Nitrik oksit (NO), vücut tarafından doğal olarak üretilir ve vazodilatatör (damar duvarındaki düz kasın gevşemesiyle damarın genişletme) etkisi ile kanın vücudun her yerine etkili ve verimli bir şekilde dolaşmasını sağlar. Kan akışını artırır ve kan basıncını düşürür.

Nitrik oksit (NO), atmosferde de doğal olarak oluşabilir veya endüstriyel süreçlerde üretilebilir. 

Kalp, diyabet hastaları ve erektil disfonksiyon olan bireylerde nitrik oksit üretimi sınırlıdır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

NİTRİK OKSİT’in KALP – DAMAR Sağlığı İle Ne İlgisi Var?

Kalp – damar sisteminin iç yapısı “vasküler endotel” sağlam ve işlevsel olduğunda kalp – damar sistemi bütünlüğünü korur ve kalp damar hastalığı gelişme riski ortadan kalkar.

Endotel, kan damarları iç bölümünde yer alan tabaka halinde dizili hücrelerin bulunduğu bir organdır.

Endotel, nitrik oksit (NO) üreterek kan akışının düzenlenmesinde önemli yere sahiptir. Aterosklerozdan, oksidatif stresten korur, inflamasyonu engeller. Endotelyal nitrik oksit üretiminin kaybı, endotel fonksiyonunun bozulmasına sebep olur. Bu kayıp yıllar içerisinde damarlarda yapısal değişiklikler meydana getirir. Bu değişiklikler kardiyovasküler risklerle ilişkilidir.

Kalp – damar hastalıklarına neden olan risk faktörleri aynı zamanda nitrik oksit üretimini de bozar.

Nitrik oksit (NO), üretimi sağlıklı genç bireyler normal ve yeterli endotel’e sahip oldukları için L-arginin yoluyla yaparlar. Lakin insanların yaşları ilerledikçe L-arginin’den nitrik oksit üretme yeteneği azalır. Bunun yanında yaşla birlikte Nitrik Oksit Sentaz (NOS) kaynaklı nitrik oksit (NO) üretimi de (yaklaşık %50) baskılanabilir.

Gebelerde dahil olmak üzere yüksek tansiyonu olan bireylerde, L-arginin’in kan basıncını düşürme de etkili olduğu bilinmektedir. Günde 30 grama kadar L-arginin tüketimi güvenlidir.

Nitrik oksit (NO), kan dolaşımında hızla bozulan kararsız bir moleküldür. Bu nedenle sürekli yenilenmesi ve yeterli düzeyde kalması sağlanmalıdır.

Araştırmalar 70- 80 yaşındaki kişilerin 20 yaşındaki kişilere kıyasla koroner dolaşımda %75’ten daha fazla Nitrik oksit (NO) kaybı olduğunu göstermiştir. Tüm bu vücudumuz aleyhine duruma rağmen nitrik oksit seviyesini yeterli düzeyde tutmanın ve doğal olarak artırmanın birkaç yolu var. Tabi ki çalışanlarımıza düşen aşağıda vereceğim tavsiyeleri kararlılıkla ve düzenli olarak yerine getirmeleri şart.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Haydi Gelin NİTRİK OKSİT Seviyenizi Yükseltelim

Öncelikle;

L-arginin, yoluyla nitrik oksit üretildiği için düzenli ve yeterli L-arginin ve L-sitrulin aminoasitlerinden zengin beslenilmelidir.

L-arginin kaynağı gıdalar;

  • Başta kırmızı et,
  • Tavuk,
  • Kümes hayvanları,
  • Balık,
  • Süt ürünleri
  • Fındık,
  • Badem,
  • Kaju,
  • Kabak çekirdeği,
  • Baklagiller,
  • Tam tahıllar.

Nitrik oksit (NO) kaynağı gıdalar;

1.    Kırmızı Pancar: Kırmızı pancar, nitrat içerir ve vücutta nitrik okside dönüşebilir.
2.    Fesleğen ve Diğer Yeşil Yapraklı Sebzeler: Fesleğen, ıspanak, pazı gibi yeşil yapraklı sebzeler, nitrik oksit üretimine katkıda bulunabilir. Örneğin: 100 gramlık ıspanak porsiyonu, yaklaşık 24 – 387 miligram nitrat içerir.
3.    Nar: Nar, nitrik oksit seviyelerini artırmada yardımcı olabilecek antioksidanlar içerir.
4.    Keten Tohumu: Omega-3 yağ asitleri içeren keten tohumu, kan damarlarının sağlığını destekleyebilir ve nitrik oksit üretimini artırabilir.
5.    Yaban Mersini ve Diğer Koyu Renkli Meyveler: Yaban mersini, böğürtlen, ahududu gibi koyu renkli meyveler, antioksidanlar içerir ve nitrik oksit üretimini destekleyebilir.
6.    Bitter Çikolata: Kakao, nitrik oksit üretimini artırabilir. Ancak, yüksek şeker içeriğine dikkat edilmelidir.
7.    Sarımsak: Sarımsak, nitrik oksit seviyelerini artırabilir ve kan damarlarının genişlemesine yardımcı olabilir.
8.    Ceviz, içerdikleri L-arginin adlı amino asit sayesinde nitrik oksit üretimine katkıda bulunabilir.
9.    Deniz Ürünleri: Özellikle somon gibi omega-3 yağ asitleri içeren deniz ürünleri, nitrik oksit üretimini destekleyebilir.
10.    Yeşil Çay: Yeşil çayın içeriğinde bulunan antioksidanlar, nitrik oksit seviyelerini artırabilir.

⭐️ C vitamini ve nitrat içeren bileşen parçalarından nitrik oksit üretir. Bu sebeple C vitamini, E vitamini ve polifenollerden zengin beslenme önemlidir.

⭐️ Haftada en az 150 dakika egzersiz yapılmalıdır. Yapılan birçok çalışma yüksek tansiyon ve kalp hastalığı olan bireylerde düzenli fiziksel aktivitenin damar içi endotel yapıdaki düz kasları gevşettiği (vazodilatasyonu artırdığını) görülmektedir. Haftada en az 3 kez 30 dakika egzersiz yapıldığında 10 hafta kadar kısa sürede egzersizin endotel sağlığı ve nitrik oksit üretimi üzerindeki faydaları görülebilir. Egzersizde ideal haftalık 150 dk nın üzerine çıkmaktır.

⭐️⭐️ Mide ilacı (PPİ olanlar) sürekli kullanılmamalıdır. (NO üretimi için mide asidi gerekli)

⭐️⭐️ Sık gargara yapılmamalıdır. Araştırmalarda, gargaranın nitrik oksit üretmek için gerekli olan ağız florasındaki bakterileri öldürdüğünü tespit edilmiştir. Sürekli gargara kullanmak, nitrik oksit üretimini azaltır. Bazı durumlarda kan basıncında ve diyabet riskinde de artışa neden olur.

⭐️⭐️ Sigara tüketilmemelidir. Sigara içmenin neden olduğu damarsal fonksiyon bozuklukları, Nitrik oksit (NO) üretiminin azalması ile başlar. Sigara endotel hücrelerine doğrudan fiziksel hasara neden olmasının yanında sistematik inflamasyonu artırır. Sigara içmek ateroskleroz gelişimi için en önemli önlenebilir risk faktörüdür.

Dikkat: L-arginin takviyeleri nadiren gereklidir ve sadece gerçekten eksikliği olan bireylere fayda sağlar.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Ayrıntılı tıbbi bilgi okumak isteyenler

Nitrik Oksit (NO) ve Nitrik Oksit Sentaz (NOS)’ınFizyolojik ve Patolojik Özellikleri https://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-nitrik-oksit-no-ve-nitrik-oksit-sentaz-nosinfizyolojik-ve-patolojik-ozellikleri-34608.html

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.