahale sonrası kayıt ve bildirim süreci (İSG Kaza Bildirim Formu, SGK bildirimi)İSG Uzmanı3 iş günü içinde yapılır

Kayıt, Raporlama ve İnceleme Süreci

  • Olay yeri raporu: İlk müdahaleyi yapan personelce doldurulur.
  • İSG Olay İnceleme Tutanağı: En geç 24 saat içinde hazırlanır.
  • Kişisel maruziyet formu: Isırılan kişiyle ilgili sağlık geçmişi, takip planı işlenir.
  • Geri bildirim ve düzeltici faaliyet: Olay sonrası İSG kurulunda değerlendirme yapılır, gerekirse alan yeniden düzenlenir.

Eğitim ve Tatbikat Planı

Eğitim / Tatbikat TürüSıklıkKatılımcılar
Yılan tanıma ve kaçınma eğitimiYılda 1Tüm saha personeli
Isırık sonrası ilk yardım eğitimi6 ayda 1İlkyardım ekibi, formenler
Acil müdahale tatbikatıYılda 2Tüm birimler
Panzehir ve tıbbi sevk simülasyonuYılda 1Sağlık ekibi ve yönetim

Dokümantasyon ve Yasal Uyum

  • Acil Durum Planı, İSG yıllık planı ve risk değerlendirme dökümanları ile entegre edilmelidir.
  • Plan, İşyeri Hekimi, İSG Uzmanı ve İşveren Vekili tarafından imzalanarak yürürlüğe alınır.
  • Çalışanlar tarafından imza karşılığı okunması sağlanır.

İzmit Körfezi Tersaneleri İçin Yılan Türlerine Bağlı Biyolojik Risk Matrisi

Yılan TürüTehlike Kaynağı (Risk Etkeni)Maruz Kalma OlasılığıŞiddet (Etkilenme Düzeyi)Risk Puanı
(Olasılık × Şiddet)
Risk SeviyesiKontrol Önlemleri
Vipera ammodytes

Boynuzlu Engerek
Zehirli ısırık, ani saldırı3
Orta
5
Çok Yüksek
15Yüksek
🔴
– Yüksek bilekli bot kullanımı
– Yılan farkındalık eğitimi
– Taşlık alanların sınırlandırılması
– Uyarı levhaları
– Antivenom hazır bulundurulması
Malpolon monspessulanus

Bozyörük Yılanı
Hafif zehirli ısırık, panik tepkisi4
Yüksek
2
Düşük
8Orta
🟠
– Tanıtım eğitimi (zararsız olduğunun açıklanması)
– KKD kullanımı
– Otluk alan temizliği
Dolichophis caspius

Hazar Yılanı
Zehirsiz ısırık (mekanik travma/enfeksiyon riski)4
Yüksek
2
Düşük
8Orta
🟠
– Alan temizliği
– Yığın malzeme kontrolü
– İlk yardım eğitimi (yarayı temizleme, enfeksiyon önleme)
Eirenis modestus

Çukur başlı Yılan
Temas kaynaklı panik veya yanlış müdahale5
Çok Yüksek
1
Çok Düşük
5Düşük
🟢
– Zararsız türlerin tanıtımı
– Gereksiz öldürme eğiliminin azaltılması
– Bilgilendirme broşürleri
Vipera lebetina

Koca Engerek
Güçlü zehir, ölümcül ısırık2
Düşük
5
Çok Yüksek
10Orta-Yüksek
🟠/🔴
– Yoğun kontrol ve gözetim
– Riskli alanlarda çalışma yasağı gece saatlerinde
– Acil müdahale ve antivenom planı
Hierophis caspius

Sarı Yılan
Görsel benzerlikten doğan panik4
Yüksek)
1
Çok Düşük
4Düşük
🟢
– Yılan ayırt etme eğitimi
– Panik durumlarında prosedür eğitimi
Platyceps najadum

Çizgili Yılan
Gizlenme, ani çıkışla psikolojik panik4
(Yüksek)
1
Çok Düşük
4Düşük
🟢
– Yüksek riskli saklanma yerlerinin düzenlenmesi
– Panik eğitimleri
– Görsel farkındalık levhaları

İzmit Körfezi’ndeki tersane faaliyetlerinde yılan kaynaklı biyolojik risklerin hem şiddetini hem de sıklığını sistematik bir şekilde değerlendirmeye çalıştım.

Tüm yılan türleri için “zararsız” ya da “ölümcül” gibi tek tip yaklaşım yerine, maruziyet olasılığı ve etkilenme düzeyi kriterleriyle dinamik ve ölçülebilir bir İSG stratejisi geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Bu risk matrisinin eksikleri siz değerli iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimi meslektaşlarımın katkıları ile tamamlanacağına eminim. Katkı ve önerilerinizi bekliyorum.

Risk Değerlendirme Kriterleri

🎲 🎲 🎲

Maruz Kalma Olasılığı

DereceTanım
1Çok Düşük (Nadir)
2Düşük (Yılda birkaç)
3Orta (Mevsimsel)
4Yüksek (Yaygın)
5Çok Yüksek (Sürekli)

💥 💥 💥

Şiddet (Etkilenme Düzeyi)

DereceTanım
1Çok Düşük (Korku, panik, psikolojik)
2Düşük (Yüzeysel yara, enfeksiyon riski)
3Orta (Hafif zehirlenme, alerjik reaksiyon)
4Yüksek (Ağır yaralanma, hastane tedavisi)
5Çok Yüksek (Organ yetmezliği, ölüm riski)

🚦 🚦 🚦

Risk Seviyesi Sınıflandırması

Risk PuanıAçıklamaRenk
1 – 5Düşük Risk🟢 Yeşil
6 – 10Orta Risk🟠 Turuncu
11 – 15Yüksek Risk🔴 Kırmızı

İlave Kontrol Önlemleri (Bütün Tersane İçin Ortak)

ÖnlemUygulama Biçimi
Yılan Tanıma ve Müdahale EğitimiTüm saha personeline yılda en az bir kez
Çevresel Temizlik (Ot, taş, çöp)Haftalık düzenli saha kontrolü
Yüksek Risk Alanlarının HaritalanmasıGIS tabanlı risk haritası çıkartılması
Acil Durum Yılan ProtokolüSaha girişlerinde, KKD istasyonlarında yazılı olarak bulundurulmalı
İzleme Kameraları ve Termal SensörlerYüksek riskli taşlık ve sınır bölgelerinde kurulmalı
İlk Yardım Kitleri + Antivenom BilgisiSağlık personeli ve en az 3 saha görevlisi tarafından erişilebilir olmalı

📚 📚 📚

Sonuç ve Öneriler

Bu risk matrisi, İzmit Körfezi’ndeki tersane faaliyetlerinde yılan kaynaklı biyolojik risklerin hem şiddetini hem de sıklığını sistematik bir şekilde değerlendirmeye olanak tanır. Tüm yılan türleri için “zararsız” ya da “ölümcül” gibi tek tip yaklaşım yerine, maruziyet olasılığı ve etkilenme düzeyi kriterleriyle dinamik ve ölçülebilir bir İSG stratejisi geliştirilebilir.

🎯 🎯 🎯

Sonuç

İzmit Körfezi tersaneler bölgesinde görülen yılan türlerinin büyük kısmı zehirsiz olmakla birlikte, bazı türlerin (özellikle Engerekler) ciddi sağlık riski oluşturduğu açıktır. Bu nedenle tersanelerde çalışan işçilerin yalnızca mekanik ve kimyasal tehlikelere değil, aynı zamanda biyolojik tehditlere karşı da korunması gerekmektedir. Bu korunma, doğru eğitim, etkili kişisel donanım, çevresel kontrol ve uygun ilk yardım müdahaleleriyle sağlanabilir.

Yılanlarla karşılaşmaların önlenmesi kadar, karşılaşıldığında doğru müdahale edilmesi de hayati önem taşımaktadır. Tersane iş güvenliği politikaları bu tehditleri ciddiyetle ele almalı ve biyolojik risk yönetimini rutin denetimlerin bir parçası haline getirmelidir.

Boynuzlu Engerek (Vipera ammodytes)

Fotoğraf: Wikipedi

Bozyörük Yılanı (Malpolon monspessulanus)

Fotoğraf: Wikipedi

Hızlı Yılan – Hazer Yılanı (Dolichophis caspius)

Fotoğraf: Wikipedi

Eirenis modestus (Çukur başlı Yılan)

Fotoğraf: Wikipedi

Koca Engerek (Vipera lebetina)

Fotoğraf: Wikipedi

Hierophis caspius (Sarı Yılan)

Fotoğraf: Wikipedi

Çizgili Yılan (Platyceps najadum)

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Yılan Sokmalarının Değerlendirilmesi ve Tedavisi https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK553151/

⭐️⭐️ Yılan ısırığı zehirlenmesi https://www.who.int/health-topics/snakebite#tab=tab_1

⭐️⭐️ Yılan ısırığı zehirlenmesi https://www.nature.com/articles/nrdp201763

⭐️⭐️ Zehirli yılan ısırıkları: Klinik tanı ve tedavi https://jintensivecare.biomedcentral.com/articles/10.1186/s40560-015-0081-8

⭐️⭐️ Yılan ısırığının kronik sağlık etkileri ve maliyeti https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2590171021000102

⭐️⭐️ Antimikrobiyal Yönetimi Çağında Yılan Isırması Sonrası Antibiyotik Kullanımı https://www.mdpi.com/2072-6651/16/1/37

⭐️⭐️ Yeni nesil yılan ısırığı tedavileri ölüm oranını azaltabilir https://www.nature.com/articles/d41586-024-03818-z

⭐️⭐️ Yılan sokmasından korunma, ilk yardım ve tedavi. https://www.outdoorhaber.com/saglik/yilan-sokmasi#google_vignette

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İdrarda Lökosit Var…. O da Ne Demek?

İdrarınızda görülen lökosit kan tetkikinizde gördüğünüz beyaz kan hücresi (WBC) ile aynıdır. Savaşçı hücrelerdir. Yani ortada savaşmaya gerek bir sorun vardır.

Vücudunuzun neresinde bakteri, mantar, virüs, zararlı madde, taş/kum vb. gibi varsa orada beyaz kan hücresi – lökosit sayısı çoğalır.

Bu durum, “lökositüri” olarak adlandırılır ve çeşitli sağlık sorunlarının belirtisi olabilir.

İdrarınızda normalde Lökosit (beyaz kan hücresi) olmaz, en fazla 2-4 arası olur. Eğer sayı 5 ve 5’ten fazla ise idrar yollarınızda iltihabi veya enfeksiyöz bir sürece işaret eder.

İdrarda Lökosit (lökositüri) Sebepleri

İdrar Yolu Enfeksiyonları (İYE)

Mesane (sistit), üretra (üretrit) ve böbrek (piyelonefrit) enfeksiyonları, idrarda lökosit artışının en yaygın nedenlerindendir.

Bu enfeksiyonlar, sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma ve karın ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

  • En sık görülen sebeptir.
  • Lökositlerle birlikte genelde nitrit ve bakteri de görülür.

Böbrek Taşları (Nefrolitiyazis)

Böbreklerde veya idrar yollarında oluşan taşlar, idrar yolunu tahriş ederek inflamasyona ve dolayısıyla lökosit artışına neden olabilir.

  • Ağrı ve hematüri (idrarda kan) enfeksiyona eşlik edebilir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Klamidya ve bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, üretrada iltihaplanmaya yol açarak idrarda lökosit seviyesini artırabilir.

  • Klamidya, gonore gibi enfeksiyonlar özellikle genç ve cinsel aktif bireylerde lökositüriye neden olabilir.
  • İdrar kültürü negatif çıkabilir, bu durumda PCR testleri gerekebilir.

Kateter Kullanımı

Farklı sebeplerle idrar sondası takılan kişilerde, sonda. yolu ile bakteri bulaşmasa bile sondanın yarattığı mekanik tahriş nedeniyle lökosit görülebilir.

Prostat İltihabı (Prostatit)

Erkeklerde prostat bezinin iltihaplanması, idrarda lökosit artışına ve idrar yaparken rahatsızlık hissine neden olabilir.

Kontaminasyon (Dışarıdan bulaş)

Özellikle kadınlarda, vajinal akıntı veya düzgün örnek alınmaması durumunda lökosit saptanabilir. Temiz orta akım idrar örneği alınmalıdır.

Steril Piyüri (İdrarda lökosit var ama bakteri yok)

Bazı enfeksiyonlar (örneğin tüberküloz, mantar enfeksiyonları), interstisyel sistit gibi inflamatuar mesane hastalıklarında da olabilir. Antibiyotik kullanımı sonrası kültür negatifleşebilir.

Gebelik

Gebelik fizyolojik bir süreç de olsa metdana gelen hormonal değişiklikler ve idrar yollarına gelen basınç artışı, enfeksiyon riskine sebep olabilir dolayısı ile idrarda lökosit seviyesinin de yükselmesine neden olabilir.

Otoimmün ve İnflamatuar Hastalıklar

Lupus, romatoid artrit gibi bağışıklık sistemi hastalıklarında glomerülonefrit gibi böbrek hastalıklarında idrar yollarında inflamasyona neden olarak idrarda lökosit artışına sebep olabilir.

  • Genellikle proteinüri ve hematüri ile birlikte seyreder.

Doğuştan Gelen İdrar Yolu Anomalileri

İdrar yollarındaki yapısal bozukluklar, idrarın geri kaçmasına ve enfeksiyon riskinin artmasına yol açarak lökosit seviyesini yükseltebilir.

Dikkat Edilmesi Gereken Belirtiler

İdrarda lökosit artışı ile birlikte genellikle ,

  • İdrar yaparken yanma ve ağrı
  • Sık idrara çıkma​
  • Bulanık veya kötü kokulu idrar​
  • İdrarda kan (hematüri)​
  • Alt karın veya bel bölgesinde ağrı​

belirtilerle birlikte görülür.

Dikkate almanız gerken bu belirtiler ciddi sağlık sorunlarınızın ilk sinyalleri olabilir. Hekiminize danışmadan ilaç özellikle de antibiyotik kullanmamalısınız.

Yanlış veya gereksiz kullanacağınız ilaçlar böbreklerinize zarar verebileceği gibi enfeksiyon kaynağı mikroorganizmaların direncini de arttırabilir. Bu durum tedavi süreciniz uzatacağı gibi çekeceğiniz zahmeti de arttırır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Komplikasyonsuz İdrar Yolu Enfeksiyonları https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK470195/

⭐️⭐️ Hastamın idrar yolu enfeksiyonu açısından taranması veya tedavi edilmesi gerekiyor mu? https://www.ccjm.org/content/89/12/695

⭐️⭐️ Erişkin Hastalarda İdrar Yolu Enfeksiyonlarının Laboratuvar Tanısı https://academic.oup.com/cid/article-abstract/38/8/1150/441696?redirectedFrom=fulltext

⭐️⭐️ İdrar tahlili: Kapsamlı bir inceleme https://www.aafp.org/pubs/afp/issues/2005/0315/p1153.html

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Yüksekte Çalışanlar İçin Dengeyi Arttıran Kas Egzersizleri

Denge, Tıpta farklı branşlarında (Nöroloji, KBB, Beyin Cerrahi, Ortopedi, Acil, İşyeri Hekimliği vb gibi) çalışan hekimler tarafından sıklıkla kullanılan bir terimdir. Lakin insanın dengesi veya ilgili terimler için genel olarak üzerinde anlaşılmış ve kullanılmakta olan Denge tanım mevcut değil. Tabi ki halk arasında da kullanımında doğru yanlış farklılıklar mevcut.

Durum böyle olunca okuyacağınız makale ve benzeri yazılarda siz çelişki gibi gelebilecek cümleler olacaktır. Yazılarım içerisinde de farklı vereceğim farklı tarifler yada benzetmeler kafa karışıklığı yaratmak için değil aksine denge konusuna, farklı açılar ve kelimeler ile bakabilme becerimi ve becerinizi geliştirme çabasıdır.

Duruş kontrolü, herhangi bir duruş veya aktivite sırasında bir denge durumunu koruma, elde etme veya geri yükleme eylemi olarak tanımlanır.

Egzersizlere geçmeden önce; çalışanların ayakkabı daha net bir ifade ile ayakkabı tabanlığı seçimleri hususunun öneminden bahsedeyim.

Düşük esnekliğe sahip ayakkabı tabanlığı, özellikle dengesiz yaşlı insanlar için dengeyi iyileştirme yeteneğine sahip olduğu (Dengeyi geliştirmek makalesi) tespit edilmiştir. Bu tespitten yola çıkarak yüksekte çalışanların denge yeteneklerini üst seviyede tutabilmeleri için tabanlık bölümleri düşük esnekliğe sahip iş ayakkabısı tercih etmelerini tavsiye ederim.

Gelelim yüksekte çalışanlara, onlar için hayati önem arz eder denge.

Maesef dengenin geliştirilebileceği ise ya bilinmez yada ihmal edilir. Lakin yüksekten düşmelerin bir kısmının zayıf denge sebebi ile olacağını sizler de tahmin ediyorsunuzdur.

Düşme riskini azaltmak ve iş güvenliğini sağlamak için dengeyi ve vücut farkındalığını geliştiren kas egzersizleri oldukça faydalıdır.

Dengeyi artıran etkili egzersizlerden örnekler vereyim:

Dengeyi Artıran Kas Egzersizleri

1. Tek Ayak Üzerinde Duruş (Balance Stand)

  • Nasıl yapılır: Düz bir zeminde tek ayak üzerinde durun. Kollarınızı yanlara açarak dengenizi sağlayın.
  • Zorluk seviyesi artırımı: Gözleri kapatarak ya da yumuşak bir zemin (denge yastığı/yoga matı) üzerinde deneyin.
  • Kaslar: Ayak bileği, baldır, kalça, karın kasları.

2. Kalça ve Bacak Güçlendirme (Squat & Lunge)

  • Squat: Ayaklar omuz genişliğinde açık, dizleri kırarak çömelip kalkın.
  • Lunge: Bir ayağınızı öne atarak dizlerinizi 90 derece bükün, sonra başlangıç pozisyonuna dönün.
  • Kaslar: Quadriceps, hamstring, kalça kasları, karın kasları.

3. Plank & Side Plank

  • Nasıl yapılır: Dirsekler ve ayak parmakları üzerinde vücudu düz bir çizgide tutun.
  • Side plank: Vücudu yana çevirip bir dirsek üzerinde tutun.
  • Kaslar: Karın, bel, omuz, kalça stabilizatörleri.

4. Bird-Dog Egzersizi

  • Nasıl yapılır: Dört ayak pozisyonunda bir kol ve karşı bacak aynı anda ileri uzatılır, sonra diğer taraf.
  • Kaslar: Karın, bel, sırt, kalça, karın kasları.
  • Fayda: Omurga stabilitesi ve koordinasyon gelişir.

5. Denge Topu (Bosu Ball veya Swiss Ball) Egzersizleri

  • Kullanım: Üzerine oturarak, plank yaparak ya da squat ile.
  • Kaslar: Bel, sırt, kalça, karın kasları.
  • Fayda: Dengeyi zorlayarak kasları refleksif olarak çalıştırır.

6. Step Üzerinde Çıkma-İnme

  • Nasıl yapılır: Alçak bir platforma (step tahtası gibi) sırayla çıkıp inin.
  • Kaslar: Kalça, diz, ayak bileği çevresi kasları.
  • Dengeye katkısı: Yükselme-indirme sırasında dengeyi korumaya odaklanır.

Ekstra İpuçları

  • Core kaslarını güçlendirmek denge için temeldir.
  • Haftada en az 2–3 gün bu egzersizleri düzenli yapmak önerilir.
  • Egzersizler sırasında kontrollü nefes almak ve hareketi yavaş yapmak daha etkilidir.
  • İş öncesi kısa denge egzersizleriyle aktif ısınma yapılabilir.

Eğitim Almak İçin Bizi Arayın

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü Dr Mustafa KEBAT yönetiminde deneyimli ekibimizle, firmanıza özel İnşaat Sektöründe – Yüksekte Çalışanlara Denge Eğitimini Türkiyenin her yerinde planlayalım.

Eğitim Başvurusu

Dr Mustafa KEBAT – 0 530 568 42 75

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

  • Yeşillik Cad. No:230 Kat:4/424, Selgeçen Modeko İş Merkezi – Karabağlar/İZMİR
  • +90 232 265 20 65
  • [email protected]

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Dengeyi geliştirmek https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/9809757/

⭐️⭐️ Yetişkinlerde dengeyi tanımlama ve ölçme https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/11232210/

⭐️⭐️ İnsanlarda denge kontrolünün değerlendirilmesi https://europepmc.org/article/med/2138696https://europepmc.org/article/med/2138696

⭐️⭐️ Sağlıklı yaşlılarda denge: postürografi ve klinik değerlendirme https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/9267972/

⭐️⭐️ Denge hatası puanlama sisteminin sistematik olarak incelenmesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23016020/

⭐️⭐️ Güç antrenmanı sağlıklı yaşlı yetişkinlerde dengeyi geliştirir https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16456197/

⭐️⭐️ Postüral yönelim ve denge: Düşmeleri önlemek için denge üzerindeki sinirsel kontrol hakkında neleri bilmemiz gerekiyor? https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16926210/

⭐️⭐️ Sessiz ayakta durma sırasında denge motor mekanizmaları https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12488086/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Ağrı Kesicilerin İş Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ettiğini Biliyor musunuz?

İşyeri hekimi olarak çok fazla talep edilen – çalışanlar tarafından reçetelenmesinin en çok istenen ilaç grubu ağrı kesiciler (analjezikler).

Genele baktığımızda ağrı kesiciler (analjezikler), iş yaşamında en sık başvurulan farmakolojik ajanlardandır. Özellikle ağır fiziksel eforun gerektiği, tekrar eden hareketlerin görüldüğü ve ergonomik açıdan zorlayıcı koşullarda çalışan bireylerde, bu ilaçlar günlük yaşamın bir parçası haline gelebilmektedir. Lakin çalışanların bilinçsiz ya da sürekli şekilde ağrı kesici kullanması, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) açısından çok sayıda doğrudan ve dolaylı risk yaratmaktadır.

Bu yazıda yer alan bilgilerle sizlere ağrı kesicilerin çalışanların,

  • Performansına olan etkisini,
  • İşe devamlılıklarına olan etkisini,
  • İş kazası ihtimaline etkilerini,
  • İş Sağlığı ve Güvenliği sisteminin genel işleyişi üzerindeki etkilerini

Sunacağım..

💊 💊 💊

1. İş Performansı Üzerine Etkileri

1.1. Fiziksel Performans Üzerindeki Maskelenmiş Etki

Parasetamol, ibuprofen ve diklofenak gibi yaygın ağrı kesiciler, ağrıyı geçici olarak maskeleyerek çalışanın işine devam etmesini sağlar. Bu durum kısa vadede olumlu gibi görünse de, uzun vadede ciddi sorunlara yol açar:

  • Kas-iskelet sistemi bozuklukları ilerleyebilir çünkü kişi ağrıyı hissetmeden iş yükünü sürdürür.
  • Zorlanma kaynaklı mikrotravmalar, hissedilmediği için önemsenmez ve kronikleşir.
  • Ağrıyı baskılamak, aslında vücudun “dur, dinlen” sinyalini yok saymak anlamına gelir.

Bu bağlamda ağrı kesiciler, çalışanın aşırı eforla çalışmasına neden olarak performansın kalitesini değil, sadece süresini artırır. Uzun vadede bu durum iş gücü kaybı, sağlık harcamalarının artması ve üretim kalitesinde düşüşe neden olur.

💊 💊 💊

1.2. Psikomotor Performans ve Dikkat

Tramadol, kodein gibi opioid sınıfı ağrı kesiciler ve bazı kas gevşeticiler (Parafon, Muscoflex gibi kombinasyonlar) uyuklama, sersemlik, konsantrasyon kaybı, yavaş refleksler gibi etkiler yaratabilir.

Bu durum özellikle:

  • Hassas makine kullanımı
  • Yüksekte çalışma
  • Vinç ve forklift kullanımı
  • Elektrik işleri

gibi dikkat ve reaksiyon süresi gerektiren görevlerde iş kazası riskini ciddi ölçüde artırır. Bu ilaçları kullanan bireyler farkında olmadan çevresel tehlikelere karşı daha savunmasız hale gelir.

💊 💊 💊

2. İşe Devamlılık (Devamsızlık – Presenteizm – Absenteizm)

2.1. Presenteizm (Hasta halde çalışmaya devam)

Ağrı kesicilerin sürekli kullanımı, çalışanın hasta olmasına rağmen işine devam etmesine neden olabilir (presenteizm).

Bu durum:

  • İş kalitesinde düşüş
  • Hatalı üretim
  • İş kazası riski
  • Uzun vadeli performans kaybı

gibi olumsuzluklara yol açar. Ağrı hissetmeyen çalışan, aslında taşıyamayacağı bir yükü taşımaya çalışır. Bu da ileride daha ciddi sağlık sorunlarını tetikler.

💊 💊 💊

2.2. Absenteizm (İşe Gelememe)

Ağrı kesicilerin yan etkilerinden dolayı gelişen mide rahatsızlıkları, baş dönmesi, karaciğer ve böbrek sorunları gibi problemler, çalışanın işe devamını engelleyebilir. Bu da absenteizmi, yani işe gelememe oranlarını artırır.

Özellikle:

  • Diklofenak ve ibuprofen gibi NSAİİ’ler → mide kanaması ve ülser
  • Tramadol → mide bulantısı, baş dönmesi
  • Parasetamol → karaciğer toksisitesi (yüksek dozlarda)

devamsızlık nedenlerinin başında yer alabilir.

💊 💊 💊

3. İş Kazası İhtimali

3.1. Refleks ve Reaksiyon Süresinde Bozulma

Tramadol ve kodein gibi ağrı kesiciler, motor koordinasyonu zayıflatarak çalışanların çevresel uyarılara zamanında tepki vermesini engeller.

Bu durum:

  • Vinç operatörlerinde yanlış manevra
  • Yüksekte çalışanlarda denge kaybı
  • Hareketli hatlarda el-yüz kazaları

gibi iş kazalarına davetiye çıkarır.

💊 💊 💊

3.2. Bireysel Sorumluluk ve Yanıltıcı Güven

Ağrı kesici kullanan çalışan, kendini olduğundan sağlıklı hissedebilir. Bu da yanıltıcı bir özgüven oluşturur. Özellikle kas-iskelet sistemine binen yük artar, kişi zorlanmaya devam eder ve bu da ani incinmeler, düşmeler, lif yırtıkları ile sonuçlanır.

💊 💊 💊

3.3. Kaza Zincirinde Dolaylı Etki

Ağrı kesici kullanan bir çalışanın:

  • Dikkatsizlikle yaptığı bir hata,
  • Geç algıladığı bir ses/uyarı,
  • Yavaşladığı bir refleks,

bir başka çalışanın da güvenliğini tehlikeye atabilir. Yani bu tür ilaçlar bireysel değil, kolektif güvenlik üzerinde de risk oluşturur.

💊 💊 💊

4. İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemine Etkileri

4.1. Sağlık Gözlem Süreçlerinin Karmaşıklaşması

Ağrı kesici kullanan çalışanlarda semptomlar baskılandığı için işyeri hekiminin gerçek durumu değerlendirmesi zorlaşır.

Bu da:

  • Yanıltıcı muayene sonuçları
  • Gerçek meslek hastalıklarının gizlenmesi
  • Erken müdahale fırsatlarının kaçırılması

gibi sonuçlara yol açar.

💊 💊 💊

4.2. Risk Değerlendirme Sonuçlarının Sapması

Süreğen ağrısı olan ancak ilaçla bunu baskılayan çalışanlar, risk analizlerinde “sağlıklı” olarak görünebilir. Bu da:

  • Risklerin olduğundan düşük değerlendirilmesine
  • Önlem düzeyinin yanlış belirlenmesine
  • KKD ve dinlenme sürelerinin yetersiz tasarlanmasına

neden olur.

💊 💊 💊

4.3. İşveren Sorumluluğu ve Hukuki Risk

İşveren, çalışanların ağrı kesici bağımlılığına kayıtsız kalırsa, özellikle iş kazalarında kusurlu bulunabilir. “İlaç etkisinde çalıştırmak”, yasal anlamda işverenin önlem alma sorumluluğuna ters düşer. Dolayısıyla sürekli ilaç kullanımının:

  • Takip edilmesi
  • Belgelendirilmesi
  • Kısıtlanması

işverenin yasal yükümlülükleri arasındadır.

Genel bilgilendirme – değerlendirme sonrası 5X5 matriks ile ağrı her gün en az bir tane ağrı kesici kullanan çalışan örneği üzerinden hazırladığım risk analizini sizlere sunarken katkılarınız ile zaman içerisinde daha da geliştireceğimizden eminim.

💊 💊 💊

Ağrı Kesici Türleri ile Çalışanlar İçin Risk Analizi Tablosu

Ağrı Kesici Türü
(Etken Madde/
Grup)
Tehlike Kaynağı (Risk Etkeni)Maruz Kalma OlasılığıŞiddet (Etkilenme Düzeyi)Risk Puanı
(Olasılık × Şiddet)
Risk SeviyesiKontrol Önlemleri
Parasetamol ParacetamolAsetaminofenKaraciğer hasarı (özellikle alkolle birlikte), doz aşımı riski4
Yüksek
4
Yüksek
16🔴
Çok Yüksek
– Bilgilendirme ve karaciğer fonksiyon takibi- Alternatif ağrı yönetimi yöntemlerinin önerilmesi
İbuprofen

(Advil, Nurofen vb.)
Mide kanaması, böbrek hasarı, tansiyon artışı3
Orta
)
4
Yüksek
12🔴
Yüksek
– Yemekle birlikte alınması gerektiği eğitimi- Sürekli kullanımın engellenmesi için rehberlik
Diklofenak

(Voltaren, Dikloron)
Kalp-damar sistemi üzerinde yük, mide ülseri riski3
Orta
4
Yüksek
12🔴
Yüksek
– Doktor kontrolü dışında sürekli kullanımı yasaklamak- İş hekimi danışmanlığı ile reçete takibi
Naproksen

(Apranax, Naprosyn)
Mide irritasyonu, böbrek yükü, baş dönmesi2
Düşük
3
Orta
6🟠
Orta
– Günlük dozun aşılmaması gerektiği vurgulanmalı- Reçetesiz alınmaması için bilgilendirme afişleri
Ketoprofen

(Profenid, Fastjel)
Fotosensitivite (güneşe karşı hassasiyet), mide rahatsızlıkları2
Düşük
3
Orta
6🟠
Orta
– Açık alanda çalışanlar için özel uyarı- Cilt temasına yönelik KKD önlemleri
Meloksikam

(Mobic, Melox)
Uzun süreli kullanımda böbrek yetmezliği2
Düşük
3
Orta
6🟠
Orta
– Kronik kullanım kontrolü- İş hekimi tarafından izlenmeli
Etodolak

(Dolarin)
Mide ve bağırsak sistemi üzerinde toksisite2
Düşük
2 (Düşük)4🟢
Düşük
– Alternatif olarak daha az yan etkili ağrı kesicilere yönlendirme
Tramadol

(Ağrı kesici opioid)
Bağımlılık, sersemlik, düşme riski2
Düşük
5
Çok Yüksek
10🟠
Orta
– Operatör ve vinç kullanıcılarda kullanımı yasaklamak- Psikomotor test ve gözlem yapılmalı
Kodein

(Opioid kombinasyonu)
Uyuklama, dikkat dağınıklığı, bağımlılık riski2
Düşük
5
Çok Yüksek
10🟠
Orta
– Kodein içeren ilaç kullanan personel ağır işlerde görevlendirilmemeli
Parafon, Muscoflex-D

(Kas gevşetici + ağrı kesici kombinasyonu)
Reaksiyon zamanında gecikme, motor koordinasyon azalması3
Orta
3
Orta
9🟠
Orta
– Makine, yüksekte çalışma gibi alanlarda görev sınırlaması
Metamizol

(Novalgin, Agrippal)
Alerjik reaksiyon, anafilaktik şok riski (nadir ama ciddi)1
Çok Düşük
5
Çok Yüksek
5🟢
Düşük
– Bilinen alerjisi olanlar için fişleme yapılmalı
Aspirin

(Asetilsalisilik asit)
Kanama riski, mide problemleri2
Düşük
3
Orta
6🟠
Orta
– Fiziksel travma riski yüksek işlerde alınmadan çalışılmamalı

Bütün bu bilgiler sonrasında elde dilen verilerin doğru değerlendirilmesi ve olası sorunları önleyici uygulamalar yapılmalıdır.

Stratejik Önerilerde sizlere uygulama için çözüm önerileri veriyorum.

Muhakkak ki öncelikle firma yöneticilerinin ortak felsefede olmalarının yanı sıra özellikle bu konuda görüş birliğinde olmaları çok önemlidir.

Çünkü yaşadığımız günlerde ilaçların özellikle de ağrı kesicilerin suistimali – umarsız kullanımı vb gibi pek çok sebeple çalışanların duyarsız yaklaşımı, tepkili olmaları gibi sorunlarla karşılaşma ihtimali çok yüksektir.

Bu zorlu süreç iyi örnekler, düzenli eğitimler vb gibi iyi niyetli yaklaşımlarla başarı ile sonuçlanacağına eminim.

Saygılarımla…

Stratejik Öneriler

AlanUygulama
İşyeri Hekimi SistemiAğrı kesici kullanımı düzenli olarak sorgulanmalı.
Eğitim ve Bilinçlendirmeİşçiye ağrı kesicinin “çözüm değil geçici bastırma” olduğu anlatılmalı.
Ergonomi ve İş TasarımıAğrıyı önleyici müdahaleler (dinlenme alanı, uygun pozisyonlar) geliştirilmelidir.
Rehberlik SistemiKronik ağrısı olan çalışanlar için fizyoterapist veya psikolojik destek sunulmalı.
İlaç PolitikasıReçetesiz ve sürekli kullanım yasaklanmalı, kayıt altına alınmalıdır.

SONUÇ

Ağrı kesiciler, işyerinde ciddi fiziksel rahatsızlıkların ve yetersiz ergonomik koşulların bir sonucu olarak yaygınlaşır. Lakin bu ilaçların bilinçsiz veya sürekli kullanımı, sadece bireysel sağlık sorunlarına değil, iş kazalarına, üretim düşüklüğüne, hukuki sorumluluklara ve İSG sisteminde çöküşe neden olabilir.

Bu nedenle, ağrı kesici kullanımı sadece tıbbi değil aynı zamanda stratejik bir İSG yönetim meselesi olarak ele alınmalı, bireysel ihtiyaçlardan çok sistematik koruma anlayışı ile yönetilmelidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İlaç kullanımı: Daha Fazla Bilgi Edinin – Reçetesiz satılan ağrı kesicilerin güvenli kullanımı https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK361006/

⭐️⭐️ Ağrı ve Ağrı Kesici İlaçların Kan Basıncına Etkileri https://link.springer.com/article/10.1007/s11906-022-01205-5

⭐️⭐️ Aspirinin ağrı kesici olarak kullanılmasının yan etkileri https://www.nhs.uk/medicines/aspirin-for-pain-relief/side-effects-of-aspirin-for-pain-relief/

⭐️⭐️ İbuprofen https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK542299/

⭐️⭐️ Deksketoprofen ve diğer ağrı kesici ilaçların karşılaştırılması (2018’den 2021’e kadar inceleme) https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0753332222002074

⭐️⭐️ Opioid komplikasyonları ve yan etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18443635/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Alkali Su Mucize mi?

Alkali Su Nedir?

Alkali su, pH seviyesi 7.0’ın üzerinde olan su olarak tanımlanır. Normal içme suyu genellikle nötr pH (yaklaşık 7.0) seviyesindedir.

Alkali suların pH değeri ise genellikle 8.0 ile 9.5 arasında değişir. Bu su türü doğal kaynaklardan elde edilebildiği gibi, elektroliz veya filtreleme işlemleri ile de yapay olarak üretilebilmektedir.

Son yıllarda alkali su, “vücudu alkalize ettiği”, “kanseri önlediği”, “yaşlanmayı geciktirdiği” ve “metabolizmayı hızlandırdığı” gibi iddialar ile popülerlik kazanmıştır.

Peki bu iddialar ne kadar doğrudur?

Alkali su gerçekten mucizevi bir içecek midir, yoksa pazarlama etkisiyle abartılan bir ürün müdür?

Alkali Su ve pH Dengesi – Vücudu Alkali Hale Getirir mi?

İlk ve en yaygın iddia, alkali suyun vücut pH’ını dengelediği ve asidik ortamı alkalize ederek hastalıkları önlediğidir.

Bilim Ne Diyor?

  • Vücut pH dengesi, son derece karmaşık ve sıkı kontrol edilen bir sistemdir. Kanın pH değeri yaklaşık 7.35 – 7.45 aralığında sabit tutulur. Bu denge, başta böbrekler ve akciğerler olmak üzere birçok sistem tarafından yönetilir.

  • Ağız yoluyla alınan alkali su, mideye ulaştığında, midede bulunan güçlü hidroklorik asit (HCl) ile karşılaşır ve nötralize olur. Bu durum, alkali suyun sistemik pH üzerinde belirgin bir etkisinin olmadığını gösterir.

  • Harvard Medical School ve Mayo Clinic gibi tıp dünyasının öncü kuruluşları, alkali suyun sistemik pH üzerinde kalıcı ve anlamlı bir değişiklik yaratamayacağını belirtmektedir.

Sonuç: Alkali suyun vücut pH’ını değiştirdiği iddiası, fizyolojik olarak mümkün değildir. Vücut bu dengeyi kendisi sağlar.

Alkali Su ve Kanser: Kanseri Önler mi?

Alkali su savunucuları, kanser hücrelerinin asidik ortamda geliştiğini ve bu nedenle vücudun alkalize edilmesinin kanseri önleyeceğini ileri sürer.

Bilim Ne Diyor?

  • Kanser hücrelerinin asidik ortamda çoğaldığı doğrudur, ancak bu asidik ortam tümör hücrelerinin metabolizmasının bir sonucu olarak oluşur, neden değil.

  • American Institute for Cancer Research bu iddiayı açıkça reddetmiştir: “Kanserin asidik pH nedeniyle oluştuğuna dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur.”

  • Ayrıca, tümör hücreleri alkali ortamda da büyüyebilir. Dolayısıyla ortamın pH’ı tek başına belirleyici değildir.

Sonuç: Alkali suyun kansere karşı koruyucu olduğu yönündeki iddialar bilimsel olarak temelsizdir.

Alkali Su ve Metabolizma – Yağ Yakımını Artırır mı?

Bir diğer iddia, alkali suyun metabolizmayı hızlandırdığı ve kilo vermeye yardımcı olduğudur.

Bilim Ne Diyor?

  • 2016 yılında yapılan sınırlı bir çalışma, alkali su tüketen bireylerde idrarla birlikte daha fazla su atımı olduğunu ve bunun geçici kilo kaybına neden olabileceğini göstermiştir. Ancak bu su kaybı, yağ kaybı anlamına gelmemektedir. Metabolizma üzerinde kalıcı ve klinik olarak anlamlı bir etkisi henüz gösterilememiştir.

Sonuç: Alkali su, kısa vadede su atımını artırabilir ama doğrudan metabolizma hızlandırıcı etkisi bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.

Alkali Su ve Spor Performansı – Daha Enerjik Hisseder Miyiz?

Bazı üreticiler, alkali suyun spor sonrası toparlanmayı hızlandırdığını, laktik asidi nötralize ederek kas ağrılarını azalttığını iddia etmektedir.

Bilim Ne Diyor?

  • 2010 ve 2016 yıllarında yapılan bazı küçük çaplı çalışmalar, alkali su içen sporcularda egzersiz sonrası toparlanmanın bir miktar daha hızlı olabileceğini göstermiştir. Ancak bu çalışmaların örneklem büyüklüğü küçüktür ve sonuçlar henüz genellenebilir nitelikte değildir.

  • Uluslararası Spor Hekimliği Derneği (ACSM), alkali suyun sporcu performansı üzerindeki etkilerinin daha fazla çalışma ile araştırılması gerektiğini belirtmiştir.

Sonuç: Belirli durumlarda küçük faydaları olabilir, ama bu konuda net bilimsel kanıtlar henüz yetersizdir.

Alkali Suyun Zararları ve Riskleri

Genellikle zararsız olarak sunulsa da, alkali su tüketiminin bazı olası yan etkileri mevcuttur:

  • Hipoklorhidri (mide asidi eksikliği): Uzun süreli yüksek pH’lı su tüketimi, mide asidini bastırabilir, bu da sindirim sorunlarına, vitamin ve mineral emiliminde bozukluklara neden olabilir.

  • Elektrolit dengesizlikleri: Yapay alkali sular, içerdiği elektrolitlerle bazı bireylerde potasyum ve sodyum dengesizliklerine yol açabilir.

  • Böbrek hastaları: Kronik böbrek yetmezliği olan bireylerde, fazla alkali yüklenmesi ciddi metabolik alkalozlara neden olabilir.

Piyasadaki Alkali Sular ve İçerikleri

Marketlerde satılan bazı “alkali” etiketli sular, aslında doğal kaynak suyu olup pH değeri 8.0 üzerindedir. Örneğin:

MarkapH DeğeriÜretim Yöntemi
Saka8.22Doğal kaynak suyu
Nestlé Pure Life7.8Filtreleme ve ozonlama
Hayat Su8.0Doğal kaynak

Bir de alkalize edilmiş yapay sular vardır: Elektroliz cihazlarıyla ya da filtreleme sistemiyle pH değeri yükseltilmiş sular. Bu tür suların etkileri doğal kaynak suyuna kıyasla daha fazla tartışmalıdır.

Alkaliliğin Farklı Yolları – Su Tek Yöntem Değil

Sağlıklı bir alkali dengeyi sağlamak için su içmek tek yol değildir.

Doğal olarak alkalize eden gıdalar şunlardır:

  • Ispanak, salatalık, limon (asit tadına rağmen metabolik olarak alkalidir)
  • Kereviz, brokoli, avokado
  • Badem, zencefil

Ayrıca stres yönetimi, derin nefes teknikleri ve egzersiz gibi yaşam tarzı faktörleri de pH dengesine etki edebilir.

Alkali Su Hakkındaki Gerçekler

🧪 İddiaBilimsel Gerçek
Vücudu alkalize eder❌ Hayır, mide asidiyle nötralize olur
Kanseri önler❌ Bilimsel dayanak yok
Metabolizmayı hızlandırır❌ Belirsiz ve geçici
Spor sonrası toparlanmayı hızlandırır❓ Kısıtlı bulgular var, genel geçer değil
Sindirimi destekler⚠️ Aşırı tüketimde tam tersi etki olabilir
Sağlıklı bir yaşam için gereklidir❌ Su içmek önemlidir ama “alkali” olması şart değil

Alkali su, bazı bireyler için tat farkı, mide hassasiyetine karşı rahatlatıcı etki gibi küçük faydalar sunabilir. Lakin genel sağlık üzerinde mucizevi bir etkisi olduğuna dair bilimsel bir kanıt yoktur.

Dengeli beslenme, yeterli su alımı, düzenli hareket ve stres yönetimi, vücut pH’ı ve genel sağlık için çok daha etkili ve doğal yöntemlerdir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Alkali Su: Ürik Asit ve Sistin Ürolitiyazisi İçin Yardımcı mı Yoksa Abartılı mı? https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38193415/

⭐️⭐️ Alkali suyun metabolik riskler, uyku kalitesi ve kas gücü ile ilişkileri: Menopoz sonrası kadınlar arasında kesitsel bir çalışma https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9621423/

⭐️⭐️ Alkali Diyet ve Suyun Sağlık Üzerindeki Etkileri, Sindirim Sistemi Bakteri Yükünün Azaltılması ve Topraklama https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/27089527/

⭐️⭐️ Alkali Su ve Uzun Ömür: Bir Fare Çalışması https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4906185/

⭐️⭐️ Osteoporozlu Postmenopozal Kadınlarda Alkali İçme Suyunun Kemik Yoğunluğuna Etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/34463073/

⭐️⭐️ Kronik gut artriti tedavisinde alkali suyun konvansiyonel ilaçlarla birlikte kullanımının etkinliğinin değerlendirilmesi: Randomize kontrollü bir çalışma https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10994428/

⭐️⭐️ İyonize alkali su: Deney hayvanlarında metabolik asidozun yönetimi için yeni strateji https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19527469/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Her Gün Bir Paket Sigara İçmenin Vücuda Etkileri

Bazen bir nefes almak, bir ömür kaybetmeye sebep olur.

Sigara… Küçük, ince, sessiz bir düşman. Elinizde bir tutam duman gibi görünse de, aslında her nefeste hayatınızdan biraz daha çalıyor. Belki bir dost sohbetinde, belki bir yalnızlık anında başladınız; “Sadece bir tane…” dediniz. Ama o “bir tane”, zamanla size hem dostluğunuzu, hem sağlığınızı, hem de geleceğinizi unutturdu.

Bu yazıyı okurken bir yandan vücudunuzda nelerin değiştiğini görecek, bir yandan da sizi ne kadar sessizce terk ettiğini fark edeceksiniz: nefesiniz, enerjiniz, tat alma duyunuz, sevdiğiniz insanlar ve sonunda belki de hayatınız…

Eğer bugün sigaraya başlamamış olsaydınız, belki ciğerleriniz hâlâ tertemiz olurdu, belki çocuğunuzun doğum gününde nefes nefese kalmadan oynayabilirdiniz. Lakin henüz geç değil. Çünkü hayat, en azından şu an hâlâ sizinle.

Her Gün Bir Paket Sigara İçmenin Vücuda Etkileri – Zamanla Neler Oluyor?

Sigara, yasal olarak satılan ama vücuda en çok zarar veren maddelerden biridir. Her gün bir paket sigara içmenin etkileri, bir anda değil, zaman içinde yavaş yavaş ortaya çıkar. İlk başlarda fark edilmese de bu alışkanlık, iç organlarımızı tek tek ele geçirip onları sessizce yıpratır.

Şimdi sigaranın vücutta nasıl ilerlediğine bir bakalım:

1. Gün (Günlük 1 paket Sigara içen kişininin vücudunun gene durumu)

İlk gün sigara içmeye başladığınızda vücut hemen tepki verir. İçtiğiniz her sigara ile akciğerlerinize 7.000’e yakın kimyasal madde girer. Bunların içinde arsenik, siyanür ve zift bile vardır.

  • Akciğerleriniz tütün dumanını yabancı bir madde olarak algılar. Bu yüzden öksürük başlayabilir.
  • Kalp atışlarınız hızlanır, tansiyon yükselir. Vücut alarma geçer.
  • Ağız kokusu, dişlerde sararma başlar.
  • Koku ve tat alma duyuları hafifçe zayıflar.
  • Damarlar daralır, kan dolaşımı zorlaşır.

1. Hafta (Günlük 1 paket Sigara içen kişininin vücudunun gene durumu)

Bir hafta içinde sigara içmeye devam ettiğinizde vücut artık bu durumu normalleştirmeye başlar ama zararlar artar:

  • Bağışıklık sistemi zayıflamaya başlar. Soğuk algınlıklarına daha açık hale gelirsiniz.
  • Boğazda tahriş, balgam, kronik öksürük baş gösterir.
  • Enerji düşer, halsizlik hissedilir.
  • Uyku kalitesi bozulur. Sabahları yorgun uyanırsınız.
  • Ciltte matlaşma, ilk sivilceler görülmeye başlanabilir.

1. Ay (Günlük 1 paket Sigara içen kişininin vücudunun gene durumu)

Artık vücut, sürekli zehir almaya alışır gibi olur ama aslında gizli yıkım başlar:

  • Akciğer hücrelerinde hasar birikmeye başlar. Temizleme görevi olan tüy benzeri yapılar (silyalar) sigaradan etkilenir.
  • Nefes alıp verirken zorlanma, merdiven çıkarken nefes nefese kalma başlar.
  • Tansiyon sorunları yavaş yavaş ortaya çıkabilir.
  • Mide asidi artar, reflü belirtileri görülebilir.
  • Diş etlerinde kanama, ağız içi yaralar oluşabilir.
  • Cildiniz daha hızlı yaşlanır. Soluk, gri bir görüntü oluşur.

3. Ay (Günlük 1 paket Sigara içen kişininin vücudunun gene durumu)

Sigara içmeye devam ettikçe etkiler daha belirgin hale gelir:

  • Kronik bronşit gelişmeye başlayabilir. Sürekli öksürük ve balgam görülür.
  • Kan dolaşımı daha da bozulur. Eller ve ayaklar daha soğuk olur.
  • Konsantrasyon azalır, unutkanlık artabilir.
  • Tat ve koku alma duyusu daha da zayıflar.
  • Kadınlarda adet düzensizlikleri, erkeklerde cinsel istekte azalma görülebilir.
  • Kalp damarlarında birikim başlar, damar sertliği oluşur.

6. Ay (Günlük 1 paket Sigara içen kişininin vücudunun gene durumu)

  • Akciğer kapasitesi ciddi şekilde düşer. Spor yapamama, çabuk yorulma sık görülür.
  • Sık sık hastalanma, grip ve enfeksiyonlara karşı direnç azalır.
  • Ses tellerinde kalınlaşma, seste boğukluk başlar.
  • Dişlerde kalıcı sararma, diş eti çekilmesi baş gösterir.
  • Karaciğer, sigaranın toksinlerini temizlemeye çalışırken yorulur.
  • Ciltte kırışıklıklar, göz altı morlukları artar.

1. Yıl (Günlük 1 paket Sigara içen kişininin vücudunun gene durumu)

  • Sigara artık bağımlılık yapmıştır. Yani sadece alışkanlık değil, fiziksel ve zihinsel ihtiyaç haline gelir.
  • Kalp krizi riski, sigara içmeyenlere göre %70 artar.
  • KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) belirtileri baş göstermeye başlayabilir.
  • Kansere zemin hazırlanır. Özellikle akciğer, ağız içi, gırtlak kanseri riski artar.
  • Cilt tonu bozulur, saç dökülmeleri artar.
  • Gözlerde kuruluk, bulanık görme olabilir.

5. Yıl (Günlük 1 paket Sigara içen kişininin vücudunun gene durumu)

  • Akciğer dokusunda kalıcı hasarlar oluşur. Artık bazı bölgeler asla iyileşemez.
  • Beyin damarlarında daralma başlar, felç riski artar.
  • Görme bozuklukları, kulak çınlaması sıklaşır.
  • Kadınlarda kısırlık, erkeklerde sperm kalitesinde düşüş görülebilir.
  • Mide ve pankreas gibi organlarda kanser riski belirgin şekilde artar.
  • Damar tıkanıklıkları net hale gelir, bacaklarda varis ya da damar yetmezliği gelişebilir.

10. YIL (Günlük 1 paket Sigara içen kişininin vücudunun gene durumu)

  • Akciğer kanseri riski, içmeyen birine göre 20 kat artar.
  • Gırtlak kanseri, mesane kanseri, böbrek kanseri gibi birçok ölümcül hastalığın riski zirveye ulaşır.
  • Kalp damar hastalıkları artık kronik hale gelir.
  • Kemik yoğunluğu azalır, kemik erimesi başlar. Kırıklar daha kolay olur.
  • Görme keskinliği zayıflar, sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) riski artar.
  • Beyin hücrelerinde küçülme, erken bunama (Alzheimer benzeri) riski yükselir.

15. Yıl (Günlük 1 paket Sigara içen kişininin vücudunun gene durumu)

  • Artık vücudun pek çok organı ciddi şekilde yıpranmıştır.
  • Kalp krizinden ölüm riski, içmeyen birine göre en az 3 kat fazladır.
  • Akciğerler artık oksijeni yeterince alamaz. Nefes almak zorlaşır, cihaz desteği gerekebilir.
  • Cilt incelir, bağ dokusu zayıflar, yaşlanma belirtileri belirginleşir.
  • Sindirim sistemi sorunları, kabızlık, mide ağrıları sık olur.
  • Beyin kanaması, felç ve ani ölümler riski çok yükselir.
  • Diş kayıpları çok yaygındır.

20. Yıl (Günlük 1 paket Sigara içen kişininin vücudunun gene durumu)

  • Vücut yaşınız, gerçek yaşınızdan 10-15 yıl daha fazladır.
  • Organların çoğunda geri dönülmez hasar oluşmuştur.
  • Akciğer kapasitesinin büyük kısmı kaybolmuştur. Solunum cihazına ihtiyaç duyabilirsiniz.
  • Damarlar tıkanmış, kalp artık fazla çalışmaktan yorulmuştur.
  • Kansere yakalanma oranı çok yüksektir. Artık sadece akciğer değil, beyin, kemik, karaciğer gibi organlar da risk altındadır.
  • Hayat kalitesi düşer. Hareket kabiliyeti azalır, günlük işleri yapmak bile zorlaşır.
  • Psikolojik etkiler belirginleşir: depresyon, kaygı bozuklukları artar.

Sonuç Olarak;

Bir paket sigara içmek, sadece bir günlük bir keyif gibi görünebilir laakin bu alışkanlık vücudu yıllar içinde içten içe çökertir. Kalpten akciğere, beyinden böbreğe kadar tüm organlar bu zehrin etkisi altında kalır. Üstelik sadece içene değil, yanında bulunanlara da zarar verir.

Eğer sigara içiyorsanız, bırakmak için hiçbir zaman geç değildir. Bıraktığınız anda vücut kendini onarmaya başlar. Her geçen günle birlikte riskler azalır, yaşam kaliteniz artar. Sağlıklı bir hayat için sigarasız bir hayat en değerli adımlardan biridir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Sigara Bırakamama Nedenleri ve İlişkili Faktörler: Kesitsel Tek Merkezli Çalışma https://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-sigara-birakamama-nedenleri-ve-iliskili-faktorler-108727.html

⭐️⭐️ Sigara içmenin sağlık üzerindeki etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/1747984/

⭐️⭐️ Sigara içmenin sağlık üzerindeki etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/1747984/

⭐️⭐️ Sigaranın Metabolik Sendrom ve Plazma Aterojenite İndeksi Üzerine Etkisi: Bir Olgu Kontrol Çalışması https://acikerisim.erbakan.edu.tr/items/c9c22adc-f237-430a-8fe2-d82a9f8bbb47

⭐️⭐️ Sigara İçmenin Maküla, Koroid ve Retina Sinir Lifi Tabakası Kalınlığı Üzerine Etkisi https://www.oftalmoloji.org/tr/makaleler/sigara-icmenin-makula-koroid-ve-retina-sinir-lifi-tabakasi-kalinligi-uzerine-etkisi/doi/tjo.galenos.2018.80588

⭐️⭐️ Sigara İçmenin Maküla, Koroid ve Retina Sinir Lifi Tabakası Kalınlığı Üzerine Etkisi

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla