İnsan Vücudunun Unutulan Mühendisi

Çinko Vücudumuzun Sessiz Kahramanı

Modern yaşamda birçok kişi “Çinko eksikliğim var mı?” sorusunu sormadan yaşıyor. Oysa bu sessiz mineral, bağışıklık sisteminden hormon üretimine, yaraların iyileşmesinden beyin fonksiyonlarına kadar vücudumuzda tam 300’den fazla enzimin çalışmasına destek oluyor. Üstelik diyabet, obezite, sedef, egzama, hatta kısırlık gibi birçok durumun temelinde çinko yetersizliği yatabiliyor.

Peki, bu kadar önemli olan çinkoyu vücudumuza hangi formlarda alıyoruz? Hangi yaşta, ne kadar lazım? Hangi besinlerde var? Hadi birlikte bakalım…

🧠 🧠 🧠
Çinkonun Görevleri
  • Bağışıklık Sistemi: Enfeksiyonlarla savaşan hücrelerin etkinliği çinkoya bağlıdır.
  • İnsülin Salgısı: İnsülin hormonu çinko olmadan sentezlenemez. Bu yüzden diyabetle yakından ilişkilidir.
  • Testosteron Üretimi: Erkeklik hormonu olarak bilinen testosteronun üretimi çinko olmadan olmaz.
  • Yara İyileşmesi: Hücre yenilenmesini destekler, yaraların çabuk kapanmasını sağlar.
  • Cilt Sağlığı: Egzama, sedef gibi birçok cilt rahatsızlığında çinko eksikliği görülür.
  • Zihin Açıklığı: “Beyin sisi”, dikkat dağınıklığı gibi durumlarda çinko desteği fayda sağlar.
  • DNA sentezi ve büyüme: Özellikle çocuklarda büyüme ve gelişim için hayati önem taşır.
💊 💊 💊
Çinko Takviyelerinin Farklı Formları

Her çinko aynı değil. Emilim oranları, kullanım amaçları ve yan etkileri birbirinden farklıdır:

Çinko FormuEmilimKullanım AlanıNot
Çinko Pikolinat⭐⭐⭐⭐En iyi emilen form. Sporcular, diyabetliler, hormon desteğiAç karnına etkili
Çinko Aspartat⭐⭐⭐Uzun vadeli bağışıklık için uygundurMide dostudur
Çinko Bisglisinat⭐⭐Mide hassasiyeti olanlar, beyin sisi yaşayanlar içinEn yumuşak form
Çinko Glukonat⭐⭐Soğuk algınlığı, grip başlangıcında etkiliPastil formu yaygındır
Çinko SülfatMideye dokunabilir, emilimi düşüktürDikkatle kullanılmalı
Çinko OksitKrem ve merhemlerde kullanılırHaricen uygulanır
🧪 🧪 🧪
Çinko Emilimi ve Dozajı
  • Günlük ihtiyaç:
    Yetişkin bireylerde günde 15–17 mg yeterlidir.
    Çocuklarda yaşa göre 3–9 mg arası değişir.
  • Fazlası zarar:
    Günlük 40 mg üzerinde sürekli kullanım, bakır eksikliğine yol açabilir. Çünkü çinko ve bakır vücutta aynı kanallardan emilir; biri fazla olursa diğeri geride kalır.
  • Aynı anda alınmamalı:
    Çinko ve bakır aynı anda takviye şeklinde alınmamalıdır. Zira çinko, bakır tarafından baskılanabilir ve işe yaramaz hâle gelir.
🧬 🧬 🧬
Diyabet, Obezite ve Çinko İlişkisi

Çinko, insülin hormonunun pankreastan salgılanmasında kritik görev üstlenir. İnsülin, kan şekerini düzenleyen en önemli hormondur. Peki, çinko burada nasıl devreye giriyor?

🧩 🧩 🧩
İnsülin Vezikülü = İnsülin + Çinko + Kalsiyum
  1. Vücut glikoz alır.
  2. Glikoz, pankreastaki beta hücrelerine girer ve ATP üretir.
  3. Bu ATP, potasyum kanallarını kapatır, hücre içi voltaj değişir.
  4. Kalsiyum kanalları açılır, kalsiyum içeri girer.
  5. Bu kalsiyum, içinde insülin ve çinko olan vezikülleri sıkar.
  6. İnsülin kana karışır.

💡 Çinko eksikse: Bu vezikül oluşamaz, insülin düzgün salgılanmaz ve kan şekeri yüksek kalır.

Aynı mekanizma testosteron üretiminde de geçerlidir. Bu yüzden testosteron desteği için de çinko şarttır.

🍽️ 🍽️ 🍽️
Çinko Hangi Besinlerde Var?
BesinÇinko Miktarı (100 g)
Kırmızı et4.8 mg
Kabak çekirdeği7.8 mg
Yumurta1.2 mg
Kaju5.6 mg
Süt / Yoğurt1 mg
Tam buğday ekmeği1.5 mg
Nohut / Mercimek1.2 – 2.5 mg
Istakoz / Karides3 – 5 mg

⚠️ Not: Bitkisel kaynaklardaki çinko fitat içeriği nedeniyle daha az emilir. Bu yüzden vegan bireylerin çinko eksikliği riski daha yüksektir.

📌 📌 📌
Kimler Dikkat Etmeli?
  • Hamile ve emziren kadınlar (bebeğin gelişimi için daha fazla ihtiyaç olur)
  • Sporcular (yoğun terleme ile çinko kaybı artar)
  • Diyabet hastaları (insülin direnci gelişmemesi için)
  • Sık hasta olanlar (bağışıklık desteği için)
  • Sedef, egzama, akne hastaları (cilt yenilenmesi için)

Cilt Üzerinde Kullanım (Çinko Oksit)

Çinko oksit içeren kremler:

  • Egzama
  • Sedef
  • Pişik
  • Güneş yanığı
  • Sivilce gibi durumlarda oldukça etkilidir.
🔚 🔚 🔚
Çinko Hayat Kurtarır

✅ Vücudunuzda çinko varsa, bağışıklığınız güçlüdür, yaralarınız çabuk iyileşir, hormonlarınız dengededir.

❌ Eğer çinko eksikse, bağışıklığınız çöker, glikoz regülasyonu bozulur, hatta beyin fonksiyonlarınız bile etkilenebilir.

📌 Takviye alırken formuna ve kullanım zamanına dikkat edin. En iyi formlar pikolinat, aspartat ve bisglisinattır. Besinlerden destek alın ama gerekirse hekim önerisiyle takviye edin.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Çinko, duyusal sinirlerde, endotelde ve düz kaslarda etki ederek vazorelaksasyonu yönlendirir https://www.nature.com/articles/s41467-021-23198-6

⭐️⭐️ Çinko ve vücut kompozisyonu arasındaki ilişki: Bütünsel bir inceleme https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0946672X22000207

⭐️⭐️ Çinkonun sağlık ve hastalıktaki rolü https://link.springer.com/article/10.1007/s10238-024-01302-6

⭐️⭐️ Çinko ve cilt sağlığı: fizyoloji ve farmakolojiye genel bakış https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16029676/

⭐️⭐️ Çinko ve insan sağlığı: bir güncelleme https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22071549/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Dr. Mustafa KEBAT Tetkik OSGB

⭐️⭐️

Daha Fazla

Çimento Fabrikası Çalışanlarında Cilt Hastalıkları

Sanayi devriminden bu yana insan emeği, ağır endüstriyel üretimin omurgası olmayı sürdürmektedir. İnşaat sektörünün en temel yapıtaşlarından biri olan çimento üretimi, görünmeyen ancak son derece ciddi sağlık risklerini de beraberinde getirmektedir. Bu risklerin başında ise cilt hastalıkları gelir. Genellikle göz ardı edilen, başlangıçta küçük kızarıklıklar ya da kaşıntılarla fark edilen bu cilt sorunları, zamanla iş gücü kaybına, kalıcı hasarlara ve meslekten ayrılmalara yol açabilecek kadar ileri boyutlara ulaşabilir.

Çimento tozunun içinde bulunan kalsiyum oksit, krom (özellikle Cr VI), silis ve diğer kimyasallar; deriyle temas ettiğinde sadece tahriş edici değil, aynı zamanda alerjen, toksik ve bazen de kimyasal yanık etkisi gösterebilir. Islak çimento ise temas ettiği deri üzerinde bazik yanık oluşturarak doku hasarına neden olabilir. Bu etkiler, yalnızca üretim hattındaki işçileri değil, yükleme, paketleme, bakım-onarım ve temizlik birimlerinde çalışanları da etkileyebilir.

Bu yazı; çimento fabrikalarında çalışan emekçilerin cilt sağlığı üzerindeki riskleri bilimsel temellerle açıklamak, maruz kalınan maddelerin deri üzerindeki etkilerini mekanizmalarıyla birlikte ortaya koymak ve en önemlisi alınabilecek koruyucu önlemleri somut şekilde aktarmak amacıyla hazırlanmıştır. İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının, işyeri hekimlerinin ve karar vericilerin bu riskleri yalnızca “bir yan etki” olarak değil, sistematik biçimde ele alınması gereken mesleki hastalıklar arasında değerlendirmesi hayati önem taşımaktadır.

Çünkü sağlıklı bir cilt, yalnızca kozmetik bir mesele değil, çalışanların genel sağlığının, üretkenliğinin ve yaşam kalitesinin temel bir göstergesidir.

Tahriş Eden (İrritan) Temas Dermatit
  • Mekanizma:
    • Çimento; kalsiyum hidroksit ve diğer alkali bileşenler nedeniyle yüksek pH’lıdır (pH ≈ 12–13)
    • Cilt yağı ve bariyer yapısını bozarak mikro seviyede yaralara sebep olur. Zaman içinde bu tahriş kronikleşebilir.
  • Belirtiler:
    • Kuru, kaşıntılı, kızarık cilt, çatlaklar, kabuklanma, bazen ağrılı soyulmalar.
  • Etkilenen Bölgeler:
    • En sık eller, ayak bileği, kollar ve dizler (diz çökerek çalışma nedeniyle).

Alerjik Temas Dermatit
  • Krom (Cr VI) Sebebiyle:
    • Çimentoda bulunan krom (VI) türü, bağışıklık sisteminde tip IV aşırı duyarlılığa neden olur .
  • Alerjenler:
    • Krom dışında dahil edicilerden kobalt, epoksi, kauçuk katkıları, fragnanslar, tiamur bileşikleri gibi maddeler de etkilidir .
  • Belirtiler:
    • Tahrişin ötesinde, tekrar eden kaşıntı, kabarıklık, kabarcık, sıvı sızıntısı ve kalınlaşan cilt.
  • Gelişim:
    • Maruziyetten 2–7 gün sonra ortaya çıkar. Kronikleşince iş değişikliği gerekebilir

Alkali Yanıklar
  • Kimyası:
    • Islak çimento ile uzun süre cilt temas ettiğinde; yüksek alkalinite nedeniyle bazik yanıklar oluşur .
  • Belirtiler:
    • Ağrılı kabarcıklar, sertleşme, cilt altına inen lezyonlar ve dokuda nekroz gelişebilir. Erken müdahale edilmezse kalıcı hasar veya uzuv kaybı görülebilir.
  • Şiddet:
    • Hafif soyulmalardan derin yanıklara kadar varabilir; göz ve solunum yollarını da etkileyebilir .

Mekanik Travma ve Tahrişe Bağlı Reaksiyonlar
  • Aşındırıcı Toz: Çimento tozu, kum tanesi boyutunda parçacıklarla sürtünme yoluyla cildi zedeler .
  • Fiziksel Yaralanmalar:
    • Temas sonucu küçük kesik, sıyrık veya darbe yoluyla zararlı mikroorganizmalar girebilir, enfeksiyona neden olabilir.

Diğer Cilt Sorunları
  • Kontakt Ürtiker (Kurdeşen): Ellik, boyun veya ayaklarda ortaya çıkan, temasla oluşan kızarıklık ve kaşıntı.
  • Çalışma Koşullarına Bağlı Değişiklikler: Sıcak, soğuk, güneş, nem gibi çevresel faktörler cilt bariyerini zayıflatır .

Epidemiyoloji
  • %5–15 oranında inşaat ve çimento fabrikası çalışanında kronik cilt rahatsızlığı gelişmektedir .
  • Tayvan’daki bir çalışmaya göre işçilere uygulanan testlerde yaklaşık üçte biri krom alerjisine sahipti .

Koruyucu ve Önleyici Tedbirler
TedbirAçıklama
Koruyucu DonanımSu geçirmez eldiven (EN374/K), uzun kollu kıyafet, bot, dizlikler
Hijyen & YıkamaÇimentoyla temas eden bölgeleri hemen pH nötr sabunla yıkamak .
Cilt Bariyer KremleriHidrofobik merhemler, silikon bazlı bariyer kremler .
Çalışma DüzeniTemas süresini azaltmak; döngüsel sistem ve molalar kullanmak.
Maruziyet AzaltımıÖnceden karışım almak, tozla temasın minimize edildiği ekipman kullanmak .
Sağlık İzlemiPeriyodik cilt kontrolleri ve patch testlerle erken teşhis .
Eğitim ve DenetimUygun eldiven seçimi, tanıma, hijyen prosedürleri hakkında eğitim .

Tedavi Yöntemleri
  • İrritasyon: Nemlendirici kremler, lokal kortikosteroidler, enfeksiyon varsa antibiyoterapi.
  • Alerji: Krom veya diğer alerjenlerden uzak durmak, topikal/steroid tedavi; ciddi vakalarda sistemik tedavi.
  • Yanıklar: Bol suyla yıkama, nötralizasyon, tıbbi bakım; ileri vakalarda cerrahi müdahale
  • Ek önlemler: Enfeksiyonu önlemek ve cilt bariyerini güçlendirmek için nemlendirme, pH dengesi koruma.

Neden Halkın ve İşverenlerin Önceliğinde Olmalı?
  • Kronik temas dermatitleri yaşam kalitesini düşürür, tedavi zordur ve iş gücü kayıplarına neden olur.
  • Alerjik vakalarda iş değiştirme bile gerekebilir.
  • Cilt yaralarının enfeksiyona zemin hazırlaması, sistemik hastalık riskini artırır.
  • İş güvenliği uzmanları, bu riskleri tanımalı, önleyici planları etkin uygulamalı; işçiler de farkındalık geliştirerek kendilerini korumalıdır.

Endüstriyel üretimin belkemiğini oluşturan çimento fabrikalarında çalışanlar, yoğun fiziksel eforun yanı sıra görünmeyen ancak oldukça etkili kimyasal maruziyetlerle karşı karşıyadır. Bu maruziyetlerin en sık ve ilk belirti verdiği yer ise hiç şüphesiz cilttir. Cilt, vücudun dış dünyayla ilk temas noktasıdır ve aynı zamanda en büyük organıdır. Bu nedenle, çimento tozu gibi tahriş edici ve toksik maddelerle uzun süreli temas, sadece yüzeysel bir rahatsızlık değil, ciddi ve kronik hastalıkların habercisidir.

Dermatitlerden alerjik reaksiyonlara, bazik yanıklardan meslek kaynaklı cilt kanseri riskine kadar geniş bir yelpazede seyreden bu hastalıklar, çoğu zaman ihmale uğrar. Çünkü cilt hastalıkları, çoğu kişi için “geçici”, “önemsiz” ya da “alışılması gereken” şikâyetler olarak görülür. Ancak bu bakış açısı hem insan sağlığına hem de üretim sistemine telafisi zor zararlar verebilir. Bir işçinin elinde gelişen egzama, onun bir makineyi kullanmasını ya da bir kalıbı düzgün tutmasını zorlaştırabilir; bu da kazalara davetiye çıkarır.

Bu nedenle alınacak önlemler, sadece bireysel konforu değil; işin kalitesini, verimini ve iş güvenliğini doğrudan etkiler. Eldiven gibi kişisel koruyucu donanımların doğru seçimi ve kullanımı, düzenli aralıklarla yapılan cilt sağlığı taramaları, çalışanlara yönelik kimyasal risk farkındalık eğitimleri ve işyeri ortam koşullarının iyileştirilmesi bu alandaki temel koruyucu stratejilerdir.

Bu yazı, sadece mevcut sorunları teşhis etmekle kalmayıp; önleme, farkındalık oluşturma ve sağlıkta sürdürülebilirliği sağlama yönünde atılabilecek adımların önemini vurgulamayı amaçlamaktadır. Unutmamak gerekir ki, çalışanların cilt sağlığı, işin görünmeyen ama yaşamsal altyapısını oluşturur.

Çimento tozunun arasındaki ellerin, sadece üretimin değil, yaşamın da taşıyıcısı olduğunu hatırlamak; her fabrika yöneticisinin, iş güvenliği uzmanının ve karar vericinin etik sorumluluğudur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Modern dünyada silika ile ilgili hastalıklar https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31989662/

⭐️⭐️ Krom alerjisi https://dermnetnz.org/topics/chrome-allergy

⭐️⭐️ KROM VE KROM BİLEŞİKLERİ https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK519246/

⭐️⭐️ Silika’nın sessiz tehdidi: HDAC4/Smad2/3 yolunu hedef alarak sistemik sklerozda cilt fibrozuna katkıda bulunuyor https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38782158/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Gençlik Bu Proteinde Saklı!

Haydi Kolajen Üretelim!

Cildinizin, kemiklerinizin ve eklemlerinizin gizli kahramanıyla tanışın!

“Kolajen” kelimesi, eski Yunanca’da kolla yani “tutkal” anlamına gelir. Ve bu gerçekten tam yerinde bir tanım! Çünkü kolajen, vücudumuzdaki dokuları bir arada tutan doğal bir yapıştırıcı gibidir.

Kolajen, memelilerde en bol bulunan proteindir. Vücudunuzda kemikten deriye, damarlardan gözlere, dişlerden tırnaklara kadar birçok yerde görev alır. Şu ana kadar 28 farklı kolajen türü tespit edilmiştir. En yaygın olanları ise Tip 1, Tip 2 ve Tip 3’tür.

😲 😲 😲

Kolajen Neden Bu Kadar Önemli?

🧬 Kolajen, yaşlandıkça azalır.
18-20 yaşından sonra her yıl vücudumuzdaki kolajen miktarı yaklaşık %2 oranında azalır.
Kadınlarda menopoz sonrası bu oran %17’ye kadar çıkabilir! Bu da ciltte sarkma, kırışıklık, eklem ağrıları ve kemik zayıflıkları olarak kendini gösterir.

🌱🌱🌱

Bitkisel Kolajen Gerçek mi?

Kısa cevap: Hayır!
Bitkilerde kolajen yoktur. Bitkiler sadece kolajen üretimini destekleyen besinler sağlar.
Kolajenin gerçek kaynakları şunlardır:
🐟 Balık, 🐇 Tavşan, 🐔 Tavuk, 🐄 Sığır etleri.

🧪 🧪 🧪

Kolajeni Nasıl Üretiriz?

Haydi şimdi bu mucizevi yapıyı birlikte “üretelim”!

  1. Temel malzemeler:
    🧵 Glisin, Prolin ve Hidroksiprolin (bunları üç iplik gibi düşünün)
    ➕ C vitamini (bu iplikleri sola büken güç!)
  2. Bu üç amino asidi C vitaminiyle sola doğru bükünPROKOLAJEN oluştu!
    (C vitamini eksikse bu adım gerçekleşmez.)
  3. Ardından 15 adet prokolajeni yan yana koyun.
    ➕ Çinko ve Magnezyum ekleyin.
    👉 Bu kez iplikleri sağa doğru bükün → İşte size gerçek KOLAJEN!
🔒 🔒 🔒

Kolajeni Sabitleme Zamanı

Kolajeni yaptık ama sabitlemezsek hemen çözülür.
İşte burada Glukoz (şeker) devreye giriyor. Tıpkı elinize şeker bulaştığında yapış yapış olmanız gibi, glukoz da kolajen liflerinin üzerine yapışır ve çözülmelerini önler. (Ama abartmayın, her şey kararında!)

🧷 🧷 🧷

Kolajene Esneklik Kazandırma

Kolajen lifleri elastik olmalı ki, cilt gergin dursun, dokular güçlü olsun.
Bunun için gerekli olan “kanca ve kilit” sistemini vücudumuzdaki enzimler oluşturur.
Ama bu enzimlerin çalışması için şu besinler gereklidir:
✅ Vitamin A
✅ Vitamin E
✅ Selenyum
(Bakır da önemli ama fazla alınırsa zararlı olabilir, mutlaka doktor kontrolü!)

💡 💡 💡

Kolajen Tipleri ve Ne İşe Yarar?

Kolajen TipiGörev Alanı
Tip ICilt, kemik, saç, diş – vücudun en yaygın kolajeni
Tip IIKıkırdak – eklem sağlığı için hayati
Tip IIIİç organlar, damarlar, cilt altı destek
Tip IVHücre zarları, böbrek ve akciğer filtre sistemleri
Tip VKornealar, saç kökü, cilt derin katmanları
💊 💊 💊

Kolajen Takviyeleri Gerçekten İşe Yarıyor mu?

📉 Kolajenin deri üzerinden emilimi çok zayıftır (%2.5’ten az).
Yani pahalı kremler yerine iyi içerikli tablet veya toz formları çok daha etkilidir.
İçeriklerinde şu maddelere dikkat edin:
✅ Glisin, Prolin, Hidroksiprolin
✅ C Vitamini
✅ Çinko, Magnezyum
✅ Vitamin A, E, Selenyum

🧾 🧾 🧾

Doğru Kolajen Kullanımı Nasıl Olmalı?

💁‍♀️ Cildiniz için:
(Tip 1, 3 ve 10)
📆 Günde 1000-2000 mg – 6-10 haftada etkisini gösterir.

🦴 Eklem / Kemik için:
(Tip 1, 2 ve 5)
📆 Günde 4000 mg – 4. haftada etki başlar.

💪 Kas gelişimi için:
(Tip 1, 2 ve 5)
📆 Günde 10.000 mg – 10. haftadan sonra sonuç verir.

🩹 Yara iyileşmesi için:
(Tip 1, 2 ve 5)
📆 Günde 2000-4000 mg – 8. haftada etki başlar.

📊 📊 📊

Araştırmalardan Neler Öğrendik?

12 haftalık düzenli kolajen kullanımıyla:
🔴 Cilt elastikiyeti %17 arttı
🔴 Kırışıklıklar %19 azaldı
🔴 Nem oranı yükseldi
🔴 Kemik erimesi yavaşladı
🔴 Bağ doku hasarı azaldı
🔴 Bağırsak geçirgenliği düzeldi

🏁 🏁 🏁

Son Söz

Kolajen vücudunuzun yapı taşıdır.
Doğru aminoasitleri, vitamin ve mineralleri yeterli oranda aldığınızda vücudunuz zaten kendi kolajenini üretir.

Yeter ki malzeme eksik olmasın!

💡 Unutmayın: Takviye almadan önce mutlaka bir uzmana danışın.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Eyvah Reçine Cildimi Yakıyor Ne Yapmalıyım?

Reçine; ağaçlardan, özellikle çamgillerden elde edilen viskoz, yapışkan ve genellikle sarımtırak renkli bir maddedir.

Endüstriyel üretimde, marangozlukta, sanat çalışmalarında ve geleneksel yöntemlerde sıkça kullanılır.

Reçinenin Cilde Etkisi

Reçine temasında meydana gelen olası cilt reaksiyonları şunlardır:

Ciltte yapışma ve hava almama: Kuruyan reçine cilt üzerinde tabaka oluşturarak hava almayı engeller ve tahrişi artırır.

Termal Yanıklar: Reçine eritilerek kullanıldığında yüksek sıcaklık içerir. Cilde teması halinde 1. ve 2. derece yanık oluşabilir.

Kimyasal Tahriş: Özellikle epoksi reçineler, çözücüler içerir. Bu maddeler cildi tahriş eder, kızarıklık, kaşıntı, şişlik ve kabarcıklara neden olabilir.

Alerjik Kontakt Dermatit: Bazı bireylerde bağışıklık sistemi reçineye alerjik reaksiyon gösterebilir.

Eğer elinize reçine bulaştıysa ve yanma hissi oluştuysa, aşağıdaki adımları uygulamanız çok önemlidir.

Aşağıda yer alan tarifler bilgi amaçlıdır. Hekiminize muayene olmadan – danışmadan kesinlikle kullanmamakısınız. Unutmayın her insanın vücudunun ihtiyacı olan tedavi – takviye farklı olabilceği gibi kullanılacak miktarlar – dozlar da farklıdır. Bu farklılıklara göre size en uygun yolu ve dozu önerecek olan hekiminizdir.

🛑 🛑 🛑 İlk Temas Anında Yapılması Gerekenler 🛑 🛑 🛑

Reçine cilde temas ettiğinde hızlı ve doğru hareket etmek çok önemlidir:

Panik Yapmayın İlk tepki genellikle paniktir. Ancak hızlı ve bilinçli bir müdahale hasarı azaltır.

🚿 🚿🚿🚿🚿 Reçineyi Ciltte Soğutun (Sıcaksa) 🚿 🚿🚿🚿🚿

Sıcak reçine temas ettiyse

  • Ellerinizi soğuk (buz gibi olmayan) akan su altında 10-15 dakika tutun.
  • Reçineyi çözücü madde kullanmadan önce su ve sabunla temizlemeye çalışın.
  • Özellikle ılık su ve yağ çözücü bir sabun (örneğin bulaşık deterjanı) etkili olabilir.
  • Ovmayın! Cildi tahriş edebilirsiniz.
  • Soğutma, ısıyı uzaklaştırır ve dokuların daha fazla zarar görmesini engeller.

Reçineyi Temizlemeye Çalışın

Soğuyan reçine ciltte kuruyabilir. Temizleme süreci önemlidir

  • Zorlamayın: Donmuş reçineyi soymaya çalışmak cilde zarar verir.
  • Temiz bir gazlı bezle silin.
  • Epoksi reçine ise:
    • Aseton (cilt için tahriş edici olabilir), alkol (izopropil alkol önerilir) ya da bitkisel yağ (zeytinyağı, hindistan cevizi yağı) ile reçineyi çözebilirsiniz.
  • Doğal reçine (çam reçinesi) ise:
    • Zeytinyağı, terebentin yağı ya da alkol etkili olur.
  • Ellerinizi sabun ve ılık su ile iyice yıkayın.

⚠️⚠️⚠️ Asla tiner, aseton, çamaşır suyu gibi sert kimyasalları doğrudan cilde uygulamayın! ⚠️⚠️⚠️

❄️❄️❄️ Yanma Hissi Varsa Soğuk Kompres Uygula ❄️❄️❄️

  • Temiz bir bez ya da havluya sarılmış buz torbasını (direkt buz değil) 10-15 dakika boyunca uygulayabilirsiniz.
  • Bu hem yanmayı hafifletir hem de ciltteki iltihabi tepkiyi azaltır.

💊 💊 💊 💊 💊 Cilt Bakımı Uygula 💊 💊 💊 💊 💊

  • Aloe Vera Jel – Ciltte serinletici, yatıştırıcı ve hücre yenileyici etkisi vardır.
  • Lavanta Yağı – Antiseptik ve antienflamatuvar özellikleri nedeniyle hafif yanıklarda kullanılabilir.
  • Bal – Doğal bir antibakteriyel olan bal, hafif yanıklarda koruyucu tabaka oluşturur ve iyileşmeyi hızlandırır.
  • Panthenol içerikli krem (Bepanthen gibi) ya da nemlendirici bir losyon sürerek cildin iyileşmesine destek olabilirsiniz.

🚨🚨 Alerjik Reaksiyon veya Kimyasal Yanık Belirtileri Varsa Hekiminize Danışın 🚨🚨

Aşağıdaki durumlarda vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız

  • Gözle temas
  • Yanık genişse veya derinse
  • Şiddetli ağrı varsa ve geçmiyorsa
  • Şiddetli kızarıklık, Kabarcıklar açılmış ve iltihaplanmışsa
  • Ciltte dökülme ya da sızıntı
  • Alerjik reaksiyonlar sistemik hale gelmişse (nefes darlığı, dudaklarda şişme gibi)
  • Reçine çıkarılamıyorsa

İyileşme Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Bölgeyi nemli tutun: Cilt iyileşmesi için nem önemlidir. Bepanthen, Madecassol gibi onarıcı kremler kullanılabilir.
  • Güneşten koruyun: Yanık izlerinin kalmaması için bölgeyi güneşten koruyun.
  • Kabukları soymayın.
  • Bol su için: Cilt sağlığı için hidrasyon gereklidir.

Uzun Vadeli Cilt Zararları

Cilde sık temas eden reçineler zamanla şu sorunlara yol açabilir

  • Kronik dermatit
  • Ciltte lekelenme veya kalıcı pigment bozuklukları
  • Duyarlılık gelişmesi (allerjik reaksiyonlar artabilir)
  • Doku hasarı ve iz oluşumu

Önleme Yöntemleri

  • Eldiven Kullanın: Isıya ve kimyasallara dayanıklı koruyucu eldivenler kullanın.
  • İyi havalandırılmış ortamda çalışın.
  • Cilt teması halinde ilk yardım malzemelerini el altında bulundurun.
  • Kılavuzları okuyun: Epoksi veya polimer reçineler kullanıyorsanız üretici talimatlarını dikkate alın.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Antik çağlarda yanık tedavisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23888738/

⭐️⭐️ İnşaat kaplamasındaki epoksi kimyasallarına cilt maruziyeti, gözlem, görüşme ve ölçümlerle değerlendirildi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30259537/

⭐️⭐️ Epoksi bileşiklerinden kaynaklanan mesleki cilt hastalıkları. Epoksi reçine bileşikleri, epoksi akrilatlar ve 2,3-epoksipropil trimetil amonyum klorür https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/1837196/

⭐️⭐️ Boru yenileme ticaretinde epoksiye cilt maruziyeti – gözlemsel bir çalışma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/22578424/

⭐️⭐️ Epoksi reçine bileşiklerinden kaynaklanan mesleki dermatozlar https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/2149318/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

El Yıkamak Egzema Yapar mı?

Sağlıklı iseniz, derinizde – cildinizde bulunan Roseomonas mucosa isimli bakterinin varlığı ile korunuyorsunuz demektir.

Cildimi bir bakteri mi koruyor?” diyorsunuz değil mi?

Evet…

Barsaklarınızda olduğu gibi cildinizi de koruyan ”mikrobiyata” var.

Ve siz sadece evhamlarınız sebebiyle olur olmaz kimyasallar ile ellerinizi belki de gün içinde defalarca yıkayarak kendi yararlı mikrobiyatanızı öldürüyorsunuz.

Cilt mikrobiyotası, derinin yüzeyinde ve altında bulunan çeşitli mikroorganizmaların toplamına verilen isimdir. Bu mikroorganizmalar arasında bakteriler, mantarlar, virüsler ve diğer mikroskobik canlılar bulunur. Cilt mikrobiyotası, cildin doğal ekosistemini oluşturur ve sağlıklı bir cilt için önemli bir rol oynar.

Mayıs 2018 de The Journel of Clinical İnvestigation da yayınlanan bir araştırmada;

Sağlıklı insanların derilerinde bulunan bakterilerin egzama (atopik dermatit) tedavisinde işe yarayabilecekleri belirlendi.

İnsan vücudunun temel kendini koruma prensiplerine bağırsaklarda, deride ve vücudun her yerinde yaşadığı anlaşılan trilyonlarca bakterinin (mikrobiyota) birçok hastalığa karşı korunma sağladığı hatta şimdi de iyileşmesini sağlamada ilaçlardan daha etkili olabileceklerine dair yeni bir delil daha elde edilmiş oldu.

Araştırmada,

Egzama hastalığı olmayan kişilerin derilerinde doğal olarak bulunan Roseomonas mucosa isimli bakteri izole edildi.

egzema rahatsızlığı bulunan 10 erişkinin ve 5 çocuğun derisine aktarıldı.

Roseomonas mucosa isimli bakteri bulunan sıvı, egzema rahatsızlığı bulunan 10 erişkinin dirseklerinin iç bölümüne ve vücutlarının egzama bulunan yerlerine haftada 2 gün, 6 hafta süreyle püskürtüldü.

10 Erişkin egzama tedavilerine de devam ettiler.

5 çocukta da benzer tedavi uygulandı. Rutin egzema tedavilerine de devam ettiler.Farklılık olarak uygulanan (Roseomonas mucosa) doz iki günde bir artırıldı ve tedavi süresi 4 hafta oldu.

10 Erişkin ve 5 çocuğun 2. hafta takipleri sırasında egzemalarının azalmaya başladığı ve tedavide kullanılan kortizonlu kremlere ihtiyaçlarının kalmadığı görüldü. Bu süreçte hem erişkinlerde hem de çocuklarda herhangi bir yan etki görülmedi.

Araştırmanın sonucu: 10 erişkinden 6’sında ve 5 çocuğun 4’ünde egzama belirtilerinde yüzde 50’ den fazla azalma olduğu tespit edildi.

Araştırmada elde edilen diğer bir sonuç: Paraben kimyasalının Roseomonas mucosa bakterisinin üremesini baskıladığı ortaya çıktı.

Birçok kozmetik ve kişisel bakım ürününün (içeriğinde yer alan paraben sebebiyle) cildin koruyucusu olan ve sağlıklı kalmasını sağlayan yararlı bir bakteriyi yok ederek sağlığa zarar verdiği anlamına geliyor.

Atopik dermatit veya egzama kronik enflamatuar bir deri hastalığıdır. Kişinin hayat kalitesini düşürür.

Atopik dermatit veya egzamalı çocukların ileri yaşlarda astım, saman nezlesi ve gıda alerjisine yakalanma riski daha yüksektir.

Egzema ile birlikte derinin yapısında ve fonksiyonlarında farklılaşma oluşur. Bu süreç derinin enfeksiyonlara özellikle de Staphylococcus aureus bakterisine bağlı enfeksiyonlara hassas hale getirir.

Staphylococcus aureus bakterisi egzamayı şiddetlendirmektedir. Lakin sistemik veya lo

kal kullanılan antibiyotikler tedavide yararlı olmamaktadır.

İyi bakterilerin cildimiz üzerindeki etkileri

1.      Cildin pH dengesini korumaya yardımcı olur.

2.      Cildin erken yaşlanma belirtilerini azaltmada etkilidir.

3.      Cilt bariyerinin güçlenmesine katkıda bulunur.

4.      Sivilce, akne, egzama gibi cilt sorunlarıyla mücadelede etkili olur.

5.      Cildin nem dengesini korumaya yardımcı olur.

Sonuç Olarak

El yıkamadan önce bir kez daha ”gerekli mi” diye düşünmek gerektiğini

Doğa ile barışık yaşamanın her canlının varolmasının bir nedeni olduğunu

Virüs – mikrop korkusu ile kullanılan el dezenfektanlarının neye sebep olduğunu

Öğrenmiş oldunuz

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Atopik dermatit için Roseomonas mukozası ile insanda ilk topikal mikrobiyom nakli https://insight.jci.org/articles/view/120608

⭐️⭐️ Cilt mikrobiyomu https://www.nature.com/articles/d41586-020-03523-7

⭐️⭐️ İnsan Deri Mikrobiyomunda Akne ile İlişkili Propionibacterium acnes Suşu Popülasyonları https://www.jidonline.org/article/S0022-202X(15)36405-8/fulltext

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Güneş Gözlüğü Cilde Nasıl Zararlı?

Gözlerimiz cildimizle birlikte gün (güneş) ışığına direk ve dolaylı (yansıyan) maruz kalan organlarımızdır.

Güneş ışınları: %50 kızılötesi ışık, %40 görünür ışık ve %10 morötesi ışıktan oluşur.

Yeryüzüne ulaşan güneş ışınların sadece %5 ini ultraviyole (morötesi) ışınları (Kısaca UV ışınları) oluşturmaktadır. %95 UVA, %5 UVB ışınlarından oluşmaktadır.

Güneşin Ultraviyale Işınları

Güneşin Ultraviyale ışınları 3 çeşittir:

  1. UV A Cildin derinlerine işler ve cilde zarar verebilir.
  2. UV B nın büyük bölümü ozon tabakası, su buharı, oksijen ve karbondioksit tarafından emilir. Güneş yanığının sebebidir. Cilt kanserine yol açabilir.
  3. UV C nin tamamı ozon tabakası, su buharı, oksijen ve karbondioksit tarafından emilir

Gözlerin, yapay, non-ionize ve elektromanyetik radyasyona verdiği cevaba foto-sensitivite (ışık duyarlılığı) diyoruz.


Göz, 280-1400 nm arasındaki ve çevremizde normal olarak bulunan non-ionize radyasyona karşı özellikle duyarlıdır.

Normalde göz merceği, kornea, vitreus (göz boşluğunu dolduran jel) görünen spektrumdaki ışığı tümüyle geçirdiğinden, bunlarda ışık hasarı olmaz. Fakat gözün bu bölümleri ışığı absorbe ederler ve esas hasar bu dokularda özellikle toplanan, kısa dalga boylu ve yüksek enerjili UVB (290-320 nm) ışınlarından olur.

UV ışınlarının karsinojenik etkisi 290-400 nm dalga boylarında ortaya çıkmaktadır.

Edinburg Üniversitesinden Dermatolog Dr. Richard Weller güneş gözlüklerinin gündüz saatlerinde beynin gece algısına neden olduğunu vücudumuzun melatonin ve seratonin salgısını azalttığını gözlemlemiştir.

Melanin, dokuların içindeki yarı iletken proteinleri çalıştırmak ve elektronlar oluşturmak için ışığın tüm frekanslarını emen bir pigmenttir. Hücreler, ışık üretir ve melanin emiliminin nerede olduğunu gösterir.

Gün aydınlandığında güneşten yayılan belirli dalga boylarındaki ışık huzmeleri göz kapaklarının açılması le birlikte gözün içine girer.

Gün şığı epifizi besler ve beyne havanın güneşli olduğunu bildirir.

Epifiz bezi, insan beyninin ortasında yer alan ve pineal bez olarak da adlandırılan küçük bir endokrin bezidir. Melatonin, seratonin başta olmak üzere bir çok hormon salgılar.

Güneşli bir günde Melatonin bir çok canlıda örneğin kurbağalar, bazı balıklarda hızlı renk değişikliği için çok gereklidir.

İnsanda Melatonin etkisi bu kadar kuvvetli olmasa da melanogenesis’te (pigment oluşumu) rol aldığı düşünülmektedir.

Pro-opiomelanokortin (POMc) proteini aktivasyonu gün ışığı ile ilişkili olup merkezi melanokortin sisteminin bir parçasıdır.

Melanokortin sistemi, hem beslenme davranışlarında hem de enerji harcamasında ayrıca cilt ve saç gibi çevresel dokularda enerji dengesinin kritik bir düzenleyicisidir.

Güneşi gereğince almamaktan (Güneş gözlüğü kullanımı) kaynaklı mavi ışığa maruziyet, gözde oksijen azalmasına yol açar. Bu da mitokondriyi etkileyen faktörlerden biri olur.

Retina üzerinde olağandışı derecede kan damarlarının üremesi (retinal proliferasyon), retinal incelme ve katarakt da ortaya çıkabilecek durumlar arasındadır.

Zira, göz dokularında daha fazla çözünmüş oksijen ihtiyacı oluşur ve bu da görme bozukluklarını beraberinde getirir.

Güneş ışığı (UV ışığı) eksikliğine bağlı dokularda melanin azalır. Bu da retina proteinlerine zarar verdiği kalıcı fotoreseptör hasarına neden olur. 

Sabah güneşin doğması ile arada cam olmadan (Güneş gözlüğü) retinaya gelen doğal gün ışığı, gözlerin arkasındaki hipofiz bezini aktivite eder. Aşağıda Hipofiz bezinin arka lobunun ve ön lobunun kontrol ettiği hormon salgılayan organ ve bezler görülmektedir.

Gün ışığı Tiroid bezinin uyarılmasını sağlayan hormonlara etki eder. Kadınlarda yumurtalığa, erkeklerde folikül uyarıcı hormonunu uyararak sperm üretimini sağlar. Yine gün ışığı etkisi ile Prolaktin hormonu kadınlarda meme bezlerini süt salınımı için uyarır.

  • Östrojen steroid hormonu
  • Dopamin
  • Adrenalin
  • Serotonin (mutluluk hormonu)
  • Melatonin

Doğal gün ışığından etkilenen diğer hormonlardır. 

Güneşli bir günde neden çoğumuz mutlu oluruz?

Seratonin yüzünden!!

Güneş ışığı (UV ışığı) eksikliğine (Güneş gözlüğü kullanımı) bağlı dokularda melanin azalır. Bu da retina proteinlerine zarar verdiği kalıcı fotoreseptör hasarına neden olur. 

Güneş gözlüğü takmak epifiz bezini aç bırakır ve beynin havanın bulutlu olduğunu düşünmesini sağlar, bu da cildin güneşe maruz kalmaya hazırlanmasını engeller. Dr. Weller’in teorisi ispatlanamadı lakin çürütülemedi de.

Sonuç olarak; Cildimizin olduğu gibi gözlerimizin de güneş ışığı vasıtası ile hormonal sistemimizin dengesinde etkin bir rol oynadığını ve güneş gözlüğü ie bu dengenin bozulabileceğini düşünmemiz gerekiyor.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ UV Işığının Cilt Üzerinden Beyne ve Endokrin Sistemine Nasıl Etki Ettiği ve Nedeni https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5905393/

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla