Avokado Yaprağı Çayını, bildiğimiz çay demler gibi demleyebilirsiniz. 4 – 5 adet avokado yaprağını termos veya benzeri kapaklı bir kaba kaynamış 2 bardak suyla birlikte koymalı ve ağzını sıkıca kapamalısınız. Demlenme 25-30 dakika olacaktır.
Termos veya kapalı kapta demlenmesinin sebebi Avokado Yaprağı‘nda uçucu yağlar olmasıdır.
Eğer böbrek taşınızın ağrısı var ve düşürmeye çalışıyorsanız aç karnına1 su bardağıAvokado Yaprağı Çayına yarım limonun suyunu koyarak hem sabah hem akşam içmelisiniz.
Sadece yeni böbrek taşı oluşumunu engellemek için Avokado Yaprağı Çayının haftada 2 günsabah ya da akşam1 bardak içilmesi yeterlidir.
Avakado yaprağında bulunan Prosiyanidin dimer – B ve trimer A ürik asit taşlarını eritmede etkilidir. Ayrıca Gallik, Resorsilik, Ferulik asit gibi asitler de kalsiyum + oksalat birleşimini bozar ve parçalar. (Kalsiyum oksalat taşları en sık karşılaştığımız böbrek taşlarıdır) Lakin oluşumunu engellemiyor.
Gelelim genel bilgilere…
Dünyada en yaygın ticari avokado çeşidi Hass avokado ‘dur.
Resmi avokado porsiyonu bir meyvenin beşte biri (30 gr) olmasına rağmen, ABD, Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi (NHANES) analizine göre ortalama tüketim yarım avokadodur (68 gr) bu da 114 kcal veya 1,7 kcal/g. dır.
Avokado meyvesinin yenilebilir kısmının 100 gr ‘ında mineral, vitamin, fitokimyasal ve lipit bileşimi
Zeytinyağına benzer 6’ya 1 doymamış (oleik asit açısından zengin) doymuş yağ oranı vardır.
Çok işlevli prebiyotik ve viskoz lif kaynağıdır.
1,6 kcal/g’lık nispeten düşük bir enerji yoğunluğu vardır. (yenilebilir Hass avokado ağırlığının %79’u kremsi, pürüzsüz bir dokuya sahip su ve liften oluşur)
Oleik asit ve su emülsiyonu, avokado ile tüketildiğinde düşük yağlı meyve ve sebzelerden (örneğin salsa veya salata) karotenoid emilimini artırır.
Hasat sonrası avokado meyvesinin yumuşaması solunum hızına bağlıdır.
Avokado 21°C’de 6-12 günde ve 5°C’de 30-40 günde yumuşar,
Avokado’nun Yararları
Beyin fonksiyonlarını kuvvetlendirir. Nasıl mı? Özellikle frontal korteks yönetici işlevinde yaşlı normal kilolu yetişkinlerde ve genç ila orta yaşlı kilolu veya obez yetişkinlerde bilişsel işlevi iyileştirerek yapar.
Kilolu veya obez olma riskini düşürür. Nasıl mı? Kilo kaybını destekler ve kilolu veya obez kadınlarda viseral yağ dokusunu azaltarak yapar.
Kilo fazlası olan yetişkinlerde kalp damar sağlığını korur. Nasıl mı? HDL dışı-C profillerini, trigliseritleri, LDL oksidasyonunu, küçük aterojenik LDL parçacıklarını düşürerek ve daha iyi periferik kan akışı için yemek sonrası vasküler endotel sağlığını teşvik ederek dislipidemisi olan sağlıklı kilolu veya obez yetişkinlerde kardiyovasküler hastalık riskini azaltarak yapar.
Kilolu veya obez yetişkinlerin bağırsak sağlığını düzenler. Nasıl mı? Mikroflorayı ve dışkı metabolitlerini teşvik ederek kilolu veya obez yetişkinlerde iyileştirilmiş kolon mikrobiyotası sağlığını uyararak sağlar.
Kanser önleyicidir. Nasıl mı? Antikarsinojenik özelliklere sahip olan karotenoidler, terpenoidler, D-mannoheptuloz, persenon A ve B, fenoller ve glutatyon dahil olmak üzere bir dizi biyoaktif fitokimyasal içerikleri ile yapar.
Cilt koruyucudur. Nasıl mı? İçeriğindeki yüksek oranda biyoyararlanımlı luteini ve zeaksantin, cildi hem UV hem de görünür radyasyondan kaynaklanan hasara karşı korumaya yardımcı olarak yapar.
Gözün yapısını korur. Nasıl mı? İçeriğindeki Lutein ve zeaksantin, gözün makulasına (ışığın merceğe odaklandığı göz kısmı) seçici olarak alıması ile yapar.
Kıkırdak yapıları kuvvetlendirir. Nasıl mı? İçeriğindeki Lutein ve zeaksantin (avokadodaki birincil karotenoidler) açısından zengin meyve ve sebzelerin kıkırdak defekti riskini (Osteoartrit’in erken göstergesi) azaltarak yapar.
Yaşlanmayı önler. Nasıl mı? İçeriğinde bulunan ksantofiller antioksidan ve DNA’yı koruyucu etkilere sahiptir ve yaşlanmayı önleyici etkileri vardır.
Mide koruyucudur. Nasıl mı? Ksantofil açısından zengin avokado özleri, gastrit ülserleri üzerinde potansiyel bir etki ve anti-Helicobacter pylori aktiviteye sahip olmasıyla koruyudur.
Avokado Yağı
Avokado meyvesi tekli doymamış yağ asitleri bakımından zengindir ve nispeten yüksek düzeyde E vitamini, ß-sitosterol ve karotenoidler gibi yağda çözünen önemli bileşikler içerir.
Yaygın olarak kullanılan değerler zeytinyağı için önerilen değerlerdir çünkü toplam yağ içeriği ve yağ asidi bileşimi bakımından avokado yağı, zeytinyağına benzer kabul edilir.
Diğer yağlar ile kıyaslandığında avokado yağı;
Yüksek düzeyde tekli doymamış yağ asitleri (oleik ve palmitoleik),
Düşük düzeyde çoklu doymamış yağ asitleri (linoleik)
Nispeten yüksek düzeyde doymuş yağ asitleri (palmitik ve stearik) içermektedir.
Yağ asidi bileşimine ek olarak avokado yağı sağlık üzerinde olumlu etkileri olan tokoferoller, skualen, ß-sitosterol, kampesterol ve sikloartenol asetat gibi biyoaktif bileşikleri de içermektedir
Avokado Meyve Etindeki Polifenoller
Apigenin Kateşin Epikateşin Luteolin Naringenin Prosiyanidinler Kuersetin Rutin Vanilin Tyrosolglukozit Oktil galat Sinnamik asit Klorojenik asit Kumarik asit p-kumarik asit Ellajik asit Ferulik asit Gallik asit Gentisik asit Homovanilik asit Hidroksibenzoik asit Protokateşuik asit Resorsilik asit Sinapik asit Vanilik asit Kuinik asit Sitrik asit Süksinik asit 3-feruloilkinik asit 5-feruloilkinik asit 4-feruloilkinik asit
Avokado Çekirdeğindeki Polifenoller
Kateşin Epikateşin Epikateşin gallat Epigallokateşin Hidroksitirosolglukozit Kaempferol Kaempferide Naringenin Pirokatekol Prosiyanidinler Sakuranetin Kuersetin Kuersetin 3-O-arabinoz Rutin Tyrosolglukozit Kafeik asit Sinnamik asit Klorojenik asit Kumarik asit Dihidroksifenilasetik asit Ferulik asit Gentisik asit Hidroksibenzoik asit Neoklorojenik asit O-kafeoilkinik asit Siringik asit Trans-5-O-kafeoil-D-kinik asit Vanilik asit Hidroksisinnamik asit Kinik asit Sitrik asit Hidroksitirosol glukozit 1-kafeoilkinik asit 3-O-p-kumaroilkinik asit 4-kafeoilkinik asit
Avokado Kabuğundaki Polifenoller
Apigenin Kateşin Epikateşin Epigallokateşin Prosiyanidin trimer A Prosiyanidin dimer B Siyanidin 3-O-glukozit Hidroksitirosol glukozit Kaempferol Kaempferol 3-Oramnopiranosit Luteolinpentosilheksodiz Naringenin Multinoside Pirokatekol Sakuranetin Kuersetin Kuersetinheksoz Kuersetin-diglükosit Kuersetin 3-O-arabinoz Kuersetin- xylosilramnosit Rutin Tyrosolglukozit Vanilin Kafeik asit Sinnamik asit Klorojenik asit Kumarik asit Dihidroksifenilasetik asit Ferulik asit Gentisik asit Hidroksibenzoik asit Protokatekuik asit Sinapik asit Vanilik asit Hidroksisinnamik asit Perseitol Kafeoilkinik asit Epikateşin gallat Kinik asit Kersetin-3,4′-diglukozit Kersetin-3-O-arabinosilglukozit
Avokado Yaprağındaki Polifenoller
Kateşin Epikateşin İzorhamnetin Prosiyanidin dimer B Prosiyanidin trimer A Kemferol 3-Oarabinopiranozit Kemferol 3-O-βglukopiranozit Kemferol 3-Orhamnopiranozit Luteolin Luteolin 7-O- glukozit Kuersetin Kuersetrin Kuersetin 3-O-arapiranosid Kuersetin 3-O-βglukopiranozit Kuersetin 3-O-β-D-glukozit Rutin Kafeik asit Kumarik asit Ferulik asit Gallik asit Hidroksibenzoik asit Prokateşuik asit Protokateşuik asit Resorsilik asit Sinapik asit Siringik asit Vanilik asit Rosmarinik asit Fumarik asit Luteolin-5-glukozit Pirogalol Herniarin Klorojenik asit Afzelin İzokersitrin (kersetin-3- glukozit) Kuersitrin (kersetin-3- rhamnosid) Kuersetin-O-heksosit p-Kumarik asit 5-O-Kafeoilkinik asit
Sınırlı Sorumluluk Beyanı: Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Eğitim sonrasında verilen sertifika ömür boyu geçerli
Sertifika e-devlette kayıtlıdır.
Sertifika Karekodlur.
Sertifika Üniversite onaylıdır.
Sertifikanın kaybedilmesi halinde e-devletten yenisini kendiniz de çıkartılabilirsiniz.
Havuz Suyu Operatörlüğü Mesleki Eğitimi nerede alabilirsiniz?
Çalışanlarınızı İzmir – Karabağlarda merkezimize eğitim için yollayabilirsiniz.
Firmanızda toplu eğitimlere katılabilirsiniz.
Uzaktan eğitimlerimize katılım sağlayabilirsiniz.
Türkiyenin her yerinden Başvurabilirsiniz.
Havuz Suyu Operatörlüğü Mesleki Eğitim İçeriği
Eğitim içeriği MEB tarafından yayınlanan modüllerin, güncel bilgiler ve firmanız özelinde yaptığınız işlemlerin eklenmesi ile sektör deneyimi olan eğitmenlerimiz tarafından verilmektedir.
Havuz Suyu Operatörlüğü Mesleki Eğitimi zorunlu mu?
Aşağıda verilen yönetmeliklerde belirtilen mesleklerde çalışanlarının Mesleki Eğitim Belgesi alması zorunluluğu bulunmaktadır.
Havuz Suyu OperatörlüğüMesleki Eğitimi kimlere zorunlu?
Havuz Suyu Operatörü olarak çalışan herkes için zorunludur.
İş Güvenliği eğitimi, Havuz Suyu Operatörlüğü Mesleki Eğitimi Belgesi Yerine geçer mi?
Hayır. Yerine geçmez.
İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Sertifikası yasal düzenlemelerle belirlenmiş ve her çalışanın yaptığı işin tehlike sınıfına ve niteliğine göre İş Güvenliği uzmanları tarafından verilen ve süreli belgelerdir. Mesleki Eğitim belgesi değilerdir.
Biz arayın 0 530 568 42 75 Çalışanlarınız en kısa zamanda Havuz Suyu OperatörlüğüMesleki Eğitim belgesine sahip olsunlar.
Merkez Adres: Yeşillik Cad. No:230 Kat:4/424, Selgeçen Modeko İş Merkezi – Karabağlar/İZMİR
Merkez Telefon: +90 232 265 20 65
Tetkik Danışmanlık
Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Eğitim sonrasında verilen sertifika ömür boyu geçerli
Sertifika e-devlette kayıtlıdır.
Sertifika Karekodlur.
Sertifika Üniversite onaylıdır.
Sertifikanın kaybedilmesi halinde e-devletten yenisini kendiniz de çıkartılabilirsiniz.
Tehlikeli Ve Çok Tehlikeli İşlerde Sınai Ve Tıbbi Gazlar Üretim, Dolum ve Depolama Eğitimi Belgesini nerede alabilirsiniz?
Çalışanlarınızı İzmir – Karabağlarda merkezimize eğitim için yollayabilirsiniz.
Firmanızda toplu eğitimlere katılabilirsiniz.
Uzaktan eğitimlerimize katılım sağlayabilirsiniz.
Türkiyenin her yerinden Başvurabilirsiniz.
Hastanelerde – Tıp Merkezlerinde Tıbbi Gazları Üretimi, Dolumu ve Depolamasının yapıldığı her yerde bu işlerde çalışan tüm personelin belgesi olması zorunludur
Tehlikeli Ve Çok Tehlikeli İşlerde Sınai Ve Tıbbi Gazlar Üretim, Dolum ve Depolama Eğitimi İçeriği
Eğitim içeriği MEB tarafından yayınlanan modüllerin, güncel bilgiler ve firmanız özelinde yaptığınız işlemlerin eklenmesi ile sektör deneyimi olan eğitmenlerimiz tarafından verilmektedir.
Tehlikeli Ve Çok Tehlikeli İşlerde Sınai Ve Tıbbi Gazlar Üretim, Dolum ve Depolama Eğitimi zorunlu mu?
Aşağıda verilen yönetmeliklerde belirtilen mesleklerde çalışanlarının Mesleki Eğitim Belgesi alması zorunluluğu bulunmaktadır.
Tehlikeli Ve Çok Tehlikeli İşlerde Sınai Ve Tıbbi Gazlar Üretim, Dolum ve Depolama Eğitimi kimlere zorunlu?
Sınai Ve Tıbbi Gazlar Üretim, Dolum ve Depolamaişlerinden herhangibirinde çalışan herkes için zorunludur.
İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Sertifikası, Tehlikeli Ve Çok Tehlikeli İşlerde Sınai Ve Tıbbi Gazlar Üretim, Dolum ve Depolama Eğitimi Belgesi Yerine geçer mi?
Hayır. Yerine geçmez.
İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Sertifikası yasal düzenlemelerle belirlenmiş ve her çalışanın yaptığı işin tehlike sınıfına ve niteliğine göre İş Güvenliği uzmanları tarafından verilen ve süreli belgelerdir. Mesleki Eğitim belgesi değilerdir.
Biz arayın 0 530 568 42 75
Çalışanlarınız en kısa zamanda Sınai Ve Tıbbi Gazlar Üretim, Dolum ve DepolamaMesleki Eğitim belgesine sahip olsunlar.
Merkez Adres: Yeşillik Cad. No:230 Kat:4/424, Selgeçen Modeko İş Merkezi – Karabağlar/İZMİR
Merkez Telefon: +90 232 265 20 65
Tetkik Danışmanlık
Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Vitamin B1 (Tiamin) diğer suda eriyen sekiz B vitamininden ilk keşfedilenidir. Hücrelerimizin tamamına yakınında olup, besinlerin enerjiye çevrilmesinde rol alır.
Vitamin B1 (Tiamin),
Hücrelerin büyümesinde, gelişmesinde ve fonksiyonunda
Sinir sisteminin sağlığında
Enerji metabolizmasında
Zihinsel sağlıkta
Önemli rol oynar.
Vücutta Vitamin B1 (Tiamin) depolanması sınırlıdır. Bu sebeple besinler (Tam buğday ürünlerinde, bezelye, fasulye, balık, et ve süt ürünleri, meyve ve yumurta) yolu ile düzenli Vitamin B1 (Tiamin) alımı gereklidir.
Magnezyum,Vitamin B1 (Tiamin)‘ in aktif formuna dönüşümü için gereklidir.
Vitamin B1 (Tiamin) Ne İşe Yarar?
Tiamin Pirofosfataz Enzimi, enerji üretimi, karbonhidrat metabolizması, sinir hücrelerinin işlevleri için gereklidir. Tiamin Pirofosfataz Enziminin kofaktörü de Vitamin B1 (Tiamin)dir.
Vitamin B1 (Tiamin)
Esansiyel aminoasitlerin (Lösin, izolösin ve valin gibi) metabolizmasında rol oynar.
Sinir hücrelerinin membranlarından sodyum iyonlarının geçişini sağlar.
Asetilkolin sentezi için gereklidir.
Beyinde enerji üretimi için mutlak gereklidir.
Fetinoin alan epileptik hastalarda da kullanılır.
Leigh hastalığı, MSUD (akçaağaç şurubu idrar hastalığı) gibi genetik hastalıklara bağlı metabolik bozuklukların giderilmesine yardımcı olur.
Vitamin B1 (Tiamin), hafızada görevli nörotransimitterleri (asetilkolin gibi) taklit eder.
Alzheimer hastalarında, beynin çeşitli bölgelerinde asetilkolin aktivitesinde ciddi azalma ortaya çıkar. Vitamin B1 (Tiamin), beyinde asetilkolinin etkisini hem arttırır hem de taklit eder.
Klinik çalışmalarda 3-8 g/gün dozunda Vitamin B1 (Tiamin), Alzheimer hastalarına ve yaşa bağlı mental fonksiyonları bozulanlara verildiğinde bu hastalarda mental fonksiyonların düzeldiği görülmüştür.
Fenitoin alan epilepsi hastalarında da tiamin desteği ile mental fonksiyonlarda düzelme görülmektedir.
Yapılan bir saha çalışmasında; Dört yıldan uzun süredir fenitoin alan 72 epilepsi hastası dört gruba ayrılmıştır. Altı ay boyunca;
Birinci gruba sadece plasebo
İkinci gruba 5 mg folik asit
Üçüncü gruba 50 mg Vitamin B1 (Tiamin)
Dördüncü gruba 5 mg folik asit + 50 mg Vitamin B1 (Tiamin)
Verilmiş ve vakalar takip edilmiştir.
Altı ay süren çalışmanın sonucuna göre; Vitamin B1 (Tiamin) IQ testlerinde mental fonksiyonları düzeltirken, folik asit etkisiz bulunmuştur.
Vitamin B1 (Tiamin) Eksikliği
B1 vitamini eksikliği gelişmiş ülkelerde oldukça nadirdir. Beslenme ile yakından ilişkilidir.
Diyabet
Crohn hastalığı
Multipl Skleroz da eksilir. Takviyesi gerekir.
Mental fonksiyonlarda bozulma ve ciddi eksiklikte ise psikoz gelişir.
Wernicke-Korsakov Sendromu (WKS), görme değişiklikleri, ataksi ve bozulmuş bir hafıza kaybı ile seyreden, birbiriyle yakından ilişkili olan Wernicke ensefalopatisi ile alkolizme bağlı Korsakov Sendromu’nun (AKS) birlikte görüldüğü bir durumdur.
Wernicke-Korsakov Sendromu (WKS) nedeni, Vitamin B1 (Tiamin) eksikliği olup, Wernicke ensefalopatisinde, birlikte veya yalnız başlarına ortaya çıkan yeme bozuklukları, malnütrisyon ve uzun süreli alkol suistimaline bağlı ikincil bir durum olarak gelişebilir.
Alkoliklerin% 30 ila% 80’inin Vitamin B1 (Tiamin) eksikliği görülmektedir.
Diyette Vitamin B1 (Tiamin) alımının yüksek olması, katarakt gelişme riskinin azaltmaktadır.
Diyabetli kişilerde idrardaki albümin, böbrek hasarının bir göstergesidir.
Yapılan araştırmalarda, 3 ay boyunca yüksek doz Vitamin B1 (Tiamin) (günde üç kez 100 mg) alan tip 2 diyabetli kişilerin idrarlarında albümin miktarını azaldığı görülmüştür.
12-21 yaş arası kızların 90 gün boyunca düzenli olarak Vitamin B1 (Tiamin) takviyesi almaları durumunda ağrılı adet görmenin azaldığı veya kesildiği görülmüştür.
Tabloda Vitamin B1 (Tiamin)‘in çeşitli besin kaynakları listelenmiştir.
*DV = Günlük Değer.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), tüketicilerin toplam diyet bağlamında gıdaların ve diyet takviyelerinin besin içeriklerini karşılaştırmalarına yardımcı olmak için DV’leri geliştirdi.
Tiamin için DV, yetişkinler ve 4 yaş ve üzeri çocuklar için 1,2 mg’dır.
FDA, gıdaya tiamin eklenmediği sürece gıda etiketlerinde tiamin içeriğinin listelenmesini gerektirmez. DV’nin %20 veya daha fazlasını sağlayan gıdalar, bir besin maddesinin yüksek kaynakları olarak kabul edilir, ancak DV’nin daha düşük yüzdelerini sağlayan gıdalar da sağlıklı bir diyete katkıda bulunur.
⭐️⭐️ Yüksek doz tiamin takviyesi hiperglisemik bireylerde glikoz toleransını iyileştirir: randomize, çift kör çapraz geçişli bir çalışma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23715873/
Sınırlı Sorumluluk Beyanı: Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
A vitamini tek bir besin maddesi değildir. β-karoten ve diğer karotenoidlerden sentezlenen, retinol,retinal veretinil esterleri (retinil palmitat vb gibi) gibi yağda çözünen çeşitli molekülleri kapsayan genel bir terimdir.
A vitamini, yiyeceklerde iki farklı türde bulunur.
Önceden oluşturulmuş A vitamini – Retinol ve Retinil Esterler – (Süt ürünleri, Karaciğer, Et, Balık, Tavuk, yumurta ve Balık gibi hayvansal ürünlerde bulunur)
Provitamin A – Karotenoidler – (Renki meyve, sebze ve yağlar gibi bitkisel gıdalarda bol miktarda bulunur.)
Vücudumuz her iki formu da direk kullanamaz.
Aktif formları olan Retinal ve Retinoik Aside dönüştürmesi gerekir.
Retinol ciltte ilk adımda Retinal‘ dönüşür. Retinal sonra Retinoik Aside dönüşür.
Bu sebeple Retinal, Retinol‘den daha hızlı etkilidir.
Vücut, Retinolün %75 ila %100’ünü ve çoğu durumda β-karotenin %10 ila %30’unu gıdalardan emebilir. Pişirme ve ısıl işlem, gıdalardanβ-karoten‘in biyoyararlanımını artırabilir.
1 İU A vitamini = 0.3 mikrogram Retinol » ~ 0.344 mikrogram Vitamin A asetattır.
1 IU A vitamini = 0.3 mikrogram Retinol » = 0.6 mikrogram beta karoten » = 1.2 mikrogram diğer karotenoidler’e eşittir.
A Vitamini Ne İşe Yarar?
Antioksidandır. Yaşlanmaya ve kanserli hücrelere karşı savaşır.
A vitamini olmadan proteinler kullanılamaz.
Metabolizmamızın sorunsuz çalışmasında
Embriyo gelişiminde
Büyümede, üremede
Çocuklarda boy uzamasında çok önemlidir.
Koku duyusu reseptörlerinde çok fazla miktarda vardır.
Kan yapımında
Bağışıklık sisteminde
Doku hücre büyümesinde
Dokuların ve hücrelerin yenilenmesinde görev alır, kemik ve diş yapısına katılır.
Bağırsak ve deri epitel doku yapımı, gelişimi ve korunmasında
Görmede gerekli olup, göz sinir yapısında yüksek miktarda bulunur.
Eksikliğinde ilk belirti göz kuruluğu, göz yaşı eksikliğidir. Korneada bozulmaya sebep olur.
Eksikliği Sperm ve Kalitesiz yumurtaya neden olur. Doğurganlık düşer, düşüklere sebep olur.
Demirin emilimine ve salınımında dolayısıyla hem vücudun oksijen (satürasyon) dengesinde, hemde demir eksikliği tedavisinde önemlidir.
Cilt sorunlarında *sivilce, iltihaplı sivilce, siyah noktalar, gözenekli yüz yapısı* çinko ile birlikte tedavi edicidir.
Ağız, mide ve ince bağırsakların ve idrar yollarındaki deri ve dokuların sağlıklı bir şekilde devamlılığını sağlayarak, enfeksiyonlara karşı koruyan karbon içerikli bir moleküldür.
Vücuda giren virüs, bakteri, mantar gibi patojenlerle ilk karşılasan ve savaşan mukoza yapıda, normal bağışıklık hücrelerinde bulunur. Eksikliğinde vücut enfeksiyona açık hale gelir.
Yeri gelmişken bir yanlışı düzeltelim: ”Havuç A vitamini deposudur” sözü sanıldığı gibi doğru degildir. Havuca o turuncu rengi veren β-karoten‘in yaklaşık %12 si A vitaminine dönüştürülür. Yediğimiz zaman da direkt A vitamini içermez.
Vitamin A eksikliği sağlığı olumsuz yönde etkileyebildiği gibi, fazlalığı da tehlikeli olabilir.
1. Potansiyel Antioksidandır
Provitamin A – Karotenoidler; β-karoten (güçlü bir antioksidandır), alfa-karoten ve β-kriptoksantin (Renki meyve, sebze ve yağlar gibi bitkisel gıdalarda bol miktarda bulunurlar.) Bu karotenoidler, vitamin A öncülleri olup oksidasyonu (en iyi O2 temizleyicidir) önlemede görev alırlar.
Karotenoidler, oksidatif stres meydana getirerek, DNA’ya zarar veren ve kanserin başlangıç aşamasında etkili olan serbest radikallerin etkisini yok ederler ve vücut dışına atılmasında etkili rol oynarlar.
Oksidatif stres; vücuda alınan oksijenin kullanımı ve metabolizması sırasında serbest radikal adı verilen hücre ve dokulara zararlı moleküllerin meydana getirdiği ortam zararına denir. Oksidatif stres diyabet, kanser, kalp hastalığı ve bilişsel gerileme gibi çeşitli kronik hastalıklarla ilişkilidir. Bu sebeple karotenoidlerden zengin beslenme kalp hastalığı, akciğer kanseri ve diyabet gibi hastalıkların oluşma riskini azaltmaktadır.
Serbest radikal; dış etkenlerle nedeniyle ortaya çıkarak hücre ve dokularla reaksiyona girip hasara neden olabilen ve vücutta doğal olarak üretilen moleküllerdir.
Sigara ve alkol kullanımı, β- karoten’in kandaki oranını % 20 civarında düşürmektedir.
2. Gözün temel besinidir
β-karoten retinada retinol‘e dönüşür ve karanlıkta görüş için gereklidir.
Aktif formu olan retinal, renk görme ve az ışıklı görme için gerekli bir molekül olan, Rodopsin oluşturmak için opsin proteini ile birleşir.
Kornea (gözün en dış tabakası) ve konjonktiva (gözün yüzeyini ve göz kapaklarının içini kaplayan ince zar) korunmasında ve beslenmesinde önemli rol oynar.
A vitamininin vücutta yeterli düzeyde olması “sarı nokta hastalığı” olarak bilinen yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) gibi bazı göz hastalıkları oluşumunu önler.
Yüksek β-karoten, alfa-karoten ve beta-kriptoksantin düzeylerinin oksidatif stres seviyelerini düşürerek maküler dokuyu koruması nedeniyle “sarı nokta hastalığı” olarak bilinen yaşa bağlı makula dejenerasyonu (AMD) riskini % 25’e kadar azaltabilmektedir.
Klinik çalışmalarda sentetik Vitamin A göz damlası, kuru göz tedavisinde etkili sonuç vermiştir. Diğer tedavilerin aksine, kuru gözün altta yatan nedeni olan, hücresel değişikleri tersine çevirmektedir.
3. Antikanserojendir
Vitamin A, antioksidan özellikleri nedeniyle, karotenoid bakımından zengin meyve ve sebzeler belirli kanser türlerine karşı koruma sağlayabilir.
Yapılan bir çalışmada, 10.000’den fazla erişkinin içinde;
1.grup Sigara içen ve kanında yüksek alfa-karoten ve beta-kriptoksantin olanlar
2.grup Sigara içmeyen ve kanında düşük alfa-karoten ve beta-kriptoksantin olanlar
1. gruptakilerin akciğer kanserinden ölüm riskinin % 46 – % 61 oranında daha düşük olduğu görülmüştür.
Deneysel test tüpü çalışmalarında; retinoidlerin mesane, meme ve yumurtalık kanseri gibi bazı kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebildiği gözlenmiştir.
Yapılan çalışmalarda, pek çok besinde bulunan alfa karoten, β- karoten, likopen, lutein, kriptoksantin ve zeaksantin gibi belli başlı karotenoidlerin oluşumunu tamamlayıp depolandığı organlarda antikarsinojen olarak etki gösterdiği saptanmıştır.
β- karotenin başlangıçta bildirilen antikarsinojenik potansiyeli, tekli oksijeni söndürme, oksi-radikalleri temizleme ve serbest radikal reaksiyonlarını sonlandırma konusundaki özgül kapasitesine dayanıyordu. Ancak, yüksek oksijen basıncında ve oksidatif stres altında pro-oksidanlar olarak hareket ederek belirli diyet koşulları altında UV karsinogenezini şiddetlendirdikleri bildirilmiştir.
Bu yüzden β- karoten gibi provitamin A aktivitesi gösteren karotenoidlerin yanında kantaksantin, likopen lutein gibi provitamin A aktivitesi olmayan karotenoidler de antioksidan özelliklere sahiptir ve kanser oluşumunu bu şekilde engeller.
4. Doğurganlık ve Bebeğin Gelişiminde Etkilidir
Dişilerde, A vitamini eksikliğinin üreme sonuçları üzerindeki etkisi, eksikliğin ortaya çıktığı zamana ve şiddetine bağlıdır. Çiftleşmeden önce şiddetli A vitamini eksikliği ortaya çıktığında, vajinal yaymalarda sürekli olarak kornifiye hücreler bulunur ve üreme implantasyondan önce başarısız olur.
Gebe kişilerin fetal büyüme ve doku bakımı ve kendi metabolizmalarını desteklemek için ekstra A vitaminine ihtiyaçları vardır.
Tüm – trans retinoik asidin (RA) hem erkek hem de dişi üremeyi ve embriyonik gelişimi destekleyen A vitamini formudur.
A vitamini hem erkek hem de dişi üreme için esastır, çünkü sperm ve yumurta gelişiminde rol oynar.
A vitamini eksikliğinde epididim, prostat ve seminal vezikülün epitelinin tabakalı skuamöz keratinize epitel ile yer değiştirdiğini ve spermatogenezin durduğunu göstermiştir.
Yeterli A vitamini alımı olan emziren kişilerin anne sütü, bebeklerin yaşamlarının ilk 6 ayındaki ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda A vitamini içerir. Lakin, A vitamini eksikliği olan kişilerde, anne sütündeki A vitamini içeriği, yalnızca anne sütüyle beslenen bebeklerde yeterli A vitamini depolarını korumak için yeterli değildir.
Plasenta sağlığı, fetal doku gelişimi ve büyümesi için de kritik olması sebebiyle anne ve cenin sağlığının ve de gebe kalmaya çalışanların çok önemli ihtiyacıdır.
5. Bağışıklığı Güçlendirir
A Vitamini, vücudunuzu hastalıklardan ve enfeksiyonlardan koruyan tepkileri uyararak bağışıklık sağlığını etkiler.
Retinoid asit, doğuştan gelen bağışıklık sisteminin hücrelerinin farklılaşması, olgunlaşması ve işlevlerinin düzenlenmesinde önemli roller oynar.
Doğuştan gelen bağışıklık hücreleri, fagositoz ve sitotoksik aktivite yoluyla immün düzenleyici işlevler gerçekleştiren doğal öldürücü T hücrelerinin aktivasyonu yoluyla patojen istilasına anında yanıtlar başlatan makrofajlar ve nötrofillerden oluşur.
Hastalıklara karşı korunan immün yanıtlarda merkezi rol oynayan B ve T hücreleri de dahil olmak üzere belirli hücrelerin oluşturulmasında rol oynar.
Eksikliği, bağışıklık sisteminin tepkisini ve işlevini azaltan pro-inflamatuar moleküllerin seviyesinin yükselmesine neden olur.
HIV enfeksiyonlu hastalarda vitamin A eksikliğine sık rastlanır. Araştırmalarda HIV enfeksiyonlu kişilerin %15 den fazlasında vitamin A eksikliği saptanmıştır. Vitamin A eksikliği olan HIV’li hastalarda, olmayanlara göre yardımcı T hücre sayısı daha düşük saptanır. Vitamin A eksikliği HIV enfeksiyonu olanlarda ölüm oranlarının daha fazla olmasıyla da ilişkilidir. (34)
Vitamin A, oksidatif stresi kontrol altında tutarak, bağışıklık sisteminizi güçlendirerek ve bazı hastalıklara karşı koruyarak sağlığı olumlu yönde etkiler.
6.Kistik Fibroziz ve A Vitamini
Kistik fibrozlu kişilerin %90’ına kadarında pankreas yetersizliği vardır ve bu durum yağ emilimindeki zorluk nedeniyle A vitamini eksikliği riskini artırır. Sonuç olarak, kistik fibroz için standart bakım, A vitamini, diğer yağda çözünen vitaminler ve pankreas enzimleriyle ömür boyu tedaviyi içerir.
7. Gastrointestinal Rahatsızlıklar ve A Vitamini
Crohn hastalığı ve ülseratif kolitli çocukların yaklaşık dörtte birinde A vitamini eksikliği vardır; bu rahatsızlıklara sahip yetişkinlerde, özellikle de bu rahatsızlığa birkaç yıldır sahip olanlarda, A vitamini eksikliği riski daha yüksektir.
Yeni teşhis konmuş çölyak hastalığı olan bazı çocuklarda ve yetişkinlerde de A vitamini eksikliği vardır; glütensiz diyet bu eksikliği ortadan kaldırabilir, ancak her zaman ortadan kaldırmaz.
A Vitamini Eksikliğinde Neler Olur?
Kronik A vitamini eksikliğinin önemli etkisi enfeksiyonların (özellikle kızamık ve enfeksiyonla seyreden ishal) şiddetinin ve ölüm riskinin artmasıdır.
Çocuklarda önlenebilir körlüğün önde gelen nedeni Vitamin A eksikliğidir.
A vitamini seviyesi düşük çocuklarda solunum sistemi hastalıklarının en sık rastlanan virüslerden biri Respiratuar Sinsisyal Virüstür (RSV).
Vitamin A eksikliği, hamile kadınlarda anemi ve ölüm riskini arttırmakta, büyüme ve gelişmeyi yavaşlatarak fetüsü olumsuz yönde etkilemektedir.
Hiperkaratoz
Hiperkeratoz:epidermisin en dış kısmı olan stratum corneum’un kalınlaşmasıdır. Bu seviyede hücreler, kuru ve çok sert olmalarına yol açan bir protein olan keratinde yüksek oranda yüklüdür. Keratin derideki gözenekleri tıkayarak kaz derisi etkisi yapan bir proteindir. Bazı durumlarda, küçük veya büyük kuru ve pürüzlü cilt lekeleri oluşturan anormal bir keratin birikimi vardır.
Vitamin A eksikliğinin daha az ciddi belirtileri arasında hiperkeratoz ve akne gibi cilt sorunları bulunur.
Sivilce, sedef hastalığı, iktiozis, liken planus, Darrier Hastalığı, palmoplantar keratoderma, pitriazis rubra, pilaris Hiperkeratoz ile ilgili cilt sorunlarından bazılarıdır.
Bu hastalıkların tedavisi yüksek doz vitamin A dır. Vitamin A etkinliği retinol seviyesi, serum retinol bağlayıcı proteinin kapasitesini aşarak zarların düzgün yapısını bozup keratin üreten hücrelerde parçalanmaya yol açmasıyla oluşmaktadır. Bu durum hücresel bozulma ile oluşan yan etkilerini azaltmak için karotenlerin kulanımı da denenmektedir.
Vitamin A eksikliği derinleştikçe etkilenen solunum, gastrointestinal ve üriner sistem, mukozal bariyerler ile sorunlar artar.
Kseroftalmi
Kuru göz veya tıbbi adıyla kseroftalmi, gözyaşı üretiminin yetersiz olması veya gözyaşlarının hızla buharlaşması sonucu meydana gelir.
Vitamin A eksikliğine bağlı göz ile ilgili bütün bulgular için kseroftalmi terimi kullanılır.
Enfeksiyonlara uygun bir ortam oluşarak keratit, konjuktivit görülebilir.
Körlük vitamin A eksikliğinin en önemli komplikasyonlarından biridir.
A Vitamini Fazlalığında Neler Olur?
A vitamini yağda çözünen bir vitamin olup, fazlası karaciğerde depolanır ve birikir.
Akut A vitamini toksisitesi, Günlük Alınması Gereken Değer (RDA)’in 100 katından fazla aldıktan sonra günler ila haftalar içinde şiddetli baş ağrısı, bulanık görme, eklem ve kemik ağrısı, iştahsızlık, mide bulantısı ve kusma, baş dönmesi, kurumuş cilt, karaciğer hasarı, sarılık, gecikmiş büyüme, ciltte kırışıklık, kaşıntı, kas ağrıları ve koordinasyon sorunları ortaya çıkar.
Kronik toksisite, Günlük Alınması Gereken Değer (RDA)’in 10 katından daha fazla dozlar uzun süre boyunca alındığında karaciğer hasarı, artmış kranial basınç – beyin omurilik sıvısı basıncı artabilir, uyuşukluğa ve sonunda komaya ve hatta ölüme yol açabilir
Vitamin A toksisitesi annenin ve fetüs’ün sağlığını olumsuz etkile ve doğum kusurlarına neden olur
Besinlerle yüksek oranda karotenoid alımı toksisite ile ilişkili değildir, lakin araştırmalarda β-karoten takviyelerinin sigara içenlerde akciğer kanseri ve kalp hastalığı riskini artırdığı görülmüştür.
Kaza ile Vitamin A nın 100.000-300.000 IU (yüksek doz) alınması çocuklarda çok hızlı toksititeye yol açıp, kafa içi basınç artışına yol açar. Buna bağlı olarak baş ağrısı, kusma, eklem ağrısı, papil ödemi görülür. Vitamin dozu azaltıldığında şikayetler hızlıca geriler, tam iyileşme görülür.
Günlük A Vitamini Dozu
Önerilen günlük alım miktarı (RDA),’na uygun bir beslenme düzeni ile kolayca ulaşılabilir.
⭐️ * Erkekler için günde 900 mcg Vitamin A alımı önerilir.
⭐️ * Kadınlar için günde 700 mcg Vitamin A alımı önerilir.
Yetişkinlerde toksisite sınırı 10.000 IU (3.000 mcg) olarak kabul edilir.
Karaciğer gibi hayvansal kaynaklarla önceden oluşturulmuş A vitaminini tüketilmesi toksisiteye götürebilir lakin nadir bir süreçtir.
Toksisite en yaygın olarak aşırı takviye alımı ve Isotretinoin tedavisinde görülür.
A vitamini aktivitesi I.U (İnternasyonel Ünite) olarak ölçülür.
Bir IU, 3 mikrogram retinol ya da 6 mikrogram β-karoten eşittir.
A vitamini içeriğini azaltmamak için besinlerin aşırı pişirilmemesi gerekir,
Ultraviyole ışık da gıdanın A vitamini içeriğini azaltabilir. (Mango gibi meyvelerin kurutulması doğrudan güneş ışığı altında yapılmamalıdır.)
Önceden oluşturulmuş A vitamini (retinol, retinil esterler) bakımından zengin çok fazla besin kaynağı vardır. Yumurta sarısı, Sığır eti karaciğeri, Ciğer, Tereyağı, Morina karaciğeri yağı, Tavuk ciğeri, Somon, Çedar peyniri, Karaciğer, Uskumru, Alabalık.
Provitamin A Karotenoidler (β-karoten gibi) bakımından zengin çok fazla besin kaynağı vardır. Tatlı patates, Kabak, Havuç, Lahana, Ispanak, Karahindiba, Kırmızı Biber, Balkabağı
Önceden oluşturulmuş Vitamin A, bitki kaynaklı provitamin A karotenoid kaynaklarına göre vücudunuz tarafından daha kolay emilir ve kullanılır.
Vücudunuzun β-karoten gibi karotenoidleri aktif A vitaminine etkili bir şekilde dönüştürme yeteneği, genetik, beslenme, genel sağlık durumu ve ilaçlar gibi birçok faktöre bağlıdır.
Çeşitli yiyecekler ve porsiyon başına A vitamini içerikleri aşağıda listelenmiştir.
Tablodaki hayvansal kaynaklı yiyecekler öncelikli olarak önceden oluşturulmuş A vitamini içerir, bitki bazlı yiyecekler provitamin A içerir ve hayvan ve bitkilerden gelen bileşenlerin bir karışımı olan yiyecekler hem önceden oluşturulmuş A vitamini hem de provitamin A içerir.
DV = Günlük Değer. Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), tüketicilerin toplam diyet bağlamında gıdaların ve diyet takviyelerinin besin içeriklerini karşılaştırmalarına yardımcı olmak için DV’leri geliştirmiştir.
A vitamini için DV, yetişkinler ve 4 yaş ve üzeri çocuklar için 900 mcg RAE’dir.
Burada 1 mcg RAE = 1 mcg retinol, takviyelerden 2 mcg beta-karoten, gıdalardan 12 mcg beta-karoten, 24 mcg alfa-karoten veya 24 mcg beta-kriptoksantindir.
DV’nin %20 veya daha fazlasını sağlayan gıdalar yüksek besin kaynağı olarak kabul edilir, ancak DV’nin daha düşük yüzdelerini sağlayan gıdalar da sağlıklı bir diyete katkıda bulunur.
⭐️⭐️ WHO Kılavuzu: Gebe kadınlarda A vitamini takviyesi. Cenevre: WHO, 2011; WHO Kılavuzu: Doğum sonrası kadınlarda A vitamini takviyesi. Cenevre: WHO, 2011 https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22516730/V
⭐️⭐️ A Vitamini, K Vitamini, Arsenik, Bor, Krom, Bakır, İyot, Demir, Manganez, Molibden, Nikel, Silisyum, Vanadyum ve Çinko için Diyet Referans Alımları https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25057538/
Sınırlı Sorumluluk Beyanı: Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Toplumumuzun tüm fertlerinin yasal zorunluluğu beklemeden bir gün ailelerine veya çevrelerine hayat olabileceleri bilinciyle Temel İlkyardım Eğitimialmalarını tavsiye ediyoruz.
İlkyardım Eğitimi ile tüm vatandaşlarımıza temel ilkyardım bilgisi ve bilincinin kazandırılması amaçlanmaktadır.
İnsanın veya insanların sağlıklarını tehdit eden acil durumlarda doğru ve yeterli eğitim almış bireyler tarafından yapılacak doğru müdahaleler hayat kurtaracaktır.
İlkyardım, kaza veya acil durum yaşanan yerde sağlıkları tehdit altında olan kişilere sağlık ekibi ulaşana kadar ilaç kullanmaksızın ilkyardım eğitimi almış kişiler tarafından yapılana müdahalelerdir.
İZMİR TETKİK AKADEMİ bünyesinde İzmir Tetkik İlkyardım T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından ilkyardım eğitim kurumu olarak yetkilendirilmiştir. Tecrübeli ve sertifika sahibi ilk yardım eğitmenlerimiz tarafından Temel İlk Yardım Eğitimi ve diğer İlk Yardım Eğitimi programları başarıyla verilmektedir.
İşyerlerinde ilgili bakanlıklar tarafından yapılan denetimlerde;
Çalışanın ilkyardım eğitimi almış olmasının yeterli olmadığı, İlkyardım Sertifikası sahibi olması gerektiği müfettişler tarafından vurgulanmaktadır.
İşyerinde olması zorunlu sayıdaki ilkyardımcı sertifikalarının denetim sırasında veya verilen mühlet sonunda ibraz edilmemesi durumunda ilgilli işyeri para cezasına çarptırılmaktadır.
Eğitim sonrasında verilen sertifika ömür boyu geçerli
Sertifika e-devlette kayıtlıdır.
Sertifika Karekodlur.
Sertifika Üniversite onaylıdır.
Sertifikanın kaybedilmesi halinde e-devletten yenisini kendiniz de çıkartılabilirsiniz.
Güneş Panelleri ve Fotovoltaik Sistemleri Kurulum Bakım ve Onarımı Mesleki Eğitimi nerede alabilirsiniz?
Çalışanlarınızı İzmir – Karabağlarda merkezimize eğitim için yollayabilirsiniz.
Firmanızda toplu eğitimlere katılabilirsiniz.
Uzaktan eğitimlerimize katılım sağlayabilirsiniz.
Türkiyenin her yerinden Başvurabilirsiniz.
Güneş Panelleri ve Fotovoltaik Sistemleri Kurulum Bakım ve Onarımı Mesleki Eğitim İçeriği
Eğitim içeriği MEB tarafından yayınlanan modüllerin, güncel bilgiler ve firmanız özelinde yaptığınız işlemlerin eklenmesi ile sektör deneyimi olan eğitmenlerimiz tarafından verilmektedir.
Güneş Panelleri ve Fotovoltaik Sistemleri Kurulum Bakım ve Onarımı Mesleki Eğitimi zorunlu mu?
Aşağıda verilen yönetmeliklerde belirtilen mesleklerde çalışanlarının Mesleki Eğitim Belgesi alması zorunluluğu bulunmaktadır.
Güneş Panelleri vve Fotovoltaik Sistemleri Kurulum Bakım ve Onarımı Mesleki Eğitimi kimlere zorunlu?
Güneş Panelleri Ve Fotovoltaik Sistemleri Kurulum Bakım Ve Onarımında çalışan herkes için zorunludur.
Güneş Panelleri ve Fotovoltaik Sistemleri Kurulum Bakım ve OnarımıMesleki Eğitimi Belgesi Yerine geçer mi?
Hayır. Yerine geçmez.
İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Sertifikası yasal düzenlemelerle belirlenmiş ve her çalışanın yaptığı işin tehlike sınıfına ve niteliğine göre İş Güvenliği uzmanları tarafından verilen ve süreli belgelerdir. Mesleki Eğitim belgesi değilerdir.
Biz arayın 0 530 568 42 75 Çalışanlarınız en kısa zamanda Güneş Panelleri ve Fotovoltaik Sistemleri Kurulum Bakım ve Onarımı Mesleki Eğitim belgesine sahip olsunlar.
Merkez Adres: Yeşillik Cad. No:230 Kat:4/424, Selgeçen Modeko İş Merkezi – Karabağlar/İZMİR
Merkez Telefon: +90 232 265 20 65
Tetkik Danışmanlık
Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Dalıcının sağlık durumunun dalışa uygunluğu değerlendirebilmek için; sualtının yoğun ve viskoz bir ortam olduğunu, derinliğin artışı ile birlikte dalıcının basınca maruziyetindeki değişimi, ortam (özellikle düşen) sıcaklıklığının insanlar üzerindeki etkisi bilmek gerekir.
Bilinmelidir ki dalıcının bazı tıbbi ve psikolojik durumları tüplü dalışa kesin veya geçici süreyle engel teşkü etse de sportif – keyif amaçlı dalışların kuralları, ticari veya askeri amaçlı dalışın katı kurallarından daha esnektir.
Scuba (Su altı tüplü dalış) dalışlarda gerekli tüm şartlar yerine getirildiğinde amatör dalıcılar için de profesyonel dalgıçlar için de riskler düşüktür.
Risklerin düşürülmesi için gereken şartların başında kişinin sağlık durumu gelir.
Bu sebeple dalış yapacak amatörlere de ve profesyonellere de sağlık durumlarının su altındaki şartlara uygun olup olmadığı açısından doğru bir değerlendirme – muayeneye yapımalıdır.
Dalış öncesi muayenenin amacı, dalış yapacak kişinin sualtı dalışını sağlığı açısından tehlikeye düşürecek bir sağlık sorunu olup olmadığını araştırmaktır.
Ayrıca dalıcıların su altına adaptasyonu için disiplinli olması ve uygun ekipmanla dalış yapması gerekir.
Her ne maksatla olursa olsun dalıcılar su altına ilk kez dalışın öncesinde ve sonra da yıllık periyodik olarak scuba dalışı konusunda hekimlik tecrübesi olan;
KBB
Göğüs Hastalıkları
Kalp Damar, Psikiyatri
Nöroloji
Dahilliye (Endokrin-Kan-Sindirim Sistemi açısından değerlendirecek)
Göz uzmanları değerlendirmelidir.
Dalıcını sorunu varsa ayrıca;
Ortopedi
Plastik Cerrahi
Cerrahi vb gibi bölümler değerlendirmelidir.
Tüm hekimlerin raporları ile birlikte Su Altı Uzmanı Hekim tarafından son değerlendirme yapılmalıdır.
Hemotolojk Hastalıklar
Anemi (kansızlık)
Gelişmiş ülkelerde hastanelere başvuran hastaların %30’undan fazlasında anemi saptanmaktadır. Bu kadar yaygın olan ve dalıcının gene kondisyonu yanı sıra kalp damar performansını da yakından ilgilendirdiği için; Anemi (kansızlık) düşünüldüğünde, sebebi muhakkak araştırılmalıdır. Tedavi edilene kadar dalış izni verilmemelidir.
Ortalama hemoglobin değeri 12 g üstünde olmalıdır.
Kadınlardaki hemoglobinin alt sınırı 10.5 gr olarak kabul edilebilmektedir.
Rutin tüplü dalış sonrasında dalıcıların kanında kırmızı kan hücresi (RBC) sayısında, hemoglobin ve hematokritte azalma olmaktadır. Hali hazırda Anemi’si (kansızlık) olan dalıcılarda zaten düşük olan bu değerler dalışla birlikte daha da düştüğünde vücudun tolere edebileceği sınırları zorlaması ihtimali vardır.
Orak Hücreli Anemi ve Dalış
Orak hücreli anemi (homozigot ve heterozigot) iki tiptir.
Orak hücreli anemili (homozigot); kişilerin, hipoksiden kaçınmaları gerekir. Düşük oksijenli ortamda orak hücreli anemili kişilerde anormal bir Hb tipi olan mutant Hemoglobin S (HbS) proteini kırmızı hücrelerde şekil değişikliğine neden olarak uzamış yarım ay şeklini ya da başka bir deyişle orak şeklini alırlar ve bu durum küçük damarlarda kümelenerek tıkanıklığa sonuçta dolaşımın akışkanlığının bozulmasına neden olur.
Orak hücreli anemide heterozigot(sickle cell trait) kişilerde hematolojik ve klinik büyük değişiklikler yoktur.
Tüplü dalışta ortam koşulları hiperbariktir.
Dalton kanunu, gaz karışımının içinde yer alan her bir gazın sahip olduğu basınca kısmi basınç demekte ve her bir gaz kısmi basıncı değerinin de toplam gaz karışımı içindeki oranlar ile belirlendiğini ifade etmektedir.
Matematiksel olarak,reaktif olmayan gazların basıncı aşağıdakilerin toplamı şeklinde ifade edilir:
Ptoplam=∑n=1npn
ya da Ptotal=p1+p2+⋯+pn
pn=Ptoplamyn
Örneğin deniz seviyesinde soluduğumuz havanın toplam gaz basıncı 1 bar ise ve bu karşımda %21 oranında oksijen bulunuyorsa, oksijen gazının kısmi basıncı da 0,21 bar olur. Oksijenin sahip olduğu bu değere kısmi basınç değeri denir ve “p” işareti ile gösterilir.
Hava gibi gaz karışımlarının toplam kısmi basınçları arttığında, içlerindeki her bir gazın da aynı oranda kısmi basınçları artar.
Buna farklı bir örnek daha verilecek olursa; 10 metre derinlikte soluduğumuz hava 2 bar basınçtadır ve bunun içindeki oksijen kısmi basıncı da 2 x 0,21 = pO2 0,42 bar dır. İşte bu özellikleri ile gazlar sualtında solunduğunda vücuda daha yoğun miktarda ulaşır ve fizyolojik etkileri de farklılaşır. Bu dekompresyon hastalığı, nitrojen narkozu ve solunum havasında bulunan bazı gazların zehirleyici özellikleriyle yakından ilgilidir.
Yani ortam basıncı arttıkça, solunan havadaki oksijenin parsiyel basıncı da artar. Dalış esnasındaki hipoksinin esas sebepleri tüpteki havanın CO ile kontaminasyonu ve boğulmadır.
Bu yüzden heterozigot dalıcı adaylarında buna bağlı dalış yasağı getirilmesi tartışılabilir. Bu yüzden heterozigot kişilerin normal hemoglobin konsantrasyonunda ve daha önce anemi gözlenmemişse, özellikle dekompresyon limitleri içinde dalışına izin verilebilir.
Literatür taraması,orak hücreli anemi (heterozigot) özelliğinin komplikasyonlarının nadir olduğunu ve dalışla ilişkili yaralanmaya dair hiçbir rapor olmadığını ortaya koymaktadır.
Durumla ilgili dalış fizyolojisinin analizi ve bildirilen vakaların olmaması, spor ve teknik sivil dalışlarda minimal artmış risk olduğunu göstermektedir. Askeri dalışa uygunluk hakkındaki görüşler çeşitlidir.
Travma, doku ve intavasküler ortamda kabarcıkların büyümesi başlıca risklerdendir. Ayrıca beyin, içkulak, spinal korddaki disbarik patoloji hemoraji ile büyüyebilir.
Orak hücreli anemi (homozigot), lösemi, polisitemi gibi kan hastalıklarında doku perfüzyonunun bozulmasından dolayı dekompresyon hastalığı riski de arttığından dalışa izin verilmez.
Kan içeriği ile ilgili hastalıklarda, kanın viskozitesi ve akışkanlığı değişir. Bu değişim dekompresyon hastalığı, multi organ infarktı ve benzeri risklere neden olur.
Polisitemi ve Dalış
Polisitemi veya eritrositoz, vücuttaki mutlak kırmızı kan hücresi (RBC) kütlesinde bir artışa işaret eder. Fizyolojik olarak kabul edilenin üzerinde hemoglobin seviyelerinde veya hematokritinde bir artışla yansıtılır. Kanın yoğunluğu (hiperviskozitesi) nedeniyle akışkanlığı bozularak pıhtılaşma (trombotik olayların) riski yükselir. Dekompresyon hastalığı, multi organ infarktı ve benzeri sorunlara neden olur. Bu sebeple dalışa kesin engel bir durumdur.
Hemofili ve Dalış
Hemofili kanın pıhtılaşamaması hastalığıdır. Vücutta kanın pıhtılaşma sisteminde rol alan ve pıhtılaşma faktörleri olarak adlandırılan proteinlerin eksikliği veya yokluğu nedeniyle ortaya çıkan, kalıtsal bir hastalıktır.
Normal bir kişinin kan plazmasının her 100 mililitresinde % 50-150 ünite arasında faktör bulunur. Bu düzeyin %40’ın altında indiği durumda hemofili hastalığı ortaya çıkmaktadır.
Faktörün kandaki oransal miktarına göre; hafif, orta ve ağır olarak derecelendirilen hemofili özellikle eklemlerin zorlanması – travması ile belirti verir.
Hemofili, faktör VIII veya IX eksikliği sonucunda gelişen nadir bir kalıtsal kanama bozukluğu olup, eklem içi (hemartroz) ve kas içi (hematom) kanamalarla kendini gösteren bir grup hastalıktır. Faktör VIII eksikliği Hemofili A, faktör IX eksikliği ise Hemofili B olarak adlandırılır.
Dalış gibi eklemlere özellikle su üzerinde iken yük binen ve zorlanmalara sebebiyet veren yine dalış esnasında olası zorlanmalar ve basıncın etkisi ile vücudun genelinde kanama riski oluşturması sebebi ile dalışa kesin engel bir durumdur.
Dalışa Kesin Engel Hematolojik Hastalıklar
Orak hücreli anemi (homozigot)
Polisitemi
Lösemi, lenfoma
Hemofili (hem amatör hem de profesyonel dalıcılar için)
Von Willebrand vb kanama-pıhtılaşma mekanizmasını etkileyen hastalıklar (hem amatör hem de profesyonel dalıcılar için)
Dalışa Göreceli Engel Hematolojik Hastalıklar
Orak hücreli anemi (heterozigot)
Akut anemi
Dalışa Geçici Engel Hematolojik Hastalıklar
Demir eksikliği anemisi
B12 vitamin eksikliğine bağlı anemi
Folik asit eksikliği anemisi
Hematolojik Hastalıklar Tanı Yöntemleri
Anemi tanısında Tam kan sayımı
Anemi tipi tayini Periferik kan yayması
Anemi tipi tayini Retikülosit sayımı
Hemolitik anemi Serum bilirübin düzeyi
Fe eksikliği anemisi Fe, Fe bağlama, Ferritin
Megaloblastik, pernisiyözanemi Folik asit, B12
Hemoglobinopati (Orak hücre anemisi) Hemoglobin elektroforezi
Lösemi, infeksiyon Sedimantasyon
Kanama pıhtılaşma mekanizması ile ilgili hastalıklar Kanama pıhtılaşma zamanı
Yukarıdaki Tüm Bilgiler farkındalık yaratmak maksadı ile olup hekiminizin muayenesi veya görüşleri yerini tutamaz.
Bu sebeple hekiminize / hekimlerinize düzenli periyodik muayene olun ve yönlendirmelerine uyun.
Sağlıklı dalışlar dilerim.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Dr Mustafa KEBAT
Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü
Sınırlı Sorumluluk Beyanı: Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Yangınla mücadele ekipmanlarının doğru ve etkin kullanımı, sadece eğitimli müdahale personeline değil, aynı zamanda bu ekipmanların teknik özelliklerini anlayabilen ve değerlendirebilen personelin varlığına da bağlıdır. Karbondioksit (CO₂) esaslı yangın söndürücüler, özellikle elektriksel ve sıvı kaynaklı yangınlarda etkili olmaları nedeniyle endüstriyel tesislerde, laboratuvar ortamlarında ve hassas ekipmanların bulunduğu alanlarda yaygın olarak tercih edilmektedir.
Bu söndürücülerin güvenli, etkili ve mevzuata uygun şekilde kullanılabilmesi için üzerlerinde yer alan teknik işaretlerin doğru okunması ve yorumlanması şarttır. Etiketler, kullanıcıya sadece içeriğin miktarını değil; aynı zamanda boşaltma süresi, etki mesafesi, çalışma ve test basınçları, üretim tarihi, son test tarihi gibi operasyonel ve yapısal parametreleri de sunar. Bu bilgiler; iş güvenliği, periyodik bakım, yangın tatbikatı planlaması ve denetim süreçlerinde kritik öneme sahiptir.
Yanlış değerlendirilen bir net ağırlık değeri, eksik gaz şarjı anlamına gelebilir. Görmezden gelinen bir test tarihi, yüksek basınca dayanım güvenliğini tehlikeye atabilir. Üstelik, CO₂ tüpleri -78,5 °C’ye kadar ani soğuma yapabilen gazlar içerdiğinden, fiziksel temasla oluşabilecek soğuk yanıkları gibi ikincil tehlikeler açısından da profesyonel farkındalık gerektirir.
Özellikle, CO₂’nin sıvı fazdan gaz faza geçişinde ortaya çıkan genleşme oranları, tüp içindeki basınç dalgalanmaları ve emniyet valfleri gibi kritik unsurlar ele alınarak, yangın anında operatörlerin ve bakım personelinin doğru bilgiye dayalı kararlar alabilmesi çok önemlidir ve bu yazının da maksadıdır. Bu bağlamda, teknik düzenlemeler ışığında tüplerin kullanım talimatları ve uyarı işaretlerinin ayrıntılı açıklamaları; acil müdahale senaryoları ve bakım/denetim süreçleri için referans niteliğinde sunmayı amaçladım.
🔥 🔥 🔥
CO₂ Yangın Tüplerinin Üzerindeki İşaretlerin Anlamları ve Hesaplamaları
🔹 1. Tüp Kapasitesi (Brüt Ağırlık / Net Ağırlık)
Tüpler üzerinde genellikle aşağıdaki gibi ifadeler bulunur:
Net: 5 kg → İçerdiği sadece CO₂ gazının ağırlığıdır.
Tüp Ağırlığı: 12.3 kg (T) → Tüpün boşkenki (yalnızca metal kısmının) ağırlığıdır.
Brüt: 17.3 kg → Tüp + gaz = toplam ağırlık.
📌 Kontrol Hesabı: Brüt – Tüp = Gaz 17.3 kg – 12.3 kg = 5 kg CO₂
🔥 🔥 🔥
🔹 2. Yangın Sınıfı Uyumluluğu
CO₂ tüplerinin hangi tür yangınlar için uygun olduğunu gösterir:
Class B: Yanıcı sıvılar (benzin, alkol, solventler)
Class C: Elektrik yangınları
🔥 Not: CO₂ Class A (katı madde) yangınları için genellikle etkili değildir, çünkü soğutucu etkisi kısa sürer ve yeniden alevlenme olabilir.
🔥 🔥 🔥
🔹 3. Boşaltma Süresi (Discharge Time)
Bu, tüpün içinde gazın ne kadar sürede tamamen boşalacağını gösterir.
Örnek:
Boşaltma Süresi 15 sec
Bu, 5 kg CO₂’nin 15 saniyede boşaldığı anlamına gelir. Bu süre, hem yangınla mücadele planlaması hem de tahliye süresi açısından önemlidir.
📌 İpucu: Büyük tüpler uzun süreli yangınlar için daha uygundur. Küçük CO₂ tüpleri kısa süreli, anlık müdahaleler içindir.
🔥 🔥 🔥
🔹 4. Boşaltma Mesafesi (Discharge Range)
Tüpten çıkan CO₂’nin etkili olduğu mesafeyi ifade eder.
Boşaltma Mesafesi: 2–3 m → CO₂ gazı bu mesafede yoğun ve etkili şekilde çıkar.
📌 Not: Açık alanlarda veya rüzgârlı bölgelerde bu mesafe kısalabilir. Bu nedenle CO₂ tüpleri kapalı alanlarda elektrik yangınlarına müdahalede daha uygundur.
🔥 🔥 🔥
🔹 5. Test Basıncı (Test Pressure / PT)
Tüpün dayanıklılık testi sırasında uygulanan basınçtır.
Örnek:
PT: 250 bar
Bu tüp, 250 barlık bir iç basınca dayanacak şekilde test edilmiştir. Bu değer, tasarım dayanım sınırıdır.
🔥 🔥 🔥
🔹 6. Çalışma Basıncı (Working Pressure / WP veya PW)
CO₂ tüpü kullanım sırasında ortalama olarak bu basınçta çalışır:
WP: 56 bar (genellikle 50–60 bar arası) CO₂ normalde sıvılaştırılmış halde saklanır. Kullanım sırasında tüp içindeki sıvı hızla gaz hâline geçer ve bu sırada basınç yükselir.
📌 Tehlike Uyarısı: Tüp sıcak bir ortama maruz kalırsa basınç artar ve emniyet valfi açılabilir.
🔥 🔥 🔥
🔹 7. Üretim Tarihi ve Periyodik Kontrol
Örnek:
Üretim Tarihi: 2021/06
Bir sonraki test: 2026/06
CO₂ tüpleri genellikle her 5 yılda bir hidrostatik teste tabi tutulur. Bu, tüpün dayanıklılığının hala geçerli olup olmadığını kontrol etmek içindir.
📌 Türkiye’de bu kontrollerin yapılması TS EN 1968 standardına göre zorunludur.
🔥 🔥 🔥
🔹 8. Emniyet Valfi / Tahliye Deliği Bilgisi
CO₂ tüplerinde, ani basınç artışında patlamayı önlemek için emniyet valfi bulunur. Üzerinde şu bilgiler olabilir:
Patlama Basıncı: 175 bar Bu, valfin açılarak fazla gazı tahliye edeceği kritik basınçtır.
🔥 🔥 🔥
🔹 9. Kullanım Talimatları ve Sembol İşaretleri
Genellikle piktogram şeklindedir:
🔌 Elektrik yangını simgesi
🧯 Bir yangına doğru sıkılan tüp simgesi
❌ İnsan üzerine sıkmayın → CO₂ boğucu etki yapar!
Ayrıca şunlar da olabilir:
“Elektrik panoları için uygundur”
“Camla çevrili alanlarda dikkatle kullanın”
“Kapalı ortamda uzun süreli kullanım tehlikeli olabilir”
🔥 🔥 🔥
🔹 10. Standartlar ve Sertifikasyonlar
Tüplerin çoğunda aşağıdaki gibi bilgiler olur:
EN3: Avrupa yangın söndürücü standardı
CE 0036: Avrupa uygunluk işareti ve onay numarası
TS ISO 9809-1: Basınca dayanıklı çelik tüp standardı
CO₂ gazı sıvı hâlde saklanır, gaz hâline geçtiğinde yaklaşık 1:500 oranında genişler.
Örnek:
5 kg CO₂ → yaklaşık 2.5 m³ gaz
Bu hacim, küçük bir ofis odasında ciddi bir boğucu atmosfer yaratmaya yeterlidir.
🔥 🔥 🔥
CO₂ Yangın Tüplerindeki İşaretlerin Anlamı – Açıklamalı Tablo
İşaret / Bilgi
Açıklama
Örnek Değer / Not
Net Ağırlık (Net Weight)
İçindeki CO₂ gazının ağırlığıdır.
5 kg
Tüp Ağırlığı (Tare / Empty Weight)
Tüpün boşkenki metal ağırlığıdır.
12.3 kg
Brüt Ağırlık (Gross Weight)
Tüp + gaz = toplam ağırlıktır.
17.3 kg
Yangın Sınıfı (Fire Class)
Hangi tür yangınlara karşı etkili olduğunu belirtir.
Class B (yanıcı sıvılar), Class C (elektrik)
Boşaltma Süresi (Discharge Time)
Tüpün tamamının ne kadar sürede boşalacağını gösterir.
15 saniye
Boşaltma Mesafesi (Range)
Gazın etkili olduğu maksimum mesafedir.
2–3 metre
Çalışma Basıncı (Working Pressure)
Kullanım sırasındaki tipik iç basınç değeridir.
56 bar (50–60 bar arası)
Test Basıncı (Test Pressure)
Tüpün test edildiği maksimum dayanım basıncıdır.
250 bar
Patlama Basıncı (Burst Pressure)
Emniyet valfinin açılacağı kritik basınç.
175 bar
Üretim Tarihi (Manufacture Date)
Tüpün imal edildiği tarih.
2021/06
Sonraki Test Tarihi
Periyodik hidrostatik testin yapılması gereken tarih.
2026/06 (5 yılda bir)
Standartlar
Tüpün üretildiği ve test edildiği uluslararası teknik standartlar.
EN3, CE 0036, TS ISO 9809-1, TPED
Kullanım Talimatları ve Uyarılar
Piktogramlar ya da yazılarla kullanıcıya yönelik bilgilendirmeler içerir.
Elektrik yangını simgesi, “Kapalı alanda dikkat” vb.
Gaz Genleşme Oranı
CO₂ sıvı hâlde saklanır; gaz hâline geçtiğinde büyük hacme yayılır.
1:500 → 5 kg CO₂ ≈ 2.5 m³ gaz
🔥 🔥 🔥
Etiketin Arkasındaki Hayati Gerçekler
CO₂ yangın tüpleri elektrik ve sıvı yangınlarında oldukça etkilidir.
Kapalı ortamda uzun süreli kullanımı solunum riski oluşturur.
Tüplerin üzerindeki teknik bilgileri kullanım öncesi ve sonrası mutlaka kontrol edin.
Herhangi bir sızdırma, etiket silinmesi veya periyodik bakım eksikliği, tüpün kullanım dışı bırakılmasını gerektirir.
Karbondioksit (CO₂) yangın tüpleri, yüksek riskli ortamlarda yangına ilk müdahalenin kritik bileşenlerindendir. Ancak bu ekipmanların gerçek güvenlik değeri, yalnızca fiziksel varlıklarından değil; aynı zamanda üzerlerindeki teknik verilerin doğru okunması, yorumlanması ve uygulanmasından kaynaklanır. Çünkü bu işaretler; cihazın etkinliği, emniyet seviyesi, kullanım süresi ve bakım gereksinimlerini somut verilerle tanımlar.
Net ve brüt ağırlık farkı, cihazın boş mu dolu mu olduğunu anlamak için yalnızca bir gözlem değil, aynı zamanda periyodik kontrolün ilk adımıdır.
Çalışma ve test basınçları, tüpün hangi koşullarda güvenle işlev görebileceğini ve hangi durumlarda devre dışı bırakılması gerektiğini belirler.
Boşaltma süresi ve menzil, kullanıcıya zaman yönetimi ve konumlandırma stratejisi sunar.
Üretim ve test tarihleri, tüpün yasal ve teknik ömrünü ifade eder; zamanında yenilenmeyen bir tüp, kriz anında işlevini yitirebilir ve geri dönüşü olmayan sonuçlara neden olabilir.
Endüstriyel yangın güvenliği yaklaşımında, bu tür ayrıntılar sadece teknik personel için değil, yangınla mücadele prosedürlerinin tasarımı, denetimi ve uygulanmasında görevli tüm paydaşlar için yüksek öneme sahiptir. Özellikle İş Güvenliği uzmanları, saha mühendisleri, bakım birimleri ve yangın ekipleri, CO₂ tüplerinin etiket verilerini periyodik olarak gözden geçirmeli; ihtiyaç duyulan düzeltmeleri veya yenilemeleri vakit kaybetmeden gerçekleştirmelidir.
Unutulmamalıdır ki, etiketteki bir ihmal, gerçek yangın anında müdahaleyi başarısızlığa uğratabilir. Bu sebeple, yangın söndürücü etiketleri yalnızca bilgi değil, aynı zamanda hayati uyarı sistemleridir. Her bir satır, teknik bir veri olmanın ötesinde, insan hayatını ve ekipman bütünlüğünü korumaya yönelik somut bir güvenlik manifestosudur.
Gelecekteki güvenli müdahalelerin temeli, bugün doğru anlaşılan ve uygulanan teknik detaylarla atılır.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Doğal Yaşayın
Doğal Beslenin
Aklınıza Mukayet Olun
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Sayın okuyucu,
Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.
Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review