Paraşüt Tipi Emniyet Kemeri

Paraşüt tipi emniyet kemeri, düşüş riskine karşı işçiyi destekleyen ve düşüş anında vücudu güvenli bir şekilde durduran tam vücut sarmalı koruyucu sistemdir.

Paraşüt tipi emniyet kemeri (tam vücut emniyet kemeri), yüksekte çalışma güvenliğinde kullanılan en önemli kişisel koruyucu donanımlardan biridir.

🧩 🧩 🧩

1. Ana Parçaları

1.1 Omuz Askıları (Shoulder Straps)

  • Vücut ağırlığını taşımaya yardımcı olur.
  • Genellikle ayarlanabilir ve dayanıklı polyester malzemeden yapılır.
  • Sürtünmeye ve UV ışınlarına dayanıklıdır.

Omuz Askıları (Shoulder Straps)

Olası SorunMuhtemel SonuçÇözüm Yolu
Askılarda aşınma, yırtık veya kopmaDüşüş anında destek kaybı → ağır yaralanma veya ölümGünlük kontrol ile tespit edilmeli, zarar görmüş kemer hemen kullanım dışı bırakılmalı ve yenisiyle değiştirilmelidir.
Askıların gevşek takılmasıVücudun kemerde kayması → iç organ zedelenmeleri, omurga hasarıKullanmadan önce kullanıcıya özel ayar yapılmalı; sıkılık test edilmelidir.

1.2 Bacak Askıları (Leg Straps)

  • Kullanıcının kalçalarının altından geçirilir.
  • Düşüş sırasında kişinin vücudunun kemere sabit kalmasını sağlar.
  • Ayarlanabilir tokalar içerir.

Bacak Askıları (Leg Straps)

Olası SorunMuhtemel SonuçÇözüm Yolu
Kayışların aşırı sıkı ya da gevşek olmasıDüşüş sırasında kan dolaşımının kesilmesi ya da kayma sonucu yaralanmaAskılar kişiye göre ayarlanmalı; bir parmak genişliğinde boşluk bırakılmalı.
Tokaların deformasyonu, paslanmasıAçılma veya kopma riski → düşüş sırasında ölümcül sonuçTokalar kontrol edilmeli, bozulmuş parçalar yenilenmeli. Paslanmayı önleyici bakım yapılmalı.

1.3 Göğüs Askısı (Chest Strap)

  • Omuz askılarını birbirine bağlar.
  • Denge sağlar, askıların kaymasını engeller.
  • Ayarlanabilir olmalıdır.

Göğüs Askısı (Chest Strap)

Olası SorunMuhtemel SonuçÇözüm Yolu
Askının takılmaması veya gevşek bırakılmasıVücudun kemerden kayması → boğulma riski, üst vücut travmasıKullanımdan önce mutlaka takılmalı ve ortada sabitlenmiş olmalı.
Tokaların kopmasıKemerin üst kısmı sabit kalmaz → düşüşte denge kaybıTokalar metal olmalı, deformasyon varsa kemer değiştirilmelidir.

1.4 Dorsal (Sırt) D-Halkası

  • Düşüş durdurma sistemlerine bağlanma noktasıdır.
  • Kemerin sırt kısmında, iki omuz arasına konumlanır.
  • EN 361 standartına uygun olmalı ve 15 kN kuvvet taşıyabilmelidir.

Dorsal D-Halkası (Sırt Bağlantı Noktası)

Olası SorunMuhtemel SonuçÇözüm Yolu
D-Halkasında çatlak, eğilme, pasDüşüş anında kopma riski → ölümcül düşüşEN 361 sertifikalı ve sağlam malzemeden olmalı, düzenli olarak kontrol edilmelidir.
Yanlış konumlandırma (omuz hizası yerine bele yakın)Düşüş sırasında kullanıcı ters dönebilir → baş travmasıBağlantı noktası omuz hizasında olmalı, kullanım öncesi kontrol edilmelidir.

1.5 Yan D-Halkaları (Opsiyonel)

  • Pozisyonlandırma için kullanılır (örneğin enerji direği çalışmaları).
  • Bel hizasında bulunur.
  • Düşüş durdurma için değil, destek için kullanılır.

Yan D-Halkaları (Pozisyonlandırma Halkaları)

Olası SorunMuhtemel SonuçÇözüm Yolu
Yan D-halkalarının düşüş durdurmada kullanılmasıBeklenmeyen şekilde kopma → ciddi yaralanmaKullanım amacı dışına çıkılmamalı, sadece pozisyonlama için kullanılmalıdır.
D-halkasının gevşek montajıBağlantı kancası kurtulabilirMontaj noktaları üretici talimatlarına uygun olarak sabitlenmeli.

1.6 Karın Halkası (Ventral D-Halkası) – Opsiyonel

  • Dağcılık, endüstriyel ip erişim gibi özel uygulamalarda kullanılır.
  • Oturma kemeriyle birlikte kullanılabilir.

1.7 Bel Kemeri / Destek Kuşağı (Belt Support)

  • Uzun süreli çalışmalarda bel desteği sağlar.
  • Kullanıcı konforunu artırır.

Bel Desteği (Support Belt) – opsiyonel

Olası SorunMuhtemel SonuçÇözüm Yolu
Kayışın gevşekliği ya da kopmasıBel bölgesinde ağrı, kullanım konforsuzluğuDoğru ayar yapılmalı, kopuk/gevşek destekler değiştirilmelidir.
Destek kemerinin düşüş sırasında kullanılmasıDüşüş durdurma amacı için tasarlanmadığı için ciddi hasarSadece konfor ve pozisyonlama için kullanılmalı, düşüşe yönelik yükleme yapılmamalı.

Dikişler ve Bağlantı Noktaları

Olası SorunMuhtemel SonuçÇözüm Yolu
Dikişlerde açılma, kopmaKemerin güvenliğini tamamen kaybetmesi → düşüşRenkli iplikli dikişler sayesinde hasar kolayca gözlemlenebilir; hasarlı ürünler kullanım dışı bırakılmalı.
Aşırı ıslaklık, UV maruziyetiLiflerde zayıflama, zamanla dikiş kopmalarıÜrün kuru ve serin yerde muhafaza edilmeli, kullanım sonrası temizlenmeli ve kurutulmalı.
🛠️ 🛠️ 🛠️

2. Teknik Özellikler

ÖzellikAçıklama
MalzemeYüksek dayanımlı polyester veya naylon kumaş
Taşıma KapasitesiEn az 100 kg (çoğu model 140 kg+ taşıyabilir)
Düşüş Kuvvet DayanımıMinimum 15 kN (EN 361 standardı)
Ağırlık1.2 – 2.5 kg arasında değişebilir
RenkYüksek görünürlük için genellikle sarı, turuncu, kırmızı
SertifikalarEN 361 (Avrupa), ANSI Z359.1 (ABD), CE, ISO 10333
DikişlerRenkli ve yüksek mukavemetli ipliklerle güçlendirilmiş
Bağlantı TokalarıPaslanmaz çelik, alüminyum veya yüksek mukavemetli alaşımlar
⚙️ ⚙️ ⚙️

3. Ek Donanımlar ve Bileşenler

Enerji Emici Lanyardlar (Bağlantı İpleri)

Olası SorunMuhtemel SonuçÇözüm Yolu
Enerji emici sistemin açılması/kullanılmış olmasıTekrar kullanımda düşüş enerjisini absorbe etmez → ağır yaralanmaHer kullanımdan sonra görsel kontrol yapılmalı; açılmış emici değiştirilmeli.
Lanyard yıpranması veya kopmasıDüşüşte korumasızlıkLanyardlar periyodik olarak kontrol edilmeli ve sertifikalı ürünlerle değiştirilmelidir.

3.1 Enerji Emici Bağlantılar (Shock Absorber)

  • Düşüş anında oluşan enerjiyi emer, kullanıcının vücuduna iletilen kuvveti azaltır.
  • Genellikle lanyard (bağlantı ipi) ile birlikte gelir.

3.2 Lanyard (Emniyet Halatı)

  • Kullanıcıyı sabit bir noktaya bağlar.
  • Sabit uzunlukta ya da geri sarımlı (retractable) olabilir.

3.3 Karabinalar ve Kancalar

  • D-Halkalarla bağlantıyı sağlar.
  • Otomatik kilitleme sistemleri tercih edilmelidir.

3.4 Kask ile Kombinasyon

  • Baş koruması için sertifikalı endüstriyel kasklar kullanılır.
  • Kemer ile birlikte entegre kullanıldığında tam koruma sağlar.
🧪 🧪 🧪

4. Bakım ve Kontrol

4.1 Günlük Kontroller

  • Yırtık, kesik, aşınma, pas, deformasyon var mı kontrol edilir.
  • Dikişler sağlam mı kontrol edilir.
  • D-Halkalarının deformasyonu gözlenir.

4.2 Periyodik Test ve Belgelendirme

  • En az yılda bir uzman tarafından detaylı kontrol yapılmalıdır.
  • Kullanım kayıtları tutulmalı (seri no, üretim tarihi, kontrol tarihi).

Dikkat

  • Her kullanım öncesi emniyet kemeri detaylı gözle kontrol edilmeli.
  • Her yıl uzman denetiminden geçmeli.
  • Üzerinde üretim tarihi ve seri numarası olan ürünler tercih edilmeli.
  • Kullanım ömrü genellikle 5 yıldır (üreticiye göre değişebilir).
  • Etiketleri yıpranmış ürünler hemen kullanım dışı bırakılmalıdır.

Standartlar

StandartAçıklama
TS EN 361Düşüş durdurucu tam vücut kemeri standardı
TS EN 358Pozisyonlandırma sistemleri için kemer standardı
TS EN 813Oturma tipi kemerler için standard
ANSI Z359.1ABD düşüş durdurma sistemleri standardı

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Paraşüt Tipi Emniyet Kemeri ile İlgili Mevzuatımız

1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (6331 Sayılı Kanun)

  • Madde 4 – İşverenin Yükümlülükleri:
    İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Riskleri önlemek, risklerden kaçınmak, riskleri kaynağında yok etmek gibi temel ilkeler çerçevesinde, yüksekte çalışmalarda emniyet kemeri gibi uygun KKD (Kişisel Koruyucu Donanım) sağlamak zorundadır.
  • Madde 5 – Risklerden Korunma İlkeleri:
    Yüksekte çalışmalarda riskler mümkün olduğunca toplu koruma önlemleriyle bertaraf edilmeli, bu yeterli değilse kişisel koruyucu donanım kullanılmalıdır.

2. Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği (Resmî Gazete: 01.05.2019 / 30761)

Bu yönetmelik, 89/686/EEC sayılı AB Direktifi ile uyumludur.

Tanım:

Paraşüt tipi emniyet kemeri, çalışanı düşme tehlikesine karşı korumaya yönelik “düşmeye karşı koruyucu sistemler” kapsamında bir KKD olarak tanımlanır.

Madde 7 – Uygunluk:

Emniyet kemeri CE belgeli olmalı, TS EN 361 standardına uygun şekilde üretilmeli ve piyasaya arz edilmeden önce uygunluk değerlendirme işlemlerinden geçirilmelidir.

Madde 10 – Kullanım ve Bilgilendirme:

İşveren, çalışanlara KKD’yi doğru kullanabilmeleri için gerekli bilgileri ve eğitimi sağlamakla yükümlüdür. Bu eğitim dokümante edilmelidir.

3. TS EN 361 – Düşmeyi Önleyici Sistemler – Beden Tipi Emniyet Kemerleri Standardı

Bu standarda göre paraşüt tipi emniyet kemerlerinde bulunması gerekenler:

  • Omuz, bel ve bacak destek noktaları
  • Sırtta yer alan “D” tipi bağlantı halkası (düşme durumunda yükü dengelemek için)
  • Taşıyıcı bantlarda 15 kN çekme dayanımı
  • Kullanıcının ağırlığı ve düşme faktörüne göre sistem testleri
  • CE işareti ve üretici beyanı
  • Türkçe kullanım kılavuzu ve periyodik kontrol talimatı

4. Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik(Resmî Gazete: 02.07.2013 / 28695)

Madde 6 – KKD’nin Kullanımı:

  • KKD, kullanıcıya uygun ebatlarda olmalıdır.
  • Kullanım süresi, fiziki hasar, üretici talimatı ve periyodik kontrol sonuçlarına göre değerlendirilmelidir.
  • Emniyet kemerleri düşme yaşanmışsa kullanımdan çıkarılmalı ve üreticiye danışılmalıdır.

5. İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği (Resmî Gazete: 25.04.2013 / 28628)

Ek-II Madde 4.3 – Yüksekte Kullanılan Ekipmanlar:

Paraşüt tipi emniyet kemerleri gibi kişisel koruyucuların periyodik kontrolleri, uzman kişilerce yapılmalı; kontrol sonuçları belgelenmeli ve arşivlenmelidir.

Periyodik Kontrol ve Muayene

6331 sayılı Kanun ve İş Ekipmanları Yönetmeliği uyarınca:

  • Emniyet kemerleri, yılda en az 1 kez yetkin kişi tarafından kontrol edilmelidir.
  • Bu kontroller kayıt altına alınmalı, herhangi bir deformasyon, esneme, dikiş bozulması tespit edilirse ürün derhal kullanımdan kaldırılmalıdır.
  • Düşme sonrası tek kullanımlık kabul edilir.
🧭 🧭 🧭

Türk mevzuatı, paraşüt tipi emniyet kemerinin yalnızca kullanılmasını değil; uygun şartlarda seçilmesini, uygun beden ölçülerine göre verilmesini, CE belgesine ve standartlara uygun olmasını, düzenli kontrol edilmesini ve doğru biçimde eğitilerek kullanılmasını zorunlu kılmaktadır.

Bu donanımın, düşme gibi ölümcül risklere karşı hayat kurtarıcı olabilmesi için sadece takılması değil, yukarıdaki tüm süreçlere uygun olarak sistemli kullanımı zorunludur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ TS EN 361 – Kişisel koruyucu donanım – Belirli bir yükseklikten düşmeye karşı – Tam vücut kemer sistemleri https://intweb.tse.org.tr/standard/standard/Standard.aspx?081118051115108051104119110104055047105102120088111043113104073082083083075105069114047049121122

⭐️⭐️ ANSI/ASSP Z359.2-2023: Düşmeye Karşı Koruma Programı Gereksinimleri https://blog.ansi.org/ansi-assp-z359-2-2023-fall-protection-program/

⭐️⭐️ İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık Ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=18318&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Yüksekte Çalışanlarda Gelişen Psikolojik Sorunlar

Yüksekte çalışma, inşaat, enerji, bakım-onarım, temizlik ve çeşitli endüstriyel sektörlerde çalışan bireyler için yaygın bir faaliyettir.

Yüksekte çalışma yapılan işlerde genellikle fiziksel riskler ön planda tutularak değerlendirilse de, psikolojik etkiler de en az fizyolojik tehlikeler kadar önemlidir.

Yüksekte çalışmak, kişinin bilişsel, duygusal ve davranışsal tepkilerini etkileyebilir; bu durum zaman içinde çeşitli psikolojik sorunların gelişmesine zemin hazırlayabilir.

1. Yüksekte Çalışmanın Psikolojik Yükü

1.1. Tehdit Algısı ve Sürekli Stres

Tehdit Algısı (Perceived Threat)

Tehdit algısı, bireyin bulunduğu ortamda bir tehlike ya da zarar görme ihtimalini zihinsel olarak değerlendirmesi ve buna karşı bilinçli ya da bilinçsiz olarak verdiği psikolojik tepkidir.

Yüksekte çalışan işçilerde Tehdit algısı;

  • Düşme riski
  • İş ekipmanlarının arızalanması
  • Zemin desteğinin kaybolması
  • Hava koşullarının ani değişimi
  • Kendi fiziksel yetersizliği veya dikkatsizliği gibi durumlardan kaynaklanabilir.

Bu tür durumlar, zihinde sürekli bir “hazır olma” ya da “kaç ya da savaş” tepkisi oluşturur.

🧷 Örnek: Bir işçinin 20 metrelik bir iskelede çalışırken zeminin esnemesiyle panik yaşaması, zihinsel olarak “Düşebilirim” düşüncesinin tehdit algısını tetiklediğinin göstergesidir.

Tehdit algısı yüksek olduğunda, beden sürekli alarm modundadır. Bu da doğrudan sürekli strese yol açar.

Sürekli Stres (Chronic Stress)

Sürekli stres, bireyin uzun süre boyunca yüksek düzeyde stres faktörlerine maruz kalması ve zihinsel-fiziksel olarak gevşeyememesi durumudur. Yüksekte çalışan bireylerde bu stres, işin doğası gereği sürekli mevcuttur.

Sürekli Stres Belirtileri;

  • Kronik yorgunluk
  • Odaklanma zorluğu
  • Uyku problemleri
  • Sinirlilik, sabırsızlık
  • Kas gerginliği ve çarpıntı
  • Motivasyon düşüklüğü

Yüksekte çalışmak, doğrudan hayatı tehdit edebileceği için çalışan kişi bilinçli ya da bilinçsiz şekilde hep tetikte olur. Bu tetikte olma hali, zamanla zihinsel kaynakların tükenmesine ve kişinin fiziksel olarak da yıpranmasına neden olur.

Bu durum sempatik sinir sistemini uyarır ve sürekli bir “alarm” durumu yaratır.

Günlük olarak stres yüküne maruz kalan bireylerde zaman içinde:

  • Tükenmişlik
  • Kaygı bozuklukları
  • Uyku problemleri gibi belirtiler gözlemlenebilir.

1.2. Bilişsel Yüklenme

Yüksekte çalışma, sadece fiziksel değil aynı zamanda ciddi bilişsel talepler içeren bir süreçtir.

Dengeyi koruma, dikkat dağıtıcı unsurları filtreleme, çevresel tehditleri algılama ve eş zamanlı olarak görevleri yerine getirme gibi beceriler, beynin sürekli aktif olmasını gerektirir.

Bu durum, çalışan üzerinde bilişsel yüklenmeye yol açabilir.

Bilişsel yüklenme; kişinin zihinsel kapasitesinin, görev ve çevresel talepler karşısında zorlanması durumudur. Yüksekte çalışan bireyler için bu yüklenme, özellikle tehlikeye karşı tetikte kalma ihtiyacı nedeniyle daha da artar. Denge kaybı yaşama korkusu, ekipman kullanımı, zaman baskısı ve güvenlik kurallarını eş zamanlı uygulama çabası, zihinsel kaynakların tükenmesine neden olabilir.

Bilişsel yüklenme, dikkat dağınıklığı, karar verme hataları, problem çözmede yavaşlama ve reaksiyon süresinde uzamayla sonuçlanabilir. Bu da iş kazası riskini artırır. Ayrıca uzun vadede zihinsel yorgunluk, tükenmişlik ve stres bozuklukları gibi psikolojik sorunlara zemin hazırlar.

Bu nedenle yüksekte çalışanlara yönelik eğitimlerde sadece fiziksel değil, bilişsel dayanıklılığı artırmaya yönelik stratejilere de yer verilmesi gerekir. Mola düzenlemeleri, görev rotasyonu, mindfulness çalışmaları ve dikkat geliştirme egzersizleri, bilişsel yüklenmeyi azaltmada etkili olabilir.

2. Sık Görülen Psikolojik Sorunlar

2.1. Yükseklik Kaygısı (Akrofobi)

Akrofobi, bireyin yüksek bir yerde bulunurken ya da yüksekte olma fikriyle karşılaştığında aşırı, mantıksız ve yoğun bir korku ya da kaygı yaşaması durumudur. Bu durum sadece gerçek bir yükseklik ortamında değil, bazı durumlarda yükseklik hayal edildiğinde bile tetiklenebilir.

Akrofobi; klasik anlamda bir spesifik fobi türüdür ve kişinin günlük yaşamını, mesleki performansını ya da sosyal aktivitelerini kısıtlayacak düzeyde yoğun kaygılara yol açabilir.

Yüksekten korkmak, evrimsel olarak doğal bir tepki olsa da, bazı bireylerde bu korku yoğun ve işlev bozucu hale gelebilir. Akrofobi, yüksekte çalışan bireylerde şu şekilde kendini gösterebilir.

Fiziksel Tepkiler

  • Dizlerde titreme
  • Kalp çarpıntısı
  • Baş dönmesi
  • Nefes darlığı
  • Terleme
  • Bulantı

Psikolojik Tepkiler

  • Düşme korkusu (gerçekçi olmasa bile)
  • Kontrolünü kaybetme hissi
  • Kaçma isteği
  • Panik hissi
  • Ölecekmiş gibi düşünmek

Bu tür belirtiler, iş sırasında büyük bir tehlike oluşturabilir.

Yüksekte çalışmak zorunda olan bir işçide akrofobi varsa:

  • Dikkat dağınıklığı yaşanabilir
  • Panik anında refleks davranışlarla düşme riski artabilir
  • Çalışma kalitesi ve güvenliği ciddi şekilde etkilenebilir
  • Kişi görevden kaçınabilir ya da işi bırakabilir

Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği kapsamında, çalışanların yükseklik korkusu olup olmadığı işe alım öncesi ya da periyodik değerlendirmelerde test edilmelidir. Mümkün şartlarda yükseklik korkusu olanlar bu tür işlerde çalıştırılmamalı, zorunluluk hallerinde psikolojik destek sağlanmalıdır.

2.2. Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu

Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu, bireyin günlük yaşamında karşılaştığı olaylara ve durumlara karşı sürekli, aşırı ve kontrol edilemeyen bir kaygı ve endişe hali yaşadığı uzun süreli bir anksiyete (kaygı) bozukluğudur. Bu durum, kişide hem zihinsel hem de fiziksel belirtilerle kendini gösterir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.

Bu kaygı hali belirli bir olayla sınırlı değildir; sağlık, iş, para, aile, gelecek gibi birçok konuda orantısız ve sürekli endişe duyulur.

Yüksekte çalışmanın getirdiği sürekli stres ve belirsizlik, zaman içinde genelleşmiş anksiyeteye yol açabilir. Kişi sadece yükseklikle değil, hayatının diğer alanlarında da kontrolsüz kaygılar yaşamaya başlar. Bu durum:

Zihinsel ve Duygusal Belirtiler:

  • Sürekli endişeli ya da tedirgin hissetme
  • Kötü bir şey olacakmış hissi
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Karar vermekte zorlanma
  • Aşırı düşünme (overthinking)

Fiziksel Belirtiler:

  • Kas gerginliği
  • Mide rahatsızlıkları
  • Terleme
  • Titreme
  • Uyku problemleri
  • Yorgunluk, halsizlik

gibi bulgularla kendini gösterebilir.

2.3. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), kişinin yaşamını veya bütünlüğünü tehdit eden ağır bir travmatik olay (örneğin ciddi iş kazası, doğal afet, savaş, fiziksel saldırı, tanık olunan bir ölüm vb.) yaşadıktan sonra, bu olayı zihninde sürekli tekrar yaşaması, kaçınma davranışları sergilemesi ve yüksek uyarılmışlık hali içinde olmasıyla karakterize edilen ciddi bir ruhsal bozukluktur.

Bu bozukluk, yalnızca olay anında değil, aylar hatta yıllar sonra da etkisini gösterebilir.

Daha önce bir düşme tehlikesi atlatan ya da meslektaşının düşüşüne tanık olan bireylerde travma sonrası stres bozukluğu gelişebilir. Bu bozuklukta kişi:

1. Yeniden Yaşantılama

  • Olayı rüyalarda ya da gündüz aniden tekrar yaşamak (flashback)
  • Olayla ilgili görüntü, ses, koku gibi tetikleyicilerle yoğun rahatsızlık hissetmek

2. Kaçınma Davranışları

  • Travmayı hatırlatan yer, kişi ya da konuşmalardan uzak durma
  • Duygusal uyuşma, insanlara karşı yabancılaşma

3. Artmış Uyarılmışlık

  • Sürekli tetikte olma hali
  • Uyku sorunları
  • Sinirlilik, öfke patlamaları
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Aşırı irkilme tepkileri

Bu tür bireylerin iş verimliliği ciddi şekilde düşer.

2.4. Depresyon

Depresyon, kişinin duygu durumunu, düşüncelerini, davranışlarını ve fiziksel işlevselliğini olumsuz yönde etkileyen, yaygın ve ciddi bir duygudurum bozukluğudur.

Kişi kendini uzun süreli olarak üzgün, boşlukta, umutsuz ya da değersiz hisseder ve bu durum günlük yaşam aktivitelerini sürdürmesini zorlaştırabilir.

Depresyon sadece “mutsuzluk” ya da “moral bozukluğu” değildir; ruhsal, zihinsel ve bedensel belirtileri olan klinik bir durumdur ve çoğu zaman hekim müdahalesi gerektirir.

Sürekli stres, sosyal izolasyon, fiziksel yorgunluk ve kontrolsüz çalışma saatleri, zamanla depresyona neden olabilir.

Yüksekte çalışan kişi depresyonda ise:

  • Sürekli üzgün ya da çökkün ruh hali
  • Günlük aktivitelere karşı ilgi ve zevk kaybı
  • Enerji eksikliği, yorgunluk hissi
  • Uyku bozuklukları (az ya da aşırı uyuma)
  • İştah değişiklikleri (azalma ya da artma)
  • Değersizlik ya da suçluluk hissi
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Hareketlerde yavaşlama veya huzursuzluk
  • Umutsuzluk hissi
  • Ölüm ya da intihar düşünceleri

geliştirebilir.

2.5. Performans Kaygısı

Yüksekte çalışırken hata yapma korkusu, işini kaybetme kaygısıyla birleştiğinde, kişilerde performans anksiyetesi gelişebilir. Bu durum bireyin işine dair sürekli olarak “yetersizim, hata yapacağım” şeklinde düşünmesine neden olur.

3. Psikolojik Sorunların Nedenleri

3.1. Çevresel Faktörler

  • Yetersiz güvenlik önlemleri
  • Düzensiz çalışma saatleri
  • Gürültü, sıcaklık, rüzgâr gibi çevresel zorluklar

3.2. Kişisel Faktörler

  • Önceden travma öyküsü
  • Düşük stres toleransı
  • Kişilik yapısı (mükemmeliyetçilik, obsesif özellikler)

3.3. Kurumsal Faktörler

  • Psikolojik destek hizmetlerinin olmaması
  • Yetersiz iş güvenliği eğitimi
  • Mobing veya yönetici baskısı

4. Psikolojik Etkilerin İş Güvenliğine Yansıması

Yüksekte çalışmak, sadece fiziksel bir denge ve koordinasyon meselesi değil; aynı zamanda bireyin zihinsel dayanıklılığını, duygusal kontrolünü ve psikolojik sağlamlığını doğrudan etkileyen bir durumdur. Bu psikolojik etkiler, çalışanın güvenli davranışlarını doğrudan şekillendirir ve iş güvenliği uygulamalarının başarısını belirleyen temel faktörlerden biri haline gelir.

Psikolojik Etkiler Nelerdir?

  • Kaygı ve korku (örneğin yükseklik korkusu / akrofobi)
  • Kronik stres ve baskı altında hissetme
  • Dikkat dağınıklığı ve zihinsel yorgunluk
  • Tükenmişlik ve motivasyon eksikliği
  • Tehdit algısında artış ve panik davranışlar

Bu etkiler; çalışanın zihinsel yükünü artırarak doğru karar alma, tehlikeleri fark etme, iş ekipmanlarını dikkatli kullanma gibi kritik becerilerde bozulmaya neden olabilir.

İş Güvenliğine Yansıması Nasıldır?

Kazaların Artışı: Psikolojik olarak zorlanan çalışan, hata yapmaya daha yatkındır. Bu durum düşme, ekipman hatası veya çevresel riskleri görmeme gibi kazaları artırır.

Güvenlik Prosedürlerine Uyumsuzluk: Aşırı stres ya da korku yaşayan kişi, güvenlik donanımlarını doğru kullanmayabilir ya da prosedürleri ihmal edebilir.

İletişim Sorunları: Psikolojik baskı altındaki çalışanlar, ekip arkadaşlarıyla iletişimde zorlanabilir ve bu durum grup güvenliğini tehdit eder.

İşe Devamsızlık ve Verimlilik Düşüşü: Sürekli stres altında olan kişilerde iş bırakma, devamsızlık ve motivasyon kaybı gibi durumlar görülebilir.

Çözüm – Psikolojik Güvenlik Kültürü

İşverenler, sadece fiziksel güvenlik önlemleriyle değil; aynı zamanda çalışanların psikolojik iyilik halini koruyacak uygulamalarla da iş güvenliğini desteklemelidir. Desteklemelerini sağlamak için gerekli – yeterli bilgilendirme ve motivasyon işyeri hekimi – İş Güvenliği Uzmanı tarafından verilmelidir.

  • Psikolojik dayanıklılık eğitimleri
  • Düzenli psikolojik değerlendirme ve destek hizmetleri
  • Tehlike algısını düşüren simülasyonlar ve uygulamalı eğitimler
  • Kazalardan sonra “psikolojik ilk yardım” programları

5. Koruyucu ve Önleyici Yaklaşımlar

5.1. Psikolojik Dayanıklılık Eğitimi

Psikolojik Dayanıklılık Eğitimi, yüksekte çalışan bireylerin yüksek riskli ve stresli ortamlarda zihinsel esnekliklerini artırmak, duygusal tepkilerini düzenleyebilmek, olumsuz düşüncelerle başa çıkmak ve kriz anlarında soğukkanlılıkla hareket edebilmek amacıyla verilen yapılandırılmış psikoeğitim programıdır.

Bu eğitim, çalışanların sadece ruhsal sağlığını desteklemekle kalmaz, aynı zamanda iş güvenliği davranışlarını güçlendirerek iş kazalarının önlenmesine de katkı sağlar.

Eğitimin Temel Amaçları

  1. Stresle başa çıkma becerisi kazandırmak
  2. Tehlike algısı ve duygusal kontrolü güçlendirmek
  3. Özgüven, odaklanma ve sakin kalabilme yetisini geliştirmek
  4. Panik yerine çözüm odaklı düşünmeyi öğretmek
  5. Travmatik olaylardan sonra toparlanma sürecini hızlandırmak

Neden Yüksekte Çalışanlara Bu Eğitim Gerekli?

  • Yüksekte çalışmak, fiziksel riskin yanı sıra ciddi psikolojik baskılar da yaratır (yükseklik korkusu, düşme endişesi, yoğun dikkat gereksinimi vb.)
  • Psikolojik olarak hazırlıksız olan çalışan, panikleyebilir, hatalı kararlar verebilir ya da güvenlik kurallarını ihmal edebilir.
  • Eğitim sayesinde çalışanlar, bu baskılar karşısında kontrolü kaybetmeden, soğukkanlılıkla ve güvenli davranışlarla süreci yönetebilir.

5.2. Psikolojik Destek Mekanizmaları

  • Psikolojik danışmanlık
  • Grup terapileri
  • İşyeri psikoloğu hizmeti

5.3. Düzenli Psikolojik Değerlendirme

Çalışanların periyodik olarak duygusal durumları gözden geçirilmeli; erken müdahale imkânı sağlanmalıdır.

5.4. İş Ortamında Destekleyici İletişim

Yöneticilerin empatik yaklaşımı, destekleyici liderlik tarzı ve çalışanla etkili iletişim kurulması kaygı düzeylerini önemli ölçüde düşürür.

Yüksekte Çalışanlar İçin Psikolojik Dayanıklılık Eğitim Programı

Firmalarımız Tetkik OSGB ve Tetkik Danışmanlık bünyelerinde, yüksekte çalışan personellere yönelik eğitimlerimiz mevcuttur. https://tetkik.com.tr/iletisim/ Bize ulaşabilirsiniz.

  • Eğitim içeriği: Yükseklik kaygısı ile baş etme, gevşeme teknikleri, grup çalışmaları
  • Uygulama süresi: 6 hafta boyunca haftada 1 gün
  • Sonuç: Kaygı düzeylerinde %30 azalma, iş memnuniyetinde artış, kaza oranlarında düşüş

Uygulamda hedefimiz hem çalışan sağlığını hem de iş verimliliğini olumlu yönde arttırmak, işverenin çalışanınan olan özen borcunu yerine getirmesinde destek olmaktır.

Eğtim başvurusu için bizi arayabilirsiniz.

Eğitim Koordinatörümüz Dr Mustafa KEBAT yönetiminde açılan eğitimlere personelinizin dahil olmasını yada firmanıza özel eğitim programı düzenlenmesini talep edebilirsiniz.

Yüksekte çalışmak, fiziksel beceriler kadar psikolojik dayanıklılığı da gerektiren bir süreçtir.

Sürekli tehlike altında olmak, zihinsel ve duygusal dengeyi bozabilir. Bu bağlamda; yüksekte çalışanların psikolojik açıdan desteklenmesi, yalnızca bireysel değil kurumsal bir sorumluluktur.

Unutulmamalıdır ki, “İş güvenliği” emniyet kemeri takmakla değil, zihne yerleştirmekle başlar.

Personelinizin zihnine güvenlik kültürünün yerleştirilmesine destek olalım.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Yüksekte Çalışanlarda İş Kazalarını Önlemek Amaçlı Uygulanacak Bilişsel ve Psikomotor Testlerin Geliştirilmesi. https://openurl.ebsco.com/EPDB%3Agcd%3A13%3A9849677/detailv2?sid=ebsco%3Aplink%3Ascholar&id=ebsco%3Agcd%3A149702645&crl=c&link_origin=scholar.google.com.tr

⭐️⭐️ Yükseklik Korkusu https://www.sciencedirect.com/topics/psychology/fear-of-heights

⭐️⭐️ Belirli Fobiler https://www.msdmanuals.com/professional/psychiatric-disorders/anxiety-and-stressor-related-disorders/specific-phobias

⭐️⭐️ Akrofobi ve görsel yükseklik tahammülsüzlüğü: Epidemiyoloji ve mekanizmalardaki gelişmeler https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7718183/

⭐️⭐️ Yükseklik tahammülsüzlüğü fizyolojik mekanizmalar ve psikolojik sıkıntı arasında: literatür taraması ve deneyimlerimiz https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6734202/

⭐️⭐️ Yükseklik baş dönmesi ve insan duruşu https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/484362/

⭐️⭐️ Yükseklikten mi düştünüz? Üç kişiden biri görsel yükseklik tahammülsüzlüğü yaşıyor https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23070463/

⭐️⭐️ Yüksekliğin vücudun mekansal yönelimi ve dengesi üzerindeki etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/11020194/

⭐️⭐️ Yüksekte Güvenli Çalışma Eğitimi Çalıştayı 12 ARALIK 2017 ÇASGEM / ANKARA http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.csgb.gov.tr/Media/um0hn5n5/yuksekte_guvenli_calisma.pdf

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Yüksekte Çalışanlar İçin Profesyonel Denge Antrenman Yöntemlerinin Önemi

Yüksekte çalışmak, yüksek dikkat, koordinasyon ve insan vücudunun denge sistemini maksimum düzeyde kullanmasını gerektirir.

İskeleler, kule vinçleri, rüzgar türbinleri, yüksek binalar gibi yüksekte yapılan işler, bireylerin fiziksel ve bilişsel olarak sürekli tetikte olmasını zorunlu kılar.

Düşme riski, yüksekte çalışanlar için ciddi yaralanmalara hatta ölümlere neden olabilir. Bu risklerin azaltılması için denge antrenmanları önemli bir rol oynar.

Yüksekte Çalışanlar için Profesyonel Denge Antrenman Yöntemleri ve denge eğitimleri – antrenmanları, çalışanların proprioseptif duyularını geliştirerek, vücutlarının uzaydaki konumunu daha iyi algılamalarını sağlar. Bu da, ani hareketlere karşı daha hızlı ve etkili tepkiler verilmesine yardımcı olur. Düzenli eğitimlerle yüksekten düşme riskleri en aza indirilebilir.

Yüksekte Çalışanlar için Profesyonel Denge Antrenman Yöntemleri ve denge eğitimleri iş güvenliği için kritik öneme sahiptir. Yüksekten düşme risklerini azaltma stratejilerinin, profesyonel denge antrenmanlarının yaşamsal faydaları vardır.

Yüksekte Çalışmada Denge Neden Önemlidir?

Yüksekte çalışmalarda düşme riski yüksektir; her üç iş kazasından biri yüksekten düşme sonucu meydana gelir.

Düşme tepki süresi çok kısadır, sadece 0.1 saniye. Kronik hastalıklar (şeker, artrit) denge kaybını artırır. Sağlığınızı koruyarak dengenizi sağlamalısınız.

Denge Türleri ve Özellikleri

Statik denge, sabit duruşu koruma yeteneğidir.

Dinamik denge, hareket halindeyken denge kontrolünü ifade eder.

Propriosepsiyon, vücut pozisyonunu algılama becerisidir.

Her denge türü, yüksekte çalışmak için önemlidir. (Denge türlerini ayrı ayrı yazılarımızda okuyabilirsiniz)

Denge Sisteminin Biyomekaniği

Yüksekte çalışanlar özelinde denge sisteminin biyomekaniğinde; iç kulak, kas-iskelet sistemi, proprioseptif geri bildirimler ve merkezi sinir sisteminin uyumlu çalışmasına bağlı olarak dengenin korunması sağlanır.

Denge, üç ana sistemin bütünleşik çalışması ile sağlanır:

  • Vestibüler sistem (iç kulak)
  • Somatosensoriyel sistem (kas, eklem ve deri duyuları)
  • Görsel sistem (göz)
  • Merkezi sinir sistemi

Yüksekte çalışanlarda bu sistemlerden gelen veriler, merkezi sinir sistemi tarafından hızla işlenir ve motor yanıtlar oluşturularak düşmelerin önüne geçilir.

Görsel referansların azalması veya bozulması (örneğin sisli hava, yüksek rüzgarlar veya dengesiz zemin) durumlarında diğer denge sistemlerinin önemi daha da artar.

Vestibüler Sistem (iç kulak) ve Yüksekte Denge

Vestibüler sistem, yüksekte çalışanlarda dengenin temel yapıtaşlarından biridir. İç kulakta yer alan bu sistem, başın hareketlerini ve pozisyonunu algılayarak beyne bilgi gönderir.

Yarım Daire KanallarıYarım daire kanalları, başın rotasyonel hareketlerini algılar. Yüksek bir platformda çalışan işçi, başını yukarı-aşağı veya yana çevirirken bu kanallar aktive olur. Bu sistemin hassasiyeti, özellikle dar alanlarda çalışırken ya da aniden yön değiştirilmesi gereken durumlarda hayati önem taşır.

Otolit Organları – Utrikül ve Sakkül Lineer ivmelenmeleri ve yerçekimi yönündeki hareketleri algılayan bu yapılar, yüksekte çalışan işçinin vücut pozisyonunu doğru şekilde ayarlamasına yardımcı olur.

Örneğin, bir rüzgar türbininin tepesinde çalışan teknisyen, gövde eğimini veya ayak pozisyonunu bu sistem sayesinde fark ederek düşme riskini azaltır.

Vestibüler Sistem Bozukluğu

Yüksekte çalışırken vestibüler sistemdeki herhangi bir bozulma (örneğin vertigo, labirentit, Meniere hastalığı) ciddi tehlikelere neden olabilir. Bu tür bireylerin yüksekte çalışması ciddi şekilde kısıtlanmalı ve düzenli tıbbi kontrollerle izlenmelidir.

Somatosensoriyel Sistem (Kas Koordinasyonu ve Propriyosepsiyon) ve Yüksekte Denge

Yüksekte çalışanlar için kas koordinasyonu ve proprioseptif duyuların önemi çok büyüktür. Zeminin dengesiz, eğimli veya dar olması, kasların anlık ve etkili tepkiler vermesini zorunlu kılar.

Kas İğcikleri ve Golgi Tendon Organları – Bu reseptörler, yüksekte dengede kalmak için sürekli aktif olarak vücut pozisyonunu izler. Örneğin, eğimli bir yüzeyde çalışan bir işçi, ayağının altındaki zeminin eğimini bu yapılar sayesinde algılayabilir.

Refleks Yanıtlar ve Mikro Denge Ayarlamaları – Omurilik refleksleri ve ince motor yanıtlar, özellikle dengesiz platformlarda çalışan bireyler için hayati önem taşır. Kaslar sürekli olarak mikro düzeyde kasılıp gevşeyerek vücut dengesini sağlar. Bu da kas koordinasyonunun yüksekte çalışmalarda sürekli ve bilinçsiz olarak aktif olmasını gerektirir.

Kas Yorgunluğu ve Denge Kasların aşırı yorgunluğu, proprioseptif duyuların azalmasına ve dolayısıyla dengenin bozulmasına neden olabilir. Bu nedenle yüksekte çalışanların düzenli molalar vermesi ve uygun ergonomik desteklerle çalışması gereklidir.

Görsel Sistem (göz) ve Yüksekte Denge

Görsel sistem, yüksekte çalışan bireylerin çevreyle olan ilişkisini kurmasına, mesafe tahmini yapmasına ve düşme risklerini algılamasına olanak tanır.

Gözler, dengeyi sağlamak için çevresel verileri toplayarak beyne iletir ve merkezi sinir sistemi bu verileri iç kulak ve kas-iskelet sisteminden gelen bilgilerle entegre eder.

Gözlerden Gelen Görsel Girdiler – Gözler, zeminin eğimi, uzaklık, derinlik ve sabit referans noktalarını belirlemede kilit rol oynar. Yüksekte çalışan biri için sabit bir noktaya odaklanmak, dengeyi korumasına yardımcı olur. Görsel veriler, vestibüler sistemle birlikte çalışarak vücut pozisyonunun kontrolünü destekler.

Göz-Hareket Koordinasyonu – Yüksekte çalışan bir birey, başını veya vücudunu hareket ettirirken, göz kasları da bu hareketlere uyum sağlar. Özellikle dengesiz platformlarda veya rüzgarlı koşullarda, göz-hareket koordinasyonunun sağlıklı olması, çevresel farkındalığın korunmasına yardımcı olur.

Görsel Referansın Azaldığı Durumlar – Sis, karanlık, yetersiz aydınlatma gibi durumlarda görsel sistemin katkısı azalır. Bu da vestibüler ve somatosensoriyel sistemlerin yükünü artırır. Görsel verilerin yetersiz olduğu durumlarda denge kaybı riski artar ve bu nedenle yüksek riskli ortamlarda çalışanlara uygun koruyucu gözlükler, sis önleyici ekipmanlar ve iyi aydınlatma sağlanmalıdır.

Göz Bozuklukları ve Denge Görme bozuklukları (miyopi, hipermetropi, astigmatizma vb.) yüksekte çalışma esnasında dengeyi olumsuz etkileyebilir. Derinlik algısındaki bozulmalar veya çevresel detayların net görülememesi, düşme riskini artırır. Bu yüzden düzenli göz muayeneleri yapılmalı ve kişisel koruyucu donanımlar bu ihtiyaçlara göre özelleştirilmelidir.

Merkezi Sinir Sistemi ve Yüksekte Denge

Yüksekte çalışmak, beyin ve omurilik düzeyinde anlık karar mekanizmaları gerektirir. Bu kararların doğruluğu, gelen duyusal verilerin doğru işlenmesine bağlıdır.

Beyin Sapı ve Vestibüler Çekirdekler – İç kulaktan gelen veriler, beyin sapında vestibüler çekirdekler tarafından analiz edilir ve refleks yollarla vücut dengesini koruyacak kaslara yanıt gönderilir. Bu yanıtlar, yüksekte ani irkilmelerde düşmeyi önleyebilir.

Beyincik (Serebellum) – Beyincik, motor koordinasyon ve dengeyi ince ayarla düzenler. Özellikle platformda yürüme, diz çökme, eğilme gibi durumlarda, beyincik vücut hareketlerini dengeli şekilde düzenler. Beyincik hasarı olan bireyler yüksekte çalıştırılmamalıdır.

Kortikal İşlevler ve Karar Verme – Yüksekte çalışırken bilişsel yük de oldukça fazladır. Serebral korteks, karar verme, dikkat, problem çözme gibi işlevlerle dengenin korunmasına katkı sağlar. Örneğin, rüzgarlı bir ortamda çalışırken ne zaman adım atılacağına veya pozisyon değiştirileceğine karar verme süreci kortikal merkezlerde gerçekleşir.

Yüksekte Dengenin Risk Faktörleri ve Korunma Yöntemleri

Görsel Bozulmalar – Sisli, karanlık veya parlak güneşli havalarda görsel girdilerin zayıflaması, dengeyi bozabilir. Bu nedenle yüksekte çalışanlara uygun göz koruyucuları ve kontrast artırıcı lensler kullanmaları gerekebilir.

Duyusal Bozulmalar – İç kulak enfeksiyonları, kas yaralanmaları veya nörolojik hastalıklar sırasında yüksekte çalışma risklidir. Yüksekte çalışacakların işe alım öncesinde vestibüler ve nöromüsküler muayeneler yapılmalı, varsa giderilebilecek rahatsızlıkları iyileştikten sonra işe başlatılmalıdır. Tedavi edilmesi mümkün olmayan denge bozukluklarında yüksekte çalışma yapmayacağı işlerde çalıştırılmalıdır.

Psikolojik Faktörler – Yükseklik korkusu, anksiyete ve panik bozuklukları, denge sistemini olumsuz etkileyebilir. Yüksekte çalışanların psikolojik değerlendirmeleri de iş güvenliği kadar önemlidir.

Denge Performansını Etkileyen Faktörler

Fiziksel sağlık durumu dengeyi doğrudan etkiler. Yaş ve kas gücü de önemli faktörlerdir. Önceki düşme deneyimleri psikolojik etki yaratır. Kronik sağlık sorunları dengeyi olumsuz etkileyebilir.

Denge Antrenman Yöntemleri

Statik Denge Antrenmanları

Dinamik Denge Antrenmanları

Proprioseptif Antrenmanları

Core (Merkez) Kas Antrenmanları

Tek Ayak Üzerinde Duruş Antrenmanları

Görsel ve Vestibüler Sistem Entegrasyonu

Denge Antrenmanı İçin Pratik Öneriler

Mental Odaklanma

Stres Yönetimi

Konsantrasyon Geliştirme

Yöntemlerini denge egzersiz yöntemleri ile birlikte öğrenmeli / öğretmeli haftada 3-4 kez düzenli antrenman yapılmalıdır.

Egzersizlerin daha faydalı olabilmesi için zorluk seviyeleri artacak şekilde planlanmalı ve uygulanmalıdır.

Öğrenene ve düzenli egzersiz yapma becerisi kazanana kadar eğitimcilerin gözetimi altında çalışmak gerekir.

Kişisel farklılıkların – sağlık durumu – yaş – kas gücü vb gibi farklı olduğunu unutmamalı ve bireysel duruma göre özelleştirilmiş programlar uygulanmalıdır.

Eğitim ve Rehabilitasyon

Yüksekte çalışacak bireylerin denge eğitimi alması, vestibüler rehabilitasyon programlarıyla desteklenmesi iş kazalarını azaltabilir.

Propriyoseptif egzersizler, denge tahtası çalışmaları ve görsel-vestibüler koordinasyon aktiviteleri bu eğitimlerin temel bileşenleri olmalıdır.

Yüksekte çalışan bireylerin karşılaştığı denge gereksinimleri, vücudun biyomekanik ve nörolojik sistemlerini yoğun biçimde kullanmasını gerektirir.

İç kulak, kas koordinasyonu ve merkezi sinir sistemi bu sürecin temel bileşenleridir.

Yüksekte güvenli çalışmayı sağlamak için bu sistemlerin fizyolojisinin iyi anlaşılması, düzenli sağlık taramaları yapılması ve bireylere özel denge eğitim programları uygulanması gereklidir. Bu bütünsel yaklaşım, iş kazalarının ve düşmelerin önlenmesinde etkili olacaktır.

Pratik bir denge antrenman programı, günlük rutinlere entegre edilerek sürekli gelişim sağlanabilir. Bu program, iş öncesi ısınma hareketleriyle başlayarak temel denge egzersizlerini içerir.

Antrenmanlar, işyeri hekimi veya fizyoterapist gözetiminde planlanmalı ve bireysel ihtiyaçlara göre uyarlanmalıdır.​

Denge antrenmanları, diğer iş güvenliği eğitimleriyle entegre edilerek kapsamlı bir güvenlik kültürü oluşturulmalıdır.

Düzenli denge antrenmanı hayat kurtarır.

İş güvenliği için proaktif bir yaklaşım benimseyin.

Sürekli eğitim ve geliştirme ile kendinizi güncel tutun.

Unutmayın, güvenlik her zaman önceliktir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Statik denge için alt ekstremitede kas aktivasyonunun analizi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29060803/

⭐️⭐️ Denge duygumuz nasıl çalışır? https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK279394/

⭐️⭐️ Denge eğitimi yaşlılarda düşmeleri ve yaralanmaları önlüyor gibi görünüyor https://www.health.harvard.edu/blog/balance-training-seems-to-prevent-falls-injuries-in-seniors-201310316825

⭐️⭐️ Denge Kontrolü Uyku Eksikliğinden Etkilenir mi? Uykunun Denge Kontrolü Üzerindeki Etkisinin Sistematik Bir İncelemesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9150847/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Ayrıca;
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla