Uyku Sorununuza Zerdaçal Keyfi

Zerdeçal: (Curcuma longa) özellikle Asya ve Hindistan kökenli, Zingiberaceae familyasına ait, sarı renkteki turmeric bitkisinin köklerinden elde edilen bir baharattır.

Kurkumin Etkisi: Kurkumin, özellikle kronik ağrı çeken kişilerde uykuya yardımcı olabilecek iltihap giderici etkilere sahiptir.

Kronik inflamasyon, bozulmuş uyku döngüleri ve artan kortizol (stres hormonu) seviyeleriyle ilişkilidir.

Kurkumin, sakinleştirici veya rahatlatıcı bir etkiye katkıda bulunabilen serotonin ve dopamini düzenlemeye yardımcı olur.

Aşağıda yer alan tarifler bilgi amaçlıdır. Hekiminize muayene olmadan – danışmadan kesinlikle kullanmamakısınız. Unutmayın her insanın vücudunun ihtiyacı olan tedavi – takviye farklı olabilceği gibi kullanılacak miktarlar – dozlar da farklıdır. Bu farklılıklara göre size en uygun yolu ve dozu önerecek olan hekiminizdir.

Uyku Sorunuza Zerdeçallı Tarifler

Zerdeçal Çayı

  • Dört su bardağı suyu kaynatın.
  • Bir çay kaşığı öğütülmüş zerdeçal ekleyin ve kısık ateşte 10 dakika pişirin.
  • Çayınızı ince bir süzgeçten geçirerek fincana alın; damak tadınıza göre limon ilave edin. Bal eklemk istiyorsanız ılımasını beklemelisiniz.
  • Emilimi artırmak için bir tutam karabiber ekleyebilirsiniz. 

Karabiber içinde bulunan kurkumin Zerdeçalın emilimini 20 kata kadar arttırır.

Zerdeçal ve Sütlü “Altın Süt” Çayı (Klasik Uyku İksiri)

Malzemeler

  • 1 su bardağı süt (isteğe göre bitkisel süt, badem, yulaf, hindistan cevizi de olabilir lakin doğal ise tavsiye ederim. İçi katkılı doğal olmayanları asla kullanmayın)
  • 1 çay kaşığı zerdeçal tozu
  • 1/2 çay kaşığı tarçın
  • Bir tutam karabiber (kurkuminin emilimini artırır)
  • 1 tatlı kaşığı bal (isteğe bağlı)

Hazırlık

  1. Tüm malzemeleri küçük bir tencerede karıştır.
  2. Kısık ateşte 5 dakika ısıt (kaynatma).
  3. Ilıyınca süzün.

Kullanım

Yatmadan yarım saat – bir saat kadar önce içebilirsiniz. Rehavet vererek uykuya dalmanıza destek olacaktır.

Zerdeçal & Papatya Çayı (Rahatlatıcı Bitki Karışımı)

Malzemeler

  • 1 tatlı kaşığı kurutulmuş papatya
  • 1/2 çay kaşığı zerdeçal tozu
  • 1 çay kaşığı limon suyu
  • 1 su bardağı kaynar su

Hazırlık

  1. Papatya ve zerdeçalı kaynar suyla demleyin.
  2. 8-10 dakika sonra süzün.
  3. Limon suyunu ekleyip için.

Etki: Gerginlik, kaygı ve zihinsel huzursuzlukta yardımcıdır.

Kullanım

Yatmadan yarım saat – bir saat kadar önce içebilirsiniz. Rehavet vererek uykuya dalmanıza destek olacaktır.

Zerdeçal & Kediotu Kökü Çayı (Derin Uykuya Geçiş için)

Malzemeler

  • 1 çay kaşığı kediotu kökü
  • 1/2 çay kaşığı zerdeçal
  • 1 çay kaşığı bal
  • 1 su bardağı sıcak su

Hazırlık

  1. Kediotu ve zerdeçalı sıcak suda 10 dakika demle.
  2. Süzün ve ılıdıktan sonra balla tatlandırarak içebilirsiniz.

Kullanım

Yatmadan yarım saat – bir saat kadar önce içebilirsiniz. Rehavet vererek uykuya dalmanıza destek olacaktır.

Zerdeçal, Lavanta ve Rezene Çayı (Hormon Dengeleyici & Uyku Desteği)

Malzemeler

  • 1 tatlı kaşığı lavanta çiçeği
  • 1 tatlı kaşığı rezene tohumu
  • 1/2 çay kaşığı zerdeçal
  • 1 su bardağı sıcak su

Hazırlık

  1. Malzemeleri kaynar suyla 8-10 dakika demleyin.
  2. Süzerek tüketinn.

Özellikle kadınlarda hormon kaynaklı uyku düzensizliklerinde etkilidir.

Zerdeçal & Zencefil Çayı (İltihap Azaltıcı, Rahatlatıcı)

Malzemeler

  • 1 çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil
  • 1/2 çay kaşığı zerdeçal
  • 1 çay kaşığı bal
  • 1 çay kaşığı limon suyu
  • 1 su bardağı sıcak su

Hazırlık

  1. Zencefil ve zerdeçalı sıcak suyla 10 dakika demleyin.
  2. Süz, bal ve limonla tatlandır. (Bal ılımadan eklenmemelidir.)
  3. Gergin geçen günlerin ardından önerilir.

Diyabet ve Zerdeçal

Kurkumin’in NF-kB‘nin ve TNF‘nin ekspresyonunu ve sinyalizasyonunu sınırlandırmak yoluyla insülin rezistansını azalttığı bunun sonucu olarak da insüline dirençli tip-II diyabet hastalarında ve in-vivo çalışmalarda antidiyabetik etki gösterdiği bildirilmiştir.

Kolestrol ve Zerdeçal

Kurkuminlerin serum total kolesterol, serum trigliserit ve karaciğer kolesterol seviyelerini azalttığı bildirilmiştir. Aynı zamanda LDL‘yi düşürüp HDL‘yi yükseltiğine dair kanıtlar vardır.

Alzheimer ve Zerdeçal

Zerdeçal, beyin sağlığını destekleyici etkilerle tanınır. Kurkuminin, Beyin-Deriği Faktörü (BDNF) adlı bir proteini artırarak nörojenez yani yeni beyin hücrelerinin oluşumunu teşvik edebileceği, özellikle kurkumin‘in amiloitle indüklenmiş enflamasyonu baskılayarak Alzheimer ve depresyon gibi nörolojik hastalıklar üzerine olumlu etkiler göstermiştir.

Karaciğer – Safra Akışı ve Zerdeçal

Kurkuminoitlerin safra akışının artışına neden olduğu ve daha düşük dozlarda safra asidi üretimini arttırdığı gözlenmiştir. Ek olarak kolesterol ve bilurubin sekresyonunu artırdığı ortaya konmuştur. Aynı zamanda in-vitro çalışmada hepatoprotektif etki göstermiştir.

Antioksidan – Hücre Koruyucu Etki ve Zerdeçal

Yapılan in vivo ve in vitro çalışmalarda kurkuminlerin, süperoksit ve hidroksil radikallerini ve DPPH’yi güçlü süpürücü etkiye sahip olduğu kaydedilmiştir ve lipozomal lipid peroksidasyonunu ve peroksitle indüklenmiş DNA hasarını inhibe ettiği gösterilmiştir.

Antioksidanlar, serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını azaltır ve erken yaşlanma, kanser ve kalp hastalıkları gibi durumların riskini azaltabilir. Kurkuminin bu etkisi, vücuttaki oksidatif stresi azaltarak hücresel sağlığı korur.

Ülser ve Zerdeçal

Yapılan bir in-vivo çalışmada gastrik sekresyonu, asit ve pepsin üretimini azaltarak antiülserojenik etki gösterdiği bildirilmiştir.

Zerdeçal ve Kurkumin Ne Kadar Kullanmalı?

FAO / WHO Uzman Komitesi’nin ortak kararına göre Gıda Katkı Maddeleri (JECFA) ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) raporları, kurkumin için yeterli günlük alım (ADI) değerini 0-3 mg / kg olarak belirlemiştir. (JECFA, 2004; EFSA, 2014)

Monograflarda önerilen miktar, bitkiden elde edilen kuru drog için: 3-9 g/gün, toz drog için ise 1.5-3 g/gün’dür

Halen kurkumin, AB’de gıda türüne göre 20-500 mg / kg gıdadan izin verilen maksimum kullanım seviyelerine sahip yetkili bir gıda katkı maddesidir (EFSA 2010).

Kurkumin‘in maksimum tolerans dozajını ve güvenliğini incelemek amacıyla sağlıklı kişilere 500-12.000 mg kurkumin uygulanmış. Sonuç olarak, 12 g / güne kadar kurkumin alımının bireyler üzerinde önemli bir yan etkisinin olmadığı gösterilmiştir. (Devassy ve ark., 2015 Diyet PUFA’larından Türetilen Oksilipinler Hakkındaki Anlayışımızdaki İlerlemeler https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4561827/).

Yüksek riskli 25 kanser hastası ile yapılan faz 1 çalışmasında, 3 ay boyunca günde 8 g kurkumin verilmiş ve toksik reaksiyon gözlenmemiştir. (Cheng ve ark., 2001 – Yüksek riskli veya premalign lezyonlu hastalarda kemopreventif bir ajan olan kurkuminin birinci faz klinik çalışması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/11712783/).

Zerdeçalın Potansiyel Zararları ve Yan Etkileri

Zerdeçal, çoğu insan için güvenlidir, ancak bazı kişilerde yan etkilere neden olabilir.

zerdeçalın potansiyel yan etkileri

Mide Sorunları: Yüksek dozlarda zerdeçal tüketimi, mide bulantısı, karın ağrısı ve ishal gibi sindirim sorunlarına yol açabilir. Bu yüzden zerdeçalı aşırı tüketmekten kaçınılmalıdır.

Kanama Riski: Zerdeçal, kanın pıhtılaşmasını engelleyen özelliklere sahiptir. Bu nedenle, kan sulandırıcı ilaçlar kullanan kişilerin zerdeçal kullanmadan önce doktorlarına danışması önerilir.

Safra Kesesi Sorunları: Zerdeçal, safra üretimini artırabileceği için, safra kesesi taşları olan kişilerin zerdeçal kullanması önerilmez. Safra kesesi sorunları olan kişilerde, aşırı zerdeçal kullanımı safra kesesinde ağrıya yol açabilir.

Hamilelik ve Emzirme: Hamilelik ve emzirme döneminde, zerdeçalın yüksek dozda kullanımı önerilmez. Zerdeçalın, özellikle büyük miktarlarda tüketildiğinde rahim kaslarını uyarabileceği ve erken doğum riskini artırabileceği düşünülmektedir.

Zerdeçal, sağlık ve mutfak alanında çok yönlü kullanımı olan, doğal bir bileşiktir. Özellikle kurkumin bileşiği sayesinde anti-inflamatuar, antioksidan ve bağışıklık sistemini güçlendirici özellikleri ile tanınır. Ancak, aşırı kullanımından kaçınılması ve gerektiğinde hekiminize danışmanız çok önemlidir. Zerdeçalın düzenli kullanımı, genel sağlığı iyileştirmeye ve hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Zerdeçal ve başlıca biyoaktif kurkuminin insan sağlığı üzerindeki etkileri: Farmasötik, tıbbi ve gıda uygulamaları: Kapsamlı bir inceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9881416/

⭐️⭐️ Yetişkinlerde kurkumin/zerdeçal takviyesinin karaciğer fonksiyonu üzerindeki etkileri: GRADE değerlendirmeli sistematik bir inceleme ve randomize kontrollü denemelerin doz-cevap meta-analizi https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0965229923000390

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Coğrafya Sağlığınızda da Kader mi?

Ağız kokusu,

Şişkinlik, ishal ardından kabızlık,

Genital bölgesinde pişik ve kızarıklıklar.

Hastanın başvuru şikayetleri…

Hekim olarak ben ne yapmalıyım?

Tabi ki öncelikli olarak sorular sorarım. (Sadece hedefe gitmemizi sağlayanları yazacağım)

Hekim: Yaşınız Kaç? Hasta: 35

Hekim: Nerelisiniz? Hasta: Çorumluyum

Hekim: Ne zamanlar şikayetiniz oluyor Hasta: Sütlü gıdalar yediğimde

Hekim: Sütlü gıdalar yediğinizde başka sorunlar da oluyor mu? Hasta: Cildimde ve saçlarımın derisinde egzema da oluyor.

Hekim: Kullandığınız bir ilaç var mı? Hasta: Cildime krem kullandım. İyi geliyor. Ama bırakınca tekrarlıyor. Saçlarıma da arada sürüyorum. Gaz için de çiğneme hapı kullanıyorum. Pişik için mantar kremi. Ağız kokusu için soğuk algınlığı spreyi bir de mide koruyucu kullanıyorum.

Teşhis: Bildiniz mi? Coğrafya Kader Dedirten Bir Hastalık !!!

Haydi teşhise giden yolda birlikte ilerleyelim…

Hasta sütlü gıdalar yediğinde şikayetleri başlıyor..!!

Ne olabilir?

Şeker..!! Evet olabilir. Sadece tatlı gıdalarda olmaz şeker. Birçok gıdanın içerisinde mevcut.

Mesela, pirinç, ekmek, patates, portakal, süt, yoğurt, domates ve liste uzayıp gidiyor. Az veya çok hepsinde şeker var.

Şekerleri hatırlayalım; Glikoz, Fruktoz, Galaktoz gibi

Hastamızın da sorunu olan süt ve sık tüketilen gıdalardan patates ve küp şekere bakalım;

SÜT: (Galaktoz + Glikoz)➖(Galaktoz + Glikoz)➖(Galaktoz + Glikoz)➖…

ÇAY ŞEKERİ: (Glikoz+Fruktoz)➖(Glikoz+Fruktoz)➖(Glikoz+Fruktoz)➖….

PATATES : (Glikoz+Glikoz)➖(Glikoz+Glikoz)➖(Glikoz+Glikoz)➖….

(Glikoz+Glikoz) = Maltoz

(Glikoz+Fruktoz) = Sükroz

(Galaktoz + Glikoz) = Laktoz

Maltoz, Sükroz, Laktoz bunlar Disakkarit (Di = 2 Sakkarit = Şeker)

Araya renklendirilmiş bilgileri yazdım ki anlaşılması kolay olsun.

SÜT – ÇAY ŞEKERİ – PATATES bunlardan herhangi birini yediğinizde AMİLAZ isimli parçalayıcı enzim ağızdan itibaren işe koyuluyor. Lakin bu AMİLAZ ‘ın tek becerebildiği aradaki ➖ bağları parçalayabilmek. (Yukarıya bakın parantezler arasındaki uzun çizgi bağı koparıyorlar)

Yani…

Patates yediğinizde AMİLAZ ile parçalanma sonrasında (G + G) kalır

Süt ürünleri yediğinizde AMİLAZ ile parçalanma sonrasında (GA + G)

Çay sekeri tükettiğinizde AMİLAZ ile parçalanma sonrasında (G + F)

Bu aşamada sorun şu: Disakkaritler (Di = 2 Sakkarit = Şeker) bağırsaklardan geçerek kana ulaşamaz.

İşte geldik zurnanın zırt dediği yere…

(Di = 2 Sakkarit = Şeker) Disakkaritleri de parçalayacak bir şeyler lazım.

İnce bağırsağın girintili çıkıtılı fırçaya benzer yüzeyinde sonu ”AZ” ile biten enzimler lazım. (Parçalayıcı/sindiren demek) Hatırlayın yukarıda AMİLAZ vardır. (Ağızda – midede)

İnce barsaklarda da;

MALTAZ – (Glikoz+Glikoz) = Maltoz’u parçalar. Yani disakkariti oluşturan Glikoz ları birbirinden ayırır. Çok patates yediğinizde emilimi arttırmak için de çok MALTAZ üretilir.

SÜKRAZ – (Glikoz+Fruktoz) = Sükroz’u parçalar. Yani disakkariti oluşturan Glikoz + Fruktoz ‘u birbirinden ayırır. Çok çay şekeri tükettiğinizde emilimi arttırmak için de çok SÜKRAZ üretilir.

LAKTAZ – (Galaktoz + Glikoz) = Laktoz’u parçalar. Yani disakkariti oluşturan Galaktoz + Glikoz‘u birbirinden ayırır.

İşte geldik zurnanın zırt dediği yere…

Süt içtiniz veya sütlü gıda tükettiniz. İnce barsağa, (Galaktoz + Glikoz) = Laktoz olarak geldi. LAKTAZ’ dan 20 – 30 adet var. Olanlarda içilen sütün yada yenilen sütlü gıdanın küçük bir kısmını parçaladı. Gerisi kaldı ortada.

Sonu ”AZ’‘ ile biten diğer tüm parçalayıcı enzimler ne kadar gıda gelirse o kadar üretiliyordu. Lakin LAKTAZ da durum öyle değil.

Niye..?

Çünkü hastamız Çorumda, Anadolu topraklarında doğmuş. Hatta sülalesi de 10 kuşak geriye Çorumlu. N yemiş içmişler. – Bulgur pilavı, Hingel, Leblebi, Tirit, Katık dolması, İskilip dolması, Ekmek – derken sütten uzak doğmuş, büyümüş kuşaklar geriye doğru yüzlerce yıl bu şekilde sürüp gitmiş…

Laktoz İntoleransı %70-80 bu topraklarda… Daha bilimsel bir dile geçersek aslında bu sorun Genetik…!!

Niye Ürdünlüde, Danimarkalıda, Holladalıda yok bu sorun?

Aslında nadiren var da Anadolu insanının tam tersi.. Onlarda 10 kuşak bol bol süt tüketmişler.. Barsak yapısı adapte olmuş. LAKTOZ üretimine alışmış.

Anadolu coğrafyasında barsaklar alışmamış ki süte..

Evliya Çelebi Seyahatnamesinin 2’nci cildinin 407’nci sayfasında, bölgenin havasının astım hastalarına iyi geldiğinden söz edilir. Bu sebeple Selçuklu Sultanı Kılıçarslan, hasta olan oğlu Yakup Mirza’yla ile birlikte yüzlerce çorluyu (bakımsız, zayıf, hastaları) buraya göndermiş ve bu kişiler sağlığına kavuşmuştur. Bundan dolayı şehre ‘Çorum’ denilmiştir.

Araya biraz tarihten parça koymamın sebebi ”Coğrafya Kaderdir” sözünün bir kere daha gerçekleştiğini gözler önüne sermekti. Bilimsel dille genetiğimiz böyle.

Dönelim hastaya (Oturmuş olsa da sonuç olarak bekletiyorum)

(Galaktoz + Glikoz) = Laktoz’un çoğu parçalanamadan kalmıştı. Hatırlayın..!!

Laktoz da ne var? Glikoz. (Şeker) Şeker su çeker. Peki nereden çekecek suyu?

Suyun bir kısmı hücrelerden geliyor. Tabi ki hücreler susuz kalıyor.

Bağırsağa fazla su gelince tabi ki hastamızda ishal başlar.

Barsak bakterileri birikmiş karbonhidratlardan (Nişasta, glikoz vb gibi) karbondioksit ve hidrojen gazı oluşturur. Bu iki gaz birleşerek Metan gazını meydana getirir. Ağız kokusu da yapar.

Hastamızdaki karın şişkinliğinin de ağız kokusunun da sebebini de anlamış olduk.

Bitti mi? Tabi ki Bitmedi…

İshal var. Gaz var. Bağırsaklardaki yararlı bakteriler ölüyor. Bağırsak florası bozulmaya başlıyor.

Gaz bağırsakları şişirince süzgeç görevi gören delikleri (porları) büyüyor.. Tabi ki genişleyen deliklerden bu seferde zararlı maddeler, toksinler geçerek kana karışıyor.. (Geçirgen Bağırsak)

Kanın içine yabacı madde girerse vücudun savunma mekanizmaları harekete geçiyor. Zararı maddelere karşı otoimmün yanıt – bağışıklık yanıtı veriyor.

Otoimmün yanıt – bağışıklık yanıtı vücuttaki ilk sonuç Egzema – Sedef lezyonları ile kendini gösteriyor. Hastamızın cildinde ve saçlı derisindeki egzemanın da sebebini gördük.

Ne kaldı geriye?

Eveeett… Parçalanamadığı için sindirilemeyen şekerlere ne oldu? değil mi?

Evet o şekerler de dışkı ile dışarı atılır. (İnsan idrar ve dışkısında normalde şeker olmaz)

Dışarı atılan şeker hava ile temas ettiği cilt üzerinde oksitlenir ve asitli olur. Sonucu olarak da ciltte pişik kızarıklık oluşur. Hastamızın bir sorununun sebebini daha öğrendik.

Ertesi gün oldu…

Dün hücrelerden su çekilip bağırsakta ishale neden olmuştu. Lakin hücreler kurumuştu ya..

Bugün de kaybettikleri suyu geri almaya çalışan (ozmoz). hücreler ve dokular bağırsaktaki sıvıyı çekmeye başlarlar ve kabızlık meydana gelir. Ki hastamız da aynı şekilde tarif etmişti sorununu.

Sıra geldi tedaviye…

Hastanın beklentisi: Reçete yazılması. Hem de en iyisinden 10 numara 5 yıldız ilaçlardan bol bol.

Hekim: Süt ve süt ürünleri içeren gıdaları tamamen kesin. Üç hafta sonra tekrar görüşelim.

Hasta: Ama ilaç yazmadınız…!! İlaç olarak ne kullanayım?

Hekim: Mümkünse üç hafta hiç ilaç kullanmayın. Bu sürede özellikle ilk hafta ara ara şikayetleriniz olabilir. O zaman da elinizdeki ilaçlardan şikayetlerinize göre kullanın. Sadece mide koruyucu zannettiğiniz o ilacı hiç kullanmayın.

Üç Hafta Sonra

Hekim: Nasıl oldunuz? Şikayetler ne durumda?

Hasta: Kaç yıldır çekiyorum. Ne ilaçlar kullandım fayda görememiştim. Son bir hafta ilaç bile kullanmama gerek kalmadı.. Pişik kalmadı. Cildim ve saçlarımdakiler azaldı. Karnımda hiç sorun kalmadı.

Üç Ay Sonra

Hasta: Hocam şikayetlerim aynen tekrarladı. Hiç memnun değilim tedaviden. Beni iyi edemediniz

Hekim: Sütlü bir şeyler mi yediniz?

Hasta: Evet yedim hocam da ne alakası var. Dediklerinizi yapmıştım. İyileştim ya

Hekim: Hayat boyu sütlü ürünleri tadımlık az az yemeniz gerektiğini söylemiştim.

Sonuç – Uyarı – Bilgi

  • Tüm süt ürünleri az veya çok laktoz içerir. O sebeple Laktoz intöleransınız var ise akıntıya karşı kürek çekmeyin boşuna. Sadece yorulursunuz. Her durduğunuzda daha da geri gidersiniz.
  • Laktoz intöleransı ile laktoz alerjisi farklı şeylerdir. Laktoz alerjisinde bir yudum süt bile içilemez.
  • Sütteki yağ oranı arttıkça, laktoz oranı düşer. Yağsız sütlerde laktoz daha yüksek. O sebeple çok reklamı yapılan çok işleme tabi tutulmuş süt ve süt ürünlerinin neden olduğu bir çok sorundan biri de laktoz intoleransıdır.
  • Peynirlerde sertlik / sıkılık derecesi arttıkça laktoz oranı düşer. Mesela kaşar peyniri beyaz peynire göre daha az laktoz içerir.
  • Laktoz intöleransında belirli bir laktoz seviyesine kadar kişide reaksiyon gelişmez. Bu durum ırklara göre değişir.
  • Sedef, ürtiker, egzama, lupus, Rozasea, İBS, SİBO, Ülseratif kolit, Crohn gibi hastalıklarda istisnasız süt ürünlerini kesmek gerekir. Çünkü bu kişilerde laktaz sayısı daha azdır.

Süt Ürünleri Sağlıklı Değil mi?

Kesinlikle süt ürünleri sağlıklıdır..!!

Laktoz İntoleransı olan kişi sağlıklı değildir… Sağlıklı gibi davranmamalıdır…!!

Egzemanız mı var? Sedefiniz mi var? İBS hastası mısınız? SİBO hastası mısınız? Sık sık Ürtiker mi geçiriyorsunuz?

O zaman süt ve süt ürünlerini bir süre keserek laktoz intoleransınız olup olmadığını kendi kendinize deneyebilirsiniz.

Sağlık durumunuza daha doğrusu genetik yapınıza uygun beslenmelisiniz.

Coğrafya Kader Dedirten Hastalık

Laktoz İntoleransı

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bağırsakta Metan Gazı Oluşumu

Metabolik ürünler olarak hidrojen ve karbondioksit üreten bakteriler genel olarak popülasyonda çok daha yaygın olarak dağılmışlardır ve benzer şekilde kolonla sınırlıdırlar. Bu bakteriler fermente edilebilen substratlara bağımlıdır, bu maddeler esas olarak hem sindirilemeyen hem de ince bağırsak tarafından emilemeyen karbonhidratlardır. İnce bağırsak laktaz eksikliği olan hastalarda bu tür maddelerden biri sütte bulunan bir şeker olan laktozdur. Laktaz eksikliği, ince bağırsağın akut bir hastalığının sonucu olarak geçici olarak ortaya çıkabilir veya kronik enterik hastalığın sonucu olarak uzun vadede ortaya çıkabilir. Daha yaygın olarak, uzun vadeli laktoz eksikliği yaşamın ilk yirmi yılında otozomal resesif bir temelde gelişir. Bu nedenle, Kuzey ve Batı Avrupalılar dışındaki etnik kökenli çoğu insan, laktozu emilebilir bileşenleri olan glikoz ve galaktoza parçalama yeteneğinde bozulmaya sahiptir. Bu tür kişilerde laktoz emiliminin bozulma derecesi değişir, %75’e kadar çıkar ancak genellikle yaklaşık %50’dir. Bu varyasyon, laktaz eksikliği olan kişiler arasında bile laktoz toleransının geniş aralığını açıklar. Ek olarak, normal kişiler bile laktoz yükünün %8’ine kadarını ememez.

Doğal Yaşayın – Doğal Beslenin – Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilir

⭐️⭐️ Karın Gazı https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK417/

⭐️⭐️ Bağırsak gazıyla ilgili sorunlar https://www.racgp.org.au/afp/2013/may/wind

⭐️⭐️ Laktoz İntoleransı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30335318/

⭐️⭐️ Laktoz intoleransı: Daha Fazla Bilgi Edinin – Laktoz intoleransı olan kişiler ne yiyebilir? https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK534631/

⭐️⭐️ Laktoz intoleransı: Tanıdan doğru tedaviye https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24443063/

Laktoz intoleransı https://medlineplus.gov/genetics/condition/lactose-intolerance/

⭐️⭐️ Laktoz malabsorpsiyonu ve intoleransı hakkında güncelleme: patogenez, tanı ve klinik tedavi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31427404/

⭐️⭐️ Laktoz intoleransı: Patogenezi, tanısı ve tedavisi hakkında güncelleme https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33887513/

⭐️⭐️ Yetişkinlerde laktoz intoleransı üzerine probiyotik uygulamasının etkileri: Bir meta-analiz https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0022030223002710

⭐️⭐️ Laktoz İntoleransı Tanımı ve Gerçekleri https://www.niddk.nih.gov/health-information/digestive-diseases/lactose-intolerance/definition-facts

⭐️⭐️ Laktoz intoleransı ve laktaz eksikliği https://bestpractice.bmj.com/topics/en-us/798

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla