Mesleki Eğitimi Olmayanı Çalıştırmak Bilinçli Taksirdir !

Yargıtay Kararı

Mesleki Eğitimi Olmayanı Çalıştırmak Bilinçli Taksirdir !

Sonuç ile başladım.

Çünkü çok farklı sebeplerle Tehlikeli ve Çok tehlikeli işlerde çalışanların Mesleki Eğitimli olması ve Mesleki Eğitim Belgeli olmaları hususu halen ihmal edilmektedir.

Aslen yasal zorunluluk var;

6331 Sayılı Kanun’un 17/3. maddesi,Mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz.” hükmünü içermektedir.

Yani Mesleki Eğitim almak ve pek tabi ki belgesine sahip olmak kanuni bir zorunluluk.

Yine 6331 Sayılı Kanun’una dayanarak Tehlikeli Ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmelik 13 .07.2013 tarihinde çıkarılmış ve aynı gün yürürlüğe girmiştir.

Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir konu mevcuttur.

6645 Sayılı 23 Nisan 2015 tarihinde 29335 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan konu ie ilgili önemli değişikliklerden biri;

Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerden olup, Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından standardı yayımlanan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak tebliğlerde belirtilen mesleklerde, tebliğlerin yayım tarihinden itibaren on iki ay sonra Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanununda düzenlenen esaslara göre Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip olmayan kişiler çalıştırılamayacaktır.” hükmüdür.

Bu tarihten itibaren;

Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından standardı yayımlanan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan tebliğler ile sadece Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunlu – geçerli olan meslekler yayınlanmaya başlamıştır

Mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu olana mesleklerin sayısı giderek artmaktadır. Bu sebeple zorunluluk kapsamına girmiş güncel meslek listesine Mesleki Yeterlilik Kurumu web sitesinden ulaşılabilirsiniz.

Buraya kadar olanlar çok net olsa da muafiyetler konusu karışık gelebilir.

Zorunlu Mesleki Yeterlilikten Muafiyetler

İlk olarak;

07.10.2006 tarih 26312 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5544 sayılı Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu 2. Maddesi ile…

Tabiplik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, eczacılık, veterinerlik, mühendislik ve mimarlık meslekleri ile en az lisans düzeyinde öğrenimi gerektiren ve mesleğe giriş şartları kanunla düzenlenmiş olan meslekler bu Kanun kapsamı dışındadır.”

Yani bu kapsam dışı olanlar kendi mesleklerinde çalıştıkları sürece sahip oldukları belgeler yeterli Mesleki Eğitim Belgesidir.

İkinci olarak;

Zorunluluk kapsamında yer alan Mesleki Yeterliliklerin ”Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumlarınca Verilen Diplomalar (Alan/Dal/Bölüm-FOET Kodu) ile 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na Göre Düzenlenen Ustalık Belgeleri (Alan/Dal- FOET Kodu) denkliklerinin listelendiği muafiyet tablosunda yer alan belgelere sahip olanlar kapsam dışındadır.

Yani bu kapsam dışı olanlar kendi mesleklerinde çalıştıkları sürece sahip oldukları belgeler yeterli Mesleki Eğitim Belgesidir.

Üçüncü olarak;

MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğunda 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununa göre ustalık belgesi almış olanlar ile Millî Eğitim Bakanlığına bağlı meslekî ve teknik eğitim okullarından ve üniversitelerin meslekî ve teknik eğitim veren okul ve bölümlerinden mezun olup, diplomalarında veya ustalık belgelerinde belirtilen bölüm, alan ve dallarda çalıştırılanlar için meslekî yeterlilik belgesi şartı aranmamaktadır.

Yani bu meslekî yeterlilik belgesi şartı aranmayanlar kendi mesleklerinde çalıştıkları sürece sahip oldukları belgeler yeterli Mesleki Eğitim Belgesidir.

Bu genel bilgilerden sonra;

Tehlikeli ve Çok tehlikeli işlerde çalışanların Mesleki Eğitimli olması gerektiğinin ciddiyetini bir de yargının yüce makamı Yargıtayın verdiği örnek karar ile görelim.

Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıf işlerde çalışanlarda Mesleki yeterlilik / Mesleki Eğitim belgesi zorunluluğuna ilişkin T.C. Yargıtay 12. Ceza Dairesi kararında ”elektrik teknisyeni olarak çalışan bir işçinin iş kazasında hayatını kaybetmesiyle ilgili davada verdiği kararda, iş sağlığı ve güvenliği kurallarını ihlal eden ve çalışanı mesleki eğitim almadan tehlikeli bir işte çalıştıran işveren hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiği’‘ ifade edilmiştir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

EK BİLGİ

5237 sayılı TCK’ya göre ceza sorumluluğunun temeli, kast ve taksire dayanan kusur sorumluluğudur.

  1. Taksire Dayanan Kusur Sorumluluğu
    • Basit taksir,
    • Bilinçli taksir.
  2. Kasta Dayanan Kusur Sorumluluğu
    • Olası kast.
    • Doğrudan kast,

Örneklerin hepsini işyerinde ve işveren – çalışan olarak vermemin sebebi kolay anlaşılması ve konunun özünden ayrılmamaktır.

Basit Taksir bilinçsiz taksir” , “adi taksir” dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. (Örnek: işverenin şantiyede Elektrik Mesleki Eğitim (Ustalık) Belgesi olan Ali isimli çalışanına standartlara uygun iş ayakkabısı ve diğer kişisel koruyucuları elektrikçilere göre değil inşaattaki diğer çalışanlarla aynı almıştır. Ali usta bir kaza geçirir ve uygun olmayan kişisel koruyucu kullanımı sebebi ile elektrik akımına kapılarak ölür ise işveren basit taksirle insan öldürme suçu işlemiş olur.)

Bilinçli Taksir failin “öngördüğü” neticeyi istememesine rağmen, kural ihlali yaparak veya şans, kişisel yetenek vb. etkenlere güvenerek hareket etmesi ile fiili işlemesidir. (Örnek: işverenin şantiyede herhangi bir mesleki eğitimi ve belgesi olmayan Ali isimli çalışanını elektrik iç tesisat işlerinde çalıştırırsa ve bu çalışma sırasında Ali elektrik akımına kapılıp ölürse, işveren bilinçli taksir ile ölüme sebebiyet verme suçu işlemiş olur)

Olası kast “dolaylı kast”, “belirli olmayan kast”, “gayrimuayyen kast”, “olursa olsun kastı” suçun kanuni tanımındaki fiilin gerçekleşebileceğinin mümkün veya muhtemel bir şekilde “öngörülmesine” rağmen, sonucun meydana gelmesinin göze alınması, adeta “olursa olsun” biçimindeki bir düşünceyle fiilin işlenmesidir. (Örnek: işverenin şantiyede grup halinde çalışmakta olanların arasında yer alan Ali isimli çalışanı hedef alarak fırlattığı aktif yüksek voltaj bulunan ucu açık elektrik kablosu Ali’nin yanındaki bir başka çalışana temas ederek elektrik akımına bağlı vücudunda yanıklara ve sonrasında ölümüne sebep olmuştur. İşveren olası kast ile ölüme sebebiyet verme suçu işlemiş olur)

Doğrudan kast bilerek ve isteyerek suçun kanuni tanımındaki fiilin işlenmesidir. (Örnek: işverenin şantiyede çalışma sırasında Ali isimli çalışanını trafoya itip şarteli açarak ölümüne sebebiyet vermesi doğrudan kasttır – kasten ölüme sebebiyet verme suçu işlemiş olur)

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Yargıtay İçtihat Metni

T.C. YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ

E. 2020/1413 – K. 2021/8051 – T. 17.11.2021

* TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇU ( Mesleki Eğitim Alma Zorunluluğu Bulunan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Yapacağı İşle İlgili Mesleki Eğitim Aldığını Belgeleyemeyenlerin Çalıştırılamayacağı – Sanığın Öleni Çok Tehlikeli İş Sınıfında Yer Alan Elektrik İşi İle İlgili Diploma ve Mesleki Eğitim Belgesi Bulunmamasına Rağmen Elektrik Teknisyeni Olarak Çalıştırdığı/Sanık Hakkında 5237 SK Md. 22/3 Hükümlerinin Uygulanmamasının Bozmayı Gerektirdiği )

* BİLİNÇLİ TAKSİR ( Kişinin Öngördüğü Neticeyi İstememesine Karşın Neticenin Meydana Gelmesi Meydana Geleceği – Dosya Kapsamı ve Ölenin Eşinin Beyanına Göre Ölenin Elektrik Meslek Dalı İle İlgili Bir Diploması ya da Eğitiminin Olmadığı/Çok Tehlikeli Sınıfında Yer Alan Bu İşte Öleni Çalıştıran Sanık Hakkında TCK Md. 22/3 Hükümlerinin Uygulanması Gerektiği )

* EĞİTİM VERMEKSİZİN İŞÇİYİ TEHLİKELİ İŞTE ÇALIŞTIRMA ( Ölenin Elektrik Meslek Dalı İle İlgili Diplomasının Bulunmadığı ve Mesleki Eğitim Almadığı – Mesleki Eğitim Alma Zorunluluğu Bulunan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Yapacağı İşle İlgili Mesleki Eğitim Aldığını Belgeleyemeyenlerin Çalıştırılamayacağı/Çok Tehlikeli Sınıfında Yer Alan İşte Eğitim Almadan Çalışan İşçiyi Çalıştıran Sanık Hakkında 5237 Sayılı Kanun Md. 22/3 Hükümleri Uygulanmamasının Hukuka Aykırı Olduğu )

5237/m.22,896331/m.17

ÖZET : Dava, taksirle öldürme suçuna ilişkindir.

Dosya kapsamına ve ölenin eşinin beyanına göre ölenin elektrik meslek dalı ile ilgili diploması bulunmayıp bu hususta mesleki bir eğitim de almamıştır. Mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenlerin çalıştırılamayacağına dair 6331 Sayılı Kanun madde 13/3 hükmü ve diğer mevzuat hükümleri dikkate alındığında öleni çok tehlikeli iş sınıfında yer alan elektrik işi ile ilgili diploma ve mesleki eğitim belgesi bulunmamasına rağmen elektrik teknisyeni olarak çalıştıran sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmaması bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : … AVM içinde bulunan iş yerinin düğün salonu olarak kullanılmak üzere kiracı … Limited şirketi tarafından gerekli restorasyon, tadilat, tamirat ve elektrik, elektronik alt yapı işlerinin yapılmasına karar verildiği, yapılan 09/05/2014 tarihli Elektrik ve Elektronik Hizmetler Alım ve Uygulama Sözleşmesi gereği elektrik, elektronik ve alt yapi işlerinin sanığın ortağı ve yetkili müdürü olduğu … Bilgisayar ve Elektronik Limited şirketine verildiği, ölen işçi …’ün … Ltd. Şti’de elektrik teknikeri olarak on aydır çalışmakta olduğu ancak ölenin elektrik meslek dalı ile ilgili eğitim-öğretim aldığına dair diploma veya mesleki eğitim belgesi bulunmadığı, olay tarihinde öncesinde ölen tarafından kurulumu yapılan aydınlatmaların bir kısmının çalışmadığının kiracı şirket tarafından bildirilmesi üzerine işin kontrolü için buraya giden …’ün elektrik lambalarını kontrolü sırasında elektrik akımına kapılarak alınan 09/01/2015 tarihli otopsi raporuna göre “vücudundan elektrik akımı geçmesine bağlı ani solunum ve dolaşım durması sonucu” vefat ettiği, olay yerinde yapılan incelemeye göre elektrik tesisatının bağlı olduğu panoda kaçak akım rölesinin bulunmadığı ayrıca ölenin olay anında ellerinde yalıtım eldiveninin bulunmadığı, bu hususta ölen ile birlikte olay yerine giden … şirketinde stajyer olan …’ın tanık sıfatıyla alınan beyanında ölene yalıtımlı eldiven verildiğini ancak ölenin bunu kullanmadığını belirttiği, dosya kapsamı incelendiğinde ölene koruyucu donanım teslim edildiğine dair bir belge sunulamadığı ve kaza sonrası düzenlenen morg eşya teslim tutanağında yalıtımlı eldiven vb. korucuyu donanım teslim edildiğine dair bir ibare bulunmadığı, ölenin iş yerinde 10/03/2014 tarihli iş sağlığı ve güvenliği konulu (çalışma mevzuatı ile ilgili bilgiler, çalışanların yasal hak ve sorumlulukları, iş yeri temizliği ve düzeni, iş kazası ve meslek hastalığından doğan hukuki sonuçlar, meslek hastalıklarının sebepleri, güvenlik ve sağlık işaretleri) 4 saatlik eğitime katıldığı, soruşturma aşamasında alınan 19/09/2014 tarihli bilirkişi raporu ile bu rapora ek olarak düzenlenen 24/11/2014 tarihli bilirkişi raporu ile yargılama aşamasında alınan 23/04/2015 tarihli bilirkişi raporları gereği sanığın ölen ile eş kusurlu olduğu; yargılama aşamasında alınan 06/07/2015 tarihli bilirkişi raporu ile 12/11/2015 tarihli bilirkişi raporu gereği sanığın asli kusurlu olduğunun tayin edildiği, alınan raporlarda ortak olarak sanığın elektrik tesisatının bağlı olduğu panoda kaçak akım rölesinin olup olmadığının kontrol edilmeden çalışma yapılmasına müsaade edilmesi, yeterli iş güvenliği bilinci kazandırılmaması, bu bilincin kazandırılması amacına dönük olarak yeterli düzeyde iş sağlığı ve güvenliği eğitiminin verilmemesi, kontrol ve denetim görevinin yeterince yerine getirilmemesi sebepleriyle kusurlu olduğunun belirtildiği, ayrıca dosya kapsamına alınan 06/05/2015 tarihli SGK müfettişi tarafından düzenlenen inceleme raporuna göre “…panoda elektriğin güvenli şekilde kesilmesini, çalışanların elektrik akımına maruz kalmaması için gerekli tedirlerin alınmasını, çalışma öncesinde çalışılan bölümde elektrik olup olmadığının kontrol edilmesini elektrik yokluğunun teyit edilmesini müteakip çalışmasını sağlayıcı denetim ve gözetim mekanizmasının işverence kurulmaması, işçilerin yanlış çalışmalarını önleyici denetim gözetim sorumluluğunun işverence yerine getirilmemesi sonucunda, kazalının elektrik akımına kapılması sonucunda meydana geldigi,bu itibarla iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında kendisine verilen görevleri yerine getirme konusunda yeterli dikkat ve özeni göstermediği, kazanın meydana gelmesinde % 75 oranında kusurlu bulunduğunun” belirtildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, kusur durumuna ve gerekçesiz şekilde mahkumiyet hükmü kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;

Dosya kapsamına ve ölenin eşi …’ün beyanına göre ölenin elektrik meslek dalı ile ilgili diploması bulunmadığı, bu hususta mesleki bir eğitim de almadığı,

6331 Sayılı İş Sağlığı ve güvenliği Kanununun 17/3. maddesinde “mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz” hükmü yer aldığı,

Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin 5/2-a. maddesinde “işveren yapı işlerinde özellikle birinci fıkranın uygulanmasında ek-4’te belirtilen asgari şartları dikkate alarak uygun tedbirleri alırlar”, Ek-4-A/14. maddesinde “elektrikle ilgili bütün ekipman ve bağlantıların kurulması, sökülmesi, tamirat ve tadilat işleri sadece ilgili mevzuatın öngördüğü yetkili elektrikçiler tarafından yapılır” hükmü yer aldığı,

Elektrik ile İlgili Fen Adamlarının Yetki Görev ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmeliğin 3.maddesinde “elektrik ile ilgili fen adamları, gördükleri teknik veya mesleki öğrenim seviyelerine göre aşağıdaki gruplara ayrılırlar :

l. Grup ; En az 3 veya 4 yıl yüksek öğrenim görenler,

2. Grup ; En az 2 yıllık yüksek teknik öğrenim görenler ile ortaokuldan sonra en az 4 veya 5 yıl mesleki ve teknik öğrenim görenler,

3. Grup; En az lise dengi mesleki ve teknik öğrenim görenler, lise mezunu olup bir öğrenim yılı süreyle Bakanlıkların açmış olduğu kursları başarı ile tamamlamış olanlar ile 3308 Sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanununun öngördüğü eğitim sonucu ustalık belgesi alanlar” şeklinde eğitim seviyelerinin ve çalışabilecekleri işlerin düzenlendiği, bu kapsamda dosya içeriğine göre öleni, çok tehlikeli iş sınıfında yer alan elektrik işi ile ilgili diploma ve mesleki eğitim belgesi bulunmamasına rağmen elektrik teknisyeni olarak çalıştıran sanık hakkında koşulları oluşması sebebiyle Türk Ceza Kanunu‘nun 22/3. maddesi gereğince bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi;

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 Sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu‘un 321. maddesi gereğince sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Basından Haberler

Yargıtay, mesleki eğitim verilmeyen işçinin ölümüne ilişkin verilen cezayı az buldu https://www.trthaber.com/haber/gundem/yargitay-mesleki-egitim-verilmeyen-iscinin-olumune-iliskin-verilen-cezayi-az-buldu-865188.html

Yargıtay Kararı : ” Mesleki Eğitim Belgesi Olmadan Çalıştırılan İşçinin Ölümünden İşveren Sorumludur” https://maliyepostasi.com/yargitay-karari-mesleki-egitim-belgesi-olmadan-calistirilan-iscinin-olumunden-isveren-sorumludur#google_vignette

Yargıtay’dan emsal ‘iş kazası’ kararı https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/yargitaydan-emsal-is-kazasi-karari-1924197#google_vignette

Yargıtay, mesleki eğitim verilmeden çalıştırılan işçinin öldüğü olayda verilen cezayı az buldu Yargıtay 12. Ceza Dairesi, mesleki eğitimi olmayan kişinin çalıştığı depoda üzerine mermer devrilerek ölmesi nedeniyle depo sorumlusuna “taksirle öldürme” suçundan verilen adli para cezasını az bularak bozdu. https://www.aa.com.tr/tr/gundem/yargitay-mesleki-egitim-verilmeden-calistirilan-iscinin-oldugu-olayda-verilen-cezayi-az-buldu/3258392

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Hiperaktif Değil Gıda Boyalı Çocuklar

Anne ve babalar..!!

Çocuğunuz

  • Sinirli
  • Huzursuz
  • Dikkati eksik
  • Uyku problemi sorunu var ise o zaman çocuğunuzun sorununun yediği bazı gıdalardan olup olmadığını anlamak için evinizde kendi denemenizi yapın..

Avustralyanınn Melbourne şeehrinde Royal Children’s Hospital da yapılan bir araştırmada;

Şüpheli hiperaktivite değerlendirmesi için hastanelerine sevk edilen çocuklardan;

200 çocuğa sentetik gıda boyası içermeyen 6 haftalık diyet yaptırıldı.

150 çocuğun ebeveynleri diyetle davranışlarında iyileşme olduğunu ve sentetik boya içerdiği belirtilen yiyeceklerin eklenmesiyle bozulma olduğunu bildirdi.

Siz de çocuğunuzun hiperaktivite ve benzeri sorunlarının nedeninin boyalı gıdalardan mı kaynaklandığının öğrenmek istersiniz.

İşte size sadece 6 hafta uğraşarak zararsız, doğal ve basit bir şekilde uygulayacağınız yöntem. Bir deneyin boyalı gıdalardan uzak tutarak sonucu gözlemleyin.

Sonuçta çocuğunuzun sağlığında gelişme olacak, değmez mi bu çabaya?

Gıda boyalı ürünlerin içeriğindeki diğer maddelerin de özellikle de şekerin ne kadar zararı olduğunu tekrar yazmaya gerek yok.

Neden çocuğunuzu gıda boyalı ürünlerden uzak tutmalısınız?

Çünkü, tahıl gevrekleri, cipsler, hamur işleri, şekerlemeler, tatlılar, puding, hazır çorbalar bisküviler, ilaçlar, güzellik ürünleri ve kokularda vb gibi renkli bir çok paketli ürünlerde sentetik bir sarı boya var.

Adı Tartrazin.

Tartrazin veya Sarı 5

Gıdaların görsel bir şölen haline gelmesini sağlamak için ekleniyor.

Yukarıda Avustralyada yapılmış araştırmanın sonucunda, bazı çocuklarda tartrazin alımıyla sinirlilik, huzursuzluk ve uyku bozukluğu gibi davranış değişiklikleri ilişkili bulunmuş ve bu etkiler doz arttıkça da arttığı tespit edilmiş.

Çocuğunuzda bu sorunlar var ise ve siz de bu durumdan rahatsızsanız denemeye değer…

Tartrazinin, özellikle astım veya aspirin duyarlılığı olanlarda alerjik reaksiyonlara sebep olabileceği de biliniyor.

Kanser riskini artırabildiğinde dair de bilgiler var.

Tartrazin, kısa süre önce Kaliforniya’daki okullarda servis edilen gıdalarda yasaklanan altı boyadan biridir.

Tüm bu bilgilerden sonra çocuğunuzu sadece 6 hafta hafta gıda boyalı ürünlerden uzak tutmak size yetecek mi?

Ya siz anne ve babalar..!!

Hayatınızı, sağlığınızı renk cümbüşü uğruna riske atacak mısınız?

Belki biraz daha araştırmalısınız, okumalısınız..

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Sentetik gıda boyası ve davranış: çift kör, plasebo kontrollü, tekrarlanan ölçümler çalışmasında doz-tepki etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/7965420/

⭐️⭐️ Tartrazin kaynaklı astımın patogenezine ilişkin deneysel araştırmaTartrazin kaynaklı astımın patogenezine ilişkin deneysel araştırma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/524353/

⭐️⭐️ Tartrazine karşı oluşan yan etkilerin klinik spektrumu https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/3894321/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Kan Şekerini Düşürmek İçin Kudret Narı

Kudret Narı – Momordica Charantia

Bitkisinin meyvesi olan acı kavun, aynı zamanda acı bekçi, karela veya balsam armutu olarak da bilinir 

Tercih edilen kullanım şekli kudret narı yağı ya da katkısız toz kapsül şeklindedir.

Halk arasında zeytinyağı ya da bal ile karıştırılarak kullanılır.

Yüksek miktarlarda C, A, E, B1, B2 ve B3 vitaminlerinin yanı sıra B9 vitamini (folat) içerir.

Potasyum (K), kalsiyum (Ca), çinko (Zn), magnezyum (Mg), fosfor (P) ve demir (Fe) dahil olmak üzere birçok mineral açısından zengindir ve mükemmel bir diyet lifi kaynağıdır.

Tip 2 Diyabet ve Alzheimer hastalığı’nın tedavisi yanısıra genel sağlık – uzun ömürlülük etkili antidiyabetik, antikanser, anti-inflamasyon, antivirüs ve kolesterol düşürücü tıbbi özellikleriyle için mevcut en umut verici tıbbi bitkilerden biridir.

Kudret Narı – Momordica charantia

Meyve özü, tohumları, yaprakları veya tüm bitkisinin özlerinin diyabetik hayvan modellerinde hipoglisemik bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.

M. charantia, metformin ile aynı hipoglisemik etkiye sahiptir.

İnsülin salgılanmasını teşvik eder, yağ veya kas dokuları tarafından glikoz alımını iyileştirir ve bağırsaklardan glikoz emilimini ve karaciğerden glikoz üretimini engeller

Metformin en popüler diyabet ilaçlarından biri olan metformin bunlardan biridir. Bu ilaç, insülin duyarlılığını iyileştirerek kan şekeri seviyelerini düşürür. 

Kudret Narı – Momordica charantia

İçindeki etken madde : Visin, Karantin Momordisin

Kudret Narı – Momordica charantia

p-insülin”, “bitki insülini” ya da “polipeptit-P” diye bilinen polipeptit yapılı bir bileşik ile insülin benzeri etki gösterir.

Kudret Narı – Momordica charantia

Farmokinetiği (vücuda emilimi, dağılımı, dönüşümü ve atılması) sığır insülinine benzer.

Etki 60 dakika sonra başlar ve 4 saat kadar sürer.

Yapılan bir araştırmada; Günlük 57 g meyve suyu verilen Tip-2 diyabetli grupta glikoz toleransını %73 düşürmüştür.


Başka bir araştırmada; 15 gram sulu glikoz verilen hastaların tokluk kan şekerleri %54 (HbA1c) seviyesi %11 oranında düşmüştür. (90 gün)

Kudret Narı – Momordica Charantia Kullanım Şekilleri

⭐️ 1/2 tatlı kaşığı kudret narını 1/2 tatlı kaşığı bal ile karıştırarak sabah aç karnına tüketerek vücut direncinizi arttırabilirsiniz.

⭐️ 1 adet turuncu renk olmuş (olgunlaşmış) kudret narının çekirdeklerini çıkarın (sakın atmayın), elinizle fındık – ceviz arası ebatta küçük parçalar haline getirin.

Bu parçaları küçük bir cam bir kavanoza (üstten 2 parmak boşluk kalacak şekilde) yerleştirin. Üstten bastırmayın – sıkıştırmayın.

Sonra cam kavanoza zeytinyağı koyun. (parçaların üzerini bir parmak geçecek kadar)

En son kavanozun kapağını hava almayacak şekilde sıkıca kapatın 60 gün karanlık serin (buzdolabı da olabilir) yerde yumuşaması ve kıvamlı bir hal alması için bekletin.

Günlük 2 tatlı kaşığını geçmeyecek şekilde direk tüketebilirsiniz. Salatalarınıza koyabilirsiniz.

    ⭐️ Bir diğer tüketim şekli de su, tuz, zencefil, zerdeçal tozu ve limon suyu ile birlikte kudret narını blenderden geçirerek içilebilir.

    ⭐️ Kudret narının zeytinyağında yumuşamış şeklini mantar, sedef, saçkıran, yanık, kaşıntı ve uyuz tedavisinde deri yüzeyine günlük üç kez (8 saat ara ile) sürmenin faydalı olduğu durumlar mevcuttur. (Hekiminizin onayını almalısınız)

    ⭐️ Kudret narının çekirdeğinin çevresinde kırmızı renkli bölüm taze iken emilerek tüketilebillir.

    Kudret Narı – Momordica Charantia Günlük Kan Şekeri Kontrolü İçin Kullanabileceğiniz Miktar

    • Sabah ve Akşam yemekle beraber veya yemekten hemen önce 1 tatlı kaşığı (5 ml) kullanabilirsiniz.

    Yada

    • Sabah ve Akşam yemek öncesi 500 mg kapsül (toz hali) kullanabilirsiniz.

    Kudret Narını Kimler Kullanmamalı

    1. Hamileler kullanmamalıdır. Rahmin (utrusun) kasılmasına yol açarak düşüğe sebep olabilir.
    2. Emziren anneler kullanmamalıdır. Anne sütüne geçerek bebekte istenmeyen etkilere yol açabilir.
    3. Kısırlık (infertilite) tedavisi gören kadın ve erkekler kullanmamalıdır.
    4. Çocuklar hipoglisemi riski sebebiyle tüketilmemelidir.

    Kudret Narını Kullanırken Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar

    1. İlaç kullanımı durumunda dikkatli kullanılmalıdır. (sitokrom P450 ve P-glikoprotein substrat ilaçları kullananlar için geçerlidir.)
    2. İnsülin ve diğer diyabet ilaçları ile birlikte dikkat kullanılmalıdır. Ciddi hipoglisemi gelişebilir.
    3. İlk kullanımında allerji gelişimi ihtimaline karşı çok az tüketilmelidir.


    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ Acı Kavun ( Momordica charantia Linn.) Toplam Antosiyaninlerinin Antidiyabetik ve Radikal Temizleyici Ajanlar Olarak Etkisi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4986123/

    ⭐️⭐️ Acı kavun (Momordica charantia): etkinlik ve güvenlik incelemesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12625217/

    ⭐️⭐️ Diyabet Tedavisinde Pankreas Beta Hücrelerini Hedef Alan Bitki Kaynaklı Bileşikler https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1155/2015/629863

    ⭐️⭐️ Momordica charantia L.’nin metanol ekstresinin sıçanlarda antiülser aktivitesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19501279/

    ⭐️⭐️ Momordica charantia L. meyvelerinin sıçanlarda çeşitli ülser modelleri üzerindeki anti-ülserojenik etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/10904148/

    ⭐️⭐️ Momordica charantia L.’nin (Cucurbitaceae) sıçanlarda indometazin kaynaklı ülser modeli üzerindeki etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16252198/

    ⭐️⭐️ Momordica charantia yaprağı özütü sıçan prostat kanserinin in vitro ve in vivo ilerlemesini baskılar https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/j.1349-7006.2010.01669.x

    ⭐️⭐️ Momordica charantia L.’nin fare model sisteminde benzo(a)piren kaynaklı ön mide tümör oluşumuna karşı kanser önleyici potansiyeli https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15233304/

    ⭐️⭐️ Acı Kavunun ( Momordica charantia ) Fisher 344 Erkek Sıçanların Kolonunda Prekanseröz Lezyonlara Karşı Kemopreventif Potansiyeli https://scialert.net/abstract/?doi=ijcr.2011.36.46

    ⭐️⭐️ Joseph B., Jini D. Momordica charantia’nın (acı kavun) antidiyabetik etkileri ve tıbbi gücü. Asya Pasifik J. Trop. Dis. 2013;3:93–102. doi: 10.1016/S2222-1808(13)60052-3. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S2222180813600523

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
    .

    Daha Fazla

    Kolesterol Hapı Hesap Hatası

    Yavaş yavaş uyanıyor gibi dünya

    Amerikan Kalp Derneği (AHA), kalp krizi veya felç riskini değerlendirmek için kullandığı cetveli 10 yılda bir güncelliyor. Önceki güncelleme Havuzlanmış Kohort Denklemleri (PCE) kullanılarak yapılan risk tahminleri 2013 yılında yayınlanmıştı.

    Bu amaçla 40 ila 75 yaşlarında olan 3.785 yetişkinin 10 yıllık aterosklerotik (arter daraltıcı) kardiyovasküler hastalık riski verilerini analiz edildi. Ve 2023’ kasım ayında Kardiyovasküler Hastalık Olayları Riskini Tahmin Etme (PREVENT) denklemleri kullanılarak hesaplandı, sonuçları önemli bir tıp dergisi olan JAMA Internal Medicine’ da yayınlandı.

    Bakın şimdi duruma;

    2013 yılı sonundan itibaren 10 yıldır uygulanan hesaplama metoduna göre;

    Amerika’ lıların yüzde 8’ i yani 45.4 milyon kişi kalp krizi ve felç riski sebebiyle kolesterol düşürücü ilaç (statin) kullanması gerekiyordu.

    2023 sonunda yapılan yeni hesaplama metoduna göre;

    Amerika’ lıların yüzde 4.3’ ünün yani 28.3 milyon kişi kalp krizi ve felç riski sebebiyle kolesterol düşürücü ilaç (statin) kullanması gerektiğini açıkladılar.

    Haydaaa yanlış hesap Bağdattan döner de…

    17.1 milyon kişi için gereksiz ilaç kullanım tavsiyesi nedeni ile zarar görenler ne olacak?

    Hadi Amerikalılardan bize ne diyelim de… Amerikada ne tavsiye çıkarsa hiç sorgulamadan uygulanan ilaçlardan madur olanlar ne olacak?

    Devam edelim eski ile yeniyi karşılaştırmaya…

    Yaşları 70-75 arası olanların eski metoda yüzde 22.8’ inin ilaç kullanması gerekirken,

    Yeni metot ile ilaç kullanması gerekenlerin oranı 10.2’ ye iniyor.

    Amerikalılar, siyahiler için araştırmalarını genellikle ayrı gruplar. Kolesterol düşürücü ilaç (statin) kullanması gerek yetişkin siyahilerin eski oranları 10.9 iken yeni hesapta 5.1 olmuş.

    Ülkemiz genel tababetinde özellikle kalp krizi veya felç riskini değerlendirmede şablonlar, risk hesaplamalar ve benzerleri ile pek kullanılmaz. Şahsen doğru bulduğum bir tercih – davranış.

    Hastalık yoktur hasta vardır ve her hasta ayrı bir muammadır” öğretisi ile yetişmiş bir hekim olarak her kişiyi kendi özelinde tedavi etme gayreti halen keyif veriyor.

    Lakin kolesterolü her yüksek kişiye hatta değerleri normal olsa da ailesinde kolesterol yüksekliği olduğu için ömür boyu statin mahkümiyeti veriliyor.

    Kolesterol sınır değerlerinin de hemen her sene aşağı doğru yeniden belirlenmesi ömür boyu statine mahküm olanların sayısını da giderek arttırıyor.

    Maalesef çalışanlar arasında oldukça genç yaşlardakilere bile kolesterol değeri biraz yukarıda olduğu için 3 – 6 ay statin reçetelenip sonra tekrar ölçüm yapılması tavsiye ediliyor.

    Hesap hatası ile gereksiz statin kullanan milyonlarca insan..!!

    Kalp damar hastalıklarının sebepleri sigara-alkol kullanımı, doğal yerine yapay beslenme, hareketsizlik – spordan uzak yaşamak, uyku düzensizliği – eksikliği, stres gibi hayat tarzındaki yanlışlar olduğu halde statin eksikliğinden kaynaklı gibi halka empoze edilmesi..!!

    İşte bunları görmek ise hiç keyif vermiyor…

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ Kardiyovasküler Hastalık Olaylarının Riskini Tahmin Etme Denklemlerini Kullanarak Aterosklerotik Kardiyovasküler Hastalık Risk Tahminleri https://jamanetwork.com/journals/jamainternalmedicine/article-abstract/2819821

    ⭐️⭐️ Aterosklerotik kardiyovasküler hastalık risk değerlendirmesi: Amerikan Önleyici Kardiyoloji Derneği klinik uygulama bildirisi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8943256/

    ⭐️⭐️ 2050’ye Kadar Amerika Birleşik Devletleri’nde Kardiyovasküler Hastalık ve İnme Yükünün Tahmini—Risk Faktörleri ve Hastalıkların Yaygınlığı: Amerikan Kalp Derneği’nden Başkanlık Tavsiyesi https://www.ahajournals.org/doi/10.1161/CIR.0000000000001256

    ⭐️⭐️ Yetişkinlerde Kardiyovasküler Hastalığın Birincil Önlenmesinde Statin Kullanımı: ABD Önleyici Hizmetler Görev Gücü için Sistematik Bir İnceleme https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK583664/

    ⭐️⭐️ Yaşam Boyu Kardiyovasküler Hastalık Riskleri https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMoa1012848

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
    .

    Daha Fazla

    Yumurta Gerçekleri

    60 lı ve 70 li yıllarda doğanlar hatırlar. Pazar sabahları 10.00 da yayınlanan filmlerin bir kısmı western bir kısmı da aile temalı filmlerdi. Birbirinden farklı tür bu filmlerde dikkatimi çeken ortak özelliklerinden biri de yumurta yeme alışkanlıklarıydı.

    Evet.. enteresan değil mi?

    Sabah kahvaltıda büyük küçük hemen hepsinin istisnasız yumurta ve yumurtalı gıdalar tüketmesi. Silahların susmadığı bütün çöl boyunca konserve kurufasulye yiyen kovboylar kasabada sabah önlerinde çift yumurtalı bir tabakla görünüyorlardı.

    Neden dikkatimi çekti bu durum?

    O çocuk yıllarımda çevremdeki bütün büyüklerin doktorları tarafından ”kolesterolleri yükselmesin maksadı ileyumurta yemelerinin yasaklanması ve büyüklerin sohbetlerinde bu korku kültürünü birbirleri ile paylaşmaları kazınmıştı beynime.

    Ne acı değil mi?

    Ülkelerinde kendi toplumlarına o dönemin tek sosyal medyası sineme ve televizyon yolu ile yumurta yemeyi sosyal mesaj olarak verenlerin bilim insanları (Başta Amerikan Kalp Derneği ve benzerleri) yolu ile ülkemizde yumurta – kolesterol korkusu yaymaları.

    Gelelim günümüze. Halen korku kültüründe – bilimsellikten uzak yorumlar ile karşılaşıyor olmamıza ne demeli…

    Yumurta

    Yumurta hiçbir lif içermez ve karbonhidrat içeriği düşüktür (%0,7)

    Yumurta sarısı, C vitamini (askorbik asit) hariç tüm vitaminleri içeren vitamin açısından zengin bir besindir. 

    Yumurta sarısı, yüksek miktarda A, D, E, K, B1, B2, B5, B6, B9 ve B12 vitamini içerirken, yumurta beyazı yüksek miktarda B2, B3 ve B5 vitaminine ancak aynı zamanda önemli miktarda B1, B6, B8, B9 ve B12 vitaminine sahiptir.

    Yumurta sarısı proteinleri bağırsak oksidatif stresini azaltır.

    Günde iki yumurta yemek, insanların vitamin gereksinimlerinin %10 ila %30’unu karşılar.

    Yumurta esas olarak sarısında yoğunlaşan (yumurta sarısında 680 mg/100 g, yumurta beyazında ise 1 mg/100 g) önemli bir kolin kaynağıdır.

    Yumurta Fosfor, kalsiyum, potasyum açısından zengindir ve orta miktarda sodyum içerir (100 g tam yumurta başına 142 mg) bakır, demir, magnezyum, manganez, selenyum ve çinko dahil olmak üzere tüm temel eser elementleri içerir

    Yumurta proteini avidin, B12 vitaminini (biyotin) çok kuvvetli bağlayarak emilimini engeller.

    Yumurta proteinleri bağırsak sağlığına katkıda bulunan geniş bir antimikrobiyal aktivite gösterir.

    Yumurta beyazındaki lizozim tümör önleyici aktiviteye sahiptir.

    Yumurta, kardiyovasküler hastalıkların oluşumunu azaltmada etkilidir. (Kan basıncının uzun vadeli kontrolünün en önemli faktörleri sodyum ve potasyum alımı ve renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin önemidir. Anti-hipertansif aktiviteleri olan yumurtadan elde edilen peptitlerin çoğu, anjiyotensin dönüştürücü enzime (ACE) karşı inhibe edici aktiviteler göstermektedir. Bu enzim, anjiyotensin I’in aktif vazokonstriktör anjiyotensin II’ye işlenmesini ve aktive olmasını tetikler.)

    Diyetteki kolesterol azalırsa karaciğer daha fazla kolesterol yapmaya başlar. Diyetteki kolesterolün kalp-damar hastalıkları gelişiminde rolü olduğu gösteren delil bulunamamıştır.

    ⭐️ Harvard Tıp Fakültesi öğrencilerinden Nick Norwitz, ne kadar çok yenirse yensin yumurtanın kan kötü kolesterol seviyesini artırmayacağını hatta azaltacağını ispatlamak için kendi üzerinde bir deney yaptı.

    Bir ay boyunca günde 24 (günün her saati için bir yumurta hesabıyla), toplamda 720 yumurta yedi ve bir ay sonunda bu anormal miktardaki yumurtanın bile kan kötü kolesterol seviyesini bırakın artırmayı aksine % 18 düşürdüğünü gösterdi.

    ⭐️ 50 ülkeden 177.000 kişi üzerinde yapılan çalışmada, yumurta ile kan yağları, ölüm oranı veya inme gibi önemli kardiyovasküler olaylar arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı.

    Bulgular, orta düzeyde yumurta alımının (günde bir yumurta) kalp hastalığı veya diyabeti olanlarda bile kardiyovasküler hastalık riskini artırmadığını gösterdi.

    ⭐️ Framingham Offspring Çalışması, sağlıklı beslenmenin bir parçası olarak düzenli yumurta tüketiminin kan basıncı ve glukoz metabolizmasına faydalı tesirleri olduğunu ve uzun vadede yüksek tansiyon ve diyabet riskini azalttığını ortaya koydu.

    Bir yumurtada yaklaşık 180 – 200 miligram (mg) kolesterol vardır.

    Yumurtanın bağırsak hücrelerinde reseptörlere bağlanarak kolesin hormonunun salgılanmasını sağlar.

    Kolesin, kan yoluyla karaciğere giderek karaciğerde daha az LDL üretilmesini sağlar. (Kolesin, GPR146 adı verilen bir reseptöre bağlanarak sinyal gönderilmesini ve vücuttaki seviyelerin korunmasına yardımcı olmak için LDL üretilmesini azaltır)

    Yumurtanın tip 2 diyabet hastalarında kolesterol seviyelerine kötü bir etkisinin olmadığı, 3 ay süreyle yumurtadan zengin diyetin iştah kontrolünü daha iyi yaptığı ve daha fazla tokluk hissi yarattığı bildirildi.

    European Association for the Study of Diabetes 2014 Toplantısı’ nda sunulan rapora göre, diyabet hastaları haftanın altı günü her gün 2 yumurtayı rahatlıkla yiyebilirler.

    Kilo kontrolünün de takip edildiği 3 ay süren araştırma, fazla kilolu pre-diyabet veya diyabeti olan 140 kişinin her ay kliniğe giderek spesifik yiyecek tipleri ve ne kadar yiyecekleri hakkında tavsiyeler alması ve takipleri ile gerçekleştirildi.

    İlk grup haftada 2 yumurtadan az fakat fazla protein tüketmeleri, ikinci grup ise haftanın altı günü her gün 2 yumurta ve daha az protein tüketmeleri istendi ve kolesterol değerleri düzenli olarak ölçüldü.

    Araştırma süresince her iki grupta HDL-kolesterol seviyeleri arasında anlamlı bir fark bulunmadı. Lakin günlük 2 yumurta yiyenlerde HDL’ in yükselme eğiliminde olduğu belirlendi.

    Gruplar arasında LDL-kolesterol, trigliserit ve kan şekeri bakımından bir fark olmadı.

    Her iki grup eşit miktarlarda protein tüketmelerine rağmen, fazla yumurta yiyenlerin daha az açlık hissettikleri tespit edildi ve bunun da kilo vermede konvansiyonel diyete göre daha faydalı olduğu bildirildi.

    Araştırmanın başı olan Sydney Üniversitesi’ nden N. Fuller çalışma sonrası yaptığı yorumda:

    Yumurta tüketimi ve total kolesterol sınırları konusunda çeşitli ülkelerin kılavuzlarında tutarsızlıklar ve ülkeden ülkeye farklılıklar var.

    Diyabeti olmayan sağlıklı insanların fazla yumurta yemeleri ile kalp hastalıkları arasında ilişki olmadığını gösteren çalışmalar var fakat tip 2 diyabetli hastalarda yumurtanın kalp hastalığı riskinin artıracağı fikri daha çok kabul görüyor.

    Mesela, Avustralya’ da Kalp Vakfı sağlıklı insanlar ve tip 2 diyabetliler için doymuş yağlardan fakir diyetin bir parçası olarak haftada en fazla altı yumurtaya müsaade ederken USA kılavuzları sağlıklı insanların günde en fazla 300 miligram kolesterol almalarına izin veriyor. Bir yumurtada ise ortalama olarak 200 miligram kolesterol bulunuyor.

    Araştırma sonucuna göre günlük 2 yumurta halk arasında iyi kolesterol olarak bilinen HDL de yükselme eğilimi görülürken, halk arasında iyi kolesterol olarak bilinen LDL-kolesterol’ ün yanı sıra trigliserit ve kan şekerinde 2 den az yumurta yiyenlerle aynı olduğu tespit edildi.

    Genel olarak çıkan sonuç

    Yumurtanın kolesterolü yükselttiği YALANDIR.

    Yumurtanın kötü kolesterolün kalp krizi ve felçlerin sebebi olduğu DOĞRU DEĞİLDİR.

    Yumurtanın kolesterol düşürücü ilaçların kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümleri önlediği DOĞRU DEĞİLDİR.

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ 50 ülkede 177.000 kişide yumurta tüketiminin kan lipitleri, kardiyovasküler hastalık ve ölüm oranıyla ilişkisi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7138651/

    ⭐️⭐️ Yumurtalar: Sağlıklı mı Riskli mi? Tavuk Yumurtaları Üzerine Yüksek Kaliteli Çalışmalardan Elde Edilen Kanıtların İncelenmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10304460/

    ⭐️⭐️ Yumurta Tüketimi, Framingham Yavruları Çalışması Yetişkinlerinde Bozulmuş Açlık Glikozu ve Yüksek Tansiyon Risklerinin Daha Düşük Olması ile İlişkilidir https://www.mdpi.com/2072-6643/15/3/507

    ⭐️⭐️ Harvard tıp öğrencisi bir ayda 720 yumurta yedi, ardından ‘ilginç’ sonuçları paylaştı https://www.foxnews.com/health/harvard-medical-student-ate-720-eggs-month-shared-fascinating-results

    ⭐️⭐️ Yumurta tüketimi, kalp damar hastalıkları ve tip 2 diyabet https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28952608/

    ⭐️⭐️ Bir deney olarak bir ayda 700 yumurta yedim – sağlığıma olanlar bana söylenen her şeye aykırıydı https://www.dailymail.co.uk/health/article-13885877/what-happens-health-eat-eggs-protein.html

    ⭐️⭐️ Yumurta tüketimi ve kardiyovasküler hastalık riski: üç büyük prospektif ABD kohort çalışması, sistematik inceleme ve güncellenmiş meta-analiz https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32132002/

    ⭐️⭐️ Harvard tıp öğrencisi bir ayda 700’den fazla yumurta yedi ve kolesterol seviyeleri gerçekten düştü https://www.yahoo.com/news/harvard-medical-student-ate-over-082950087.html

    ⭐️⭐️ ‘Bir ayda 720 yumurta yedim – vücudumun bu şekilde tepki vereceğini beklemiyordum’ https://www.mirror.co.uk/news/weird-news/i-ate-720-eggs-month-33746321

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
    .

    Daha Fazla

    Şok ve Göğüs Ağrısında İlk Yardım Eğitimi

    Türkiyenin her yerinde Tüm Sağlık – İlkyardım Konularında Bilgilendirme Eğitimleri

    Siz firmalarımıza ve değerli çalışanlarına ayrıca tercih ettiğiniz veya firmanızın çalışma alanına uygun olarak tavsiye edeceğimiz Sağlık – ilk yardım konularında bilgilendirme eğitimleri yapmaktayız. Bu eğitimler Temel İlk Yardım Eğitimlerinde farklıdır – yada bir bölümüdür.

    Eğitimlerimiz yüz yüze isterseniz sizin firmanızda isterseniz merkezimizde gerçekleştirilmektedir. Talep etmeniz halinde on-line eğitim de vermekteyiz.

    Eğitim sonunda firmamız tarafından bilgilendirme eğitimi sertifikası verilecektir.

    Talep ettiğiniz konuda eğitimlerin sonunda vereceğimiz bilgilendirme sertifikası olup Temel İlk Yardım Eğitimi sertifikası yerine geçmez.

    Şok ve Göğüs Ağrısında İlk Yardım Eğitimi

    Günümüzde farklı sebeplerle göğüs ağrısı yaygın görülmektedir. İlerleyen durumlarda şok tablosu da görülebildiği için ciddi bir durumdur.

    Firmanız çalışanlarına Şok ve Göğüs Ağrısında İlk Yardım veya istediğiniz diğer Sağlık – ilk yardım konularında bilgilendirme seminerleri talep etmeniz durumunda memnuniyetle size destek oluruz.

    Özel Eğitimlerimizin Yanısıra

    Firmamız bünyesinde İlk Yardım Eğitim Merkezimiz Temel İlkyardım Eğitimi nde T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiştir.

    Resmi İlk Yardım Eğitimleri

    Hatırlatmamız gereken önemli bir yasal bir hususa dikkatinizi çekmek isteriz

    İlkyardım Eğitimi, ilkyardım yönetmeliği ile iş sağlığı ve güvenliği kapsamında alınması zorunlu olan bir eğitimdir.

    Toplumumuzun tüm fertlerinin yasal zorunluluğu beklemeden bir gün ailelerine veya çevrelerine hayat olabileceleri bilinciyle Temel İlkyardım Eğitimi almalarını tavsiye ediyoruz.

    İlkyardım Eğitimi ile tüm vatandaşlarımıza temel ilkyardım bilgisi ve bilincinin kazandırılması amaçlanmaktadır.

    İnsanın veya insanların sağlıklarını tehdit eden acil durumlarda doğru ve yeterli eğitim almış bireyler tarafından yapılacak doğru müdahaleler hayat kurtaracaktır.

    İlkyardım, kaza veya acil durum yaşanan yerde sağlıkları tehdit altında olan kişilere sağlık ekibi ulaşana kadar ilaç kullanmaksızın ilkyardım eğitimi almış kişiler tarafından yapılana müdahalelerdir.

    İlkyardım Eğitimi, yasal düzenlemeler (İlkyardım Yönetmeliği) kapsamında zorunlu olarak alınması gereken eğitimler arasında bulunmaktadır.

    İZMİR TETKİK AKADEMİ bünyesinde İzmir Tetkik İlkyardım T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından ilkyardım eğitim kurumu olarak yetkilendirilmiştir. Tecrübeli ve sertifika sahibi ilk yardım eğitmenlerimiz tarafından Temel İlk Yardım Eğitimi ve diğer İlk Yardım Eğitimi programları başarıyla verilmektedir.

    İZMİR TETKİK AKADEMİ

    İlkyardım Yönetmeliği 19. Maddesine göre ve İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamında;

    • Az tehlikeli işyerlerinde Firmanın her 20 çalışan için 1 ilkyardımcı,
    • Tehlikeli işyerlerinde Firmanın her 15 çalışanı için 1 ilk yardımcı,
    • Çok tehlikeli işyerlerinde Firmanın her 10 çalışanı için 1 ilkyardımcı

    bulundurması zorunludur.

    İzmir Tetkik OSGB Tecrübelerimiz

    İşyerlerinde ilgili bakanlıklar tarafından yapılan denetimlerde;

    Çalışanın ilkyardım eğitimi almış olmasının yeterli olmadığı, İlkyardım Sertifikası sahibi olması gerektiği müfettişler tarafından vurgulanmaktadır.

    İşyerinde olması zorunlu sayıdaki ilkyardımcı sertifikalarının denetim sırasında veya verilen mühlet sonunda ibraz edilmemesi durumunda ilgilli işyeri para cezasına çarptırılmaktadır.

    İzmir Tetkik İlkyardım Eğitim

    Bünyemizde verdiğimiz İlk Yardım Eğitimi programları;

    • Temel İlk Yardım Eğitimi
    • İlkyardım Güncelleme Eğitimi
    • İlk Yardım Eğitici Eğitimi
    • OED Eğitimi
    • Özel İlk Yardım Eğitimleri

    Yer almakta olup ayrıca sosyal farkındalık ve bilinçlenme için örnek eğitimler de vermekteyiz.

    İzmir’ de İlkyardım Eğitimi İçin Bizi Arayın

    Türkye’nin Her Yerinde İlkyardım – Sağlık Bilgilendirme Eğitimleri İçin Bizi Arayın

    Tüm sorularınızın cevapları telefonunuz kadar yakın.

    Başvuru Telefon ve Whatsapp hattı: 0 541 125 15 31

    İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörümüz

    Dr.Mustafa KEBAT Telefonu: 0 530 568 42 75

    [email protected] 

    [email protected]

    Daha Fazla

    Mikroplastik İçiyorsunuz

    Doğal yaşamdan sentetik hayatlara…

    Modern yaşam olarak adlandırdığımız, hızlandırılmış hayatın içinde konfor zannettiğimiz, kullandığımız, tükettiğimiz pek çok ürün ve alışkanlığımız ne kadar sağlıklı?

    Plastik, ayrışması yüzlerce yıl alan ve biyolojik olarak parçalanamayan bir maddedir. 

    Büyük mikroplastikler (5 mm ila 1 mm), küçük mikroplastikler (1 mm ila 1 μm) ve nanoplastikler (<1 μm) olarak sınıflandırılır.

    Hayatımızın her tarafında yer alan plastiklerin küçük parçacıklarının birincil ve ikincil kaynakları mevcut.

    Mikroplastiklere ve Nanoplastiklerin Çevresel Birincil Kaynakları

    • Boya
    • Bebek oyuncakları
    • Yiyecek ve içecek kapları
    • Mikro boncuklu kozmetikler
    • Kanalizasyon çamuru ve lastikler
    • Plastik peletler (plastik ürünlerin üretiminde hammadde olarak kullanılan küçük plastik granüller)

    birincil kaynaklarından bazılarıdır.

    Mikroplastiklere ve Nanoplastiklerin Çevresel İkincil Kaynakları

    • Su şişeleri
    • Balık ağları
    • Tarımsal filmler
    • Plastik poşetler
    • Belediye atıkları

    ikincil kaynaklarıdır.

    Tabi ki plastikler ne kadar küçük parçalara dönüşürse insan vücuduna girişleri de bir o kadar kolaylaşıyor.

    Mikroplastiklere ve Nanoplastiklere maruziyet bağırsak – akciğer – deri bariyerini (sindirim sistemi epiteli, solunum yolu ve deri tabakası) geçerek yutma, inhalasyon ve dermal temas yoluyla kan dolaşımına girerler.

    Fiziksel ve kimyasal özelliklerine ek olarak (“Truva Atı” etkisi nedeniyle öngörülemeyen çevresel ve biyolojik riskler ortaya çıkabilir); Mikroplastik ve Nanoplastik yüzeyler çevresel ve biyolojik kirleticiler (ağır metaller, kalıcı organik kirleticiler, pestisitler, ilaçlar vb gibi) dahil olmak üzere ekzojen kimyasalları etkili bir şekilde bağlayarak genotoksisite, inflamasyon ve endokrin bozulmaya neden olmaktadırlar.

    Mikroplastiklerin ve Nanoplastiklerin Genel Etkileri
    • Fiziksel toksisite
    • Oksidatif stres
    • İnflamasyon
    • Bağışıklık reaksiyonları
    • Ek bir plastik katkı maddesi yüküne neden olmaktadır.

    Mikroplastiklerin ve Nanoplastiklerin Kanda Toksik Etkileri
    • Plazma Protein Denatürasyonu
    • Hemoliz
    • Azalmış bağışıklık
    • Tromboz
    • Kan Pıhtılaşma Hasarı
    • Vasküler Endotel hasarı

    Özellikle Kanda yüksek mikroplastik yükü (≥ 3 MP/mL) Pıhtılaşma Mekanizmasında

    • aPTT
    • C-reaktif protein
    • Fibrinojen

    Artışından sorumludur.

    Mikroplastiklerin ve Nanoplastiklerin kan ve içeriği ile etkileşiminin görseli

    Yapılan bir çalışmada Kan örneklerinde analiz edilen plastik konsantrasyonları 1,84 – 4,65 μg/mL arasında değişirken.

    Yüzdesel dağılım olarak; Polietilen (%32), etilen propilen dien (%14) ve etilen-vinil-asetat/alkol (%12) parçaları en bol bulunanlar olarak tespit edilmiş olup, Poliamid (PA), polikarbonat (PC), polistiren (PS) ve polivinil klorür (PVC) vb gibi plastik ürünlerdir.

    Tek Kullanımlık Kağıt Bardaktaki Tehlike

    Tüm dünyada giderek artan miktarda kulanılan tek kullanımlık kağıt bardakların, ince plastik kaplamaları nedeniyle geri dönüştürülmelerini son derece zor olduğu gibi aynı zamanda iç astarının Mikroplastikleri ve Nanoplastikleri sıcak suya ve sıcak içeceklere sızdırmaktadır.

    Genel olarak, toplam ağırlığın %5-10‘unu oluşturan bu hidrofobik plastik astarları üretmek için yüksek yoğunluklu formunda (High Density Polly EtilenHDPE) ve kopolimerler kullanılır.

    Tek kullanımlık kağıt bardakların iç astarının sıcak suya maruz kalması, kurşun, krom ve kadmiyum gibi ağır metaller, toksik ağır metaller ve florür, klorür, sülfat ve nitrat gibi iyonların salınmasına neden olur.

    Tek kullanımlık kağıt bardakların insanlarda günlük ortalama 0,03 ± 0,025 mg mikroplastik/vücut ağırlığı kilogramı başına ve 7,04 ± 8,8 g florür/vücut ağırlığı kilogramı başına günlük kronik günlük alım (CDI) miktarı ortaya çıkar.

    İngiltere – Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’nde yapılan araştırmada, iç yüzeyleri düşük yoğunluklu polietilen (LDPE) ile kaplanmış tek kullanımlık sıcak içecek kapları 100°C’ suya maruz kaldıklarında, litre başına trilyonlarca nano parçacığı suya saldıklarını tespit edildi.

    Environmental Science & Technology’de yayınlanan araştırmada, 9 farklı ülkede satın alınan, 11 farklı şirket tarafından üretilen 259 plastik şişedeki sular Kırmızı Nil Boyası kullanılarak incelendi.

    Analizlerde, 259 şişenin yüzde 93’ünde ortalama olarak bir litresinde büyüklüğü 100 mikrondan fazla olan 10.4 adet mikroplastik bulunduğu tespit edildi.

    Büyüklükleri 6.5 ile 100 mikron arasında olan mikroplastiklerin ise bir litrede ortalama olarak 325 adet bulundukları belirlendi. 

    Plastik şişelerdeki suların litresinde, 0 ile 10 bin adede kadar mikroplastik taneciği bulunabileceği ve bunların yüzde 95’inin çapları 6.5 ile 100 mikron arasında olan taneciklerden oluştuğu hesaplandı.

    Buna karşılık musluk suyunda 100 mikrondan büyük plastik taneciği sayısı şişelerdekinin yarısı (litrede 5.45 tanecik) kadardı.

    Musluk suyundaki mikroplastiklerin yüzde 97’si lif yapısında iken, şişe sularındaki taneciklerin yüzde 65’i parçacık yapısında, sadece yüzde 13’ü lif şeklindeydi.

    Araştırmacılar, sulardaki bu mikroplastik kirliliğinin şişeleme ve paketleme işlemleri sırasında gerçekleştiğini düşünüyorlar.

    Bu araştırmaya göre, su ihtiyacını plastik şişelerden karşılayanların vücutlarına, senede fazladan 90 bin mikroplâstik taneciğinin girmesine sebep oldukları hesapladı.

    Sonuç

    Kendisinin ve ailesinin sağlığını düşünen herkesin yiyecek ve içeceklerle doğrudan temasları olan tüm plastik kapları hayatından tamamen çıkartması gerekiyor.

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Tıbbi, Endüstriyel ve Tüketici Ürünlerinde Küresel Olarak Kullanılan En Yaygın Plastik Türleri
    1. Polipropilen (PP; tıbbi ve elektronik ekipman, pipetler, mobilyalar), 
    2. Esas olarak düşük yoğunluklu formunda (Low Density Polly EtilenLDPE; çöp torbaları, plastik ambalajlar, alışveriş torbaları)
    3. Yüksek yoğunluklu formunda (High Density Polly EtilenHDPE; sulama ve drenaj boruları, şampuan şişeleri, deterjan şişeleri)  
    4. Polivinil klorür (PVC; elektrik kablosu yalıtımı, kapı çerçeveleri, oyuncaklar, borular), 
    5. Polistiren (PS; köpük gıda kapları, plastik kaplar, sert tepsiler, ses ve görüntü kasetleri, kapaklar ve bardaklar
    6. Polietilen Tereftalat (PET; şişeler, araç lastikleri, konveyörler, tahrik veya emniyet kemerleri, gıda tepsileri).

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ İnsan kanındaki mikroplastik parçacıklar ve pıhtılaşma belirteçleriyle ilişkileri https://www.nature.com/articles/s41598-024-81931-9

    ⭐️⭐️ Mikro(nano)plastik kirliliği ve insan sağlığı: Plastikler insanlarda nasıl kanserojeneze neden olabilir? https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/35301996/

    ⭐️⭐️ İnsan kanındaki mikroplastikler: Polimer tipleri, konsantrasyonları ve μFTIR kullanılarak karakterizasyonu https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38761430/

    ⭐️⭐️ Raman spektral kanıtlarına göre insan trombüsünde pigment mikropartikülleri ve mikroplastikler bulundu https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36116710/

    ⭐️⭐️ Mikroplastik parçacıkların, plastikle ilişkili kimyasalların ve çevre kirleticilerinin insan sağlığı açısından üçlü maruziyet bağlantısı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38759545/

    ⭐️⭐️ Kan bileşenleriyle mikronanoplastiklerin yolculuğu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10603568/

    ⭐️⭐️ Mikroplastikler: Kalp (ve Damar Sistemi) Meselesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9953450/

    ⭐️⭐️ Mikroplastiklerin ve Endişe Verici Katkı Maddelerinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Potansiyel Etkilerine İlişkin Ayrıntılı Bir İnceleme Çalışması https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7068600/

    ⭐️⭐️ Şişelenmiş Suda Sentetik Polimer Kirlenmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6141690/

    ⭐️⭐️ Micro- and Nanoplastics Breach the Blood–Brain Barrier (BBB): Biomolecular Corona’s Role Revealed https://www.mdpi.com/2079-4991/13/8/1404

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
    .

    Daha Fazla

    Tasarruflu Tehlike

    Tasarruflu ampulü paketli veya serbest halde bulunduran elektrik malzemesi depoları, perakende satıcıları ve uygulayıcıları, ampullerin muhtemel toplu kırılma yaşanabileceği riskli yer – alanlardır.

    Toplu ampul kırılması ile oluşan en büyük riskleri nedir?

    İşletmelerde özellikle kapalı alanlarda çalışma alanının aydınlatmalara (tasarruflu ampullere) yakın olması ve sıkça kırılmaları durumunda çalışanların maruz kalabileceği ciddi bir risk var….!!

    Nedir o risk?

    Ve ne yapılmalıdır?

    Günümüzde kullanılan enerji tasarruflu ampuller olarak bilinen kompakt floresan lambanın mucidi Amerikalı Peter Cooper Hewitt, 1901 yılında ilk düşük basınçlı cıva buharlı lambanın patentini aldı.

    Ve günümüzde akkor ampullerden 10 kat daha uzun ömürlü ve yaklaşık %75 daha fazla enerji tasarruflu hale gelmişlerdir.

    Lakin

    Endüstriyel aydınlatma harici rutinde kullanılan tasarruflu ampuller 3 – 5 miligram cıva içermektedir. (Environmental Health Perspectives Dergisi’nde 2008 yılında yayınlanan ”Cıva: Kırık CFL’lerin Temizliği” adlı makaleden)

    Kullanımı yasaklanmış olan eski tip beden termometrelerinde 500 miligram cıva bulunmaktaydı. Karşılaştırınca aradaki fark aşikardır.

    Tasarruflu ampul – Compact Fluorescent Light Bulbs (CFL)

    Elektrik akımıyla uyarıldığında fosforu floresan eden ultraviyole ışık yayar. ortaya çıkan ışık görünür ışık emisyonuna neden olur. Lamba çalışması sırasında elementel civa (Hg 0) oksitlenir ve lambanın camına, fosfor tozuna ve metal bileşenine adsorbe olur ve onları kirletir. Floresan lambadaki civa miktarı lamba türüne, watt değerine, markaya ve üreticiye göre değişir.

    Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların (AEEE) Kontrolü Yönetmeliği kapsamında yer alan floresan atıklarının, geri dönüşüm ve geri kazanım hedefleri doğrultusunda, çevre lisanslı tesislerde işleme tabi tutulması gerekmektedir.

    Bu nedenle floresan lambalar ve tasarruflu ampullerin kullanım ömrünü tamamladıklarında evlerde ve ofislerde bekletilmemesi, taşınması esnasında kırılmaması için gerekli önlemlerin alınması ve 50 kilogram altındaki miktarlardaki lambalar tüketici tarafından en yakın Atık Getirme Merkezlerine bırakılması gerekir.

    CİVA

    Kısa süreli maruz kalmalarda bulantı, kusma, ishal, akciğer zedelenmesi, kan basıncının veya kalp atış hızının artması ve gözlerde tahrişe sebep olur.

    Uzun süreli maruz kalmalarda ise beyin hasarı, böbreklerde zedelenme ve anne karnındaki bebeğe zararlı yapmaktadır.

    CİVA Maruziyet Sınırları

    Ülkemizde Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik kapsamında;

    8 saatlik bir iş günü boyunca 0,02 mg/m3olarak belirtilmektedir. 

    OSHA tarafından izin verilen maruz kalma sınırı, 

    8 saatlik bir zaman ağırlıklı ortalama olarak uygulanmakta olan metreküp hava başına (mg / m³) 0.1 miligramlık bir tavan sınırıdır.

    Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü (NIOSH),

    cıva metaline maruz kalma oranlarının, 0.1 mg/m3 tavan sınırına ek olarak 10 saatlik bir iş günü boyunca ortalama 0,05 mg/m3 ile sınırlandırılmasını önermektedir.

    Amerikan Devlet Endüstriyel Hijyen Uzmanları Konferansı (ACGIH),

    metalik cıva maruz kalmalarının 8 saatlik bir iş günü boyunca ortalama 0,025 mg/m3 ile sınırlandırılmasını önermektedir.

    2011 yılında Jackson State Üniversitesi araştırmacıları Yadong Li ve Li Jin’in yaptığı çalışmada;

    Kırılan bir tasarruflu ampul 24 saat hiç dokunulmadan bırakıldığında 0.04 ila 0.7 miligram cıva saldığını ve yine araştırmacılar kırık bir ampulün örneğin bir çocuk için sağlık riski oluşturması için haftalarca dokunulmadan bırakılması gerektiğini tespit ettiler.

    ABD Gıda, Çevre ve Kırsal İşler Bakanlığı DEFRA ( Department for Environment Food and Rural Affairs) Enerji tasarruflu kullanılan ampuller kırıldığında yapılması gerekenler;
    • Oda ivedilikle terk edilmeli, en az 15 dakika süre ile oda havalandırılmalı,
    • Temizlerken havaya bulaşma ve solunma riskine karşın elektrikli süpürge kullanılmamalı, kırıkların yalıtkan elastik eldiven kullanılarak temizlenmeli,
    • Civarında kontamine olabilecek ya da geri dönüşümlü maddeler için güvenli olan alanların oluşturulması için birikintinin iyice temizlenmesine dikkat edilmeli

    Uyarısını yapmaktadır.

    ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) Hangi ampullerin civa içerir:

    • Floresan ampuller:
      • Doğrusal, U-tüp ve dairesel floresan tüpler
      • Böcek öldürücüler
      • Bronzlaştırıcı ampuller
      • Siyah ışıklar
      • Mikrop öldürücü ampuller
      • Yüksek çıkışlı ampuller
      • Soğuk katotlu floresan ampuller
    • Yüksek yoğunluklu deşarj ampulleri:
      • Metal halid
      • Seramik metal halide
      • Yüksek basınçlı sodyum
      • Cıva buharı
    • Civa kısa ark ampulleri
    • Neon ampuller

    ABD Çevre Koruma Ajansına göre (EPA) enerji tasarruflu kullanılan ampuller kırıldığında yapılması gerekenler;
    Evlerde Hızlı Temizlik Talimatları

    Temizlik Öncesi

    • İnsanların ve evcil hayvanların odadan çıkmasını sağlayın.
    • Pencere veya kapıyı açarak odayı 5-10 dakika havalandırın. 
    • Eğer varsa, merkezi ısıtma/klima sisteminizi kapatın.
    • Kırık ampulü temizlemek için gerekli malzemeleri toplayın:
      • Sert kağıt veya karton;
      • Yapışkan bant;
      • Nemli kağıt havlular veya tek kullanımlık ıslak mendiller (sert yüzeyler için); ve
      • Metal kapaklı cam kavanoz veya kapatılabilir plastik torba.

    Temizlik sırasında

    • SÜPÜRME YAPMAYIN.  Tüm diğer temizlik adımları atıldıktan sonra kırık cam kalmadığı sürece süpürme önerilmez. Süpürme, cıva içeren toz veya cıva buharı yayabilir.
    • Kırık camları ve görünür tozları toplama konusunda titiz olun. Sert kağıt veya karton kullanarak cam parçalarını ve tozları toplayın. Kalan küçük cam parçalarını ve tozları toplamak için koli bandı gibi yapışkan bant kullanın. Kullanılmış bandı cam kavanoza veya plastik torbaya koyun. Daha fazla bilgi ve sert yüzeyleri temizlemek ile halı veya kilimleri temizlemek arasındaki farklar için ayrıntılı temizlik talimatlarına bakın.
    • Temizlik malzemelerini ağzı kapatılabilen bir kaba koyun.

    Temizlik Sonrası

    • Tüm ampul artıklarını ve temizlik malzemelerini, elektrikli süpürge torbaları dahil, derhal çöp kutusuna veya korumalı bir alana, malzemeler atılana kadar dışarıya koyun. Ampul parçalarını veya temizlik malzemelerini içeride bırakmaktan kaçının. 
    • Daha sonra, bölgenizdeki bertaraf gereklilikleri hakkında yerel yönetiminize danışın, çünkü bazı bölgeler floresan ampullerin (kırık veya kırık olmayan) yerel bir geri dönüşüm merkezine götürülmesini gerektirir. Bölgenizde böyle bir gereklilik yoksa, malzemeleri evsel çöplerinizle birlikte bertaraf edebilirsiniz.
    • Mümkünse ampulün kırıldığı odayı havalandırmaya devam edin ve ısıtma/klima sistemini birkaç saat kapalı tutun.

    İşletmelerde Ayrıntılı Temizleme Talimatları
    Temizlik Öncesi
    1. Odadaki insanları ve evcil hayvanları uzaklaştırın ve çıkışta kırılma alanından uzak durun.
    2. Dışarıya açılan bir pencere veya kapıyı açın ve 5-10 dakika odadan çıkın.
    3. Eğer varsa, merkezi ısıtma/klima (HVAC) sisteminizi kapatın.
    4. Kırık ampulü temizlemek için ihtiyaç duyacağınız malzemeleri toplayın:
      • Sert kağıt veya karton
      • Yapışkan bant (örneğin, koli bandı)
      • Nemli kağıt havlular veya tek kullanımlık ıslak mendiller (sert yüzeyler için)
      • Metal kapaklı cam kavanoz (konserve kavanozu gibi) veya kapatılabilir plastik torba(lar)

    Sert Yüzeyler İçin Temizleme Adımları
    1. Sert kağıt veya karton kullanarak cam parçalarını ve tozu dikkatlice toplayın ve döküntüleri ve kağıt/kartonu metal kapaklı bir cam kavanoza koyun. Cam kavanoz yoksa, kapatılabilir bir plastik torba kullanın. ( NOT: Plastik torba cıva buharının kaçmasını engellemeyeceğinden, temizlikten sonra plastik torbayı/torbaları evden çıkarın)
    2. Kalan küçük cam parçalarını ve tozları toplamak için koli bandı gibi yapışkan bant kullanın. Kullanılmış bandı cam kavanoza veya plastik torbaya koyun.
    3. Bölgeyi nemli kağıt havlu veya tek kullanımlık ıslak mendillerle temizleyin. Havluları cam kavanoza veya plastik torbaya koyun.
    4. Temizlik sırasında sert yüzeylerin vakumlanması, diğer tüm temizlik adımları uygulandıktan sonra kırık cam kalmadığı sürece önerilmez. ( NOT: Vakumlamanın cıva içeren toz veya cıva buharı yayması mümkündür, ancak bu sorunla ilgili mevcut bilgiler sınırlıdır
    5. Tüm kırık camların temizlenmesini sağlamak için vakumlama yapılması gerekiyorsa, aşağıdaki ipuçlarını aklınızda bulundurun:
      • Dışarıya açılan bir pencere veya kapıyı açık tutun;  
      • Eğer varsa, ampulün kırıldığı alanı vakum hortumunu kullanarak vakumlayın; ve 
      • Vakum torbasını çıkarın (veya hazneyi boşaltın ve silin) ​​ve torbayı/vakum artıklarını ve vakumu temizlemek için kullanılan tüm malzemeleri plastik bir torbaya koyun.
    6. Tüm ampul artıklarını ve temizlik malzemelerini, elektrikli süpürge torbaları dahil, derhal dışarıya, bir çöp konteynerine veya korunaklı bir alana koyun, malzemeler atılana kadar. Ampul parçalarını veya temizlik malzemelerini içeride bırakmaktan kaçının. 
    7. Daha sonra, bölgenizdeki bertaraf gereklilikleri hakkında yerel yönetiminize danışın, çünkü bazı bölgeler floresan ampullerin (kırık veya kırık olmayan) yerel bir geri dönüşüm merkezine götürülmesini gerektirir. Bölgenizde böyle bir gereklilik yoksa, malzemeleri evsel çöplerinizle birlikte bertaraf edebilirsiniz.
    8. Ampul artıkları ve temizlik malzemelerinin bulunduğu kavanozları veya plastik torbaları attıktan sonra ellerinizi sabunlu suyla yıkayın.
    9. Ampulün kırıldığı odayı havalandırmaya devam edin ve mümkünse HVAC sistemini birkaç saat kapalı tutun.

    Halı veya Kilimler İçin Temizleme Adımları
    • Sert kağıt veya karton kullanarak cam parçalarını ve tozu dikkatlice toplayın ve döküntüleri ve kağıt/kartonu metal kapaklı bir cam kavanoza koyun. Cam kavanoz yoksa, kapatılabilir bir plastik torba kullanın. (NOT: Plastik torba cıva buharının kaçmasını engellemeyeceğinden, temizlikten sonra plastik torbayı/torbaları evden çıkarın)
    • Kalan küçük cam parçalarını ve tozları toplamak için koli bandı gibi yapışkan bant kullanın. Kullanılmış bandı cam kavanoza veya plastik torbaya koyun.
    • Temizlik sırasında halı veya kilimlerin vakumlanması, diğer tüm temizlik adımları uygulandıktan sonra kırık cam kalmadığı sürece önerilmez. ( NOT: Vakumlamanın cıva içeren toz veya cıva buharı yayması mümkündür, ancak bu sorunla ilgili mevcut bilgiler sınırlıdır)
    • Tüm kırık camların temizlenmesini sağlamak için vakumlama yapılması gerekiyorsa, aşağıdaki ipuçlarını aklınızda bulundurun:
      • Dışarıya açılan bir pencere veya kapıyı açık tutun;
      • Eğer varsa, ampulün kırıldığı alanı vakum hortumunu kullanarak vakumlayın; ve 
      • Vakum torbasını çıkarın (veya hazneyi boşaltın ve silin) ​​ve torbayı/vakum artıklarını ve vakumu temizlemek için kullanılan tüm malzemeleri plastik bir torbaya koyun.
    • Tüm ampul artıklarını ve temizlik malzemelerini, elektrikli süpürge torbaları dahil, derhal çöp kutusuna veya korumalı bir alana, malzemeler atılana kadar dışarıya koyun. Ampul parçalarını veya temizlik malzemelerini içeride bırakmaktan kaçının. 
    • Daha sonra, bölgenizdeki bertaraf gereklilikleri hakkında yerel yönetiminize danışın, çünkü bazı bölgeler floresan ampullerin (kırık veya kırık olmayan) yerel bir geri dönüşüm merkezine götürülmesini gerektirir. Bölgenizde böyle bir gereklilik yoksa, malzemeleri evsel çöplerinizle birlikte bertaraf edebilirsiniz.
    • Ampul artıkları ve temizlik malzemelerinin bulunduğu kavanozları veya plastik torbaları attıktan sonra ellerinizi sabunlu suyla yıkayın.
    • Ampulün kırıldığı odayı havalandırmaya devam edin ve mümkünse HVAC sistemini birkaç saat kapalı tutun.

    Halı veya Kilimlerin Gelecekteki Temizliği: Vakumlama Sırasında ve Sonrasında Odayı Havalandırın
    1. Halıyı veya kiliminizi süpürdüğünüz sonraki birkaç seferde, varsa HVAC sisteminizi kapatın, diğer odalara açılan kapıları kapatın ve süpürmeden önce dışarıya açılan bir pencere veya kapı açın. Bu alanda her kullanımdan sonra vakum torbasını değiştirin.
    2. Vakumlama işlemi tamamlandıktan sonra, HVAC sistemini kapatın ve mümkünse dışarıya açılan pencere veya kapıyı birkaç saat açık tutun.

    Elektrikli ve elektronik atıklar “e-atık” olarak da adlandırılmaktadır. Avrupa Birliği elektronik atığın tanımını yaparken, kullanıcısı tarafından atılmış, atılmak istenen veya atılması gereken madde veya nesne (EU, 2003a) ifadelerini kullanmıştır.

    E-atık; endüstriyel veya evsel kaynaklı, hasar görmüş, kırılmış, modası geçmiş olan veya kullanım ömrünü tamamlamış, ağır metalleri ve organik kirleticilerin en büyük kaynaklarından biri olan elektrikli ve elektronik eşyaların genel bir ifadesidir.

    Türkiye’de 1999 yılında meydana gelen büyük deprem ile birlikte floresan lamba üretimi sona ermiştir. Halen tüm kapalı mekânların vazgeçilmez aydınlatma ürünü olan floresan lambalar yurtdışında üretilip, ithal edilerek, Türkiye’de satışa sunulmaktadır.

    Tüm bu bilgiler ışığında işletmelerde yapılması gereken

    İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamaları
    • İlgili yönetmeliklerdeki değişiklikler düzenli olarak kontrol edimeli – takip edilmelidir.
    • Enerji tasarruflu ampullerinin kırılma riskini en aza indirecek şekilde monte edilmesi sağlanmalı ve/veya çalışma alanının yerleşimi düzenlenmelidir.
    • Kırılma sıklığına bağlı olarak önlemler risk analizi ekibi tarafından düzenli olarak revize edilmelidir.
    • Acil durum planına risklere göre olay sonrası senaryo ve tedbirler belirlenmelidir.
    • Çalışanların eğitimlerine, kırılmaların önlenmesi ve kırılma sonrası yapmaları gerekenler dahil edilmelidir. Her vaka sonrası eğitim içeriğinde revizyon gerekip gerekmediği kontrol edilmelidir. Gereken düzenlemeler yapılmalıdır.
    • Her kırılma sonrası maruziyeti olanlara ”bulantı, kusma, ishal, nefes almada değişiklik, kan basıncının veya kalp atış hızının artması ve gözlerde tahriş” gibi şikayetleri olması durumunda acile başvurmaları gerektiği bilgilendirilmesi yapılmalıdır.
    • Maruziyeti olan her çalışanın olay sonrası en yakın zamanda işyeri hekimi tarafından görülmesi sağlanmalıdır.
    • Kırılma sonrası parçaların toplanması ve geri dönüşüme teslimi prosederü oluşturulmalı ve her vaka sonrası revizyon gerekip gerekmediği kontrol edilmelidir. Gereken düzenlemeler yapılmalıdır.
    • Kırılan ampul sayısı ve riskler değerlendirilerek temizleme sonrası gerekli görülürse iş hijyeni ölçümleri yapılmalı ve sonuçlarına göre eylem planı oluşturulmalıdır.
    • İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi işletmenin risklerine göre yukarıdaki maddelere muhakkak ilaveler yaparak çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunmasını daha da ileriye götüreceklerdir.

    Floresan Lambalar Hakkında Ek Bilgi

    Poliklorlu bifeniller (PCB)

    Floresan lamba balastları başta olmak üzere özellikle alev geciktiriciler, plastikleştiriciler, boyalar, kalafatlama bileşikleri, sızdırmazlık maddeleri vb yapı ürünlerinin içerisinde bulunmaktadır.

    İnsanların PCB’lere maruziyeti, diyet alımı, solunum, toz yutma ve deri teması gibi farklı yollardan kaynaklanabilir.

    PCB’ler çekirge etkisi olarak tanımlanabilecek biriktirme ve yeniden süspanse etme prosesleri (yani kuru serpinti ve buhar biriktirme) yoluyla uzun mesafeler boyunca taşınabilir.

    Kalıcı Organik Kirleticilere İlişkin Stockholm Sözleşmesi kapsamında Poliklorlu bifeniller (PCB) diğer kalıcı organik kirletici maddeler ile birlikte listelenmiştir.

    1970’lerde kullanımı yasaklanmış olsa da kimyasal ve termal bozunmaya karşı dirençleri deniz organizmalarında ve insanlarda biyolojik birikime neden olmaktadır. Bu nedenle PCB’ler çevresel ve insan sağlığı açısından endişe verici olmaya devam etmektedir

    WHO Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) 1987 yılından günümüze PCB’lerin insanlarda karsinojenik etkili olduğunu varsaymakta ve PCB bileşiklerini 2A ‘İnsanlarda Karsinojenik Etki Olasılığı Bulunanlar’ grubunda değerlendirmektedir. Diğer yandan EPA (Çevre Koruma Ajansı) (1996) PCB’lerin ‘Muhtemel İnsan Karsinojenleri’ olduklarından şüphelenmektedir”

    Tasarruflu Ampullerin (Bertarafı) Atık Yönetimi Konusunda Yönetmelik – Yayın ve Duyurular

    ⭐️Resmî Gazete Tarihi: 02.04.2015 Resmî Gazete Sayısı: 29314 Atık Yönetimi Yönetmeliği

    ve

    ⭐️Resmî Gazete Tarihi: 26.12.2022 Resmî Gazete Sayısı 32055: Elektrikli Ve Elektronik Eşyalarda Bazı Zararlı Maddelerin Kullanımının Kısıtlanmasına İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca, atık floresan lambaları geri kazanmak zorunluluğu vardır. Floresan lambaların geri kazanımında amaç hem tehlikeli atıkların uygun şekilde uzaklaştırılması hem de kaynakların (cam, metal, fosfor tozu vb.) geri kazanımıdır.

    ⭐️ T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açıklaması ”Bakanlık Ampullerdeki Civaya Karşı Uyardı’

    ⭐️ TUBİTAK Yayınlarında Tasarruflu Ampuller

    ⭐️ Gazi Üniversitesi İyonlaştırıcı Olmayan Radyasyondan Korunma, Uygulama Ve Araştırma Merkezi (Girkum) yayını ”Tasarruflu Lambalar Zararlı mı?”

    ⭐️ Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de websitesinde ” tasarruflu ampullerin enerji tasarrufu için kullanışlı olmakla birlikte içerdiği cıva nedeniyle kırıldığı zaman tehlikeli olabileceği ” uyarısında bulunuyor.

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ Çin’deki floresan lambalardan kaynaklanan cıva riski: mevcut durum ve gelecek perspektifi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22321538/

    ⭐️⭐️ Kullanılmış kompakt floresan lambalardaki (CFL) ağır metallerin belirlenmesi ve atık yönetimi zorlukları: Mevcut koşulları iyileştirmek için bazı stratejiler https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24726659/

    ⭐️⭐️ Kırık kompakt floresan lambalardan (CFL) kaynaklanan cıva maruziyetinin insan sağlığı üzerindeki riskleri https://www.researchgate.net/publication/51853754_Human_health_risks_from_mercury_exposure_from_broken_compact_fluorescent_lamps_CFLs

    ⭐️⭐️ Kırık Kompakt Floresan Lambalardan Kaynaklanan Cıvanın Çevreye Salınımı https://www.liebertpub.com/doi/abs/10.1089/ees.2011.0027

    ⭐️⭐️ Metal Kaynaklı Toksisitede Kurkuminin Rolünün İncelenmesi (Bitkisel preparatlar metale bağlanabilir, bağırsaklardaki emilimini azaltabilir ve vücuttan atılımını kolaylaştırabilir. Zerdeçalda bulunan biyoaktif bir madde olan kurkumin, yaygın olarak bir diyet takviyesi olarak kullanılır. Çoğu çalışma, kurkuminin metal kaynaklı lipid peroksidasyonuna karşı koruma sağladığını ve antioksidan sistem üzerindeki olumsuz etkileri hafiflettiğini göstermiştir.) https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36829803/

    ⭐️⭐️ Kullanılmış floresan lambalardan cıva karakterizasyonu ve geri kazanımı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24726659/

    ⭐️⭐️ Cıva: Kırık CFL’lerin Temizliği https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2535642/

    ⭐️⭐️ Kompakt floresan lambalardan (CFL) kazara cıva salınımının maruziyet analizi https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0048969712009710

    ⭐️⭐️ Maine Kompakt Floresan Lamba Kırılması Çalışma Raporu Şubat 2008 https://www.maine.gov/dep/homeowner/cflreport.html

    ⭐️⭐️ Environmental Release of Mercury from Broken Compact Fluorescent Lamps https://web.archive.org/web/20140224092756/http://bmb.lcd.lu:80/science/environmental_release%20_of_mercury_LI_2011.pdf

    ⭐️⭐️ Scientific Committee on Health and Environmental Risks http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://ec.europa.eu/health/scientific_committees/environmental_risks/docs/scher_o_124.pdf

    ⭐️⭐️ Civa – sağlık https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/mercury-and-health

    ⭐️⭐️ Cıvaya Maruz Kalmanın Sağlık Üzerindeki Etkileri https://www.epa.gov/mercury/health-effects-exposures-mercury

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
    .

    Daha Fazla

    Diyabetlilere Dut Yaprağı

    Dut çeşitlerinin çoğunun kökeninin Çin /Japonya bölgesi ve Himalaya etekleri olduğu düşünülmektedir.

    Dut yapraklarının etkisi, rüzgar ısısını dağıtma, akciğerleri temizleme ve kuruluğu nemlendirme kapasitesi nedeniyle eski Çin’de iyi bir şekilde belgelenmiştir.

    Beyaz dut yapraklarının, kök kabuğunun, dallarının ve meyvelerinin tıbbi kullanımı Çin Halk Cumhuriyeti Farmakopesi’nde belgelenmiştir.

    Çin tıbbındaki kullanımı MS 659’a kadar uzanır.

    Dut suyu, İngiliz Bitkisel Farmakopesi’nin resmi bir ürünüdür.

    Kök kabuğu müshil ve antihelmintik özelliklere sahiptir ve tadı acıdır.

    Kök suyunun kanı aglütine ettiğine ve ayrıca sindirim sistemindeki kurtları öldürdüğüne inanılmaktadır.

    Gövde kabuğu müshil ve solucan düşürücü özelliklere sahiptir.

    Yapraklar terletici ve yumuşatıcı özelliklere sahiptir ve yaprak suyu boğaz enfeksiyonlarını ve iltihabı önlemek için kullanılmıştır.

    Meyve suyu soğutucu ve müshil özelliğine sahiptir ve ateş, soğuk algınlığı, ishal, sıtma, amip, kabızlık ve bağırsak kurtlarını (örneğin tenya) tedavi etmek için kullanılır.

    Modern çalışmalar, aktif bitki maddeleri olan flavonoidler, alkaloidler, polisakkaritler ve polifenollerin dut yapraklarının kan şekerini düşürme yeteneğinin birincil moleküler temeli olduğunu göstermiştir.

    Dut Yaprağı (Özellikle Kara Dut Yaprağı) İçeriği

    1. Protein (%15-35)
    2. Mineraller – kalsiyum (%2,42-4,71) – fosfor (%0,23-0,97)
    3. Metabolize edilebilir enerji (1130-2240 kcal/kg) açısından oldukça zengindir. 
    4. Anti-besinsel faktörlerin hiçbiri yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir.

    ⭐️⭐️Kara dut içeriği, beyaz duta göre fenol bileşikleri açısında 8 kat fazla ve çok daha etkindir.

    ⭐️⭐️Dut yaprakları demir, çinko, manganez ve kalsiyum gibi birçok eser element içerir.

    Demir, vücuttaki serbest radikalleri temizleyebilir ve pankreas hücrelerine oksijen tedarikini artırarak insülin sentezini ve salınımını kolaylaştırabilir. 

    Çinko, insülin stabilitesini artırmak ve insülinin hipoglisemik etkisini güçlendirmek için insülinin kristalleşmesini destekler.

    Manganez, mitokondrideki oksidatif stresi azaltmak için gerekli olan manganez süperoksit dismutazın bir bileşenidir ve bu enzim aynı zamanda bir antioksidandır, mitokondriyi korur ve oksidatif hasarı azaltarak adacık β hücrelerini oksidatif stresten korur.

    Kalsiyum eksikliği hücrelerin salgılama işlevini olumsuz etkileyebilir ve insülin salgılanması önemli bir kalsiyum aracılı süreçtir ve kalsiyum eksik olduğunda hücrelerin içindeki ve dışındaki kalsiyum dengesi değişir ve bu değişen denge insülinin normal salgılanmasını etkileyebilir.

    Dut Yaprağı (Özellikle Kara Dut Yaprağı) Etken Maddeleri

    🔶 Antosiyanin siyanidin-3-glikozid
    🔶 Kamferol-3-O-rutinozid,
    🔶 Kuarsetin-3-O-glikozid
    🔶 Kuarsetin-3-O-rutinozid
    🔶 Siyanidin-3-soforozid
    🔶 Pelargonidin-3-glikozid
    🔶 Pelargonidin-3-rutinozid

    Dut Yaprağı (Özellikle Kara Dut Yaprağı)
    ⭐️ Karaciğerde Yağdan enerji elde edilmesini sağlar (%28)

    ⭐️ Fruktoz emilimini yavaşlatır (glut-5 kapısı)(%33)

    ⭐️ Bağırsaktan glikoz emilimini yavaşlatır (%36)

    ⭐️ LDL ve Trigliserit oranını düşür (%24)

    ⭐️ Hücre ve DNA oksidasyonunu önler

    Kara dut yaprağı Çin tıbbında ilaç olarak kullanılır.

    • Antidiyabetik (Tek doz dut yaprağı uygulaması karbonhidrat yüklemesinden sonra glikoz sapmasının tepe seviyesini ve eğri altında kalan alanı (iAUC) önemli ölçüde baskılar)
    • Antihipertansif (Dut yaprakları, anjiyotensin dönüştürücü enzimi (ACE) inhibe ederek kan basıncını ve kalp atış hızını düşürür)
    • Antihiperlipidemik (Dut yaprakları ile tedavi edilen hayvanlarda, kan dolaşımında toplam kolesterol (TK), düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol (LDL-K) ve trigliseritlerde (TG) belirgin azalmalar ve yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterolde (HDL-K) artış meydana gelir)
    • Karaciger Yağlanması (Dut yaprakları, yüksek yağlı diyetin kronik tüketimiyle oluşan vücut ağırlığı artışını baskılar)
    • Antioksidan (Dut yapraklarının serbest radikal oluşumuna ve oksidatif stres kaynaklı doku hasarına karşı etki ve Fe 3+ ‘yi Fe 2+’ ye indirgeyerek elektron bağışlama kapasitesini gösterir.)

    National Library of Medicine’den yayınlanan bir araştırmaya göre, dut yaprağı lateks içerir (insanlar için hafif toksik olan ve mide bulantısına veya cilt tahrişine neden olabilen beyaz bir öz.) Lakin, insanların büyük bir çoğunluğu herhangi bir sorun yaşamadan dut yaprağı tüketebilmektedir.

    Dut Yaprağını Nasıl Tüketeceğiz

    Bir tatlı kaşığı toz (dut yaprağı) ya da 5 yaprak dut bir su bardağı sıcak su da 4 – 5 dakika bekletilip sabah ve akşam yemekten hemen önce içilir.
    Lakin günde 2 fincandan fazla içilmemelidir. Çünkü uzun süre ve günlük 5 – 6 fincan içildiğinde (kullanımda) yüksek potasyum içeriği nedeni ile böbreklerde sorun oluşturur.
    Önemli uyarı Hamileler ve emzirenler kesinlikle kullanmamalıdır.

    Yemekten sonra bir fincan kahve içmek dut yaprağının potasyum yükü nedeni ile böbrek için oluşturabileceği olası zararı önler.

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ Dut yapraklarının hipoglisemik özellikleri ve hipoglisemik mekanizmalarının değerlendirilmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10117911/

    ⭐️⭐️ Umut Vaat Eden Bir Nutrasötik Kaynağı Olarak  Morus nigra L.’nin (Kara Dut) Farmakolojik Özellikleri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6412198/

    ⭐️⭐️ Dut Yaprağı Ekstresinin Tip 1 Diyabet Mellituslu Farelerin Tedavisinde Farmakolojik ve Patolojik Etkileri https://www.mdpi.com/1467-3045/45/7/343

    ⭐️⭐️ Sağlıklı yetişkinlerde akut dut yaprağı ekstresi alımının zamanlamasının yemek sonrası glikoz metabolizması üzerindeki etkileri: randomize, plasebo kontrollü, çift kör bir çalışma https://www.nature.com/articles/s41430-023-01259-x

    ⭐️⭐️ Dut yaprağı özütü, dört yaygın diyet karbonhidratının glisemik indeksini azaltır https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30142838/

    ⭐️⭐️ Tip 2 diyabetli ve kontrol deneklerinde 75 g sakaroz alımına bağlı olarak dut yaprağı özütünün kan şekeri ve nefes hidrojen tepkisi üzerindeki etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17303787/

    ⭐️⭐️ Cilt Beyazlatıcı Losyon Hazırlamak İçin Morus alba Köklerinden Oksiresveratrol Ekstraksiyonu İçin Üre-Gliserin Bazlı NADES-UAE’nin Optimizasyonu https://jyoungpharm.org/article/1315

    ⭐️⭐️ Tayland Dut bitkisinden elde edilen yeni bir beyazlatıcı madde kaynağı ve betulinik asit miktarının belirlenmesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18569714/https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18569714/

    ⭐️⭐️ Dut Yapraklarının (Morus Alba ) Besin Sindirilebilirliği https://www.tandfonline.com/doi/full/10.4081/ijas.2013.e36

    ⭐️⭐️ Dut yaprakları ve kardiyometabolik risklere karşı potansiyel etkileri: kimyasal bileşimler, biyolojik özellikler ve klinik etkinliğin incelenmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6130672/

    ⭐️⭐️ Üç çeşit dut (Morus sp.) yapraklarının yaklaşık bileşimi ve antioksidan potansiyeli: karşılaştırmalı bir çalışma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22837655/

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
    .

    Daha Fazla

    Çimento Üretim Sektörü Çalışanlarında Krom Eksikliği – İş Güvenliği Riski

    Çimento fabrikalarında çalışan bir işçinin günü, sanıldığı kadar sıradan değildir. Dışarıdan bakıldığında sadece makineler, dönen silolar, yükselen dumanlar ve sürekli çalışan konveyör bantları görülür. Oysa fabrikanın içinde hayatını geçiren işçilerin bedeni ve zihni, bu ağır şartlar altında sürekli sınavdan geçer. Sabahın erken saatlerinde başlayan vardiya, akşamın karanlığına kadar sürer.

    Yoğun toz bulutu, sürekli çalışan makinelerin çıkardığı uğultu, yüksek sıcaklık ve ağır fiziksel iş, işçilerin hem bedeninde hem de zihninde iz bırakır. İş güvenliği denildiğinde çoğumuzun aklına baretler, maskeler, çelik burunlu ayakkabılar gelir. Evet, bunlar hayati önem taşır. Ancak, bir fabrikanın en kritik güvenlik unsuru, aslında işçilerin kendi bedenleridir. Ve o bedenin görünmeyen bir ihtiyacı vardır: Krom.

    Krom, adını belki birçok işçi duymamıştır. Çoğu zaman vitaminlerin ve proteinlerin gölgesinde kalan bu mineral, aslında iş güvenliği açısından sessiz bir kahramandır. Çünkü işçinin gözünü açık tutan, kaslarını güçlü kılan, zihnini berraklaştıran ve şeker dengesini sağlayan şeylerden biri kromdur. Krom olmazsa, işçi sadece yorgun düşmez; dikkati dağılır, refleksleri yavaşlar ve iş kazalarına davetiye çıkar. İşte bu yüzden krom, çimento fabrikası gibi ağır sanayi ortamlarında bir iş güvenliği meselesi olarak ele alınmalıdır.

    Bir fabrikanın üretim hattında küçük bir vidanın eksikliği bile büyük bir kazaya yol açabilir. Aynı şekilde, bir işçinin bedeninde krom eksikliği de görünmeyen ama zincirleme etkilerle büyüyen sorunlara yol açar. Kan şekeri dalgalanır, insülin görevini yapamaz, kaslar enerjisiz kalır ve işçi farkında olmadan riskli hale gelir. Bunu daha iyi anlamak için önce vücuttaki mekanizmaya biraz yakından bakalım.

    İnsan vücudu, aslında elektriksel ve kimyasal kapılarla dolu bir fabrika gibidir. Yemek yediğinizde glikoz kana karışır. Bu glikozun hücrelerinize girebilmesi için insülin hormonu devreye girer. Pankreastaki beta hücreleri, glikozu görünce insülin salar. Bu insülin, kas hücrelerinin yüzeyindeki kapılara dokunarak glikozun içeri alınmasını sağlar. Böylece glikoz, kaslarda enerjiye dönüşür. Ancak burada kritik bir ayrıntı vardır: O insülin reseptörleri krom ile çalışır. Yani kapının kilidi kromdur. Eğer krom yoksa, insülin kapıya gelse bile kapı açılmaz. Glikoz kanda kalır, hücreler enerjiye ulaşamaz. İşte o zaman hem kan şekeri yükselir hem de kaslar güçsüzleşir.

    Bir çimento işçisini düşünelim. Sabah vardiyasına başlamış, birkaç kürek çimento taşımış, ağır bir makinenin bakımını yapıyor. Eğer kanda krom düşükse, glikoz kaslarına giremez. Kasları güçsüzleşir, elleri titremeye başlar, dikkati dağılır. O anda yapacağı küçük bir hata, büyük bir kazaya yol açabilir. Mesela, vincin yükünü dengesiz kaldırabilir, konveyör bantta eli sıkışabilir veya yüksekten inerken dengesini kaybedebilir. Bunlar kulağa basit gelebilir ama çimento fabrikası gibi ağır iş ortamlarında her saniyenin ve her hareketin güvenliği hayati önem taşır.

    Kromun eksikliği sadece kas gücünü değil, beynin çalışma düzenini de bozar. Kanda kalan glikoz, kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobine yapışır. Bu durumda HbA1c yükselir ve hemoglobinin oksijen taşıma kapasitesi azalır. Yani vücudun dokuları yeterince oksijen alamaz. Bu da beyin sisi, dikkat dağınıklığı, yorgunluk, uyku sorunları ve depresyon gibi sonuçlar doğurur. Bir işçinin dikkati dağınık, zihni bulanık olduğunda, güvenlik prosedürlerini uygulaması mümkün değildir. Kazaların büyük bir kısmı, zaten dikkat kaybından doğmaz mı?

    Bir diğer önemli nokta, krom eksikliğinin zamanla insülin direncine yol açmasıdır. Sürekli yemek yemek, sürekli glikoz dalgalanması, kas hücrelerindeki reseptörleri yorarak onları kapatır. Böylece insülin görevini yapamaz, glikoz kanda birikmeye başlar. Bu süreç Tip 2 diyabetin zeminini hazırlar. Diyabet ise iş güvenliği açısından ciddi bir risktir. Çünkü diyabetli bir işçi, vardiya sırasında ani hipoglisemi yaşayabilir. Yani kan şekeri hızla düşer, kişi bayılabilir veya reflekslerini kaybedebilir. Bir fabrikanın içinde, ağır makinelerin ve yüksek sıcaklığın arasında bayılan bir işçi için sonuç ölümcül olabilir.

    Kromun önemi kas erimesinde de ortaya çıkar. Kaslar enerjisiz kaldığında zayıflar, sarkar ve işçinin bedensel gücü düşer. Oysa çimento fabrikasında çalışan bir işçi için kas gücü, baret kadar önemlidir. Çuvalları taşımak, yüksek sıcaklığa dayanmak, makineleri kullanmak için güçlü kaslara ihtiyaç vardır. Krom, bu kasların görünmez yakıtıdır.

    Peki, bu krom nereden gelecek? İşte iş güvenliği kültürünün bir başka boyutu da burada karşımıza çıkıyor: Beslenme. Fabrika yemekhanelerinde çoğu zaman beyaz ekmek, makarna, pilav ve yağlı yemekler bulunur. Bunlar enerji verir ama krom açısından fakirdir. Oysa tam tahıllı ekmek, bulgur, mercimek çorbası, nohutlu yemekler, brokoli, fındık ve ceviz krom açısından zengindir. Anadolu mutfağı aslında krom deposudur. Eskiden köylerde insanlar bulgur pilavı, nohutlu yemekler, cevizli tarhana çorbası ile beslenirdi. Bu doğal beslenme, onların krom ihtiyacını karşılardı. Ancak günümüzde hızlı yaşam ve ucuz beslenme tercihleri yüzünden işçiler kromdan mahrum kalıyor.

    Burada fabrika yönetimlerine büyük görev düşüyor. İş güvenliği sadece kask dağıtmak, yangın tüpünü doldurmak veya eğitim vermek değildir. Aynı zamanda işçilerin yemek menülerini düzenlemek de iş güvenliğinin bir parçasıdır. Yemekhanede beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek verilebilir, menülere mercimek çorbası ve nohutlu yemekler eklenebilir, ara öğünlerde fındık ve ceviz sunulabilir. Bu küçük gibi görünen adımlar, işçilerin dikkatini, enerjisini ve kas gücünü koruyarak iş kazalarını önleyecektir.

    Bir işçinin “Ben çok yoruluyorum, halsiz düşüyorum, dikkatimi toparlayamıyorum” demesi, sadece bireysel bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir iş güvenliği alarmıdır. Çünkü o işçi, makine başında veya yüksek sıcaklıkta risk taşımaktadır. İşte krom takibi, bu alarmın sessiz çanı gibidir.

    Krom ihtiyacı aslında çok küçüktür: kadınlarda günde 25 mikrogram, erkeklerde 35 mikrogram. Gözle görülmeyecek kadar küçük olan bu miktar, bir fabrikanın güvenli çalışmasında dev bir rol oynar. Yani bir anlamda krom, işçilerin damarlarında dolaşan görünmez bir güvenlik donanımıdır.

    Bu noktada periyodik sağlık kontrolleri de önemlidir. Fabrikalarda işçilere düzenli kan şekeri ve HbA1c ölçümleri yapılmalıdır. Bu ölçümler yalnızca hastalık tespiti için değil, aynı zamanda iş güvenliği risklerini önceden belirlemek için de kullanılmalıdır. Diyabet riski olan işçiler erken aşamada fark edilirse, iş kazalarının önüne geçilebilir.

    Beslenme eğitimi de bu sistemin bir parçası olmalıdır. İşçilere, kromun önemi anlatılmalı; yemekhanelerde ve afişlerde “Kromla Güvende Kal” gibi bilgilendirici mesajlar yer almalıdır. Çünkü çoğu işçi, beslenmenin iş güvenliği ile bağlantısını düşünmez. Oysa yanlış beslenme, bir işçinin dikkatini kaybetmesine ve dolayısıyla kazaya neden olabilir.

    Kromun önemini küçümsememek gerekir. Bu mineral bize, küçük şeylerin büyük farklar yaratabileceğini gösterir. Nasıl ki çimento fabrikasında küçük bir vida eksikliği büyük bir kazaya yol açıyorsa, krom eksikliği de büyük sağlık sorunlarına kapı açar. Bir fabrikanın güvenliği sadece makinelerin değil, insan bedeninin de güvenliği ile ölçülür.

    Sonuç olarak, çimento fabrikalarında iş sağlığı ve güvenliği kültürünün içine krom mutlaka dahil edilmelidir. İş güvenliği uzmanları, mühendisler ve fabrika yöneticileri kromu “sessiz kahraman” olarak görmeli; yemek menülerini, sağlık kontrollerini ve eğitim programlarını buna göre düzenlemelidir. Çünkü işçinin dikkati, enerjisi ve kas gücü, fabrikanın güvenliği kadar önemlidir.

    Bir baret, bir maske veya bir çelik burunlu ayakkabı işçiyi dışarıdan korur. Ama krom, işçiyi içeriden koruyan görünmez bir donanımdır. Eğer bu donanım eksikse, işçinin gözleri dalar, kasları güçsüzleşir, refleksleri yavaşlar. Ve o anda fabrikanın en büyük güvenlik açığı ortaya çıkar. O yüzden, krom sadece bir mineral değil; iş güvenliğinin görünmez bir parçasıdır.

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Doğal Yaşayın

    Doğal Beslenin

    Aklınıza Mukayet Olun

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Sayın okuyucu,

    Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

    Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

    Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

    ⭐️⭐️⭐️⭐️

    Daha Fazla