Paraşüt Tip Emniyet Kemerinde Fiziksel Sınır Aşımı Riskleri

Fiziksel Alt ve Üst Sınırların Aşılması Durumunda Ortaya Çıkabilecek Riskler

İdeal bir Paraşüt Tipi Emniyet Kemeri (Tam Vücut Emniyet Kemeri) için belirlenen fiziksel sınırların aşılması, hem ekipmanın hem de kullanıcının güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atar.

Bu sınırların dışına çıkıldığında karşılaşılabilecek olası sonuçları, riskleri ve nedenlerini aşağıda ayrıntılı olarak paylaşıyorum. Eminim sizlerinde tecrübeleri ile ekleyecekleri vardır.

1. Aşırı Ağırlık (140 kg üzeri veya 160 kg sistem yükü üzeri)

SorunOlası SonuçlarAçıklama
Enerji emici sistemin yeterince çalışmamasıDüşme sırasında ani yüklemenin vücuda iletilmesi, iç organ zedelenmeleri, omurga yaralanmalarıEnerji emiciler belirli yük aralıkları için test edilmiştir; üst sınır aşıldığında şok emici fren mesafesi ve kapasitesi yetersiz kalır.
Dikişlerin, bağlantı noktalarının kopmasıSerbest düşme sonucu ölüm/kalıcı sakatlıkEN 361 standardı kemeri 140 kg’a kadar test eder; daha yüksek yükte mekanik bütünlük bozulabilir.
Askı travmasının artmasıBayılma, dolaşım bozukluklarıAğırlık arttıkça askı etkisi daha yıkıcı olur, kan dolaşımı kısa sürede kesintiye uğrayabilir.

2. Yetersiz Ağırlık (45 kg altı – örn. çocuklar, zayıf bireyler)

SorunOlası SonuçlarAçıklama
Enerji emici sistemin aktive olmamasıDüşmenin ani durması, vücuda şiddetli yük aktarımıDüşük ağırlık nedeniyle enerji emici sistem açılmayabilir, düşme vücuda direkt yük bindirerek iç yaralanmalara neden olabilir.
Kemerin vücuda uygun oturmamasıKayma, bacak askılarının kasık bölgesine zarar vermesiZayıf bireylerde kemer gevşek kalırsa düşme anında ciddi sürtünme yaralanmaları oluşabilir.

3. Aşırı Uzun Boy (200 cm üzeri)

SorunOlası SonuçlarAçıklama
Kemerin omuz ve bel askılarının kısa kalmasıVücudu tam kavrayamama, düşme anında savrulmaVücuda tam oturmayan kemer, düşüş yönünde kayarak kullanıcıyı koruyamaz.
Şok emici mesafenin yetersizliğiDüşme mesafesinin artması, alt zemine çarpmaUzun boylu kişilerde şok emici daha fazla uzayabilir, bu da düşüş mesafesini arttırır.

4. Aşırı Kısa Boy (150 cm altı)

SorunOlası SonuçlarAçıklama
Kemer ayarlarının yeterli gelmemesiBel ve bacak askılarının gevşek kalmasıKısa bireylerde kemer aşağı doğru kayabilir, kullanıcı düşme anında kemer içinde hareket eder.
Bacak askılarının kasık bölgesine oturmamasıKasık zedelenmeleri, sinir hasarıKısa bireylerde bacak askıları sıkı bağlansa dahi doğru bölgeye oturmayabilir.

5. Aşırı Bel/Uyluk Çevresi (140 cm+ / 95 cm+)

SorunOlası SonuçlarAçıklama
Kemer bağlantı noktalarının kapanmamasıAçılma, çözülme, düşüşe karşı yetersizlikBel ve bacak çevresi büyük olan bireylerde askılar tam kapanmayabilir.
Aşırı baskı noktası oluşmasıDolaşımın kesilmesi, morarma, sinir sıkışmasıÖzellikle bacaklarda kesilme etkisiyle travmatik hasar oluşabilir.

6. Zayıf Kas/Kemik Yapısı veya Sağlık Sorunları

SorunOlası SonuçlarAçıklama
Askı travmasına duyarlılıkBayılma, damar hasarı, iç kanamaÖzellikle yaşlı, osteoporotik ya da dolaşım problemi olan bireylerde askıda kalma çok tehlikelidir.
Acil durumda kendini kurtaramamaAsılı kalma süresi artar, kurtarma gecikirKas gücü düşük bireyler, askıda kaldığında kendi bedenini taşıyamaz.

Çözüm Önerileri

DurumÇözüm
Fiziksel sınırların dışında kalan bireylerÖzel bedenlerde (XS–XXL), sertifikalı ve test edilmiş kemerler kullanılmalı.
Aşırı yükte kullanıcılarÜreticisi tarafından 150 kg+ kapasiteli modeller seçilmeli (örneğin: 3M Protecta Rebel, Petzl Newton International).
Kısa boylu ya da çocuk kullanıcılarÇocuklara özel düşüş durdurucu sistemler (EN 12277 uyumlu) tercih edilmeli.
Sağlık sorunu olanlarİşe uygunluk sağlık raporu alınmalı; alternatif güvenlik sistemleri değerlendirilmelidir (korkuluk, platform, istasyon sabitleme).

🎭 🎭 🎭 🎭 🎭

Senaryolar İle Olasılıkları İnceleyelim

Aşağıda, ideal paraşüt tipi emniyet kemerinin fiziksel sınırları aşan kullanıcılar için genişletilmiş senaryo analizleri yer alıyor. Her biri olası riskleri, sonuçları ve uygulanması gereken önlemleri içeriyor:

Senaryo 1: Aşırı Kilolu Çalışan (160 kg Üzeri – Sınırların Ötesi)

  • Çalışan Profili:
    168 kg ağırlığında, 180 cm boyunda bir vinç operatörü, kule platform bakımına çıkacak.
  • Kullanılan Ekipman:
    Standart EN 361 belgelendirmeli emniyet kemeri (maksimum 140 kg destekli).
  • Muhtemel Sorunlar:
    • Kemerin D-halkaları ve dikiş noktalarında yük aşımı nedeniyle yırtılma riski.
    • Düşme anında enerji emici sistemin şok yükünü absorbe edememesi.
    • Asılı kalma süresinde kan dolaşımında bozulma ve askı sendromu gelişme ihtimali.
  • Çözüm ve Uygulama:
    • EN 361’e ek olarak ANSI Z359.11 veya özel olarak 160–180 kg testli kemer tercih edilmeli.
    • Enerji emici bağlantılar daha yüksek kapasiteye sahip olmalı.
    • Çalışma alanında düşmeyi önleyici mühendislik çözümleri (örneğin sabit korkuluk veya platform kilit sistemi) uygulanmalı.
    • Kullanıcının sağlık durumu hekim raporuyla değerlendirilip iş onayı verilmeli.

Senaryo 2: Düşük Kilolu Çalışan (45 kg Altı – Genç Personel)

  • Çalışan Profili:
    43 kg ağırlığında, 156 cm boyunda genç stajyer, iskele montaj sahasında görevli.
  • Muhtemel Sorunlar:
    • Enerji emici sistem düşme enerjisini tetikleyemeyebilir.
    • Bacak askıları, düşüş sırasında vücudu tam sarmadığı için iç organlara zarar verebilir.
    • Kemerin bağlantı noktaları vücutta baskı yaratarak travmaya neden olabilir.
  • Çözüm ve Uygulama:
    • XS beden uygun kemer seçimi şarttır.
    • Düşme durdurma yerine düşme önleme sistemleri (sabit bağlantı, düşüş engelleme tırmanış sistemi) uygulanmalıdır.
    • Gerekirse çift bağlantılı sistemler (ikiz kanca) ile denge sağlanmalıdır.
    • Kemerin üreticisi 45 kg altı bireyler için kullanıma uygunluk belgesi sağlamalıdır.

Senaryo 3: Aşırı Uzun Çalışan (Boy: 2 metre üzeri)

  • Çalışan Profili:
    202 cm boyunda, 105 kg ağırlığında bir enerji teknisyeni, yüksek direklerde bakım yapıyor.
  • Muhtemel Sorunlar:
    • Gövde uzunluğu nedeniyle kemer vücuda tam oturmayabilir.
    • Enerji emici devreye girse bile toplam düşüş mesafesi artabilir.
    • Kanca bağlantısı çalışanın göğüs hizasından yukarıda kalabilir.
  • Çözüm ve Uygulama:
    • XL/XXL boy kemer tercih edilmeli ve üretici teknik veri sayfası kontrol edilmelidir.
    • Bağlantı hattı daha kısa tutulmalı, mümkünse dikey yaşam hattı kullanılmalı.
    • Alt zemin ile arasındaki minimum serbest mesafe hesaplanarak sabit platform veya iskele kurulmalı.

Senaryo 4: Kısa Boylu ve Zayıf Yapılı Çalışan

  • Çalışan Profili:
    48 kg, 152 cm boyunda kadın çalışan, iç cephe sıva işlerinde seyyar iskele üzerinde görevli.
  • Muhtemel Sorunlar:
    • Kemerin büyük bedenli seçilmesi durumunda sarkma riski oluşur.
    • Askı travmasına daha erken maruz kalabilir.
    • Sırt D-halkası konumu uygunsuz olabilir.
  • Çözüm ve Uygulama:
    • XS beden ve anatomik yapıya uygun tasarlanmış ergonomik kemer seçimi.
    • Göğüs destekli kemer tercihi yapılabilir.
    • Düşme riski yüksekse, otomatik kilitli makaralı geri sarımlı sistem (SRL) kullanılmalı.
    • Kadın çalışanlara özel emniyet kemeri modelleri değerlendirilmeli.

Senaryo 5: Uygun Kemer Olmadan İşe Çıkma Baskısı

  • Çalışan Profili:
    150 kg ağırlığında çalışan, uygun kemeri beklemeden çalışmaya zorlanıyor.
  • Muhtemel Sorunlar:
    • İSG kurallarının ihlali.
    • İşverenin sorumluluk yükümlülüğünde artış.
    • Olası ölüm veya kalıcı hasar durumunda iş kazası olarak sınıflandırılır.
  • Çözüm ve Uygulama:
    • Personel eğitilmeli, İSG kurallarının ihlali halinde çalışma reddi yapılmalı.
    • Uygun kemer sağlanmadan işe başlanmamalı.
    • Denetim ve raporlama sistemi oluşturulmalı.

Senaryo 6: Kemerin Vücuda Uygun Olmaması Nedeniyle Kayma ve Yaralanma

  • Çalışan Profili:
    55 kg, 163 cm boyunda çalışan; standarda uygun fakat bedenine göre büyük kemer kullanıyor.
  • Muhtemel Sorunlar:
    • Düşme anında vücut içinde kemer kayar, özellikle boyun ve karın bölgesine baskı oluşur.
    • Göğüs askısı yukarı kayarak boğaza baskı yapabilir.
    • Düşme sonrası travma riskleri artar.
  • Çözüm ve Eğitim Uygulaması:
    • Kemerin beden uyumluluğu denetimlerle kontrol edilmeli.
    • Çalışanlara giyme sonrası “2 parmak boşluk testi” öğretilmeli.
    • Eğitimlerde manken üzerinde yanlış-giyme örnekleriyle uygulama yapılmalı.

Senaryo 7: Bel Fıtığı Olan Çalışanda Kemer Baskısı

  • Çalışan Profili:
    90 kg, 175 cm boyunda çalışan bel fıtığı rahatsızlığına sahip; sürekli bel desteği baskısı altında kalıyor.
  • Muhtemel Sorunlar:
    • Kemerin bel desteği ağrıyı artırır, hareket kabiliyeti düşer.
    • Düşme sonrası kemer baskısı disk hasarını artırabilir.
    • Uzun süreli asılı kalma durumunda kalıcı nörolojik sorunlar gelişebilir.
  • Çözüm ve Eğitim Uygulaması:
    • Bel destekli kemer yerine medikal bel desteği uyumlu model tercih edilmeli.
    • Kemer kullanımı öncesi sağlık raporu alınmalı.
    • Eğitimde medikal engellerin bildirimi için özel bilgilendirme oturumu yapılmalı.

Senaryo 8: Aşırı Terleme ve Vücut Sıvısı Kaybı Nedeniyle Kemerin Deri Üzerine Baskısı

  • Çalışan Profili:
    80 kg, 178 cm boyunda, açık havada güneş altında çalışan operatör.
  • Muhtemel Sorunlar:
    • Kemerin askı noktaları aşırı terleme nedeniyle ciltte sürtünme ve yara oluşturabilir.
    • Cilt yüzeyinde tuz birikimi, malzemenin kaymasına neden olur.
    • Ellerde sıvı kaybı, kemer ayarlarını etkiler.
  • Çözüm ve Eğitim Uygulaması:
    • Antibakteriyel iç yüzeyli kemerler tercih edilmeli.
    • 30 dakikada bir nemli havlu ile yüzey temizliği önerilmeli.
    • Eğitimde sıcak havalarda ekipman kullanımı başlığı detaylandırılmalı.

Senaryo 9: Düşük Görme veya Görme Kusuru Olan Çalışanın Kemer Bağlantılarını Yanlış Yapması

  • Çalışan Profili:
    Görme bozukluğu olan (miyop/hipermetrop) çalışan, sabah erken saatlerde gölgede çalışıyor.
  • Muhtemel Sorunlar:
    • Bağlantı tokaları yanlış sırayla takılabilir.
    • D-halkası yanlış noktaya bağlanabilir.
    • Göğüs askısı gevşek kalabilir.
  • Çözüm ve Eğitim Uygulaması:
    • Tüm kemer sistemleri renk kodlu olmalı (göğüs-kırmızı, bacak-siyah gibi).
    • Eğitimde “körlemesine giyme tatbikatı” yapılmalı.
    • Takım arkadaşına kontrol ettirme zorunluluğu vurgulanmalı.

Senaryo 10: El Becerisi Kısıtlı veya Parmaklarda Kuvvet Kaybı Olan Kişi

  • Çalışan Profili:
    68 yaşında, parmaklarında kuvvet kaybı olan bir bakım işçisi.
  • Muhtemel Sorunlar:
    • Tokaların kilitlenmesi tam yapılamayabilir.
    • Enerji emici bağlantılar gevşek bırakılabilir.
    • Bacak askıları güvenli şekilde sabitlenmeyebilir.
  • Çözüm ve Eğitim Uygulaması:
    • Kolay kilitlenebilir, tokası büyük olan kemerler tercih edilmeli.
    • Eğitimde ekip çalışması vurgulanmalı: kontrol mekanizması çift yönlü olmalı.
    • İş öncesi giydirme ve kontrol checklist’i oluşturulmalı.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Paraşüt tipi emniyet kemerleri, yalnızca takıldığında değil; kullanıcıya uygun fiziksel ölçüler içinde, üretici sınırları doğrultusunda ve sistemin tüm parçalarıyla uyum içinde kullanıldığında koruyucudur. Kemerin taşıma kapasitesinin, düşme enerjisinin ya da askı süresinin sınırlarının bilinmemesi ya da göz ardı edilmesi; güvenlikten çok, gizli bir tehlike yaratır.

Unutulmamalıdır ki, bu sınırların aşılması çoğu zaman ölümcül sonuçlar doğurur. Emniyet, bilgi ve uygunlukla başlar.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Paraşüt Tipi Emniyet Kemeri ile İlgili Mevzuatımız

1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (6331 Sayılı Kanun)

  • Madde 4 – İşverenin Yükümlülükleri:
    İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Riskleri önlemek, risklerden kaçınmak, riskleri kaynağında yok etmek gibi temel ilkeler çerçevesinde, yüksekte çalışmalarda emniyet kemeri gibi uygun KKD (Kişisel Koruyucu Donanım) sağlamak zorundadır.
  • Madde 5 – Risklerden Korunma İlkeleri:
    Yüksekte çalışmalarda riskler mümkün olduğunca toplu koruma önlemleriyle bertaraf edilmeli, bu yeterli değilse kişisel koruyucu donanım kullanılmalıdır.

2. Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği (Resmî Gazete: 01.05.2019 / 30761)

Bu yönetmelik, 89/686/EEC sayılı AB Direktifi ile uyumludur.

Tanım:

Paraşüt tipi emniyet kemeri, çalışanı düşme tehlikesine karşı korumaya yönelik “düşmeye karşı koruyucu sistemler” kapsamında bir KKD olarak tanımlanır.

Madde 7 – Uygunluk:

Emniyet kemeri CE belgeli olmalı, TS EN 361 standardına uygun şekilde üretilmeli ve piyasaya arz edilmeden önce uygunluk değerlendirme işlemlerinden geçirilmelidir.

Madde 10 – Kullanım ve Bilgilendirme:

İşveren, çalışanlara KKD’yi doğru kullanabilmeleri için gerekli bilgileri ve eğitimi sağlamakla yükümlüdür. Bu eğitim dokümante edilmelidir.

3. TS EN 361 – Düşmeyi Önleyici Sistemler – Beden Tipi Emniyet Kemerleri Standardı

Bu standarda göre paraşüt tipi emniyet kemerlerinde bulunması gerekenler:

  • Omuz, bel ve bacak destek noktaları
  • Sırtta yer alan “D” tipi bağlantı halkası (düşme durumunda yükü dengelemek için)
  • Taşıyıcı bantlarda 15 kN çekme dayanımı
  • Kullanıcının ağırlığı ve düşme faktörüne göre sistem testleri
  • CE işareti ve üretici beyanı
  • Türkçe kullanım kılavuzu ve periyodik kontrol talimatı

4. Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik(Resmî Gazete: 02.07.2013 / 28695)

Madde 6 – KKD’nin Kullanımı:

  • KKD, kullanıcıya uygun ebatlarda olmalıdır.
  • Kullanım süresi, fiziki hasar, üretici talimatı ve periyodik kontrol sonuçlarına göre değerlendirilmelidir.
  • Emniyet kemerleri düşme yaşanmışsa kullanımdan çıkarılmalı ve üreticiye danışılmalıdır.

5. İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği (Resmî Gazete: 25.04.2013 / 28628)

Ek-II Madde 4.3 – Yüksekte Kullanılan Ekipmanlar:

Paraşüt tipi emniyet kemerleri gibi kişisel koruyucuların periyodik kontrolleri, uzman kişilerce yapılmalı; kontrol sonuçları belgelenmeli ve arşivlenmelidir.

Periyodik Kontrol ve Muayene

6331 sayılı Kanun ve İş Ekipmanları Yönetmeliği uyarınca:

  • Emniyet kemerleri, yılda en az 1 kez yetkin kişi tarafından kontrol edilmelidir.
  • Bu kontroller kayıt altına alınmalı, herhangi bir deformasyon, esneme, dikiş bozulması tespit edilirse ürün derhal kullanımdan kaldırılmalıdır.
  • Düşme sonrası tek kullanımlık kabul edilir.
🧭 🧭 🧭

Türk mevzuatı, paraşüt tipi emniyet kemerinin yalnızca kullanılmasını değil; uygun şartlarda seçilmesini, uygun beden ölçülerine göre verilmesini, CE belgesine ve standartlara uygun olmasını, düzenli kontrol edilmesini ve doğru biçimde eğitilerek kullanılmasını zorunlu kılmaktadır.

Bu donanımın, düşme gibi ölümcül risklere karşı hayat kurtarıcı olabilmesi için sadece takılması değil, yukarıdaki tüm süreçlere uygun olarak sistemli kullanımı zorunludur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ TS EN 361 – Kişisel koruyucu donanım – Belirli bir yükseklikten düşmeye karşı – Tam vücut kemer sistemleri https://intweb.tse.org.tr/standard/standard/Standard.aspx?081118051115108051104119110104055047105102120088111043113104073082083083075105069114047049121122

⭐️⭐️ ANSI/ASSP Z359.2-2023: Düşmeye Karşı Koruma Programı Gereksinimleri https://blog.ansi.org/ansi-assp-z359-2-2023-fall-protection-program/

⭐️⭐️ İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık Ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=18318&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Kimyasal Risk Yönetiminin Üçlü Paradigması

Değerli İş Güvenliği Camiası

Türkiye, AB ve ABD’nin kimyasal risk yönetimi yaklaşımlarını karşılaştırmalı olarak ele aldım her bir sistemin güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koymayı amaçladım. Farklı bakış açıları ve tecrübeleri ile sizlerin katkı sağlayacağı. özel bir konu. Eminim ki bu üçlü paradigma arasındaki farklarını değerlendirerek, küresel kimyasal güvenlik standartlarının harmonizasyonunun sağlanması için değerli görüş ve önerileriniz sunarak bu yazının işlevini ve içeriğin zenginleştireceksiniz. Şimdiden teşekkür ederim.

Saygılarımla

Dr. Mustafa KEBAT

Kimyasal Risk Yönetiminin Küresel Önemi ve Üçlü Paradigması

Sanayileşmenin hızla ilerlediği günümüzde, kimyasal maddelerin üretimi ve kullanımı, ekonomik büyümenin temel taşlarından biri haline gelmiştir. Ancak bu gelişme, beraberinde insan sağlığı ve çevre üzerinde ciddi riskleri de getirmiştir. Bu nedenle, kimyasal risklerin etkin bir şekilde yönetilmesi, sürdürülebilir kalkınmanın ve toplum sağlığının korunmasının vazgeçilmez bir unsuru olmuştur.

Dünya genelinde kimyasal risk yönetimi yaklaşımları, ülkelerin mevzuatları, ekonomik yapıları ve toplumsal değerleri doğrultusunda farklılık göstermektedir. Bu bağlamda, Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), kimyasal risk yönetimi konusunda üç farklı paradigmayı temsil etmektedir.

Türkiye, AB’nin REACH (Registration, Evaluation, Authorisation and Restriction of Chemicals) yönetmeliğini temel alarak geliştirdiği KKDİK – Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması yönetmeliği ile kimyasal risk yönetimini yürütmektedir.

Avrupa Birliği, REACH yönetmeliği ile kimyasal maddelerin piyasaya sürülmeden önce güvenli olduklarının kanıtlanmasını zorunlu kılarak, önleyici bir yaklaşım benimsemektedir.

Amerika Birleşik Devletleri, TSCA (Toxic Substances Control Act) ve 2016 yılında yürürlüğe giren Frank R. Lautenberg Chemical Safety for the 21st Century Act ile kimyasal maddelerin risklerini değerlendirmekte, ancak bu değerlendirmeler genellikle piyasaya sürüldükten sonra yapılmaktadır.

Avrupa Birliği – REACH Sistemi Öncülüğü

REACH Nedir?

REACH (Registration, Evaluation, Authorisation and Restriction of Chemicals), 2007 yılında Avrupa Birliği tarafından yürülüğe sokulmuş ve kimyasalların kaydı, değerlendirilmesi, izni ve kısıtlanmasını düzenleyen tümleşik bir mevzuattır. Avrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA) bu sistemin koordinasyonundan sorumludur.

Temel Yaklaşım

REACH sistemi, “önce ispat, sonra pazar” mantığıyla çalışır. (ABD de bu. durum tamamen tersi işlemektedir) Bir kimyasalı piyasaya sunmak isteyen üretici veya ithalatçı, bu maddenin insan sağlığı ve çevre açısından güvenli olduğunu bilimsel verilerle ispat etmek zorundadır. Kayıt yükümlülüğü 1 ton/yıl ve üzeri maddeler için zorunludur.

Uygulama Örnekleri

  • REACH kapsamında SVHC (Substances of Very High Concern) olarak tanımlanan maddeler listelenir ve bu maddelerin kullanımının azaltılması veya izinle sürdürülmesi hedeflenir.
  • Örneğin, kurşun içeren pigmentlerin boya sanayinde kullanımı ciddi şekilde sınırlandırılmıştır.

Zorluklar

  • REACH dosyası hazırlamak maliyetli ve teknik olarak karmaşıktır.
  • KOBİ’ler için bu yük özellikle ağır olabilir.
  • Testlerin çevre ve hayvan etik ilkelerine uyumlu yürütülmesi de ayrı bir düzlemde ele alınmaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri -TSCA ve Risk Değerlendirmeye Dayalı Sistem

TSCA Nedir?

1976 yılında çıkarılan TSCA (Toxic Substances Control Act), ABD’deki kimyasalların denetimini sağlayan temel mevzuattır. 2016 yılında Frank R. Lautenberg Chemical Safety for the 21st Century Act ile büyük bir revizyon geçirmiştir.

Temel Yaklaşım

TSCA daha esnek bir sistemdir. Kimyasallar önce pazara sunulabilir ve EPA (Environmental Protection Agency) gerekli görürse risk değerlendirmesi yapar. Mevcut kimyasallar, “grandfathered” yani otomatik kabul edilmiş sayılır.

Uygulama Örnekleri

  • EPA 2016’dan sonra 10 öncelikli kimyasal için derinlemesine risk analizine başlamıştır.
  • Asbestin sınırlandırılması için uzun yıllar süren bilimsel ve politik tartışmalar yaşanmıştır.

Zorluklar

  • EPA’nın kapasitesi binlerce kimyasalı değerlendirmek için yeterli değil.
  • Endüstri baskıları sebebiyle karar alma süreçleri gecikebilir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti – KKDİK ile AB Uyumlu Model

KKDİK Nedir?

Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmelik (KKDİK), 23 Haziran 2017’de Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Temel olarak REACH baz alınarak çevrilmiştir.

Temel Yaklaşım

KKDİK, 1 ton/yıl ve üzeri maddeler için kayıt zorunluluğu getirerek, “önce ispat” esasını benimsemiştir. Yetkili kurum Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’dır.

Uygulama Örnekleri

  • KKDİK kapsamında 2023 sonuna kadar kimyasalların kademeli kayıt süreci tamamlanması öngörülmüştü.
  • SVHC listesi ECHA ile uyumludur.

Zorluklar

  • Şerhi tercümeler nedeniyle uygulamada yorum farklılıkları görülmektedir.
  • Yerli firmalar REACH deneyimi olmadığı için danışmanlık hizmetlerine çok bağlı hale gelmiştir.
  • Bakanlığın teknik kadro kapasitesi sınırlıdır.

Kimyasal Risk Yönetiminin Üçlü Paradigması (Tanımlama – Değerlendirme – Kontrol) kapsamında Avrupa Birliği (AB), Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yaklaşımlarını ayrıntılı olarak karşılaştıran tablolar ile devam edelim.

Kimyasal Risk Yönetiminin Üçlü Paradigması Karşılaştırma Tablosu: AB – ABD – Türkiye

Paradigma AşamasıAvrupa Birliği (AB)Amerika Birleşik Devletleri (ABD)Türkiye Cumhuriyeti Devleti
1. Tehlike TanımlamaREACH Tüzüğü (EC No. 1907/2006) kapsamında üretici ve ithalatçı, kimyasalın tüm tehlikelerini kayıt altına almakla yükümlüdür.
ECHA (Avrupa Kimyasallar Ajansı) merkezidir.
TSCA (Toxic Substances Control Act) 1976, 2016’da Frank Lautenberg Yasası ile güncellendi.
EPA kimyasalları kategorilere ayırarak ön değerlendirme yapar.
AB REACH esas alınarak KKDİK Yönetmeliği (2017) yürürlüğe girdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilidir.
2. Risk DeğerlendirmesiKimyasal güvenlik değerlendirmesi (CSA) zorunludur (≥10 ton/yıl).
Maruz kalma senaryoları hazırlanır.
DNEL ve PNEC sınırları belirlenir.
EPA, kimyasal riskleri maruziyet yolları, popülasyon hassasiyeti ve alternatiflerin bulunabilirliği gibi parametrelerle değerlendirir.
Kimyasal profiller oluşturulur.
KKDİK ve SEA Yönetmeliği (Sınıflandırma, Etiketleme ve Ambalajlama) ile REACH ve CLP’ye paralel sistem benimsenmiştir.
Toksikolojik veriler ithalatçı/üretici sorumluluğundadır.
3. Risk KontrolüTehlikeli maddeler listesi ve kısıtlı/izinli kullanım listeleri (Annex XVII / XIV).
Güvenlik bilgi formları (e-SDS) ve etiketleme zorunludur.
EPA, kimyasalı pazardan çekebilir, sınırlandırabilir veya özel KKD önlemleri talep edebilir.
OSHA, maruziyet sınır değerlerini (PEL) belirler.
KKDİK’e uygun olarak Güvenlik Bilgi Formu (GBF) zorunludur.
ÇSGB tarafından İSG-KATİP üzerinden denetim yapılır.
İşyeri ortam ölçümleri ve maruziyet limitleri uygulanır (işyeri hekimi, İSG uzmanı işbirliğiyle).
📌 📌 📌

Benzerlikler

KriterAçıklama
Kaynak YönetmeliklerTürkiye, REACH ve CLP’ye uyumlu KKDİK ve SEA sistemleri ile AB mevzuatını büyük ölçüde benimsemiştir.
Maruziyet YönetimiHer üç ülke de işyeri ortamında çalışanların kimyasallara maruziyetini önlemek için sınır değerler (TWA, STEL, DNEL) uygular.
Bilgi Bildirim YükümlülüğüÜretici ve ithalatçılar kimyasal bileşenler hakkında bilgi vermek zorundadır (GBF/SDS zorunluluğu).
Tehlike Sembolleri ve EtiketlemeGHS (Globally Harmonized System) esas alınarak sembol, işaret ve uyarı sistemleri uyumlu hale getirilmiştir.
⚖️ ⚖️ ⚖️

Farklılıklar

KriterABABDTürkiye
Yönetim MerkeziAvrupa Kimyasallar Ajansı (ECHA)Çevre Koruma Ajansı (EPA) + OSHAÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı + ÇSGB
Sınır Değer SistemiDNEL (Derived No-Effect Level), PNECPEL (Permissible Exposure Limit), REL, TLVTWA-STEL-TLV sistemine kısmen uyumlu, AB sınır değerlerine daha yakın
Uygulama DerinliğiÜrün yaşam döngüsü boyunca sorumluluk zinciri detaylıdır.
Sürekli güncellenen kısıtlama listeleri vardır.
Kimyasalların çoğu TSCA öncesi “grandfathered” kabul edilmiştir, bu da bazı kimyasalların eksik değerlendirilmesine neden olabilir.AB’nin kopyası niteliğindedir ancak denetim kapasitesi ve sektör rehberliği açısından bazı eksiklikler sürmektedir.
Sistem ŞeffaflığıKısıtlı madde listeleri ve risk değerlendirme dosyaları çevrimiçidir.EPA veritabanı daha sınırlıdır; endüstriyel sır koruması ön plandadır.E-Devlet üzerinden KKDİK sistemine erişim vardır ancak kamu şeffaflığı AB kadar değildir.
📎 📎 📎

Özet Ek Bilgi

AB REACH sistemi “önlem al, sonra ispatla” prensibine dayanır. Bu sistemde yükümlülük üreticide/ithalatçıdır.

ABD TSCA sistemi daha çok “ispatla, sonra kısıtla” yaklaşımındadır.

Türkiye, uygulamada AB’ye yakındır, ancak sahadaki İSG uzmanlarının yetkinliği ve uygulama çeşitliliği açısından gelişim aşamasındadır.

Küresel Kimyasal Güvenlik İçin Ortak Bir Yol Haritası

Kimyasal risk yönetimi, sadece ulusal sınırlar içinde kalmayan, küresel bir sorumluluk alanıdır. Türkiye, AB ve ABD’nin benimsediği farklı yaklaşımlar, her ne kadar kendi iç dinamiklerine uygun olsa da, küresel tedarik zincirleri ve çevresel etkiler göz önüne alındığında, daha uyumlu ve işbirliğine dayalı bir sistemin gerekliliğini ortaya koymaktadır.

AB’nin önleyici yaklaşımı, insan sağlığı ve çevre koruması açısından önemli avantajlar sunarken, ABD’nin risk değerlendirmeye dayalı sistemi, ekonomik ve teknolojik esneklik sağlamaktadır. Türkiye ise, AB mevzuatına uyum sürecinde karşılaştığı zorluklara rağmen, KKDİK yönetmeliği ile önemli bir adım atmıştır.

Halen devam eden farklılıklar, küresel ölçekte kimyasal güvenliğin sağlanması için engel teşkil etmektedir. Bu nedenle, uluslararası işbirliği mekanizmalarının güçlendirilmesi, bilgi ve veri paylaşımının artırılması ve ortak standartların geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, kimyasal risk yönetiminde etkinlik ve verimlilik, sadece ulusal politikalarla değil, aynı zamanda uluslararası işbirliği ile mümkün olacaktır.

Daha Fazla

Sıfır İnsan Hatası Hedefi Gerçekçi mi?

Bu soru, endüstri mühendisliği, davranış bilimleri ve sistem güvenliği alanlarında sıkça tartışılan ve her sektörde farklı ağırlıklarla ele alınan oldukça önemli bir sorudur.

Cevabı tek boyutlu olarak ele alamayız..

Hedefin gerçekçiliği, onu nasıl tanımladığınıza, nasıl yönettiğinize ve ne tür sistemlerle desteklediğinize bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Aşağıda bu hedefin gerçekçiliğini, teknik ve uygulamalı bir perspektiften çok yönlü olarak birlikte analiz edelim:

🎯 🎯 🎯

“Sıfır İnsan Hatası” Neyi Amaçlar?

Sıfır insan hatası hedefi, teorik olarak hiçbir insanın hiçbir işlemde hata yapmaması gibi bir beklentiyi içerir.

Ancak bu durum:

  • İnsan beyninin doğası,
  • Karar alma mekanizmalarının çok faktörlü olması,
  • Yorgunluk, stres, dikkat dağınıklığı gibi biyopsikososyal etkiler

gibi nedenlerle biyolojik olarak gerçekçi değildir.

Bu nedenle günümüzde sıfır insan hatası, artık bireyden değil, sistem tasarımından sorumlu tutulur. Yani:

İnsan hatasını mümkünse ortadan kaldıran, değilse etkilerini absorbe eden bir sistem kurgulamak.

🔬 🔬 🔬

Gerçekçilik Açısından Farklı Yaklaşımlar
A) Teorik Olarak:
  • İnsan, hata yapan bir varlıktır. Dolayısıyla sıfır hata hedefi, bir tür idealleştirme olarak kabul edilir.
  • Ancak bu ideal, davranışları yönlendiren güçlü bir hedef olarak motivasyon sağlayabilir.

B) Pratik Olarak:
  • Havacılık, nükleer enerji, ilaç endüstrisi gibi sektörlerde yüzdeye çok yakın sıfır oranları yakalanmıştır.
  • Bu sektörlerde hata olduğunda bedel çok ağır olduğu için sistemler katmanlı, yedekli ve davranış temelli güvenlik sistemleriyle donatılmıştır.

C) Etik ve Kültürel Olarak:
  • “Hata yapanı suçla” değil, “hataları sistemin sinyalleri olarak gör” yaklaşımı benimsenirse sıfır hata, öğrenme kültürüne dönüşür.
  • Bu bağlamda sıfır insan hatası, bir sonuç değil, bir yönetim biçimidir.
D) Tıbbi ve Biyolojik Olarak:
  • Hücreler hata yapar. Birçok iç ve dış faktörün etkisinin yanı sıra genetik faktörler hücresel hataya sebep olur.
  • En küçük biriminin hata yapması durumu düşünüldüğünde bu hataların insana yansıması vve dolayısı ile insanın hata yapması doğaldır.

🧠 🧠 🧠

İnsan Hataları Neden Kaçınılmazdır?
  • Sınırlandırılmış dikkat kapasitesi
  • Kısa süreli hafızanın zayıf olması
  • Refleksif davranışlar
  • Çevresel stresörler
  • İş yükü ve zaman baskısı
  • Bilişsel çarpıtmalar ve alışkanlıklar

İnsan hatası bu nedenle sıfırlanamaz, ancak yönetilebilir.

🔧 🔧 🔧

Hedefe Yaklaşmak İçin Ne Mümkün?
StratejiGerçekçilik DurumuÖrnek
Poka-Yoke sistemleri✅ GerçekçiMontaj hatalarını fiziksel olarak önler
Otomasyonla tekrarlı işlerin azaltılması✅ GerçekçiERP – MES – SCADA sistemleri
İnsan makine arayüzü iyileştirmesi✅ GerçekçiAlarm renk kodları, sesli uyarılar
Eğitimle davranış şekillendirme⚠️ Kısmen gerçekçiTekrar gerektirir, kişiye bağlı
Cezai yaklaşımla hata azaltma❌ Gerçek dışıHatalar gizlenir, sistem gelişmez

🏗️ 🏗️ 🏗️

“Sıfır” Yerine “Asgari” ve “Absorbe Edilebilir” Hedef

Bazı uzmanlar “Sıfır Hata” ifadesini şöyle yeniden tanımlar:

“İnsan hatasının kaçınılmaz olduğunu kabul ederek, onun gerçekleşme olasılığını düşüren ve etkisini önleyen sistemler kurmak.”

Bu çerçevede “sıfır hata” şu anlamlara gelir:

  • Sıfır görünür sonuç: Hata sistemde olabilir, ama güvenlik veya kalite etkilenmez.
  • Sıfır tekrar eden hata: Aynı hata birden fazla kez yapılmaz.
  • Sıfır cezalandırıcı tutum: Hatalar öğrenme fırsatı olarak görülür.

🧩 🧩 🧩

Ne Tür İşletmeler İçin Gerçekçidir?
SektörGerçekçilik DüzeyiAçıklama
Havacılık✅ Çok yüksekKritik süreçler, yüksek otomasyon
Sağlık⚠️ Ortaİnsan faktörü yoğun, ancak yüksek risk
İnşaat⚠️ Düşük-OrtaDeğişken çevre, saha riskleri yüksek
Gıda üretimi✅ YüksekStandart prosesler, izlenebilirlik var
Kimya / Petrokimya✅ YüksekProses güvenliği öncelikli, yedekli sistemler

📌 📌 📌

Hedefin Değeri “Gerçekçiliğinde” Değil, “Yön Göstermesinde”

Sıfır insan hatası hedefi, mutlak bir varış noktası değil, sürekli gelişim için bir pusuladır. Gerçekçilik düzeyi, aşağıdaki unsurlara bağlıdır:

  1. Sistem mühendisliği düzeyi
  2. Davranış temelli güvenlik kültürü
  3. Yönetim desteği ve iletişim açıklığı
  4. Hataların kök neden analizine tabi tutulması
  5. Eğitimlerin sadece bilgi değil davranış hedeflemesi
✅ ✅ ✅
Kısa Cevap

Sıfır insan hatası hedefi mutlak olarak gerçekçi değildir, çünkü insanlar doğaları gereği hata yapar. Ancak bu hedef, sistemlerin insana hata yaptırmayacak şekilde tasarlanmasını ve hataları tolere eden bir yapı kurulmasını teşvik eder. Bu da onu uygulanabilir bir yönetişim felsefesi haline getirir.

🧠 🧠 🧠

Ve Son Bir Gerçek: İnsan Asla Hatasız Değildir… Lakin

…insan, doğru sistem içinde daha az hata yapan, hatasından öğrenebilen ve gelişebilen bir varlıktır.
Onu baskıyla değil, anlayış ve veriyle yönettiğimizde; insan en büyük risk olmaktan çıkar, en değerli güvenlik faktörüne dönüşür.

📌 📌 📌
Unutmayın:
  • Bir çalışanın hata yapma hakkı yoksa, onun öğrenme hakkı da yoktur.
  • Hataları örtmeye zorlanan sistemler, kazaları kaçınılmaz hale getirir.
  • Psikolojik sınırlar tanınmadığında, fiziksel sınırlar ihlal olur.
📌 📌 📌

İnsana uygun işler, insana uygun sistemler ve insana uygun beklentiler.
Ve bu, yalnızca bir politika değil; ahlaki bir sorumluluktur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İnsan hatası https://oshwiki.osha.europa.eu/tr/themes/human-error

⭐️⭐️ İnsan hatası https://www.sciencedirect.com/topics/social-sciences/human-error

⭐️⭐️ Sağlık hizmetlerinde insan hataları ve önlenmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8562433/

⭐️⭐️ İnsan Hatası ve Hasta Güvenliği https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK585626/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İşçilerde Protein Eksikliğine Bağlı Gelişen İş Güvenliği Riskleri

Hayvansal proteinden eksik beslenen işçilerde protein eksikliğine bağlı gelişen iş güvenliği riskleri, hem fiziksel hem de bilişsel performans üzerinde olumsuz etkiler yaratır ve bu durum iş kazası riskini artırır.

Bu konuda şu önemli noktalar öne çıkar:

Kas Gücü ve Dayanıklılığında Azalma: Protein, kasların yapı taşıdır ve yetersiz alımı kas kütlesinde azalmaya, zayıflığa ve çabuk yorulmaya yol açar. Kas gücünün düşmesi, özellikle ağır işlerde çalışanlarda düşme, kayma, kaldırma gibi kazalara zemin hazırlar.

Kemik Sağlığının Bozulması: Protein eksikliği kemik gelişimini ve yoğunluğunu olumsuz etkiler. Zayıf kemikler, iş sırasında oluşabilecek darbelerde kırık riskini artırır ve çalışanların hareket kabiliyetini sınırlar.

Yorgunluk ve Konsantrasyon Kaybı: Protein eksikliği genel yorgunluk, halsizlik ve bilişsel fonksiyonlarda azalmaya neden olur. Bu durum, dikkat dağınıklığı ve karar verme yeteneğinin zayıflamasıyla iş kazalarına yol açabilir.

Bağışıklık Sisteminin Zayıflaması: Proteinler vücudun savunma sisteminin gelişimi için gereklidir. Eksiklik, enfeksiyonlara karşı direnci düşürerek hastalık süresini uzatır ve iş gücü kaybına neden olur.

İyileşme Sürecinin Uzaması: Yaralanma veya hastalık sonrası iyileşme için protein gereklidir. Eksikliği, iş kazası sonrası iyileşme sürecini geciktirir ve çalışanların iş gücüne dönüşünü zorlaştırır.

Psikososyal Etkiler: Yetersiz beslenme, ruh hali bozuklukları, motivasyon kaybı ve stres gibi psikolojik sorunları tetikleyebilir. Bu da iş yerinde performans düşüklüğüne ve riskli davranışlara neden olabilir.

Enerji Eksikliği: Protein eksikliği, enerji üretimini olumsuz etkileyerek iş sırasında yorgunluk ve performans düşüklüğüne yol açar. Bu durum, özellikle uzun süreli ve fiziksel yoğun işlerde risk faktörüdür.

Sindirim ve Metabolik Problemler: Yetersiz protein alımı, sindirim sistemi ve metabolizma üzerinde olumsuz etkiler yapabilir; bu da genel sağlık durumunu ve iş performansını etkiler.

Bu nedenlerle, işçilerin yeterli ve dengeli protein alımı sağlanmalı, özellikle hayvansal protein kaynakları dengeli şekilde tüketilmelidir.

İşverenler, çalışanların beslenme durumunu izlemeli, bilinçlendirme ve destek programları düzenlemelidir. Böylece iş güvenliği riskleri azaltılır, iş verimliliği ve çalışan sağlığı korunur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Yaşlılar İçin Protein Gereksinimleri ve Önerileri: Bir İnceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4555150/

⭐️⭐️ İnsanlarda diyet protein alımı sorunlarının gözden geçirilmesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16779921/

⭐️⭐️ Vejetaryen Diyetlerde Diyet Proteini ve Amino Asitler—Bir İnceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6893534/

⭐️⭐️ Protein Eksikliği Anemisi https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-1-4615-7308-1_21

⭐️⭐️ Protein zamanlamasının kas gücü ve hipertrofisi üzerindeki etkisi: bir meta-analiz https://jissn.biomedcentral.com/articles/10.1186/1550-2783-10-53

⭐️⭐️ Beslenme: Makrobesin Alımı, Dengesizlikler ve Müdahaleler https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK594226/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Rüzgar Enerji Santrali Komuta Kontrol Merkezi Çalışanlarında İş Güvenliği Riskleri

Yenilenebilir enerji kaynakları içinde çevreye en duyarlı olanlardan biri rüzgar enerjisidir. Rüzgar enerji santralleri (RES), dünya genelinde hızla artan enerji ihtiyacına karşılık düşük karbon salımıyla enerji üretme kapasitesi sunar. Ancak bu santrallerde, özellikle kontrol ünitelerinde çalışan personelin karşılaştığı iş güvenliği riskleri çoğu zaman göz ardı edilebilmektedir.

Kontrol üniteleri, rüzgar türbinlerinin çalışmasının izlenmesi, arızaların tespiti ve enerji üretiminin optimize edilmesi gibi çok önemli görevleri üstlenir. Bu birimlerde çalışan teknikerler, mühendisler ve operatörler ise hem fiziksel hem de psikososyal risklere maruz kalabilmektedir.

Kontrol ünitelerinde görev yapan personelin maruz kaldığı başlıca iş güvenliği risklerini ve bu risklere karşı alınabilecek önlemleri birlikte inceleyelim.

1. Fiziksel Riskler
1.1. Elektriksel Tehlikeler

Rüzgar türbinleri, yüksek gerilimle çalışan sistemlerdir. Kontrol odaları, türbin jeneratörlerinden gelen elektrik sinyallerini analiz eder. Bu nedenle çalışanlar, yüksek voltajlı ekipmanlar ve kontrol panelleri ile iç içe çalışmaktadır.

  • Riskler:
    • Elektrik çarpması – Yüksek gerilimli kablolar, panolar ve iletim hatlarına yapılacak bilinçsiz veya korumasız müdahaleler, ciddi elektrik çarpmalarına neden olabilir. Bu durum kalp ritim bozukluklarından ölüme kadar giden çok ciddi sonuçlar doğurabilir.
    • Kısa devreler (Ark Patlamaları) – Elektrik panolarındaki izolasyon sorunları veya kısa devre durumlarında meydana gelen ark patlamaları, çalışanlar için yanık ve travma riski taşır.
    • Elektrik Yangınları – Aşırı yüklenme, kablo yıpranması veya sistem arızaları sonucu kontrol odasında yangın çıkabilir. Bu durum, hem mal hem de can kaybına yol açabilecek önemli bir fiziksel risktir.
  • Önlemler:
    • İzoleli kıyafetler ve eldivenler
    • Topraklama sistemlerinin düzenli kontrolü
    • Eğitimli personel tarafından yapılan müdahaleler

1.2. Ergonomik Riskler

Kontrol ünitelerinde uzun süre masa başı çalışma gereklidir. Ergonomik olmayan sandalye, masa ve ekran yerleşimi; bel, boyun ve göz sağlığını tehdit eder.

  • Riskler:
    • Kas-iskelet sistemi hastalıkları – Tekrarlayan Hareket Yaralanmaları Bilgisayar kullanımında sürekli fare ve klavye hareketleri, el, bilek ve dirseklerde karpal tünel sendromu gibi problemler yaratabilir.
    • Göz Yorgunluğu – Yoğun ekran kullanımı, göz kuruluğu, yanma, baş ağrısı ve görme bozukluklarına neden olabilir.
    • Duruş bozuklukları – Uygun olmayan masa, sandalye ve ekran yerleşimi, boyun, sırt ve bel ağrılarına, kamburluk ve disk kayması gibi kas-iskelet sistemi hastalıklarına neden olabilir.
  • Önlemler:
    • Ergonomik mobilyalar
    • Her saat başı kısa molalar
    • Göz egzersizleri ve esneme hareketleri

1.3. Termal Riskler

Kontrol odalarında bulunan elektrikli cihazlar, sıcaklık artışına neden olabilir. Ayrıca dış ortam şartlarına bağlı olarak soğuk ve sıcak stresleri ortaya çıkabilir.

  • Riskler:
    • Aşırı Sıcaklık Klimaların bozulması veya yetersiz havalandırma koşulları, çalışanlarda sıcak çarpması, bayılma ve konsantrasyon bozukluğuna yol açabilir.
    • Soğuk Ortamda Çalışma Kontrol binalarının izole edilmemiş olması veya kış aylarındaki yetersiz ısıtma, soğuk stresi ve üşümeye bağlı kas problemlerine neden olabilir.
  • Önlemler:
    • Havalandırma kontrolü
    • Bina izolasyonunun yeterli olması – Eksik izolasyonun tamamlanması

1.3. Gürültü ve Titreşim

Bazı kontrol odaları, türbinlerin veya jeneratörlerin yakınına inşa edilmiştir. Bu da sürekli düşük frekanslı ses veya titreşim maruziyeti yaratabilir.

  • Riskler:
    • Gürültü Kaynaklı Rahatsızlıklar
      • İşitme kaybı – (Uzun vadeli gürültü maruziyetle)
      • Stres
      • Baş ağrısı
      • yorgunluk
    • Titreşim Etkileri – (Elektriksel ekipmanlardan gelen mikro titreşimler)
      • Kas yorgunluğu
      • Konsantrasyon dağınıklığı
      • İş verimliliğinde azalma
  • Önlemler:
    • Gürültü izolasyonlu ortamlar
    • Kulak koruyucular

1.4. Mekanik Riskler

Kontrol odalarında da bazen mekanik sistemler bulunabilir. Özellikle jeneratörler, soğutma sistemleri veya otomatik kapılar gibi ekipmanlar, mekanik risk oluşturabilir.

  • Riskler:
    • Sıkışma ve Ezilme Tehlikesi – Ağır kapaklar, motorlu sistemler veya sıkı alanlarda çalışma, el ve ayak sıkışması gibi yaralanmalara neden olabilir.
    • Kesici ve Delici Alet Kullanımı – Bakım ve onarım işleri sırasında kullanılan tornavida, pense gibi aletler yanlış kullanılırsa kesi ve delinme gibi yaralanmalara neden olabilir.
  • Önlemler:
    • Kapakların hidrolik – mekanik vb gibi sistemlerle kontrolünün sağlanması. Emniyet butonu ve fotosel uygulamaları ile güvenliklerinin arttırılması.
    • Bakım onarım ekiplerinin mesleki eğitimleri ve alet kullanma becerilerinin olmasının sağlanması.

2. Kimyasal Riskler
2.1. Yangın ve Patlama Riskleri

Elektrik sistemlerinin doğası gereği yangın riski taşıması, kontrol odalarının en önemli fiziksel risklerinden biridir. Otomatik yangın söndürme sistemlerinde genellikle gazlı söndürücüler kullanılır.

  • Riskler:
    • Yanıcı Malzeme Kullanımı – Plastik kaplamalar, kablo yüzeyleri ve izolasyon malzemeleri yanıcılık taşır. Kıvılcım veya aşırı ısı, yangını tetikleyebilir.
    • Otomatik Yangın Söndürme Sistemlerinin Tehlikeleri – Halojen bazlı gaz söndürme sistemleri (örneğin halon, FM-200 gibi) elektrikli ekipmanların yangınlarını söndürmekte etkilidir. Ancak bu sistemlerin kontrolsüz salınımı, çalışanların zarar verebilir.
      • Nefes darlığı
      • Baş dönmesi
      • Mide bulantısı
      • Deri ve gözlerde alerjik reaksiyonlar gibi semptomlara neden olabilir.
      • Ayrıca bazı gazlar, yüksek konsantrasyonda ölümcül olabilir. Ayrıca ani gaz boşalımı, ortamda ani basınç değişimine ve şok etkisine yol açabilir.
      • Tahliye planı olmayan alanlarda panik ve kaos ortamı oluşabilir.
  • Önlemler:
    • Kabloların yanmaya dayanıklı (N2xh kablo vb gibi) seçilmesi, yanmaz malzemelerin tercih edilmesi.
    • Otomatik Yangın Söndürme Sistemlerinde önlemler;
      • Söndürme sistemleri, otomatik devreye girmeden önce sesli ve görsel uyarılarla çalışanları uyarmalıdır.
      • Kontrollü tahliye senaryoları ve acil durum tatbikatları düzenli olarak uygulanmalıdır.
      • Söndürme sisteminin bulunduğu alanlarda sensör ve havalandırma sistemleri etkin biçimde çalışmalı, gaz kaçağı anında otomatik havalandırma devreye girmelidir.
      • Solunum koruyucu ekipmanlar ve gaz maskeleri kolay erişilebilir şekilde bulundurulmalıdır.
    • Eğitimli personel
    • Kimyasal sızıntı dedektörleri
    • Etkili havalandırma

2.2. Temizlik ve Bakım Maddeleri

Elektrik panellerinin temizliği sırasında solvent ve dezenfektanlar kullanılır.

  • Riskler:
    • Kimyasal yanıklar
    • Solunum yolu hastalıkları
  • Önlemler:
    • Koruyucu gözlük ve eldiven kullanımı
    • Malzeme Güvenlik Bilgi Formu (MSDS) eğitimi

3. Psikososyal Riskler
3.1. Stres

Sistemdeki en küçük bir hata, enerji üretiminde kayba ve arıza zincirine neden olabilir. Bu baskı, çalışanlarda ciddi stres yaratabilir.

  • Kaynaklar:
    • Yüksek sorumluluk düzeyi
    • Anlık arıza müdahalesi zorunluluğu
  • Sonuçlar:
    • Konsantrasyon kaybı
    • Uyku bozuklukları, tükenmişlik
  • Çözüm:
    • İş yükü dengesi
    • Psikolojik destek mekanizmaları

3.2. Vardiyalı Çalışma

24 saat esasına dayalı sistemlerde vardiyalı çalışma kaçınılmazdır.

  • Sonuçlar:
    • Biyolojik ritim bozuklukları
    • Sosyal izolasyon
    • Dikkat dağınıklığı
  • Çözüm:
    • Dönüşümlü vardiya sistemi
    • Gece vardiyasında aydınlatma ve dinlenme imkanları

4. Organizasyonel Riskler
4.1. Eğitim Eksikliği

Yetersiz eğitim, ekipman hatalı kullanımına ve acil durumlara hazırlıksız yakalanmaya neden olur.

  • Riskler:
    • İş kazaları
    • Arıza süresinin uzaması
  • Çözüm:
    • Sürekli mesleki gelişim
    • Simülasyonlu yangın ve kurtarma tatbikatları

4.2. İletişim Aksaklıkları

Kontrol odası çalışanları, sahadaki teknisyenlerle sürekli iletişim halindedir. Aksayan iletişim kazalara davetiye çıkarır.

  • Riskler:
    • Yanlış yönlendirme
    • Gecikmeli müdahale
  • Önlemler:
    • Standart haberleşme protokolleri
    • Dijital iş takibi sistemleri

5. Mekanik ve Teknik Riskler
5.1. Otomasyon Sistemleri Arızaları

Yapay zekâ destekli otomasyon sistemlerinde yaşanacak teknik sorunlar, insan müdahalesini gerektirebilir.

  • Riskler:
    • Elektrik panosu hataları
    • Kontrol kaybı
  • Çözüm:
    • Manuel kontrol protokolleri
    • Kritik hatalara karşı çift yedekleme sistemi

5.2. Ekran ve Sensör Arızaları

Veri toplama sistemlerinin arızası, hatalı karar vermeye neden olabilir.

  • Riskler:
    • Yanlış güç yönetimi
    • Aşırı yüklenmeler
  • Çözüm:
    • Kalibrasyon kontrolleri
    • Sensör test ve yedekleme sistemleri

6. Doğal ve Çevresel Riskler
6.1. Yıldırım ve Fırtına Tehlikesi

Rüzgar santralleri, genellikle yüksek rakımlarda veya kıyı bölgelerinde kurulur. Bu da yıldırım düşme riskini artırır.

  • Etkileri:
    • Elektrik sistemlerinde hasar
    • Yangın
  • Önlemler:
    • Paratoner sistemleri
    • Otomatik kapanma algoritmaları

6.2. Sıcaklık ve Nem Değişiklikleri

Aşırı sıcak, nem veya ani ısı farkları, ekipman arızalarına ve çalışma koşullarında zorluklara neden olabilir.

  • Çözüm:
    • İklimlendirme sistemleri
    • Nem kontrol cihazları

7. Acil Durumlar ve Tahliye Riskleri

Kontrol odasında yangın, elektrik kaçağı ya da yapısal hasar oluşması durumunda acil tahliye planları hayati önem taşır.

  • Zorluklar:
    • Kapalı alanlar
    • Panik ve yön karmaşası
  • Çözüm:
    • Acil çıkış işaretleri
    • Yangın tatbikatları
    • İSG eğitimleri

8. Yasal Düzenlemeler ve Standartlar
8.1. Ulusal Mevzuatlar

Türkiye’de 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Enerji Piyasası Denetim Kurumu (EPDK) yönergeleri bu alandaki başlıca düzenlemeleri oluşturur.

8.2. Uluslararası Standartlar
  • ISO 45001 (İş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi)
  • IEC 61400 (Rüzgar türbinleri için uluslararası standart)

9. İş Güvenliği Kültürünün Geliştirilmesi
  • Güvenli davranış eğitimi
  • Ödül sistemleri ile teşvik
  • Açık iletişim kültürü
  • İş güvenliği temsilcileriyle sürekli diyalog

Kontrol üniteleri, rüzgar enerji santrallerinin kalbi gibidir. Bu alanlarda çalışanlar, teknolojik sistemlerin başında olmakla birlikte çok sayıda fiziksel, kimyasal, psikososyal ve teknik riskin göbeğinde görev yapmaktadır. İş güvenliğini sadece ekipmanla sınırlı görmek yerine, bütüncül bir yaklaşımla hem insan faktörünü hem de organizasyonel yapıyı içine alan bir sistem kurulmalıdır.

Gelecekteki güvenlik uygulamaları için;

  • Risk değerlendirme raporlarının güncellenmesi
  • İ.G. uzmanları tarafından denetimlerin sıklaştırılması
  • Dijitalleşme ile olay izleme ve önleme sistemlerinin kurulması
  • Çalışan katılımının sağlandığı güvenlik komiteleri oluşturulması

yol gösterici olabilir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Rüzgar Türbinleri ve İnsan Sağlığı https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4063257/

⭐️⭐️ Rüzgar sektöründe mesleki sağlık tehlikeleri ve riskleri https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2352484721004303

⭐️⭐️ RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/319412

⭐️⭐️ Yeşil İş Tehlikeleri https://www.osha.gov/green-jobs/wind-energy

⭐️⭐️ RÜZGAR ENERJİ SANTRALİRİSK ANALİZİ VE DEĞERLENDİRMESİ https://9lib.net/document/nq7r85oy-ruezgar-enerji-santrali-ri-sk-anali-zi-ve-degerlendi-rmesi.html#google_vignette

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Yangın Kapılarında Ülkelere Göre Standart Farklılıkları ve İSG Açısından Teknik Değerlendirme

Yangın güvenliği, yalnızca yapı güvenliğiyle sınırlı olmayan; aynı zamanda yaşam güvenliği, iş sağlığı ve iş sürekliliği açısından kritik bir bileşen olarak değerlendirilmelidir. Bu bağlamda, yangın kapıları gibi pasif yangın önlemleri, can ve mal güvenliğini doğrudan etkileyen, teknik şartnamelerle uyumlu olarak tasarlanması ve uygulanması gereken temel yapılardır.

Türkiye’de 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve buna bağlı olarak yayımlanan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik gibi düzenlemeler, işyerlerinde yangın riskine karşı koruyucu önlemlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, TS EN 1634-1, TS EN 13501-2 ve TS 12655 standartları, Türkiye’de yangın kapısı üretimi, test edilmesi ve kullanımına ilişkin teknik kriterleri tanımlayan temel referans normlardır.

Bu kısa makalede farklı ülkelerdeki yangın kapısı standartlarını karşılaştırmalı olarak ele alarak; Ulusal. mevzuatımızın uluslararası uygulamalarla hangi yönlerden örtüştüğü veya ayrıştığını teknik açıdan değerlendirmeye çalıştım. Aynı zamanda yangın kapılarının seçimi, kurulumu ve denetiminin iş sağlığı ve güvenliği çerçevesinde nasıl ele alınması gerektiğine dair ilgililere – firma yetkililerine bir bakış açısı da sunmaya çalıştım.

🔥 🔥 🔥

Yangın Kapısı Nedir ve Neden Kritik Bir Unsurdur?

Yangın kapısı, yangın durumunda dumanın ve alevin yayılmasını belirli bir süre engellemek için özel olarak tasarlanmış, duman sızdırmazlığı ve ısı dayanımı testlerinden geçmiş, kaçış yollarını güvence altına alan kritik bir güvenlik ekipmanıdır.
İş yerlerinde, özellikle de çok katlı binalarda, fabrikalarda ve kalabalık ofislerde yangın kapıları, çalışanların güvenli tahliyesi için hayati bir bileşendir.

Ancak ülkelere göre yangın kapısı standartları, malzeme kalitesinden montaj tekniğine, test yöntemlerinden sertifikasyon sürecine kadar önemli farklılıklar gösterebilmektedir.

Bu farklar, iş sağlığı ve güvenliği politikalarını doğrudan etkilemektedir.

🌍 🌍 🌍

Ülkelere Göre Yangın Kapısı Standartları – Teknik Kıyaslama

Ülke / BölgeStandart KoduDayanım SüresiTest YöntemiSertifikasyon KurumuÖne Çıkan Unsurlar
Avrupa (EU)EN 1634-1 / EN 13501-230, 60, 90, 120 dkTam duman, alev, sıcaklık testleriCE Sertifikası / Notified BodyDuman sızdırmazlığına özel vurgu yapılır.
ABDNFPA 80 / UL 10C20, 45, 60, 90, 180 dkPozitif basınç altında test edilirUnderwriters Laboratories (UL), IntertekAlev dayanımından çok kaçış süresi ön plandadır.
İngiltereBS 476-2230, 60, 90 dkİngiliz Yangın Tüneli TestiBSI, BRE GlobalHızlı montaj ve tahliye verimliliği önceliklidir.
TürkiyeTS EN 1634-1 / TS 1265530, 60, 90 dkAvrupa ile uyumlu testlerTSE / Akredite KurumlarCE Uyumlu sistemler kullanılmaktadır.
AvustralyaAS 1905.1 / AS 1530.430–240 dkYüksek sıcaklıkta kademeli testlerSAI Global / CSIROYangına maruz kalan tarafın çökme anı analiz edilir.
KanadaCAN/ULC-S10420–180 dkUL benzeri testlerULC StandardsYalıtım özellikleri ön plandadır.

🧯 🧯 🧯

İş Sağlığı ve Güvenliği Açısından Standartların Etkileri

Avrupa Standartları (EN 1634-1, EN 13501-2)

Avantaj: Duman sızdırmazlık sınıfları (Sa, S200) ile çalışanların dumandan boğulma riskine karşı korunması ön plandadır. Bu, özellikle ofis yapılarında panik anında yön kaybını azaltır.

İSG Açısından: Dumanın geçişini engelleyen yapı sayesinde, tahliye süresinin uzaması durumunda dahi personel güvenliği sağlanabilir. Yangın tatbikatlarında kaçış rotaları daha etkili olur.

🧯 🧯 🧯

ABD Standartları (NFPA 80 / UL 10C)

Avantaj: Pozitif basınç testi, yangın anında kapının ne kadar iyi sızdırmazlık sağladığını ölçer. Kapıların açılış yönleri, menteşe sistemleri dahil değerlendirilir.

İSG Açısından: Kaçış yollarının sürekliliği ve yönlendirme sistemi ile entegrasyonu yüksek seviyededir. Kritik tesislerde (örneğin petrol rafinerileri) yüksek performanslı tahliye sistemleri desteklenir.

🧯 🧯 🧯

Türkiye’deki Uygulama (TS EN 1634-1 / TSE Uyumlu Sistemler)

Türkiye, Avrupa standardizasyonu ile paralel bir sistem uygulamakla birlikte, uygulayıcı firmaların kalifikasyonu kritik bir farklılık noktasıdır.

İSG Açısından: Teoride CE belgeli ürün kullanılsa da, montaj hataları ve denetim eksiklikleri nedeniyle kapılar işlevsizleşebilir. Bu da çalışanlar için sahte güvenlik hissi yaratabilir.

🧯 🧯 🧯

❗ İleri Seviye Uygulamalar (Avustralya, Kanada)

Bu ülkelerde kapıların çökme süresi, kapı ile duvar birleşim yerlerinin tepkimesi gibi mikro detaylar analiz edilir.

İSG Açısından: Özellikle endüstriyel tesislerde, kimyasal dumanlara karşı yalıtım performansı ön plandadır. Bu, toksik gaz maruziyeti riskini minimize eder.

Yangın Kapısı Bir Yapı Öğesi Değil, Bir Yaşam Hattıdır.

🔍 🔍 🔍

Kritik Farklılıkların Neden Olduğu Riskler ve Örnekler

🧯 🧯 🧯

🔸 Duman Sızdırmazlığı Olmayan Kapılar (ABD’de 20 dk sınıfında yaygın)

Sorun:
Yangın başlamadan önce yayılan duman, tahliye sürecinin baş aktörüdür. Duman sızdırmazlığı olmayan iç kapılar, yangın çıkmadan önce bile dumanın yaşam alanlarına geçmesine sebep olur. Bu durum tahliye gecikmelerine, yön kaybına ve boğulma riskine neden olur.

Mevzuat Notu (NFPA & EN):

  • NFPA 105 ve EN 1634-3, kapılarda duman sızdırmazlığını test eden ve belgeleyen standartlardır.
  • “20 dakikalık yangına dayanımlı” kapılar ABD’de yaygındır ancak yalnızca yangına dayanıklılık, dumanı önleme konusunda yeterli değildir. Duman contası ve uygun kilitlenme mekanizmaları gereklidir.

İSG Açısından Risk:

  • Duman tahliyesi eğitimi olmayan çalışanlar, birkaç dakikada panikle yönünü kaybeder.
  • İlk 5 dakika, duman kaynaklı yaralanmaların ve ölümlerin çoğunun yaşandığı kritik süredir.
  • Hatalı mimari planlamalarda, dumanla dolu koridorlar çıkışı tamamen engeller.

Yorum:
Duman sızdırmazlığı, çoğu zaman yangın kapısı kadar kritik önemdedir. Özellikle ofis katları gibi çoklu geçiş alanlarında, ilk kaçış rotasını güvence altına almazsanız, yangına değil dumana yenilirsiniz. Türkiye’de bu farkındalık oldukça düşüktür.

🔸 Montaj Kalitesi Eksik Kapılar (Türkiye’de sık görülen bir durum)

Sorun:
CE belgeli yangın kapıları, montaj hataları nedeniyle koruma fonksiyonunu kaybedebilir. Genellikle şu hatalar yapılır:

  • Kapı çerçevesi uygun sabitlenmemiştir.
  • Yangın contaları eksiktir ya da yanlış konumlandırılmıştır.
  • Kapının menteşe-pivot montajında deformasyon vardır.

Mevzuat Notu:

  • EN 16034, yangına dayanıklı dış kapılar için performans ve montaj koşullarını düzenler.
  • Kapı, belgeliyse bile montajı sertifikalı kişi veya ekip tarafından yapılmalıdır.
  • Türkiye’de montaj sonrası kontrol ve belgelendirme kültürü çok zayıftır.

İSG Açısından Risk:

  • Duman dedektörü çalışsa da kapı, alevin yayılmasını engelleyemez.
  • Kapıların yıllık kontrol ve bakım kayıtları genellikle tutulmaz (İSG dosyalarında bu eksik görülür).
  • Yangın sırasında çalışanlar, “yangın kapısı olduğu için güvenli” zannettikleri kapının açılmaması ya da işlevsiz kalması nedeniyle büyük tehlikeye girer.

Yorum:
Yangın kapısı, yalnızca “görünüşte” bir kapı değil; doğru monte edilmezse hiçbir anlamı olmayan bir yangın güvenlik sistemidir. CE belgesi varsa da montaj hataları bu belgeyi geçersiz kılar. Özellikle taşeron sisteminin yaygın olduğu küçük ve orta ölçekli sanayi tesislerinde bu durum çok sık yaşanır.

🔸 Küçük Endüstriyel İşletmelerde Yangın Kapısı Yerine Basit Demir Kapı Kullanımı

Sorun:
Endüstriyel atölye, marangozhane, tamirhane gibi küçük işletmelerde yangın çıkış noktalarında EN 1634 onaylı yangın kapısı yerine sıradan demir veya sac kapılar tercih edilir.

Bunlar:

  • Isı karşısında genleşip kilitlenir.
  • Duman ve alevi sızdırır.
  • “Panik bar” (kaçış anında açmayı kolaylaştıran kol sistemi) içermez.

Mevzuat Notu:

  • Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, (Türkiye), toplu kullanım alanları ve sanayi yapılarında yangın çıkış kapılarının EN 1634-1 uyumlu olması gerektiğini belirtir.
  • Panik bar, dışa açılma, dumandan korunma bu yönetmelikte açıkça zorunlu tutulmuştur.

İSG Açısından Risk:

  • Yangın anında çalışan kapıyı açamaz, içeride sıkışır.
  • Psikolojik panik ortamında kaçış rotasının “yanlış kapı” olması ölümlere neden olur.
  • Bu tür kapılar genellikle kilitli veya istif malzemeleriyle kapanmış durumdadır (çoğu denetimde tespit edilir).

Yorum:
Küçük işletmelerde “çıkış kapısı var” algısı, “yangın çıkış kapısı var” algısıyla karıştırılır. Sıradan demir kapılar, yangın kapısı değildir. Özellikle psikolojik panik ve karbondioksit birikimi etkisiyle birlikte bu kapılar birer tuzağa dönüşebilir.

📌 📌 📌
Değerlendirme

🔎 Bu üç durum arasındaki ortak riskler:

  • Yanıltıcı güven hissi: Kapı varsa güvendeyiz algısı.
  • Gizli ihmaller: Bakım, kontrol ve uygunluk belgelerinin eksikliği.
  • İletişim eksikliği: Çalışanlara gerçek yangın davranışı eğitiminin verilmemesi.
  • Yön kaybı ve panik: Yangın planı okunmamış, kapılar tanınmıyor, kaçış bilinmiyor.

🛠️ 🛠️ 🛠️

İş Güvenliği Değerlendirmesi İçin Teknik Tavsiyeler

  1. Yangın Kapısı Seçiminde
    • EN veya UL belgeli olmasına veya ikisini birden karşılayan hibrit ürünleri tercih edin.
    • Sadece kapı değil, kasa, menteşe ve kilit sisteminin de sertifikalı olduğuna dikkat edin.
  2. Montaj ve Uygulamada
    • Sertifikalı montaj firmalarıyla çalışın.
    • Yıllık test ve bakım takvimi oluşturun.
    • Kapıların üzerine yangın dayanım süresi ve sertifika kodu etiketlenmiş olmalı.
  3. Çalışan Farkındalığı Açısından
    • Yangın kapılarının önüne masa, koltuk gibi engeller konulmaması için sürekli uyarı yapın.
    • Kapıların açık tutulmaması için manyetik kilit sistemleri kurun.

Standartlar Hayat Kurtarır, Uygulama Sorumluluktur

Yangın, etkisi itibariyle yalnızca dakikalar içinde büyük can ve mal kayıplarına neden olabilen, çok yönlü ve yıkıcı bir tehlikedir. Bu tehdide karşı pasif güvenlik sistemlerinin —özellikle yangın kapılarının— doğru seçimi, montajı ve sürdürülebilir şekilde denetlenmesi, mevzuatla sınırlı kalmamalı; teknik yeterlilik ve uygulama disipliniyle desteklenmelidir.

Bir Yangın Kapısı, Ya Yaşatır Ya da Geciktirir.

Bu nedenle ülkesel farklılıklar ne olursa olsun, en yüksek standardı uygulamak, İSG’nin omurgasıdır.

Ülkemizde yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, yangın kapılarına ilişkin temel hükümleri barındırsa da uygulamada görülen hatalar, mevzuata uygun ürünlerin yetkisiz kişilerce monte edilmesi, periyodik kontrollerin yapılmaması ve teknik şartnamelerin sahada karşılık bulmaması gibi sorunlar, iş sağlığı ve güvenliği açısından önemli zafiyetler doğurmaktadır.

Uluslararası standartlarla kıyaslandığında; Ülkemizin teknik altyapısı yeterli olmakla birlikte, uygulamada denetim, belgelendirme ve çalışan farkındalığı açısından gelişime ihtiyaç duyulan alanlar olduğu aşikardır. Bu nedenle, yangın kapılarını yalnızca bir yapı bileşeni değil, bir yaşam koruma mekanizması olarak gören bir anlayışın kurumsallaşması elzemdir.

İş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, teknik personel ve işverenler bu konuda sorumluluk almalı; yasal yükümlülüklerin ötesinde, teknik doğruluk ve insan hayatını önceleyen bir refleksle hareket etmelidir. Unutulmamalıdır ki bir yangın kapısı doğru tasarlandığında hayat kurtarır; ihmal edildiğinde ise tehlikeyi katlar.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

İlgili Mevzuat Arayanlar Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=200712937&MevzuatTur=21&MevzuatTertip=5

⭐️⭐️ National Fire Protection Association (NFPA) https://www.nfpa.org/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️

Daha Fazla

Paraşüt Tipi Emniyet Kemeri Kullanacakların Fiziksel Sınırlarını Biliyor muyuz?

Yüksekte çalışmalarda kullanılan paraşüt tipi emniyet kemerleri, düşme durdurma sistemlerinin en kritik bileşenlerinden biridir.

Paraşüt tipi emniyet kemeri (tam vücut emniyet kemeri), kullanıcıyı düşmeye karşı korumak üzere tasarlanmış bir kişisel koruyucu donanımdır. Bu ekipmanın güvenli ve etkili çalışabilmesi için, kullanacak personelin fiziksel özellikleri belirli sınırlar içinde olmalıdır. Çünkü kullanıcıların fiziksel özellikleriyle uyumlu olduğu sürece maksimum koruma sağlayabilir.

Ağırlık sınırları, beden ölçüleri, medikal durumlar ve kas-iskelet sistemi kapasitesi gibi faktörler, kemerin performansını doğrudan etkiler.

Aşağıda, ideal bir paraşüt tipi emniyet kemerini kullanacak personelin fiziksel alt ve üst sınırları detaylandırılmıştır:

✅ ✅ ✅
1. Ağırlık Sınırları

Ağırlık, kemerin taşıma kapasitesi ve enerji emici sistemlerin etkinliği açısından en önemli parametrelerden biridir.

ParametreMinimumMaksimumAçıklama
Kullanıcı Ağırlığı (vücut ağırlığı)45 kg140 kgÇoğu EN 361 ve ANSI Z359 standartlarına sahip kemerler için geçerlidir. Enerji emici sistemler, bu aralıkta optimum çalışır.
Toplam Sistem Ağırlığı (Ekipman dahil)45 kg160 kgKask, el aletleri, yedek ekipmanlar gibi taşınan yüklerin de dahil olduğu toplam yüktür.

🔸 Not: 100 kg üzerindeki kullanıcılar için, özel olarak test edilmiş modeller tercih edilmelidir. Yük arttıkça, enerji emici sistemlerin etkisi azalabilir.

✅ ✅ ✅
2. Boy Aralığı

Emniyet kemerinin omuz, bel ve bacak askıları ayarlanabilir olmalıdır; ancak bazı modeller belirli boy sınırlarıyla üretilir.

ParametreMinimumMaksimumAçıklama
Kullanıcı Boyu150 cm200 cmAyarlanabilir kemerler çoğunlukla bu boy aralığını kapsar. 150 cm altındaki kullanıcılar için çocuk/XS modeller; 190 cm üzeri için özel L/XL/XXL bedenler tercih edilmelidir.

🔸 Boy/kilo dengesizliği varsa (örneğin 150 cm boyda ama 120 kg gibi) kemer mutlaka denetimli olarak denenmeli ve test edilmelidir.

✅ ✅ ✅
3. Bel ve Uyluk Çevresi Sınırları

Vücut çevre ölçüleri, kemerin kullanıcının üzerine düzgün şekilde oturabilmesi açısından kritiktir.

ParametreMinimumMaksimumAçıklama
Bel Çevresi65 cm140 cmEmniyet kemeri bel kısmı çok sıkı ya da gevşek olmamalı. Uzun süreli kullanımlarda konfor için ortalama 70–110 cm idealdir.
Uyluk (Bacak) Çevresi45 cm95 cmBacak askılarının altına dolanabileceği ve güvenli şekilde kapanabileceği genişlik aralığıdır.
✅ ✅ ✅
4. Sağlık ve Fiziksel Yeterlilik

Emniyet kemerini kullanacak personelin sadece fiziksel ölçüleri değil, fizyolojik yeterlilikleri de dikkate alınmalıdır:

  • Omurga, diz, kalça, omuz gibi iskelet sisteminde bozukluk olmamalı.
  • Bilinç bulanıklığı, denge bozukluğu veya panik atak geçmişi olanlar kullanmamalıdır.
  • Kas gücü yetersizliği veya ileri yaş (>65) durumlarında ek değerlendirme yapılmalıdır.
✅ ✅ ✅
5. Özel Kullanım Durumları

Kadın kullanıcılar: Göğüs bölgesi nedeniyle kemerin uygun oturup oturmadığına özel dikkat edilmelidir.

Genç çalışanlar (<18 yaş): Kullanımına yasal ve fiziksel sınırlar çerçevesinde izin verilmeli, kemer uygun şekilde ayarlanmalıdır.

Aşırı terleyen veya aşırı zayıf bireyler: Kemerin kaymaması ve sürtünmeye bağlı cilt lezyonları oluşmaması için ek destek pedleri kullanılabilir.

✅ ✅ ✅
Kullanıcı Fiziksel Sınırları Tablosu
ParametreMinimum SınırMaksimum SınırAçıklama
Vücut Ağırlığı (Kullanıcı)45 kg140 kgEN 361 ve ANSI Z359 standartları kapsamında emniyet kemerlerinin çoğu bu aralığa göre test edilir.
Toplam Sistem Ağırlığı (Ekipman Dahil)45 kg160 kgKask, el aletleri, yük taşıma ekipmanı gibi unsurlar dahil edilmelidir.
Boy (Kullanıcı)150 cm200 cmÇoğu ayarlanabilir emniyet kemeri bu aralıkta kullanıcıyı kapsayacak şekilde üretilmiştir.
Bel Çevresi65 cm140 cmKemerin orta kısmının konforlu ve emniyetli şekilde oturması için ideal aralık.
Uyluk (Bacak) Çevresi45 cm95 cmBacak askılarının düzgün şekilde bağlanabilmesi ve emniyeti sağlaması için gereken aralık.
Yaş (Tavsiye Edilen)18 yaş60–65 yaşFiziksel yeterlilik ve kemer taşıma kabiliyeti göz önünde bulundurulmalıdır.
Fiziksel Sağlık DurumuSağlıklı bireyOmurga/dolaşım/dengenin etkilendiği durumlarda kullanımı sakıncalı olabilir.
Cinsiyet ÖzellikleriKadın/ErkekKadın kullanıcılar için göğüs bölgesine göre ayarlanabilir modeller önerilir.
✅ ✅ ✅

Kişi sınır değerlere yakınsa (örneğin 135–140 kg ya da 195–200 cm): Kullanıcı kemeri mutlaka denemeli ve teknik personel gözetiminde uygulamalı test yapılmalıdır.

Yüksek kilolu kullanıcılar için özel modeller: Petzl, 3M, Honeywell gibi üreticiler, 150 kg üzeri kullanıcılar için tasarlanmış özel “yüksek kapasiteli” modeller sunmaktadır.

Farklı beden ölçülerine uygunluk: Kemerde XS, S, M, L, XL, XXL gibi beden seçenekleri olmalı; omuz, bel ve bacak askıları kişiye göre ayarlanabilir yapıda olmalıdır.

Ped takviyeleri ve destekler: Zayıf ve aşırı kilolu kişilerde sürtünme kaynaklı yaralanmaları önlemek için omuz, bel ve bacak bölgelerinde koruyucu pedler kullanılmalıdır.

✅ ✅ ✅

İş güvenliğinde kişisel koruyucu donanımların etkisi, yalnızca standartlara uygunlukla değil, insan ergonomisine ve biyomekanik gerçekliğe uygun kullanımla tamamlanır.

Paraşüt tipi emniyet kemerlerinin fiziksel sınırları ihmal edildiğinde, düşme sonrası travma riskleri artmakta, hatta sistemin işlevi ortadan kalkmaktadır.

Kullanıcı profili sınırdaysa (örneğin 140 kg ya da 2 metre boya yakın), kemer mutlaka denenmeli, mümkünse kullanım öncesi kaldırma testleri yapılmalıdır. Üretici firmanın teknik veri sayfası incelenmeli ve CE belgesi, EN/ANSI uyumluluğu kontrol edilmelidir.

Bu nedenle yalnızca donanım seçimi değil, kullanıcı uygunluğunun teknik kriterlerle değerlendirilmesi de iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının ayrılmaz bir parçası olmalıdır.

Paraşüt Tipi Emniyet Kemeri ile İlgili Mevzuatımız
1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (6331 Sayılı Kanun)
  • Madde 4 – İşverenin Yükümlülükleri:
    İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Riskleri önlemek, risklerden kaçınmak, riskleri kaynağında yok etmek gibi temel ilkeler çerçevesinde, yüksekte çalışmalarda emniyet kemeri gibi uygun KKD (Kişisel Koruyucu Donanım) sağlamak zorundadır.
  • Madde 5 – Risklerden Korunma İlkeleri:
    Yüksekte çalışmalarda riskler mümkün olduğunca toplu koruma önlemleriyle bertaraf edilmeli, bu yeterli değilse kişisel koruyucu donanım kullanılmalıdır.

2. Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği (Resmî Gazete: 01.05.2019 / 30761)

Bu yönetmelik, 89/686/EEC sayılı AB Direktifi ile uyumludur.

Tanım:

Paraşüt tipi emniyet kemeri, çalışanı düşme tehlikesine karşı korumaya yönelik “düşmeye karşı koruyucu sistemler” kapsamında bir KKD olarak tanımlanır.

Madde 7 – Uygunluk:

Emniyet kemeri CE belgeli olmalı, TS EN 361 standardına uygun şekilde üretilmeli ve piyasaya arz edilmeden önce uygunluk değerlendirme işlemlerinden geçirilmelidir.

Madde 10 – Kullanım ve Bilgilendirme:

İşveren, çalışanlara KKD’yi doğru kullanabilmeleri için gerekli bilgileri ve eğitimi sağlamakla yükümlüdür. Bu eğitim dokümante edilmelidir.

3. TS EN 361 – Düşmeyi Önleyici Sistemler – Beden Tipi Emniyet Kemerleri Standardı

Bu standarda göre paraşüt tipi emniyet kemerlerinde bulunması gerekenler:

  • Omuz, bel ve bacak destek noktaları
  • Sırtta yer alan “D” tipi bağlantı halkası (düşme durumunda yükü dengelemek için)
  • Taşıyıcı bantlarda 15 kN çekme dayanımı
  • Kullanıcının ağırlığı ve düşme faktörüne göre sistem testleri
  • CE işareti ve üretici beyanı
  • Türkçe kullanım kılavuzu ve periyodik kontrol talimatı

4. Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik(Resmî Gazete: 02.07.2013 / 28695)

Madde 6 – KKD’nin Kullanımı:

  • KKD, kullanıcıya uygun ebatlarda olmalıdır.
  • Kullanım süresi, fiziki hasar, üretici talimatı ve periyodik kontrol sonuçlarına göre değerlendirilmelidir.
  • Emniyet kemerleri düşme yaşanmışsa kullanımdan çıkarılmalı ve üreticiye danışılmalıdır.

5. İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği (Resmî Gazete: 25.04.2013 / 28628)

Ek-II Madde 4.3 – Yüksekte Kullanılan Ekipmanlar:

Paraşüt tipi emniyet kemerleri gibi kişisel koruyucuların periyodik kontrolleri, uzman kişilerce yapılmalı; kontrol sonuçları belgelenmeli ve arşivlenmelidir.

Periyodik Kontrol ve Muayene

6331 sayılı Kanun ve İş Ekipmanları Yönetmeliği uyarınca:

  • Emniyet kemerleri, yılda en az 1 kez yetkin kişi tarafından kontrol edilmelidir.
  • Bu kontroller kayıt altına alınmalı, herhangi bir deformasyon, esneme, dikiş bozulması tespit edilirse ürün derhal kullanımdan kaldırılmalıdır.
  • Düşme sonrası tek kullanımlık kabul edilir.
🧭 🧭 🧭

Türk mevzuatı, paraşüt tipi emniyet kemerinin yalnızca kullanılmasını değil; uygun şartlarda seçilmesini, uygun beden ölçülerine göre verilmesini, CE belgesine ve standartlara uygun olmasını, düzenli kontrol edilmesini ve doğru biçimde eğitilerek kullanılmasını zorunlu kılmaktadır.

Bu donanımın, düşme gibi ölümcül risklere karşı hayat kurtarıcı olabilmesi için sadece takılması değil, yukarıdaki tüm süreçlere uygun olarak sistemli kullanımı zorunludur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ TS EN 361 – Kişisel koruyucu donanım – Belirli bir yükseklikten düşmeye karşı – Tam vücut kemer sistemleri https://intweb.tse.org.tr/standard/standard/Standard.aspx?081118051115108051104119110104055047105102120088111043113104073082083083075105069114047049121122

⭐️⭐️ ANSI/ASSP Z359.2-2023: Düşmeye Karşı Koruma Programı Gereksinimleri https://blog.ansi.org/ansi-assp-z359-2-2023-fall-protection-program/

⭐️⭐️ İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık Ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=18318&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Türkiye – AB – ABD Mesleki Maruziyet Limitlerinin Kıyaslaması

Kimyasal Maruziyetin Evrensel Dili – TLV, TWA, STEL

Kimyasal maddelere maruziyet, modern endüstriyel üretim süreçlerinin kaçınılmaz bir parçasıdır. Solunan bir buhar, ciltle temas eden bir çözücü ya da gözle fark edilmeyen bir toz tanesi; eğer doğru sınırlar içinde denetlenmezse, çalışan sağlığı üzerinde kalıcı hasarlar bırakabilir. Bu nedenle ülkeler, bilimsel veriler ışığında “ne kadarına, ne kadar süreyle ve hangi sıklıkla maruz kalınabileceğini” belirlemek amacıyla mesleki maruziyet limitleri geliştirmiştir.

Bu bağlamda, TLV (Threshold Limit Value), TWA (Time-Weighted Average) ve STEL (Short-Term Exposure Limit) gibi kavramlar, yalnızca birer teknik terim değil; aynı zamanda insan hayatını güvence altına alan bilimsel eşik değerlerdir. Ancak bu değerlerin yorumlanışı, hesaplanışı ve uygulama biçimi her ülkenin mevzuatına, teknolojik alt yapısına ve iş sağlığı kültürüne göre farklılık gösterebilir.

Mesleki Maruziyet Limitlerinin Üçlü Kıyaslaması: Türkiye – AB – ABD

KriterTürkiyeAvrupa Birliği (AB)Amerika Birleşik Devletleri (ABD)
Yasal Dayanak28733 sayılı “Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik”Direktif 98/24/EC (Kimyasal Ajanlar Direktifi) ve 2000/39/EC (İlk Limitler Direktifi)OSHA (Occupational Safety and Health Administration) – 29 CFR 1910.1000
Uygulanan Limit TürleriTWA (zorunlu), STEL (bazı maddeler için), TLV değerleri ACGIH referanslıdır ama bağlayıcı değildir.TWA ve STEL kullanılır, “Binding” ve “Indicative” değerler ayrımı yapılır.PEL (Permissible Exposure Limit), REL (Recommended Exposure Limit – NIOSH), TLV (ACGIH önerisi olarak).
Yasal BağlayıcılıkYönetmelikte verilen değerler bağlayıcıdır. TLV, tavsiye niteliğindedir.Binding (zorunlu) değerler tüm üye devletlerde uygulanmak zorundadır.OSHA PEL değerleri yasal zorunluluktur; TLV ve REL yalnızca öneri niteliğindedir.
Referans KurumlarİSGÜM (İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü), Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığıSCOEL (bilimsel komite), Avrupa KomisyonuOSHA (yasal), NIOSH (araştırma), ACGIH. (bilimsel referans)
TWA Süresi8 saatlik zaman ağırlıklı ortalama.8 saatlik zaman ağırlıklı ortalama.8 saat (PEL-TWA), ayrıca bazı maddeler için 10 saatlik REL-TWA tanımları da mevcuttur.
STEL Süresi ve Kullanımı15 dakikalık sınır, sadece bazı maddelerde belirtilmiştir.Genellikle 15 dakika olarak uygulanır, sıkça kullanılır.15 dakikalık kısa süreli limit (STEL) OSHA ’da az yer alır, NIOSH ve ACGIH daha kapsamlı kullanır.
TLV KullanımıYasal değil, ancak İSG uzmanları tarafından teknik referans olarak yaygınca kullanılır.SCOEL değerleri TLV benzeri bilimsel verilerden etkilenir; ACGIH verileri dolaylı etki yapar.ACGIHTLV listesi teknik dünyada çok yaygın; OSHA yalnızca bazı TLV’leri yasal PEL olarak benimser.
Güncelleme SıklığıÇok yavaş – Türkiye’deki maruziyet limitleri 2013 yılında yayımlandı ve az sayıda güncellendi.Periyodik olarak gözden geçirilir, bilimselliği yüksek sistemdir.OSHA limitleri genellikle eskidir (1970’lerden kalma birçok değer hâlâ geçerli). ACGIH her yıl günceller.
Denetim MekanizmasıİSG denetçileri ve müfettişler aracılığıyla uygulanır.AB ülkeleri kendi ulusal otoriteleri ve iş müfettişleriyle kontrol eder.OSHA aracılığıyla doğrudan yaptırım uygulanır.
Uygulama AlanıTüm sektörlerde geçerli. Örnek: boya, solvent, metalurji, petrokimya, laboratuvarlar.Sanayi, sağlık sektörü, gıda üretimi, atık yönetimi vb.Madencilik, sanayi, enerji, tarım ve hatta ofis ortamlarına kadar geniş bir kapsama sahiptir.
Eğitim ve Uygulama BilinciİSG uzmanları ve işyeri hekimlerine yönelik eğitimlerde vurgulanır; ancak sahada uygulama kalitesi değişkendir.Teknik personel genellikle yüksek farkındalığa sahiptir, mevzuat detaylı açıklanır.Mühendisler, teknisyenler ve İSG profesyonelleri için zengin dokümantasyon ve uygulamalı rehberler mevcuttur.
Maruziyet Limitlerinin Etki AlanıTürkiye’de limitler genel sağlık koruması için belirlenir; hassas gruplara özel limitler nadiren tanımlanmıştır.AB limitleri, genetik yatkınlıklar, gebe çalışanlar ve kronik hastalıklar gibi özel durumları da dikkate alabilir.ABD’de hassas popülasyonlara yönelik araştırmalar vardır ancak limitler genelde “ortalama işçi” için belirlenir.
🎯 🎯 🎯

Öne Çıkan Farklılıklar

ÖzellikTürkiyeABABD
Güncelleme sıklığıYavaş (2013 sonrası büyük değişiklik yok)Orta – Bilimsel kurul önerisiyle güncellenirACGIH: Yıllık, OSHA: Çok yavaş
Yasal geçerlilikTWA: Bağlayıcı
STEL: Sınırlı
TWA & STEL: Bağlayıcı veya öneri (duruma göre)PEL: Bağlayıcı
REL & TLV: Öneri
Risk kontrol zinciriKKD ve havalandırma ön plandaİş organizasyonu ve mühendislik önlemleri öncelikliRisk hiyerarşisi katı: Eliminasyon > Substitüsyon > Mühendislik
💡 💡 💡

Sınır Güvence Değil – Maruziyet Limitlerinin Evrensel Sorumluluğu Var

Maruziyet limitleri, yalnızca rakamsal değerler olarak görülmemelidir. Her TLV, TWA ya da STEL; ardında yüzlerce toksikoloji çalışmasının, binlerce iş kazası kaydının, on binlerce işçinin yaşanmış deneyimlerinin damıtılmış halidir. Bu nedenle bu limitlere uymak, sadece yasal bir zorunluluk değil; aynı zamanda etik ve insani bir sorumluluktur.

Türkiye’nin mevcut sistemi, Avrupa Birliği ile büyük ölçüde uyumlu olmakla birlikte, güncelleme sıklığı, bazı maddelerdeki eksik limitler ve uygulama pratiklerinin zayıflığı gibi sorunlarla mücadele etmektedir.

Ülkemiz, genellikle AB mevzuatıyla uyumlu olarak TWA ve STEL değerlerini baz almaktadır. Ancak AB’ye kıyasla güncelleme sıklığı daha düşük ve belirli maddelerde STEL eksikliği gözlenmektedir.

TLV değerleri, İSG profesyonellerinin teknik değerlendirmelerinde sıkça başvurulan kaynaklar arasında yer alır lakin yasal geçerliliği yoktur.

Türkiye’de kimyasal güvenlik eğitimi, sahada uygulama kalitesini artıracak şekilde yeniden yapılandırılmalı; ölçüm ve izleme altyapısı güncellenmelidir.

Öte yandan, Amerika Birleşik Devletleri örneği, bilimsel üretim kapasitesi ile mevzuat arasında ciddi bir zaman farkı olduğunu, OSHA limitlerinin yıllarca güncellenmeden kaldığını söyleyebiliriz

Bu tablo, bize şunu öğretmektedir: Mesleki maruziyet sınırları, statik ve sabit değil, sürekli yeniden yorumlanması gereken canlı bilgiler bütünüdür. Bu sınırları sadece belgelemek değil, aynı zamanda anlamak, uygulatmak ve denetlemek, yaşamı korumanın bilimsel adımıdır.

İş güvenliği kültürünün derinleştiği bir gelecekte, bu limitlerin yalnızca “kaç ppm tehlikelidir” sorusuna değil; aynı zamanda “bir insanın sağlığı, hangi eşikte bozulur?” sorusuna da yanıt verdiği bilinciyle hareket etmek gerekir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

GHS Sistemiyle Kimyasal Güvenliğe Yolculuk

GHS (Globally Harmonized System) – Küresel Uyumlaştırılmış Sistem

Kimyasalların sınıflandırılması, etiketlenmesi ve güvenlik bilgi formlarının standardize edilmesi, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının temel taşlarından biridir. Bu kapsamda GHS (Globally Harmonized System of Classification and Labelling of Chemicals – Kimyasalların Sınıflandırması ve Etiketlenmesine İlişkin Küresel Uyumlaştırılmış Sistem), Birleşmiş Milletler tarafından geliştirilmiş, kimyasal güvenlik bilgilerini evrensel bir standartla sunan bir sistemdir.

Bu yazıda, özellikle Türkiye’deki iş güvenliği uzmanları ve iş yeri hekimlerinin, Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS sisteminin teknik detaylarını anlaması ve uygulamaya entegre etmesi amacıyla kapsamılı bir açıklama sunulacaktır.

GHS – Küresel Uyumlaştırılmış Sistem Nedir? Amaç ve Kapsam

Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS, farklı ülkelerde ve sektörlerde kullanılan çeşitli kimyasal sınıflandırma sistemlerini tek bir çatı altında toplamayı hedefleyen bir sistemdir.

Amaçları şunlardır:

  • Kimyasal tehlikelerin tutarlı bir şekilde iletilmesini sağlamak,
  • İşyerlerinde ve kamu alanlarında maruziyeti azaltmak,
  • Ticareti kolaylaştırmak için standartlaştırılmış bilgiler sunmak.

Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS; sınıflandırma kriterleri, tehlike bildirimi için etiketleme kuralları ve güvenlik bilgi formu (GBF/SDS) içeriği düzenlemelerini kapsar.

Küresel Uyumlaştırılmış SistemGHS’nin Yapısı ve Bölümleri

Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS sisteminin teknik yapısı şu üç temel bileşen üzerinden kurulur:

Tehlike Sınıflandırması

Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS kapsamında tehlikeler genel olarak üç kategoriye ayrılır:

  • Fiziksel Tehlikeler: Patlayıcılık, alevlenebilirlik, oksitleyicilik, kendiliğinden tepkimeye girme vb.
  • Sağlık Tehlikeleri: Akut toksisite, cilt/göz tahrişi, solunum hassasiyeti, kansorejenite vb.
  • Çevresel Tehlikeler: Sucul ortama akut/kronik toksisite.

Her bir tehlike sınıfı, alt kategorilere ayrılarak (1, 2, 3 vs.) tehlike seviyesi belirlenir. Kategori 1, genellikle en yüksek riski ifade eder.

Etiketleme

Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS‘ye göre kimyasal etiketlerde bulunması gereken zorunlu bilgiler:

  • Tehlike piktogramları (simge)
  • Sinyal kelimesi (“Tehlike” veya “Dikkat”)
  • Tehlike ifadeleri (H cümleleri)
  • Önlem ifadeleri (P cümleleri)
  • Ürün tanımlayıcı (kimyasal ad vs.)
  • Tedarikçi bilgileri

Güvenlik Bilgi Formları (GBF / SDS)

Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS, Güvenlik bilgi formu (GBF/SDS)‘lerin 16 bölümlü standart bir yapıda sunulmasını önerir:

  1. Madde/Mümessil Tanımı
  2. Tehlike Tanımı
  3. Bileşenler / İçerik
  4. İlk Yardım Tedbirleri
  5. Yangınla Mücadele Tedbirleri
  6. Kaza Sonrası Yayılmayı Kontrol Tedbirleri
  7. Taşıma ve Depolama
  8. Maruziyet Kontrolleri / KKD
  9. Fiziksel ve Kimyasal Özellikler
  10. Kararlılık ve Tepkime
  11. Toksikolojik Bilgiler
  12. Ekolojik Bilgiler
  13. Bertaraf Bilgileri
  14. Taşıma Bilgileri
  15. Mevzuat Bilgileri
  16. Diğer Bilgiler

Türkiye’de GHS Uygulaması ve Mevzuatlar

Türkiye, Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS sistemini esas alan düzenlemeleri şu mevzuatlar çerçevesinde yürütlmektedir:

Bu yönetmeliklerde, Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS sınıflandırma sistemi referans alınmakta, maddelerin etiketi ve güvenlik bilgi formu (GBF/SDS) bilgileri bu yapıya uygun olmalıdır.

Ayrıca, SEVESO III Direktifi kapsamında büyük endüstriyel kazaların önlenmesinde kimyasalların Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS bazlı sınıflandırması esas alınmaktadır.

İş Güvenliği Uzmanları ve İş Yeri Hekimleri İçin GHS’nin Uygulama Kritikleri

İş Güvenliği Uzmanları İçin

  • Kimyasal risk değerlendirme formlarında Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS sınıflandırma kodlarını (H/P ifadeleri) doğru yerleştirmek,
  • Etiket kontrollerini yaparken Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS piktogram, sinyal kelimesi ve ifadeleri denetlemek,
  • Yangın, patlama ve KKD seçiminde fiziksel tehlike sınıflandırmasına uygun analiz yapmak.

İş Yeri Hekimleri İçin

  • Kimyasal maruziyetleri tehlike sınıflandırmasına göre belirlemek,
  • Güvenlik bilgi formu (GBF/SDS)‘lerdeki toksikolojik bilgilerden hareketle maruziyet süre ve seviyelerini yorumlamak,
  • KKD ve medikal tarama planlarını Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS tehlike bilgilerine göre planlamak.

GHS ve NFPA Arasındaki Farklılıklar

KriterGHS (Küresel Uyumlaştırılmış Sistem)NFPA 704 (Elmas Sistemi)
AmacıKimyasalların sağlık, fiziksel ve çevresel tehlikelerini küresel ölçekte standartlaştırmakAcil müdahale ekipleri için kimyasalların anlık risklerini hızlıca göstermek
Hedef KullanıcıTüm kullanıcılar: üreticiler, ithalatçılar, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, çalışanlarİtfaiyeciler, ilk müdahale ekipleri, acil durum yöneticileri
Yasal Dayanak (Türkiye)SEA Yönetmeliği (Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması)Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, NFPA kılavuzları
Tehlike Kategorileri16’ya kadar farklı tehlike sınıfı (patlayıcı, oksitleyici, toksik, aşındırıcı, çevresel vb.)3 ana kategori: Sağlık (mavi), Yangın (kırmızı), Reaktivite (sarı)
Sembol/İşaret Formatı9 farklı piktogram (kırmızı çerçeveli beyaz zeminli elmaslar)4 bölmeli renkli elmas
Renk KodlarıRenk kullanılmaz; semboller (piktogramlar) ile ifade edilirMavi (sağlık), Kırmızı (yanıcılık), Sarı (reaktivite), Beyaz (özel tehlikeler)
Derecelendirme Sistemi“Kategori 1” en tehlikeli, artan numarayla tehlike azalır0 (az tehlike) – 4 (çok tehlike) arası puanlama
Bilgi KaynağıGüvenlik Bilgi Formu (SDS), ürün etiketiKimyasal ambalaj üzerindeki elmas işareti
Uluslararası GeçerliliğiBirleşmiş Milletler tarafından oluşturulmuş, 70’ten fazla ülkede uygulanırABD odaklıdır; NFPA tarafından geliştirilmiştir
Yasal Zorunlulukİşyerlerinde kimyasal etiketlemede ve SDS hazırlamada zorunludurGönüllülük esaslıdır; bazı endüstrilerde iç prosedürlerle zorunlu tutulabilir
Çevresel Tehlike BilgisiÇevresel riskler için ayrı piktogram bulunur (örneğin, balık/ağaç simgesi)Çevresel riskler değerlendirilmez
Özel Tehlike BilgisiAyrıntılı ifade edilir (örneğin: kanserojen, solunum duyarlılığı vb.)Beyaz bölmede kısaltmalarla (örnek: OX = oksitleyici, W = su ile tepkime)
Eğitim GereksinimiEtiket okuma, SDS analizi, piktogram yorumlama eğitimleri gerektirirRenk ve rakam sisteminin hızlı anlaşılması için acil ekip eğitimi gerekir
Etki Süresi OdaklılıkUzun vadeli maruziyet ve sağlık riskleri üzerine yoğunlaşırAnlık tehlike, hızlı karar alma ve acil durum tepkisi için uygundur
KapsamHem sağlık hem çevre hem fiziksel tehlikelerSadece fiziksel ve sağlık tehlikeleri (çevresel hariç)
Etiketleme FormatıÜrün etiketinde: sinyal kelimeleri (“Tehlike”, “Dikkat”), tehlike ifadeleri, önlem ifadeleri, piktogramlarKimyasal ambalaj veya tank üzerine yapıştırılan renkli elmas sembolü

Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS, kimyasallarla çalışan tüm taraflar için ortak bir dil yaratmakta, bu da iş sağlığı ve güvenliği açısından ciddi bir kazanç sunmaktadır. İş güvenliği uzmanları ve iş yeri hekimleri, Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS sınıflandırmasına dayalı olarak risk değerlendirmelerinden KKD seçimine, maruziyet izlemelerinden acil durum planlamasına kadar geniş bir alanda daha isabetli kararlar verebilir.

Bu nedenle, her İSG profesyonelinin Küresel Uyumlaştırılmış Sistem – GHS sistemini sadece bir etiketleme formatı olarak değil, yaşam kurtaran bilgilerin kodlandığı bir güvenlik dili olarak görmesi hayati önem taşır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İş Yerinde Psikososyal Riskleri Ölçme ve Değerlendirme

Görünmeyen Tehditlerle Yüzleşmek

Modern çalışma yaşamı, fiziksel tehlikeler kadar görünmeyen risklerle de doludur. Günümüz iş yerlerinde çalışanları yalnızca makine gürültüsü, ağır yükler ya da kimyasal maddeler değil; sürekli baskı, rol belirsizlikleri, sosyal çatışmalar ve duygusal tükenmişlik gibi unsurlar da tehdit eder. Bu görünmeyen tehditlere verilen isim ise psikososyal risklerdir.

Bir çalışanın üretkenliği, güvenliği ve genel sağlığı; yalnızca iş tanımına değil, kendini ne kadar değerli hissettiğine, adaletli muamele görüp görmediğine ve iş ortamının sosyal yapısına da doğrudan bağlıdır. Ancak bu tür riskler çoğu zaman sessizdir; fark edilmediklerinde hızla kronikleşir, iş kazalarına, verim kaybına, hatta toplu iş yeri huzursuzluklarına yol açabilir.

Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği alanında artık “ne kadar çalıştığın” değil, “nasıl hissettiğin” de büyük önem taşımaktadır.

Psikososyal riskleri belirlemek için kullanılan araçlar, yalnızca sorunları ölçmekle kalmaz, aynı zamanda bir kurumun “çalışanına verdiği değerin göstergesi” hâline gelir.

Bu yazıda iş yerlerinde psikososyal risklerin tespiti ve yönetimi için kullanılan en etkili yöntemleri başlıkları ve tanımları ile okuyacaksınız. Bu yöntemlerin ayrıntılandırıldığı yazılarımızı da okuyabilirsiniz

İş yerinde psikososyal riskleri ölçmek ve değerlendirmek için en etkili araçlar ve yöntemler şunlardır:

  • Psikososyal Risk Değerlendirme Anketleri ve Ölçekleri
    İş yerindeki psikososyal risk faktörlerini nicel olarak ölçmek için geliştirilmiş standart anketler kullanılır. Örneğin:
    • NHUMAN PSR-Q (Psikososyal Risk Ölçeği): Türkiye normlarına uygun, 17 alt boyut ve 84 maddeden oluşan kapsamlı bir ölçektir. İşin içeriği, organizasyonu, sosyal faktörler, çalışma ortamı ve tehlikeli görevler gibi alanları değerlendirir. Güvenirlik ve geçerlik çalışmaları yapılmıştır.
    • Kopenhag Psikososyal Risk Değerlendirme Ölçeği (KOPSOR): İş yükü, kontrol, destek, ilişkiler, rol belirsizliği gibi psikososyal riskleri ölçer ve Türkçe uyarlaması mevcuttur7.
    • HSE Indicator Tool (İş Sağlığı ve Güvenlik Göstergesi Aracı): İşe bağlı stresin potansiyel belirleyicilerini ölçer (talepler, kontrol, destek, ilişkiler, rol, değişim).
  • Görüşmeler ve Odak Grup Çalışmaları
    Çalışanlarla yapılan birebir görüşmeler veya grup tartışmaları, psikososyal risklerin daha derinlemesine anlaşılmasını sağlar. Bu yöntem, anketlerde ortaya çıkmayan sorunların tespiti için önemlidir.
  • Gözlemler
    İş yerindeki çalışma koşulları, sosyal etkileşimler ve davranışların doğrudan gözlemlenmesi, psikososyal risklerin değerlendirilmesinde destekleyici bir yöntemdir.
  • Risk Değerlendirme Formları ve Ön Değerlendirme Araçları
    Organizasyonel yapı, iş yükü, rol belirsizliği gibi risk faktörlerinin hızlıca tespiti için kullanılan ön değerlendirme formları.
  • Psikososyal Risk Yönetim Sistemleri
    İş yerinde psikolojik sağlık ve güvenlik kültürünü geliştirmek için bütüncül yaklaşımlar ve sistematik yönetim modelleri uygulanır. Bu sistemler, ölçme, değerlendirme, müdahale ve izleme süreçlerini kapsar.
  • Uluslararası Standartlar ve Rehberler
    ISO 45003 gibi standartlar, psikososyal risklerin değerlendirilmesi ve yönetimi için çerçeve sağlar. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (EU-OSHA) rehberleri de yol göstericidir.

Özetle, psikososyal risklerin etkin ölçümü için standardize edilmiş anket ve ölçekler (NHUMAN PSR-Q, KOPSOR vb.), çalışan görüşmeleri, gözlemler ve ön değerlendirme formları bir arada kullanılır.

Bu araçlar, iş yerindeki psikososyal tehlikelerin kapsamlı ve sistematik olarak belirlenmesini, risklerin önceliklendirilmesini ve uygun müdahalelerin planlanmasını sağlar.

Türkiye’de özellikle NHUMAN PSR-Q ölçeği, ulusal normlara uygunluğu ve kapsamlı yapısıyla öne çıkmaktadır.

Güvende Olmak, Yalnızca Fiziksel Değildir

İş kazalarının büyük kısmı, yalnızca teknik eksikliklerden değil, aynı zamanda çalışanların stres altında karar verme becerisinin bozulmasından, tükenmişlikten ve iletişim kopukluklarından kaynaklanır. Bu nedenle iş yerinde güvenliği sağlamak, artık sadece baret ya da çelik burunlu ayakkabı giymekle sınırlı değildir. Gerçek güvenlik, çalışanların kendilerini duygusal olarak güvende, anlaşılmış ve desteklenmiş hissetmesiyle başlar.

NHUMAN PSR-Q, KOPSOR ve HSE Indicator Tool gibi bilimsel geçerliliği olan ölçekler; iş yerinde görünmeyen baskıları, iletişim kopukluklarını, adaletsizlik duygularını ve duygusal yıpranmayı açığa çıkarmak için güçlü araçlardır. Ancak bu araçlar tek başına yeterli değildir. Çalışan görüşmeleri, sahada yapılan gözlemler ve işyeri psikososyal ikliminin bütüncül analizi, bu ölçümleri tamamlamalıdır.

Unutulmamalıdır ki, iyi yönetişim, çalışanların sadece işini değil, duygusunu da yönetebilen kurumlardan çıkar. Bu sebeple, psikososyal risklerin ciddiyetle ele alınması, yalnızca iş sağlığı açısından değil, aynı zamanda kurumsal sürdürülebilirlik açısından da bir zorunluluktur.

İyi analiz edilen bir psikososyal yapı, hem çalışanların yaşam kalitesini artırır hem de iş yerlerini daha verimli, daha sağlıklı ve daha huzurlu alanlara dönüştürür.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Sağlık ve Davranış: Biyolojik, Davranışsal ve Toplumsal Etkilerin Etkileşimi https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK43750/

⭐️⭐️ Psikososyal riskler ve çalışan sağlığı https://oshwiki.osha.europa.eu/tr/themes/psychosocial-risks-and-workers-health

⭐️⭐️ Çalışma Yaşamında Esenlik ve Psikososyal Riskler: Değişen Dinamiklerle Başa Çıkma Stratejileri İşyerinde Refah ve Psikososyal Riskler: Değişen Dinamikleri Yönetme Stratejileri https://www.researchgate.net/publication/377014012_Calisma_Yasaminda_Esenlik_ve_Psikososyal_Riskler_Degisen_Dinamiklerle_Basa_Cikma_Stratejileri_Well-being_and_Psychosocial_Risks_in_the_Workplace_Strategies_for_Navigating_Changing_Dynamics

⭐️⭐️ İş Stresi Kardiyovasküler Hastalıklar İçin Bir Risk Faktörüdür https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26238744/

⭐️⭐️ İşyerinde psikososyal riskler ve ruh sağlığı https://osha.europa.eu/en/themes/psychosocial-risks-and-mental-health

⭐️⭐️ Çalışma Yaşamında Esenlik ve Psikososyal Riskler: Değişen Dinamiklerle Başa Çıkma Stratejileri https://dergipark.org.tr/tr/pub/ohsacademy/issue/85769/1393212

⭐️⭐️ Fazla Saatlerle Çalışmanın Iş Sağlığı ve Güvenliği Üzerine Etkileri https://www.proquest.com/openview/29e975929e3587a0d68322e2e822c18e/1?cbl=2026366&diss=y&pq-origsite=gscholar

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla