Modern yaşam olarak adlandırdığımız, hızlandırılmış hayatın içinde konfor zannettiğimiz, kullandığımız, tükettiğimiz pek çok ürün ve alışkanlığımız ne kadar sağlıklı?
Plastik, ayrışması yüzlerce yıl alan ve biyolojik olarak parçalanamayan bir maddedir.
Büyük mikroplastikler (5 mm ila 1 mm), küçük mikroplastikler (1 mm ila 1 μm) ve nanoplastikler (<1 μm) olarak sınıflandırılır.
Hayatımızın her tarafında yer alan plastiklerin küçük parçacıklarının birincil ve ikincil kaynakları mevcut.
Mikroplastiklere ve Nanoplastiklerin Çevresel Birincil Kaynakları
Boya
Bebek oyuncakları
Yiyecek ve içecek kapları
Mikro boncuklu kozmetikler
Kanalizasyon çamuru ve lastikler
Plastik peletler (plastik ürünlerin üretiminde hammadde olarak kullanılan küçük plastik granüller)
birincil kaynaklarından bazılarıdır.
Mikroplastiklere ve Nanoplastiklerin Çevresel İkincil Kaynakları
Su şişeleri
Balık ağları
Tarımsal filmler
Plastik poşetler
Belediye atıkları
ikincil kaynaklarıdır.
Tabi ki plastikler ne kadar küçük parçalara dönüşürse insan vücuduna girişleri de bir o kadar kolaylaşıyor.
Mikroplastiklere ve Nanoplastikleremaruziyet bağırsak – akciğer – deri bariyerini (sindirim sistemi epiteli, solunum yolu ve deri tabakası) geçerek yutma, inhalasyon ve dermal temas yoluyla kan dolaşımına girerler.
Fiziksel ve kimyasal özelliklerine ek olarak (“Truva Atı” etkisi nedeniyle öngörülemeyen çevresel ve biyolojik riskler ortaya çıkabilir); Mikroplastik ve Nanoplastik yüzeyler çevresel ve biyolojik kirleticiler (ağır metaller, kalıcı organik kirleticiler, pestisitler, ilaçlarvb gibi) dahil olmak üzere ekzojen kimyasalları etkili bir şekilde bağlayarak genotoksisite, inflamasyon ve endokrin bozulmaya neden olmaktadırlar.
Mikroplastiklerin ve Nanoplastiklerin Genel Etkileri
Fiziksel toksisite
Oksidatif stres
İnflamasyon
Bağışıklık reaksiyonları
Ek bir plastik katkı maddesi yüküne neden olmaktadır.
Mikroplastiklerin ve Nanoplastiklerin Kanda Toksik Etkileri
Plazma Protein Denatürasyonu
Hemoliz
Azalmış bağışıklık
Tromboz
Kan Pıhtılaşma Hasarı
Vasküler Endotel hasarı
Özellikle Kanda yüksek mikroplastik yükü (≥ 3 MP/mL) Pıhtılaşma Mekanizmasında
aPTT
C-reaktif protein
Fibrinojen
Artışından sorumludur.
Mikroplastiklerin ve Nanoplastiklerin kan ve içeriği ile etkileşiminin görseli
Yapılan bir çalışmada Kan örneklerinde analiz edilen plastik konsantrasyonları 1,84 – 4,65 μg/mL arasında değişirken.
Yüzdesel dağılım olarak; Polietilen (%32), etilen propilen dien (%14) ve etilen-vinil-asetat/alkol (%12) parçaları en bol bulunanlar olarak tespit edilmiş olup, Poliamid (PA), polikarbonat (PC), polistiren (PS) ve polivinil klorür (PVC) vb gibi plastik ürünlerdir.
Tek Kullanımlık Kağıt Bardaktaki Tehlike
Tüm dünyada giderek artan miktarda kulanılan tek kullanımlık kağıt bardakların, ince plastik kaplamaları nedeniyle geri dönüştürülmelerini son derece zor olduğu gibi aynı zamanda iç astarının Mikroplastikleri ve Nanoplastiklerisıcak suya ve sıcak içeceklere sızdırmaktadır.
Genel olarak, toplam ağırlığın %5-10‘unu oluşturan bu hidrofobik plastik astarları üretmek için yüksek yoğunluklu formunda (High Density Polly Etilen – HDPE) ve kopolimerler kullanılır.
Tek kullanımlık kağıt bardakların iç astarının sıcak suya maruz kalması, kurşun, krom ve kadmiyum gibi ağır metaller, toksik ağır metaller ve florür, klorür, sülfat ve nitrat gibi iyonların salınmasına neden olur.
Tek kullanımlık kağıt bardakların insanlarda günlük ortalama 0,03 ± 0,025 mg mikroplastik/vücut ağırlığı kilogramı başına ve 7,04 ± 8,8 g florür/vücut ağırlığı kilogramı başına günlük kronik günlük alım (CDI) miktarı ortaya çıkar.
İngiltere – Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’nde yapılan araştırmada, iç yüzeyleri düşük yoğunluklu polietilen (LDPE) ile kaplanmış tek kullanımlık sıcak içecek kapları 100°C’ suya maruz kaldıklarında, litre başına trilyonlarca nano parçacığı suya saldıklarını tespit edildi.
Analizlerde, 259 şişenin yüzde 93’ünde ortalama olarak bir litresinde büyüklüğü 100 mikrondan fazla olan 10.4 adet mikroplastik bulunduğu tespit edildi.
Büyüklükleri 6.5 ile 100 mikron arasında olan mikroplastiklerin ise bir litrede ortalama olarak 325 adet bulundukları belirlendi.
Plastik şişelerdeki suların litresinde, 0 ile 10 bin adede kadar mikroplastik taneciği bulunabileceği ve bunların yüzde 95’inin çapları 6.5 ile 100 mikron arasında olan taneciklerden oluştuğu hesaplandı.
Buna karşılık musluk suyunda 100 mikrondan büyük plastik taneciği sayısı şişelerdekinin yarısı (litrede 5.45 tanecik) kadardı.
Musluk suyundaki mikroplastiklerin yüzde 97’si lif yapısında iken, şişe sularındaki taneciklerin yüzde 65’i parçacık yapısında, sadece yüzde 13’ü lif şeklindeydi.
Araştırmacılar, sulardaki bu mikroplastik kirliliğinin şişeleme ve paketleme işlemleri sırasında gerçekleştiğini düşünüyorlar.
Bu araştırmaya göre, su ihtiyacını plastik şişelerden karşılayanların vücutlarına, senede fazladan 90 bin mikroplâstik taneciğinin girmesine sebep oldukları hesapladı.
Sonuç
Kendisinin ve ailesinin sağlığını düşünen herkesin yiyecek ve içeceklerle doğrudan temasları olan tüm plastik kapları hayatından tamamen çıkartması gerekiyor.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Tıbbi, Endüstriyel ve Tüketici Ürünlerinde Küresel Olarak Kullanılan En Yaygın Plastik Türleri
Polipropilen (PP; tıbbi ve elektronik ekipman, pipetler, mobilyalar),
Esas olarak düşük yoğunluklu formunda (Low Density Polly Etilen – LDPE; çöp torbaları, plastik ambalajlar, alışveriş torbaları)
Yüksek yoğunluklu formunda (High Density Polly Etilen – HDPE;sulama ve drenaj boruları, şampuan şişeleri, deterjan şişeleri)
Polivinil klorür (PVC; elektrik kablosu yalıtımı, kapı çerçeveleri, oyuncaklar, borular),
Polistiren (PS; köpük gıda kapları, plastik kaplar, sert tepsiler, ses ve görüntü kasetleri, kapaklar ve bardaklar)
Polietilen Tereftalat (PET; şişeler, araç lastikleri, konveyörler, tahrik veya emniyet kemerleri, gıda tepsileri).
⭐️⭐️ Mikroplastik parçacıkların, plastikle ilişkili kimyasalların ve çevre kirleticilerinin insan sağlığı açısından üçlü maruziyet bağlantısı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38759545/
⭐️⭐️ Mikroplastiklerin ve Endişe Verici Katkı Maddelerinin İnsan Sağlığı Üzerindeki Potansiyel Etkilerine İlişkin Ayrıntılı Bir İnceleme Çalışması https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7068600/
Sınırlı Sorumluluk Beyanı: Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Tasarruflu ampulü paketli veya serbest halde bulunduran elektrik malzemesi depoları, perakende satıcıları ve uygulayıcıları, ampullerin muhtemel toplu kırılma yaşanabileceği riskli yer – alanlardır.
Toplu ampul kırılması ile oluşan en büyük riskleri nedir?
İşletmelerde özellikle kapalı alanlarda çalışma alanının aydınlatmalara (tasarruflu ampullere) yakın olması ve sıkça kırılmaları durumunda çalışanların maruz kalabileceği ciddi bir risk var….!!
Nedir o risk?
Ve ne yapılmalıdır?
Günümüzde kullanılan enerji tasarruflu ampuller olarak bilinen kompakt floresan lambanın mucidi Amerikalı Peter Cooper Hewitt, 1901 yılında ilk düşük basınçlı cıva buharlı lambanın patentini aldı.
Ve günümüzde akkor ampullerden 10 kat daha uzun ömürlü ve yaklaşık %75 daha fazla enerji tasarruflu hale gelmişlerdir.
Elektrik akımıyla uyarıldığında fosforu floresan eden ultraviyole ışık yayar. ortaya çıkan ışık görünür ışık emisyonuna neden olur. Lamba çalışması sırasında elementel civa (Hg 0) oksitlenir ve lambanın camına, fosfor tozuna ve metal bileşenine adsorbe olur ve onları kirletir. Floresan lambadaki civa miktarı lamba türüne, watt değerine, markaya ve üreticiye göre değişir.
Bu nedenle floresan lambalar ve tasarruflu ampullerin kullanım ömrünü tamamladıklarında evlerde ve ofislerde bekletilmemesi, taşınması esnasında kırılmaması için gerekli önlemlerin alınması ve 50 kilogram altındaki miktarlardaki lambalar tüketici tarafından en yakın Atık Getirme Merkezlerine bırakılması gerekir.
CİVA
Kısa süreli maruz kalmalarda bulantı, kusma, ishal, akciğer zedelenmesi, kan basıncının veya kalp atış hızının artması ve gözlerde tahrişe sebep olur.
Uzun süreli maruz kalmalarda ise beyin hasarı, böbreklerde zedelenme ve anne karnındaki bebeğe zararlı yapmaktadır.
8 saatlik bir zaman ağırlıklı ortalama olarak uygulanmakta olan metreküp hava başına (mg / m³) 0.1 miligramlık bir tavan sınırıdır.
Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü (NIOSH),
cıva metaline maruz kalma oranlarının, 0.1 mg/m3 tavan sınırına ek olarak 10 saatlik bir iş günü boyunca ortalama 0,05 mg/m3 ile sınırlandırılmasını önermektedir.
Amerikan Devlet Endüstriyel Hijyen Uzmanları Konferansı (ACGIH),
metalik cıva maruz kalmalarının 8 saatlik bir iş günü boyunca ortalama 0,025 mg/m3 ile sınırlandırılmasını önermektedir.
Kırılan bir tasarruflu ampul 24 saat hiç dokunulmadan bırakıldığında 0.04 ila 0.7 miligram cıva saldığını ve yine araştırmacılar kırık bir ampulün örneğin bir çocuk için sağlık riski oluşturması için haftalarca dokunulmadan bırakılması gerektiğini tespit ettiler.
ABD Gıda, Çevre ve Kırsal İşler Bakanlığı DEFRA ( Department for Environment Food and Rural Affairs)Enerji tasarruflu kullanılan ampuller kırıldığında yapılması gerekenler;
Oda ivedilikle terk edilmeli, en az 15 dakika süre ile oda havalandırılmalı,
Temizlerken havaya bulaşma ve solunma riskine karşın elektrikli süpürge kullanılmamalı, kırıkların yalıtkan elastik eldiven kullanılarak temizlenmeli,
Civarında kontamine olabilecek ya da geri dönüşümlü maddeler için güvenli olan alanların oluşturulması için birikintinin iyice temizlenmesine dikkat edilmeli
Uyarısını yapmaktadır.
ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) Hangi ampullerin civa içerir:
İnsanların ve evcil hayvanların odadan çıkmasını sağlayın.
Pencere veya kapıyı açarak odayı 5-10 dakika havalandırın.
Eğer varsa, merkezi ısıtma/klima sisteminizi kapatın.
Kırık ampulü temizlemek için gerekli malzemeleri toplayın:
Sert kağıt veya karton;
Yapışkan bant;
Nemli kağıt havlular veya tek kullanımlık ıslak mendiller (sert yüzeyler için); ve
Metal kapaklı cam kavanoz veya kapatılabilir plastik torba.
Temizlik sırasında
SÜPÜRME YAPMAYIN. Tüm diğer temizlik adımları atıldıktan sonra kırık cam kalmadığı sürece süpürme önerilmez. Süpürme, cıva içeren toz veya cıva buharı yayabilir.
Kırık camları ve görünür tozları toplama konusunda titiz olun. Sert kağıt veya karton kullanarak cam parçalarını ve tozları toplayın. Kalan küçük cam parçalarını ve tozları toplamak için koli bandı gibi yapışkan bant kullanın. Kullanılmış bandı cam kavanoza veya plastik torbaya koyun. Daha fazla bilgi ve sert yüzeyleri temizlemek ile halı veya kilimleri temizlemek arasındaki farklar için ayrıntılı temizlik talimatlarına bakın.
Temizlik malzemelerini ağzı kapatılabilen bir kaba koyun.
Temizlik Sonrası
Tüm ampul artıklarını ve temizlik malzemelerini, elektrikli süpürge torbaları dahil, derhal çöp kutusuna veya korumalı bir alana, malzemeler atılana kadar dışarıya koyun. Ampul parçalarını veya temizlik malzemelerini içeride bırakmaktan kaçının.
Daha sonra, bölgenizdeki bertaraf gereklilikleri hakkında yerel yönetiminize danışın, çünkü bazı bölgeler floresan ampullerin (kırık veya kırık olmayan) yerel bir geri dönüşüm merkezine götürülmesini gerektirir. Bölgenizde böyle bir gereklilik yoksa, malzemeleri evsel çöplerinizle birlikte bertaraf edebilirsiniz.
Mümkünse ampulün kırıldığı odayı havalandırmaya devam edin ve ısıtma/klima sistemini birkaç saat kapalı tutun.
İşletmelerde Ayrıntılı Temizleme Talimatları
Temizlik Öncesi
Odadaki insanları ve evcil hayvanları uzaklaştırın ve çıkışta kırılma alanından uzak durun.
Dışarıya açılan bir pencere veya kapıyı açın ve 5-10 dakika odadan çıkın.
Eğer varsa, merkezi ısıtma/klima (HVAC) sisteminizi kapatın.
Kırık ampulü temizlemek için ihtiyaç duyacağınız malzemeleri toplayın:
Sert kağıt veya karton
Yapışkan bant (örneğin, koli bandı)
Nemli kağıt havlular veya tek kullanımlık ıslak mendiller (sert yüzeyler için)
Metal kapaklı cam kavanoz (konserve kavanozu gibi) veya kapatılabilir plastik torba(lar)
Sert Yüzeyler İçin Temizleme Adımları
Sert kağıt veya karton kullanarak cam parçalarını ve tozu dikkatlice toplayın ve döküntüleri ve kağıt/kartonu metal kapaklı bir cam kavanoza koyun. Cam kavanoz yoksa, kapatılabilir bir plastik torba kullanın. ( NOT:Plastik torba cıva buharının kaçmasını engellemeyeceğinden, temizlikten sonra plastik torbayı/torbaları evden çıkarın)
Kalan küçük cam parçalarını ve tozları toplamak için koli bandı gibi yapışkan bant kullanın. Kullanılmış bandı cam kavanoza veya plastik torbaya koyun.
Bölgeyi nemli kağıt havlu veya tek kullanımlık ıslak mendillerle temizleyin. Havluları cam kavanoza veya plastik torbaya koyun.
Temizlik sırasında sert yüzeylerin vakumlanması, diğer tüm temizlik adımları uygulandıktan sonra kırık cam kalmadığı sürece önerilmez. ( NOT:Vakumlamanın cıva içeren toz veya cıva buharı yayması mümkündür, ancak bu sorunla ilgili mevcut bilgiler sınırlıdır)
Tüm kırık camların temizlenmesini sağlamak için vakumlama yapılması gerekiyorsa, aşağıdaki ipuçlarını aklınızda bulundurun:
Dışarıya açılan bir pencere veya kapıyı açık tutun;
Eğer varsa, ampulün kırıldığı alanı vakum hortumunu kullanarak vakumlayın; ve
Vakum torbasını çıkarın (veya hazneyi boşaltın ve silin) ve torbayı/vakum artıklarını ve vakumu temizlemek için kullanılan tüm malzemeleri plastik bir torbaya koyun.
Tüm ampul artıklarını ve temizlik malzemelerini, elektrikli süpürge torbaları dahil, derhal dışarıya, bir çöp konteynerine veya korunaklı bir alana koyun, malzemeler atılana kadar. Ampul parçalarını veya temizlik malzemelerini içeride bırakmaktan kaçının.
Daha sonra, bölgenizdeki bertaraf gereklilikleri hakkında yerel yönetiminize danışın, çünkü bazı bölgeler floresan ampullerin (kırık veya kırık olmayan) yerel bir geri dönüşüm merkezine götürülmesini gerektirir. Bölgenizde böyle bir gereklilik yoksa, malzemeleri evsel çöplerinizle birlikte bertaraf edebilirsiniz.
Ampul artıkları ve temizlik malzemelerinin bulunduğu kavanozları veya plastik torbaları attıktan sonra ellerinizi sabunlu suyla yıkayın.
Ampulün kırıldığı odayı havalandırmaya devam edin ve mümkünse HVAC sistemini birkaç saat kapalı tutun.
Halı veya Kilimler İçin Temizleme Adımları
Sert kağıt veya karton kullanarak cam parçalarını ve tozu dikkatlice toplayın ve döküntüleri ve kağıt/kartonu metal kapaklı bir cam kavanoza koyun. Cam kavanoz yoksa, kapatılabilir bir plastik torba kullanın. (NOT: Plastik torba cıva buharının kaçmasını engellemeyeceğinden, temizlikten sonra plastik torbayı/torbaları evden çıkarın)
Kalan küçük cam parçalarını ve tozları toplamak için koli bandı gibi yapışkan bant kullanın. Kullanılmış bandı cam kavanoza veya plastik torbaya koyun.
Temizlik sırasında halı veya kilimlerin vakumlanması, diğer tüm temizlik adımları uygulandıktan sonra kırık cam kalmadığı sürece önerilmez. ( NOT: Vakumlamanın cıva içeren toz veya cıva buharı yayması mümkündür, ancak bu sorunla ilgili mevcut bilgiler sınırlıdır)
Tüm kırık camların temizlenmesini sağlamak için vakumlama yapılması gerekiyorsa, aşağıdaki ipuçlarını aklınızda bulundurun:
Dışarıya açılan bir pencere veya kapıyı açık tutun;
Eğer varsa, ampulün kırıldığı alanı vakum hortumunu kullanarak vakumlayın; ve
Vakum torbasını çıkarın (veya hazneyi boşaltın ve silin) ve torbayı/vakum artıklarını ve vakumu temizlemek için kullanılan tüm malzemeleri plastik bir torbaya koyun.
Tüm ampul artıklarını ve temizlik malzemelerini, elektrikli süpürge torbaları dahil, derhal çöp kutusuna veya korumalı bir alana, malzemeler atılana kadar dışarıya koyun. Ampul parçalarını veya temizlik malzemelerini içeride bırakmaktan kaçının.
Daha sonra, bölgenizdeki bertaraf gereklilikleri hakkında yerel yönetiminize danışın, çünkü bazı bölgeler floresan ampullerin (kırık veya kırık olmayan) yerel bir geri dönüşüm merkezine götürülmesini gerektirir. Bölgenizde böyle bir gereklilik yoksa, malzemeleri evsel çöplerinizle birlikte bertaraf edebilirsiniz.
Ampul artıkları ve temizlik malzemelerinin bulunduğu kavanozları veya plastik torbaları attıktan sonra ellerinizi sabunlu suyla yıkayın.
Ampulün kırıldığı odayı havalandırmaya devam edin ve mümkünse HVAC sistemini birkaç saat kapalı tutun.
Halı veya Kilimlerin Gelecekteki Temizliği: Vakumlama Sırasında ve Sonrasında Odayı Havalandırın
Halıyı veya kiliminizi süpürdüğünüz sonraki birkaç seferde, varsa HVAC sisteminizi kapatın, diğer odalara açılan kapıları kapatın ve süpürmeden önce dışarıya açılan bir pencere veya kapı açın. Bu alanda her kullanımdan sonra vakum torbasını değiştirin.
Vakumlama işlemi tamamlandıktan sonra, HVAC sistemini kapatın ve mümkünse dışarıya açılan pencere veya kapıyı birkaç saat açık tutun.
Elektrikli ve elektronik atıklar “e-atık” olarak da adlandırılmaktadır. Avrupa Birliği elektronik atığın tanımını yaparken, kullanıcısı tarafından atılmış, atılmak istenen veya atılması gereken madde veya nesne (EU, 2003a) ifadelerini kullanmıştır.
E-atık; endüstriyel veya evsel kaynaklı, hasar görmüş, kırılmış, modası geçmiş olan veya kullanım ömrünü tamamlamış, ağır metalleri ve organik kirleticilerin en büyük kaynaklarından biri olan elektrikli ve elektronik eşyaların genel bir ifadesidir.
Türkiye’de 1999 yılında meydana gelen büyük deprem ile birlikte floresan lamba üretimi sona ermiştir. Halen tüm kapalı mekânların vazgeçilmez aydınlatma ürünü olan floresan lambalar yurtdışında üretilip, ithal edilerek, Türkiye’de satışa sunulmaktadır.
Tüm bu bilgiler ışığında işletmelerde yapılması gereken
İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamaları
İlgili yönetmeliklerdeki değişiklikler düzenli olarak kontrol edimeli – takip edilmelidir.
Enerji tasarruflu ampullerinin kırılma riskini en aza indirecek şekilde monte edilmesi sağlanmalı ve/veya çalışma alanının yerleşimi düzenlenmelidir.
Kırılma sıklığına bağlı olarak önlemler risk analizi ekibi tarafından düzenli olarak revize edilmelidir.
Acil durum planına risklere göre olay sonrası senaryo ve tedbirler belirlenmelidir.
Çalışanların eğitimlerine, kırılmaların önlenmesi ve kırılma sonrası yapmaları gerekenler dahil edilmelidir. Her vaka sonrası eğitim içeriğinde revizyon gerekip gerekmediği kontrol edilmelidir. Gereken düzenlemeler yapılmalıdır.
Her kırılma sonrası maruziyeti olanlara ”bulantı, kusma, ishal, nefes almada değişiklik, kan basıncının veya kalp atış hızının artması ve gözlerde tahriş” gibi şikayetleri olması durumunda acile başvurmaları gerektiği bilgilendirilmesi yapılmalıdır.
Maruziyeti olan her çalışanın olay sonrası en yakın zamanda işyeri hekimi tarafından görülmesi sağlanmalıdır.
Kırılma sonrası parçaların toplanması ve geri dönüşüme teslimi prosederü oluşturulmalı ve her vaka sonrası revizyon gerekip gerekmediği kontrol edilmelidir. Gereken düzenlemeler yapılmalıdır.
Kırılan ampul sayısı ve riskler değerlendirilerek temizleme sonrası gerekli görülürse iş hijyeni ölçümleri yapılmalı ve sonuçlarına göre eylem planı oluşturulmalıdır.
İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi işletmenin risklerine göre yukarıdaki maddelere muhakkak ilaveler yaparak çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunmasını daha da ileriye götüreceklerdir.
Floresan Lambalar Hakkında Ek Bilgi
Poliklorlu bifeniller (PCB)
Floresan lamba balastları başta olmak üzere özellikle alev geciktiriciler, plastikleştiriciler, boyalar, kalafatlama bileşikleri, sızdırmazlık maddeleri vb yapı ürünlerinin içerisinde bulunmaktadır.
İnsanların PCB’lere maruziyeti, diyet alımı, solunum, toz yutma ve deri teması gibi farklı yollardan kaynaklanabilir.
PCB’ler çekirge etkisi olarak tanımlanabilecek biriktirme ve yeniden süspanse etme prosesleri (yani kuru serpinti ve buhar biriktirme) yoluyla uzun mesafeler boyunca taşınabilir.
1970’lerde kullanımı yasaklanmış olsa da kimyasal ve termal bozunmaya karşı dirençleri deniz organizmalarında ve insanlarda biyolojik birikime neden olmaktadır. Bu nedenle PCB’ler çevresel ve insan sağlığı açısından endişe verici olmaya devam etmektedir
WHO Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) 1987 yılından günümüze PCB’lerin insanlarda karsinojenik etkili olduğunu varsaymakta ve PCB bileşiklerini 2A ‘İnsanlarda Karsinojenik Etki Olasılığı Bulunanlar’ grubunda değerlendirmektedir. Diğer yandan EPA (Çevre Koruma Ajansı) (1996) PCB’lerin ‘Muhtemel İnsan Karsinojenleri’ olduklarından şüphelenmektedir”
Tasarruflu Ampullerin (Bertarafı) Atık Yönetimi Konusunda Yönetmelik – Yayın ve Duyurular
⭐️⭐️ Kullanılmış kompakt floresan lambalardaki (CFL) ağır metallerin belirlenmesi ve atık yönetimi zorlukları: Mevcut koşulları iyileştirmek için bazı stratejiler https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24726659/
⭐️⭐️ Metal Kaynaklı Toksisitede Kurkuminin Rolünün İncelenmesi (Bitkisel preparatlar metale bağlanabilir, bağırsaklardaki emilimini azaltabilir ve vücuttan atılımını kolaylaştırabilir. Zerdeçalda bulunan biyoaktif bir madde olan kurkumin, yaygın olarak bir diyet takviyesi olarak kullanılır. Çoğu çalışma, kurkuminin metal kaynaklı lipid peroksidasyonuna karşı koruma sağladığını ve antioksidan sistem üzerindeki olumsuz etkileri hafiflettiğini göstermiştir.) https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36829803/
Sınırlı Sorumluluk Beyanı: Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Dut çeşitlerinin çoğunun kökeninin Çin /Japonya bölgesi ve Himalaya etekleri olduğu düşünülmektedir.
Dut yapraklarının etkisi, rüzgar ısısını dağıtma, akciğerleri temizleme ve kuruluğu nemlendirme kapasitesi nedeniyle eski Çin’de iyi bir şekilde belgelenmiştir.
Beyaz dut yapraklarının, kök kabuğunun, dallarının ve meyvelerinin tıbbi kullanımı Çin Halk Cumhuriyeti Farmakopesi’nde belgelenmiştir.
Çin tıbbındaki kullanımı MS 659’a kadar uzanır.
Dut suyu, İngiliz Bitkisel Farmakopesi’nin resmi bir ürünüdür.
Kök kabuğu müshil ve antihelmintik özelliklere sahiptir ve tadı acıdır.
Kök suyunun kanı aglütine ettiğine ve ayrıca sindirim sistemindeki kurtları öldürdüğüne inanılmaktadır.
Gövde kabuğu müshil ve solucan düşürücü özelliklere sahiptir.
Yapraklar terletici ve yumuşatıcı özelliklere sahiptir ve yaprak suyu boğaz enfeksiyonlarını ve iltihabı önlemek için kullanılmıştır.
Meyve suyu soğutucu ve müshil özelliğine sahiptir ve ateş, soğuk algınlığı, ishal, sıtma, amip, kabızlık ve bağırsak kurtlarını (örneğin tenya) tedavi etmek için kullanılır.
Modern çalışmalar, aktif bitki maddeleri olan flavonoidler, alkaloidler, polisakkaritler ve polifenollerin dut yapraklarının kan şekerini düşürme yeteneğinin birincil moleküler temeli olduğunu göstermiştir.
Metabolize edilebilir enerji (1130-2240 kcal/kg) açısından oldukça zengindir.
Anti-besinsel faktörlerin hiçbiri yoktur veya ihmal edilebilir düzeydedir.
⭐️⭐️Kara dut içeriği, beyaz duta göre fenol bileşikleri açısında 8 kat fazla ve çok daha etkindir.
⭐️⭐️Dut yaprakları demir, çinko, manganez ve kalsiyum gibi birçok eser element içerir.
Demir,vücuttaki serbest radikalleri temizleyebilir ve pankreas hücrelerine oksijen tedarikini artırarak insülin sentezini ve salınımını kolaylaştırabilir.
Çinko, insülin stabilitesini artırmak ve insülinin hipoglisemik etkisini güçlendirmek için insülinin kristalleşmesini destekler.
Manganez,mitokondrideki oksidatif stresi azaltmak için gerekli olan manganez süperoksit dismutazın bir bileşenidir ve bu enzim aynı zamanda bir antioksidandır, mitokondriyi korur ve oksidatif hasarı azaltarak adacık β hücrelerini oksidatif stresten korur.
Kalsiyumeksikliği hücrelerin salgılama işlevini olumsuz etkileyebilir ve insülin salgılanması önemli bir kalsiyum aracılı süreçtir ve kalsiyum eksik olduğunda hücrelerin içindeki ve dışındaki kalsiyum dengesi değişir ve bu değişen denge insülinin normal salgılanmasını etkileyebilir.
Dut Yaprağı (Özellikle Kara Dut Yaprağı) Etken Maddeleri
Kara dut yaprağı Çin tıbbında ilaç olarak kullanılır.
Antidiyabetik(Tek doz dut yaprağı uygulaması karbonhidrat yüklemesinden sonra glikoz sapmasının tepe seviyesini ve eğri altında kalan alanı (iAUC) önemli ölçüde baskılar)
Antihipertansif(Dut yaprakları, anjiyotensin dönüştürücü enzimi (ACE) inhibe ederek kan basıncını ve kalp atış hızını düşürür)
Antihiperlipidemik(Dut yaprakları ile tedavi edilen hayvanlarda, kan dolaşımında toplam kolesterol (TK), düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol (LDL-K) ve trigliseritlerde (TG) belirgin azalmalar ve yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterolde (HDL-K) artış meydana gelir)
Karaciger Yağlanması(Dut yaprakları, yüksek yağlı diyetin kronik tüketimiyle oluşan vücut ağırlığı artışını baskılar)
Antioksidan(Dut yapraklarının serbest radikal oluşumuna ve oksidatif stres kaynaklı doku hasarına karşı etki ve Fe 3+ ‘yi Fe 2+’ ye indirgeyerek elektron bağışlama kapasitesini gösterir.)
National Library of Medicine’den yayınlanan bir araştırmaya göre, dut yaprağı lateks içerir(insanlar için hafif toksik olan ve mide bulantısına veya cilt tahrişine neden olabilen beyaz bir öz.) Lakin, insanların büyük bir çoğunluğu herhangi bir sorun yaşamadan dut yaprağı tüketebilmektedir.
Dut Yaprağını Nasıl Tüketeceğiz
Bir tatlı kaşığı toz (dut yaprağı) ya da 5 yaprak dut bir su bardağı sıcak su da 4 – 5 dakika bekletilip sabah ve akşam yemekten hemen önce içilir. Lakin günde 2 fincandan fazla içilmemelidir. Çünkü uzun süre ve günlük 5 – 6 fincan içildiğinde (kullanımda) yüksek potasyum içeriği nedeni ile böbreklerde sorun oluşturur. Önemli uyarı Hamileler ve emzirenler kesinlikle kullanmamalıdır.
Yemekten sonra bir fincan kahve içmek dut yaprağının potasyum yükü nedeni ile böbrek için oluşturabileceği olası zararı önler.
⭐️⭐️ Sağlıklı yetişkinlerde akut dut yaprağı ekstresi alımının zamanlamasının yemek sonrası glikoz metabolizması üzerindeki etkileri: randomize, plasebo kontrollü, çift kör bir çalışma https://www.nature.com/articles/s41430-023-01259-x
⭐️⭐️ Tip 2 diyabetli ve kontrol deneklerinde 75 g sakaroz alımına bağlı olarak dut yaprağı özütünün kan şekeri ve nefes hidrojen tepkisi üzerindeki etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17303787/
⭐️⭐️ Dut yaprakları ve kardiyometabolik risklere karşı potansiyel etkileri: kimyasal bileşimler, biyolojik özellikler ve klinik etkinliğin incelenmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6130672/
Sınırlı Sorumluluk Beyanı: Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
Hızlı, ekonomik ve güler yüzlü hizmet, tahlil ve tetkikler ile sizlerin çalışma hayatınızda sağlığınızın destekçisiyiz.
Değerli işverenler,
Çalışanlarınızın ihtiyacı olan tüm işe giriş tetkik ve tahlillerin tamamını merkezimizde yaptırabilirsiniz.
Aşılama (Bağışıklama) hizmetimiz bulunmaktadır.
İşyeri hekimlerimiz denetiminde sağlık personelimizin güvenilir, güler yüzlü hizmeti ile hızlı ve doğru sonuçlarla yeni işinize sağlıklı bir başlangıç yapın.
Hizmetlerimiz Laboratuvar ve muayene ile de sınırlı değil.
📍 Ya da randevusuz da gelebilirsiniz: 🕗 Hafta içi her gün: 08.30 – 17.30 saatleri arasında başvurabilirsiniz.
Cennetoglu Mh., Foliage Cd., Modeko Selgeçen Is Merkezi, No: 230 Kat:4 Daire:424-425, Cennetoğlu, 35110 Karabağlar/İzmir, Türkiye
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Doğal Yaşayın
Doğal Beslenin
Aklınıza Mukayet Olun
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Sayın okuyucu,
Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.
Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review