Coğrafya Sağlığınızda da Kader mi?

Ağız kokusu,

Şişkinlik, ishal ardından kabızlık,

Genital bölgesinde pişik ve kızarıklıklar.

Hastanın başvuru şikayetleri…

Hekim olarak ben ne yapmalıyım?

Tabi ki öncelikli olarak sorular sorarım. (Sadece hedefe gitmemizi sağlayanları yazacağım)

Hekim: Yaşınız Kaç? Hasta: 35

Hekim: Nerelisiniz? Hasta: Çorumluyum

Hekim: Ne zamanlar şikayetiniz oluyor Hasta: Sütlü gıdalar yediğimde

Hekim: Sütlü gıdalar yediğinizde başka sorunlar da oluyor mu? Hasta: Cildimde ve saçlarımın derisinde egzema da oluyor.

Hekim: Kullandığınız bir ilaç var mı? Hasta: Cildime krem kullandım. İyi geliyor. Ama bırakınca tekrarlıyor. Saçlarıma da arada sürüyorum. Gaz için de çiğneme hapı kullanıyorum. Pişik için mantar kremi. Ağız kokusu için soğuk algınlığı spreyi bir de mide koruyucu kullanıyorum.

Teşhis: Bildiniz mi? Coğrafya Kader Dedirten Bir Hastalık !!!

Haydi teşhise giden yolda birlikte ilerleyelim…

Hasta sütlü gıdalar yediğinde şikayetleri başlıyor..!!

Ne olabilir?

Şeker..!! Evet olabilir. Sadece tatlı gıdalarda olmaz şeker. Birçok gıdanın içerisinde mevcut.

Mesela, pirinç, ekmek, patates, portakal, süt, yoğurt, domates ve liste uzayıp gidiyor. Az veya çok hepsinde şeker var.

Şekerleri hatırlayalım; Glikoz, Fruktoz, Galaktoz gibi

Hastamızın da sorunu olan süt ve sık tüketilen gıdalardan patates ve küp şekere bakalım;

SÜT: (Galaktoz + Glikoz)➖(Galaktoz + Glikoz)➖(Galaktoz + Glikoz)➖…

ÇAY ŞEKERİ: (Glikoz+Fruktoz)➖(Glikoz+Fruktoz)➖(Glikoz+Fruktoz)➖….

PATATES : (Glikoz+Glikoz)➖(Glikoz+Glikoz)➖(Glikoz+Glikoz)➖….

(Glikoz+Glikoz) = Maltoz

(Glikoz+Fruktoz) = Sükroz

(Galaktoz + Glikoz) = Laktoz

Maltoz, Sükroz, Laktoz bunlar Disakkarit (Di = 2 Sakkarit = Şeker)

Araya renklendirilmiş bilgileri yazdım ki anlaşılması kolay olsun.

SÜT – ÇAY ŞEKERİ – PATATES bunlardan herhangi birini yediğinizde AMİLAZ isimli parçalayıcı enzim ağızdan itibaren işe koyuluyor. Lakin bu AMİLAZ ‘ın tek becerebildiği aradaki ➖ bağları parçalayabilmek. (Yukarıya bakın parantezler arasındaki uzun çizgi bağı koparıyorlar)

Yani…

Patates yediğinizde AMİLAZ ile parçalanma sonrasında (G + G) kalır

Süt ürünleri yediğinizde AMİLAZ ile parçalanma sonrasında (GA + G)

Çay sekeri tükettiğinizde AMİLAZ ile parçalanma sonrasında (G + F)

Bu aşamada sorun şu: Disakkaritler (Di = 2 Sakkarit = Şeker) bağırsaklardan geçerek kana ulaşamaz.

İşte geldik zurnanın zırt dediği yere…

(Di = 2 Sakkarit = Şeker) Disakkaritleri de parçalayacak bir şeyler lazım.

İnce bağırsağın girintili çıkıtılı fırçaya benzer yüzeyinde sonu ”AZ” ile biten enzimler lazım. (Parçalayıcı/sindiren demek) Hatırlayın yukarıda AMİLAZ vardır. (Ağızda – midede)

İnce barsaklarda da;

MALTAZ – (Glikoz+Glikoz) = Maltoz’u parçalar. Yani disakkariti oluşturan Glikoz ları birbirinden ayırır. Çok patates yediğinizde emilimi arttırmak için de çok MALTAZ üretilir.

SÜKRAZ – (Glikoz+Fruktoz) = Sükroz’u parçalar. Yani disakkariti oluşturan Glikoz + Fruktoz ‘u birbirinden ayırır. Çok çay şekeri tükettiğinizde emilimi arttırmak için de çok SÜKRAZ üretilir.

LAKTAZ – (Galaktoz + Glikoz) = Laktoz’u parçalar. Yani disakkariti oluşturan Galaktoz + Glikoz‘u birbirinden ayırır.

İşte geldik zurnanın zırt dediği yere…

Süt içtiniz veya sütlü gıda tükettiniz. İnce barsağa, (Galaktoz + Glikoz) = Laktoz olarak geldi. LAKTAZ’ dan 20 – 30 adet var. Olanlarda içilen sütün yada yenilen sütlü gıdanın küçük bir kısmını parçaladı. Gerisi kaldı ortada.

Sonu ”AZ’‘ ile biten diğer tüm parçalayıcı enzimler ne kadar gıda gelirse o kadar üretiliyordu. Lakin LAKTAZ da durum öyle değil.

Niye..?

Çünkü hastamız Çorumda, Anadolu topraklarında doğmuş. Hatta sülalesi de 10 kuşak geriye Çorumlu. N yemiş içmişler. – Bulgur pilavı, Hingel, Leblebi, Tirit, Katık dolması, İskilip dolması, Ekmek – derken sütten uzak doğmuş, büyümüş kuşaklar geriye doğru yüzlerce yıl bu şekilde sürüp gitmiş…

Laktoz İntoleransı %70-80 bu topraklarda… Daha bilimsel bir dile geçersek aslında bu sorun Genetik…!!

Niye Ürdünlüde, Danimarkalıda, Holladalıda yok bu sorun?

Aslında nadiren var da Anadolu insanının tam tersi.. Onlarda 10 kuşak bol bol süt tüketmişler.. Barsak yapısı adapte olmuş. LAKTOZ üretimine alışmış.

Anadolu coğrafyasında barsaklar alışmamış ki süte..

Evliya Çelebi Seyahatnamesinin 2’nci cildinin 407’nci sayfasında, bölgenin havasının astım hastalarına iyi geldiğinden söz edilir. Bu sebeple Selçuklu Sultanı Kılıçarslan, hasta olan oğlu Yakup Mirza’yla ile birlikte yüzlerce çorluyu (bakımsız, zayıf, hastaları) buraya göndermiş ve bu kişiler sağlığına kavuşmuştur. Bundan dolayı şehre ‘Çorum’ denilmiştir.

Araya biraz tarihten parça koymamın sebebi ”Coğrafya Kaderdir” sözünün bir kere daha gerçekleştiğini gözler önüne sermekti. Bilimsel dille genetiğimiz böyle.

Dönelim hastaya (Oturmuş olsa da sonuç olarak bekletiyorum)

(Galaktoz + Glikoz) = Laktoz’un çoğu parçalanamadan kalmıştı. Hatırlayın..!!

Laktoz da ne var? Glikoz. (Şeker) Şeker su çeker. Peki nereden çekecek suyu?

Suyun bir kısmı hücrelerden geliyor. Tabi ki hücreler susuz kalıyor.

Bağırsağa fazla su gelince tabi ki hastamızda ishal başlar.

Barsak bakterileri birikmiş karbonhidratlardan (Nişasta, glikoz vb gibi) karbondioksit ve hidrojen gazı oluşturur. Bu iki gaz birleşerek Metan gazını meydana getirir. Ağız kokusu da yapar.

Hastamızdaki karın şişkinliğinin de ağız kokusunun da sebebini de anlamış olduk.

Bitti mi? Tabi ki Bitmedi…

İshal var. Gaz var. Bağırsaklardaki yararlı bakteriler ölüyor. Bağırsak florası bozulmaya başlıyor.

Gaz bağırsakları şişirince süzgeç görevi gören delikleri (porları) büyüyor.. Tabi ki genişleyen deliklerden bu seferde zararlı maddeler, toksinler geçerek kana karışıyor.. (Geçirgen Bağırsak)

Kanın içine yabacı madde girerse vücudun savunma mekanizmaları harekete geçiyor. Zararı maddelere karşı otoimmün yanıt – bağışıklık yanıtı veriyor.

Otoimmün yanıt – bağışıklık yanıtı vücuttaki ilk sonuç Egzema – Sedef lezyonları ile kendini gösteriyor. Hastamızın cildinde ve saçlı derisindeki egzemanın da sebebini gördük.

Ne kaldı geriye?

Eveeett… Parçalanamadığı için sindirilemeyen şekerlere ne oldu? değil mi?

Evet o şekerler de dışkı ile dışarı atılır. (İnsan idrar ve dışkısında normalde şeker olmaz)

Dışarı atılan şeker hava ile temas ettiği cilt üzerinde oksitlenir ve asitli olur. Sonucu olarak da ciltte pişik kızarıklık oluşur. Hastamızın bir sorununun sebebini daha öğrendik.

Ertesi gün oldu…

Dün hücrelerden su çekilip bağırsakta ishale neden olmuştu. Lakin hücreler kurumuştu ya..

Bugün de kaybettikleri suyu geri almaya çalışan (ozmoz). hücreler ve dokular bağırsaktaki sıvıyı çekmeye başlarlar ve kabızlık meydana gelir. Ki hastamız da aynı şekilde tarif etmişti sorununu.

Sıra geldi tedaviye…

Hastanın beklentisi: Reçete yazılması. Hem de en iyisinden 10 numara 5 yıldız ilaçlardan bol bol.

Hekim: Süt ve süt ürünleri içeren gıdaları tamamen kesin. Üç hafta sonra tekrar görüşelim.

Hasta: Ama ilaç yazmadınız…!! İlaç olarak ne kullanayım?

Hekim: Mümkünse üç hafta hiç ilaç kullanmayın. Bu sürede özellikle ilk hafta ara ara şikayetleriniz olabilir. O zaman da elinizdeki ilaçlardan şikayetlerinize göre kullanın. Sadece mide koruyucu zannettiğiniz o ilacı hiç kullanmayın.

Üç Hafta Sonra

Hekim: Nasıl oldunuz? Şikayetler ne durumda?

Hasta: Kaç yıldır çekiyorum. Ne ilaçlar kullandım fayda görememiştim. Son bir hafta ilaç bile kullanmama gerek kalmadı.. Pişik kalmadı. Cildim ve saçlarımdakiler azaldı. Karnımda hiç sorun kalmadı.

Üç Ay Sonra

Hasta: Hocam şikayetlerim aynen tekrarladı. Hiç memnun değilim tedaviden. Beni iyi edemediniz

Hekim: Sütlü bir şeyler mi yediniz?

Hasta: Evet yedim hocam da ne alakası var. Dediklerinizi yapmıştım. İyileştim ya

Hekim: Hayat boyu sütlü ürünleri tadımlık az az yemeniz gerektiğini söylemiştim.

Sonuç – Uyarı – Bilgi

  • Tüm süt ürünleri az veya çok laktoz içerir. O sebeple Laktoz intöleransınız var ise akıntıya karşı kürek çekmeyin boşuna. Sadece yorulursunuz. Her durduğunuzda daha da geri gidersiniz.
  • Laktoz intöleransı ile laktoz alerjisi farklı şeylerdir. Laktoz alerjisinde bir yudum süt bile içilemez.
  • Sütteki yağ oranı arttıkça, laktoz oranı düşer. Yağsız sütlerde laktoz daha yüksek. O sebeple çok reklamı yapılan çok işleme tabi tutulmuş süt ve süt ürünlerinin neden olduğu bir çok sorundan biri de laktoz intoleransıdır.
  • Peynirlerde sertlik / sıkılık derecesi arttıkça laktoz oranı düşer. Mesela kaşar peyniri beyaz peynire göre daha az laktoz içerir.
  • Laktoz intöleransında belirli bir laktoz seviyesine kadar kişide reaksiyon gelişmez. Bu durum ırklara göre değişir.
  • Sedef, ürtiker, egzama, lupus, Rozasea, İBS, SİBO, Ülseratif kolit, Crohn gibi hastalıklarda istisnasız süt ürünlerini kesmek gerekir. Çünkü bu kişilerde laktaz sayısı daha azdır.

Süt Ürünleri Sağlıklı Değil mi?

Kesinlikle süt ürünleri sağlıklıdır..!!

Laktoz İntoleransı olan kişi sağlıklı değildir… Sağlıklı gibi davranmamalıdır…!!

Egzemanız mı var? Sedefiniz mi var? İBS hastası mısınız? SİBO hastası mısınız? Sık sık Ürtiker mi geçiriyorsunuz?

O zaman süt ve süt ürünlerini bir süre keserek laktoz intoleransınız olup olmadığını kendi kendinize deneyebilirsiniz.

Sağlık durumunuza daha doğrusu genetik yapınıza uygun beslenmelisiniz.

Coğrafya Kader Dedirten Hastalık

Laktoz İntoleransı

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bağırsakta Metan Gazı Oluşumu

Metabolik ürünler olarak hidrojen ve karbondioksit üreten bakteriler genel olarak popülasyonda çok daha yaygın olarak dağılmışlardır ve benzer şekilde kolonla sınırlıdırlar. Bu bakteriler fermente edilebilen substratlara bağımlıdır, bu maddeler esas olarak hem sindirilemeyen hem de ince bağırsak tarafından emilemeyen karbonhidratlardır. İnce bağırsak laktaz eksikliği olan hastalarda bu tür maddelerden biri sütte bulunan bir şeker olan laktozdur. Laktaz eksikliği, ince bağırsağın akut bir hastalığının sonucu olarak geçici olarak ortaya çıkabilir veya kronik enterik hastalığın sonucu olarak uzun vadede ortaya çıkabilir. Daha yaygın olarak, uzun vadeli laktoz eksikliği yaşamın ilk yirmi yılında otozomal resesif bir temelde gelişir. Bu nedenle, Kuzey ve Batı Avrupalılar dışındaki etnik kökenli çoğu insan, laktozu emilebilir bileşenleri olan glikoz ve galaktoza parçalama yeteneğinde bozulmaya sahiptir. Bu tür kişilerde laktoz emiliminin bozulma derecesi değişir, %75’e kadar çıkar ancak genellikle yaklaşık %50’dir. Bu varyasyon, laktaz eksikliği olan kişiler arasında bile laktoz toleransının geniş aralığını açıklar. Ek olarak, normal kişiler bile laktoz yükünün %8’ine kadarını ememez.

Doğal Yaşayın – Doğal Beslenin – Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilir

⭐️⭐️ Karın Gazı https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK417/

⭐️⭐️ Bağırsak gazıyla ilgili sorunlar https://www.racgp.org.au/afp/2013/may/wind

⭐️⭐️ Laktoz İntoleransı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30335318/

⭐️⭐️ Laktoz intoleransı: Daha Fazla Bilgi Edinin – Laktoz intoleransı olan kişiler ne yiyebilir? https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK534631/

⭐️⭐️ Laktoz intoleransı: Tanıdan doğru tedaviye https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24443063/

Laktoz intoleransı https://medlineplus.gov/genetics/condition/lactose-intolerance/

⭐️⭐️ Laktoz malabsorpsiyonu ve intoleransı hakkında güncelleme: patogenez, tanı ve klinik tedavi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31427404/

⭐️⭐️ Laktoz intoleransı: Patogenezi, tanısı ve tedavisi hakkında güncelleme https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33887513/

⭐️⭐️ Yetişkinlerde laktoz intoleransı üzerine probiyotik uygulamasının etkileri: Bir meta-analiz https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0022030223002710

⭐️⭐️ Laktoz İntoleransı Tanımı ve Gerçekleri https://www.niddk.nih.gov/health-information/digestive-diseases/lactose-intolerance/definition-facts

⭐️⭐️ Laktoz intoleransı ve laktaz eksikliği https://bestpractice.bmj.com/topics/en-us/798

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Kalp Dostu Nitrik Oksit – Karbonhidrat – Yağlar

Karbonhidratlar

Glikoz

Nitrik Oksit üretimi glikoza (NADPH kaynağı olarak) bağlıdır, ancak hiperglisemi büyük damarlarda NOS3 tarafından Nitrik Oksit üretimini engeller (glukozamin-sentetik yolu aktive ederek) ve kılcal damarlarda Nitrik Oksit‘i uyarır; NOS2 aracılı Nitrik Oksit üretiminin engellenmesini (inhibisyonu) sağlar.

Hipergliseminin diyabette endotel disfonksiyonunun gelişimi ve ilerlemesinde ve insülin duyarsızlığının indüklenmesinde rolü vardır; diyabette retina degradasyonu, beta hücre disfonksiyonu ve nefropati patogenezinde rolü vardır.

Sonuç: Damarlarda Nitrik Oksit üretimi için gerekli olan glikoz (kan şekeriniz) normalin üzerine çıktığında da damarlarda Nitrik Oksit üretimi durur.

Fruktoz

Endotelyal Nitrik Oksit‘nin inhibisyonu, BH4 eksikliğinden kaynaklandığı düşünümektedir. NOS2 aracılı Nitrik Oksit üretiminin inhibisyonuna neden olur.

Fruktoz damar gevşemesini, hipertansiyonu ve insülin direncini bozar.

Sonuç: Fruktoz, damarlarda Nitrik Oksit üretimini durdurur.

Yağlar

Doymuş Yağlar ve Trigliseridemi

Daha düşük NOS3 fosforilasyonu ve insülin aracılı vazodilatasyon ile bozulmuş endotelyal Nitrik Oksit üretimi; NOS2 aktivitesini arttırır.

Hiperkolesterolemi hastalarında endotel disfonksiyonu ile birlikte Nitrik Oksit üretimi azalmıştır; Doymuş yağ asitleri, kolesterol ve LDL’nin beta hücre yıkımı veya disfonksiyonunun ve karaciğer, gastrointestinal, vasküler (hipertansiyon dahil) ve nörolojik hastalıkların patogenezinde rolü mevcuttur.

Sonuç: Doymuş yağ asitleri, kolesterol, LDL ve Trigliserid kan değerleri yükseldiğinde damarlarda Nitrik Oksit üretimini baskılar.

Doymamış yağ asitleri: n-3 (Balık yağı, EPA, DHA); n-6 (Linoleik asit); n-9 (Oleik asit)

n-3 ve n-6 PUFA, endotel hücreleri tarafından Nitrik Oksit üretimini artırır; n-9 PUFA, NOS3 aktivitesini azaltarak Nitrik Oksit üretimini engeller.

Hücresel n-3 ve n-6 FA konsantrasyonunun oranı, NOS2 tarafından Nitrik Oksit üretimi için önemli bir belirleyicidir.

PUFA’lar, Nitrik Oksit üretimindeki değişiklikler yoluyla kısmen vasküler endotel fonksiyonunu düzenler; Balık yağı, DHA ve EPA’nın kardiyovasküler fonksiyon için yararlı olduğu düşünülmektedir; n-9 FA’nın plazma konsantrasyonlarının artması, endotel disfonksiyonunun patogenezine katkıda bulunabilir; inflamatuar yanıtta rol oynar.

Sonuç: Balık yağı, EPA, DHA ve Linoleik asit değerleri arttıkça damarlarda Nitrik Oksit üretimi artarken, Oleik asit arttıkça da damarlarda Nitrik Oksit üretimi azalır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Diyabetliler Nasıl Dalış Yapmalı?

Öncelikle herhangi bir kronik hastalığı olan her dalıcının hastalığının dalışa ve dalışın hastalığına etkilerini iyi öğrenmesi ve hekiminden tıbbi izin almadan dalış yapmaması gerekir.

Tabi ki olmazsa olmaz genel tıbbi değerlendirmelerden de geçmelidir.

Tüplü dalış eğitimini tamamlamanın yanı sıra kronik hastalığı olanların genele göre daha temkinli olması ve daha az derinliklerde tecrübe kazanması gerekmektedir.

Bu yazıdaki konumuz diyabetlilerin – şeker hastalarının dalış yapması olduğu için, diyabetik dalış protokolünü öğrenmeleri ve uymaları hayati önem arz eder.

O sebeple öncelikle diyabetik kişinin dalış yapıp yapamayacağına karar verelim.

Çünkü;

Diyabet, dalgıç için en azından göreceli bir kontrendikasyondur çünkü bilinç bozukluğu dalgıcın kendisine veya dalış partnerine bakma yeteneğini etkiler ve potansiyel olarak sağlık veya yaşam için önemli bir risk oluşturur. 

Diyabetik Kişinin Dalış Başvurusunda Onay Kriterlerimiz Ne Olmalı ?

  • Yaşı 18 ve 18’den büyük olmalıdır. Özel bir eğitim programında ve veli onayı varsa 16 yaş ve yukarı olmalıdır.
  • Diyabet için ilaç yeni başlanmışsa veya yeni değiştirilmiş ise;
    • Oral hipoglisemik ilaçlarla (OHA) üç ay dalışı erteleyin.
    • İnsülin tedavisinin başlamasından sonra bir yıl dalışı erteleyin.
  • En az son bir yıl içerisinde başkasının yardımı – müdahalesini gerektiren hipoglisemi veya hiperglisemi atağı yaşamamış olmalıdır. Olmuşsa son olay tarihinden itibaren bir yıl dalışı erteleyin.
  • Hipoglisemi farkındalığına ve kendi kendine erken müdahale edebilme becerisi sorgulanmalı – beceri eksikliğinde dalış onayı verilmemelidir.
  • Son bir ay içerisinde yapılmış olan Kan HbA1c ≤9 % olmalıdır.
    • >%9’luk değerlerde dalış izni verilmemelidir.
  • Diyabet hastalığına bağlı gelişmiş başka sorunlar (ikincil komplikasyonlar) var ise dalış izni verilmemelidir.
  • Diyabet hastalığı için takibini yapan hekim tarafından en az yıllık inceleme yapmalı ve dalgıcın hastalığının süreci ve dalış egzersizinin hastalığına etkisi hakkında takibi yapılmalı onayı alınmalıdır. Onay alınamadığı durumda dalış izni verilmemelidir.
    • Gerektiğinde su altı uzman hekiminden görüş alınmalıdır.
  • 40 yaşınnın üzerindeki dalış adaylarında kapta sessiz iskemi değerlendirmesi yapılmalıdır.
    • İlk değerlendirmeden sonra onay verilse dahi, diyabetlilerde sessiz iskemi için periyodik kontrol (kardiyoloji uzmanı aksini belirtmedikçe en az 6 ay aralıklarla) yapılması istenmelidir.

Diyabetik Dalıcılar Dalış Planlamasında Nelere Dikkat Etmeli

  • Konforlu çevre koşullarında dalmalıdırlar.
  • Dalışları deniz suyunda 30 metre derinliği geçmemelidir.
  • Dalış 60 dakikadan az sürmelidir.
  • Dalış zorunlu dekompresyon durakları içermemelidir.
  • Dalış arkadaşı – budy’si durumu hakkında (diyabetik olduğu) bilgi sahibi olmalıdır.
  • Dalış arkadaşı – budy’si hipoglisemi durumunda ne yapılacağını bilmelidir.
  • Dalış arkadaşı – budy’sinin diyabet veya dalışta risk teşkil eden bir hastalığı olmamalıdır.

Diyabetliler Dalış Günü Ne Yapmalı

Diyabet hastası olanlar, yaptıkları egzersiz, tükettikleri gıdalar veya kullandıkları ilaçlar sebei ile hipoglisemi riski taşırlar.Bu riski en aza indirmek maksadı ile dalış günü de sistemli olmaları ve önceden belirlenmiş bir protokol kullanmalıdırlar.

  • Dalış planlanan günden önceki gün;
    • Yaşantısı – egzersizler dengeli olmalıdır.
    • Beslenmesine – sıvı alım dengesine dikkat etmelidir.
    • İlaçlarını (Oral antidiyabetik haplar veya insülin dozlarını) saatinde almalıdır.
    • Önceden dalış deneyimi varsa, dalıştan önceki gün içinden başlayarak oral antidiyabetik veya insülin dozunda ayarlama – düzenleme yapılabilir.
  • Dalış planlanan gün sabahtan itibaren dalış anına kadar kendi öz değerlendirmesi yapmalıdır.
  • Diyabetli dalgıçların dalış günlerinde yeterli sıvı alımına özellikle dikkat etmeleri şarttır. Yüksek kan şekeri, artan diüreze yol açacaktır. Veriler sınırlı olsa da, diyabetli dalgıçlardan dalış sonrası gözlemlenen hematokrit artışının (dehidratasyona işaret eder) kasıtlı sıvı alımıyla önlenebileceğine dair bazı kanıtlar vardır.
  • Dalış sırasında glikoz değişkenliğini azaltmak için dalıştan en az 1,5 ila 2 saat, tercihen 3 saat önce bir öğün tüketilmelidir. 
  • Dalış öncesi suya girmeden önce;
    • Kan şekeri ölçümünde ≥150 mg·dL -1 (8,3 mmol·L-1) sabit veya yükselme eğiliminde olmalıdır.
    • Kan şekeri eğilimin değerlendirmek için aralıklara en az üç kan şekeri ölçümü yapılmalıdır. (60 dakika, 30 dakika ve dalıştan hemen önce)
  • Dalış öncesi suya girmeden önce kan şekeri değerleri;
    • <150 mg·dL-1 (8,3 mmol·L-1) ise dalışı geciktirin veya iptal edin.
    • >300 mg·dL-1 (16,7 mmol·L-1) ise dalışı geciktirin veya iptal edin.
  • Dalış yapılacak yerde (Teknede – botta vb gibi) Acil durumlara karşı;
    • Kolayca erişilebilen ve kullanılabilen oral glikoz bulundurulması gerekir.
    • Kolayca erişilebilen ve kullanıma hazır parenteral glukagon bulundurulması gerekir.
    • Dalış arkadaşı veya yüzeydeki başka bir kişi parenteral glukagon kullanımı konusunda bilgili olmalıdır.
  • Şüpheli hipoglisemi için bir sinyal olarak her iki elin baş ve işaret parmaklarıyla bir “L” işareti kullanılması önerilir.
  • Dalış esnasında su altındayken hipoglisemi emareleri olması durumunda, dalıcı budy’si ile yüzeye çıkmalıdır. (dalgıç arkadaşıyla birlikte), yüzeyde pozitif yüzdürme sağlamalı, derhal glikoz almalı ve sudan çıkmalıdır.
  • Dalıştan sonra 12-15 saat boyunca kan şekerini sık sık kontrol edilmelidir.
  • Tüm dalış bilgileri kaydedilmelidir. (Kan şekeri ölçüm değerleri, beslenme ve ilaç alımı )
  • Diyabetli dalgıçlar tüm dalış ayrıntılarını, olası kan şekeri müdahalelerini ve dalışla ilişkili olarak yapılan tüm kan şekeri değerlerini kaydetmelidir. Bu kayıt, dalışla ilgili gelecekteki planlamayı iyileştirmek için kullanılmalıdır.

Şeker hastaları doğru yaşam tarzı ile her sporu yapabilirler.

Hayatın keyfini doğruları yaparak çıkarın

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Tip 1 ve tip 2 diyabetli kişilerde rekreasyonel dalış: Yeteneklerin ve önerilerin geliştirilmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7481121/

⭐️⭐️ Diyabetli tüplü dalış – İngiltere deneyimi 1991-2001 https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15796312/

⭐️⭐️ İnsülin gerektiren diyabetli rekreasyonel dalgıçlarda plazma glikoz tepkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15568417/

⭐️⭐️ Diyabetik bir tüplü dalgıç grubunda kan şekerinin kontrolü https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/9308144/

⭐️⭐️ Sürekli Glikoz İzleme Dalış ve Diyabet: İsveç Tavsiyelerinin Güncellenmesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30712367/

⭐️⭐️ İnsülin gerektiren diyabetli acemi genç dalgıçlarda eğlence amaçlı dalışa plazma glikoz tepkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16716063/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Kanser Enerjisini Sizden Alıyor

Evet aynen de öyle…

Kanser hücrelerinin canlılığı ve büyümesi için ENERJİ gereklidir.

Bölünme yeteneği çok hızı olan kanser hücreleri normal hücrelerden çok daha yüksek miktarda enerji tüketirler.

Ve kanser hücresi ihtyacı olan enerjiyi temin etmek için kendine yollar bulmaya çalışırken sizin tercihleriniz işini kolaylaştırıyor veya zorlaştırıyor…

Warburg Etkisi:  Oksijen varlığında dahi glikozun emilimini sağlayan ve laktat üretimi yolu ile hücrenin çoğalmasını iyileştirerek ve enerjinin verimli şekilde üretilmesi sağlayarak kanserleşen hücreyi desteklemektir.

Kanser hücreleri oksijen varlığına bakmadan glikozu kullanarak sürekli enerji üretirler.

Bu da demektir ki…

Glikoz alımını azaltır – kısıtlarsanız kanser hücre beslenmesinin bir mekanizmasını – kaynağını önlemiş olursunuz.

Glikoz

  • Şekerden
  • Nişastadan
  • Früktozdan

Mutlak uzak durmalısınız.

Kanser hücresinin enerji elde etmek için başka yolları var mı?

Maalesef var.. tabi ki daha zorlu ve kısıtlı yollar.

Buraya dikkat edelim.

Boston College’da biyoloji, genetik ve biyokimya (Özellikle kanser biyolojisi üzerine araştırmaları olan) alanında çalışan Amerikalı Profesör Dr. Thomas N. Seyfried (d. 1946) hemen her konuşmasında söylediği şu cümleye kulak verelim

Kanser hücreleri enerji ihtiyacını fermantasyon ile giderir

Burada da dikkat edilmesi gereken husus fermantasyon dur.

Sözlerine devam ediyor ve…

Kanserden korunmak istiyorsanız ana fermantasyon yakıt kaynağı olan Glikoz ve Glutamin’i kesmelisiniz.

İlk olarak glikozdan bahsetmiş ve kısıtlamaya gitmiştik. Lakin şimdi ciddi bir sorunumuz ortaya çıktı. Profesör Dr. Thomas N. Seyfried Glikoz ve Glutamin diyor.

Glutamin, insanlarda en bol bulunan amino asittir ve dolaşımda 0,4 ila 1,0 mM arasında değişir. 

İşte burada çok daha hassas mekanizmaların varlığına dikkatinizi çekmeliyim.

Glikoz ve glutamin arasında güçlü bir sinerjik etkileşim vardır. Ve birbirlerinin yokluğunda ayrı ayrı hücresel enerji oluşumuna katkı sağlayarak ortamda gerekli enerji (ATP) mevcudiyetini sağlarlar.

Tıbbi Bilgi: Glikoz yoksunluğu geliştiğinde; Glutamin, glutaminoliz yolunda oksijenin varlığında veya yokluğunda mitokondriyal substrat düzeyinde fosforile edilerek enerji elde edilir.

Glutaminden zengin Et, süt ürünleri, yumurta ve balık hayvansal, baklagiller, fındık ve soya gibi bitkisel protein kaynakları olup yaşamsal ihtiyaçları karşıladıkları için elzemdirler.

Bu durumda Glutamin alımını engelemek yerine kanser hücresinin glutamini enerjiye dönüştürmesini engellemek hedef olmalıdır.

Bu noktada kişinin beslenme ve davranış ile glutamin metabolizmasına bir dahli olamayacağı için, enerji metabolizması için sadece glikoz alımını kısıtlaması yeterli olacaktır.

Tabi ki antioksidasyon başta olmak üzere kansere karşı alınacak pek çok önlem daha var.

Diğer yazılarımızda o konulara da değineceğiz.

Profesör Dr. Thomas N. Seyfried konuşmasını ilk ağızdan dinlemek isteyenler aşağıdaki linki tıklayabilirler…

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️Amino Asit ve Glikoz Fermentasyonu Fare ve İnsan Malign Glioma Hücrelerinde ATP İçeriğini Korur https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/17590914.2024.2422268

⭐️⭐️ Warburg Etkisi: Kanser Hücrelerine Nasıl Fayda Sağlar? https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4783224/

⭐️⭐️ Warburg Etkisi https://www.sciencedirect.com/topics/biochemistry-genetics-and-molecular-biology/warburg-effecthttps://www.sciencedirect.com/topics/biochemistry-genetics-and-molecular-biology/warburg-effect

⭐️⭐️ Warburg Etkisi Hakkında Yeni Netlik https://www.cancer.gov/research/key-initiatives/ras/news-events/dialogue-blog/2021/vander-heiden-warburg-effect

⭐️⭐️ Kanser Tedavisinde Glutamin Metabolizmasını Hedefleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5746034/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Lezzet Uğruna Bedeninize Zarar Vermeyin

Gaziantep’e gezmeye giden karı koca kahramanlarımız dünyaca ünlü lezzeti olan baklavayı yerinde yemenin keyfine yaşamak için birer büyük porsiyon (4 er dilim) sipariş veriyorlar.

Yapılan yere kesim şekline ve büyüklüğüne göre değişmekle birlikte genel olarak 1 kg baklava yaklaşık olarak 20 ila 30 dilim  Biz örneğimizde 1 kg baklava 20 dilim olarak kabul edelim.

Gelelim 1 kg baklavanın içeriğine;

  • %35 şeker
  • %25 un var.

Un’un %75’i Glikoz’dur.

Kahramanımız karı koca birer porsiyon (4 er dilim) sipariş vermişlerdi.

Başka bir hesapla her birine 100 gr baklava gelecek.

Baklavadaki Şekerin içerisinden; 17.5 gr Fruktoz (sofra şekerinden gelir) + 17.5 gr şeker glikozu var.

Baklavadaki Un‘un içerisinden; 20 gr da nişasta glikozu var.

Her biri 100′ er gr baklavadan = 37 gr Glikoz + 17 gr da Fruktoz alacaklar.

Ortalam beden ölçülerine sahip bir insanın 5 litre kanı var.

Hemen hesabı yapalım;

Kan şekeri ölçü birimi: miligram/desilitre (mg/dl)

1 Litre = 10 Desilitre

1 gram = 1000 mg

Kahramanımız karı kocanın gündelik yaşamda Açlık Kan Şekerleri 100.

Yani 100 miligram/desilitre (mg/dl)

5 Litre kan: 5 X 10 = 50 Desilitre eder.

1 Desilitre de 100 miligram şeker varsa 50 Desilitre de 50 X 100 = 5 000 mg = 5 gr şeker var.

Kahramanımız karı koca önlerine baklava porsiyonları geldiğinde yüzleri güldü.

O sırada kan şekerleri 100.

Eveett kadın zorlansa da ikisi de iştahla baklavaları bitirdiler. Üç gündür tansiyon düşürmesi maksadı ile günde 3-4 bardak içtikleri sarı kantaron çayı sipariş etmek isteseler de olmadığı için yerine limonlu birer çay sipariş ettiler. Gezecekleri yerlerin sohbetine başladılar.

Biz de yedikleri baklavaların yolculuğuna bir göz atalım. Ağızdan başlayan sindirim mide ve barsaklar yolu ile devam edecek. Her biri 100′ er gr baklavadan = 37 gr Glikoz + 17 gr da Fruktoz aldı.

Bilgi: Sofralık şekerin kana geçişi oldukça hızlıdır. Kan tepe noktası 30-40 dk dır.

Bilgi: Fruktoz için aynısını söylemek mümkün değil çünkü sindirimi çok zordur. Fruktozun sindirimi için gerekli enzim yalnızca karaciğerde bulunur. Früktoz-1- Fosfotaz. Bu enzim yüzünden karaciğer yağlanması oluyor. Fruktozu vücudumuz kullanamıyor. Bu sebeple Karaciğer bunu trigliseride çevirmek zorunda. Beslenmesi içerisinde fruktoz fazla olanlarda karaciğer yağlanması çok fazla oluyor.

Bilgi: Fruktozun diğer bir sorunu glikasyondur. Yani proteinlere yapışıp onların yapısını bozmasıdır. Aslında gikozda da glikasyon sorunu var fakat bir araştırmaya göre fruktozun glikasyon potansiyeli glikozun 20 katı. Yani fruktoz yapıştı mı pek bırakmıyor. Kötü yani.

5 Litre kanlarında 5 gr şeker vardı ve kan şekerleri 100 mg/dl di. Bir anda 37 gr Glikoz aldılar.

Eeeee durum vahim… 37 gr / 5 gr = 7.4 kat kan şekeri artışı olacak.

Gözlerinizin de görmesi için alt alta yazacağım;

5 Litre kanlarında 5 gr şeker vardı ve kan şekerleri 100 mg/dl di.

Kan miktarları değişmiyor 5 Litre.

  1. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  2. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  3. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  4. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  5. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  6. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  7. 5 gr şeker kan şekerini 100 mg/dl arttırır.
  8. 2 gr şeker kan şekerini 40 mg/dl arttırır.

…………………………………………………………..

37 g şeker kan şekerini 740 mg/dl arttırır.

Başlangıçta kan şekerleri 100 mg/dl di.

Oldu mu kan şekerleri 840 mg/dl

Bitmeeediiii 17 gr da Fruktoz da aldılar. Onu da doğruca karaciğere yolcu ediyoruz. Trigliserit olması için.

O karaciğeri yağlandırmaya katkı sağlasın biraz… Zaten bolca glikoz alındı kanda şeker o kadar çok ki harcanacak enerji için yağ yakmaya gerek kalmayacak.

Bir bilgi daha: 1970 yılından beri biliyoruz ki insülin böbreklere tuz tutmayı emreder. Ve yüksek şeker yüksek insülin demektir. Tuz tutulumu artışı kanın daha fazla su çekmesine ve volüm artışına dolayısı ile de kanın basıncının yükselmesi ile yüksek tansiyona sebep olur.

Kahramanımız karı kocanı baklavayı yedikten 40 dk sonra kan şekerleri tepe noktaya ulaştı. O sırada ikinci çayları da bitmiş ve ayağa kalkıp yürüyüşe hazırlanıyorlardı.

Ama o ne beyefendi hafif sendeledi ve tekrar yerine oturdu. Yüzünde ağrılı bir ifadeyle gözlerini kapayarak eşine ” Beynim yerinden çıkacak gibi zonkluyor başım döndü bir anda” dedi.

Kadın paniklemeden ”Sabah tansiyon ilacını içmiş miydin?” diye sordu.

Adam ”İçmiştim niye böyle oldu anlayamadım” dedi.

Yan dükkanın bir eczane olması şansları odu. Ricayla bir eleman gelip tansiyonu ölçtü.

T.A: 180 / 110 Nabız 121

Ve derhal en yakın hastanenin aciline gittiler..

Yorum mu?

Öncelikle dikkatle okuduysanız;

  1. Kan şekeri 840 mg/dl oldu (Bu yükselme bile ciddi bir sorun)
  2. İnsülin çok yükseldi ve tuz tutulumu ile kan basıncı arttırdı
  3. Gaziantep’e gitmeden önce 3 (üç) gündür içmeye başladıkları Sarı kantaron çayı hiperforin içerir ve CPY3A4 ‘ün aktivitesini arttır (Ayrıntı için Sarı kantaronu tıklayarak öğrenebilirsiniz.) Tansiyon ilacı kullananların içmemesi gerekir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Gaziantep’i de baklavayı da çok severim.

Bu yazının amacı güzelliklerden alınacak zevk uğruna beden ve ruh sağlığımızın bozulmaması.

Her şey kararında yapıldığında güzel.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Kan Şekerini Düşürmek İçin Kudret Narı

Kudret Narı – Momordica Charantia

Bitkisinin meyvesi olan acı kavun, aynı zamanda acı bekçi, karela veya balsam armutu olarak da bilinir 

Tercih edilen kullanım şekli kudret narı yağı ya da katkısız toz kapsül şeklindedir.

Halk arasında zeytinyağı ya da bal ile karıştırılarak kullanılır.

Yüksek miktarlarda C, A, E, B1, B2 ve B3 vitaminlerinin yanı sıra B9 vitamini (folat) içerir.

Potasyum (K), kalsiyum (Ca), çinko (Zn), magnezyum (Mg), fosfor (P) ve demir (Fe) dahil olmak üzere birçok mineral açısından zengindir ve mükemmel bir diyet lifi kaynağıdır.

Tip 2 Diyabet ve Alzheimer hastalığı’nın tedavisi yanısıra genel sağlık – uzun ömürlülük etkili antidiyabetik, antikanser, anti-inflamasyon, antivirüs ve kolesterol düşürücü tıbbi özellikleriyle için mevcut en umut verici tıbbi bitkilerden biridir.

Kudret Narı – Momordica charantia

Meyve özü, tohumları, yaprakları veya tüm bitkisinin özlerinin diyabetik hayvan modellerinde hipoglisemik bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.

M. charantia, metformin ile aynı hipoglisemik etkiye sahiptir.

İnsülin salgılanmasını teşvik eder, yağ veya kas dokuları tarafından glikoz alımını iyileştirir ve bağırsaklardan glikoz emilimini ve karaciğerden glikoz üretimini engeller

Metformin en popüler diyabet ilaçlarından biri olan metformin bunlardan biridir. Bu ilaç, insülin duyarlılığını iyileştirerek kan şekeri seviyelerini düşürür. 

Kudret Narı – Momordica charantia

İçindeki etken madde : Visin, Karantin Momordisin

Kudret Narı – Momordica charantia

p-insülin”, “bitki insülini” ya da “polipeptit-P” diye bilinen polipeptit yapılı bir bileşik ile insülin benzeri etki gösterir.

Kudret Narı – Momordica charantia

Farmokinetiği (vücuda emilimi, dağılımı, dönüşümü ve atılması) sığır insülinine benzer.

Etki 60 dakika sonra başlar ve 4 saat kadar sürer.

Yapılan bir araştırmada; Günlük 57 g meyve suyu verilen Tip-2 diyabetli grupta glikoz toleransını %73 düşürmüştür.


Başka bir araştırmada; 15 gram sulu glikoz verilen hastaların tokluk kan şekerleri %54 (HbA1c) seviyesi %11 oranında düşmüştür. (90 gün)

Kudret Narı – Momordica Charantia Kullanım Şekilleri

⭐️ 1/2 tatlı kaşığı kudret narını 1/2 tatlı kaşığı bal ile karıştırarak sabah aç karnına tüketerek vücut direncinizi arttırabilirsiniz.

⭐️ 1 adet turuncu renk olmuş (olgunlaşmış) kudret narının çekirdeklerini çıkarın (sakın atmayın), elinizle fındık – ceviz arası ebatta küçük parçalar haline getirin.

Bu parçaları küçük bir cam bir kavanoza (üstten 2 parmak boşluk kalacak şekilde) yerleştirin. Üstten bastırmayın – sıkıştırmayın.

Sonra cam kavanoza zeytinyağı koyun. (parçaların üzerini bir parmak geçecek kadar)

En son kavanozun kapağını hava almayacak şekilde sıkıca kapatın 60 gün karanlık serin (buzdolabı da olabilir) yerde yumuşaması ve kıvamlı bir hal alması için bekletin.

Günlük 2 tatlı kaşığını geçmeyecek şekilde direk tüketebilirsiniz. Salatalarınıza koyabilirsiniz.

    ⭐️ Bir diğer tüketim şekli de su, tuz, zencefil, zerdeçal tozu ve limon suyu ile birlikte kudret narını blenderden geçirerek içilebilir.

    ⭐️ Kudret narının zeytinyağında yumuşamış şeklini mantar, sedef, saçkıran, yanık, kaşıntı ve uyuz tedavisinde deri yüzeyine günlük üç kez (8 saat ara ile) sürmenin faydalı olduğu durumlar mevcuttur. (Hekiminizin onayını almalısınız)

    ⭐️ Kudret narının çekirdeğinin çevresinde kırmızı renkli bölüm taze iken emilerek tüketilebillir.

    Kudret Narı – Momordica Charantia Günlük Kan Şekeri Kontrolü İçin Kullanabileceğiniz Miktar

    • Sabah ve Akşam yemekle beraber veya yemekten hemen önce 1 tatlı kaşığı (5 ml) kullanabilirsiniz.

    Yada

    • Sabah ve Akşam yemek öncesi 500 mg kapsül (toz hali) kullanabilirsiniz.

    Kudret Narını Kimler Kullanmamalı

    1. Hamileler kullanmamalıdır. Rahmin (utrusun) kasılmasına yol açarak düşüğe sebep olabilir.
    2. Emziren anneler kullanmamalıdır. Anne sütüne geçerek bebekte istenmeyen etkilere yol açabilir.
    3. Kısırlık (infertilite) tedavisi gören kadın ve erkekler kullanmamalıdır.
    4. Çocuklar hipoglisemi riski sebebiyle tüketilmemelidir.

    Kudret Narını Kullanırken Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar

    1. İlaç kullanımı durumunda dikkatli kullanılmalıdır. (sitokrom P450 ve P-glikoprotein substrat ilaçları kullananlar için geçerlidir.)
    2. İnsülin ve diğer diyabet ilaçları ile birlikte dikkat kullanılmalıdır. Ciddi hipoglisemi gelişebilir.
    3. İlk kullanımında allerji gelişimi ihtimaline karşı çok az tüketilmelidir.


    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ Acı Kavun ( Momordica charantia Linn.) Toplam Antosiyaninlerinin Antidiyabetik ve Radikal Temizleyici Ajanlar Olarak Etkisi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4986123/

    ⭐️⭐️ Acı kavun (Momordica charantia): etkinlik ve güvenlik incelemesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12625217/

    ⭐️⭐️ Diyabet Tedavisinde Pankreas Beta Hücrelerini Hedef Alan Bitki Kaynaklı Bileşikler https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1155/2015/629863

    ⭐️⭐️ Momordica charantia L.’nin metanol ekstresinin sıçanlarda antiülser aktivitesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19501279/

    ⭐️⭐️ Momordica charantia L. meyvelerinin sıçanlarda çeşitli ülser modelleri üzerindeki anti-ülserojenik etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/10904148/

    ⭐️⭐️ Momordica charantia L.’nin (Cucurbitaceae) sıçanlarda indometazin kaynaklı ülser modeli üzerindeki etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16252198/

    ⭐️⭐️ Momordica charantia yaprağı özütü sıçan prostat kanserinin in vitro ve in vivo ilerlemesini baskılar https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/j.1349-7006.2010.01669.x

    ⭐️⭐️ Momordica charantia L.’nin fare model sisteminde benzo(a)piren kaynaklı ön mide tümör oluşumuna karşı kanser önleyici potansiyeli https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15233304/

    ⭐️⭐️ Acı Kavunun ( Momordica charantia ) Fisher 344 Erkek Sıçanların Kolonunda Prekanseröz Lezyonlara Karşı Kemopreventif Potansiyeli https://scialert.net/abstract/?doi=ijcr.2011.36.46

    ⭐️⭐️ Joseph B., Jini D. Momordica charantia’nın (acı kavun) antidiyabetik etkileri ve tıbbi gücü. Asya Pasifik J. Trop. Dis. 2013;3:93–102. doi: 10.1016/S2222-1808(13)60052-3. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S2222180813600523

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
    .

    Daha Fazla

    Dalış Öncesi Endokrin Sistem Muayenesi ve Seçim Kriterleri

    Dalış Muayenesi

    Dalıcının sağlık durumunun dalışa uygunluğu değerlendirebilmek için; sualtının yoğun ve viskoz bir ortam olduğunu, derinliğin artışı ile birlikte dalıcının basınca maruziyetindeki değişimi, ortam (özellikle düşen) sıcaklıklığının insanlar üzerindeki etkisi bilmek gerekir.

    Bilinmelidir ki dalıcının bazı tıbbi ve psikolojik durumları tüplü dalışa kesin veya geçici süreyle engel teşkü etse de sportif – keyif amaçlı dalışların kuralları, ticari veya askeri amaçlı dalışın katı kurallarından daha esnektir.

    Scuba (Su altı tüplü dalış) dalışlarda gerekli tüm şartlar yerine getirildiğinde amatör dalıcılar için de profesyonel dalgıçlar için de riskler düşüktür.

    Risklerin düşürülmesi için gereken şartların başında kişinin sağlık durumu gelir.

    Bu sebeple dalış yapacak amatörlere de ve profesyonellere de sağlık durumlarının su altındaki şartlara uygun olup olmadığı açısından doğru bir değerlendirme – muayeneye yapımalıdır.

    Dalış öncesi muayenenin amacı, dalış yapacak kişinin sualtı dalışını sağlığı açısından tehlikeye düşürecek bir sağlık sorunu olup olmadığını araştırmaktır.

    Ayrıca dalıcıların su altına adaptasyonu için disiplinli olması ve uygun ekipmanla dalış yapması gerekir.

    Her ne maksatla olursa olsun dalıcılar su altına ilk kez dalışın öncesinde ve sonra da yıllık periyodik olarak scuba dalışı konusunda hekimlik tecrübesi olan;

    • KBB
    • Göğüs Hastalıkları
    • Kalp Damar, Psikiyatri
    • Nöroloji
    • Dahilliye (Endokrin-Kan-Sindirim Sistemi açısından değerlendirecek)
    • Göz uzmanları değerlendirmelidir.

    Dalıcını sorunu varsa ayrıca;

    • Ortopedi
    • Plastik Cerrahi
    • Cerrahi vb gibi bölümler değerlendirmelidir.

    Tüm hekimlerin raporları ile birlikte Su Altı Uzmanı Hekim tarafından son değerlendirme yapılmalıdır.

    Dalıcı adayının dalışa uygunluğu söz konusu olduğunda, en başta dikkat edilmesi gereken temel faktörler şunlardır; egzersiz toleransı, ortam basıncı değişiklikleri, sensoriyal bozulma ve soğuk.

    ENDOKRİN SİSTEM

    Diabetes Mellitus (DM) Şeker Hastalığı

    Diyabet, sebebe yönelik yaşam ve beslenme tarzı uygulanmadığı taktirde kronikleşen ve aynı zamanda yaşam süresini kısaltan tüm organlarda farklı farklı komplikasyonlar görülebilen metabolik bir hastalıktır.

    Sualtı hekimlerinin geneli insüline bağımlı diyabeti (IDDM) olanların veya ağız yolu ile şeker ilacı (oral antidiyabetik) kullananların dalmamaları düşüncesindedirler. Lakin bir kısım dalış hekimi de sadece diyetine uyması ve kilo kontrolü olması şartıyla şeeker hastaların (diyabetlilerin) dalış yapmasını uygun bulmaktadır.

    Hekimler arasında yaygın kanaat, insüline bağımlı diyabeti (IDDM) olanlarda ve hipoglisemi atağı hikayesi olan insüline bağımlı olmayan diyabetlilerde (non IDDM) dalışa izni verilmemesidir.

    Diyabeti olan ve geçmişinde düzensiz şeker düzeyi olan dalıcıların özgeçmişleri ayrıntılı sorgulanmalıdır

    • Geçmişte insülin kullanım ihtiyacında değişiklik var mı ?
    • Hastalığı nedeniyle hastaneye yatırılma hikayesi var mı?
    • İdrar yolu infeksionu ve irritasyonu sıklığı var mı?
    • Kan şekerinin kontrollü regülasyonu var mı?
    • Geçirilmiş hipoglisemi atağı var mı?
    • Görmede bulanıklık var mı?
    • Poliüri, polidipsi var mı?

    Muayeneyi yapan hekim tecrübesinin yanı sıra kararı verirken anlık kan şekeri düzeyi sınırların içerisinde olan, idrarında şeker olmayan (glikozüri yok), diet ile diyabeti kontrol altında olan diyabetli dalıcılara dalış izni verilebilir.

    Diyabeti olan dalıcıların taşıdığı riskler

    1. İnsülin reaksiyonu: İnsülin dozu, uygulama şekli ve saatleri, kulandığı insülinin markası vb gibi değişimlere hem dalıcının hem de vücudunun adaptasyon süresi kişiye göre değişse de riskli bir süreçtir. Bu süreçte meydana gelebilecek bir İnsülin reaksiyonu gelişmesi, kişinin muhakeme gücünü bozar. Bu durumda da sualtında hem dalıcı hem de yanındakilerin hayatını riske atar.
    2. Dekompresyon hastalığının değerlendirilmesi güçleşir: Dekompresyon hastalığı riski açısından diyabetik nöropati ayırıcı tanıyı güçleştirir.
    3. Dekompresyon hastalığı riski: Diyabetik hastalarda yaygın küçük damar hastalığı mevvcuttur. Bu da dokuları, organları ve uzuvları besleyen uç damarlara gelen kan akışını ve miktarını (periferik perfüzyonu) bozar. Beslenemeyen – oksijenlenemeyen dokularda da dekompresyon hastalığı riski artar.
    4. Elektrolit dengesizliği: Böbreklerden sekresyonun azalmasından dolayı diyabetiklerde potasyumun kanda yükselmesine (hiperkalemi) sebep olur.
    5. Ani ölüm; Damar sertliği (Ateroskleroz) erken yaşta başlar.
    6. Hipo/hiperglisemi riski: Kan şekerinin dalışlarda farklı sebeplerle sınırları içerisinde düşmesi ve yükselmesi olağandır. Lakin şeker hastalarında dengeleme mekanizmaları zayıfladığı için bu düşme ve yükselme değerleri çok olabilir. Dalıcının şuurunu etkileyebilir.

    Örneğin:

    British Sub Aqua Club’e göre, diyabetik dalıcılar dalış öncesi kan şekerinin ölçülmesi, dalış eşinin ve eğitmenlerinin diyabetten haberdar olmaları koşuluyla, hastalık kontrol altındayken, dalış yapabilirler.

    Farklı ülkelerin kendi iç düzenlemeleri de mevcuttur. Örneğin:

    Amerika’da mevcut standartlarda insüline bağımlı diyabetik adayın dalış izni onaylanmamaktadır.

    NOAA (National Oceanic Atmospheric Association) kriterlerine göre medikal tedavi gerektiren diyabet ve diğer endokrin hastalıklar dalıştan men edilir.

    Buradaki gerekçe: egzersiz esnasında insülin ihtiyacı azalır. Uniform doz insülin kullananlarda egzersizle kan şekerinde bariz azalma ortaya çıkabilir. Bunun sonucunda şuur kaybı, konvülsiyon ve boğulmaya yol açabilecek sorunlar ortaya çıkabilir.

    Gene olarak dalış konusunda çalışma yapan tecrübeli endokrin hekimlerinin görüşleri, insüline bağımlı diyabeti (IDDM) olanların herhangi bir tipi için ve insüline bağımlı olmayan diyabeti (non IDDM) olanların da hipoglisemi geçmişi varsa dalış izni verilmemesi şeklindedir.

    Diyabet / Hipoglisemi Tanı Yöntemleri

                                           Açlık kan şekeri (En az 8 saatlik açlığı takiben > 126 mg/dL)

                                           Oral glikoz tolerans testi

                                           (75 gr glikozu takiben 2. saatte plazma glikozun > 200 mg/dL

    Glikozüri tetkiki             Tam idrar tetkiki

                                           Diyabet semptomları ile birlikte (poliüri, polidipsi, kilo kaybı) günün herhangi bir saatinde plazma glikozunun > 200 mg/dL olması

                                           Hb A1c

    Obezite

    Obeziteye bağlı egzersiz toleransı azalabilir.

    Dekompresyonlu dalışlarda obezite problemdir. Eldeki kanıtlar çok kuvvetli olmasa da dekompresyon hastalığı insidansı ile obezite arasında korelasyon olduğuna dair veriler vardır.

    Boy-kilo çizelgelerine göre vücut ağırlığının % 20’nin üstünde olduğu, kolun triseps ve sırtta skapula altındaki bölgeden yapılan cilt-ciltaltı dokusu katlantısındaki yağ dokusu arttığında risklidir.

    (National Oceanic Atmospheric Association) NOAA’ ya göre
    Cinsiyet Ve Yaşa Göre Kabul Edilebilen Maksimum Yağ Oranı Tablosu
    ERKEK
    YaşKabul Edilebilir Maksimum Vücut Yağ Oranı (%)
    < 30 %23
    < 40 %25
    40 ve üstü %27
    KADIN
    Yaş  Kabul Edilebilir Maksimum Vücut Yağ Oranı (%)
    < 30 %33
    < 40< 40%35
    40 ve üstü40 ve üstü%37

    DAN (Divers Alert Network) obeziteyi tek başına dalışa engel saymamaktadır. Beraberindeki egzersiz toleransının azalmasını ve bunun getireceği acil durumlardaki yetersizliği vurgular. Aşırı kilolularda görülen ani ölümlere dikkat edilmesini önerir.

    Obezite Tanı Yöntemleri                                                                                     

                                           Boy-kilo çizelgelerine göre vücut ağırlığının ölçümü ve maksimum normalin   

                                           %20 üstünde olması

                                           Kolun triseps ve sırtta skapula altındaki bölgeden yapılan cilt- ciltaltı dokusu katlantısındaki yağ dokusu oranı

                                           Total lipid, kolesterol, HDL, LDL, VLDL Egzersiz testi

                                           Tansiyon arteriyal kontrolü

                                           Solunum testi

    Tiroid bezi hastalıkları

    Tiroid bezi hastalıkları: genellikle geç teşhis edilir. Dalış muayenesi öncesi fark edilmemiş tiroid hastalığı varsa tedavi görmediği için dolaşım ve sinir sistemi üzerine etkilerinden dolayı önemlidir.

    Tiroid fonksiyon testleri ile doğrulanarak iyi kontrollü ve tedaviyle hipo veya hipertiroidi’de rekreasyonel dalış yapılabilir. Solunum yoluna bası yapma riski nedeniyle büyük ve belirgin guatr var ise, tedavi edilene kadar dalıcı adayının dalıştan muaf tutulması gereklidir.

    Tiroid Hastalıkları Tanı Yöntemleri

    Hiper/hipotiroidi        T3, T4, TSH (en geç dalıştan 3 ay öncesi)

                                        Tiroid bezi ultrasonografisi

                                        Tiroid bezi sintigrafisi

                                        Ayrıntılı kardiyolojik muayene

                                        Tansiyon arteriyal ve nabız kontrolü

    Hipofiz Bezi Hastalıkları

    Tedavi gören hipopituitarizmde stabil olduktan sonra dalış yapılabilir. ACTH yetersizliğinde kortizon kullananlarda ise dikkat edilmesi gereken husus şudur; Bu hastalar yaralanmalardan sonra, bulantı ve kusmayla eşlik eden durumlarda kortizon absorbe edilemeyeceğinden bayılabilirler. Bu kişilerin mutlaka yanlarında kortizon taşımaları önerilmektedir.

    Hipofizin aşırı çalışmasıyla ortaya çıkan akromegalide ise, tümör dokusu çıkartıldığında kardiyak ve diyabet açısından komplikasyon taşımadığında dalış izni verilebilir. Aşırı prolaktinemide ise bromokriptin tedavisiyle yan etki gözlenmediği takdirde dalışa uygundur. Cushing sendromu cerrahi olarak tedavi edildikten sonra ve sekonder adrenal yetersizlik olmadıkça dalış yapılabilir.

    Gonadlar

    Östrojen veya androjen içeren hormon replasman tedavisi dalışa engel oluşturmaz. Menapoz, Andropoz ilk akla gelen örneklerdir.

    Böbrek Üstü Bezi

    Addison, Feokromositoma genellikle adrenal medulladan kaynaklanan patolojilerdir. Aktif dönemde (hipertansiyon v.s.) riskleri açısından dalışa uygun değildir. Tümörün çıkartılmasından sonra ve katekolamin seviyeleri normal düzeylerindeyse dalışa izin verilebilir.

    Paratiroid Bezi

    Hipoparatiroidizmde tetani riski bulunmaktadır. Asid-baz dengesinde bozukluk riski taşıdığından uzun sürel, dalışlardan muaf tutulmalıdır. Asemptomatik minor hiperkalsemide ise nefrokalsinozis de yoksa dalış yapılabilir. Bu hastalıkta uygulanması gerekli testler Ca fonksiyon testleri, renal fonksiyon testleri, renal direkt grafi ve ultrosonografidir. Bu tip ciddi sistemik hastalıkların varlığında unutulmaması gereken en önemli husus, dalış kazalarının yanlış teşhis edilebilirliğidir. Ayrıca uygunsuz çevre koşullarında gerekli ilk yardım ve medikal desteğin dalgıca ulaşması mümkün olmaz.

    Paratiroid Hastalıkları Tanı Yöntemleri

    Kalsiyum fonksiyon testleri

    Böbrek fonksiyon testleri

    Renal direkt grafi ve ultrosonografi

    DALIŞA KESİN ENGEL ENDOKRİN HASTALIKLAR

    1. Diyetle veya oral antidiyabetik ilaçlarla kontrol edilen ancak hipoglisemi riski taşıyan diyabet (non İDDM)
    2. Cushing sendromu (tedavi edilmemiş)
    3. Addison hastalığı (tedavi edilmemiş)
    4. İnsüline bağlı diyabet (İDDM)
    5. Hiperparotiroidizm

    DALIŞA GÖRECELİ ENGEL ENDOKRİN HASTALIKLAR

    1. Obesite
    2. Renal yetersizlik
    3. Hiper/hipotiroidizm
    4. Endokrin sistemle ilgili diğer hormonal yetersizlikler ve fazlalıklar

    Profesyonel Sualtı adamları

    • Kronik sindirim sistemi hastalıkları
    • Crohn hastalığı
    • Ülseratif kalit gibi enteropailer
    • Aktif peptik Ülser
    • Kardia disfonksiyonu bulunanlar profesyonel sualtı adamlığı yapamazlar.

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ Spor dalışının tıbbi yönleri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/9148089/

    ⭐️⭐️ Tüplü dalış: Sizin ve hastalarınızın bilmesi gerekenler https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16913196/

    ⭐️⭐️ Dalış tıbbı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/378050/

    ⭐️⭐️ Çevresel Fizyoloji ve Dalış Tıbbı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29456518/

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Yukarıdaki Tüm Bilgiler farkındalık yaratmak maksadı ile olup hekiminizin muayenesi veya görüşleri yerini tutamaz.

    Bu sebeple hekiminize / hekimlerinize düzenli periyodik muayene olun ve yönlendirmelerine uyun.

    Sağlıklı dalışlar dilerim.

    ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

    Daha Fazla

    Glisemik Yanıt – Metabolik Sağlık

    Glikoz, vücudun tercih ettiği enerji kaynağıdır. Hücresel aktivitelere ve vücut işlevlerine güç sağlamak için enerji olarak kullanılır.

    Karbonhidrat içeren gıdalar yediğimizde, glikozun emilimini yardımcı olmak için insülin salgılanır. İnsülinin görevi hücre reseptörlerine bağlanıp, glikozun kan dolaşımından hücreye kolayca geçmesini sağlar.

    Glisemik Yanıt

    Glisemik yanıt, gıdaların ve öğünlerin kan şekeri seviyeleri üzerindeki etkisini gösterir.

    Yüksek Glisemik İndeks değerine sahip yiyecekler, kan şekeri seviyelerinin ilk olarak hızla yükselmesine ardından da hızla düşmesine sebep olurlar. Yani hızlı bir glisemik tepkiye neden olurlar.

    Düşük Glisemik İndeks değerine sahip yiyecekler ise kan şekeri seviyeleri üzerinde daha küçük bir etkiye neden olurlar.

    İnsülin Duyarlılığı

    Aralıklarla düşük veya yüksek Glisemik İndeks‘li besinleri fazla miktarda tüketmek sorun teşkil etmez, çünkü vücut insülini gerekli miktarda salgılayarak kan şekeri dengesini sağlar.

    Lakin devamlı yüksek Glisemik İndeksli gıda tüketimi olduğunda kanda glikoz sürekli olarak yükselir. Kandaki yüksek glikozun hücre içine emilebilmesi için de insülin salınımı sürekli yüksek seyreder.

    Zamanla kan şekerini emmek için daha fazla insüline ihtiyaç duyulur, bu da uzun süreli yüksek kan şekeri ve insülin etkinliğinin bozulmasına ve zamanla insüline karşı duyarsızlık gelişmesine neden olur.

    Hücreler zamanla yüksek insüline karşı duyarlılıklarını kaybettiklerinde ve olması gerektiği gibi yanıt veremez olduğunda hem kısa vadeli hem uzun vadeli olarak insülin direnci gelişir.

    İnsülin direncinin kısa vadeli etkileri kanda şekerin yüksek kalması ve ruh hali değişimleri, yorgunluk, baş ağrıları ve ciltte sivilceler gibi yan etkiler meydana gelir.

    İnsülin direncinin uzun vadeli etkileri Tip 2 diyabet, kilo alımı, kalp hastalığı ve böbrek hasarı gelişir.

    Glikoz Tepkisi

    Glisemik Indeks ve Glisemik Yük değerleri yediğiniz yiyeceklerin glikoz seviyeleri üzerindeki etkisini anlamada yardımcı olabilirken, yemeyi planladığınız her şeyin Glisemik Indeks / Glisemik Yük‘ünü hesaplamaya çalışmak hayatın konforunu bozar. Fazla stres yüküne neden olur.

    Glisemik Indeks / Glisemik Yük glisemik tepkideki benzersiz, bireysel farklılıkları yakalayamaz. Çok özel durumlarda ve bilimsel araştırmalarda sürekli glikoz izlemi gerekebilir.

    Kan glikoz değeri öçümünü anlık fotoğraf çekimi olarak düşünürsek sürekli glikoz izlemi film gibidir. 

    Sürekli glikoz izlemeyle vücudun gıdalara verdiği anlıkk tepkileri gösterdiği gibi ortalama glikoz değeri ve ideal aralıkta geçirilen zaman miktarı gibi bol miktarda bilgi sağlar.

    Sürekli glikoz izleme vücudun bir yiyeceğe veya öğüne nasıl tepki verdiğini tam olarak göstermek için gerçek zamanlı kan glikoz verileri sağlar. Tek başına karbonhidrat alımı ile miktara, pişirme yöntemine ve öğün zamanlamasının kan şekeri üzerindeki etkisini anlık değerlendirme imkanı sağlar.

    ⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ Hiperglisemi https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK430900/

    ⭐️⭐️ Düşük glisemik indeksli diyetlerin metabolik etkileri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2654909/

    ⭐️⭐️ T2 Diyabetli Hastalarda Postprandiyal Hiperglisemiyi Optimize Etmek İçin Glisemik İndeks (GI) veya Glisemik Yük (GL) ve Diyet Müdahaleleri: Bir İnceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7352659/

    ⭐️⭐️ Hiperglisemi (Hiper) https://www.diabetes.org.uk/about-diabetes/complications/hypers

    ⭐️⭐️ Glisemik Yük https://www.diabetes.co.uk/diet/glycemic-load.html#google_vignette

    ⭐️⭐️ 60+ gıda için glisemik indeks https://www.health.harvard.edu/diseases-and-conditions/glycemic-index-and-glycemic-load-for-100-foods

    ⭐️⭐️ Düşük glisemik indeksli diyetlerin metabolik etkileri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2654909/

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

    Daha Fazla

    Glisemik Yük Nedir? Glisemik İndeks Nedir?

    Glisemik İndeks nedir?

    Glisemik indeks, karbonhidrat içeren bir gıdanın parçalanıp kan dolaşımına karışması – emilmesi için geçen sürenin 0 ila 100 arasında ölçülendirilmesidir.

    Glikoz en saf haliyle bir karbonhidrattır ve en hızlı emilir; bu nedenle ona en yüksek değer olan 100 verilir. 

    Yüksek Glisemik indeks‘li yiyecekler kan şekerinin hızla yükselmesine ve hızlı insülin tepkisine neden olur.

    Düşük Glisemik indeks‘li yiyecekler çok az karbonhidrat içerir ve daha yavaş sindirilir.

    Zeytinyağı ve bitkisel yağlar gibi saf yağlar ve proteinler (hayvansal et gibi) karbonhidrat içermez — kan şekerini etkilemedikleri için 0 Glisemik indeks değerlerine sahiptirler.

    Glisemik yük nedir?

    Glisemik yük, Glisemik indeks ile aynıdır ancak karbonhidrat miktarını hesaba katar. Başka bir deyişle, Glisemik indeks‘dir. Farkı; yediğiniz karbonhidratların boyutunu veya porsiyonunu hesaba katar. 

    Glisemik yük, Glisemik indeks değerinin bir porsiyon gıdadaki karbonhidrat miktarıyla çarpılması ve ardından bu sayının 100’e bölünmesiyle hesaplanır. Yani bir denklem olarak:

    GL = GI x gram karbonhidrat / 100

    Gıdalar düşük Glisemik yük (0-10), orta Glisemik yük(11-19) veya yüksek Glisemik yük (>20) olarak kategorize edilebilir.

    Hangisi daha iyi?

    Glisemik yük, bir gıdanın kan şekeri ve insülin tepkisi üzerindeki etkisini ölçmek için glisemik indeksten daha iyi bir araçtır. Çünkü aynı zamanda bir porsiyondaki karbonhidrat miktarını da dikkate alır.

    Örneğin,

    Karpuzun Glisemik indeks değeri 76’dır. 100 üzerinden değerlendirlen puanlamaya göre yüksek Glisemik İndeks’e sahiptir. Dolayısı ile bu yüksek Glisemik İndeks sebebi ille endişelenilmektedir.

    Lakin bir porsiyon (yaklaşık 200 gr) karpuzun sadece 11 gramı karbonhidrat gerisi ise su dur.

    Dikkat etmeniz gereken yüksek Glisemik indeks‘ e sahip olduğu için hızla emilip kan kan dolaşımına geçer. Fakat içerisinde fazla karbonhidrat olmadığı için Glisemik yük‘ü düşüktür.

    Bir porsiyon (yaklaşık 200 gr) karpuzun Glisemik yük‘ünü hesaplayalım.

    Glisemik yük = (76 x 11 gram karbonhidrat) / 100) = 8

    Bu elde ettiğimiz değer ile bir porsiyon (yaklaşık 200 gr) karpuz düşük Glisemik yük‘lü bir yiyecektir.

    Sonuç olarak bir porsiyon karpuz yiyen bir kişinin kan glikoz seviyesinde büyük bir artış olmayacaktır.

    Farklı bir yönden baktığımızda Glisemik indeks‘ i düşük bir gıdayı fazla miktarda tükettiğimizde kan şekerini çok yüksetebilir.

    Sonuç olarak;

    Karbonhidratın hem niteliğini hem de niceliğini göz önünde bulundurduğumuzda, Glisemik Yük, kan glikozunda meydana gen değişiklikleri anlamada ve hesaplamada Glisemik Yük, Glisemik İndeks‘ten biraz daha iyi bir göstergedir. 

    ⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ Glisemik Yük https://www.diabetes.co.uk/diet/glycemic-load.html#google_vignette

    ⭐️⭐️ 60+ gıda için glisemik indeks https://www.health.harvard.edu/diseases-and-conditions/glycemic-index-and-glycemic-load-for-100-foods

    ⭐️⭐️ Düşük glisemik indeksli diyetlerin metabolik etkileri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2654909/

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

    Daha Fazla

    Su İçmek Kan Şekerini Düşürür Mü?

    Su tüketimi ve kan şekeri seviyesi çok yakından bağlantılıdır.

    Su içmek kan şekerini doğrudan düşürmese de artan kan hacmi ile kan şekerinin sabit olan miktarı göreceli olarak düşer. Tabi ki içilen su miktarı ile artan idrar çıkışı ile birlikte atılan şeker de kan değerinin düşmesine yardımcı olur.

    Düşük su alımı ve dolayısı ile vücutta suyun azalması (dehidratasyon) daha yüksek kan şekerine yol açabilir. 

    Su tüketimi azaldığında kan hacminde sıvı miktarı azalır ancak kan şekeri (glikoz) miktarı değişmez. Dolayısı ile hacmi azalan kan içinde miktarı değişmeyen kan şekeri oransa olarak artmış olur. Bu durumda ölçülen kan şekeri göreceli olarak yüksek çıkar.

    Kan şekeri seviyesi oransal da olsa yükseldiğinde, böbrekler idrar yoluyla fazla şekeri atarak kan şekerini düzenlemeye çalışır. Bu süreç sık idrara çıkmaya neden olabilir ve susuzluğu daha da arttırır.

    Bu sebeple kan şekeri ölçümü yapılmadan önce yeterli su içilmelidir.

    ⭐️⭐️⭐️⭐️

    Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

    ⭐️⭐️ Genel bakış: Tip 2 diyabet https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK279509/

    ⭐️⭐️ Tip 1 Diyabet https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK507713/

    ⭐️⭐️ Diyabet https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK551501/

    Dr Mustafa KEBAT

    Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

    Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
    Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
    .

    Daha Fazla
    • 1
    • 2