TARÇIN

Tarçın, iki ana çeşidi olan, tropikal, yaprak dökmeyen Cinnamomum cinsi ağaçların iç kabuğundan elde edilir. Bugüne kadar yaklaşık 250 tarçın türü tanımlanmıştır ancak baharat tarçınını elde etmek için 4 tanesi kullanılmaktadır.

⭐️ Seylan tarçını: “cinnamomum verum” Çok katmanlıdır, kolay kırılır, açık renklidir, bir gramında 0,1 miligram kumarin vardır, pahallıdır.

⭐️ Çin tarçını: “cinnamomum cassia” Tek katmanlıdır, çok sert ve koyu renklidir, ucuzdur.

Alman Federal Risk Değerlendirme Enstitüsü’ne göre, 1 çay kaşığı Çin tarçını tozu, yaklaşık 5.8-12.1 mg kumarin içerir.

⭐️ Endonezya tarçını “cinnamomum burmanni” Burma tarçını olarak da bilinir. Kumarin Çin tarçını kadar yüksektir, Çin tarçınından da ucuzdur

⭐️ Vietnam tarçını “cinnamomum loureiroi” Saygon tarçını da denir. Taksonomik (Botanik sınıfsal ayrımı) olarak şüphelidir. bir gramında 6,8 miligram kumarin vardır, diğerlerinden farklı eser miktarlarda kamfen, ꞵ-pinen, p-simen, limonen ve γ-terpinen gibi maddeler içerir, Çin tarçınından da ucuzdur.

Ülkemizde ucuz olması sebebi ile %98 oranında Çin ve Endonezya tarçını olduğu görülmektedir.

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından tavsiye edilen günlük kilogram başına 0.1 mg’dır. Yani 60-70 kilo bir insan için günlük 6-7 miligramdır. Çin ve Endonezya tarçının kumarin içeriği bu değerin üstündedir. Özellikle küçük çocuklar, düşük ağırlıklı oldukları için yüksek miktarda tüketmeleri engellenmelidir.

Kumarinlerveyakuamadinlerolarak adlandırılan kan pıhtılaşmasında önemli billeşen olan K vitamininin sentezini engeller. (4-hidroksikumarinler bir tür K vitamini antagonistidir. K vitamini rejenerasyonunu ve geri dönüşümünü engellerler.)

Tanin, flavonoid ve kumarin içeren tarçında ki kumarin önemli bir etken madde olup kan sulandırıcı olarak ilaçlarda “Modifiye edilerek” kullanılır.

Kumarin’de bir sıkıntı var. Çok hızlı karaciğer hasarı ve akciğerde kalıcı hasar yapar, fazlası kanserleşmeyi tetikler.

Kumarin (Coumarin), keşfedildiğinde ilk başlarda fare zehiri olarak kullanıldı. Fareler, kumarini yediklerinde kanları ileri derecede sulandığı için iç kanama sebebi ile ölürler.

Zaman içerisinde kan sulandırıcı özelliğini değerlendirmek için işlemlerden geçirilip ilaç olarak kullanıldı. Fakat dikkat edilmesi gereken tarçında ki kumarin saf haldedir.

⭐️⭐️⭐️⭐️ Bu sebeple kanda pıhtılaşma sorunu olanların; günlük aspirin, Ecopirin, Warfarin vs…gibi ilaç kullanıp üzerine 5gr üzeri tarçın kullanmak iç kanamalara sebep olabilir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Kemik iliğinizde Trombosit üretimi ile ilgili bir sorun varsa Aspirin ve türevlerini, Omega-3, Vitamin E Heparin – Varfarin, Tarçın kullanmamalısınız.

⭐️⭐️⭐️⭐️

İç içe geçmiş ince dokusu ile uçucu yağında taşıdığı az miktarda “öjenol” ile o güzel koku ve aromayı vermektedir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Tarçın, sindirim sistemindeki karbonhidratların parçalanmasını yavaşlatıp insülin duyarlılığını artırarak kan şekerini düşürmeye yardım eder. Güçlü bir anti-diyabetik etkiye sahiptir.

Araştırmalar, günde 0.5-2 çay kaşığı tüketilen tarçının (1-5 gram, 40 gün) diyabetik hastalarda açlık kan şekerini %10-29 oranında düşürebildiğini göstermektedir.

Tarçın’ın içerisinde bulunan MHCPMetilhidroksi Kalkon Polimer” içeriği ile insülin sentezini (üretimi) ve etkisini 15-20 kat artırır.

Tip-2 diyabet hastası olup insülin kullanan bir kişi aynı zamanda 5 gr (Bir çay kaşığı) tarçın tüketirse, insülin 20 kat daha etkin olup şekeri çok fazla düşürebilir, hipoglisemi yapar

Glikozun bağırsaktan emilimini sağlayan enzimleri bloke eder. Bu da kişinin enerjisini azaltarak halsiz kalmasına sebep olur.

⭐️⭐️⭐️⭐️

ALT, AST, ALP gibi karaciğer enzimleri problemli olan kişilerde, karaciğer fonksiyon bozukluğu olanlarda, akciğerlerinde sorun olanlarda tarçın hasara yol açar.

Tarçın karaciğer hasarı, ağız yaraları ve hipoglisemiye yol açabilir, kanser riskini artırabilir. Günde 1 çay kaşığını geçmemek gerekir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Zayıflamak için tarçın günlük 5 gr (bir çay Kaşığından az) ve SEYLAN TARÇINI Kullanmak daha akıllıca olur.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Tarçın ağaç kabuğu normalde düzdür. 35-40 derecede ısıtılınca kıvrılır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Tarçının tıbbi özelliklerinden sorumlu olan sinnamaldehit bileşiği güçlü bir antioksidandır. İltihapla savaşmaya yardımcı olur.

Sinnamaldehit etken maddesi bakterilerin hücre duvarını etkileyerek bakteriyi öldürür.Mantarların ise squalen epeksidaz enzimini bloke ederek lanesterol oluşumunu engelleyerek mantarı öldürür.

2-3 damla uçucu olmayan Tarçın yağı 10-15 damla zeytinyağı içine koyulup karıştırılarak içilir. (1/5 oranında)

Kandaki kolesterol ve trigliserit düzeyini düşürür ve kalp hastalığı riskini azaltır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Tarçın kullanamayanlar; Benzer desteği (takviyeyi) sağlaması için, Omega-3 (EPA) 1000 mg sabah aç ve 1000 mg akşam aç ayrıca sabahları 1 yemek kaşığı zeytinyağı içebilirler. (Zeytinyağı içeriğindeki polifenoller de aynı etkiyi gösterir.)

Polifenol, güçlü antioksidan yapıya sahip kimyasal bileşiklerdir. Bitkilerde genel olarak bulunur. Polifenoller, antioksidan özelliğe sahiptirler. Bu sayede iltihabi süreçlerde vücuda destek olduğu gibi oksidatif stresten korunmasına da yardımcı olur.

Polifenoller vücudumuzun kanserli hücrelerle mücadele edebilmesi için serbest radikalleri etkisiz hale getirmede destek olur.

Polifenollerin; kalp hastalıkları riskini azaltma, kan şekeri seviyelerini düşürme, beyin sağlığı ve sindirim sistemimizde de yararlı desteleri söz konusudur.

Yüksek Polifenollü Zeytinyağı: Öncelikle bilinmesi gereken dalından toplanan zeytinlerin oksitlenmesine fırsat vermeden kısa süre içerisinde zeytinyağına çevrilmesi ile polifenol yüksek kalabiliyor. Polifenoller; ısı, ışık ve kimyasal tepkimelerden kolayca etkilenip azalırlar. Polifenol yüksek kalabilesi için; zeytin ve zeytinyağı üretim sürecinde kimyasal müdahalelerden kaçınılması ve soğuk sıkım tekniğinin uygulanması gerekir. Yine erken hasat zeytinyağı içinde polifenoller daha yüksektir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Alzheimer da bir tatlı kaşığı zeytinyağına 2-3 damla tarçın yağı damlatıp içilmelidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Tarçın, potasyum, magnezyum ve kalsiyum içerir. Potasyum, sodyumun kan basıncı üzerindeki etkisini dengelemeye yardımcı olur ve kalp atış hızını kontrol eder. Potasyum ayrıca sinir fonksiyonunda da rol oynar. 

Magnezyum ve kalsiyum sağlıklı bir kalp atışını sürdürmek için birlikte çalışır. Bu iki mineral, osteoporoz adı verilen bir durum olan kemiklerin zayıflamasını önleyerek iskelet sağlığı için önemlidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bir çay kaşığı toz tarçın (2.6 gram) şunları içerir:

Enerji: 6.42 kalori

Karbonhidratlar: 2,1 g

Kalsiyum: 26.1 miligram (mg)

Demir: 0.21 mg

Magnezyum: 1.56 mg

Fosfor: 1.66 mg

Potasyum: 11,2 mg

A vitamini  0.39 mikrogram

Öte yandan 2.6 gram tarçında aynı zamanda eser miktarda B ve K vitamini, antioksidanlar olan kolin, beta-karoten, alfa-karoten, beta-kriptoksantin, likopen, lutein ve zeaksantin de mevcuttur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Tarçın Yağı Nedir ? (Cinnamon Bark Oil)

İngilizce ve Arapça’da  “kokulu Baharat bitkisi” anlamına gelen “amomon” veya “qinnamon” terimlerinden adlandırılmıştır.

Güney Asyada yetiştirilen tarçın yağının iki türü bulunmaktadır. Bunlar; Cinnamomum zeylanicum ve Cinnamomum vervun.

Tarçın yağı bitkilerin kabuklarından veya yapraklarından elde edilmektedir. Dolayısıyla iki çeşit olarak karşımıza çıkar. Eğer kabuklarından yağ elde ediliyorsa Tarçın Kabuğu Esansiyel Yağı, yapraklarından elde ediliyorsa Tarçın Yaprağı esansiyel yağı olarak adlandırılmaktadır.

TARÇIN YAĞI : ( 4 damla /gün)

Gram negatif bakteriler üzerinde öncelikle sinnamaldehit (cinnamaldehyde) etken maddesi, (carvacrol, carvone, thymol, terpinen-4-ol, eugenol, anethol) etken maddeleri ile etkili olup
Tarçın yağı, özellikle diş eti enfeksiyonu sebebi de olan “Porphyromonas gingivalis” bakterisini yok etmede etkilidir.

Bu bakteri Alzheimer sebeplerinden ve hastalığın semptomlarını artırıcı bir etkiye sahip olup son dönemde oldukça üzerinde duruluyor.
Tarçın yağının diğer bir etkisi de butirik asit miktarını artırmasıdır.

Butirik asit: Özellikle bağırsak iç duvarının onarılması için önemlidir. Bu onarım ile bağırsak duvarı geçirgenliğinin önlenmesi sağlanır.

Tarçın Kabuğu Yağının İçeriği

4 ana bileşeni vardır. Bunlar; Cinnamaldehyde, Cinnamyl Asetat, Eugenol ve Eugenol Asetattır.

Tarçın Kabuğu Yağı Faydaları

  • Cinnamaldehyde : Tarçın’ın karakteristik ısıtıcı ve rahatlatıcı kokusundan sorumludur. Bununla beraber Anti-fungal, anti-bakteriyel ve anti-mikrobiyal özellikler vermektedir.
  • Cinnamyl Asetat: Tarçının o aromatik kokusundan sorumludur. Üretilen parfümlerde kullanılan bir bileşendir. Böcek kovucu ürünlerde faydalanılmaktadır.
  • Eugenol : Anti-septik, antiinflamatuar ve analjezik özellikleri vardır. Birçok mantarın büyümesini engellemeye yardımcı olmaktadır.
  • Eugenol Asetat : Karanfili anımsatan tatlı, meyveli, balzamik koku aynı zamanda antioksidan özellikten sorumludur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Aşağıdaki Yazılarla Devam Edebilirler

Farelerde yapılan deneylerde, tarçına has lezzeti veren sinamaldehit isimli bileşiğin (tarçın yağı) obezite ve hiperglisemiye karşı koruyucu olduğu gösterilmiştir.

Fareler ve insan yağ hücreleri üzerinde yapılan yeni araştırmada tarçın yağının metabolizmayı hızlandırdığı da ortaya çıktı.

Kaliforniya Üniversitesi uzmanları tarafından gerçekleştirilen çalışmada tarçında bulunan “sinnamaldehit” ve “epikateşin” isimli maddelerin beyin hücrelerinde “tau proteinlerini” oksidatif stresten koruyarak çökmelerini engelledikleri gösterildi.

Araştırmada, sinnamaldehit ve epikateşinin bu etkilerinin tau proteinlerindeki iki sistein kalıntısıyla etkileşimleriyle ilgili olduğu ve sinnamaldehidin tau proteinlerinin biyolojik fonksiyonlarını bozmadığı da tespit edildi.

Ayrıca, bu bileşiklerin tau proteinlerini oksijen radikalleri ve H2O2’ nin sebep olduğu oksidasyondan koruduğu, tau proteinlerinin çökelmelerini uyaran yüksek molekül ağırlıklı maddelerin oluşumuna mani oldukları ve oksidasyona sonucu ortaya çıkan akrolein gibi toksik maddeleri de parçaladıkları belirlendi.

Bu sonuçlar, tarçında bulunan bileşiklerin tau proteinlerindeki sistein kalıntılarıyla reverzibl etkileşime girerek bunların bozulmaları ve çökmelerini önlediğini gösteriyor.

TÜRKİYE’DE TÜKETİME SUNULAN TARÇIN TÜRLERİNİN ANATOMİK İNCELENMESİ VE KUMARİN MİKTARLARININ BELİRLENMESİ GIDA THE JOURNAL OF FOOD E-ISSN 1309-6273, ISSN 1300-3070 http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2205301

Michigan Üniversitesi uzmanlarının, sinamaldehitin fare ve insanlardan elde edilen yağ hücrelerine etkisi incelendikleri araştırmada bu bileşiğin birçok gen, enzim ve proteini aktive ederek her iki hücre türünde de termogenez adı verilen bir mekanizma ile yağ yakılmasını sağladığı belirlendi.

http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0026049517302123

Journal of Alzheimer’ s Disease isimli dergide yayınlanan yeni bir araştırma, tarçına has tadı ve kokuyu veren bileşiklerin Alzheimer tedavisinde etkili olabileceğini ortaya koydu. http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23531502

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

PROBİYOTİK / PRE-BİYOTİK

Probiyotik, barsaklardaki iyi bakterileri (normal mikrop florası) korumayı ve iyileştirmeyi amaçlayan canlı mikroorganizmalar içeren gıdalar ve takviyelerdir. 

Prebiyotik, vücudun sindiremediği karbonhidratlar olup bağırsaklardaki mikroorganizmalar tarafından parçalandığında sağlıklı bakteriler için kısa zincirli yağ asitleri, kolon hücrelerine enerji sağlamak, mukus üretimine yardımcı olmak, iltihaplanmayı gidermek ve bağışıklığa yardımcı olmak gibi faydaları mevcuttur. (Turşu, Kefir, Yoğurt, Mayalı besinler)

Probiyotikler ve Prebiyotikler Ne Zaman Kullanılmaz

  • Candida
  • IBS
  • Crohn
  • Ülseratif kolit
  • SİBO
  • Aşırı Geçirgen Bağırsak
  • Helikobakter Pylori gibi hastalığı olanların kesinlikle kullanmaması gerekir.

Çalışanlarımız, (Hastalarımız) sıkça,

Meyve çok yararlı bol bol meyve yiyorum. (Trigliserit ve yağ kitlesi artar)

Ceviz Omega-3 içeriyor. Yararlı olduğu için bol bol yiyorum (Ceviz, ALA formunu içerir ve biz bunun sadece %2.5 kadarını kullanabiliriz) “Ceviz elbette çok faydalı ama Omega-3 için degil”

Bol süt içiyorum kalsiyum alıyorum.(Sütte ki kalsiyum zor emilir, biz yeşil yapraklı sebzelerdeki kalsiyumu daha çok alırız)

Kefir, Yogurt, Turşu, Probiyotik içerir çok faydalı bol bol yiyorum.

Fakat bu kadar çok probiyotikle besleniyorum yine de gittikçe kötüleşiyorum. diyorlar.

Bağırsaklarımız milyarlarca bakteri ve mantar barındırır. Bizim toplam hücre sayımızın 15-20 katıdırlar. Bu bakteri ve mantarlar insan karakterleri gibi iyisi var, kötüsü var, asalak geçineni var, muptezel alkolliği var, gece vardiyasında çalışanı var, sabah 8 akşam 5 memur olanı var, iyi tarım uygulamasıyla vitamin, yağ asiti üreteni var. Bir de anarşist terör estirenler var her yere saldırır.. (diğer bakteri ve mantarlara, bağırsak duvarına)

Ama tıpkı dış dünya gibi, orada da ” iyilerle kötülerin savaşı ” var ve hiç bitmiyor.

Bunlar bizim yediklerimizle beslenir. En çok sevdikleri ise şeker, Mayalı besinler ve PRE- BİYOTIKLER.

Pre-biyotik: hem iyilerin hem kötülerin yaşamak, çoğalmak için yediği besin maddeleri.

Yukarıda listelediğim hastalıklardan birine sahipseniz barsaklarınızda kötü bakteriler iyilerden kat kat fazladır.

Diyelim ki oran kötüler 80 / iyiler 20

Turşu yedik, kefir içtik, Pre-biyotik beslendik. Bu durumda sayıca fazla olan 80 kötü bakteri daha çok yiyip güçlenecek ve daha çok çoğalacak.

Probiyotik takviye kullandığınızda, iyi bakterileri beslediğimizi çoğalttığımızı zannederiz.

Aslında, hepsi ölüyor…Neden ?

Çünkü bu canlılar bir birini yok ederek üstünlük sağlamaya çalışır. Kötüler fazla olduğuna göre onlar kazanacak

Örneğin mantarlar MİKOTOKSİN üreterek diğerlerini zehirler.

Bu mikotoksinler aynı zamanda bize de zarar verir. Bağırsaklar aşırı geçirgense kana geçer ve yeni senaryolar gelişir. Ölen iyi bakterilerin, mantarların değerli moleküllerini de kullanıp iyice çoğalır kötüler.

Çaışanlarımız, (hasta) aynen şu cümleyi kurar, ”Kefir içtim davul gibi oldum, probiyotikli yoğurt yedim ishal oldum, probiyotik kullandım acayip gaz oldu.”

Olacak çünkü onlar ölürken, sindirilirken Hidrojen ve metan gazı açığa çıkar, şişkinlik oluşur.

Bütün bunlar harici, lifli besinleri de çok güzel kullanır bu bakteriler. Yani “bol lifli beslen ” cümlesi her insan için geçerli değil.

Bu Şikayetleri Düzeltmek İçin Ne Yapmalıyız

Önce kötü bakterileri öldürmek gerek. Bunun için bazı hastalıklarda antibiyotikte kullanmak gerekebilir. (Örneğin Sibo da “rifaksimin” gibi) Biz doğal yolları inceleyelim:

KEKİK SUYU

Timol etken maddesini içerir. Bu etken madde bazı bakterileri hücre zarına zarar vererek öldürür

Mantarların ise 14-a metilaz enzimini bloke ederek ergisterol sentezini engeller ve mantar çoğalamaz, ölür

Günlük bir çay bardağı AÇ OLARAK günün herhangi bir saati içilir.

(10 gün kullanılır, 10 gün ara verilir, sonra 15 gün kullanılır)

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

KARANFİL (Toz olarak)

Öjenol (C10H12O2 – eugenol) etken maddesi içerir.

Listeria monocytogenes, Streptococcus pyogenes, Proteus vulgaris ve Escherichia coli üzerinde ” hücre duvarı ve hücre zarını” parçalar.

Toz halinde yarım çay kaşığından biraz daha az TOK OLARAK 21 gün kullanılır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

TARÇIN YAĞI (Uçucu değil)

Sinnamaldehit etken maddesi içerir.

Bakterilerin hücre duvarına, mantarların ise squalen epeksidaz enzimini bloke ederek lanesterol oluşumunu engelleyerek mantarı öldürür.

2-3 damla uçucu olmayan Tarçın yağı 10-15 damla zeytinyağı içine koyulup karıştırılarak içilir. ( 1/5 oranında)

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

LEYLAK ÇAYI

Alfa terpineol etken maddesini içerir.

Hem gram negatif, hem gram pozitif bakterilerin hücre duvarı üzerinde etkilidir.

Yağı haricen kullanılır kesinlikle içilmez/dahili kullanılmaz

Bir çay kaşığı kurutulmuş leylak çiçeği 1 bardak sicak su içerisinde 10 dakika kadar demlenir ve AÇ OLARAK günde 1 kez içilir

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

SONUÇ

Her iyi, herkese iyi gelmez.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla