Dalış Öncesi Göz Muayenesi ve Seçim Kriterleri

Dalış Muayenesi

Dalıcının sağlık durumunun dalışa uygunluğu değerlendirebilmek için; sualtının yoğun ve viskoz bir ortam olduğunu, derinliğin artışı ile birlikte dalıcının basınca maruziyetindeki değişimi, ortam (özellikle düşen) sıcaklıklığının insanlar üzerindeki etkisi bilmek gerekir.

Bilinmelidir ki dalıcının bazı tıbbi ve psikolojik durumları tüplü dalışa kesin veya geçici süreyle engel teşkü etse de sportif – keyif amaçlı dalışların kuralları, ticari veya askeri amaçlı dalışın katı kurallarından daha esnektir.

Scuba (Su altı tüplü dalış) dalışlarda gerekli tüm şartlar yerine getirildiğinde amatör dalıcılar için de profesyonel dalgıçlar için de riskler düşüktür.

Risklerin düşürülmesi için gereken şartların başında kişinin sağlık durumu gelir.

Bu sebeple dalış yapacak amatörlere de ve profesyonellere de sağlık durumlarının su altındaki şartlara uygun olup olmadığı açısından doğru bir değerlendirme – muayeneye yapımalıdır.

Dalış öncesi muayenenin amacı, dalış yapacak kişinin sualtı dalışını sağlığı açısından tehlikeye düşürecek bir sağlık sorunu olup olmadığını araştırmaktır.

Ayrıca dalıcıların su altına adaptasyonu için disiplinli olması ve uygun ekipmanla dalış yapması gerekir.

Her ne maksatla olursa olsun dalıcılar su altına ilk kez dalışın öncesinde ve sonra da yıllık periyodik olarak scuba dalışı konusunda hekimlik tecrübesi olan;

  • KBB
  • Göğüs Hastalıkları
  • Kalp Damar, Psikiyatri
  • Nöroloji
  • Dahilliye (Endokrin-Kan-Sindirim Sistemi açısından değerlendirecek)
  • Göz uzmanları değerlendirmelidir.

Dalıcını sorunu varsa ayrıca;

  • Ortopedi
  • Plastik Cerrahi
  • Cerrahi vb gibi bölümler değerlendirmelidir.

Tüm hekimlerin raporları ile birlikte Su Altı Uzmanı Hekim tarafından son değerlendirme yapılmalıdır.

Dalıcının yakın zamanda gelişen görmesinde azalma, çift görme, ışıktan rahatsız olma (fotofobi) ve gözde ağrıya sebep olan akut göz hastalıkları tedavi olana kadar dalışa kesin engeldir.

Görmenin yeterli olmaması hem dalıcının kendisi hem de eşlik ettiği için tehlike arzeder. Bu sebeple görme bozukluğu kırma kusurundan kaynaklanıyorsa maskeye uygun dereceli cam takılmalıdır. Araba kullanma yetisine sahip bir göz dalış için de yeterlidir diyebiliriz.

Görmenin yeterli olmamasının sebebi dekompresyon hastalığı veya arteriyel gaz embolisi ise dalışa kesin engeldir.

Geçirilmiş göz ameliyatlarından sonra dalış kararı vermek için en azından yara iyileşmesi beklenmelidir. Deniz suyunda bulunan mikroorganizmalar yada temas edebilecek diğer deniz canlıları enfeksiyona yol açabilir.

Bazı göz ameliyatlarında göz içine verilen havanın dokular tarafından emilmesini beklemeden yapılan dalışlarda derinlikle birlikte değişen basınç göz içi travmalara hatta gözün kaybına yol açabilir.

Dalış esnasında maske içinde oluşan negatif basınç göz operasyonlarından sonra yeterli iyileşmemiş yaraların tekrar açılmasına yol açar.

Ameliyat ile gözün alındığı operasyonlarda kişinin estetik görünümü için yalancı göz küresi (içi boş) yerleştirilmişse, basıncın artması ile küre sıkışıp orbitaya zarar verebileceğinden dalışa kesin engeldir.

Göz Kapak Hastalıkları ve Dalış

Kapak kenarları arpacık veya hordeolum adı verilen lokalize bakteriyel enfeksiyonlara maruz kalır. Bu yaygın lezyonlar, herhangi bir lokalize piyojenik enfeksiyonun klasik kızarıklığını, şişliğini, hassasiyetini ve irin akıntısını ortaya çıkarır. Akut inflamasyon belirtisi olmayan kapakta belirgin bir yumru muhtemelen kapak kenarında salgıların kist benzeri birikmesi olan bir şalazyondur. Enfeksiyon tedavi olana kadar dalış yapılmamalıdır.

Kapağın medial yönünde ayrı mumsu sarımsı bir tortu, anormal kan lipitleri olasılığını düşündüren bir ksantelazmadır. Dalışa engel bir durum değildir.

Göz küresine değmeyecek şekilde dışa doğru sarkan bir kapak ektropiondur. Kirpiklerin gözü çizmesine izin veren içe doğru dönen bir kapağa entropion denir. Dalışa engel bir durum değildir.

Konjonktiva Sorunları ve Dalış

Konjonktiva birçok iltihap türüne yanıt olarak kırmızıya döner. Genellikle bakteriyel enfeksiyonlar veya daha nadiren viral veya fungal enfeksiyonlar kırmızı göze neden olabilir. Enfeksiyon tedavi olana kadar dalış yapılmamalıdır.

Üst veya alt göz kapağını kaplayan konjonktivaya küçük bir kum parçası gömülebilir. Bu, korneayı çizer ve özellikle gözler kırpıldığında şiddetli ağrıya neden olur; çıkarılması hızlı bir rahatlama sağlar. Enfeksiyon gelişmişse tedavi olana kadar dalış yapılmamalıdır. Enfeksiyon yoksa tercihen ertesi gün dalış yapılabilir.

Kontakt lensler veya göz travması da korneayı çizebilir ve gözü kırmızı ve ağrılı hale getirebilir. Enfeksiyon gelişmişse tedavi olana kadar dalış yapılmamalıdır. Enfeksiyon yoksa tercihen ertesi gün dalış yapılabilir.

Göz ameliyatları sonrası dalış izni çin literatürde belirlenmiş zamanlar yoktur. Bu sebeple ameliyat sonrası iyileşme süreleri değerlendirilerek dalışa onay sürecini belirlemek gerekir.

Kornea Ameliyatı ve Dalış

Tam Kat Korneal Kesi Sonrası Dalış Süresi

Korneada diğer dokulara göre iyileşme ve yara direnci gelişme süresi uzundur.

Birinci ayın sonunda eski halinin % 30’una

3-6 ay içinde yara direnci % 50’ye

12. ayın sonunda iyileşme gerçekleşir.

Penetran keratoplasti (göz nakli) de bu grupta sayılabilir.

Tam olmayan Korneal Kesi Sonrası Dalış Süresi

Tam kat olmayan kesiler ile yapılan ve komplikasyonsuz gerçekleştirilen Radyal keratotomi (miyopiyi (yakını görememe) tedavi etmek için tasarlanmış bir cerrahi işlemdirkorneada az sayıda radyal yönelimli kesi yapılır. Bu kesiler korneanın dayanıklılığında azalmaya neden olur. Teorik olarak göz, yüz maskesi sıkışması, barotravma dahil olmak üzere travmaya maruz kalırsa ciddi yaralanma riskini artırabilirse de literatürdde böyle vaka beyan edilmemiştir.) veya Astigmatik Keratotomi (elmas bıçakla çizik ameliyatı) operasyonlarından 3 ay sonra dalışa izin verilebilir.

Profesyonel dalgıçlar, bu operasyonlar sonrası görülme ihtimali olan gece-gündüz görüş farkı, ışık etrafında hareler görülmesi, düzensiz astigmat ve ilerleyici hipermetropi gibi iyi görmeyi engelleyebilecek durumlar yaşarlarsa dalışa kesin engel bir durumdur.

Kornea kesilerine “Boyle Yasası Stres Testi” uygulanmasından kaçınmak önemlidir.

Lasik ve Dalış

LASIK, (Laser-Assisted In Situ Keratomileusis) gözlerdeki şaşılık veya gözlük gerektiren refraktif hataları düzeltmek için sadece korneanın en üst tabakasını ilgilendiren göz ameliyatıdır. Komplikasyon olmadığı takdirde ameliyattan 2 – 4hafta sonra dalış mümkündür. Hekiminizin onayını almanız sağlığınız için daha iyi olacaktır.

Katarakt Ameliyatı ve Dalış

Katarakt operasyonları farklı yöntemler ile yapıldığı için;

Dikişli yöntemle yapılmış katarakt ameliyatında (pekke) kompikasyon gelişmemiş ise 6 ay sonra dalış yapılabilir.

Dikişsiz yöntemle yapılmış katarakt ameliyatında (Fako) uygulanan cerrahi tekniğine (kesinin yerine ve tipine) göre 1 ayla 3 ay sonrasında dalış yapılabilir.

Glokom (Göz Tansiyonu) Ameliyatı ve Dalış

Glokom, göz içindeki artan basıncın optik sinir hasarı ve görme kaybıyla ilişkili olduğu ilerleyici görme alanı daralması ve görme kaybı yapan bu hastalıktır. Bu güne kadar dalışın glokom hastaları için bir sorun olduğu gösterilmemişse de dalış için göreceli bir kontra endikasyon teşkil eder.

Glokomla meydana gelen hasar, göz içindeki basıncın mutlak büyüklüğünden ziyade, göz içindeki basınç ile çevredeki basınç arasındaki farkın bir faktörü olması sebebiyle dalışlarda sorun oluşmadığı düşünülmektedir.

Göz tansiyonu (Glokom) ameliyatında (toplu olarak glokom filtreleme prosedürleri olarak adlandırılır) gözdeki basıncı düşürmeye yardımcı olmak için gözün ön odası ile subkonjonktival boşluk arasında bir iletişim oluşturulur. Burada iki husus önemlidir.

  1. Ameliyat komplikasyon olmaması durumunda 2 ay sonrasında dalış yapılabilir.
  2. Yüz maskesi barotravması, ameliyat ile olluşturulan filtrenin işleyişi üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir ve yeni bir operasyona ihtiyaç duyulmasına neden olabillir. Tabi ki bu durum glokom kaynaklı göz hasarını da arttırabilir. Bu durumda tam iyileşme olana ve göz hekiminin onay vermesine kadar tam dalış yasağı uygulanır.

Glokom hastaları göz içi basıncı düşürmek için kullandıkları ilaçların bir kısmı dalış sırasında olumsuzluklara sebep olabilir.

Örneğin;

Timolol (ağız yoluyla veya göz damlası olarak kullanılan bir beta bloker ilaçtır) Beta bloker etki ie kalp atım hızını düşürerek su altında bilinç kaybı riski yaratabilir. Her ne kadar bu etki teorik de olsa olasılık göz önünde bulundurulmalıdır.

Asetazolamid (Göz içi basıncını, beyin basıncını ve kan basıncını düşürmek için diüretik grubundan aktif bir maddedir)(diamox) Diürezis sebebi ile ellerde ve ayaklarda karıncalanma hissine neden olabilir ki bu dekompresyon hastalığı semptomlarıyla karıştırılabilir.

İlerleyici görme alanı daralması ve görme kaybı söz konusu olduğunda sualtı hekimi ve göz hekimi tarafından ayrıntılı değerlendirme sonrası dalış kararı verilmelidir.

Vitreoretinal Cerrahi Sonrası Dalış

Vitrektomi, gözün arka kısmında geniş alandaki boşluğu dolduran jeli, bulunduğu yerden ayırıp boşaltma işlemidir. Operasyon sırasında göz içine verilen hava veya diğer gazların tamamen çevre dokular tarafından emilmesi (absorbe olması) beklenmelidir. Aksi halde su altında basınç farkından göz içinde oluşacak travma gözün kaybına yol açabilir. Bu sebeple en erken 2 ay sonra dalış yapılabilir.

Benzer sebeplerle her türlü retina dekolmanı ve vitrektomi ameliyatı sonrası dalış için en az 2 ay beklenmesi gerekir. Bir gözde gelişen retina dekolmanı tedavi edilse de diğer gözde de gelişme olasılığı mevcuttur.

Oküloplasti Ameliyatları ve Dalış

Okülopasti: Gözün işlevsel özelliklerini yitirmesi veya kanser gibi belirli hastalıklarda gözün çıkarılması işlemidir.

Gözün alınmasından (Enükleasyon) 2 hafta sonra dalış yapılabilir. Lakin göze eski teknoloji implant uygulanmışsa dalış tamamen yasaklanır.

Göz implantlarında kulanılan materyal önemlidir.

Hidroksiapetit ve daha ileri teknoloji implantların kullanılması implantın kollabe olmasını ve göz çukuru (orbita) travmasına engel olur.

Şaşılık Ameliyatı ve Dalış

Komplikasyonsuz geçmiş bir şaşılık ameliyatından 2 hafta sonra dalış mümkündür.

Dalışa Bağlı Görme Yeteneğinde Azalma

Dalış sonrası gelişen görme yeteneğindeki azalma aşağıdaki sebeplerden biri sebebiyle olabilir

Kontak Lense Bağlı Gelişen Görme Yeteneğinde Azalma

  • Dalıcıların kullandığı yumuşak kontakt lensin tuzlu su nedeniyle yapışması sonucunda iritasyon ve bulanık görme gelişmesi riski vardır.
  • Dalıcıların kontakt lensinin yerinden kayması veya düşmesi ile oluşan kornea rahatsızlıkları oluşması.
  • Dalıcıların “sert” lensler veya sert gaz geçirgen lensleri kullanması ile lensinin altında oluşan kabarcıklar nedeniyle kornea ödemi oluşabilir. Bu durum dalış sırasında ve sonrasında göz ağrısı ve bulanık görme semptomlarına neden olduğu ve dalgıcın önemli miktarda inert gaz yükü biriktirdiği tespit edilmiştir.

Maske İle Gelişen Görme Yeteneğinde Azalma

  • Maske camı için kullanılan buğu çözücü sprey veya çözeltilerin yeteri kadar temizlenmemeleri nedeniyle gözde Kimyasal Keratopati gelişebilir.
  • Maske içinde oluşan negatif basınç nedeniyle meydana gelen kapak ödemi, morarma, subkonjonktival kanama ve bazen hifema tarzında göz içi kanaması şeklinde Göz Barotravması gelişebilir.

Göz Dekompresyon Hastalığı

  • Nistagmus (gözlerin hızlı şekilde tekrarlayan hareketleri)
  • Çift görme
  • Siyah alanlar görme
  • Bir gözün görmesinin yarısının kaybolması
  • Göz kaslarında ağrı
  • Yakını net görememe
  • Optik Sinir İltihabı
  • Santral Retinal Arter Tıkanıklığı
  • Körlük

Tarzında kendini gösterebilir

Gözde Arteryel Gaz Embolisi

Akciğer barotravması ile oluşan kabarcıkların alveol yırtılması nedeniyle pulmoner venöz sisteme ve arteryel dolaşıma katılması ile oluşur. Beyinde oluşan defektler nedeniyle hemianopi ve kortikal körlükler görülebilir.

Göz İle İlgili Dalışa Kesin Engel Durumlar

  1. Göz içinde hava veya gaz olması
  2. İçi boş göz implantları
  3. Ağrı, çift görme ve görme azlığına sebep olan akut göz hastalıkları
  4. Geçirilmiş dekompresyon hastalığı sonucu görme azlığı

Göz İle İlgili Dalışa Göreceli Engel Durumlar

  1. İyileşme döneminde geçirilmiş göz ameliyatı
  2. Glokom
  3. Yüksek miyopi

Göz İle İlgili Dalışa Geçici Engel Durumlar

  1. Her türlü akut göz hastalığı
  2. Diplopi (Çift görme)
  3. Fotofobi
  4. Görme azalması ve bulanık görme

Profesyonel Sualtı Adamları ve Dalış Muayenesi

Renk Körlüğü, gece körlüğü ve glokomu olanlar ile görme keskinliği her iki gözde 8/10’un altında olanlar profesyonel su altı adamı olamazlar.

GÖZ AMELİYATI SONRASI DALIŞA DÖNÜŞ
Ön Segment Cerrahisi  
Penetran Keratoplasty                         6 ay
Kornea laserasyonu tamiri                  6 ay  
Korneadan sütür alınması                  1 hafta   Pterjiyum eksizyonu                         2 hafta Konjonktiva cerrahisi                       2 hafta  
Katarakt Cerrahisi  
Kornea dışı valv insizyonları              3 ay  
Saydam kornea tünel                           2 ay insizyonu Skleral tünel insizyonu.       1 ay
YAG Laser kapsülotomi              Bekleme yok  
Refraktif Cerrahi  
Radyal Keratotomi                              3 ay Astigmatik Keratotomi                        3 ay Fotorefraktif Keratotomi (PRK)       2 hafta
LASIK, LASEK                                   1 ay
Glokom  
Glokom filtran cerrahisi                         2 ay
Argon Laser                                     Bekleme yok trabeküloplasti/iridotomi  
Vitreoretinal Cerrahi  
(Göz içi hava tamamen emilmeden dalış yasaktır) Vitrektomi                                            2 ay
Retina dekolmanı                                 2 ay
Pnömatik retinopeksi                          2 ay
Kriopeksi veya retinal                          2 hafta fotokoagülasyon   Oküloplastik Cerrahi  
Yara sütürasyonu                                 2 hafta
Deri grefti veya granülasyon          Epitelizasyon dokusu                                               tamamlanınca Enükleasyon                                         2 hafta   Şaşılık Cerrahisi  
Her türlü şaşılık cerrahisi                     2 hafta

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

⭐️⭐️ SCUBA Dalışının Oftalmik Parametreler Üzerindeki Etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/35334584/

⭐️⭐️ Spor dalışının tıbbi yönleri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/9148089/

⭐️⭐️ Tüplü dalış: Sizin ve hastalarınızın bilmesi gerekenler https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16913196/

⭐️⭐️ Dalış tıbbı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/378050/

⭐️⭐️ Çevresel Fizyoloji ve Dalış Tıbbı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29456518/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Yukarıdaki Tüm Bilgiler farkındalık yaratmak maksadı ile olup hekiminizin muayenesi veya görüşleri yerini tutamaz.

Bu sebeple hekiminize / hekimlerinize düzenli periyodik muayene olun ve yönlendirmelerine uyun.

Sağlıklı dalışlar dilerim.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Ekranlı Araç Operatörü Göz Muayenesini Kim Yapar?

Firmalar Ekranlı Araç kullanacak personellerinin işe girişlerinde ve zamanı geldiğinde periyodik muayenelerinde nelere dikkat etmeli?

Muayenelerinde nelere dikkat etmelinin ayrıntılarına girmeden önce; ülkemizde yasal düzenlemelerin içerisinde. yer almasına rağmen iş sağlığı çalışma sahasındaki farklı uygulamaları dikkate aldığımızda konuyu en başından ele almalıyız.

Bu sebeple ilk olarak sorulması gereken Soru:

Ekranlı Araç operatörünün / çalışanının işe giriş ve zamanı geldiğinde periyodik muayenesinin bir bölümü olan göz muayenesini kim yani hangi hekim yapacak?

Maalesef herkesin fikri var lakin çoğunluğun bilgisi yok.

Birlikte okuyalım ve doğru cevaba ulaşalım.

Ekranlı Araç

Öncelikle tanımları netleştirelim.

Avrupa Birliği Mesleki Güvenlik ve Sağlık Bilgi Ajansı (European Agency for Safety and Health at WorkEU-OSHA) 29 Mayıs 1990 tarihinde yayınladığı, ekranlı ekipmanlarla çalışma için asgari güvenlik ve sağlık gerekliliklerine ilişkin Yönetmeliğin 89/391/EEC Direktifinin 16 (1) maddesine göre;

Ekranlı Araç: Ağırlıklı olarak harf, rakam, şekil, grafik, tablo ve resim görüntülemede kullanılan her türlü araç’‘ olarak tanımlanır. (HSE, 2003: 7; 90/270 EEC, Art. 2, bent a)

Avrupa Birliği uyum yasaları kapsamında, Avrupa Birliği Yönetmeliklerinin (direktiflerinin) Türk Hukuku’na uyarlanması maksadı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından 13 Nisan 2013 tarihinde 28620 Nolu Resmi Gazetede yayınlanan Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğinde 4. maddesinin (1) bendine göre;

Ekranlı Araç: Uygulanan işlemin içeriğine bakılmaksızın ekranında harf, rakam, şekil, grafik ve resim gösteren her türlü araç” tanımlanmaktadır.

Ekranlı Araç Operatörü / Çalışanı

İşyerinde Ekranlı Araç‘ larla çalışan personelin tanımına geldiğimizde uluslararası ve ulusal kaynaklarda farklı gibi görünen kavramlar mevcuttur.

Avrupa Birliği Mesleki Güvenlik ve Sağlık Bilgi Ajansı (European Agency for Safety and Health at WorkEU-OSHA) 29 Mayıs 1990 tarihinde yayınladığı, ekranlı ekipmanlarla çalışma için asgari güvenlik ve sağlık gerekliliklerine ilişkin yönetmeliğin (direktifin) 2. maddesi (c) bendinde ”çalışan” kavramı kullanılmış lakin aynı yönetmeliğin (direktifin) ekinin muhtelif yerlerinde çalışan yerine “operatör” kavramı kullanılmıştır. (HSE, 2003: 7; 90/270 EEC, Art. 2, bent a; EAÇY, m.4/a)

Avrupada İş Sağlığı ve Güvenliğinin yasal düzenlemeleri ile öncülüğünü yapan İngilterede 1992 yılında 2792 no ile yayınlanan ve 1 ocak 1993 de yürürlüğe giren Sağlık ve Güvenlik (Ekran Ekipmanı) Yönetmeliklerinin (The Health and Safety (Display Screen Equipment) Regulations) tanımlar kısmında. 1. maddesinin (b) bendinde ekranlı araçlarla çalışanlar için “operatör” kavramı kullanılmış olmasına rağmen aynı mevzuatın devamında operatörden anlaşılması gerekenin “işçi” olduğu yazılıdır. (İngiltere 1992 Sağlık ve Güvenlik (Ekran Ekipmanı) Yönetmeliklerinin – The Health and Safety (Display Screen Equipment) Regulations)

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından 13 Nisan 2013 tarihinde 28620 Nolu Resmi Gazetede yayınlanan Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğinde 4. maddesi (b) bendindeOperatör: Esas işi ekranlı araçlarla çalışmak olan ve normal çalışmasının önemli bir bölümünde ekranlı araç kullanan kişiyi, ifade eder.” yazılıdır. Burada ”operatör” kavramı kulanılmış olmasına rağmen aynı yönetmeliğin farklı kısımlarında bazen ”operatör”, bazen ”çalışan” ve bazen de ”operatör/çalışan” kavramları birlikte kullanılmıştır.

Diğer bir tanımımız da;

Çalışma merkezi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından 13 Nisan 2013 tarihinde 28620 Nolu Resmi Gazetede yayınlanan Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğinde 4. maddesi (b) bendinde,

Çalışma merkezi: Operatörün/çalışanın oturduğu sandalye, ekranlı aracın konulduğu masa ya da yüzey, operatör/çalışan-makine ara yüz yazılımı, monitör, klavye, yazıcı, telefon, faks, modem ve benzeri aksesuar ve ekranlı araçla ilgili tüm donanımların tamamının veya bir kısmının bulunduğu çalışma alanını, ifade eder.’‘ Yazılıdır.

Aynı tanım (Çalışma merkezi) Avrupa Birliği Mesleki Güvenlik ve Sağlık Bilgi Ajansı (European Agency for Safety and Health at WorkEU-OSHA) 29 Mayıs 1990 tarihinde yayınladığı, ekranlı ekipmanlarla çalışma için asgari güvenlik ve sağlık gerekliliklerine ilişkin Yönetmeliğin 90/270/EEC Direktifinin 2. maddesi (b) bendinde de aynı şekilde kullanılmıştır.(HSE, 2003: 7; 90/270 EEC, Art. 2, bent b)

Ekranlı Araç kullanacak personellerinin işe girişlerinde ve zamanı geldiğinde periyodik muayenelerinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini açıklamadan önce; Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliği ‘nin kökeni olan İngiltere Sağlık ve Güvenlik (Ekran Ekipmanı) Yönetmeliğini ve Avrupa Birliği Mesleki Güvenlik ve Sağlık Bilgi Ajansı direktiflerindeki tanımların sadece özünde değil kelime ve tanımlarda dahi birbirinin aynısı olduğunu gözler önüne sermek istedim.

Pek tabi ki bizim öncelikle tabi olduğumuz kendi kanunlarımızdan yetki alan Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliği dir.

Yönetmeliğimize baktığımızda;

Gözlerin korunması bölümünde

MADDE 9 – (1) İşyerinde, ekranlı araçlarla çalışmaya başlamadan önce ve ekranlı araçlarla çalışmadan kaynaklanabilecek görme zorlukları yaşandığında çalışanların göz muayeneleri yapılır.

(2) Ekranlı araçlarla çalışmalarda operatörlerin gözlerinin korunması için;

a) Ekranlı araçlarla çalışmaya başlamadan önce,

b) Yapılan risk değerlendirmesi sonuçlarına göre işyeri hekimince belirlenecek düzenli aralıklarla,

c) Ekranlı araçlarla çalışmadan kaynaklanabilecek görme zorlukları yaşandığında,

göz muayeneleri yapılır.

Göz muayenesi yapılır” cümlesi pek tabi ki farklı yorumlara açıktır.

Şöyle ki;

Burada bahsedilen göz muayenesinden ”göz muayenesini İşyeri Hekimi yapar” yorumunu yapanlar olduğu gibi,

Burada bahsedilen göz muayenesinden ”göz muayenesini Göz Uzman Hekimi (oftalmolog) yapar” yorumunu yapanlar da olacaktır.

İkiye ayrılmış görüş olduğunda yapılması gereken;

Ulusal yasal düzenlemeler ve bu düzenlemelerin köken aldığı uluslararası düzenlemeleri incelemek olmalıdır.

Birlikte inceleyelim…

20.01.2022 tarihinde 31725 sayılı Resmî Gazete’ de yayınlanan Çalışanların Sağlık Gözetimine Yönelik Tıbbi Tetkiklerin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğinin Göz fonksiyonları ölçümleri bölümünde madde 12 – (3) bendinde ”Göz fonksiyon ölçüm sonuçları işyerinin işyeri hekimi tarafından değerlendirilir. İşyerinin işyeri hekiminin talebi halinde ölçüm sonuçlarının raporlandırılması göz hastalıkları uzman hekimi tarafından yapılır.” Yazmaktadır.

Dikkat edileceği gibi ”Göz fonksiyon ölçüm sonuçları işyerinin işyeri hekimi tarafından değerlendirilir.” yazmaktadır.

İşyeri hekiminin değerlendireceği ve gözetiminde yapılacak göz muayene – ölçümleri de yine aynı yönetmeliğin, ”Göz fonksiyonları ölçümleri bölümünde madde 12 – (1) Gezici iş sağlığı araçları ve/veya sabit tıbbi tetkik mekânlarında; göz içi basıncı, göz kırılma kusurları ölçümü, kornea çapı ölçümü, kornea kalınlığı ölçümü yapan cihazlar ile ilgili standartlara uygun olarak ölçüm yapılabilir. ” olarak da ayrıntılandırılmıştır.

Avrupa Birliği Mesleki Güvenlik ve Sağlık Bilgi Ajansı (European Agency for Safety and Health at WorkEU-OSHA) 29 Mayıs 1990 tarihli, ekranlı ekipmanlarla çalışma için asgari güvenlik ve sağlık gerekliliklerine ilişkin Yönetmelik [Birleştirilmiş metin: Ekranlı ekipmanlarla çalışma için asgari güvenlik ve sağlık gerekliliklerine ilişkin 29 Mayıs 1990 tarihli Konsey Direktifi (89/391/EEC Direktifinin 16 (1) Maddesi anlamında beşinci bireysel Direktif) (90/270/EEC)]

Madde 9

İşçilerin gözlerinin ve görme yeteneğinin korunması

1.   Çalışanlar, gerekli yeteneklere sahip bir kişi tarafından yapılacak uygun bir göz ve görme testine hak kazanırlar:

— Ekran çalışmasına başlamadan önce,

— bundan sonra düzenli aralıklarla ve

— Ekran çalışmasından kaynaklı görme zorlukları yaşıyorlarsa.

2.   Birinci fıkrada sözü edilen testin sonuçlarının gerekli olduğunu göstermesi hâlinde, çalışanlar oftalmolojik muayeneden geçme hakkına sahiptir.

3.   Birinci fıkrada sözü edilen deney veya ikinci fıkrada sözü edilen muayene sonuçları, gerekli olduğunu gösterirse ve normal düzeltici aletler kullanılamıyorsa, işçilere, ilgili işe uygun özel düzeltici aletler sağlanır.

4.   Bu madde uyarınca alınan tedbirler hiçbir şekilde çalışanlara ilave bir maliyet yükleyemez.

5.   Çalışanların gözlerinin ve görme yetisinin korunması ulusal sağlık sisteminin bir parçası olarak sağlanabilir..

Görüldüğü gibi;

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından 13 Nisan 2013 tarihinde 28620 Nolu Resmi Gazetede yayınlanan Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğinin yayınlanmasına temel olan Avrupa Birliği Mesleki Güvenlik ve Sağlık Bilgi Ajansı (European Agency for Safety and Health at WorkEU-OSHA) 29 Mayıs 1990 tarihinde yayınladığı, ekranlı ekipmanlarla çalışma için asgari güvenlik ve sağlık gerekliliklerine ilişkin yönetmeliğin (direktifin) 9. maddesine göre göz muayenesi gerekli yeteneklere sahip kişi (bizim yasalarımıza göre işyeri hekimi) tarafından yapılmaktadır. Yapılan muayene – test sonuçlarının gerekli olduğunu göstermesi (bizim yasalarımıza göre işyeri hekiminin kararı) durumunda oftalmolojik muayene yani göz uzmanı tarafından muayene edilmesinin çalışanın hakkı olduğu belirtilmiştir.

Ayrıca;

20.01.2022 tarihinde 31725 sayılı Resmî Gazete’ de yayınlanan Çalışanların Sağlık Gözetimine Yönelik Tıbbi Tetkiklerin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğinin Göz fonksiyonları ölçümleri bölümünde madde 5 – (10) bendinde …… ”tıbbi tetkik sonuçları işyerinin işyeri hekimi tarafından değerlendirilir………” ibaresi mevcuttur.

Bu maddede de belirtilen ilk muayene – tetkiklerin değerlendirilmesi yetki ve sorumluluğunun işyeri hekiminde olduğudur.

Sonuç olarak yazının başındaki soruya CEVAP;

Ülkemizin Çalışanların Sağlık Gözetimine Yönelik Tıbbi Tetkiklerin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliği‘ndeki tüm tanımlar ve diğer metinler yönetmeliğimizin madde. 3 (c) bendinde ”Avrupa Birliğinin 29/5/1990 tarihli ve 90/270/EEC sayılı Konsey Direktifine paralel olarak, hazırlanmıştır. yazdığı gibi Avrupa Birliği Mesleki Güvenlik ve Sağlık Bilgi Ajansı (European Agency for Safety and Health at WorkEU-OSHA) 29 Mayıs 1990 tarihinde yayınladığı, ekranlı ekipmanlarla çalışma için asgari güvenlik ve sağlık gerekliliklerine ilişkin yönetmeliği ile aynıdır. Sadece tek fark bizim yönetmeliğimizde ”testin sonuçlarının gerekli olduğunu göstermesi hâlinde, çalışanlar oftalmolojik muayeneden geçme hakkına sahiptir.” ibaresi yazılı değildir.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 6569 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının İcrasına Dair Kanun gereğince işyeri hekimi yaptığı muayaneden sorumludur. Ve gerek gördüğü durumlarda muayene ettiği kişiyi sevk etme (ilgili uzman hekimden görüş almak ve/veya tıbbi sürecin devamı yürütmesi için) hak, yetki ve sorumluluğuna sahiptir.

Hattı zatında yönetmelikte yazmasa da İşyeri hekimi, Ekranlı Araç Operatörünün göz muayenesini yapma ve gerek görmesi durumunda oftalmoloji / göz uzmanına sevk etme salahiyetindedir.

Hem ülkemizin iş sağlığı ve güvenliği yasal düzenlemeleri ve eklerine hem de kanunlarımızın ve yönetmeliklerimizin (yönetmeliğimizde yazan – Avrupa Birliğinin 29/5/1990 tarihli ve 90/270/EEC sayılı Konsey Direktifine paralel olarak) kaynağı olan Avrupa Birliği Mesleki Güvenlik ve Sağlık Bilgi Ajansı (European Agency for Safety and Health at WorkEU-OSHA) 29 Mayıs 1990 tarihinde yayınladığı, ekranlı ekipmanlarla çalışma için asgari güvenlik ve sağlık gerekliliklerine ilişkin yönetmeliğine göre;

Ekranlı araçlarda çalışacakların/operatörlerin hem işe başlarken ve hem de periyodik olarak göz muayeneleri işyeri hekimi tarafından yapılır ve yine göz test sonuçları işyeri hekimi tarafından değerlendirilir.

İşyeri hekimi, ekranlı araç operatörünü muayene ettikten sonra gerek görürse oftalmolojik muayeneye yani göz uzmanı tarafından muayeneye sevk edebilir.

Ayrıca Ekranlı Araç Operatörün periyodik muayene aralığını/zamanını belirleme hak, yetki ve sorumluluğu da işyeri hekimindedir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Ekranlı Araç Operatörlerinin Görme Durumları Hakkında Yapılmış Araştırmalardan Örnekler
Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Bilgisayar kullanımı miyopluk için bir risk faktörü müdür? https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/8888885/

⭐️⭐️ Video Görüntüleme Operatörü Şikayetleri: Görme Yorgunluğu ve Refraktif Bozuklukların 10 Yıllık Takibi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31337021/

⭐️⭐️ VDU’lu ve VDU’suz ofis aktivitelerinde görüntüleme mesafesi değişimi ve ilgili oftalmolojik değişiklikler https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/8635445/

⭐️⭐️ Astenopide VDT çalışma türü önemli midir? https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/8485397/

⭐️⭐️ Video ekran terminali operatörlerinde geçici miyopluk ve öznel semptomlar https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/2770619/

⭐️⭐️ Ofis ortamında göz şikayetleri: Göz kırpma etkinliğinden etkilenen prekorneal gözyaşı filmi bütünlüğü https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15613602/

⭐️⭐️ Ofis ortamında “dış göz” sorunları: Ergoftalmolojik yaklaşım https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22576461/

⭐️⭐️ Video terminallerinin neden olduğu patoloji: kritik inceleme https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/3330717/

DR MUSTAFA KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla

Yüksek Kan Glikozu – Görme Kaybı (Retinopati)

Kan şekerinizin yüksek seyretmesine (Diyabet = Şeker hastalığı) bağlı en çok etkilenen organımız gözdür. Şeker yüksekliğine bağlı göz hastalıkları içinde en sık görülen, “diyabetik retinopati”dir. Şeker hastalığı gözün arkasındaki ışığı algılayan retina tabakasında hasar oluşturmakta ve körlüğe neden olmaktadır.

Eğer HbA1c değeriniz 6 ve üzerinde olduğu sürece tüm organlarınız hasar görmekle birlikte en çok hasarı gözlerimiz alır.

Retina, göz küremizin arka duvarını kaplayan, 10 katmandan oluşan görme hücrelerinden oluşan ağ tabakasıdır. Retina tabakası gözün en karmaşık ve en hassas bölümüdür. Retina ışığın görüntü olarak beynimize iletilmesini sağlar ve bu şekilde görmemiz mümkün olur. 

Kan Şekerimizin Yüksekliği Nasıl Görme Kaybı Yapar

Kırmızı kan hücrelerimiz içerisinde bulunan hemoglobin molekülü, kan tetkiklerinde Hgb olarak gördüğümüz ve düşük çıkınca kansızlık var fikri veren değer.

Hemoglobin akciğerden oksijeni alıp vücutta, hücrelere dokulara taşır.

Hemoglobin demir eksikliğinde düşer, çünkü demir ile beraber çalışır. Kadınlarda özellikle adet doneminde düşer.

Tüm kanımızda yaklaşık 4.5 gram glikoz (şeker) bulunur.

Normalde glikozun % 4.5 ila %5.7 kadarı oksijen taşıyan hemoglobine bağlanır.

Diyabet hastalarında, insülin direncinde, obezitede başta olmak üzere bir çok durumda HbA1c diye ölçtüğümüz değer budur. (4.5 -5.7 arası)

⭐️⭐️

Örneğin bir çalışandan kan şekeri tahlili istedim. Tahlil sonuçlarını incelerken;

HbA1c : 8.6

Glikoz : 196 (açlık) çıktığında, bu çalışana tip-2 diyabet deriz.

Bu çalışanımızda hemoglobine fazla glikoz bağlandığı için (8.2) oksijen taşıma kapasitesi düşmüş durumdadır. Bu sebeple de çalışanımızın dokularına, hücrelerine, organlarına yeterli oksijen gitmiyor. Pek tabi ki göz organına da gitmiyor. Normal zamanda 10 birim oksijen gidiyorsa 5 birime düşmüş durumda.

Vücudumuz kendini korumaya adaptedir. Oksijenin azalması (Hipoksi) durumunda HIF-1-alfa isimli bir molekül harekete geçer. HIF-1-alfa oksijensiz ortamda hücresel düzeyde adaptasyon sağlanmasında görevlidir.

HIF-1-alfa, Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü (VEGF) üretimini tetikler. VEGF yeni damarların oluşumunda görevlidir.

Ara özet yapayım; Kan şekerindeki yükseklik önce hemoglobinlerin oksijen kapasitesini düşürür. Ardından oluşan oksijenin azalması (Hipoksi) ile HIF-1-alfa harekete geçer. Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü (VEGF) gözün retina tabakasında damarlanma artışı olur. (Yani asıl damarların uçlarından yeni damar kolları oluşmasını sağlar)

Burada vücudumuz kendini koruma maksadı ile dokulara (burada konumuz göz olduğu için retinaya) daha fazla kan gelsin ve oksijen miktarı artsın. Yukarıda yazdığım örneklemede oksijen 5 birime düşmüştü hatırlarsınız tekrar 10 olsun diye çırpınıyor.

Lakin önemli bir sorun var, bu yeni oluşan damarlar oldukça incedir. Ayrıca bu süreç o kadar hızlı ve kontrolsüz ve o kadar çoktur ki kimi damarlar bir birine düğüm olur. Bu arada kimi damarlar dışına sıvı plazma ve kan sızdırır. Tabi ki tansiyondaki gün içinde doğal artışlar bile inc ve zayıf olan yeni damarlarn bazıları çatlar.

Retina damarlarının zarar görmesi göz sinirlerinin hasar almasına neden olur.

Tüm bu süreçte retina hasar alır diyabetik nöropati oluşur.

Bu durum bazen o kadar hızlı ilerler ki, çok kısa sürede %70 oranında görme yeteneğini kaybeden çalışanlarımız var.

Kan şekerinin yüksekliği ile başlayan bu süreçte çalışanımızın vücudunda oksidasyon fazla ve antioksidan eksikse (Glutatyon, Resveratrol, Alfa Lipoik Asit), damarlarda endotel hasarı varsa (hesperidin), Nitrik oksit, magnezyum, B12, B3, B6, B9, Krom, vitamin C eksikliği varsa ki bu hususları beslenme yaşam tarzı vb gibi sebeplerle çalışanlarımızda çok sık görme kaybı görüyoruz.

Tüm bu değerlerdeki eksikliğin derecesine bağlı olarak hasar çok daha şiddetli ve hızlı ilerler. Maalesef işin kötü tarafı bu sinir hasarları ve organ hasarları sadece gözlerde meydana gelmez.

  • Nöronlar (beyin)
  • El ve ayaklar, bacaklar
  • Omurilik
  • Böbrekler
  • Erkeklerde testisler, sperm ana hücresi
  • Kadınlarda yumurtalıklar (PCOS oluşumu)

Kan şekerinin yüksek olduğu her an tüm organlarda bu sürecin sizler farkında olmadan sürekli olduğunu artık biliyorsunuz.

Hayatınızı doğru ve dengeli yaşamak sizin elinizde.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Kan şekeri yüksekliğinin sonuçlarından sadece bir tanesini yukarıda okudunuz.

Şimdi de çalışanlarımızın almaları gereken önlemleri ve tedavi için gerekenleri inceleyelim.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

AZ YE – SIK YE Asla yapmayın

Ağzımıza giren her lokma ile pankreas insülin salgılar ve bu insülin kas hücresinde ki GLUT-4 kapısına gider (GLUT-4 Kapının anahtarıydı hatırlayın)

Fakat sürekli salınan insüline karşı GLUT-4 kapısı duyarsızlaşır, kapıyı açmaz olur.

NEDEN ?

Çünkü hücrelerimiz kendini korumaya alır. GLUT-4 kapısı açılırsa glikoz girecek lakin ihtiyaç yoksa harcanmayan glikoz yağ olarak birikir, basamak değişir.

Bu süreçle aynı zamanda hücrelerimiz de oksitlenir. Burada hücresel bir duyarsızlık oluşur buna insülin Direnci diyoruz.

İnsülin kapıyı açmazsa glikoz kanda kalır ve hemoglobine bağlanma artar.

Bu durumda sonuç?

HbA1c yükselir. Ve zamanla kanda glikoz yükselir. İşte size diyabet hastalığının oluşumu.

Eğer bu sürece müdahale edilmezse (sık yeme sebepli )sürekli insülin salgılayan pankreas beta hücreleri bıkkınlığa düşer. İnsülin salgılamaz. O zamanda hasta ya insülin reçete edilir, her öğün insülini cilt altına zerk ederek olaya müdahale etmek zorunda kalırız.

⭐️⭐️⭐️⭐️

EGZERSİZ

Hani ihtiyaç yoksa GLUT-4 kapıyı açmaz, açsa da gelen glikoz yağa döner yazmıştım yukarıda. İşte egzersiz ile ihtiyaç fazlası alınan glikozu yakmaya çalışırız. Lakin bu glikozu yakmak basit bir şey değildir.

Çalışanımız hafta sonu ailesiyle birlikte alışveriş merkezine gitti. Çocukları yerken kendisine de 1,5 Pide menü (1,5 Pide + patates kızartması + kola) sipariş etti ve yedi. Aldı mı 1000 kalori.

Çalışanımızın 1000 kaloriyi yakabilmesi için tempolu şekilde 2 saat 15 dakika yürümesi gerekir.

Fakaaatt…. İstediğim gibi yerim sonra egzersiz yapar eritirim gibi bir mantık büyük hata olur. Bu işin kuralı günlük gıda miktarını azaltmaktır.

Egzersiz vücudumuzun çoğu organı için yararlı ve gereklidir. Fakat çalışanımız için istediğini istediğin kadar ye diye bir şey olmaz.

⭐️⭐️⭐️⭐️

BENFOTİAMİN rINN veya S -benzoiltiamin O -monofosfat )

Benfotiamin, B1 vitamini olarak da bilinen tiaminin yağda çözünen bir türevidir. Vücut tarafından daha kolay emildiği ve dokulara daha verimli bir şekilde ulaştırıldığı için standart su bazlı tiaminden ayrılır. Diğer B vitamini gruplarının aksine yağda erir, yağda eriyen B1 vitamini.

Tip-2 diyabete bağlı, nöropati, nefropati, retinopati (Sinir, böbrek, göz hasarları) için oldukça etkilidir. Aynı zamanda, hafıza kaybı, alzheimer, parkinson, odaklanma sorunu, bağırsak sorunları (Crohn, ülseratif kolit, IBS) için etkili bir moleküldür.

Ayrıca, METOTREKSAT ilacının böbreklere verdiği hasarı da önler.

🔶 Benfotiamin, Sabah ve Akşam yemek ortasında 300mg /gün olarak kullanılır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

GLUTATYON, RESVERATROL, ALFA LİPOİK ASİT, VİTAMİN C

Biliyoruz ki toksinler ve serbest radikaller çoğu hücrelerimizin, organlarımızın (karaciğer, pankreas, beyin, akciğer, bağırsaklar, tiroit bezleri, kemik ve kaslar) hasar almasının ana nedenidir.

Hücre içinde yer alan mitokondrimizde oluşan oksidasyon ise hücre içinde mitokondrilerimizin sayısının düşmesi demektir ki bu düşük enerji (eksik ATP) demektir.

Glutatyon, Resveretrol, Alfa Lipoik Asit ve Vitamin C molekülleri bu toksin ve serbest radikalleri önler.

🔶 Glutatyon; sabah ve aksam tok 1000 mg /gün

🔶 Resveratrol: sabah ve aksam tok: 600-700 mg /gün

🔶 Alfa lipoik asit: 500-700 mg /gün

🔶 Vitamin C: sabah tok 150 mg /gün (sigara içenler 250 mg)

⭐️⭐️⭐️⭐️

KROM

Kanımızın içerisinde dolaşan glikozun kas hücrelerine girmesi gerekir, bu giriş kapısının adı GLUT-4 ve Bu kapının anahtarı insülindir. İnsülin kapıyı açacak, glikoz kas hücresine girecek, mitokondride enerjiye dönüşecek ve bizde o kasları hareket ettirebileceğiz.

Ama kapının anahtarı insülin olsa da kabpının kolu Krom dur. Yani GLUT-4 kapısı kromla çalışır. Krom eksikse özellille diyabet hastalarında kas erimesi başlar. Yaş ile de kas erimesin nedenlerinden biri krom dur.

🔶 Krom: Sabah tok 100-200 mcg

⭐️⭐️⭐️⭐️

VİTAMİN B12, VİTAMİN B6, VİTAMİN B9 (Folik Asit)

Vitamin B12, vitamin B6 ve vitamin B9, kemik iliğinde kırmızı ve beyaz kan hücresi, platet yapımı için gereklidir.

Çalışanımız eğer diyabet hastası ise ve metformin kullanıyorsa mutlaka B12 kullanmalıdır. Çünkü Metformin bağırsakta iyon kutbunu değiştir ve B12 emilimini engeller.

Çalışanımızın eğer Homosistein seviyesi yüksek ise bunların metillenmiş formunu kullanılmalıdır. (Metilfolat-metilkobalamin-P5P)

🔶 B12 vitamini Kahvaltıyla veya akşam yemeği öncesinde günlük 2-3 mcg

🔶 B6 vitamini 1.3 miligram

🔶 B9 vitamini Kahvaltıyla veya akşam yemeği öncesinde 400 mcg 

⭐️⭐️⭐️⭐️

HESPERİDİN/NAD

Kan şekerinin yükselmesine bağlı oluşan yeni fakat kuvvetsiz damarlardan sızmmalar olduğunu yukarıda okudunuz.Damar içi endotelin zayıflığı sebebi ile gelişen bu süreçin de önüne geçilmesi gerekir.

Hesperidin Endotel hasarları ve bu sebeple oluşan pıhtılaşma, inflamasyonunu önler.

NAD; Mitokondride glikozun enerjiye dönüşmesi için şarttır. Glikozdaki H (Hidrojen) bağlayarak NADH olarak taşır ve enerji döngüsüne sokar.

NAD sentezi de Glutatyon gibi 20’li yaşlar sonrası azalır, bunun sonucu olarak da enerjide düşer. Lakin diyabette bu daha da önemlidir çünkü glikoz kanda kalır.

NAD Ayrıca SIRT6 genini aktifleştirerek genç kalmayı sağlar.

🔶 Hesperidin / NAD: 1000 -2000 mg /gün sabah ve aksam tam yemek ortasında kullanılır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

SONUÇ OLARAK

Yüksek glikoz (105 üzeri her açlık glikoz değeri)

Yüksek HbA1c (5.7 üzeri)

Yüksek HOMA-IR, açlık insülin

Her daim hücre, doku organ, sinirlere zarar verir. Çalışanlarımızda sıkça gördüğümüz benim şekerim 135’i geçmiyor diye kendimizi kandırmamak gerek, zarar verir.

Benfotiamin oldukça faydalıdır. Fakat bunun yanında Glutatyon, Resveratrol, Vitamin C, Hesperidin, NAD, Krom…Sinir ve doku hasarlarını önlemede oldukça önemlidir.

Sabah GEÇ, Akşam ERKEN yemek yiyerek gece açlığı süresini uzun tutmak (Tercihen 16 saat) bütün fonksiyonel sağlık sistemi için onemlidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Aşağıdaki Yazılarla Devam Edebilirler

NEFROPATİ – https://www.firattipdergisi.com/text.php3?id=767

METOTREKSAT’in böbreğe zararını önleme – https://dergipark.org.tr/tr/pub/ausbid/issue/59001/814280

Hipoksiyle İndüklenen Faktör-1: Hücrenin Hipoksiye Fizyolojik ve Patolojik Cevabı http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/117042

Erken ve Geç Başlangıçlı Diyabet Mellituslu Hastalarda Diyabetik Retinopati ve Diyabetik Makula Ödemi Prevalansı ve Risk Faktörleri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32353847/

Diyabetik retinopatinin patogenezi: eski kavramlar ve yeni sorular https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12032713/

İnsanlarda diyabetik retinopatinin histopatolojisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/7607344/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla