Eğitim sonrasında verilen sertifika ömür boyu geçerli
Sertifika e-devlette kayıtlıdır.
Sertifika Karekodlur.
Sertifika Üniversite onaylıdır.
Sertifikanın kaybedilmesi halinde e-devletten yenisini kendiniz de çıkartılabilirsiniz.
Havuz Suyu Operatörlüğü Mesleki Eğitimi nerede alabilirsiniz?
Çalışanlarınızı İzmir – Karabağlarda merkezimize eğitim için yollayabilirsiniz.
Firmanızda toplu eğitimlere katılabilirsiniz.
Uzaktan eğitimlerimize katılım sağlayabilirsiniz.
Türkiyenin her yerinden Başvurabilirsiniz.
Havuz Suyu Operatörlüğü Mesleki Eğitim İçeriği
Eğitim içeriği MEB tarafından yayınlanan modüllerin, güncel bilgiler ve firmanız özelinde yaptığınız işlemlerin eklenmesi ile sektör deneyimi olan eğitmenlerimiz tarafından verilmektedir.
Havuz Suyu Operatörlüğü Mesleki Eğitimi zorunlu mu?
Aşağıda verilen yönetmeliklerde belirtilen mesleklerde çalışanlarının Mesleki Eğitim Belgesi alması zorunluluğu bulunmaktadır.
Havuz Suyu OperatörlüğüMesleki Eğitimi kimlere zorunlu?
Havuz Suyu Operatörü olarak çalışan herkes için zorunludur.
İş Güvenliği eğitimi, Havuz Suyu Operatörlüğü Mesleki Eğitimi Belgesi Yerine geçer mi?
Hayır. Yerine geçmez.
İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Sertifikası yasal düzenlemelerle belirlenmiş ve her çalışanın yaptığı işin tehlike sınıfına ve niteliğine göre İş Güvenliği uzmanları tarafından verilen ve süreli belgelerdir. Mesleki Eğitim belgesi değilerdir.
Biz arayın 0 530 568 42 75 Çalışanlarınız en kısa zamanda Havuz Suyu OperatörlüğüMesleki Eğitim belgesine sahip olsunlar.
Merkez Adres: Yeşillik Cad. No:230 Kat:4/424, Selgeçen Modeko İş Merkezi – Karabağlar/İZMİR
Merkez Telefon: +90 232 265 20 65
Tetkik Danışmanlık
Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
A vitamini tek bir besin maddesi değildir. β-karoten ve diğer karotenoidlerden sentezlenen, retinol,retinal veretinil esterleri (retinil palmitat vb gibi) gibi yağda çözünen çeşitli molekülleri kapsayan genel bir terimdir.
A vitamini, yiyeceklerde iki farklı türde bulunur.
Önceden oluşturulmuş A vitamini – Retinol ve Retinil Esterler – (Süt ürünleri, Karaciğer, Et, Balık, Tavuk, yumurta ve Balık gibi hayvansal ürünlerde bulunur)
Provitamin A – Karotenoidler – (Renki meyve, sebze ve yağlar gibi bitkisel gıdalarda bol miktarda bulunur.)
Vücudumuz her iki formu da direk kullanamaz.
Aktif formları olan Retinal ve Retinoik Aside dönüştürmesi gerekir.
Retinol ciltte ilk adımda Retinal‘ dönüşür. Retinal sonra Retinoik Aside dönüşür.
Bu sebeple Retinal, Retinol‘den daha hızlı etkilidir.
Vücut, Retinolün %75 ila %100’ünü ve çoğu durumda β-karotenin %10 ila %30’unu gıdalardan emebilir. Pişirme ve ısıl işlem, gıdalardanβ-karoten‘in biyoyararlanımını artırabilir.
1 İU A vitamini = 0.3 mikrogram Retinol » ~ 0.344 mikrogram Vitamin A asetattır.
1 IU A vitamini = 0.3 mikrogram Retinol » = 0.6 mikrogram beta karoten » = 1.2 mikrogram diğer karotenoidler’e eşittir.
A Vitamini Ne İşe Yarar?
Antioksidandır. Yaşlanmaya ve kanserli hücrelere karşı savaşır.
A vitamini olmadan proteinler kullanılamaz.
Metabolizmamızın sorunsuz çalışmasında
Embriyo gelişiminde
Büyümede, üremede
Çocuklarda boy uzamasında çok önemlidir.
Koku duyusu reseptörlerinde çok fazla miktarda vardır.
Kan yapımında
Bağışıklık sisteminde
Doku hücre büyümesinde
Dokuların ve hücrelerin yenilenmesinde görev alır, kemik ve diş yapısına katılır.
Bağırsak ve deri epitel doku yapımı, gelişimi ve korunmasında
Görmede gerekli olup, göz sinir yapısında yüksek miktarda bulunur.
Eksikliğinde ilk belirti göz kuruluğu, göz yaşı eksikliğidir. Korneada bozulmaya sebep olur.
Eksikliği Sperm ve Kalitesiz yumurtaya neden olur. Doğurganlık düşer, düşüklere sebep olur.
Demirin emilimine ve salınımında dolayısıyla hem vücudun oksijen (satürasyon) dengesinde, hemde demir eksikliği tedavisinde önemlidir.
Cilt sorunlarında *sivilce, iltihaplı sivilce, siyah noktalar, gözenekli yüz yapısı* çinko ile birlikte tedavi edicidir.
Ağız, mide ve ince bağırsakların ve idrar yollarındaki deri ve dokuların sağlıklı bir şekilde devamlılığını sağlayarak, enfeksiyonlara karşı koruyan karbon içerikli bir moleküldür.
Vücuda giren virüs, bakteri, mantar gibi patojenlerle ilk karşılasan ve savaşan mukoza yapıda, normal bağışıklık hücrelerinde bulunur. Eksikliğinde vücut enfeksiyona açık hale gelir.
Yeri gelmişken bir yanlışı düzeltelim: ”Havuç A vitamini deposudur” sözü sanıldığı gibi doğru degildir. Havuca o turuncu rengi veren β-karoten‘in yaklaşık %12 si A vitaminine dönüştürülür. Yediğimiz zaman da direkt A vitamini içermez.
Vitamin A eksikliği sağlığı olumsuz yönde etkileyebildiği gibi, fazlalığı da tehlikeli olabilir.
1. Potansiyel Antioksidandır
Provitamin A – Karotenoidler; β-karoten (güçlü bir antioksidandır), alfa-karoten ve β-kriptoksantin (Renki meyve, sebze ve yağlar gibi bitkisel gıdalarda bol miktarda bulunurlar.) Bu karotenoidler, vitamin A öncülleri olup oksidasyonu (en iyi O2 temizleyicidir) önlemede görev alırlar.
Karotenoidler, oksidatif stres meydana getirerek, DNA’ya zarar veren ve kanserin başlangıç aşamasında etkili olan serbest radikallerin etkisini yok ederler ve vücut dışına atılmasında etkili rol oynarlar.
Oksidatif stres; vücuda alınan oksijenin kullanımı ve metabolizması sırasında serbest radikal adı verilen hücre ve dokulara zararlı moleküllerin meydana getirdiği ortam zararına denir. Oksidatif stres diyabet, kanser, kalp hastalığı ve bilişsel gerileme gibi çeşitli kronik hastalıklarla ilişkilidir. Bu sebeple karotenoidlerden zengin beslenme kalp hastalığı, akciğer kanseri ve diyabet gibi hastalıkların oluşma riskini azaltmaktadır.
Serbest radikal; dış etkenlerle nedeniyle ortaya çıkarak hücre ve dokularla reaksiyona girip hasara neden olabilen ve vücutta doğal olarak üretilen moleküllerdir.
Sigara ve alkol kullanımı, β- karoten’in kandaki oranını % 20 civarında düşürmektedir.
2. Gözün temel besinidir
β-karoten retinada retinol‘e dönüşür ve karanlıkta görüş için gereklidir.
Aktif formu olan retinal, renk görme ve az ışıklı görme için gerekli bir molekül olan, Rodopsin oluşturmak için opsin proteini ile birleşir.
Kornea (gözün en dış tabakası) ve konjonktiva (gözün yüzeyini ve göz kapaklarının içini kaplayan ince zar) korunmasında ve beslenmesinde önemli rol oynar.
A vitamininin vücutta yeterli düzeyde olması “sarı nokta hastalığı” olarak bilinen yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) gibi bazı göz hastalıkları oluşumunu önler.
Yüksek β-karoten, alfa-karoten ve beta-kriptoksantin düzeylerinin oksidatif stres seviyelerini düşürerek maküler dokuyu koruması nedeniyle “sarı nokta hastalığı” olarak bilinen yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) riskini % 25’e kadar azaltabilmektedir.
Klinik çalışmalarda sentetik Vitamin A göz damlası, kuru göz tedavisinde etkili sonuç vermiştir. Diğer tedavilerin aksine, kuru gözün altta yatan nedeni olan, hücresel değişikleri tersine çevirmektedir.
3. Antikanserojendir
Vitamin A, antioksidan özellikleri nedeniyle, karotenoid bakımından zengin meyve ve sebzeler belirli kanser türlerine karşı koruma sağlayabilir.
Yapılan bir çalışmada, 10.000’den fazla erişkinin içinde;
1.grup Sigara içen ve kanında yüksek alfa-karoten ve beta-kriptoksantin olanlar
2.grup Sigara içmeyen ve kanında düşük alfa-karoten ve beta-kriptoksantin olanlar
1. gruptakilerin akciğer kanserinden ölüm riskinin % 46 – % 61 oranında daha düşük olduğu görülmüştür.
Deneysel test tüpü çalışmalarında; retinoidlerin mesane, meme ve yumurtalık kanseri gibi bazı kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebildiği gözlenmiştir.
Yapılan çalışmalarda, pek çok besinde bulunan alfa karoten, β- karoten, likopen, lutein, kriptoksantin ve zeaksantin gibi belli başlı karotenoidlerin oluşumunu tamamlayıp depolandığı organlarda antikarsinojen olarak etki gösterdiği saptanmıştır.
β- karotenin başlangıçta bildirilen antikarsinojenik potansiyeli, tekli oksijeni söndürme, oksi-radikalleri temizleme ve serbest radikal reaksiyonlarını sonlandırma konusundaki özgül kapasitesine dayanıyordu. Ancak, yüksek oksijen basıncında ve oksidatif stres altında pro-oksidanlar olarak hareket ederek belirli diyet koşulları altında UV karsinogenezini şiddetlendirdikleri bildirilmiştir.
Bu yüzden β- karoten gibi provitamin A aktivitesi gösteren karotenoidlerin yanında kantaksantin, likopen lutein gibi provitamin A aktivitesi olmayan karotenoidler de antioksidan özelliklere sahiptir ve kanser oluşumunu bu şekilde engeller.
4. Doğurganlık ve Bebeğin Gelişiminde Etkilidir
Dişilerde, A vitamini eksikliğinin üreme sonuçları üzerindeki etkisi, eksikliğin ortaya çıktığı zamana ve şiddetine bağlıdır. Çiftleşmeden önce şiddetli A vitamini eksikliği ortaya çıktığında, vajinal yaymalarda sürekli olarak kornifiye hücreler bulunur ve üreme implantasyondan önce başarısız olur.
Gebe kişilerin fetal büyüme ve doku bakımı ve kendi metabolizmalarını desteklemek için ekstra A vitaminine ihtiyaçları vardır.
Tüm – trans retinoik asidin (RA) hem erkek hem de dişi üremeyi ve embriyonik gelişimi destekleyen A vitamini formudur.
A vitamini hem erkek hem de dişi üreme için esastır, çünkü sperm ve yumurta gelişiminde rol oynar.
A vitamini eksikliğinde epididim, prostat ve seminal vezikülün epitelinin tabakalı skuamöz keratinize epitel ile yer değiştirdiğini ve spermatogenezin durduğunu göstermiştir.
Yeterli A vitamini alımı olan emziren kişilerin anne sütü, bebeklerin yaşamlarının ilk 6 ayındaki ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda A vitamini içerir. Lakin, A vitamini eksikliği olan kişilerde, anne sütündeki A vitamini içeriği, yalnızca anne sütüyle beslenen bebeklerde yeterli A vitamini depolarını korumak için yeterli değildir.
Plasenta sağlığı, fetal doku gelişimi ve büyümesi için de kritik olması sebebiyle anne ve cenin sağlığının ve de gebe kalmaya çalışanların çok önemli ihtiyacıdır.
5. Bağışıklığı Güçlendirir
A Vitamini, vücudunuzu hastalıklardan ve enfeksiyonlardan koruyan tepkileri uyararak bağışıklık sağlığını etkiler.
Retinoid asit, doğuştan gelen bağışıklık sisteminin hücrelerinin farklılaşması, olgunlaşması ve işlevlerinin düzenlenmesinde önemli roller oynar.
Doğuştan gelen bağışıklık hücreleri, fagositoz ve sitotoksik aktivite yoluyla immün düzenleyici işlevler gerçekleştiren doğal öldürücü T hücrelerinin aktivasyonu yoluyla patojen istilasına anında yanıtlar başlatan makrofajlar ve nötrofillerden oluşur.
Hastalıklara karşı korunan immün yanıtlarda merkezi rol oynayan B ve T hücreleri de dahil olmak üzere belirli hücrelerin oluşturulmasında rol oynar.
Eksikliği, bağışıklık sisteminin tepkisini ve işlevini azaltan pro-inflamatuar moleküllerin seviyesinin yükselmesine neden olur.
HIV enfeksiyonlu hastalarda vitamin A eksikliğine sık rastlanır. Araştırmalarda HIV enfeksiyonlu kişilerin %15 den fazlasında vitamin A eksikliği saptanmıştır. Vitamin A eksikliği olan HIV’li hastalarda, olmayanlara göre yardımcı T hücre sayısı daha düşük saptanır. Vitamin A eksikliği HIV enfeksiyonu olanlarda ölüm oranlarının daha fazla olmasıyla da ilişkilidir. (34)
Vitamin A, oksidatif stresi kontrol altında tutarak, bağışıklık sisteminizi güçlendirerek ve bazı hastalıklara karşı koruyarak sağlığı olumlu yönde etkiler.
6.Kistik Fibroziz ve A Vitamini
Kistik fibrozlu kişilerin %90’ına kadarında pankreas yetersizliği vardır ve bu durum yağ emilimindeki zorluk nedeniyle A vitamini eksikliği riskini artırır. Sonuç olarak, kistik fibroz için standart bakım, A vitamini, diğer yağda çözünen vitaminler ve pankreas enzimleriyle ömür boyu tedaviyi içerir.
7. Gastrointestinal Rahatsızlıklar ve A Vitamini
Crohn hastalığı ve ülseratif kolitli çocukların yaklaşık dörtte birinde A vitamini eksikliği vardır; bu rahatsızlıklara sahip yetişkinlerde, özellikle de bu rahatsızlığa birkaç yıldır sahip olanlarda, A vitamini eksikliği riski daha yüksektir.
Yeni teşhis konmuş çölyak hastalığı olan bazı çocuklarda ve yetişkinlerde de A vitamini eksikliği vardır; glütensiz diyet bu eksikliği ortadan kaldırabilir, ancak her zaman ortadan kaldırmaz.
A Vitamini Eksikliğinde Neler Olur?
Kronik A vitamini eksikliğinin önemli etkisi enfeksiyonların (özellikle kızamık ve enfeksiyonla seyreden ishal) şiddetinin ve ölüm riskinin artmasıdır.
Çocuklarda önlenebilir körlüğün önde gelen nedeni Vitamin A eksikliğidir.
A vitamini seviyesi düşük çocuklarda solunum sistemi hastalıklarının en sık rastlanan virüslerden biri Respiratuar Sinsisyal Virüstür (RSV).
Vitamin A eksikliği, hamile kadınlarda anemi ve ölüm riskini arttırmakta, büyüme ve gelişmeyi yavaşlatarak fetüsü olumsuz yönde etkilemektedir.
Hiperkaratoz
Hiperkeratoz:epidermisin en dış kısmı olan stratum corneum’un kalınlaşmasıdır. Bu seviyede hücreler, kuru ve çok sert olmalarına yol açan bir protein olan keratinde yüksek oranda yüklüdür. Keratin derideki gözenekleri tıkayarak kaz derisi etkisi yapan bir proteindir. Bazı durumlarda, küçük veya büyük kuru ve pürüzlü cilt lekeleri oluşturan anormal bir keratin birikimi vardır.
Vitamin A eksikliğinin daha az ciddi belirtileri arasında hiperkeratoz ve akne gibi cilt sorunları bulunur.
Sivilce, sedef hastalığı, iktiozis, liken planus, Darrier Hastalığı, palmoplantar keratoderma, pitriazis rubra, pilaris Hiperkeratoz ile ilgili cilt sorunlarından bazılarıdır.
Bu hastalıkların tedavisi yüksek doz vitamin A dır. Vitamin A etkinliği retinol seviyesi, serum retinol bağlayıcı proteinin kapasitesini aşarak zarların düzgün yapısını bozup keratin üreten hücrelerde parçalanmaya yol açmasıyla oluşmaktadır. Bu durum hücresel bozulma ile oluşan yan etkilerini azaltmak için karotenlerin kulanımı da denenmektedir.
Vitamin A eksikliği derinleştikçe etkilenen solunum, gastrointestinal ve üriner sistem, mukozal bariyerler ile sorunlar artar.
Kseroftalmi
Kuru göz veya tıbbi adıyla kseroftalmi, gözyaşı üretiminin yetersiz olması veya gözyaşlarının hızla buharlaşması sonucu meydana gelir.
Vitamin A eksikliğine bağlı göz ile ilgili bütün bulgular için kseroftalmi terimi kullanılır.
Enfeksiyonlara uygun bir ortam oluşarak keratit, konjuktivit görülebilir.
Körlük vitamin A eksikliğinin en önemli komplikasyonlarından biridir.
A Vitamini Fazlalığında Neler Olur?
A vitamini yağda çözünen bir vitamin olup, fazlası karaciğerde depolanır ve birikir.
Akut A vitamini toksisitesi, Günlük Alınması Gereken Değer (RDA)’in 100 katından fazla aldıktan sonra günler ila haftalar içinde şiddetli baş ağrısı, bulanık görme, eklem ve kemik ağrısı, iştahsızlık, mide bulantısı ve kusma, baş dönmesi, kurumuş cilt, karaciğer hasarı, sarılık, gecikmiş büyüme, ciltte kırışıklık, kaşıntı, kas ağrıları ve koordinasyon sorunları ortaya çıkar.
Kronik toksisite, Günlük Alınması Gereken Değer (RDA)’in 10 katından daha fazla dozlar uzun süre boyunca alındığında karaciğer hasarı, artmış kranial basınç – beyin omurilik sıvısı basıncı artabilir, uyuşukluğa ve sonunda komaya ve hatta ölüme yol açabilir
Vitamin A toksisitesi annenin ve fetüs’ün sağlığını olumsuz etkile ve doğum kusurlarına neden olur
Besinlerle yüksek oranda karotenoid alımı toksisite ile ilişkili değildir, lakin araştırmalarda β-karoten takviyelerinin sigara içenlerde akciğer kanseri ve kalp hastalığı riskini artırdığı görülmüştür.
Kaza ile Vitamin A nın 100.000-300.000 IU (yüksek doz) alınması çocuklarda çok hızlı toksititeye yol açıp, kafa içi basınç artışına yol açar. Buna bağlı olarak baş ağrısı, kusma, eklem ağrısı, papil ödemi görülür. Vitamin dozu azaltıldığında şikayetler hızlıca geriler, tam iyileşme görülür.
Günlük A Vitamini Dozu
Önerilen günlük alım miktarı (RDA),’na uygun bir beslenme düzeni ile kolayca ulaşılabilir.
⭐️ * Erkekler için günde 900 mcg Vitamin A alımı önerilir.
⭐️ * Kadınlar için günde 700 mcg Vitamin A alımı önerilir.
Yetişkinlerde toksisite sınırı 10.000 IU (3.000 mcg) olarak kabul edilir.
Karaciğer gibi hayvansal kaynaklarla önceden oluşturulmuş A vitaminini tüketilmesi toksisiteye götürebilir lakin nadir bir süreçtir.
Toksisite en yaygın olarak aşırı takviye alımı ve Isotretinoin tedavisinde görülür.
A vitamini aktivitesi I.U (İnternasyonel Ünite) olarak ölçülür.
Bir IU, 3 mikrogram retinol ya da 6 mikrogram β-karoten eşittir.
A vitamini içeriğini azaltmamak için besinlerin aşırı pişirilmemesi gerekir,
Ultraviyole ışık da gıdanın A vitamini içeriğini azaltabilir. (Mango gibi meyvelerin kurutulması doğrudan güneş ışığı altında yapılmamalıdır.)
Önceden oluşturulmuş A vitamini (retinol, retinil esterler) bakımından zengin çok fazla besin kaynağı vardır. Yumurta sarısı, Sığır eti karaciğeri, Ciğer, Tereyağı, Morina karaciğeri yağı, Tavuk ciğeri, Somon, Çedar peyniri, Karaciğer, Uskumru, Alabalık.
Provitamin A Karotenoidler (β-karoten gibi) bakımından zengin çok fazla besin kaynağı vardır. Tatlı patates, Kabak, Havuç, Lahana, Ispanak, Karahindiba, Kırmızı Biber, Balkabağı
Önceden oluşturulmuş Vitamin A, bitki kaynaklı provitamin A karotenoid kaynaklarına göre vücudunuz tarafından daha kolay emilir ve kullanılır.
Vücudunuzun β-karoten gibi karotenoidleri aktif A vitaminine etkili bir şekilde dönüştürme yeteneği, genetik, beslenme, genel sağlık durumu ve ilaçlar gibi birçok faktöre bağlıdır.
Çeşitli yiyecekler ve porsiyon başına A vitamini içerikleri aşağıda listelenmiştir.
Tablodaki hayvansal kaynaklı yiyecekler öncelikli olarak önceden oluşturulmuş A vitamini içerir, bitki bazlı yiyecekler provitamin A içerir ve hayvan ve bitkilerden gelen bileşenlerin bir karışımı olan yiyecekler hem önceden oluşturulmuş A vitamini hem de provitamin A içerir.
DV = Günlük Değer. Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), tüketicilerin toplam diyet bağlamında gıdaların ve diyet takviyelerinin besin içeriklerini karşılaştırmalarına yardımcı olmak için DV’leri geliştirmiştir.
A vitamini için DV, yetişkinler ve 4 yaş ve üzeri çocuklar için 900 mcg RAE’dir.
Burada 1 mcg RAE = 1 mcg retinol, takviyelerden 2 mcg beta-karoten, gıdalardan 12 mcg beta-karoten, 24 mcg alfa-karoten veya 24 mcg beta-kriptoksantindir.
DV’nin %20 veya daha fazlasını sağlayan gıdalar yüksek besin kaynağı olarak kabul edilir, ancak DV’nin daha düşük yüzdelerini sağlayan gıdalar da sağlıklı bir diyete katkıda bulunur.
⭐️⭐️ WHO Kılavuzu: Gebe kadınlarda A vitamini takviyesi. Cenevre: WHO, 2011; WHO Kılavuzu: Doğum sonrası kadınlarda A vitamini takviyesi. Cenevre: WHO, 2011 https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22516730/V
⭐️⭐️ A Vitamini, K Vitamini, Arsenik, Bor, Krom, Bakır, İyot, Demir, Manganez, Molibden, Nikel, Silisyum, Vanadyum ve Çinko için Diyet Referans Alımları https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25057538/
Sınırlı Sorumluluk Beyanı: Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Yangınla mücadelede kullanılan söndürücü sistemlerin, yalnızca içerdikleri kimyasal maddelerle değil; taşıdıkları teknik bilgilerle de hayati önem taşıdığı unutulmamalıdır. Özellikle Aqueous Film Forming Foam (AFFF) gibi köpüklü yangın söndürücüler, yalnızca bir yangını bastırma aracı değil, aynı zamanda üzerlerinde yer alan semboller, değerler ve kodlarla donatılmış taşınabilir bir güvenlik sistemidir.
Köpüklü yangın söndürücülerin dış yüzeyinde yer alan işaretlerin anlamları yanı sıra bu sembollerin altında yatan mühendislik hesapları, uluslararası standartlara dayalı uygunluk kriterleri, kullanım limitleri ve bakım gereklilikleri hakkında da sizleri bilgilendirmeyi hedeflediğim bu yazı ile yangınla mücadelede başarının anahtarının sadece doğru ekipmana sahip olmak değil, bu ekipmanın sınırlarını, fonksiyonlarını ve uyarı sistemlerini eksiksiz anlayarak kullanmak olduğunu tekrar hatırlatacağım.
AFFF yangın tüpleri, genellikle A ve B sınıfı yangınlar(katı yanıcılar ve yanıcı sıvılar) için uygundur ve içinde hem fiziksel hem kimyasal işlev gören karmaşık bir söndürücü sistem barındırır. Ancak bu sistemin doğru basınçla çalışıp çalışmadığını, karışım oranının uygunluğunu, etki menzilini, boşaltma süresini, hatta periyodik test tarihlerini gösteren işaretler kullanıcı için adeta sessiz bir güvenlik rehberidir.
Bu bağlamda, köpüklü yangın tüpü üzerindeki işaretlerin detaylı anlamlandırılması, yalnızca teknik personel için değil; acil müdahale ekipleri, iş güvenliği uzmanları ve yangın güvenlik eğitimcileri için de stratejik önem taşır. Bu yazıda sizlere sunduğum her sembol, her basınç değeri ve her sınıflandırma, bir felaketin öncesinde veya ortasında hayat kurtarabilecek detaylardır.
Uluslararası Standartlar ve Kimyasal Altyapı – Köpüğün Arkasındaki Bilim
AFFF yangın söndürücülerinin etiketleri, yalnızca içeriğin tanımını yapmakla kalmaz; aynı zamanda Avrupa Standardı EN 3’e uygunluk beyanı da içerir. EN 3 standardı, taşınabilir yangın söndürücülerin emniyet, güvenilirlik, işaretleme, performans ve uygulama gereksinimlerini tanımlar. Etiket üzerindeki CE işareti ve EN 3-7 gibi alt kodlar, tüpün bu teknik standartları karşıladığını ve düzenli testlerden geçirildiğini gösterir.
Köpük kısmına gelince, AFFF’nin formülasyonu esas olarak sulu film oluşturan yüzey aktif maddeler (sürfaktanlar) içerir. Bu bileşenler, yangının yüzeyinde su bazlı bir film tabakası oluşturarak hem buharlaşmayı engeller hem de oksijenin yanıcı madde ile temasını keser. Söz konusu film, hidrokarbon temelli sıvı yangınlarda (örneğin benzin, tiner)alevi boğar, yeniden tutuşmayı engeller ve soğutucu etki gösterir. Bazı tüplerin etiketlerinde “%3” ya da “%6” gibi ifadelerle belirtilen oranlar, köpük konsantresinin su ile ne oranda karıştırıldığını ifade eder – bu oranlar, etkin söndürme performansı için kritik önemdedir.
Ayrıca, boşaltma süresi (discharge time), etki menzili (throw range) ve test basıncı (test pressure) gibi parametreler de etiket üzerinde sembol veya değer olarak belirtilir ve periyodik kontrol sırasında bu sınırlar referans alınır. Boşaltma süresi, özellikle dar alanlarda ve sıvı yangınlarda etkin müdahale için dikkatle izlenmelidir.
Köpüklü (AFFF – Aqueous Film Forming Foam) yangın söndürücülerinin (tüplerin)üzerinde genellikle yer alan işaretlerin ayrıntılı anlamlarını birlikte inceleyelim.
Köpük Sembolü
Tüp üzerinde köpük sembolü bulunur ve bu, tüpün köpüklü yangın söndürücü olduğunu gösterir.
AFFF köpükleri, özellikle A (katı maddeler: odun, kağıt vb.) ve B (yanıcı sıvılar: benzin, mazot, yağ gibi) sınıfı yangınlar için uygundur.
Köpük, yanan sıvının yüzeyini kaplayarak oksijenle temasını keser ve yangını boğar. Ayrıca yanıcı sıvının buharlaşmasını engelleyen film tabakası oluşturur.
Yangın Sınıfı İşaretleri
A Sınıfı: Katı yanıcı maddeler için uygundur.
B Sınıfı: Yanıcı sıvılar için uygundur.
AFFF köpük tüpleri genellikle A ve B sınıfı yangınlarda kullanılır ve bu sınıflara uygunluk işaretlenir.
Kullanım Talimatları ve Karışım Oranları
AFFF köpük konsantresi, su ile %1, %3 veya %6 oranlarında karıştırılarak kullanılır.
Tüp üzerinde bu karışım oranları veya kullanım şekline dair bilgiler bulunabilir.
Uyarılar ve Kısıtlamalar
Köpüklü yangın söndürücülerin elektrik yangınlarında kullanılmaması gerektiği genellikle belirtilir, çünkü su bazlıdır ve elektrikle temas ettiğinde tehlike oluşturabilir.
Tüp üzerinde elektrik yangınlarında kullanılmaması gerektiğine dair uyarılar olabilir.
Basınç Göstergesi
Tüpün üzerinde basınç göstergesi bulunur; bu, tüpün kullanıma hazır olup olmadığını gösterir.
Kimyasal İçerik ve Çevresel Bilgiler
AFFF köpüklerin içeriği ve çevresel etkileri hakkında kısa bilgiler veya semboller yer alabilir.
Modern AFFF köpükler, yangını hızlı söndürürken sağlık ve çevre açısından daha güvenli hale getirilmiştir.
Bu işaretler, kullanıcıların doğru yangın türünde doğru söndürücüyü kullanmasını sağlar ve güvenli müdahaleyi destekler
🧯 🧯 🧯
AFFF Yangın Tüpleri Üzerindeki İşaretlerin Teknik Anlamları
Etiket/İşaret
Anlamı ve Teknik Açıklama
Tüp Kapasitesi (Lt / kg)
Tüpün alabileceği toplam sıvı hacmi. Örneğin “9 Lt” ifadesi, 9 litre köpük çözeltili karışım (genellikle %6 AFFF + su) içerdiğini gösterir.
Söndürücü Madde Tipi
Genellikle “AFFF %6” veya “AFFF %3” olarak yazılır. Bu, köpük konsantresinin ne oranda suyla seyreltilmiş olduğunu belirtir. %6, daha yoğun çözelti anlamındadır.
Yangın Sınıfı Uyumluluğu
A, B sınıfı yangınlara uygundur. “A” sınıfı: Katı yanıcılar; “B” sınıfı: Yanıcı sıvılar. Etikette genellikle şu ifade olur: “Uygunluk: A ve B sınıfı yangınlar”.
Çalışma Basıncı (bar)
Tüp içindeki normal gaz basıncıdır. Genellikle 12–15 bar aralığındadır. Bu basınç altında köpük çözeltisi dışarı püskürtülür.
Test Basıncı (bar)
Tüpün periyodik olarak uygulanması gereken dayanıklılık testindeki basınçtır. Genellikle 25 bar’dır. Her 5 yılda bir hidrostatik test yapılır.
Boşaltma Süresi (saniye)
Köpük çözeltisinin tamamının dışarı verilme süresidir. Tüp kapasitesine göre değişmekle birlikte genellikle 20–60 saniye aralığındadır.
Etki Menzili (metre)
Tüpün püskürttüğü köpüğün etkili olduğu uzaklık. Genellikle 3–6 metre arasıdır. Yangına güvenli mesafeden müdahale için kritiktir.
Şarj Tarihi
Tüpün ilk doldurulduğu veya yeniden şarj edildiği tarihi belirtir. Denetim ve bakım planlaması için önemlidir.
Son Test Tarihi
En son hidrostatik testin uygulandığı tarih. Tüpün yapısal sağlamlığı için bu test periyodik olarak yapılır.
Sonraki Test Tarihi
Bir sonraki yapılması gereken test tarihi (genellikle 5 yıl sonra). Bu tarih geçmişse tüp, kullanıma uygun değildir.
CE / TSE İşareti
Tüpün Avrupa (CE) ve/veya Türkiye (TSE) standartlarına uygun üretildiğini gösterir. Tüplerin yasal satış ve kullanım uygunluğunun kanıtıdır.
Üretici / Marka Bilgisi
Üretici firma adı, üretim yeri ve iletişim bilgileri. Geri çağırma, servis ve garanti takibi için gereklidir.
Kullanım Talimatı (piktogramlı)
Genellikle resimli 3-4 adımda anlatım yer alır: Emniyet pimini çek, hortumu yönlendir, tetikleyici kola bas, yangının tabanına uygula.
Depolama Sıcaklık Aralığı
Tüpün güvenle saklanabileceği sıcaklık aralığıdır (örneğin: -10 °C ile +50 °C). Köpüğün donmaması ve performans kaybı yaşamaması için önemlidir.
Net Ağırlık / Toplam Ağırlık
Köpük çözeltisinin net ağırlığı ile tüpün toplam dolu ağırlığı ayrı ayrı belirtilir. Dolu-boş kontrolleri bu bilgilerle yapılır.
Basınç Göstergesi (Manometre)
Tüp üzerindeki manometre, iç basıncı gösterir. Yeşil alan: normal, kırmızı alan: düşük veya aşırı basınç (tehlike) anlamındadır.
Tehlike Sembolü (Uyarı İkonları)
Genellikle “basınçlı kap”, “cilt göz tahrişi”, “çevreye zararlı” gibi uyarı ikonları bulunur. Kimyasal güvenlik açısından önemlidir.
Köpüğün donmaması ve buharlaşmaması için önemlidir.
Köpük Konsantrasyonu: %6
Tüp içindeki köpük konsantresinin suya oranı.
%3 ve %6 yaygındır. %6 daha yoğundur, endüstriyel sıvı yangınlarda tercih edilir.
Etki Menzili: 4 metre
Köpüğün püskürtüldüğü maksimum mesafe.
Yakın mesafe uygulamalarda (kapalı alan, motor bölmeleri) güvenli çalışma sağlar.
Uygunluk: CE / EN 3-7
Avrupa standardına uygunluk ve CE güvenlik işareti.
EN 3-7 standardı taşınabilir yangın tüplerinin teknik performans gereklerini belirtir.
Yangın Sınıfları: A ve B
Uygun olduğu yangın tipleri: Katı maddeler (A) ve sıvı yanıcılar (B).
Elektrik yangınları (Class C) için uygun değildir.
Üretim Tarihi: 03 / 2023
İmalat tarihi.
Yangın tüplerinin maksimum 10 yıl ömrü vardır. Bu tarih kritik öneme sahiptir.
Son Kontrol Tarihi: 03 / 2024
Periyodik bakım / dolum kontrolü tarihi.
TS ISO 11602-2’ye göre yılda en az 1 kez kontrol zorunludur.
Sertifikalar: TSE – ISO 9001
Kalite belgeleri ve ulusal onaylar.
İmalatçı firmanın kalite güvence sistemine sahip olduğunu gösterir.
Kullanım Talimatı (Piktogramlarla)
1. Pimi çek. 2. Hortumu yönlendir. 3. Kolu sık.
Evrensel sembollerle anlatılır, söndürücüyü ilk defa kullanan biri için hayat kurtarıcıdır.
Depolama Uyarısı
Direkt güneş ışığına maruz bırakmayın, donma riskine karşı koruyun.
Köpük bileşimi yüksek ısıda bozulabilir, düşük sıcaklıkta donarak işlevsizleşebilir.
Kod No / Parti No
Üreticiye özel tanımlama kodu.
Geri çağırma, garanti, üretici takibi için gereklidir.
🔍 🔍 🔍
DİKKAT
Etiket üzerindeki bilgilerin silinmiş, okunamaz ya da eksik olması durumunda söndürücü mevzuata göre kullanılamaz sayılır.
Köpük tüplerinde baskı altında sıvı bulunduğundan, yetkili teknik servislerce periyodik bakım ve test şarttır.
AFFF maddesi çevreye zararlı bazı florlu bileşenler içerebilir; yeni nesil “fluorine-free foam” ürünlere geçiş trendi başlamıştır.
Köpüğün Sessiz Dili – Etiketten Okunan Güvenlik
Yangın tüplerinin üzerindeki işaretler, çoğu zaman göz ardı edilen ancak müdahale anında fark yaratabilecek kritik teknik bilgilerdir. Özellikle AFFF (Aqueous Film Forming Foam) tipi yangın söndürücüler, kimyasal yapıları kadar, etiketlerinde kodlanan teknik göstergeleri ile de değerlendirilmeye muhtaçtır. Çünkü bu cihazlar yalnızca birer söndürme aracı değil, aynı zamanda sistematik planlama, güvenlik mühendisliği ve standart uyumunun taşınabilir birer örneğidir.
Her bir sembol, her bir rakam; doğru ellerde okunduğunda, önceden önlem almayı sağlar, ekipmanın kullanılabilirliğini garanti eder ve acil durumda hata payını sıfıra yaklaştırır. Etikette yer alan; köpük konsantrasyonu, boşaltma süresi, test basıncı, kullanım sıcaklık aralığı ve standardizasyon kodları gibi veriler, yalnızca teknik personel için değil – aynı zamanda bu cihazları doğru yerde, doğru zamanda, doğru şekilde kullanması gereken herkes için hayati bilgi taşıyan işaretlerdir.
Özellikle endüstriyel tesislerde, akaryakıt depolama alanlarında, gemilerde, kimyasal proses bölümlerinde ve otoparklarda kullanılan köpüklü yangın tüplerinin bakımı ve kullanımı sırasında, bu işaretlerin anlaşılması bir lüks değil, zorunluluktur. Etiketsiz veya etiketi eksik tüpler, yangın güvenliği yönetmeliğine göre kullanılamaz sayılır; çünkü yangın anında bilgi eksikliği, müdahale gecikmesine ve dolayısıyla can kaybına kadar uzanan zincirleme sonuçlara yol açabilir.
Unutulmamalıdır ki; yangın söndürücülerin en büyük düşmanı paslanma değil, bilinçsizliktir. Köpüğün yangını bastırdığı kadar, üzerindeki işaretlerin de bilgiyle donanmış kullanıcıyı güçlendirdiği gerçeği göz ardı edilmemelidir.
Tüm teknik personel, iş güvenliği uzmanları ve yangınla mücadele birimleri için çağrımız şudur: Sadece söndürücüye değil, etikete de bakın. Çünkü bazen hayat, bir sembolün doğru okunmasına bağlıdır.
Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.
Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review