İşyerlerinde Birlikte Ateşlenenler, Birlikte Güçlenir

“Birlikte Ateşlenenler, Birlikte Güçlenir” – İş Yerinde Bağ Kurmanın Bilimi ve Sanatı
İnsan Beyni ve İş Yeri—İkisi de Sosyal Bir Sahnedir

Beynimiz, sosyal bir organ. İçinde milyonlarca nöron, birbirleriyle iletişim kurarak düşüncelerimizi, duygularımızı ve kararlarımızı oluşturur. İşte Hebb Yasası da bunu söyler:

“Birlikte ateşleyen hücreler, birlikte bağ kurar.”

Yani bir düşünce ne kadar çok tekrarlanırsa, ona dair nöronlar arasındaki bağlar o kadar güçlenir.
Peki bunu neden anlattım?

Çünkü bu biyolojik kural, sadece nöronlar için geçerli değil—insan ilişkileri için de geçerlidir.
Aynı hedefe koşan, birlikte emek veren, ortak duygular yaşayan insanlar da birbirleriyle bağ kurar.
Ve bir kurum, ancak bu bağlar kadar güçlü olabilir.

Aynı Hedefte Buluşmak – Ortak Ateşleme

İnsanlar ancak aynı hedefte “ateşlenirlerse”, yani aynı amaca anlam yüklerseniz, aralarında gerçek bir bağ oluşur. O yüzden bir yönetici, ilk adımda hedefi netleştirmeli ama bu hedefi duygusal olarak da anlamlandırmalıdır.

🎯 Yöneticiye düşen:

  • “Müşteri memnuniyeti” gibi soyut ifadeleri ete kemiğe büründürmek.
  • “İşimizi daha iyi yapmak” yerine, “İnsanların evine daha güvenli ürünler ulaştırmak” demek.
  • Sayılardan değil, insan hayatına dokunmaktan bahsetmek.

İnsan, kendini bir amacın parçası olarak hissettiğinde çalışmaz, inanır.
İnanınca da yalnızca işe değil, birbirine de bağlanır.

Mikro Hikâyeler – Beynin Yakıtı

İnsanlar veriye değil, hikâyeye bağlanır.
Bir yönetici, çalışanlarına hedefi anlatırken sadece “ne yapıyoruz”u değil, “kimin için, neden yapıyoruz”u da aktarmalıdır.

📘 Uygulama örneği:

  • Bir bakım teknisyenine, “Bu makineyi bozulmadan çalıştırmak önemli” demek yerine,
    “Bu hat arızalanırsa, gece vardiyasında çalışan 30 kişi eve 2 saat geç gidecek” demek,
    o teknisyenin işini sadece görev değil, empatiyle anlamlandırmasına neden olur.

Ortak Başarı Serotonini – Takdir ve Kutlama

Nöronlar birlikte ateşlenince bağ kurar.
İnsanlar da birlikte başardıklarında, beyinlerinde serotonin ve oksitosin gibi bağlanma kimyasalları salgılar.
Bu, motivasyonun hormonel temelidir.

🎉 Yöneticiye düşen:

  • Küçük de olsa başarıları görünür kılmak.
  • “Güzel iş çıkardınız” demek yerine, “Senin şu detaylı raporun sayesinde müşteri bizimle devam etmeye karar verdi” gibi kişiselleştirilmiş geri bildirimler vermek.

Küçük bir alkış bile, büyük bir bağlılık yaratır.
Takdir, ekibin iç bağlarını besleyen görünmez iptir.

Tekrarlı Etkileşim = Güçlü Bağ

Nasıl ki nöronlar arasındaki bağlar tekrar ile güçlenir, insanlar arası bağlar da sık temasla derinleşir.

🤝 Yöneticiye düşen:

  • “Açık kapı politikası” değil, açık kulak politikası benimsemek.
  • Günde 5 dakikalık samimi bir selam, haftalık soğuk bir toplantıdan daha etkili olabilir.
  • İletişimi yalnızca “iş konuşmaları” ile sınırlamamak: “Çocuğun okul nasıl gidiyor?” sorusu, belki de tüm günün en motive edici cümlesi olabilir.

Krizleri İlişki Yatırımına Çevirmek

Zor zamanlar, nöronlar gibi insanları da yakınlaştırabilir.
Birlikte atlatılan krizler, bağları çelikleştirir. Ama bunun için yöneticinin kriz anlarını sadece “sorun çözme anı” değil, bağ kurma fırsatı olarak görmesi gerekir.

🔥 Yöneticiye düşen:

  • “Neden oldu?” sorusuna değil, “Nasıl birlikte çözeriz?” duygusuna odaklanmak.
  • Suçlu değil, çözüm ortağı aramak.
  • Krizin sonunda ekiple birlikte omuz omuza “bunu da atlattık” duygusunu yaşayabilmek.

Kriz sonrası “yalnız kalmadım” duygusu, ekip bağlarını psikolojik olarak mühürler.

Aidiyet için Özgünlük Gerekli

Bağ kurmak, birbirine benzemekle değil; birbirine değer vermekle olur.
İnsan, kendini olduğu gibi kabul edildiği yerde kök salar.

🌱 Yöneticiye düşen:

  • Her çalışanın kişisel tarzını, mizacını ve çalışma şeklini tanımak.
  • Sadece performansa değil, kişiye yatırım yapmak.
  • İnsanları “adam gibi adam” değil, “kendi gibi insan” olarak görmek.

Bağ, kurumsal zorunlulukla değil; insani gönüllülükle güçlenir.

Takım Ruhu Nörobilimsel Bir Gerçektir

“Birlikte ateşleyen nöronlar birlikte bağ kurar.”
Aynı şekilde, birlikte çalışan insanlar da—eğer amaç net, duygu ortak, iletişim samimi ve başarı paylaşılmışsa—birlikte bağ kurar.

Ve bu bağ, sadece işin yürümesini değil, ruhun da yükselmesini sağlar.
Kurumsal başarıların temelinde; aynı hedefte atan kalpler, aynı sorumluluğu sırtlayan omuzlar ve aynı tebessümü paylaşan yüzler vardır.

Ekip Olmak, Bir Beyin Gibi Davranmaktır

Bir ekip, tıpkı bir beyin gibidir.
Her birey bir nöron, her iletişim bir sinaps, her başarı bir kimyasal tepkidir.
Ve her tekrar, bağları daha da sağlamlaştırır.

İyi bir yönetici, ekip kurmaz.
İyi bir yönetici, ekip olur.
Onlarla birlikte ateşlenir, birlikte bağ kurar, birlikte büyür.

Ve sonunda sadece bir işi değil, bir hikâyeyi yönetmiş olur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Grip Macerası – Küçük Gençlere

Hatice öğretmen dördüncü sınıf öğrencilerinin karşısındaydı. O gün ders işlemek yerine, “Bilimsel Merak Saati” yapmaya karar vermişti. Çocuklar sırayla merak ettikleri şeyleri soruyorlardı.

Defne elini kaldırdı.
“Öğretmenim, benim çok merak ettiğim bir şey var: İnsanlar neden grip oluyor? Ve grip olduğumuzda neden ateşimiz yükseliyor?”

Sınıf sessizleşti. Çünkü herkes aynı soruyu aslında kendi kendine sormuştu.

Hatice öğretmen gülümseyerek,
“Çok güzel bir soru Defne! Bunun cevabını size anlatabilirim ama… neden biraz sihir kullanmayalım?” dedi.

Çocukların gözleri parladı. Çünkü Hatice öğretmenin bazen sınıfta “sihirli öğrenme” dediği özel anları oluyordu. Öğretmen ellerini üç kez birbirine vurdu.

Pat! Pat! Pat!

Bir anda sınıfın ortasında rengârenk ışıklar belirdi. Işıkların içinden kocaman gözlüklü, uzun sakallı ama sevimli görünümlü bir adam çıktı.

“Merhaba çocuklar! Ben Sihirli Profesör. Hatice öğretmen beni çağırdı. Bugün sizinle grip virüsünün gizemli dünyasına yolculuk yapacağız!”

Sınıf alkış kıyamet koptu. Zehra heyecanla,
“Gerçekten mi? Yani virüsleri görebilecek miyiz?” diye sordu.

Profesör gülerek:
“Görecek, hatta onlarla konuşacaksınız. Çünkü sihirli dünyada her şey mümkün.” dedi.

Profesör elindeki bastonu yere vurdu. Sınıf bir anda küçülmeye başladı. Çocuklar masaların boyuna değil, mikroskobik dünyanın içine doğru küçülüyorlardı. Göz açıp kapayınca kendilerini insan bedeninin içinde, kocaman bir şehir gibi görünen bir yerde buldular.

Atlas şaşkınlıkla,
“Burası neresi?” dedi.

Profesör açıkladı:
“Bu, insanın burnunun içi. Şu anda grip virüsünün saldırdığı ilk bölgedeyiz. Virüsler burun ve boğazdaki hücrelere tutunur. Onlar çok küçük, milyarlarca kez küçülmüş canlı parçacıkları. Bilim insanları onlara mikroorganizma der. Mikro, küçük; organizma, canlı demek.”

Birden etraflarını yeşilimsi, sivri uçlu toplar sardı. Onlar grip virüsleriydi.

Ege korkuyla sordu:
“Bunlar bize zarar verecek mi?”

Profesör gülerek:
“Merak etmeyin, burası öğrenme dünyası. Size zarar vermezler. Ama gerçek hayatta virüsler hücrelerimizin içine girerek çoğalır. İşte o yüzden hastalanırız.”

Çocuklardan Mila, merakla öne çıktı:
“Virüsler neden bizim hücrelerimize girmek istiyor? Kendileri yaşayamaz mı?”

Profesör bastonunu salladı. Bir ekran açıldı. Ekranda virüsün içi gösteriliyordu.

“Virüslerin kendi başlarına çoğalma makineleri yoktur. Onların içinde sadece genetik bilgi vardır. Yani bir tür ‘yapım talimatı.’ Hücremize girince, hücremizin fabrikalarını ele geçirir ve kendi kopyalarını yaptırır. Hücrelerimiz de yorulur, bozulur ve biz hasta oluruz.”

Mercan hayretle sordu:
“Yani virüsler küçük ama çok akıllı işgalciler gibi mi?”

“Evet,” dedi Profesör. “Onlar minik korsanlar gibi. Hücrelerin makinelerini çalarak kendilerini çoğaltırlar.”

O sırada etraflarına beyaz renkli askerler benzeri canlılar geldi. Bunlar bağışıklık sisteminin hücreleriydi.

Kıvanç bağırdı:
“Onlar da kim?”

Profesör gülümsedi:
“Bunlar senin vücudunun ordusu. Onlara akyuvar denir. Yani beyaz kan hücreleri. Görevleri virüsleri tanımak, onlara saldırmak ve yok etmektir.”

Ela merakla sordu:
“Peki ama nasıl tanıyorlar? Virüsler çok küçük değil mi?”

Profesör açıkladı:
“Virüslerin üzerinde kendilerine özel anahtarlar vardır. Biz buna antijen deriz. Akyuvarlar bu anahtarları tanır. Sonra da vücut özel silahlar üretir: antikorlar. Antikorlar virüse yapışır ve onları etkisiz hale getirir.”

Yaman heyecanla:
“Bu resmen polislerin suçluları yakalaması gibi!” dedi.

Profesör gülerek:
“Aynen öyle Yaman. Vücudumuzun içinde sürekli bir güvenlik ekibi çalışır.”

Defne Ebrar elini kaldırdı:
“Benim hâlâ anlamadığım şey şu: Grip olunca neden ateşimiz yükseliyor?”

Profesör elini şıklattı. Bir hologramda çocukların vücudu göründü.

“Harika bir soru! Ateş aslında kötü bir şey değil. Vücudun savunma taktiği. Şimdi dikkat edin: Virüsler 37 derecede rahat çoğalır. Ama vücut sıcaklığı 38-39 dereceye çıkarsa virüsler yavaşlar. Yani ateş yükselince aslında savaşta avantaj bizde olur.”

Nilda heyecanla sordu:
“Yani ateşimiz çıkınca vücudumuz savaş mı yapıyor?”

“Evet,” dedi Profesör. “Ateş, bağışıklık hücrelerinin çalışmasını hızlandırır. Ayrıca virüslerin çoğalmasını zorlaştırır. Bu yüzden doktorlar her ateşi hemen düşürmez. Çünkü biraz ateş, vücudun savunma mekanizmasıdır.”

Çınar kafasını salladı:
“Demek ki ateş aslında gizli bir silahmış.”

Çocuklar birbiri ardına sorular sormaya başladı.

Zehra: “Peki grip hep aynı mı olur?”
Profesör: “Hayır. Grip virüsü çok değişkendir. Onun genetik bilgisi sürekli mutasyona uğrar, yani değişir. O yüzden her yıl yeni grip türleri çıkar.”

Tibet: “Aşılar ne işe yarıyor?”
Profesör: “Aşılar, vücudumuza zararsız şekilde virüsün bilgisini gösterir. Böylece vücut önceden antikor üretmeyi öğrenir. Gerçek virüs geldiğinde hazırlıklı olur.”

Asya Naz: “Bazen grip olduğumuzda neden boğazımız ağrıyor?”
Profesör: “Çünkü virüsler boğazdaki hücreleri de işgal eder. Hücreler zarar görünce sinirlerimiz beyne sinyal gönderir: ‘Ağrı var!’ diye. Bu da bizi dinlenmeye zorlar.”

Atlas: “Grip olunca neden halsiz oluyoruz?”
Profesör: “Çünkü bağışıklık sistemi çalışırken çok enerji harcar. O yüzden vücut diğer işlere enerji ayıramaz. Halsizlik aslında vücudun, ‘Dinlen ki ben savaşabileyim’ demesidir.”

Elif: “Grip sadece insana mı bulaşır?”
Profesör: “Hayır. Kuşlara, domuzlara da bulaşabilir. Hatta bazen bu virüsler hayvanlardan insanlara geçer. İşte o zaman yeni salgınlar olur.”

Eylül: “Virüsleri tamamen yok edebilir miyiz?”
Profesör: “Tamamen yok etmek çok zor. Ama hijyen ve bağışıklık sistemi onları kontrol altında tutar.”

Ege: “Ellerimizi yıkayın demeleri de bunun için mi?”
Profesör: “Aynen öyle! Virüsler ellerimize bulaşır, sonra gözümüze, burnumuza götürünce vücudumuza girer. Sabun virüsün dış kılıfını parçalar, onu etkisiz hale getirir.”

Profesör bastonunu tekrar salladı. Çocukların önünde dev bir savaş sahnesi belirdi. Bir tarafta grip virüsleri, diğer tarafta akyuvar ordusu.

Can heyecanla bağırdı:
“Bu tam bir savaş filmi gibi!”

Profesör gülerek:
“Evet, ama bu gerçek. Şimdi görün: Akyuvarlar antikor fırlatıyor, virüsler yavaşlıyor. Ateş yükseliyor, virüsler terliyor gibi davranıyor. Sonunda çoğu yok oluyor.”

Mila alkışladı:
“Harika! Vücudumuz resmen süper kahraman gibi.”

Aziz derin bir düşünceyle sordu:
“Peki grip geçince neden bazen tekrar hasta oluyoruz?”

Profesör açıkladı:
“Çünkü virüs değişmiş olabilir. Bağışıklık sistemi eskiyi tanır ama yenisini tanımakta zorlanır. İşte bu yüzden düzenli ve doğru beslenmek, spor yapmak, uyumak çok önemlidir.”

Yolculuk sona ererken Profesör tüm sınıfa döndü.

“Çocuklar, bugün öğrendikleriniz çok değerli. Grip bir hastalıktır ama aslında bize bağışıklık sistemimizin ne kadar güçlü olduğunu gösterir. Ateş, yorgunluk, ağrı… hepsi vücudun savaş işaretleridir. Siz sağlıklı yaşarsanız, bağışıklık ordunuz her zaman hazır olur.”

Ela gülerek,
“Artık gripten korkmayacağım. Çünkü biliyorum ki içimde bir ordu var!” dedi.

Profesör bastonunu yere vurdu, sınıf eski hâline döndü. Hatice öğretmen tebessüm ederek,
“Çocuklar, işte bilimin büyüsü bu. Artık Defne’nin sorusunun cevabını öğrendik mi?” dedi.

Sınıf hep bir ağızdan bağırdı:
“Evet!!!”

Ertesi gün öğrenciler öğrendiklerini birbirine anlattılar.

Ali: “Grip, virüslerin hücrelerimizi işgal etmesiyle olur.”
Defne Yaz: “Ateş, virüsleri yavaşlatmak ve bağışıklık sistemini hızlandırmak için yükselir.”
Mercan: “Akyuvarlar ve antikorlar, vücudumuzun askerleri ve silahlarıdır.”
Kıvanç: “Virüsler değişkendir, o yüzden her yıl farklı grip türleri çıkar.”
Nilda: ”Sadece gerekli durumlarda ve gerekli kişilere aşılar önceden hazırlanma şansı verir.”
Çınar: “Hijyen ve el yıkamak, virüslerin girişini engeller.”
Yaman: “Halsizlik aslında vücudun bize ‘dinlen’ demesidir.”

Sınıfa geri döndüklerinde Hatice öğretmen tahtaya büyük harflerle şunu yazdı:

“Grip = Virüs + Vücudun Savunması”

Ardından öğrencilere dönerek özetledi:

  • İnsanlar grip olur çünkü influenza virüsü hücrelerimize girer ve çoğalır.
  • Ateşimiz yükselir çünkü vücut bilinçli olarak ısısını artırır; bu virüsleri zayıflatır, bağışıklığı güçlendirir.
  • Bağışıklık sistemi farklı hücrelerden oluşan koca bir ordudur.
  • El yıkamak, maske takmak, hapşırırken ağzımızı kapatmak virüslerden korumamıza yardımcı olur.
  • Dinlenmek ve sağlıklı beslenmek iyileşme sürecini hızlandırır.

Çocuklar alkışladı. Defne ise gülümseyerek,
“Artık neden grip olduğumuzu ve ateşimizin neden yükseldiğini çok iyi anladım.” dedi.

Sihirli profesör başını sallayarak kayboldu, ama geride koca bir ders bırakmıştı: Vücudumuz akıllı bir makine ve biz de ona yardımcı olabiliriz.

Hatice öğretmen dersi şu sözlerle bitirdi:
“Bilim bazen büyüden bile güçlüdür. Çünkü sorular sorar, cevaplar arar ve insanlara ışık tutar. Bugün grip hakkında öğrendiklerimiz sadece başlangıç. Siz merak ettikçe, öğrenmeye devam edeceksiniz.”

Çocukların gözleri parladı. Çünkü artık her biri bilimin büyüsüne kapılmıştı.

Ve Defne içinden şunu düşündü:
“İyi ki sormuşum. Şimdi grip bana sadece hastalık gibi değil, aynı zamanda vücudumun kahramanlık hikâyesi gibi geliyor.”

Dr. Mustafa KEBAT

Sayın okuyucu,

Yukarıda yer alan hikaye firmalarımız Tetkik OSGB – Tetkik Danışmanlık tarafından sosyal sorumluluğumuz olan çocuklarımızı bilgilendirmek, okumaya, çalışmaya, doğal hayata heveslendirmek ülkemize ve geleceğimize yararlı bireyler olabilmelerine katkı sağlamak maksadı ile yayınlanmıştır.

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz. Varsa hatalarımızı bildirmeniz daha faydalı olmamıza desteğiniz bizim için çok değerli.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Pentan Tankı HZ-01: Sızıntı – Flanş / Conta Tehlikesi Olay Ağacı Analizi

Pentan Tankı – İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda 45 (Kırk beş) yazıdan oluşan serinin üçüncüsünde Pentan Tankı – (Hazard Identification – Tehlike Tanımlama) Analizi‘ nde yer alan Sızıntı – Flanş / Conta Tehlikesi Olay Ağacı Analizini inceleyebilirsiniz.

Yararlı olması dileklerimle.

Pentan gibi yanıcı ve patlayıcı maddelerin depolandığı tanklarda, güvenliğin sağlanması kritik öneme sahiptir.

Bu güvenliği tehdit edebilecek en önemli faktörlerden biri, tankın yapısal elemanları arasındaki bağlantılarda yaşanan sızıntı riskleridir.

Özellikle flanşlar ve contalar, tankların içindeki sıvıların sızmasını engelleyen ve dolayısıyla çevreye yayılmasını önleyen önemli bileşenlerdir. Lakin bu elemanlarda oluşabilecek hasar veya yetersiz montaj, ciddi sızıntılara ve bu da potansiyel olarak yangın veya patlama gibi tehlikeli durumlara yol açabilir.

Bu olay ağacı analizinde, flanş ve conta tehlikesi ile ilişkili olan potansiyel sızıntı risklerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Montaj hataları, malzeme hataları, aşınma ve yıpranma gibi sebeplerle meydana gelebilecek sızıntıların nasıl gelişebileceğini ve bu tür tehlikelerin nasıl minimize edilebileceğini belirlerken, ilgili bileşenlerin bakım ve denetimini sağlayacak stratejiler geliştirerek, sızıntı risklerinin olumsuz etkilerini en aza indirmeyi hedeflemeliyiz.

🔺HZ-01: Sızıntı – Flanş / Conta Tehlikesi İçin Olay Ağacı (Event Tree) Analizi

Tehlike Başlığı: Flanş veya contadan kaynaklı sızıntı

Başlangıç Olayı (Initiating Event)
→ Flanş bağlantısındaki conta arızası nedeniyle pentan sızıntısı başlar.

🔸 1. Kontrol Noktası: Sızıntı Algılama Sistemi Çalışıyor mu?

  • Evet:
    • Sızıntı algılandığında alarm sistemi devreye girer.
    • 🔸 2. Kontrol Noktası: Alarm Sistemi Çalışıyor mu?
      • Evet:
        • Operatör hemen bilgilendirilir.
        • Acil müdahale prosedürleri başlatılır.
        • Sızıntı kapanana kadar aktif izleme ve soğutma işlemi yapılır.
          Sonuç: Başarıyla kontrol altına alınan durum.
        • Risk Değerlendirmesi: Düşük, yangın riski yok, sızıntı sınırlı kalır.
        • Olası Sonuçlar:
          • Yangın riski oluşmaz.
          • Sızıntı hızla kontrol altına alınır ve çevreye zarar verilmez.
          • Üretim veya operasyon aksamaz.
          • Çalışan güvenliği sağlanır.
      • Hayır:
        • Alarm sistemi devre dışı veya başarısız.
        • Sızıntı fark edilmez veya geç fark edilir.
        • 🔸 3. Kontrol Noktası: Buhar birikimi oluyor mu?
          • Evet:
            • Buhar birikimi başlar ve ortamda patlayıcı atmosfer oluşur.
          • 🔸 4. Kontrol Noktası: Ateşleme Kaynağı var mı?
            • Evet:
              • Ateşleme kaynağı (kıvılcım, sıcak yüzey, vb.)
              • Patlama ve yangın riski büyük ölçüde artar.
                Sonuç: Yangın/patlama oluşur.
              • Risk Değerlendirmesi: Yüksek, büyük bir yangın ve patlama riski vardır.
              • Olası Sonuçlar:
                • Yangın: Sızıntıdan kaynaklanan buharın tutuşması ile yangın başlar.
                • Patlama (BLEVE): Tankın patlaması sonucu şiddetli hasar ve çevre kirliliği.
                • Çalışan yaralanmaları veya ölümler.
                • Çevresel kirlenme.
            • Hayır:
              • Ateşleme kaynağı yoktur.
              • Buhar birikimi ancak patlama olmaz.
              • Risk: Bu durumda, patlayıcı atmosfer oluşmasına rağmen ateşleme kaynağı yoktur.
              • Kontrol: Eğer havalandırma iyi değilse, ortamda toksik buhar birikimi devam eder.
                ⚠️ Sonuç: Tehlikeli ortam devam eder ama ateşleme kaynağı yoksa patlama olmaz.
              • Olası Sonuçlar:
                • Kritik risk: Zamanla buharın yoğunluğu artar.
                • Çevre kirliliği: Sızıntı devam eder, ancak hemen patlama gerçekleşmez.
                • Zehirli gaz riski: Çalışanların solunum tehlikesi oluşabilir.

  • Hayır (Sızıntı Algılama Sistemi Çalışmıyor):
    • 🔸 2. Kontrol Noktası: Çalışanlar manuel olarak fark eder mi?
      • Evet:
        • Çalışanlar sızıntıyı fark eder ve prosedürlere başlar.
        • 🔸 3. Kontrol Noktası: Müdahale süresi ne kadar?
          • Kısa (Operatör hemen müdahale eder):
            • Sızıntı hızla durdurulur ve yangın riski oluşmaz.
              Sonuç: Kontrollü bir durum sağlanır.
            • Risk Değerlendirmesi: Düşük. Yangın ve patlama riski yok.
          • Uzun (Müdahale gecikir):
            • Sızıntı devam eder, çevrede birikim artar.
            • Havalandırma yetersizse: Buhar birikimi patlayıcı ortam oluşturur.
            • Ateşleme kaynağı bulunursa: Yangın ve patlama riski artar.
              ⚠️ Sonuç: Yangın ve patlama riski artar, ortamda zehirli buhar birikir.
            • Risk Değerlendirmesi: Yüksek. Yangın ve patlama riski söz konusu olur.
            • Olası Sonuçlar:
              • Büyük patlama riski.
              • Yangın, zehirli gaz yayılması.
              • Çalışan yaralanmaları.
      • Hayır:
        • Çalışanlar sızıntıyı fark edemez veya fark ettikten sonra müdahale etmez.
        • 🔸 3. Kontrol Noktası: Tankın yapısal bütünlüğü
          • Zayıf (Korozyon, Delinme, vb.):
            • Tankın yapısı zayıflar, sızıntı genişler.
            • Çevreye sızan pentan birikmeye devam eder.
              ⚠️ Sonuç: Buhar birikimi ve çevresel kirlilik devam eder.
          • Sağlam:
            • Tankın yapısal bütünlüğü korunur, ancak sızıntı devam eder.
            • Ateşleme kaynağı yoksa, risk düşük olur.
              Sonuç: Sızıntı kontrol altına alınabilir ancak zaman kaybı olur.
            • Olası Sonuçlar:
              • Çevresel kirlenme riski.
              • Zamanla birikim artışı.

Senaryo Özeti

Senaryo NoSonuçRisk Seviyesi
1Sızıntı erken algılandı, müdahale edildiDüşük
2Alarm devre dışı, geç fark edildiOrta
3Algılama yok, ancak havalandırma yeterliOrta
4Buhar birikti, kıvılcım → patlamaYüksek
5Patlayıcı ortam oluştu ama kıvılcım yokYüksek
6Çalışanlar fark etti, müdahale zamanı uzunYüksek
7Yapısal zayıflama, sızıntı devam ediyorOrta

Bu tür olay ağacı analizleri, sızıntı gibi tehlikelerin doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve olası risklerin minimize edilmesi açısından oldukça faydalı olacağı kanısındayım.

Sızıntı riski, özellikle flanşlar ve contalar gibi kritik bağlantı noktalarında meydana geldiğinde, hem güvenlik hem de çevre açısından büyük bir tehdit oluşturabilir.

Pentan gibi uçucu maddelerin depolandığı tanklarda sızıntı, sıvıların çevreye yayılması, toksik gazların havaya salınması ve patlama riski gibi ciddi tehlikelere yol açabilir. Bu nedenle, flanş ve conta sistemlerinin düzenli bakımı ve izlenmesi büyük önem taşımaktadır.

Bu olay ağacı analizi, sızıntı riskinin yönetilmesinde önemli adımlar atılmasını sağlamaktadır.

Contaların ve flanşların doğru malzemelerle üretilmesi, montaj standartlarının yüksek olmasının yanı sıra, periyodik kontrollerin sıklaştırılması, olası sızıntıların önceden tespit edilmesini ve ciddi kazaların önlenmesini sağlayacaktır. Ayrıca, sızıntı tespiti ve müdahale için etkin sistemlerin kurulması, potansiyel tehlikeleri erken aşamalarda ortadan kaldırma şansı sunmaktadır.

Sonuç olarak, sızıntı riski yalnızca ekipman ve malzeme hatalarıyla değil, aynı zamanda operasyonel dikkat ve bakım süreçlerinin etkinliğiyle de ilişkilidir. Flanş ve conta sistemleri için yapılan düzenli denetimler ve iyileştirmeler, sızıntı riskini minimize etmek için kritik öneme sahiptir ve bu olay ağacı analizi, bu tür önlemleri almanın gerekliliğini vurgulamaktadır.

Bu yazının kaynağı olan Pentan Tankı – (Hazard Identification) Analizi aşağıdadır.

Pentan Tankı – (Hazard Identification) Analizi

Tehlike KoduTehlike BaşlığıOlası NedenlerEtkilenen Alanlar / SistemlerOlası SonuçlarMevcut / Önerilen Kontroller
HZ-01Sızıntı – Flanş / ContaAşınmış conta, torklama hatası, kimyasal uyumsuzlukDolum hattı, tank çıkışı, pompa bağlantılarıBuhar yayılımı, patlayıcı atmosfer oluşumu, yangın, çevresel kirlenmeKimyasal uyumlu contalar, periyodik sızdırmazlık kontrolü, EX-proof alan izleme
HZ-02Tank Delinmesi / KorozyonTank iç yüzey kaplamasında bozulma, dış darbe, metal yorgunluğuTank gövdesi, temel çevresiYüksek hacimli döküntü, yangın/patlama riski, çevresel tehlikeKoruyucu kaplama, tank ultrasonik kalınlık ölçümü, koruma bariyeri
HZ-03Statik Elektrik BoşalmasıTopraklama eksikliği, sürtünme etkisi, uygun olmayan boru malzemesiDolum hattı, pompa, operatörKıvılcım → yangın veya patlama, çalışan yaralanmasıTopraklama çubuğu, antistatik hortumlar, dolum öncesi topraklama test cihazı
HZ-04Tank Aşırı DolumuSeviye sensörü arızası, manüel dolum hatasıTank içi, taşma menholüParlayıcı sıvı dışarı taşar, buhar oluşur, yangın riskiİkincil seviye sensörü, taşma alarmı, taşma haznesi (containment bund)
HZ-05Köpük Sistemi ArızasıKöpük pompası arızası, vana kapalı kalması, manuel hatalarYangınla mücadele sistemiYangın kontrol edilemez, tank ısınması, BLEVÉ riskiKöpük sistem periyodik test, yedek pompa, acil stop düğmesi
HZ-06Elektriksel KıvılcımEX-proof olmayan ekipman, gevşek bağlantı, kaçak akımTank çevresi, dolum alanıParlayıcı buhar → tutuşma, yangınEX-proof elektrik altyapısı, periyodik izolasyon testleri
HZ-07Buhar Yayılması (Havalandırma Eksikliği)Tank solunumu, atmosferik dalgalanma, buhar çıkışıTank havalandırması, soluma hattıPatlayıcı atmosfer oluşumu, personel zehirlenmesiATEX uyumlu havalandırma sistemi, VOC dedektörü
HZ-08Operatör HatalarıEğitim yetersizliği, prosedür eksikliği, dikkatsizlikDolum-boşaltım işlemleri, alarm devre dışı bırakılmasıTaşma, sızıntı, geç müdahale, acil durum yönetiminde zafiyetSOP’ler, eğitim, check-list uygulaması, gözetmen kontrolü
HZ-09Yangın / Harici KaynaklıYakın tesislerdeki yangın, kaynak kıvılcımı, araç motorlarıTank dışı, tesis geneliTank ısınması, basınç artışı, patlama (BLEVÉ) riski30 m yangın güvenlik mesafesi, yangın sensörleri, otomatik yangın kapısı
HZ-10Yanlış Kimyasal DolumuKimliklendirme eksikliği, operatör hatasıTank içi kimyasal uyumuReaktif madde karışımı, toksik gaz çıkışı, basınç artışıEtiketleme, kodlama, kimyasal tanımlama SOP, RFID okuma sistemi
HZ-11PSV (Basınç Tahliye Valfi) ArızasıValf tıkanması, bakım eksikliği, yanlış kalibrasyonTank üst kısmı, solunum hattıTank içi aşırı basınç → tank deformasyonu/patlamaPeriyodik PSV testi, tahliye borusu yönlendirmesi
HZ-12Gaz Dedektör ArızasıKalibrasyon gecikmesi, sensör yaşlanması, fiziksel hasarGaz izleme sistemiTehlikeli atmosfer fark edilmez, patlama/yangın riski artarGaz dedektörü kalibrasyon protokolü, çift dedektör kurulumu
HZ-13Sızan Kimyasalın GiderilememesiYetersiz absorban, ekipmanın gecikmeli kullanımı, yanlış müdahaleSızıntı alanı, yer altı suyuKimyasalın yayılması, çevre kirliliği, yeraltı suyunun kontaminasyonuAbsorban istasyonu, eğitimli ekip, sızıntı toplama küvetleri
HZ-14Aydınlatma Eksikliği / Gece OperasyonuYetersiz ışık, karanlıkta yapılan manuel dolumlarTüm sahaGözle kaçırılan taşmalar, güvenlik riski, müdahale gecikmesiPatlamaya dayanıklı LED projektörler, gece vardiyası eğitimi
HZ-15Acil Tahliye GecikmesiKaçış yollarının kapalı olması, tatbikat eksikliğiTüm çalışanlarYangın/patlama sırasında personelin mahsur kalmasıAcil kaçış yönlendirmeleri, yılda 2 defa tatbikat

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Değerli İş Güvenliği Camiası üyesi,

Pentan Tankı – İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda ulaşılabilir makale ve teknik yazı sayısı maalesef yeterli değil. O sebeple bu yazıda eksiklerim olabilir.

Bilgi ve tecrübelerinizi paylaşmanız, vereceğiniz katkılar ile iş güvenliği camiasının daima yararlanacağı büyük ve ayrıntılı bir veri bankası haline getirebiliriz.

Dr. Mustafa KEBAT – 0 530 568 42 75

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Pentane dış depolama tankının yangın etkisine ilişkin bir çalışma https://koreascience.kr/article/JAKO202430540257020.page

⭐️⭐️ Depolama tankı kazalarına ilişkin bir çalışma https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0950423005000641?via%3Dihub

⭐️⭐️ Kaza Sonucu ve Risk Analizine Dayalı Kimyasal Depolama Tanklarının Güvenlik Aralıklarının Araştırılması https://www.researchgate.net/publication/346406356_Research_on_Safety_Spacing_of_Chemical_Storage_Tanks_Based_on_Accident_Consequence_and_Risk_Analysis

⭐️⭐️ IOC terminalindeki büyük yakıt depolama tankının yangın tehlikesi ve risk analizi https://journals.sagepub.com/doi/10.1177/09544089231207419

⭐️⭐️ Propan depolama tanklarının dinamik risk değerlendirmesi için tahmini bir kaza modelinin geliştirilmesi https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0957582021000896

⭐️⭐️ Pentan https://pubchem.ncbi.nlm.nih.gov/compound/Pentane

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla