Çalışanımızın işyerinde boğaz enfeksiyonu olan bir arkadaşının öksürüğünden damlacık yolu ile streptokok bakterisi veya virüs aldığında (solunum yoluna girdiğinde) ilk karşılayan Dentrik hücrelerdir. Bunlar Makrofaj hücrelerdir.

Çalışanımızın bağışıklık sistemi yeterli olduğu taktirde vücuduna giren bu bakteri veya virüsü dentrik hücreler (Makrofajlar) bunu fagosite ederek (yani balon gibi içine alarak) kan dolaşımına girmelerini engellerler. Dentrik hücreler (Makrofajlar) içine aldıkları virüs veya bakteri ile birlikte lenf kanalına girerler.

EK BİLGİ: Çalışanımızın vücudunda her insanda olduğu gibi iki dolaşım sistemi vardır. Kanı taşıyan dolaşım sistemi (damarlar), lenf sıvısını taşıyan lenfatik sistemdir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Dentrik hücreler (Makrofajlar) içinde lenf kanalına giren virüs ve bakteri lenf düğümüne (nodu) getirilir ve CD4 hücrelere sunulur. Burada Th1 ve Th2 vs ile stokinler salgılanır… Bu sürece İmmünite (Bağışıklık)

Her zaman vücudumuz başarılı olamaz. Bağışıklık sistemimiz zayıfladığında yada biyolojik etkene çok fazla maruz kalındığında Dentrik hücrelerin (Makrofajlar) gücü yetmediği zaman kanda HİSTAMİN denilen bir madde salgılanıyor.

BİLGİ: Histamin, doğal bir aminoasit olarak bilinen histidinden türeyen, bağışıklık sistemi tarafından beyaz kan hücrelerinden salınan bir maddedir.

Damar duvarının iç yüzü tuğla bir duvar misali Endotel hücrelerden oluşur. Histamin, salındığı ilgili bölgede damar endotelini (duvarı oluşturan tuğlaların arasını) açar.

Damar endotelinin aralıklarından dışarıya sıvılar ve protein parçaları sızar. Bütün bunlarla beraber bir bağışıklık hücresi olan Nötrofil de damar dışına çıkar.

BİLGİ: Nötrofil: Vücudun enfeksiyon ve inflamasyon ile savaşmasına yardımcı beyaz kan hücresi türüdür. Kemik iliğinde üretilerek damar içinde vve dışında bakteri ve mikroorganizmalarla savaşıp, onları yakalama ve yok etmede görevlidir. Hasarlı hücreleri onarmaları ve bağışıklık tepkisi oluşturmaları için diğer hücrelerle iletişim kurarlar. Böylelikle vücutta iltihaplanmayı düzenlemede önemli bir rol oynarlar. Kan, doku ve lenf düğümlerinde dolaşan nötrofiller, küresel bir şekle sahiptir ve enfeksiyonla savaşmak için şekil değiştirebilirler.

Nötrofil, dentrik hücrelerin (Makrofajların) gücünün yetmediği bakteri ve virüsü yok etmek için savaşırken savaş bölgesinde

  • Kızarıklık (Rubor)
  • Isınma (Color)
  • Şişlik (Tumor)
  • Ağrı (dolor) oluşur.

İNFLAMASYON görüntüsü budur. Genellikle kızarıklık ve ısınma ile başlar. Sonrasında şişlik ve ağrı oluşur. Lakin birçok farklı sıra ile de görülebilir.

Bu sebeple gelen bakteri ve virüsleri ilk girdikleri anda dentrikler ile fagosite edip lenf kanalına atabilmek idealidir. Sonrasında vücudun yükü artmaktadır.

Nötrofil ile oluşan bu durum akut inflamasyon akut yani sürelidir. 2 gün le 2 hafta arasında sonlanır.

Ağrı kesici ilaçların isimlerinin içerisinde Dolor (ağrı) kelimesine dikkat edin. Artık nereden geldiğini biliyorsunuz.

İnflamasyonu yukarıda basit bir Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu örneğinde gördükten sonra biraz ayrıntılandırayım.

İnflamasyon aslen etkeni yok etmek, dokudan uzaklaştırmak olmadı etkenle doku arasında bariyer koymaktır. Lakin enflamasyonun kendisi de hücre ve doku hasarı yapabilir ki bu durum bir çok kronik hastalığın oluşumunun temel nedenidir.

İnflamasyon, hücre veya dokunun hasarıdır. Bu hasar yol açan faktörler aşağıdadır.

  • Hipoksi
  • Fiziksel etkiler (travma, kesi, sıcak/soğuk vb gibi)
  • Kimyasal ajanlar, ilaçlar
  • Biyolojik ajanlar (enfeksiyonlar)
  • Genetik hasar
  • İmmün sistem hasarı
  • Beslenme bozuklukları

İnflamasyonla eş zamanlı olarak hücre ve dokuların tamiratı da başlar.

İnflamasyonun sonuçları

  • Tam doku iyileşmesi
  • Akut iltihabın sınırlandırılması – abse
  • Kronik iltihap
  • Skar (Nebde) dokusu ile iyileşme

İnflamasyon her ne kadar vücudun normal bir bağışıklık işlevi olarak kabul edilse de kronikleşmesi durumunda meydana geldiği bölgenin hasarlanmasına neden olabilir. Kronik enflamasyon yazımızı ayrıca okuyabilirsiniz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Ayrıntıları Sevenler Okumaya Devam Edebilirler

EK BİLGİ: CD4 hücreleri bağışıklık sisteminin yöneticileri ya da diğer bir bakışla bağışıklık ordusunun generalleridir. Normal değeri kande 800-1500 hücre/mm3 dür.

Beyaz kan hücrelerinin bazı türleri, yani fagositlercasuslar” olarak hareket eder ve vücudu istila eden, yabancı maddeleri veya organizmaları aramak için devriye gezerler. Bir düşmana (Virüs, bakteri gibi) rastladıklarında generalleri (CD4 hücreleri) vücudun ordusunu harekete geçirmeleri için uyarırlar.

Generaller (CD4 hücreleri) daha sonra bağışıklık sistemindeki “asker” lerin (katil T hücreleri, B hücreleri, antikorlar vb gibi) silahlarını alıp savaşmaları için emir verirler.

CD4 lenfosit sayısı, bağışıklık sisteminin ne kadar sağlıklı olduğunun bir göstergesidir. CD4 hücre sayısı, fırsatçı hastalık riskinin en iyi göstergesidir.  500 hücre/mm3’ün altındaki CD4 değerleri genellikle bağışıklık baskılanması ve fırsatçı enfeksiyonlara karşı savunmasızlığın bir göstergesidir. 

EK BİLGİ: T yardımcı (Th) hücreleri, bağışıklık tepkisinde önemli bir rol oynayan T hücrelerinin bir alt kümesidir. İşlevlerine, sitokin profillerine ve destekledikleri bağışıklık tepkisi türlerine göre farklı alt kümelere, özellikle Th1 ve Th2’ye sınıflandırılabilirler. Th1 ve Th2 yardımcı T hücresi alt kümeleri arasındaki temel farklar şunlardır:

Th1 Yardımcı T-Hücreleri

  1. Sitokin Üretimi : Th1 hücreleri öncelikle IFN-γ (interferon-gama) TNF-α (tümör nekroz faktörü-alfa) ve IL-2 (interlökin-2) gibi sitokinleri üretir.
  2. Bağışıklık Tepkisi : Th1 hücreleri , virüsler ve bazı bakteriler gibi hücre içi patojenlere karşı savunma için hayati önem taşıyan hücre aracılı bağışıklıkta öncelikli olarak rol oynar . Makrofajları aktive eder, patojenleri fagosite etme yeteneklerini artırır ve sitotoksik T hücrelerini (CD8+ T hücreleri) uyarır.
  3. Patojen Hedefleme : Th1 yanıtları genellikle viral enfeksiyonlara ve Mycobacterium tuberculosis gibi hücre içi bakterilere karşı etkilidir.
  4. İlişkili Durumlar : Th1 yanıtları, inflamasyonu teşvik etmedeki rolleri nedeniyle sıklıkla otoimmün hastalıklarda ve kronik inflamatuvar durumlarda rol oynar.

Th2 Yardımcı T-Hücreleri

İlişkili Durumlar : Th2 yanıtları, IgE üretimini ve eozinofil aktivasyonunu teşvik etmedeki rolleri nedeniyle astım, saman nezlesi ve diğer atopik durumlar gibi alerjik hastalıklara katkıda bulunabilir.

Sitokin Üretimi : Th2 hücreleri öncelikle IL-4, IL-5, IL-6, IL-9 ve IL-13 gibi sitokinleri üretir.

Bağışıklık Tepkisi : Th2 hücreleri, özellikle helmintler (parazitler) ve alerjenler olmak üzere hücre dışı patojenlere karşı savunmada önemli olan humoral bağışıklık ile ilişkilidir . B hücrelerini antikor üretmeye, özellikle IgE üretmeye teşvik ederler ve eozinofil aktivasyonunu desteklerler.

Patojen Hedefleme : Th2 yanıtları parazitik enfeksiyonlara karşı etkilidir ve alerjik yanıtlarda rol oynar.

Olması gereken bu…O yüzden Bu sistem, IgA güçlü tutulmalı, bağışıklık güçlü tutulmalı, Ajan kana girmeden yok edilmeli diyorum hep

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️