İzmit Körfezi’nde Bulunan Kara, Su ve Hava Canlılarının, Tersane Çalışanları İçin Oluşturabileceği Riskler

İzmit Körfezi… Sanayiyle iç içe geçmiş bir doğa parçası. Dışarıdan bakıldığında mavinin ve yeşilin buluştuğu bu bölge, aynı zamanda ülkemizin önemli tersanelerine ev sahipliği yapmaktadır. Ancak ne yazık ki sadece gemiler değil, mikroorganizmalar, böcekler, deniz canlıları ve hava yoluyla taşınan zararlılar da bu sahalarda “faal” durumdadır.

Tersanelerde çalışan yüzlerce emekçi için görünmeyen ancak son derece etkili bir risk tablosu her gün yeniden yazılmaktadır. Bu riskler yalnızca mekanik ya da kimyasal değildir. Doğanın sessiz oyuncuları – yani kara, su ve hava canlıları – zaman zaman hastalık taşıyabilir, alerjik reaksiyonlara sebep olabilir ya da fiziksel zarar verebilir. İşte bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği alanında, çevresel biyolojik tehditlerin sistematik biçimde değerlendirilmesi artık bir tercih değil; zorunluluktur.

Bu çalışma, İzmit Körfezi’nde doğal olarak bulunan kara, su ve hava canlılarının iş sağlığı açısından oluşturabileceği zoonoz, alerjenik, ve fiziksel-tehlikeli temas risklerini bilimsel temele dayalı bir şekilde sınıflandırmakta ve Latince adlarından halkta bilinen isimlerine kadar tüm yönleriyle ortaya koymaktadır. Amaç, bu canlıları korkulacak birer tehdit olarak göstermek değil; farkındalık yaratarak çalışan güvenliğini doğayla uyumlu biçimde artırmaktır.

İzmit Körfezi’nde bulunan kara, su ve hava canlılarının, tersane çalışanları için oluşturabileceği riskleri üç ana başlık altında kategorize edelim.

  1. Zoonoz riski (hastalık taşıma potansiyeli)
  2. Alerjen riski (solunum/dokunma kaynaklı)
  3. Fiziksel-tehlikeli temas riski (ısırma, sokma, toksin)

Her canlı için Latince adı, halk adı, risk türleri, ve özet açıklama tablo formatında aşağıda veriyorum.

Latince AdıHalk AdıRisk TürüRisk Detayı (Özet)
Rattus norvegicusLağım sıçanıZoonoz, AlerjenLeptospiroz, hantavirüs; idrar ve dışkıdan alerjen maruziyeti
Rattus rattusÇatı sıçanıZoonoz, AlerjenSalmonella, tifo; tüy ve dışkı alerjen
Mus musculusEv faresiZoonoz, AlerjenHantavirüs, tifo; inhalan alerjenler
Felis catusSahipsiz kediZoonozToksoplazmozis, kuduz (nadiren), tırmalama hastalığı
Canis lupus familiarisSahipsiz köpekZoonoz, FizikselKuduz, tenya, ısırık/yaralanma riski
Erinaceus concolorKirpiZoonozPire taşıyıcılığı, salmonella
Martes foinaKaya sansarıZoonozKuduz potansiyeli, dışkı-bakteri taşıyıcılığı
Bufo bufoKara kurbağasıFiziksel, AlerjenDeri toksinleri, temasla tahriş
Hyla arboreaAğaç kurbağasıAlerjenDeri salgısı hassasiyet oluşturabilir
Testudo graecaKaplumbağaZoonozSalmonella taşıyıcısı
Hemidactylus turcicusDuvar kertenkelesiAlerjen (düşük)Zararsız, nadiren dışkı alerjisi
Lacerta viridisYeşil kertenkeleAlerjen (düşük)Nadiren temas tahrişi
Mytilus galloprovincialisMidyeAlerjen, ZoonozAlerjik reaksiyon; ağır metal ve patojen birikimi
Crangon crangonKum karidesiAlerjenKabuklu alerjisi olanlar için riskli
Carcinus aestuariiYeşil yengeçAlerjenKabuklu alerjisi, el temasıyla tahriş
Callinectes sapidusMavi yengeçAlerjenKabuklu reaksiyonları, temasla tahriş
Pelagia noctilucaAteş denizanasıFiziksel, AlerjenCiddi cilt tahrişi, temasla ağrı
Mnemiopsis leidyiTaraklı denizanasıAlerjen (düşük)Zararsız, dolaylı etkili (ekosistem bozulması)
Aurelia auritaAy denizanasıFizikselHafif yanık/tahriş
Larus michahellisGümüş martıZoonoz, FizikselSalmonella, dışkıdan bulaş; saldırgan davranışlar
Latince AdıHalk AdıRisk TürüRisk Detayı (Özet)
Trachurus mediterraneusİstavritAlerjenKabuklu-balık alerjisi olanlarda risk; iskelelerde temas
Sparus aurataÇipuraAlerjen (düşük)Gıda işleme alanlarında temas alerjisi
Dicentrarchus labraxLevrekAlerjen (düşük)Kabuklu/balık alerjisi olanlar için olası reaksiyon
Engraulis encrasicolusHamsiAlerjenGıda kaynaklı alerji; iskele-temas
Pomatomus saltatrixLüferFizikselSivri dişler, yanlış tutuşta ısırık riski
Mugil cephalusKefalAlerjen (düşük)Kıyı balıkçılığı sırasında temas alerjisi
Belone beloneZarganaFizikselSivri çenesiyle temas halinde cilt yaralanması
Gobius nigerKaya balığıFiziksel (düşük)Temasla nadiren cilt tahrişi
Atherina boyeriGümüş balığı (Atarina)AlerjenKüçük boyutlu ama toplu temasta kabuklu etkisi
Chelon labrosusGri kefalAlerjen (düşük)Balık işleme alanlarında potansiyel reaksiyon
Callinectes sapidusMavi yengeçAlerjen, FizikselKabuklu teması; sıkıştırma yaralanmaları
Donax trunculusKum midyesiAlerjenKabuklu alerjisi olanlarda ciltte kaşıntı
Cerastoderma glaucumLagün midyesiAlerjenKabuklu temas reaksiyonu potansiyeli
Mya arenariaKum midyesi (büyük)AlerjenEl ile temasla hafif alerjen etkisi
Paracentrotus lividusDeniz kestanesiFizikselBatma ve toksik iğne tepkileri
Holothuria tubulosaDeniz hıyarıAlerjen (düşük)Ciltte hafif tahriş, nadir
Ophioderma longicaudaYılan yıldızıFizikselTersane kıyı betonlarında elle temasta tahriş
Actinia equinaKırmızı deniz anasıFiziksel, AlerjenDokunmayla yanma, toksin hassasiyetleri
Phalacrocorax carboKarabatakZoonozKuş dışkısı ile histoplazmoz riski
Phalacrocorax pygmaeusCüce karabatakZoonozTersane çatılarında dışkı teması – solunum riskleri
Latince AdıHalk AdıRisk TürüRisk Detayı (Özet)
Ardea cinereaGri balıkçılZoonoz, FizikselDışkı kaynaklı mikrobiyal bulaş; kıyıda saldırgan olabilir
Egretta garzettaKüçük ak balıkçılZoonozTüy ve dışkı kaynaklı solunum riski (örn. histoplazmoz)
Anas platyrhynchosYeşilbaş ördekZoonoz, AlerjenKuş gribi vektörü, dışkı kaynaklı enfeksiyon riski
Sterna hirundoSumruZoonoz, FizikselYuva döneminde saldırganlık, dışkı ile bulaş
Larus ridibundusKarabaş martıZoonozSalmonella ve kampilobakter potansiyeli
Columba liviaGüvercinZoonoz, AlerjenKriptokokkoz, psittakoz; tüy-dışkı solunumu
Corvus cornixLeş kargasıZoonozÇöp karıştırıcılığı, enfekte dışkı riski
Passer domesticusSerçeAlerjen, ZoonozTüy ve dışkı inhalasyonu ile duyarlılık
Delichon urbicumEv kırlangıcıAlerjenYuvalama bölgesinde dışkı birikimi, solunum yolu etkisi
Hirundo rusticaKırlangıçAlerjenTavanlarda yuvalama; dışkı kaynaklı alerjen riski
Falco tinnunculusKerkenezZoonoz (düşük)Nadir dışkı teması; yırtıcı olduğu için doğrudan risk düşüktür
Buteo buteoŞahinFiziksel (düşük)Tersane yakınında yuva varsa savunma davranışı olabilir
Tursiops truncatusAfalina (şişe burunlu yunus)Fiziksel (nadir)İnsan dostudur, ama iskeleye çarpış veya strese girme riski
Delphinus delphisBayağı yunusFiziksel (nadir)Kıyı sığlıklarında nadir, kıyıdan gözlem dışında etkileşim az
Mnemiopsis leidyiTaraklı denizanasıAlerjen (dolaylı)Plankton dengesi bozucu; balık azalması → dolaylı etki
Beroe ovataAvcı taraklıAlerjen (dolaylı)Ekosistem etkisi, doğrudan temas riski yoktur
Podarcis muralisDuvar kertenkelesiAlerjen (düşük)Nadiren iç mekânlara girer; dışkısı potansiyel alerjen
Vulpes vulpesKızıl tilkiZoonoz, FizikselKuduz, dışkı ile parazit yayılımı; kıyı bölgesine inebilir
Lepus europaeusYabani tavşanZoonozTularemi (Francisella tularensis); nadir ama ciddi risk
Martes foinaKaya sansarıZoonozKuduz, evcil hayvanlara saldırı, gece aktif
Latince AdıHalk AdıRisk TürüRisk Detayı (Özet)
Apis melliferaBal arısıFiziksel, AlerjenSokma riski, arı alerjisi olanlarda anafilaktik şok riski
Vespula germanicaAlman eşekarısıFiziksel, AlerjenSaldırgan, sokma sonucu alerjik reaksiyon riski yüksek
Polistes dominulaKağıt yaban arısıFiziksel, AlerjenÇatı altlarında yuva; beklenmeyen sokmalar
Bombus terrestrisBombus (büyük arı)Fiziksel, AlerjenNadir sokar, ama alerjisi olanlar için tehlikeli
Culex pipiensSivrisinekZoonoz, AlerjenBataklık alanlarda artar; Batı Nil virüsü taşıyıcısı
Aedes albopictusAsya kaplan sivrisineğiZoonoz, AlerjenZika, chikungunya; ısırıkla alerjik reaksiyonlar
Phlebotomus papatasiTatarcıkZoonozŞark çıbanı (Leishmaniasis) taşıyıcısı
Ixodes ricinusKenar (Avrupa türü)ZoonozLyme hastalığı, Kırım-Kongo kanamalı ateşi potansiyeli
Hyalomma marginatumKırım-Kongo kenesiZoonozCiddi enfeksiyon riski; hayvanlardan insanlara geçiş
Blatta orientalisKara hamam böceğiAlerjen, ZoonozAlerjen partikül kaynağı, patojen taşıyıcısı
Periplaneta americanaAmerikan hamam böceğiAlerjen, ZoonozSolunum yolu alerjeni; özellikle depo alanlarında görülür
Tenebrio molitorUn kurduAlerjenDepolarda yaygın; deri döküntüsü ve solunum riski
Dermatophagoides pteronyssinusToz akarlarıAlerjenKapalı alanlarda alerjen partikül maruziyeti
Sarcoptes scabieiUyuz akarıZoonoz, FizikselCilt paraziti; temasla bulaşabilir
Lucilia sericataYeşil sinekZoonozYaralara yumurta bırakabilir (miyazis riski)
Musca domesticaEv sineğiZoonozEnfeksiyon taşıyıcı; gıda ve açık alanlarda risk
Tipula spp.Vinç sineğiAlerjen (düşük)Zararsızdır, ama bazı kişilerde temasla iritasyon
Chironomus spp.Sivrisinek benzeri sinekAlerjenKıyılarda yoğunluk; ölü bireylerin parçaları alerjen
Forficula auriculariaKıskaç böceğiFiziksel (düşük)Nadiren savunma davranışı, cilde zarar vermez ama rahatsız edici
Armadillidium vulgareBokböceği (takoz böceği)Alerjen (düşük)Temasla hafif cilt tahrişi, nemli alanlarda yaygın
Latince AdıHalk AdıRisk TürüRisk Detayı (Özet)
Erinaceus europaeusKirpiZoonoz, FizikselDışkısıyla parazit taşıyabilir; iğneleri ciltte enfeksiyona yol açabilir
Rattus norvegicusLağım sıçanıZoonozLeptospiroz, hantavirüs, salmonella vektörü
Rattus rattusÇatı sıçanıZoonozVeba ve tifo taşıyıcısı; yiyecek depolarında risk
Mus musculusEv faresiZoonoz, Alerjenİdrar ve tüy partikülleriyle solunum alerjen riski
Canis lupus familiarisSahipsiz köpekZoonoz, FizikselKuduz, echinococcus; ısırma riski; grup saldırıları
Felis catusSahipsiz kediZoonoz, AlerjenToxoplasma, kuduz; tüy alerjeni ve tırmalama riski
Bufo bufoKara kurbağasıToksik, FizikselDeri bezlerinden toksin salgılar; temasla tahriş
Rana ridibundaSu kurbağasıZoonoz (düşük)Bataklıklarda; salmonella taşıyıcısı olabilir
Testudo graecaTosbağa (kara kaplumbağası)Zoonoz (düşük)Nadir, ama salmonella bulaştırıcısı
Mauremys rivulataNil kaplumbağasıZoonoz (düşük)Temasla bakteri geçişi; kirlilikle ilişkili risk artar
Pelophylax bedriagaeLevanten kurbağasıZoonoz (düşük)Nemli alanlarda salmonella taşıma potansiyeli
Dolichophis caspiusHazar yılanıFiziksel (düşük)Zararsız, ama çalışanlarda korku ve panik yaratabilir
Natrix tessellataSu yılanıFiziksel (düşük)Zehirsizdir, ancak savunmada ısırabilir
Vipera ammodytesBoynuzlu engerekFiziksel, ToksikZehirli ısırık riski; ilk yardım gerektirir
Macrovipera lebetinaKoca engerekFiziksel, ToksikTürkiye’de nadir ama zehirli; ağır tıbbi sonuçlar
Glycera spp.Kan kurdu (polychaeta)FizikselIsırabilir; küçük ama keskin çeneleriyle kanamalı yara açabilir
Nereis diversicolorÇok kıllı deniz kurduFizikselElle tutulduğunda ısırabilir; hafif cilt iritasyonu
Branchiostoma lanceolatumMızrak başı (ilkel kordalı)Alerjen (nadir)Temas alerjisi potansiyeli; nadir tür
Sagitta setosaOk kurtçukları (chaetognatha)Alerjen (dolaylı)Planktonik, solunum alerjenlerine katkıda bulunabilir
Aurelia auritaAy denizanasıFiziksel, AlerjenHafif temasla cilt tahrişi; mevsimsel olarak kıyılarda artar

Bir çalışanın başına düşen cıvata kadar, sinek ısırığı da risk oluşturabilir. Deniz suyunun altında gizlenen denizanası kadar, havada süzülen polen de ciddi bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Bu nedenle iş sağlığı yönetiminde “büyük” tehlikeler kadar “küçük” olanlar da dikkate alınmalıdır. Çünkü iş kazası sadece patlama, düşme veya kimyasal sızıntıyla gelmez; bazen bir kuş dışkısında, bir balık dikeninde, ya da bir arının iğnesinde gizlenmiş olarak gelir.

İzmit Körfezi’ndeki canlı çeşitliliği, bölgeye özgü bir zenginliktir. Ancak bu zenginlik, uygun önlem alınmazsa çalışanlar için bir tehdit halini alabilir. Biyolojik riskleri bilmek, görmezden gelmekten daha güçlü bir koruma sağlar. Sizlere yukarıda sunmuş olduğum tablo, yalnızca bir liste değil; sahadaki görünmeyen düşmanlara karşı hazırlıklı olmanın pusulasıdır.

Unutmayalım: Doğa ile barışmak için, önce onu tanımak gerekir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İzmit Körfezi Kıyılarında İnsan Kaynaklı Jeomorfolojik Değişimler ve Süreçler https://www.researchgate.net/publication/354732570_Izmit_Korfezi_Kiyilarinda_Insan_Kaynakli_Jeomorfolojik_Degisimler_ve_Surecler

⭐️⭐️ Kocaeli’de Tarım Ve Hayvancılık http://www.kocaeli.gov.tr/kocaelinde-tarim-ve-hayvancilik

⭐️⭐️ KÖRFEZ SULAKALANI (KOCAELİ) ORNİTOFAUNASI http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://acikerisim.sakarya.edu.tr/bitstream/handle/20.500.12619/79844/T06379.pdf?sequence=1

⭐️⭐️ İZMİT KÖRFEZİ BALIKLARI VE MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/226532/yokAcikBilim_181926.pdf?sequence=-1&isAllowed=y

⭐️⭐️ Türkiye’de Meslek Hastalıkları ve Tersaneler (In English: Occupational Diseases and Shipyards in Turkey) https://www.researchgate.net/publication/341869003_Turkiye’de_Meslek_Hastaliklari_ve_Tersaneler_In_English_Occupational_Diseases_and_Shipyards_in_Turkey

⭐️⭐️ GEMİ İNŞA SANAYİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://nek.istanbul.edu.tr/ekos/TEZ/ET001021.pdf

⭐️⭐️ Yılan Sokmalarının Değerlendirilmesi ve Tedavisi https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK553151/

⭐️⭐️ Yılan ısırığı zehirlenmesi https://www.who.int/health-topics/snakebite#tab=tab_1

⭐️⭐️ Yılan ısırığı zehirlenmesi https://www.nature.com/articles/nrdp201763

⭐️⭐️ Zehirli yılan ısırıkları: Klinik tanı ve tedavi https://jintensivecare.biomedcentral.com/articles/10.1186/s40560-015-0081-8

⭐️⭐️ Yılan ısırığının kronik sağlık etkileri ve maliyeti https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2590171021000102

⭐️⭐️ Antimikrobiyal Yönetimi Çağında Yılan Isırması Sonrası Antibiyotik Kullanımı https://www.mdpi.com/2072-6651/16/1/37

⭐️⭐️ Yeni nesil yılan ısırığı tedavileri ölüm oranını azaltabilir https://www.nature.com/articles/d41586-024-03818-z

⭐️⭐️ Yılan sokmasından korunma, ilk yardım ve tedavi. https://www.outdoorhaber.com/saglik/yilan-sokmasi#google_vignette

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Nereden Çıktı Bu İşe Giriş Muayenesi?

Değerli Çalışan Arkadaşlarımız,

Bugün birçok işyerinde işe başlamadan önce hepimiz “işe giriş muayenesi” yaptırıyoruz.

Peki hiç düşündünüz mü, bu uygulama ilk ne zaman başladı, neden gerekli görüldü, kimler tarafından planlandı?

Gelin hep birlikte bu önemli sağlık uygulamasının tarihine kısa bir yolculuk yapalım.

🩺 🩺 🩺
İşe Giriş Muayenesinin Tarihi Nereden Başlıyor?

İşe giriş muayenesinin kökeni, Sanayi Devrimi dönemine kadar uzanır. 18. yüzyıl sonlarında başlayan bu devrimle birlikte insanlar ilk kez büyük fabrikalarda uzun saatler boyunca, çoğu zaman sağlıksız koşullarda çalışmaya başladı.

Bu dönemde birçok iş kazası, meslek hastalığı ve erken ölümler yaşandı. İşçilerin sağlığı korunmadıkça verim düştü, toplumsal tepkiler arttı ve bilim insanları bu sorunları çözmeye yöneldi.

İlk Sistemli Tıbbi Girişim – Ramazzini ile Başladı

İşe bağlı hastalıkların tıptaki ilk ciddi adımlarını atan kişi, İtalyan hekim Bernardino Ramazzini’dir. 1700 yılında yazdığı “De Morbis Artificum Diatriba” (İşçilerin Hastalıkları Üzerine) adlı eseriyle, farklı mesleklerde görülen hastalıkları ilk kez sistemli olarak incelemiştir.

Ramazzini, hastalarına mesleklerini sorarak bu hastalıkların işe bağlı olabileceğini ortaya koymuş ve şöyle demiştir:

“Bir hastayı muayene ederken sadece ne yediğini değil, ne iş yaptığını da sormalıyız.”

Bugün kullandığımız işe giriş muayenesi formlarında kişinin mesleğinin, çalışma koşullarının ve maruz kalabileceği risklerin sorgulanması, doğrudan bu yaklaşımın sonucudur.

Tarihte İlk Zorunlu Uygulamalar Nerede Başladı?

Almanya ve İngiltere, 19. yüzyılın ortalarından itibaren fabrikalarda iş kazaları arttıkça, işçilerin sağlık durumlarının işe başlamadan önce kontrol edilmesini gerekli gördü.

1880’li yıllarda bazı büyük maden ocakları ve kimya fabrikaları, işçileri akciğer hastalıkları ve kalp rahatsızlıkları açısından önceden taramaya başladı.

Bu uygulamalar, zamanla birçok ülkenin iş yasalarına girdi ve böylece işe başlamadan önce sağlık muayenesi yapılması yasal zorunluluk halini aldı.

Türkiye’de Durum Nasıl Gelişti?

Türkiye’de ise iş sağlığı uygulamaları, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişle birlikte modern tıp anlayışının yaygınlaşmasıyla hız kazandı:

1930 tarihli Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, işçilerin sağlığının korunmasına yönelik ilk yasal adımlardan biri oldu.

1946’da kurulan Çalışma Bakanlığı, işçilerin sağlık hizmetlerine daha sistematik ulaşmasını sağladı.

1970’li yıllarda büyük sanayi kuruluşları, işçilerine işe girişte sağlık kontrolü yapmaya başladı.

2003 yılında çıkan 4857 sayılı İş Kanunu ve ardından 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile birlikte, “İşe Giriş Muayenesi” artık her işyerinde yasal zorunluluk haline geldi.

Peki İşe Giriş Muayenesi Neden Hâlâ Bu Kadar Önemli?

Çünkü işe giriş muayenesi sayesinde:

✅ Çalışanın sağlık durumu işe uygun mu, öğrenilir.
✅ Gizli hastalıklar fark edilip erken tedaviye başlanabilir.
✅ İş kazaları ve meslek hastalıkları önlenebilir.
✅ Hem çalışanın hem iş arkadaşlarının hem de işverenin güvenliği sağlanır.

Bu sadece sizin sağlığınızı değil, çalışma arkadaşlarınızı, işvereni ve tüm işyerinin güvenliğini ilgilendiren bir konudur.

İşe giriş muayenesi, tıp tarihinin önemli dönüm noktalarından biridir.
Bir hekimin 300 yıl önce “Bu işçinin ne işle meşgul olduğunu mutlaka sormalıyız” demesiyle başlayan bu anlayış, bugün sizin sağlığınızı korumak için hâlâ dimdik ayakta.

Bu muayene sizin için bir formalite değil, yaşam kalitenizi, güvenliğinizi ve geleceğinizi koruyan bir adımdır.
İşe başlamadan önce yapılan bu muayeneye değer verin, sağlığınıza sahip çıkın.

🩺 Sağlıklı, güçlü ve güvenli iş yaşamınız için işe giriş muayenesine önem verin.

Dr. Mustafa KEBAT

İşe Giriş Muayeneleri – Tetkik ve Tahlilleri için firmamız Tetkik OSGB yi arayabilirsiniz.

📞 İsterseniz randevu alabilirsiniz:
📍 Telefon: +90 232 265 20 65 Laboratuvar Telefonumuz: +90 541 125 15 82

📍 Ya da randevusuz da gelebilirsiniz:
🕗 Hafta içi her gün: 08.30 – 17.30 saatleri arasında başvurabilirsiniz.

Cennetoglu Mh., Foliage Cd., Modeko Selgeçen Is Merkezi, No: 230 Kat:4 Daire:424-425, Cennetoğlu, 35110 Karabağlar/İzmir, Türkiye

Hizmetlerimiz Laboratuvar ve muayene ile de sınırlı değil.

İlk yardımcı olmak isteyenler eğitimlerimize katılabilirler.

Hijyen Mesleki Eğitim Belgesi almak isteyenlere de çözümümüz mevcut.

Mesleki Eğitim Belgesi için yine sizlere destek veriyoruz.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili tüm konularda her daim sizlerin hizmetindeyiz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İşe Giriş Muayeneleri Sırasında Tespit Edilen ve Çalışanın Hayatını Kurtaran Durumlar

Değerli Çalışan Arkadaşlarımız,

Hepimiz işe başlamadan önce bir dizi sağlık kontrolünden geçiyoruz. Kiminiz bunu bir formalite olarak görüyor, kiminiz ise “zaten sağlıklıyım, bir şey çıkmaz” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak bilin ki, işe giriş muayeneleri sadece kâğıt üzerinde yapılan bir işlem değil; bazen hayat kurtaran çok önemli bir adımdır.

Bugüne kadar birçok çalışanın, işe giriş muayenesi sırasında hiç farkında olmadığı ciddi sağlık sorunları tespit edilmiş ve zamanında müdahale sayesinde hayatı kurtulmuştur.

Sizlere yaşadığım gerçek örneklerle bu muayenelerin ne kadar hayati olduğunu anlatmak istiyorum:

🩺 🩺 🩺
❤️ 1. Sessiz Kalp Ritmi Bozukluğu (EKG ile Tespit)

Bir inşaat ustası kardeşimiz, hiçbir şikâyeti olmamasına rağmen işe giriş muayenesi sırasında EKG testine alındı.
Test sonucunda, kalp ritminde ciddi bir düzensizlik (aritmi) saptandı.

➡ Bu durum fark edilmese, yüksekte çalışırken bayılabilir, ciddi bir kaza geçirebilir hatta kalp krizi yaşayabilirdi.
Erken teşhis sayesinde hemen kardiyolojiye yönlendirildi ve tedavisi başladı.

🩸 2. Gizli Akciğer Lezyonu (Akciğer Grafisi ile Tespit)

Bir kaynak ustası, işe giriş sırasında çekilen akciğer filminde şüpheli bir gölge ile karşılaşıldı.
Oysa kendisinin hiçbir öksürük, balgam ya da nefes darlığı şikâyeti yoktu.

➡ Gönderildiği göğüs hastalıkları uzmanında erken evrede akciğer kanseri teşhisi konuldu.
Zamanında ameliyat oldu, hayati tehlike atlattı ve bugün sağlığı yerinde.

🧠 3. Beyin Tümörü Belirtisi (Görme Muayenesi ile Fark Edildi)

Bir güvenlik görevlisi adayı, görme muayenesinde bir gözünde ani görme kaybı yaşadığını söyledi.
Bu durum, işyeri hekimi tarafından önemsenerek ileri tetkiklere yönlendirildi.

➡ Beyin görüntülemesinde tümöre bağlı baskı yapan bir kitle saptandı.
Erken operasyonla tümör alındı ve hayatı kurtuldu.

🩸 4. Ağır Kansızlık ve Gizli Kan Kaybı (Hemogram ile Belirlendi)

Bir depo çalışanı, sadece yorgun hissettiğini söylemişti ama işe girişte yapılan kan sayımı (hemogram) testi ciddi bir kansızlık gösterdi.
Daha ileri testlerde, sindirim sisteminde gizli bir kanama odağı ve mide ülseri tespit edildi.

➡ Bu kanama ilerleseydi iç kanama riski taşıyacaktı.
Erken teşhis sayesinde tedavisi yapıldı.

💉 5. Gizli Şeker (Diyabet) (Kan Testi ile Belirlendi)

Bir şoför adayı, hiçbir şikâyeti olmamasına rağmen işe giriş muayenesi sırasında yapılan açlık kan şekeri testinde çok yüksek bir değere sahipti.

➡ Bu değer, henüz belirti vermeyen ama ileride göz, böbrek ve damar hastalıklarına yol açabilecek tip 2 diyabetin başlangıcıydı.
Zamanında tedaviyle hem sağlığı hem iş güvenliği korunmuş oldu.

👂 6. Ciddi İşitme Kaybı (Odiyometri Testinde Saptandı)

Bir üretim işçisi, yıllardır yüksek sesli ortamlarda çalışmıştı ama farkında olmadan duyma yetisinde önemli bir kayıp yaşamıştı.
Yeni bir işe girişi öncesi muayenesinde yapılan odiyometri testi, bu kaybı tespit edildi.

➡ Bu çalışan, daha uygun bir pozisyonda işe başlaması sağlandı ve işitme cihazıyla yaşam kalitesi geri kazandı.
Bu test yapılmasa ileride tam işitme kaybı yaşanabilirdi.

📌 📌 📌
SONUÇ OLARAK

İşe giriş muayenesi, sadece işe uygun olup olmadığınızı değerlendiren bir prosedür değil;
aynı zamanda vücudunuza dair erken uyarı sistemidir.

Belki siz hiçbir belirti hissetmiyorsunuz.
Belki “Ben zaten sağlıklıyım” diyorsunuz.
Ama unutmayın:

Birçok hastalık, sessiz başlar. Tehlike fark edildiğinde ise bazen geç olabilir.

📣 Bu yüzden işe giriş muayenesini hafife almayın.
Bu kontroller sayesinde:

  • Hem kendi sağlığınızı korursunuz,
  • Hem iş arkadaşlarınızı riske atmazsınız,
  • Hem de gelecekteki olası büyük problemleri bugünden önleyebilirsiniz.

Sağlık ihmale gelmez. Unutmayın: İşyeri hekiminiz sadece işe onay vermek için değil, sizi hayatta tutmak için de oradadır.

🩺 Sağlıklı ve güvenli iş günleri dileriz.

Dr. Mustafa KEBAT

İşe Giriş Muayeneleri – Tetkik ve Tahlilleri için firmamız Tetkik OSGB yi arayabilirsiniz.

📞 İsterseniz randevu alabilirsiniz:
📍 Telefon: +90 232 265 20 65 Laboratuvar Telefonumuz: +90 541 125 15 82

📍 Ya da randevusuz da gelebilirsiniz:
🕗 Hafta içi her gün: 08.30 – 17.30 saatleri arasında başvurabilirsiniz.

Cennetoglu Mh., Foliage Cd., Modeko Selgeçen Is Merkezi, No: 230 Kat:4 Daire:424-425, Cennetoğlu, 35110 Karabağlar/İzmir, Türkiye

Hizmetlerimiz Laboratuvar ve muayene ile de sınırlı değil.

İlk yardımcı olmak isteyenler eğitimlerimize katılabilirler.

Hijyen Mesleki Eğitim Belgesi almak isteyenlere de çözümümüz mevcut.

Mesleki Eğitim Belgesi için yine sizlere destek veriyoruz.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili tüm konularda her daim sizlerin hizmetindeyiz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İşe Giriş Muayenesi Öncesi Çalışanlar Nelere Dikkat Etmeli?

Değerli Çalışan Arkadaşlarımız,

Yeni bir işe başlarken yapmanız gereken en önemli adımlardan biri, işe giriş muayenesi sürecidir. Bu muayene; hem sizin sağlığınızı korumak, hem de yapacağınız işe uygun olup olmadığınızı değerlendirmek için zorunlu ve son derece önemlidir.

Peki, işe giriş muayenesi öncesinde nelere dikkat etmelisiniz? İşte size yol gösterecek önemli başlıklar:

🩺 🩺 🩺
1. Gerekli Belgeleri Yanınızda Getirin

İşe giriş muayenesine gelmeden önce mutlaka şu belgeleri hazır bulundurun:

  • Nüfus cüzdanınız veya kimlik kartınız
  • İşe başvuracağınız firmanın adı ve bilgileri
  • İşverenin talep ettiği özel tahlil ve tetkik listesi (varsa)
  • Önceki sağlık raporlarınız veya geçirdiğiniz operasyonlara ait belgeler (varsa)
  • Sürekli kullandığınız ilaçların isimleri (bir liste olarak yanınızda bulunsun)

📌 Not: Bu belgeleri eksiksiz getirmek, zaman kazanmanızı sağlar ve işlemleri hızlandırır.

🩺 🩺 🩺
2. Muayeneye Gelmeden Önce Alkol ve Ağır Yemekten Kaçının
  • İşe giriş muayenesi sırasında kan tahlili ve idrar gibi testler yapılabilir. Bu testlerin sağlıklı sonuç verebilmesi için, önceki 8-12 saat boyunca alkol almamış ve hafif yemeklerle beslenmiş olmanız önerilir.
  • Ayrıca, kafein (kahve, çay) tüketiminizi sınırlandırın. Özellikle tansiyon ölçümü sırasında yanıltıcı sonuçlar çıkabilir.
🩺 🩺 🩺
3. İlaç Kullanıyorsanız Mutlaka Bildirin

Sürekli ilaç kullanıyorsanız (tansiyon, şeker, tiroid, nörolojik ilaçlar vb.), bunları hem formda belirtin hem de sağlık personeline açıkça söyleyin. İlacınız varsa ilaç kutusunu veya reçetesini de yanınızda getirin.

Bu bilgi, hem uygun işe yönlendirilmeniz hem de muayene sonuçlarının doğru yorumlanabilmesi açısından çok önemlidir.

🩺 🩺 🩺
4. Dinlenmiş Olun – Uyku Düzeninize Dikkat Edin

İşe giriş muayenesi, sadece laboratuvar testlerinden değil; nabız, tansiyon, EKG, görme, işitme, solunum gibi bir dizi ölçümden oluşur.
Uykusuzluk, bu değerleri etkileyebilir ve yanlış yönlendirmelere neden olabilir.

En az 6-8 saat uyumuş şekilde ve dinlenmiş olarak muayeneye gelmeniz önerilir.

🩺 🩺 🩺
5. Aç/Karnınız Tok Durumu Hekime Bildirilmelidir

Bazı testler (örneğin kan şekeri, kolesterol) aç karnına yapılması gerekirken, bazı testler tok karna da yapılabilir.
Bu nedenle, muayeneye geldiğinizde mutlaka görevliye:

  • “Aç mısınız, tok musunuz?”
  • “Son ne zaman yemek yediniz?”
    bilgilerini açık şekilde verin.
🩺 🩺 🩺
6. İşe Giriş Formunu Dürüstlükle Doldurun

Size verilen işe giriş sağlık beyan formunu (EK-2) dikkatle okuyarak, kendi el yazınızla, doğru ve eksiksiz bilgilerle doldurun.

‼️ Bilerek yanlış veya eksik bilgi vermek, ileride hem hukuki sorunlara hem de sağlığınızla ilgili risklere yol açabilir.
Bu belgeyi siz ve işyeri hekimi birlikte değerlendirir. Lütfen “Benim hiçbir hastalığım yok.” demeden önce emin olun.

🩺 🩺 🩺
7. Rahatsızlıklarınızı ve Önceki İş Kazalarını Anlatın

Daha önce geçirdiğiniz önemli hastalıklar, alerjiler, iş kazaları, ameliyatlar veya bayılma nöbetleri gibi durumları mutlaka hekime bildirin.

Bu bilgiler sizi:

  • Yanlış bir işe yönlendirilmekten
  • İleride doğabilecek iş kazalarından
  • Hak kayıplarından
    korur.
🩺 🩺 🩺
8. Temiz Giyimli ve Kişisel Hijyene Dikkat Ederek Gelin
  • Muayene sırasında fiziksel kontrol yapılabileceği için vücut temizliğinize dikkat edin.
  • Kolay çıkarılabilir kıyafetler giymek, muayeneyi kolaylaştırır (EKG, akciğer dinleme gibi işlemler için).
📌 📌 📌
SONUÇ OLARAK

İşe giriş muayenesi, sizi sağlıklı bir iş hayatına güvenle başlatmak için yapılan ilk adımdır.
Bu adımı bilinçli, dikkatli ve özenli bir şekilde tamamlamak sizin yararınızadır.

Unutmayın:
🔸 Doğru bilgi,
🔸 Zamanında başvuru
🔸 Ve sağlığınızı önemseyen yaklaşım = Güvenli İş Hayatı

Sağlıklı günlerde çalışmanız dileğiyle…

Dr. Mustafa KEBAT
Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

İşe Giriş Muayeneleri – Tetkik ve Tahlilleri için firmamız Tetkik OSGB yi arayabilirsiniz.

📞 İsterseniz randevu alabilirsiniz:
📍 Telefon: +90 232 265 20 65 Laboratuvar Telefonumuz: +90 541 125 15 82

📍 Ya da randevusuz da gelebilirsiniz:
🕗 Hafta içi her gün: 08.30 – 17.30 saatleri arasında başvurabilirsiniz.

Cennetoglu Mh., Foliage Cd., Modeko Selgeçen Is Merkezi, No: 230 Kat:4 Daire:424-425, Cennetoğlu, 35110 Karabağlar/İzmir, Türkiye

Hizmetlerimiz Laboratuvar ve muayene ile de sınırlı değil.

İlk yardımcı olmak isteyenler eğitimlerimize katılabilirler.

Hijyen Mesleki Eğitim Belgesi almak isteyenlere de çözümümüz mevcut.

Mesleki Eğitim Belgesi için yine sizlere destek veriyoruz.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili tüm konularda her daim sizlerin hizmetindeyiz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Aile İçi Sorunların Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Kurallarına Uyumuna Etkisi

İş sağlığı ve güvenliği (İSG), çalışanların fiziksel ve psikolojik bütünlüğünü korumayı amaçlayan bir disiplindir. Ancak, çalışanların iş yerindeki davranışları sadece iş ortamıyla sınırlı değildir; aile yaşamındaki sorunlar da iş performansını ve güvenlik davranışlarını etkileyebilir.

Aile İçi Sorunlar ve Psikososyal Risk Etkenleri

Aile içi sorunlar, özellikle karı-koca arasındaki anlaşmazlıklar; bireyin ruhsal, zihinsel ve duygusal dengesini doğrudan etkileyen temel psikososyal risk faktörleri arasında yer alır.

Modern iş sağlığı ve güvenliği anlayışı, çalışanların yalnızca fiziksel güvenliğini değil aynı zamanda ruhsal bütünlüğünü de koruma altına almayı amaçlar.

Aile içi tartışmalar, boşanma süreçleri, geçimsizlik, ekonomik baskılar ve iletişim sorunları; bireyde stres, kaygı, depresyon ve dikkat eksikliğine neden olabilir.

Bilimsel araştırmalara göre, aile içi huzursuzluk yaşayan çalışanların stres hormonları olan kortizol düzeylerinde belirgin bir artış gözlenmiştir. Bu da çalışanların iş yerindeki dikkat, reaksiyon süresi ve karar verme becerilerini doğrudan olumsuz etkileyerek iş kazası riskini artırır.

Örneğin, 2021 yılında yayınlanan bir çalışma (Çalışma Psikolojisi Dergisi, Cilt 45) aile içi problemler yaşayan bireylerde %34 oranında daha fazla iş kazası bildirimi olduğunu ortaya koymuştur.

Erkek Çalışanlar Üzerindeki Etkiler

Toplumsal rollerin erkeklere yüklediği “ailenin geçimini sağlama” beklentisi, aile içi sorunlar karşısında erkeklerin daha fazla stres yaşamasına neden olabilir. Bu durum, iş yerinde daha saldırgan davranışlara, öfke kontrol bozukluklarına ve iş arkadaşlarıyla iletişim sorunlarına yol açar. İş güvenliği açısından bu, riskli ekipman kullanımı sırasında dikkatsizlik veya kural dışı davranışlar gibi tehlikeli durumları doğurabilir.

Ayrıca erkek çalışanlar, duygusal problemlerini açıkça ifade etme veya destek arama konusunda daha çekingen olabilirler. Bu da psikososyal destek mekanizmalarının devre dışı kalmasına yol açar. İş kazalarının çoğu zaman “kişisel hata” olarak görülmesinin altında yatan nedenlerden biri de budur: Oysa hata, çoğu zaman bastırılmış stresin dışavurumudur.

Kadın Çalışanlar Üzerindeki Etkiler

Kadın çalışanlar, aile içi sorunlardan etkilendiklerinde hem işyerinde hem de evde “çifte yük” altına girerler. Özellikle çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi ek sorumluluklar, zihinsel yorgunluğu artırır. Kadınların daha fazla tükenmişlik ve depresyon belirtisi gösterdiği çalışmalarla ortaya konmuştur (Sağlık Psikolojisi Araştırmaları, 2019). Bu durum, işe geç kalma, görev unutma, tehlike işaretlerini fark edememe gibi davranışlara yol açabilir.

Kadın çalışanlar, duygusal travmalar sonucunda fiziksel belirtiler de yaşayabilirler. Migren, mide problemleri, kas gerginlikleri gibi stres kaynaklı fizyolojik etkiler, iş sırasında dikkat dağınıklığına neden olabilir. Bu tür semptomlar çoğu zaman göz ardı edilir; ancak iş güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluştururlar.

İş Kazası Riski Açısından Değerlendirme

Aile içi sorunların çalışan üzerindeki etkileri genellikle dolaylıdır; fakat sonuçları çok doğrudan ve dramatik olabilir.

Psikososyal yük altındaki çalışanlar:

  • Kişisel koruyucu donanımı takmayı unutabilir.
  • Talimatlara uymakta isteksiz davranabilir.
  • Yetersiz dikkat ve odaklanma nedeniyle makine kullanımı sırasında hata yapabilir.
  • Tehlikeli alanlarda bulunma riskini göz ardı edebilir.

İş Güvenliği uzmanları tarafından yürütülen sahada gözlem temelli çalışmalarda, kazaların yaklaşık %20’sinin “kişisel sorunlara bağlı dikkat eksikliği” ile ilişkilendirildiği görülmüştür. Bu oran, deprem ya da yangın gibi olağanüstü durumların neden olduğu kazalardan bile yüksektir.

İş Performansına Etkileri

Aile içi sorunlar yaşayan çalışanlar, iş yerinde performans düşüklüğü, verimsizlik, motivasyon eksikliği ve işe devamsızlık gibi belirtiler gösterebilirler. İşten sık izin alma, hasta raporu kullanımı, kısa süreli ayrılmalar; iş akışını bozmakta, iş bölümü ve üretim verimliliğini olumsuz etkilemektedir.

Bu durum, yalnızca bireysel değil ekip düzeyinde de verimsizliğe yol açar. Özellikle montaj, bakım, üretim gibi ekip çalışmasına dayalı işlerde bir kişinin düşük performansı zincirleme şekilde tüm hattı etkileyebilir. Sonuçta hem üretim süresi uzamakta hem de hata oranı artmaktadır.

İşyeri Ortamında Oluşabilecek Etkiler

Aile içi sıkıntıların iş yerine yansıması sadece bireyin performansıyla sınırlı kalmaz. Bu durum, iş arkadaşlarıyla ilişkilerde bozulmaya, ekip içi çatışmalara, mobbing şüphelerine ve hatta işyeri içi şiddete kadar varabilir.

Çalışma ortamında moral bozukluğu, olumsuz enerji ve iletişim sorunları, diğer çalışanları da dolaylı olarak etkiler. Bu nedenle İş Sağlığı ve Güvenliği profesyonelleri, sadece fiziksel değil aynı zamanda psikososyal ortamı da göz önünde bulundurmalıdır. Yasal mevzuatta yer alan “çalışanların ruhsal ve sosyal iyilik hali” hedefi, bu çerçevede değerlendirilmelidir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Politikaları Açısından Geliştirilebilecek Önlemler

  1. Psikososyal Risk Değerlendirmesi
    İşletmeler, yılda en az bir kez psikososyal risk değerlendirmesi yapmalı; çalışanların ailevi sorunları olup olmadığını anonim yöntemlerle öğrenebilecek anketler ve görüşme sistemleri kurmalıdır.
  2. Kurumsal Destek Mekanizmaları
    İşyerinde psikolog, rehberlik servisi ya da sosyal hizmet uzmanı istihdam edilerek bireysel destek sağlanmalıdır. Evlilik danışmanlığı, stres yönetimi ve öfke kontrolü gibi hizmetler sunulabilir.
  3. Esnek Çalışma Saatleri ve İzin Politikaları
    Ailevi sorun yaşayan çalışanlar için esnek saat uygulamaları, evden çalışma olanakları ya da kısa süreli özel izin politikaları geliştirilmelidir.
  4. Eğitim Programları
    “Aile ve İş Dengesini Koruma”, “İşyerinde Stresle Başa Çıkma” gibi başlıklarla periyodik eğitimler düzenlenmelidir.
  5. Yöneticilere Farkındalık Eğitimi
    Orta ve üst düzey yöneticilere, çalışan davranışlarındaki değişimlerin ardındaki psikososyal nedenleri ayırt edebilme ve destek olabilme becerisi kazandırılmalıdır.

Sonuç ve Öneriler

İş kazalarının, meslek hastalıklarının ve iş gücü kayıplarının önlenmesinde, ailevi sorunlar gibi “görünmeyen ama etkili” risk faktörlerinin değerlendirilmesi elzemdir.

Türkiye’deki İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da (6331 sayılı kanun) kapsamlı bir risk değerlendirmesi yapılmasını ve çalışanların ruhsal durumlarının gözetilmesini şart koşmaktadır. Buna rağmen uygulamada psikososyal risklere gereken önem verilmemektedir.

İşletmelerin sadece teknik güvenlik tedbirlerine değil; çalışanlarının hayat kalitesine, aile ortamına, ruhsal dengelerine de yatırım yapması gerekmektedir. Çünkü sağlıklı bir çalışan, yalnızca kazaları önlemez; aynı zamanda verimli, motive ve işine sadık olur.

Aile içi huzur ile işyeri güvenliği arasındaki bağ, düşündüğümüzden çok daha kuvvetlidir. Bu nedenle iş sağlığı kültürü, sadece işyerinde değil, evde de başlamalıdır.

Daha Fazla

İşveren – Alt işveren (Taşeron)

Tarihi gelişimi

1776 Yılında “Fincancılar sözleşmesi” imzalandı.  Kütahya’da imzalanan bu sözleşme devlet hakemliğinde yapılan dünyada  ilk toplu sözleşme olarak tarihe geçmiştir.

Ülkemizdeki İş Sağlığı ve Güvenliği konusu 3 ayrı tarih dönemine ayırabiliriz.

  1. Tanzimat öncesi dönem. Lonca ( Orta Sandığı – Teavün Sandığı )
  2. Tanzimat ve Meşrutiyet dönemi.

1865 Dilaver paşa Nizannamesi (Havza-i Fahmiye Teamülnamesi) Ereğli ve Zonguldak havzası işçilerinin dinlenme ve tatil zamanlarını, barınma yerlerini, çalışma saatleri ve sağlıkla ilgili çeşitli konuları ele alınıştır)

1869 Maadin Nizannamesi (Bütün madenlerde çalışanların güvenliği ile ilgili çeşitli hükümleri düzenleyen mevzuat.)

1871 Ameleperver Cemiyeti

1895 Osmanlı Amele Yardımlaşma Cemiyeti

3. Cumhuriyet Dönemi.

Cumhuriyetin Kuruluşundan sonraki dönemden itibaren İşveren – Alt işveren ilişkilerini incelemeye başlarsak;

 Kurtuluş savaşı sırasında çıkarılan;

  • 151 Sayılı Hafta Tatili Kanunu,
  • 1921 Yılında 114 Sayılı ve 151 Sayılı  Zonguldak ve Ereğli Kömür havzalarında çalışanlar ile ilgili kanunlar,
  • 1932 yılında çıkarılan Türkiye’de Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun da daha çok bireysel İş Hukuku alanındadır.

Bu dönemde toplu iş hukuku yönündeki düzenlemeler dolaylı yoldan yapılmıştır.

  • 1926 Tarihli Borçlar Kanunu,
  • 1926 Tarihli Medeni Kanun ve
  • 1930 Tarihli Umumi Hıfzısıhha Kanunlarında toplu iş hukukuna yönelik atıflar ve düzenlemeler vardır.
  • 1925 Tarihli ve 578 Sayılı Takrir-i Sukun  Kanunu da dolaylı da olsa çalışma ilişkilerini düzenlemesi açısından önemlidir.

Türkiye’de taşeron ilişkisinin iş hukuku alanına girmesi, 3008 sayılı İş Kanununun yürürlüğe girdiği 1936 yılında  “üçüncü bir şahsın aracılığı” biçiminde düzenlenmesi ile başlamıştır.

3008 sayılı Kanunda 1950 yılında 5518 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle birlikte, “aynı iş veya teferruatında iş alan” bu kişiler “aracı” olarak tanımlanmıştır. 1967 Yılında 931 sayılı İş Kanununun gerekçesinde de “aracı” kavramının yer aldığı görülmektedir.

İşveren – Alt işveren (Taşeron) Tanımı

Endüstriyel gelişim içinde oldukça önemli bir yer tutan taşeron meselesi sayısız hukuki ihtilafa neden olmuştur.

1475 sayılı İş Kanununda “diğer işveren” kavramı yer almış ve 1970’li yılların sanayi düzeni ve hukuk perspektifi ile düzenlenmiş hükümlerinin elverdiği ölçüde, bağımsız yargı organları bu yeni, dinamik ve gittikçe büyüyen meseleye çözüm aramak zorunda kalmışlardır.

Endüstride taşeron, tali işveren, alt ısmarlanan, alt işletici, alt işveren kavramları ile birlikte uygulamaların yaygınlaşması 1980’li yıllardan sonra olmuştur.

Yüksek Mahkeme kararları, 4857 sayılı yeni İş Kanununun oluşumu sürecinde de önemli bir yol gösterici olmuştur.

Borçlar Kanununun “istisna akdi” başlıklı On Birinci kısmında düzenlenmekte ve müteahhit kavramı olarak karşımıza çıkmaktadır. Borçlar Kanununun 355. maddesine göre; “iş sahibine ücret karşılığında bir iş (eser) yapmayı taahhüt eden kişi” müteahhittir, denmektedir.

Borçlar Kanununun 356. Maddesi uyarınca, müteahhit “işi bizzat yapmak veya kendi idaresi altında yaptırmak” zorundadır. Ancak işin niteliği açısından “şahsi maharetinin ehemmiyeti yok ise” işi bir başkasına da devredebilir. İşin devredildiği bu kişi ya da kuruluş taşerondur.

İşveren – Alt işveren (Taşeron) Hukuku

Yasal düzenlemeler işverenlere çalıştırdıkları işçi sayıları nispetinde yükümlülükler getirir. (Özürlü ve hükümlü istihdamı, İşyeri hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı ile çalışma vb)

İşyerlerinin büyüklüklerine göre (sermaye, çalışan işçi sayısı vb) istihdam yükümlülükleri olduğu gibi işçi hakları açısından da  işverenlere işçi sayısına göre ek yükümlülükler getirmektedir. (işçi sayısının artması beraberinde sendikalaşma ve toplu iş sözleşmelerini de gündeme getirmektedir.)

Günlük uygulamada sıklıkla karşılaştığımız bir durum, işverenler işçi sayısıyla orantılı olarak artan yükümlülüklerinde kurtulmak ve sendikalaşmanın önüne geçmek için alt işverenlik sözleşmeleri yapmaktadır. Alt işverenlik sözleşmesi ile işverenler kendi şirketlerinde yasal olarak çalıştırdıkları işçi sayısını azaltmaktadırlar.  

 4857 Sayılı İş Kanununun 2. maddesi uyarınca bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Yine aynı maddeye göre işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.

Alt iş verrenlik yönetmeliğinde  “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren iş”, mal veya hizmet üretiminin zorunlu unsurlarından olan, işin niteliği gereği işletmenin kendi uzmanlığı dışında ayrı bir uzmanlık gerektiren iş şeklinde tanımlanmıştır.  Bu tanımlama da göstermektedir ki alt işverenin alabileceği asıl işler oldukça sınırlıdır.

4857 Sayılı İş Kanunu ve Alt İşverenlik Yönetmeliği incelendiğinde asıl işveren-alt işveren çalışma şekli:

  • Yardımcı işlerde herhangi bir koşul olmaksızın alt işverene iş verilebilir.
  • Alt işverene asıl işin bir bölümünde yalnızca işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş verilebilir.

İlgili Kanun ve Yönetmelikler dikkate alındığında asıl iş, yasalara uygun  herhangi bir gerekçe olmadan alt işverene verilemez. Makinanın başında aynı işi yapan iki işçiden biri alt işverenin işçisi olamaz.

Örnek bir olayda Yargıtay’ın verdiği karara bakarsak  “Temizlik ve çöp nakil işi belediyelerin asıl işlerindendir. Belediyelerin asli işlerinden olan temizlik hizmeti işini 4857 Sayılı İş Kanununun 2/VI-VII maddesi uyarınca taşeronlara devretmesi mümkün olmadığından bu tür taşeronluk sözleşmeleri geçerli sayılamayacağından davalı belediyenin işe iade ve sonuçları yönünden sorumlu tutulması gerekir.” şeklinde karar vermiştir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E:2005/14421).

İlgili Kanun ve Yönetmelikler dikkate alındığında Metal sektöründeki bir fabrikanın yemekhanesinde, güvenlik bölümünde, bilgi işlem bölümünde, fabrika dışına nakliye işlerinde vb gibi  alt işveren vasıtasıyla (muvazaa olmaması şartıyla) işlerini yürütmesi mümkündür.

İşveren – Alt işveren (Taşeron) – Muvazaa

4857 no lu kanununun “İşyerini bildirme” başlıklı 3 üncü maddesinin 5763 sayılı Kanunla değiştirilen ikinci fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür.

Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İnceleme sonucunda muvazaalı (hileli) olduğunun, yani asıl işverenin işçilere karşı bazı sorumluluklarından kurtulmak veya işçilerin bazı haklarını ellerinden almak için bu yola başvurduğunun tespiti halinde , bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir.

Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren altı işgünü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir.

İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Rapora altı iş günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılır.

Ayrıca hem asıl işverene hem de alt işverene (taşerona) bu muvazaalı (hileli) işlemden dolayı  2013 yılı için ayrı ayrı 14.651 TL idari para cezası uygulanmaktadır”  İş mahkemesinin  kararı bu konuda kesin olup bu karara karşı temyiz yoluna gidilememektedir.

İş Mahkemesinin 4857 Sayılı kanunun ilgili fıkrasına uygun kararına temyiz yolunu kapalı tutan “İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.” biçimindeki beşinci cümlenin, Anayasa’nın 2., 36. ve  49. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemiyle Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından Anayasa Mahkemesi’nde açılmış olan davaya ilişkin gerekçeli karar, 12/05/2013 tarihli ve 28645 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmıştır..

Anayasa Mahkemesi, söz konusu “İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.” cümlesinin Anayasaya aykırı olmadığına karar vererek iptal başvurusunu oybirliğiyle reddetmiştir.. Mahkeme red gerekçesinde özetle;

4857 sayılı Kanun’un 3. maddesinin ikinci fıkrası, sosyal hukuk devleti ilkesinin bir gereği         olarak, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kötüye kullanılmasına fırsat yaratmamak, diğer bir ifadeyle, asıl işveren ile alt işverenin işçiler aleyhine muvazaalı işlem yapmalarına engel olmak ve muvazaalı işlem yapılmışsa, işçilerin bu işlemle yoksun bırakılan haklarını koruma altına almak amacıyla kabul edilmiştir. Bu kapsamda itiraz konusu kuralın da, bir yandan iş müfettişlerinin muvazaalı işlem tespit etmeleri üzerine düzenledikleri rapora karşı açılan itiraz davasının en kısa zamanda sonuçlandırılarak, uzayan yargılama nedeniyle işçilerin mağdur olmalarına engel olmak, diğer yandan da Yargıtay’ın iş yükünü azaltmak amacıyla kabul edildiği anlaşılmaktadır.

Alt İşverenlik Yönetmeliği uyarınca aşağıdaki durumlar muvazaa olarak tanımlanmıştır. 

1) İşyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde uzmanlık gerektirmeyen işlerin alt işverene verilmesi,  

2) Daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile kurulan alt işverenlik ilişkisi,  

3) Asıl işveren işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak hakları kısıtlanmak suretiyle çalıştırılmaya devam ettirilmesi, 

4) Kamusal yükümlülüklerden kaçınmak veya işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut çalışma mevzuatından kaynaklanan haklarını kısıtlamak ya da ortadan kaldırmak gibi tarafların gerçek iradelerini gizlemeye yönelik işlemler.

4857 sayılı Kanun’un2. maddesinde asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle haklarının kısıtlanamaz. İşverenin daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurması muvazaa açısından incelenmesi gerekir. Asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı tespit edilirse alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılır.

Yargıtay 9. HD. 25.04.1995, 3521/14038 ve Yargıtay 9. HD. 25.04.1995, 3529/14032.; “Alt işverenin işçisinin asıl işverenin taraf olduğu sözleşmeden yararlanma isteği konusunda, olayda öncelikle asıl işveren ve alt işveren arasındaki ilişkinin çözümlenmesi, özellikle alt işverenler değişmesine rağmen işçinin iş ilişkisinin devam edip etmediği dikkate alınarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı belirlenmelidir.”

Yargıtay 9. HD. 18.06.1997, 8568/12193.; “Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararlılık kazanmış uygulamasına göre, uzun süreden beri aynı işyerinde çalışan işçiler müteahhitler değiştiği halde çalışmalarına devam ediyorlarsa işçilerin işe alınmaları, sözleşmelerinin feshi, ücretlerinin tespiti gibi konularda yetkiler işyerinin sahibi durumunda olan kişi ya da şirkette toplanıyorsa, her türlü araç ve gereç onun tarafından sağlanıyorsa, işin bir bölümü başkasına verilmiş olsa dahi, muvaaza söz konusu olacağından işyerinin sahibi gerçek işveren kabul edilmektedir.”

Muvazaanın incelenmesinde özellikle;

a) Alt işverene verilen işin, işyerinde asıl işveren tarafından yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin yardımcı işlerinden olup olmadığı,

b) Alt işverene verilen işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı,

c) Alt işverenin daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kişi olup olmadığı,

ç) Alt işverenin işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip olup olmadığı,

d) İstihdam edeceği işçilerin niteliklerinin yapılacak işe uygun olup olmadığı,

e) Alt işverene verilen işte asıl işveren adına koordinasyon ve denetimle görevlendirilenlerden başka asıl işverenin işçisinin çalışıp çalışmadığı,

f) Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlayıp amaçlamadığı,

g) Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan bireysel veya kolektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapılıp yapılmadığı, 

hususları göz önünde bulundurulacaktır.

Muvazaa iddiası ispatlanması halinde taşeron işçi, asıl işverene işe başlama iradesini gerçekleştirecektir. Burada asıl işveren, işçiyi işe almak zorunda olmayıp işe başlatmama tazminatları ve boşta geçen ücret kısmını işçiye ödeyerek Mahkemenin kararını yerine getirebilir.

Taşeron işçilerin açmış olduğu, konusu  kadroya atanma  ilgili davalar idari işlem olup bu uyuşmazlıkların çözüm yeri  İdare Mahkemeleridir.

İşçi alacakları (kıdem, ihbar, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ve diğer alacaklar) konusunda alt işveren ile birlikte asıl işverenin de  sorumlu olduğunu bilinmelidir.

Taşeron işçi, alt işveren tarafından  işten çıkarıldığı takdirde fesih ihbar önelinin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde İş Mahkemesine muvazaa iddiası ile husumeti asıl işverene karşı işe iade davası açması gerekmektedir.

Bir İşyerinde Alt İşverenin Değişmesi ve Alt İşverenin İşçisinin Hakları

İşyerlerinde, bazı işlerin  işin mahiyetine göre kanunda yazılı şartlar var ise alt işveren tarafından yapılması mümkündür.  

Beklenen durum alt işverene verilen işin sona ermesi sonucunda alt işverenin işçileri ile birlikte asıl işverene ait işyerinden ayrılması ve başka bir işyerinde çalışmaya başlamasıdır. Ancak bazı hallerde alt işverenlerin işçileri  asıl işverenin yeni alt işvereninde çalışmaya devam etmektedir. Bu gibi durumlarda tazminat vs. konularda pek çok soru akla gelmektedir.

Yargıtay  22. Hukuk Dairesinin ,E. 2013/4371, K. 2013/4461 ,T. 5.3.2012  sayılı kararı bu konuda ki yeni emsal kararlardandır.

Yargıtay’ın söz konusu kararında davacı işçi , asıl işverenin alt işvereninde çalışırken  haksız olarak işten çıkarıldığına, kıdem ve ihbar tazminatı alacağı olduğuna dair dava açmıştır.

Mahkeme ise asıl işverenin alt işvereninde çalışırken  ihale süresinin sone ermesi, bu tarih itibari ile çalışanın işten çıkışının SGK ‘ya bildirilmesi , davacıya yeni iş göstermeyerek ve işçiyi feshe zorlayarak iş sözleşmesini feshettiği gerekçeleri ile   kıdem tazminatına  hak kazandığına karar vermiştir.

Alt işveren ise davayı temyiz etmiştir.

Yargıtay ise kararında, alt işveren değişiminde  olması gerekenin,  alt işverenin asıl işverenin yanında işçinin sona ermesi halinde, işçileri ile birlikte işyerinden ayrılması ve işçilerini de başka işyerlerinde çalışmaya götürmesi veya iş akdine son vermesi olduğunu belirtmiştir.

Ancak işyerinde yeni alt işverenin yanında eski alt işverenin işçilerinin işe devam etmesini ise 4857 sayılı iş kanunu madde 6 kapsamında işyeri devri olarak yorumlamıştır.

4857 sayılı iş kanunu madde 120 ve madde 6’ ya göre ise  asıl işveren ile  ilişkisinin sona ermesinden   sonra işyerinden ayrılan alt işveren ile aynı işi alan yeni alt  işveren arasında  hukuki veya fiili bağı olsun veya olmasın işçinin   kıdem tazminatı açısından  önceki alt işveren  işçinin devir tarihindeki ücretinden ve kendi dönemi ile sorumlu olduğunun, son alt işverenin ise tüm dönemden sorumlu olduğunu  kabul edilmesine karar vermiştir.

Yargıtay sonuç olarak  tarafların fesih konusunda  işlemleri olmadığı sürece, işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde  ara vermeden çalışması halinde işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesinin yerinde olduğu, bu durumda değişen alt işveren işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik alacaklarını devralmış olduğu, işyerinde çalışması devam eden işçinin feshe bağlı   haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti koşullarının gerçekleşmiş sayılmayacağını belirtmiştir.

Somut uyuşmazlıkta  davacı ihalenin sona erdiğini, yeni çalışma işyerinin gösterilmesini,    aksi halde iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdireceğini belirtmiş, davalı alt işveren  ise bu tarihte iş akdine son vermiş ancak ertesi gün ise genel merkez işyeri üzerinden işe giriş kaydı yapmıştır.

Yargıtay ise  davalı alt işverenin davacı işçinin ara vermeden yeni ihaleyi alan şirket işçisi olarak aynı işyerinde işe devam ettiği,  sgk kayıtları ve yeni ihale sözleşmesi ile ilgili belgeler ve davacının  aralıksız çalışmasına devam edip etmediği belirlenmeden  feshin kim tarafından yapıldığı ve haklı nedene dayanıp dayanmadığı araştırılmadan yerel mahkemenin   kıdem tazminatına hükmetmesi nedeni ile   kararını bozmuştur.

O halde aynı işyerinde aynı   işi yapan  alt işverenin işçisi yeni alt  işverenin işçisi olarak aralıksız çalışmaya devam ederse  yeni  alt işveren işçi alacaklarından sorumlu olacaktır.

Konu ile ilgili  dikkat edilmesi gereken diğer hususlar ise feshin haklı fesih olup olmadığı kimin tarafından yapıldığıdır.

İşveren – Alt işveren (Taşeron) Arasında Örnek Bir Dava ve Yargıtay kararı

ÇOMÜ’de taşeron şirkette çalışan işçiler Sosyal-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra sendikanın ÇOMÜ’deki taşeron ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvuruda bulundular. “Bakanlık tarafından görevlendirilen iş müfettişleri, yaptıkları inceleme neticesinde muvazaayı bir raporla tespit etti”

ÇOMÜ Rektörlüğü’nün müfettiş raporuna yaptığı itiraz nedeniyle, itiraz davası Çanakkale İş Mahkemesi’nde görüldü, Çanakkale İş Mahkemesi’nde ÇOMÜ Rektörlüğü’nün yaptığı itirazı reddederek, müfettiş raporunu onadı.

Böylece dava sendika ve üyelerinin lehine sonuçlanmış oldu. Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin 13. maddesi gereği, itiraz üzerine iş mahkemesi tarafından verilen karar kesin olduğu için iş müfettişlerinin “muvazaa” raporu kesinleşmiş oldu.

Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin 13. Maddesi gereği, mahkeme kararının doğurduğu, hukuki sonuçlar şu şekildedir :

“-Taşeron şirketin, tescili, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü tarafından iptal edilir. Dolayısıyla taşeronun Asıl işveren ile ilişiği kesilir.

-Taşeron şirketin işçileri, başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılır.

-Taşeron şirkete ve asıl işverene idari para cezası uygulanır.”

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi 2010/11733 E.N , 2010/11997 K.N


İçtihat Metni

Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm, süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibarıyla duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, davacının davalı üniversiteye ait tıp fakültesi işyerinde kayıt üzerinde taşeron işçisi olarak gösterildiğini, işyerinde talimatları davalı üniversite yönetiminde aldığını, son 3-4 aydır ücretlerinin davalı işveren tarafından ödendiğini, halen çalışan taşeron işçileri olduğunu ve davalı işveren tarafından yeni işe alınmalar yapıldığını, taşeron işçisi görünen bazı işçilerin 4/b kapsamında hastane bünyesinde çalışmaya başlatıldığını, davacı ve diğer işçilerin temizlik işi dışında hastanenin sekreterlik, hasta bakıcı, röntgen teknisyeni veya ameliyathane görevlisi olarak çalıştırıldıklarını, davalı üniversite ile şirket arasındaki hizmet alımının muvazaalı bulunması nedeni ile davacının davalı üniversite işçisi olduğunu, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan ve işe gittiğinde işe alınmayarak feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı işveren vekili, davacının hastanede hizmet alımı kapsamında yüklenici dava dışı Ö…-E… Ltd. Şirketi işçisi olarak çalıştığını, davalı üniversitenin ihale makamı olduğunu, davacının işvereni olmadığını, dava dışı şirket ile davalı üniversite arasında alt-asıl işveren ilişkisi olmadığını, yasal mevzuata uygun olarak hizmetin ihale edildiğini ve anahtar teslimi verildiğini, 01.01.2008 tarihinde temizlik hizmeti ihalesini başka bir şirketin kazandığını ve bu şirket işçilerinin çalışmaya başladığını, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda emsal davalarda keşif sonrası alınan bilirkişi heyet raporuna ve BÇM iş müfettişi raporuna gerekçe gösterilerek, davacının çalışmış olduğu E… Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeronlar değiştiği halde davacının aynı işi, aynı üniversiteye ait işyerinde ve onun gözetimi altında çalıştığı, davacı ve davacı ile birlikte diğer taşeron şirket elemanlarından destek hizmetleri personelinin fiilen hasta bakıcılık, servis elemanlarının fiilen hemşirelik, teknik elemanlarının fiilen sağlık teknisyenliği ve teknikerliği, veri kayıt elemanlarının fiilen büro memurluğu gibi işlerde çalıştırıldıkları, buna göre davalı Üniversite ile taşeron firmalar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, yasadaki şartları taşımadığı, davacının iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğinin ispat yükümlüsü olan işverenin bu geçerli nedenle fesih olgusunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Asıl-alt işveren ilişkisinde ilişkinin muvazaalı veya yasadaki unsurları taşıyıp taşımadığının belirlenmesinde,

Biri asıl diğer hukuksal ve ekonomik bağımsızlık ile ayrı bir iş organizasyonuna sahip iki ayrı işverenin bulunup bulunmadığı,

Alt işveren işçilerinin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılıp çalıştırılmadıkları,

Alt işverene verilen işin, işyerinde asıl işveren tarafından yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin yardımcı işlerinden olup olmadığı, alt işverene verilen işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı;

Alt işverenin daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kişi olup olmadığı;

Alt işverenin işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip olup olmadığı;

İstihdam edeceği işçilerin niteliklerinin yapılacak işe uygun olup olmadığı;

Alt işverene verilen işte asıl işveren adına koordinasyon ve denetimle görevlendirilenlerden başka asıl işverenin işçisinin çalışıp çalışmadığı;

Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlayıp amaçlamadığı;

Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan bireysel veya kolektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapılıp yapılmadığının araştırılması ve irdelenmesi gerekir. Alt işveren işçilerinin bir kısmının, üstlenilen hizmet dışında asıl veya yardımcı başka işte çalıştırılmaları, asıl-alt işveren arasındaki sözleşmeyi muvazaalı hale getirmez. Sadece başka işte çalıştırılan işçi açısından asıl-alt işveren ilişkisinin unsurlarının bulunmadığı kabul edilmelidir.

Bozma sonrası mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile iş müfettiş raporunda,  davalı üniversite tarafından temizlik hizmeti, destek hizmeti ve çamaşırhane hizmetinde çalışmak üzere eleman alımı sözleşmesi yapıldığı, destek elemanlarının fiilen hasta bakıcılık yaptıkları, 4/C kapsamındaki çalışanlarla birlikte nöbetleşe çalıştıkları, 4/C ve 4/B kadrosunda çalışanlardan farklı bir teknoloji kullanmadıkları, temizlik işinde sadece alt işveren işçilerinin çalıştırıldığı, çamaşırhanede bir 4/C kapsamında çalışan dışında asıl işveren işçisi veya çalışanı bulunmadığı, hastabakıcılık, hemşirelik, sağlık teknisyenliği, büro ve bakım onarım işlerinin asıl işin bir parçası, temizlik ve çamaşırhane hizmetinin ise yardımcı iş olduğu, hem temizlik hem de veri hizmet alımı hizmet sözleşmesi ile çalışanların sadece E… Üniversitesinde çalıştıkları, istihdam edilenlerin bir kısmının E… Üniversitesi yöneticileri tarafından sınavla işe alındıkları, temizlik ve çamaşırhane hizmeti dışında kalan işçilerin yapmaları gereken işle ilgili E… Üniversitesi yöneticilerinden emir ve talimat aldıkları, puantaj kayıtlarının da tutulduğu, temizlik işini alan alt işverenler ile davalı E… Üniversitesi Rektörlüğü arasında organik bir bağ bulunmadığı, taraflar arasında 4857 sayılı İş Yasası’nın 2/6. maddesinde tanımı yapılan alt işveren-asıl işveren hukuki ilişkisinin muvazaaya dayanmadığı, alt işverenler değiştiği halde davacının davalı rektörlüğe bağlı E… Üniversitesinde çalışmaya devam etmiş olması böyle bir çalışma şekline hareketle muvazaalı olduğu sonucuna varılamayacağı” tespiti yapılmıştır. Tanık anlatımlarına göre davacı, temizlik hizmetini üstlenen alt işveren işçisi olarak sadece temizlik işinde çalıştırılmıştır. Davacının yardımcı iş kabul edilen temizlik hizmeti dışında çalıştırıldığı kanıtlanmamıştır. Temizlik işi yardımcı iştir. Davalı üniversite ile davacının işvereni olan dava dışı alt işverenler arasındaki ilişki yasal unsurlarını taşımaktadır. Davalı E… Üniversitesi Rektörlüğü’nün, feshin geçersizliği davasında pasif husumetinin bulunmadığı, davacının işe iade davasının iş sözleşmesini fesheden son işvereni olan alt işveren aleyhine açması gerekirken, muvazaa iddia ederek davalı aleyhine açmasının hukuka uygun olmadığı, davalının feshin geçersizliği isteminde taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddi gerekir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulü hatalıdır.

4857 sayılı İş Yasası’nın 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

Hüküm: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;

1- Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 51.50 yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.000 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kesin olarak 03.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

Asıl-alt işveren ilişkisinde ilişkinin muvazaalı veya yasadaki unsurları taşıyıp taşımadığının belirlenmesinde Yargıtay, aşağı belirtilen kriterleri belirlemiştir.

**Biri asıl diğer hukuksal ve ekonomik bağımsızlık ile ayrı bir iş organizasyonuna sahip iki ayrı işverenin bulunup bulunmadığı,

**Alt işveren(taşeron) işçilerinin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırıp çalıştırmadıkları,

**Alt işverene (taşerona) verilen işin, işyerinde asıl işveren tarafından yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin yardımcı işlerden olup olmadığı, alt işverene verilen işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı;

**Alt işverenin daha önce o işyerinde çalıştırılan kişi olup olmadığı,

**Alt işverenin işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip olup olmadığı,

**İstihdam edeceği işçilerin niteliklerinin yapılacak işe uygun olup olmadığı,

**Alt işverene (taşerona) verilen işte asıl işveren adına koordinasyon ve denetimle görevlendirilenlerden başka asıl işverenin işçisinin çalışıp çalışmadığı,

**Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin İş Hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlayıp amaçlamadığı,

**Yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi veya mevzuattan kaynaklanan bireysel ve kolektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapılıp yapılmadığının araştırılması gereklidir

İşveren – Alt işveren (Taşeron)Davalarında Örnek Yargıtay İçtihatları

Yargıtay HGK. 04.11.1987, 9-166/815.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bir kararında; alt işverenin işçilerinin, asıl işverenin işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, genel olarak, sendikalar ve toplu pazarlık hukukunun temel kurallarına bağlanmıştır.

Yargıtay 10. HD. 17.01.1975, 6502/272. kararında, “işin tamamının devredilip devredilmediği” ya da “işin anahtar teslimi verilip verilmediği” bu ayrım açısından başlıca kriter olarak vurgulanmaktadır. Yüksek Mahkeme, taşeron ilişkisinden söz edebilmek için, işi veren kişinin kendisinin de işin asıl bölümünde işçi çalıştırmasını zorunlu görmektedir.

 Buna göre, taşeron ilişkisinden söz edebilmek için işin bir kısmının ihale edilmiş olması ve ihale edenin de aynı işte işçi çalıştıran işveren niteliğinde olması gerekmektedir. İşin tamamı ihale ediliyorsa bu durumda ihaleyi alan kişi müteahhit kabul edilmelidir.

Yargıtay HGK, 24.05.1995, E.1995/9-273, K.1995/548. İş Kanunu uyarınca sorumluluktan söz edilebilmesi için, o işte kendisi de işçi çalıştıran asıl işverenin varlığının şart olduğunu vurgulamaktadır. “ Özetle; belirli işin bir bölümünü başkasına verip, diğer bölümünü kendi çalıştırdığı işçilerle bizzat yapan bir kişi asıl işveren durumundadır. Kendisi işin bir bölümünde bizzat işçi çalıştırmayıp işi bölerek ihale suretiyle muhtelif kişilere veren iş sahibi “ihale makamı” İş Kanununun 1/son maddesi anlamında bir asıl işveren değildir.”

Yargıtay 9. HD. 04.11.1993, 5757/15708. ‘bina inşaatın üstüne alan bir işverenin (asıl işveren), binanın çatısının yapılmasını başka bir işverene (alt işveren) vermesini’ kanunun ilgili maddesinin kapsamında görmüş; çatıyı yapan 2 alt işverenin işçisinin kazaya uğraması halinde her iki işverenin müteselsil sorumlu olacağını kararlaştırmıştır.”

Yargıtay 9. HD. 23.02.1998, 21408/2275. Asıl işveren ve alt işveren borcun tamamından tek tek ve aynı derecede sorumludurlar. İşçi dilediği takdirde kendisini doğrudan doğruya çalıştıran alt işverene, dilediği takdirde her iki işverene ya da doğrudan asıl işverene karşı talepte bulunma hakkına sahiptir. İşçinin asıl işverene karşı açtığı dava yoluyla talepte bulunması durumunda, Yüksek Mahkeme, alt işverenin davaya dahil edilmesini dahi zorunlu görmemiştir.

Asıl işverenin sorumluluğu, işin alt işverene verildiği tarihten başlar. Yargıtay 9. HD. 22.02.2001, 19790/3150 de asıl işverenin alt işveren işçisine karşı, her iki işveren arasında “bağlantı bulunmayan” önceki süreye ilişkin olarak sorumlu tutulamayacağını karar altına almıştır.  “Daha önce her iki şirket arasında bağlantı bulunmadığından bu şirketi tüm hizmet süresi için sorumlu tutmak mümkün değildir.” Demiştir.

İş Kanununda düzenlenen “asıl işveren-alt işveren” ilişkisinin özünün ve taraflara yüklediği temel yükümlülüklerin değiştirilmesi sözkonusu olamaz. Bu tür sözleşmelere konulabilecek, “birlikte sorumluluğu ortadan kaldıran” hükümler geçerli sayılamaz.

Yargıtay 9. HD. 18.03.1988, 517/3080; asıl işveren ile alt işveren arasında imzalanmış bulunan  “teknik şartnamede her türlü sorumluluğun işi yapan taşeron (alt işveren) firmaya ait olacağının” kararlaştırılmış olmasına rağmen, “bu hükmün işçiyi bağlamayacağı”, Kanun hükmünün “kamu düzenine” ilişkin olduğu ve “işçinin aleyhine değiştirilmesinin de mümkün olmadığı” gerekçesiyle, alt işverenin işçisinin uğradığı iş kazası nedeniyle asıl işverenin de söz konusu kazadan “birlikte sorumlu” tutulacağını hükme bağlamıştır.

İşin “anahtar teslimi” biçiminde “ihale edilmesi” durumunda asıl işveren-alt işveren ilişkisinden ve asıl işverenin alt işverenin işçilerine karşı sorumluluğundan söz edilememektedir. Bu doğaldır, çünkü işi ihale eden iş sahibi, ihale edilen işte kendisi de işçi çalıştırmadığından “işveren” niteliğini taşımamaktadır. Yargıtay HGK, 24.05.1995, E.1995/9-273, K.1995/548.  “işi bölerek ihale suretiyle muhtelif kişilere işveren iş sahibinin İş Kanunu anlamında asıl işveren olmadığını” karara bağlamıştır.

Asıl işveren-alt işveren ilişkisinden sözedebilmek için, alınan işin asıl işe “bağımlı” ve asıl iş sürdüğü müddetçe devam eden “sürekli” bir iş olması gerekmektedir. Yargıtay 21. HD, 04.07.1995, 2660/3844;   Aynı yönde: Yargıtay 9. HD. 13.09.2001, 4151/3844, asıl işverenin işi ile alt işverenin işinin birbirinden “ayrı” ve “bağımsız” olmasının birlikte sorumluluğu ortadan kaldıracağına hükmetmiştir.

Yargıtay 9. HD. 18.10.1988, 12301/14511., toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe gireceği tarihten kısa bir süre önce işten çıkarılan işçilerin daha sonra taşeron yanında çalıştırılmaya başlanmasını “muvazaalı” kabul etmiş ve bu durumu “kanuna karşı hile” olarak değerlendirmiştir.

Bu noktada, muvaazanın belirlenmesine ilişkin başlıca kriterlerin Gerekçedeki deyimle ölçütlerin ortaya konulabilmesi açısından, Yüksek Mahkeme kararları daha da önem kazanmaktadır. Bu kararlarla belirlenen başlıca kriterler, satırbaşlarıyla aşağıda saptanmıştır.

1. İşyerinde sürekli işlerde uzun süre çalıştırılan işçinin, asgari ücretle çalıştırılabilmesi amacıyla bir taşeronun işçisi olarak gösterilmesi, Yargıtay 9. HD. 25.04.1995, 3521/14038.;  Yargıtay 9. HD. 25.04.1995, 3529/14032.

2. İşverenin toplu iş sözleşmesi yükümlülüğünden kurtulmak için görünürde müteahhit olarak adlandırdığı kişi ile sözleşme yaparak işçileri bu kişi ya da kuruluşun işçisi gibi göstermesi,  Yargıtay 9. HD. 05.07.1999, 10575/12064.

3. Şeklen ihale yoluyla üçüncü kişiler yanında çalıştırılan işçilerin aynı işyerinde çalışmalarında bir kesintinin olmaması ve asıl işveren ile taşeron arasında yapılan kısa süreli sözleşmelerde kaç işçinin işe alınacağının, niteliklerinin ve öğle yemeklerinin asıl işveren tarafından verileceğinin yer alması,    Yargıtay 9. HD. 26.02.1998, 324/2818;

  “İşçisini alırken bir başka kişinin iznine ihtiyaç duyan, işçisini istediği görevlerde, iş ve hizmetlerde çalıştıramayan, tüm denetimlerin bir başka kişiye ait olması, o kişinin vereceği direktiflere uyma ve günlük çalışmaları onaylatma zorunluluğu, kendisine ait malzeme ve ekipman üzerinde dahi herhangi bir hakkının bulunmaması, sözleşmenin feshi halinde bu ekipman ve malzemelerin (işi verence) karşılıksız kullanılması durumu ki, bu durum tüm ekipman ve malzemenin (işi verene) ait olduğunun göstergesi olup tüm bu olgular anlaşmanın tarafı olan kişileri gerçek ve alt işveren durumundan çıkarmaktadır.” Yargıtay 9. HD. 05.07.1999, 10575/12064.

4. İş sözleşmelerinin taşeronlarla yapılmış olmasına rağmen işçinin işe alınması, nitelikleri, işten çıkartılması ve ücretlerinin belirlenmesi konularında tüm yetkilerin işi veren işverene tanınması,  Yargıtay 9. HD. 25.04.1995, 3521/14038.; Yargıtay 9. HD. 25.04.1995, 3529/14032.;

 “Davalı anonim şirket ile taşeron limited şirket arasında bir istisna sözleşmesi bulunmakla ve ücret bordrolarında davacı işçinin işvereni olarak limited şirket gösterilmekle beraber; yazılı ve sözlü kanıtlar göstermelik bir taşeronluk bağlantısını ortaya koyduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılmalı ve bir sonuca varılmalıdır. Bu arada istisna sözleşmesine göre limited şirketin işçi alma ve işten çıkarma işlemlerinde anonim şirketin tasvibinin aranması ve sigorta giriş bildirgelerinde işveren olarak anonim şirketin gösterilmesi gerçek anlamda bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını belirleyen bulgular olduğundan davacı işçinin doğrudan anonim şirketin işçisi sayılarak toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkanı araştırılmalı ve buna göre fark ihbar ve kıdem tazminatları hakkında karar verilmelidir. ” Yargıtay 9. HD 09.02.1999, 17926/1750.

5. Kısa sürelerle taşeron olarak gösterilen kişi değiştiği halde taşerona bağlı olarak gösterilen işçilerin işlerini aynen ve aralıksız sürdürmekte olmaları, Yargıtay 9. HD. 25.04.1995, 3521/14038.; Yargıtay 9. HD. 25.04.1995, 3529/14032.;

“Alt işverenin işçisinin asıl işverenin taraf olduğu sözleşmeden yararlanma isteği konusunda, olayda öncelikle asıl işveren ve alt işveren arasındaki ilişkinin çözümlenmesi, özellikle alt işverenler değişmesine rağmen işçinin iş ilişkisinin devam edip etmediği dikkate alınarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı belirlenmelidir.” Yargıtay 9. HD. 18.06.1997, 8568/12193.; 9. Hukuk Dairesi aynı yöndeki bir başka kararında şu tespitler yapılmaktadır: “Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararlılık kazanmış uygulamasına göre, uzun süreden beri aynı işyerinde çalışan işçiler müteahhitler değiştiği halde çalışmalarına devam ediyorlarsa işçilerin işe alınmaları, sözleşmelerinin feshi, ücretlerinin tespiti gibi konularda yetkiler işyerinin sahibi durumunda olan kişi ya da şirkette toplanıyorsa, her türlü araç ve gereç onun tarafından sağlanıyorsa, işin bir bölümü başkasına verilmiş olsa dahi, muvaaza söz konusu olacağından işyerinin sahibi gerçek işveren kabul edilmektedir.” Yargıtay 9. HD. 18.11.1997, 16673/19164.

Bu makale;

Tanzimat sonrası dönemden, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası yayınlanmasına kadar geçen zaman aralığı içerisinde özellikle 1970 – 2012 yılları arası hukuki süreçlerden örneklerle işveren – alt işveren ilişkilerine bir bakıştır.

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Daha Fazla