Hedefli Bireysel Şiddet ve Grup Çatışması Riski
İş sağlığı ve güvenliği hukuku, yalnızca fiziksel çevresel tehlikeleri değil, aynı zamanda sosyal ve psikososyal riskleri de kapsayan bütüncül bir koruma sistemini amaç edinmiştir.
Bu bağlamda, özellikle ülkemizin belirli sosyo-kültürel bölgelerinde etkili olan kan davası, aile veya aşiret temelli husumetler, örgütlü yapıların tehdit unsurları, bireyleri hedef alabilecek nitelikte ciddi işyeri güvenliği riskleri doğurmaktadır. Yine aynı şekilde, gruplar arası anlaşmazlıklar, bölgesel kutuplaşmalar ya da etnik, mezhepsel ya da ideolojik sürtüşmeler, bireysel saldırılardan toplu çatışmalara uzanabilecek nitelikte tehditler oluşturabilir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve bu kanuna bağlı ikincil düzenlemeler, işverenlere sadece teknik önlemler alma değil, aynı zamanda çalışanları sosyal ve psikolojik risk faktörlerinden koruma yükümlülüğü de yüklemektedir.
Özellikle “tehlikenin kaynağında yok edilmesi” ilkesi gereği, hedefli bireysel tehdit veya grup çatışması riski taşıyan durumlarda, işverenin tehlikenin varlığından haberdar olduğu andan itibaren gerekli önlemleri almaması, ciddi hukuki ve cezai sorumluluk doğurabilecek bir ihmali temsil etmektedir.
Her ölçekteki işletmeler özellikle de bölgesel risklerin yoğun olduğu yerlerde, Hedefli bireysel şiddet vakaları, kan davası gibi süreğen tehdit zincirleri ve gruplar arası husumetin oluşturabileceği şiddet olasılıklarının işyerine yansıma biçimlerini, işverenin koruma yükümlülüğü çerçevesinde ne gibi önleyici ve destekleyici mekanizmalar kurması gerektiğini, güncel hukuk uygulamaları eşliğinde iş sağlığı ve güvenliği kurulunda teknik bir bakış açısı ile değerlendirmelidir.
Her ölçekteki işletmenin, sadece işyeri içi değil, aynı zamanda işyeri dışı kaynaklı tehditlere karşı da koruma stratejileri geliştirmesi günümüz İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamalarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Bu çerçevede, çalışma barışının ve yaşam hakkının korunabilmesi adına hedefli şiddet riskine karşı oluşturulacak özel politika, plan ve acil durum senaryoları, artık birer tercihten ziyade, hukuken zorunlu bir güvenlik yaklaşımının parçası olarak görülmelidir.
Hedefli Bireysel Şiddet
Tanım: Hedefli bireysel şiddet, bir kişinin kasıtlı ve bilinçli şekilde belirli bir çalışana yönelik tehdit, saldırı, taciz veya şiddet uygulamasıyla ortaya çıkan durumdur. Bu kişi genellikle mağdurun aile üyesi, eski eşi/sevgilisi, husumetli bir şahıs veya suç geçmişi olan birey olabilir.
Kaynakları
- Ailevi husumet (boşanma, miras davası, nafaka çekişmesi)
- Kan davası veya aşiret temelli gerginlikler
- Romantik reddedilme, ayrılık, kıskançlık temelli öfke
- Sosyal medya üzerinden başlayan tehdit ve takipleşmeler
- İşyeri dışında başlayan ama işyeri adresine kadar uzanan bireysel düşmanlıklar
Örnek Durum: Bir işçinin kardeşi başka bir aileyle kan davası içindedir. Saldırgan taraf, işçiyi kolay bulunabilir bir hedef olarak görüp işyerinde saldırı planı yapar. Bu durum, çalışanla ilgisi olmayan diğer kişileri de tehlikeye atar.
Olası Sonuçlar
- Fiziksel yaralanma veya ölüm
- Travma sonrası stres bozukluğu
- Personel devrinde artış
- Üretimde aksama, iş bırakma
- İşveren aleyhine ceza veya tazminat davaları
Grup Çatışması Riski
Tanım: Grup çatışması riski, aynı işyerinde veya aynı bölgede çalışan fakat geçmişten gelen etnik, mezhepsel, ailevi, siyasi veya sosyo-kültürel nedenlerle aralarında husumet olan grupların fiziksel veya psikolojik çatışma içine girme tehlikesidir.
Kaynakları
- Aynı köy, mahalle veya bölgeden gelen ailelerin geçmişe dayalı düşmanlığı
- Etnik veya mezhepsel ayrım ve kutuplaşmalar
- Sendikal ayrışmalar, siyasi görüş temelli gerginlikler
- Aşiret yapısı olan bölgelerde kabile çatışmaları
- Grup liderlerinin dışarda süren davasının işyerine taşınması
Örnek Durum: Aynı fabrika içinde çalışan iki işçi grubu, geçmişte bir düğünde çıkan kavga nedeniyle yıllardır anlaşamamaktadır. Aralarındaki düşmanlık işyerinde küfürleşme, fiziksel mesafe talebi ve sonunda bir yemekhanede toplu kavgaya dönüşür.
Olası Sonuçlar
- Toplu kavgalar, darp olayları
- Saha ekipmanlarının saldırı için kullanılması
- Güvenlik personelinin yetersiz kalması
- İşyerinin adli olaya dönüşmesi ve üretimin durması
- Disiplin süreçlerinin yetersiz kalması nedeniyle işyeri bütünlüğünün bozulması
⚖️ ⚖️ ⚖️
Hukuki Dayanaklar
- 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
- Md. 4: İşverenin çalışanları “her türlü tehlikeden koruma yükümlülüğü”
- Md. 10: Psikososyal ve fiziksel tehditlerin dahil edildiği risk değerlendirmesi zorunluluğu
- 4857 Sayılı İş Kanunu
- Md. 77: İşverenin iş güvenliği önlemlerini alma zorunluluğu
- Md. 25: Güvenliği tehlikeye atan davranışlarda işverenin fesih hakkı
- İş Kazası Niteliği (Yargıtay Kararları)
- Husumetli kişinin işyerinde gerçekleştirdiği saldırılar, iş kazası olarak değerlendirilmekte ve işverenin sorumluluğu doğmaktadır.
- ILO 190 No’lu Sözleşme (İşyeri şiddeti ve taciziyle mücadele)
- Şiddetin yalnızca fiziksel değil, psikolojik ve sosyal kökenli olabileceği vurgulanır.
🛡️ 🛡️ 🛡️
İşverenin Alması Gereken Önlemler
İşyeri Risk Değerlendirmesine Dahil Etme
- Psikososyal tehlikeler ve hedefli şiddet vakaları özel başlık olarak analiz edilmeli
- “Yüksek riskli çalışanlar” profili oluşturulmalı (eski mahkûm, koruma talebi olan, ailesiyle husumeti olan vb.)
Bildirim Kanalları ve Güvenli İletişim
- Tehdit alan çalışanlar için anonim bildirim hattı
- İşyerinde “şiddet riski bildirimi” prosedürü
- Hukuki yardım veya sosyal hizmet yönlendirmesi
Fiziksel Güvenlik Önlemleri
- Güvenlik kameraları ve kontrollü giriş-çıkış sistemi
- Vardiya değişimi veya geçici görev yeri değişikliği
- Tehdit altındaki çalışana kişisel güvenlik danışmanlığı (gizli isim, maskelenmiş bordro vs.)
Eğitim ve Farkındalık
- Tüm personelin yılda en az bir kez şiddet riski eğitimi alması
- Müdahale etmeme – yetkililere haber verme eğitimi
- İSG Kurulunda şiddet risklerinin düzenli gündeme alınması
✅ ✅ ✅
Risklerin Göz Ardı Edilmesinin Sonuçları
Hedefli bireysel şiddet ve grup çatışması riski, kimi zaman görünmez ve “kişisel mesele” gibi algılansa da; bu tür tehditlerin işyerine yansıyan etkileri hem iş sağlığı ve güvenliği hem de iş hukuku bakımından doğrudan işveren sorumluluğu doğurabilecek niteliktedir. Özellikle işverenin özen borcu kapsamında, çalışanlarını her türlü fiziksel, ruhsal ve sosyal tehlikeye karşı koruma yükümlülüğü, yalnızca teorik bir görev değil; yasal olarak bağlayıcı bir zorunluluktur.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4. maddesi, işverenin tüm çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu açıkça belirtmektedir. Aynı maddede, “işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını denetlemek” de işverenin asli yükümlülükleri arasında sayılmıştır. Bu bağlamda, işverenin çalışanlardan herhangi birinin geçmişte kan davasına konu olmuş, tehdit altında ya da husumet içeren bir sosyal çatışmanın tarafı olduğunu bildiği hâlde, bu duruma karşı herhangi bir risk değerlendirmesi yapmaması ve gerekli önleyici önlemleri almaması, doğrudan kusurlu davranış olarak kabul edilmektedir.
İş Kanunu’nun 77. maddesi de işverenin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin düzenlemelere uygun hareket etmesi gerektiğini hükme bağlamaktadır. Söz konusu maddenin devamında yer alan sorumluluklar; işyerinde barış ortamının tesis edilmesini, tehdit algısının bertaraf edilmesini ve çalışanlar arasında güvene dayalı bir iş ortamının oluşturulmasını da içerecek biçimde yorumlanmaktadır.
Bu tür sosyal şiddet kaynaklarının göz ardı edilmesi veya risk analizine dahil edilmemesi durumunda;
- Çalışanların psikolojik sağlığı ve motivasyonu zarar görür,
- Kavga, darp veya silahlı saldırı gibi telafisi zor olaylar meydana gelebilir,
- İşveren, hem adli hem de idari yönden sorumlu tutulabilir,
- Tazminat yükümlülüğü ve iş kazası hükümleri kapsamında mali riskler doğabilir.
Yargıtay içtihatlarında da bu yönde net bir eğilim mevcuttur. Özellikle çalışanı hedef alan bireysel tehditlerin bilindiği, hatta geçmişte benzer olayların yaşandığı ortamlarda işverenin bu riski görmezden gelmesi veya hafife alması, “kaçınılabilir zararın doğmasına neden olmak” suretiyle ağır kusur kapsamında değerlendirilmekte ve işverenin tazminatla sorumlu tutulmasına yol açmaktadır.
Ayrıca, iş kazası sonucu yaralanma veya ölüm gerçekleşmesi hâlinde, olayın adli boyutu ağır ceza davasına dönüşebilir. Türk Ceza Kanunu bakımından da bu durumda işverenin “bilinçli taksir” ile cezai sorumluluğu doğabilir. Çünkü artık risk, soyut olmaktan çıkmış; öngörülebilir ve önlenebilir nitelikte bir tehlike hâlini almıştır.
Sonuç olarak; hedefli bireysel şiddet ve grup çatışması riski, özellikle belirli sektörlerde ve sosyo-kültürel alanlarda göz ardı edilmemesi gereken, işyerinin huzurunu ve çalışanların güvenliğini doğrudan tehdit eden bir unsurdur. Bu riskin iş sağlığı ve güvenliği risk analizine eksiksiz ve doğru biçimde dahil edilmemesi; hem çalışanların yaşam hakkı ve kişilik haklarının ihlali, hem de işverenin hukuki, cezai ve mali sorumluluk altına girmesi anlamına gelmektedir.
Bu nedenle, her işveren; bu tür riskleri belgeleme, analiz etme, önlem alma, eğitim sağlama ve periyodik kontrol etme yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmelidir. Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda doğacak sonuçlar sadece hukuki değil, aynı zamanda vicdani ve toplumsal sorumluluğu da beraberinde getirir.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Değerli İş Güvenliği Camiası üyesi,
İş Sağlığı ve Güvenliği konusundaki makalelerimiz ve teknik yazılarımızda eksiklerimiz olabilir. Bizlere her zaman ulaşılabilirsiniz.
Bizlerle nilgi ve tecrübelerinizi paylaşmanız, vereceğiniz katkılar ile web sitemizi ve içindeki yazıları iş güvenliği camiasının daima yararlanacağı büyük ve ayrıntılı bir veri bankası haline getirebiliriz.
Dr. Mustafa KEBAT – 0 530 568 42 75
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Doğal Yaşayın
Doğal Beslenin
Aklınıza Mukayet Olun
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Sayın okuyucu,
Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.
Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Dr Mustafa KEBAT
Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü