Ayakkabını Çıkar, Elektriğini Yenile

“Toprak Ana’ya Dönüş – Ayakkabını Çıkar, Elektriğini Yenile”

Binlerce yıl boyunca insan, yeryüzüne çıplak ayak bastı. Çünkü başka bir seçeneği yoktu. Lakin farkında olmadan her temasında bir şey aldı: denge.

Ne zaman ki toprağı terk etti, o andan itibaren sadece ayakları değil, sağlığı, ruhu ve dengesi de havada kaldı.

⚡️ ⚡️ ⚡️
Yeryüzünün Elektriği, Vücudun Şarjı

Dünya, sıradan bir taş yığını değil. Yüzeyi serbest elektronlarla dolup taşan dev bir enerji bankasıdır. Bu elektronlar sürekli atmosferik elektrik çevrimiyle yenilenir. Yani yeryüzü kendi kendini şarj eden bir pil gibidir. Bu pile dokunduğumuzda, biz de onunla birlikte dolarız.

Günümüz dünyasında ise çoğumuz bu kaynağa tamamen kör hale geldik:

  • Sentetik tabanlı ayakkabılar,
  • Beton zeminler,
  • Yalıtkan binalar,
  • Ekran ışıkları altında geçen geceler…

Ve sonra soruyoruz: “Neden bu kadar yorgun hissediyorum?”, “Neden çocuklar alerjik?”, “Neden uykularımız delik deşik?”

🧬 🧬 🧬
Bilim Ne Diyor?

Son 30 yılda yapılan yüzlerce araştırma, topraklamanın (İngilizce: Earthing) fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde düşündüğümüzden çok daha güçlü etkileri olduğunu gösterdi.

İşte bazı sonuçlar:

  • Vücut iltihapları azalıyor.
  • Kortizol dengeleniyor (stres hormonu).
  • Kanın akışkanlığı artıyor, hücrelere oksijen daha iyi taşınıyor.
  • Uyku kalitesi belirgin şekilde iyileşiyor.
  • Kas ve eklem ağrılarında azalma gözleniyor.
  • Bağışıklık sistemi daha düzenli çalışıyor.

Bütün bunlar sadece çıplak ayakla toprağa basmakla mı oluyor? Evet. Çünkü bu temas bir “antioksidan transferi” süreci.

🧪 🧪 🧪
Serbest Radikaller ve Toprak

Vücudumuz sürekli olarak serbest radikallerle savaşır. Bunlar hücreleri yıpratan, yaşlandıran, mutasyona uğratan moleküllerdir. Normalde antioksidanlarla dengelenir.

Ama modern yaşamın:

  • Sigara,
  • GDO’lu gıdalar, (Genetiği Değiştirilmiş Organizma)
  • Hava kirliliği,
  • Stres ve ekran ışığı bombardımanı

gibi etkenleri bu savaşı iyice kızıştırır.

Toprakla temas ettiğimizde, yeryüzünün negatif yüklü elektronları vücudumuza geçer ve bu zararlı radikalleri nötralize eder. Tıpkı bir mıknatısın metalleri çekmesi gibi.

Yani aslında, toprak en doğal ve en güçlü antioksidandır. Hem de bedava.

🦶 🦶 🦶
Nasıl Topraklanırsınız?

Her gün en az 30-80 dakika, doğrudan yerle temas kurmalısın. İşte uygun zeminler:

✅ Islak toprak
✅ Deniz kenarındaki kum
✅ Çim alanlar
✅ Islak beton (yüzey yalıtkan değilse)

❌ Asfalt
❌ Ahşap döşeme
❌ Sentetik fayans
❌ Sentetik tabanlı ayakkabılar

🔍 İpucu: Deri tabanlı ayakkabılar elektron geçişine izin verir. Yani her zaman çıplak ayak şart değildir.

❤️❤️❤️
Vücutta Ne Değişir?

Topraklandığınızda:

✔️ Kalp daha ritmik çalışır.
✔️ Sinir sistemi gevşer, beyin frekansları dengeye gelir.
✔️ Yüz kaslarınız gevşer, mimikleriniz bile değişir.
✔️ Kan dolaşımı artar, kılcal damarlar açılır.
✔️ Hücre zarlarının elektrik potansiyeli güçlenir.

Birçok kronik hastalığın altında yatan problem: hücresel elektrik dengesizliğidir. Bu dengeyi yeniden kurmanın yolu ayaklarımızın altındadır.

⏰ ⏰ ⏰
Ne Zaman Topraklanmalı?

En etkili zaman dilimi: sabahın erken saatleri ile gün batımı arasıdır.

Çünkü yeryüzünün manyetik alanı gün içinde değişir. Sabahları güneşle birlikte artan iyon hareketi, hücresel enerji üretimini de destekler.

Sabahları 20 dakika çimlerde çıplak ayakla yürümek, bir fincan kahveden daha etkili bir enerji verir. Bu bir doğa dopingi gibidir.

👶 👶 👶
Kimler İçin Gerekli?
  • Çocuklar (dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik)
  • Yetişkinler (stres, uykusuzluk, yorgunluk)
  • Yaşlılar (denge problemleri, dolaşım sorunları)
  • Hamileler (duygusal dalgalanmalar, ödem)
  • Masa başı çalışanlar (elektronik manyetik yüklenme)
🌿 🌿 🌿
Doğanın Bilge Cümlesi

“İnsan toprağa ne kadar yakınsa, o kadar sağlıklıdır.”
Bir Aborjin Atasözü

🛑 🛑 🛑
Unutmayın

📌 Topraklama tıbbi bir tedavi yerine geçmez.
📌 Kan sulandırıcı ilaç kullananlar hekim kontrolü olmadan aşırı topraklama yapmamalıdır.
📌 Alerjik cilt hastalıkları veya açık yaralar varsa önce dermatolog görüşü alınmalıdır.

🌞 🌞 🌞
Ayaklarınla Şifa Bul

Hastane koridorlarında, eczane kuyruklarında, sağlık paketlerinde aradığın şey belki de evinin yanındaki çimlerdeydi.

Tek yapman gereken: Ayakkabını çıkar.

Bir süreliğine cep telefonunu, klavyeni, yapay ışıkları bırak. Sessiz bir yere geç. Ayaklarını toprağa bastığında bir şey fark edeceksin: Sadece vücudun değil, aklın da hafifliyor.

Yani aslında…

“Kendine dönüyorsun.”

🧘‍♂️ 🧘‍♂️ 🧘‍♂️
Uygulaması Kolay 3 Topraklanma Önerisi
  1. Sabah kahvenizi içmeden önce 10 dakika çimlere basın.
  2. Haftada 2 gün sahilde çıplak ayakla 30 dakika yürüyün.
  3. Balkonda ıslattığınız doğal taşlara çıplak ayakla 15 dakika çıkın.

“Topraktan geldik, toprağa döneceğiz” diyoruz ya hep…
Belki de mesele sadece sonunda değil…
Yaşarken de toprağa dokunmamız gerekiyor.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Topraklama: İnsan Vücudunun Dünya Yüzey Elektronlarına Yeniden Bağlanmasının Sağlık Üzerindeki Etkileri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3265077/

⭐️⭐️ Kendinizi Topraklayın https://tetkik.com.tr/2024/12/31/topraklayin-kendinizi/

⭐️⭐️ Topraklamanın (topraklanma) iltihaplanma, bağışıklık tepkisi, yara iyileşmesi ve kronik iltihaplı ve otoimmün hastalıkların önlenmesi ve tedavisi üzerindeki etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25848315/

⭐️⭐️ Sağlığı desteklemek için topraklamanın pratik uygulamaları https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36481428/

⭐️⭐️ Yeryüzüne inmek – Yeni bir hijyen türü https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36773844/

⭐️⭐️ Bütünleştirici ve yaşam tarzı tıbbı stratejileri şunları içermelidir: Topraklama (topraklama): Araştırma kanıtlarının ve klinik gözlemlerin incelenmesi https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1550830719305476

⭐️⭐️ Topraklamanın (topraklanma) iltihaplanma, bağışıklık tepkisi, yara iyileşmesi ve kronik iltihaplı ve otoimmün hastalıkların önlenmesi ve tedavisi üzerindeki etkileri https://www.tandfonline.com/doi/full/10.2147/JIR.S69656

⭐️⭐️ Topraklama: İnsan Vücudunun Dünya Yüzey Elektronlarına Yeniden Bağlanmasının Sağlık Üzerindeki Etkileri https://www.osti.gov/etdeweb/biblio/21542764

⭐️⭐️ Topraklama: Zorlu Zamanlarda Daha İyi Sağlık ve Dayanıklılık İçin Topraklama Uygulaması https://www.researchgate.net/publication/376091680_Earthing_A_Practice_of_Grounding_for_Improved_Health_and_Resilience_in_Challenging_Times

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Hep Yorgunsunuz… Değil mi? Çünkü…

Evet.. Çünkü…
Vücudunuz serbest radikallerle dolu…

💢 💢 💢

Binlerce yıldır insanlık evrildi; yaşam biçimimiz değişti, hedeflerimiz çeşitlendi. Ama bazı şeyler değişmedi:
Dertler hep çoğaldı, hem de biraz daha karmaşık hale gelerek…

On bin yıl önce bir insanın derdi, o gün ne yiyeceğiyle sınırlıydı.
Geceleri başını sokacak bir mağara ya da rüzgâr almayan bir kayanın yanı yeterdi.

Kimse yaz tatili planı yapmıyordu, doğalgaz faturasını düşünmüyordu, çocuk için özel öğretmen tutmak gibi kaygılardan bihaberdi.

Zaman aktı…

İnsan çakmak taşını yonttu, ateşi kontrol etmeye başladı.
Avcılıktan tarıma geçişle toprak işlenmeye başlandı.
Bu kez sorunlar da evrim geçirdi: Ürünü zararlılardan korumak, komşunun hayvanını tarladan uzak tutmak gibi…
Mülkiyet kavramı doğdu. Sahip olma arzusu kök saldı.
İlk defa “benim” kelimesi, bir kavganın bahanesi oldu.

Sonra…

Demir dövüldü, makine icat edildi.
İş bölümü başladı. Biri üretirken diğeri yönetti.
Savaşlar çıktı; kim daha çok silah yaparsa o daha güçlü oldu.
Çocuklar, yarış pistine dönmüş okul sistemine atıldı.
Ebeveynler, çocuğun ödevini mi yapsın, faturayı mı düşünsün diye gece uyuyamaz hale geldi.

Ve artık…

Elektrik faturası, kira ödemesi, yakıt masrafı, servis ücreti…
Taksitli cep telefonları, yeni model arabalar, daha gösterişli düğün salonları…
Sabah ezanı okunurken evden çıkan; akşam yorgunluktan gökyüzüne bile bakmadan yatağa giren insanlar…
Büyüyen çocuk, işsizlikle tanışır; evlense dert, evlenmese ayrı dert…
Yıllar geçer, umut şuna dönüşür: “Bir gün emekli olurum da, küçük bir yerde bahçeyle uğraşırım.”

Ama şöyle bir dur, düşün:

🔍Bu kadar yıl geçti, icatlar yapıldı, şehirler büyüdü, teknoloji gelişti. Ama özde ne değişti?
İnsan, yine kendi kendine yeni sıkıntılar üretmekte ustalaştı.

Üstelik henüz tartışma programlarında harcanan sinirleri, sosyal medyada tüketilen akıl sağlığını, “haklı çıkma” çabasının yarattığı kavgaları bile konuşmadık…

Demek ki mesele, ne kadar geliştiğimiz değil…
Mesele, bu gelişimden ne kadar huzur devşirebildiğimiz…

Belki de en başta bıraktığımız sadelik, aslında en büyük zenginlikti. Ama o çark bir kez döndü mü, durdurmak zor…

💧 💧 💧

Peki bu dertleri düşünürken vücudumuz ne yapıyor?

Enerji harcıyoruz.

🧬 🧬 🧬

Bu enerji, hücrelerimizdeki mitokondriler tarafından sağlanıyor.
Ama her enerji üretimi bir yan ürün üretir.
Tıpkı odunu yakınca ortaya kül ve duman çıkması gibi…

Ve bir de stres var:
Azı faydalı ama fazlası zararlı.
Çünkü fazla stres = fazla kortizol
Fazla kortizol = fazla serbest radikal

🩸 🩸 🩸
Serbest Radikaller Nedir?

Eksik elektrona sahip, dengesiz moleküllerdir.
Bir tür “bir kolu eksik” molekül gibi düşünebilirsin.
Bu elektronu tamamlamak için hücre zarından, DNA’dan, proteinlerden çalarlar.
Sonuç: Sağlıklı hücreler bozulur.

İşte buna Oksidatif Stres diyoruz.

Ve bu oksidatif stres:

🔸 Kalp-damar hastalıklarından
🔸 Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik rahatsızlıklara
🔸 Mide-bağırsak hastalıklarına
🔸 Kanserlere
🔸 Tip 2 diyabete
🔸 Otoimmün hastalıklara
🔸 Hızlı yaşlanmaya kadar birçok sağlık sorununa yol açıyor.

🧬 🧬 🧬
Oksidatif Stresin Yol Açtığı Başlıca Sorunlar


1️⃣ Kalp-Damar Hastalıkları

Damar duvarları zarar görür, sertleşir. Pıhtı atma ve kalp krizi riski artar.

2️⃣ Nörolojik Hastalıklar

Sinir hücreleri zarar görür. Alzheimer, MS, Parkinson gibi hastalıklar tetiklenir.

3️⃣ Mide-Bağırsak Sorunları

Ülseratif kolit, IBS, huzursuz bağırsak, gastrit… Hepsinde serbest radikaller rol oynar.

4️⃣ Kanser

DNA hasarı mutasyona yol açar. Bu da kontrolsüz hücre çoğalması, yani kansere davetiye çıkarır.

5️⃣ Tip-2 Diyabet

Pankreas ve hücre zarları zarar görür. İnsülin etkisizleşir.

6️⃣ Hızlı Yaşlanma – Cilt Hasarları

Kırışıklık, sarkma, lekeler… Hepsi serbest radikallerin işidir.

7️⃣ Otoimmün Hastalıklar

Romatoid artrit, sedef, lupus gibi hastalıklarda dokulara saldırı başlar.

🛡️ 🛡️ 🛡️
Peki Ne Yapmalı?

Vücudumuzun serbest radikallerle savaşan doğal savunma sistemi var.
En önemlisi: Glutatyon

Ama 25 yaşından sonra üretimi azalır.
İşte bu yüzden takviyeler ve beslenme devreye girer

💊 💊 💊
Güçlü Antioksidan Takviyeler
  • Glutatyon
  • R-Lipoik Asit
  • Resveratrol
  • N-asetil sistein
  • C vitamini
  • E vitamini
🥗 🥗 🥗
Antioksidan Zengini Besinler
  • Nar
  • Karanfil
  • Kırmızı pancar
  • Mor lahana
  • Yeşil çay
😴 😴 😴
UYKU En Etkili Antioksidan Yenileme Süreci

Gecede 7.5–8 saat uyumak şart.
(İtiraf edelim, pek çoğumuz bunu beceremiyoruz…)

🏃‍♀️ 🏃‍♀️ 🏃‍♀️
Egzersiz

Hafif egzersiz yararlıdır.
Ağır egzersiz ise serbest radikal üretimini artırır. Dikkatli olun!

🔚 🔚 🔚

Ya o taşları birbirine vurup ateşi ilk yakan veya tekerleği ilk döndüren kişiden şikayet olacağız…
Ya da yaşam kalitemizi artırmak için bilinçli ve dengeleyici seçimler yapacağız.

⭐️ Antioksidanları artıracağız.
⭐️ Kendimize “alışılmışın dışında” meşguliyetler bulacağız.

💡AVM ye kafeye gitmek, internetten film izlemek değil…
💡Evde, bahçede, saksıda bir şeyler (çiçek, fesleğen, biber vb gibi) yetiştirmek, dikiş dikmek, gidip bir tarlada çapa yapmak, el emeği eşyalar üretmek… bulun kendinize göre bir şeyler yani..

Zihni dağıtmak için farklılık gerekir.

Ve unutmayın

Mal kavgasına bu kadar düşmeyin boşuna…
Çünkü başrolünüz sona erdiğinde 10 -12 metre bez ile 1,5 metre derinlikte toprağa kavuşacaksınız…

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Serbest radikaller, antioksidanlar ve fonksiyonel gıdalar: İnsan sağlığına etkileri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3249911/

⭐️⭐️ Serbest Radikaller, Hastalık ve Sağlıkta Antioksidanlar https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3614697/

⭐️⭐️ Serbest Radikaller ve Dışsal Cilt Yaşlanması https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3299230/

⭐️⭐️ Bitkilerden Elde Edilen Antioksidanlar Cildin Foto Yaşlanmasına Karşı Korur https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6098906/

⭐️⭐️ Diabetes mellitus ve diyabetik kardiyovasküler hastalıkta eritrosit membranının dinamik ve elektrokinetik davranışı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18035063/

⭐️⭐️ İnsan vücudunun topraklanması (topraklanması) kan viskozitesini azaltır – kardiyovasküler hastalıklarda önemli bir faktördür https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22757749/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Yaşlanmayı Durdurmak İçin Metilen Mavisi İçmeli miyiz?

Yaşlanma, hücre düzeyinde fonksiyon kaybı, enerji üretiminin azalması, oksidatif stresin artması ve DNA hasarlarının birikimiyle karakterize edilen karmaşık bir biyolojik süreçtir.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, yaşlanma sürecinin temelinde mitokondriyal disfonksiyon, telomer kısalması, hücresel senesens (yaşlanma), epigenetik değişiklikler ve kronik enflamasyon gibi mekanizmaları tanımlamaktadır.

Mitokondri, enerji üretiminin merkezidir ve yaşlanmayla birlikte fonksiyonları azalır. İşte bu noktada Metilen Mavisi (MB) devreye girer.

Yaşlanmayı Durdurmak İçin Metilen Mavisi

Aşağıda yer alan tarifler bilgi amaçlıdır. Hekiminize muayene olmadan – danışmadan kesinlikle kullanmamakısınız. Unutmayın her insanın vücudunun ihtiyacı olan tedavi – takviye farklı olabilceği gibi kullanılacak miktarlar – dozlar da farklıdır. Bu farklılıklara göre size en uygun yolu ve dozu önerecek olan hekiminizdir.

Bilimsel Çalışmalarda Kullanılan Tipik Metilen Mavisi Dozları (Düşük Doz Protokolü)

Çoğu çalışmada, yaşlanmayı önleyici ve mitokondriyi destekleyici etkiler için düşük doz Metilen Mavisi tercih edilmiştir.

  • Ağızdan Alınma Şekli
    🔹 0.5 mg/kg – 4 mg/kg/gün
    🔹 Ortalama yetişkin birey için (örneğin 70 kg bir kişi):
    35 mg ile 280 mg arasında değişir.
    → Ancak en yaygın kullanılan güvenli aralık: 10 mg – 60 mg/gün.

  • Alınma Sıklığı
    🔹 Günde 1 kez, tercihen sabah veya öğleden önce alınır.
    🔹 Haftada 5 gün kullanım + 2 gün ara verme gibi protokoller de önerilmektedir (sürekli kullanım yerine siklik kullanım tercih edilebilir).

💧 Metilen Mavisi Kullanım Şekli

🔸 Sıvı form (solüsyon)

  • 1% Metilen Mavisi çözeltisi kullanılabilir.
  • 1 ml’si = 10 mg Metilen Mavisi içerir.
  • Damlalıkla suya damlatılarak içilir.
  • Örneğin: 10 mg almak için 1 ml damlatılır, 1 bardak suya eklenip içilir.

🔸 Kapsül / tablet formu

  • Daha sabit dozaj sağlar, ancak eczanelerde nadir bulunur.
  • Güvenilir takviye markalarından temin edilmelidir.

⚠️ Metilen Mavisi İçin Önemli Uyarılar ve Kontrendikasyonlar

🚫 Kimler kullanmamalı?

  • G6PD (Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz) eksikliği olanlar (ciddi hemolitik anemi riski taşır).
  • Hamile ve emziren kadınlar
  • MAO inhibitörü kullanan kişiler (ilaç etkileşimi riski yüksek)
  • Böbrek hastaları (atılım azalabilir)

⚠️ Yan etkiler

  • Hafif: İdrar renginin mavi-yeşil olması (zararsız), mide bulantısı
  • Aşırı dozda: Baş ağrısı, anksiyete, baş dönmesi, methemoglobinemi riski

🧠 Kombinasyonlar: Metilen Mavisi Ne Zaman Daha Etkili?

Metilen Mavisi aşağıdaki bileşenlerle birlikte sinerji oluşturabilir

Destekleyici TakviyeEtki Alanı
Koenzim Q10Mitokondri enerjisi
Alfa Lipoik Asit (ALA)Antioksidan savunma
Vitamin CSerbest radikal temizliği
Resveratrol / PterostilbenHücresel yaşlanma, sirtuin aktivasyonu
L-KarnitinYağ asidi metabolizması

Metilen Mavisi Kullanımında Ne Kadar Sürede Etkileri Görülür?

  • Kısa vadede (1–2 hafta): Enerji artışı, zihinsel berraklık, daha iyi uyku.
  • Orta vadede (4–8 hafta): Bilişsel performans, cilt kalitesi, dayanıklılık.
  • Uzun vadede (3 ay+): Yaşlanma hızının düşmesi, hücresel yenilenme desteği.

💡 Metilen Mavisi Kısa Özeti

  • Doz: Genellikle 10–60 mg/gün (düşük dozlar tercih edilir).
  • Form: Sıvı damla (1% çözelti) veya tablet.
  • Kullanım: Sabah aç ya da tok karna, haftada 5 gün.
  • Dikkat edilmesi gerekenler: G6PD eksikliği, böbrek hastalığı, ilaç etkileşimleri.
  • Yan etkiler genellikle doz aşımında ortaya çıkar.

Metilen Mavisi – Genel Özellikleri

Metilen Mavisi (C₁₆H₁₈ClN₃S), ilk olarak 19. yüzyılda sentetik olarak üretilmiş ve tıp alanında çeşitli amaçlarla kullanılmış bir fenotiyazin türevidir.

Başlangıçta antimalaryal ve antiseptik olarak kullanılsa da, son yıllarda mitokondri üzerinde gösterdiği olumlu etkiler nedeniyle anti-aging (yaşlanma karşıtı) molekül olarak yoğun ilgi görmektedir.

Metilen Mavisinin Mitokondriyi Destekleyici Etkisi

Mitokondrilerde ATP üretimi sırasında elektron taşıma zincirinin işleyişi kritik öneme sahiptir. Metilen Mavisi, bu süreçte elektron taşıyıcı görevi görerek aşağıdaki yollarla yaşlanma belirtilerini azaltır.

  • Kompleks I ve III arasındaki elektron akışını artırır, böylece ATP üretimi optimize edilir.
  • Serbest radikal (ROS) üretimini azaltır ve böylece hücrelerdeki oksidatif hasarı sınırlayarak yaşlanmaya karşı koruma sağlar.
  • Mitokondriyal biyogenez üzerinde olumlu etkiler gösterir; yani hücrelerde daha fazla ve sağlıklı mitokondri oluşumunu teşvik eder.

Bu etkiler, yaşlanmayla birlikte artan yorgunluk, hücresel disfonksiyon ve nörodejeneratif süreçlerin yavaşlatılmasına katkı sağlayabilir.

Metilen Mavisinin Hücresel Oksidatif Stresi Azaltması

Yaşlanmanın en belirgin özelliklerinden biri, serbest radikal üretiminin artması ve antioksidan savunma sisteminin zayıflamasıdır. Metilen Mavisi, güçlü bir antioksidan görevi görerek:

  • Lipid peroksidasyonunu azaltır (özellikle beyin dokularında).
  • DNA ve protein yapılarındaki oksidatif bozulmaları sınırlar.
  • Nrf2 gibi antioksidan yanıt faktörlerini aktive eder.

Bu sayede yaşlanmaya bağlı kronik hastalıkların (Alzheimer, Parkinson, kardiyovasküler bozukluklar) oluşum riski azalabilir.

Metilen Mavisinin Nöroprotektif Özellikleri ve Bilişsel Fonksiyonlara Etkisi

Yaşlanmanın en belirgin etkilerinden biri de bilişsel fonksiyonlarda bozulmadır. Metilen Mavisi, özellikle Alzheimer ve diğer demans türlerinde etkili olduğu verileri mevcuttur.

Metilen Mavisinin nöroprotektif özellikleri

  • Tau proteinlerinin birikmesini engelleyerek nöron hasarını sınırlar.
  • Asetilkolin düzeylerini korur, bu da hafıza ve öğrenme süreçlerini destekler.
  • Beyin kan akışını iyileştirerek oksijenlenmeyi artırır.
  • Beyin dalgaları üzerinde olumlu etki yaparak dikkat, uyanıklık ve zihinsel netliği artırabilir.

Klinik öncesi çalışmalar, düşük doz Metilen Mavisinin farelerde öğrenme yeteneğini ve hafızayı geliştirdiğini göstermiştir.

Metilen Mavisinin Hücresel Yaşlanmayı Geciktirmesi ve Telomer Koruması

Telomerler, hücrelerin genetik materyalini koruyan yapılar olup yaşlandıkça kısalırlar. Bu kısalma, hücresel yaşlanmanın temel belirleyicilerindendir.

Metilen Mavisi

  • Telomeraz aktivitesini doğrudan artırmasa da, DNA hasarını azaltarak dolaylı yoldan telomer kısalmasını yavaşlatabilir.
  • Senesens hücrelerinin birikimini önleyerek doku fonksiyonlarını korur.
  • Hücrelerin proliferasyon kapasitesini uzatır; bu da yaşlanmanın yavaşlaması anlamına gelir.

Metilen Mavisinin Cilt Sağlığı Üzerine Etkileri

Yaşlanmanın en görünür belirtileri ciltte görülür. Kollajen kaybı, elastikiyetin azalması, kırışıklık ve pigmentasyon gibi sorunlar yaşla birlikte artar.

Metilen Mavisi

  • Dermal fibroblastların proliferasyonunu artırır, bu da cilt hücrelerinin yenilenmesini destekler.
  • Güneş ışınlarının (UV) neden olduğu DNA hasarını azaltır.
  • Topikal uygulamalarda cilt üzerinde anti-aging krem bileşeni olarak kullanılabilir.

Bu etkiler, Metilen Mavisinin yaşlanmaya karşı sadece içsel değil, dışsal (kozmetik) faydalar sunduğunu da göstermektedir.

Metilen Mavisinin Metabolizma ve Enerji Seviyeleri Üzerindeki Etkisi

Yaşla birlikte metabolizma yavaşlar, enerji üretimi düşer ve kronik yorgunluk şikayetleri artar.

Metilen Mavisi

  • Glikoz metabolizmasını optimize eder.
  • Kas mitokondrilerini destekleyerek fiziksel dayanıklılığı artırabilir.
  • Uzun süreli kullanımlarda metabolik sendrom ve obeziteyle ilişkili bazı parametrelerde iyileşme sağlayabileceğine dair bulgular vardır.

Metilen Mavisi Kulanımında Düşük Dozun Önemi ve Kullanım Güvenliği

Yaşlanma karşıtı etkileri görebilmek için Metilen Mavisi çok düşük dozlarda etkilidir. Genellikle ağız yoluyla alınan 0.5-4 mg/kg dozları arasında çalışılmıştır.

Metilen Mavisi;

  • Yüksek dozlarda, hemolitik anemi, methemoglobinemi, baş ağrısı, idrar renginde maviye dönüşme gibi yan etkiler görülebilir.
  • G6PD eksikliği olan bireylerde kontrendikedir.
  • Reçetesiz veya hekiminizin onayı olmadan kullanmamalısınız.

Metilen Mavisi Gerçek Bir Anti-Aging Molekülü mü?

Bugüne kadar yapılan araştırmalar, Metilen Mavisinin yaşlanma sürecini yavaşlatma potansiyeline sahip güçlü bir molekül olduğunu ortaya koymuştur. Metilen Mavisinin mitokondri fonksiyonlarının desteklenmesi, oksidatif stresin azaltılması, bilişsel ve nörolojik faydalar sunması sebebi ile yararlı olduğu keesindir. Lakin size faydalı olup olmayacağı hakkında hekiminizin kontrolü ve onayı sonrası kullanmanızı tavsiye ederim

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Metilen Mavisi İle Yapılmış Araştırmalar ve Sonuçları Tablosu

Nöronlar, sürekli aerobik enerji üretimine büyük ölçüde bağımlı olan son derece uzmanlaşmış hücrelerdir.

Hücrenin hayatta kalması için temel süreçlerden, karmaşık yapı ve işlevleri tarafından tercih edilen hafıza gibi işlevlere kadar değişen işlevleri yerine getirmek için mitokondriyal aerobik metabolizmaya güvenirler.

Bozulmuş mitokondriyal oksidatif metabolizmanın, AD ve ilgili bozukluklarda gözlemlenenlere benzer hafıza eksiklikleri ve nörodejenerasyonla ilişkili olduğu gösterilmiştir

Bennett ve ark., 1992 ; 
Gonzalez-Lima ve ark., 1997 ; 
Gonzalez-Lima ve ark., 1998a ; 
Liang ve ark., 2008 ). Bu nedenle, mitokondriyal metabolizmayı iyileştirmeyi amaçlayan müdahalelerin hem hasta hem de normal beynin işlevine fayda sağladığı varsayılmaktadır. MB, bu hedefe ulaşmak için ideal bir ilaç gibi görünmektedir. MB’yi etkili bir hafıza güçlendirici olarak gösteren çalışmalar 
aşağıdaki tabloda özetlenmiştir 
Bu veriler, MB’nin hafızayı iyileştirici bir ilaç olarak potansiyel klinik faydalarının en üst düzeye çıkarılmasında yararlı olabilecek bazı ilkelerin belirlenmesine olanak tanımaktadır.

Çeşitli deneysel bellek görevlerinde Metilen Mavisinin (MB) hafızayı güçlendirici etkilerinin özeti.

Davranışsal
paradigma
MB dozu (mg/kg)SonuçlarReferanslar
Engelleyici
kaçınma
Tek ip 0.05, 0.5,1,5, 501 mg/kg dozda kaçınma hafızasının güçlendirilmesi
. En yüksek (50 mg/kg)
dozda tutma eksiklikleri.
Martinez, Jr. ve diğerleri, 1978
Delik tahtası
mekansal arama
iştah açıcı görev
1, ip 5 gün boyunca tekrarlandıNormal sıçanlarda geliştirilmiş mekansal hafıza tutma . Sitokrom oksidaz inhibitörü tarafından bozulan
mekansal hafıza tutmanın yeniden sağlanması .
Callaway ve diğerleri, 2002 ; 2004
Riha ve diğerleri, 2011
Koşullu
korkunun yok olması
4, ip 5 gün boyunca tekrarlandıNormal sıçanlarda yok olma hafızasının daha iyi tutulması
. Doğuştan çaresiz sıçanlarda korku yenilenmesinin azalması
.
Gonzalez-Lima ve Bruchey, 2004 ;
Wrubel ve diğerleri, 2006
Nesne
tanıma
Tek ip 1,4,104 mg/kg dozda nesne tanımada iyileşme.Riha ve diğerleri, 2005
Açık alanda
alışma
Tek ip 1,4,104 mg/kg dozda uzun vadeli alışmada iyileşme
.
Riha ve diğerleri, 2005
Ayrımcılık
öğrenimi
1, ip 5 gün boyunca tekrarlandıÖdül/ödülsüz ayrımcılığın daha iyi
öğrenilmesi.
Wrubel ve diğerleri, 2007
Morris Su
Labirenti
Tek ip 0.15-4
Doza bağlı olarak skopolamin kaynaklı uzaysal öğrenme bozukluğunun tersine çevrilmesi .
Deiana ve diğerleri, 2009

12-16 hafta boyunca günde 9-30 oral doz tahmini

AD’nin transgenik fare modelinde ve insan tauopatisinin transgenik fare modelinde gelişmiş mekansal bellek
.
Medina ve diğerleri, 2010;
O’Leary ve diğerleri, 2010

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Metilen Mavisinin hafızayı geliştirme ve nöroproteksiyon üzerindeki nörometabolik mekanizmaları https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3265679/

⭐️⭐️ Metilen Mavisi hücresel yaşlanmayı geciktirir ve temel mitokondriyal biyokimyasal yolları güçlendirir https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17928358/

⭐️⭐️ Metilen Mavisinin sinir sisteminde hücresel ve moleküler etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19760660/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Glutatyon – Yaşlanmayı – Metabolik Hastalıkları Önlemek Mümkün mü?

GLUTATYON

Glutatyon, hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerin sağlıklı bir şekilde çalışması için gereklidir. Hasarlanmış veya işlev bozukluğu olan mitokondrilerin kanserleşme sürecinde kritik bir yeri vardır. Mitokondrilerin çalışması toksinler veya sağlıksız hücresel ortam nedeniyle bozulduğunda hücre solunum için oksijen yerine glukoz (şeker) kullanılan daha ilkel bir solunum formuna geçtiğinde kanserleşmektedir.

Vücudun ürettiği veya dışarıdan aldığı antioksidanların en kuvvetlisidir. Besinler etki edebildikleri antioksidan kapasitesine göre ORAC puanı alır.

Bu puanlamaya göre Glutatyon ‘un 1 g = 7.612.900 puandır. (Nar 100 gr 5700 puandır.)

Vücuttaki en önemli antioksidan olan Glutatyonun 20’li yaşlara kadar vücutta yeterli üretimi olur ve 20 yaşından sonra doğal glutatyon üretimi her on yılda ortalama %10 azalmaktadır.

Glutatyon serbest radikallerin ihtiyacı olan elektronu kendinden verir. Hücrelere zararın önüne geçer. Ya da bir başka yol olarak, serbest radikali hapis eder. Ve oksitlenerek kendisini feda eder.

Oksitlenmiş haline GSSG, işe yarayan temiz, indirgenmiş haline GSH denir. GSH / GSSG oran 90/10 şeklinde olur.

Glutatyona “ana anti-oksidan” denilmesinin sebebi, onun serbest radikalleri yakalayarak karaciğere taşır ve burada kendisini yenileyerek tekrar işine geri dönmesidir.

EK AYRINTI BİLGİ: Glutatyon, vücudumuzdaki hücreler tarafından üretilen ve önemli biyokimyasal mekanizmalarda kilit rol oynar. Tam adı gama-glutamilsisteinilglisindir. Başka bir deyişle, bir tripeptittir, glutamik asit, sistein ve glisinden oluşan üç amino asitli bir zincirdir. Teknik olarak, bu duruma  indirgenmiş glutatyon (GSH) denir.

Glutatyon vücudun doğal antioksidanlarından biri olarak işlev görür, ancak yalnızca GSH formunda bu işlevini yürütebilir.

EK AYRINTI BİLGİ: Orta amino asit olan sistein, –CH2SH yan zincirine sahiptir. GSH (indirgenmiş glutatyon (GSH)) kısaltmasındaki –SH bunun içindir. Sisteinin özel bir davranışı, -SH üzerindeki H’yi bırakıp insülin molekülünü bir arada tutan ve diğer birçok proteini uygun işlevsel şekillerinde katlanmış halde tutan disülfür köprüleri oluşturmak için başka bir sisteine ​​bağlanmasıdır. Bunlar protein yapısal formüllerinde -S-S- olarak gösterilir. Glutatyon bunu yaptığında, oksitlenmiş glutatyon haline gelir ve GSSG olarak sembolize edilir . O zaman antioksidan özelliğini kaybeder – ya da daha doğrusu, bu antioksidan işlevini yerine getirdiği anlamına gelir . GSSG daha sonra NADPH tarafından 2 GSH’ye geri indirgenebilir, böylece GSH bir hücrede sürekli olarak geri dönüştürülür. 

Önce bazı tanımları bilmekte / hatırlamakta fayda var:

Oksidasyon (diğer adıyla yükseltgenme); elektronların bir atom ya da molekülden ayrılmasını sağlayan kimyasal tepkime olarak tanımlanmıştır. 

Oksidatif stres; Vücudumuza alınan oksijenin kullanımı ve metabolizması sırasında oluşan agresif moleküller serbest radikallerdir.

Serbest radikaller; Dış etkenlerle nedeniyle ortaya çıkarak biyolojik moleküllerle reaksiyona girip hasara neden olabilen ve vücutta doğal olarak bulunan reaktif moleküllerdir.

Eğer, OKSİDASYON’u engelleyebilirsek; ciltteki yaşlanmadan Alzheimer’a diyabet, Crohn hastalığı, Romatoid artrit, IBS, MS gibi bir çok hastalığın oluşumuna engel olur veya var olanların semptomlarını engellersiniz.

GLUTATYON Eksikse;

  • Hücreler hasar alır
  • Yaşlanmanın hızını belirler
  • Cilt, organlar, kemik yapı çabuk yaşlanır
  • Kanser, Diyabet, demans (alzheimer), MS, Parkinson, Haşimato, Romatoid artrit, IBS, Crohn hastalığı, mide hastalıkları gibi bir çok hastalığın patogenezinde (bir hastalığın kaynağı ve gelişmesi sırasında organizmada meydana gelen değişiklikler bütünü) yer alır..

Glutatyona İhtiyacımızı Arttıran Maddeler

  • Asetaminofen (Parasetamol içeren ilaçlar)
  • Yapay tatlandırıcı aspartam
  • Klorlu su
  • Alkol
  • Benzopirenler (Sigara dumanı, Mangal dumanı, egzos dumanı vb.)
  • Bitratlar ve kimyasal gıda katkıları (salam, sosis, tütsülenmiş gıdalar vb)
  • Gece saatlerinde ışığa maruz kalınması melatonin salınmasını baskılayarak glutatyonun azalmasına neden olur (başucu lambaları, cep telefonu, tablet gibi cihazların ekranından yayılan mavi ışık)
  • Yetersiz beslenme – Kofaktör olan vitamin ve minerallerin eksikliği sonucunda glutatyon sentezi yetersiz kalır, başka antioksidanların yetersizliği de glutatyonun harcanmasına neden olur
  • Aşırı egzersiz – vücutta fazla miktarda serbest radikal oluşması sonucunda glutatyonu harcanmasına neden olur
  • Aseton, çözücüler (tiner)
  • Akaryakıt ve yan ürünleri
  • Ağır metaller (civa (diş dolguları, aşılar, dövmeler), kurşun, kadmiyum, bakır vb.)
  • Böcek öldürücüler (pestisitler), zirai mücadele ilaçları (herbisidler)
  • Sentetik gıda boyaları;
  • Ev temizlik ürünleri (Deterjanlar, çamaşır yumuşatıcılar, oda kokuları, naftalin, temizlik malzemeleri, beyazlatıcılar vb.)
  • Mutfak malzemeleri (Yapışmayan tava kaplamaları, plastik saklama kapları, konserve kutuları ve karton ambalajların iç kaplamaları vb.)
  • Formaldehid ve stiren (fotokopi ve printer toner mürekkepleri)
  • Röntgen ışınları
  • Endüstriyel atıklar
  • Elektromanyetik alanlar (EMF)
  • UV radyasyon
  • Kronik stres
  • Kaygı, endişe
  • Depresyon

GLUTATYON MEKANİZMASI (Sistem)

Lise de Kimya dersinde orbitalleri gördünüz hatırlarsınız. Bir çember olur çevresinde de çift olarak dönen elektronlar vardır.

Serbest radikalde dış orbitalinde bir ya da daha fazla eşlenmemiş ve kararsızlığa sebep olan başıboş dönen elektron/lar vardır.

Kararlı hale dönüşme eğilimi sebebi ile bu elektron bir şekilde eş bulacaklar ama nereden?

Maalesef serbest radikaller eksik elektronu vücudumuzda bulunan sağlam hücrelerden çalarlar. Normal olan hücremiz elektron kaybedince yapısı bozulduğu için zarar görürler. İşte bu olaya oksidasyon denir.

Serbest radikaller eksik elektronu hangi dokuya ait hücreden alırsa vücudumuzda gelişen reaksiyonlarda o yönde gelişir.(Hastalıklar da o dokularda gelişir)

  • Yağ dokudan elektron çaldığında (Hidrojen atomu) malondialdehit açığa çıkar.

Bu süreci anlamak için Malondialdehit (MDA), seviyesini ölçerek oksidasyon seviyesine bakabiliriz. (Malondialdehit’in kanda ve dokuda ölçümü oksidatif stresin değerlendirilmesinde önemli bir belirteçtir. Rutin kan ve doku testleri arasında değildir.)

EK BİLGİ: Malondialdehit reaktiftir ve potansiyel olarak mutajeniktir.(Genetik değişim oranını artıran madde) Ayçiçeği ve palmiye yağları gibi ısıtılmış yenilebilir yağlarda bulunmaktadır.

  • Protein dokudan elektron çaldığında (Sistin,Histidin,Lizin)

İşte asıl büyük problem budur. Her yerimiz protein olduğu için yukarıda yazıla olan ve daha fazlası hastalıklar tetiklenir.

  • DNA‘ dan elektron çaldığında sonuçları diğerlerine göre çok daha kötüdür.

Serbest radikaller DNA üzerinde pürin-pirimidin bazılarını parçalar. DNA hasar alır ve proteinler yanlış kodlanmaya başlar.

Glutatyon eksikliğinde kanserin tetiklemesinin en önemli nedeni budur. DNA hasarlı, kodlar yanlış dolayısı ile üretilen proteinler de yanlış olur.

Serbest radikaller, çoğu zaman normal hücre metabolik oksidasyonunun yan ürünleri ve toksik atıklarıdır. Anti-oksidanlar tarafından etkisiz hale getirilmediklerinde otoimmün hastalıklara, kanser gibi kronik hastalıklara yol açabilirler.

Serbest Radikaller Nasıl Oluşur

Serbest radikaller iki şekilde meydana gelir. Endojen (İç nedenler), eksojen (Dış nedenler)

Endojen Nedenler

  • Nefes alıyorsanız serbest radikal kaçınılmaz…Çünkü;
  • Solunumla aldığımız oksijen mitokondriye gider ve glikozdan enerji elde edilirken yanar
  • Sonuçta elektron kaybeder ve serbest oksijen radikali oluşur

Eksojen Nedenler

  • Kullandığımız ilaçlar
  • Yediğimiz besinler, içtigimiz su
  • Besinlerde kalan tarım ilaçları
  • Bağırsaktan geçen toksinler (aşırı geçirgenlik)
  • Radyasyon, fazla güneş ışını
  • Stres….

Tüm bu endojen ve eksojen nedenler durdurulmadığı takdirde eğer insanlar 20 li yaşlara kadar yaşayabilirlerse 70-80’li yaş görünümünde fazlaca metabolik sorunları ile birlikte bir çok hastalığa sahip olurlar.

İşte bu endojen ve eksojen etkenlere karşı vücudu koruyan asıl koruyucumuza geldik..

GLUTATYON

Oksitlenmiş haline GSSG, işe yarayan temiz, indirgenmiş haline GSH denir. GSH / GSSG oran 90/10 şeklinde olur.

Eğer bu oran değişirse örneğin indirgenmiş glutatyon (GSH) 80, oksitlenmiş glutatyon GSSG 20 olduğunda hücreelerini, nöronlarınız oksitlenmeye başlıyor. Yaşlanıyorsunuz. Pek tabi ki metabolik bir çok hastalığa doğru da yelken açıyorsunuz.

Hemen aklınıza son yılların moda eylemlerinden IV (Damardan) Glutatyon vermek gelebilir. indirgenmiş glutatyon (GSH) %100 yaparız ohhh sıfır serbest radikalle yaşayalım ne kadar kolay deği mi?

Tabi ki öyle kolay değil. Vücutta her şey denge içerisinde olmalıdır. Vücudun serbest radikallere de ihtiyacı var. Çünkü serbest radikaller bozuk/hasarlı hücrelere saldırarak, vücuda zarar verebilecek hatalı üretilmiş hücreleri bertaraf eder.

indirgenmiş glutatyon (GSH) ve oksitlenmiş glutatyon GSSG belirli bir oranda durmak zorunda. Çünkü serbest radikallerde bize %10 kadar lazım. %10 üzerine çıktığında GSSG kansere neden olan DNA hasarı yapar. Bu sebeple hekiminiz özel bir durum sebebi ile karar vermedikçe DAMARDAN GLUTATYON ALINMAMALIDIR.

EK BİLGİ : İntravenöz (IV) glutatyon – Şiddetli glutatyon noksanlığı olan kanser tedavisi ve HIV / AIDS tedavisi gibi durumlarda ya da genetik mutasyonlar veya başka nedenlerden ötürü kendi glutatyonlarını yeterli şekilde üretemeyen kişilerde başvurulan damar içi uygulamadır. Hastalardaki tıbbi duruma göre, IV glutatyon haftalık veya günlük olarak düzenli biçimde uygulanmalıdır. Glutatyon IV yoldan verildiğinde kan akımındaki yarılanma ömrü çok kısa olup ortalama 14 dakikadır. IV glutatyon 2,000 mg (2 g) dozunda verildiğinde hücrelerin alabileceği sistein şeklinde birikir. Uygulamadan 90 dakika sonra idrarda glutatyon ve sistein atılımında sırasıyla 300- ve 10-kat artış olur.

Kanser hastalarına glutatyon kullanabilir miyiz? HAYIR

Çünkü kanser hücresi gelişimini önlemek için: Oksitlenmiş glutatyon GSSG %10 olmalı ki kanserli hücreyi okside ederek vücudu korusun. Yani kötü kabul ettiğimiz serbest radikaller insanın en korkulan hastalıklardan olan kansere karşı kendini savunmasını sağlar. Unutmayın DENGE ÇOK ÖNEMLİ.

Fakat kanser hücresi zaten oluşup yayıldıktan sonra vereceğimiz Glutatyon miktarı sağlam hücrelerde DNA hasarı yaparak daha büyük sorunları tetikler. Bu sebeple kanser hastalarında glutatyon kullanılmaz.

GLUTATYON KATKILARI (DESTEKLERİ)

Hiç bir glutatyon kapsül ya da tablet direk glutatyon içermez. Hepsinde Glisin + Sistein + Glutamat isimli üç aminoasit ve enzimler bulunur. Hap yolu ile vücuda alındıktan sonra vücutta yeterli oranda glutatyona dönüşür. Damardan glutatyon verildiğinde oranı bilmemiz mümkün değil. Dengenin korunması için damardan uygulamadan kaçınılmalıdır.

EK BİLGİ: Hap olarak vücuda alındığında ilk önce GLUTAMAT ve SİSTEİN bunlara ait sentataz enzimi ile birleşir. Daha sonra bu birleşime glutatyon sentetaz enzimi vasıtası ile GLİSİN eklenir ve glutatyon oluşur. Selenyum ile beraber Magnezyum ve Çinko bu enzimatik faaliyetlerin yürütülmesinde görev alır.

Glutatyonun serbest radikalle elektron transferi yaptıktan oksitlenmiş glutatyon GSSG ye dönüştükten sonra temizlenme (indirgenmiş glutatyon (GSH) tekrar dönüşümü) mekanizmaları vardır. Glutatyonu redükte etme/temizleme görevi ALFA LİPOİK ASİT‘ indir. NAD, glutatyon reduktaz enzimi için gerekli kofaktordür.

EK BİLGİ: Süperoksit dismutaz (SOD), katalaz (CAT) ve glutatyon peroksidaz (GPx) hücrede serbest radikallere karşı temel savunma hattını oluştururlar. Serbest radikaller özellikle mitokondriyal enerji üretim yoluyla sürekli olarak üretilir. Serbest radikallerin hücrede birikmesi oksidatif strese ve hücresel hasara neden olur. Peroksidazin düzgün çalışması için SELENYUM gereklidir.

SONUÇ

Sağlıklı kalmak, performansınızı artırmak, hastalıkları önlemek ve yaşlanmanın etkilerinden korunmak, bağışıklık işlevi ve enflamasyonun kontrolü için glutatyon düzeyleri yüksek tutulmalıdır. Araştırmalar yüksek glutatyon düzeylerinin kas hasarını azalttığını, kasların iyileşme süresini kısalttığını, kas kuvveti ve dayanıklılığını artırdığını ve metabolizmayı yağ depolama yerine kas yapımına kaydırdığını göstermektedir.

Glutatyon, sağlıklı kalmak ve hastalıktan korunmak için en önemli moleküllerden biridir. Yaşlanma, kanser, kalp damar hastalıkları, bunama (demans) ve başka birçok kronik/dejeneratif hastalığın önlenmesinde temel öneme sahiptir.

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla