SİYANÜR ZEHİRLENMESİ ve B12 İLİŞKİSİ

SİYANÜR, “Hidrosiyanik asit” ya da “prussik asit” olarak da bilinen, son derece toksik maddedir. Normalde insan vücudunda içtiğimiz su dahil bazı besinlerle mutlaka girer ve bulunur.

Örneğin: Siyanürün Su da 0.005 ile 0.05 ppm arasında bulunan SİYANÜR normal kabul edilir içilebilir olarak görülür. (Türk Ulusal Mevzuatı)

Çeşitli meyvelerin (Elma, Şeftali, Acı Kayısı, Kiraz, Erik, vb) tohumlarında bulunan, “Amigdalin” adlı bir glikozid Siyanür kaynağıdır. Fasulye, Patates, Turp, Lahana, Şalgam, Brokoli ve Mısır gibi bitkiler siyanürlü bileşikleri, otçul hayvanlara karşı bir savunma mekanizması olarak doğal bir şekilde üretmektedir.

Yani siyanürden kaçmak neredeyse mümkün değil. Zehirleme miktarında olmasa bile su dahil farklı yollardan devamlı vücudumuza siyanür alıyoruz.

İlk aklınıza gelecek şu olacaktır.

Vücudumuzda siyanür zaman içinde birikip zehirlenme yapmaz mı? Cevap: Hayır

Çünkü..

Farklı yollardan aldığımız siyanür’ün vücutta birikmesine engel olan bir mekanizma vardır.

B12 vitamini (Kobalamin) suda çözünen ve metabolik süreçlerde kullanılan farklı formları mevcuttur. Bu formlardan Hidroksikobalamin‘deki hidroksi grubunun siyanür ile yer değiştirmesi sonrası nontoksik siyanokobalamin‘e dönüşür. Siyanokobalamin de idrar yolu ile atılır.

🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴🔴

B12 (Kobalamin) Vitamini

Hayvansal gıdalar vücudumuza aldığımız B12 (Kobalamin) vitaminin esas kaynağını oluşturur. En fazla karaciğer ve böbrekte bulunan B12 vitamini et, süt, peynir ve yoğurt gibi hayvansal yiyeceklerde de daha az oranda olmak üzere bulunabilir.

Karaciğerde 400 günlük B12 depolansa da günlük ek B12 gelmezse çok çabuk harcanır.

B12 (Kobalamin) Formlarını İnceleyelim

Hidroksikobalamin Formu

Siyanürü bağlayan B12 öncül formudur. Hidroksikobalamin deki hidroksi grubunun siyanür ile yer değiştirmesi ve kobalt’ın siyanürü bağlaması ile nontoksik siyanokobalamin (Vitamin B12) meydana gelir ve idrarla atılır.

Metilkobalamin Formu

Vücudumuzda kullandığımız aktif form Metilkobalamin’dir. B12 nin diğer formları metilasyon’da homosisteini kullanarak Metilkobalamin’e dönüşür. Eger metilasyon döngüsü bozukluğu var ve B12 aktifleşmezse Homosistein yükselir

Homosistein için B12 (metilkobalamin), B9 (metilfolat), B6 (P5P) beraber gerekir. (Aktif formları metilkobalamin, metilfolat, P5P)

EK BİLGİ: Metilasyon döngüsü, hücrelerimizin çeşitli metabolik süreçlerinde önemli bir rol oynayan bir biyokimyasal yolak olarak tanımlanır. Bu süreç, metil gruplarının bir molekülden diğerine transfer edilmesini içerir ve metilasyonun doğru şekilde gerçekleşmesi için belirli koenzimler, enzimler ve vitaminler gereklidir. Metilasyon, DNA sentezi, RNA sentezi, protein sentezi, hücre bölünmesi, hücre ölümü, hücre farklılaşması, nörotransmitter üretimi, hormon üretimi ve bağışıklık fonksiyonu gibi birçok biyolojik süreci etkiler.

Adenozilkobalamin Formu

Bu form da aktif formdur ve yağ asitlerinin oksidasyonu için gerekli olan süksinil CoA sentezinde görev yapar.

Aquakobalamin Formu

Depo formudur…Hep yağda eriyen vitaminler (A,D,E K) depolanır. B12 su da eriyip depolanan bir vitamindir.

Siyanokobalamin Formu

Genelde ilaç olarak satılan ticari formdur. Fazlası idrarla atılır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha çok ayrıntı ve bilimsel bilgi isteyenler için

Maruziyeti Sınır Değeri – Herhangi bir etkene maruz kalma durumunun sağlık için sınır değeri

Siyanür Maruziyeti Sınır Değerleri

NIOSH için; STEL 4,7 ppm = 5 mg/m3 (NIOSH – İngiltere İş Güvenliği ve İş Sağlığı Kurumu)

OSHA için; TWA 10 ppm = 11 mg/m3 (OSHA – ABD Çalışma Bakanlığı’na bağlı Mesleki Güvenlik ve Sağlık İdaresi)

(TWA: 8 saatlik STEL: 15 dakikalık) (Zaman Ağırlıklı Ortalama Değer (TWA): Günde 8, haftada 40 saat çalışma süresince uzun süreli ve tekrar edilebilen maruziyetlerde çalışanların sağlığını bozmayacak zaman ağırlıklı ortalama konsantrasyonu ifade eder.)

Türk Ulusal Mevzuatı

İçme suyu için, 50 µg/lt (Türk Gıda Kodeksi)

Gıda için, 1 µg/kg (Türk Gıda Kodeksi)

Solumada ortam için;10 mg/m3 (Yürütmeden kaldırılmış olan İşyeri Sağlığı veGüvenliği Tüzüğü)

EPA için; 0,2 µg/lt (içme suyu) üzerinde siyanür bulunamaz

Vücutta 40’tan fazla enzim sistemini inhibe eder ki bunların içinde en önemlisi Elektron Transport Zinciri olarak da bilinen, oksidatif metabolizmada görevli Sitokrom oksidaz sistemidir .

Sitokrom oksidaz, sitokrom c oksidaz (CcO) olarak da bilinir, aerobik organizmalarda hücresel solunumun kritik bir bileşeni olan elektron taşıma zincirinde temel bir enzimdir. Ökaryotlarda iç mitokondriyal zarda ve prokaryotlarda plazma zarında bulunur.

Yapısı

Sitokrom oksidaz, tipik olarak demir ve bakır gibi metal iyonları içeren birden fazla alt birimden oluşan karmaşık bir enzimdir. İşlevi için çok önemli olan iki hem grubu (hem a ve hem a3) ve iki bakır merkezi (Cu_A ve Cu_B) içerir.

İşlevi

  1. Elektron Taşımacılığı : Sitokrom oksidaz, elektronların sitokrom c’den moleküler oksijene (O₂) transferini katalize eder. Bu reaksiyon, elektronların oksijeni suya (H₂O) indirgemek için kullanıldığı elektron taşıma zincirinin son adımıdır.
  2. Proton Pompalaması : Elektron transferi süreci, mitokondriyal membran boyunca protonların (H⁺ iyonları) taşınmasıyla birleştirilir. Bu, ATP sentezi için gerekli olan bir proton gradyanı yaratır.
  3. ATP Üretimi : Proton gradyanı tarafından oluşturulan proton motivasyon kuvveti, oksidatif fosforilasyon sırasında ADP ve inorganik fosfattan ATP sentezlemekten sorumlu enzim olan ATP sentazı çalıştırır.
  4. Metabolik Düzenleme : Sitokrom oksidaz ayrıca oksijen mevcudiyetine karşı metabolik yanıtların düzenlenmesinde rol oynar ve hipoksi ile ilgili hücresel sinyal yollarını etkileyebilir.

Oksijene benzeyen kimyasal bir yapıya sahip olan siyanür, toksik (zehirleyici) etkisini sitokrom oksidazın (ferrik) Fe+³ değerlikli formuna bağlanarak yapar.

Sitokrom oksidaz sistemi elektron transportunda sitokrom a-aa3 kompleksini içermektedir. Siyanür bu enzim kompleksine bağlanınca, elektron transportunu inhibe eder ve moleküler oksijen bloke olur. Oksidatif metabolizma ve fosforilasyon bozulur. Oksijenin hücresel tüketiminin azalmasıyla, perifer dokuda oksijen basıncı artmaya başlar. Siyanür, oksijen yokluğuna benzer fizyolojik etkilerle kendini göstermektedir. Oksijen dokulara normal olarak ulaşmakta, ancak burada tüketilememesine bağlı olarak, bir histotoksik (hücresel) hipoksi ortaya çıkmaktadır. Oksijen yetersizliği nedeniyle bir hipoksi tablosu bulunan karbon monoksit zehirlenmesinden bu özelliği ile ayrılmaktadır.

Oksijenin hücresel kullanımının bozulmasıyla, venöz kandaki oksijen derişimi arteriyel kandakine yaklaşmakta, cilt ve mukoz membranlarının kızarmasına neden olmaktadır. Yine aynı nedenle siyanoz oluşmamaktadır. Bunun yanında, siyanürün karotid ve aortik oluşumlardaki kemoreseptörleri uyarmasıyla solunum derinleşmektedir. Solunumun artmasıyla toksisite artar, ölüm solunum durması sonucu gerçekleşir. Siyanür organizmada siyanat ve tiyosiyanata oksitlenmektedir. Düşük dozlarda, sülfür transferaz (rodenaz) enziminin etkisiyle tiyosiyanata (SCN) dönüþerek idrarla atılmaktadır. 30 ppm siyanür, vücutta sekiz saat içinde detoksifikasyona uğrayarak atılır.

Alıntı Mavi Yazılı Bölüm: Dr. Tülay Renklidağ, Dr. Asude Gökmen Karaman Siyanür Zehirlenmesi

Daha Fazla

D Vitamininin Fazlası Zehirler mi?

Cevabı en başta vereyim. Kesinlikle D vitamini fazlasında zehirlenme OLMAZ.

Merak edenler için ayrıntılar aşağıda;

Bir insanın normal şartlarda günlük D Vitamini ihtiyacı 4.000 Ünite dir.

Bir TÜRK (ırkı) vatandaşımız, haziran ayının ortasında ailesi ile Anıtkabire ziyarete gitsin. Dış mekanları tam öğle saatinde kısa kollu gömlekle 1 (bir) saat kadar zaman gezdiğini kabul edelim.

Vatandaşımız 20 dk da 20.000 ünite D vitamini üretir. 1 saatlik Anıtkabir dış mekan gezisi sırasında 60.000 ünite D vitamini üretmiş olacak. Daha günün kalanında güneş gördükçe üreteceği D vitaminlerini de düşünün.

Kaynak: Tübitak

Gelelim verdiğim mavi renkte yazılı örneğimde akla gelmesi muhtemel başka sorulara,

  • Niye, TÜRK (ırkı) vatandaşımız?
  • Niye, Haziran?
  • Niye, Öğle saati?
  • Niye, Kısa kollu gömlek?

Niye, TÜRK (ırkı) vatandaşımız? CEVAP: Çünkü ten rengi D vitamini sentezini etkiler. Deri rengi koyulaştıkça D vitamini sentezi DÜŞER.

Koyu renkli (Afrika Kökenli) siyahi bir kişi 20 dk da 6.000 ünite D vitamini üretir. 1 saatlik Anıtkabir dış mekan gezisi sırasında 18.000 ünite D vitamini üretmiş olacak.

Niye, Haziran? CEVAP: İnsanlar D vitamininin %80 kadarını güneşten gelen UVB ışınları ile vücuttaki kolesterolden sentezler.

İnsan vücudunda D vitamini sentezlenebilmesi için güneş ışınının belli bir açıda gelmesi lazım. Bu açı ülkemiz için Mayıs-Eylül aylarında var. Ocak ayında güneş olsa bile D vitamini sentezlenmez

Niye, Öğle saati? CEVAP: Güneş ışınlarının en dik ve etkili olduğu saatle 11.00 – 15.00 arasıdır. Ayrıca Mevsim (özellikle yaz ayları), ekvator çizgisine yakınlık, yükseklik (yükseldikçe UV ışınlarının etkisi artar), ozon tabakasının durumu (bazı bölgelerde daha incedir), havanın bulutlu olup olmaması ve arazinin yapısı (örneğin ormanlık alanlarda UV ışınları daha az etkilidir), UV ışınlarının şiddetini etkileyen önemli çevresel unsurlardır.

Niye, Kısa kollu gömlek? CEVAP: Vücudun güneşe temas eden yüzeyinin baş-boyun % 9, her Kol % 9 (Wallace’sın dokuzlar kuralı) olduğu bilgisine göre; kısa kollu giyinen biri baş ve boyun da hesaba eklendiğinde vücudunun yaklaşık 25% i güneş görmüş olacak ki bu da güneşten faydalanmak için yeterli bir vücut yüzeyidir.

Kaynak: Tübitak

BİLGİ: UVB kısa dalga boyundadır (280-320 nm). UVB ışınları güneşin dik açı ile geldiği dalga boyunda bulunuyor. Yapılan bir çalışma, dünya üzerinde UVB alımı yani D vitamini sentezi için sadece güneşin yeterli olduğu bölgelerin 37. kuzey paraleli ile 37. güney paraleli arasında kalan Ekvator Bölgesi olduğunu gösterdi.

D Vitamini Nasıl Sentezleniyor İnceleyelim

Güneş ışınlarının cilde temas etmesi ile “7-dehidrokolesterol” den 25 (OH)D üretilir. Bu depo formudur. Sağlık kuruluşlarına baş vurduğunuzda sizden alınan kan tetkiklerinde ölçülen 25 (OH)D depo formudur.

Peki güzel bu depo form insanların işine yarar mı? Yok hayır, bu hali ile İNAKTİF olup bir işlevi olmaz.

Bu 25 (OH)D depodan yavaşça salınıp böbreğe gider ve “1-a/hidroksilaz” enzimi ile “1.25 (OH)2 D3” formuna dönüşünce işimize yarar hale gelir.

D3 Vitamin takviyesi kullanırken yanında magnezyum alınması gerekir…!!! Bunun sebebi de böbrekte inaktif formu (25 (OH)D depo) aktif hale getiren “1-a/hidroksilaz” enziminin magnezyum ile çalışmasıdır..

25 (OH)D depo formun sadece %1 kadarı aktifleştirilir. Yani böbrekteki “1-a/hidroksilaz“enzimi Vitamin D3 için aynı zamanda hız kısıtlayıcıdır. Vücuda giren her birim aktifleştirmez. Bu da her gün güneş altında mayo ile saatlerce kalıp yüzbinlerce (örneğin 4 saatte 240 bin ünite) 25(OH)D üretilmesini önleyen bir vücut kontrol sistemimiz var. Siz yine de kontrol sistemine güvenip çok zorlamayın..!!

Muhakkak aldığı takviyelerin prospektüslerini okuyanlardan ”zaten ben ilaç kullanırken zaten aktif form kullanıyorum, aldığım fazla miktar ne olacak?” diyenler olacaktır. Okuma devam o zaman.

“24-hidroksilaz” diye bir enzimimiz var. Bu enzim Hem depo form olan 25(OH)D , hem de aktif form olan “1,25 (OH)2 D3” formunu biyolojik olarak bağlar ve inaktif hale getirir. Yeni oluşan yapı yapı suda çözünür, İDRARLA ATILIR.

Yani ne aktif ne inaktif form toksik etki seviyesine çıkamıyor. En baştaki sorunun ve cevabın sebep sonuç ilişkini artık biliyorsunuz.

Buraya kadar muhtemelen akla gelmeyen bir soruyu da ben sorup cevaplayayım.

K2 vitamini olmadan tek başına yüksek doz D3 zarar verir mi? CEVAP: Verir

D3 vitamini kalsiyum fosfor metabolizması için önemlidir. D3 bağırsaktan kalsiyum emilimi için gereklidir. Fakat kalsiyum kanda kalırsa damarda kireçlenme, böbrekte taş oluşur.

Kalsiyumu kemiklere çekmek için K2 gereklidir. Bu neden D3 alırken K2 ile beraber alınmalı

EK BİLGİLER:

  • Siyah tenlilerde melaninler UVB’yi filtreler, bu sebeple daha az D3 sentezler.
  • Tül perde, cam, güneş kremi, makyaj malzemeleri D vitamini sentezini engeller.
  • D vitamin ortalam değerinin tespiti için 4 kıtada belirli sayıda insandan alınan kan değerlerinin ortalaması ve çan eğrisi ie belirlenmiştir.

YORUM BENDEN – KARAR SİZİN

  • Ölçülen Vitamin D seviyesi inaktif formdur. (Yukarıda yazmıştım) İnaktif formun vücuda yararı olmadığı için seviyesinin kaç olduğunu tartışmak ne kadar doğru… Karar sizin..!!
  • Kan test yaptırdığınızda yapılan yere göre değişse de vitamin D normal değer aralığı 20 – 70 ng/ml. Yani 21 ng/ml. de normal, 69 ng/ml. de normal. 3 kattan fazla bir aralık var. Ne kadar doğru… Karar sizin..!!
  • Güneşin farklı aylarda geliş açısına göre vitamin D üretiminin etkilendiğini biliyoruz siz de yukarıda okudunuz. Bu durumda ekvator bölgesinde yaşayan bir kişi ile kutuplara yakın bölgede yaşayan birinin vitamin D metabolizması farklı olacağı için vitamin D nin bölgesel normal değerlerini bulmak gerekmez mi? Karar sizin..!!

Ben takip ettiğim hastalarda, öncelikle kendi muayene bulgularım ve kişiden aldığım (genellikle de çok soru ile bunalttığım) anamneze göre kararımı veririm. Tetkiklerine baksam da dikkate alma oranım çok düşüktür.

İllaki vitamin D seviyesi hedefi isteyen olursa mümkünse 80 ng/ml. yapmaya çalışın 55 ng/ml. in altına düşürmeyin diyorum.

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Gıda Zehirlenmelerinde İdari Uygulamalar

Gıda Zehirlenmesi veya Şüphesi Durumunda Yetkili Makamların İşleyişi ve Uygulamaları

T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının, Gıda ve Tarım Kontrol Müdürlüğünün 01/04/2013 tarih ve 1790/11680 sayıllı talimatı olarak yayınlanan Gıda Kaynaklı Enfeksiyon ve zehirlenmelere İlişkin Resmi Kontrol Prosedürü ile Gıda zehirlenmelerinde yapılacaklara dair usul ve esasları belirlenmiştir.

Bu Talimatın Amacı: 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem kanunu kapsamında gıda kaynaklı enfeksiyon/ zehirlenme sonucu oluşan vaka/salgında, il/ilçe müdürlükleri ile il gıda kontrol laboratuvarınca uyulması gereken kurallar ve izlenecek yollar ile ilgili hususların belirlenmesidir.

Önemli Tanımlar

Gıda Kaynaklı Vaka: Aynı kaynaktan (Bir firma, tek aile vb gibi) bir veya birden fazla insanın aynı gıdayı/gıdaları tüketmesi sonucunda, belirli semptomlar (bulgular) ortaya çıkmasıyla oluşan gıda kaynaklı enfeksiyon/zehirlenme durumudur.

Gıda kaynaklı Salgın: Birden fazla kaynaktan (Birden. çok firmada, farklı ailelerde vb gibi) iki veya daha fazla insanın aynı gıdayı/gıdaları tüketmesi sonucunda, belirli semptomlar (bulgular) görülmesi veya semptomların normalde görülme sayısı ve sıklığında beklenmedik bir artış olmasıyla ortaya çıkan gıda kaynaklı enfeksiyon/zehirlenme durumudur.

Gıda kaynaklı vaka veya gıda kaynaklı salgın durumlarında ilgili kamu makamlarında önceden belirlenmiş iş akış şemalarına göre eylem planları uygulanır. Aşağıdaki şemaları inceleyelim.

Şikayet /İhbar Sonrası İş Akış Şeması

Son 72 saat içerisinde;

  1. Alo 174 Gıda hattına aranarak, T.C. Kimlik Numarası iletilerek www.alo174.gov.tr adresinden yada il/ilçe müdürlüğüne faks, dilekçe vb ile birden fazla kaynaktan (örneğin birden fazla işletmeden) bildirim gelmesi,
  2. Hastalık semptomlarının tespitine dair resmi bir kurum / sağlık kuruluşundan il / ilçe müdürlüğüne bildirim yapılması,
  3. Tespitin ön tanı / sağlık raporu ile il / ilçe müdürlüğüne ibraz edilmesi,

Yollarından herhangi biriyle bildirim gelmesi durumunda gıda kaynaklı salgına yönelik iş ve işlemler gerçekleştirilir.

Son 72 saat içerisinde;

  1. Alo 174 Gıda hattına aranarak, T.C. Kimlik Numarası iletilerek www.alo174.gov.tr adresinden yada il/ilçe müdürlüğüne faks, dilekçe vb ile tek bir kaynaktan (örneğin aynı işletmeden) bildirim gelmesi,

Durumunda gıda kaynaklı vakaya yönelik işve işlemler gerçekleştirilir.

Kamu – Özel kurum ve kuruluşları ile mahallinde üretilerek toplu tüketme sunan gıda işletmesi ve yemek fabrikaları, ürettiği yemek partisinin her çeşidinden alınan bir örneği yetmiş iki (72) saat uygun koşullarda (soğukta yada dondurarak) saklamakla yükümlüdür.

Son 72 saat içerisinde teek bir kaynaktan (aynı şirketten) gelen şikayetler gıda kaynaklı salgın olarak değerlendirilmez, gıda kaynaklı vaka olarak kabul edilir v bu prosedürde aksi belirtilmedikçe resmi kontrol prosedürü uygulanır.

Gıda kaynaklı vaka / salgın kontrolleri başka bir resmi kontrolle birleştirilemez, kontrolde başka bir amaç ile ilgili olarak numune alınamaz. (Örneğin: vaka veya salgına ilişkin örneklerden veya hammaddelerden numune alınmasının yanı sıra gıda kontrol planında yer alan başka bir gıdadan numune alınması gibi)

Son 72 saat içerisinde yapılan bildirim şekillerinin değerlendirilmesi yapılarak şikayetin / bildirimin öncelikle gıda kaynaklı vaka yada gıda kaynaklı salgın olup olmadığına karar verilir.

Gıda kaynaklı salgın olarak değerlendirilen şikayetlerde: Gıda Kaynaklı Vaka / Salgın Ön Bildirim Formu (Ek – 1) doldurulduktan sonra aynı gün (en geç bir iş günü) içerisinde Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünün 14/02/2012 tarihli ve 5113 sayılı Gıdanın Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedürü’ ne göre işlem yapılır ve numune alınır.

Gıda kaynaklı vaka olarak değerlendirilen şikayetlerde: Gıda Kaynaklı Vaka / Salgın Ön Bildirim Formu (Ek – 1) doldurulduktan sonra en geç iki iş günü içerisinde Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünün 14/02/2012 tarihli ve 5113 sayılı Gıdanın Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedürü’ ne göre işlem yapılır ve gerekli görülmesi halinde numune alınır.

ÖNEMLİ: İletişim bilgileri alınamayan veya iletişim bilgileri doğru olmayan şikayetler gıda kaynaklı vaka olarak kabul edilir ve buna göre iş ve işlemler gerçekleştirilir.

Şikayet / ihbar sahibi tarafından şikayete ilişkin sağlık raporu veya ön tanı raporunun, gıdanın tüketilmesini takip eden 72 saatlik sürenin aşılasının arddından ilgili kurumlara veya İl Müdürlüğüne / Alo 174 Gıda Hattına iletilmesi halinde şikayeti / ihbarı müteakkip en geç üç iş günü içerisinde Gıdanın Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedürü’ ne göre işlemler yapılır.

Gıda Kaynaklı Vaka / Salgın Ön Bildirim Formu (Ek – 1)’ndaki bilgilerin yetersizliği durumunda veya. kontroll görevlisinin gerek gördüğü durumlarda salgına neden olan gıda ve gıdanın üretildiği, satıldığı veya toplu tüketime sunulduğu işyerinin tespit edilmesi amacıyla il / ilçe müdürlüğünce görevlendirilen denetim ekibi tarafından ilgili sağlık kuruluşuna gidilerek salgın araştırması yapılır.

Resmi Kontrol İş Akış Şeması

Şikayetin / ihbarın alındığı andan itibaren ekip görevlendirilir, resmi kontrol hazırlık çalışmaları başlatılır. İlgili diğer birimlere, yetkili laboratuvara ve ilgili kuruluşa bilgi verilir. Bu irtibattan İl Müdürlüğü irtibat noktası sorumludur.

Ürünün kalan raf ömrü yedi günden az olan gıdalar, mikrobiyolojik incelemeler ve ürün miktarının şahit numunenin analizinin yapılabilmesi için yetersiz olduğu durumlarda 1 (bir) takım numune alınır.Bakanlıkça belirlenen laboratuvarda muayene ve analizi yaptırılır. Kanun gereği, bu durumlarda analiz sonucuna itiraz edilemez.

Kalan raf ömrü yedi günden fazla olan ve mikrobiyolojik kriterler dışında analize alınacak numunelerde 2 (iki) takım halinde numune alınır. Talep edilmesi halinde üçüncü. takım numune alınarak mühürsüz olarak işyeri sahibine bırakılır.

Gıda kaynaklı salgın üretim yerinden farklı bir işyerinde gerçekleşmiş ise, gıdayı üreten işletmeye gidilerek aynı gün içerisinde Gıdanın Resmi Kontrolü ve İdari Yaptırımlar Prosedüründe belirtilen hususlara göre resmi kontrol gerçekleştirilir. Yapılan kontrolde şikayete / ihbara konu olan gıdalardan ve/veya risk teşkil edebilecek hammaddelerden numune alınır.

Üstteki maddede belirtilen hususlar çerçevesinde, üretilmiş ürünler ve/veya hammaddelere ait numune bulunmaması durumunda veya kontrol görevlisi tarafından gerek görülmesi halinde izlenebilirliğin tesis edilmesi amacıyla hammadde tedarikçilerine yönelik geri izleme yapılır.

Salgına neden olabilecek ortam koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için: üretilmiş ürünler ve/veya hammaddeler ile yardımcı maddelerin mevzuata uygunluğunun kontrolünün yanında işletmedeki alet, ekipman, yüzey, duvar, hava, gıdalarla temas eden personelin temizliği ve hijyeni ile kişisel temizlik kurallarına uygunluk gibi işletmenin ilgili yönetmelikler ile belirlenmiş şartlara uygunluğu denetlenir.

Gerek görülmesi halinde sorunun gıdadan, personelden, ekipmandan veya kötü hijyen uygulamalarından kaynaklandığının anlaşılmasına yardımcı olmak amacıyla işletmedeki alet, ekipman ve yüzeyler gibi gıdanın hazırlandığı çevresel kaynaklardan da svap, sünger (sponge) vb. yöntemle numune alınarak salgının olası bulaşma kaynakları. tespit edilir yada analizlerinin yaptırılması ilgili gıda işletmesinden talep edilir.

Numune Alma ve Analiz İş Akış Şeması

İşyerinizde Gıda Zehirlenmesi veya Şüphesi Durumunda Ne Yapmalısınız

Öncelikle işveren / işveren adına yetkili kişiler, gıda zehirlenmesi geçiren çalışanlarına işyeri hekimi / işyeri hemşiresi (Diğer Sağlık Personeli) / ilkyardımcılar vasıtası ile ilk yardım yapılmasını sağlamalıdır.

Gıda zehirlenmesine maruz kalanların sağlık durumunun tespiti ve ilk yardımları yapıldıktan sonra en yakın hastaneye sevk edilmelerini sağlamalıdır. (Şirket aracı, ambulans vb gibi)

Sonrasında gıda zehirlenmesinin neden olduğuna dair bilgisi olabilecek kişilerle görüşülerek bilgi alınmalıdır.

Alınan bilgiler doğrultusunda gıda zehirlenmesine sebep olduğundan şüphelenilen gıdaların numuneleri usulüne uygun şekilde muhafaza edilir. (Rutinde yemek numuneleri usulüne uygun şekilde 72 saat saklanmalıdır.)

İşyerinde ilk uygun zamanda gıda zehirlenmesi ile ilgili tutanak hazırlanmalıdır. Tutanağın içerisinde aşağıdaki bilgiler muhakkak yer almalıdır.

  1. Gıda zehirlenmesinin tespit edildiği tarih ve saat
  2. Etkilenen kişi sayısı
  3. Etkilenen kişilerin ortak tükettiği gıdalar
  4. Şüpheli gıdanın üretildiği /satıldığı /tüketildiği yer veya yerlerin bilgisi
  5. Gıdanın tüketilme tarihi
  6. Etkilenen kişilerde görülen sağlık sorunları ve ne kadar süredir olduğu
  7. Etkilenen kişilerin / hastaların tutanak düzenlenirken ki sağlık durumları
  8. Etkilenen kişilerin / hastaların götürüldüğü veya gittiği sağlık kuruluşlarının isimleri
  9. Etkilenen kişilerin / hastaların sağlık kuruluşlarından almış olduğu ön tanı / tanı ve sağlık raporları olup olmadığı

Gıda zehirlenmesine maruz kalan kişi sayısı 50 ve üzeri olduğunda yada gıda zehirlenmesine bağlı ölüm gerçekleştiğinde hem hukuki hem de idari süreçler değişmektedir.

Gıda Zehirlenmelerinde İdari Uygulamaların Hukuki Dayanakları

  1. 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem Kanunu (13 Haziran 2010 PAZAR günü 27610 Sayılı Resmi Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır………………………………………………… https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2010/06/20100613-12.htm
  2. 1593 Sayılı Umum Hıfzıssıhha Kanunu (6/5/1930 tarihli 1489 Sayılı Resmi Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır……………………………………………………………………………………………………………………….. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=1593&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=3
  3. Gıda Ve Yemin Resmi Kontrollerine Dair Yönetmelik (17 Aralık 2011 CUMARTESİ günü 28145 Sayılı Resmi Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır………………………………………………………………….. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111217-7.htm
  4. Gıda İşletmelerinin Kayıt Ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik. (17.12.2011 günü 28145 Sayılı Resmî Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır……………………………………………………………………………. https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=15594&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5
  5. Gıda Hijyeni Yönetmeliği. (17.12.2011 günü 28145 Sayılı Resmî Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır…………………………………………………………………………………………………………………… https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=15592&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5
  6. Hayvansal Gıdaların Resmi Kontrollerine İlişkin Özel Kuralları Belirleyen Yönetmelik (17.12.2011 günü 28145 Sayılı Resmî Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır……………………………………………….. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111217-9.htm
  7. Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliği (17.12.2011 günü 28145 Sayılı Resmî Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır…………………………………………………………………………….. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111227-10.htm
  8. Gıda Kontrol Laboratuvarlarının Kuruluş, Görev, Yetki Ve Sorumlulukları İle Çalışma Usul Ve Esaslarının Belirlenmesine Dair Yönetmelik (29 Aralık 2011 PERŞEMBE günü 28157 Sayılı 3. mükerrerr Resmî Gazetede yayınlandı.) Linki aşağıdadır…………………………………………………….. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111229M3-10.htm

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla