Pentan Tankı Sağlık Riskleri Analizi

Pentan Tankı – İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda 45 (Kırk Beş) yazıdan oluşan serinin kırk birinci Pentan Tankı Sağlık Riskleri Analizini inceleyebilirsiniz.

Görünmeyeni Görmek – Pentan Buharlarının Sessiz Tehdidi

Sanayileşmenin itici gücü olan kimyasal depolama sistemleri, üretim verimliliğini artırırken bir o kadar da görünmeyen sağlık risklerini beraberinde getirir. Bu yazının odak noktasında yer alan pentan tankları, özellikle plastik, ambalaj ve petrokimya endüstrilerinde yoğun olarak kullanılan bir hammaddeyi barındırır. Ancak bu faydalı bileşik, uçuculuğu ve toksik özellikleri nedeniyle uygun önlemler alınmadığında insan sağlığı açısından ciddi tehditler oluşturabilir. Özellikle işyerlerinde çalışanların inhalasyon, deri teması veya kronik maruziyet yoluyla maruz kalabileceği nörotoksik etkiler, solunum yolu irritasyonları, deri hastalıkları ve uzun vadeli sistemik bozulmalar, “görünmeyen” ancak hayati önemdeki risklerin başında gelir.

Pentan Tankı Sağlık Riskleri Analizi, yalnızca iş kazalarının “aniden” ortaya çıkan sonuçlarına değil, zamanla biriken mikro tehlikelerin de bir “iş sağlığı felaketi” yaratabileceği bilinciyle hazırlanmıştır. Maruziyet limitlerinin altında bile olsa, sürekli solunan pentan buharları; çalışanların zihinsel performansını, reflekslerini ve hatta psikolojik dengesini etkileyebilir. Dahası, sağlık riskleri çoğu zaman yangın ya da patlama kadar dramatik görünmediği için göz ardı edilir — ta ki kronik hasar geri döndürülemez bir hâl alana dek.

Pentan Tankı Sağlık Riskleri Analizi pentan gazının fiziksel özellikleri, insan vücudu üzerindeki biyolojik etkileri, maruziyet senaryoları, mesleki maruziyet limitleri (TLV, TWA, STEL) ve alınabilecek sağlık odaklı önlemler detaylı biçimde analiz etmeye çalıştım. Özellikle işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları için hazırladığım bu metin, teknik bilgi ile uygulamaya yönelik önlemleri buluşturmayı hedeflemektedir.

Unutulmamalıdır ki; her tank, sadece bir hacim değil, aynı zamanda potansiyel bir sağlık tehdididir. Ve bu tehdidi kontrol altına almak, doğru bilgiyle başlar.

Pentan Tankı Sağlık Riskleri Analizi

Tehlike BaşlığıOlası NedenlerEtkilenen Alanlar / SistemlerOlası SonuçlarMevcut / Önerilen KontrollerOlasılıkŞiddetRisk Skoru
Pentan buharına uzun süre maruz kalmakHavalandırma eksikliğiSolunum sistemiBaş ağrısı, baş dönmesiZorunlu PPE (maske) kullanımı ve havalandırma3412
Cilt teması ile kimyasal yanıklarSıvı sıçramasıDeriKimyasal yanıklar, dermatitKimyasal koruyucu kıyafet kullanımı3412
Göz temasında hasarSıvı sıçramasıGözlerGörme kaybı, tahrişKimyasal gözlük kullanımı3515
Yüksek konsantrasyon buhar solunmasıKapalı alanda çalışmakSolunum sistemiSolunum sıkıntısı, bilinç kaybıSolunum cihazı kullanımı3515
Uzun süreli düşük seviyede maruziyetMaruziyetin fark edilmemesiTüm vücutKronik hastalık riskiDüzenli sağlık taramaları248
İnhalasyon sonrası ani reaksiyonYetersiz uyarı sistemleriSolunum sistemiÖksürük, mide bulantısıAlan gaz dedektörleri kurulumu3412
Deri yoluyla emilimKoruyucu ekipman eksikliğiKan dolaşımıSistemik toksisiteDeri bariyer kremleri ve kıyafetler248
Uzun süreli temas sonucu alerjik reaksiyonlarÖnlem eksikliğiDeriAlerjik kontakt dermatitKimyasal risk eğitimi236
Kimyasal kontaminasyona bağlı zehirlenmeSızıntı veya dökülmeVücutAkut zehirlenmeKimyasal sızıntı müdahale kitleri3515
Solunum cihazı arızasıBakım eksikliğiSolunum sistemiSolunum yetmezliğiCihazların düzenli bakımı2510
Kapalı alan zehirlenmesiYetersiz havalandırmaTank içi çalışmaHipoksi, bilinç kaybıKapalı alan prosedürleri3515
Yanlış PPE kullanımıEğitim eksikliğiTüm vücutKimyasal yanık, solunum sıkıntısıEğitim ve kontrol programı248
Acil durumda geç müdahaleMüdahale planı eksikliğiTüm vücutCiddi sağlık sorunlarıAcil müdahale ekipmanlarının erişilebilir olması2510
Kimyasal maddelerin karışımı sonucu reaksiyonBilgi eksikliğiSolunum, ciltAşırı toksik gaz oluşumuKimyasal depolama protokolleri2510
Sağlık gözetimi eksikliğiYönetim ihmalÇalışanlarHastalıkların tespiti gecikmesiPeriyodik sağlık kontrolleri248
Kimyasal sıvının yutulmasıKaza sonucuSindirim sistemiZehirlenmeYutmayı önleyici ekipman ve prosedürler2510
Yetersiz ilk yardım bilgisiEğitim eksikliğiİlk yardım ekipleriMüdahale eksikliğiKimyasal ilk yardım eğitimleri248
Kimyasal dökülme sonrası temasTemizlik hatasıDeri, solunumİkincil maruziyetTemizlik protokollerinin belirlenmesi248
PPE kullanımında süreklilik sağlanamamasıÇalışan direnciTüm vücutKorunmasız maruziyetSürekli denetim ve bilinçlendirme236
Kimyasal buharına sıcak havada aşırı maruziyetSıcaklık etkisiyle volatilite artışıSolunum sistemiYoğun zehirlenme riskiÇalışma saatlerinin düzenlenmesi248
Tank içi gaz konsantrasyon değişimleriİzleme eksikliğiSolunum sistemiAni zehirlenmelerAnlık gaz ölçüm cihazları3515
Yetersiz işaretleme ve uyarı tabelalarıİhmalTüm tesisBilinçsiz temasKimyasal uyarı işaretleri236
Yanlış tahliye prosedürü uygulamalarıEğitim eksikliğiTüm çalışanlarArtan maruziyet süresiDoğru tahliye eğitimleri248
Eksik MSDS bilgisiBilgi eksikliğiTüm personelYanlış müdahaleMSDS eğitimi ve erişimi sağlanması248
Tank alanında uzun süreli kalışOperasyon süreleri uzunluğuSolunum sistemiKronik maruziyetVardiya süresi limitleri248
Yangın sırasında toksik gaz inhalasyonuYanma ürünleriSolunum sistemiZehirlenme, ölümlerYangın eğitimi ve PPE kullanımı3515
Düşük oksijen ortamında çalışmaKapalı alan yönetimi eksikliğiSolunum sistemiBoğulma riskiO2 seviye dedektörleri kurulumu3515
Müdahale ekipmanlarının yetersiz olmasıEkipman eksikliğiİlk yardım ve kurtarma ekipleriGecikmiş müdahaleEkipman tamamlama ve güncelleme248
Kontamine olmuş yüzeylere temasTemizlik eksikliğiCiltKimyasal yanık, enfeksiyonYüzey dezenfeksiyonu protokolleri248
Gaz sızıntısının fark edilmemesiSensör yetersizliğiSolunum sistemiFark edilmeden zehirlenmeÇok bölgeli gaz dedektörleri2510
Yüksek kimyasal konsantrasyonda çalışmaMaruziyet süresinin uzunluğuSolunum, ciltYüksek doz etkisiMaruziyet süresinin sınırlandırılması2510
Kaza sonucu yaralanmada kimyasal temasİkincil riskYaralanan bölgeEnfeksiyon, zehirlenmeKaza sonrası temiz müdahale prosedürü248
Solunum yollarında kimyasal birikimUzun vadeli düşük maruziyetAkciğerlerFibrozis, KOAHYıllık akciğer fonksiyon testleri248
Yanlış PPE seçimiBilgi eksikliğiTüm vücutYetersiz korumaUygun PPE seçimi eğitimi248
Kimyasal madde ile kontamine olmuş kıyafetlerYetersiz hijyen prosedürleriDeriİkincil maruziyetKıyafet değiştirme politikaları248
Gaz dedektörünün yanlış kalibrasyonuBakım hatasıAlgılama sistemleriMaruziyet riskiDedektör kalibrasyon prosedürü248
Yoğun kimyasal maruziyeti sonrası psikolojik etkilerZehirlenme deneyimiMental sağlıkAnksiyete, PTSDPsikolojik destek hizmetleri236
Acil durumlarda panik sonucu hatalı müdahaleStres yönetimi eksikliğiTüm çalışanlarRiskin artmasıAcil durum tatbikatları248

Saha deneyimlerim, dünya genelinde yaşanmış kaza raporları incelemelerim ve uluslararası standartlar (API 620, API 650, OSHA, NFPA, ATEX direktifleri vb.) referans alarak hazırlanmıştır.

BaşlıkAçıklama
Tehlike BaşlığıGerçek saha tehlikesi başlığı
Olası NedenlerTehlikeyi tetikleyebilecek sebepler
Etkilenen Alanlar / SistemlerRiskten etkilenecek bölümler
Olası SonuçlarGerçekleşirse olacak etkiler
Mevcut / Önerilen KontrollerAlınması gereken önlemler
Olasılık 1-5 arası
Şiddet 1-5 arası
Risk Skoru (L x S)Olasılık × Şiddet
Kategoriİlgili saha kategorisi (Dolum, Depolama, Bakım, Acil Durum vs.)

Hazard Identification (Tehlike Tanımlama) + 5×5 Risk Değerlendirme Matrisi (Olasılık × Şiddet)

  • Risk Skorları Renk kodları
    • 1–5: Düşük Risk
    • 6–10: Orta Risk
    • 11–15: Yüksek Risk
    • 16–25: Çok Yüksek Risk

Pentan Tankı, İş Sağlığı ve Güvenliği Riskleri konulu serinin ana hatlarını tek bir yerde görebilmeniz için aşağıdaki tabloyu inceleyebilirsiniz.

Pentan Tankı 13 Kategori Genel Özet Tablosu

KategoriToplam Madde SayısıKritik Riskli Madde Sayısı (Risk Skoru ≥ 15)Öne Çıkan Önlemler
Dolum ve Boşaltım İşlemleri Riskleri408Yüksek düzeyde gaz dedektörleri, aşırı dolumu önleyici sistemler
Depolama Süreci Riskleri406İyi havalandırma, sıcaklık kontrolü
Tank Bakım ve Onarım Riskleri409Kapalı alan izin prosedürleri, patlayıcı gaz ölçümü
Tankın Çevresel Etkileri Riskleri405Toprak ve su izleme, kaçak önleme sistemleri
Acil Durum Yönetimi Riskleri4010Etkili acil durum planı, yangın tatbikatları
Müdahale Senaryoları Riskleri4011Acil müdahale kitleri, kurtarma eğitimi
Mekanik Riskler407Mekanik bağlantı kontrolleri, koruma ekipmanları
Kimyasal Riskler4013MSDS eğitimi, kimyasal sızıntı ekipmanları
Elektriksel Riskler406Patlamaya dayanıklı ekipman kullanımı, topraklama kontrolleri
İnsan Kaynaklı Riskler408Eğitim ve yetkilendirme programları
Yangın Riski4015Yangın söndürme sistemleri, kıvılcım önleyici tedbirler
Patlama Riski4017EX-proof ekipmanlar, inert gaz sistemleri
Sağlık Riskleri409PPE kullanımı, düzenli sağlık taramaları

Pentan Tankı Risk Analizinin 450 Maddesinin Grafik Dağılımı

Görünmeyeni Yönetmek, Görüneni Korumaktır

Pentan gibi uçucu ve hızla buharlaşabilen solventlerle çalışmak, sadece bir yangın veya patlama riski değil; aynı zamanda görünmeyen, sinsi ve zamanla biriken sağlık tehlikeleri zinciridir. Bu analiz boyunca ortaya koyduğumuz; maruziyet limitleri, emilim yolları, akut ve kronik etkiler ile işyeri ortam koşullarının değerlendirmesi, bize bir gerçeği tekrar hatırlatıyor: Sağlık riski; sessizdir, birikir ve fark edildiğinde çoğu zaman geç kalınmıştır.

Pentan maruziyeti, merkezi sinir sistemi depresyonundan, solunum fonksiyonlarında bozulmaya; göz ve cilt tahrişinden uzun vadeli nörotoksik etkilere kadar uzanan bir etki spektrumuna sahiptir. Bu nedenle yalnızca fiziksel patlama riski değil, biyolojik ve kimyasal etkilerin bütünü dikkate alınmalı; “risk yoksa iş güvenliği vardır” anlayışı, “risk yönetiliyorsa sağlık güvendedir” bilinciyle yeniden şekillendirilmelidir.

İş güvenliği uzmanlarının, işyeri hekimlerinin ve saha yöneticilerinin birlikte oluşturacağı bütünleşik bir sağlık izleme ve maruziyet önleme stratejisi, çalışanları yalnızca bugünün risklerinden değil; yıllar sonra ortaya çıkabilecek mesleki hastalıkların karanlığından da koruyacaktır. Unutulmamalıdır ki, bir çalışan sadece işini değil, bedenini, sinir sistemini, geleceğini ve ailesini de işyerine taşır.

Bu bağlamda, pentan tankı gibi yüksek riskli ortamlarda yürütülen her bir sağlık risk analizi, aslında görünmeyeni görünür kılma çabasıdır. Riskler azaltılabilir, tehlikeler bertaraf edilebilir ve en önemlisi; önlenebilir kayıplar için geçerli tek seçenek, önden gelen bilgi ve proaktif korumadır.

İş sağlığı, sadece mevzuatın değil, vicdanın da denetim alanındadır. Pentan buharını görmezden gelmek, hem bugünü hem yarını tehlikeye atmaktır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ n-pentan toksikolojisi (CAS no. 109-66-0) https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/9840750/

⭐️⭐️ Sıçanlarda inhalasyon yoluyla pentanın sınırlı bir gelişimsel toksisite çalışması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/10456686/

⭐️⭐️ n-pentan gerçekten insanlarda ve hayvanlarda lipid peroksidasyonunun bir endeksi midir? Metodolojik bir yeniden değerlendirme https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/8512062/

⭐️⭐️ 5-(Benziloksi)pentan-1-ol https://pubchem.ncbi.nlm.nih.gov/compound/5-Benzyloxy-1-pentanol

⭐️⭐️ Pentane dış depolama tankının yangın etkisine ilişkin bir çalışma https://koreascience.kr/article/JAKO202430540257020.page

⭐️⭐️ Depolama tankı kazalarına ilişkin bir çalışma https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0950423005000641?via%3Dihub

⭐️⭐️ Kaza Sonucu ve Risk Analizine Dayalı Kimyasal Depolama Tanklarının Güvenlik Aralıklarının Araştırılması https://www.researchgate.net/publication/346406356_Research_on_Safety_Spacing_of_Chemical_Storage_Tanks_Based_on_Accident_Consequence_and_Risk_Analysis

⭐️⭐️ IOC terminalindeki büyük yakıt depolama tankının yangın tehlikesi ve risk analizi https://journals.sagepub.com/doi/10.1177/09544089231207419

⭐️⭐️ Propan depolama tanklarının dinamik risk değerlendirmesi için tahmini bir kaza modelinin geliştirilmesi https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0957582021000896

⭐️⭐️ Pentan https://pubchem.ncbi.nlm.nih.gov/compound/Pentane

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Gıda Alırkan E Kodlarına Nasıl Dikkat Etmelisiniz?

Gıda Alırken E Kodlarına Nasıl Dikkat Etmelisiniz?

Renkli ambalajlar, çekici etiketler ve cazip tatlar… Market raflarında bizi karşılayan ürünlerin çoğu aslında birer kimyasal formül tablosu taşıyor. Gıda etiketlerinde sıkça karşılaştığımız ve genellikle üzerinde durulmayan o küçük harf-rakam kombinasyonları: E Kodları.

Peki bu kodlar ne anlama geliyor? Her E kodu zararlı mı? Alışveriş yaparken nelere dikkat etmelisiniz?

🛒 🛒 🛒

E Kodu Nedir?

“E” harfi, Avrupa Birliği’nin “onaylanmış katkı maddesi” anlamına gelir (E = Europe). Bu kodlar; koruyucular, tatlandırıcılar, kıvam artırıcılar, renklendiriciler ve daha birçok katkı maddesini ifade eder. Örneğin:

  • E100: Kurkumin (zerdeçaldan elde edilen doğal sarı renk)
  • E621: Monosodyum glutamat (tat artırıcı)
  • E951: Aspartam (yapay tatlandırıcı)

Bu kodların bazıları doğal kaynaklı, bazıları sentetik, bazıları ise sağlık açısından ciddi riskler taşıyabilir.

E Kodlarının Her Zaman Güvenli Olmadığını Bilin

Bir katkı maddesinin E koduna sahip olması, onun mutlaka zararsız olduğu anlamına gelmez. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve FAO gibi kurumlar bu maddeleri düzenli olarak değerlendirir; ancak uzun vadeli etkileri tartışmalı olan çok sayıda madde mevcuttur.

Örnek:

E951 (Aspartam): Diyet ürünlerinde yaygındır, ama bazı çalışmalarda nörolojik etkiler ve bağırsak florasında bozulma gözlenmiştir.

E102 (Tartrazin): Sentetik bir sarı boya. Bazı bireylerde alerjik reaksiyonlar, çocuklarda ise dikkat eksikliği ve hiperaktivite ile ilişkilendirildi.

E320 (BHA) ve E321 (BHT): Antioksidan olarak kullanılır, ancak hayvan çalışmalarında kanserojen potansiyel gösterilmiştir.

E Kodu Takibi: Tüketici Olarak Ne Yapmalısınız?

Etiketi Okuyun, İçeriği Anlayın

Ürün alırken ilk bakmanız gereken yer besin içeriği değil, içindekiler listesi olmalı. İçerikte “E” kodları ya da tam isimleriyle katkı maddeleri listelenir. Her içeriği anlamıyorsanız, güvenilir E kodu rehberleri veya mobil uygulamalar size yardımcı olabilir.

🟥 Bazı E Kodlarından Özellikle Kaçının

Tüketiciler için sıkça önerilen “dikkat edilmesi gereken” E kodları listesinde şunlar öne çıkar:

E KoduKatkı TürüOlası Etkiler
E102Sentetik boyaAlerji, hiperaktivite
E110Sentetik boyaCilt döküntüsü, mide rahatsızlığı
E220SülfitleyiciAstım, baş ağrısı
E250Nitrat/NitritKanser riski (yüksek tüketimde)
E951Yapay tatlandırıcıBaş ağrısı, bağırsak dengesizliği
E321AntioksidanKanserojen potansiyel

🍏 Az İşlenmiş, Doğal Gıdaları Tercih Edin

Katkı maddeleri en çok paketli, ultra işlenmiş ürünlerde bulunur. Taze sebze-meyve, ev yapımı yoğurt, doğal kuruyemiş, evde hazırlanan içecekler bu maddelerden muaftır.

📱 E Kodu Uygulamaları Kullanın

Gıda alışverişinde etiketleri daha bilinçli değerlendirmek için “Open Food Facts”, “E Numbers” gibi mobil uygulamalar kullanabilirsiniz. Ürünü taratarak içindeki E kodlarının anlamını ve risk derecesini kolayca görebilirsiniz.

Aşağıda E – KODU genel işlevleri hakkında bilgi bulabilirsiniz:

1. Grup: E100–E120

E KoduKategoriGenel İşleviİnsan Sağlığına Etkileri
E102RenklendiriciGıdalara sarı renk verir.Hiperaktivite, alerjik reaksiyonlar, astım krizleri ve tiroid tümörü ile ilişkilendirilmiştir.
E104RenklendiriciGıdalara sarı renk verir.Deri yangısına neden olabilir.
E110RenklendiriciGıdalara turuncu renk verir.Kurdeşen, rinit, alerji, hiperaktivite ve böbrek tümörü gibi yan etkiler bildirilmiştir.
E120RenklendiriciGıdalara kırmızı renk verir.Alerjik reaksiyonlara neden olabilir.

2. Grup: E200–E220

E KoduKategoriGenel İşleviİnsan Sağlığına Etkileri
E210KoruyucuGıdalarda mikrobiyal büyümeyi engeller.Alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.
E211KoruyucuGıdalarda mikrobiyal büyümeyi engeller.Alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.
E220KoruyucuGıdalarda mikrobiyal büyümeyi engeller.Astım hastaları için tetikleyici olabilir.

3. Grup: E250–E270

E KoduKategoriGenel İşleviİnsan Sağlığına Etkileri
E250KoruyucuEt ürünlerinde mikrobiyal büyümeyi engeller.Potansiyel kanserojen; nitrozamin oluşumuna katkıda bulunabilir.
E251KoruyucuEt ürünlerinde mikrobiyal büyümeyi engeller.Potansiyel kanserojen; nitrozamin oluşumuna katkıda bulunabilir.
E252KoruyucuEt ürünlerinde mikrobiyal büyümeyi engeller.Potansiyel kanserojen; nitrozamin oluşumuna katkıda bulunabilir.
E260Asitlik DüzenleyiciGıdalarda asitliği düzenler.Yüksek miktarlarda tüketildiğinde mide tahrişine neden olabilir.

4. Grup: E300–E320

E KoduKategoriGenel İşleviİnsan Sağlığına Etkileri
E310AntioksidanYağların bozulmasını önler.Gastrit ve cilt tahrişine neden olabilir; kandaki hemoglobine zarar verebilir.
E320AntioksidanYağların bozulmasını önler.Yüksek dozlarda laboratuvar hayvanlarında tümöre neden olmuştur.

5. Grup: E621–E951

E KoduKategoriGenel İşleviİnsan Sağlığına Etkileri
E621Lezzet ArtırıcıGıdalara umami tadı katmak için kullanılır.Baş ağrısı, mide bulantısı ve kalp çarpıntısı gibi semptomlara neden olabilir.
E951TatlandırıcıŞekersiz ürünlerde tatlandırıcı olarak kullanılır.Fenilketonüri hastaları için zararlıdır; sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Bu listeler, insan sağlığına potansiyel olarak zararlı olduğu bildirilen bazı E kodlu gıda katkı maddelerini içermektedir.

Her bir katkı maddesi için belirtilen etkiler, bilimsel araştırmalar ve sağlık otoritelerinin değerlendirmelerine dayanmaktadır.

Gıda ürünlerini tüketmeden önce etiketlerini dikkatlice okumak ve içerdikleri katkı maddeleri hakkında bilgi sahibi olmak, sağlığınızı korumak açısından önemlidir.

Tüketici Olarak Güç Sizde

Unutmayın, her satın alma tercihiniz gıda endüstrisine güçlü bir mesaj verir. Daha doğal, katkısız ürünleri tercih ettikçe, üreticiler de bu yönde değişim göstermeye başlar. Sadece bedeninizi değil, aynı zamanda gelecekteki gıda politikalarını da şekillendirirsiniz.

E Kodlarıyla Sağlıklı Bir İlişki İçin Altın Kurallar

  1. Etiket okuma alışkanlığı kazanın.
  2. Sık tüketilen ürünlerin içeriğini araştırın.
  3. Düşük katkı maddesi içeren markaları seçin.
  4. Doğal, işlenmemiş besinleri önceliklendirin.
  5. Riskli E kodlarını içeren ürünlerden uzak durun.
  6. Çocuklar için katkısız ürünleri tercih edin.

E kodları hayatımızdan tamamen çıkarmamız gereken düşmanlar değil; ancak ne olduklarını bilmek, içlerinden hangilerinin zararlı olabileceğini ayırt edebilmek bir tüketici sorumluluğu ve sağlık yatırımıdır.

Bugünden itibaren sadece tatlara değil, içeriklere de dikkat edin. Çünkü gerçek sağlık; etiketin arkasında gizlidir.

Daha fazla bilgi için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği ve Güvenilir Gıda sayfalarına başvurabilirsiniz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Gıda Renk Katkı Maddeleri: Kimyasal Özellikleri, Gıda Ürünlerindeki Uygulamaları ve Sağlık Yan Etkilerine İlişkin Özet Bir Bakış https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8834239/

⭐️⭐️ AB ve ABD’deki gıda boyası düzenlemelerinin karşılaştırılması: Mevcut hükümlerin incelenmesi https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/19440049.2016.1274431

⭐️⭐️ Gliserolün (E 422) bir gıda katkı maddesi olarak yeniden değerlendirilmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7009851/

⭐️⭐️ Ksantan zamkının (E 415) gıda katkı maddesi olarak yeniden değerlendirilmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7009887/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Hatice Öğretmen’in Ormanında Zaman Kapısı – Küçük Gençlere

Ömer Efe ile Tuğçe, diğer arkadaşları gibi yine ceplerini cips, bisküvi, kola ve Ice Tea ile doldurmuş halde, Hatice Öğretmen’le ve sınıf arkadaşları ile ormanda yürüyüşe çıkmışlardı.

Hatice Öğretmen:
“Çocuklar, yürüyüş sağlığımız için çok iyi. Ama sağlıksız gıdalar hep sizinle ve de onları atıştırıyorsunuz, hiç yorulmuyor musunuz?”

Tuğçe:
“Yorulmaz olur muyuz öğretmenim? Ama cips yiyince hemen enerjim geliyor!”

Ömer Efe:
“Ben de Ice Tea içince bütün yorgunluğum gidiyor! Hem tatlı hem soğuk! Gazlı da değil yani..”

Hatice Öğretmen tam bir şey söyleyecekti ki ormanın içinden parıldayan bir ışık geldi. Gözlerini kırpıştıran çocuklar, karşılarında uzun pelerinli, gözlüklü tuhaf bir adam gördüler.

Gözlüklü Tuhaf Adam:
“Selam genç dostlar! Ben Sihirli Profesör Vitamin. Bugün size zamanın içinden parelel evrenlere geçebileceğiniz bir deneyim yaşatacağım. Sağlıklı mı yaşamak istersiniz, yoksa… lezzetli ama tehlikeli bir yola mı devam etmek istersiniz? Yolcuğumuzun sonunda siz karar verin”

Ömer Efe:
“Ne demek şimdi bu? Filmlerdeki gibi mi yani!! Aman tanrımm ”

Tuğçe:
“Siz sihirli misiniz? Gerçek misiniz ?”

Sihirli Profesör Vitamin (gülümseyerek):
“Gerçeğim. Ama şimdi sizi biraz farklı bir ‘gerçeğe’ götüreceğim. Genç dostlarım zamanı bükmeye ve parelel evrenlerde yolcuğa hazır mısınız?”

Çocuklar ‘evet” anlamında şaşkın şaşkın başlarını salladılar. Dışarıdan bakıldığında far tutulmuş tavşancıklar gibiydiler..

Sihirli Profesör Vitamin bastonunu yere vurdu. Bir anda çevreleri döndü, renkler birbirine karıştı.

Sağlıksız Seçimlerin Acı Gerçeği

Gözlerini açtıklarında Ömer Efe ve Tuğçe kendilerini bir üniversitenin kampüsünde buldular. Üzerlerinde yetişkin kıyafetleri vardı elleri ayakları gövdeleri kocaman olmuştu. Artık 20 yaşındalardı. Etraflarına şaşkın şaşkın bakarken ilk olarak ne olduğunu anlayamadılar.

Tuğçe:
Ömer Efe… Biz büyümüşüz… Ama niye yaaaaa çok üzüldüm… Ben bu üniversiteye gitmeyi hiç düşünmezdim. Hayalim …… üniversitesiydi..!!”

Ömer Efe:
“Sanırım… Evet büyümüşüz. Ama kendimi iyi hissetmiyorum.” ”Aaaaaa haklısın. Ne hayallerim vardı üniversite için… Niye …….. üniversitesine gidememişim?? Offf yaaa..!!

Tuğçe üzüntüyle bir banka oturdu. Elini önce karnına götürdü.

Tuğçe:
“Sabah kahvaltıda yine salam ve sosis yedim. Midem yanıyor. Her gün böyle olmaya başladı.” ”Yanında kola var mı? İçersem belki iyi gelir.”

Ömer Efe:
“Ben de dün gece kola ile büyük bir paket noodle yedim. Sabah uyandığımda başım ağrıyordu. Derse konsantre olamadım.” ”Al benim kolama devam et”

Tuğçe, avuçlarını yüzüne kapattığında yüzünün sivilcelerle dolu olduğunu hissetti ve morali bozuldu.

Tuğçe:
“Ne zaman bu kadar kötüleştik? Biz sağlıklı ve başarılı birer çocuktuk…”

Sihirli Profesör Vitamin (Arkalarından çıkageldi)
”Maalesef yediğiniz sağlıksız gıdalar – özellikle içinde şeker ve katkılı maddeleri olan paketli ürünler – zaman içinde zekanızı zayıflattı. O pırıl pırıl düşünceleriniz sislendi ve başarabileceğiniz meslekleri kazanmanız mümkün olmadı genç dostlarım ve bu sadece başlangıç. Zaman hızla akacak ve siz bu hatalı beslenmelerinizin sonuçlarını göreceksiniz. Hazır olun…”

Sihirli Profesör Vitamin Bastonunu yere vurdu, zaman ileri sardı.

Artık 30 yaşındaydılar. İşe gitmek için sabah uyanan Ömer Efe, aynada göz altındaki mor halkaları gördü. Hâlsizlik içindeydi. Daha 30 yaşında yaşlı çökmüş bir dede gibi görünüyordu

Ömer Efe:
“Her sabah kendimi yorgun hissediyorum. Ne zaman sağlıklı bir sabah yaşadım hatırlamıyorum. Yine doktora girmeliyim… Aslında ne zaman doktora gitsem aynı şeyleri duyuyorum Sürekli fast food yeme… Sürekli abur cubur tüketme...”

Hastaneye gittiğinde kan testleri yapıldı. Doktor kaşlarını çatmıştı.

Doktor:
“Trigliserid değeriniz çok yükselmiş. Karaciğer değerleriniz de yüksek yani karaciğeriniz yorgun. Kan şekeriniz dengesiz ve alarm veriyor. Acilen diyet ve egzersiz yapmanız gerekiyor.”

Ömer Efe başını eğdi. Sporu yıllar önce çocukluğunda bırakmıştı.

Tuğçe ise bilgisayar başında çalışırken nefes nefese kalıyordu. Oturduğu yerde bile terliyordu. Cildi hiç de istediği gibi güzel değildi… Hele her gün makyaj yapması sadece günü kurtarıyor ve giderek cildini daha da bozuyordu…

Tuğçe (İçinden kendi kendine konuşuyordu)
“Bu yaşta bu kadar yorgun hissetmek normal değil. Ama hala akşamları televizyon karşısında noodle yemeye devam ediyorum. Belki biraz daha geç yemezsem daha iyi olur… Karnım kalçalarım bacaklarım eskisi gibi değil çok kilo aldım.”

Sihirli Profesör Vitamin tekrar bastonunu yere vurdu.

Zaman daha da hızlandı. Artık 40 yaşlarındaydılar. Tuğçe‘nin beli ağrıyor, dizleri sızlıyordu. Oldukça kilo almıştı ve arkadaşlarının çocuklarından da ”Nine” kelimesini duyar olmuştu. Oysa daha 40 yaşındaydı…

Bir hastanede kontrole gittiklerinde doktorun söyledikleri sarsıcıydı.

Doktor:
“Kilonuz yaşınıza göre oldukça fazla. Eklem yükünüz artmış, diz ağrılarınızın temel sebebi bu. Ayrıca tansiyon değerleriniz de yüksek seyrediyor. Belli ki işlenmiş karbonhidratlardan (paketli gıdalar – noodle, cips vb gibi) vaz geçemiyorsunuz. Bu da sizin sağlığınızı giderek bozuyor ve daha fazlasıyla bozacak da… ”

Tuğçe şaşırmıştı.

Tuğçe:
“Ben daha 40 oldum… Bu kadar erken mi başlar bu sorunlar?”

Doktor ciddi bir ifadeyle cevap verdi:

Doktor:
“Size her gelişinizde söylüyorum sağlıksız beslenme ve hareketsizlik yıllar boyunca birikir. Sorunlar birden değil, yavaş yavaş ortaya çıkar.”

Ömer Efe ise bir sabah göğsünde ağrıyla uyandı. Hastaneye kaldırıldığında doktorlar küçük bir kalp krizi geçirdiğini söylediler.

Ömer Efe:
“Kalp krizi mi? Daha çok gencim ben…”

Doktor başını salladı.

Doktor:
“Kalbiniz sizden çok daha hızlı yaşlanmış. Aşırı şekerli ve yağlı gıdalar, içtiğiniz gazlı kola, gazoz ve gazsız İce tea, kutulanmış meyve suları gibi sağlıksız sıvılar, uzun süreli hareketsizlik ve sigara alışkanlığı… Bunlar birlikte büyük risk oluşturur. Her biri ayrı ayrı çok zararlıdır ve az içiyorum – tüketiyorum demek de mazeret olamaz”

Sihirli Profesör Vitamin bir kez daha bastonunu yere vurdu.

Artık 50 yaşındaydılar. Ömer Efe her sabah bir avuç ilaç içiyordu: şeker, tansiyon ve trigliserid yüksekliği için. Tuğçe ise diz ağrılarından dolayı baston kullanıyor, içtiği ilaçların çokluğundan hepsini tek tek sayamıyordu.

Tuğçe:
“Çocuklarıma eşlik edemiyorum. Evden pek dışarı çıkasım yok ağrılardan ve tabi ki bu kilolar da çok yoruyor beni. Aslında gençken tembeldim düzenli spor yapmadım hiç. Bu yaşa gelince bunun bedeli daha ağır oluyor.”

Ömer Efe:
“Ben de sürekli halsizim. Hiçbir şeye hevesim yok. İlaçsız bir günüm yok artık.”

İki arkadaş bir parkta buluştuklarında konuşmaları hüzünlüydü.

Tuğçe:
“Hatırlıyor musun? Hatice Öğretmenimiz de hep söylerdi…”

Ömer Efe:
“Evet… Ve keşke biri bize deseydi ki bu yiyecekler ileride hayatımızı karartacak… Gülüp geçerdik belki.

Sihirli Profesör Vitamin son kez bastonunu yere vurdu. Artık 60 yaşındaydılar. Tuğçe tip 2 diyabet hastası olmuştu. Gözlerinde bulanıklık sebebi ile görmekte oldukça zorlanıyordu. Kilosu aynıydı ama hastalıklarının ve ilaçlarının sayısı artmıştı. Ömer Efe ise ikinci kez kalp krizi geçirmiş büyük bir kalp ameliyatı olmuştu. Merdivenle bir kat yukarı bile çıkamıyordu. İlaçlarının sayısı da artmıştı.

Doktor (Ömer Efe‘ye):
“Artık fiziksel aktiviteniz çok sınırlı olmalı. Kalp krizi ve devamında ameliyat sonrası toparlanmanız uzun sürecek.”

Ömer Efe yatağında gözlerini tavana dikti.

Ömer Efe:
“Yürüyememek… Bu yaşta çocuk torun sevememek… Her şey çocukken gençken yediğim Noodel, cips, bisküvi, kola, Ice Tea, cips gibi işlenmiş gıdalara mı bağlıydı?”

Tuğçe artık insülin iğnesi kullanıyor, yemeklerini doktor gözetiminde yiyordu. Yine de hastalıkları ilerliyordu. Sık sık hastaneye gitmek zorundaydı.

Son bir baston sesiyle 70 yaşlarına ulaştılar. Artık ikisi de bastonla yürüyen, sık sık hastane kontrollerine giden yaşlı insanlardı. Yanlarında torunları olsa da, onların temposuna yetişemiyor, oyuna katılamıyorlardı.

Ömer Efe:
“Keşke çocukken Hatice Öğretmen bizi uyardığında dinleseydik. Tüm dediklerini yapsaydık…”

Tuğçe:
“Keşke bu yolculuğu çok daha önce yapabilseydik. Ama artık geri dönüş yok…”

Sihirli Profesör Vitamin yanlarına geldi. Yüzünde ciddi bir ifade vardı.

Sihirli Profesör Vitamin:
“Ama gerçek hayatta hâlâ zamanınız var. Bu bir uyarıydı. Gerçek gelecek henüz yazılmadı. Şimdi, diğer yolu görmeye hazır mısınız?”

İkisi de başlarını sallarken gözleri dolmuştu. Sağlıksız seçimlerin nasıl görünmez zincirlerle onları yıllarca bağladığını ve sonunda yaşamlarını kısıtladığını tüm detaylarıyla görmüşlerdi.

Sağlıklı Seçimlerin Işıltılı Geleceği

Gözlerini açtıklarında Ömer Efe ve Tuğçe kendilerini bir sabah koşusunun ortasında buldular. Üzerlerinde eşofmanlar vardı. Güneşli bir ilkbahar sabahıydı. Hava tertemizdi. Ellerindeki su şişeleriyle bir parka doğru koşuyorlardı.

Tuğçe (koşarken gülümseyerek):
Ömer Efe! Bu nasıl olur? Biz… yine büyüğüz ama bu sefer enerjimiz hiç bitmiyor!”

Ömer Efe:
“Vay canına! Aynaya bak! 20 yaşındayız yine de cildimiz çocuklarınki gibi tertemiz!”

Nefesleri düzenli, vücutları zinde, yüzleri pırıl pırıldı. Koşuyu bitirdiklerinde bir banka oturdular ve yanlarında getirdikleri üzerinde peynir parçaları olan yeşil salatalarını çıkardılar.

Tuğçe: (Gülümseyerek ve göz kırparak)
“Şekerli gofretler yok mu?”

Ömer Efe (gülerek):
“Aklımı yitirmedim Gofret yiyecek kadar, tatlı atıştırmalık için küçük kavanozumda bal var. Salatanın yanında kendi yaptığım yoğurtan yaptığım ayran getirdim. Tabi ki sana da…”

Sihirli Profesör Vitamin bir anda yanlarında belirdi. Ceketinin yakasına papatya iliştirmişti, keyfi yerindeydi.

Sihirli Profesör Vitamin:
“Hoş geldiniz. Bu, sağlıklı seçimler yaptığınız evren. Sizi zamana doğru bir yürüyüşe çıkaracağım. Hazırsanız…”

Bastonunu yere hafifçe dokundurdu ve zaman ileri sardı.

Ömer Efe ve Tuğçe artık 30 yaşındaydılar. Ömer Efe sabah kahvaltısında avokado ve yumurta yerken, Tuğçe yogasını tamamlayıp kahvaltıya eşlik etti. Her sabah muhakkak yumurta yiyorlardı. Sonrasında birlikte işe gittiler. Ömer Efe bilim insanı olmuştu, araştırmalar yapıyor bir gurup genç bilim öğrencisine eğitim veriyordu. Herkesin çok şaşırdığı. bir ustalığı daha vardı. Füzyon mutfağında muazzam bir gastronomi insanı olmuştu, Tuğçe ise genç yaşına rağmen tanımış bir Mimar olmuştu. İnşaat ve mimari dünyasında genç dahi diye tanınıyordu.

Ömer Efe:
“Sağlıklı ve lezzetli füzyon mutfağına bayılıyorum. Bir bilim dalı olmalı bence. Öğrencilerime eğitimlerimde hep söylüyorum. Yetinmeyin, durmayın daima okuyun ve çok çalışın” “Ve ben onların alışkanlıklarını değiştirerek kendilerini sevmelerine yardımcı oluyorum. Harika işlerim var.”

Tuğçe:
“Dünyanın hemen her ülkesinden yeni proje teklifler geliyor. İşlerimi ve ekibimi düzene koyuyorum. Çalışmak – başarmak çok önemli tabii ki hayatımı da sağlıklı ve huzurlu yaşamayı ihmal etmiyorum. Kendime de zaman ayırıyorum”

Akşamları yürüyüş yapıyor, ara sıra doğa kamplarına katılıyorlardı. Tuğçe haftada üç gün düzenli yüzmeye gidiyor, Ömer Efe fitnes yapıyordu. İkisi de sağlıklı ve formdaydı. Vücutlarında fazla yağ neredeyse yok gibiydi.

Sihirli Profesör Vitamin tekrar bastonunu yere vurdu. Artık 40 yaşındaydılar.

Tuğçe’nin iki çocuğu vardı. Bahçede sebze yetiştiriyor, onlara nasıl sağlıklı beslenmeleri gerektiğini öğretiyordu. İşlerini evinden yönetiyor, haftanın belirli gün ve saatlerinde ofisine gidiyordu. Ömer Efe’nin de iki çocuğu vardı. Gastronomi alanında harikalar yaratırken uluslararası yeni bir bilim ödülü almıştı.

Tuğçe:
“Bak çocuklar, şu yeşillikler bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Şu mor meyveler beyin sağlığı için çok iyidir.”

Çocuklar da annelerine hayranlıkla bakıyordu.

Ömer Efe Yıllık hem diş hem de genel sağlık kontrollerine düzenli giderdi, sonuçlar hep mükemmeldi.

Doktor (gülümseyerek):
Ömer Efe Bey, kan değerleriniz olağanüstü. Yaşınız 40 ama sonuçlarınız 25-30 yaş arası gibi… Sizin yaş grubunuzda bu formda olmak nadir görülen bir durum.”

Ömer Efe:
“Bu sonuçlar, Hatice öğretmenimin sözleri ve benim emeğimin meyvesi. Bir orman yürüşünde sihirli biir dokunuşla değişti dünyam. Çocukken abur cuburu sağlıksız tüm gıdaları bıraktım, hayatım değişti.”

Sihirli Profesör Vitamin tekrar bastonunu yere vurdu. Zaman bir kez daha aktı. Artık 50 yaşındaydılar.

Ömer Efe hâlâ aktifti. Sabahları koşu, öğleden sonraları fitness yapıyordu. Tuğçe ise sağlıklı yaşam üzerine de kendini geliştirmiş halk eğitim seminerleri de veriyordu. Hatta bu konuda üç de kitap yazmıştı.

Tuğçe:
“Okuyuculara anlatmak istediğim en önemli şey, her şeyin çocuklukta Hatice öğretmenim ile başladığı.” diyordu.

Bir sabah kahvaltı masasındaydılar.

Ömer Efe, Bol tereyağda iki yumurta, tere, roka, salatalık ve domates, Tuğçe ise haşlanmış yumurta ve taze cevizli yoğurt yiyordu.

Sihirli Profesör Vitamin tekrar bastonunu yere vurdu. Zaman ilerledi, 60 yaşına geldiler.

Artık torunları vardı. Ama öyle bastonla gezen büyükanneler, büyükbabalar değillerdi. Ömer Efe torununu sırtına alıp parka götürebiliyordu. Tuğçe torunlarına mutfakta sağlıklı kekler yapmayı öğretiyordu.

Tuğçe (torunlarına):
“Bakın bu keki rafine şekerle değil, muz püresiyle tatlandırıyoruz. Hem lezzetli hem sağlıklı!”

Torun (gülerek):
“Babaanne bu daha güzelmiş!”

Ömer Efe ise torunlarıyla bisiklet sürerken yarışlar yapıyordu.

Ömer Efe:
“Hazır mısınız çocuklar? Kim daha hızlı pedal çeviriyor bakalım!”

Torun (bağırarak):
“Dedeee yavaşla! Bu yaşta bu kadar hızlı nasıl gidiyorsun?”

Ömer Efe (gülerek):
“Sağlıklı beslenirsen, her yaşta enerjin olur!”

Ve son baston sesiyle 70 yaşına ulaştılar. İkisi de hala aktifti.

Ömer Efe sabah yürüyüşlerinden sonra kitap okuyor, Tuğçe topluluklara gönüllü sağlık seminerleri veriyordu. Hafızaları yerindeydi, eklem ağrıları yoktu, ilaç kullanmaya gerek kalmamıştı.

Bir sabah, el ele tutuşmuş ormanda yürüyüşe çıktılar. Ağaçların arasında, kuş sesleri arasında yürürken geçmişi andılar.

Ömer Efe:
“Biliyor musun, sağlıklı yaşam sadece hastalıklardan uzak olmak değilmiş. Bu, yaşamın tadını doyasıya çıkarabilmek demekmiş.”

Tuğçe:
“Ve torunlarımızla birlikte koşabilmek, dondurma yemek yerine evde meyve salatası yapmak, onların kahramanı olmak demekmiş.”

Ömer Efe:
“İşte gerçek zenginlik bu…”

Ömer Efe:
“Hatırlıyor musun? Hatice Öğretmenimizle ormanda yürüyüş yapmıştık. Ve sonra sihirli bir Sihirli Profesör Vitamin gelmişti…”

Tuğçe:
“Evet! Ve o Sihirli Profesör Vitamin bize geleceğimizi göstermişti. Biz bu yolu seçtik, iyi ki de öyle yaptık.”

Ve o anda, sihirli Sihirli Profesör Vitamin tekrar karşılarına çıktı. Gülümsüyordu.

Sihirli Profesör Vitamin:
“Geleceğinizin bu hali, küçükken verdiğiniz doğru kararların sonucuydu. Hatice Öğretmeninizle çıktığınız o yürüyüş… Sizi bugünlere getiren o ilk adımdı.”

Bir ışık parladı. Her şey döndü, döndü… Ve kendilerini yine Hatice Öğretmen’le birlikte ormanda yürürken buldular. El eleydiler, ama şimdi her şey değişmişti.

Tuğçe çantasındaki gofreti çıkardı ve Ömer Efe’ye baktı.

Tuğçe:
“Biliyor musun… Canım artık bunu istemiyor.”

Ömer Efe (gülerek çantasına elini attı):
“Aaaaa bu kutudaki sıvı da benden uzak dursunnn.” diye bağırdı

Hatice Öğretmen döndü ve onları gülümseyerek izledi.

Hatice Öğretmen:
“Ne güzel… Gerçek öğrenme, doğru zaman geldiğinde fark etmektir çocuklarım.”

Ömer Efe ve Tuğçe, başlarını sallayarak Hatice Öğretmen ve sınıf arkadaşları ile birlikte ormanın derinliklerine doğru yürümeye devam ettiler. Hayat artık bambaşka görünüyordu.

✨ ✨ ✨

Hikaye Sonu – Hatırlayın bakalım neler öğrendik?

  1. Ne yersek, o oluruz. Sağlıklı beslenmek vücudumuzu güçlü, enerjik ve mutlu yapar.
  2. Cips, kola ve salam gibi yiyecekler lezzetli olabilir ama uzun vadede sağlığımıza zarar verir.
  3. 🏃‍♀️ Düzenli spor yapmak sadece bedenimizi değil, ruhumuzu da güçlü tutar.
  4. 🧠 Sağlıklı alışkanlıklar sayesinde hafızamız güçlü olur, okullarda ve işlerde daha başarılı olabiliriz.
  5. 👨‍👩‍👧‍👦 İyi alışkanlıklar sadece bize değil, ileride çocuklarımıza ve torunlarımıza da örnek olur.
  6. 💡 Her seçimimiz geleceğimizi değiştirir. Küçük yaşta aldığımız kararlar büyüdüğümüzde büyük farklar yaratır.
  7. 🌳 Doğada vakit geçirmek ve hareketli olmak sağlıklı yaşamanın bir parçasıdır.
  8. 🍎 Elma, badem, yoğurt gibi besinler vücudumuzu güçlendirirken, şekerli ve hazır gıdalar zayıflatır.
  9. ❤️ Kendimizi sevmek, bedenimize iyi bakmakla başlar.

Dr. Mustafa KEBAT

📚 📚 📚

Sayın okuyucu,

Yukarıda yer alan hikaye firmalarımız Tetkik OSGB – Tetkik Danışmanlık tarafından sosyal sorumluluğumuz olan çocuklarımızı bilgilendirmek, okumaya, çalışmaya, doğal hayata heveslendirmek ülkemize ve geleceğimize yararlı bireyler olabilmelerine katkı sağlamak maksadı ile yayınlanmıştır.

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz. Varsa hatalarımızı bildirmeniz daha faydalı olmamıza desteğiniz bizim için çok değerli.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Denize Girmenin İnsan Vücudu Üzerindeki Etkileri

Deniz, insanlık tarihi boyunca yalnızca bir geçim kaynağı değil; aynı zamanda fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyileşmenin doğal bir sahnesi olmuştur.

Modern tıbbın ve bilimsel araştırmaların ilerlemesiyle birlikte, deniz suyunun ve deniz ortamının insan sağlığı üzerindeki etkileri daha derinlemesine anlaşılmaya başlanmıştır.

Gerek içerdiği mineraller, gerekse düşük yerçekimi ortamı ve negatif iyonların yoğunluğu, denize girmenin sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin temelini oluşturmaktadır.

🌊 🌊 🌊

Denize Girmenin İnsan Vücudu Üzerindeki Sağlık Etkileri

Kardiyovasküler Sistem Üzerine Etkileri

Denize girme, özellikle yüzme gibi aktif hareketlerle birleştiğinde kalp-damar sistemi üzerinde önemli fizyolojik etkiler yaratır:

Dolaşımın Hızlanması: Su, vücut üzerinde hafif bir basınç uygular. Bu basınç, yüzeyel venöz dönüşü destekleyerek venöz dolaşımı hızlandırır, kalbin yükünü azaltır.

Kardiyak Kondisyonun Artması: Düzenli deniz yüzmesi, kalp kasını güçlendirir, istirahat nabzını düşürür, kalbin pompa verimini artırır.

Kan Basıncını Düzenleme: Soğuk deniz suyu, periferik damarları daraltarak başlangıçta kan basıncını artırsa da, adaptasyon sonrası uzun vadede kan basıncında dengeleyici bir etki oluşturabilir.

Kolesterol ve Trigliserid Düzeyleri: Deniz yüzmesi, HDL düzeyini artırabilirken LDL ve trigliserid düzeylerinin düşmesine katkıda bulunur.

Bağışıklık Sistemi Üzerine Etkileri

Soğuk Su Adaptasyonu (Hardening Etkisi): Düzenli olarak soğuk denize giren bireylerde lökosit (akyuvar) düzeylerinin arttığı, fagositik aktivitenin yükseldiği ve sitokin dengesinin iyileştiği gösterilmiştir.

Lenf Dolaşımını Artırma: Su basıncı ve hareketin birleşimi, lenf drenajını hızlandırarak vücudun toksinleri uzaklaştırmasına ve immüniteyi artırmasına yardımcı olur.

Doğal Antiviral ve Antibakteriyel Etki: Tuzlu deniz suyu, ciltteki mikrobiyal yükü azaltarak ikincil enfeksiyonların önlenmesine destek verir.

Cilt Sağlığı Üzerine Etkileri

Mineral İçeriği: Deniz suyu sodyum, magnezyum, kalsiyum, potasyum, iyot gibi minerallerce zengindir. Bu mineraller, cildin pH’ını dengeler, epidermal yenilenmeyi destekler.

Antiseptik Özellik: Tuzlu su, yara iyileşmesini hızlandırır, akne ve egzama gibi inflamatuar cilt sorunlarının yatışmasına yardımcı olur.

Peeling Etkisi: Deniz suyu ve kumun birleşimi, doğal bir eksfoliyan (ölü deri temizleyici) görevi görür.

Not: Hassas ciltlerde deniz sonrası duş alınmaması durumunda tuz tahrişe neden olabilir. Bu yüzden kontrollü kullanım önemlidir.

Psikolojik ve Nöropsikolojik Etkiler

Stres Azaltıcı Etki: Deniz sesleri, mavinin sakinleştirici etkisi ve serin su, parasempatik sinir sistemini aktive eder. Bu, stres hormonlarının (kortizol, adrenalin) azalmasına yol açar.

Endorfin ve Serotonin Artışı: Yüzme veya serbest dalış gibi aktiviteler, beynin mutluluk hormonlarını salgılamasına neden olur.

Dikkat ve Zihinsel Açıklık: Soğuk suya ani maruz kalma, noradrenalin salınımını artırır. Bu da zihinsel uyanıklığı ve bilişsel performansı kısa süreli olarak yükseltir.

Depresyon ve Anksiyete Üzerindeki Etkisi: Klinik gözlemler ve bazı vaka raporları, düzenli soğuk su banyolarının depresif semptomları azalttığını ve duygu durumunu düzenlediğini göstermiştir.

Kas-İskelet Sistemi ve Fiziksel Fonksiyonlar

Ağırlıksızlık Etkisi: Su içindeki kaldırma kuvveti, eklem stresini azaltarak ağrısız hareket imkânı sunar. Bu etki özellikle artrit ve fibromiyalji gibi rahatsızlıkları olan bireylerde fizyoterapiye yardımcıdır.

Kas Gücünü Artırma: Su direnci, kasların farklı açılardan çalışmasını sağlar. Düzenli deniz yüzmesi, tüm kas gruplarını dengeli şekilde çalıştırır.

Esneklik ve Denge: Yüzme ve su içinde hareket, proprioseptif farkındalığı ve motor koordinasyonu geliştirir.

Solunum Sistemi Üzerine Etkiler

Nefes Egzersizi Olarak Yüzme: Deniz yüzmesi, akciğer kapasitesini artırır ve diyafram kaslarını güçlendirir.

Negatif İyonların Etkisi: Deniz kenarı ortamında bulunan negatif iyonlar, solunum yollarında rahatlatıcı etki yaparak astım, bronşit gibi hastalık semptomlarının azalmasına yardımcı olabilir.

Hormon Düzeyleri ve Metabolizma

Metabolizma Hızlandırıcı Etki: Soğuk su teması, kahverengi yağ dokusunu aktive ederek termogenez yoluyla kalori harcamasını artırır.

Tiroid Fonksiyonları: Deniz suyu iyot içerdiğinden, yüzeysel emilim yoluyla tiroid sağlığını destekleyici bir etki sağlayabilir (özellikle iyot eksikliği olan bireylerde).

⏱️ ⏱️ ⏱️

İdeal Denizde Kalma Süresi

Denize girmenin süresi; su sıcaklığı, kişinin sağlık durumu ve fiziksel kondisyonuna bağlıdır. Ancak genel olarak:

Su SıcaklığıDenizde Kalma Süresi
18–21 °C10–15 dakika
22–26 °C15–30 dakika
27–30 °C30–45 dakika
  • Çocuklar ve yaşlılar için süre daha kısa tutulmalıdır.
  • Uzun süre kalmak hipotermi, kas krampları veya tuz dengesizliğine yol açabilir.

✅ ✅ ✅

İnsan Sağlığı İçin İdeal Deniz Özellikleri

Temiz ve Akıntılı Olmalı: Kirli, durağan sularda mikrobiyolojik risk artar.

Tuz Oranı Dengeli Olmalı: Aşırı tuzlu sular (örneğin Ölü Deniz) ciltte tahrişe neden olabilir. Orta düzey tuzluluk idealdir.

Sıcaklık: 24–27 °C arası deniz suyu hem rahatlatıcı hem de tedavi edicidir.

Doğal Kıyı Şartları: Kumlu ya da çakıllı zemin, taşlı ve ani derinleşen yerlere göre daha güvenlidir.

Kimyasal Temizliği: Ağır metallerden ve deterjan kalıntılarından arındırılmış sular sağlıklıdır.

Deniz Canlıları Açısından Güvenli: Zehirli deniz canlılarının olmadığı bölgeler tercih edilmelidir.

🌍 🌍 🌍

Dünya Üzerinde İnsan Sağlığı İçin İdeal Denizler

1. Adriyatik Denizi (Hırvatistan – Dalmaçya Sahilleri)

  • Temiz, mineralli, bol oksijenli ve yumuşak dalgalarıyla ünlü.

2. Ege Denizi (Türkiye Yunanistan)

  • Orta tuzluluk, berraklık ve sıcaklık bakımından idealdir. Özellikle Çeşme, Bodrum ve Gökçeada sahilleri öne çıkar.

3. İzlanda Jeotermal Kıyıları (Mavi Lagün)

  • Mineraller açısından zengin; özellikle cilt hastalıkları için faydalı.

4. Karayipler (Barbados, Bahamalar)

  • Tropikal sular; sıcaklık, tuzluluk ve mikrobiyolojik temizlik açısından mükemmel.

5. Kızıldeniz (Mısır, Ürdün, İsrail)

  • Yoğun mineral içeriği ve sıcak suları ile romatizmal hastalıklar için tercih edilir.

⭐️⭐️⭐️

Denize girmek, yalnızca yaz aylarının vazgeçilmez bir keyfi değil, aynı zamanda bilimsel olarak da desteklenen çok boyutlu bir sağlık pratiğidir.

Düzenli ve bilinçli deniz banyoları, fiziksel direnci artırmakla kalmaz; ruhsal dengeyi destekler, stres düzeylerini azaltır ve yaşam kalitesini yükseltir. Ancak her sağlık uygulamasında olduğu gibi, bireysel sağlık durumu ve çevresel koşullar göz önünde bulundurularak hareket edilmelidir.

Sonuç olarak, denizin iyileştirici gücü doğru şekilde kullanıldığında, modern yaşamın getirdiği pek çok sağlık sorununa karşı doğal ve bütüncül bir destek sunmaktadır. İnsan ile doğa arasındaki bu kadim bağın yeniden keşfi, geleceğin sağlık yaklaşımlarında giderek daha fazla yer bulacaktır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Derin Deniz Suyunun Potansiyel Sağlık Faydaları: Bir İnceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5221345/

⭐️⭐️ Deniz suyu iletkenliğinin üç aşamalı dikey dağılımı https://www.nature.com/articles/s41598-018-27931-y

⭐️⭐️ Ölü Deniz Suyunun Cilt Sağlığındaki Biyolojik Rolü: Bir İnceleme https://www.mdpi.com/2079-9284/10/1/21

⭐️⭐️ Doğada yüzme: Açık su yüzmenin zihinsel sağlık ve refah faydalarına ilişkin kapsamlı bir inceleme https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0272494423001214

⭐️⭐️ Dayanıklılık Yarışmalarında Sporcular İçin Deniz Suyu Tüketimi Fizyolojik Faydaları ve Performansı: Sistematik Bir İnceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9657671/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Pentan Tankı HZ-20: Çalışan Sağlığı ve İşyerindeki Tıbbi Tehditler Riski Olay Ağacı Analizi

Pentan Tankı – İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda 45 (Kırk Beş) yazıdan oluşan serinin yirmi ikinci Pentan Tankı – (Hazard Identification – Tehlike Tanımlama) Analizi‘ nde yer almayan Çalışan Sağlığı ve İşyerindeki Tıbbi Tehditler Riski Olay Ağacı Analizini inceleyebilirsiniz.

Yararlı olması dileklerimle.

Çalışan Sağlığı ve İşyerindeki Tıbbi Tehditler Riski Olay Ağacı Analizi, Pentan Tankı operasyonlarında çalışan sağlığı ve işyerindeki tıbbi tehditleri inceledim.

Pentan gibi kimyasal maddelerin depolandığı ve işlendiği tesislerde, çalışan sağlığı ciddi risklerle karşı karşıya kalabilir. Tesis içinde maruz kalınan zararlı gazlar, kimyasal sızıntılar, yüksek sıcaklıklar ve diğer tehlikeler, çalışanların sağlığını tehdit edebilir ve uzun vadeli hastalıklara yol açabilir. Ayrıca, bu tür sağlık tehditleri sadece fiziksel sağlık üzerinde değil, zihinsel sağlık üzerinde de olumsuz etkiler yaratabilir.

Çalışan sağlığının korunması, endüstriyel tesislerdeki en önemli önceliklerden biri olmalıdır. İşyerinde güvenli bir ortam sağlanmadığı takdirde, iş kazaları, meslek hastalıkları ve ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.

Çalışan Sağlığı ve İşyerindeki Tıbbi Tehditler Riski Olay Ağacı Analizi, çalışan sağlığını tehdit edebilecek tüm potansiyel riskleri değerlendirmek ve bu risklerin en aza indirilmesi için gerekli adımları belirlemek maksadı ile sizlere sunuyorum. Bildiğiniz gibi tıbbi tehditlerin önlenmesine yönelik etkili tedbirlerin alınması, hem çalışanların sağlığı hem de tesisin operasyonel verimliliği açısından kritik öneme sahiptir.

Çalışan Sağlığı ve İşyerindeki Tıbbi Tehditler Riski Olay Ağacı Analizi, pentan tankı gibi yüksek risk taşıyan tesislerde, çalışan sağlığını korumaya yönelik stratejiler ve prosedürler geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.

🔺 HZ-20 – Olay Ağacı (Event Tree) Analizi

Tehlike Başlığı: Çalışan Sağlığı ve İşyerindeki Tıbbi Tehditler

Başlangıç Olayı (Initiating Event):
Pentan tankı işletmesinde çalışanların sağlıklarıyla ilgili tıbbi tehditlerin göz ardı edilmesi veya yeterli önlemlerin alınmaması.

🔸 1. Kontrol Noktası: Çalışan Sağlığı Takibi Yapılıyor mu?

  • Evet:
    • İşletme, çalışan sağlık izleme programı uygulamakta ve düzenli sağlık kontrolleri yapılmaktadır.
      Sonuç: Çalışanların sağlık durumu sürekli izlenir, sağlık sorunları erken aşamalarda tespit edilir.
    • Risk Değerlendirmesi: Düşük
  • Hayır:
    • Çalışan sağlık izleme programı veya sağlık kontrolleri uygulanmıyor.
      🔸 2. Kontrol Noktası: Çalışanlar Kimyasal ve Fiziksel Tehditlere Karşı Eğitildi mi?
      • Evet:
        • Çalışanlar, kimyasal ve fiziksel tehditlere karşı eğitimli ve güvenlik önlemlerini bilmektedirler.
          ⚠️ Sonuç: Çalışanlar, tehlikelere karşı hazırlıklı ve doğru önlemleri alabilir.
        • Risk Değerlendirmesi: Düşük
      • Hayır:
        • Çalışanlar, kimyasal ve fiziksel tehditlere karşı yetersiz eğitilmiştir.
          🔸 3. Kontrol Noktası: Sağlık Koruma Ekipmanları Mevcut mu?
          • Evet:
            • Çalışanlar için kişisel koruyucu ekipmanlar (KKE) mevcut ve düzenli olarak kullanmaları sağlanıyor.
              Sonuç: KKE kullanımı, işyerindeki sağlık tehditlerine karşı koruma sağlar.
            • Risk Değerlendirmesi: Düşük
          • Hayır:
            • Kişisel koruyucu ekipmanlar eksik veya kullanılmıyor.
              Sonuç: Çalışanlar sağlık tehditlerine karşı korunmaz, sağlık sorunları gelişebilir.
            • Risk Değerlendirmesi: Yüksek

🔸 4. Kontrol Noktası: Kimyasal Maddelere Maruz Kalma Seviyesi İzleniyor mu?

  • Evet:
    • Kimyasal maddelere maruz kalma seviyeleri sürekli izlenmekte ve maruz kalma limitleri belirlenmiştir.
      Sonuç: Kimyasal maddelere aşırı maruz kalma engellenir, sağlık tehditleri minimize edilir.
    • Risk Değerlendirmesi: Düşük
  • Hayır:
    • Kimyasal maddelere maruz kalma seviyesi izlenmiyor veya limitler yok.
      🔸 5. Kontrol Noktası: Acil Durum Tıbbi Müdahale Protokolleri Var mı?
      • Evet:
        • İşletme, acil durum tıbbi müdahale protokolleri ve sağlık ekibi ile donatılmıştır.
          ⚠️ Sonuç: Herhangi bir sağlık sorunu durumunda hızlı ve etkili müdahale yapılır.
        • Risk Değerlendirmesi: Düşük
      • Hayır:
        • Acil durum tıbbi müdahale protokolleri yetersiz veya mevcut değil.
          Sonuç: Sağlık sorunlarına müdahale gecikir, sağlık problemleri daha ciddi hale gelebilir.
        • Risk Değerlendirmesi: Yüksek

🔸 6. Kontrol Noktası: Psiko-sosyal Faktörler Göz Ardı Ediliyor mu?

  • Evet:
    • Psiko-sosyal faktörler, çalışan sağlığı kapsamında göz önünde bulundurulmakta ve psikolojik sağlık desteği sağlanmaktadır.
      Sonuç: Çalışanların psikolojik sağlığı desteklenir, stres ve tükenmişlik gibi sorunlar önlenir.
    • Risk Değerlendirmesi: Düşük
  • Hayır:
    • Psiko-sosyal faktörler göz ardı edilmekte ve psikolojik sağlık desteği sağlanmamaktadır.
      Sonuç: Çalışanlar psikolojik sağlık sorunları yaşayabilir, bu da fiziksel sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
    • Risk Değerlendirmesi: Yüksek

🧩 🧩 🧩

Senaryonu Özeti

Senaryo NoSonuçRisk Seviyesi
1Sağlık izleme var, eğitimler ve KKE kullanımı mevcutDüşük
2Sağlık izleme yok, kimyasal maruz kalma izlenmiyor, eğitim eksikYüksek
3Sağlık izleme var, KKE yok, kimyasal maruz kalma izleniyorOrta
4Sağlık izleme yok, tıbbi müdahale protokolleri yokÇok Yüksek

🛡️ 🛡️ 🛡️

Önleyici ve Azaltıcı Tedbirler

  • Sağlık izleme programı uygulanmalı ve çalışanlar, sağlık sorunlarının erken teşhisi amacıyla düzenli sağlık kontrollerine tabi tutulmalıdır.
  • Kimyasal ve fiziksel tehditlere karşı çalışanlar eğitim almalı ve doğru koruyucu önlemler alınmalıdır. Bu eğitimlerin yıllık olarak yenilenmesi önemlidir.
  • Kişisel koruyucu Donanımlar (KKD) her zaman temin edilmeli ve çalışanlar bu ekipmanları kullanma konusunda sıkı bir şekilde denetlenmelidir.
  • Kimyasal maruz kalma seviyeleri düzenli olarak izlenmeli ve çalışma ortamındaki kimyasal maddelerin güvenli limitlerde tutulması sağlanmalıdır.
  • Acil durum tıbbi müdahale protokolleri oluşturulmalı ve çalışanlar bu protokoller hakkında bilgilendirilmelidir. Herhangi bir sağlık sorunu durumunda hızlı bir müdahale mümkün olmalıdır.
  • Psiko-sosyal sağlık desteği sağlanmalı, çalışanların stres ve tükenmişlik gibi psikolojik sağlık sorunları konusunda bilinçlendirilmeli ve gerekli desteği alabilecekleri sistemler kurulmalıdır.

Pentan tankı gibi yüksek riskli tesislerde çalışan sağlığı, operasyonel güvenlik ile doğrudan ilişkilidir. Çalışan Sağlığı ve İşyerindeki Tıbbi Tehditler Riski Olay Ağacı Analizi, işyerindeki tıbbi tehditleri ve çalışan sağlığına zarar verebilecek durumları değerlendirerek, bu risklerin yönetilmesi için gerekli stratejileri sunmayı amaçlamaktadır.

Kimyasal maruziyetler, kaza riskleri, fiziksel stres faktörleri ve zihinsel sağlık tehditleri gibi çeşitli unsurlar, çalışanların genel sağlığını tehdit edebilir.

Çalışan sağlığını koruma adına yapılacak en önemli adımlar, etkili bir risk değerlendirmesi, düzenli sağlık taramaları, acil durum prosedürlerinin oluşturulması ve güvenli çalışma koşullarının sağlanmasıdır. Ayrıca, çalışanların sağlıkları konusunda farkındalık oluşturulmalı ve gerekli eğitimler verilmelidir. İşyerindeki tıbbi tehditlerin engellenmesi, yalnızca çalışanların güvenliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda iş gücü verimliliğini artırır ve iş kazalarının azaltılmasına yardımcı olur.

Sonuç olarak, Çalışan Sağlığı ve İşyerindeki Tıbbi Tehditler Riski Olay Ağacı Analizi, pentan tankı gibi tesislerde çalışan sağlığını korumak için alınması gereken önlemleri ayrıntılı bir şekilde sunarak, daha güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamının oluşturulmasına katkı sağlamaktadır.

Çalışan sağlığının ön planda tutulduğu bir işletme kültürü, sürdürülebilir başarı ve güvenlik için kritik bir unsurdur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Değerli İş Güvenliği Camiası üyesi,

Pentan Tankı – İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda ulaşılabilir makale ve teknik yazı sayısı maalesef yeterli değil. O sebeple bu yazıda eksiklerim olabilir.

Bilgi ve tecrübelerinizi paylaşmanız vereceğiniz katkılar ile iş güvenliği camiasının daima yararlanacağı büyük ve ayrıntılı bir veri bankası haline getirebiliriz.

Dr. Mustafa KEBAT – 0 530 568 42 75

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Pentane dış depolama tankının yangın etkisine ilişkin bir çalışma https://koreascience.kr/article/JAKO202430540257020.page

⭐️⭐️ Depolama tankı kazalarına ilişkin bir çalışma https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0950423005000641?via%3Dihub

⭐️⭐️ Kaza Sonucu ve Risk Analizine Dayalı Kimyasal Depolama Tanklarının Güvenlik Aralıklarının Araştırılması https://www.researchgate.net/publication/346406356_Research_on_Safety_Spacing_of_Chemical_Storage_Tanks_Based_on_Accident_Consequence_and_Risk_Analysis

⭐️⭐️ IOC terminalindeki büyük yakıt depolama tankının yangın tehlikesi ve risk analizi https://journals.sagepub.com/doi/10.1177/09544089231207419

⭐️⭐️ Propan depolama tanklarının dinamik risk değerlendirmesi için tahmini bir kaza modelinin geliştirilmesi https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0957582021000896

⭐️⭐️ Pentan https://pubchem.ncbi.nlm.nih.gov/compound/Pentane

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Matcha İle Farklı Tarifler

Matcha, zengin antioksidan içeriğine sahiptir.

Matcha‘ yı sadece çay yapımında değil, tatlılar, sütlü içecekler ve hamur işlerinde de kullanılabilirsiniz.

Matcha, doğru kaynaklardan alındığında ve ölçülü tüketildiğinde; vücut ve zihin sağlığına çok yönlü katkılar sunan doğal bir süper besindir. Lakin her şeyde olduğu gibi aşırıya kaçıldığında olası zararları göz ardı edilmemelidir.

Sizlere pratik ve sağlıklı bazı tarifler vererek vücudunuz için yararlı etkileri olacağına emin olduğum Matcha‘yı yaşamınıza dahil etmeye çalışacağım.

Gençlerin gözde içeceklerinden biri olan latte ile başlayalım.

Matcha Latte

Malzemeler

  • 1 çay kaşığı Matcha tozu
  • 1/2 çay bardağı sıcak su
  • 1 su bardağı süt (isteğe bağlı katkısız bademde kullanılabilir)
  • 1 tatlı kaşığı bal veya reçel suyu (isteğe bağlı lakin bal muhakkak sıcakken konulmamalıdır)

Yapılışı

  1. Matcha tozunu sıcak suyla bir kasede karıştırarak homojen bir kıvam elde edin.
  2. Ayrı bir tencerede sütü ısıtın (kaynamamasına dikkat edin).
  3. Sıcak sütü Matcha karışımına ekleyin ve karıştırın.
  4. Tatlandırıcı olarak reçel suyu veya istediğinizi ekleyin ve karıştırarak bir süre daha ısınınca içebilirsiniz. (Bal koymayı düşünüyorsanız kesinlikle sıcakken eklemeyin.)

Özellikle spor sonrası hafif bir öğünün sonuna eklenebilecek ağız tadı içinn parfe…

Matcha Yoğurtlu Parfe

Malzemeler

  • 1 su bardağı yoğurt (süzme yoğurt tercih edebilirsiniz)
  • 1 tatlı kaşığı Matcha tozu
  • 1 yemek kaşığı bal veya akçaağaç şurubu
  • Granola veya yulaf
  • Taze meyveler (çilek, yaban mersini gibi)

Yapılışı

  1. Yoğurdu bir kaseye alın, içine Matcha tozunu ve balı ekleyin.
  2. Karıştırarak yoğurtla iyice karışmasını sağlayın.
  3. Bir bardak veya kaseye önce yoğurt karışımını ekleyin, ardından granola ve taze meyveleri koyun.
  4. Kat kat yerleştirerek servise sunun.

Yine tatlıyı – şekeri bırakmakta zorlananlar için güzel bir alternatif Cheesecake..

Matcha Cheesecake

Malzemeler

  • 200 gr krem peyniri
  • 1 su bardağı süt
  • 1 paket bisküvi (tercihen kepekli)
  • 1 yemek kaşığı Matcha tozu
  • 2 yemek kaşığı bal veya şeker
  • 1 tatlı kaşığı vanilin
  • 1 tatlı kaşığı limon suyu

Yapılışı

  1. Bisküvileri ufalayın ve tabanına yerleştireceğiniz kek kalıbının altına yayın.
  2. Krem peynir, süt, Matcha tozu, bal, vanilin ve limon suyunu karıştırarak pürüzsüz bir kıvam elde edin.
  3. Karışımı bisküvi tabanının üzerine dökün ve buzdolabında en az 4 saat bekletin.
  4. Soğuduktan sonra üzerine taze meyvelerle süsleyerek servis yapın.

Eveeett… Sağlık için doğru bulmadığım bir tarif. Lakin dışarıda içinde ne olduğunu bilmediğiniz katkılı bir kek – pastaya üstelik de para vererek kendinize zarar vereceğinize en azından içinde ne olduğunu bildiğiniz ve elinizin lezzetinin bulaştığı keki yiyin bari…

Matcha Kek

Malzemeler

  • 2 su bardağı un
  • 1/2 su bardağı toz şeker
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1 tatlı kaşığı Matcha tozu
  • 1/2 su bardağı sıvı yağ
  • 2 yumurta
  • 1/2 su bardağı süt
  • 1 çay kaşığı vanilin

Yapılışı

  1. Fırını 180°C’ye ısıtın ve kek kalıbını yağlayın.
  2. Un, şeker, kabartma tozu ve Matcha tozunu karıştırın.
  3. Ayrı bir kapta yumurtaları, sıvı yağı, sütü ve vanilini çırpın.
  4. Kuru malzemeleri ıslak karışıma ekleyin ve karıştırarak homojen bir kıvam elde edin.
  5. Karışımı kalıba dökün ve yaklaşık 30-35 dakika kadar pişirin.
  6. Kekin piştiğini bir kürdan ile kontrol ederek soğutun ve dilimleyerek servis yapın.

Başladık ya sağlıklı olmayan şeker – un içeren tariflere olmazsa olmaz kurabiye ile tarif fasllını sonlandıralım…

Matcha Çikolatalı Kurabiye

Malzemeler

  • 1 su bardağı un
  • 1/2 su bardağı kakao
  • 1 yemek kaşığı Matcha tozu
  • 1/2 su bardağı tereyağı
  • 1/2 su bardağı şeker
  • 1 yumurta
  • 1 çay kaşığı vanilin
  • 1/4 su bardağı bitter çikolata parçaları

Yapılışı

  1. Fırını 180°C’ye ısıtın ve tepsiye yağlı kağıt serin.
  2. Tereyağını, şekeri ve yumurtayı bir kapta çırpın.
  3. Un, kakao, Matcha tozu ve vanilini ekleyip karıştırın.
  4. Çikolata parçalarını da ekleyip hamuru yoğurun.
  5. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp tepsiye yerleştirin.
  6. 10-12 dakika kadar pişirin ve soğuduktan sonra servis yapın.

Bu tariflerle, sizlere Matcha’nın farklı tatları ve kullanım alanlarıyla her biri, zengin antioksidanları ve hafif bitkisel tadı ile hem sağlıklı hem de lezzetli seçenekler sundum. Eminim ki sizler çok daha fazla çeşitli sağlıklı ve lezzetli tarifler üretebilirsiniz.

Sağllığınıza dikkat etmenin en önemli unsurlarından biri de sağlıklı – yeterli ve doğru beslenmenizdir. Unutmayın ki tükettiğiniz miktar da sağlınız için için çok önemlidir.

Afiyet Olsun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Matcha Yeşil Çayının Sağlık Faydaları ve Kimyasal Bileşimi: Bir İnceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7796401/

⭐️⭐️ Matcha yeşil çayının insan dışkı mikrobiyotası üzerindeki etkisini değerlendiren randomize, çift kör bir çalışma https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10017316/

⭐️⭐️ Matcha Yeşil Çay: Kimyasal Bileşim, Fenolik Asitler, Kafein ve Yağ Asidi Profili https://www.mdpi.com/2304-8158/13/8/1167

⭐️⭐️ Matcha üzerine bir inceleme: Kimyasal bileşim, sağlık yararları, kemometrik ve çoklu omiklerin uygulanmasıyla kalite kontrolüne ilişkin bilgiler https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0963996923005525

⭐️⭐️ Matcha çayının terapötik potansiyeli: İnsan ve hayvan çalışmaları üzerine eleştirel bir inceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9792400/

⭐️⭐️ Japon Matcha Yeşil Çayının Antioksidan Aktivitesine Geriye Dönük Bakış – Coşku Eksikliği mi? https://www.mdpi.com/2076-3417/11/11/5087

⭐️⭐️ Matcha yeşil çay içeceği yorgunluğu azaltır ve direnç antrenmanına bağlı adaptasyonu destekler https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10320999/

⭐️⭐️ In Vitro Sindirimin Matcha Çayı (Camellia sinensis) Aktif Bileşenleri ve Antioksidan Aktivitesi Üzerindeki Etkisi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9137484/

⭐️⭐️ Bilişsel gerileme yaşayan yaşlı yetişkinlerde matcha yeşil çayının bilişsel işlevler ve uyku kalitesi üzerindeki etkisi: 12 ay boyunca yürütülen randomize kontrollü bir çalışma https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC11364242/https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC11364242/

⭐️⭐️ Çayın doğal bir bileşeni olan L-theanine ve zihinsel durum üzerindeki etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18296328/

⭐️⭐️ Matcha’nın sulu özütü ve kalıntısının yüksek yağlı diyetle beslenen farelerde antioksidan durumu ve lipid ve glikoz seviyeleri üzerindeki etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26448271/https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26448271/

⭐️⭐️ Japonya’da yeşil çay tüketimi ve kardiyovasküler hastalık, kanser ve tüm nedenlere bağlı ölüm oranı: Ohsaki çalışması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16968850/https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16968850/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

İdeal Su İçmek İster misiniz?

Hem dünyanın hem de vücudumuzun önemli bir miktarını oluşturan, hayatımızın merkezinde ve vücudumuzun her hücresinde aktif rol oynayan lakin değerinin pek de farkında olmadığımız su..

Ne içerdiğini, pH seviyesini, sertlik derecesini ya da mineral dengesini düşünmeden içtiğimiz su..

İdeal Su

Var mı gerçekten ideal su?

Yada nedir ideal su?

Peki vücudumuzun önemli bir kısmını oluşturan suyun kalitesi nasıl?

Eveet bir düşünün içinizde organlarınızda, dokularınızda, hücrelerinizde bulunan su nasıl? İdeal mi?

Hiç düşündünüz mü?

Bardağınızdaki suyun içine istemediğiniz bir şey (Toz, sinek vb gibi) düşünce su kirleniyor da solunumla (Sigara, toz vb gibi), ağız yoluyla (işlenmiş gıdalar, şeker vb gibi) ve deri yoluyla (Kimyasallar – kozmetikler, koruyucular vb gibi) giren kirleticiler vücudunuzun suyunu ne hale getiriyor düşündünüz mü?

Biz dönelim içtiğimiz suyun ideal olup olmadığına.

İdeal içme suyu, yalnızca temiz ve mikropsuz değil, aynı zamanda dengeli mineral içeriğine ve uygun pH değerine sahip olması gerekir.

Su Hayattır Lakin Hangi Su?

Vücudumuzun %60 – 70 ‘i sudan oluşur. Bebeklerde bu oran %75’e kadar çıkar.

Bu su oranının dengede olması, yaşamımızın devamı için kritik öneme sahiptir.

Su;

  • Besinlerin hücrelere taşınmasını
  • Atıkların uzaklaştırılmasını
  • Sıcaklık dengesinin korunmasını
  • Beyin işlevlerinin sağlıklı çalışmasını sağlar.

Lakin su deyip geçmeyin. Çünkü her su, vücudumuza aynı faydayı sağlamaz.

Suyun içeriği miktarı kadar önemlidir. O sebeple şu soruyu sormalıyız Su Hayattır lakin Hangi Su?

Sular Arasında Ne Farklar Var?

Raflarda yer alan, evinize sipariş etmeyi tercih ettiğiniz onlarca marka su var. Hepsinin içeriğinde de farklılıklar var.

İçeriklerine girmeden önce elde ediliş şekillerine göre su çeşitlerinin başlıcalarına bakalım.

  • Arıtılmış sular – Genellikle düşük Toplam Çözünmüş Maddeye (TDS) sahiptir, mineralleri yok denecek kadar azdır.
  • Doğal kaynak suları – Toplam Çözünmüş Madde (TDS), pH ve mineral dengesi bakımından daha doğaldır.
  • Alkali sular – pH değeri 8.0’in üzerinde, bazıları iyonize edilmiş formdadır.

Bu suların her biri farklı etiklere sebep olur. Lakin sürekli olarak çok düşük Toplam Çözünmüş Maddeli (TDS), minerali sıfırlanmış su içmek vücutta elektrolit eksikliği ve doku yorgunluğu gibi sorunlara yol açar.

Sadece Su Değil, Vücuduna Uyum

İçilebilir Su

İçilebilir suyun içeriğinde neyin ne kadar olması veya olmaması konusunda farklı otoritelerin (Türk Standartları Enstitüsü, Avrupa Birliği, Dünya Sağlık Teşkilatı) aynı ve farklı kriterlerini aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.

İÇME SUYU KALİTE PARAMETRE DEĞERLERİ
Kabul Edilebilir Maksimum Değerler
STANDARTLARTSE 266 Türk Standartları EnstitüsüEC – Avrupa BirliğiWHO – Dünya Sağlık Teşkilatı
Mikrobiyolojik EMS/100 mL
Koliform000
Esherichia Coli (E.Coli)000
Toplam Koloni Sayısı (22C’)20  
Toplam Koloni Sayısı (37C’) 5  
C.perfringers000
Pseudomonas Aeruginosa000
Kimyasal mg/L
pH6,5-9,56,5-9,56,5-9,5
İletkenlik 20′ (uS/cm)250025002500
Nitrat (NO3)505050
Nitrit (NO2)0,500,500,50
Bor (B)1,02,02,0
Nikel (Ni)0,020,020,02
Arsenik (As)0,010,010,01
Kadminyum (Cd)0,0050,0050,003
Civa0,0010,0010,001
Krom Toplam (Cr)0,050,050,05
Baryum   
Florür (F)1,501,501,50
Kurşun (Pb)0,010,010,01
Siyanür (CN)0,050,050,07
Bromat (Br)0,010  0,010  0,025
Benzen (C6H6)0,0010,0010,010
Selenyum (Se)0,0100,0100,010
Antimon (Sb)0,0050,0050,005
Bakır (Cu)2,02,02,0
Fosfor0,4-5,00,4-5,0 
Demir (Fe)0,20,20,3
Çinko 5,0  
Mangan (Mn)0,050,050,10
Magnezyum (Mg)5050 
Alüminyum (Al)0,200,200,20
Amonyum (NH4)0,500,501,50
Sodyum (Na)175200200
Potasyum (K)12  
Serbest Klor (CI2)0,50,55
Klorür (Cl)250250250
Kalsiyum (Ca)200 100
Sülfat (SO4)250250250
Sertlik (CaCO3)  500
Fiziksel ve Duyusal (Organoleptik)
Renk (Co-Pt birimi)202015
Bulanıklık (NTU birimi)5,04,05,0
KokuDuyusalDuyusalDuyusal
TatDuyusalDuyusalDuyusal

Suyun İçinde Bulunanların Sağlığımıza Etkileri

İçme kullanma suyu içerisinde bulunan iyonların fazlalığının insan sağlığı üzerindeki etkileriTSE 266 Türk Standartları Enstitüsü
KoliformBulaşıcı bağırsak hastalıkları, dışkı ve kirlenmiş sular vasıtası ile taşınırlar. Enfeksiyon kapmış kişilerin dışkılarında bulunan yani hastalık yapan mikroorganizmalar arasında bakteriler, virüsler, parazitler ve parazitik kurtlar yer alır. Su kaynaklarının kirlenip kirlenmediğini tayin etmek için kendisi patojen olmayan koliform bakteriler indikatör organizma olarak kullanılır. Bu indikatör organizmaların örnekleri Escherichia coli ve fekal streptokok bakteriler olup her ikiside insan bağırsaklarında bulunurlar.Bu organizmaların içme suyunda bulunmaması gerekir.0
Esherichia Coli (E.Coli)
Toplam Kloloni Sayısı (22C’)
Toplam Kloloni Sayısı (37C’)
C.perfringers
Pseudomonas Aeruginosa
Kimyasal mg/L
pHPH 6,5 dan düşük olan sular asidik olup aşındırıcı bir etkiye sahiptir.Buna bağlı olarak şebeke sisteminde ve evlerde metaller üzerinde aşındırıcı etki yapmaktadır.PH 9,5 dan fazla olan suda tat problemi ortaya çıkar ve su sabunumsu bir kayganlık hissi verir.Ayrıca bu suların taş yapma özelliği de bulunmaktadır. pH’ın düşük veya yüksek olması endüstriyel kirlenmeye de bağlıdır.Suyun geçtiği topraklar da pH etkilemektedir.6,5-9,5
İletkenlik 20′ (uS/cm)İletkenlik suda çözünmüş iyonların bir fonksiyonudur.Bu sebeple izleyici bir parametredir. İçme suyunda iletkenlik artışı, suyun kirlendiğini yada suya deniz suyunun karıştığını göstermektedir.2500
Nitrat (NO3)Sürekli olarak yüksek Nitrat içeren suları içmek ölüme yol açabilir.Boğaz hastalıklarına ve kan hastalıklarına yol açabilir.Bebeklere kesinlikle Nitratlı su içirilmemelidir. Mavi hastalık denilen kan zehirlenmesine sebebiyet verir.Evsel ve Endüstriyel kirlenmeden ve de tarımda kullanılan gübrelemeden kaynaklanır.50
Nitrit (NO2)Nitrata benzer etki gösterirler ve daha tehlikelidir. Kan zehirlenmesine kanda oksijen taşınmasını engelleyerek oksijensizlikten boğulmaya sebep olur. Kaynağı endüstriyel kirlenme ve gübreler oluşturur.0,5
Arsenik (As)Çok iyi bilinen bir zehirdir.Suda yüksek miktarda bulunması doku bozulmalarına, dolaşım sistemi problemlerine ve kanser riskinin yükselmesine sebep olur.Sudaki Arsenik varlığı endüstriyel faaliyeler ve tarım ilaçlarından kaynaklanmaktadır. 
Kadminyum (Cd)Kadminyum vücutaki bütün hücreleri tahrip etmektedir. Çeşitli endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanır ve toprağa geçerek yeraltı sularına karışabilir. 
CivaSinirleri tahrip eden bir zehirdir. Ağız ve diş etlerinde tipik yaraların meydana gelmesine neden olur, vücuttan atılması zor olduğu için kronik zehirlenmelere yol açar.Endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanır.0,001
Krom Toplam (Cr)En önemli insan vücudunda deride alerji yapmasıdır. Sudaki krom çeşitli endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanır.0,05
BaryumKemikler üzerinde olumsuz etkiler göstermektedir.Kemiklerde kalsiyum ile yer değiştirerek önemli defermosyonlara yol açar. Kan basıncını artırır. Suda baryum varlığı metal saflaştırma işlemlerinden kaynaklanır. 
Florür (F)Suda aşırı miktarda bulunması kemik ve diş sağlığını olumsuz yönde etkilerken ,az bulunması halinde ise diş sağlığını olumsuz etkilemektedir. Sudaki Florün varlığı suya flor katılması, alimünyum sanayiinden ve gübrelemeden kaynaklanır.1,50
Kurşun (Pb)Kurşunun insan metabolizması üzerindeki en önemli problemi kan basıncını arttırır, böbrek tahribatı, dişlerde siyahlaşma, kanda ve idrarda kurşun miktarının artması şeklinde kendini gösterir. Ayrıca kemiklerde kalsiyum yerine geçerek kurşun fosfat şeklini alır ve buradan kana kana geçmeye devam eder. Kemik yapısını bozar. Sudaki kurşun varlığı endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanmaktadır.0,01
Siyanür (CN)Sinir Sistemi ve tiroit bezi üzerinde önemli sorunlar yaratır. Çok iyi bilinen zehirlerden birisidir.Sudaki canlı yaşamı için çok tehlikelidir. Çeşitli Endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanır. Bazı meyvelerin çekirdekleri (kayısı çekirdeği, şeftali çekirdeği) siyanür bileşeni içermektedir. 
Bromat (Br)Ozonla yapılan dezanfektiyonun yan ürünüdr. Bunların su ile alınması durumunda karaciger, böbrek yetmezliğine, sinie sistemi tahribatına yol açar. Ayrıca kanser riski de taşımaları söz konusudur.1,0
Selenyum (Se)Eser miktarda vücutta olması gereken bir agır metaldir.Fazla olması durumunda tırnaklarda ve saçlarda dökülmeler, kırılmalar, duygu kaybı gibi seklinde kendini gösterir.Kanserojen etkisi vardır. Diş tahribatına yol açar. Endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanır.0,010
Antimon (Sb)Yapı bakımıdan arseniğe benzer ve fizyolojik etkisi de aynıdır.Kanda kollestrol düşer ve kan şekeri yükselir. Endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanır.0,005
Bakır (Cu)Suda tat problemi yanısıra uzun süre yüksek miktarda alınması karaciger ve böbreklerde tahribata yol açar.Hatane ve çamaşırhanelerde istenmez.Diğer metallerin aşaındırılmasına yol açar. Sudaki bakır, kaplama sanayii atıklarından alg ile mücadele çerçevesinde rezervuara atılan bakır sülfattan, tarım ilaçlarından kaynaklanır.2,0
FosforTaş yapma potansiyeli vardır.Fosforun göllerde bulunması göl yaşamı için önem taşır, ancak aşırı fosfor göllerde algların oluşmasına yol açar.Aynı zamanda fosforun varlığı diğer parametrelere de dikkat çeker.İzlenmesi gereken prametredir. Evsel atıklardan, gübrelemeden, endüstriyel atıklardan kaynaklanır.0,4-5,0
Demir (Fe)Demirin suda aşırı bulunması suya metalik bir tat verir.Suda renklilik yapar,fakat bunlar sağlık açısından sorun teşkil etmezler. Ancak; çamaşırhaneler, tekstil sanayi, sabun, diş macunu imalatı ve kağıt sanayinde kullanılan sularda demirin varlığı istenmez. Çünkü demir ürünler üzerinde leke bırakır. Ayrıca evlerde de porselenlerin zamanla sararmasına yol açar. Toprak yapısından ve endüstriyel kirlenmeden kaynaklanır.200
Çinko İçme suyunda en fazla bulunması istenen metal iyonudur.İnsan sağlığı açısından önemli bir zararı yoktur. Suda bir miktar bulunması istenir. Suda fazla bulunması opal rengi yani süt beyaz bir görüntü verir. Sudaki çinko metal kaplama sanayinde kullanılır.5,0
Mangan (Mn)Etkileri demirinkine banzer.0,05
Magnezyum (Mg)Fazla olması durumunda gözlerde tahribata yol açar.İshal yapıcı etkisi ortaya çıkar. Sudaki magnezyum, suyun geçtiği toprak yapısına bağlıdır. Suya acılık verir. 50
Alüminyum (Al)Fazlası suyun rengini bozar.Bulanık ve mavimtırak bir görüntü verir.Böbreklerde tahribat yapar. Alzheimer yaptıgına dair bulgular bulunmaktadır. Fazlalığı su arıtımında aşırı alüminyum sülfat kullanılmasından, endüstriyel kirlenmeden vaya toprak yapısından kaynaklanır.0,20
Amonyum (NH4)Tat ve koku problemi oluşturur.İnsan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi vardır. Sudaki amonyum varlığı, suya evsel atıkların karıştığını göstermektedir. Dolayısıyla bu tür sular potansiyel hastalık yapıcıdır. Evsel ve endüstriyel kirlenmeden ve gübrelemelerden kaynaklanmaktadır.0,05-0,5
Sodyum (Na)Fazlası tat problemi oluşturur.Tuzluluk hissi verir. Sudaki sodyum fazlılığı evsel ve endüstriyel kirlenme, toprak yapısı ve deniz katkısından kaynaklanabilir.175
Potasyum (K)Etkisi sodyuma benzer.Kaynağı endüstriyel kirlenme,tarımsal gübrelemeler ve toprak yapısı oluşturur.12
Serbest Klor (CI2)Suya sağlıklı bir dezanfeksioyon için katılır.Fazlası tat ve doku problemine yol açar. Fazlası Kanserojen olabilir tat ve kötü koku yaratabilirler. Bu yüzden renkli ve bulanık sularda klorlama yapılmamalıdır.0,5
Kalsiyum (Ca)Vücut açısından kalsiyumun doğrudan bir zararlı etkisi yoktur. Kemik yapısı içinde yararlıdır.Ancak içim bakımından fazla olması taş yapma potansiyelini arttırır. Düşük olması durumunda ise aşındırıcı etki yaratabilir. Sudaki kalsiyum suyun geçtiği toprak yapısına bağlıdır.200
Sülfat (SO4)Suların tadını bozar ve aşındırıcı etkisi vardır. Fazla sülfatlı sular acımtıraktır.İshale sebep olabilir.Aşındırıcılığı daha çok metal aksamlar ve beton sistemlerinde görülür.Kaynağı evsel ve endüstriyel kirlenmedir.25-250
Sertlik (CaCO3)Bazı standartlarda maksimum sınır olarak 500mg/l verilir. Sudaki kalsiyum ve magnezyumun bir fonksiyonudur.Çok sert suların içimi hoş olmaz ve bu tür sularda sabun fazla köpürmediğinden fazla kullanım olur. Ayrıca Taş, Kireç yapma özelliğinden dolayı sıcak su tesislerinde istenmez. Suyun sertliği kaynaktan yani toprak yapısından kaynaklanır. 
Fiziksel ve Organoleptik 
Renk (Co-Pt birimi)Suda renk fazlalığı istenmez. Çünkü bu durum suda çözünmüş halde bulunan Mangan, Krom, Demir, Nikel gibi metal iyonları ile organik bileşiklerin varlığını gösterir.Rengin fazlalığı bitkilerin bozuşması, toprak yapısı,evsel ve endüstriyel kirlenme sonucu olabilir.20
Bulanıklık (NTU birimi)Bulanıklık estetik açıdan önemli olup suyun tadını da etkiler.Suda bulunan askıda katı maddeler ve çözünmüş organik maddeler bulanıklığa neden olur. Dolayısıyla istenmeyen maddelerin varlığına işaret eder. Öye yandan bulanıklığı fazla sular klorlandığı zaman çok daha zararlı ürünlerin ortaya çıkacağına işarettir. Bu yüzden iyi bir klorlama için bulanıklık 1 değerinden düşük olmalıdır. Bulanıklığın kaynağı endüstriyel kirlenme veya evsel kirlenme ve dogal bozulma olabilir.1,0
KokuDuyusal 
TatDuyusal

Su Hakkında Yanlış Bilinenler ve Gerçekler

Yanlış BilgiGerçek
“Saf su en sağlıklısıdır.”Saf su (Toplam Çözünmüş Madde (TDS) değeri çok düşük olan) mineral içermez, uzun vadede zararlı olabilir.
“Suyun tadı yoktur.”Suyun tadı, içindeki mineraller ve pH değerine göre değişir.
“Her gün 2 litre su içmek zorunludur.”Su ihtiyacı kişiye, aktiviteye, yaşa ve hava koşullarına göre değişir.
“Ters ozmoz su en iyi içme suyudur.”Ters ozmoz su minerallerden arındırılmıştır; yeniden mineralize edilmelidir.
“Alkali su mucize yaratır.”Alkali suyun faydaları abartılabilir; bilimsel olarak etkileri hâlâ tartışmalıdır.
“Şebeke suyu tamamen zararlıdır.”Türkiye’de çoğu şehirde şebeke suyu arıtılmış ve analizlidir; bazı bölgelerde içilebilir.
“Ne kadar çok su içilirse o kadar iyi.”Aşırı su tüketimi hiponatremi gibi ciddi sorunlara yol açabilir.
“Cam şişede satılan her su daha kalitelidir.”Ambalaj türü önemli ama içerik analizi daha belirleyicidir.
“TDS değeri ne kadar düşükse o kadar sağlıklıdır.”Çok düşük TDS (mineral fakirliği) vücut dengesi için uygun değildir.
“Soğuk su içmek zararlıdır.”Sağlıklı bireylerde soğuk su genellikle zararsızdır, ancak mide rahatsızlıklarında dikkatli olunmalıdır.

Son olarak;

İçtiğimiz su gerçekten bize yaşam mı veriyor, yoksa sadece susuzluğumuzu mu gideriyor?

İdeal su, sadece temiz değil; aynı zamanda dengeleyici, besleyici ve uyumlu olmalıdır. Vücudumuzun her hücresine dost bir su, yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve ruhsal sağlığımıza da katkı sağlar.

Evet, “ideal su” gerçek bir hedef olabilir. Bilinçli seçimlerle bu hedefe ulaşmak ise elimizde. Çünkü su, sadece bir ihtiyaç değil; yaşamın kendisidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=7510&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

⭐️⭐️ İçme Suyundaki Kalsiyum ve Magnezyum ve Serebrovasküler Hastalıktan Ölüm Riski https://www.ahajournals.org/doi/10.1161/01.str.29.2.411

⭐️⭐️ Dünya Çapında İçme Suyu Sıcaklığı: Anlama, Politikalar, Zorluklar ve Fırsatlar https://www.mdpi.com/2073-4441/12/4/1049

⭐️⭐️ İçme suyu kalitesine ilişkin kılavuz https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK579464/

⭐️⭐️ İçme Suyunun İnsanlarda Mineral Beslenmesine Katkısı https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK216589/

⭐️⭐️ Sular – İnsanî tüketim amaçlı sularTS 266https://intweb.tse.org.tr/standard/standard/Standard.aspx?081118051115108051104119110104055047105102120088111043113104073082080080071077100076119105103072

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Fırçalamak Çürüğe Engel Değil

Dişlerinizin beyazlığı parlaklığı ile ilgili reklam bombardımanı uzun yıllardır sürüyor.

Gülen yüzler bembeyaz parlayan dişler neşeli insanlar, açık tonlarda kıyafetler giymiş güzel kadınlar yakışıklı erkekler ve hep de güneşli bir ortamda fırçalanan dişler…

Reklamlar birbirinin benzer şekilde böyle iken hiç dikkat ettiniz ve kendinize sordunuz mu? ”Çevremde niçin reklamlardaki parlayan dişlere sahip insanlar yok denecek kadar az..?”

Gerçek hayatta neler oluyor? Gelin bir inceleyelim hatta önce incelenmişlere bir bakalım

İngilterede bir kısım araştırmacı konuyu ele almışlar.

İngiliz Diş Hekimliği Dergisi – British Dental Journal’ de yayınlanan çalışmada;

Haziran 2015’ten Eylül 2016’ya kadar futbol, rugby, bisiklet, kürek ve jimnastik de sporlarında da katılımcı olmak üzere 11 spor dalından 352 elit ve profesyonel sporcuya ağız sağlığı taraması gerçekleştiriyorlar. 344 sporcu ile de anketlerini tamamlıyorlar.

Elde edilen sonuçlarda;

  • Tamamı sigara içmiyor ve sağlıklı bir diyet uyguluyormuş.
  • % 49.1’ inde tedavi edilmemiş diş çürüğü olduğu ve diş eti iltihabı erken bulgularının büyük çoğunluğunda çürüğe eşlik ettiğ tespit edimiş.
  • % 32’ si ağız – diş sorunlarının antrenman ve performanslarını olumsuz etkilediğini bildirmiş.
  • % 94’ ü dişlerini günde iki defa fırçalıyormuş.
  • % 44’ ü diş ipi kullanıyor ve diş hekimlerine düzenli kontrol oluyormuş.
  • % 87’ si düzenli olarak spor içecekleri içiyormuş
  • % 59’ u enerji barları kullanıyormuş.
  • % 70’ i de enerji jelleri kullanıyormuş.

Bu sporcuları yaşadıkları, ingiliz toplumu, % 75 dişlerini fırçalama ve %21 diş ipi kullanma alışkanlığı olduğu verisi lle karşılaştırdığımızda, çalışmaya dahil edilen sporcuların ağız ve diş bakımlarının daha iyi olduğunu söyleyebiliriz.

Hani diş fırçalamak, diş ipi kullanımı ağız diş sağlığı için yeterliydi..!!

Demektir ki.. Yeterli değil. Peki neden diş sorunları oluşuyor devam edelim.

Araştırmanın başı olan Julie Gallagher (UCL Eastman Diş Enstitüsü Ağız Sağlığı ve Performans Merkezi) sporcuların ağız – diş sağlığı sorunlarının sebebini şekerden çok zengin spor içecekleri, enerji jel ve barları kullanmaları kaynaklı olduğu sonucuna vardıklarını açıklamış…

Açıklamada; Spor içeceklerindeki yüksek miktardaki şekerin diş çürükleri ihtimalini arttıracağını, ağız içinde meydana gelen yüksek asiditenin de dişlerde aşınmayı hızlandıracağını aynı zamanda sporcuların aşırı efor sırasında tükrük salgısındaki ve bağışıklık sistemindeki değişikliklerin de bu olumsuzlukları arttırmasının muhtemel olduğu sonucuna varmışlar.

Diş etlerinde yerleşen bakterilerin sporcunun kanına geçerek atletik performanslarını olumsuz etkileyebileceğine de dikkat çekmişler.

Buraya kadar ki bulgular dikkat çekici olup ŞEKER VÜCUDUMUZA ZARARLI gerçeğini tekrar doğrulamış oluyor.

Şeker Sağlığa Zararlıdır

Çalışmaları ve elde ettikleri sonuçlar tamam güzel…

Ekstra florürlü ağız çalkalama sıvılarının kullanılmasını ve diş hekimlerinin daha düzenli ziyaret edilmesini tavsiye ediyorlar” (The Telegraph 23. Ağustos 2019.Aşırı zindelik dişleri çürütüyor, yeni bir araştırma buldu),

Bu kadar bilgiden sonra halen diş macunu kulanmak isteyenler…Takdir ve vücut sizin

Sonuç olarak diş fırçalamak yeterli değil…

Ağız ve diş sağlığım için ne yapmalıyım

  1. Şeker ve şekerli gıdalardan uzak durun
  2. Reklamlara kanmayın – hatta her daim televizyonunuzu kapalı tutun
  3. Dişlerinizi ve diş etlerinizi sabah ve akşam diş fırçası ile macunsuz fırçalayın
  4. Diş ipi ile dişerinizin arasını her gece temizleyin
  5. 1/3 bardak suya 1 çay kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı karbonat koyup karıştırarak eritin. Mümkünse günde üç kez değilse her diş fırçalama sonrası 2 dk dan az olmamak üzere gargara yapın.
  6. Kronik hastalığı olanlar hekimlerinden hastalığına özel ağız bakım tavsiyeleri almalıdır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Elit ve profesyonel sporcular tarafından bildirilen ağız sağlığıyla ilgili davranışlar https://www.nature.com/articles/s41415-019-0617-8

⭐️⭐️ Aşırı zindelik dişleri çürütüyor, yeni bir araştırma buldu https://www.telegraph.co.uk/science/2019/08/23/extreme-fitness-rots-teeth-new-study-finds/?WT.mc_

⭐️⭐️ Tezgah üstü ağız gargarası kullanımı ve prediyabet/diyabet riski https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1089860317301532https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1089860317301532https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1089860317301532

⭐️⭐️ Daha düşük erozyonlu diş aşınmasıyla ilişkili duyarsızlaştırıcı ve/veya anti-erosif diş macunlarının kimyasal ve fiziksel faktörleri https://www.nature.com/articles/s41598-017-18154-8

⭐️⭐️ Şeker Tüketimi ve Çocukluktan Ergenliğe Diş Çürüklerindeki Değişimler https://journals.sagepub.com/doi/abs/10.1177/0022034515625907

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Şok ve Göğüs Ağrısında İlk Yardım Eğitimi

Türkiyenin her yerinde Tüm Sağlık – İlkyardım Konularında Bilgilendirme Eğitimleri

Siz firmalarımıza ve değerli çalışanlarına ayrıca tercih ettiğiniz veya firmanızın çalışma alanına uygun olarak tavsiye edeceğimiz Sağlık – ilk yardım konularında bilgilendirme eğitimleri yapmaktayız. Bu eğitimler Temel İlk Yardım Eğitimlerinde farklıdır – yada bir bölümüdür.

Eğitimlerimiz yüz yüze isterseniz sizin firmanızda isterseniz merkezimizde gerçekleştirilmektedir. Talep etmeniz halinde on-line eğitim de vermekteyiz.

Eğitim sonunda firmamız tarafından bilgilendirme eğitimi sertifikası verilecektir.

Talep ettiğiniz konuda eğitimlerin sonunda vereceğimiz bilgilendirme sertifikası olup Temel İlk Yardım Eğitimi sertifikası yerine geçmez.

Şok ve Göğüs Ağrısında İlk Yardım Eğitimi

Günümüzde farklı sebeplerle göğüs ağrısı yaygın görülmektedir. İlerleyen durumlarda şok tablosu da görülebildiği için ciddi bir durumdur.

Firmanız çalışanlarına Şok ve Göğüs Ağrısında İlk Yardım veya istediğiniz diğer Sağlık – ilk yardım konularında bilgilendirme seminerleri talep etmeniz durumunda memnuniyetle size destek oluruz.

Özel Eğitimlerimizin Yanısıra

Firmamız bünyesinde İlk Yardım Eğitim Merkezimiz Temel İlkyardım Eğitimi nde T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiştir.

Resmi İlk Yardım Eğitimleri

Hatırlatmamız gereken önemli bir yasal bir hususa dikkatinizi çekmek isteriz

İlkyardım Eğitimi, ilkyardım yönetmeliği ile iş sağlığı ve güvenliği kapsamında alınması zorunlu olan bir eğitimdir.

Toplumumuzun tüm fertlerinin yasal zorunluluğu beklemeden bir gün ailelerine veya çevrelerine hayat olabileceleri bilinciyle Temel İlkyardım Eğitimi almalarını tavsiye ediyoruz.

İlkyardım Eğitimi ile tüm vatandaşlarımıza temel ilkyardım bilgisi ve bilincinin kazandırılması amaçlanmaktadır.

İnsanın veya insanların sağlıklarını tehdit eden acil durumlarda doğru ve yeterli eğitim almış bireyler tarafından yapılacak doğru müdahaleler hayat kurtaracaktır.

İlkyardım, kaza veya acil durum yaşanan yerde sağlıkları tehdit altında olan kişilere sağlık ekibi ulaşana kadar ilaç kullanmaksızın ilkyardım eğitimi almış kişiler tarafından yapılana müdahalelerdir.

İlkyardım Eğitimi, yasal düzenlemeler (İlkyardım Yönetmeliği) kapsamında zorunlu olarak alınması gereken eğitimler arasında bulunmaktadır.

İZMİR TETKİK AKADEMİ bünyesinde İzmir Tetkik İlkyardım T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından ilkyardım eğitim kurumu olarak yetkilendirilmiştir. Tecrübeli ve sertifika sahibi ilk yardım eğitmenlerimiz tarafından Temel İlk Yardım Eğitimi ve diğer İlk Yardım Eğitimi programları başarıyla verilmektedir.

İZMİR TETKİK AKADEMİ

İlkyardım Yönetmeliği 19. Maddesine göre ve İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamında;

  • Az tehlikeli işyerlerinde Firmanın her 20 çalışan için 1 ilkyardımcı,
  • Tehlikeli işyerlerinde Firmanın her 15 çalışanı için 1 ilk yardımcı,
  • Çok tehlikeli işyerlerinde Firmanın her 10 çalışanı için 1 ilkyardımcı

bulundurması zorunludur.

İzmir Tetkik OSGB Tecrübelerimiz

İşyerlerinde ilgili bakanlıklar tarafından yapılan denetimlerde;

Çalışanın ilkyardım eğitimi almış olmasının yeterli olmadığı, İlkyardım Sertifikası sahibi olması gerektiği müfettişler tarafından vurgulanmaktadır.

İşyerinde olması zorunlu sayıdaki ilkyardımcı sertifikalarının denetim sırasında veya verilen mühlet sonunda ibraz edilmemesi durumunda ilgilli işyeri para cezasına çarptırılmaktadır.

İzmir Tetkik İlkyardım Eğitim

Bünyemizde verdiğimiz İlk Yardım Eğitimi programları;

  • Temel İlk Yardım Eğitimi
  • İlkyardım Güncelleme Eğitimi
  • İlk Yardım Eğitici Eğitimi
  • OED Eğitimi
  • Özel İlk Yardım Eğitimleri

Yer almakta olup ayrıca sosyal farkındalık ve bilinçlenme için örnek eğitimler de vermekteyiz.

İzmir’ de İlkyardım Eğitimi İçin Bizi Arayın

Türkye’nin Her Yerinde İlkyardım – Sağlık Bilgilendirme Eğitimleri İçin Bizi Arayın

Tüm sorularınızın cevapları telefonunuz kadar yakın.

Başvuru Telefon ve Whatsapp hattı: 0 541 125 15 31

İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörümüz

Dr.Mustafa KEBAT Telefonu: 0 530 568 42 75

[email protected] 

[email protected]

Daha Fazla

Tetanoz Aşısı Olmak Zorunlu mu?

SORU: Çalışanlara istemedikleri – kabul etmedikleri halde Tetanoz aşısı yapabilir miyiz? / Yaptırabilir miyiz? / Tetanoz Aşısı olmaları için zorlayabilir miyiz?

CEVAP: HAYIR YAPTIRAMAZSINIZYAPILMASI İÇİN DE ZORLAYAMAZSINIZ

NEDEN: Neden zorlayamayacağınızın cevabını ayrıntıları ile inceleyelim.

Tetanoz aşılaması koruyucu sağlık hizmeti niteliğinde bir tıbbi müdahaledir.

Tıbbi müdahalenin hukuka uygun olup olmadığına ve hekimin sorumluluğunun sınırlarına, ülkemizdeki yasal düzenlemeler ve imzaladığımız uluslararası sözleşmelere göre karar verilmesi gerekmektedir.

Herhangi bir salgın hastalık veya bir başkasını olumsuz etkileyebilecek hastalık olmadığı müddetçe kişinin veya velisinin rızası alınmaksızın tıbbı müdahalede bulunulamaz.

Tetanoz aşılaması da buna dâhildir.

Sırayla başlayalım..

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu‘ na Göre

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu Madde 72. maddede aşılamaya yönelik hükümler geçmektedir.

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 72. Maddesi: “57’nci maddede zikredilen hastalıklardan biri zuhur ettiği veya zuhurundan şüphelenildiği takdirde aşağıda gösterilen tedbirler tatbik olunur:

1- Hasta olanların veya hasta olduğundan şüphe edilenlerin ve hastalığı neşrü tamim eylediği tetkikatı fenniye ile tebeyyün edenlerin… tecrit ve müşahede altına vaz’ı. 

2- Hastalara veya hastalığa maruz bulunanlara serum veya aşı tatbiki.

7- Dâhilinde sari ve salgın hastalıklardan biri zuhur eden umumi mahallerin tehlike zail oluncaya kadar set ve tahliyesi.

Dikkat edilmesi gereken husus 72. madde de herkese her durumda aşı yapılacağı gibi bir zorunluluk yoktur. Sadece salgın hastalık durumunda alınacak tedbirlere dair hükümler yer almaktadır

72. Maddenin 2. Bendinde dikkat edilmesi gerekenHastalara veya hastalığa maruz bulunanlarayazdığıdır; 57. maddede sayılan hastalıkların ortaya çıkması veya çıkacağından şüphe edilmesi durumunda hastalar, hasta olduğundan şüphe edilenler öncelikle tecrit edilip müşahede altına alınacak ve sonra hastalara veya hastalığa maruz kalanlara serum ve aşı uygulanacaktır.

Söz konusu bu maddede herkese her durumda aşı yapılacağı gibi bir zorunluluktan bahsedilmemektedir.

Lakin önemli bir husus da Umumi Hıfzıssıhha Kanunu Madde 72 de geçen uygulamaların yine Umumi Hıfzıssıhha Kanunu Madde 57 de belirlenmiş hastalıklar için geçerli olduğudur. Ve Sadece salgın hastalık durumunda alınacak tedbirleri olduğu da hatırdan çıkartılmamalıdır.

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 57. Maddesi: “Kolera, veba (Bübon veya zatürre şekli), lekeli humma, kara humma (hummayi tiroidi) daimi surette basil çıkaran mikrop hamilleri dahi – paratifoit humması veya her nevi gıda maddeleri tesemmümatı, çiçek, difteri (Kuşpalazı)- bütün tevkiatı dahi – sari beyin humması (İltihabı sahayai dimağii şevkii müstevli), uyku hastalığı (İltihabı dimağii sari), dizanteri (Basilli ve amipli), lohusa humması (Hummai nifası) ruam, kızıl, şarbon, felci tıfli (İltihabı nuhai kuddamii sincabii haddı tifli), kızamık, cüzam (Miskin), hummai racia ve malta humması hastalıklarından biri zuhur eder … vak’ayı haber vermeye mecburdurlar…. ”

Görüldüğü gibi

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu Madde 57 de belirlenmiş hastalıklar içinde tetanoz YOKTUR.

T.C. Anayasası‘na Göre

Bu konuda en temel düzenleme T.C. Anayasası’nın 17/II. MaddesiTıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz” Görüldüğü gibi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasamızda kişinin vücut bütünlüğü ve sağlığı üzerindeki haklarının en temel haklardan biri olduğu belirtilmiş ve hükme bağlanmıştır.

Anayasa Mahkemesi; 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanun ve (Aslen konumuz çalışanlara yapılan tetanoz aşılaması olsa da) 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu değerlendirdiğinde zorunlu görülen bütün çocukluk çağı aşılarına yeterli bir yasal dayanak oluşturmadıkları görüşünü şu şekilde yazılı hale getirmiştir;

“… doğan her çocuğa belirli bir yaş periyoduna bağlı olarak ve ebeveynin rızası hilafına, ilgili idarece belirlenecek olan her türlü aşının tatbiki yetkisi verildiği şeklinde anlaşılması olanaklı değildir. Aksinin kabulü hâlinde uygulanacak tıbbi müdahalenin tür ve kapsamı belirsiz olacak şekilde, rıza verilmeyen müdahale türlerinin gündeme gelmesi muhtemeldir.

Resmî Gazete Tarihi: 02.11.2011 Resmî Gazete Sayısı: 28103 ile yayınlanan 663 Sayılı KHK  dikkatle incelendiğinde Türkiye Halk Sağlığı Kurumuna, bağışıklama konusunda verilen görev ve yetkiler verildiği lakin tetanoz aşılaması konusunda temel hakları sınırlandırabilecek bir kanuni düzenleme olmadığı görülecektir.

Türk Medeni Kanunu‘ na Göre

Resmî Gazete Tarihi: 08.12.2001 Resmî Gazete Sayısı: 24607 olan 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu Madde 24: “…Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.” hükmü bulunmaktadır.

Tababet Ve Şuabatı San´Atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ‘una Göre

Resmî Gazete Tarihi: 14.04.1928 Resmî Gazete Sayısı: 863 olan Tababet Ve Şuabatı San´Atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ‘un 70. maddesi: “Tabipler, diş tabipleri ve dişçiler yapacakları her nevi ameliye için hastanın, hasta küçük veya tahtı hacirde ise veli veya vasisinin evvelemirde muvafakatını alırlar….” hükmünü zorunlu kılar.

Hasta Hakları Yönetmeliği’ne Göre

Resmî Gazete Tarihi: 01.08.1998 Resmî Gazete Sayısı: 23420 olan Hasta Hakları Yönetmeliği’nin (H.H.Y) 5, 22, 24, 25, 26. maddeleri konumuzla yakından ilgilidir.

Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 5. maddesi: “Sağlık hizmetlerinin sunulmasında aşağıdaki ilkelere uyulması şarttır:

d) Tıbbi zorunluluklar ve kanunlarda yazılı haller dışında, rızası olmaksızın kişinin vücut bütünlüğüne ve diğer kişilik haklarına dokunulamaz…”

Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 22. Maddesi: “Kanunda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, kimse, rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir şekilde tıbbi ameliyeye tabi tutulamaz…” hükmünü taşımaktadır.

Hasta Hakları Yönetmeliği’nin “Hastanın rızası ve izin” başlıklı 24/1. maddesinde ise: “Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir. Hasta küçük veya mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır…”hükmü yer almaktadır.

Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 25. Maddesi: “Kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere; hasta kendisine uygulanması planlanan veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulmasını istemek hakkına sahiptir….” hükmü yer almaktadır.

Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 26. Maddesi: “Kanuni temsilcinin muvafakatinin gerektiği ve yeterli olduğu hallerde dahi, mümkün olduğu ölçüde küçük veya mahcur olan hastanın dinlenmesi suretiyle tıbbi müdahaleye iştiraki sağlanır.hükmü yer almaktadır.

16 – 18 yaş arası genç çalışanlar için ise bakılması gereken ayrıca hükümler de mevcuttur.

Türk Ceza Kanunu’nuna Göre

Türk Ceza Kanunu’nun “Kasten yaralama” başlıklı 86/1 maddesinde: “Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmüne yer verilmiştir.

“…Hekimin, hastanın rızasını almaksızın, hastayı aydınlatmaksızın veya endikasyon bulunmaksızın yaptığı her türlü tıbbi müdahale kasten yaralama suçunu oluşturur…

Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesin‘e Göre

(Aslen konumuz çalışanlara yapılan tetanoz aşılaması olsa da)

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul ettiği, 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe giren ve Türkiyenin 14 Ekim 1990 tarihinde imzaladığı ve 27 Ocak 1995’te yürürlüğe giren, Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesinin 2. ilkesine göre: “Çocuklar özel olarak korunmalı, yasa ve gerekli kurumların yardımı ile fiziksel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı normal koşullar altında özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla çıkarılacak yasalarda çocuğun en yüksek çıkarları gözetilmelidir.

Türkiye Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’sinin 17, 29 ve 30. maddeleri hükümlerini T.C. Anayasası ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Anlaşması hükümlerine ve ruhuna uygun olarak yorumlama hakkını saklı tutmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘ne Göre

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen Codarcea/Romanya, No. 31675/04, (European Court of Human Rights) 2 Haziran 2009 tarihli kararda; “ hekimlerin, uygulanması düşünülen tıbbi müdahalenin hastaların fiziksel bütünlüğüyle ilgili olarak meydana getirebileceği öngörülebilir sonuçlar hakkında hastalarını aydınlatarak, rıza göstermelerini sağlayacak şekilde hastalarını bu tıbbi müdahale hakkında önceden bilgilendirmeleri gerektiği “ yazılıdır.

Hekimlik Meslek Etiği Kuralları‘na Göre

Hekimlik Meslek Etiği Kurallarının 26. maddesinde düzenleme yapılmış ve “Hekim hastasını, hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatır. Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel, toplumsal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır. Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir….”

Görüldüğü gibi yukarıya alınan Anayasa, Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca vücut bütünlüğünün dokunulmazlığı, insan haklarının en önemli parçasıdır.

Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında ancak kişiden aydınlatılmış onam/muvafakat alınarak, çocuklara ise velisinin aydınlatılmış onamı alınmak ve çocuğun da iştiraki sağlanmak şartıyla tıbbi müdahalede bulunulabilecektir. Aydınlatma ve onam/ muvafakat, tıbbi müdahaleyi hukuka uygun hale getiren ayrı birer unsurdur.

Yasa ve yönetmeliklerimizde tetanoz aşısına, genel kuraldan farklı bir hukuki nitelik kazandıran veya farklı uygulama getiren bir hüküm yoktur. Yani tetanoz aşısı için aydınlatılmış onam aranmayacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Tetanoz aşısı ile ilgili düzenleme Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda mevcuttur.

HANGİ AŞI ZORUNLU

Uluslararası Sağlık Tüzüğü tarafından belirlenen zorunlu aşı sadece sarı humma aşısı dır. Sarı humma aşısı zorunluluğu sadece hastalığın yaygın olduğu ülkelere seyahat eden kişiler içindir.

SONUÇ

  1. Tıp biliminin kuralları uygulanmak suretiyle yapılan her türlü müdahale, tıbbi müdahaledir.
  2. Tıbbi müdahalelerin tamamında aydınlatma ve rıza şartı vardır.
  3. Tetanoz aşısı da tıbbi müdahaledir ve dolayısıyla, aydınlatma ve rıza alınması zorunludur.
  4. Tetanoz aşısının önleyici nitelikte olması tıbbi müdahale olmadığı anlamına gelmez.
  5. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda açık bir şekilde zorunlu olduğu belirtilenler dışında hiçbir aşı zorunlu değildir.
  6. Dolayısıyla, bu kanun dışındaki bütün aşılar bakımından aydınlatma ve rıza zorunluluğu vardır.
  7. Bir yasal hüküm ile aşı zorunluluğu getirilse dahi, haklı gerekçeleri olmadığı takdirde bu yasa hükmü, Avrupa Biyotıp Sözleşmesi ile Anayasa’ya aykırı olabilir.

Türkiye Cumhuriyeti ve tabi olduğumuz uluslar arası sözleşmeler, genel bir aşı yükümlülüğü için bir yetkilendirme içermemektedir. Bu nedenle kanunda açıkça düzenlenmediği sürece herhangi bir aşı zorunlu tutulamayacaktır.

Her ne kadar iyi niyet ve bilimsel uygunluk olsa da hiçbir çalışanın muvafakatı olmaksızın tetanoz aşılaması ve benzeri aşılama yapmak mümkün değildir.

Aksi davranışlar hukuksuz olacağı için sorumluların cezai durumlarla karşılaşması söz konusudur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

01.12.2024 tarihi itibari ile yürürlükteki kanun ve yönetmeliklerden yararlanılmıştır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Derleyen

DR MUSTAFA KEBAT

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla