Gıda Kimyasallarının Bağışıklığınıza Saldırısı

Bağışıklık Sisteminizi Kaşık Kaşık Zehirliyorlar

Sofranızda Masum Sandığınız Düşmanlar

Her gün market raflarında renkli ambalajların içinden bize göz kırpan ürünler, modern yaşamın hızında kolaylık sağlar gibi görünür.

Lakin asıl soruyu hiç sorduk mu?

Bu “kolaylıkların” bağışıklık sistemimize bedeli ne?

Abur cubur yiyecek ve içecekler sadece fazla kiloya sebep olmuyor.

Gıda kimyasalları sadece vücudumuza girip metabolize olmuyor; onlar aynı zamanda bağışıklık sistemimizi hedef alıyor, zayıflatıyor, hatta onu bize karşı çevirebiliyor.

Gıda Kimyasalları: Bağışıklığın Gizli Yıpratıcıları
1. Katkı Maddeleri (E kodları) – Bağışıklık Tetikleyicileri

Gıdalarda renk verici, tat artırıcı, raf ömrü uzatıcı olarak kullanılan katkı maddeleri (özellikle E kodlarıyla bilinenler), bağışıklık sisteminde alerjik reaksiyonlar, iltihaplanma (inflamasyon) ve hatta otoimmün bozuklukları tetikleyebilir.

Örneğin:

  • E621 (Monosodyum glutamat – MSG): Sinir sistemine etki eder, bazı bireylerde aşırı bağışıklık cevabına neden olabilir.
  • E250 (Sodyum nitrit): Nitrosaminlere dönüşerek kanserojen etki gösterirken, lenfosit üretimini baskılayabilir.
  • Tartrazin (E102): Bağışıklık sisteminde mast hücrelerini uyararak alerjik tepkiler yaratır.

👉 Sonuç: Katkı maddeleri, vücudu “sürekli alarmda” tutarak bağışıklık sistemini yorar ve bağışıklık dengesini bozar.

2. Pestisit Kalıntıları – Tabağınızda Kimyasal Savaş

Tarım ürünlerinde yaygın olarak kullanılan pestisitler, çoğu zaman yıkanarak temizlenemez ve vücutta birikir. Özellikle organofosfat grubu pestisitler, immünsüpresyon (bağışıklık baskılanması) yapabilir.

  • Araştırma (Environmental Health, 2020): Pestisit kalıntıları taşıyan gıdaları tüketen bireylerde T hücresi aktivitesinde düşüş gözlemlenmiştir.
  • Çocuklarda pestisit maruziyeti, alerjik astım, egzama gibi immünolojik hastalıklarla ilişkilendirilmiştir.

👉 Sonuç: Pestisitler bağışıklık hücrelerini doğrudan etkiler; enfeksiyonlara karşı zayıf hale getirir.

3. Ambalaj Kimyasalları – Yemeğinizi Değil, Direncinizi Paketliyor

Plastik ambalajlarda bulunan kimyasallar, özellikle ısıya veya asitliğe maruz kaldığında gıdaya geçebilir.

  • Bisfenol A (BPA): Sentetik östrojen gibi davranır, bağışıklık sisteminde hücresel sinyalleşmeyi bozar.
  • Ftalatlar: Doğrudan bağışıklık sisteminin düzenlenmesini engeller; bağışıklık hücrelerinin “yanlış hedeflere” saldırmasına neden olabilir.

👉 Sonuç: Ambalajlar görünmez tehditleri sofraya taşır; bağışıklık sistemi hormon dengesiyle birlikte çökertilir.

Gıda Kimyasallarının Sessiz Saldırısı

Yeni bir araştırmaya göre, birçok popüler işlenmiş gıdada bulunan kimyasal koruyucular ve diğer katkı maddeleri bağışıklık sistemini bozuyor.

Araştırma; Journal of Environmental Research and Public Health’ de yayınlandı.

Gıdaların raf ömrünü uzatmak için kullanılan TBQH’ nın hem laboratuar hem hayvan deneylerinde bağışıklığı bozduğu gösterildi.

Bunlardan TBQH (ter-butil-hidro-kinon) ve per veya poli-floro-alkilli PFA’ lar USA’ da halen satılmakta olan 1200 gıdada bulunuyor.

Mesela, TBQH Kellogg’s Pop-Tarts, Rice Krispies Treats ve Cheez-Its’ de ve sonsuza kadar kaldıkları için ölümsüz kimyasallar olarak da bilinen PFA’ lar alüminyum kutular, pizza kutuları, mısır patlağı torbaları gibi yapışmaz paketlerde bulunuyor ve paketten içindeki yiyeceğe sızabiliyor.

Kronik Bağışıklık Baskılanması – Modern Hastalıkların Sessiz Ortağı

Bağışıklık sistemi, yalnızca grip virüslerine karşı değil; aynı zamanda kanser hücrelerinin tespiti, iltihap kontrolü ve doku yenilenmesi gibi yaşamsal görevlerde aktiftir. Ancak bu sistemin sürekli kimyasal saldırılara maruz kalmasıyla ne olur?

1. Otoimmün Hastalıklar ve Gıda Kimyasalları
  • Romatoid artrit, Hashimoto tiroiditi, lupus gibi otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin kendi dokularını hedef almasıyla ortaya çıkar.
  • Araştırmalar, yüksek işlenmiş gıda tüketiminin bu hastalıkların görülme sıklığını artırdığını göstermektedir.

2. Kanser Riski
  • Kronik inflamasyon, DNA hasarı, bağışıklık sisteminin tümör hücrelerini fark edememesi → onkojenez (kanser oluşumu) için ideal ortam.
  • Nitrat, nitrit, işlenmiş etlerdeki kimyasallar → kolon kanseri, mide kanseri ile ilişkilendirilmiştir.

İş Hayatı ve Bağışıklık Hasarı – Kimyasallarla Zayıflayan Performans

Bağışıklık sisteminin zayıflaması sadece hastalığa yakalanma riskini artırmaz; aynı zamanda iş gücü performansı, dikkat, dayanıklılık ve iyileşme kapasitesi gibi birçok alanda düşüşe neden olur.

Aşağıdaki durumlar gözlenmiştir:
  • Sık hastalanma ve devamsızlık
  • Geç iyileşen yaralanmalar, enfeksiyonlar
  • Kronik yorgunluk, iş veriminde düşüş
  • İlaç kullanım oranında artış

Bu durumlar işletmelerde iş güvenliği risklerini de artırır; özellikle dikkat dağınıklığı, koordinasyon bozukluğu ve hatalı kararlar, iş kazalarını tetikler.

Bağışıklık Sistemi Tükenmeden Ne Yapılabilir?
  1. Katkı maddelerinden uzak doğal beslenme
    • Etiket okuma alışkanlığı kazanın
    • Renkli, kokulu, raf ömrü uzun ürünlerden kaçının
  2. Organik ve mevsimsel gıda tüketimi
    • Pestisit kalıntılarından uzak, yerel ürünler tercih edin
  3. Ambalaj farkındalığı
    • Plastik yerine cam/karton ambalajlı ürünler alın
    • Mikrodalgada plastik kap kullanmayın
  4. Bağışıklık dostu besinler
    • Kefir, yoğurt, zerdeçal, zencefil, omega-3 kaynakları, C vitamini açısından zengin meyveler
  5. Kurumsal farkındalık
    • İşyerlerinde sağlıklı yemek politikaları oluşturulmalı
    • İşyeri hekimleri gıda takviyeleri ve bağışıklık taramaları ile yönlendirme yapmalı

Sessiz Tahribatı Görünür Kılmak

Modern beslenme düzeni, bizi sadece bol karbonhidratlarla (şeker. vb gibi), işlenmiş gıdalar ve tohum yağlarla değil; görünmez gıda kimyasallarıyla da zehirliyor.

Her gün yenileri eklenen on binlerce kimyasalı inceleyerek insan sağlığına zararlı olup olmadıklarını tek tek belirlemek mümkün olmadığına olduğuna göre yapabileceğimiz en akıllaca tercih başta abur cubur gıdalar olmak üzere doğal olmayan tüm gıdalardan uzak durmalıyız.

Bağışıklık sistemi, her gün vücuda alınan kimyasalların hücrelerimize saldırıları karşısında sessizce yıpranıyor ve zaman içerisinde vücudu dış etkenlere karşı savunamayacak hale geliyor.

Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir toplum güçlü bir bağışıklık sistemine sahip bireylerle mümkündür. Ve bu savunma sistemi, sadece aşılarla değil; doğru gıda seçimleri, bilinçli tüketim ve gıda endüstrisinin daha etik olmasıyla korunabilir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Dinlenme fazı atıştırması erkek farelerde enerji emilimini ve kilo alımını artırır https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9950950/

⭐️⭐️ 1.200’den fazla gıdada bulunan kimyasalların bağışıklık sistemi hasarına yol açtığı ortaya çıktı https://nypost.com/2021/04/01/chemicals-found-in-over-1200-foods-linked-to-immune-damage/

⭐️⭐️ İmmünotoksisitenin Moleküler Mekanizmalarının Araştırılması ve Gıdalara Eklenen Kimyasalların İmmünotoksisite Taramasında ToxCast’in Faydası https://www.mdpi.com/1660-4601/18/7/3332

⭐️⭐️ Pestisit – Risk – Kanser https://tetkik.com.tr/2025/01/12/20107/

⭐️⭐️ Suyla mı Yıkasak – Bezle mi Silsek https://tetkik.com.tr/2024/12/06/16974/

⭐️⭐️ Hiperaktif Değil Gıda Boyalı Çocuklar https://tetkik.com.tr/2024/12/19/hiperaktif-degil-gida-boyali-cocuklar/

⭐️⭐️ Gıda Katkı Maddeleri, Kirleticiler, Kanserojenler ve Mutajenler https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK216714/

⭐️⭐️ Gıda Katkı Maddesi İçeren Bazı Besinlerin Tüketiminin ve Sağlığa Etkilerinin Araştırılması: Gıdaların Risk Analizi https://dergipark.org.tr/tr/pub/otjhs/article/357496

⭐️⭐️ Silisyum dioksitin (E 551) gıda katkı maddesi olarak yeniden değerlendirilmesi https://efsa.onlinelibrary.wiley.com/doi/10.2903/j.efsa.2018.5088

⭐️⭐️ İnsan kanındaki mikroplastik parçacıklar ve pıhtılaşma belirteçleriyle ilişkileri https://www.nature.com/articles/s41598-024-81931-9

⭐️⭐️ Mikro(nano)plastik kirliliği ve insan sağlığı: Plastikler insanlarda nasıl kanserojeneze neden olabilir? https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/35301996/

⭐️⭐️ İnsan kanındaki mikroplastikler: Polimer tipleri, konsantrasyonları ve μFTIR kullanılarak karakterizasyonu https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38761430/

⭐️⭐️ Raman spektral kanıtlarına göre insan trombüsünde pigment mikropartikülleri ve mikroplastikler bulundu https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36116710/

⭐️⭐️ Mikroplastik parçacıkların, plastikle ilişkili kimyasalların ve çevre kirleticilerinin insan sağlığı açısından üçlü maruziyet bağlantısı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38759545/

⭐️⭐️ Kan bileşenleriyle mikronanoplastiklerin yolculuğu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10603568/

⭐️⭐️ Mikroplastikler: Kalp (ve Damar Sistemi) Meselesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9953450/

⭐️⭐️ Mikroplastiklerin ve Endişe Verici Katkı Maddelerinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Potansiyel Etkilerine İlişkin Ayrıntılı Bir İnceleme Çalışması https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7068600/

⭐️⭐️ Şişelenmiş Suda Sentetik Polimer Kirlenmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6141690/

⭐️⭐️ Micro- and Nanoplastics Breach the Blood–Brain Barrier (BBB): Biomolecular Corona’s Role Revealed https://www.mdpi.com/2079-4991/13/8/1404

⭐️⭐️ Çoğu Plastik Ürün Östrojenik Kimyasallar Yayar: Çözülebilecek Potansiyel Bir Sağlık Sorunu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3222987/

⭐️⭐️ Association of Exposure to Di-2-Ethylhexylphthalate Replacements With Increased Blood Pressure in Children and Adolescents https://www.ahajournals.org/doi/full/10.1161/hypertensionaha.115.05603?sid=be69c579-505c-4e04-a84f-5a4b187da7a6

⭐️⭐️ Çocuklarda ve Ergenlerde Di-2-Etilhekzilftalat Replasmanlarına Maruz Kalmanın Artan Kan Basıncıyla İlişkisi https://www.ahajournals.org/doi/full/10.1161/hypertensionaha.115.05603?sid=be69c579-505c-4e04-a84f-5a4b187da7a6

⭐️⭐️ Bisfenol A ve insan sağlığı: literatür taraması. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23994667/

⭐️⭐️ Çoğu Plastik Ürün Östrojenik Kimyasallar Yayar: Çözülebilecek Potansiyel Bir Sağlık Sorunu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3222987/

⭐️⭐️⭐️ Çoğu Plastik Ürün Östrojenik Kimyasallar Yayar: Çözülebilecek Potansiyel Bir Sağlık Sorunu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3222987/

⭐️⭐️ Association of Exposure to Di-2-Ethylhexylphthalate Replacements With Increased Blood Pressure in Children and Adolescents https://www.ahajournals.org/doi/full/10.1161/hypertensionaha.115.05603?sid=be69c579-505c-4e04-a84f-5a4b187da7a6

⭐️⭐️ Çocuklarda ve Ergenlerde Di-2-Etilhekzilftalat Replasmanlarına Maruz Kalmanın Artan Kan Basıncıyla İlişkisi https://www.ahajournals.org/doi/full/10.1161/hypertensionaha.115.05603?sid=be69c579-505c-4e04-a84f-5a4b187da7a6

⭐️⭐️ Bisfenol A ve insan sağlığı: literatür taraması. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23994667/

⭐️⭐️ Çoğu Plastik Ürün Östrojenik Kimyasallar Yayar: Çözülebilecek Potansiyel Bir Sağlık Sorunu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3222987/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

CROHN HASTALIĞI

Genellikle Ülseratif kolit ile Crohn hastalığı birbiri ile sıkça karıştırılır.

Ülseratif kolit ilk etapta anüsün (makat) hemen üstünde kalın bağırsakta “Rektumda” başlar ve yukarıya doğru aralıksız ilerler.

Crohn hastalığı ise ağızdan anüse kadar ince bağırsak dahil her yerde olabilir.

Örneğin ince bağırsağın son kısmı olan “terminal ileum”da lezyonlar olur ve biraz hasarsız alandan sonra kalın bağırsağın her hangi bir yerinde biraz daha görülebilir.

Ülseratif kolit ile crohn arasındaki en önemli farkların başında lezyonların yayılılarının farkı gelir; chrone aralıksız ilerler, ülseratif kolit atlayarak gider. Diğer önemli fark barsak duvarındaki yayılmalarıdır.

Barsak duvarının katmanları

  1. Mukoza: Besinlerin ilk temas ettigi parmaksı çıkıntılarında bulunduğu yüzey alanıdır.
  2. Submukoza: Mukozanın altındaki ara katmandır.
  3. Muskülaris Eksterna: kas liflerinden oluşan en alt tabakadır.

Ülseratif Kolit’te de Chrone hastalığında da makrofaj ve nötrofiller mukoza ve submukozaya saldırırlar. Yara ve inflamasyona sebep olurlar.

Kanlı ishal görülme nedeni bu yaralardır.

Makrofaj ve nötrofiller kendi bağışıklık hücrelerimizdir. Kendi bağırsağımızı yabancı görür ve saldırırlar. Bu sebeple bu iki hastalık otoimmün sebeplidir.

Crohn hastalığında makrofaj ve nötrofillerlerin açtığı yaradan bir diğer bağışıklık hücremiz lenfositler girerek hasarı artırarak bağırsağın muskülaris eksterna tabakasına da hasar verir.

Crohn hastalığında bağırsağın üç katmanını etkilemesine Transmural İnflamasyon denir. (TRANSMURAL latincede duvarı geçen anlamına gelir.)

Tabi ki bağırsağın üç tabakasının da etkilenmesi tehlikelidir ve bu sebeple Crohn ülseratif kolitten daha sorunlu bir hastalıktır.

Her ikisinde de bağırsakların yapısı bozulduğu için;

  • B12 Vitamini
  • B9 Vitamini
  • B6 Vitamini
  • B1 Vitamini
  • Demir
  • Çinko emilimi azalır. Ve vücutta bunların eksikliği görülür.

Bağırsaklar normalde karın içerisinde solucan gibi kıvrılmış ve birbirlerine temas eder durumdadırlar. Aşınan bağırsak duvarları yoluyla temas ettikleri sağlam bağırsağa yada dokuya geçiş meydana gelir.

Böylece bir tarafta chrone hastalığı sebebi ile inflamasyonla haraplanmış bağırsak diğer tarafta ise ince bağırsak, kalın bağırsak, mesane veya vajina arasında bir tünel oluşur. Bu tünele Fistül denir.

Burada düşünülmesi gereken önemli bir durum mesane ya da vajina ile bağırsak arasındaki oluşan tünel (fistül) bağırsak bakterilerinin steril olan bu organlara dağılmasına neden olur ki bu durum ciddi enfeksiyonlara neden olur. Bu sebep de crohn hastalığının ülseratif kolitten daha sorunlu olduğunun bir göstergesidir.

Otoimmün kökenli olan Crohn hastalığında bağışıklık hücrelerinin bağırsaklara neden saldırdığı halen belirlenememiştir.

En çok genetik faktörler düşünülmektedir. Kişilerin erken yaşlarda herhangi bir sorunları olmadan yaşamlarına devam ederken 30 lu yaşlarda Crohn hastalığının gelişmesi genetik köken de olsa olası tetikleyen faktörlerin olduğunun göstergesidir. Bu olası tetikleyici faktörler oldukça fazladır ve tedavi için de belirleyici rol alırlar.

BESLENME

  1. Aşırı kızarmış yağ (Günümüzde özellikle faastfood olmak üzere endüstriyel gıda sektöründe çok sık kullanılmaktadır)
  2. Aşırı baharatlı beslenme (Uzakdoğu mutfağı başta ollmak üzere ülkemizde doğu ve güneydoğu anadolu bölgelerinde)
  3. Kızarmış hamur işi, ağır karbonhidrat (Mutfağımızın maalesef vazgeçilmezidir)
  4. Paketlenmiş gıdalar (Giderek yaygınlaşan tüketimi ile ciddi bir sorundur)
  5. Olgunlaşmamış peynir
  6. Sürekli tok durmak ve gece tok uyumak (Özellikle yapılan bu yanlış metabolik bir çok hastalığın meydana gelmesinde. çok etkilidir)

SİGARA ve ALKOL

Sigara, Crohn hastalığında tetikleyici ve zarar verici bir etken iken ülseratif kolit hastalığında ise sigara (nikotin) bağırsağa saldıran antikorların bazılarını bloke edip hastalığın seyrini ve sıkıntılarını hafifletir.

TOKSİNLER

Aslında toksinlerin bağırsak duvarına verdiği zararın altında bağırsakların aşırı geçirgenliği vardır. Aşırı geçirgen bağırsak sebeplerine öncelikle yönelmek daha doğru olur.

Bağışıklık sistemini yanıltan ve otoimmün saldırıya neden olan önemli bir etmende ağır metallerdir. Bu sebeple hem gıda alımında hem de çalışma alanında ağır metallere maruziyetin önlenmesi şarttır.

İLAÇLAR

İlaçların bazıları, özellikle de antibiyotikler ve steroidler bağırsak duvarına zarar verdiği gibi kan biyokimyasına olumsuz etkileyerek bağışıklık sistemini yanıltırlar.

TEDAVİ

Tedavinin iki ana ilkesi vardır. İlki semptomları (şikayetleri) baskılamak ikincisi de hastalığa neden olan etkenleri engellemektir.

Semtomatik tedavi maalesef günümüzde ön panda tutulmaktadır. Hastanın şikayetlerine göre günü. kurtaracak ilaçlarla takip etmek ve ömür boyu ilaca mahkum yaşama mahkum edilmektedir. (Bu tarz tedavi bir çok kronik hastalık için de maalesef geçerlidir.)

Asıl olması gereken hekim hasta ve hasta yakınlarını işbirliği ile sebebe yönelik yaşam ve beslenme tarzı düzenlenmesi ve takibidir.

BESLENME (DİYET)

Kişisel farklılıklar olsa da genel olarak beslenmede – diyette özen gösterilmesi gereken genel unsurlar;

  • Tohum gıdalar (kuruyemiş, keten tohumu, patlamış mısır vb gibi ) ve yağlar (ayçiçek yağı vb gibi) tüketilmemelidir.
  • Lahana ve turpgillerin hepsi (brokoli, karnabahar, lahana, turp, şalgam) öğünlerden çıkarılmalıdır.
  • İşlenmiş paketli etler (salam, sosis, sucuk, pişirilip dondurulmuş et ürünleri vb gibi)
  • Asitli tüm gıdalar ve içecekler (domates, kolalı içecekler, gazoz vb gibi)
  • Fruktoz ve glikoz şurubu içeren tüm gıdalardan uzak durulmalıdır.
  • Kafein, alkol içeren içecekve gıdalardan uzak durulmalıdır.
  • Gıdaların kızartılması yerine fırınlanması tercih edilmelidir.
  • Her türlü baharat diyetten çıkarılmalıdır.
  • Süt ve süt ürünleri tüketilmemelidir.
  • Sigara

TOKSİNLER

  • Bağırsaklarda her zaman bakteriler ve ölü bakteriler bulunur.
  • Ölü bakterilerin parçaları barsak lümeninden kana geçtiğinde bağışıklık hücreleri antijenik özellikleri dolyısı ile bu parçaları da bakteri gibi algılar ve reaksiyon başlatır.
  • Bu reaksiyonun başladığı ilk yer bağırsak kan bariyeridir.
  • Bu saldırı – reaksiyon sırasında bağırsak duvarı yara alır ve geçirgen hale gelir.
  • Bunun sonucu olarak da toksinlerin ve ağır metallerin dolaşıma karışması önlenemez.

Bu noktada;

  • Glutatyon (Antioksidan zengin beslenme / takviye)
  • Resveratrol (Antioksidan zengin beslenme / takviye)
  • Vitamin E
  • Vitamin C gibi Antioksidanlar çok önemlidir.

Hem kana karışan toksin ve ağır metalleri karaciğere giden yolda ve karaciğerde yok etmek için hem de bağırsak geçirgenligini önlemek için çok önemlidirler.

VİTAMİN ve MİNERALLER

  • B12 Vitamini
  • B9 Vitamini
  • B6 Vitamini
  • B1 Vitamini
  • Demir
  • Çinko emilimi azaldığı için takviye edilmesi gerekir. Bu vitaminlerin eksikliği de hastalığı alevlendirir.

BENFOTİAMİN

Burada Benfotiaminden ayrıca bahsedeceğim. Çünkü; Aslen B1 vitamini de dahil B vitaminlerinin tamamı suda erirler. Benfotiamin yağda eriyebilen B1 vitaminidir.

Benfotiamin ilk olarak

  • Diyabetik sinir ve göz hasarı, organ hasarı
  • Hafıza zayıflığı
  • Alzheimer ve parkinson hastalıkları için kullanıldı

Yaplan çalışmalar arttıkça

  • IL-4
  • IL-6
  • IL-13
  • IL-1β
  • interferon-c,
  • IL-17
  • IL-22
  • TNF-α
  • IFN-γ
  • TGF-β sitokin ekspresyonunu (dönüşümünü), iltihaplanma şiddetini, enflamasyon boyutunu ve kript hasarını önlediği görüldü. Bu sebeple inflamasyon ve buna bağlı doku hasarı oluşan hastalıklarda özellikle de hem crohn hastalığında hem de ülseratif kolitte oldukça etkili olduğu görüldü.

Bu listelediğim sitokinler ve yardımcı T hücreleri barsak lümenine otoimmün saldırıda görev yapan ve Crohn hastalığını başlatan moleküllerdir.

Benfotiamin günlük kullanım dozu : 150 mg 2×1 dır.

BİTKİSEL TEDAVI ve DESTEKLER

Kudret Narı Yağı – Momordica Charantia

  • IL-1β seviyelerini önemli ölçüde azalttığı
  • IL-6 seviyelerini önemli ölçüde azalttığı
  • TNF-α seviyelerini önemli ölçüde azalttığı
  • IL-10 düzeylerini arttırdığı

Saptanmıştır.

Kudret Narı, çocuklarda hipoglisemi, hamilelerde düşük riski nedeni ile kullanılmamalıdır.

“Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz” eksikliği olanlarda favizm (hemolitik anemi) riski nedeni ile kullanılmaz.

Kudret Narı, günlük dozu: sabah ve akşam tok 8’er damla içilmelidir.

Eşek Otu – Oenothera Biennis

  • TNF-α üretimini azaltır.
  • Antienflamatuar etki gösteren STAT-3 yolağını inhibe ederek hücre proliferasyonunu inhibe eder.

Eşek otu bitkisi Crohn hastalığına iyi gelirken ülseratif kolit hastalarında tam tersine zararlıdır.

Eşek otu günlük dozu: Eşek otunun tohum (semen) kısmından 1 çay kaşığı 1 bardak sıcak su içinde 10 dakika demlenip akşam tok olarak içilmelidir. (Tohumlar tüketilmemelidir)

Gardenya Esansiyel Yağı – Gardenia Jasminoides

  • IL-1β
  • IL-6
  • TNF-α seviyelerini önemli ölçüde azaltarak inflamasyonu önler.

Gardenya Esansiyel Yağı günlük kullanım dozu: sabah tok 1 tatlı kaşığı zeytinyağı içine 1 damla damlatılarak içilmelidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Crohn Hastalığı: Epidemiyoloji, Tanı ve Tedavi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28601423/

⭐️⭐️ Crohn Hastalığı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28613792/

⭐️⭐️ Crohn Hastalığı: Tanı ve Tedavi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30485038/

⭐️⭐️ Crohn hastalığı hakkında kapsamlı bir inceleme ve güncelleme https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28826742/

⭐️⭐️ Ülseratif kolit https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31272578/

⭐️⭐️ Ülseratif kolit https://www.nature.com/articles/s41572-020-0205-x

⭐️⭐️ Ülseratif kolit https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29083748/

⭐️⭐️ Ülseratif Kolit ve Crohn Hastalığının Tedavi Yükü ve Hedefleri Benzerdir https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31301452/

⭐️⭐️ Belirsiz kolitin klinik özellikleri ve paterni: Ülseratif kolit benzeri klinik sunumlu Crohn hastalığı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12898357/

⭐️⭐️ Crohn hastalığı ve ülseratif kolitin bağırsak dışı komplikasyonları: 700 hastayı kapsayan bir çalışma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/957999/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla