Egzersiz – Spor Ürtikeri

Egzersiz kaynaklı ürtiker ilk olarak 1970’lerde tanımlanmıştır ve nispeten nadir görülen bir rahatsızlık olmaya devam etmektedir.

Halı saha maçı, koşu, tenis oynamak, bisiklet binmek hatta pilates gibi aklınıza gelebilecek her türlü egzersiz türü alerjiye – ürtikere sebep olabilir. Çoğunlukla koşu veya yürüyüşle ilişkilidir.

Kaşıntılı, beyaz veya eritemli, çukur oluşturmayan ödemli plakları içerir ve anafilaksiye ilerleyebilir.

Egzersiz ürtikeri daha sıklıkla yemekten sonra veya ilaç kullanımı sonrası görülür.

Kişinin önceden alerjisi olan gıdalar sonrası olduğu gibi alerjisi olmayan herhangi bir gıdanın alımı sonrasında da olabilir.

Tipik alerji yapan besinler kabuklu deniz canlıları (karides, istiridye vb gibi) çikolata, baharat, süt, yumurta şeftali, üzüm, kereviz, elma vb gibi. İlaçlardan da antibiyotikler, ağrı kesiciler, aspirin, romatizma ilaçları vb gibi daha riskli de olsa hiç akla gelmeyenler de alerji gelişimine sebep olabilir.

Geçmişinde egzersiz ürtiker hikayesi olanlar incelendiğinde; egzersiz öncesi kafein içerikli kola, alkol kahve, çikolata alınması, egzersizin fazla sıcak ve nemli ya da çok soğuk ve kirli havada yapılmış olmasının egzersiz ürtikeri geçirme riskini arttırdığı görülmüştür.

Adet dönemindeki kadınlarda egzersiz alerjisi – ürtiker ihtimali daha fazladır.

Egzersiz – Spor Ürtikeri Belirtileri

Lezyonlar muhtemelen kılcal damar genişlemesine ve sıvının yüzeysel dermise iletilmesiyle sonuçlanan artan vücut sıcaklığının sonucu gelişen yaygın yüzeyel sıcaklık ve kaşıntı hissi, yorgunluk ve ciddin kızarması ile başlar. Sonrasında 1-2 cm boyutlarında kaşıntılı kabarıklar ortaya çıkar. Bu görünümdeyken ürtiker (kurdeşen) olarak adlandırılır. Bu plaklar zamanla boyut olarak değişir ve daha büyük “dev kabarıklıklar” oluşturmak üzere birleşebilir. Cilt altı dokusunun şişmesi özellikle yüzde, avuç içi ve ayak tabanında belirgindir.

Birçok hastada tansiyon düşüklüğü ile beraber şuur ile ilgili bozukluklar da görülür. Karında kramp şeklinde ağrılar ile bulantı ve kusma da meydana gelir. Baş ağrısı hem çok sık rastlanan ve hem de üç gün kadar devam eden en inatçı belirtilerdendir.

Egzersiz ürtikerinde belirtiler genellikle 2 saat içinde hafiflemeye başlasa da 12 saat sürdüğü de görülür.

Egzersiz – Spor Ürtikerinin Türleri

Egzersiz kaynaklı ürtiker ve anafilaksi, hastanın ürtiker lezyonlarının büyüklüğüne göre öyküsü, hipotansiyon gelişimi, pasif ısıtma ve yiyecek gibi tetikleyici faktörler, hava yolu tutulumunun türü ve benzer koşullar altında tekrarlanabilirlik temelinde kolinerjik ürtiker ve egzersiz kaynaklı anafilaksi olarak sınıflandırılabilir.

Kolinerjik ürtiker, Klasik Egzersiz Kaynaklı Anafilaksi ve Egzersiz Kaynaklı Anafilaksinin değişken türü. Bunlar ürtikeri tetikleyen olaya, ürtikerin morfolojisine ve vasküler çöküşle ilişkisine dayanmaktadır.

 

TipTetikleyici olayÜrtiker morfolojisiVasküler çöküşAkciğer semptomları
Kolinerjik ürtikerIsı, stres, egzersizNoktalı (2-4 mm)NadirBronkospazm
Egzersiz kaynaklı anafilaksiSadece egzersizKonvansiyonel (10-15 mm)EvetLarenks ödemi
Gıdaya bağlı, egzersiz kaynaklı anafilaksiEgzersizle birlikte beslenmeKonvansiyonel (10-15 mm)EvetLarenks ödemi
Varyant egzersiz kaynaklı anafilaksiSadece egzersizNoktalı (2-4 mm)EvetLarenks ödemi
Egzersiz kaynaklı astımSadece egzersizHiçbiriHAYIRBronkospazm

Egzersiz – Spor Ürtikerinin Önlenmesi 

Elde edilen veriler değerlendirildiğinde;

Egzersiz sırasında sadece deri belirtileri gösterenlerin,

  1. Çok sıcak ve nemli ya da soğuk ve kirli havada egzersizden kaçınmaları
  2. Yalnız başlarına egzersiz yapmamaları
  3. Egzersizden önce antihistaminik ilaç almaları
  4. Egzersizden 4 – 6 saat öncesine kadar yemek yememeleri ve antihistaminik harici hiçbir ilaç almamaları
  5. Egzersiz öncesi ısınma hareketleri yapmaları
  6. Ağır egzersizlerin birden kesilmemesi, vücudun soğuması için egzersizin 10-15 dakika içinde yavaş yavaş bitirilmesi

Öğretilmeli ve uygulamaları sağlanmalıdır.

Ayrıca;

Egzersiz sırasında deri belirtileri yanı sıra solunum sıkıntısı gösterenlerin,

  1. Egzersizden 10-15 dakika önce reçeteli ise nefes açıcı spreylerinden kullanmaları
  2. Egzersiz sırasında öncü belirtiler ortaya çıkar çıkmaz egzersize son vermeleri ve derhal reçeteli ise nefes açıcı spreyler almaları

Öğretilmeli ve uygulamaları sağlanmalıdır.

Egzersiz – Spor Kaynaklı Ürtiker Teşhisi

Kişinin geçmişine ait ayrıntılı görüşme (anamnez alımı), egzersiz provokasyon testi veya metakolin deri testi ile teşhis edilebilir.

Egzersiz – Spor Kaynaklı Ürtiker Takip ve Tedavisi

Cilt tutulumu olan hastalar için profilaktik tedavide antihistaminikler egzersiz kaynaklı anafilaksiyi önlemede kısmen etkilidir. Günde dört kez 25 ila 50 mg dozunda hidroksizin (Atarax), daha yeni antihistaminikler kadar etkili görünmektedir ve iyi tolere edilmektedir. Daha olumlu yan etki profilleri nedeniyle daha yeni antihistaminikler tercih edilebilir. Daha az da Mast hücre stabilizatörleri kullanılır.

Riskli kişiler egzersiz – spor yapacaklarsa;

  1. Yemekten dört ila altı saat sonra egzersizden uzak durmalıdırlar
  2. Egzersizden önce aspirin ve NSAID’lerden kaçınmalıdırlar
  3. Kadınların adet dönemlerinde egzersizden kaçınmalıdırlar
  4. Kaşıntı veya kızarma ilk belirtisinde egzersizi bırakıp kendilerine deri altı epinefrin uygulamalıdırlar
  5. Sistemik semptomları olan tüm hastalar temel yaşam desteği ve epinefrin (yani EpiPen) uygulayabilen bir partnerle egzersiz yapmalıdırlar
  6. Semptomlar ilerlerse tıbbi yardım almaları konusunda eğitilmelidirler. 

Acil Tıbbi Uygulama: Akut bir anafilaksi atağının yönetimi, hava yollarının korunması, vasküler çöküşün tedavi edilmesi ve anjiyoödemin epinefrin, sıvılar, vazopressör ajanlar ve intravenöz difenhidramin veya hidroksizin (Atarax) ile çözülmesinden oluşur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Egzersiz kaynaklı ürtiker ve anafilaksi https://www.mayoclinicproceedings.org/article/S0025-6196%2811%2963475-7/fulltext

⭐️⭐️ Egzersize Bağlı Ürtiker: Nadir Bir Vaka Sunumu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8995004/

⭐️⭐️ Egzersiz kaynaklı rinit: Alerjik ve alerjik olmayan sporcuları olumsuz etkileyen yaygın bir rahatsızlık https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16498856/

⭐️⭐️ Gıda Bağımlı Egzersizle Tetiklenen Anafilaksi: Gıda Alerjisinin Farklı Bir Formu—Tanısal Yaklaşımlar ve Tedavilerin Güncellenmiş Bir İncelemesi https://www.mdpi.com/2304-8158/12/20/3768

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Takviyeniz Yüreğinizde

Mutlu yıllar dileyerek başlayayım…

Her yeni yılın ilk günü için verilmiş sözler vardır.

”Bu yıl 1 ocak’tan itibaren …………. yapacağım/başlayacağım.” gibi…

Belki geçmiş yıllarda, belki de bu yıl siz de kendinize bir veya daha fazla söz verenlerdensiniz…

Mümkündür ki… Bu kendine sözlerin ilk sırasında diyet veya spor yer alır.

Amaç sağlıklı olmak mı?

Vücudunuzun görünümünün ideal olması mı?

Elbet amaçlar farklı. Ve tabi ki yollar da çok çok farklı…

Eğer bu yıl başında başlamak üzere kendinize hayal ettiğiniz ideal vücut ölçülerine ulaşma sözü verdiyseniz, ben de size geçmişten bazı hatırlatmalar yapayım ki bu yolda çaba gösterirken sizlere destek olsun.

Öncelikle ideal vücut ölçülerine ulaşmak için doğal ve dengeli beslenecekler – sağlık durumlarına, yaş, kilo vb gibi özelliklerine uygun bedensel egzersiz yapmayı planlayanları doğru yolda oldukları için tebrik ediyorum. Planlarınızı uygulamaya devam edin.

Lakin, vitamin, mineral, antioksidan, yağ asidi ve benzeri her türlü gıda takviyesi ile ideal vücut ölçülerine ulaşma düşüncesinde olanlar..!!!

Siz bu yazıyı ve verdiğim kaynakları tekrar tekrar okuyun.

Sonra beden sizin, hayat sizin, karar sizin…

Çarpıcı olması için 10 yıl önce ortaya çıkmış bir olayın haberi ile başlıyorum…

2015 yılında gıda takviyeleri New York Times’ ta yer alan bir haber‘ e bakalım;

Not: Bu renkteki yazılar The New York Times’ ın arşivlenmiş internet sitesinden aynen alınmıştır.

Haberde; New York Başsavcılığı dört ulusal perakendeciyi sahte ve çoğu durumda listelenmeyen içeriklerle kirlenmiş diyet takviyeleri satmakla suçladı’‘ yazıyor.

Haberin ayrıntılarına bakalım;

Yetkililer, perakendecilerde (Walmart, Walgreens, Target ve GNC) bitkisel takviyelerin popüler mağaza markaları üzerinde testler yaptıklarını ve ürünlerin beşte dördünün etiketlerinde listelenen bitkilerden hiçbirini içermediğini gösterdiklerini söyledi.

Yetkililer, birçok durumda takviyelerin pirinç ve ev bitkileri gibi ucuz dolgu maddelerinden veya gıda alerjisi olan kişiler için tehlikeli olabilecek maddelerden biraz daha fazlasını içerdiğini söyledi.

Örneğin GNC’de kurum, şirketin imzası olan “Herbal Plus” markalı takviyelerin altı örneğinden beşinin “ya tanınmaz halde olduğunu ya da iddia edilenden farklı bir madde içerdiğini” tespit etti. Kurum, ginkgo biloba etiketli haplarda yalnızca pirinç, kuşkonmaz ve Noel süslerinde yaygın olarak kullanılan bir süs bitkisi olan ladin buldu.

Target’ta, ajans popüler “Up and Up” mağaza markalı takviyelerinden altı bitkisel ürünü test etti. Altısından üçü – ginkgo biloba, St. John’s wort ve uyku ilacı olan valerian kökü dahil – etiketlerinde listelenen bitkiler için negatif çıktı. Ancak ajans hapların toz pirinç, fasulye, bezelye ve yabani havuç içerdiğini buldu.

Dikkat – Katkı Maddelerinin Listesi ve İçeriği

İşte başsavcının analiz ettiği ürünler ve kurumun dört perakendeciye gönderdiği ihtarnamelerde açıklanan test sonuçları. (üzerini tıkladığınızda açılan linkte savcılığın yazısı görülebilir.)

Gıda takviyeleri, bitkisel, doğal ve benzer kelimelerle müşterileri cezbeden sloganlarla satılsalar da türlü türlü fiziksel ve kimyasal işlemlere tabi tutulan şurup, kapsül, tablet veya draje haline getirilerek şişelenen ve raf ömürleri doğadaki bulundukları hallerinden çok daha fazla uzamış bitkisel ilaçların bitkisel olmayan ilaçlardan ne farkları var bir düşünün…!!

On yılarca bilimsel deneyler, hayvan deneyler, insan deneyleri yapılarak kullanıma sürülen ilaçların ilaç kullanım- bilgi kılavuzlarında (prospektüslerinde) sayfalarca yazan etki – yan etkiere rağmen yıllar içinde anlaşılan istenmeyen etkileri sebebi ile defalarca üretiminin sonlandırıldığı, piyasada dağıtılmış olanlarının toplatıldığı unutulmamalı. Çok daha az denetlenen adı bitkisel gıda takviyeleri‘ne kadar güvenebilirsiniz.

Bitkisel gıda takviyeleri – ilaçlar sizin sürekli kullandığınız ilaç veya ilaçlarla nasıl bir etkileşime gireceği belli mi?

Siz biliyor musunuz?

Gıda takviyelerinin kullanmakta olduğunuz bir ilacın etkinliğini zayıflatabileceği gibi vücudunuzdan atılımını yavaşlatarak birikmesine de yol açabilir.

Farklı bitkilerin içlerinde yer alan kimyasallar doğal bile olsalar (gıda takviyeleri) birlikte gösterecekleri etkilerin sonuçlarını biliyor musunuz?

Ani etkilere tepki vermek kolay da yıllar içinde kendini gösterecek bir böbrek yetmezliği gelişiminde değer miydi demekle bitmeyecek ve belki de ömür boyu sürecek böbrek yetmezliği ile yaşama riskini kabul ediyor musunuz?

Bitkisel (gıda takviyeleri) ürünlerden bazılarının karaciğer nakline kadar giden karaciğer iflasına yol açabildiğini duymuş muydunuz?

ABD de yapılan ve Ağustos 2024 de JAMA Tıp dergisinde yayınlanan makalede zerdeçal, yeşil çay, ashwagandha, Garcinia cambogia , kırmızı maya pirinci ve siyah yılan kökü ürünlerinin hepatotoksik etkileri ve yaygın kullanımı bildirilmiştir.

Yılın ilk gününde moralinizi daha fazla bozmadan sonuca geleyim….

Gıda takviyeleri sizi sağlıklı beslenmeden uzaklaştıran tuzaklardır

İdealinizdeki beden ölçülerine – görünüme kavuşmak için sağlığınızdan ve yaşamınızdan vaz geçmeyin.

Havuz problemi çözmeyi öğrenin.

Havuzdan su eksiltmek için;

  1. Gideri arttırın. Gelenden daha fazla su giderse havuzun içindeki su azalır.
  2. Geleni azaltın. Giden sudan daha az su gelirse havuzun içindeki su azalır.

Havuz problemindeki gelen su: Besin olarak aldığınız kaloriler. Sağlıklı ve doğal beslenin.

Havuz problemindeki giden su: Fiziksel hareket ile yaktığınız kaloriler. Düzenli yaşınıza ve sağlık durumunuza uygun egzersiz yapın.

Tek takviyeniz yüreğiniz olsun.

Yürekten yaptığınızda hayal ettiğiniz bedensel görünüme ulaşacaksınız.

Her şeyin gönlünüzce olduğu bir yıl olsun…

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Bu Takviyelerin İçeriğinde Neler Var? https://archive.nytimes.com/well.blogs.nytimes.com/2015/02/03/sidebar-whats-in-those-supplements/

⭐️⭐️ Perakendeciler Bitkisel Takviyeler Konusunda Uyarılıyor https://www.nytimes.com/interactive/2015/02/02/health/herbal_supplement_letters.html

⭐️⭐️ Kardiyovasküler Hastalıkları Olan Hastalarda Bitkisel Ürünlerin Kullanımı ve Potansiyel Etkileşimleri https://www.jacc.org/doi/abs/10.1016/j.jacc.2009.07.074

⭐️⭐️ ABD Yetişkinlerinde 6 Potansiyel Hepatotoksik Bitkiye Tahmini Maruziyet https://jamanetwork.com/journals/jamanetworkopen/fullarticle/2821951

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Kendinizi Topraklayın

İnsanlık, tarihinin başlangıcından itibaren devamlı toprakla temas halindeydi. Çok yakın zamana kadar yalınayak devam ettiği yaşamına daha sonraları eklediği hayvan derisinden yapılan ayakkabılar ile bir kaç yüzyıl önceye kadar geldi. Uyumak için toprağı veya hayvan postlarını tercih etmesi de çok uzun zaman sürdü.

İnsanların yeryüzünün elektrik potansiyelinin etkilerini bilmeden vücutlarının her yerinin temas ettirmeleri bütün organ, doku ve hücrelerin elektriksel dengesini sağladı.

Dünyamızın yüzeyi, sınırsız ve sürekli yenilenen serbest veya hareketli elektron kaynağına sahiptir. Gezegenimizin yüzeyi elektriksel olarak iletkendir (çöller gibi sınırlı ultra kuru alanlar hariç) ve negatif potansiyeli küresel atmosferik elektrik devresi tarafından korunur. (yani elektron kaynağı yenilenir)

Lakin gününümüz insanı topraktan doğadan kısaca yeryüzünden uzaklaşmıştır.

Giderek artan bağışıklık sistemi yetersizlikleri, enflamatuar ve kronik hastalıkları, kanserin yaygınlaşması konularında yapılan araştırmalar çok yönlü sanılsa da insanların toprakla temaslarının kesilmiş olması hiç dikkate alınmıyor.

Topraklanın

Çünkü;

Toprağa, çimene, kuma – denizde kuma, ıslak betona ve fayansa çıplak ayakla 80 dakika basmakla yeryüzündeki serbest elektronlar‘ın elektron transferi ile vücudumuza emeriz. Emilen elektronlar serbest radikalleri (reaktif oksijen türleri=ROS) nötralize eder yani etkisizleştirir.

Topraklama bilinen en kuvvetli antioksidandır

Asfalt, tahta, kauçuk, plastik, vinil gibi günümüzün popüler yüzey kaplamaları ile yer yüzeyinden elektron alabilmemiz mümkün değildir.

Aynı şekilde yaygın kullanılan sentetik kauçuk tabanlı ayakkabılar da elektron transferine izin vermez. Ayakkabınız deri tabanlı olur ise yer yüzeyinden elektron alabilirsiniz.

Yani yalınayak gezmenize gerek yok.

Akut ve kronik enflamasyonlar, sigara, hava kirliliği, ensektisit, pestisit trans yağlar, radyasyon ve diğerlerine maruz kalma sonucu oluşan serbest radikaller insan vücudundan devamlı elektron eksiltirler.

Küresel atmosferik elektriksel çevrimden dolayı sonsuz elektron kaynağı sürekli yenilenen gezegenimizin yüzeyi, çok kuru alanlar (çöller gibi) dışında elektriksel olarak iletkendir. Bu muhteşem kaynağın içinde olduğu halde insanoğlunun bu faydalardan uzak kalmayı tercih etmesi ne kadar tuhaf değil mi?

İnsanın Topraklanmasının Yararları

Topraklanmak demek doğa ile iç içe olmak demek.

⭐️ Çıplak ayakla sahil kenarında kumlarda yürümek, çimlerde yürüyüş yapmak, kumlara yada çimenlere uzanarak sakin zaman geçirmek insanın kendini iyi hissetmesini sağlayan, stresini azaltan kısaca rahatlatan dinlendiren tercihlerdir.

⭐️ Vücuttaki sempatik ve parasempatik sinir sistemlerinin dengesinin sağlanmasını sağlar.

⭐️ Çıplak ayakla temas ettiğimiz topraktan vücuda giren negatif iyonlar enflamasyonun sonlandırılmasına destek olurlar.

⭐️ Kırmızı kan hücrelerinin zeta potansiyelini azaltarak kanın vizkositesini arttırarak akış hızını ortalama olarak yüzde 280 arttırırlar.

Bu sebeple kan sulandıran ilaç (Varfarin vb gibi) kullananlar hekiminin kontrolü olmadan topraklanma yapmamalıdır.

Zeta potansiyel, katı ve sıvıların elektriksel potansiyelidir (Elektro-kinetik potansiyelolarak da bilinir.)

Kırmızı kan hücrelerinin bu şekilde aktive olması ana işlevlerinden biri olan dokulara daha fazla oksijen taşınabilmesini sağlar. Dokuların oksijenlenmesinin artması kökeninde enflamasyon olan hastalıkların (Kanserler, Kalp krizi, İnme, Multipl Skleroz, Alzheimer vb gibi bir çok) azalmasında hatta engellenmesinde rol oynar.

⭐️ Hücrelerin çevresinde elektriksel değişiklik hücre içi ve hücreler arasındaki sıvıların pH’ şını ve hücrelerdeki ve moleküllerdeki şarjın dağılımını değiştirebilir. Bu değişim ile etkinlikleri de değişir.

pH: power of Hydrogen” yani “Hidrojenin gücü” demektir. pH, 0’dan 14’e kadar değerler alabilen, bir çözeltinin 1 litresindeki hidrojen iyonunun yoğunluğunun ölçüsü olan ve çözeltilerin asitlik ya da alkalilik derecesini gösteren ölçektir.

Enzimlerin yapısı ve fonksiyonları bulunduğu şartlara (elektriksel alan, pH vb. gibi) duyarlıdır. Her enzimin azami etkili olduğu ideal bir pH seviyesi vardır.

⭐️ Gezegenimizin yüzeyindeki negatif potansiyel stabil iç biyo-elektrik çevre yaratır. Bu sayede vücut sistemleri normal fonksiyonlarını yapabilir.

⭐️ Vücudun biyolojik saati, başta günlük kortizol salınımı olmak üzere yeryüzünün potansiyelindeki yoğun dalgalanmalardan da etkilenerek ayarlanır.

Hastalıkların çevresel faktörleri biliniyor olmasına ve artan araştırmalar ile yeni ayrıntılara da ulaşılmasına rağmen hastalıkların önlenmesi hatta tedavisi için aynı çevresel faktörlerin düzeltilmiş halinin kullanılabileceği ise yakın zamanlarda ele alınmaya başlandı.

Yeryüzü, insanların biyolojik ritimlerinin ve ilgili fizyolojik süreçlerin düzenlenmesi, bağışıklık sisteminin ve dolaşımın uygun şekilde çalışması için temel olan elektron ve elektriksel alanların tabii bir kaynağıdır. En etkilisidir. En ucuzudur. En kolay ve doğal antioksidan almayı sağlar.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Sağlıklı Yaşamanın, Hastalıklardan Korunmanın Yolu

Hastaneler, Doktorlar, Tahliller, Tetkikler, Tomografiler, MR’lar, İlaçlar

Değildir

Çıplak Ayakla Toprağa Basalım

Doğal gıdalarla sağlıklı beslenelim, düzenli uyuyalım – yürüyüş yapalım, sigara-alkol ve uyuşturucu maddelerden uzak duralım, sakin yaşayalım

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bir avuç toprak,

Biraz da suyum ben.

Neyimle övüneyim.

İşte buyum ben…

Yunus Emre

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Topraklama: İnsan Vücudunun Dünya Yüzey Elektronlarına Yeniden Bağlanmasının Sağlık Üzerindeki Etkileri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3265077/?tool=pubmed

⭐️⭐️ Perspektif: Küresel bir inek varsayalım: Vücut çalışmasında, enerjik ve hareket terapilerinde serbest veya hareketli elektronların rolü https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19083655/

⭐️⭐️ Canlı matriste yük transferi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19524846/

⭐️⭐️ İnsan vücudunun topraklanması fizyolojik süreçleri etkiler https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21469913/

⭐️⭐️ Uyku sırasında insan vücudunun topraklanmasının biyolojik etkileri, kortizol seviyeleri ve uyku, ağrı ve stresin öznel bildirimi ile ölçülmektedir https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15650465/

⭐️⭐️ Güncel bir fikrin sahaya sürülmesi: Elektromanyetik radyasyonun halk sağlığı üzerindeki etkisinin araştırılması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17572456/

⭐️⭐️ Diabetes mellitus ve diyabetik kardiyovasküler hastalıkta eritrosit membranının dinamik ve elektrokinetik davranışı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18035063/

⭐️⭐️ İnsan vücudunun topraklanması (topraklanması) kan viskozitesini azaltır – kardiyovasküler hastalıklarda önemli bir faktördür https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22757749/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Çocuklarda Dalış Öncesi Muayene ve Seçim Kriterleri

Ülkemizde, Türkiye Su Altı Sporları Federasyonu (TSSF) kuralları gereği yasal dalış yaş sınırı 14‘dür.

Güney Pasifik Sualtı Tıbbı Derneği (SPUMS) Rekreasyonel Dalış için Tıbbi Standartlar Komitesi, 1990 yılında tüplü dalış eğitimi için asgari yaşın 16 olması gerektiğini önermiştir ve bu tavsiye tamamen güvenlik faktörlerine dayanmaktadır. 2010 SPUMS kılavuzu, 14 yaşın altındaki çocuklar için dalışı önermemektedir.

Profesyonel Dalış Eğitmenleri Derneği (PADI), aynı zaman diliminde 12 yaşından küçük çocuklara 30 yıllık eğitim vererek elde ettiği verileri Confédération Mondiale des Activités Subaquatiques (CMAS) gibi diğer kuruluşlardan elde edilen verilerle birleştirerek asgari yaş sınırını 10 olarak belirlemiştir.

Confédération Mondiale des Activités Subaquatiques (CMAS)’ın asgari yaş sınırı 8 olan bir gençlik programı bulunmaktadır.

Amerikan tüplü dalış eğitim kurumları 8-12 yaş arasında yaş sınırları konusunda anlaşmış durumdalar.

2003 yılında Hollanda Dalış ve Hiperbarik Tıp Derneği (DSDHM), tüplü dalış için asgari yaşın 14 olarak belirlendiği ulusal bir kılavuz yayınlamıştır.

Görüldüğü gibi resmi su altı dalış organizasyonları dünya genelinde dalış sporu için çocuk yaşı konusunda ortak bir sınır belirleyememiş durumdalar.

18 yaş altına inildikçe dalış öncesi muayenesinde erişkinlere göre çok daha titiz olmak gerekmektedir.

Çünkü;

– Sekiz yaşına kadar akciğer gelişiminin yeterli olmaması
– Daha yüksek pulmoner kapanma hacmi olması
– Akciğer uyumluluğunun azalması (barotravma riskinin artması)
– Daha fazla sayıda solunum yolu enfeksiyonu geçirmeleri
– Östaki borusunun açılma mekanizmasının işlevsel olarak olgunlaşmamış olması
– Vücut yüzeyi:ağırlık oranının uygun olmaması (hipotermi riski)
– Kemik gelişiminin tamamlanmamış olması
– Matematiksel ve fiziksel yasaları anlama yeteneklerinin sınırlı olması
– Duygusal dengesizlikleri
– Kendine ve başkalarına bakım yapma konusunda sınırlı yetenekleri

Gibi farklılıklarının olduğu bilinci içerisinde değerlendirmelerinin yapılması gerekir.

Kulak Burun Boğaz Muayenesinde Farklı Bulgular

İniş sırasında dalgıç, timpanik membran üzerindeki basınç arttıkça iç kulaklarında ağrı hissedecektir. Bu basınç farkını dengelemek için, nazofarenks yoluyla iç kulağa hava zorlayarak “telafi edebilmelidir”.

İç kulaklardaki basıncı dengelemek için en yaygın teknik, üst hava yolları, östaki boruları ve orta kulak içindeki basıncı artırmak ve dengelemek için ağız ve burun deliklerini kapatırken nefes vermeye çalışılarak gerçekleştirilen Valsalva manevrasıdır.

Çocuklarda en önemli risk faktörü östaki borularının işlev bozukluğudur. Çocukların yetişkinlere kıyasla daha kısa, daha dar, daha yatay boruları, olgunlaşmamış gevşek elastik kıkırdakları ve daha büyük geniz etleri vardır.  Sekiz yaşına kadar olan çocuklarda eşitleme yeteneğini etkiler. Aynı sebeple çocukluk çağında orta kulak hastalıkları daha sık görülür.

Çocuklarda daha önceki timpanik membran ameliyatı, sık kulak enfeksiyonları ve atopik bir kulak yapısı sinüzit, akut ve kronik orta kulak iltihabı ve akut tüp ventilasyon bozuklukları olması durumunda tüplü dalışına izin verilmez.

Akciğer Muayenesinde Farklı Bulgular

Akciğerlerde alveol sayısı sekiz yaşına gelindiğinde maksimuma ulaşır. Lakin nispeten düşük akciğer elastikiyeti ve hava yolu çapı, yetişkinlere kıyasla daha yüksek bir solunum çabasına ve akciğerlerdeki havanın dışarı boşalmasının (ekspirasyon) sonunda artan hava yolu çöküşüne yol açar. Bu, küçük çocukları teoride hava hapsine ve akciğer barotravmasına karşı daha savunmasız hale getirir. Sonraki ergenlik döneminde, alveoller ve hava yolları yaklaşık 16 yaşında yetişkin boyutuna ulaşana kadar büyür.

Çocuklarda, hava yollarının daha küçük nispi çapı ve daha fazla uyum nedeniyle dalış sırasında solunum çabası daha da fazladır. Bu da küçük hava yollarının çökmesine ve gaz değişiminin bozulmasına yatkın hale getirir. Ayrıca, çocuklarda solunum yolu enfeksiyonları sık görülür ve bu da hava yolu tıkanıklığı riskini artırır.

  • Kistik adenomatoid malformasyonlar
  • Pulmoner büller

Pnömotoraks riskinin yüksek olması nedeniyle dalışa onay verilmez.

  • Yakın zamanda geçirilmiş plevra hastalıklarında uzman hekim onayı alınmadan dalış onayı verilmemelidir.
  • Kistik fibrozis, bronşiolitis obliterans ve malaziler tanısı olanlara dalışa onay verilmez.
  • Spontan pnömotoraks geçirmiş olanlarda dalışa onay verilmez.
  • Plevral drenaj öyküsü varsa, en az altı hafta dalışa izin verilmez.

Hafif – İyi Kontrol Edilen Astım ve Çocuklarda Dalış

Yetişkinlerde sağlık takibi yapılarak ve önlemler alınarak güvenli bir şekilde dalış yapabilirler.

Lakin, çocuklarda soğuk kuru hava akciğerlerdeki hava yollarının çevresindeki düz kasların kasılması sonucu daralmasına (bronkokonstriktif) yol açan uyaranlara karşı daha duyarlı oldukları için astım mevcudiyeti durumunda ve bronşiyal hiperreaktivite belirtileri (ilaçlı veya ilaçsız) olması durumunda tüplü dalışına izin verilmez.

British Thoracic Society‘ye göre  dalış, semptomları olmadığı, normal bazal spirometri değerlerine (FEV1) sahip olduğu sürece 12 yaş üstü astımlı yetişkinlerde ve çocuklarda izin verilmektedir.

Kardiyovasküler Muayenesinde Farklı Bulgular

  • Atriyal septal defekt (ASD)
  • Ventriküler septal defekt (VSD)
  • Pulmoner stenoz (PS)
  • Aort koarktasyonu (CoA)
  • Fallot tetralojisi (ToF)
  • Büyük arterlerin transpozisyonu (TGA)

Bu hastalıklara benzeri doğuştan kalp hastalığı olan çocuklar erken yaşlarda opere edilirler. Komplikasyon olmayan durumlarda iyileşme dönemleri sonrasında tüplü dalış konusunda uzman bir kardiyolog tarafından değerlendirildikten sonra onay vermesi şartı ile dalış yapabilirler.

Pulmoner hipertansiyonu ve/veya rezidüel atriyal veya ventriküler septum defektleri (sağdan sola şantları) olan doğuştan kalp rahatsızlığı olan çocukların tüplü dalışına izin verilmez.

Kas İskelet (lokomotor) Sistemi Muayenesinde Farklı Bulgular

Tüplü dalışa girişen çocukların kullandığı dalış ekipmanlarının maksimum ağırlığına ilişkin uluslararası bir kılavuz bulunmamaktadır.

Amerikan Mesleki Terapi Derneği (AOTA), sırt çantalarının öğrencinin vücut ağırlığının %10’undan daha ağır olmamasını önermektedir. 

Tam dalış ekipmanının ağırlığı, ıslak elbisenin kalınlığına, tüp ve denge yeleği (BC) boyutuna ve ağırlık kemeri gereksinimlerine göre değişmektedir. Ortalama olarak bir çocuk yaklaşık 15 kg taşıyacaktır. 

Bu bilgiler eşliğinde çocuk yaş grubunda dalış elbisesi ve ekleri harici malzemelerin suya giriş sonrası kuşanılması kas iskelet sistemlerine binecek yükü eksiltecek ve riski azaltacaktır.

Termoregülasyon (Isı) Regülasyonu Sistemleri – Hipotermi Riski – Metabolizma

Çocuklar genellikle vücut ağırlığına göre daha yüksek bir yüzey alanına, daha düşük vücut kitle indeksine ve kiloya ve nispeten daha az deri altı yağ dokusuna sahiptir. Bu, daha fazla ısı rezervine sahip olan yetişkinlerden daha hızlı bir ısı kaybına neden olur.

Hipotermi riski genellikle 25°C’den daha soğuk suda başlar.

Çocuklarda (yetişkinlerde olduğu gibi) hipotermi yalnızca bronkomotor tonusu değil aynı zamanda kas iskelet sistemi (lokomotor) ve bilişsel yetenekleri de etkiler. 

Çocuk yaş grubunda hipotermi riskini azaltmak için soğuk suda dalışlardan kaçınılmalı yada dalış kıyafetlerinin kalınlığı ve tipi dalış yapılacak suyun ısısına göre doğru tercih edilmelidir.

Diyabet ve Çocuklarda Dalış

Yetişkin diyabet hastaları gerekli önlemler ve kısıtlamalarla dalış yapabilirler. Lakin Uluslararası tıbbi yaklaşımlar, 18 yaşından küçük diyabet hastalarının dalış yapmasına izin verilmemesi yönündedir.

Yetişkinler için geliştirilmiş olan öz beyan formu genel olarak dalış organizasyonları tarafından yeterli ve geçerli kabul etmektedir.

Epilepsi Hastalığı ve Çocuklarda Dalış

Bir kısım Çocuk Nöroloji Uzmanının görüşüne göre; dalış, çocuğun dört yıldan uzun süredir stabil ilaç tedavisiyle nöbet geçirmemiş olması, sakinleştirici ilaç kullanılmaması ve risklerin yeterince anlaşılması durumunda yapılmalıdır. 

Psikolojik Durum Değerlendirme ve Çocuk Dalışı

Bir çocuğun dalış yeteneğini değerlendirmek için özel bir psikoteknik test yoktur. Çocuklarda psikolojik değerlendirme her zaman kapsamlı ve bireyselleştirilmiş olmalı ve aşağıdaki faktörler dikkate alınmalıdır:

  • Dikkat yeteneğindeki tipik azalma, hiperaktivite ve dürtüsellik bu bozukluğu dalışla bağdaşmaz hale getirir.
  • Çocuklar yetişkinlere göre daha kolay dikkati dağılır ve dikkatlerini çeken bir şey olduğunda derinliklerini değiştirme olasılıkları daha yüksektir.
  • Macera duygusu yüksektir. Hastalık ve riskler konusunda farkındalıkları düşüktür veya yoktur. Davranışlarını tahmin etmek daha zordur.
  • Çocuklar somut düşünmeyi kullanırlar ve öğrendiklerinden farklı durumlarda yeterli tepki verme yetenekleri daha azdır.
  • Her eğitim aşamasında psikolojik bir değerlendirme yapılmalıdır. 
  • Çocuğun dalmak istediğinin ve bunu ebeveyn veya akran baskısı nedeniyle yapmadığının belirlenmesi önemlidir.

18 yaş altı çocuklar için;

Tüplü dalış için gerekli ve yeterli düzeyde yönetici işlevine sahip oldukları, kontrol yeterliliklerinin yeterli olduğu, sürekli dikkat ve bilişsel esnekliğe sahip oldukları, kanaatına varılmadan dalışına onay verilmemelidir.

Çocuğun Dalışa Kabul Edilmesi

1. Çocuk dalışa gitmek istiyor mu? (yoksa ebeveynleri veya akranları mı istiyor)
2. Çocuk tıbbi gereklilikleri karşılıyor mu?
3. Çocuk yüzme biliyor mu? (en az 25m ekipmansız)
4. Çocuk dinleme ve anlama becerisine sahip mi?
5. Çocuk kurallara uyma becerisine sahip mi?
6. Çocuk korkuyu tanımlayıp yorumlama becerisine sahip mi?
7. Çocuk varsayımsal durumları yorumlama becerisine sahip mi?
8. Çocuk stresli, korkmuş veya sinirli olduğunda yeterli tepki verme yeteneğine sahip mi?
9. Çocuk sorunlarını iletebilme, yardım isteme ve yardım teklif etme becerisine sahip mi?
10. Çocuk sorumluluk sahibi midir?

Sorularının cevaplarının olumlu olması gerekir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Çocukların tüplü dalışa uygunluğunun değerlendirilmesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12057003/https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12057003/

⭐️⭐️ Çocuklarda tüplü dalış: Fizyoloji, riskler ve öneriler https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26022420/

⭐️⭐️ Güney Pasifik Sualtı Tıbbı Derneği’nin (SPUMS) çocuk ve ergen dalışına ilişkin pozisyon beyanı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/39675742/https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/39675742/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Lezzet Uğruna Bedeninize Zarar Vermeyin

Gaziantep’e gezmeye giden karı koca kahramanlarımız dünyaca ünlü lezzeti olan baklavayı yerinde yemenin keyfine yaşamak için birer büyük porsiyon (4 er dilim) sipariş veriyorlar.

Yapılan yere kesim şekline ve büyüklüğüne göre değişmekle birlikte genel olarak 1 kg baklava yaklaşık olarak 20 ila 30 dilim  Biz örneğimizde 1 kg baklava 20 dilim olarak kabul edelim.

Gelelim 1 kg baklavanın içeriğine;

  • %35 şeker
  • %25 un var.

Un’un %75’i Glikoz’dur.

Kahramanımız karı koca birer porsiyon (4 er dilim) sipariş vermişlerdi.

Başka bir hesapla her birine 100 gr baklava gelecek.

Baklavadaki Şekerin içerisinden; 17.5 gr Fruktoz (sofra şekerinden gelir) + 17.5 gr şeker glikozu var.

Baklavadaki Un‘un içerisinden; 20 gr da nişasta glikozu var.

Her biri 100′ er gr baklavadan = 37 gr Glikoz + 17 gr da Fruktoz alacaklar.

Ortalam beden ölçülerine sahip bir insanın 5 litre kanı var.

Hemen hesabı yapalım;

Kan şekeri ölçü birimi: miligram/desilitre (mg/dl)

1 Litre = 10 Desilitre

1 gram = 1000 mg

Kahramanımız karı kocanın gündelik yaşamda Açlık Kan Şekerleri 100.

Yani 100 miligram/desilitre (mg/dl)

5 Litre kan: 5 X 10 = 50 Desilitre eder.

1 Desilitre de 100 miligram şeker varsa 50 Desilitre de 50 X 100 = 5 000 mg = 5 gr şeker var.

Kahramanımız karı koca önlerine baklava porsiyonları geldiğinde yüzleri güldü.

O sırada kan şekerleri 100.

Eveett kadın zorlansa da ikisi de iştahla baklavaları bitirdiler. Üç gündür tansiyon düşürmesi maksadı ile günde 3-4 bardak içtikleri sarı kantaron çayı sipariş etmek isteseler de olmadığı için yerine limonlu birer çay sipariş ettiler. Gezecekleri yerlerin sohbetine başladılar.

Biz de yedikleri baklavaların yolculuğuna bir göz atalım. Ağızdan başlayan sindirim mide ve barsaklar yolu ile devam edecek. Her biri 100′ er gr baklavadan = 37 gr Glikoz + 17 gr da Fruktoz aldı.

Bilgi: Sofralık şekerin kana geçişi oldukça hızlıdır. Kan tepe noktası 30-40 dk dır.

Bilgi: Fruktoz için aynısını söylemek mümkün değil çünkü sindirimi çok zordur. Fruktozun sindirimi için gerekli enzim yalnızca karaciğerde bulunur. Früktoz-1- Fosfotaz. Bu enzim yüzünden karaciğer yağlanması oluyor. Fruktozu vücudumuz kullanamıyor. Bu sebeple Karaciğer bunu trigliseride çevirmek zorunda. Beslenmesi içerisinde fruktoz fazla olanlarda karaciğer yağlanması çok fazla oluyor.

Bilgi: Fruktozun diğer bir sorunu glikasyondur. Yani proteinlere yapışıp onların yapısını bozmasıdır. Aslında gikozda da glikasyon sorunu var fakat bir araştırmaya göre fruktozun glikasyon potansiyeli glikozun 20 katı. Yani fruktoz yapıştı mı pek bırakmıyor. Kötü yani.

5 Litre kanlarında 5 gr şeker vardı ve kan şekerleri 100 mg/dl di. Bir anda 37 gr Glikoz aldılar.

Eeeee durum vahim… 37 gr / 5 gr = 7.4 kat kan şekeri artışı olacak.

Gözlerinizin de görmesi için alt alta yazacağım;

5 Litre kanlarında 5 gr şeker vardı ve kan şekerleri 100 mg/dl di.

Kan miktarları değişmiyor 5 Litre.

  1. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  2. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  3. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  4. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  5. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  6. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  7. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  8. 2 gr şeker kan şekerini 40 mg/dl arttırır.

…………………………………………………………..

37 g şeker kan şekerini 740 mg/dl arttırır.

Başlangıçta kan şekerleri 100 mg/dl di.

Oldu mu kan şekerleri 840 mg/dl

Bitmeeediiii 17 gr da Fruktoz da aldılar. Onu da doğruca karaciğere yolcu ediyoruz. Trigliserit olması için.

O karaciğeri yağlandırmaya katkı sağlasın biraz… Zaten bolca glikoz alındı kanda şeker o kadar çok ki harcanacak enerji için yağ yakmaya gerek kalmayacak.

Bir bilgi daha: 1970 yılından beri biliyoruz ki insülin böbreklere tuz tutmayı emreder. Ve yüksek şeker yüksek insülin demektir. Tuz tutulumu artışı kanın daha fazla su çekmesine ve volüm artışına dolayısı ile de kanın basıncının yükselmesi ile yüksek tansiyona sebep olur.

Kahramanımız karı kocanı baklavayı yedikten 40 dk sonra kan şekerleri tepe noktaya ulaştı. O sırada ikinci çayları da bitmiş ve ayağa kalkıp yürüyüşe hazırlanıyorlardı.

Ama o ne beyefendi hafif sendeledi ve tekrar yerine oturdu. Yüzünde ağrılı bir ifadeyle gözlerini kapayarak eşine ” Beynim yerinden çıkacak gibi zonkluyor başım döndü bir anda” dedi.

Kadın paniklemeden ”Sabah tansiyon ilacını içmiş miydin?” diye sordu.

Adam ”İçmiştim niye böyle oldu anlayamadım” dedi.

Yan dükkanın bir eczane olması şansları odu. Ricayla bir eleman gelip tansiyonu ölçtü.

T.A: 180 / 110 Nabız 121

Ve derhal en yakın hastanenin aciline gittiler..

Yorum mu?

Öncelikle dikkatle okuduysanız;

  1. Kan şekeri 840 mg/dl oldu (Bu yükselme bile ciddi bir sorun)
  2. İnsülin çok yükseldi ve tuz tutulumu ile kan basıncı arttırdı
  3. Gaziantep’e gitmeden önce 3 (üç) gündür içmeye başladıkları Sarı kantaron çayı hiperforin içerir ve CPY3A4 ‘ün aktivitesini arttır (Ayrıntı için Sarı kantaronu tıklayarak öğrenebilirsiniz.) Tansiyon ilacı kullananların içmemesi gerekir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Gaziantep’i de baklavayı da çok severim.

Bu yazının amacı güzelliklerden alınacak zevk uğruna beden ve ruh sağlığımızın bozulmaması.

Her şey kararında yapıldığında güzel.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Kulaklarınıza Kıymayın

Son cümleyi başa yazayım;

Temizlemek, kaşımak gibi sebeplerle kulağınıza soktuğunuz pamuklu kulak çubukları da dahil her şey öncelikle kulak tıkanıklıklarına sonra da kulak yolunda zedelenmelere, kulak zarında, kulak kemiklerinde zarara yol açabilir.

Kulak temizleme çubukları 1923 yılında Leo Gerstenzang tarafından geliştirildi. Karısının bebeğinin kulaklarını temizlemek için kürdanlara pamuk parçaları taktığını gördükten sonra daha güvenli olduğunu düşündüğü pamuklu bir çubuk geliştirdi.

Ürüne başlangıçta Q-tips Baby Gays (Q kalite anlamına gelir) adı verildi ve kulak temizleme çubukları günümüze kadar varlığını sürdürdü.

Serumen – Kulak kiri ne işe yarar?

  • Ölü deri hücrelerini ve diğer döküntüleri kulağınızdan dışarı atar.
  • Kulak kanalınız için su geçirmez bir astar görevi görür.
  • Bakteri ve mantar enfeksiyonlarına karşı korur.
  • Kulaklarınızın kurumasını önler.
  • Kir ve tozu hapseder.

Serumen – Kulak kiri Nasıl Oluşur?

Kulak kanalındaki iki tip bez kulak kirini oluşturmak için birlikte çalışır

  • Yağ Bezleri: Kulaklarını içindeki minik kıl foliküllerine bağlı olan bu minik bezler, sebum adı verilen yağlı, kayganlaştırıcı bir madde salgılar (salgılar). Sebum cildi yağlar ve kulakların kurumasını önler.
  • Seruminöz bezler  Bu bezler modifiye edilmiş ter bezleridir. Kulakları koruyan peptitler ve antimikrobiyal proteinler salgılarlar.

Serumen – Kulak kirinin İçeriği Nedir?

Kulak kiri çoğunlukla sebum içerir – ölü deri hücreleri ve saçla birleşmiş çeşitli maddeler, bulunur

  • Uzun zincirli yağ asitleri (doymuş ve doymamış)
  • Balmumu esterleri
  • Alkol esterleri
  • Kolesterol
  • Skualen
  • Keratin

Sebum, yağ bezlerinin meydana getirdiği salgı

Kulağın temizleme sistemi çeşitli sebeplerle bozulabilir. Bu durumda (serumen)kulak kiri dışarı doğru ilerleyemez. Kulağın içerisinde birikir. Zaman içerisinde kulağın kendi kendini temizlemesi düzelmez ise kulak yolu tamamen tıkanır. İşitme azalır hatta tamamen engelenir.

Eski dönem savaşlarında kullanmış olan namludan doldurmalı topları hatırlayanlar ve doldurulma şeklini bilenler yazacaklarımı daha da iyi anlayacaklar. Top güllesini yerleştirmeden önce barutun sıkıştırılması işleminin benzerini anlatacağım.

Ucu pamuklu kulak çöpleri temizlemek, kaşımak gibi maksatlarla kulak yoluna sokulduğu zaman birikmiş olan kirlerini, serumeni daha da içeri doğru iter. Aynı zamanda birbiri içine sıkışmasına da neden olur. Bu işlemi tekrarladıkça kulak yolunun tamamen kapanmasına neden olur. Kulak zarı önünde duvar gibi bir birikim meydana gelir. Kulağın sesleri işitmesi azalır hatta tamamen engellenir.

Kulak kiri, seruminöz bez salgıları, epitel skuamları, her türlü toz, kir, tanecikler ve diğer yabancı döküntülerin bir karışımıdır.

Kulak kiri, çene (Temporomandibular) eklemin çiğneme, konuşma gibi hareketleriyle desteklenen kulak zarından (timpanik membrandan epitel göçüyle) dışarı atılır.

Kulak kiri temizleyici – küret ve benzeri metal yada plastik malzemeler satılmaktadır. Bunların yanı sıra kibrit çöpü, tığ, şiş ve benzeri kulağa sokulabilecek her türlü cisim ile kulakların kaşındığı yada temizlemeye çalışıldığı çok sık görülen bir durum.

Bu gibi cisimler her ne maksatla olursa olsun kulağa sokulduğunda özellikle kulak iç tabakasını zedeleyerek enfeksiyona, yaralanma ve ağrıya hatta kulak zarının delinmesi ile işitme kaybı, baş dönmesi, kulak çınlaması gibi istenmeyen durumlara yol açabilir.

Pamuklu kulak çubuklarının da bu cisimlerden hiçbir farkı yoktur.

Kulak kendi kendini doğal olarak temizler. Dışarıdan kulak kirine müdahale edilmesi temizlenmesi doğru değildir, kulağın doğal temizlenme sistemi dış müdahaleler sebebi ile zarar görür.

Kulak kiri olması kulakların ‘kirli’ olduğu anlamına gelmez,

kulak kanallarının işleyişinin normal bir parçasıdır.

Tababeti şiarı yapmış hekimlerin dediği gibi ”Kulağınız kaşınırsa dirseğinizle kaşıyın

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Klinik Uygulama Kılavuzu (Güncelleme): Kulak kiri (Kerümen İmplantasyonu) https://journals.sagepub.com/doi/full/10.1177/0194599816671491

⭐️⭐️ Pamuklu çubukların kullanımı ve kötüye kullanımı https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC1181836/

⭐️⭐️ Pamuklu çubuk: Kulak yaralanmalarının ve işitme kaybının başlıca nedenlerinden biri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/4418437/

⭐️⭐️ Pamuk uçlu aplikatörler otitis eksternanın önde gelen nedenlerinden biridir https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15013609/

⭐️⭐️ Balmumu tıkaçları ve pamuklu çubuklar https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/3411204/

⭐️⭐️ Kulak zarı tıkanıklığı: Tanı ve Tedavi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30277727/

⭐️⭐️ Kulak kirini gidermek için kulak damlaları https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6492540/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Ağrıyı mı Kesiyorsunuz? Hayatınızı mı Eksiltiyorsunuz?

Danimarka’ da yapılan ve European Heart Journal—Cardiovascular Pharmacotherapy’ de yayınlanan araştırmaya göre yaygın olarak kullanılan;

Ağrı kesici ilaçlar ani kalp durması ve ölüm riskini yüzde 31 oranında artırdığı görüldü.

Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco Radyoloji ve Biyomedikal Görüntüleme Bölümünde araştırmacı Dr. Johanna Luitjens ve ekibnin Radiological Society of North America (RSNA)’ nın 2022 yıllık toplantısında sunduğu araştırma sonucuna göre;

ibuprofen, naproksen, diklofenak etken maddeli ağrı giderici ilaçların zamanla eklem iltihabını kötüleştirdiği görüldü.

Hollandada yapılan ve BMJ Journels da yayınlanan araştırmanın sonucuna göre;

NSAİ (non-steroit anti-enflamatuar) kullanımında “atrial fibrilasyon” adı verilen ritim bozukluğu ortaya çıktığı tespit edildi.

Non Steroid Anti-Enflamatuar (NSAİ) Nedir?

Kortizon içermeyen enflamasyon (iltihap) giderici ilaçlardır.

Halk arasında romatizma veya ağrı kesici ilaçlar olarak bilinmektedir.

En çok kullanılanları ibuprofen, naproksen,  diklofenak, aspirin, indometasin, ketoprofen, meloksikam, nimesulid ve etodolak’ tır.

Önce tespit edilenleri gözlerinizin önüne serdim.

Ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada sorun aynı…

Ağrının sebebine odaklanmak ve tedavi etmek yerine ortaya çıkan ağrıyı kesmek doğru değil.

Ağrı kesici ilaçların istenmeyen etkileri göz ardı ediliyor.

Kolaycılığı ve sağlıksız tarafı tercih ediyor büyük çoğunluk.

Hastalığa veya soruna yönelmeliyiz…

Merak edenler için yukarıdaki araştırma sonuçlarını biraz açalım. Çok daha ayrıntı merak edenler araştırmaların yayınlandığı internet adresleri aşağıdaki linklerinden makalelerin tamamını da okuyabilir.

İlk olarak Danimarka’ da yapılan ve European Heart Journal—Cardiovascular Pharmacotherapy’ de yayınlanan araştırma;

2001-2010 seneleri arasında 28.947 kişide ani kalp durması geliştiği ve bunların 3376’ sının 30 gün öncesinde NSAİD (diclofenac, naproksen, ibuprofen, rofecoxib ve celecoxib) kullandıkları tespit edildi.

Yapılan analizlerde, ani kalp durması riskinin diclofenac kullananlarda yüzde 50 ve ibuprofen kullananlarda ise yüzde 31 yüksek olduğu ortaya çıktı.

Ortalama 30 gün non steroid anti-enflamatuar kullanılması kardiyo-vasküler risklerin artması için yeterli. 

Günlük 500 miligramdan fazla naproksen ve 1200 miligramdan fazla ibuprofen kardiyo-vasküler riskleri arttırıyor.

İkinci olarak Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco Radyoloji ve Biyomedikal Görüntüleme Bölümünde araştırmacı Dr. Johanna Luitjens ve ekibnin Radiological Society of North America (RSNA)’ nın 2022 yıllık toplantısında sunduğu araştırma;

Osteoartrit (orta-ağır derecede eklem iltihabı) rahatsızlığı bulunan ve seçilmiş olan tüm hastaların sorunlu eklemleri çalışmanın başlangıcında 3 tesla (3T) manyetik alan gücüne sahip olan Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme yapılıyor. Devamında, en az bir yıl sürekli non steroid anti-enflamatuar kullanan 277 hasta ile non steroid anti-enflamatuar kullanmayan 793 hastanın 4 (Dört) yıllık dönemde takipleri yapılıyor. 4 (Dört) yıllık takip sonunda tekrar 3T MR görüntülemeleri yapılıyor.

Tüm katılımcıların başlangıç ve en son yapılan 3T MR görüntülemeleri enflamasyonun Kıkırdak kalınlığı, bileşimi ve diğer MR ölçümleri, artrit ilerlemesini değerlendirmek için invazif olmayan biyo-belirteçleri için puanlanıyor.

Çalışmanın sonunda yapılan analizde;

Eklem iltihabı ve kıkırdak kalitesi, non steroid anti-enflamatuar kullanan gruptakiler ile kullanmayan kontrol grubuyla karşılaştırıldığında sorunu eklemlerinin başlangıca göre daha kötü durumda olduğu görülmüş.

Araştırmacıların yorumu bu sonuçların gözlemsel olduğu ve non steroid anti-enflamatuar ilaçların osteoartirit (artrit enflamasyonuyla) ile nasıl bağlantısını netleştirmek için daha fazla çalışma yapılması gerektiği olmuştur.

Osteoartrit nedir?

En çok kalça, diz ve el eklemlerinde görülen kemik ve eklem iltihabı demektir.

Dejeneratif Eklem Hastalığı olarak da adlandırılır.

Yanlış bir ifade olmasına rağmen halk arasında ”eklem kireçlenmesi” denilmektedir.

Üçüncü olarak, Hollandada yapılan ve BMJ Journels da yayınlanan araştırmanın sonucuna göre;

NSAİ (non-steroit anti-enflamatuar) kullanımında “atrial fibrilasyon” adı verilen ritim bozukluğu ortaya çıktığı tespit edildi.

Hollanda, Rotterdam’ın Ommoord bölgesinde yaşayan 55 yaş ve üzeri tüm katılımcılar katılmaya davet edildi ve 10 saniyelik, 12 derivasyonlu istirahat EKG’si ile başlangıçta atriyal fibrilasyonu olmayan 8423 katılımcı kabul edildi.

Ortalama 12,9 yıllık bir takip yapıldı. Takip devam ederken;

857 katılımcıda atrial fibrilasyon gelişti.

Atrial Fibrilasyon tanısı verildiği anda 261 vaka hiç NSAİ (non-steroit anti-enflamatuar) kullanmamıştı, 554 vaka geçmişte NSAID kullanmıştı ve 42 vaka şu anda NSAİ (non-steroit anti-enflamatuar) kullanıyordu.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Steroid olmayan antiinflamatuar ilaç kullanımı hastane dışı kalp durması riskinin artmasıyla ilişkilidir: ülke çapında bir vaka-zaman-kontrol çalışması https://academic.oup.com/ehjcvp/article/3/2/100/2739709?login=false

⭐️⭐️ NSAID’ler (non-steroit anti-enflamatuar) Artrit İltihabını Kötüleştirebilir https://press.rsna.org/timssnet/media/pressreleases/14_pr_target.cfm?id=2379

⭐️⭐️ Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar ve atriyal fibrilasyon riski: popülasyona dayalı bir takip çalışması https://bmjopen.bmj.com/content/4/https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3987714/4/e004059.full

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Temizlik Yaparken Zehirleniyor muyuz?

Astım, en yaygın mesleki alerjik solunum yolu hastalığıdır. Buna rağmen solunum yollarındaki iltihabın temizlik kimyasalları tarafından nasıl tetiklendiği mekanizması hala bilinmemektedir.

Temizlikçiler dünya genelinde çalışan nüfusun önemli bir bölümünü temsil etmektedir.

Benzer şekilde temizlik takıntılı olan ev hanımları ve okul öncesi yaşlarının tamamını onların yanında geçiren çocukları da temizlik ürünlerine uzun süreli ve yoğun maruz kalırlar.

Temizlikte sık kullanılan kimyasal maddeler

Oda parfümü (naftalin, fenol, kresol, etanol, ksilen ve formaldehit)

Yumuşatıcı (katyonik aktif madde, kuaterner amonyum tuzları)

Dezenfektanlar (formaldehit, gluteraldehit, Chloramin T)

Deterjan (anyonik aktif madde, lauril sülfat/ sülfonat)

Çamaşır sodası (Na2CO3, sodyum karbonat )

Çamaşır suyu ( NaOCl, sodyum hipoklorit)

Cam temizleyici (amonyak, mavi boya)

Tuz ruhu (HCl, hidroklorik asit)

Karışımlar (sıvı, sprey)

Kostikler

  1. Kir ve yağ  çözücüler, fırın temizleyiciler, lavabo açıcılar (NaOH, KOH) (Zehirli olmayan, sudkostik çözeltisi içermeyen fırın temizleyiciler mevcuttur)
  2. Tuvalet temizleyiciler (H2SO4, HCl)
  3. Amonyaklı temizlik maddeleri

Temizlik ürünlerinde bulunan başlıca hassaslaştırıcılar dezenfektanlar, kuaterner amonyum bileşikleri (benzalkonyum klorür gibi), amin bileşikleri ve kokulardır.

Temizlik ürünlerindeki en güçlü hava yolu tahriş edicileri, genellikle birlikte karıştırılan ağartıcı (sodyum hipoklorit), hidroklorik asit ve alkali maddelerdir (amonyak ve sodyum hidroksit).

Temizlik ürünlerinin bileşenlerine maruz kalmak, hem latent dönemli veya latent dönemsiz yeni başlayan astıma hem de iş kaynaklı astıma yol açabilir.

Tahriş edici maddelere yüksek düzeyde maruz kalma, reaktif hava yolu disfonksiyonu sendromuna neden olabilir.

Temizlik işçilerinin ayrıca solunum tahriş edici maddelere uzun süreli düşük ila orta düzeyde maruz kalmaları nedeniyle astım geliştirme riskleri daha yüksek olabilir.

Ek olarak, temizlik maddelerine maruz kaldıktan sonra astım benzeri semptomlar da yaygındır.

⭐️⭐️⭐️Şubat 2020 de Canadian Medical Assocation Journal isimli tıp dergisinde yayınlanan makalede ;

Çalışmaya dahil edilen 3 veya 4 aylık 2.022 çocuğun yaşadığı evlerde 26 ev temizlik ürününün kullanım sıklığına göre tekrarlayan hırıltı, atopi veya astım tanısı ile ilişkili olup olmadığını incelemişler.

Elde edilen ilk veri; Kokulu spreyler, ev parfümleri ve aerosol şeklindeki havaya püskürtülen ev temizlik ürünleri kullanılan evlerde büyüyen çocuklar üç yaşına geldiğinde aynı yaş genel ortalamaya göre astım ve hırıltılı solunum riskleri daha yüksek olduğu.

Elde edilen ikinci veri; İlk uygulama anında solunum yolu ile alınan sprey formdaki temizlik ürünlerinin kimyasallarının daha sonra yüzeylere çöktüğü, günlük yaşam sırasında ve sonraki temizliklerde tekrar havalanarak solunum yolu ile devamlı olarak alındığı.

Ev temizlik ürünleri bağışıklık sisteminin gelişmekte olduğu dönemde yaşını tamamlamamış çocukların bağırsak bakterilerini (mikrobiyotasını) etkilediğini yada yeterli gelişmemiş akciğerlerine zarar vererek enfeksiyonlara ve alerjilere mukavemetsiz hale getirdiği düşünülmektedir.

Dr. E. Abrams, araştırmanın “Temizlik ürünleri ve astım riski: potansiyel olarak mühim halk sağlığı endişesi” başlıklı değerledirme makalesinde; “Ev temizlik ürünlerinde kullanılan kimyasalların tümünün bildirilmesi gerekmediği gibi “yeşil” ve “çevre dostu” gibi iddiaları düzenleyen yönetmelikler de yokEv temizliğinde farklı yöntemler denenmeli, mesela spreyler yerine bir bezle uygulanan sıvı temizleyiciler tercih edilmelidir.

Ayrıca,

⭐️⭐️⭐️Dört ABD eyaletinde gerçekleştirilen Mesleki Riskler için Sentinel Olay Bildirim Sistemi (SENSOR),

1993-2000 döneminde 2.995 iş kaynaklı astım vakası tespit etti, bunların çoğunluğu yeni başlangıçlı astım olarak sınıflandırıldı.

Eğitim hizmetleri, iş kaynaklı astımla ilişkilendirilen en sık bildirilen üçüncü sektör (%9) oldu.

Eğitim hizmetleri sektöründen gelen 265 vaka için özel bir analiz yapıldı

Kapıcılar, temizlikçiler ve hizmetçiler vakaların %12’sini oluştururken, bunların %84’ü yeni başlangıçlı astım olarak sınıflandırıldı.

Tüm mesleklerde, temizlik ürünlerinin iş kaynaklı astım vakalarının %20’sinin etken maddesi olduğu bildirildi.

Çoğu temizlik ürünü belirtilmemişti ve belirtilen ürünler arasında en yaygın olanlar;

  • Formaldehit
  • Grafiti çıkarıcı
  • Ağartıcı
  • Halı temizleyicileri
  • Amonyak çözeltisi

SENSOR verilerini kullanan bu makale, daha önce sağlık çalışanları arasında temizlik işçileri ve temizlik ürünleriyle ilgili olarak sağlanan iş kaynaklı astıma ilişkin kanıtlara katkıda bulunmuştur.

⭐️⭐️⭐️ Ülkemizde yapılan bir araştırmada da 127 astımlı ev hanımının %12’si temizlik malzemeleri kullandıklarında astım belirtilerinin arttığını ifade etmişler, %60’ı temizlik sırasında çamaşır suyu, %34’ü ise tuz ruhu kullandığını bildirmiştir (Mungan D ve Ark).

Bu alanda pek çok araştırma mevcut. Yukarıda üç tane örneğini okudunuz.

Hepsinin ortak özeliği ister gelişme döneminde (0 -3 yaş) çocuklar olsun ister erişkin çalışanlar olsun temizlik kimyasallarının uçucu olanlarının hava yolu ile akciğerlere zarar verdiği hırıltılı solunum ve astım hastalığına yakalanma riskini yükselttiğidir.

Bu Bilgiler Işığında Evde İşyerlerinde Temizlikte Yapılması Gerekenler

  1. Arap sabunu, karbonat ve sirke kullanmayı öncelikle tercih edin.
  2. Tercihiniz satın alınan temizlik ürünü olursa parfümsüz olanları tercih edin.
  3. Temizlikte uçucu olmayan kokusuz temizlik malzemelerini kullanın.
  4. Temizlik malzemelerinde sprey ve benzeri formları kullanmayın.
  5. Temizliği yapan/lar hariç evde /işyerinde kimse bulunmasın. (Özellikle çocukları ve yaşlıları / çalışanları)
  6. Temizlik sırasında ve bitiminde evi / işyerini çok iyi havalandırın.

Çocuklarınızı Astımdan Korumak İstiyorsanız

  • Çocuğun yaşadığı evlerde temizliği yukarıdaki maddelere özen göstererek yapın.
  • Evde – balkonda ASLA SİGARA İÇMEYİN.
  • Sigara içtikten en az 30 dk sonra evinize (çocuğunuzun yanına) girin.
  • Sigara içilen yada içilmiş ortamlara çocuğunuzun girmesini engelleyin.
  • Çocuk olan evlerde deodorant – parfüm ve benzeri hiçbir kimyasal kullanmayın.
  • Çamaşırları evde kurutmayın. Yada çocuk evde yokken kurutup sonra uzun süre evi havalandırın.
  • Her türlü uçucu kimyasaldan uzak olmasını sağlayın.

Unutmayın

Temizlik Ürünlerinin Çoğu Reklamlarındaki Çiçeklerden Değil

Petrol Ürünlerinden Elde Ediliyor

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Sprey temizlik ve dezenfeksiyon ürünlerinden solunan kimyasallar ve bunların solunum etkileri. Kapsamlı bir inceleme https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1438463920305381

⭐️⭐️ Kanadalı bir doğum kohortunda temizlik ürünlerinin kullanımının solunum sağlığı ile ilişkisi https://www.cmaj.ca/content/192/7/E154https://www.cmaj.ca/content/192/7/E154

⭐️⭐️ Temizlik ürünleri ve astım riski: potansiyel olarak önemli bir halk sağlığı endişesi https://www.cmaj.ca/content/192/7/E164

⭐️⭐️ Triklosan ve Triklokarban Hakkındaki Florence Beyanı https://ehp.niehs.nih.gov/doi/10.1289/ehp1788

⭐️⭐️ Kadınlarda temizlik spreylerinin evde kullanımı ve astım aktivitesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22496323/

⭐️⭐️ Yaşlı kadınlarda temizlik spreyleri, ev işleri ve astım https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24238771/

⭐️⭐️ Hastane çalışanlarında temizlik ürünlerine mesleki maruziyet ve astım https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23033509/

⭐️⭐️ Temizlik işçilerinde mesleki maruziyetler ve astım semptomlarına ilişkin işgücü tabanlı bir çalışma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21558474/

⭐️⭐️ [Temizlikçilerin astımı – etiyoloji, teşhis, profilaksi ve tıbbi sertifikasyon] https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21698876/

⭐️⭐️Temizlik maddeleri ve astım https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21313993/

⭐️⭐️ Temizliğin Akciğerler Üzerindeki Uzun Vadeli Etkileri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6726387/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Apandis ve Bademciklerin Alınması Kalp Krizi Riskini Neden Arttırır

Avrupa Kardiyoloji Derneğinin (European Society of Cardiology) European Heart Journal dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, 20 yaşına gelmeden apandis veya bademcikleri alınan kişilerin kalp krizi geçirme riskinin daha yüksek olduğu sonucuna ulaşıldı.

İsveç’ te 1955-1970 tarihleri arasında doğanların sağlık kayıtları üzerinden yapılan araştırmada öncelikle apandis ve bademcik dokularının işlevleri ergenlik öncesi azaldığından 20 yaşından önce bademcik veya apandis operasyonu olarak alınmış olan kişiler seçilmiş;

Ayrıca araştırmaya dahil edilen 54449’ unun apandisleri, 27284’ ünün ise bademcikleri alınmış her bir bireye karşı; yaşı, cinsiyeti ve çevresel etkenleri (oturdukları yerler) birbirine benzer olan ve apandis veya bademcik ameliyat geçirmemiş beş birey (kontrol vakası) seçilmiş.

Araştırmaya dahil edilen bireylerin ölüme sebebiyet veren veya vermeyen kalp krizleri için ortalama 23.5 yıl takipleri yapılmış.

Elde Edilen Sonuçlar 20 yaşından önce;

  1. Bademcikleri ameliyatla alınanların %44 ünde
  2. Apandis ameliyatla alınanların %33 ünde
  3. Her iki ameliyatı da olanlarda daha yüksek oranda

kalp krizi riskini artırdığı hesaplanmış.

⭐️ Apandis ve bademcik ameliyatının ikisini de olanlarda risk artışı da daha fazla görülmüş.

⭐️ Cinsiyet ile ilgili olmadığı yani erkekler ve kadınlar arasında bir fark bulunmadığı tespit edilmiş.

⭐️ Apandis ve bademcik ameliyatlarını 20 yaşından sonra olanlarda kalp krizi riskinde bir artış bulunmamış.

Çalışmanın ilk yazarı Dr. Janszky “Ateroskleroz ve bağışıklık sistemi arasındaki karmaşık ilişkiye dair mevcut bilgilerimiz ışığında, bulgular biyolojik olarak makul” Ayrıca “Başka bir ikincil lenfoid organ olan dalağın çıkarılmasının da hızlandırılmış ateroskleroz ve artmış kardiyovasküler riskle ilişkili olduğuna dair bazı kanıtlar zaten var” dedi.

İncelediğimiz araştırmanın yayınlandığı haziran 2011 sonrası destekleyen veya sonuçlarının aksini veren herhangi bir araştırma yayınlanmadı. Bu sebeple sadece tek bir araştırmanın sonucuna dayanarak net bir yargıya varmak yeterli değildir.

Lakin;

09 Aralık 2024 de JAMA da yayınlanan yine İsveçte yapılmış bir araştırmanın makale başlığı ”Bademcik veya geniz etinin cerrahi olarak çıkarılmasıyla genç bireylerde stresle ilişkili bozukluklar” dır.

Çalışmada;

Tonsillektomi veya geniz eti ameliyatı öyküsü olan 19-36 yaş aralığındaki çocuklar ve genç yetişkinler dahil edilmiş.

83.957 Tonsillektomi veya geniz eti ameliyatı olmuş kişiden oluşan bir grup, (başlangıç ortalama yaşı 14,4 olan) önceki çalışmada olduğu gibi 1/5 oranında topam 839.570 Tonsillektomi veya geniz eti ameliyatı olmayan kişiden oluşan bir popülasyon ile eşleştirilmiş.

51.601 Tonsillektomi veya geniz eti ameliyatı olmuş kişiden oluşan başka bir grup ve (başlangıçta ortalama yaşı 13,3 olan) 75.159 Tonsillektomi veya geniz eti ameliyatı olmayan kardeşten oluşan kardeş eşleştirilmiş bir grup da analize dahil edilmiş.

İsveç Hasta Kayıt Defterinden stresle ilişkili sonuçlar belirlendi; bunlar arasında travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), akut stres reaksiyonu ve uyum bozukluğu yer almış.

Bulgular, bademciklerin veya geniz etlerinin erken yaşta cerrahi olarak çıkarılmasının gelecekte stresle ilişkili rahatsızlıkların görülme riskinin daha yüksek olmasıyla ilişkili olduğunu göstermektedir .”

Sonuç olarak;

Bademcik ve Apandis ameliyatı olanlar korkuya kapılmamalı. Lakin

Yukarıda görüldüğü ve farklı araştırma sonuçlarından elde ettiğimiz bilgilerle bademciği veya geniz etleri alınanlarda irritabl bağırsak sendromu; oto-immün, solunum, alerjik ve enfeksiyon hastalıkları; erken yaşta kalp krizi ve bazı kanser risklerinin yüksek olması sebebi ile bağışıklık fonksiyonundaki küçük değişikliklerin, müteakip birçok hastalık riski ile birlikte kardiyovasküler riski değiştirebileceği de unutulmamalıdır.

Apandis, bademcik, geniz eti, safra kesesi gibi organların ameliyatla alınması hususunda hayat kurtarıcı kararlar verildiği gibi maalesef gereksiz yere de alınabildikleri de gerçektir.

Unutmayalım bağışıklığımızın her parçası değerli.. Onları gereksiz yere parça parça kaybetmeyelim.

Bu sebeple vücudumuzun her parçasının ayrı bir ehemmiyeti olduğunu hiç bir zaman unutmayalım. Ve kardiyavasküler riski azaltan, bağışıklığı arttıran beslenme ve yaşam tarzını benimseyelim.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Çocukluk çağında apandisit ameliyatı, bademcik ameliyatı ve erken akut miyokard enfarktüsü riski – ülke çapında nüfusa dayalı kohort çalışması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21632600/

⭐️⭐️ Tonsillektomi ve sonrasındaki kanser insidansı üzerine ülke çapında nüfusa dayalı bir kohort çalışması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25130597/

⭐️⭐️ Bademcik iltihabı, bademcik ameliyatı ve Hodgkin lenfoması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19839050/

⭐️⭐️ Bademciklerin alınması (tonsillektomi) yemek borusu adenokanseri riskini artırıyor. http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://journals.plos.org/plosone/article/file?id=10.1371/journal.pone.0235906&type=printable

⭐️⭐️ Akut Apandisit Sonrası Kolon Kanseri Riskinin Artması: Ülke Çapında, Nüfus Tabanlı Bir Çalışma https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=4436221

⭐️⭐️ Apandisit İçin Tıbbi Tedavi Uzun Vadede Etkilidir https://www.medscape.com/viewarticle/medical-treatment-appendicitis-effective-long-term-2023a1000id5?form=fpf

⭐️⭐️ Apandisitin Ameliyatsız Tedavisinin Uzun Dönem Sonuçları https://jamanetwork.com/journals/jamasurgery/fullarticle/2808133

⭐️⭐️ Apendektomi Altı Mide-bağırsak Kanserinden Herhangi Birine Neden Olur Mu? https://www.medscape.co.uk/viewarticle/does-appendectomy-cause-any-six-gi-cancers-2024a1000kdp

⭐️⭐️ Bademcik veya geniz etinin cerrahi olarak çıkarılmasıyla genç bireylerde stresle ilişkili bozukluklar https://jamanetwork.com/journals/jamanetworkopen/fullarticle/2827613#:~:text=Findings%20In%20this%20cohort%20study,individuals%20or%20unexposed%20full%20siblings.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Magnezyum Hapları Kabızlık İçin mi?

Magnezyum İnorganik ve Organik olmak üzere iki gruba ayırıyoruz

İnorganik Magnezyum: Bu gruptakiler reçeteli yada reçetesiz olarak satılan ve tüketilenler.

Aslında inorganik magnezyum çoğu kabızlığı önleyici (Laksatif) yararı dışında pek bir işe yaramaz, bağırsaklardan emilimleri çok düşüktür.

Magnezyum (Mg 2+) insan vücudunda 300 den fazla enzimin yapısına katılır – çalışmasını sağlar. Vücuttaki dördüncü en bol mineraldir.

Yetişkin erkekler için önerilen günlük magnezyum miktarı 420 mg ve yetişkin kadınlar için 320 mg’dır

Günlük magnezyum ihtiyacının yaklaşık %10’u sudan elde edilir.

İnsan Vücudundaki Magnezyum Dengesi

Magnezyum toprakta bulunur. Oradan suya, oradan bitkilere geçer. Tek başına inorganiktir.

Bitkilerdeki Magnezyum (Mg 2+) eksikliği, insanın anemi olması gibi bir durumdur. Bir başka tarifle kandaki hemoglobine bağlanan demir ile bitkilerin yeşil yapraklarındaki Magnezyum (Mg 2+) aynıdır.

Tabi ki günümüzde bitkilerdeki Magnezyum (Mg 2+) miktarı düşmüştür. Günümüzde 70’li yıllarda bitkilerde bulunan Magnezyum (Mg 2+) miktarının ancak. %70 i kadarı mevcuttur. Bu duruma sebep olan etkenlerin başında (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) bitki ve tohumları genetiği ile oynanması, endüstriyel atıklar, uygunsuz gübreleme, hormon takviyeleri, anız yakımı vb gibi uygulamalar gelmektedir.

İnsan Vücudundan Magnezyum (Mg 2+)

  • %52 Kemikler
  • %28 Kaslar
  • %19 Yumuşak dokularda
  • %0.3 kadarı kanda (serum)

Bulunur.

Magnezyum (Mg 2+) değeri genel olarak kanda (serumda) düşmez. Veya hafif düşme görülebilir.

Bu maalesef aldatıcı bir durumdur.

Çünkü

Kanda Magnezyum (Mg 2+) değeri düşmeye başladığında kemik ve kaslardan yıkım yolu ile seviye tamamlanır.

Evet ölçüm sırasında hafif bir düşme tespit edilmiş olabilir.

Düşük değer sonrasında reçete edilebilen ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından (SUT) ödeme kapsamında olan (Magnezyum ilaçları inorganiktir) bir tanesini içmeye başladıktan bir süre sonra tekrar kan tetkiki yaptırdığınızda serum Magnezyum (Mg 2+) değeriniz normal sınırlarda çıkabilir.

Siz kullandığınız ilaç sayesinde kan değerinizin normale geldiğini düşünürken aslında kemik ve kaslardan yıkım olup seviye tamamlanmıştır.

Burada kendi kendinize sormadığınız ve aslında sormanız gereken sorular;

  • İçtiğim haplarla magnezyum değerim gerçekten tam mı?
  • Kan magnezyum seviyem kemiklerimde erimeylemi tamamlandı?
  • Kan magnezyum seviyem kaslarımın yıkımıylamı tamamlandı?

Konunun daha da başına gelecek olursak, vücudunuz öyle bir sistem ki böbreklerinizde sorun yoksa, aşırı yaşlı değilseniz, abartılı beslenme bozukluğunuz yoksa kan/serum seviyenizi zaten düşürmez. Kaslardan yada kemiklerden yıkıma uğratarak tamamlar.

Yukarıda yazmıştım

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından (SUT) ödeme kapsamında olan (Magnezyum ilaçları inorganiktir) ilaç formlarının içerisinde genel olarak bulunanlar;

  • Magnezyum Oksit
  • Magnezyum Klorit
  • Magnezyum Sülfat
  • Magnezyum Hidroksit

Peki bu içeriklerden herhangi birinin olduğu ilacı (Magnezyum) kullandığınızda +² degerlikli magnezyum bağırsaklarınızdan kolay emilmeyeceği yada az emileceği için bağırsağa su çekerek (laksatif etki) kabızlığa iyi gelirler.

Devamlı yazdırdığınız magnezyum ilaçlarının yukarıda listelediğim inorganik olanlarının yararlanımı oldukça düşük anlayacağınız.

Sorabilirsiniz…

Hiç kan/serum magnezyumunu arttırmaya yarayan takviye – ilaç yok mu?

Var tabi kiii…

Bilim insanları mg+² formunun bağırsaktan emiliminin zor ve kısıtlı olduğunu fark edince çalışmalar sonucunda aminoasitlerle birleştirerek organik hale getirme yolu bulmuşlar. Ve emilimini oldukça yükseltmişler. Üretilen organik magnezyumlar…

Organik Magnezyumlar

  • Magnezyum Malat
  • Magnezyum Glisinat
  • Magnezyum Sitrat
  • Magnezyum Taurat
  • Magnezyum L-treonat
  • Magnezyum Pidolat

Organik magnezyumların farklı etkileri ve kullanım alanları mevcuttur. İleride sizlerle paylaşacağım.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Klinik Sağlık Hizmetlerinde Magnezyumun Önemi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5637834/

⭐️⭐️ Magnezyum: fizyoloji ve farmakoloji https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/10618948/

⭐️⭐️ Magnezyum: Yeterince Tüketiyor muyuz? https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30513803/

⭐️⭐️ Magnezyum ve İnsan Sağlığı: Perspektifler ve Araştırma Yönleri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5926493/

⭐️⭐️ Magnezyumun büyüsü https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23969766/

⭐️⭐️ Magnezyum: beslenme ve metabolizma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12537987/

⭐️⭐️ İNSAN SAĞLIĞI VE BESLENME FİZYOLOJİSİ AÇISINDAN MAGNEZYUM http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2017215

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla