Yumurtlamayı Biliyor musunuz?

Yumurtlama, adet döngüsünün önemli bir parçasıdır, ancak önemi sadece bir yumurtanın salınmasının ötesindedir.

Yumurtlama, doğurganlık, gebelik ve hatta genel sağlık üzerinde önemli bir rol oynar. Her kadının ister gebe kalmaya çalışsın, ister hamile kalmaktan kaçınsın, ister üreme sağlığını takip etmek maksadı olsun, yumurtlamayı öğrenmesi önemlidir.

Yumurtlama Nedir?

Yumurtlama, yumurtalıklarınızdan birinin yumurta bırakmasıdır.

Bu genellikle bir sonraki adetinizden yaklaşık 14 gün önce gerçekleşir, lakin kadından kadına değişir. Eğer adet döngünüz 28 gün sürüyorsa, yumurtlama genellikle 14. gün civarında gerçekleşir. Lakin adet döngüleri 21 ila 35 gün arasında değişebilir, bu da yumurtlamanın daha erken veya daha geç gerçekleşebileceği anlamına gelir.

Yumurtlama Nasıl Olur?

Vücudunuz yumurtlamayı hormonlarla kontrol eder:

FSH (Folikül Uyarıcı Hormon), yumurtalıklarda bulunan folikül adı verilen küçük keseciklerin içerisinde yumurtaların büyümesine yardımcı olur.

– Bir folikül baskın hale geldikçe östrojen seviyesi yükselir ve vücut yumurtlamaya hazırlanır.

LH ( Luteinize edici hormon (Yumurtanın salınımını tetikler.) Yumurta serbest bırakıldıktan sonra fallop tüpüne doğru ilerler ve o sırada burada spermler bekler. Yumurta sadece 12-24 saat yaşar, ancak sperm üreme kanalında 5 güne kadar yaşayabilir. Bu yüzden yumurtlamadan önceki günler en doğurgan günlerdir.

Yumurtlama Zamanınızı Nasıl Anlarsınız?

Bazı kadınlar yumurtlamayı hisseder, bazıları ise fark edemez.

Bu sebeple genel belirtileri bilmekte fayda var:

  • Berrak, esnek servikal mukus (çiğ yumurta akı gibi) spermin daha kolay yüzmesine yardımcı olur.
  • Karnınızın alt kısmının bir tarafında hafif ağrı.
  • Vücut ısısında hafif artış (bazal termometre ile tespit edilebilir).
  • Hormonal değişiklikler nedeniyle cinsel isteğin artması.

Hamile Kalmaya Çalışıyorsanız Ne Yapmalısınız?

Spermlerin yumurta ile buluşmasını sağlamanın ideal. zamanı kadının yumurtladığı gündür. Lakin genel olarak spermin yaşam süresi olan 5 gün ve yumurtanın yaşam süresi olan 1 günü düşündüğümüzde; iyi zaman yumurtlamadan önceki 5 gün ve yumurtlamanın olduğu gündür. Bu süreye doğurganlık penceresi denir.

– Yumurtlamanın süresini takvime işlemek, kadının vücut sıcaklığını izlemeniz hatta bilgisayar aplikasyonları ile takip gibi yollarla yumurtlamayı takip etmek, hamile kalma şansınızı artırabilir

– Yapılan araştırmalarda yumurtlama takibi yapan çiftlerin, yapmayanlara göre 6 ay içinde gebe kalma şanslarının daha yüksek olduğu görülmektedir.

Hamile Kalmaktan Kaçınmak mı İstiyorsunuz?

– Doğal Aile Planlaması veya Doğurganlık Farkındalığı Yöntemi, doğurgan günlerde korunmasız cinsel ilişkiden kaçınmak için yumurtlamayı izlemeye dayanır. Doğru kullanıldığında, Doğurganlık Farkındalığı Yöntemi %76-88 oranında etkili olabilir. Ancak işaretlerin eksik olması veya düzensiz döngülere sahip olması onu daha az güvenilir hale getirir.

– Doğurganlık Farkındalığı Yöntemi diğer doğum kontrol yöntemleriyle (prezervatif veya hormonal kontraseptifler gibi) birlikte kullanılması etkinliğini artırır.

Yumurtlama ve Hormonal Sağlık

Yumurtlama sadece doğurganlıkla ilgili değildir, sağlıklı bir hormonal sistemin işaretidir.

Düzensiz veya hiç yumurtlama olmaması şu gibi durumların habercisi olabilir:

  • Polikistik Over Sendromu (PCOS): Hormon dengesizlikleri nedeniyle düzensiz yumurtlamanın yaygın bir nedenidir.
  • Tiroid Bozuklukları: Hem hipertiroidizm hem de hipotiroidizm yumurtlamayı bozabilir.
  • Yüksek Stres veya Aşırı Egzersiz: Yumurtlamayı geciktirebilir veya durdurabilir.

Düzenli olarak yumurtlamıyorsanız, özellikle gebe kalmaya çalışıyorsanız kadın hastalıkları uzmanı (Jinekolog) tarafından muayene edilmelisiniz.

Döllenmeyen Yumurtaya Ne Olur?

Eğer sperm yumurtayı döllemezse, hormon seviyeleri düşerse ve rahminizin iç tabakası dökülürse, bu sizin adet döneminizdir.

Sonra döngü yeniden başlar.

Yumurtlama, adet döngüsünün merkezi olup doğurganlığı, hamileliği ve genel sağlığı etkiler.

Bebek sahibi olmayı planlıyorsanız veya sadece vücudunuzu daha iyi anlamak istiyorsanız, yumurtlamayı takip etmek sizin için çok önemlidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Fizyoloji, Adet Döngüsü https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK500020/

⭐️⭐️ Adet Döngüsü https://www.sciencedirect.com/topics/agricultural-and-biological-sciences/menstrual-cycle

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Mısırözü Yağı – Mısır Şurubu Akciğer Kanseri ile İlişkili

Endüstriyel gıdalar ile ilişkili kanserlerden sıkça bahsedilirken akciğer kanseri ile ilişkilendirilmesi (çok önemli bir etken olabileceği) yeni bir araştırma sayesinde ortaya kondu.

Kentucky Üniversitesi’ nde yapılan yeni çalışmada, glikojenin (depolanmış bir glikoz formu) özellikle akciğer adenokarsinomunun (agresif bir akciğer kanseri türü) ilerlemesinde önemli bir faktör olduğu tespit edildi.

Nature Metabolism da yayınlanan araştırmada; glikojenin fareler ve insanlar üzerindeki etkilerini test edildi.

Farelerdeki glikojen seviyeleri, diyet değişiklikleri ve gen modifikasyonu yoluyla artırıldı.

Bu ikili yaklaşım ile glikojenin etkileri farklı açılardan incelemeye alındı.

Farelere vücutlarını nasıl etkilediklerini görmek için farklı diyet türleri verildi. Aynı zamanda diyet modellerine paralel olarak akciğerlerde glikojen biriktirmeye yatkın genetik fare modelleri de kullanıldı.

Diyetler;

Su (kontrol olarak),

Yüksek fruktozlu mısır şurubu,

Mısırözü yağı ve yüksek fruktozlu mısır şurubu ve mısır yağı karışımı.

İki hafta sonra;

Hem mısırözü yağı hem de yüksek fruktozlu mısır şurubu verilen gruptaki farelerin akciğerlerdeki glikojen seviyelerini artırdı.

Karma diyet (yüksek fruktozlu mısır şurubu + mısır yağı) alan gruptaki farelerin akciğerlerinde çok daha yüksek glikojen seviyeleri ve daha uzun glikojen zincirleri tespit edildi.

Her iki gruptaki fareler akciğer adenokarsinomu hastalığına yakalandığında daha agresif akciğer tümörleriyle bağlantılı olduğu görüldü.

Araştırmacıların yorumu; “daha yüksek glikojenin tümör ilerlemesini artırdığı” oldu.

Glikojen seviyeleri yüksekliğinin akciğer adenokarsinom tümör agresifliğini artırdığını ve daha düşük sağkalım oranlarıyla bağlantılı olduğunu gösterdi.

Glikojen üretiminden sorumlu enzim hedef alındığında (çalışması önlendiğinde) akciğer adenokarsinomunun çok daha küçük ve daha az agresif olduğu görüldü. Bu tespite göre glikojen üretiminin azaltılması – durdurulması akciğer adenokarsinomunu tedavi etmek için bir yol olarak denenebilir.

Çalışma; 276 hastadan (akciğer adenokarsinomu olan) oluşan kapsamlı bir kohortu da kapsıyordu. Yapılan mekânsal analizde, özellikle tümör bölgelerinde ve çevresindeki sağlıklı dokuda olan glikojen birikiminin diğer akciğer kanseri türlerine kıyasla önemli oranda fazla olduğunu ortaya koydu.

Mısır özü Yağı ve Sağlık Etkileri

Mısır özü yağı, mısır tanelerinden elde edilen ve polinya doymamış yağ asitleri (özellikle omega-6 yağ asitleri) bakımından zengin bir yağdır.

Mısır özü yağı, gıda endüstrisinde özellikle de fasfoodlara yaygın olarak kullanılan bir yağdır. Özellikle fritöz yağı olarak kızartmalarda ve diğer işlenmiş gıdaların pişirilmesinde öncelikli olarak tercih edilmektedir.

  1. Aşırı Omega-6 Yağ Asitleri Tüketimi: Mısır özü yağı, yüksek miktarda omega-6 yağ asitleri içerir. Omega-6 yağ asitlerinin aşırı alımı, omega-3 yağ asitleri ile dengesiz bir şekilde tüketildiğinde iltihaplanma seviyelerinin artmasına neden olur. Kronik inflamasyon kanser türleri de dahil olmak üzere, çeşitli hastalıkların gelişiminde rol oynar.
  2. İşlenmiş Yağlar ve Kanser Riski: Mısır özü yağı gibi işlenmiş bitkisel yağlar, trans yağlar içerir Trans yağlar, başta kanser olmak üzere birçok kronik hastalığa yol açmaktadır. Trans yağlar, serbest radikallerin üretimini artırarak DNA hasarına ve dolayısı ile kanser riskini artırır.

Mısır Şurubu (Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu – HFCS) ve Kanser Riski

Mısır şurubu, yüksek fruktozlu mısır şurubu (HFCS) olarak bilinen bir tatlandırıcıdır. HFCS, özellikle şekerli içecekler, tatlılar, cipsler ve işlenmiş gıda ürünlerinde yaygın olarak kullanılır.

  1. Metabolik Bozukluklar: HFCS, yüksek fruktoz içeriği nedeniyle insülin direncine ve obeziteye yol açar. Obezite, birçok kanser türünün (özellikle akciğer, meme ve kolon kanseri gibi) gelişiminde önemli bir risk faktörüdür.
  2. İltihaplanma ve Kanser: HFCS’in aşırı tüketimi, kronik inflamasyonu tetikler. İltihaplanma, kanser dahil birçok hastalığın temel mekanizmasından biridir. Ayrıca, HFCS’in içerdiği fruktoz, doğrudan kanser hücrelerinin büyümesini tetikleyebilecek metabolik yollarla ilişkilidir.
  3. Karaciğer Yağlanması ve Kanser Riski: HFCS, karaciğer yağlanması (non-alkolik steatohepatit) gibi durumlardaki artışı tetikler. Karaciğer hastalıkları, uzun vadede kanser gelişimi için bir risk faktörü oluşturur.

Karbonhidratlar ve İşlenmiş Gıdalar Zararlıdır

Sadece Mısır şurubu, yüksek fruktozlu mısır şurubu (HFCS) değil diğer tüm şekerli yiyecek ve içecekler, beyaz ekmek, işlenmiş gıdalar gibi yüksek glisemik indeksli gıdaların düzenli olarak tüketilmesi, kan şekeri dalgalanmaları oksidatif strese sebep olarak serbest radikaller olarak da bilinen zararlı kimyasalların hücre içinde ve hücre aralığında geliştiği ve sağlıklı hücrelere saldırdığı, kansere yol açan mutasyonları tetiklemesine neden olur.

Glikoz ve insülin seviyelerinde keskin artışlara sebep olan gıdalar insülin veya insülin benzeri büyüme faktörlerini arttırır, anormal hücre büyümesine neden olduğu gibi zaman içerisinde hormonal düzensizliklere ve kronik inflamasyona (iltihaplanmaya) yol açacaktır.

Kronik inflamasyon (iltihaplanma) süreç içerisinde DNA hasarına sebep olur. Bu hasar hücre büyümesini ve bölünmesini teşvik eder. Bu da tümör oluşumu ve büyümesini ve dolayısı ile metastaza neden olan bir ortam yaratarak kanser gelişimine sebep olur.

Mısırözü Yağı ve Mısır Şurubu Akciğer Kanseri ile Nasıl İlişkili Olabilir?

Mısırözü yağı ve mısır şurubunun doğrudan akciğer kanserine neden olup olmadığı konusunda belirgin bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Ancak, yukarıdaki araştırmada belirgin olarak akciğer kanserinin ilerlemesi ile ilişkili olduğu bulunmuştur.

Şimdilik elimizdeki bulgular, akciğer kanseri olan kişilerin kanserin ilerleme süreci üzerine mısır şurubu ve mısırözü yağının olumsuz etkisi (ilişkili) olduğudur.

  1. Obezite ve Kanser Riski: Yüksek miktarda mısır şurubu ve mısırözü yağı tüketimi, obeziteye ve dolayısıyla kanser riskinin artmasına yol açabilir. Obezite, akciğer kanseri de dahil olmak üzere birçok kanser türünün gelişimine katkıda bulunabilir.
  2. İltihaplanma ve Kanser: Mısırözü yağı ve mısır şurubu, vücutta kronik inflamasyona yol açabilir. Kronik inflamasyon, akciğer kanseri gibi kanser türlerinin gelişiminde önemli bir rol oynayan bir faktördür.
  3. DNA Hasarı ve Serbest Radikaller: Mısırözü yağı gibi işlenmiş yağlar, vücutta serbest radikallerin artmasına neden olabilir. Serbest radikaller, DNA hasarına yol açarak kanserin gelişimini tetikleyebilir. Bu, akciğer kanseri dahil birçok kanser türünün ortaya çıkmasında etkili olabilir.

Mısır özü Yağının – Mısır Şurubunun İnsan Sağlığına Zararlı Etkileri Mevcuttur

Mısırözü Yağı – Mısır Şurubu, fazlaya dair lezzet algısı meydana getirerek içine kondukları ürünlerin tercih edilmesini sağlayan lakin sağlık için zararları olan maddelerdir.

Hem fiyatlarının çok ucuz olması hem de işlenmeye uygun olmaları sebebiyle işlenmiş gıdaların ve paketli ürünlerin vazgeçilmezleridirler.

Mısırözü Yağı – Mısır Şurubu içeren ürünleri bünyenizden uzak tutun.

Şekeri azaltmak, hatta tamamen sıfırlamak, kanser riskini azaltmanın etkili bir yoludur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Glikojen, akciğer adenokarsinomunda tümör başlangıcını ve ilerlemesini yönlendirir https://www.nature.com/articles/s42255-025-01243-8

⭐️⭐️ Akciğer Kanserinin Metabolik Manzarası: Bozulmuş Glikoz Metabolizmasında Yeni Bakış Açıları https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6873590/

⭐️⭐️ Yeni strateji, tümörlerin glikoz eksikliğine karşı agresif tepkisini durdurabilir https://www.uclahealth.org/news/release/new-strategy-may-halt-tumors-aggressive-response-glucose

⭐️⭐️ Akciğer skuamöz hücreli karsinomunun belirgin metabolik fenotipi, glikolitik inhibisyona karşı seçici duyarlılığı tanımlar https://www.nature.com/articles/ncomms15503

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Vanilya Özütüyle Etanol Zehirlenmesi

Vanilya özütü…

Biliyor musunuz? Hiç kullandınız mı?

Bilmiyorsanız google’a bakabilirsiniz. Marka marka çeşit çeşit bulabilirsiniz.

Ağız gargaraları, parfümler, soğuk algınlığı ilaçları ve gıda aromaları içerisinde de sıklıkla görebilirsiniz. Kokusu, aroması için bol bol kullanılıyor.

Vanilya özütü nedeniyle zehirlenebileceğinizi biliyor musunuz?

Gıda endüstrisinde vanilya özütünün etiketlerinde kullanılan farklı adlandırmalar şunlardır: Saf vanilya özütü sıvısı. Vanilya fasulyesi.

Vanilya özütü ve vanilya özü arasındak fark nedir?

İki üründen sıklıkla aynı şeymiş gibi bahsedildiği için biraz kafa karıştırıcı olabilir. Genel olarak, özüt doğal bir üründür, oysa öz sentetiktir.

Özüt daha az işlenir ve öze kıyasla daha güçlü ve daha saf bir vanilya aroması sağlar.

  • Vanilya özütü genellikle vanilya çubuklarının alkol ve suya batırılmasıyla yapılır; böylece aroma sıvı bileşenler tarafından alınır.
  • Vanilya özü sentetiktir, yani yapay tatlandırıcılar ve renklendiriciler kullanılarak yapılır

Üretildiği için, vanilya özü çok az veya hiç gerçek vanilin içermez. Ek katkı maddeleri (örneğin renklendirici, aroma verici, tatlandırıcı, koruyucu maddeler) açısından yüksektir.

Vanilya özütü (içinde %35 EtOH bulunurEtOH = Etanol

Vanilya, orkide ailesinin yenilebilir tek bitkisidir ve aslen Meksika, Orta Amerika, Güney Amerika ve Karayipler’den gelir.

Günümüzde sıvı vanilyanın çoğu, hastamızın yuttuğu vanilya gibi, sentetik kökenlidir. Doğal vanilya 250’den fazla organik bileşen içerir, ancak sentetik vanilya yalnızca vanilin içerir.

Vanilya Özütü Örnek Etanol Zehirlenmesi Vakası

S Mazor, C DesLauriers, M Mycyk. Ergenlerde Vanilya Özütü Yutulmasından Kaynaklanan Etanol Zehirlenmesi: Bir Vaka Raporu . İnternet Aile Hekimliği Dergisi. 2004 Cilt 4 Sayı 1.

16 yaşında Asyalı bir çocuk, arkadaşlarının “cesareti üzerine” okulda 12 ons (1 Ons = 28,3gr ) sentetik vanilya özütü (içinde %35 EtOH bulunur) yuttu.

Daha önce tıbbi veya madde bağımlılığı öyküsü yoktu.

Yutma tanıklık edildi; başka yutma olayı olmadı.

Yuttuktan bir saat sonra acil servise (AS) vardığında ateşi 96,1° F, kalp hızı dakikada 168 atım, solunum hızı dakikada 18 ve kan basıncı 140/95 mmHg idi.

Akciğerleri oskültasyonla temizdi, kalp sesleri taşikardik ancak normaldi, karnı yumuşaktı ve gergin değildi ve cildi kızarmış ve sıcaktı.

Sersemlemiş ve kustuğu için hava yolunu korumak için entübe edildi.

Normal bir tuzlu sıvı bolusundan sonra hayati bulgular normale döndü.

Elektrolitler, uyuşturucu madde kullanımı için idrar taraması ve baş BT’si normaldi.

Yutulduktan 3 saat sonra EtOH seviyesi 162 mg/dL idi; yutulduktan 6 saat sonra tekrarlanan EtOH seviyesi 77 mg/dL idi.

Entübasyondan 12 saat sonra ekstübe edildi ve madde kötüye kullanımı müdahalesi önerildikten sonraki gün hastaneden taburcu edildi.

Etanol, solunum yetmezliğine yol açabilen merkezi sinir sistemi depresyonuna neden olur.

Zehirlenme ayrıca genişlemiş göz bebeklerine, kızarmış cilde, gastrointestinal sıkıntıya, hipotermiye ve hipotansiyona neden olabilir.

Etanol, karaciğerde alkol dehidrogenaz tarafından metabolize edilir ve eliminasyon sıfırıncı derece kinetiğini izler.

Etanol içeren ürünlerde, etanol konsantrasyonu hacim yüzdesi olarak ifade edilir.

Örnek vakadaki hastanın kulllandığı vanilya özütü hacimce %35 etanol içeriyordu.

Biranın etanol içeriği yaklaşık %2-6,

Şarabın %10-20

Damıtılmış likörlerin %40-50’dir.

1 mL saf etanolün özgül ağırlığı yaklaşık 0,8 g’a eşittir ve etanolün dağılım hacmi (Vd) 0,6 L/kg’dır.

%35 etanol içeren bir ürünün 12 oz’unu tüketen 70 kg’lık bir denek, 240 mg/dL’lik (yasal sürüş sınırının üç katı) bir etanol seviyesine sahip olması beklenir.

Pik Kan EtOH = Doz (mg) x 0,8/ Vd (L/kg) x ağırlık (kg) x 10 = 240 mg/dL

Etanol zehirlenmesinin tedavisi öncelikle destekleyicidir.

EtOH‘nin mide ve mukoza zarlarından hızlı emilimi nedeniyle, kusmayı başlatma veya gastrik lavaj yapma girişimleri muhtemelen etkisiz olacaktır.

Kan EtOH konsantrasyonu yutulduktan sonra ölçülebilir, ancak tedavi destekleyici olduğu ve klinik gerekçelerle belirlendiği için bir seviye gerekli değildir.

Etanol, çeşitli diğer gıda aromalarında (yani limon ve badem özlerinde) ve kolonyalarda, parfümlerde, tıraş losyonlarında, gargaralarda ve soğuk algınlığı preparatlarında bulunur. Bu ürünlerdeki etanol içeriği %0,3-75 arasında değişmektedir.

Bu ürünlere çocukların ve gençlerin ulaşımı çok kolay olduğu için yakın geleceğin tehlikesi ve bağımlılığı için güçlü bir aday olduğu bilinmelidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Ergenlik Çağında Vanilya Özütü Yutulmasından Kaynaklanan Etanol Zehirlenmesi: Bir Vaka Raporu https://ispub.com/IJFP/4/1/3199

⭐️⭐️ Vanilya Özütü https://www.sciencedirect.com/topics/pharmacology-toxicology-and-pharmaceutical-science/vanilla-extract

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Afrodizyak Hindistan Cevizi

Baharatların kötüye kullanımı..!!

Hiç şahit oldunuz mu? Yada duydunuz mu?

Belki siz de farkında olmadan baharatları zihinsel yükselme, öfari (Yoğun heyecan ve mutluluk hissi) için kullanıyorsunuz..!!

Farkında olarak yada olmayarak…

Ani değişen zihinsel durumunuz dahil olmak üzere tıbbi veya psikiyatrik bulgular gösterebilirsiniz. Lakin merak etmeyin baharatlardaki psikoaktif maddeler rutin toksikoloji çalışmalarında şimdilik tanımlanamıyor. Belki gelecekte bu duruma da el atılır.

Psikotrop madde ya da psikoaktif madde, merkezi sinir sisteminde etkisini gösteren ve beynin işlevlerini değiştirerek algıda, ruh hâlinde, bilinçlilikte ve davranışta geçici değişikliklere neden olan kimyasal maddelerdir.

Bazı baharatlar, merkezi sinir sistemi işlevini değiştirebilen psikoaktif bileşikler içerirler.

Kırmızı olanlar ülkemizde günlük tüketimi – kullanımı olanlardır.

Botanik temelTürlerEtkin maddelerPsikoaktif etkiler
Kurutulmuş meyve veya tohumlarHindistan CeviziMiristikin, elemisin, safrolUyarıcı, yatıştırıcı, halüsinojenik
VanilyaVanilin, piperonalUyarıcı, yatıştırıcı,
RezeneAnetolUyarıcı, yatıştırıcı,
KarabiberPiperineUyarıcı
Kurutulmuş çiçek tomurcuklarıKaranfilÖjenolYatıştırıcı
Sedatif TohumlarMaceMiristikinUyarıcı, yatıştırıcı,
KabuklarTarçın, seylan/cassiaÖjenol, kumarinUyarıcı, yatıştırıcı,
Kökler ve rizomlarAsaronKalamusUyarıcı, yatıştırıcı,
ZencefilGingeroller, şogaollerUyarıcı, yatıştırıcı,
ZerdeçalKurkuminYatıştırıcı,
Galangal (zencefil ve zerdeçal ailelerinin bir üyesi)1,8-sineol, β-pinen Uyarıcı, yatıştırıcı, halüsinojenikUyarıcı, yatıştırıcı, halüsinojenik
AsafetidaReçine, sakız, uçucu yağ, propenil-izobütilsülfit, umbelliferon, vanilinYatıştırıcı
StigmalarSafranPikrokrosin, safranalUyarıcı

Hali hazırda baharatların kötüye kullanımının yaygınlığı ve baharatların psikoaktif özellikleri hakkında yapılan araştırmalar çok az ve yetersizdir. Tıbbi alanda da üzerinde fazla durulmayan bu konu (ilaç kullanımı ile birlikte olması, kronik hastalıklarda kullanımı vb gibi) baharatların toksikolojik tespitinin yapılmaması dolayısı ile hem tanısal hem de hasta takibinde zorluklar oluşturmaktadır.

Psikoaktif bitkiler çoğunlukla doğal hallerinde psikoaktif olarak etkisizdir, ancak bunlardan elde edilen özütler veya alkaloidler psikoaktiflik sınıflandırmasında üst basamaklara çıkabilirler.

  • Uyarıcı
  • Yatıştırıcı
  • Halüsinojenik

Baharatların birçoğu afrodizyak olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple bazı baharatlar cinsel işlevi artırmak için kötüye kullanılabilir.

Hindistan Cevizi

Hindistan cevizi (Myristica fragrans), yetişkinlerde öforiye ulaşmanın yaygın ve kolay ulaşılabilir bir yoludur.

Hindistan cevizinin aromatik yağı, meskalin gibi halüsinojenik bileşiklere kimyasal olarak benzeyen psikoaktif bir madde olan miristisin içerir.

Psikotropik etkileri, temel bileşenleri olan elemisin, miristisin ve safrolden amfetamin türevlerinin metabolik oluşumuna atfedilebilir.

Hindistan cevizi ve aktif bileşeni miristisin, farelerde IV triptaminin konvülsif dozunu düşürme ve beyindeki 5-hidroksitriptamin konsantrasyonlarını artırma yeteneğiyle kanıtlandığı gibi, merkezi monoamin oksidaz (MAO) inhibisyonu üretir.

Miristisin‘in gücü, tranilsipromin ve iproniazid gibi daha güçlü MAO inhibitörlerinin gücüyle karşılaştırılabilir olmasa da, düşük toksisitesiyle karşılaştırıldığında yeterli görünmektedir.

Hindistan cevizi özütü, adrenerjik, dopaminerjik ve serotoninerjik sistemlerle etkileşim yoluyla aracılık edilen farelerde önemli bir antidepresan etki ile ilişkilidir.

Hindistan cevizi, hayvan çalışmalarında, olumsuz etki ve toksisiteye dair bir kanıt olmaksızın, cinsel aktivitede sürekli artış ile ilişkilidir.

Olgu raporlarında, miristisin zehirlenmesi antikolinerjik hiperstimülasyon durumunu taklit eden MSS nöromodülatör belirtilerine neden olmuştur.

Ölümcül miristisin zehirlenmesi nadirdir; 2 olgu bildirilmiştir, 1’i flunitrazepam ile kombinasyon halindedir.

Hindistan cevizi ayrıca sakinleştirici özelliklere sahiptir ve aşırı miktarda alındığında GI semptomlarına neden olabilir. Kan basıncı ve elektrokardiyogram üzerinde zararlı bir etki bildirmemiştir; ancak çarpıntı ve ağız kuruluğu bildirilmiştir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Hindistan Cevizi Yağı Tüketiminin Kardiyovasküler Risk Faktörleri Üzerindeki Etkisi: Klinik Çalışmaların Sistematik Bir İncelemesi ve Meta-Analizi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31928080/

⭐️⭐️ Hindistan Cevizi Suyu Hafif ila Orta Şiddette Ülseratif Kolitte Klinik Remisyonu Sağlıyor: Çift Kör Plasebo Kontrollü Çalışma https://www.cghjournal.org/article/S1542-3565(24)00088-0/fulltext

⭐️⭐️

⭐️⭐️

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Kakao Çekirdeğinden Çikolataya

Çikolatanın insan tüketimi geçmişi MS 400’e kadar uzanmaktadır ve kateşinler, antosiyanidinler ve pro antosiyanidinler gibi polifenoller açısından zengindir.

Çikolata, cioccolata, chocolate, xocolatl. Aztek dilinde “acı su” manasına gelmektedir.

Kakao Çekirdeğinden Çikolataya

1 kilogram çikolata üretmek için yaklaşık 400 ila 600 kakao çekirdeği gerekir.

Çiftçiler baklaları elle, bıçak veya pala kullanarak dikkatlice hasat ederler, çünkü kakao ağacı oldukça narindir ve baklaların dikkatli bir şekilde çıkarılması gerekir.

Baklaları topladıktan sonra, Çiftçiler onları açar ve sümüksü beyaz bir posayla kaplı kaygan beyaz tohumları çıkarırlar. Daha sonra, kakao çekirdeklerini çiftliklerinde veya köylerindeki belirlenmiş bir yerde fermente eder ve kuruturlar.

Çiğ kakao çekirdekleri yenilebilir ancak tadı o kadar da güzel değildir.

Beyaz posa da yenilebilir lakin çikolata gibi bir tadı olmaz. Kakao çekirdekleri meyve ailesindendir ve posası kavun gibi hafif tatlı ve keskin bir tada sahiptir. Fermantasyon sürecini başlatmak için posa kakao çekirdeğinde bırakılır.

Çekirdeklerin fermente edilmesi çikolatanın lezzetini arttırır. Posayla kaplı kakao tohumları muz veya muz yapraklarıyla kaplı yığınlara, kutulara veya sepetlere yığılır. Bu yapraklar, ısı oluşturmak ve fermantasyona yardımcı olmak için tohum posasıyla etkileşime giren enzimlere sahiptir. Fermantasyon süreci sırasında, çekirdekler 45°C ila 50°C’lik sıcaklıklara ulaşabilir.

Fermantasyon 2 – 7 gün sürer ve çikolatanın son lezzetini etkiler.

Fasulyeler fermente olurken, posanın doğal şekerleri alkol ve laktik aside dönüşerek fasulyenin hücre duvarlarını parçalar. Bu adım ayrıca acılığı ortadan kaldırır ve aromatik bileşikler geliştirir.

Fermantasyon, canlı kakao çekirdeklerini öldürür ve daha sonra kurutulup daha fazla işlenebilecek kakao çekirdeklerine dönüştürür.

Fermantasyondan sonra çiftçiler kakao çekirdeklerini yaklaşık beş ila yedi gün boyunca doğal bir kurutma evresine tabi tutulmaları için matlara, tepsilere veya beton zeminlere yayarlar.

İstenilen nem oranına ulaşana kadar onları çevirir veya tırmıklarlar. Bazı çiftlikler doğal güneş ışığının gücünden yararlanırken, diğerleri sıcaklıkları düzenlemek için özel kurutma odaları ve diğer yöntemler kullanır.

Kurutma fermantasyonu durdurur ve lezzeti daha da artırır. Kurutma ayrıca çekirdeklerin raf ömrünü uzatır, bu da çekirdeklerin pazarlanması ve ihraç edilmesi için önemlidir.

Çiftçiler fasulyeleri kuruttuktan sonra temizler, ayırır, tartar ve jüt çuvallara koyar ve satarlar.

Çikolata üretiminde su içeriğini azaltmak ve daha zengin aromalar ve tatlar geliştirmek için çekirdekler kavurulur. İşlem, çekirdekleri büyük kavurucularda yaklaşık 250°C’de ısıtmayı içerir, bu da aromatik bileşikleri serbest bırakır ve kalan nemi giderir. Kavurma ayrıca Salmonella gibi kötü bakterilerden kurtulmak için bir öldürücü adımdır.

Kavurma, makine kullanıldığında yaklaşık 30 dakika veya daha az sürebilir, ancak bazı durumlarda bu işlem 10 dakika kadar hızlı olabilir. Zaman ve sıcaklık, kakao aromasının temel belirleyicileridir.

Kavrulduktan sonra kakao çekirdekleri, onları çatlatan ve kabuklarını çıkaran bir makineden geçer.

Çıkarılan kabuklar tarımsal malç veya gübre olarak değerlendirilebilir. Çekirdekleri kavurduktan sonra kakao ürünlerini daha az asidik hale getiren alkalileştirme gibi başka işlemlerden de geçirebilir.

Kakao çekirdekleri esasen kabuklu kakao çekirdeğidir, dış kabuğu dikkatlice soyulur ve çekirdek adı verilen küçük parçalara ayrılır. Çıtır çekirdekler çikolata gibi kokar ve yenmesi güvenlidir, ancak acıdır.

Kakao çekirdeği %50’den fazla yağ içerir ve çikolata üreticileri bunu iki ürüne ayırabilir: kakao yağı ve kakao tozu.

Çekirdekleri kakao likörüne (kakao kütlesi) öğüttükten sonra çikolata üreticisi hangi üretim sürecini uygulayacağını seçebilir.

Kakao likörünü kakao tozuna ve kakao yağına dönüştürmek – iki bileşeni ayırmak için kakao çekirdekleri hidrolik kakao presine konmalıdır.

Kakao yağı, şekerleme, kozmetik ve ilaç endüstrilerinde kullanılan önemli bir emtiadır; kakao tozunu ise toz haline getirip öğüttükten sonra gıda üretim endüstrisinde de kulanılır.

Kakao tozu ve çikolata, aralarında oldukça büyük bir oranda antioksidan moleküller, çoğunlukla flavonoidler olmak üzere, epikateşin formunda bol miktarda bulunan çok sayıda madde içerir. 

Flavonoidler, sağlığı geliştirici antioksidan ve anti-inflamatuar etkilerinin yanı sıra beyni ve bilişi korumalarıyla ünlüdür.

Kakao, kan pıhtılaşmasını, kan basıncını ve iltihabı azaltarak kardiyovasküler sağlığı iyileştirdiği gösterilmiştir. Bunun ne kadarının sadece flavonoidlerden kaynaklandığı veya kakaonun içindekilerin toplam etkisinden kaynaklandığı henüz net değildir.

Bazı çalışmalar, kan basıncını düşüren nitrik oksit sentezinde bir artış olduğunu göstermiştir (Viagra’nın yaptığı budur). Ayrıca oksijen bulunabilirliğini de iyileştirir ve dayanıklılığı artırmak isteyen sporcular için faydaları olduğu gösterilmiştir.

Vanilya, karabiber, kakao, acı biber, karanfil, safran, tarçın, zencefil, hindistan cevizi ve zerdeçal gibi çeşitli baharatların, normal alım aralıklarında bile ruh hali üzerinde hafif etkileri olduğu tanımlanmıştır.

Kakao veya kakao, kakao ağacının meyvesi olan Theobroma cacao’nun kurutulmuş ve tamamen fermente edilmiş yağlı tohumudur. 

Kakao likörü, çekirdek adı verilen öğütülmüş, kavrulmuş, kabuğu soyulmuş ve fermente edilmiş kakao çekirdeklerinden yapılan macundur. Hem yağsız kakao katıları hem de kakao yağı içerir.

Kakao tozu, likörden bir miktar kakao yağının çıkarılmasıyla yapılır. 

Çikolata, kakao likörünün kakao yağı ve şekerle birleştirilmesiyle yapılan katı bir gıdadır. Son üründeki kakao likörü oranı, çikolatanın ne kadar koyu olacağını belirler.

Sütlü çikolata, çikolata karışımına yoğunlaştırılmış veya toz süt eklenerek yapılır.

Yarı tatlı veya acı çikolata genellikle bitter çikolata olarak adlandırılır ve ağırlıkça en az %35 kakao likörü içermelidir.

Beyaz çikolata sadece kakao yağı (ağırlıkça en az %20) ile tatlandırıcılar ve süt ürünleri içerir.

Çikolata az miktarda kafein içerir ancak ana uyarıcısı teobromindir. Bu aynı zamanda hafif bir vazodilatör ve diüretiktir. Çikolatanın kan basıncını düşürebileceği bir diğer mekanizmadır.

Diüretik, üretilen idrar miktarını artıran ve dolayısıyla daha sık idrara çıkmanızı sağlayan bir maddedir….

Teobrominin ayrıca iyi ‘HDL’ kolesterol fraksiyonunu yükselttiği gösterilmiştir.

ÜrünKafein (mg)
Filtre kahve (200 ml)90
Enerji içeceği (250 ml)80
Çay a (220 ml)50
Kola (355 ml)40
Bitter çikolata (50 gr)25
Sütlü çikolata (50 gr)10

Bitter çikolata, yeşil çay veya kırmızı şaraptan birkaç kat daha fazla antioksidan içerir. Ayrıca kan basıncınızı düşürmenize, kolesterol seviyenizi ve beyin fonksiyonunuzu iyileştirmenize ve vücudunuzun insülinle başa çıkmasına yardımcı olabilecek maddeler içerir

En az %70 kakao içeren bitter çikolata, bol miktarda temel besin içerir.

Demir, magnezyum, bakır ve manganez açısından zengindir. Ayrıca kalsiyum, potasyum ve çinkonun yanı sıra A, B, E ve K vitaminlerinin izlerini de içerir.

Ortalama 100 gram bitter çikolatada yaklaşık 11 gram lif bulunur ve bu da bağırsak sağlığınız için faydalıdır.

Çoğu bitter çikolatada ayrıca kalp sağlığına yararlı bir yağ olan oleik asit kaynağı olan kakao yağı da bulunur.

Bitter çikolatadaki flavonoidler endorfin salınımını uyarır ve zihinsel iyiliğe yardımcı olur.

Kakao bileşikleri ayrıca ruh halini iyileştiren bir nörotransmitter olan serotonin üretiminde de rol oynar.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Kakao flavanolünün nöroprotektif etkileri ve bilişsel performans üzerindeki etkisi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3575938/

⭐️⭐️ Çikolata Yeme Davranışının Sirkadiyen Ritmi, Ruh Hali ve Zamansal Modelleri: Fizyoloji, Bulgular ve Gelecekteki Yönlendirmelerin Kapsamlı Bir İncelemesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9370573/

⭐️⭐️ Sadece kafeinden daha fazlası: Metilksantin’in bitki kaynaklı fitokimyasallarla etkileşimlerinin psikofarmakolojisi https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0278584618301726

⭐️⭐️ Kakaonun sağlık yararları https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24100674/

⭐️⭐️ Flavonoid Zengini Bitter Çikolata Endotel Fonksiyonunu İyileştiriyor ve Sağlıklı Yetişkinlerde Plazma Epikateşin Konsantrasyonlarını Artırıyor https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/07315724.2004.10719361

⭐️⭐️ Çikolata ve Kakaonun Sağlık Üzerindeki Etkileri: Sistematik Bir İnceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8470865/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Size de Salatalık

Salatalık (Cucumis sativus L.), kavun, kabak ve balkabağı gibi Cucurbitaceae ailesinin bir üyesidir.

Küçük, acı ve çekirdekli meyve veren yabani atasıyla karşılaştırıldığında, evcilleştirilmiş salatalıklar meyve görünümü, boyutu ve lezzeti açısından önemli farklılıklar gösterir. 

Salatalık, botanik bilimi açısından meyve olarak kabul edilir. Mutfak tanımı olarak da sebzedir.

Mutfakta sebze olarak değerlendirilen diğer botanik meyveler şunlardır: avokado, zeytin, balkabağı, domates, mısır, kabak, salatalık, bezelye, acı biber, patlıcan.

Salatalık yemenin bağırsak sağlığına odaklanarak faydalarına bir bakalım.

Orta boy bir salatalığın yaklaşık %95’i su, %4’ü karbonhidrat ve %1’i proteindir.

Ayrıca şunları da içerir;

  • – C vitamini
  • – K vitamini
  • – Magnezyum
  • – Potasyum
  • – Manganez

Kilo Vermeye Yardımcı Olur

Salatalık düşük kalorili ve yüksek su içeriğine (yaklaşık %95’i su) sahip olduğundan kilo vermek için mükemmel bir besindir. Ekstra kalori almadan tokluk hissi yaşamanıza yardımcı olurlar.

Nemlendirmeyi Artırır

Sıvı alımının sindirim, metabolizma ve yağ yakımı açısından önemi büyüktür. Salatalık, vücudunuzun en iyi şekilde çalışmasını sağlayacak doğal bir su kaynağıdır.

Bağırsak Sağlığını Destekler

Salatalık, özellikle kabuğunda bulunan lif açısından zengindir. Lif sağlıklı sindirimi destekler, kabızlığı önler ve iyi bağırsak bakterilerini besler.

Şişkinliği Azaltır

Yüksek su içeriği, fazla sodyum ve toksinlerin atılmasına yardımcı olur, su tutulmasını ve şişkinliği azaltarak daha düz bir karın sağlar.

Kan Şekerini Düzenler

Salatalıkta bulunan lif ve antioksidanlar, kan şekeri seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olarak, açlık hissine ve kilo alımına yol açan insülin artışlarını önleyebilir.

Sindirimi İyileştirir

Salatalıkta bulunan çözünebilir lifler sindirimi yavaşlatır, besinlerin emilimini kolaylaştırır ve bağırsaklarınızın düzenli çalışmasını sağlar.

Sağlıklı Cildi Destekler

Salatalık, iltihabı azaltan, tahrişi yatıştıran ve cildinizin içeriden dışarıya parlak kalmasını sağlayan C vitamini gibi antioksidanlar içerir.

Toksinlerin Atılmasına Yardımcı Olur

Doğal bir idrar söktürücü görevi görür ve böbreklerin atık ve fazla sıvıları atmasına yardımcı olarak detoksifikasyonu ve sağlıklı bir metabolizmayı destekler.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Kimyasal ve Doğal Katkı Maddelerinin Salatalık Suyunun Kalitesi, Raf Ömrü ve Güvenliği Üzerindeki Etkileri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7281498/

⭐️⭐️ Salatalığın fitokimyasal ve terapötik potansiyeli https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23098877/

⭐️⭐️ Salatalık (Cucumis sativus L.) Meyvesi ve Losartan ile Kombinasyonu, Anjiyotensin II Tarafından Tetiklenen Hipertansif Sıçanlarda Kan Basıncının Yükselmesini Azaltır https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10739478/

⭐️⭐️ Cucumis sativus ve Citrus macroptera Bitkisel Formülasyonunun Anti-inflamatuar ve Antioksidan Aktivitesi: Bir In-Vitro Çalışma https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10847068/

⭐️⭐️ Evde Yemek Hazırlama: Güçlü Bir Tıbbi Müdahale https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7232892/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Haydi Safra Kesenize Taş Yapalım

İlk olarak bir bakalım safra kesemiz neymiş, ne işe yarıyormuş?

Safra kesesi, armut büyüklüğünde ve şeklinde küçük, içi boş bir organdır.

Safra ağacı veya safra yolu olarak da bilinen safra sisteminin bir parçasıdır.

Safra sistemi, karaciğer, safra kesesi ve pankreas içinde ince bağırsağa boşalan bir dizi kanaldır.

Karaciğer içi (karaciğer içinde) ve karaciğer dışı (karaciğerin dışında) bileşenler vardır. Safra kesesi, safranın depolandığı ve yoğunlaştığı karaciğer dışı safra sisteminin bir bileşenidir.

Safra kesesinin işlevi, sindirim sırasında duodenuma salınan safrayı depolamak ve yoğunlaştırmak. Safra, karaciğer tarafından sürekli olarak üretilen ve birincil işlevi suda çözünmeyen lipitlerin sindirimine ve emilimine yardımcı olmak olan alkali bir sıvıdır.

Kolesterol, bilirubin, su, safra tuzları, fosfolipitler ve iyonlardan oluşur. Safraya atılan kolesterol, vücuttaki kolesterolün çoğunu ortadan kaldırır. 

Safra kesemiz hakkında genel bilgiler sonrası taş oluşumu nasıl oluyor bir bakalım…

Karaciğerimizde mevcut olan kolesterolü kullanarak “Primer Safra Asiti” üretiyoruz.

Üretimi karaciğerde ” ➖7- a hidroksilaz➖ ”enzimini kullanarak yapıyoruz.

⭐️ Buraya bir not koyayım. Bir enzim hidroksilaz ise bunun Koenzimi C vitaminidir. Ki bu demektir ki kanda C vitamini eksikse hidroksilaz enzimi az çalışır. Aynı zamanda NAD/NADPH gereklidir.

Kolesterolden elde ettiğimiz primer safra asitine GLİSİN ve TAURİN aminoasiti ekleriz ve safra tuzu oluştururuz.

Kolesterol

⬇️ 7- a hidroksilaz enzimi

Primer Safra Asiti

⬇️ GLİSİN ve TAURİN aminoasiti

Safra Tuzu

Dikkat: safra tuzu sentezi – üretimi karaciğerde olur. Safra kesesinde sentez – üreti olmaz.

Taurin takviyesi kullananlar (vücut geliştime, hater, güreş vb gibi ağır spor yapanlar, enerji içeceği alanlar) dikkat etmelisiniz. Fazla taurin alımı fazla safra tuzu oluşturur ve bu sebeple ishal yapar.

Gelelim safra tuzuna…


Safra tuzunu safra kesesime atarız. Safra kesesi sadece depodur.

Yağlı bir besin tükettiğimizde sindirim amacı ile safra tuzu bağırsaklara akar.

Barsaklarda safra tuzlarının işi bittiğinde:

Bağırsak bakterileri

⬇️ 7-a Dehidroksilaz enzimi

Safra TuzuGLİSİN ve TAURİN aminoasiti

⬇️

Primer Safra Asiti olarak kalır

GLİSİN ve TAURİN aminoasiti bağırsaktan geri emilir.

Bağırsak bakterileri 7-a Dehidroksilaz isimli bir enzimle işi biten safra tuzunda glisin ve taurin‘i ayırır. Sonrasında bağırsaktan geri emeriz.

Dikkat: GLİSİN ve TAURİN aminoasitlerinin geri emilimin sağlayan bağırsak bakterileri. Toplumsal sorunumuz bilinçsiz – keyfi – doğru olmayan antibiyotik kullanımı ile bağırsak bakterileri ölür.

GLİSİN ve TAURİN aminoasiti, Safra Tuzundan ayrılınca geriye kalan Primer Safra Asiti olur.

Bağırsak bakterileri Primer Safra Asidinin bir kısmını Sekonder Safra Asidine parçalar.

Sekonder Safra Asidi, zehirlidir. Dışkı ile atarız.

Geri kalan Primer Safra Asidini apikal sodyum bağımlı safra asidi taşıyıcısı (ASBT) ile bağırsaklardan geri emeriz. Evet bu geri emilim için SODYUM (Na) kullanırız.

Dikkat: Vücutta sodyum (tuz) seviyemiz düşerse safra asitleri geri emilemez ve ishal, mide bulantısı, aşırı bağırsak geçirgenliği yapmaya başlar.

ÖNEMLİ: Na (sodyum) seviyemizi düşüren ilaçlara dikkat etmeliyiz!!!

Hangileri bunlar?

Diüretikler

PLUS olan tansiyon ilaçları (Tiyazid etken maddelilerdir)

Bu ilaçlar aynı zamanda geçirgen bağırsak sendromu sebepleridir.


Haydi safra kesemizde taş oluşturalım

Kolesterol

⬇️ 7- a hidroksilaz enzimi

Primer Safra Asiti

⬇️ GLİSİN ve TAURİN aminoasiti

Safra Tuzu

Bu mekanizmayı yukarıda görmüştük.

Karacigerde 7-a hidroksilaz enzimi fibratların (Kolesterol, trigliserid LDL yüksekliğinde kullanılan ilaç grubu) kullanımı ile bloke olur. Kolesterolden safra asidi üretilemez.

Safra kesesinde çok fazla kolesterol birikimi olur ve bu kolesterol safra taşı yapar.

Safra taşı oluşumunu yanısıra safra tuzu da oluşmadığı için yağların emilimi gerçekleşmez. Bağırsakta kalan ve emilemyen yağlar ishal ve kramplara yol açar. Aynı zamanda geçirgen bağırsak sendromu gelişir.

Safra tuzları, yağda eriyen A,D,E,K vitaminlerinin emilimini sağlamaktadır. Safra tuzları üretilemediğinde bu vitaminlerin de emilimi gerçekleşmez. Değerleri düşer.

Eveeett… Safra kesenizde taş oluştu..

Neler öğrendik?

  1. Gelişigüzel kullandığınız antibiyotikler bağırsak floranızı (bakterilerinizi) öldürür. Bağırsak bakterileri ölünce 7-a Dehidroksilaz isimli bir enzim çalışmaz. GLİSİN ve TAURİN aminoasitleri bağırsakta geri emilemez.
  2. Karacigerde 7-a hidroksilaz enzimi fibratlar tarafından bloke edilir. Kolesterolden safra asidi üretilemez. Safra taşı oluşur. A,D,E,K vitaminlerinin emilemmez. Trigliserit biraz yükseldi fibrat kullanalım. Doğru değil. İlaç son çare olmalı. Diyet, tempolu yürüyüş, gece aç uyuma, bitkisel tedaviler trigliserid yüksekliğinde öncelikli tercihler olmalı. Fibrat kullanımı kaçınılmaz olduğunda;
    • C vitamini
    • D vitamini
    • K2 vitamini
    • A ve E vitamini (eksikse)
    • Glutatyon ve Resveratrol
    • Hesperidin/NAD (Hesperidin Trigliseriti %30 civarında düşürür. Zaten damarlardaki endotel hasarı onarmada bu fonksiyonu da etkilidir.)
    • Koenzim Q10

Kullanılmalıdır..

Ayrıca:

⭐️⭐️ Kabızlık tedavisi için kullanılan ELOBIKlXIBAT adlı ilaç apikal sodyum bağımlı safra asidi taşıyıcısı (ASBT) engelleyerek safra asidinin bağırsakta kalması yolu ile ishal yapma özelliğini kullanarak kabızlığa engel olmayı hedefler.

Bu sebeple bağırsak duvarında geçirgenlik artarak vücuda toksin girişinin armasına yol açar.

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Safra asidi taşıyıcıları https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2781307/

⭐️⭐️ Fibrat İlaçlar https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK547756/

⭐️⭐️ Safra kesesi taşı ve safra kesesi iltihabı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16022643/

⭐️⭐️ Safra Taşı Oluşumunu Etkileyen Faktörler: Literatür İncelemesi https://www.mdpi.com/2218-273X/12/4/550

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Nöroergonomi

İş güvenliği – insan hayatı açısından kritik önemi olan işlerde – koşullarda çalışan operatörlerin bilişsel performansının değerlendirilmesi ve tahmini birçok iş disiplini için çok önemlidir.

Pek tabi ki askeri sektörün başı çektiği nöroergonomi araştırma faaliyeti günümüzde özel sektörün de ilgi alanına girmiştir.

Güncel yaşamda en tipik örneğimiz mesleği gereği otoyollarda, cadde ve sokaklarda araç süren çalışanlardır. Çünkü diğer araçlarla paylaşımı gerektiren sivil otoyol sürüşü faaliyeti, değişen görev yükü ve stres koşulları altında gerçekleştirilir. Bu sebeple farklı lakin birbiri ile ilişkili, koordineli becerilerin yetkin bir şekilde gerçekleştirilmesinin gerektiği bütünleşik ve çok görevli bir iş sürecini yürütmek zorundadırlar.

Burada bahsi geçen beceriler, hepsi birbirine bağlı görsel, motor ve bilişsel beyin sistemlerine dayanır.

Nöroergonomi, terimi ortaya atan kişi tarafından “ iş yerindeki beyin ve davranışın incelenmesi” olarak tanımlanmıştır (Parasuraman ve Rizzo, 2007)

Bu temel ve en basit tanımın üzerine;

Tüm insan faaliyetleri bir miktar zihinsel işleme ve dolayısıyla en azından bir miktar zihinsel iş yükü içerir.

Zihinsel iş yükü karmaşık, dinamik, kişiye özgü, doğrusal olmayan bir yapıdır. Birçok bilim insanına göre çok boyutludur.

iş yerinde iş memnuniyeti veya memnuniyetsizliği ile sonuçlanabilen ve dolayısıyla zihinsel iş yükünü etkileyebilen belirli bağımsız faktörler vardır.

Zihinsel iş yükü, belirli bir görevi sonlu bir zaman diliminde tamamlamak için gereken toplam bilişsel çalışmadır.

İşin zihinsel iş yükünü aşıp aşmadığını; zaman, bilişsel kapasite, bilgi işleme kapasitesi, zihinsel çaba ve hafıza parametrelerin göre değerlendirebiliriz.

Örneğin,

Bir sürüş ortamında uyanıklık, göz kapağı hareketinin izlenmesiyle güvenilir bir şekilde belirlenebilir.(Dinges ve ark., 1998).

Nöronal durum ölçümü öncelikli konudur, lakin işlevsel beyin durumları ve davranışlarının biyobelirteçleri olarak güvenilirlikleri değerlendirilebilecek birçok başka fizyolojik gösterge vardır.

Günümüzde eldeki teknik imkanlara ölçümlendirdiğimiz biyobelirteçler:

  • Galvanik deri tepkisi (GSR)
  • Kalp atışı, hızı ve atımlar arası aralık dahil
  • Tepki süreleri, bakış gecikmesi ve denge dahil göz hareketleri
  • Pupilometri
  • Düşük kanal sayılı elektroensefalografi (EEG)
  • Yakın kızılötesi spektroskopisi (NIRS) kullanılarak ölçülen kortikal kan akışındaki değişiklikler
  • Kan oksijen satürasyonu (NIRS kullanılarak da)
  • Optik bilgisayar tanıma (OCR) teknikleriyle izlenen yüz ifadesi

Bun fizyolojik ölçümlerin kombinasyonları da mümkündür. 

Beyin-Bilgisayar Arayüzleri

Son yirmi yılda giderek artan şekilde ilgi gören sinir bilim teknolojisinin bir alanı EEG tabanlı beyin-bilgisayar arayüzlerinin geliştirilmesi ve kullanımıdır.

Bu arayüz sistemleri uzaktan, gerçek zamanlı fizyolojik izleme gibi alanlarda potansiyel operasyonel kullanıma sahiptir;

örneğin, bir savaş alanı komutanı bir askerin maksimum zihinsel iş yüküne veya strese yaklaştığına dair bazı belirtiler alabilir.

Yakın vadede Ordu için daha faydalı olabilecek ticari bir uygulama, öz düzenleme için bir nörogeri bildirim sistemidir. Biyolojik geri bildirime benzeyen nörogeri bildirim, bireylerin öz düzenlemeyi desteklemek için beyin dalgası aktiviteleri hakkında görsel ve işitsel geri bildirim almalarını sağlar.

Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından desteklenen araştırmalarla geliştirilen bu teknik,

  • Çocuklarda ve ergenlerde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
  • Travmatik beyin hasarı
  • Travma sonrası stres bozukluğu
  • Depresyon

tedavilerinde kullanımı için çalışılmaktadır.

VR – AR

Oyun endüstrisindeki gelişmelerle grafiksel temeli oluşturulan bir teknoloji olan VR, artık davranışsal sinir bilim araştırmaları ve uygulamalarında yaygın bir araç olarak kullanılıyor.

Askeri araştırmalar için özellikle önemli olan, VR‘nin insan davranışının incelenmesi ve değiştirilmesi ve insan yeteneklerinin geliştirilmesi için kullanılmasıdır.

VR, uçuş, denizcilik navigasyonu, tank ve zırhlı araçları simüle etmek için bilinen bir teknik olarak kulanılmaya başlanmıştır.

Askeri araştırmalarda VR uygulamaları, geleceğin Muharebe Sistemleri programı için eğitimin merkezinde yer almaktadır. Askeri alanda yaşanan gelişimler zaman farkı ile de olsa iş ve sosyal hayata yansıyacaktır.

Duyusal ve dolayısıyla algısal deneyimin tüm yelpazesini simüle edilmiş bir deneyimle değiştirmeyi amaçlayan VR’nin aksine, artırılmış gerçeklik (AR), doğal dünyanın bir görüntüsünün bilgi açısından zengin sanal öğelerle karıştırıldığı bir hibrit teknolojidir. Ki nöroergonomi için kullanıldığında çalışan sağlığının iyileştirilmesi için büyük bir adım olacaktır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İnsan Zihinsel İş Yükü: Bir Araştırma ve Yeni Bir Kapsayıcı Tanım https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9201728/#s4

⭐️⭐️ Hareket Halindeyken Nöroergonomi: İşyeri Değerlendirmesi ve Tasarımı için Mobil EEG’nin Potansiyelinin Değerlendirilmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9846382/

⭐️⭐️ Nöroergonomi: Fiziksel ve bilişsel çalışmalara yönelik uygulamaların gözden geçirilmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3870317/https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3870317/

⭐️⭐️ Zihinsel İş Yükü, Katılım ve İnsan Performansına Nöroergonomi Yaklaşımı https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7154497/https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7154497/

⭐️⭐️ Çalışanların Psikolojik Güvenlik Algısı ve Politik Taktik Davranışları http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1193579?utm_source=chatgpt.com

⭐️⭐️ Acil durum ve güvenlik yönetiminde nöroteknolojinin kullanımıyla daha güvenli bir çalışma ortamı yaratmak https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/37270412/

⭐️⭐️ Beyinden işyerine: fNIRS’in bilişsel çalışmalarda ve işçi güvenliğindeki rolü https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10634210/

⭐️⭐️ Nörogüvenlik bilimi: Güvenlik sorunlarının sinirsel mekanizmalarını ortaya çıkarmak için ortaya çıkan yeni bir disiplin https://www.frontiersin.org/journals/neuroscience/articles/10.3389/fnins.2023.1190995/full

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Yüzünüz Neden Şişer Nasıl İner?

Zaman zaman aynaya baktığınızda yüzünüzü şiş hissedersiniz. Bazen gerçekten de şişmiştir.

Peki yüzünüz neden şişer?

En sık karşılaştığınız sebep uykudur. Evet az uyku veya fazla uyku.

Yüz bağ dokusu çok hassastır. Bu hassasiyet sebebi ile gece yatay durumda geçirilen zaman cilt altı bağ dokusunda sıvı tutulumuna neden olur. Özellikle yüz üstü yatanlarda daha da fazla görülür.

Bu durumda uyandıktan itibaren başınızı dik tutmak işe yarayacaktır.

Yüzde şişmeye çeşitli tıbbi sorunlar da neden olabilir.

Yüz Şişmesinin Hastalıklara Bağlı Nedenleri

Alerji / Anafilaksi

Neler Görülür

  • Burun tıkanıklığı
  • Hapşırık
  • Burun veya gözlerde kaşıntı ve akıntı
  • Boğazda kaşıntı veya ağrı
  • Öksürük
  • Kaşıntılı kızarıklıklar
  • Nefes alma güçlüğü
  • Boğazda şişme
  • Nabzın hızlanması
  • Terleme
  • Bulantı
  • Kusma
  • Karın krampları
  • İshal
  • Baş dönmesi
  • Bayılma

Nasıl Tedavi Edilir

Alerjik reaksiyonların farklı süreçleri vardır.

Eğer reaksiyon hafif ise kişinin kullanmaması için tıbbi bir neden yoksa antihistaminikler (tabletler, kremler, göz damlaları ve burun spreyleri) ve steroid kremler kullanılabilir.

İlaç kullanımının yanısıra soğuk uygulama veya nemlendirici kremler ​​ile de hafif durumlarda rahatlama olabilir.

Daha şiddetli alerjik reaksiyonlar hatta anafilaksi geliştiği durumlarda derhal 112’yi aramalı veya kendi imkanlarınızla gidebilecek durumda iseniz en yakın hastanenin acil servisine gitmelisiniz.

Cushing Sendromu

Neler Görülür

  • Bel çevresinde kilo alımı
  • Kol ve bacaklarda kilo kaybı
  • Derinin incelmesi
  • Cilitte mor renki çatlak görünümü
  • İyileşmenin yavaş olması
  • Akne

Nasıl Tedavi Edilir

Cushing sendromu, Kanda kortizol seviyesinin arttığı bir hastalıktır. Hekiminize başvurmalısınız.

Hipotiroidizm

Neler Görülür

  • Enerji düşüklüğü
  • Kilo artışı
  • Ciltte ve saçlarda kuruluk
  • Saç dökülmesi
  • Kabızlık
  • Soğuğa toleransın azalması

Nasıl Tedavi Edilir

Hipotiroid, Tiroid bezinizin çalışmasında azalmadır. Hekiminize başvurmalısınız.

Enfeksiyon

  • Selülit
  • Kabakulak
  • Diş Apsesi

Neler Görülür

  • Ateş
  • Ağrı
  • Kızarıklık
  • Şişlikler veya kabarcıklar (apseler)
  • Ciltte portakal kabuğu görünümü
  • Nefesin kokması
  • Diş ağrısı veya hassasiyet
  • Baş ağrısı
  • Kas ağrısı
  • Zayıflık ve yorgunluk
  • İştahsızlık

Nasıl Tedavi Edilir

Her türlü bakteriyel enfeksiyon şüphesinde hekiminize başvurmalısınız.

Yaralanma

  • Spor
  • Motorlu taşıt
  • Düşmek
  • Kavga
  • İş veya evle ilgili

Neler Görülür

  • Kesikler
  • Morluklar
  • Yaralanmalar
  • Kırık kemikler
  • Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
  • Uyku hali
  • Bulanık veya Çift Görme
  • Nöbetler
  • Konuşmada pelteklik veya karışıklık
  • Zayıflık
  • Farklı boyutlardaki öğrenciler
  • Kulağınızdan veya burnunuzdan kan veya sıvı geliyorsa

Nasıl Tedavi Edilir

Ufak – basit yaralanmalarla oluşan şişlikler, aralıklı soğuk uygulama yapılarak evde tedavi edilebilir. İbuprofen içeren (NSAID) ilaç kullanılması ağrının giderilmesinde ve şişliğin inmesinde destek olabilir. Burada önemli olan kişinin İbuprofen kullanmasında bir sakınca olmamasıdır.

Daha ciddi yaralanmalarda muhakkak en yakın acil servise müracat edilmelidir.

Preeklampsi – Gebelikle İlişkili Yüksek Tansiyon

Neler Görülür

  • Ellerde şişme
  • 2,5 Kg veya daha fazla kilo alımı
  • Baş ağrısı
  • Görmede bulanıklaşma lekeli görme
  • Üst karın bölgesinde ağrı

Nasıl Tedavi Edilir

Gebelikte yüksek tansiyon (Preeklampsi) hem annenin hem de fetusun yaşamı tehdit eden bir durumdur. Gebelik hassas bir süreçtir Bu sebeple derhal Kadın. Doğum uzmanınıza başvurmalısınız.

Ameliyat

Nasıl Tedavi Edilir

Ameliyatınızla ilişkili şişlik geliştiğinde en doğrusu derhal cerrahınıza danışmaktır

Sinüzit

  • Enfeksiyon
  • İltihaplanma

Neler Görülür

  • Ateş
  • Baş ağrısı
  • Ağrı
  • Basınç
  • Kırmızılık
  • Şefkat
  • Burundan kalın sarı veya yeşil akıntı
  • Kuru öksürük

Nasıl Tedavi Edilir

Sinüzit çoğunlukla kendiliğinden düzelebilir. Buruna tuzlu su uygulaması, buhar uygulaması – soluma, veya NSAID ilaç alma da (kişi için zararlı değilse) yardımcı olabilir.

Sinüzit şikayetleriniz üç günde düzelmezse hekiminize başvurmalısınız.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Zeytin Varken Zeytin Meyve Suyuna Kanmayalım

Nasıl bir zamanda yaşıyoruz akıl alır gibi değil” diyorum lakin her gün bir yenisi ile karşılaşıyorum.

Zeytin memleketinde doğmuş olmanın hissiyatını yaşıyorum diyerek kendimi eleştirmeye de kalktım. Amma velakin bilim beni çağırıyor her zamanki gibi..

Lakin bilim de eskisi gibi değil ki…

Sponsorlar var artık çalışmaları arka planda destekleyen…

Akla hemen deli sorular geliyor;

İlaç, aşı, katkı ürünler, işlenmiş gıdalar ve daha nicelerini üreten bir firmanın ürünü için yapılan bir araştırmanın sponsoru ürünün üreticisi firma ise:

Ürünün sağlıksız olduğunu yada reklamlarında ilan ettiklerinin doğru olmadığını bulan araştırmacılar sonucu ilan edebilir mi?

Parayı veren düdüğü çalar’‘ diyen Nasrettin Hoca geldi nedense aklıma…!!

Neyse…

Bakıyorum, Anglia Ruskin Üniversitesi tarafından yapılan araştırmanın sonuç makalesine ve inceliyorum.

Yazan aynen şu;

Zeytinyağı üretiminde bir yan ürün olarak ortaya çıkan zeytin meyve suyunun antioksidan etkileri olduğu ve solunum parametrelerini, oksijen tüketimini iyileştirerek aerobik egzersiz performansını artırabileceği tespit edildi.

Eveeet… Bildiniz.

Zeytin meyve suyu, OliPhenolia adıyla besin desteği olarak satılıyor….!!!

Fenolik bileşiklerden özellikle de hidroksitirosol’ den zengin. Hidroksitirosol zeytin yağı üretimi sırasında atılıyor.

Araştırmada her zamanki klasik uygulama yapılmış.

Bir grubu OliPhenolia ve bir grubu da plasebo kullanan profesyonel sporcu olmayan 29 kişi üzerinde yapılmış.

Sonuç da gıda takviyesi parlatılmış..

Aklınızı Kullanın

Aslı varken benzerinin daha iyi olduğunu iddia edenlere güvenebilir misiniz?

Artık şu çılgınlığa son verilmeli…

Balığın kendisi varken balık hapı..!!

Et varken B12 hapları..!!

Zeytin varken üretim zeytin suyu..!!

Aslı varken benzerinden uzak durun

Doğru olan suyunu içmek değil zeytini yemektir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Hidroksitirosol Zengini, Zeytin Türevi Fitokompleksin Aerobik Egzersiz ve Akut İyileşme Üzerindeki Etkisi https://www.mdpi.com/2072-6643/15/2/421

⭐️⭐️ Hidroksitirosol: Umut vadeden farmakolojik aktivitelere sahip doğal bir bileşik https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31884046/

⭐️⭐️ Hidroksitirosol ve potansiyel terapötik etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24479643/

⭐️⭐️ İnsan İnmesinin Yönetiminde Umut Vaat Eden Bir Takviye Olan Hidroksitirosol: Keşifsel Bir Çalışma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38732018/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla