Gıda Kimyasallarının Bağışıklığınıza Saldırısı

Bağışıklık Sisteminizi Kaşık Kaşık Zehirliyorlar

Sofranızda Masum Sandığınız Düşmanlar

Her gün market raflarında renkli ambalajların içinden bize göz kırpan ürünler, modern yaşamın hızında kolaylık sağlar gibi görünür.

Lakin asıl soruyu hiç sorduk mu?

Bu “kolaylıkların” bağışıklık sistemimize bedeli ne?

Abur cubur yiyecek ve içecekler sadece fazla kiloya sebep olmuyor.

Gıda kimyasalları sadece vücudumuza girip metabolize olmuyor; onlar aynı zamanda bağışıklık sistemimizi hedef alıyor, zayıflatıyor, hatta onu bize karşı çevirebiliyor.

Gıda Kimyasalları: Bağışıklığın Gizli Yıpratıcıları
1. Katkı Maddeleri (E kodları) – Bağışıklık Tetikleyicileri

Gıdalarda renk verici, tat artırıcı, raf ömrü uzatıcı olarak kullanılan katkı maddeleri (özellikle E kodlarıyla bilinenler), bağışıklık sisteminde alerjik reaksiyonlar, iltihaplanma (inflamasyon) ve hatta otoimmün bozuklukları tetikleyebilir.

Örneğin:

  • E621 (Monosodyum glutamat – MSG): Sinir sistemine etki eder, bazı bireylerde aşırı bağışıklık cevabına neden olabilir.
  • E250 (Sodyum nitrit): Nitrosaminlere dönüşerek kanserojen etki gösterirken, lenfosit üretimini baskılayabilir.
  • Tartrazin (E102): Bağışıklık sisteminde mast hücrelerini uyararak alerjik tepkiler yaratır.

👉 Sonuç: Katkı maddeleri, vücudu “sürekli alarmda” tutarak bağışıklık sistemini yorar ve bağışıklık dengesini bozar.

2. Pestisit Kalıntıları – Tabağınızda Kimyasal Savaş

Tarım ürünlerinde yaygın olarak kullanılan pestisitler, çoğu zaman yıkanarak temizlenemez ve vücutta birikir. Özellikle organofosfat grubu pestisitler, immünsüpresyon (bağışıklık baskılanması) yapabilir.

  • Araştırma (Environmental Health, 2020): Pestisit kalıntıları taşıyan gıdaları tüketen bireylerde T hücresi aktivitesinde düşüş gözlemlenmiştir.
  • Çocuklarda pestisit maruziyeti, alerjik astım, egzama gibi immünolojik hastalıklarla ilişkilendirilmiştir.

👉 Sonuç: Pestisitler bağışıklık hücrelerini doğrudan etkiler; enfeksiyonlara karşı zayıf hale getirir.

3. Ambalaj Kimyasalları – Yemeğinizi Değil, Direncinizi Paketliyor

Plastik ambalajlarda bulunan kimyasallar, özellikle ısıya veya asitliğe maruz kaldığında gıdaya geçebilir.

  • Bisfenol A (BPA): Sentetik östrojen gibi davranır, bağışıklık sisteminde hücresel sinyalleşmeyi bozar.
  • Ftalatlar: Doğrudan bağışıklık sisteminin düzenlenmesini engeller; bağışıklık hücrelerinin “yanlış hedeflere” saldırmasına neden olabilir.

👉 Sonuç: Ambalajlar görünmez tehditleri sofraya taşır; bağışıklık sistemi hormon dengesiyle birlikte çökertilir.

Gıda Kimyasallarının Sessiz Saldırısı

Yeni bir araştırmaya göre, birçok popüler işlenmiş gıdada bulunan kimyasal koruyucular ve diğer katkı maddeleri bağışıklık sistemini bozuyor.

Araştırma; Journal of Environmental Research and Public Health’ de yayınlandı.

Gıdaların raf ömrünü uzatmak için kullanılan TBQH’ nın hem laboratuar hem hayvan deneylerinde bağışıklığı bozduğu gösterildi.

Bunlardan TBQH (ter-butil-hidro-kinon) ve per veya poli-floro-alkilli PFA’ lar USA’ da halen satılmakta olan 1200 gıdada bulunuyor.

Mesela, TBQH Kellogg’s Pop-Tarts, Rice Krispies Treats ve Cheez-Its’ de ve sonsuza kadar kaldıkları için ölümsüz kimyasallar olarak da bilinen PFA’ lar alüminyum kutular, pizza kutuları, mısır patlağı torbaları gibi yapışmaz paketlerde bulunuyor ve paketten içindeki yiyeceğe sızabiliyor.

Kronik Bağışıklık Baskılanması – Modern Hastalıkların Sessiz Ortağı

Bağışıklık sistemi, yalnızca grip virüslerine karşı değil; aynı zamanda kanser hücrelerinin tespiti, iltihap kontrolü ve doku yenilenmesi gibi yaşamsal görevlerde aktiftir. Ancak bu sistemin sürekli kimyasal saldırılara maruz kalmasıyla ne olur?

1. Otoimmün Hastalıklar ve Gıda Kimyasalları
  • Romatoid artrit, Hashimoto tiroiditi, lupus gibi otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin kendi dokularını hedef almasıyla ortaya çıkar.
  • Araştırmalar, yüksek işlenmiş gıda tüketiminin bu hastalıkların görülme sıklığını artırdığını göstermektedir.

2. Kanser Riski
  • Kronik inflamasyon, DNA hasarı, bağışıklık sisteminin tümör hücrelerini fark edememesi → onkojenez (kanser oluşumu) için ideal ortam.
  • Nitrat, nitrit, işlenmiş etlerdeki kimyasallar → kolon kanseri, mide kanseri ile ilişkilendirilmiştir.

İş Hayatı ve Bağışıklık Hasarı – Kimyasallarla Zayıflayan Performans

Bağışıklık sisteminin zayıflaması sadece hastalığa yakalanma riskini artırmaz; aynı zamanda iş gücü performansı, dikkat, dayanıklılık ve iyileşme kapasitesi gibi birçok alanda düşüşe neden olur.

Aşağıdaki durumlar gözlenmiştir:
  • Sık hastalanma ve devamsızlık
  • Geç iyileşen yaralanmalar, enfeksiyonlar
  • Kronik yorgunluk, iş veriminde düşüş
  • İlaç kullanım oranında artış

Bu durumlar işletmelerde iş güvenliği risklerini de artırır; özellikle dikkat dağınıklığı, koordinasyon bozukluğu ve hatalı kararlar, iş kazalarını tetikler.

Bağışıklık Sistemi Tükenmeden Ne Yapılabilir?
  1. Katkı maddelerinden uzak doğal beslenme
    • Etiket okuma alışkanlığı kazanın
    • Renkli, kokulu, raf ömrü uzun ürünlerden kaçının
  2. Organik ve mevsimsel gıda tüketimi
    • Pestisit kalıntılarından uzak, yerel ürünler tercih edin
  3. Ambalaj farkındalığı
    • Plastik yerine cam/karton ambalajlı ürünler alın
    • Mikrodalgada plastik kap kullanmayın
  4. Bağışıklık dostu besinler
    • Kefir, yoğurt, zerdeçal, zencefil, omega-3 kaynakları, C vitamini açısından zengin meyveler
  5. Kurumsal farkındalık
    • İşyerlerinde sağlıklı yemek politikaları oluşturulmalı
    • İşyeri hekimleri gıda takviyeleri ve bağışıklık taramaları ile yönlendirme yapmalı

Sessiz Tahribatı Görünür Kılmak

Modern beslenme düzeni, bizi sadece bol karbonhidratlarla (şeker. vb gibi), işlenmiş gıdalar ve tohum yağlarla değil; görünmez gıda kimyasallarıyla da zehirliyor.

Her gün yenileri eklenen on binlerce kimyasalı inceleyerek insan sağlığına zararlı olup olmadıklarını tek tek belirlemek mümkün olmadığına olduğuna göre yapabileceğimiz en akıllaca tercih başta abur cubur gıdalar olmak üzere doğal olmayan tüm gıdalardan uzak durmalıyız.

Bağışıklık sistemi, her gün vücuda alınan kimyasalların hücrelerimize saldırıları karşısında sessizce yıpranıyor ve zaman içerisinde vücudu dış etkenlere karşı savunamayacak hale geliyor.

Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir toplum güçlü bir bağışıklık sistemine sahip bireylerle mümkündür. Ve bu savunma sistemi, sadece aşılarla değil; doğru gıda seçimleri, bilinçli tüketim ve gıda endüstrisinin daha etik olmasıyla korunabilir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Dinlenme fazı atıştırması erkek farelerde enerji emilimini ve kilo alımını artırır https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9950950/

⭐️⭐️ 1.200’den fazla gıdada bulunan kimyasalların bağışıklık sistemi hasarına yol açtığı ortaya çıktı https://nypost.com/2021/04/01/chemicals-found-in-over-1200-foods-linked-to-immune-damage/

⭐️⭐️ İmmünotoksisitenin Moleküler Mekanizmalarının Araştırılması ve Gıdalara Eklenen Kimyasalların İmmünotoksisite Taramasında ToxCast’in Faydası https://www.mdpi.com/1660-4601/18/7/3332

⭐️⭐️ Pestisit – Risk – Kanser https://tetkik.com.tr/2025/01/12/20107/

⭐️⭐️ Suyla mı Yıkasak – Bezle mi Silsek https://tetkik.com.tr/2024/12/06/16974/

⭐️⭐️ Hiperaktif Değil Gıda Boyalı Çocuklar https://tetkik.com.tr/2024/12/19/hiperaktif-degil-gida-boyali-cocuklar/

⭐️⭐️ Gıda Katkı Maddeleri, Kirleticiler, Kanserojenler ve Mutajenler https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK216714/

⭐️⭐️ Gıda Katkı Maddesi İçeren Bazı Besinlerin Tüketiminin ve Sağlığa Etkilerinin Araştırılması: Gıdaların Risk Analizi https://dergipark.org.tr/tr/pub/otjhs/article/357496

⭐️⭐️ Silisyum dioksitin (E 551) gıda katkı maddesi olarak yeniden değerlendirilmesi https://efsa.onlinelibrary.wiley.com/doi/10.2903/j.efsa.2018.5088

⭐️⭐️ İnsan kanındaki mikroplastik parçacıklar ve pıhtılaşma belirteçleriyle ilişkileri https://www.nature.com/articles/s41598-024-81931-9

⭐️⭐️ Mikro(nano)plastik kirliliği ve insan sağlığı: Plastikler insanlarda nasıl kanserojeneze neden olabilir? https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/35301996/

⭐️⭐️ İnsan kanındaki mikroplastikler: Polimer tipleri, konsantrasyonları ve μFTIR kullanılarak karakterizasyonu https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38761430/

⭐️⭐️ Raman spektral kanıtlarına göre insan trombüsünde pigment mikropartikülleri ve mikroplastikler bulundu https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36116710/

⭐️⭐️ Mikroplastik parçacıkların, plastikle ilişkili kimyasalların ve çevre kirleticilerinin insan sağlığı açısından üçlü maruziyet bağlantısı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38759545/

⭐️⭐️ Kan bileşenleriyle mikronanoplastiklerin yolculuğu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10603568/

⭐️⭐️ Mikroplastikler: Kalp (ve Damar Sistemi) Meselesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9953450/

⭐️⭐️ Mikroplastiklerin ve Endişe Verici Katkı Maddelerinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Potansiyel Etkilerine İlişkin Ayrıntılı Bir İnceleme Çalışması https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7068600/

⭐️⭐️ Şişelenmiş Suda Sentetik Polimer Kirlenmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6141690/

⭐️⭐️ Micro- and Nanoplastics Breach the Blood–Brain Barrier (BBB): Biomolecular Corona’s Role Revealed https://www.mdpi.com/2079-4991/13/8/1404

⭐️⭐️ Çoğu Plastik Ürün Östrojenik Kimyasallar Yayar: Çözülebilecek Potansiyel Bir Sağlık Sorunu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3222987/

⭐️⭐️ Association of Exposure to Di-2-Ethylhexylphthalate Replacements With Increased Blood Pressure in Children and Adolescents https://www.ahajournals.org/doi/full/10.1161/hypertensionaha.115.05603?sid=be69c579-505c-4e04-a84f-5a4b187da7a6

⭐️⭐️ Çocuklarda ve Ergenlerde Di-2-Etilhekzilftalat Replasmanlarına Maruz Kalmanın Artan Kan Basıncıyla İlişkisi https://www.ahajournals.org/doi/full/10.1161/hypertensionaha.115.05603?sid=be69c579-505c-4e04-a84f-5a4b187da7a6

⭐️⭐️ Bisfenol A ve insan sağlığı: literatür taraması. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23994667/

⭐️⭐️ Çoğu Plastik Ürün Östrojenik Kimyasallar Yayar: Çözülebilecek Potansiyel Bir Sağlık Sorunu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3222987/

⭐️⭐️⭐️ Çoğu Plastik Ürün Östrojenik Kimyasallar Yayar: Çözülebilecek Potansiyel Bir Sağlık Sorunu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3222987/

⭐️⭐️ Association of Exposure to Di-2-Ethylhexylphthalate Replacements With Increased Blood Pressure in Children and Adolescents https://www.ahajournals.org/doi/full/10.1161/hypertensionaha.115.05603?sid=be69c579-505c-4e04-a84f-5a4b187da7a6

⭐️⭐️ Çocuklarda ve Ergenlerde Di-2-Etilhekzilftalat Replasmanlarına Maruz Kalmanın Artan Kan Basıncıyla İlişkisi https://www.ahajournals.org/doi/full/10.1161/hypertensionaha.115.05603?sid=be69c579-505c-4e04-a84f-5a4b187da7a6

⭐️⭐️ Bisfenol A ve insan sağlığı: literatür taraması. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23994667/

⭐️⭐️ Çoğu Plastik Ürün Östrojenik Kimyasallar Yayar: Çözülebilecek Potansiyel Bir Sağlık Sorunu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3222987/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Gıda Alırkan E Kodlarına Nasıl Dikkat Etmelisiniz?

Gıda Alırken E Kodlarına Nasıl Dikkat Etmelisiniz?

Renkli ambalajlar, çekici etiketler ve cazip tatlar… Market raflarında bizi karşılayan ürünlerin çoğu aslında birer kimyasal formül tablosu taşıyor. Gıda etiketlerinde sıkça karşılaştığımız ve genellikle üzerinde durulmayan o küçük harf-rakam kombinasyonları: E Kodları.

Peki bu kodlar ne anlama geliyor? Her E kodu zararlı mı? Alışveriş yaparken nelere dikkat etmelisiniz?

🛒 🛒 🛒

E Kodu Nedir?

“E” harfi, Avrupa Birliği’nin “onaylanmış katkı maddesi” anlamına gelir (E = Europe). Bu kodlar; koruyucular, tatlandırıcılar, kıvam artırıcılar, renklendiriciler ve daha birçok katkı maddesini ifade eder. Örneğin:

  • E100: Kurkumin (zerdeçaldan elde edilen doğal sarı renk)
  • E621: Monosodyum glutamat (tat artırıcı)
  • E951: Aspartam (yapay tatlandırıcı)

Bu kodların bazıları doğal kaynaklı, bazıları sentetik, bazıları ise sağlık açısından ciddi riskler taşıyabilir.

E Kodlarının Her Zaman Güvenli Olmadığını Bilin

Bir katkı maddesinin E koduna sahip olması, onun mutlaka zararsız olduğu anlamına gelmez. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve FAO gibi kurumlar bu maddeleri düzenli olarak değerlendirir; ancak uzun vadeli etkileri tartışmalı olan çok sayıda madde mevcuttur.

Örnek:

E951 (Aspartam): Diyet ürünlerinde yaygındır, ama bazı çalışmalarda nörolojik etkiler ve bağırsak florasında bozulma gözlenmiştir.

E102 (Tartrazin): Sentetik bir sarı boya. Bazı bireylerde alerjik reaksiyonlar, çocuklarda ise dikkat eksikliği ve hiperaktivite ile ilişkilendirildi.

E320 (BHA) ve E321 (BHT): Antioksidan olarak kullanılır, ancak hayvan çalışmalarında kanserojen potansiyel gösterilmiştir.

E Kodu Takibi: Tüketici Olarak Ne Yapmalısınız?

Etiketi Okuyun, İçeriği Anlayın

Ürün alırken ilk bakmanız gereken yer besin içeriği değil, içindekiler listesi olmalı. İçerikte “E” kodları ya da tam isimleriyle katkı maddeleri listelenir. Her içeriği anlamıyorsanız, güvenilir E kodu rehberleri veya mobil uygulamalar size yardımcı olabilir.

🟥 Bazı E Kodlarından Özellikle Kaçının

Tüketiciler için sıkça önerilen “dikkat edilmesi gereken” E kodları listesinde şunlar öne çıkar:

E KoduKatkı TürüOlası Etkiler
E102Sentetik boyaAlerji, hiperaktivite
E110Sentetik boyaCilt döküntüsü, mide rahatsızlığı
E220SülfitleyiciAstım, baş ağrısı
E250Nitrat/NitritKanser riski (yüksek tüketimde)
E951Yapay tatlandırıcıBaş ağrısı, bağırsak dengesizliği
E321AntioksidanKanserojen potansiyel

🍏 Az İşlenmiş, Doğal Gıdaları Tercih Edin

Katkı maddeleri en çok paketli, ultra işlenmiş ürünlerde bulunur. Taze sebze-meyve, ev yapımı yoğurt, doğal kuruyemiş, evde hazırlanan içecekler bu maddelerden muaftır.

📱 E Kodu Uygulamaları Kullanın

Gıda alışverişinde etiketleri daha bilinçli değerlendirmek için “Open Food Facts”, “E Numbers” gibi mobil uygulamalar kullanabilirsiniz. Ürünü taratarak içindeki E kodlarının anlamını ve risk derecesini kolayca görebilirsiniz.

Aşağıda E – KODU genel işlevleri hakkında bilgi bulabilirsiniz:

1. Grup: E100–E120

E KoduKategoriGenel İşleviİnsan Sağlığına Etkileri
E102RenklendiriciGıdalara sarı renk verir.Hiperaktivite, alerjik reaksiyonlar, astım krizleri ve tiroid tümörü ile ilişkilendirilmiştir.
E104RenklendiriciGıdalara sarı renk verir.Deri yangısına neden olabilir.
E110RenklendiriciGıdalara turuncu renk verir.Kurdeşen, rinit, alerji, hiperaktivite ve böbrek tümörü gibi yan etkiler bildirilmiştir.
E120RenklendiriciGıdalara kırmızı renk verir.Alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

2. Grup: E200–E220

E KoduKategoriGenel İşleviİnsan Sağlığına Etkileri
E210KoruyucuGıdalarda mikrobiyal büyümeyi engeller.Alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.
E211KoruyucuGıdalarda mikrobiyal büyümeyi engeller.Alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.
E220KoruyucuGıdalarda mikrobiyal büyümeyi engeller.Astım hastaları için tetikleyici olabilir.

3. Grup: E250–E270

E KoduKategoriGenel İşleviİnsan Sağlığına Etkileri
E250KoruyucuEt ürünlerinde mikrobiyal büyümeyi engeller.Potansiyel kanserojen; nitrozamin oluşumuna katkıda bulunabilir.
E251KoruyucuEt ürünlerinde mikrobiyal büyümeyi engeller.Potansiyel kanserojen; nitrozamin oluşumuna katkıda bulunabilir.
E252KoruyucuEt ürünlerinde mikrobiyal büyümeyi engeller.Potansiyel kanserojen; nitrozamin oluşumuna katkıda bulunabilir.
E260Asitlik DüzenleyiciGıdalarda asitliği düzenler.Yüksek miktarlarda tüketildiğinde mide tahrişine neden olabilir.

4. Grup: E300–E320

E KoduKategoriGenel İşleviİnsan Sağlığına Etkileri
E310AntioksidanYağların bozulmasını önler.Gastrit ve cilt tahrişine neden olabilir; kandaki hemoglobine zarar verebilir.
E320AntioksidanYağların bozulmasını önler.Yüksek dozlarda laboratuvar hayvanlarında tümöre neden olmuştur.

5. Grup: E621–E951

E KoduKategoriGenel İşleviİnsan Sağlığına Etkileri
E621Lezzet ArtırıcıGıdalara umami tadı katmak için kullanılır.Baş ağrısı, mide bulantısı ve kalp çarpıntısı gibi semptomlara neden olabilir.
E951TatlandırıcıŞekersiz ürünlerde tatlandırıcı olarak kullanılır.Fenilketonüri hastaları için zararlıdır; sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Bu listeler, insan sağlığına potansiyel olarak zararlı olduğu bildirilen bazı E kodlu gıda katkı maddelerini içermektedir.

Her bir katkı maddesi için belirtilen etkiler, bilimsel araştırmalar ve sağlık otoritelerinin değerlendirmelerine dayanmaktadır.

Gıda ürünlerini tüketmeden önce etiketlerini dikkatlice okumak ve içerdikleri katkı maddeleri hakkında bilgi sahibi olmak, sağlığınızı korumak açısından önemlidir.

Tüketici Olarak Güç Sizde

Unutmayın, her satın alma tercihiniz gıda endüstrisine güçlü bir mesaj verir. Daha doğal, katkısız ürünleri tercih ettikçe, üreticiler de bu yönde değişim göstermeye başlar. Sadece bedeninizi değil, aynı zamanda gelecekteki gıda politikalarını da şekillendirirsiniz.

E Kodlarıyla Sağlıklı Bir İlişki İçin Altın Kurallar

  1. Etiket okuma alışkanlığı kazanın.
  2. Sık tüketilen ürünlerin içeriğini araştırın.
  3. Düşük katkı maddesi içeren markaları seçin.
  4. Doğal, işlenmemiş besinleri önceliklendirin.
  5. Riskli E kodlarını içeren ürünlerden uzak durun.
  6. Çocuklar için katkısız ürünleri tercih edin.

E kodları hayatımızdan tamamen çıkarmamız gereken düşmanlar değil; ancak ne olduklarını bilmek, içlerinden hangilerinin zararlı olabileceğini ayırt edebilmek bir tüketici sorumluluğu ve sağlık yatırımıdır.

Bugünden itibaren sadece tatlara değil, içeriklere de dikkat edin. Çünkü gerçek sağlık; etiketin arkasında gizlidir.

Daha fazla bilgi için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği ve Güvenilir Gıda sayfalarına başvurabilirsiniz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Gıda Renk Katkı Maddeleri: Kimyasal Özellikleri, Gıda Ürünlerindeki Uygulamaları ve Sağlık Yan Etkilerine İlişkin Özet Bir Bakış https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8834239/

⭐️⭐️ AB ve ABD’deki gıda boyası düzenlemelerinin karşılaştırılması: Mevcut hükümlerin incelenmesi https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/19440049.2016.1274431

⭐️⭐️ Gliserolün (E 422) bir gıda katkı maddesi olarak yeniden değerlendirilmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7009851/

⭐️⭐️ Ksantan zamkının (E 415) gıda katkı maddesi olarak yeniden değerlendirilmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7009887/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Küçük Lakin Etkili Darbeler Üzerine Bir Yolculuk

Gıda Bazlı Kan Viskozitesi Değişimlerinin Mikroyaralanmalara Etkisi

İnce kan, kalın kan ve küçük ama etkili darbeler üzerine bir yolculuk…

🩸 🩸 🩸

Kanın Kalınlığı Neden Önemlidir?

Vücudumuzdaki kan, sadece oksijen taşıyan bir sıvı değildir; aynı zamanda bir yaşam sistemi, savunma mekanizması ve iyileşme aracıdır. “Kan viskozitesi” dediğimiz şey ise, bu sıvının akışkanlık düzeyini ifade eder.

Basitçe söylemek gerekirse:

  • Yoğun (kalın) kan, ağır akar, pıhtılaşmaya daha meyillidir.
  • İnce (sulandırılmış) kan, hızlı akar ama gerektiğinde durması (pıhtılaşması) zorlaşabilir.

Kullandığımız gıdalar, bu dengeyi doğrudan etkileyebilir. Özellikle bazı meslek gruplarında mikroyaralanmalar – örneğin: küçük kesikler, morluklar, çizikler – oldukça sık görülür. Bu yazıda, kanın kıvamını değiştiren gıdaların bu küçük ama etkili yaralanmalarla nasıl ilişkilendirilebileceğini inceleyeceğiz.

🩸 🩸 🩸

Kan Viskozitesini Etkileyen Gıdalar – Ne Yiyoruz, Kanımız Ne Yapıyor?

Bazı yiyecekler vücudumuzda kanın pıhtılaşma mekanizmasını yavaşlatırken, bazıları hızlandırır. İşte birkaç örnek:

Kanı Sulandıran Gıdalar

  • Sarımsak, zencefil, zerdeçal: Anti-inflamatuar etki göstererek kanın incelmesine yardımcı olur.
  • Yeşil çay, kiraz, üzüm çekirdeği: Antioksidan etkileriyle dolaşımı artırır.
  • Balık (özellikle omega-3 yönünden zengin olanlar): Kanın akışkanlığını artırır.

Kanı Pıhtılaştıran Gıdalar

  • Koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı): Yüksek K vitamini içerikleriyle pıhtılaşmayı destekler.
  • Kırmızı et, yumurta: Bazı proteinler ve yağlar aracılığıyla pıhtılaşmayı tetikleyebilir.

🩸 🩸 🩸

Mikroyaralanmalar Nedir, Neden Önemlidir?

Mikroyaralanmalar, genellikle farkında bile olmadan yaşadığımız ama iyileşme süreci açısından hayati olan küçük hasarlardır.

Örneğin:

  • Marangozun elinde oluşan küçük bir çizik
  • İnşaat işçisinin kolundaki morluk
  • Metal atölyesindeki çalışanın parmak kenarındaki delici zedelenme

Bu tür yaralanmalarda önemli olan, kanamanın zamanında durması ve yaranın çabuk kapanmasıdır. Ancak eğer kan çok sulanmışsa, bu küçük yaralanmalar fazla kan kaybına neden olabilir. Tersi durumda, yani kan çok kalınsa, yaranın çevresinde yoğun pıhtı oluşabilir ve bu da iyileşmeyi geciktirebilir.

🩸 🩸 🩸

Gıda – Kan – Yaralanma İlişkisi Nasıl Kurulur?

Gelin bir örnekle açıklayalım:

Senaryo 1: “Sarımsaklı Kahvaltı” ve İnce Kan

Sabah işe gitmeden önce bol sarımsaklı, yeşil çaylı bir kahvaltı yaptınız. Vücudunuzun kanı bir miktar daha akışkan hâle geldi. Aynı gün, atölyede metal keserken eliniz hafifçe kesildi. Normalde birkaç dakikada duran kanama, bu kez uzun sürdü. Kanınızın kıvamı düşüktü; pıhtı geç oluştu.

Senaryo 2: “K Vitamini Yüklemesi” ve Kalın Kan

Öte yandan, başka bir işçi sabah kahvaltısında bolca yumurta, ıspanak ve peynir yedi. Vücudunda pıhtılaşmayı tetikleyen vitaminler yüksek. Gün içinde aldığı küçük bir darbe sonrasında kanama çabucak durdu ama yaranın içinde sert pıhtılar oluştu. Bu, iyileşmenin uzamasına ve ağrının artmasına neden oldu.

🩸 🩸 🩸

İş Sağlığı Açısından Neden Önemlidir?

  1. Mavi yakalı çalışanlar için küçük yaralanmalar kaçınılmazdır. Bu nedenle kanın çok ince ya da çok yoğun olması, iş kazalarının ardından vücudun verdiği tepkiyi etkiler.
  2. Gece vardiyasında çalışanlar veya yoğun terleme yaşayanlar, susuzluk nedeniyle kan yoğunluğunu artırabilir.
  3. Ağır yük taşıyanlar, aç çalışanlar ya da sürekli ayakta olanlar, beslenmeden doğrudan etkilenir.
  4. İlaç kullanan çalışanlar (örneğin aspirin, kan sulandırıcılar) bu etkileri gıdalarla istemeden güçlendirebilir.

🩸 🩸 🩸

Hangi Gıdalar Ne Kadar Tüketildiğinde Risk Oluşturur?

Bu konuda genel bir fikir vermek gerekirse:

GıdaGünlük Tüketim MiktarıEtki SüresiOlası Risk
Sarımsak2 dişten fazla3-4 saatUzamış kanama
Zencefil1 tatlı kaşığından fazla2-3 saatMorarma eğilimi
Ispanak1 tabaktan fazla6-8 saatAşırı pıhtılaşma
Yumurta2 adetten fazla8-12 saatDamar tıkanıklığı eğilimi
Balık (somon vb.)150 g’dan fazla4-6 saatKanama süresinin uzaması

Not: Her bireyin metabolizması farklı olduğundan bu süreler ve etkiler kişiden kişiye değişir.

🩸 🩸 🩸

Ne Yapmalı? Denge Nasıl Kurulur?

  1. İş öncesi kahvaltılarda aşırı uçlara kaçılmamalı.
    Ne çok sulandırıcı ne de çok pıhtılaştırıcı gıdalar tüketilmeli.
  2. Yaralanmaya meyilli mesleklerde çalışanlar, özellikle yoğun bitkisel çaylar, sarımsak-zencefil gibi doğal ilaç etkili gıdaları dikkatli tüketmelidir.
  3. Yaralanma anında alınacak ilk yardım uygulamaları, kanın kıvamına göre farklılık gösterebilir. Örneğin ince kanlı bir bireyde baskılı pansuman daha uzun sürmelidir.
  4. Yemekhanede veya işe başlamadan önce yapılacak kısa bir bilgilendirme, hem bireysel farkındalığı artırır hem de iş kazası sonrası komplikasyonları azaltır.

🩸 🩸 🩸

Gerçek Hayattan Bir Örnek

Bir torna atölyesinde çalışan Ahmet Usta, son zamanlarda kalp sağlığı için her sabah sarımsaklı yoğurt yemeğe başlamıştı. Bir gün, elini küçük bir çiviyle yaraladı. İlk bakışta basit bir kesikti ancak kanaması tam 12 dakika sürdü. Arkadaşları “biraz kan sulandırıcı yemişsin galiba” diye espri yaptı ama durum ciddi olabilirdi. Ahmet Usta, daha sonra bu alışkanlığını haftada 2 güne indirdi.

🩸 🩸 🩸

Bilinçli Beslenme, Bilinçli Çalışma

İş kazalarını yalnızca baret, eldiven veya kural ihlaliyle açıklamak eksik olur. Bedenin içindeki görünmeyen riskler, dış etkenlerden çok daha kritik sonuçlar doğurabilir. Kan viskozitesini etkileyen gıdalar, iyileşme süreci ve küçük yaralanmalar konusunda bilinçli davranmak, sadece sağlığımız için değil, iş güvenliği açısından da büyük önem taşır.

Sonuç olarak:

  • Kan ne çok ince olmalı, ne de çok yoğun.
  • Gıdalar ilaç kadar etkilidir; doz ve zamanlama hayati önem taşır.
  • İş sağlığı sadece dış tehlikelerle değil, iç dengenin korunmasıyla da sağlanır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Kanı Sulandıran / Pıhtılaştıran Gıdalar https://tetkik.com.tr/2024/10/23/13056/

⭐️⭐️ Kalp Damar Sisteminiz İçin Muhteşem Sarımsak https://tetkik.com.tr/2025/05/09/muhtesem-sarimsak/

⭐️⭐️ K Vitamini https://tetkik.com.tr/2025/02/15/22042/

⭐️⭐️ Pıhtı – Kan Sulandırıcı https://tetkik.com.tr/2024/10/31/13845/

⭐️⭐️ Uyku Sorununuza Zerdaçal Keyfi https://tetkik.com.tr/2025/04/13/24343/

⭐️⭐️ Biyokimya, Pıhtılaşma Faktörleri https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK507850/

⭐️⭐️ Endotel hücreleri ve pıhtılaşma https://link.springer.com/article/10.1007/s00441-021-03471-2

⭐️⭐️ Enfeksiyon ve inflamasyon ve pıhtılaşma sistemi https://academic.oup.com/cardiovascres/article/60/1/26/321951

⭐️⭐️ Kanı Sulandıran / Pıhtılaştıran Gıdalar https://tetkik.com.tr/2024/10/23/13056/

⭐️⭐️ Hesperdin https://tetkik.com.tr/2024/09/23/hesperidin-p-vitamini/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Hatice Öğretmen’in Ormanında Zaman Kapısı – Küçük Gençlere

Ömer Efe ile Tuğçe, diğer arkadaşları gibi yine ceplerini cips, bisküvi, kola ve Ice Tea ile doldurmuş halde, Hatice Öğretmen’le ve sınıf arkadaşları ile ormanda yürüyüşe çıkmışlardı.

Hatice Öğretmen:
“Çocuklar, yürüyüş sağlığımız için çok iyi. Ama sağlıksız gıdalar hep sizinle ve de onları atıştırıyorsunuz, hiç yorulmuyor musunuz?”

Tuğçe:
“Yorulmaz olur muyuz öğretmenim? Ama cips yiyince hemen enerjim geliyor!”

Ömer Efe:
“Ben de Ice Tea içince bütün yorgunluğum gidiyor! Hem tatlı hem soğuk! Gazlı da değil yani..”

Hatice Öğretmen tam bir şey söyleyecekti ki ormanın içinden parıldayan bir ışık geldi. Gözlerini kırpıştıran çocuklar, karşılarında uzun pelerinli, gözlüklü tuhaf bir adam gördüler.

Gözlüklü Tuhaf Adam:
“Selam genç dostlar! Ben Sihirli Profesör Vitamin. Bugün size zamanın içinden parelel evrenlere geçebileceğiniz bir deneyim yaşatacağım. Sağlıklı mı yaşamak istersiniz, yoksa… lezzetli ama tehlikeli bir yola mı devam etmek istersiniz? Yolcuğumuzun sonunda siz karar verin”

Ömer Efe:
“Ne demek şimdi bu? Filmlerdeki gibi mi yani!! Aman tanrımm ”

Tuğçe:
“Siz sihirli misiniz? Gerçek misiniz ?”

Sihirli Profesör Vitamin (gülümseyerek):
“Gerçeğim. Ama şimdi sizi biraz farklı bir ‘gerçeğe’ götüreceğim. Genç dostlarım zamanı bükmeye ve parelel evrenlerde yolcuğa hazır mısınız?”

Çocuklar ‘evet” anlamında şaşkın şaşkın başlarını salladılar. Dışarıdan bakıldığında far tutulmuş tavşancıklar gibiydiler..

Sihirli Profesör Vitamin bastonunu yere vurdu. Bir anda çevreleri döndü, renkler birbirine karıştı.

Sağlıksız Seçimlerin Acı Gerçeği

Gözlerini açtıklarında Ömer Efe ve Tuğçe kendilerini bir üniversitenin kampüsünde buldular. Üzerlerinde yetişkin kıyafetleri vardı elleri ayakları gövdeleri kocaman olmuştu. Artık 20 yaşındalardı. Etraflarına şaşkın şaşkın bakarken ilk olarak ne olduğunu anlayamadılar.

Tuğçe:
Ömer Efe… Biz büyümüşüz… Ama niye yaaaaa çok üzüldüm… Ben bu üniversiteye gitmeyi hiç düşünmezdim. Hayalim …… üniversitesiydi..!!”

Ömer Efe:
“Sanırım… Evet büyümüşüz. Ama kendimi iyi hissetmiyorum.” ”Aaaaaa haklısın. Ne hayallerim vardı üniversite için… Niye …….. üniversitesine gidememişim?? Offf yaaa..!!

Tuğçe üzüntüyle bir banka oturdu. Elini önce karnına götürdü.

Tuğçe:
“Sabah kahvaltıda yine salam ve sosis yedim. Midem yanıyor. Her gün böyle olmaya başladı.” ”Yanında kola var mı? İçersem belki iyi gelir.”

Ömer Efe:
“Ben de dün gece kola ile büyük bir paket noodle yedim. Sabah uyandığımda başım ağrıyordu. Derse konsantre olamadım.” ”Al benim kolama devam et”

Tuğçe, avuçlarını yüzüne kapattığında yüzünün sivilcelerle dolu olduğunu hissetti ve morali bozuldu.

Tuğçe:
“Ne zaman bu kadar kötüleştik? Biz sağlıklı ve başarılı birer çocuktuk…”

Sihirli Profesör Vitamin (Arkalarından çıkageldi)
”Maalesef yediğiniz sağlıksız gıdalar – özellikle içinde şeker ve katkılı maddeleri olan paketli ürünler – zaman içinde zekanızı zayıflattı. O pırıl pırıl düşünceleriniz sislendi ve başarabileceğiniz meslekleri kazanmanız mümkün olmadı genç dostlarım ve bu sadece başlangıç. Zaman hızla akacak ve siz bu hatalı beslenmelerinizin sonuçlarını göreceksiniz. Hazır olun…”

Sihirli Profesör Vitamin Bastonunu yere vurdu, zaman ileri sardı.

Artık 30 yaşındaydılar. İşe gitmek için sabah uyanan Ömer Efe, aynada göz altındaki mor halkaları gördü. Hâlsizlik içindeydi. Daha 30 yaşında yaşlı çökmüş bir dede gibi görünüyordu

Ömer Efe:
“Her sabah kendimi yorgun hissediyorum. Ne zaman sağlıklı bir sabah yaşadım hatırlamıyorum. Yine doktora girmeliyim… Aslında ne zaman doktora gitsem aynı şeyleri duyuyorum Sürekli fast food yeme… Sürekli abur cubur tüketme...”

Hastaneye gittiğinde kan testleri yapıldı. Doktor kaşlarını çatmıştı.

Doktor:
“Trigliserid değeriniz çok yükselmiş. Karaciğer değerleriniz de yüksek yani karaciğeriniz yorgun. Kan şekeriniz dengesiz ve alarm veriyor. Acilen diyet ve egzersiz yapmanız gerekiyor.”

Ömer Efe başını eğdi. Sporu yıllar önce çocukluğunda bırakmıştı.

Tuğçe ise bilgisayar başında çalışırken nefes nefese kalıyordu. Oturduğu yerde bile terliyordu. Cildi hiç de istediği gibi güzel değildi… Hele her gün makyaj yapması sadece günü kurtarıyor ve giderek cildini daha da bozuyordu…

Tuğçe (İçinden kendi kendine konuşuyordu)
“Bu yaşta bu kadar yorgun hissetmek normal değil. Ama hala akşamları televizyon karşısında noodle yemeye devam ediyorum. Belki biraz daha geç yemezsem daha iyi olur… Karnım kalçalarım bacaklarım eskisi gibi değil çok kilo aldım.”

Sihirli Profesör Vitamin tekrar bastonunu yere vurdu.

Zaman daha da hızlandı. Artık 40 yaşlarındaydılar. Tuğçe‘nin beli ağrıyor, dizleri sızlıyordu. Oldukça kilo almıştı ve arkadaşlarının çocuklarından da ”Nine” kelimesini duyar olmuştu. Oysa daha 40 yaşındaydı…

Bir hastanede kontrole gittiklerinde doktorun söyledikleri sarsıcıydı.

Doktor:
“Kilonuz yaşınıza göre oldukça fazla. Eklem yükünüz artmış, diz ağrılarınızın temel sebebi bu. Ayrıca tansiyon değerleriniz de yüksek seyrediyor. Belli ki işlenmiş karbonhidratlardan (paketli gıdalar – noodle, cips vb gibi) vaz geçemiyorsunuz. Bu da sizin sağlığınızı giderek bozuyor ve daha fazlasıyla bozacak da… ”

Tuğçe şaşırmıştı.

Tuğçe:
“Ben daha 40 oldum… Bu kadar erken mi başlar bu sorunlar?”

Doktor ciddi bir ifadeyle cevap verdi:

Doktor:
“Size her gelişinizde söylüyorum sağlıksız beslenme ve hareketsizlik yıllar boyunca birikir. Sorunlar birden değil, yavaş yavaş ortaya çıkar.”

Ömer Efe ise bir sabah göğsünde ağrıyla uyandı. Hastaneye kaldırıldığında doktorlar küçük bir kalp krizi geçirdiğini söylediler.

Ömer Efe:
“Kalp krizi mi? Daha çok gencim ben…”

Doktor başını salladı.

Doktor:
“Kalbiniz sizden çok daha hızlı yaşlanmış. Aşırı şekerli ve yağlı gıdalar, içtiğiniz gazlı kola, gazoz ve gazsız İce tea, kutulanmış meyve suları gibi sağlıksız sıvılar, uzun süreli hareketsizlik ve sigara alışkanlığı… Bunlar birlikte büyük risk oluşturur. Her biri ayrı ayrı çok zararlıdır ve az içiyorum – tüketiyorum demek de mazeret olamaz”

Sihirli Profesör Vitamin bir kez daha bastonunu yere vurdu.

Artık 50 yaşındaydılar. Ömer Efe her sabah bir avuç ilaç içiyordu: şeker, tansiyon ve trigliserid yüksekliği için. Tuğçe ise diz ağrılarından dolayı baston kullanıyor, içtiği ilaçların çokluğundan hepsini tek tek sayamıyordu.

Tuğçe:
“Çocuklarıma eşlik edemiyorum. Evden pek dışarı çıkasım yok ağrılardan ve tabi ki bu kilolar da çok yoruyor beni. Aslında gençken tembeldim düzenli spor yapmadım hiç. Bu yaşa gelince bunun bedeli daha ağır oluyor.”

Ömer Efe:
“Ben de sürekli halsizim. Hiçbir şeye hevesim yok. İlaçsız bir günüm yok artık.”

İki arkadaş bir parkta buluştuklarında konuşmaları hüzünlüydü.

Tuğçe:
“Hatırlıyor musun? Hatice Öğretmenimiz de hep söylerdi…”

Ömer Efe:
“Evet… Ve keşke biri bize deseydi ki bu yiyecekler ileride hayatımızı karartacak… Gülüp geçerdik belki.

Sihirli Profesör Vitamin son kez bastonunu yere vurdu. Artık 60 yaşındaydılar. Tuğçe tip 2 diyabet hastası olmuştu. Gözlerinde bulanıklık sebebi ile görmekte oldukça zorlanıyordu. Kilosu aynıydı ama hastalıklarının ve ilaçlarının sayısı artmıştı. Ömer Efe ise ikinci kez kalp krizi geçirmiş büyük bir kalp ameliyatı olmuştu. Merdivenle bir kat yukarı bile çıkamıyordu. İlaçlarının sayısı da artmıştı.

Doktor (Ömer Efe‘ye):
“Artık fiziksel aktiviteniz çok sınırlı olmalı. Kalp krizi ve devamında ameliyat sonrası toparlanmanız uzun sürecek.”

Ömer Efe yatağında gözlerini tavana dikti.

Ömer Efe:
“Yürüyememek… Bu yaşta çocuk torun sevememek… Her şey çocukken gençken yediğim Noodel, cips, bisküvi, kola, Ice Tea, cips gibi işlenmiş gıdalara mı bağlıydı?”

Tuğçe artık insülin iğnesi kullanıyor, yemeklerini doktor gözetiminde yiyordu. Yine de hastalıkları ilerliyordu. Sık sık hastaneye gitmek zorundaydı.

Son bir baston sesiyle 70 yaşlarına ulaştılar. Artık ikisi de bastonla yürüyen, sık sık hastane kontrollerine giden yaşlı insanlardı. Yanlarında torunları olsa da, onların temposuna yetişemiyor, oyuna katılamıyorlardı.

Ömer Efe:
“Keşke çocukken Hatice Öğretmen bizi uyardığında dinleseydik. Tüm dediklerini yapsaydık…”

Tuğçe:
“Keşke bu yolculuğu çok daha önce yapabilseydik. Ama artık geri dönüş yok…”

Sihirli Profesör Vitamin yanlarına geldi. Yüzünde ciddi bir ifade vardı.

Sihirli Profesör Vitamin:
“Ama gerçek hayatta hâlâ zamanınız var. Bu bir uyarıydı. Gerçek gelecek henüz yazılmadı. Şimdi, diğer yolu görmeye hazır mısınız?”

İkisi de başlarını sallarken gözleri dolmuştu. Sağlıksız seçimlerin nasıl görünmez zincirlerle onları yıllarca bağladığını ve sonunda yaşamlarını kısıtladığını tüm detaylarıyla görmüşlerdi.

Sağlıklı Seçimlerin Işıltılı Geleceği

Gözlerini açtıklarında Ömer Efe ve Tuğçe kendilerini bir sabah koşusunun ortasında buldular. Üzerlerinde eşofmanlar vardı. Güneşli bir ilkbahar sabahıydı. Hava tertemizdi. Ellerindeki su şişeleriyle bir parka doğru koşuyorlardı.

Tuğçe (koşarken gülümseyerek):
Ömer Efe! Bu nasıl olur? Biz… yine büyüğüz ama bu sefer enerjimiz hiç bitmiyor!”

Ömer Efe:
“Vay canına! Aynaya bak! 20 yaşındayız yine de cildimiz çocuklarınki gibi tertemiz!”

Nefesleri düzenli, vücutları zinde, yüzleri pırıl pırıldı. Koşuyu bitirdiklerinde bir banka oturdular ve yanlarında getirdikleri üzerinde peynir parçaları olan yeşil salatalarını çıkardılar.

Tuğçe: (Gülümseyerek ve göz kırparak)
“Şekerli gofretler yok mu?”

Ömer Efe (gülerek):
“Aklımı yitirmedim Gofret yiyecek kadar, tatlı atıştırmalık için küçük kavanozumda bal var. Salatanın yanında kendi yaptığım yoğurtan yaptığım ayran getirdim. Tabi ki sana da…”

Sihirli Profesör Vitamin bir anda yanlarında belirdi. Ceketinin yakasına papatya iliştirmişti, keyfi yerindeydi.

Sihirli Profesör Vitamin:
“Hoş geldiniz. Bu, sağlıklı seçimler yaptığınız evren. Sizi zamana doğru bir yürüyüşe çıkaracağım. Hazırsanız…”

Bastonunu yere hafifçe dokundurdu ve zaman ileri sardı.

Ömer Efe ve Tuğçe artık 30 yaşındaydılar. Ömer Efe sabah kahvaltısında avokado ve yumurta yerken, Tuğçe yogasını tamamlayıp kahvaltıya eşlik etti. Her sabah muhakkak yumurta yiyorlardı. Sonrasında birlikte işe gittiler. Ömer Efe bilim insanı olmuştu, araştırmalar yapıyor bir gurup genç bilim öğrencisine eğitim veriyordu. Herkesin çok şaşırdığı. bir ustalığı daha vardı. Füzyon mutfağında muazzam bir gastronomi insanı olmuştu, Tuğçe ise genç yaşına rağmen tanımış bir Mimar olmuştu. İnşaat ve mimari dünyasında genç dahi diye tanınıyordu.

Ömer Efe:
“Sağlıklı ve lezzetli füzyon mutfağına bayılıyorum. Bir bilim dalı olmalı bence. Öğrencilerime eğitimlerimde hep söylüyorum. Yetinmeyin, durmayın daima okuyun ve çok çalışın” “Ve ben onların alışkanlıklarını değiştirerek kendilerini sevmelerine yardımcı oluyorum. Harika işlerim var.”

Tuğçe:
“Dünyanın hemen her ülkesinden yeni proje teklifler geliyor. İşlerimi ve ekibimi düzene koyuyorum. Çalışmak – başarmak çok önemli tabii ki hayatımı da sağlıklı ve huzurlu yaşamayı ihmal etmiyorum. Kendime de zaman ayırıyorum”

Akşamları yürüyüş yapıyor, ara sıra doğa kamplarına katılıyorlardı. Tuğçe haftada üç gün düzenli yüzmeye gidiyor, Ömer Efe fitnes yapıyordu. İkisi de sağlıklı ve formdaydı. Vücutlarında fazla yağ neredeyse yok gibiydi.

Sihirli Profesör Vitamin tekrar bastonunu yere vurdu. Artık 40 yaşındaydılar.

Tuğçe’nin iki çocuğu vardı. Bahçede sebze yetiştiriyor, onlara nasıl sağlıklı beslenmeleri gerektiğini öğretiyordu. İşlerini evinden yönetiyor, haftanın belirli gün ve saatlerinde ofisine gidiyordu. Ömer Efe’nin de iki çocuğu vardı. Gastronomi alanında harikalar yaratırken uluslararası yeni bir bilim ödülü almıştı.

Tuğçe:
“Bak çocuklar, şu yeşillikler bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Şu mor meyveler beyin sağlığı için çok iyidir.”

Çocuklar da annelerine hayranlıkla bakıyordu.

Ömer Efe Yıllık hem diş hem de genel sağlık kontrollerine düzenli giderdi, sonuçlar hep mükemmeldi.

Doktor (gülümseyerek):
Ömer Efe Bey, kan değerleriniz olağanüstü. Yaşınız 40 ama sonuçlarınız 25-30 yaş arası gibi… Sizin yaş grubunuzda bu formda olmak nadir görülen bir durum.”

Ömer Efe:
“Bu sonuçlar, Hatice öğretmenimin sözleri ve benim emeğimin meyvesi. Bir orman yürüşünde sihirli biir dokunuşla değişti dünyam. Çocukken abur cuburu sağlıksız tüm gıdaları bıraktım, hayatım değişti.”

Sihirli Profesör Vitamin tekrar bastonunu yere vurdu. Zaman bir kez daha aktı. Artık 50 yaşındaydılar.

Ömer Efe hâlâ aktifti. Sabahları koşu, öğleden sonraları fitness yapıyordu. Tuğçe ise sağlıklı yaşam üzerine de kendini geliştirmiş halk eğitim seminerleri de veriyordu. Hatta bu konuda üç de kitap yazmıştı.

Tuğçe:
“Okuyuculara anlatmak istediğim en önemli şey, her şeyin çocuklukta Hatice öğretmenim ile başladığı.” diyordu.

Bir sabah kahvaltı masasındaydılar.

Ömer Efe, Bol tereyağda iki yumurta, tere, roka, salatalık ve domates, Tuğçe ise haşlanmış yumurta ve taze cevizli yoğurt yiyordu.

Sihirli Profesör Vitamin tekrar bastonunu yere vurdu. Zaman ilerledi, 60 yaşına geldiler.

Artık torunları vardı. Ama öyle bastonla gezen büyükanneler, büyükbabalar değillerdi. Ömer Efe torununu sırtına alıp parka götürebiliyordu. Tuğçe torunlarına mutfakta sağlıklı kekler yapmayı öğretiyordu.

Tuğçe (torunlarına):
“Bakın bu keki rafine şekerle değil, muz püresiyle tatlandırıyoruz. Hem lezzetli hem sağlıklı!”

Torun (gülerek):
“Babaanne bu daha güzelmiş!”

Ömer Efe ise torunlarıyla bisiklet sürerken yarışlar yapıyordu.

Ömer Efe:
“Hazır mısınız çocuklar? Kim daha hızlı pedal çeviriyor bakalım!”

Torun (bağırarak):
“Dedeee yavaşla! Bu yaşta bu kadar hızlı nasıl gidiyorsun?”

Ömer Efe (gülerek):
“Sağlıklı beslenirsen, her yaşta enerjin olur!”

Ve son baston sesiyle 70 yaşına ulaştılar. İkisi de hala aktifti.

Ömer Efe sabah yürüyüşlerinden sonra kitap okuyor, Tuğçe topluluklara gönüllü sağlık seminerleri veriyordu. Hafızaları yerindeydi, eklem ağrıları yoktu, ilaç kullanmaya gerek kalmamıştı.

Bir sabah, el ele tutuşmuş ormanda yürüyüşe çıktılar. Ağaçların arasında, kuş sesleri arasında yürürken geçmişi andılar.

Ömer Efe:
“Biliyor musun, sağlıklı yaşam sadece hastalıklardan uzak olmak değilmiş. Bu, yaşamın tadını doyasıya çıkarabilmek demekmiş.”

Tuğçe:
“Ve torunlarımızla birlikte koşabilmek, dondurma yemek yerine evde meyve salatası yapmak, onların kahramanı olmak demekmiş.”

Ömer Efe:
“İşte gerçek zenginlik bu…”

Ömer Efe:
“Hatırlıyor musun? Hatice Öğretmenimizle ormanda yürüyüş yapmıştık. Ve sonra sihirli bir Sihirli Profesör Vitamin gelmişti…”

Tuğçe:
“Evet! Ve o Sihirli Profesör Vitamin bize geleceğimizi göstermişti. Biz bu yolu seçtik, iyi ki de öyle yaptık.”

Ve o anda, sihirli Sihirli Profesör Vitamin tekrar karşılarına çıktı. Gülümsüyordu.

Sihirli Profesör Vitamin:
“Geleceğinizin bu hali, küçükken verdiğiniz doğru kararların sonucuydu. Hatice Öğretmeninizle çıktığınız o yürüyüş… Sizi bugünlere getiren o ilk adımdı.”

Bir ışık parladı. Her şey döndü, döndü… Ve kendilerini yine Hatice Öğretmen’le birlikte ormanda yürürken buldular. El eleydiler, ama şimdi her şey değişmişti.

Tuğçe çantasındaki gofreti çıkardı ve Ömer Efe’ye baktı.

Tuğçe:
“Biliyor musun… Canım artık bunu istemiyor.”

Ömer Efe (gülerek çantasına elini attı):
“Aaaaa bu kutudaki sıvı da benden uzak dursunnn.” diye bağırdı

Hatice Öğretmen döndü ve onları gülümseyerek izledi.

Hatice Öğretmen:
“Ne güzel… Gerçek öğrenme, doğru zaman geldiğinde fark etmektir çocuklarım.”

Ömer Efe ve Tuğçe, başlarını sallayarak Hatice Öğretmen ve sınıf arkadaşları ile birlikte ormanın derinliklerine doğru yürümeye devam ettiler. Hayat artık bambaşka görünüyordu.

✨ ✨ ✨

Hikaye Sonu – Hatırlayın bakalım neler öğrendik?

  1. Ne yersek, o oluruz. Sağlıklı beslenmek vücudumuzu güçlü, enerjik ve mutlu yapar.
  2. Cips, kola ve salam gibi yiyecekler lezzetli olabilir ama uzun vadede sağlığımıza zarar verir.
  3. 🏃‍♀️ Düzenli spor yapmak sadece bedenimizi değil, ruhumuzu da güçlü tutar.
  4. 🧠 Sağlıklı alışkanlıklar sayesinde hafızamız güçlü olur, okullarda ve işlerde daha başarılı olabiliriz.
  5. 👨‍👩‍👧‍👦 İyi alışkanlıklar sadece bize değil, ileride çocuklarımıza ve torunlarımıza da örnek olur.
  6. 💡 Her seçimimiz geleceğimizi değiştirir. Küçük yaşta aldığımız kararlar büyüdüğümüzde büyük farklar yaratır.
  7. 🌳 Doğada vakit geçirmek ve hareketli olmak sağlıklı yaşamanın bir parçasıdır.
  8. 🍎 Elma, badem, yoğurt gibi besinler vücudumuzu güçlendirirken, şekerli ve hazır gıdalar zayıflatır.
  9. ❤️ Kendimizi sevmek, bedenimize iyi bakmakla başlar.

Dr. Mustafa KEBAT

📚 📚 📚

Sayın okuyucu,

Yukarıda yer alan hikaye firmalarımız Tetkik OSGB – Tetkik Danışmanlık tarafından sosyal sorumluluğumuz olan çocuklarımızı bilgilendirmek, okumaya, çalışmaya, doğal hayata heveslendirmek ülkemize ve geleceğimize yararlı bireyler olabilmelerine katkı sağlamak maksadı ile yayınlanmıştır.

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz. Varsa hatalarımızı bildirmeniz daha faydalı olmamıza desteğiniz bizim için çok değerli.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Pıhtılaştırıcı ve Sulandırıcı Gıdalara Karşı Nasıl Denge Kuruyoruz

Gıdaların, kanın pıhtılaşma eğilimi üzerindeki etkisi, vücudun hemostaz (kanın durdurulması ve dengede tutulması) sisteminin bir parçasıdır.

Bu sistem, çok hassas bir denge ile çalışır; fazla pıhtılaşma tromboz gibi rahatsızlıklara yol açarken, yetersiz pıhtılaşma kanama riskini artırır.

Yazının sonunda;

Kanı Sulandıran Gıdalar İçin Miktar ve Etki Süresi Tahminini göreceksiniz.

Unutmayın ki her bedenin metabolizması bir diğeri ile farklılıklar gösterir. Bu da kişisel farklılıklarımızdır. Beslenme dengenizi değiştirmeden önce hekiminize vve/veya diyetisyeninize muhakkak danışmalısınız.

🧬 🧬 🧬

Gıdalarla Gelen Pıhtılaştırıcı ve Sulandırıcı Etkilere Karşı Nasıl Denge Sağlarız?

Vücut, hemostaz (kanın durdurulması ve dengede tutulması) dengesini üçlü mekanizma ile sağlar:

✅ a) Karaciğer

  • Pıhtılaşma faktörlerini (özellikle K vitamini ile aktifleşen faktörler) üretir.
  • Gıdalardan alınan K vitamini ya da kan sulandırıcı maddelerin etkisini işleyip dengelemeye çalışır.

✅ b) Damar Yapısı ve Trombositler

  • Damar iç yüzeyindeki hücreler (endotel), pıhtılaşmayı ya başlatır ya da engeller.
  • Trombositler (kan pulcukları), gerektiğinde devreye girer ama aşırı uyarılırsa damar tıkanıklığı oluşabilir.

✅ c) Fibrinolitik Sistem (Pıhtı Eritici Sistem)

  • Oluşan pıhtıların büyümesini engeller ve gereksizse pıhtıyı çözerek ortadan kaldırır.

Bu sistemler, yediğimiz gıdaların etkisini nötralize etmeye çalışır ama gıdalarla bu dengeyi aşırı şekilde bozmak mümkündür.

⚖️ ⚖️ ⚖️

Gıdalar Arasında Denge Gerekir mi?

Evet, Özellikle Riskli Kişilerde

Şu gruplarda diyet dengesi çok önemlidir:

GrupNeden Denge Şart?
Kan sulandırıcı ilaç kullananlar (ör. Warfarin, Aspirin)Gıdalardaki K vitamini gibi maddeler ilacın etkisini azaltabilir veya artırabilir.
Kan pıhtısı öyküsü olanlarPıhtı artırıcı gıdaların fazla tüketimi yeni tromboza yol açabilir.
Kanama riski yüksek olanlar (örn. mide ülseri, hemofili)Kanı sulandıran gıdalarla risk artar.
Ameliyat olacak kişilerDiyet, cerrahi sırasında kan kaybını etkileyebilir.

🥦 🍗 🥦 🍗

Kanı Pıhtılaştıran ve Sulandıran Gıdalar Nelerdir?

Neden Bazı Gıdalar Kanı Pıhtılaştırır?

Vücutta pıhtılaşma faktörlerinin sentezlenebilmesi için K vitamini hayati önem taşır. Karaciğerde, özellikle faktör II (protrombin), VII, IX ve X gibi pıhtılaşma faktörlerinin aktivasyonu K vitamin‘iyle olur. Ayrıca bazı gıdalar trombosit (kan pulcukları) aktivitesini artırabilir veya fibrin oluşumunu destekleyebilir.

🥦 📝 🥦 📝 🥦 📝

Kanı Pıhtılaştıran Gıdaların Ayrıntılı Listesi

K vitamini Açısından Zengin Kanı Pıhtılaştıran Gıdalar (Koagülasyonu Destekler)

GıdaAçıklama ve Etkisi
IspanakK vitamini deposudur. 100 gramında yaklaşık 483 mcg K vitamini bulunur. Pıhtılaşmayı hızlandırabilir.
PazıPıhtılaşma sistemini aktif hale getirebilir. Kan sulandırıcı kullananlarda dikkat gerektirir.
Kara LahanaIspanakla benzer şekilde K vitamini bakımından çok zengindir.
Brokoli100 gramında yaklaşık 100 mcg K vitamini vardır. Buharda pişirmek bu oranı korur.
Brüksel Lahanasıİçeriğindeki K vitamini sayesinde koagülasyon faktörlerinin üretimini tetikler.
Marul (özellikle koyu yeşil olanlar)Kan pıhtılaşmasını destekleyebilir, özellikle ilaç kullananlar dikkat etmelidir.
MaydanozK vitamini yönünden çok zengindir. Günlük az miktarda tüketilse bile kanı pıhtılaştırıcı etki gösterebilir.

✅ ✅ ✅

Hayvansal Kaynaklı Kanı Pıhtılaştıran Gıdalar

GıdaAçıklama ve Etkisi
Yumurta sarısıK vitamini içerir; ayrıca lesitin içeriğiyle trombosit (kan pulcukları) fonksiyonlarını etkileyebilir.
Karaciğer (özellikle tavuk ve dana)100 gramında 800 mcg’ye kadar K vitamini bulunabilir. K vitamini sentetize eden bakterileri de barındırır.
Tereyağı ve tam yağlı süt ürünleriK1 ve K2 vitamini içerir. Fazla tüketimde pıhtılaşma artabilir.
Peynir (özellikle yaşlandırılmış)K2 vitamini bakımından zengindir. Bu form pıhtılaşmayı daha çok etkileyebilir.

✅ ✅ ✅

Fermente Kanı Pıhtılaştıran Gıdalar (K2 Vitamini Kaynağı)

GıdaAçıklama
Natto (fermente soya)En yoğun K2 vitamini içeren gıdadır. Japon mutfağında yaygındır.
Peynir (özellikle Gouda, Brie)Uzun süre olgunlaştırılmış peynirler K2 vitamini bakımından yüksektir.
Turşular (ev yapımı, doğal mayalanmış)Fermentasyon sürecinde faydalı bakteriler K2 vitamini üretebilir.

✅ ✅ ✅

Kanı Pıhtılaştıran Bitkisel Yağlar ve Tohumlar

GıdaAçıklama
Kanola yağıK vitamini içerir, özellikle yüksek oranda tüketildiğinde etkilidir.
Soya yağıAynı şekilde pıhtılaşmayı destekleyebilir.
Ayçiçek yağıOrta düzeyde etkilidir; uzun vadeli fazla tüketim pıhtılaşma eğilimini artırabilir.

✅ ✅ ✅

Kanı Pıhtılaştıran Diğer Gıdalar ve Baharatlar

GıdaAçıklama
Yeşil çayPolifenoller ve flavonoidler içerir. Düşük düzeyde pıhtılaştırıcı etkiler gösterebilir.
Kızılcık (az miktarda)Bazı araştırmalarda kan sulandırıcı etkiler de görülse de yüksek dozda pıhtılaşmayı artırabileceği bildirilmiştir.
Kakule, rezeneGeleneksel tıpta sindirim rahatlatıcı etkileriyle bilinse de, bazı bireylerde trombosit (kan pulcukları) aktivitesini etkileyebilir.

⚠️ ⚠️ ⚠️

Uyarılar ve Kanı Pıhtılaştıran Gıdaların Kullanım Dengesi

Kullanıcı ProfiliUyarı
Warfarin, Aspirin, Klopidogrel gibi antikoagülan kullananlarBu gıdaları sabit miktarda tüketmeli; ani artışlar ilacın etkisini azaltabilir.
Pıhtılaşma riski olan hastalar (örn. derin ven trombozu geçirmiş kişiler)Aşırı tüketimden kaçınmalı, doktor kontrolünde diyet yapılmalı.
Ameliyat öncesi bireylerBu gıdaların tüketimi geçici olarak sınırlandırılmalı (kan pıhtılaşma riskine göre).

🧠 🧠 🧠

Özet Avantaj – Dezavantaj Tablosu

EtkiAvantajDezavantaj
Kanı pıhtılaştırmaKesiklerde kan kaybını durdurur, damar sızıntılarını engellerFazlası damar tıkanıklığı, kalp krizi, inme riskini artırır
K vitamini alımıKemik sağlığını destekler, bağırsak mikrobiyotasını dengelerAntikoagülan ilaçlarla etkileşime girerek tedavi başarısını düşürebilir.

📌 📌 📌

Kanı pıhtılaştıran gıdalar vücutta çok önemli işlevler görürken, fazla miktarda veya kontrolsüz tüketimleri tromboz, inme gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle düzenli ilaç kullanan bireylerde bu gıdaların “dengeyle, bilinçli” tüketilmesi gerekir.

🧬 🧬 🧬

Kanı Sulandıran Gıdalar Nasıl Etki Eder?

Bu gıdalar aşağıdaki yollardan biriyle kan sulandırıcı etki gösterir:

  • Trombosit (kan pulcukları) kümeleşmesini engelleme (örneğin: sarımsak)
  • Fibrin oluşumunu azaltma (örneğin: zencefil, omega-3 yağ asitleri)
  • Kan viskozitesini düşürme (örneğin: su, antioksidan içeren meyveler)
  • Doğal salisilat içeriği ile (örneğin: çilek, kiraz, üzüm)

🧄 🍇 🧄 🍇 🧄 🍇

Kanı Sulandıran Gıdaların Ayrıntılı Listesi

Kanı Sulandıran Bitkisel Gıdalar ve Baharatlar

GıdaAçıklama ve Etki
SarımsakAllicin adlı bileşik trombosit (kan pulcukları) agregasyonunu engeller. Düzenli tüketimde antitrombotik etki gösterir.
ZencefilGingerol içeriğiyle hem anti-inflamatuar hem de kan sulandırıcı etki sağlar. Günde 1–2 gram önerilir.
ZerdeçalKurkumin maddesi pıhtı oluşumunu engelleyebilir. Aspirin benzeri etki gösterebilir.
Soğan (özellikle kırmızı soğan)Flavonoidler ve sülfür bileşikleri içerir. Kanın viskozitesini azaltabilir.
KaranfilEugenol içeriğiyle kan sulandırıcı ve antienflamatuar etki gösterir.
Tarçın (özellikle Seylan tarçını)Kumarin içeriğiyle hafif antikoagülan etki yaratabilir. Uzun süreli aşırı tüketim önerilmez.

✅ ✅ ✅

Kanı Sulandıran Meyve ve Sebzeler (Doğal Salisilat Kaynağı)

GıdaAçıklama
Çilek, Kiraz, Üzüm (özellikle kırmızı)Salisilat içerirler, trombositleri (kan pulcukları) baskılarlar.
Portakal, limon, greyfurtC vitamini ve flavonoid zengini bu meyveler damar iç yüzeyini destekler, hafif antikoagülan etki gösterir.
Domates ve domates suyuLikopen ve flavonoidlerle kan akışkanlığını artırabilir.
Yaban mersini, böğürtlenAntioksidan içeriğiyle damar sağlığına katkı sağlar ve dolaylı olarak kanı sulandırır.

✅ ✅ ✅

Kanı Sulandıran Yağlı Balıklar ve Omega-3 Kaynakları

GıdaAçıklama
Somon, sardalya, uskumru, ton balığıOmega-3 yağ asitleri (EPA ve DHA) içerir. Trombosit (kan pulcukları) fonksiyonlarını baskılar, kan akışkanlığını artırır.
Keten tohumu, ceviz, chia tohumuBitkisel omega-3 kaynaklarıdır. Damar sağlığına katkı sağlar.

✅ ✅ ✅

Kanı Sulandıran İçecekler ve Sıvılar

GıdaAçıklama
Bol suDehidrasyon, kanın koyulaşmasına neden olur. Yeterli su tüketimi kanın akışkanlığını artırır.
Kırmızı şarap (ölçülü, 1 kadeh/gün)Resveratrol içeriğiyle damar iç yüzeyini korur ve pıhtılaşmayı baskılayabilir.
Zeytinyağı (sızma)E vitamini ve antioksidanlar ile birlikte omega-9 yağ asitleri içerir; damar elastikiyetini artırır.

✅ ✅ ✅

Kanı Sulandıran Kuruyemişler ve Tohumlar

GıdaAçıklama
Badem, fındık, cevizE vitamini yönünden zengindir. Aşırı tüketimi kanı fazla inceltebilir.
Ayçekirdeği, kabak çekirdeğiKan sulandırıcı etkiye sahip vitamin ve mineraller içerir.

⚠️ ⚠️ ⚠️

Kimler Kanı Sulandıran Gıdalara Dikkat Etmeli?

Kişi GrubuNeden?
Warfarin, Aspirin, Klopidogrel kullananlarBu gıdalar ilaçla etkileşime girerek aşırı kanama riski yaratabilir.
Yakın zamanda ameliyat geçirecek olanlarKanama süresini uzatabileceği için tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Hemofili veya diğer kanama bozuklukları olanlarBu gıdaların fazla tüketimi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

⚖️ ⚖️ ⚖️

Kanı Sulandıran Gıdaların Avantaj – Dezavantaj Tablosu

EtkiAvantajDezavantaj
Kan sulandırmaDamar tıkanıklığını önler, kalp-damar sağlığını korurAşırı kanama, burun kanaması, mide kanaması riski artar
Anti-inflamatuar etkiKronik iltihabi hastalıkların seyrini iyileştirebilirBazı kişilerde mide tahrişi yapabilir (örneğin zencefil)

🧠 🧠 🧠

Öneriler

  • Kan sulandırıcı ilaç kullanan bireyler, bu gıdaları tüketmeden önce doktor onayı almalıdır.
  • Warfarin, Aspirin gibi ilaç kullananlar, K vitamini içeren gıdaları sabit miktarda tüketmelidir.
  • Bu gıdalar ilaç yerine geçmez, ancak önleyici ve destekleyici olarak değerlidir.
  • Günlük yeşillik dozajında aşırı dalgalanmalardan kaçınılmalıdır.
  • Dengeli ve çeşitli bir diyet, aşırıya kaçılmadan tüketim, sağlıklı dolaşım sistemi için en iyisidir.
  • Diyetisyen veya hekim kontrolü, özellikle kalp ve damar hastalarında şarttır.
  • Zayıflama, detoks ya da vegan diyetleri uygularken, pıhtılaşma mekanizmasına etkisi olan gıdalar bilinçli tüketilmelidir.

⚖️ ⚖️ ⚖️

Dengeli Tüketim Hayati Önem Taşır

Sık Kullanım DurumuRisk
Aşırı kan pıhtılaştıran gıda tüketimiDerin ven trombozu, emboli
Aşırı kan sulandıran gıda tüketimiBeyin kanaması, mide kanaması
Dengesiz diyete rağmen kan sulandırıcı ilaç kullanımıİlaç-gıda etkileşimi → tehlikeli kanama

Kanı Sulandıran Gıdalar İçin Miktar ve Etki Süresi Tahmini

Sağlıklı bir bireyde kan sulanması veya pıhtılaşması gibi etkilerin tam olarak hangi miktarda ve sürede oluşacağına dair net, evrensel doz-cevap verileri yoktur.

Çünkü bu etkiler;

  • Kişinin genetik yapısına,
  • Metabolik hızına, karaciğer/böbrek fonksiyonlarına,
  • Günlük su tüketimine,
  • Aynı anda alınan ilaçlara ve takviyelere,
  • Genel beslenme örüntüsüne ve
  • Yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı gibi değişkenlere bağlıdır.
  1. Etkiler bireyseldir – Aşağıddaki veriler genel halk içindir, özel tıbbi durumu olanlarda değişir.
  2. Doz-yanıt eğrisi doğrusal değildir – Yani az miktar etkisiz, orta miktar faydalı, yüksek miktar zararlı olabilir.
  3. Gıda-ilaç etkileşimleri kritiktir – Özellikle antikoagülan ilaç kullananlarda bu gıdalar ciddi etkileşim yapabilir.
  4. K vitamini dengesi – Pıhtılaşma için gereklidir; fazla K vitamini → pıhtı, eksik K vitamini → kanama demektir.

Bilimsel çalışmalardan elde edilen ortalama değerler ve öngörülen sınır düzeyler üzerinden açıklamalı bir tabloyu sizlere sunuyorum.

🧾 🧾 🧾

Kanı Sulandıran Gıdalar İçin Miktar ve Etki Süresi Tahmini

GıdaGünlük Miktar (tavsiye edilen sınır)Etkinin Başlama SüresiRiskli Seviye Ne Zaman?Not
Sarımsak (çiğ)1-2 diş/gün3-7 gün düzenli kullanımda>3 diş/gün ve >10 gün kullanımda kanama riskiKan sulandırıcılarla etkileşebilir
Zencefil (taze)2-4 gram/gün5-10 gün>5 gram/gün ve sürekli kullanımdaMide tahrişi ve kanama riski artabilir
Zerdeçal1-2 gram/gün (½ çay kaşığı)7+ gün>3 gram/gün uzun süreli kullanımdaWarfarin etkisini artırabilir
Soğan (çiğ)½ orta boy/gün1-2 hafta>1 adet/gün ve uzun süreli kullanımEtki daha hafif, genelde güvenlidir
Karanfil1-2 adet/gün5-7 gün>4-5 adet/gün uzun vadedeEugenol içerdiği için etki güçlüdür
Tarçın (Seylan)½ çay kaşığı/gün1-2 hafta>1 çay kaşığı/gün (kumarin içerikliyse)Fazlası karaciğer toksisitesine yol açabilir
Kırmızı üzüm, çilek1 porsiyon/gün (1 bardak)1-2 hafta>2 porsiyon/gün düzenli tüketimdeSalisilat etkisiyle kanı etkileyebilir
Omega-3 (balık)1 porsiyon (150 gr) / 2-3 gün2 hafta>3 gr/gün omega-3 alımı ile kanama riski artarYüksek doz takviyeler risklidir
Ceviz/keten tohumu20-30 gr/gün10 gün>40 gr/gün uzun süreli kullanımdaKan viskozitesini etkileyebilir
Su2-2.5 L/günGünlük etkili>5 L/gün – elektrolit dengesizliği yapabilirAşırı su, kanı fazla inceltir
Kırmızı şarap1 kadeh (150 ml) / günAnında>2 kadeh/günAlkol kaynaklı kanama riski artar

GıdaGünlük Miktar (tavsiye edilen)Etkinin Başlama SüresiRiskli Seviye Ne Zaman?Not
Ispanak, pazı, brokoli
(K vitamini yüksek)
½ su bardağı/gün3-5 gün>1-2 porsiyon/gün sürekli kullanımdaWarfarin etkisini azaltır
Karnabahar, Brüksel lahanası½-1 porsiyon/gün3-5 gün>1 porsiyon/gün uzun süreK vitamini yoğunluğu yüksek
Karaciğer (dana/tavuk)100 gr/haftada 1HemenHaftada >2 kez = pıhtılaşma riski artarK vitamini çok yüksektir
Yeşil çay1 fincan/gün1 hafta>4 fincan/gün düzenli kullanımK vitamini ve flavonoidler ile etki eder
Yumurta sarısı1-2 adet/gün1 hafta>3 adet/gün uzun vadedeKolesterol ve bazı ko-faktörlerle etkili
Süt ürünleri1-2 porsiyon/günHaftalık etkiliAşırı tüketimde dolaylı etkiler olabilirD vitamini – K2 ilişkili olabilir.

🧠 🧠 🧠

Dengede Yaşam, Dengede Kan

Vücudumuz olağanüstü bir denge sistemine sahiptir. Yediğimiz her lokma, içtiğimiz her yudum bu hassas sistemi etkiler. Kanın ne çok koyu ne de çok sıvı olması gerekir; ideal olan, gerektiğinde durabilen ama gerektiğinde akabilen bir akışkanlıktır.

Kanı sulandıran ya da pıhtılaştıran gıdalar doğrudan bu sistemi etkileyebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, hiçbir gıda tek başına “iyi” ya da “kötü” değildir. Önemli olan, bireyin yaşına, sağlık durumuna, günlük fiziksel aktivitesine ve çalışma koşullarına göre doğru miktarda ve doğru zamanda tüketim sağlamaktır.

Gıdaların etkileri konusunda bilgi sahibi olmak; sadece daha sağlıklı bir yaşam için değil, aynı zamanda iş kazalarının önlenmesi, iyileşme sürecinin hızlanması ve mesleki performansın sürdürülebilirliği için de kritik öneme sahiptir.

Sonuç olarak, bedenimizin bize sunduğu bu kusursuz sistemi desteklemek bizim elimizde. Bilinçli tercihler yaparak dengeyi bozmadan yaşamak, sağlıkla çalışmak ve çalışırken sağlıklı kalmak mümkündür.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Kanı Sulandıran / Pıhtılaştıran Gıdalar https://tetkik.com.tr/2024/10/23/13056/

⭐️⭐️ Kalp Damar Sisteminiz İçin Muhteşem Sarımsak https://tetkik.com.tr/2025/05/09/muhtesem-sarimsak/

⭐️⭐️ K Vitamini https://tetkik.com.tr/2025/02/15/22042/

⭐️⭐️ Pıhtı – Kan Sulandırıcı https://tetkik.com.tr/2024/10/31/13845/

⭐️⭐️ Uyku Sorununuza Zerdaçal Keyfi https://tetkik.com.tr/2025/04/13/24343/

⭐️⭐️ Biyokimya, Pıhtılaşma Faktörleri https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK507850/

⭐️⭐️ Endotel hücreleri ve pıhtılaşma https://link.springer.com/article/10.1007/s00441-021-03471-2

⭐️⭐️ Enfeksiyon ve inflamasyon ve pıhtılaşma sistemi https://academic.oup.com/cardiovascres/article/60/1/26/321951

⭐️⭐️ Kanı Sulandıran / Pıhtılaştıran Gıdalar https://tetkik.com.tr/2024/10/23/13056/

⭐️⭐️ Hesperdin https://tetkik.com.tr/2024/09/23/hesperidin-p-vitamini/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Gıda İşletmelerinde Hijyen ve Sanitasyon

İşyerinizde hijyen ve sanitasyon rehberiniz var mı?

Düzenli iç kontrollerinizi yapıyor musunuz?

Dış kontrol yaptırıyor musunuz?

Ne yediğinizden ve içtiğinizden emin misiniz?

Evraklarınızın tam olması için mi yoksa hijyen ve sanitasyon için mi uygulamalarınız…?

Siz bu soruların cevaplarını düşünürken bir yandan da okumaya devam edin…

Gıda üretim yerlerinde hijyen ve sanitasyon, gıda güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir.

Gıda ürünlerinin sağlık açısından güvenli olması, gıda kaynaklı hastalıkların önlenmesi ve üretim sürecinde kontaminasyon risklerinin minimize edilmesi açısından hijyen ve sanitasyon kurallarına uyulması gerekmektedir.

Gıda üretim tesislerinde hijyenin sağlanması, yalnızca çalışanların sağlığı için değil, aynı zamanda tüketicilerin sağlığı için de temel bir gerekliliktir.

Hijyen denetimi kapsamında yapılan işlemlerin tamamı 17.12.2011 Tarih 28145 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Gıda Hijyen Yönetmeliği ve TS 13027 Gıda Üretim Yerlerinde Hijyen ve Sanitasyon Genel Kuralları Standardına göre yapılmaktadır.

Gıda üretim işletmelerinde hijyen ve sanitasyon ile ilgili genel kurallara bir bakalım

1. Temizlik ve Sanitasyon

  • Temizlik: Temizlik, kir, yağ, toprak ve gıda artıkları gibi kirleticilerin ortadan kaldırılmasını sağlar. Tüm yüzeyler, ekipmanlar ve araçlar düzenli olarak temizlenmelidir.
    • Çalışma yüzeyleri, zeminler, duvarlar ve makineler düzenli olarak temizlenmeli.
    • Temizlik için doğru temizlik maddeleri ve ekipmanları kullanılmalı.
    • Kullanılan temizlik malzemelerinin toksik olmaması ve gıda ile temas etmeyen alanlarda kullanılması sağlanmalıdır.
  • Sanitasyon: Sanitasyon, mikroorganizmaların öldürülmesini veya çoğalmasını engellemek için yapılan işlemleri kapsar. Sanitasyon işlemleri temizlikten sonra yapılır.
    • Sanitasyon işlemleri, temizlenmiş yüzeylere biyolojik kirleticilerin geçişini engellemek için uygulanmalıdır.
    • Kimyasal dezenfektanlar veya yüksek sıcaklıklar kullanılarak sanitasyon yapılabilir.

2. Gıda Güvenliği İçin Ekipman ve Araçlar

  • Ekipman temizliği: Üretim alanındaki makineler, işleme araçları ve ekipmanlar düzenli olarak temizlenmelidir. Bu, herhangi bir çapraz kontaminasyonu engellemek için önemlidir.
    • Kullanılan ekipmanlar, gıda ile temas ettiği sürece dezenfekte edilmelidir.
    • Ekipmanların temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi için belirli periyotlar belirlenmeli.
  • Araç ve gereçler: Üretimde kullanılan araç ve gereçlerin hijyenik olması çok önemlidir. Gıda ile doğrudan temas etmeyen araçlar bile düzenli olarak temizlenmelidir.

3. Çalışanların Hijyeni

  • Kişisel hijyen: Çalışanlar, gıda üretim alanına girmeden önce hijyen kurallarına uymalıdır. Eller, çalışma kıyafetleri, saç ve tırnaklar da hijyen açısından kontrol edilmelidir.
    • Çalışanlar, ellerini sık sık sabun ve su ile yıkamalıdır.
    • Çalışanlar, hastalık belirtisi gösteriyorsa üretim alanına girmemelidir.
    • Saçlar örtülmeli, takılar çıkarılmalı, ellerdeki kirler ve tırnaklar düzenli olarak kontrol edilmelidir.
  • Özellikle el hijyeni: Çalışanlar, tuvalet kullanımından, çiğ etle çalışmadan, atıklarla temas ettikten sonra ellerini yıkamalıdır.

4. Gıda Depolama ve Dağıtım

  • Gıda depolama koşulları: Gıda maddelerinin doğru sıcaklıkta saklanması, mikroorganizmaların çoğalmasını engellemek için önemlidir. Gıda maddeleri her zaman uygun koşullarda depolanmalıdır.
    • Soğuk zincir, sıcaklık değişimleri, nem gibi faktörlere dikkat edilmelidir.
    • Gıda ürünleri, kirleticilerden uzak tutulmalı ve hijyenik alanlarda saklanmalıdır.
  • Tuzlama ve kurutma gibi işlemler: Bazı gıda ürünleri tuzlama, kurutma veya diğer koruyucu işlemlerle uzun süre saklanabilir. Ancak, bu işlemlerin hijyenik bir ortamda yapılması gerekir.

5. Çapraz Kontaminasyonu Önleme

  • Çapraz kontaminasyon: Çiğ gıdalar (özellikle et, deniz ürünleri, yumurta) ve pişmiş gıdalar arasında, mikroorganizmaların geçişini engellemek için ayrı ekipmanlar kullanılmalıdır.
    • Çiğ ve pişmiş gıda ürünleri, hijyenik alanlarda ayrı tutulmalıdır.
    • Gıda işleme alanında kullanılan ekipmanlar ve araçlar, yalnızca belirli ürünlerle kullanılmalı, aynı ekipmanlar farklı türdeki gıdalarla kullanılmamalıdır.
  • Farklı gıda gruplarının ayrılması: Et, süt, sebze ve meyve gibi farklı gıda grupları, hijyenik bir şekilde ayrılmalı ve işlenmelidir.

6. Su ve Hava Kalitesi

  • Temiz su kullanımı: Gıda üretim tesislerinde kullanılan suyun temiz olması gerekir. Su, gıda ürünleri ile temas etmeyen alanlarda bile hijyenik olmalıdır.
    • Su, mikroorganizmalarla kontamine olmamalıdır. Herhangi bir kirlenme durumunda suyun kullanımına son verilmelidir.
  • Hava kalitesi: Üretim alanındaki havanın temiz ve hijyenik olması gerekir. Mikrobiyal kirlenmeyi engellemek için havalandırma sistemleri düzenli olarak temizlenmeli ve bakım yapılmalıdır.

7. Gıda Üretim Alanında Hijyen Kontrolleri

  • Düzenli denetimler: Hijyen ve sanitasyon işlemlerinin etkinliğini kontrol etmek için düzenli olarak iç denetimler yapılmalıdır.
    • Her iş günü başında ve sonunda alanlar kontrol edilmelidir.
    • Hijyen denetimlerine dair kayıtlar tutulmalı ve olası sorunlar anında rapor edilmelidir.
  • Kirliliğin izlenmesi: Gıda üretim alanındaki kirlenme seviyeleri izlenmeli ve herhangi bir hijyen bozukluğu anında düzeltici önlemler alınmalıdır.

8. Atık Yönetimi

  • Atık yönetimi: Gıda üretim yerlerinde çıkan atıklar, hijyenik bir şekilde toplanmalı ve uzaklaştırılmalıdır. Atıklar, özellikle gıda atıkları, düzenli olarak temizlenmeli ve uygun şekilde bertaraf edilmelidir.
    • Gıda atıkları, hijyenik olarak ve uygun şartlarda depolanmalıdır.
    • Atık kutuları, sıkça temizlenmeli ve kirli alanlarda toplanmamalıdır.

9. Eğitim ve Farkındalık

  • Çalışan eğitimi: Tüm çalışanlara, hijyen ve sanitasyon kuralları konusunda eğitim verilmelidir. Bu eğitimler, sürekli olarak yenilenmeli ve güncellenmelidir. https://tetkik.com.tr/2024/08/19/hijyen-egitimi-zorunlulugu/
    • Hijyen eğitimi; Yönetmelik ile belirlenmiş iş kollarında çalışanların, yaptıkları iş ile ilgili uymaları gereken hijyen kurallarını ve bu kuralları nasıl uygulayacaklarını öğrenmelerini sağlayan 8 saatlik bir eğitimdir. Resmî Gazete Tarihi: 05.07.2013 Sayısı: 28698 Hijyen Eğitimi Yönetmeliği linkte görebilirsiniz. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=18552&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5
    • Hijyen kuralları, temizlik süreçleri, kontaminasyon önleme teknikleri gibi konulara dair eğitimler düzenlenmelidir.
  • Farkındalık: Çalışanlar, hijyenin gıda güvenliği üzerindeki önemini anlamalıdır. Hijyenik bir ortamın sağlanmasının, sağlıklı ve güvenli gıda üretiminin temel unsuru olduğu konusunda farkındalık oluşturulmalıdır.

10. İşyeri Hekimi Kontrolleri

  • İşyeri Hekimleri Hijyen Yönetmeliğine konu olan sektör ve işlerde faaliyet gösteren firmalara yaptıkları ziyaretlerde 29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmî Gazete de yayınlanan İş Sağlığı Ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği’nin (https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=16924&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5) 4. Maddesinin ( e ) bendi konusu olan ve 20.07.2013 tarih ve 28713 sayılı Resmî Gazete de yayınlanan İşyeri Hekimi Ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk Ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliği’ nin (https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=18615&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5.) 11. Maddesinin (4) bendi gereği de yükümlülüğü olan Onaylı Defter‘ e ” Hijyen Eğitimi Yönetmeliği’ne göre iş yerinde doğrudan hizmetin içinde olan tüm çalışanların hijyen eğitimi belgelerinin olması gerektiğini ve yükümlülükleri yerine getirmeyen işletmelerin hakkında 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’nci maddesine göre işlem yapılacağını, fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı takdirde, durumu bu maddelere uygun bulunmayan çalışanların her biri ayrı ayrı aykırılıklar olarak değerlendirileceğini ve her birisi için cezai işlemler de ayrı ayrı uygulanacağını ” işveren ve/veya vekiline bildirimi özetle yazmalıdır.

Gıda üretim yerlerinde hijyen ve sanitasyon, güvenli gıda üretiminin temel taşlarıdır. Temizlik ve dezenfeksiyon süreçlerinin düzenli olarak yapılması, çalışanların hijyen kurallarına uyması, doğru depolama koşullarının sağlanması ve çapraz kontaminasyonun önlenmesi, gıda güvenliğini sağlamak için gereklidir. Bu kurallar, hem gıda üretim tesislerinin sağlık açısından sorumluluklarını yerine getirmelerini hem de tüketicilerin sağlığını korumalarını sağlar.

İşyerinizde Hijyen – Sanitasyon Denetimi İçin Bizi Arayın

İşyeri Sağlığınız Bizimle Güvende!

Görünmeyen tehlikeler, büyük sorunlara yol açabilir.
İşyerlerinde Hijyen – Sanitasyon Denetimi hizmetimizle, çalışma alanlarınızın sağlık ve güvenlik standartlarına uygunluğunu titizlikle inceliyoruz.

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü Dr Mustafa KEBAT ve ekibi ile;

🔍 Detaylı Risk Analizi
🧪 Yüzey ve Ortam Hijyen Testleri
📋 Denetim Raporları ve Uyum Tavsiyeleri
👷 Çalışan Hijyen Eğitimi ve Farkındalık Çalışmaları

Her sektöre özel çözümlerimizle, iş yerinizin hijyen standardını yükseltiyor, çalışanlarınıza daha güvenli bir ortam sağlıyoruz.

📞 Arayın, hijyeninizi güvence altına alalım!
🌐 https://tetkik.com.tr
📧 [email protected]

☎️ 0530 568 42 75

Hijyen bir tercih değil, zorunluluktur. Denetimi bize bırakın, siz işinize odaklanın.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İş Sağlığı Ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği (https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=16924&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5)

⭐️⭐️ İşyeri Hekimi Ve Diğer Sağlık Personelinin Görev, Yetki, Sorumluluk Ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik (https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatMevzuatNo=18615&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5.)

⭐️⭐️ Hijyen Eğitimi Yönetmeliği https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat MevzuatNo=18552&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Hiperaktif Değil Gıda Boyalı Çocuklar

Anne ve babalar..!!

Çocuğunuz

  • Sinirli
  • Huzursuz
  • Dikkati eksik
  • Uyku problemi sorunu var ise o zaman çocuğunuzun sorununun yediği bazı gıdalardan olup olmadığını anlamak için evinizde kendi denemenizi yapın..

Avustralyanınn Melbourne şeehrinde Royal Children’s Hospital da yapılan bir araştırmada;

Şüpheli hiperaktivite değerlendirmesi için hastanelerine sevk edilen çocuklardan;

200 çocuğa sentetik gıda boyası içermeyen 6 haftalık diyet yaptırıldı.

150 çocuğun ebeveynleri diyetle davranışlarında iyileşme olduğunu ve sentetik boya içerdiği belirtilen yiyeceklerin eklenmesiyle bozulma olduğunu bildirdi.

Siz de çocuğunuzun hiperaktivite ve benzeri sorunlarının nedeninin boyalı gıdalardan mı kaynaklandığının öğrenmek istersiniz.

İşte size sadece 6 hafta uğraşarak zararsız, doğal ve basit bir şekilde uygulayacağınız yöntem. Bir deneyin boyalı gıdalardan uzak tutarak sonucu gözlemleyin.

Sonuçta çocuğunuzun sağlığında gelişme olacak, değmez mi bu çabaya?

Gıda boyalı ürünlerin içeriğindeki diğer maddelerin de özellikle de şekerin ne kadar zararı olduğunu tekrar yazmaya gerek yok.

Neden çocuğunuzu gıda boyalı ürünlerden uzak tutmalısınız?

Çünkü, tahıl gevrekleri, cipsler, hamur işleri, şekerlemeler, tatlılar, puding, hazır çorbalar bisküviler, ilaçlar, güzellik ürünleri ve kokularda vb gibi renkli bir çok paketli ürünlerde sentetik bir sarı boya var.

Adı Tartrazin.

Tartrazin veya Sarı 5

Gıdaların görsel bir şölen haline gelmesini sağlamak için ekleniyor.

Yukarıda Avustralyada yapılmış araştırmanın sonucunda, bazı çocuklarda tartrazin alımıyla sinirlilik, huzursuzluk ve uyku bozukluğu gibi davranış değişiklikleri ilişkili bulunmuş ve bu etkiler doz arttıkça da arttığı tespit edilmiş.

Çocuğunuzda bu sorunlar var ise ve siz de bu durumdan rahatsızsanız denemeye değer…

Tartrazinin, özellikle astım veya aspirin duyarlılığı olanlarda alerjik reaksiyonlara sebep olabileceği de biliniyor.

Kanser riskini artırabildiğinde dair de bilgiler var.

Tartrazin, kısa süre önce Kaliforniya’daki okullarda servis edilen gıdalarda yasaklanan altı boyadan biridir.

Tüm bu bilgilerden sonra çocuğunuzu sadece 6 hafta hafta gıda boyalı ürünlerden uzak tutmak size yetecek mi?

Ya siz anne ve babalar..!!

Hayatınızı, sağlığınızı renk cümbüşü uğruna riske atacak mısınız?

Belki biraz daha araştırmalısınız, okumalısınız..

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Sentetik gıda boyası ve davranış: çift kör, plasebo kontrollü, tekrarlanan ölçümler çalışmasında doz-tepki etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/7965420/

⭐️⭐️ Tartrazin kaynaklı astımın patogenezine ilişkin deneysel araştırmaTartrazin kaynaklı astımın patogenezine ilişkin deneysel araştırma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/524353/

⭐️⭐️ Tartrazine karşı oluşan yan etkilerin klinik spektrumu https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/3894321/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Gıdalarınızda Alüminyumdan Uzak Durun

Alüminyum yeryüzünde en çok bulunan 3 elementten biridir.

Alüminyum son derece nörotoksik (Sinir sistemine zararlı) ve potansiyel kanserojen etkili bir madde olup Alzheimer ve Parkinson hastalığına yol açabilir.

Zehirlenme oldukça sessiz ve yavaş yavaş olur. Maalesef gıda – yemek sanayinde kullanımı da çok yaygın.

Günümüzde alüminyum, alüminyum içeren gıda ambalajları, alüminyum folyolar, pişirme kapları, fırın tepsileri gibi malzeme ve eşyalar, kozmetik ürünler (terleme önleyiciler, kremler, diş macunu), ilaçlar ve gıda katkı maddelerinde kullanılmaktadır.

Alüminyum kaplarda özellikle asidik gıdaların pişirilmesi, diyetle alınan alüminyum düzeyini artırabilmekte ya da metal kutulu asidik meyve suları (portakal suyu, greyfurt vb) alüminyum kaynağı olabilmektedir.

Yapılan araştırmalarda insan vücuduna besinlerle alınan günlük yaklaşık 10 mg alüminyumunun büyük kısmını gıdalardan yalnızca 1-2 mg’ının da alüminyum kaplar ve tavalardan alındığı bulunmuş.

Alüminyumun tolere edilebilir haftalık alımı Tolerable Weekly Intake-TWI

Uzun vadeli değerler olacak şekilde tasarlanmıştır ve 1 mg/kg vücut ağırlığı olarak belirlenmiştir.

Sürekli dışarıda yemek yiyorsanız alüminyum toksisitesine maruz kalma olasılığınız çok yüksek. Restoranlarda kızartma tavaları genellikle alüminyum yapılıdır. Fırın ve pastanelerde pasta börek pişirmede alüminyum tava ve tepsiler sıklıkla kullanırlar. Alüminyum ısı ile temas ederse yemeklere daha kolay nüfus eder.

Konsantrasyon, öğrenme ve hafıza ile ilgili olarak yapılan Nöropsikolojik testlerde değişiklikler gözlemlenen çalışanlarda yapılan ölçümlerde alüminyum seviyeleri 100 µg/g kreatinin ve yaklaşık 13 µg/L plazma olarak belirlenmiştir.

Nöropsikolojik değişikliklerin sebebinin alüminyumun nörotoksik etkisi olduğu kabul edilmektedir

Bu bilgiler ışığında evinize alüminyum temelli mutfak malzemesi alma riskine girecek misiniz?

Karar sizin..

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Terlemeyi önleyici maddelerdeki alüminyum: İnsanlarda genel alüminyum alımına küçük katkı https://www.bfr.bund.de/de/presseinformation/2020/24/aluminium_in_antitranspirantien__geringer_beitrag_zur_gesamtaufnahme_von_aluminium_im_menschen-250756.html

⭐️⭐️ Alüminyum Maruziyeti ve Sağlık https://dergipark.org.tr/tr/pub/igusabder/issue/79490/1228435

⭐️⭐️ İçme suyunda monomerik inorganik alüminyum ve hidratlı alüminyum silikatların toplam izin verilen konsantrasyonları https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22512666/

⭐️⭐️ TOXICOLOGICAL PROFILE FOR ALUMINUM http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.atsdr.cdc.gov/toxprofiles/tp22.pdf

⭐️⭐️ KİMYASAL GÜVENLİK ULUSLARARASI PROGRAMI ÇEVRESEL SAĞLIK KRİTERLERİ 194 https://www.inchem.org/documents/ehc/ehc/ehc194.htm

⭐️⭐️
Alüminyum için Toksikolojik Profil https://wwwn.cdc.gov/TSP/ToxProfiles/ToxProfiles.aspx?id=191&tid=34

⭐️⭐️
Dietary exposure to aluminium-containing food additives https://www.efsa.europa.eu/en/supporting/pub/en-411

⭐️⭐️
Tencere ve tavaların güvenli kullanımı https://www.canada.ca/en/health-canada/services/household-products/safe-use-cookware.html#al
Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Gıda Zehirlenmelerinde İdari Uygulamalar

Gıda Zehirlenmesi veya Şüphesi Durumunda Yetkili Makamların İşleyişi ve Uygulamaları

T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, Gıda ve Tarım Kontrol Müdürlüğünün 01/04/2013 tarih ve 1790/11680 sayıllı talimatı olarak yayınlanan Gıda Kaynaklı Enfeksiyon ve zehirlenmelere İlişkin Resmi Kontrol Prosedürü ile Gıda zehirlenmelerinde yapılacaklara dair usul ve esasları belirlenmiştir.

Bu Talimatın Amacı: 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem kanunu kapsamında gıda kaynaklı enfeksiyon/ zehirlenme sonucu oluşan vaka/salgında, il/ilçe müdürlükleri ile il gıda kontrol laboratuvarınca uyulması gereken kurallar ve izlenecek yollar ile ilgili hususların belirlenmesidir.

Önemli Tanımlar

Gıda Kaynaklı Vaka: Aynı kaynaktan (Bir firma, tek aile vb gibi) bir veya birden fazla insanın aynı gıdayı/gıdaları tüketmesi sonucunda, belirli semptomlar (bulgular) ortaya çıkmasıyla oluşan gıda kaynaklı enfeksiyon/zehirlenme durumudur.

Gıda kaynaklı Salgın: Birden fazla kaynaktan (Birden. çok firmada, farklı ailelerde vb gibi) iki veya daha fazla insanın aynı gıdayı/gıdaları tüketmesi sonucunda, belirli semptomlar (bulgular) görülmesi veya semptomların normalde görülme sayısı ve sıklığında beklenmedik bir artış olmasıyla ortaya çıkan gıda kaynaklı enfeksiyon/zehirlenme durumudur.

Gıda kaynaklı vaka veya gıda kaynaklı salgın durumlarında ilgili kamu makamlarında önceden belirlenmiş iş akış şemalarına göre eylem planları uygulanır. Aşağıdaki şemaları inceleyelim.

Şikayet /İhbar Sonrası İş Akış Şeması

Son 72 saat içerisinde;

  1. Alo 174 Gıda hattına aranarak, T.C. Kimlik Numarası iletilerek www.alo174.gov.tr adresinden yada il/ilçe müdürlüğüne faks, dilekçe vb ile birden fazla kaynaktan (örneğin birden fazla işletmeden) bildirim gelmesi,
  2. Hastalık semptomlarının tespitine dair resmi bir kurum / sağlık kuruluşundan il / ilçe müdürlüğüne bildirim yapılması,
  3. Tespitin ön tanı / sağlık raporu ile il / ilçe müdürlüğüne ibraz edilmesi,

Yollarından herhangi biriyle bildirim gelmesi durumunda gıda kaynaklı salgına yönelik iş ve işlemler gerçekleştirilir.

Son 72 saat içerisinde;

  1. Alo 174 Gıda hattına aranarak, T.C. Kimlik Numarası iletilerek www.alo174.gov.tr adresinden yada il/ilçe müdürlüğüne faks, dilekçe vb ile tek bir kaynaktan (örneğin aynı işletmeden) bildirim gelmesi,

Durumunda gıda kaynaklı vakaya yönelik işve işlemler gerçekleştirilir.

Kamu – Özel kurum ve kuruluşları ile mahallinde üretilerek toplu tüketme sunan gıda işletmesi ve yemek fabrikaları, ürettiği yemek partisinin her çeşidinden alınan bir örneği yetmiş iki (72) saat uygun koşullarda (soğukta yada dondurarak) saklamakla yükümlüdür.

Son 72 saat içerisinde teek bir kaynaktan (aynı şirketten) gelen şikayetler gıda kaynaklı salgın olarak değerlendirilmez, gıda kaynaklı vaka olarak kabul edilir v bu prosedürde aksi belirtilmedikçe resmi kontrol prosedürü uygulanır.

Gıda kaynaklı vaka / salgın kontrolleri başka bir resmi kontrolle birleştirilemez, kontrolde başka bir amaç ile ilgili olarak numune alınamaz. (Örneğin: vaka veya salgına ilişkin örneklerden veya hammaddelerden numune alınmasının yanı sıra gıda kontrol planında yer alan başka bir gıdadan numune alınması gibi)

Son 72 saat içerisinde yapılan bildirim şekillerinin değerlendirilmesi yapılarak şikayetin / bildirimin öncelikle gıda kaynaklı vaka yada gıda kaynaklı salgın olup olmadığına karar verilir.

Gıda kaynaklı salgın olarak değerlendirilen şikayetlerde: Gıda Kaynaklı Vaka / Salgın Ön Bildirim Formu (Ek – 1) doldurulduktan sonra aynı gün (en geç bir iş günü) içerisinde Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünün 14/02/2012 tarihli ve 5113 sayılı Gıdanın Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedürü’ ne göre işlem yapılır ve numune alınır.

Gıda kaynaklı vaka olarak değerlendirilen şikayetlerde: Gıda Kaynaklı Vaka / Salgın Ön Bildirim Formu (Ek – 1) doldurulduktan sonra en geç iki iş günü içerisinde Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünün 14/02/2012 tarihli ve 5113 sayılı Gıdanın Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedürü’ ne göre işlem yapılır ve gerekli görülmesi halinde numune alınır.

ÖNEMLİ: İletişim bilgileri alınamayan veya iletişim bilgileri doğru olmayan şikayetler gıda kaynaklı vaka olarak kabul edilir ve buna göre iş ve işlemler gerçekleştirilir.

Şikayet / ihbar sahibi tarafından şikayete ilişkin sağlık raporu veya ön tanı raporunun, gıdanın tüketilmesini takip eden 72 saatlik sürenin aşılasının arddından ilgili kurumlara veya İl Müdürlüğüne / Alo 174 Gıda Hattına iletilmesi halinde şikayeti / ihbarı müteakkip en geç üç iş günü içerisinde Gıdanın Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedürü’ ne göre işlemler yapılır.

Gıda Kaynaklı Vaka / Salgın Ön Bildirim Formu (Ek – 1)’ndaki bilgilerin yetersizliği durumunda veya. kontroll görevlisinin gerek gördüğü durumlarda salgına neden olan gıda ve gıdanın üretildiği, satıldığı veya toplu tüketime sunulduğu işyerinin tespit edilmesi amacıyla il / ilçe müdürlüğünce görevlendirilen denetim ekibi tarafından ilgili sağlık kuruluşuna gidilerek salgın araştırması yapılır.

Resmi Kontrol İş Akış Şeması

Şikayetin / ihbarın alındığı andan itibaren ekip görevlendirilir, resmi kontrol hazırlık çalışmaları başlatılır. İlgili diğer birimlere, yetkili laboratuvara ve ilgili kuruluşa bilgi verilir. Bu irtibattan İl Müdürlüğü irtibat noktası sorumludur.

Ürünün kalan raf ömrü yedi günden az olan gıdalar, mikrobiyolojik incelemeler ve ürün miktarının şahit numunenin analizinin yapılabilmesi için yetersiz olduğu durumlarda 1 (bir) takım numune alınır.Bakanlıkça belirlenen laboratuvarda muayene ve analizi yaptırılır. Kanun gereği, bu durumlarda analiz sonucuna itiraz edilemez.

Kalan raf ömrü yedi günden fazla olan ve mikrobiyolojik kriterler dışında analize alınacak numunelerde 2 (iki) takım halinde numune alınır. Talep edilmesi halinde üçüncü. takım numune alınarak mühürsüz olarak işyeri sahibine bırakılır.

Gıda kaynaklı salgın üretim yerinden farklı bir işyerinde gerçekleşmiş ise, gıdayı üreten işletmeye gidilerek aynı gün içerisinde Gıdanın Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedüründe belirtilen hususlara göre resmi kontrol gerçekleştirilir. Yapılan kontrolde şikayete / ihbara konu olan gıdalardan ve/veya risk teşkil edebilecek hammaddelerden numune alınır.

Üstteki maddede belirtilen hususlar çerçevesinde, üretilmiş ürünler ve/veya hammaddelere ait numune bulunmaması durumunda veya kontrol görevlisi tarafından gerek görülmesi halinde izlenebilirliğin tesis edilmesi amacıyla hammadde tedarikçilerine yönelik geri izleme yapılır.

Salgına neden olabilecek ortam koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için: üretilmiş ürünler ve/veya hammaddeler ile yardımcı maddelerin mevzuata uygunluğunun kontrolünün yanında işletmedeki alet, ekipman, yüzey, duvar, hava, gıdalarla temas eden personelin temizliği ve hijyeni ile kişisel temizlik kurallarına uygunluk gibi işletmenin ilgili yönetmelikler ile belirlenmiş şartlara uygunluğu denetlenir.

Gerek görülmesi halinde sorunun gıdadan, personelden, ekipmandan veya kötü hijyen uygulamalarından kaynaklandığının anlaşılmasına yardımcı olmak amacıyla işletmedeki alet, ekipman ve yüzeyler gibi gıdanın hazırlandığı çevresel kaynaklardan da svap, sünger (sponge) vb. yöntemle numune alınarak salgının olası bulaşma kaynakları. tespit edilir yada analizlerinin yaptırılması ilgili gıda işletmesinden talep edilir.

Numune Alma ve Analiz İş Akış Şeması

İşyerinizde Gıda Zehirlenmesi veya Şüphesi Durumunda Ne Yapmalısınız

Öncelikle işveren / işveren adına yetkili kişiler, gıda zehirlenmesi geçiren çalışanlarına işyeri hekimi / işyeri hemşiresi (Diğer Sağlık Personeli) / ilkyardımcılar vasıtası ile ilk yardım yapılmasını sağlamalıdır.

Gıda zehirlenmesine maruz kalanların sağlık durumunun tespiti ve ilk yardımları yapıldıktan sonra en yakın hastaneye sevk edilmelerini sağlamalıdır. (Şirket aracı, ambulans vb gibi)

Sonrasında gıda zehirlenmesinin neden olduğuna dair bilgisi olabilecek kişilerle görüşülerek bilgi alınmalıdır.

Alınan bilgiler doğrultusunda gıda zehirlenmesine sebep olduğundan şüphelenilen gıdaların numuneleri usulüne uygun şekilde muhafaza edilir. (Rutinde yemek numuneleri usulüne uygun şekilde 72 saat saklanmalıdır.)

İşyerinde ilk uygun zamanda gıda zehirlenmesi ile ilgili tutanak hazırlanmalıdır. Tutanağın içerisinde aşağıdaki bilgiler muhakkak yer almalıdır.

  1. Gıda zehirlenmesinin tespit edildiği tarih ve saat
  2. Etkilenen kişi sayısı
  3. Etkilenen kişilerin ortak tükettiği gıdalar
  4. Şüpheli gıdanın üretildiği /satıldığı /tüketildiği yer veya yerlerin bilgisi
  5. Gıdanın tüketilme tarihi
  6. Etkilenen kişilerde görülen sağlık sorunları ve ne kadar süredir olduğu
  7. Etkilenen kişilerin / hastaların tutanak düzenlenirken ki sağlık durumları
  8. Etkilenen kişilerin / hastaların götürüldüğü veya gittiği sağlık kuruluşlarının isimleri
  9. Etkilenen kişilerin / hastaların sağlık kuruluşlarından almış olduğu ön tanı / tanı ve sağlık raporları olup olmadığı

Gıda zehirlenmesine maruz kalan kişi sayısı 50 ve üzeri olduğunda yada gıda zehirlenmesine bağlı ölüm gerçekleştiğinde hem hukuki hem de idari süreçler değişmektedir.

Gıda Zehirlenmelerinde İdari Uygulamaların Hukuki Dayanakları

  1. 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem Kanunu (13 Haziran 2010 PAZAR günü 27610 Sayılı Resmi Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır………………………………………………… https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2010/06/20100613-12.htm
  2. 1593 Sayılı Umum Hıfzıssıhha Kanunu (6/5/1930 tarihli 1489 Sayılı Resmi Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır……………………………………………………………………………………………………………………….. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=1593&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=3
  3. Gıda Ve Yemin Resmi Kontrollerine Dair Yönetmelik (17 Aralık 2011 CUMARTESİ günü 28145 Sayılı Resmi Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır………………………………………………………………….. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111217-7.htm
  4. Gıda İşletmelerinin Kayıt Ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik. (17.12.2011 günü 28145 Sayılı Resmî Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır……………………………………………………………………………. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=15594&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5
  5. Gıda Hijyeni Yönetmeliği. (17.12.2011 günü 28145 Sayılı Resmî Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır…………………………………………………………………………………………………………………… https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=15592&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5
  6. Hayvansal Gıdaların Resmi Kontrollerine İlişkin Özel Kuralları Belirleyen Yönetmelik (17.12.2011 günü 28145 Sayılı Resmî Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır……………………………………………….. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111217-9.htm
  7. Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği (17.12.2011 günü 28145 Sayılı Resmî Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır…………………………………………………………………………….. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111227-10.htm
  8. Gıda Kontrol Laboratuvarlarının Kuruluş, Görev, Yetki Ve Sorumlulukları İle Çalışma Usul Ve Esaslarının Belirlenmesine Dair Yönetmelik (29 Aralık 2011 PERŞEMBE günü 28157 Sayılı 3. mükerrerr Resmî Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır…………………………………………………….. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111229M3-10.htm

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

İşyerlerinde Gıda güvenliği

Gıda güvenliği, gıdanın kalitesini koruyan koşullar ve uygulamalar anlamına gelir. Bu uygulamalar kontaminasyonu ve gıda kaynaklı hastalıkları önler.

Çalıştıkları firmalarda gıda ile ilgili işler (Ahçı, çaycı, yemek servisi yapanlar, çay kahve vb gibi gıda servisi yapanlar) Hijyen Eğitimi Yönetmeliği gereğince Hijyen eğitimi alması ve aldığı eğitimi resmi olarak belgelendirmesi zorunludur. Hijyen Eğitim Yönetmeliğini okumak için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.(https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/07/20130705-3.htm)

Hijyen eğitimini firmamızdan alabilirsiniz.

Başvuru Mail: [email protected] Başvuru Tel: 0 530 568 42 75

Eğitim 8 saatliktir. Eğitim sonrasında verilen sertifika ömür boyu geçerli olup e-devlette kayıylıdır. Sertifikanın kaybedilmesi halinde e-devletten yenisini kendiniz de çıkartılabilirsiniz.

Hijyen Eğitimi ile ilgili yazımızı linke tıklayarak okuyabilirsiniz. (https://tetkik.com.tr/2024/08/19/hijyen-egitimi-zorunlulugu/)

Gıda güvenliği Neden Gerekli

Yiyecekler birçok farklı şekilde kirlenebilir. Bazı yiyecek ürünleri zaten bakteri veya parazit içerebilir. Bu mikroplar, yiyecek ürünleri düzgün bir şekilde işlenmezse paketleme işlemi sırasında yayılabilir. İşyerlerimizde yiyeceklerin uygunsuz şekilde pişirilmesi, hazırlanması veya saklanması da kirlenmeye neden olabilir.

Gıdaların doğru şekilde işlenmesi, depolanması ve hazırlanması gıda kaynaklı hastalık riskini büyük ölçüde azaltır. Bu sebeple öncelikli olarak işyerlerine gıda maddeleri satın alırken güvenli kaynaklardan satın alınmalı ve gıdanın gerektirdiği şekilde işyerine taşınması, depolanması sağlanmalıdır.

İşyerlerine Tüketilmek Üzere Alınan Gıda Kaynakları

Gıda maddelerinin hepsi kirlenebilir. Lakin bazı gıdalar yüksek risklidir. İlk sırralarda kırmızı etler, kümes hayvanları, yumurtalar, peynir, süt ürünleri, çiğ sebzeler ve çiğ balık veya kabuklu deniz ürünleri bulunur.

Gıda Güvenliğine Uyulmamasını Durumunda Oluşacak Durumlar

Gıda güvenliğine uyulmaması hastalıklara yol açabilir. Gıda kaynaklı oluşacak hastalıklar çok farklı belirtiler verir. İlk olarak mide sorunları veya mide rahatsızlığı, mide bulantısı, kusma ve/veya ishal gibi sorunlar oluşur. Gıda kaynaklı hastalıklar duruma gör şiddetli ve ölümcül olabilir. Özellikle yaşlı yetişkin çalışanlar, hamile çalışanlar ve bağışıklık sistemi zayıflamış çalışanlar risk altındadır.

Gıda Güvenliği Önerileri

Firmanızda gıda/yemek bölümünde çalışanların ellerinde kesik veya yara varsa, yiyecekleri tutmak için uygun eldivenler giymeli veya yiyecek hazırlamaktan kaçınmalıdırlar. Bu bölümden sorumlu yöneticilerin devamlı kontrol altında tutmaları geereken önemli bir husustur. Gıda Güvenliğini sağllamak ve gıda kaynaklı hastalık riskini azaltmak için çalışanların ellerini doğru zamanda ve doğru şekilde yıkamaları sağlanmalıdır.

  • Herhangi bir gıdayı ellemeden önce ve sonra
  • Tuvaleti kullandıktan veya bez değiştirdikten sonra
  • Hayvanlara dokunduktan sonra tekrar gıdalara dokunmadan önce eller yıkanmalıdır.

Gıda maddelerinde çapraz bulaşma konusu sıklıkla gözden kaçırılır. Bu tür kirlenmeleri – bulaşmaları önlemek için yapılması gerekenler;

  • Tüm kesme tahtaları ve mutfak aletleri her gıda maddesi ile yapılan işlem sonrası sıcak su ve sabunla yıkanmalıdır.
  • Hazırlama sırasında et, kümes hayvanları ve deniz ürünleri diğer yiyeceklerden ayrılmalıdır.

Gıda güvenliğini sağlamak, bulaşma ve zehirlenme riskini azaltmak için yapılması gerekenler:

  • Yemek hazırlamadan veya servis etmeden önce ilgili kişi ellerini dikkatlice ve doğru şekilde yıkamalıdır.
  • Mutfak çalışanlarınız ellerini sık sık yıkamalı ve kullandıkları bezleri dikkatli bir şekilde atmalı, böylece bakteriler yiyecek hazırlanan yüzeylere yayılmaz.
  • Sadece temiz tabak ve çatal bıçak kullanılmalıdır.
  • Her yiyecek için farklı olan doğru sıcaklığı öğrenip yeteri kadar pişirilmelidir. Pişirilen gıdanın sıcaklığı en kalın noktadan bir iç termometre ile kontrol edilmeli, asla yüzeyden kontrol edilmemelidir.
  • Kümes hayvanları, tüm kıymalar ve tüm doldurulmuş etler 73,8°C iç sıcaklığa kadar pişirilmelidir.
  • Deniz ürünleri ve biftekler veya pirzolalar veya kırmızı et kızartmaları 62,7°C iç sıcaklığa kadar pişirilmelidir.
  • Artanları en az 73,8°C iç sıcaklığa kadar tekrar ısıtılmalıdır.
  • Çiğ kıyma, tavuk, yumurta ve balık servis edilmemeli ve yenmemeli.
  • Yumurtaları beyazı ve sarısı katılaşana kadar pişirilmelidir.
  • Balık opak görünmeli ve kolayca pul pul dökülmelidir.
  • Yiyecekler hemen buzdolabına koyulmalı veya dondurulmalıdır.
  • Yiyecekleri satın alındıktan sonra mümkün olan en kısa sürede doğru sıcaklıkta saklanmalıdır.
  • Alışveriş işleri bitirdikten sonra değil, işin başında yapılmalıdır.
  • Artanlar servis edildikten sonra 2 saat içinde buzdolabına konmalıdır.
  • Sıcak yiyecekler daha hızlı soğuyabilmeleri için geniş, düz kaplara koyulmalıdır.
  • Dondurulmuş yiyecekler çözülüp pişirilmeye hazır olana kadar dondurucuda tutulmalıdır.
  • Yiyecekleri buzdolabında veya soğuk akan suyun altında (ya da yiyecekler çözüldükten hemen sonra pişirilecekse mikrodalgada) çözülmelidir; yiyecekler asla oda sıcaklığında tezgahta çözülmemelidir. (Bu konu mikrodalganın gıdalar üzerindeki olumsuz etkileri olduğu görüşleri sebebi ile yaygın olarak uygulansa da şimdilik kesin bir uygulama olarak söylenemez)
  • Artan yemeklerin üzerine, hazırlandıkları ve saklandıkları tarihleri ​​açıkça belirten bir etiket yapıştırılmalıdır.
  • Alışılmadık bir kokusu veya tadı olan gıdaları kullanılmamalıdır.
  • Pişmiş et veya balığı, çiğ etin konulduğu tabağa veya kaba, iyice yıkamadan tekrar konmamalıdır.
  • Hiçbir yiyecekten küf kesilmemeli ve “güvenli” görünen kısımları yemeye veya servis edilemeye çalışılmamalıdır. (Küf, görebileceğinizden daha uzağa, yiyeceğe yayılabilir.)
  • Yiyecekler satın alınmadan önce de kirlenmiş olabilir. Bu sebeple satın alırken veya sipariş teslim alınırken kontrol edilmelidir.
  • Son kullanma tarihi geçmiş yiyeceklere, mühürleri bozulmuş paketlenmiş yiyeceklere veya şişkin veya çukurlu kutulara dikkat edin ve bunları satın alınmamalı veya KULLANILMAMALIDIR.
  • Olağandışı bir koku veya görünüme sahip veya bozulmuş bir tada sahip yiyecekleri KULLANILMAMALIDIR.
  • Evde hazıranmış konserve edilmiş yiyeceklerin temiz koşullarda hazırlandığından emin olmadan KULLANILMAMALIDIR. (Evde konserve edilmiş yiyecekler , ciddi bir gıda kaynaklı hastalık olan botulizmin en yaygın nedenidir)
  • Buzdolabının sıcaklığı 4,4°C’ye, dondurucunun sıcaklığı ise -17,7°C’ye ayarlanmalıdır.
  • Yenmeyecek yiyecekler hemen buzdolabına kaldırılmalıdır.

Firmanızda yemek sonrası hastalanan olduğunda aynı yemeği yemiş kişiler sorgulanmalı benzer şikayetleri olanlar var ise ilgili öğün veya yemeğe ait saklanmış numuneler derhal usulüne uygun olarak analize gönderilmelidir.

17 Aralık 2011 tarihinde 28145 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Gıda Ve Yemin Resmi Kontrollerine Dair Yönetmeliğin 41. maddesinde ”Gıda zehirlenmelerinde ya da zehirlenme şüphesi bulunan durumlarda zehirlenmeye neden olabilecek gıda ve gıda ile temasta bulunan madde ve malzemelerden alınan numunelere ait her türlü muayene ve analiz ücretleri dahil tüm masraflar ilgili faaliyetten sorumlu gerçek veya tüzel kişilerce ödenir” hükmü yer almaktadır. İlgili yönetmelik linki aşağıdadır. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111217-7.htm

5113 sayılı “Gıdanın Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedürü ile Gıda Zehirlenmesi veya şüpheli durumlarda gıdalarla ilgili uygulanacak usul ve esaslar İl Valilikleri koordinasyonunda İl Tarım Müdürlüklerinin yönetimindedir.

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla