CROHN HASTALIĞI

Genellikle Ülseratif kolit ile Crohn hastalığı birbiri ile sıkça karıştırılır.

Ülseratif kolit ilk etapta anüsün (makat) hemen üstünde kalın bağırsakta “Rektumda” başlar ve yukarıya doğru aralıksız ilerler.

Crohn hastalığı ise ağızdan anüse kadar ince bağırsak dahil her yerde olabilir.

Örneğin ince bağırsağın son kısmı olan “terminal ileum”da lezyonlar olur ve biraz hasarsız alandan sonra kalın bağırsağın her hangi bir yerinde biraz daha görülebilir.

Ülseratif kolit ile crohn arasındaki en önemli farkların başında lezyonların yayılılarının farkı gelir; chrone aralıksız ilerler, ülseratif kolit atlayarak gider. Diğer önemli fark barsak duvarındaki yayılmalarıdır.

Barsak duvarının katmanları

  1. Mukoza: Besinlerin ilk temas ettigi parmaksı çıkıntılarında bulunduğu yüzey alanıdır.
  2. Submukoza: Mukozanın altındaki ara katmandır.
  3. Muskülaris Eksterna: kas liflerinden oluşan en alt tabakadır.

Ülseratif Kolit’te de Chrone hastalığında da makrofaj ve nötrofiller mukoza ve submukozaya saldırırlar. Yara ve inflamasyona sebep olurlar.

Kanlı ishal görülme nedeni bu yaralardır.

Makrofaj ve nötrofiller kendi bağışıklık hücrelerimizdir. Kendi bağırsağımızı yabancı görür ve saldırırlar. Bu sebeple bu iki hastalık otoimmün sebeplidir.

Crohn hastalığında makrofaj ve nötrofillerlerin açtığı yaradan bir diğer bağışıklık hücremiz lenfositler girerek hasarı artırarak bağırsağın muskülaris eksterna tabakasına da hasar verir.

Crohn hastalığında bağırsağın üç katmanını etkilemesine Transmural İnflamasyon denir. (TRANSMURAL latincede duvarı geçen anlamına gelir.)

Tabi ki bağırsağın üç tabakasının da etkilenmesi tehlikelidir ve bu sebeple Crohn ülseratif kolitten daha sorunlu bir hastalıktır.

Her ikisinde de bağırsakların yapısı bozulduğu için;

  • B12 Vitamini
  • B9 Vitamini
  • B6 Vitamini
  • B1 Vitamini
  • Demir
  • Çinko emilimi azalır. Ve vücutta bunların eksikliği görülür.

Bağırsaklar normalde karın içerisinde solucan gibi kıvrılmış ve birbirlerine temas eder durumdadırlar. Aşınan bağırsak duvarları yoluyla temas ettikleri sağlam bağırsağa yada dokuya geçiş meydana gelir.

Böylece bir tarafta chrone hastalığı sebebi ile inflamasyonla haraplanmış bağırsak diğer tarafta ise ince bağırsak, kalın bağırsak, mesane veya vajina arasında bir tünel oluşur. Bu tünele Fistül denir.

Burada düşünülmesi gereken önemli bir durum mesane ya da vajina ile bağırsak arasındaki oluşan tünel (fistül) bağırsak bakterilerinin steril olan bu organlara dağılmasına neden olur ki bu durum ciddi enfeksiyonlara neden olur. Bu sebep de crohn hastalığının ülseratif kolitten daha sorunlu olduğunun bir göstergesidir.

Otoimmün kökenli olan Crohn hastalığında bağışıklık hücrelerinin bağırsaklara neden saldırdığı halen belirlenememiştir.

En çok genetik faktörler düşünülmektedir. Kişilerin erken yaşlarda herhangi bir sorunları olmadan yaşamlarına devam ederken 30 lu yaşlarda Crohn hastalığının gelişmesi genetik köken de olsa olası tetikleyen faktörlerin olduğunun göstergesidir. Bu olası tetikleyici faktörler oldukça fazladır ve tedavi için de belirleyici rol alırlar.

BESLENME

  1. Aşırı kızarmış yağ (Günümüzde özellikle faastfood olmak üzere endüstriyel gıda sektöründe çok sık kullanılmaktadır)
  2. Aşırı baharatlı beslenme (Uzakdoğu mutfağı başta ollmak üzere ülkemizde doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinde)
  3. Kızarmış hamur işi, ağır karbonhidrat (Mutfağımızın maalesef vazgeçilmezidir)
  4. Paketlenmiş gıdalar (Giderek yaygınlaşan tüketimi ile ciddi bir sorundur)
  5. Olgunlaşmamış peynir
  6. Sürekli tok durmak ve gece tok uyumak (Özellikle yapılan bu yanlış metabolik bir çok hastalığın meydana gelmesinde. çok etkilidir)

SİGARA ve ALKOL

Sigara, Crohn hastalığında tetikleyici ve zarar verici bir etken iken ülseratif kolit hastalığında ise sigara (nikotin) bağırsağa saldıran antikorların bazılarını bloke edip hastalığın seyrini ve sıkıntılarını hafifletir.

TOKSİNLER

Aslında toksinlerin bağırsak duvarına verdiği zararın altında bağırsakların aşırı geçirgenliği vardır. Aşırı geçirgen bağırsak sebeplerine öncelikle yönelmek daha doğru olur.

Bağışıklık sistemini yanıltan ve otoimmün saldırıya neden olan önemli bir etmende ağır metallerdir. Bu sebeple hem gıda alımında hem de çalışma alanında ağır metallere maruziyetin önlenmesi şarttır.

İLAÇLAR

İlaçların bazıları, özellikle de antibiyotikler ve steroidler bağırsak duvarına zarar verdiği gibi kan biyokimyasına olumsuz etkileyerek bağışıklık sistemini yanıltırlar.

TEDAVİ

Tedavinin iki ana ilkesi vardır. İlki semptomları (şikayetleri) baskılamak ikincisi de hastalığa neden olan etkenleri engellemektir.

Semtomatik tedavi maalesef günümüzde ön panda tutulmaktadır. Hastanın şikayetlerine göre günü. kurtaracak ilaçlarla takip etmek ve ömür boyu ilaca mahkum yaşama mahkum edilmektedir. (Bu tarz tedavi bir çok kronik hastalık için de maalesef geçerlidir.)

Asıl olması gereken hekim hasta ve hasta yakınlarını işbirliği ile sebebe yönelik yaşam ve beslenme tarzı düzenlenmesi ve takibidir.

BESLENME (DİYET)

Kişisel farklılıklar olsa da genel olarak beslenmede – diyette özen gösterilmesi gereken genel unsurlar;

  • Tohum gıdalar (kuruyemiş, keten tohumu, patlamış mısır vb gibi ) ve yağlar (ayçiçek yağı vb gibi) tüketilmemelidir.
  • Lahana ve turpgillerin hepsi (brokoli, karnabahar, lahana, turp, şalgam) öğünlerden çıkarılmalıdır.
  • İşlenmiş paketli etler (salam, sosis, sucuk, pişirilip dondurulmuş et ürünleri vb gibi)
  • Asitli tüm gıdalar ve içecekler (domates, kolalı içecekler, gazoz vb gibi)
  • Fruktoz ve glikoz şurubu içeren tüm gıdalardan uzak durulmalıdır.
  • Kafein, alkol içeren içecekve gıdalardan uzak durulmalıdır.
  • Gıdaların kızartılması yerine fırınlanması tercih edilmelidir.
  • Her türlü baharat diyetten çıkarılmalıdır.
  • Süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir.
  • Sigara

TOKSİNLER

  • Bağırsaklarda her zaman bakteriler ve ölü bakteriler bulunur.
  • Ölü bakterilerin parçaları barsak lümeninden kana geçtiğinde bağışıklık hücreleri antijenik özellikleri dolyısı ile bu parçaları da bakteri gibi algılar ve reaksiyon başlatır.
  • Bu reaksiyonun başladığı ilk yer bağırsak kan bariyeridir.
  • Bu saldırı – reaksiyon sırasında bağırsak duvarı yara alır ve geçirgen hale gelir.
  • Bunun sonucu olarak da toksinlerin ve ağır metallerin dolaşıma karışması önlenemez.

Bu noktada;

  • Glutatyon (Antioksidan zengin beslenme / takviye)
  • Resveratrol (Antioksidan zengin beslenme / takviye)
  • Vitamin E
  • Vitamin C gibi Antioksidanlar çok önemlidir.

Hem kana karışan toksin ve ağır metalleri karaciğere giden yolda ve karaciğerde yok etmek için hem de bağırsak geçirgenligini önlemek için çok önemlidirler.

VİTAMİN ve MİNERALLER

  • B12 Vitamini
  • B9 Vitamini
  • B6 Vitamini
  • B1 Vitamini
  • Demir
  • Çinko emilimi azaldığı için takviye edilmesi gerekir. Bu vitaminlerin eksikliği de hastalığı alevlendirir.

BENFOTİAMİN

Burada Benfotiaminden ayrıca bahsedeceğim. Çünkü; Aslen B1 vitamini de dahil B vitaminlerinin tamamı suda erirler. Benfotiamin yağda eriyebilen B1 vitaminidir.

Benfotiamin ilk olarak

  • Diyabetik sinir ve göz hasarı, organ hasarı
  • Hafıza zayıflığı
  • Alzheimer ve parkinson hastalıkları için kullanıldı

Yaplan çalışmalar arttıkça

  • IL-4
  • IL-6
  • IL-13
  • IL-1β
  • interferon-c,
  • IL-17
  • IL-22
  • TNF-α
  • IFN-γ
  • TGF-β sitokin ekspresyonunu (dönüşümünü), iltihaplanma şiddetini, enflamasyon boyutunu ve kript hasarını önlediği görüldü. Bu sebeple inflamasyon ve buna bağlı doku hasarı oluşan hastalıklarda özellikle de hem crohn hastalığında hem de ülseratif kolitte oldukça etkili olduğu görüldü.

Bu listelediğim sitokinler ve yardımcı T hücreleri barsak lümenine otoimmün saldırıda görev yapan ve Crohn hastalığını başlatan moleküllerdir.

Benfotiamin günlük kullanım dozu : 150 mg 2×1 dır.

BİTKİSEL TEDAVI ve DESTEKLER

Kudret Narı Yağı – Momordica Charantia

  • IL-1β seviyelerini önemli ölçüde azalttığı
  • IL-6 seviyelerini önemli ölçüde azalttığı
  • TNF-α seviyelerini önemli ölçüde azalttığı
  • IL-10 düzeylerini arttırdığı

Saptanmıştır.

Kudret Narı, çocuklarda hipoglisemi, hamilelerde düşük riski nedeni ile kullanılmamalıdır.

“Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz” eksikliği olanlarda favizm (hemolitik anemi) riski nedeni ile kullanılmaz.

Kudret Narı, günlük dozu: sabah ve akşam tok 8’er damla içilmelidir.

Eşek Otu – Oenothera Biennis

  • TNF-α üretimini azaltır.
  • Antienflamatuar etki gösteren STAT-3 yolağını inhibe ederek hücre proliferasyonunu inhibe eder.

Eşek otu bitkisi Crohn hastalığına iyi gelirken ülseratif kolit hastalarında tam tersine zararlıdır.

Eşek otu günlük dozu: Eşek otunun tohum (semen) kısmından 1 çay kaşığı 1 bardak sıcak su içinde 10 dakika demlenip akşam tok olarak içilmelidir. (Tohumlar tüketilmemelidir)

Gardenya Esansiyel Yağı – Gardenia Jasminoides

  • IL-1β
  • IL-6
  • TNF-α seviyelerini önemli ölçüde azaltarak inflamasyonu önler.

Gardenya Esansiyel Yağı günlük kullanım dozu: sabah tok 1 tatlı kaşığı zeytinyağı içine 1 damla damlatılarak içilmelidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Crohn Hastalığı: Epidemiyoloji, Tanı ve Tedavi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28601423/

⭐️⭐️ Crohn Hastalığı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28613792/

⭐️⭐️ Crohn Hastalığı: Tanı ve Tedavi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30485038/

⭐️⭐️ Crohn hastalığı hakkında kapsamlı bir inceleme ve güncelleme https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28826742/

⭐️⭐️ Ülseratif kolit https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31272578/

⭐️⭐️ Ülseratif kolit https://www.nature.com/articles/s41572-020-0205-x

⭐️⭐️ Ülseratif kolit https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29083748/

⭐️⭐️ Ülseratif Kolit ve Crohn Hastalığının Tedavi Yükü ve Hedefleri Benzerdir https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31301452/

⭐️⭐️ Belirsiz kolitin klinik özellikleri ve paterni: Ülseratif kolit benzeri klinik sunumlu Crohn hastalığı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12898357/

⭐️⭐️ Crohn hastalığı ve ülseratif kolitin bağırsak dışı komplikasyonları: 700 hastayı kapsayan bir çalışma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/957999/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Düşük Glisemik İndeksli Diyet

Kan şekeri seviyesinin metabolik dengede olması sağlandığında insülin direnci oluşmaz veya varsa geriler, hormonlar düzenlenir ve kilo ideal hale gelir.

Kan şekerini dengelemede düşük glisemik diyet öneemli bir rol oynar.

1. Karbonhidrat Miktarı ve Kalitesi

Kan şekerini dengede tutmak için öğünde tüketilen karbonhidratın hem miktarı (porsiyonu) hem de kalitesi önemlidir. Öncelikle yüksek Glisemik İndeks’li gıdaların az tüketilmesi kan şekeri artışlarını ve dalgalanmalarını en aza indirir.

Diyetlerde karbonhidratları sıfıra düşürmek gerekmez. Düşük glisemik diyet yine de yüksek kaliteli karbonhidratlar içerebilir.

Örneğin; Bir elma’nın glisemik indeksi 35 iken elma suyunun glisemik indeksi 41’dir.

Elma da elma suyu da karbonhidrat içerdiğinden her ikisi de kan şekerini artıracaktır, ancak elmanın kabuğundaki çözünebilir lif glikoz tepkisini azaltır.

Ayrıca; çilek, mercimek ve avokado gibi diğer lifli gıdalar insülin direncini tersine çevirir, kan şekerini dengeler ve hücrelerin insüline duyarlılığını iyileştirir.

2. Protein ve Yağ

Karbonhidratlar, yağlarla veya proteinlerle birlikte alındığında; glikozun emilimi yavaşlar, ani kan şekeri yükselmeleri olmaz ve tokluk hissi artar.

Öğünlerde karbonhidratlar olsa bile, lif, yağ ve protein kombinasyonu daha yavaş bir glikoz tepkisi üretecektir. 

3. İşlenmiş Gıdalar

İşlenmiş gıdalar genel olarak yoğun tuz, şeker ve yağ içerirler. Raf ömrünün uzatılması için ayrıca kimyasal maddeler de bulunmaktadır. Bu içerikler insan metabolizmasını zorladığı gibi sindirimi ve emilimi de zorlaştırır. Dolayısı ile glisemik tepki de çok yükselir.

Öğünlerde işlenmemiş gıdaları tercih etmek, glisemik tepkiyi en aza indirmenin bir başka yoludur. Renkli nişastasız sebzeler, yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar gibi minimum işlenmiş gıdaları tercih etmek, kan şekeri ve metabolizma için daha iyidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Glisemik Yük https://www.diabetes.co.uk/diet/glycemic-load.html#google_vignette

⭐️⭐️ 60+ gıda için glisemik indeks https://www.health.harvard.edu/diseases-and-conditions/glycemic-index-and-glycemic-load-for-100-foods

⭐️⭐️ Düşük glisemik indeksli diyetlerin metabolik etkileri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2654909/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Vücudumuzun İlginç Yanları

⭐️⭐️ Öksürük sırasında yaklaşık 800 km/saat( uçak hızı) hıza ulaşabilen kısa süreli hava akımı oluşur.

⭐️⭐️ Tırnaklar yaz aylarında kış aylarına göre daha hızlı uzar.

⭐️⭐️ Gülümsemek 17 kaş çatmak 43 kasımızı çalıştırıyor. Yani gülümsemek daha kolay!

⭐️⭐️ El sıkışmak öpüşmekten daha çok mikrop bulaştırır.

⭐️⭐️ İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğu yaklaşık 100.000 km’dir. Yani damarlarımız Dünya’nın etrafını 2.5 kere dolaşabilir.

⭐️⭐️ Çenenizin tek yanındaki çiğneme kaslarının toplam gücü, 195 kilograma denktir.

⭐️⭐️ Burnumuz ortalama 50 bin farklı kokuyu ayırt edebilir.

⭐️⭐️ Ortalama bir insan bedeninde, 7 adet sabun üretebilecek kadar yağ ve 50 litrelik bir varili doldurabilecek kadar su bulunur.

⭐️⭐️ Her saniye 25 milyon hücre üretiriz.

⭐️⭐️ Siz bu cümlenin sonuna geldiğinizde, vücudunuzda 50.000 hücre ölmüş ve yenileri ile değişmiş olacak.

⭐️⭐️ Tipik bir insan akciğer çifti yaklaşık 480 milyon alveol içerir. Bu, 50 ila 75 metrekare yüzey alanı demektir.

⭐️⭐️ Vücut ağırlığınızın yüzde 1’ine denk gelecek miktarda su kaybettiğinizde, susuzluk hissi oluşmaya başlar. Yüzde 5’ten fazla kayıp bayılmaya, yüzde 10’dan fazla kayıp ise susuzluktan ölmeye sebep olur.

⭐️⭐️ Midemizdeki asit oranı, neredeyse bir metali eritecek güçtedir.

⭐️⭐️ Vücudumuzdaki bakteri sayısının vücut hücresi sayımızın yaklaşık 10 katıdır.

⭐️⭐️ Normal bir insan vücudunda 5000-6000 mL(5-6 lt) kan bulunmaktadır. Ortalama vücut ağırlığının %8’ini oluşturur.

⭐️⭐️ Ortalama bir insan bedeninde, 900 adet kalem yapacak kadar karbon vardır.

⭐️⭐️ Her gün ortalama 60 ila 100 saç teli kaybederiz. 

⭐️⭐️ Ortalama bir yetişkin vücudunda, bir şempanzeyle aynı miktarda tüy (ya da kıl veya saç) bulunur. Aradaki fark, insan tüylerinin şempanzelerinkinden çok daha ince olmasıdır.

⭐️⭐️ Vücudumuzda inflamasyonu ve hastalıkları önlemeye yarayan trilyonlarca bakteri yaşar. Yalnızca göbek deliğimizde en az 67 tür bakteri vardır.

⭐️⭐️ Ortalama bir insan bedeninde, oyuncak bir topu ateşleyebilecek kadar potasyum vardır.

⭐️⭐️ Başımızın ortalama ağırlığı 5,4 kg dır.

⭐️⭐️ Konuşurken daha çok, okurken daha az göz kırpar, o yüzden okurken daha çok yoruluruz. İnsan bedeni bir mucizedir, ona çok iyi bakalım.

⭐️⭐️ Vücudun kan kaynağı olmayan tek bölümü, gözdeki korneadır. Oksijeni doğrudan havadan alır.

⭐️⭐️ Ortalama bir insan bedeninde, bir köpeğin üzerindeki tüm pireleri öldürecek kadar sülfür vardır.

İ⭐️⭐️ İnsan bedenindeki bakterilerin yalnızca yüzde 1’i hastalığa sebep olabilir.

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Su İçmek Kan Şekerini Düşürür Mü?

Su tüketimi ve kan şekeri seviyesi çok yakından bağlantılıdır.

Su içmek kan şekerini doğrudan düşürmese de artan kan hacmi ile kan şekerinin sabit olan miktarı göreceli olarak düşer. Tabi ki içilen su miktarı ile artan idrar çıkışı ile birlikte atılan şeker de kan değerinin düşmesine yardımcı olur.

Düşük su alımı ve dolayısı ile vücutta suyun azalması (dehidratasyon) daha yüksek kan şekerine yol açabilir. 

Su tüketimi azaldığında kan hacminde sıvı miktarı azalır ancak kan şekeri (glikoz) miktarı değişmez. Dolayısı ile hacmi azalan kan içinde miktarı değişmeyen kan şekeri oransa olarak artmış olur. Bu durumda ölçülen kan şekeri göreceli olarak yüksek çıkar.

Kan şekeri seviyesi oransal da olsa yükseldiğinde, böbrekler idrar yoluyla fazla şekeri atarak kan şekerini düzenlemeye çalışır. Bu süreç sık idrara çıkmaya neden olabilir ve susuzluğu daha da arttırır.

Bu sebeple kan şekeri ölçümü yapılmadan önce yeterli su içilmelidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Genel bakış: Tip 2 diyabet https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK279509/

⭐️⭐️ Tip 1 Diyabet https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK507713/

⭐️⭐️ Diyabet https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK551501/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır

Daha Fazla

Kabartma Tozu – Meyve ve Sebze Temizliği

Meyve ve sebzeleri pestisitlerden temizlemede, kabartma tozu (sodyum bikarbonat=NaHCO3), su ile yıkama ve ticari temizleme ürününe (Clorox) göre daha etkili bulundu.

Yapılan Araştırmada, elma yüzeylerindeki thiabendazole veya phosmet gibi pestisitler mililitresinde 10 miligram kabartma tozu bulunan sıvıda 12-15 dakika bekletilerek etkili bir şekilde uzaklaştırdığı bulunmuş.

Lakin 24 saatlik temas sonunda; Pestisitllerden, thiabendazole’ ün yüzde 20’ si, phosmetin yüzde 4.4’ ü elmaların içine nüfuz ettiği ve bu nüfuziyetin temizlenmesi mümkün olmadığı da biliniyor.

EK BİLGİ:

Genelikle karbonat ille kabartma tozu karıştırılır.

Kabartma tozu, karbonattan yapılır. Kabartma tozu içinde toz asit (genellikle krem ​​tartar) içerir. Bu, kabartma tozunun reaksiyon oluşması için tek ihtiyacının nem olduğu, karbonatın aksine ek asit gerekmediği anlamına gelir.

Ayrıca; Hafif deterjanlar veya meyve ve sebze temizleme ürünleri, meyve ve sebzelerdeki pestisit kalıntılarının giderilmesinde, sadece musluk suyuyla durulamanın sağladığından daha fazla fayda sağlamaz.

Bu sebeple meyve ve sebzelerinizi 30 gram kabartma tozu 3 litre suya karıştırarak bu sıvıda 12-15 dakika bekletme imkanınız yoksa da duru su ile iyice yıkamalısınız

Meyve ve sebzelerin kabuklarını soymanın daha da etkili olacağı aşikar lakin kabuklarında bulunan faydalı besin unsurlarının atılması da kayıp oacaktır.

Maalesef, meyve ve sebzelerin içine nüfuz eden kimyasallara karşı ise tedbir almak mümkün değil.

DİKKAT: Kabartma tozu sodyum bikarbonattır ve hem sodyum hem de bikarbonat büyük miktarlarda yutulduğunda zehirli olabilir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Ticari ve Ev Yapımı Yıkama Maddelerinin Elmalar Üzerindeki ve İçindeki Pestisit Kalıntılarını Gidermedeki Etkinliği. https://pubs.acs.org/doi/abs/10.1021/acs.jafc.7b03118

⭐️⭐️ Ürünlerden İz Pestisit Kalıntılarının Giderilmesi https://portal.ct.gov/caes/fact-sheets/analytical-chemistry/removal-of-trace-pesticide-residues-from-produce

⭐️⭐️ Durulama ile ürünlerdeki pestisit kalıntılarının azaltılması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/11052716/

⭐️⭐️ 27 Eylül 2021 PAZARTESİ tarihinde 31611 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan TÜRK GIDA KODEKSİ PESTİSİTLERİN MAKSİMUM KALINTI LİMİTLERİ YÖNETMELİĞİ https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/09/20210927M1-1.htm

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Karaciğer Hasarı Yapan Diyetler..!

Moda diyetler, medya ve sosyal medya vasıtası ile yayılıyor. İlgi çekici isimlerle sizleri cezbediyor. İSVEÇ DİYETİ, MONTİGNAQ DİYETİ, HOLLYWOOD DİYETİ, DUKAN DİYETİ, ALAN DİYETİ, ARALIKLI ORUÇ, KETOJENİK DİYET vb gibi diyetler var.

Bu ve benzeri diyetler öyle abartılıyor ki, bilmeden karaciğer hasarına kadar gidenler oluyor.

Unutmayın ki; yaşınız, boy ve kilonuz, (Kilo fazlanız) cinsiyetiniz, genetik yapınız, geçirdiğiniz hastalıklar, halen devam eden hastalıklarınız, yaşam tarzınız, spor yapabilme becerileriniz ve tercihleriniz, yaşadığınız coğrafya, beslenme alışkanlıklarınız, allerjileriniz, diyet yapma amacınız vb gibi bir çok faktör yapacağınız diyetinizin düzenlenmesinde önem arz eder.

Diyet yapmadan önce vücudunuz ile ilgili öğrenmeniz gereken önemli bir mekanizma var. Gelin birlikte inceleyelim.

MEKANİZMA

Tok olduğunuzda kanınızda glikoz dolaşır ve bu glikozun fazlası GLİKOJEN (depo şeker) olarak en çok karaciğerinizde ve bir kısmı da kaslarınızda depolanır.

Yemeğinizi yediniz...

Yemekten sonraki kritik saatleri birlikte inceleyelim

⭐️ 3 saat sonra ⭐️(yemekten yaklaşık) kanınızda şeker düşmeye başlar.

Vücudunuzda düşük şeker kabul edilemez. Bu sebeple sisteminiz müdahaleye başlar.

İlk müdahale pankreastan gelir.

Ve pankreasınız GLUKAGON salgılar.

(Ek Bilgi:Pankreas, tok olduğunuzda insulin, aç olduğunuzda da glukagon salgılar)

Glukagon kanınız yolu ile karaciğere gider ve biraz önceki adımda GLİKOJEN olarak depoladığınız glikozu yavaş yavaş parçalar ve kana verir. Bu sayede vücudunuz kan glikozunu belirli seviye altına (70-75) düşürmez.

Vücudunuz bu gelen glikozu yine enerji olarak kullanır.Lakin bu glikojen deposu da yaklaşık 10 saat kadar yeter.

Buraya kadar yazılanlar günlük iyi kötü beslenme alışkanlıklarınızı karşılasa da yaptığınız diyetlerin bazılarında açlık süreniz 10 saatin üzerine çıktığında vücudunuzun işleyişinde (mekanizmada) farklı yollar devreye giriyor.

Mekanizmamızın o kısmını da inceleyelim.

KETON Oluşumu ve Önemi

Yaptığınız diyet gereği 10 saat aç kaldınız. Bu durumda depo şeker glikojen kalmaz. Diyetteki genel olarak amacınız kilo vermek olduğu için burada başarıya ulaşıyorsunuz ve YAĞ YAKIYORSUNUZ.

⭐️ On (10) saat aç kalmanız sonrasında ⭐️

Pankreasınızdan salınan Glukagon gidip PERİLİPİN adı verilen bir proteininize dokunuyor ve ona 1 tane fosfat (P) takıyor ve çalışmaz hale getiriyor.

Burada maksat ne olabilir ?

PERİLİPİN, yağ damlacıklarının yüzeyini kaplayarak onları hormona duyarlı lipazdan korur.

PERİLİPİN yağları parcalayan “Hormon duyarlı lipaz” enzimini durduruyor.

Glukagon hem perilipini durduruyor, hem de hormon duyarlı lipaza da bir fosfat takarak daha hızlı çalışmasını sağlıyor.

Lipaz yağları çatır çatır parçalayıp yağ asidi haline getiriyor. (küçültüyor)

Yağ asitleri kanda başıboş kalmaz tabi ki.. Ne yapıyor kanın taşıyıcı proteinlerinden Albumin üzerine binerek hücreye kadar geliyor.

Albumin yağ asitleri, kalsiyum, bilurubin, progesteron başta olmak üzere ilaçlar da dahil olmak üzere pek çok küçük molekülün kan yoluyla taşınmasında görev alır ve kandaki sıvının kan dolaşımı dışına sızmasını önlemeyi sağlar.

Yağ asitlerinin hücreye girişi Na (Sodyum) vasıtası ile olur. Tabi ki bu da yeterli değil. Bu yağ asitlerini hücre içinde enerji santraline de(mitokondri) girişini sağlamak lazım ki enerji (ATP) ye dönüşsün.

Yağ asitlerinin mitokondriye girişini de KAT (karnitin açil transferaz) molekülü (enzimi) sağlar.

⭐️⭐️ Karnitin takviyeleri Obezitede, tip-2 diyabette, Ketojenik beslenmede kullanılır. Çünkü Karnitin eksikse yağ asitlerini mitokondriye sokamayız. Ki bu durumda kilo verilemez. ⭐️⭐️

İşte burada beta oksidasyon ile ASETİL coA oluşur. Bu Asetil coA döngüye girer ve ATP (enerji) elde edilir.

⭐️⭐️ ASETİL coA çok önemlidir. ⭐️⭐️ O yüzden unutmayın sakın…!!!

Süper sistem yağdan enerjiyi de elde ettik. Şimdi kullanma zamanı diyeceksiniz…!!

Lakin bunu kullanmıyoruz. Elde ettiğimiz bu ATP ile glikoz üretiyoruz.

Üretilen bu glikozu kana veriyoruz ardından da glikozu kullanıyoruz.

⭐️ 5 saat daha geçti – son yemekten sonra açlık artık 15. saateyiz ⭐️

Karaciğer, yağın parçalanması ve ASETİL CoA ya çevrilmesi, ardından ASETİL CoA dan ATP üretilmesi, üretilen ATP’nin glikoza çevrilmesi kana geri verilmesi ile yoruluyor.

Karaciğer açlığın 15. saatinde mitokondrilerinde Asetil coA ‘dan “HMG coA” üretmeye başlıyor.

HMG coA den de liyaz enzimi ile KETON üretilip kana salınıyor.

LIYAZ enzimi sadece karaciğerde bulunuz bu nedenle sadece karaciğerde KETON üretilir.

Aç iken keton üretilen Asetil coA dan tok iken redüktaz enzimi ile kolesterol üretilir.

Keton enerji kaynağıdır. Karaciğer ve Eritrositler hariç her yerde kullanılır.

Eritrositler, mitokondri içermediği için keton’u enerjiye çeviremez.

Karaciğer de keton yakarken kulanılan tiyofenaz enzimi olmadığı için ketonu enerjiye çeviremez.

Diyet Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Çok uzun süreli açlık içeren diyetler karaciğere hasar verir. Bu sebeple diyetlerdeki açlık aralığı 16 – 17 saati geçmemeli.

İşlenmiş karbonhidratlar zararlıdır.(Ekmek, unlu gıdalar, şeker vb gibi) Lakin doğal yoldan alınan (kurufasulye, havuç vb gibi) kısıtlı miktarda karbonhidrat diyetlerde olmalıdır.

Keton cisimleri 3 çeşittir Asetoasetat ve Beta hidroksibütirat enerji verir. Aseton da bir ketondur ve enerji vermez.

Akciğerle dışarı atılan aseton kokusu aşırı açlıkta ve diyabet hastalarında görülür.

Kolesterol ilacı (statinler) redüktaz enzimini bloke eder, aynı zamanda Koenzim Q10 üretimini de bloke eder. Bu sebeple statin kullanıyorsanız Q10 kullanmanız gerek, yoksa kaslar erir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Sağlık İçin Diyetler: Hedefler ve Kılavuzlar https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30215930/

⭐️⭐️ Sağlıklı Bir Diyetin Tanımı: Çağdaş Diyet Modellerinin Sağlık ve Hastalıktaki Rolüne Dair Kanıtlar https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32012681/

⭐️⭐️ Bölüm 1: Beslenme ve Diyet https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31940634/

⭐️⭐️ Sağlık ve Uzun Ömürde Beslenme, Gıda ve Diyet: Ne İsek Onu Yiyoruz https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36558535/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Dalış Öncesi Psikiyatrik Muayene ve Seçim Kriterleri

Dalış Muayenesi

Dalıcının sağlık durumunun dalışa uygunluğu değerlendirebilmek için; sualtının yoğun ve viskoz bir ortam olduğunu, derinliğin artışı ile birlikte dalıcının basınca maruziyetindeki değişimi, ortam (özellikle düşen) sıcaklıklığının insanlar üzerindeki etkisi bilmek gerekir.

Bilinmelidir ki dalıcının bazı tıbbi ve psikolojik durumları tüplü dalışa kesin veya geçici süreyle engel teşkü etse de sportif – keyif amaçlı dalışların kuralları, ticari veya askeri amaçlı dalışın katı kurallarından daha esnektir.

Scuba (Su altı tüplü dalış) dalışlarda gerekli tüm şartlar yerine getirildiğinde amatör dalıcılar için de profesyonel dalgıçlar için de riskler düşüktür.

Risklerin düşürülmesi için gereken şartların başında kişinin sağlık durumu gelir.

Bu sebeple dalış yapacak amatörlere de ve profesyonellere de sağlık durumlarının su altındaki şartlara uygun olup olmadığı açısından doğru bir değerlendirme – muayeneye yapımalıdır.

Dalış öncesi muayenenin amacı, dalış yapacak kişinin sualtı dalışını sağlığı açısından tehlikeye düşürecek bir sağlık sorunu olup olmadığını araştırmaktır.

Ayrıca dalıcıların su altına adaptasyonu için disiplinli olması ve uygun ekipmanla dalış yapması gerekir.

Her ne maksatla olursa olsun dalıcılar su altına ilk kez dalışın öncesinde ve sonra da yıllık periyodik olarak scuba dalışı konusunda hekimlik tecrübesi olan;

  • KBB
  • Göğüs Hastalıkları
  • Kalp Damar, Psikiyatri
  • Nöroloji
  • Dahilliye (Endokrin-Kan-Sindirim Sistemi açısından değerlendirecek)
  • Göz uzmanları değerlendirmelidir.

Dalıcını sorunu varsa ayrıca;

  • Ortopedi
  • Plastik Cerrahi
  • Cerrahi vb gibi bölümler değerlendirmelidir.

Tüm hekimlerin raporları ile birlikte Su Altı Uzmanı Hekim tarafından son değerlendirme yapılmalıdır.

Bir dalıcı adayı, fiziksel olarak sağlıklı olması gerektiği kadar ruhsal olarak da sağlıklı olmalıdır. Bu nedenle dalıcı adayının sağlık muayenesi sırasında ruhsal durumunun dalışa uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir.

Ruhsal Durum Muayenesi

Genel görünüm ve dışa vuran davranışlar

Dalıcı adayının giyimi sosyoekonomik düzeyine uygun mu; kişisel temizliği, kendine bakımı nasıl? Aşırı huzursuzluk; hareketlilik; hareketsizlik; tik ve benzeri tekrarlayıcı, istemsiz hareketler var mı?

Konuşma ve ilişki kurma

Dalıcı adayı konuşurken hekimin yüzüne bakıyor mu? Kendini rahat bir biçimde ifade ediyor mu? Hekimin sorularına uygun yanıtlar veriyor mu? Çağrışımları normal hızda ve düzgün mü; çağrışımlarında yavaşlama, hızlanma, kopma, konudan konuya atlama var mı?

Duygulanım

Yüz ifadesi nasıl? Aşırı anksiyete, korku, öfke, üzüntü, donukluk var mı?

Bilişsel (kognitif yetiler)

Zeka düzeyi kabaca nasıl? Bellek bozukluğu var mı? Algılama bozukluğu (halusinasyon-olmayan bir şeyi duyma, görme) var mı?

Dalıcı adaylarının muayenesi sırasında, ruhsal bozukluğu olmadığı halde, dalışa uygun olmayan bazı özellikleri taşıyan adaylara dikkat etmek gerekir:

İsteksiz dalıcı adayları

Adayın dalış konusundaki motivasyonu değerlendirilmelidir. Dalıcı olmaya neden karar vermiş? Kararında etkili olan kişiler (anne, baba, arkadaş, eş vb) var mı? Kendi isteği olmaksızın bir başkasının zoruyla dalışa karar veren kişi çoğu zaman sudan korkuyordur.

Böyle bir kişinin dalması, suyun altında kolayca paniğe kapılabileceğinden hem kendisi hem de diğer dalıcılar için tehlike yaratabilir. Dalıcı adayı sevdiği bir kişiyi hoşnut etmek için dalışa karar vermişse, bu kararın aday ve yakınlarıyla yeniden gözden geçirilmesi doğru olur.

Konturfobik dalıcı adayları

Sudan korkan bazı kişiler çevreye karşı kendilerini korkusuz ya da güçlü göstermek isterler ve bu korkularını dalarak yenebileceklerini düşünürler (kontur-fobik tutum). Kontur-fobik kişi suyun altında kolayca paniğe kapılıp dalış güvenliğini bozabilir.

Bu tür adaylar sudan korktuklarını muayene eden hekimden saklayabilirler. Suyla (denizle) şimdiye kadar olan ilişkileri (Yüzme biliyor mu? Ne düzeyde biliyor? Maske, şnorkel, palet kullanıyor mu? Suyla ilgili başka bir spor yapıyor mu?) sorgulanarak dalıcı olmak istemelerinin ne oranda gerçekçi olduğu konusunda ipuçları elde edilebilir. Ayrıca adayın boğulma tehlikesi geçirip geçirmediğini sormak da fikir verir. Çoğu zaman boğulma tehlikesi geçirmiş olan bir kişi sudan korkar.

“Maço” dalıcı adayları

Bu tür kişiler çoğu zaman kurallara uymakta zorluk çekerler, doğru bildiklerini yaparlar, kendilerine aşırı güvenirler, ani ve beklenmedik davranışlar (impulsivite) gösterirler. Bu özellikleri nedeniyle dalış eşlerine (buddy) karşı sorumluluk taşımazlar hem kendileri hem de diğer dalıcılar için tehlike yaratabilirler. Muayene sırasında adayın diğer uğraşılarını (Risk taşıyan başka uğraşıları var mı?); aldığı trafik, askerlik ya da disiplin ceza ve uyarılarını; geçirdiği kazaları sorgulamak, bu tür kişilik özelliği taşıyıp taşımadığı konusunda fikir verebilir.

Paniğe kapılmaya yatkın, anksiyete düzeyi yüksek dalıcı adayları

Sürekli anksiyete (trait-anxiety) düzeyi yüksek olan kişilerde yani stresli durumlarda normalden daha fazla ve daha kolay anksiyete duyan kişilerde, su altının yarattığı normal anksiyete, durumluk anksiyetelerinin (state-anxiety) çok artmasına ve paniğe kapılmalarına yol açabilir. Bu kişilerin çoğu zaman kendilerine güvenleri azdır. Suyun altında onları en fazla neyin korkutacağını sormak anksiyete düzeyleri hakkında ipucu verebilir.

Dalıcı adayının muayenesini yapan hekim, adaya:

  • Halen ve geçirmiş olduğu bir ruhsal rahatsızlık olup olmadığını
    • Halen ve önceden bir psikotrop ilaç kullanıp kullanmadığını sormalıdır.

Dalıcı adayında ruhsal bir hastalık ya da şüphesi varsa mutlaka bir psikiyatriste gönderilmelidir. Dalıcı adayı ruhsal hastalığı olmadığını ve psikotrop ilaç kullanmadığını söylese bile, yüz ifadesinin normalden donuk/ durgun/ korkulu/ üzüntülü olması; konuşma ve hareketlerinin normalden yavaş/ hızlı olması; tik benzeri tekrarlayıcı, anlamsız hareketler yapması bir ruhsal bozukluğu akla getirmelidir.

Ruhsal Bozukluklara ve Dalış

Dalışa engel olan ruhsal bozukluk ve durumlarla ilgili kesin bir kural bulunmadığı halde, suyun içinde kendinin ve diğer dalıcıların güvenliğini tehlikeye sokabilecek bir ruhsal bozukluğa ya da kişilik yapısına sahip olanların dalmaması gerektiği kabul edilmektedir.

Yurt dışında dalıcı sağlığı ile ilgilenen hekimler arasında esnek görüşten tutucu görüşe kadar değişen bir bakış açısı bulunmaktadır.

Gerçeği değerlendirme yetisi bozuk olan şizofrenler, intihar riski taşıyanlar ve ağır depresifler dışında ruhsal bozukluk ve dalış ilişkisi yeterince incelenmemiştir.

Genel olarak:

  1. Halen ruhsal bozukluğu olanlar
  2. Bir ruhsal bozukluk geçirip iyileşmiş olan ancak tekrarlama olasılığı yüksek olanlar (ünipolar depresyon gibi)
  3. Halen psikotrop ilaç kullanmakta olanlar
  4. Suyun altında kendinin ya da diğer dalıcıların güvenliğini tehlikeye atabilecek kişilik özelliğine sahip olanlar DALAMAZLAR.

Tekrarlama riski düşük olan bir ruhsal bozukluk geçirip iyileşmiş olanlar ve halen psikotrop ilaç kullanmayanlar DALABİLİRLER.

Dalışa Kesin Engel Olan Ruhsal Bozukluklar

Şizofreni

Şizofreni kişinin gerçekle bağlantısının koptuğu, ağır ve çoğu zaman kronik seyreden bir ruhsal bozukluktur.

Şizofreninin temel belirtileri:

  1. Hastaların çoğunda donuk, ilgisiz, umursamaz bir yüz ifadesi bulunur.
  2. Hastaların çoğu bakımsız, dağınık ya da pis giyimlidir.
  3. Konuşmadaki normal hız ve akıcılık yoktur. Çoğu zaman konuşmada hızlanma, yavaşlama, blok (konuşmanın aniden kesilmesi), konudan konuya atlama görülür. Ağır hastalarda konuşma anlaşılmaz hale gelir (enkoherans).
  4. Hastaların düşünce içeriğinde sanrılar (mantıklı açıklama ile değiştirilemeyen yanlış düşünceler-örneğin peygamber olduğu, gizli güçlerin kendisini kontrol ettiği, başkaları tarafından izlendiği, kanser olduğu) bulunur.
  5. Genel olarak bir duygu azalması (duygusal küntlük) söz konusudur.
  6. İşitme, görme halüsinasyonları (olmayan bir şeyi duyma ya da görme) gözlenebilir.
  7. Gerçeği değerlendirme yetileri bozuktur, sanrı ve halüsinasyonlarının gerçek olduğuna inanırlar.
  8. Hareketsizlik, donakalım (katatoni), aşırı hareketlilik, saldırganlık, garip yüz ve göz hareketleri (manyerizm), tekrarlayan anlamsız el, kol ve beden hareketleri (stereotipi) görülebilir.

Şizofreni dalışa neden engel?

Şizofreni kişinin mantıklı düşünmesini ve karar vermesini bozduğu için uygun davranışlar göstermesini engeller. Şizofren bir hasta suyun altını ya da diğer dalıcıları sanrı sistemine dahil edebilir. Örneğin diğer dalıcıların kendisini boğacağına, suyun altında zehirli maddeler bulunduğuna inanabilir. Yine suyun altında ürkütücü halüsinasyonlar (olmayan bir köpek balığı) görebilir. Sanrı ve halüsinasyonlar şizofren dalıcının paniğe kapılıp kendisi ve diğer dalıcılar için tehlikeli olabilecek davranışlarda bulunmasına yol açabilir. Şizofren hastanın kullandığı ilaçlara (antipsikotikler) bağlı ortaya çıkan yan etkiler dalış performansını bozar. Şizofreni genellikle kronik seyreder. İlaç tedavisi ile belirtiler kontrol altına alınabilir ancak ilaç tedavisine rağmen psikotik belirtilerde alevlenmeler görülebilir.

Şizofrenler çoğu zaman hastalığın aktif döneminde dalıcı olmak için başvurmazlar ama belirtilerin hafiflediği ya da olmadığı dönemlerde dalıcı olmak isteyebilirler. Dalış sporuyla ilgili birçok hekime göre ŞİZOFREN HASTA halen şizofreni belirtisi göstermese bile hem antipsikotik ilaç kullandığından hem de şizofrenik belirtilerin alevlenme riski bulunduğundan KESİNLİKLE DALMAMALIDIR.

Daha esnek görüşe sahip olan hekimler ise hastalık tablosunun ağırlığı, hastanın kullandığı ilaçlar ve ilaçlara verdiği yanıt, şizofreni belirtilerinin olmadığı dönemin süresine bakarak karar verilmesi gerektiğini; eğer uzun süredir psikotik belirtiler yoksa, hastanın kullandığı antipsikotikler dalış performansını olumsuz etkilemiyorsa, hasta sağlıklı düşünüp karar verebiliyorsa ve diğer dalıcılara karşı sorumluluk taşıyabiliyorsa dikkatle izlenmek ve anormal bir davranış ya da düşünce görüldüğünde dalıştan kesmek koşuluyla dalışa izin verilebileceğini öne sürmektedirler.

Bipolar Affektif Bozukluk ve Ünipolar Depresyon

Bipolar affektif bozukluk mani ya da hem mani hem depresyon nöbetleriyle ortaya çıkan, çoğu zaman kronik seyreden oldukça ağır bir ruhsal bozukluktur.

Ünipolar depresyon çoğu zaman tekrarlayan ağır depresyon nöbetleriyle seyreden bir ruhsal bozukluktur.

Maninin temel belirtileri

  1. Aşırı neşeli, coşkulu olma; kolay öfkelenme
  2. Hareket ve konuşmada hızlanma, çok konuşma
  3. Cinsel kamçılanma
  4. Aşırı enerji, durmadan bir şeylerle uğraşma
  5. Uykusuzluk
  6. İştah artışı (hasta sürekli hareket halinde olduğu için yemek yemeye vakit bulamayabilir)
  7. Kendini değerli, güçlü, üstün, başarılı algılama (sanrı niteliği kazanabilir)
  8. Yorgunluk, bitkinlik (aşırı hareket ve uykusuzluk sonucu ortaya çıkar)
  9. Sonucu kötü olabilecek zevk veren etkinlikleri yapma (kumar oynama, aşırı alış veriş yapma, uygun olmayan cinsel ilişki kurma).

Depresyonun temel belirtileri

  1. Çökkün duygu durum (üzüntü, elem)
  2. Hareket ve düşünce akımında yavaşlama
  3. Genel isteksizlik, enerji azlığı, çabuk yorulma
  4. Zevk veren şeylerden zevk almama (anhedoni)
  5. Dikkati yoğunlaştırmada zorluk, dalgınlık
  6. Yetersizlik, değersizlik, suçluluk düşünceleri (sanrı niteliği kazanabilir)
  7. Uykusuzluk
  8. İştahsızlık
  9. Cinsel isteksizlik
  10. Geçmişe pişmanlıkla; geleceğe umutsuz, karamsar bakma
  11. İntihar düşünce ve/veya eylemi.

Manik hasta neden dalamaz?

Manik hastanın hızlanmış hareketleri suyun içinde ani iniş ve çıkışlara; kendine aşırı güvenmesi dalış kurallarını hiçe saymasına yol açarak tehlikeli olabilir.

Dikkatini toplamasındaki güçlük suyun içinde doğru karar verebilmesini bozarak istenmeyen sonuçlara yol açabilir.

Manik hastanın kullandığı antipsikotik, karbamazepin, lityum, valproat gibi ilaçlar da dalış performansı için risklidir.

Depresyon neden dalışa engel?

Depresyon kişinin dikkatini yoğunlaştırmasını, doğru düşünüp sağlıklı kararlar almasını bozduğu için dalış açısından risklidir. Depresyonda görülen intihar düşünce ve girişimleri, depresif duygu duruma eşlik eden anksiyete ve öfke hem depresif dalıcının hem de diğer dalıcıların dalış güvenliğini tehlikeye sokar. Ölümle sonuçlanan bazı dalış kazalarının intihar olduğu düşünülmektedir.

Kişilik Bozuklukları

Paranoid, şizotipal, antisosyal ya da sınırda (borderline) kişilik bozukluğu gibi bazı kişilik grupları düşünce ya da davranışlarındaki bozukluk nedeniyle (örneğin paranoid ve şizotipal kişilik bozukluğunda başkalarından kuşkulanma, antisosyal kişilik bozukluğunda sorumluluk taşıyamama ve agresif davranışlar gösterme, sınırda kişilik bozukluğunda intihar eğilimi) dalıcı olmaya uygun değillerdir.

Dalışa Göreceli yada Geçici Olarak Engel Olan Ruhsal Bozukluk ve Durumlar

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU

Anksiyetenin ön planda olduğu ve günlük işlevlerde (okul ya da iş başarısı, sosyal ilişkiler vb) bozulmaya yol açtığı bir ruhsal bozukluktur. Hastalar birçok olay ya da etkinlik hakkında endişe duyarlar, başarılı olamamaktan korkarlar.

Anksiyete belirtileri:

  1. Endişe, huzursuzluk
  2. Dikkati toplamada zorluk
  3. Yorgunluk
  4. Uyku bozukluğu
  5. Taşikardi, aritmi, göğüste sıkışma hissi
  6. Kaslarda gerginlik, hatta ağrı
  7. Baş ağrısı
  8. Sık nefes alma
  9. Hava açlığı hissetme
  10. Bayılacak gibi hissetme
  11. Baş dönmesi
  12. Bulantı, kusma
  13. İshal
  14. Sık idrar yapma hissi.

Anksiyete bozukluğu neden dalışa engel?

Belli bir düzeye kadar anksiyete ve korku normal ve sağlıklı duygulardır; insanı uyanık, canlı tutar, sorun çözmesini kolaylaştırır, tehlikeli durumdan kaçınmasını sağlar. Ancak anksiyete ve korku yüksek düzeydeyse kişinin performansını bozar, hatta felce uğratır. Ruhsal bozukluklar arasında anksiyete bozukluğu dalış açısından özel bir önem taşır çünkü yapılan çalışmalarda dalış kazaları ile anksiyete ve panik atağın yakından ilişkili olduğu saptanmıştır. Dalış sağlıklı insanlarda belli bir düzeyde anksiyete yaratır. Anksiyete bozukluğu olan kişi dalmamalıdır çünkü suyun içinde kolayca panik atak geçirebilir. Ayrıca tedavide kullanılan anksiolitik ve antidepresanların dalış üzerine olumsuz etkileri olabilir. Anksiyete bozukluğu tedavi edildikten ve ilaç tedavisi kesildikten sonra kişi dalabilir.

PANİK BOZUKLUĞU

Çoğu zaman ani ve beklenmedik bir anda başlayan yoğun anksiyete nöbetlerine panik atak denir. Panik atak sırasında anksiyete belirtilerinin tümünün yanı sıra ölüm korkusu, kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu gibi korkular da ortaya çıkar.

Panik atak neden dalışa engel?

Dalış kaza ve ölümlerinin önemli bir oranının (%20’den fazla) paniğe bağlı olduğu kabul edilmektedir. Kesin olmamakla birlikte suyun altından hızlı ve ani çıkışların temel nedeninin panik olduğu düşünülmektedir. Hatta en önemli etken olduğunu ileri sürenler bulunmaktadır. Panik kişinin bulunduğu ortamdan bir an önce kurtulma isteği duymasına yol açar. Suyun içinde ortaya çıkan panik atak, dalıcının mantıklı düşünüp uygun davranmasını engellediği için boğulmasına ya da akciğer barotravmasına neden olabilir. Paniğe kapılmış dalıcının dikkati bozulur, karar verme yeteneği kaybolur ve regülatörü ağzından atmak, aniden yukarı fırlamak gibi tehlikeli davranışlar gösterir.

Dalışa bağlı ölümlerin %60’ında ölüm nedeninin boğulma olduğu saptanmıştır. Boğulma havanın tükenmesi; ağ, olta vb takılma; hava embolisi; nitrojen narkozu gibi nedenlere bağlı olabildiği halde boğulmada en önemli etkenin panik olduğu düşünülmektedir. Örneğin suyun içinde ağa takılan bir dalıcı sakin bir biçimde kendini kurtarmaya çalışmak yerine paniğe kapılıp boşu boşuna çırpınırsa, ağa kurtulamayacak biçimde takılabilir ya da havası tükenen, regülatörü bozulan bir dalıcı dalış eşinin yedek regülatörünü almak yerine aniden suyun üstüne fırlayarak akciğer barotravması geçirebilir. Boğulan dalıcıların bir kısmının tüplerinde hava bulunduğu ve malzemelerinin sağlam olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle bu dalıcıların panik atak sonucu öldükleri düşünülmektedir.

Yakın zamanda yapılan bir çalışmada dalıcıların yarısından fazlasının en az bir kez panik atak ya da paniğe yakın durum yaşadığı ve paniğin yeni başlayan dalıcılar kadar deneyimli dalıcılarda da görüldüğü bulunmuştur.

Suyun içinde panik atak birkaç nedenle ölüme yol açabilir. Dalıcı hızlı ve yüzeyel soluduğu için akciğerlere yetersiz oksijen gider ve hipoksi oluşur. Dalıcı daha da hızlı solur ve hava açlığı hissettiği için regülatörü ağzından atıp yukarı fırlayabilir. Bunun sonucu da boğulma, akciğer barotravması ya da dekompresyon hastalığı ortaya çıkabilir. Hipoksi bilinç kaybına, bilinç kaybı da boğulmaya yol açabilir. Ayrıca taşikardi ve aritmi kalp hastalığına yatkın bir dalıcının kalp krizi geçirmesine neden olabilir.

FOBİK BOZUKLUK

Genellikle korkutucu bulunmayan bir nesne ya da durumdan aşırı korku duymaya fobi denir. Fobik anksiyete kişinin korktuğu nesne ya da durumla karşı karşıya kaldığı anda ortaya çıkar ve panik atağa dönüşecek kadar yükselebilir. Diğer zamanlarda fobik kişinin anksiyete düzeyi yaygın anksiyete bozukluğu fobik bozukluğa eşlik etmiyorsa, normaldir.

Tipleri:

  1. Agorafobi: Yalnız kalmak, yalnız sokağa çıkmak, sinema, alış veriş merkezi, otobüs gibi kalabalık yerlere girmekten aşırı korkma
  2. Sosyal fobi: Toplum içinde yapılan eylemlerden aşırı korkma (konuşmak, yemek yemek, dans etmek vb)
  3. Özgül (basit fobi): Hayvanlardan, fırtına, gök gürültüsü gibi doğal olaylardan, asansör, uçak gibi kapalı yere girmekten (klostrofobi), enjeksiyon yaptırma, kan görme gibi sağlıkla ilgili konulardan, yüksekten aşırı korkma.

Fobik bozukluk neden dalışa engel?

İlaç kullanmayan özgül fobiler (klostrofobi dışında) ve sosyal fobiler çoğu zaman dalışa engel  kabul edilmezler ancak agorafobik ya da klostrofobiklerin tedavi olana kadar dalması sakıncalıdır çünkü suyun içinde, özellikle mağara, batık ya da gece dalışı gibi görüşün yetersiz olduğu dalışlarda kolayca paniğe kapılarak hem kendi hem de diğer dalıcıların güvenliğini tehlikeye sokabilirler.

Anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu ve fobik bozukluğun tedavi olana kadar dalmaması gerektiğini savunanların yanı sıra kararın kişiden kişiye değişebileceğini öne sürenler de bulunmaktadır.

REAKTİF DEPRESYON

Olumsuz bir yaşam olayına bağlı depresyon geçirip iyileşmiş olan ve tekrarlama riski düşük olan kişi dalabilir.

KONVERSİYON BOZUKLUĞU

Organik nedeni olmayan, ruhsal etkenlere bağlı ortaya çıkan ancak fiziksel belirtilerle giden bir ruhsal bozukluktur. Felç, denge bozukluğu gibi motor belirtiler, körlük, sağırlık, duyu kaybı şeklinde duyusal belirtiler, bayılmalar, hıçkırma, öğürme gibi otonom belirtiler görülür. Konversif belirtiler dalış performansını bozar. Zaten hastalar çoğu zaman dalış gibi bir sporu öğrenmek için baş vurmazlar. Konversiyon bozukluğu tedavi edildikten sonra kişi dalabilir.

NARKOLEPSİ

Narkolepsi, kişi uykusunu almış olsa bile aniden ortaya çıkan, genellikle kısa süreli uyku nöbetleridir. Uykuya kas tonusunda azalma (katalepsi) eşlik edebilir. Seyrek görülen bir uyku bozukluğudur. Dalış sırasında uyku ölümle sonuçlanabileceği için ancak tedavi sonrasında kişi dalabilir.

UYUM BOZUKLUĞU

Olumsuz bir yaşam olayından sonra başlayan, davranış sorunları ya da depresyon, anksiyete gibi duygusal sorunlarla seyreden bir ruhsal bozukluktur. Kişi tedavi olduktan sonra dalabilir.

ALKOLİZM VE MADDE BAĞIMLILIKLARI

Alkol ve madde (marihuana, kokain vb) bağımlılığı varsa, tedavi edilmediği sürece dalışa izin verilmez. Muayene sırasında dalıcı adayının ne sıklıkla alkol/madde kullandığı; ne miktarda kullandığı; kullanmadan ne kadar süre geçirebildiği; kullandığı alkol/maddenin günlük yaşantısına etkisinin olup olmadığı; alkol/madde etkisinde iken araba kullanıp kullanmadığı ve bu nedenle ceza alıp almadığı sorgulanmalıdır.

Alkol neden dalışa engel?

Alkol insanda güven duygusunu arttırıp riskli dalışlar yapmasına yol açar. Alkol tepki verme süresini uzattığı; dikkati yoğunlaştırma, bellek, bilgiyi kullanma, yargılama yetilerini bozduğu; dürtü kontrolünü azalttığı; serebellar işlevleri bozduğu için dalışı olumsuz etkiler. Ayrıca alkol nitrojen narkozu ve dekompresyon hastalığı riskini arttırır. Kronik alkolik tedavi olmuşsa dalabilir. Tedavi sonrası bir yıl geçmesi gerektiğini düşünenlerin yanı sıra, bu sürenin beş yıl olması gerektiğini, hatta alkol bağımlısının tedavi olsa bile dalmaması gerektiğini savunanlar da bulunmaktadır.

PSİKOTROP İLAÇLAR

Herhangi bir psikotrop ilacı kullanan kişinin ilaç tedavisi bitene kadar dalmaması gerektiği yaygın olarak kabul edilen görüş olmakla birlikte; ilacın yan etkisinin olup olmamasına ve hastalığın ciddiyetine göre karar verilmesi gerektiğini savunanlar da bulunmaktadır.

Psikotrop ilaçların dalışı olumsuz etkileyebilen yan etkileri:

Antidepresanlar:                

1. Uyku hali, sedasyon, sersemlik

  • Taşikardi
    • Hipotansiyon, baş dönmesi
    • Anksiyete
    • Ellerde tremor
    • Epilepsi eşiğinde düşme
    • Halsizlik

Antipsikotikler:                  

1. Uyku hali, sedasyon, sersemlik

  • Taşikardi
  • Hipotansiyon, baş dönmesi
  • Ekstrapiramidal yan etkiler
  • Epilepsi eşiğinde düşme

Anksiyolitikler:                  

1. Uyku hali, sedasyon, sersemlik

  • Dikkati toplamada güçlük
  • İnce motor becerilerde bozulma
  • Nitrojen narkozu riskinin artması

Bir kişinin dalıcı olabilmesi için hem kendi hem diğer dalıcıların güvenliği açısından fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak da sağlıklı olması gerekmektedir. Bu nedenle dalıcı adaylarının sağlık muayenesini yapan hekim, adayın ruhsal durumuna dikkat etmeli ve en ufak bir ruhsal sorun ya da bozukluk şüphesinde adayı bir psikiyatriste göndermelidir.

Genel olarak şizofreni, bipolar affektif bozukluk, ünipolar depresyon ve bazı kişilik bozuklukları dışında kalan ruhsal bozukluklar tedavi sonrasında dalışa engel değildir.

DALIŞA KESİN ENGEL BOZUKLUKLAR

  1. Şizofreni                                                                           
  2. Ünipolar depresyon
  3. Bipolar affektif bozukluk                                                 
  4. Bazı kişilik bozuklukları

DALIŞA GÖRECELİ YA DA GEÇİCİ ENGEL BOZUKLUK VE DURUMLAR

  1. Anksiyete bozukluğu                                                       
  2. Uyku bozukluğu (narkolepsi)
  3. Panik bozukluğu                                                              
  4. Uyum bozukluğu
  5. Fobiler
  6. Alkolizm ve madde bağımlılığı
  7. Reaktif depresyon                                                            
  8. Psikotrop ilaç kullanımı
  9. Konversiyon bozukluğu

Profesyonel Sualtıadamı

Psikomotor testler sonucunda bir rahatsızlığı saptananlar profesyonel sualtı adamı olamazlar.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Spor dalışının tıbbi yönleri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/9148089/

⭐️⭐️ Tüplü dalış: Sizin ve hastalarınızın bilmesi gerekenler https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16913196/

⭐️⭐️ Dalış tıbbı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/378050/

⭐️⭐️ Çevresel Fizyoloji ve Dalış Tıbbı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29456518/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Yukarıdaki Tüm Bilgiler farkındalık yaratmak maksadı ile olup hekiminizin muayenesi veya görüşleri yerini tutamaz.

Bu sebeple hekiminize / hekimlerinize düzenli periyodik muayene olun ve yönlendirmelerine uyun.

Sağlıklı dalışlar dilerim.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Özlük Dosyası İçeriği

Sayın işveren,

10 Haziran 2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve aynı gün yürürlüğe girmiş olan 4857 sayılı İş Kanunun 75. Maddesinde İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu kanunun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır.” hükmü yer almaktadır.

Özlük dosyalarının hazırlanması ve çalışanlara ait evrakların oluşturulmasında önemli hususlara da dikkat etmek gerekir.

4857 sayılı İş Kanunun 75. Maddesine aykırı davranışların meydana gelmesi halinde ise 104. Madde hükümleri devreye girmektedir.

4857 sayılı İş Kanunun 104. madde: 75 inci maddesindeki işçi özlük dosyalarını düzenlemeyen, 76 ncı maddesinde belirtilen yönetmelik hükümlerine uymayan işveren veya işveren vekiline ……….. Türk Lirası idari para cezası verilir. (Para cezası her yıl değişmekte olup ilgili yıl değerleri dikkate alınmalıdır.)

4857 sayılı İş Kanunun 75. Maddesine göre çalışanın özlük dosyasına hazırlarken, Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümlerine özellikle 135. maddeye aykırılık oluşturmayacak şekilde tamamlanmalıdır.

TCK’nın 135. ve 136. maddelerinde kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, başkalarına verilmesi, yayılması ve ele geçirilmesi fiilleri ile 138. maddesinde kişisel verilerin yok edilmemesi fiili suç olarak tanımlanmıştır.  

Resmî Gazete Tarihi: 07.04.2016 Resmî Gazete Sayısı: 29677 ile yayınlanan 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri de özellikle özlük dosyası içeriğinin doğru belirlenmesi, saklanması ve imhası ile ilgili hususları belirlemekte dikkate alınmalıdır.

Bu sebeple çalışanınız olmayan kişiler hakkında kişisel verilerin kaydedilmemesi gerektiği gibi çalışanlarınıza ait hukuki veya idari dayanağı olmayan bilgiler de kayıt altına alınmamalıdır.

Siz işverenlerimize, kanunlarca işverene getirilmiş yükümlülükler kapsamında düzenlenmesi zorunlu olan başlıca belgelere hatırlatmak istiyoruz.

İlgili kanun ve yönetmeliklerde zamanla değişiklikler olabileceğini göz önünde bulundurarak, firmanız bünyesinde insan kaynakları ve muhasebe birimleri ile çalışanlarınızın özlük dosyaları düzenlemelerini yapabileceğiniz gibi, firmanız dışında hizmet aldığınız profesyonellerden bilgi ve destek alarak da gereklilikleri yerine getirebilirsiniz.

Bu belgeler; işveren olarak sizlerin yasal yükümlülükleri, iş sözleşmesinden kaynaklanan borçları çerçevesinde özellikle işlemlerin kanuna uygun, verimli ve doğru yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanması ve belgelendirilmesi, denetim ve anlaşmazlık hallerinden ispat ya da delil bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeye yardımcı olması gibi amaçlarla toplanan belgeler niteliğindedir.

Özlük dosyasında çalışmanın niteliğine göre bulunması gereken belgeler ve hukuki dayanakları

  1. Çalışana ait kimlik bilgileriNüfus Cüzdanı fotokopisi/örneği (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 75)
  2. İkametgâh belgesi (25 Ocak 2012 Tarih ve 28184 Nolu Resmi Gazete yayınlanan Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Madde 16)
  3. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin iş yerinde yapılmış ve yapılacak eğitimleri ve işçinin bu eğitimlere katıldığını ve katılacağını gösteren çizelgeler (Temel İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi ve tamamlayıcı eğitimler, Az tehlikeli sınıf işletmelerde yıllık 8 saat, Tehlikeli sınıf işletmelerde yıllık 12 saat, çok tehlikeli sınıf işletmelerde yıllık 16 saat eğitim aldığına dahil sertifikaları) (6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Madde 4 ve Madde 17-1 )
  4. Az Tehlikeli, Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıf işlerde çalışanlar için belirli periyotlarda alınması zorunlu işe giriş ve devamında çalışmasına engel olmadığını gösteren işyeri hekimi muayene raporları (6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Madde 15 )
  5. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerine ilişkin gerekli bilgilerin, araç ve gereçlerin verildiğini gösteren araç ve gereçlerin listesini içeren işçinin imzasını taşıyan belgeler (Zimmet Formu), (6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Madde 19)
  6. İşyerinde/Şantiyede çalışanların okuyup imzalamaları ve bir nüshalarını almaları gereken iş güvenliği talimat ve taahhütnamesi. (4857 sayılı İş Kanunu 7 nci maddesinin birinci fıkrası, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Madde 19 – 1 ve 2 fıkrası)
  7. Diploma Örneği / Fotokopisi Çalışanın son mezun olduğu okula ait (6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Çalışanların eğitimi konulu 17. Maddesi (3) fıkrası: ve 30. Madde – (1)- e fıkrası)
  8. Adli sicil kaydı – Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve İş Kanunu açısından sakınca teşkil etmemesi için çalışandan açık rıza almak şartı ile istenebilir. (6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümlerine uygun onam alınmalıdır) Özelliği olan bazı işlerde adli sicil kaydı zorunluluk olabilir. Eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu olan firmalarda (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 30 – Ek Madde 2)
  9. Mesleki eğitim belgesi, Mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz. (6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Çalışanların eğitimi konulu 17. Maddesi (3) fıkrası: ve 30. Madde – (1)- e fıkrası) veya Mesleki Yeterlilik Belgesi (Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların Mesleki Eğitimlerine Dair Yönetmeliğin 6’ıncı maddesi 8. fıkrası)
  10. İşyerinde/Şantiyede çalışan iş makinası operatörlerinin operatörlük belgesi ve G sınıfı sürücü belgesi. Kamyonlarda ağır vasıta ehliyetli şoförler, iş makinelerinde ise (Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 87. maddesi gereğince) iş makineleri kullanma yetki belgesi (Operatörlük Belgesi) ve (G) sınıfı sürücü belgesi bulunanları çalıştırmak zorundadır.
  11. İşyerinde/Şantiyede çalışmakta olan ticari araç kullanan şoförlerinde SRC belgeleri. (Resmî Gazete Tarihi: 03.09.2004 Resmî Gazete Sayısı: 25572 Karayolu Taşımacılık Faaliyetleri Mesleki Yeterlilik Eğitimi Yönetmeliği)
  12. İşyerinde/Şantiyede çalışmakta olan ticari araç kullanan şoförlerinde psikoteknik muayene raporları.Şoförlük mesleği bakımından bedeni ve psiko-teknik açıdan sağlıklı olduklarını gösteren bir sağlık raporunu, yetkili sağlık kuruluşlarından her beş yılda bir almaları, şarttır. (Resmî Gazete Tarihi: 08.01.2018 Resmî Gazete Sayısı: 30295 Karayolu taşıma yönetmeliğinin 34. madde)
  13. İşe giriş bildirgesi (5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun 8. Maddesi)
  14. Yabancı uyruklu çalışan için çalışma izni (13 Ağustos 2016 tarih ve 29800 sayılı Resmi Gazete yayınlanan 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu)
  15. Süresi bir yıl ve daha fazla olan asgari ve azami müddetli ile çalışma var ise belirsiz süreli iş sözleşmesi bir örneği (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 8 – 11 – 12) veya belirli süre ile çalışma var ise Belirli süreli iş sözleşmesi bir örneği (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 8 – 11 – 12) Eğer, Yazılı iş sözleşmesi yapılmamış işe işe aldıktan sonra en geç iki ay içinde çalışana verilmesi zorunlu olan “iş koşullarını içeren yazılı belgenin“ çalışanın bu belgeyi aldığını gösteren şerhini ve imzasını taşıyan bir örneği (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 8)
  16. Aile bildirim formu (Asgari Geçim İndirimi 28.03.2007 tarihinde kabul edilen ve 04.04.2007 tarihli Resmi Gazete 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla Gelir Vergisi Kanunu Madde 32)
  17. Esaslı değişiklik anlaşmaları. (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 22)
  18. Çağrı üzerine veya uzaktan çalışma var ise sözleşmenin bir örneği (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 14)
  19. Her ay çalışana verilmesi zorunlu olan “ücret pusulasının “ işçinin imzasını taşıyan örneği (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 37)
  20. Çalışandan alınan fazla saatlerle çalışmaya onay belgeleri (4857 Sayılı İş kanunu Madde 41)
  21. Serbest zaman kullanmak isteyen çalışanın istek dilekçeleri ve serbest zaman dilekçesi (4857 Sayılı İş kanunu Madde 41)
  22. Çalışanın ücretinde ve sosyal haklarında ortaya çıkan değişikleri gösteren belgeler. (4857 Sayılı İş kanunu Madde 22)
  23. Terfi ve nakil işlemlerini gösteren belgeler. (4857 Sayılı İş kanunu Madde 22)
  24. Denkleştirme esasının uygulandığı günlerde çalışanın periyodik (en fazla iki aylık) çalışma sürelerini ve ücretli boş zamanlarını gösteren çizelgeler (4857 Sayılı İş kanunu Madde 41)
  25. Sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde çalışandan alınan Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerinde çalışmaya onay belgeleri (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 44)
  26. Hamile kadın çalışanların doğumdan önce üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde gerekli olan doktor onayı (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 74)
  27. Doğum öncesi ve sonrası izinlerin artırılması gerektiğini gösteren doktor raporu (4857 Sayılı İş Kanunu 74)
  28. Süt iznini nasıl kullanmak istediğini gösteren çalışanın imzasını taşıyan dilekçe, bu isteğe göre oluşturulmuş süt izni çizelgesi (4857 Sayılı İş Kanunu 74)
  29. Yıllık ücretli izinleri gösteren ve çalışanın imzasını taşıyan izin kayıt belgesi (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 56)
  30. İş sözleşmesi sona erdiğinde çalışana verilmesi zorunlu olan “çalışma belgesi’nin bir örneği ile belgenin çalışana verildiğini gösteren ve çalışanın imzasını taşıyan ispat belgesi (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 28)
  31. İşsizlik sigortası kanunu uyarınca verilmesi zorunlu olan (İAB) İşten Ayrılma Bildirgesi (4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kannunu Madde 48)
  32. Erkek çalışanlar için askerlik durumu belgesi (1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu Madde 75 ”kaçakları, izinsizleri, bakayayı, yoklama kaçaklarını, saklıları ve çağrılıp ta gelmiyen yedek subaylar ve yedek astsubaylar ile yedek askeri memurları bilerek özel ve resmi hizmete alanlar veya gizliyenler 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır)
  33. 18 yaşın altındaki işçiler için ebeveyninin çalışma muvafakatnamesi (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 71)
  34. Çalışana verilen her türlü izne ilişkin talep dilekçeleri, izin kullandırma çizelgeleri ve yıllık izin kayıt belgesi. 4857 Sayılı İş Kanunu Madde 56 – 53 – 54 – 55 – 60 ve Resmî Gazete Tarihi: 03.03.2004 Resmî Gazete Sayısı: 25391 yayınlanan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği Madde 19 – 20)
  35. İş yerinde ilan edilen ara dinlenmeleri çerçevesinde çalışandan haftalık yada aylık alınacak ara dinlenmeleri kullandığına ilişkin çalışan tarafından imzalanmış belge. (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 66 – 67 – 68)
  36. Gece çalışması yaptırılan işlerde gece çalışmalarının 7.5 saatten fazla yapılmadığını gösteren ve çalışanın imzasını taşıyan gece çalışma çizelgeleri. (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 69)
  37. Çalışanın gece ve gündüz postalarında çalışması halinde haftalık posta değişikliğini gösteren bireysel posta çizelgesi (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 69)
  38. İş sözleşmesi sona erdiğinde çalışan yapılması zorunlu ödemelerinin yapıldığını gösteren çalışanın imzasını taşıya ödeme makbuzları ve ibraname. (Borçlar Kanunu Madde 420)
  39. Personel engelli ise Engelli Raporu fotokopisi ya da aslı (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 30 – Ek Madde 2)
  40. Eski Hükümlü (Adli sicil Kaydı ve ilgili evrakları), terör mağduru veya engelli işçinin (Engelli Raporu) (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 30)
  41. Çalışana iş sürecinde yapılan bildirimler, uyarılar, kurallara göre verilmiş cezalar, çalışana yapılmış savunma vermesi çağrıları, çalışanın vermiş olduğu savunmalar, bildirimleri tebliğden kaçınan çalışan ilişkin tutanaklar. (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 38)
  42. Sakatlık indiriminden faydalanan işçi için Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan alınmış indirim yazısı (193 sayılı Gelir Vergisi Kanununu Madde 31)
  43. Geçici iş ilişkisi ile devredilecek çalışandan devir sayısında alınmış olan yazılı rıza, (4857 Sayılı İş Kanunu – Geçici iş ilişkisi Madde 7) 
  44. Sendika üyesi çalışan bakımından üyelik belgesi ve üye olmayanlar bakımından dayanışma aidatı ödeyerek Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma talebini içeren dilekçe. (7 Kasım 2012 tarihlili ve 28460 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6356 Sayılı Sendikalar Ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Madde 39)
  45. Kan grubu kartı (Kanuni zorunluluk – yükümlülük yoktur. İşletmeler bilerek yada bilmeyerek insani ve toplumsal sorumluluk gereği özlük dosyasına dahil ederler)
  46. İş sözleşmesinin feshini veya diğer sona erme nedenlerine ilişkin belgeler (4857 Sayılı İş Kanunu Madde 19)

Sıralananların yanı sıra birçok farklı belgenin de olabileceğini vurgulamak gerekir.

Ayrıca belirtilen her belgenin her çalışanın dosyasında olması söz konusu değildir. Çalışanın yaşına, cinsiyetine, uyruğuna, istihdam şekline ve yaptığı işe göre farklı belgelere ihtiyaç duyabileceği gibi bazılarında olması gereken belgelere bir başka çalışanda gerekli görülmeyebilir.

Elbette bu nitelikte belgeler de yukarıda sayılanlarla sınırlı değildir.

  1. İş başvuru formu – Çalışan işe alınırken yaptığı, işe alma sırasında çalışanla yapılan mülakat, görüşme ve test sonuçları. (6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümlerine uygun onam alınmalıdır)
  2. Çalışan için uygulanan “performans ve verimlilik değerlendirme sisteminin” periyodik sonuçlarını gösteren belgeler.(6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümlerine uygun onam alınmalıdır)
  3. Vizite kağıtlarının örnekleri, (6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümlerine uygun onam alınmalıdır)
  4. İstirahat raporlarının örnekleri,(6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümlerine uygun onam alınmalıdır)
  5. Çalışanla ilgili departmanlar arası yazışmalar ve gerekli görülen diğer belgeler, (6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümlerine uygun onam alınmalıdır)
  6. Çalışanın takoğraf verileri (Karayolları Trafik Yönetmeliği Takoğraf Cihazı ile Sürücü Çalışma Belgesi Bulundurma ve Kullanma Zorunluluğu Madde 99 – a) Takoğraf cihazları – 2)
  7. Çalışanın fotoğrafı/ları (Gerekçesi hukuka uygun olmalı ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümlerine uygun onam alınmalıdır)

         Ayrıca,

         Firmanız çalışma / hizmet alanına ve çalışmak amacı ile girecek olan tüm çalışanlardan, kendi firmaları tarafından verilmiş olan ve işyerinizde görevlendirildiklerine dair yazı ve sizin iş yerinizde çalışmaya muvafakat ettiğine dair belge ile birlikte diğer belgeleri istemeniz yararınıza olacaktır.

         Çünkü,

         4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 6. fıkrasına göre: Bu ilişkide asıl işveren alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

         4857 Sayılı İş Kanunu, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununu 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu ve ilgili tüm kanunlar ve ilgili yönetmelikleri gereği;

İŞVEREN, kendi işyerinde, iş yaptığı / hizmet verdiği yerlerde;

1- Kendi SGK lı çalışanından da ,

2- Anlaşmalı taşeronunun çalışanlarından da,

3- Fatura karşılığı hizmet aldığı firmanın çalışanlarından da SORUMLUDUR.

Yukarıda siz işverenlerimiz bilgilendirmek ve/veya bildiğiniz konuları hatırlatmak için ortaya konulmuş gereklilikler mevcuttur.

Mevzuatlarda yapılan değişiklikleri devamlı olarak takip etmeli, düzenlemelerinizi güncel olarak yapmalısınız.

Bu sebeple bilgilendirmelerimiz ışığında gerekliliklerinizi, konu ile ilgili hizmet aldığınız profesyonellere danışarak yerine getirmenizi tavsiye ederiz.

Özlük dosyalarının;

  • Vergi uygulamaları bakımından 5 yıl,
  • SGK uygulamaları bakımından 10 yıl,
  • İş sağlığı ve güvenliği uygulamaları bakımından 15 yıl

Saklanması zorunludur.

Özlük Dosyası – Yargıtay Kararlarından Örnekler

Örnek Yargıtay Kararı: ‘’… İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir…’’

(T.C. Yargıtay 9. HD, 2021/7105 E. 2021/11870 K. 15.9.2021 T.)

Örnek Yargıtay Kararı: “…Davacı işçi kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretleri talep etmiş mahkemece davacının imzasını taşıyan yıllık izin defteri sunulamadığı gerekçesi ile istekle ilgili hüküm kurulmuştur. Dosya içinde bulunan yıllık ücretli izin defteri işveren onaylı olmakla birlikte davacının imzasını taşımamaktadır. Ancak; izin defteri ekinde yer alan davacının imzasını içeren izin talep dilekçelerinde davacı işçi hangi yıla ait kaç gün izin kullanmak istediğini belirtmiş davalı işveren yetkilileri ile belediye başkanı tarafından izin kullanmasının onaylandığı anlaşılmıştır…’’

(T.C. Yargıtay 9. HD 2017/13477 E. 2020/48 K. 13.01.2020 T.)

Örnek Yargıtay Kararı: ……DAVACININ ÖNCEKİ İŞYERİNDEKİ ÖZLÜK DOSYASININ YENİ İŞVERENE GÖNDERİLMESİ NEDENİYLE KİŞİLİK HAKLARI ZARAR GÖRDÜĞÜNDEN MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( İnsan Kaynakları Müdürünün Dava Konusu Dosyayı Kendiliğinden Yeni İşverene Gönderildiği Yönünde Beyanı – Özel Bilgelerin Korunması Gereği/Davanın Kabulü ) •

İŞÇİ HAKKINDAKİ ÖZLÜK DOSYASINDAKİ ÖZEL BİLGİLERİN KORUNMASI GEREKTİĞİ ( Gizli Kalmasında İşçinin Haklı Çıkarı Bulunan Bilgilerin Açıklanmaması Gerektiği – Eldeki Davadaki Özlük Dosyanın Yeni İşverene Gönderilmesi Nedeniyle Davacının Manevi Yönden Etkilendiğinin Açık Olduğu – Manevi Tazminat Belirleneceği )

İŞÇİNİN GİZLİ KALMASI GEREKEN ÖZLÜK BİLGİLERİ ( Özel Mesajlar/Davacının Bir Kısım Senede Bağlı Tutarları Eski İşyerine Ödeyeceğine Dair Taahhüdünü İçeren İşten Ayrılma Dilekçesi ve Ödeme Dekontlarının Açıklanmaması Gereği – Davacının Sağlık Sorunları ile İlgili Yazışmaları/Özlük Dosyasının Muhafaza Edileceği )

İŞÇİNİN KİŞİLİK HAKLARININ ZARAR GÖRDÜĞÜNÜN KABULÜ ( Özlük Dosyasının Yeni İşverene Gönderilmesi Nedeniyle İşçinin Manevi Olarak Etkilendiğinin Kabulü )

İŞÇİYE AİT ÖZEL YAZIŞMALARIN BULUNDUĞU ÖZLÜK DOSYASI ( Elektronik Posta Yazışmalarının da Bulunduğu Özlük Dosyasının Eski İşveren Tarafından İşçinin Çalıştığı Yeni Yere Gönderilmesi Nedeniyle İşçinin Kişisel Haklarının Zarara Uğradığı – Manevi Tazminat Talebi/Kişilik Hakları/İşçi Hakları/Özlük Dosyası )

(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2014/37215 K. 2016/9418 T. 14.4.2016)

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Değerli işverenler son olarak,

Firmanızın çalışma alanını ilgilendiren kanun ve yönetmelikleri özellikle bilmeli ve değişiklikleri takip etmelisiniz. Aynı zamanda iş alanınız ile ilgili konularda Hukuk, Muhasebe, İş Sağlığı ve Güvenliği başta olmak üzere profesyonel hizmet almalısınız.

Aşağıda Çalışma Bakanlığı internet sitesinde bulunan sadece Türk vatandaşlarının çalışabileceği meeslek ve işler yer almaktadır.

Kanunlarla Türk Vatandaşlarına Hasredilen ve Yabancıların Çalışmalarının Yasak Olduğu Meslek ve Görevler https://www.csgb.gov.tr/uigm/calisma-izni/turk-vatandaslarina-hasredilen-meslekler/

  1. Özel Güvenlik Şirketleri İçin Kurucu, Yönetici, Eğitici ile Şirket Tüzel Kişi Ortağının Yetkilendirdiği Temsilciler (Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun 5. madde)
  2. Özel Güvenlik Görevlileri (Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun 10. madde)
  3. Çarşı ve Mahalle Bekçiliği (Çarşı ve Mahalle Bekçileri Hakkında Kanun 3. madde)
  4. Mali Müşavirlik  (Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu 4. madde)
  5. Kooperatif Yönetim Kurulu Üyeleri (Kooperatifler Kanunu 56. madde)
  6. Gümrük Müşavir Yardımcısı (Gümrük Kanunu 227. madde)
  7. Türkçeden Başka Dille Öğretim Yapan ve Yabancılar Tarafından Açılmış Bulunan Okulların Kurucuları (Özel Öğretim Kanunu 8. madde)
  8. Özel Hastanelerde Mesul Müdür (Hususi Hastaneler Kanunu 9. madde)
  9. Diş Hekimliği, (Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 30. madde)
  10. Hastabakıcı  (Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun, 63. madde)
  11. Eczacılık  (Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun 2. madde)
  12. Veterinerlik (Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun 2. madde)
  13. Uzmanlık Eğitimi Dışında Çalışacak Yabancı Asistanlar (Tıpta Uzmanlık Tüzüğü 20. madde)
  14. Noter (Noterlik Kanunu 7. madde)
  15. Hakim ve Savcı (Hakimler ve Savcılar Kanunu 7. madde)
  16. Avukat (Avukatlar Kanunu 3. madde)
  17. Arabulucu (Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 20.madde)
  18. Konkordato Komiseri (Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmeliği 4. madde)
  19. Stajyer Havacılık Bilgi Yönetimi Memuru (Havacılık Bilgi Yönetimi Personeli Lisans ve Derecelendirme Yönetmeliği 16. madde)
  20. Fahri Trafik Müfettişi (Karayolları Trafik Kanun Ek 6. madde)
  21. Taşıma İşleri Organizatörlüğü (Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliği 7. madde)
  22. Acente Sorumlusu, Seyahat Acentesi Sorumlusu (Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu 3. madde)
  23. Turist Rehberi (Turist Rehberliği Meslek Kanunu 3. madde)
  24. Kara Suları Dahilinde Balık, İstiridye, Midye, Sünger, İnci, Mercan İhracı, Dalgıçlık, Arayıcılık, Kılavuzluk, Kaptanlık, Çarkçılık ,Katiplik, Tayfalık vb. (Kabotaj Kanunu 3. madde)
  25. Spor Müşavirleri (Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Spor Müşavirleri Atanma ve Çalıştırma Yönetmeliği 5. madde)
  26. Tarım Alanında İş Aracısı (Tarımda İş Aracılığı Yönetmeliği 6. madde)
  27. Gemi Acente Yetkilisi ve Gemi Acente Personeli (Gemi Acenteleri Yönetmeliği 7. ve 8. madde)
  28. Daimî Nezaretçi, Teknik Eleman (Maden Yönetmeliği 125. ve 130. madde)

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

03.11.2024 tarihi itibari ile yürürlükteki kanun ve yönetmeliklerden yararlanılmıştır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Sarı Kantaron

Türkiyede yöresel olarak Binbirdelik otu, Kan otu, Kılıç otu, Mayasıl otu, Yara otu, Kuzu kıran, püren ve ingilizcede St. John’s wort adıyla bilinen Hypericum perforatum L., Hypericaceae familyasına dahil ve Avrupa, Asya, Kuzey Afrika ve Amerika Birleşik Devletlerinde yetişen çok yıllık bir bitkidir.

En önemli maddesi Hiperisin dir.

Sarı kantaron (Hypericum perforatum L.) fotodinamik, antidepresan, antiviral, antifungal, antibakteriyel, antiretroviral, antipsoriatik ve antitümör etkileri bulunmaktadır.

Antik Yunanlılara kadar uzanan geleneksel Avrupa tıbbında kullanılan sarı çiçekli bir bitkidir.

St. John’s wort ismi görünüşe göre Vaftizci Yahya’ya atıfta bulunmaktadır, çünkü bitki Haziran sonlarında St. John the Baptist bayramı zamanında çiçek açmaktadır.

  • Tarihsel olarak sarı kantaron, özellikle şeker hastalığı, kanser, karaciğer ve akciğer rahatsızlıkları, mide ve böbrek hastalıkları, diyare, bronşit, uykusuzluk ve depresyon gibi çeşitli rahatsızlıklar için ve yara iyileşmesine yardımcı olmak için kullanılmıştır.
  • Günümüzde, sarı kantaron depresyon, menopoz semptomları, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), somatik semptom bozukluğu (kişinin fiziksel semptomlar hakkında aşırı, abartılı kaygı hissettiği bir durum), obsesif-kompulsif bozukluk ve diğer durumlar için teşvik edilmektedir.
  • Sarı kantaron‘un topikal kullanımı (cilde uygulanması) yaralar, morluklar ve kas ağrıları dahil olmak üzere çeşitli cilt rahatsızlıkları için teşvik edilmektedir.

En yaygın kullanılan topikal preparat, taze veya kuru çiçekler veya bitkinin çiçekli toprak üstü kısımlarından yapılan hypericum yağıdır.

Hypericum yağının hazırlanması.

  1. Bitki materyali zeytinyağında cam kapta (1:4 oranında) karıştırılır.
  2. Fermantasyon için ılık bir yerde tutulur.
  3. Bitki materyali ezilir.
  4. Yağ süzülür ve sulu faz sodyum sülfat ile uzaklaştırılır.
  5. Cam kapatılır ve yaklaşık 4-6 hafta boyunca görünür ışığa maruz bırakılır.
  6. Yoğun kırmızı renkte yağ elde edilir.

Bu işlemler sonucu elde edilen ürünün stabilitesi sınırlı olduğu için kahverengi cam şişelerde muhafaza edilmesi gerekir.

Işığa kısa süre maruz bırakmak protohiperisini hiperisine dönüştürürken, maruziyet birkaç hafta sürdüğünde hiperisin diğer ürünlere indirgenir ve yağda çok düşük konsantrasyonlarda bulunur. Hazırlanmış yağın yakut kırmızısı rengi, hiperisinin lipofilik parçalanma ürünlerinden kaynaklanmaktadır. Güçlü bir antimikrobiyal ve anti-inflamatuar ajan olan hiperforini yüksek konsantrasyonlarda elde etmek için, hypericum yağı, oda sıcaklığında ışık almayan bir ortamda meyve kapsüllerinden hazırlanabilir ve daha sonra düşük sıcaklıklarda karanlıkta saklanabilir.

Sarı Kantaron Etkileri Hakkında Şüpheler

  • Sarı kantaron, plasebodan (etkisiz bir madde) daha etkili ve hafif ve orta dereceli depresyon için standart antidepresan ilaçlar kadar etkili görünüyor. Bunun şiddetli depresyon ve 12 haftadan uzun süreler için geçerli olup olmadığı belirsizdir.
  • Sarı kantaron depresyon dışındaki durumlar için de incelenmiştir. Huzursuz bağırsak sendromu, kronik hepatit C virüsü (HCV) enfeksiyonu, HIV enfeksiyonu ve sosyal anksiyete bozukluğu gibi bazılarında, mevcut kanıtlar sarı kantaron‘un faydalı olmadığını göstermektedir.
  • Sarı kantaronun menopoz semptomlarına, yara iyileşmesine ve somatik semptom bozukluklarına yardımcı olabileceği düşünülüyor ancak bunu kesin olarak bilmek için yeterli kanıt bulunmuyor.
  • Sarı kantaronun sigarayı bırakmada, hafızayı geliştirmede veya anksiyete, DEHB ve mevsimsel duygusal bozukluk gibi birçok rahatsızlıkta faydalı olup olmadığını bilmek için yeterli güvenilir kanıt bulunmamaktadır.
  • Sarı kantaron, özellikle büyük dozlarda alındığında güneş ışığına karşı artan hassasiyete neden olabilir. Diğer yan etkiler arasında uykusuzluk, anksiyete, ağız kuruluğu, baş dönmesi, gastrointestinal semptomlar, yorgunluk, baş ağrısı veya cinsel işlev bozukluğu yer alabilir.
  • Sarı kantaron‘un topikal olarak kullanıldığında güvenli olup olmadığını bilmek için yeterli güvenilir bilgi bulunmamaktadır. Güneşe maruz kalmaya karşı ciddi cilt reaksiyonlarına neden olabilir.
  • Sarı kantaronsarı kantaron’u hamilelikte veya emzirme döneminde kullanmak güvenli olmayabilir. Laboratuvar hayvanlarında doğum kusurlarına neden olmuştur. Sarı kantaron kullanan annelerin emziren bebekleri kolik, uyuşukluk ve huzursuzluk yaşayabilir.

Tedavide Kullanımı

Sarı Kantaron İlaç etkileşimleri

Sarı kantaron‘un depresyon için kullanımı ve ilaçlarla etkileşimleri hakkında kapsamlı araştırmalar yapılmıştır.  
Sarı kantaron’un çeşitli ilaçlarla tehlikeli, bazen yaşamı tehdit edici şekillerde etkileşime girebileceği açıkça gösterilmiştir.

Sarı kantaron diğer antidepresanlarla birlikte alındığında, yaşamı tehdit eden bir durum olan serotonin sendromu riskini artırır.

Bu durum, kalp atış hızının hızlanması, yüksek tansiyon ve halüsinasyonlarla karakterizedir.

Sarı kantaron,  aşağıdakiler gibi hayati öneme sahip ilaçlar da dahil olmak üzere birçok ilacın etkisini zayıflatabilir:

  • Antidepresanlar
  • Doğum kontrol hapları
  • Vücudun nakledilen organları reddetmesini önleyen siklosporin
  • Digoksin ve ivabradin dahil olmak üzere bazı kalp ilaçları
  • İndinavir ve nevirapin dahil olmak üzere bazı HIV ilaçları
  • İrinotekan ve imatinib dahil olmak üzere bazı kanser ilaçları
  • Antikoagülan (kan sulandırıcı) bir ilaç olan Warfarin
  • Simvastatin de dahil olmak üzere bazı statinler.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

Sarı kantaron https://www.nccih.nih.gov/health/st-johns-wort

Sarı Kantaron https://www.mayoclinic.org/drugs-supplements-st-johns-wort/art-20362212

Sarı Kantaron Fizibilite Raporu veYatırımcı Rehberi T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.tarimorman.gov.tr/BUGEM/Belgeler/YATIRIMCI%20REHBER%C4%B0/SARI%20KANTARON%20F%C4%B0Z%C4%B0B%C4%B0L%C4%B0TE%20RAPORU.pdf

Hypericum Perforatum’un Geleneksel Tıp Alanındaki Uygulamaları http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1067580

Sarı Kantaron’a Dair (Hypericum Perforatum L.): Morfoloji, Etki Mekanizmaları, Aktivite, Yan Etkileri ve İlaç Etkileşimlerinin İncelenmesi http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1634923

Hypericum Perforatum Yapısındaki Kimyasal Bileşenler (Ersoy & Ozkan, 2020; Nürk & Blattner, 2011)

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Kuşburnu ile Zayıflama

Kuşburnu ile yapılan çalışmalarda; kuşburnunda bulunan “trans-tilirozit” isimli bir maddenin PPARPeroksizom Proliferatör-Aktive olmuş Reseptöralfa mRNA ekspresyonunu artırması ile yağ yakımını hızlandırdığı bulunmuş.

PPAR Peroksizom Proliferatör-Aktive olmuş Reseptör” yolu zayıflama ilacı çalışmalarında çok sık tercih edilir.

⭐️ Çift kör, Randomize yapılan (https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25834460/) çalışmada;

Pre-obez (obez olmaya yakın), beden kitle endeksi 25-30 arasında 32 kişi (denek) seçilmiş.

Denekler iki gruba ayrılmış,

Plasebo – kontrol grubuna ilaç görünümlü etkisiz madde verilmiş.

Diğer gruba; Günlük 100 mg çekirdeği ile birlikte öğütülmüş kuşburnu özütü etanolde çözdürülüp tablet yapılarak verilmiş.

Günlük 100 mg öğütülmüş kuşburnu özütü olan tabletlerden verilen kişilerin

  • Abdominal (karın – göbek) bölgelerinde yağ,
  • Abdominal organların çevresinde toplam yağ,
  • Vücut ağırlıkları ve vücut kitlelerinin başlangıçta, 8. ve 12. haftalarda yapılan ölçümlerinde;

Deneklerin başlangıçtaki kendi değerleri ve plasebo verilen gruba göre belirgin bir şekilde azaldığı bulunmuş.

Kuşburnu (çekirdeği ile beraber), trigliserit yapıda olan adipoz dokuyu, enerjiye çevirmede orlistat içeren ilaç kadar etkili bir bitki.

Adipoz doku %95 oranında yağ damlacığı içeren, gerektiğinde enerjiye çevrilen ve göbek, bacak çevresinde yoğun olan yağlar. Kısaca bizi kilolu,obez gösteren yerler.

Kuşburnu (çekirdeği ile beraber), galaktolipidler ile polifenoller açısından oldukça zengindir. Bu sayede Romatoid artrit hastalarının eklem ağrılarını dindirmede etkilidir.

Kuşburnu (çekirdeği ile beraber), yüksek oranda, bir karotenoid türü olan astaksantin içerir. Bu molekül kolajenin parçalanmasını önleyerek yaşlanmaya bağlı cilt kırışıklıkları, kaz ayağı çizgilerini önler.

Karotenoid, bitkilerde bulunan, açık sarı ve kırmızı arası renkleri oluşturan vücudumuzda antioksidan görevi yapan pigmentlerdir. 

Astaksantin, genellikle suda yaşayan organizmalarda bulunan ve besinlere pembe-kırmızı rengini veren ve terpenler olarak bilinen bir grup kimyasala ait karotenoid adı verilen kırmızı bir pigmenttir.

⭐️ Japon araştırıcılar tarafından yürütülen klinik bir çalışmada kuşburnu meyvesi özütünün abdominal (karın içerisinde yer alan) organların etrafını çevreleyen yağın azaltılmasında yararlı olabileceği gösterilmiş.

Bu konuda ilk bilimsel bulgular 2007 yılında yine Japon araştırıcılar tarafından yürütülen deneysel (in vitro) ve deney hayvanı (in vivo) çalışmalarda elde edilmişti.

Bu çalışmalarda meyvelerin yüzde 80 sulu aseton özütünün obez olmayan farelerde herhangi bir beslenme değişikliğine yol açmadan organların etrafındaki yağların artışını ve dolayısıyla ağırlık artışını önlediği gözlemlenmişti. Yani “herhangi bir diyet yapmadan kilo vermek” şeklinde yorumlanabilecek önemli bir bulgu. 

Meyvenin tümü toz edilerek uygulandığında bu etki zayıflarken, meyvenin sadece etli kısmı uygulandığında herhangi bir etki gözlenememiş.

Araştırıcılar etkinin tohumlarda bulunan fenolik yapıdaki “trans-tilirozit” ile bağlantılı olduğunu düşünüyorlar.

Yapılan çalışmada, bu bileşiğin etkisinin piyasada bulunan bir zayıflama ilacı olan orlistat‘dan bile daha kuvvetli olduğu görülüyor.

Orlistat gibi sentetik zayıflama ilaçlarının risklerini göz önüne alırsak önemli bir bulgu. Tohumda bulunan tilirozitin zayıflatıcı ilaç araştırmalarında son yıllarda önemli hedeflerden biri olan peroksizom proliferatör-aktive olmuş reseptör alfa mesajcı RNA ekspresyonunu artırması sonucu etkili olabileceği ileri sürülmektedir.

Orlistat etken maddeli bir ilaç var. Bu ilaç yemekten hemen önce alınır (en geç yemekten 1 saat sonra)

Orlistat, yağları sindirmekle görevli Lipaz enzimine bağlanarak işlevini engeller. Böyece yemekle alınan yağların emilimini %30 oranında engeller ve yağ bağırsaktan emilemez dışkı ile atılır.

Bu ilaç kullanıldığında

  • Yağda eriyip emilen A,D,E,K vitamini eksikliğine neden olur. (İlacı kullananlar mutlaka bu vitaminleri kullanmalıdır)
  • Yağlar az emildiği için dışkı yağlı olur
  • İshal olur

⭐️ Bir başka Japon araştırıcı grubu tarafından diyetle obez kılınmış farelerde ve 3T3-L1 hücreleri üzerinde yürütülen çalışmalarda kuşburnunun sulu alkollü özütünün adipozitlerde (Yağ dokusu hücreleri) lipit birikmesini baskıladığı tespit edilmiş.

Diğer taraftan kuşburnu meyve suyunun obez bireylerde kan basıncını (sistolik) ve plazma kolesterol seviyelerini düşürdüğü gözlemlenmiş.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Dikkat ettiyseniz yukarıda hep Kuşburnu (çekirdeği ile beraber) olarak yazdım.

Çünkü;

Bu çalışmalarda araştırıcıların tohum diye tanımladıkları kısım aslında bitkinin meyveleri. Çünkü kuşburnu meyvelerinin dışındaki kırmızı etli kısım meyve değil yalancı meyve (hipantiyum), yani bitki çanağı. 

Bütün bu özelliklerin çoğu kuşburnunun çekirdeğinde bulunuyor

Kuşburnu’ nun kırmızı etli kısmı “hipantiyum” yani yalancı meyve, bitki çanağıdır.

Lakin çalışmalar tohum denilen çekirdeklerle yapılıyor.

Hipantiyum, orta durumlu yumurtalığı olan bir çiçekte yayık veya çukur şeklindeki çiçek tablası.

Göbek yağları ile ilgili çalışmada sadece hipantiyum (etli kısım) kullanılınca yukarıdaki etkiler sıfıra düşüyor.

⭐️⭐️⭐️

Yapılan Araştırmaların Ortak Sonuçları

  • Kuşburnu yüksek oranda C vitamini içerir. Lakin sıcak çayını içerek C vitamini almak mümkün değildir. çünkü çayın yapılışı sıcaklığında C vitamini işlevini yitirir.
  • Kuşburnu yemeklerden önce 1 çay kaşığı toz halinde alındığında insülin duyarlılığını artırır, tip-2 diyabette etkilidir.
  • Yüksek rakımlı yerlerde yetişen kuşburnu, rakımı düşük yerde yetişenlere göre daha etkilidir.
  • Kuşburnu çekirdeği ile birlikte toz haline getirilip günlük 1 tatlı kaşığı kullanılmalıdır.
  • Kuşburnu meyvesinin kurusu, yaşından daha çok etkilidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Kuşburnu özütünün günlük alımı, obez öncesi bireylerde karın içi yağını azaltır: randomize, çift kör, plasebo kontrollü klinik çalışma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25834460/

⭐️⭐️ Kuşburnu takviyesi enerji harcamasını artırır ve beyaz yağ dokusunun kahverengileşmesine neden olur https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/27980600/

⭐️⭐️ Kuşburnu tüketiminin tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalık risk belirteçleri üzerindeki etkileri: obez kişilerde randomize, çift kör, çapraz geçişli bir araştırma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22166897/

⭐️⭐️ Farklı Rosa Türlerinden Elde Edilen Kuşburnu Meyvelerinin Terapötik Uygulamaları https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5485961/

⭐️⭐️ Kuşburnu – iltihap ve artrit için kanıta dayalı bir bitkisel ilaç https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22762068/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla
  • 1
  • 2