Yönetmelik Değişikliklerinin Sistemsel Mantığı, İlkyardım Eğitim Merkezleri ve İSG Uygulamalarına Etkisi
Bu Değişikliği Nasıl Okumak Gerekir?
İlkyardım Yönetmeliği’nde 27 Aralık 2025 tarihinde yapılan değişiklikleri, salt “maddelerde revizyon” olarak okumak hem eksik hem de yanıltıcıdır.
Ben bu düzenlemeyi; Sağlık Bakanlığı’nın ilkyardımı bir eğitim faaliyeti olmaktan çıkarıp, klinik doğruluğu yüksek, denetlenebilir, merkeziyetçi ve sonuç odaklı bir kamu güvenliği sistemi olarak yeniden konumlandırma girişimi olarak okuyorum.
Eski yönetmelik; iyi niyetli fakat yer yer şekilci, deneyim eşiği düşük, yerel yorumlara açık ve kâğıt üzerinde yeterlilik üretmeye elverişli bir yapıya sahipti.
Yeni düzenleme ise;
- Yetkilendirmeyi nicelleştiren,
- Deneyimi ölçülebilir kılan,
- Merkezi denetimi artıran,
- Uygulama becerisini teorinin önüne koyan,
- İSG sistemiyle örtüşen fakat ona tabi olmayan bir ilkyardım rejimi kurmaktadır.
İlkyardım Eğitim Merkezlerine Etkisi
Hukuki Statü Açısından Değişim
Eski yönetmelikte ilkyardım eğitim merkezleri, büyük ölçüde yetki belgesi almış bir ticari yapı olarak konumlanıyordu. Denetim vardı ancak denetimin sürekliliği ve derinliği sınırlıydı.
Yeni düzenleme ile birlikte merkezler fiilen:
- Sürekli performans üretmesi gereken,
- Eğitmen kalitesinden doğrudan sorumlu,
- Merkezi otoriteye (Genel Müdürlük) karşı hesap verir bir yapıya dönüştü.
Bu noktada özellikle mesul müdür tanımının yeniden yazılması, merkezler açısından kritik bir kırılmadır. Artık mesul müdür:
- Sadece diplomaya ve yetki belgesine sahip biri değil,
- En az 10 yetki belgeli eğitim vermiş,
- Sahada fiilen deneyim kazanmış,
- Denetimde sorumluluğu kişisel olarak hisseden bir aktör haline gelmiştir.
Bu durum merkezler açısından hukuki riskleri artırmıştır. Zira artık “kağıt üzerinde mesul müdürlük” dönemi kapanmış, fiili mesuliyet dönemi başlamıştır.
İdari ve Operasyonel Yük
Yeni yönetmelik, merkezlere açıkça şunu söylemektedir:
“Yetkilisin ama performans göstermediğin sürece bu yetki anlamsızdır.”
Bunun idari karşılığı şudur:
- Eğitmenlerin eğitime katılım takibi,
- Sınav gözetmenliği için deneyim basamaklarının izlenmesi,
- Yenileme süreçlerinin süre bitiminden önce planlanması,
- Güncellenen eklerin (özellikle beceri rehberleri ve sınav uygulamaları) merkeze entegrasyonu.
Merkezler artık takvim yönetimi, eğitmen performans izleme, belge süresi optimizasyonu gibi klasik İSG yönetim sistemlerine benzer bir idari disiplin kurmak zorundadır.
Bu da küçük ve kurumsallaşmamış merkezler için ciddi bir uyum maliyeti anlamına gelmektedir.
Eğitim İçeriğinin Derinleşmesi
Yeni yönetmelikle birlikte eğitim içeriği açık biçimde klinik doğruluk yönünde derinleştirilmiştir. Özellikle:
- “İlkyardım bilgileri” ifadesine vücut sistemlerinin eklenmesi,
- “Temel yaşam desteği”ne OED (Otomatik Eksternal Defibrilatör) kullanımının dahil edilmesi,
ilkyardımı artık sadece “ilk müdahale refleksi” değil, insan fizyolojisi bilgisine dayanan bir uygulama alanı haline getirmiştir.
Bu durum merkezler açısından şunu doğurur:
- Eğitmen bilgi seviyesi yükselmek zorunda,
- Sunum ve materyaller revize edilmek zorunda,
- Uygulama alanları (maket, simülasyon vb.) güncellenmek zorunda.
İSG Uygulamalarına Etkisi
İlkyardım – İSG İlişkisinin Yeniden Tanımlanması
Uzun süredir şunu savunuyorum:
İlkyardım, İSG’nin alt başlığı değil; İSG ile kesişen bağımsız bir yaşam güvenliği disiplinidir.
Yeni yönetmelik bu yaklaşımı fiilen teyit etmiştir.
Eski sistemde ilkyardım:
- “İSG dosyasında olması gereken belge” idi.
Yeni sistemde ise:
- İSG risklerinin sonuçlarını yönetebilecek gerçek bir müdahale kapasitesi olarak tanımlanmaktadır.
Bu değişim, özellikle tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işletmeler için anlamlıdır.
Hukuki Sorumluluklar Açısından Etki
Yeni yönetmelik, dolaylı olarak işverenin sorumluluğunu artırmaktadır.
Çünkü artık:
- İlkyardımcı belgesi olan çalışan,
- Daha derin bilgiye ve daha geniş beceriye sahip kabul edilmektedir.
Bu da bir iş kazası veya acil durumda şu soruyu beraberinde getirir:
“Bu eğitimi almış bir çalışanın, bu müdahaleyi neden yapamadığı / yanlış yaptığı sorgulanabilir mi?”
Bence önümüzdeki süreçte ilkyardım ve ilkyardımcı konusunda da savcılık tahkikatları – mahkeme süreçleri görmemiz kuvvetle muhtemel.
Dolayısıyla işverenler açısından:
- İlkyardımcı sayısından çok ilkyardımcı niteliği önem kazanmıştır.
- Eğitimlerin “kağıt tamamlamak” için değil, gerçek risk senaryolarına göre planlanması gerekmektedir.
İSG Profesyonelleri Açısından Yansıma
İSG uzmanları ve işyeri hekimleri için yeni yönetmelik:
- İlkyardım eğitimini artık pasif bir yan süreç olarak görmemeyi,
- Risk değerlendirmelerinde ilkyardım kapasitesini ayrı bir başlıkta ele almayı,
- OED bulunan işyerlerinde ilkyardım eğitimlerini buna göre yapılandırmayı
zorunlu kılmaktadır.
Bu da İSG profesyonelinin rolünü genişletmektedir:
- Sadece mevzuat takibi yapan değil,
- Sahadaki müdahale kapasitesini okuyan bir uzman profili öne çıkmaktadır.
Eğitmen ve Eğitici Eğitmenlerin Durumu
Yetki Belgesi Sahibi Olmak Artık Yeterli Değil
Yeni yönetmelik bana göre en radikal değişikliği eğitmenlik statüsünde yapmıştır.
Çünkü artık:
- İlkyardım eğitmeni olmak bir “etiket” değil,
- Sürekli aktif olmayı gerektiren bir mesleki pozisyon haline gelmiştir.
Özellikle şu düzenleme çok nettir:
Bir takvim yılı içinde 3 kez eğitime katılmayan eğitmen, 1 yıl süreyle sınav gözetmenliğinden çıkarılır.
Bu hüküm, fiilen şunu söyler:
- “Sahada yoksan, sistemde de yoksun.”
Bu yaklaşım, uzun süredir belgeli olup fiilen eğitim vermeyen eğitmenler için pasif tasfiye anlamına gelir.
Eğitici Eğitmenlik – Elit Bir Alan Haline Geliyor
Eğitici eğitmen olmak artık:
- Deneyimsiz ama belgeli kişilerin ulaşabileceği bir seviye değildir.
- En az 10 eğitim, en az 1 yıl, Genel Müdürlük programı gibi filtrelerden geçmektedir.
Bu da eğitici eğitmenliği:
- Nicel olarak azaltacak,
- Nitelik olarak güçlendirecektir.
Bu durumu olumlu görüyorum. Çünkü eğitici eğitmen, sistemin epistemik taşıyıcısıdır; yanlış bilgi üretirse çarpan etkisiyle yayılır.
Hizmet Alanlar ve Eğitime Katılanlar Açısından Süreç
Eğitim Alan Çalışanlar
Yeni yönetmelik sonrası ilkyardım eğitimi alan çalışan:
- Daha uzun süreli,
- Daha uygulama ağırlıklı,
- Daha zorlayıcı bir sınav sürecinden geçecektir.
Bu çalışan için avantajdır; çünkü:
- Gerçek bir acil durumda müdahale kapasitesi artar.
- OED gibi kritik cihazları kullanabilme yetkinliği kazanır.
Ancak bu durum, eğitimin “kolay belge” beklentisiyle alındığı işyerlerinde direnç yaratacaktır.
Firmalar (İşverenler) Açısından Süreç
Firmalar açısından yeni süreç:
- Daha iyi planlama,
- Daha erken yenileme,
- Daha nitelikli merkez seçimi
gerektirir.
Artık sadece “en ucuz merkez” ile çalışmak:
- Hukuki risk,
- İdari zafiyet,
- Olası bir kazada ağır sorumluluk
doğurabilir.
İşverenlere şunu öneririm:
İlkyardım eğitimini maliyet kalemi değil, risk azaltıcı yatırım olarak görün.
Genel Olarak
Bu yönetmelik değişikliği, bana göre:
- İlkyardımı şekilsel bir yükümlülük olmaktan çıkarıp,
- Gerçek bir yaşam güvenliği sistemi haline getirmeyi amaçlamaktadır.
Evet, sistem zorlaşmıştır.
Evet, merkezler, eğitmenler ve firmalar için uyum maliyeti artmıştır.
Bu değişikliklerle birlikte İlkyardım Yönetmeliği:
- ❗ Deneyim temelli yetkilendirme
- ❗ Merkezi (Genel Müdürlük) denetim
- ❗ Uygulama ve beceri ağırlıklı sınav sistemi
- ❗ OED ve klinik bilgi entegrasyonu
- ❗ Form ve ek sadeleştirmesi
eksenine taşınmıştır.
Ancak unutulmamalıdır ki:
İlkyardımın başarısı, belgenin varlığıyla değil; müdahalenin doğruluğuyla ölçülür.
Bu yönetmelik tam olarak bunu hedeflemektedir.
Aşağıda 29/07/2015 tarihli İlkyardım Yönetmeliği’nin önceki hali ile 27/12/2025 tarihli değişiklik yönetmeliği sonrası hali madde madde, “öncesi–sonrası” karşılaştırmalı olarak sunuyorum.
1. Tanımlar (Madde 4 / f, i, k bentleri)
f) İlkyardım Eğitici Eğitmeni
Öncesi:
- Sağlık alanında ön lisans mezunu
- İlkyardım eğitmeni yetki belgesi sahibi
- Eğitici eğitmeni olma şartları daha genel ve deneyim kriteri net değildi
Sonrası:
- Sağlık alanında en az ön lisans mezunu
- En az 1 yıl ilkyardım eğitmeni yetki belgesi
- En az 10 yetki belgeli ilkyardım eğitimi verdiğini belgeleme şartı
- Genel Müdürlükçe düzenlenen eğitici eğitmeni eğitim programına katılım ve yetki belgesi zorunlu
➡ Değişimin özü: Eğitici eğitmenlik için nicel deneyim ve merkezi onay netleştirildi.
i) Mesul Müdür
Öncesi:
- Sağlık alanında ön lisans mezunu
- İlkyardım eğitmeni yetki belgesi
- Deneyim şartı açık ve ölçülebilir değildi
Sonrası:
- Sağlık alanında en az ön lisans mezunu
- İlkyardım eğitmeni yetki belgesi
- En az 10 yetki belgeli ilkyardım eğitimi vermiş olma şartı
➡ Değişimin özü: Mesul müdürlük için fiili eğitim deneyimi zorunlu hale getirildi.
k) Sınav Gözetmeni
Öncesi:
- Sınav gözetmeni tanımı daha genişti
- Fiili görev yeri ve unvan net değildi
Sonrası:
- Genel Müdürlük
- İl/ilçe sağlık müdürlükleri
- Acil sağlık hizmetlerinden sorumlu birimler
- Fiilen görev yapan yetki belgeli ilkyardım eğitmeni veya eğitici eğitmeni
➡ Değişimin özü: Sınav gözetmenliği kurumsal görev ve aktif çalışma şartına bağlandı.
2. Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Madde 7/1-(ı)
Öncesi: İlkyardım merkezlerinin bazı yükümlülükleri vardı
Sonrası: Bent tamamen kaldırıldı
Madde 8/1-(ç)
Öncesi: Yetkilendirme sürecine ilişkin ek bir şart bulunuyordu
Sonrası: Bent yürürlükten kaldırıldı
Madde 11/1-(i) ve Madde 15/3-(h)
Öncesi: Ek-6d’ye atıf vardı
Sonrası: Ek-6d’ye yapılan tüm atıflar kaldırıldı
➡ Sonuç: Ek-6d belgesi tamamen mevzuattan çıkarıldı.
3. Sınav Gözetmenliği (Madde 12 – Yeni Fıkralar)
Öncesi:
- Sınav gözetmenliğine geçişte net deneyim ve yaptırım kriterleri yoktu
Sonrası:
- En az 3 yetki belgeli ilkyardım eğitiminde görev alma şartı getirildi
- Bir takvim yılında 3 kez eğitime katılmayan eğitmen, 1 yıl sınav gözetmenliğinden çıkarılır
➡ Değişimin özü: Sınav gözetmenliği aktif eğitmenlik performansına bağlandı.
4. Eğitim Müfredatı ve Belge Süreleri (Madde 21)
Öncesi:
- “İlkyardım bilgileri”
- “Temel yaşam desteği”
- Belge yenileme: süresi dolduğunda
Sonrası:
- “İlkyardım bilgileri ve vücut sistemleri”
- “Temel yaşam desteği ve OED kullanımı”
- Yenileme: süresinin bitiminden önceki 3 ay içinde
- 3., 4. (ikinci cümle) ve 5. fıkralar kaldırıldı
➡ Değişimin özü:
- Müfredat klinik derinlik kazandı
- OED (Otomatik Eksternal Defibrilatör) zorunlu içerik oldu
- Belge yenileme önleyici zamanlamaya çekildi
5. Sınav Uygulamaları (Madde 22)
Öncesi:
- Uygulama sınav konuları ve seçimi daha esnekti
- Müdürlük yerine yerel yapı ağırlıklıydı
Sonrası:
- Yetki Genel Müdürlük vurgusuyla merkezileştirildi
- Uygulama sınavlarında zorunlu konular:
- Temel yaşam desteği
- Hava yolu tıkanıklığı
- Araç içinden yaralı çıkarma
- Bunlara ek en az 2 beceri konusu
- Ek-7a ve beceri rehberleri esas alındı
➡ Değişimin özü: Uygulama sınavları standartlaştırıldı ve zorlaştırıldı.
6. Belge Süreçleri (Madde 23)
Öncesi:
- “Bitimini takiben en geç …”
Sonrası:
- “Bitiminden önceki …”
- Belge geçerliliği başlangıcı açıkça tanımlandı
- Ek-3e kaldırıldı, yalnızca Ek-3f kaldı
➡ Değişimin özü: Süreçler proaktif ve sade hale getirildi.
7. Ücret Tespit Komisyonu (Madde 25)
Öncesi:
- Komisyon yapısı daha sınırlı
- Genel Müdürlük onayı net değildi
Sonrası:
- Çok paydaşlı komisyon:
- Merkez temsilcisi
- Ticaret odası
- Acil sağlık hizmetleri yönetimi
- İlkyardım eğitmeni/eğitici eğitmeni
- Genel Müdürlük onayı zorunlu
➡ Değişimin özü: Ücretler merkezi denetime alındı.
8. Ekler
Öncesi:
- Çok sayıda form ve belge yürürlükteydi
Sonrası:
- Ek-3e, Ek-6d, Ek-7c yürürlükten kaldırıldı
- Diğer ekler güncellendi ve yeniden düzenlendi
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Doğal Yaşayın
Doğal Beslenin
Aklınıza Mukayet Olun
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Sayın okuyucu,
Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.
Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Dr Mustafa KEBAT
0 530 568 42 75
Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

