Ağır Egzersiz Yaparken Ketojenik Diyet mi?

Ağır işlerde çalışanlarda olduğu gibi sporcu beslenmesi ve spor yaparken uyulması gereken beslenme kaideleri de maalesef oldukça az bilinen bir konudur.

Genel olarak ortak görüş, ağır işlerde çalışanların öğünlerinde, sporcuların antrenman programının yüklenme döneminde veya yarışma öncesi karbonhidrat yüklemesi yapmaktır.

Ağır işlerde çalışanların, sporcuların, yarış – antrenman öncesi beslenmesine ilginç bir olayla göz atalım:

Western States ® 100 Mil Dayanıklılık Koşusu, dünyanın en eski 100 mil parkur yarışı.

1974’teki başlayan çeşitli nedenlerle yapılamadığı yıllar olsa da halen devam eden Western States dünyadaki en büyük dayanıklılık testlerinden birini temsil eder. Zorlu doğa şartlarında iniş ve çıkışların olduğu ortalama 360 sporcunun kabul edildiği zorlu bir performans yarışıdır.

Timothy Olson, 2012 yılında beslenmesindeki farklılıkla dikkat çekmesinin asıl nedeni Western State 100 mil (161 km) ultra maraton koşusunu 14 saat 46 dk 44 sn ile bitirerek parkur rekorunu 21 dakikayla geçmiş olmasıydı. Düşük karbonhidrat/keto beslenmeyle bu başarıyı elde edince tabuları da kırmış oldu.

Western State 100 mil (161 km) ultra maraton koşusunu

Timothy Olson, 2013 yılında 15 saat 17 dk 27 sn 1. sırada tamamladı.

Timothy Olson, 2012 yılında 14 saat 46 dk 44 sn 1. sırada tamamladı.

Timothy Olson, 2011 yılında 16 saat 18 dk 42 sn 6. sırada tamamladı.

Dünyaca ünlü düşük karbonhidrat / keto uzmanları Dr. Jeff Volek ve Steve Phinney de yarış öncesi ve yarış sırasında Timothy Olson‘ u da gözlemlediler.

İlgili röportaj 👇

Western States 100 – Düşük Karbonhidratlı Kişi Ultramaratonu Kazandı – Steve Phinney ve Jeff Volek Çalışması https://www.meandmydiabetes.com/2012/08/11/western-states-100-low-carber-wins-ultramarathon-steve-phinney-and-jeff-volek-study/

Bu gözlem ve incelemeler sonucu elde ettikleri verilerin ışığında sonuçlarını paylaştılar.

Herhangi bir anda, sağlıklı bir kişinin kanında, kan şekeri desilitre başına belki 75 ila 95 miligram arasındadır. (Bu rakamlar ölçtüğünüz kan şekeri değerileridir.) Yani kanda bulunan şeker toplam olarak sadece 40 kaloriye tekabül eder.

100 mil (161 km) yarışını tamamlamak için bir kişinin yakacağı enerji miktarı 10.000 kalori civarıdır.

Bu durumda kan şekerinden elde edilecek 40 kalori ne kadar çaresiz bir rakam görmüş oluyoruz. Peki geriye kalan kaloriler nereden temin edilmeli ki yarış tamamlanabilsin.

Vücudun uzun süreli kalori ihtiyacına karşılama yollarından biri de glikojen depolamaktır. Glikojen bir tür nişasta granülüdür ve un gibidir.

Karaciğerde ve kaslarda depolanan ve gerektiğinde salınan glikojen, vücutta fazla depolanamaz. Çünkü enerji açısından verimli bir depolama şekli değildir. Glikojen yanında su olması gerekir. Yani glikojen olarak depolanan her gram karbonhidrat için 3 g su depolanması gerekir, Glikojen depolamak ve taşımak için fazlasıyla depolanması gerken su ağırlık yapar. Buna karşılık, yağ çok verimli bir yakıttır. Gram başına 9 kalori taşır ve depolanması için suya ihtiyaç duymaz.

100 millik (161 km) bu koşuda yüksek karbonhidratlı diyet ile yüksek yağlı diyet arasındaki önemli ayrım da: Yüksek karbonhidratlı yakıt stratejisini kullanan koşucular her 5 mil (8km) ile 10 millik (16 km) süreçlerde kurulmuş ara istasyonlardan gıda ve sıvı almak durumundadırlar. Bu takviyeler sebebi ile genelikle 50. mil (80 km) ile 75. mil (120 km) aralığında dışkılama ve idrar yapma ihtiyacı duymaktadırlar.

STEVE PHINNEY: ”Bu yarışta çok sayıda yaşlı koşucu var ve bazıları 10 yıl yaşlanmış olmalarına rağmen, düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı metabolik yakıt stratejisine geçtikten sonra daha iyi performans gösterdiklerini düşünerek yarışı bıraktıktan sonra geri döndüler.” açıklamasını yaptı.

Düşük karbonhidratlı diyetler, glukagon salınımını desteklerken insülin salınımını en aza indirmeyi amaçlar. Farklılıkları karbonhidratların kısıtlanma derecesi ve diyetlerde izin verilen protein ve yağ miktarındadır. 

Düşük karbonhidratlı diyetlerde ketozis’in rolü önemli bir tartışma odağıdır. Kilo kaybında ketozis “sihirli” bir formül değildir.

Ketojenik diyetler genellikle diğer diyetlerle karşılaştırıldığında daha yüksek kilo kaybı oranlarıyla sonuçlanır.

Lakin ister ağır işlerde çalışanlar, ister antrenman ister yarışma olsun ağır egzersiz öncesi beslenme çok iyi planlanmalıdır.

Çünkü kilo verme öncelik olduğunda ketojenik diyet ile beslenme süreci doğru ve yeterli iken sağlıklı ve hedeflenen kiloya ulaşıldıktan sonra diyetin yapılacak spor aktivitesinine bağlı olarak diyete yeterli miktarda karbonhidrat eklenmelidir.

Tabi ki hedeflenen kas kütlesinde artış olması durumunda protein yağ ve karbonhidrat oranları yeniden belirlenmelidir.

Genel olarak ketojenik durumdayken yağ kaybının daha hızlı olduğuna inanılır.

Havuz probleminde olduğu gibi giren su çıkan su’‘, örneği verilse de ve termodinamiğin birinci yasası açısından geçerli gibi görünse de, aslında her zaman doğru değildir.

(Termodinamiğin birinci yasası “enerjinin korunumu” olarak da bilinir. Enerji, yoktan var edilemez; var olan enerji de yok edilemez; sadece bir şekilden diğerine dönüşür.)

Çünkü;

Metabolik süreçlerin verimliliklerinin çok farklı sebeplerle değişebileceği bilinmelidir.

Sonuç olarak limitlerinizin sınırında yapacağınız egzersizlerde hekiminizden – diyetisyeninizden destek almanız gerektiğini gördünüz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Dayanıklılık Sporcularında Ketojenik Düşük Karbonhidratlı, Yüksek Yağlı Diyetin Aerobik Kapasite ve Egzersiz Performansı Üzerindeki Etkisi: Sistematik Bir İnceleme ve Meta-Analiz https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8400555/

⭐️⭐️ Sporcuların beslenme ihtiyaçları: beslenme gereksinimlerinin anlatımlı bir incelemesi https://www.frontiersin.org/journals/nutrition/articles/10.3389/fnut.2023.1331854/fullhttps://www.frontiersin.org/journals/nutrition/articles/10.3389/fnut.2023.1331854/full

⭐️⭐️ Uluslararası spor beslenme topluluğunun pozisyonu: ketojenik diyetler https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/15502783.2024.2368167

⭐️⭐️ Düşük karbonhidratlı diyetlerin metabolik etkileri ve biyokimya dersine dahil edilmesi https://iubmb.onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/bmb.2005.494033022445

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Egzersiz – Spor Ürtikeri

Egzersiz kaynaklı ürtiker ilk olarak 1970’lerde tanımlanmıştır ve nispeten nadir görülen bir rahatsızlık olmaya devam etmektedir.

Halı saha maçı, koşu, tenis oynamak, bisiklet binmek hatta pilates gibi aklınıza gelebilecek her türlü egzersiz türü alerjiye – ürtikere sebep olabilir. Çoğunlukla koşu veya yürüyüşle ilişkilidir.

Kaşıntılı, beyaz veya eritemli, çukur oluşturmayan ödemli plakları içerir ve anafilaksiye ilerleyebilir.

Egzersiz ürtikeri daha sıklıkla yemekten sonra veya ilaç kullanımı sonrası görülür.

Kişinin önceden alerjisi olan gıdalar sonrası olduğu gibi alerjisi olmayan herhangi bir gıdanın alımı sonrasında da olabilir.

Tipik alerji yapan besinler kabuklu deniz canlıları (karides, istiridye vb gibi) çikolata, baharat, süt, yumurta şeftali, üzüm, kereviz, elma vb gibi. İlaçlardan da antibiyotikler, ağrı kesiciler, aspirin, romatizma ilaçları vb gibi daha riskli de olsa hiç akla gelmeyenler de alerji gelişimine sebep olabilir.

Geçmişinde egzersiz ürtiker hikayesi olanlar incelendiğinde; egzersiz öncesi kafein içerikli kola, alkol kahve, çikolata alınması, egzersizin fazla sıcak ve nemli ya da çok soğuk ve kirli havada yapılmış olmasının egzersiz ürtikeri geçirme riskini arttırdığı görülmüştür.

Adet dönemindeki kadınlarda egzersiz alerjisi – ürtiker ihtimali daha fazladır.

Egzersiz – Spor Ürtikeri Belirtileri

Lezyonlar muhtemelen kılcal damar genişlemesine ve sıvının yüzeysel dermise iletilmesiyle sonuçlanan artan vücut sıcaklığının sonucu gelişen yaygın yüzeyel sıcaklık ve kaşıntı hissi, yorgunluk ve ciddin kızarması ile başlar. Sonrasında 1-2 cm boyutlarında kaşıntılı kabarıklar ortaya çıkar. Bu görünümdeyken ürtiker (kurdeşen) olarak adlandırılır. Bu plaklar zamanla boyut olarak değişir ve daha büyük “dev kabarıklıklar” oluşturmak üzere birleşebilir. Cilt altı dokusunun şişmesi özellikle yüzde, avuç içi ve ayak tabanında belirgindir.

Birçok hastada tansiyon düşüklüğü ile beraber şuur ile ilgili bozukluklar da görülür. Karında kramp şeklinde ağrılar ile bulantı ve kusma da meydana gelir. Baş ağrısı hem çok sık rastlanan ve hem de üç gün kadar devam eden en inatçı belirtilerdendir.

Egzersiz ürtikerinde belirtiler genellikle 2 saat içinde hafiflemeye başlasa da 12 saat sürdüğü de görülür.

Egzersiz – Spor Ürtikerinin Türleri

Egzersiz kaynaklı ürtiker ve anafilaksi, hastanın ürtiker lezyonlarının büyüklüğüne göre öyküsü, hipotansiyon gelişimi, pasif ısıtma ve yiyecek gibi tetikleyici faktörler, hava yolu tutulumunun türü ve benzer koşullar altında tekrarlanabilirlik temelinde kolinerjik ürtiker ve egzersiz kaynaklı anafilaksi olarak sınıflandırılabilir.

Kolinerjik ürtiker, Klasik Egzersiz Kaynaklı Anafilaksi ve Egzersiz Kaynaklı Anafilaksinin değişken türü. Bunlar ürtikeri tetikleyen olaya, ürtikerin morfolojisine ve vasküler çöküşle ilişkisine dayanmaktadır.

 

TipTetikleyici olayÜrtiker morfolojisiVasküler çöküşAkciğer semptomları
Kolinerjik ürtikerIsı, stres, egzersizNoktalı (2-4 mm)NadirBronkospazm
Egzersiz kaynaklı anafilaksiSadece egzersizKonvansiyonel (10-15 mm)EvetLarenks ödemi
Gıdaya bağlı, egzersiz kaynaklı anafilaksiEgzersizle birlikte beslenmeKonvansiyonel (10-15 mm)EvetLarenks ödemi
Varyant egzersiz kaynaklı anafilaksiSadece egzersizNoktalı (2-4 mm)EvetLarenks ödemi
Egzersiz kaynaklı astımSadece egzersizHiçbiriHAYIRBronkospazm

Egzersiz – Spor Ürtikerinin Önlenmesi 

Elde edilen veriler değerlendirildiğinde;

Egzersiz sırasında sadece deri belirtileri gösterenlerin,

  1. Çok sıcak ve nemli ya da soğuk ve kirli havada egzersizden kaçınmaları
  2. Yalnız başlarına egzersiz yapmamaları
  3. Egzersizden önce antihistaminik ilaç almaları
  4. Egzersizden 4 – 6 saat öncesine kadar yemek yememeleri ve antihistaminik harici hiçbir ilaç almamaları
  5. Egzersiz öncesi ısınma hareketleri yapmaları
  6. Ağır egzersizlerin birden kesilmemesi, vücudun soğuması için egzersizin 10-15 dakika içinde yavaş yavaş bitirilmesi

Öğretilmeli ve uygulamaları sağlanmalıdır.

Ayrıca;

Egzersiz sırasında deri belirtileri yanı sıra solunum sıkıntısı gösterenlerin,

  1. Egzersizden 10-15 dakika önce reçeteli ise nefes açıcı spreylerinden kullanmaları
  2. Egzersiz sırasında öncü belirtiler ortaya çıkar çıkmaz egzersize son vermeleri ve derhal reçeteli ise nefes açıcı spreyler almaları

Öğretilmeli ve uygulamaları sağlanmalıdır.

Egzersiz – Spor Kaynaklı Ürtiker Teşhisi

Kişinin geçmişine ait ayrıntılı görüşme (anamnez alımı), egzersiz provokasyon testi veya metakolin deri testi ile teşhis edilebilir.

Egzersiz – Spor Kaynaklı Ürtiker Takip ve Tedavisi

Cilt tutulumu olan hastalar için profilaktik tedavide antihistaminikler egzersiz kaynaklı anafilaksiyi önlemede kısmen etkilidir. Günde dört kez 25 ila 50 mg dozunda hidroksizin (Atarax), daha yeni antihistaminikler kadar etkili görünmektedir ve iyi tolere edilmektedir. Daha olumlu yan etki profilleri nedeniyle daha yeni antihistaminikler tercih edilebilir. Daha az da Mast hücre stabilizatörleri kullanılır.

Riskli kişiler egzersiz – spor yapacaklarsa;

  1. Yemekten dört ila altı saat sonra egzersizden uzak durmalıdırlar
  2. Egzersizden önce aspirin ve NSAID’lerden kaçınmalıdırlar
  3. Kadınların adet dönemlerinde egzersizden kaçınmalıdırlar
  4. Kaşıntı veya kızarma ilk belirtisinde egzersizi bırakıp kendilerine deri altı epinefrin uygulamalıdırlar
  5. Sistemik semptomları olan tüm hastalar temel yaşam desteği ve epinefrin (yani EpiPen) uygulayabilen bir partnerle egzersiz yapmalıdırlar
  6. Semptomlar ilerlerse tıbbi yardım almaları konusunda eğitilmelidirler. 

Acil Tıbbi Uygulama: Akut bir anafilaksi atağının yönetimi, hava yollarının korunması, vasküler çöküşün tedavi edilmesi ve anjiyoödemin epinefrin, sıvılar, vazopressör ajanlar ve intravenöz difenhidramin veya hidroksizin (Atarax) ile çözülmesinden oluşur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Egzersiz kaynaklı ürtiker ve anafilaksi https://www.mayoclinicproceedings.org/article/S0025-6196%2811%2963475-7/fulltext

⭐️⭐️ Egzersize Bağlı Ürtiker: Nadir Bir Vaka Sunumu https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8995004/

⭐️⭐️ Egzersiz kaynaklı rinit: Alerjik ve alerjik olmayan sporcuları olumsuz etkileyen yaygın bir rahatsızlık https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16498856/

⭐️⭐️ Gıda Bağımlı Egzersizle Tetiklenen Anafilaksi: Gıda Alerjisinin Farklı Bir Formu—Tanısal Yaklaşımlar ve Tedavilerin Güncellenmiş Bir İncelemesi https://www.mdpi.com/2304-8158/12/20/3768

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla