İşe Giriş Muayenesi Öncesi Çalışanlar Nelere Dikkat Etmeli?

Değerli Çalışan Arkadaşlarımız,

Yeni bir işe başlarken yapmanız gereken en önemli adımlardan biri, işe giriş muayenesi sürecidir. Bu muayene; hem sizin sağlığınızı korumak, hem de yapacağınız işe uygun olup olmadığınızı değerlendirmek için zorunlu ve son derece önemlidir.

Peki, işe giriş muayenesi öncesinde nelere dikkat etmelisiniz? İşte size yol gösterecek önemli başlıklar:

🩺 🩺 🩺
1. Gerekli Belgeleri Yanınızda Getirin

İşe giriş muayenesine gelmeden önce mutlaka şu belgeleri hazır bulundurun:

  • Nüfus cüzdanınız veya kimlik kartınız
  • İşe başvuracağınız firmanın adı ve bilgileri
  • İşverenin talep ettiği özel tahlil ve tetkik listesi (varsa)
  • Önceki sağlık raporlarınız veya geçirdiğiniz operasyonlara ait belgeler (varsa)
  • Sürekli kullandığınız ilaçların isimleri (bir liste olarak yanınızda bulunsun)

📌 Not: Bu belgeleri eksiksiz getirmek, zaman kazanmanızı sağlar ve işlemleri hızlandırır.

🩺 🩺 🩺
2. Muayeneye Gelmeden Önce Alkol ve Ağır Yemekten Kaçının
  • İşe giriş muayenesi sırasında kan tahlili ve idrar gibi testler yapılabilir. Bu testlerin sağlıklı sonuç verebilmesi için, önceki 8-12 saat boyunca alkol almamış ve hafif yemeklerle beslenmiş olmanız önerilir.
  • Ayrıca, kafein (kahve, çay) tüketiminizi sınırlandırın. Özellikle tansiyon ölçümü sırasında yanıltıcı sonuçlar çıkabilir.
🩺 🩺 🩺
3. İlaç Kullanıyorsanız Mutlaka Bildirin

Sürekli ilaç kullanıyorsanız (tansiyon, şeker, tiroid, nörolojik ilaçlar vb.), bunları hem formda belirtin hem de sağlık personeline açıkça söyleyin. İlacınız varsa ilaç kutusunu veya reçetesini de yanınızda getirin.

Bu bilgi, hem uygun işe yönlendirilmeniz hem de muayene sonuçlarının doğru yorumlanabilmesi açısından çok önemlidir.

🩺 🩺 🩺
4. Dinlenmiş Olun – Uyku Düzeninize Dikkat Edin

İşe giriş muayenesi, sadece laboratuvar testlerinden değil; nabız, tansiyon, EKG, görme, işitme, solunum gibi bir dizi ölçümden oluşur.
Uykusuzluk, bu değerleri etkileyebilir ve yanlış yönlendirmelere neden olabilir.

En az 6-8 saat uyumuş şekilde ve dinlenmiş olarak muayeneye gelmeniz önerilir.

🩺 🩺 🩺
5. Aç/Karnınız Tok Durumu Hekime Bildirilmelidir

Bazı testler (örneğin kan şekeri, kolesterol) aç karnına yapılması gerekirken, bazı testler tok karna da yapılabilir.
Bu nedenle, muayeneye geldiğinizde mutlaka görevliye:

  • “Aç mısınız, tok musunuz?”
  • “Son ne zaman yemek yediniz?”
    bilgilerini açık şekilde verin.
🩺 🩺 🩺
6. İşe Giriş Formunu Dürüstlükle Doldurun

Size verilen işe giriş sağlık beyan formunu (EK-2) dikkatle okuyarak, kendi el yazınızla, doğru ve eksiksiz bilgilerle doldurun.

‼️ Bilerek yanlış veya eksik bilgi vermek, ileride hem hukuki sorunlara hem de sağlığınızla ilgili risklere yol açabilir.
Bu belgeyi siz ve işyeri hekimi birlikte değerlendirir. Lütfen “Benim hiçbir hastalığım yok.” demeden önce emin olun.

🩺 🩺 🩺
7. Rahatsızlıklarınızı ve Önceki İş Kazalarını Anlatın

Daha önce geçirdiğiniz önemli hastalıklar, alerjiler, iş kazaları, ameliyatlar veya bayılma nöbetleri gibi durumları mutlaka hekime bildirin.

Bu bilgiler sizi:

  • Yanlış bir işe yönlendirilmekten
  • İleride doğabilecek iş kazalarından
  • Hak kayıplarından
    korur.
🩺 🩺 🩺
8. Temiz Giyimli ve Kişisel Hijyene Dikkat Ederek Gelin
  • Muayene sırasında fiziksel kontrol yapılabileceği için vücut temizliğinize dikkat edin.
  • Kolay çıkarılabilir kıyafetler giymek, muayeneyi kolaylaştırır (EKG, akciğer dinleme gibi işlemler için).
📌 📌 📌
SONUÇ OLARAK

İşe giriş muayenesi, sizi sağlıklı bir iş hayatına güvenle başlatmak için yapılan ilk adımdır.
Bu adımı bilinçli, dikkatli ve özenli bir şekilde tamamlamak sizin yararınızadır.

Unutmayın:
🔸 Doğru bilgi,
🔸 Zamanında başvuru
🔸 Ve sağlığınızı önemseyen yaklaşım = Güvenli İş Hayatı

Sağlıklı günlerde çalışmanız dileğiyle…

Dr. Mustafa KEBAT
Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

İşe Giriş Muayeneleri – Tetkik ve Tahlilleri için firmamız Tetkik OSGB yi arayabilirsiniz.

📞 İsterseniz randevu alabilirsiniz:
📍 Telefon: +90 232 265 20 65 Laboratuvar Telefonumuz: +90 541 125 15 82

📍 Ya da randevusuz da gelebilirsiniz:
🕗 Hafta içi her gün: 08.30 – 17.30 saatleri arasında başvurabilirsiniz.

Cennetoglu Mh., Foliage Cd., Modeko Selgeçen Is Merkezi, No: 230 Kat:4 Daire:424-425, Cennetoğlu, 35110 Karabağlar/İzmir, Türkiye

Hizmetlerimiz Laboratuvar ve muayene ile de sınırlı değil.

İlk yardımcı olmak isteyenler eğitimlerimize katılabilirler.

Hijyen Mesleki Eğitim Belgesi almak isteyenlere de çözümümüz mevcut.

Mesleki Eğitim Belgesi için yine sizlere destek veriyoruz.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili tüm konularda her daim sizlerin hizmetindeyiz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Yorgun Değilsin, Tükeniyorsun

İş Tükenmişliği (Burnout) – Sessiz Tükenişin Farkına Varın

İş tükenmişliği, işle ilgili kronik stresin fiziksel, zihinsel ve duygusal yıpranmaya yol açması durumudur. Bu durum, kişinin kendisini güçsüz, işe yaramaz, hatta “boş” hissetmesine neden olabilir. Tükenmişlik sendromu sadece bireyi değil, ailesini, iş ortamını ve iş verimliliğini de olumsuz etkileyebilir.

📌 📌 📌

Tükenmişlik Kavramının Kökeni

İş tükenmişliği kavramı ilk kez 1974 yılında psikolog Herbert Freudenberger tarafından tanımlanmıştır. Freudenberger, tükenmişliği, özellikle idealist ve kendini işine adamış bireylerde gözlenen duygusal tükenme hali olarak açıklamıştır. Bu tanım zamanla genişlemiş ve üç temel bileşenle ifade edilir hale gelmiştir:

  • Duygusal tükenme
  • Duyarsızlaşma (kişilere karşı ilgisizlik)
  • Kişisel başarı duygusunda azalma

📚 Maslach, Schaufeli ve Leiter (2001), stresin bu üç boyutunun farklı kombinasyonlarının farklı tükenmişlik profillerine yol açabileceğini vurgulamışlardır.

🧠 🧠 🧠

Tükenmişlik Tıbbi Bir Tanı mıdır?

Tükenmişlik, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından tıbbi bir hastalık değil, işle bağlantılı bir sendrom olarak tanımlanmaktadır. Ancak depresyon gibi tıbbi durumlarla ilişkili olabilir. Tükenmişlik, zamanla depresyon riskini artırabilir ama ikisi aynı şey değildir ve farklı yaklaşımlarla ele alınmalıdır.

❓ ❓ ❓

Tükenmişlik Yaşayıp Yaşamadığınızı Nasıl Anlarsınız?

Kendinize şu soruları sorun:

  • İşimin bir anlamı var mı, sorguluyor muyum?
  • İşe başlamakta zorlanıyor muyum?
  • İşimden ya da iş arkadaşlarımdan uzaklaştığımı hissediyor muyum?
  • Sabrım azaldı mı, kolay sinirleniyor muyum?
  • Enerjim tükendi mi?
  • İşime odaklanamıyor muyum?
  • Başarı hissim azaldı mı?
  • İşim beni hayal kırıklığına uğrattı mı?
  • Kendimden şüphe duyuyor muyum?
  • Duygularımı bastırmak için yemek, alkol ya da başka maddeler kullanıyor muyum?
  • Uyku düzenim bozuldu mu?
  • Sebepsiz fiziksel şikayetlerim var mı?

Bu sorulardan birkaçına “evet” yanıtı verdiyseniz, tükenmişlik riski altında olabilirsiniz. Birçok “evet” cevabı veriyorsanız mutlaka iş yeri hekiminizle veya bir ruh sağlığı uzmanıyla görüşün.

⚠️ ⚠️ ⚠️

Tükenmişliğe Yol Açan Temel Etkenler

🔹 Kontrol Eksikliği

İş üzerinde söz hakkı olmamak, çalışma saatlerinin esnek olmaması, işin gereklilikleri için yeterli araç ve desteğin sağlanmaması.

🔹 Rol Belirsizliği

Çalışan neyin beklendiğini, hedefinin ne olduğunu bilmediğinde başarı hissi zayıflar.

🔹 İlişki ve İletişim Problemleri

Zorba yöneticiler, dışlayıcı iş arkadaşları veya baskıcı ortamlar tükenmişliği tetikler.

🔹 Taleplerin Dengesizliği

İş yükü ya çok fazla ya da çok az olduğunda çalışan ya ezilir ya da değersiz hisseder.

🔹 Sosyal Destek Eksikliği

Kendini yalnız, dışlanmış veya onaylanmamış hissetmek, stresi artırır.

🔹 İş-Yaşam Dengesi Bozukluğu

İş saatlerinin özel hayatı engellemesi ya da eve iş taşıma gibi durumlar özel hayatı gölgeler.

🔹 Duygusal Yük ve Empati Baskısı

Özellikle sağlık, sosyal hizmetler gibi empati gerektiren mesleklerde duygusal yük fazladır.

💥 💥 💥

Tükenmişliğin Sonuçları Neler Olabilir?

Tükenmişlik ihmal edilirse:

  • Uyku bozuklukları
  • Duygusal patlamalar (öfke, umursamazlık)
  • Madde kullanımı
  • Kalp hastalıkları, hipertansiyon, diyabet gibi fiziksel hastalıklar
  • Artan hastalık riski ve iş kaybı
💡 💡 💡

Tükenmişlikle Başa Çıkmanın Yolları

🗣️ 1. Etkili İletişim Kurun

Sizi zorlayan konuları işvereninizle veya yöneticinizle paylaşın. Kasıtsız sorunlara dikkat çekmek çözüm olabilir. Hedeflerinizi sadeleştirin ve ulaşılabilir hale getirin.

İpucu: Eisenhower Matrisi’ni öğrenin. İş ve özel hayat dengenizi bu planlama aracıyla yönetin.

🤝 2. Sosyal Destek Alın

İş arkadaşlarınız, dostlarınız, ailenizle konuşun. Bir yardım programı varsa faydalanın. Sosyal bağlar tükenmişliğe karşı koruyucudur.

🌱 3. Zihninizi Dinlendirin

Hobi edinin: bahçeyle ilgilenmek, hayvan beslemek, çiçek yetiştirmek. Meditasyon, yoga, nefes egzersizleri ile zihninizi gevşetin.

🏃‍♂️ 4. Fiziksel Aktivite Yapın

Yürüyüş, koşu, bisiklet veya halı saha maçı gibi faaliyetler hem bedeninizi hem zihninizi canlandırır.

😴 5. Uyku Düzeninize Dikkat Edin

Kaliteli uyku hem ruhsal hem bedensel sağlığınız için kritiktir.

🧘 6. Farkındalık Geliştirin

Duygularınızı bastırmadan fark edin. Yargılamadan, kendinizi suçlamadan farkında olun. Tepki vermek yerine gözlem yapın.

📣 📣 📣

Unutmayın!

Tükenmişlik, çaresiz olduğunuz anlamına gelmez. Belirtileri fark ettiğinizde harekete geçmek, hem kendinizi hem çevrenizi korumanın ilk adımıdır. Sağlıklı ve dengeli bir yaşam için iç sesinize kulak verin.

İş yeri hekiminiz ve psikolojik danışmanlık birimleri size destek olmaya hazır. Gerekli durumlarda lütfen başvurun. Çünkü önce siz değerlisiniz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Tükenmişlik Araştırması https://www.sciencedirect.com/journal/burnout-research

⭐️⭐️ Tükenmişlik deneyimini anlamak: Son araştırmalar ve psikiyatri açısından etkileri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4911781/

⭐️⭐️ Sağlayıcı Tükenmişliği https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK538330/https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK538330/

⭐️⭐️ Tükenmişlik olgusu: nörofizyolojik faktörler, klinik özellikler ve yönetim yönleri https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9478693/

⭐️⭐️ Tükenmişliğin biyolojisi: Nedenleri ve sonuçları https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33783308/

⭐️⭐️ Tükenmişlik: Teori ve Ölçümün İncelenmesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/35162802/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Karaciğeriniz Hakkında Düşünün

🔶 Karaciğeriniz sessiz çalışır ama çok yorulursa size “ciltte sararma” ve “kronik yorgunluk” olarak fısıldar. Bu sinyaller fark edilmezse ciddi hastalıkların habercisi olabilir.


🔶 Her gün fast food yiyen birinin karaciğeri, ayda sadece birkaç kez alkol alan birininki kadar zorlanır. Yağ ve katkı maddeleri karaciğerde toksik yük oluşturur.


🔶 Sabahları ağızda acı tatla uyanmak, karaciğer safra akışının bozulduğunun erken göstergesi olabilir. Bunu ara ara yaşıyorsanız dikkate alın.


🔶 Karaciğerinizin 500’den fazla görevi vardır ama en çok bilinen görevlerinden biri: tüm zehirleri süzüp temizlemektir. Bu nedenle onun yorgun düşmesi tüm vücudu etkiler.


🔶 Günde 2 litreye yakın su içmek, karaciğerin toksinleri dışarı atmasını kolaylaştırır. Yeterince su içmeyenlerde yağlanma riski artar.


🔶 Alkol sadece sarhoş etmez, düzenli kullanımda karaciğer hücrelerini öldürür ve yerlerine bağ dokusu bırakır. Bu durum siroza giden yoldur.


🔶 Sabah aç karna 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve birkaç damla limon karışımı, karaciğerin safra üretimini nazikçe destekler. Ama mide hassasiyeti olanlar dikkatli kullanmalı.


🔶 Karaciğer hücreleri kendini yenileyebilir, ama yağlanma belli bir eşiği geçerse bu yeteneğini kaybeder. O noktadan sonra geri dönüş çok zor olur.


🔶 Gece geç saatlerde yemek yemek, karaciğerin gece detoksuna engel olur; çünkü sindirimle uğraşırken temizliğe vakit bulamaz.


🔶 Karaciğer yağlanmasının en yaygın sebebi alkol değil, yüksek şekerli ve rafine karbonhidrat ağırlıklı beslenmedir. Özellikle gazlı içecekler gizli bir düşmandır.


🔶 Karaciğeriniz toksinleri temizlemek için B12, folik asit ve demire ihtiyaç duyar. Bu yüzden kronik B12 eksikliği sadece sinir değil, karaciğer sağlığını da tehdit eder.


🔶 Aşırı parfüm ve kimyasal temizlik ürünlerine maruz kalmak, cilt yerine karaciğeri yorar; çünkü bu maddelerin çoğu vücutta karaciğer tarafından işlenir.


🔶 Karaciğeriniz hasta olsa bile uzun süre hiç belirti vermeyebilir; bu yüzden hekiminiz gerek gördüğünde yılda bir karaciğer enzim testleri (ALT, AST) yaptırmak önemlidir.


🔶 Sürekli uykusuzluk ve gece geç saatlere kadar ayakta kalmak, karaciğerin gece detoks zamanını bozar. Bu saatler genellikle 23:00–03:00 arasıdır.


🔶 Sigara içmiyorsanız bile pasif içicilikten aldığınız toksinlerin büyük kısmı karaciğerinize gider. Tütün dumanı sadece akciğeri değil, karaciğeri de bozar.


🔶 Turp, enginar ve pancar gibi sebzeler karaciğerin sevdiği “doğal destekçiler”dir. Haftada birkaç kez tüketmek büyük fayda sağlar.


🔶 Sürekli ilaç kullanımı (ağrı kesiciler dahil) karaciğerde birikim yaratabilir; bu yüzden hekim önerisi olmadan “ara sıra alınan” ilaçlar bile zararlı olabilir.


🔶 Vücudunuzda nedeni açıklanamayan kaşıntılar varsa, sebep cilt değil karaciğer olabilir. Özellikle safra akış bozukluklarında bu sık görülür.


🔶 Gün içinde düzenli hareket (yürüyüş gibi) karaciğer yağlanmasını azaltmada ilaçtan bile etkili olabilir. Hareketsizlik ise en sinsi risk faktörüdür.


🔶 Karaciğerin yorgun olduğu insanlar genellikle sabahları baş ağrısı, ağız kuruluğu ve halsizlikle uyanır. Bu sinyalleri ciddiye almak gerekir.


🔶 Karaciğer, vücuttaki toksinleri temizlerken adeta bir sünger gibi tüm zararlı maddeleri emer ama kendini sıkıp temizleyemez; bu işi siz yapmak zorundasınız.


🔶 Karaciğeriniz düzgün çalışmazsa ilaçlar sizi koruyamaz; çünkü yağ dengesi en çok karaciğere bağlıdır.


🔶 Her gün içilen 1 kutu meyve suyu, karaciğeri haftada bir gün içki içmek kadar zorlayabilir; çünkü fruktoz doğrudan karaciğerde işlenir ve yağlanmaya yol açar.


🔶 Ağız kokusu sadece mide ya da dişle ilgili değil; karaciğer safra salgısında sorun varsa da ortaya çıkabilir.


🔶 Karaciğeriniz sağlıksızsa, cilt renginiz zamanla “soluk gri” bir tona dönebilir; çünkü toksinler cilt yoluyla atılmaya çalışır.


🔶 Karaciğer yağlanması olan kişilerde kilo vermek daha zordur, çünkü enerji dengesi bozulmuştur. Diyetle birlikte karaciğeri destekleyen besinler alınmalıdır.


🔶 Her sabah aç karnına içilen ılık suya eklenen birkaç damla elma sirkesi, karaciğerin sindirim sıvılarını uyarır. Ama mide problemi olanlar dikkatli kullanmalıdır.


🔶 Karaciğeriniz günde 1.5 litre safra üretir; bu sıvı hem yağları sindirir hem de vücudu zehirlerden arındırır. Safra akışı bozulursa hem sindirim hem enerji düşer.


🔶 Bitkisel takviyeler masum değildir: bazı karaciğer dostu bitkiler (örneğin deve dikeni) dikkatli dozda alınmazsa faydadan çok zarar verebilir.


🔶 Kahve karaciğeri yormaz, aksine günde 2 fincan sade kahve karaciğer kanseri riskini düşürebilir. Ama şekerli veya kremalı içiliyorsa faydası kaybolur. Türk kahvesi ve filtre kahve tabi ki…


🔶 Karaciğeri en çok yoran alışkanlıklar: ara öğünler, akşam yemeğini geç saatlere bırakmak ve geceleri abur cubur tüketmektir.


🔶 Özellikle 40 yaş üstü bireylerde açıklanamayan kas ağrıları karaciğer kaynaklı olabilir. Nedeni: toksin birikimi vücut genelini etkiler.


🔶 Karaciğeriniz hastaysa zihniniz de bulanık çalışır. Bu duruma tıpta “hepatik ensefalopati” denir; toksinler beyine kadar ulaşır.


🔶 D Vitamini eksikliği, karaciğer yağlanmasının ilerlemesini hızlandırabilir. Bu nedenle sadece kemikler değil, karaciğer de güneşe ihtiyaç duyar.


🔶 Karaciğerin sağlıklı çalışması için magnezyum ve çinko gibi minerallere ihtiyaç vardır; bu yüzden kaliteli proteinler ve sebzelerden eksik kalmayın.


🔶 Lif oranı yüksek beslenmek, karaciğerin yükünü azaltır çünkü toksinlerin bağırsakta daha hızlı atılmasını sağlar. Kabızlık karaciğeri daha fazla çalıştırır.


🔶 Dışkı renginiz açık griye döndüyse, bu safra akışının bozulduğunun işareti olabilir ve karaciğer ciddi bir sinyal gönderiyor demektir.


🔶 Karaciğer hücreleri, 5-6 haftada bir yenilenebilir; ancak bu süreçte sağlıksız beslenme varsa yeni gelen hücreler de hasta olur.


🔶 Aşırı stres karaciğeri doğrudan etkiler; çünkü kortizol hormonunun fazlası, karaciğerin yağ depolama kapasitesini bozar. Stresli kişilerde yağlanma daha yaygındır.


🔶 Karaciğeriniz size düşman değil, tam zamanlı çalışan sadık bir işçidir; ona destek olmazsanız sessizce çalışmayı bırakabilir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Ofislerde CO₂ Birikiminin İş – Trafik Kazalarına Etkisi

Sessiz, Kokusuz ve Tehlikeli

Modern çalışma hayatında konforlu ofisler, teknolojik altyapı ve kapalı alan iklimlendirme sistemleri vazgeçilmez hale geldi. Lakin, bu konforun ardında ciddi bir sağlık ve güvenlik tehdidi yatıyor:

Karbon Dioksit (CO₂) Birikimi

Kokusuz, renksiz ve hissedilmesi zor olan bu gaz, çalışma saatleri boyunca birikerek hem çalışan sağlığını hem de iş güvenliğini doğrudan etkileyebiliyor. Üstelik bu etki, sadece iş saatleriyle sınırlı kalmıyor—çalışanlar iş çıkışı yorgun ve dalgın şekilde direksiyon başına geçtiğinde, iş – trafik kazalarının görünmeyen bir nedeni haline geliyor.

🧪 🧪 🧪

CO₂ Nedir ve Ofislerde Nasıl Birikir?

CO₂, insanların nefes alıp verirken doğal olarak dışarı saldığı bir gazdır. Her bir birey, dakikada yaklaşık 4 ila 5 litre CO₂ üretir. Kapalı ortamlarda, özellikle yetersiz havalandırma koşullarında bu gaz hızla birikmeye başlar. Birçok modern ofis binasında, enerji tasarrufu amacıyla camlar açılmaz, iç hava sirkülasyonu merkezi sistemler aracılığıyla kontrol edilir. Lakin bu sistemler zamanla bakım yetersizliğinden işlevini yitirir ya da yeterli hava değişimini sağlayamaz.

Ne Kadar CO₂ Ne Kadar Tehlikeli?

400 ppm (parça/milyon) – Dış ortam havasındaki ortalama CO₂ seviyesi.

600-800 ppm – İyi havalandırılmış kapalı alanlarda normal kabul edilir.

1000 ppm – Rahatsızlık başlar. Dikkat dağınıklığı ve baş ağrıları görülebilir.

1500 ppm ve üzeri – Bilinç bulanıklığı, tepki süresinde uzama, bilişsel fonksiyonlarda zayıflama başlar.

5000 ppm ve üzeri – Uzun süreli maruziyet ciddi sağlık sorunlarına, hatta bilinç kaybına yol açabilir.

Çalışma ortamlarında 1000 ppm üzeri CO₂ seviyesi artık “yüksek risk” olarak kabul edilmektedir.

🧠 🧠 🧠

CO₂ Maruziyetinin Çalışan Sağlığına Etkileri

Bilişsel Yavaşlama

Yale, Harvard ve Berkeley üniversiteleri tarafından yapılan çalışmalarda, CO₂ düzeyinin 1000 ppm üzerindeki ofislerde karar verme hızı ve doğruluğunun %50’ye kadar düştüğü görülmüştür. 1400 ppm’de bu oran %70’e kadar çıkar.

Baş Ağrısı ve Yorgunluk

CO₂ düzeyi yükseldikçe beyin yeterli oksijen alamaz. Bu da sabah saatlerinde enerjik olan bir çalışanın öğlen saatlerinde halsizlik, baş ağrısı, konsantrasyon kaybı ve dikkat dağınıklığı yaşamasına neden olu

Göz ve Boğaz Tahrişi

CO₂’nin dolaylı etkisiyle nem dengesinin bozulması göz kuruluğu, boğazda yanma ve alerjik reaksiyonları artırır.

Uykuya Eğilim ve Uykusuzluk

Yüksek CO₂ seviyelerinde çalışmak, merkezi sinir sistemini baskılar ve uyku baskısını artırır. İlginç biçimde, gece ise uykusuzluk yaşanabilir. Bu durum, çalışanların zihinsel toparlanmasını engeller.

🛣️ 🛣️ 🛣️

İş Sonrası CO₂ Maruziyeti ve Trafik Kazası Riski

Kapalı ofislerde gün boyu yüksek CO₂’ye maruz kalan çalışanlar, işten çıkışta araç başına geçtiğinde hâlâ zihinsel performans düşüklüğü yaşamaktadır.

Bu durumun sonuçları ağır olabilir:

Tepki Süresinde Uzama

Düşük oksijen alımı ve yüksek CO₂ seviyesi, refleksleri yavaşlatır. Bu da özellikle şehir içi trafiğinde ani durumlara müdahaleyi geciktirir.

😵 😵 😵

Mikro Uyku ve Uyuşukluk

Yüksek CO₂ ortamında çalışmış bireylerde “mikrouyku” denilen birkaç saniyelik uyku halleri artar. Bu kısa süreli bilinç kayıpları, yüksek hızda araç kullanırken ölümcül olabilir.

📉 📉 📉

Karar Verme Yetisinde Bozulma

Trafikte anlık kararlar hayati önemdedir. CO₂ maruziyetiyle zayıflayan karar verme yetisi, geç frenleme, yanlış şerit değiştirme gibi kazalara davetiye çıkarır.

🧨 🧨 🧨

Anksiyete ve Sinirlilik

Karbon dioksit düzeyinin artması, panik hissi ve sinirlilik yaratabilir. Bu durum trafik ortamında sabırsızlık, agresif sürüş ve kavgalara yol açabilir.


💼 💼 💼

CO₂ ve İş Verimliliği

İşyerinde verimlilik; sadece yetkinlik ve motivasyonla değil, aynı zamanda çevresel koşullarla da ilişkilidir. Harvard Üniversitesi’nin Buildingomics araştırmasına göre:

  • CO₂ seviyesi 600 ppm altına çekilen ofislerde çalışanlar, günlük ortalama %61 daha hızlı, %56 daha doğru kararlar almıştır.
  • 1400 ppm seviyesinde ise çalışanların verimliliği %50’ye kadar düşmüştür.

Bu kayıp, çalışan başına yılda binlerce dolar üretkenlik maliyetine dönüşebilir.

CO₂ Seviyesini Azaltmak İçin Ne Yapmalı?

Düzenli Havalandırma

Her gün en az 2-3 kez camların açılarak taze hava alınması sağlanmalı. Klima sistemlerine fazla güvenilmemelidir.

CO₂ Sensörleri Kullanılmalı

Ofislerde anlık CO₂ takibi yapılmalı ve 800 ppm üzerindeki değerlerde uyarılar verilmelidir.

Yeşil Bitkilerle Donatım

Özellikle “areka palmiyesi”, “barış çiçeği” ve “kauçuk bitkisi” gibi iç mekân bitkileri havadaki CO₂’yi oksijene çevirmede etkilidir.

Döngüsel Çalışma Modelleri

Gün boyu aynı kapalı alanda çalışmak yerine dış mekan aktiviteleri, yürüyüş molaları, esnek masa düzeni gibi çözümler hayata geçirilmelidir.

Araç Kullananlar İçin Uyarı Sistemleri

Yoğun bilişsel yorgunluk yaşayan çalışanlara iş çıkışında araç kullanmama tavsiyesi verilmeli ya da dijital yorgunluk testleri yapılmalıdır.

🔚 🔚 🔚

Soluduğun Hava, Alacağın Karar Kadar Önemlidir

Ofis ortamlarında CO₂ birikimi, bugüne kadar “konforsuzluk” olarak algılanan bir sorunken, yapılan yeni bilimsel çalışmalarla iş kazalarına, üretkenlik kaybına ve hatta ölümlü iş – trafik kazalarına sebep olabilecek bir iş sağlı ve halk sağlığı problemine dönüştüğü görülmüştür.

Artık iş sağlığı kavramını, sadece fiziksel yaralanmalardan ibaret kabul edemeyiz. Beyin fonksiyonlarını, karar alma süreçlerini ve refleksleri etkileyen çevresel faktörler de en az diğer riskler kadar önemli olduğunu bilmeli, planlamalarımıza – uygulamalarımıza önleyici tedbirleri dahil etmeliyiz.

Yüksek CO₂, görünmez olabilir ama etkisi çok nettir.

Soluduğumuz havayı kontrol altına almak, hem çalışanı korur hem işletmeyi.


⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bir 0dada Kabul Edilebilir CO2 Seviyesi Nedir?

Temiz havadaki normal CO2 seviyeleri yaklaşık 400 ppm (milyonda parça) veya hacimce havadaki %0,04 CO2’dir. Aşağıdaki tablo, kapalı bir alanda artan CO2 seviyelerinin insan – çalışan üzerinndeki etkilerini göstermektedir.

400 ppm0,04%Normal dış hava
400-1.000 ppm0,04-0,1%Kapalı alanlarda bulunan tipik CO2 seviyeleri
1.000-2.000 ppm0,1-0,2% Uyuşukluk veya kötü hava kalitesiyle ilgili yaygın şikayetler
2.0005.000 ppm 0,2-0,5%Baş ağrısı, yorgunluk, durgunluk, tıkanıklık, konsantrasyon eksikliği, odaklanma kaybı, kalp atış hızında artış, mide bulantısı
> 50.000 ppm> %5Oksijen eksikliğinden kaynaklanan toksisite meydana gelir
> 100.000 ppm> %10Oksijen eksikliği saniyeler içinde: konvülsiyonlar, koma ve ölüm

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İşyerinde havalandırma https://www.hse.gov.uk/ventilation/using-co2-monitors.htm

⭐️⭐️ Ofis ortamındaki yüksek iç mekan CO2 konsantrasyonları, bilişsel çalışma sırasında transkutanöz CO2 seviyesini ve uykululuğu artırır https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26273786/

⭐️⭐️ Ofis Ortamında Yüksek İç Mekan CO2 Konsantrasyonları Bilişsel Çalışma Sırasında Transkutanöz CO2 Seviyesini ve Uykululuğu Artırır https://www.researchgate.net/publication/281056249_High_indoor_CO_2_concentrations_in_an_Office_Environment_Increases_the_Transcutaneous_CO_2_Level_and_Sleepiness_during_Cognitive_Work

⭐️⭐️ Kapalı Alanlarda Düşük Karbondioksit Seviyesi – Bir Kirlilik Göstergesi mi Yoksa Bir Kirletici mi? Sağlık Temelli Bir Bakış Açısı https://www.mdpi.com/2076-3298/8/11/125

⭐️⭐️ Kapalı ortamlarda düşük düzeyde karbondioksit solunmasının etkileri: İnsan sağlığı ve psikomotor performans üzerine kısa bir inceleme https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0160412018312807

⭐️⭐️ Sınıflardaki CO2 Seviyeleri : Ortamların ve Alanların Kalitesini İyileştirmek İçin Hangi Eylemler Yapılmalı https://www.mdpi.com/2071-1050/16/19/8619

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Futbolcuların Bacakları Niye Eğri – Küçük Gençlere

🏫 🏫 🏫
Sihirli Kapı

Bir sabah, 4-A sınıfında öğrenciler neşeyle derslerini dinliyorlardı. Hatice Öğretmen, sınıfa gülümseyerek döndü:

Hatice Öğretmen: “Çocuklar, bugün vücudumuzun yapısı hakkında konuşacağız. Sorusu olan var mı?”

Bora elini hızla kaldırdı:

Bora: “Öğretmenim, futbol oynayanların bacakları neden yamuk olur? Televizyonda bazı futbolcuların bacakları çok eğri görünüyor.”

Sınıf bir anda sessizleşti. Herkes merakla Hatice Öğretmen’in cevabını bekliyordu. O ise gülümsedi, parmağını şıklattı ve sınıfın ortasında sihirli bir kapı belirdi.

Hatice Öğretmen: “Haydi bakalım, beni takip edin. Bu sorunun cevabını sihirli bilim evreninde birlikte keşfedeceğiz!”

🌟 🌟 🌟
Sihirli Bilim Evrenine Yolculuk

Öğrenciler, merakla sihirli kapıdan geçtiler ve kendilerini dev bir spor salonunun ortasında buldular. Etraflarında hologramlarla çevrili bir alan vardı. Birden, beyaz önlüklü, gözlüklü ve neşeli yaşlı bir adam belirdi.

Yaşlı Adam: “Hoş geldiniz çocuklar! Ben Profesör Sporbilim. Bugün sizlere futbolcuların bacak yapısının neden farklı olduğunu anlatacağım.”

🦵 🦵 🦵
Bacak Yapısının Sırları

Profesör, bir hologram açtı. Ekranda, bir futbolcunun iskelet sistemi detaylı bir şekilde gösteriliyordu.

Profesör Sporbilim: “Futbolcuların bacak yapısındaki farklılıkların birkaç nedeni vardır. Öncelikle, sürekli antrenman ve maçlar sırasında bacak kasları ve kemikleri belirli bir şekilde gelişir. Özellikle diz eklemi, sürekli tekrarlanan hareketlerle zamanla şekil değişikliğine uğrayabilir.”

Bora: “Yani çok futbol oynamak bacakları eğri mi yapar?”

Profesör Sporbilim: “Tam olarak değil, Bora. Ancak, sürekli aynı hareketlerin tekrarı ve aşırı yüklenme, diz ekleminde iç kısımlarda daha fazla baskıya neden olabilir. Bu da zamanla ‘genu varum’ yani halk arasında ‘parantez bacak’ olarak bilinen duruma yol açabilir.”

🧬 🧬 🧬
Genetik ve Diğer Faktörler

Mehmet Han: “Peki bu sadece futbolculara mı olur?”

Profesör Sporbilim: “Hayır Mehmet Han. Genetik faktörler, D vitamini eksikliği, raşitizm gibi hastalıklar da bacak yapısında eğriliklere neden olabilir. Ancak, futbolcularda bu durum daha belirgin olabilir çünkü bacaklarına daha fazla yük biner.”

⚽ ⚽ ⚽
Futbol ve Bacaklardaki Değişim

Sihirli bilim evreninde, Profesör Sporbilim öğrencilere doğru döndü. Elindeki sihirli tablet kalemi ile havaya dokundu ve bir futbol sahası hologramı açtı. Sahada bir futbolcu ısınma yapıyor, koşuyor, top sürüyor ve şut çekiyordu.

Profesör Sporbilim:
“Çocuklar, şimdi size çok ilginç bir şey göstereceğim. Dikkatlice izleyin…”

Futbolcu, önce düz bir çizgide koşmaya başladı. Sonra hızlıca durup yön değiştirdi. Sonra birden hızlandı, topu sürdü ve topa sert bir şut çekti. Aynı hareketleri defalarca yaptı.

Profesör Sporbilim:
“İşte bu hareketler, futbolun temelidir. Ama bu kadar çok tekrar edildiğinde, vücudun bazı bölgelerine daha fazla yük biner. Özellikle de dizlerin iç kısmına!”

Bora:
“Dizlerin iç kısmı mı? O nasıl oluyor?”

Profesör Sporbilim:
“Şöyle düşün Bora. Sen her gün bir sopayı hep aynı yöne doğru eğmeye çalışırsan, zamanla o sopa o yöne doğru bükülür, değil mi?”

Bora (gözleri büyüyerek):
“Evet! Eğilir!”

Profesör Sporbilim:
“İşte futbolcuların bacakları da benzer bir şekilde çalışır. Futbolda yapılan ani duruşlar, sert şutlar, koşarken sürekli yön değiştirme gibi hareketler, dizin iç tarafına baskı yapar. Bu baskı, kemiklerin gelişim döneminde daha etkilidir. Yani büyüme çağında futbol oynayan biri, dikkat etmezse zamanla dizleri dışa doğru eğilmeye başlar. Bu duruma ‘genu varum’ yani parantez bacak denir.”

Mehmet Han:
“Yani bacakları bu yüzden eğri gibi görünüyor!”

Profesör Sporbilim:
“Aynen öyle Mehmet Han! Özellikle de küçük yaşlarda çok yoğun futbol oynayan, ama yeterince dinlenmeyen ve vücut dengesini koruyacak egzersizleri yapmayan kişilerde bu daha sık görülür.”

🦵 🦵 🦵
Kaslar, Kemikler ve Denge Oyunu

Profesör bir başka hologram açtı. Bu kez bir futbolcunun iç ve dış bacak kasları gösteriliyordu. Kaslar çalışırken renk değiştiriyordu.

Profesör Sporbilim:
“Bakın, bu kaslar bacağımızı dengede tutar. Ama futbol oynarken, bazı kaslar diğerlerinden çok daha fazla çalışır. Örneğin, dizin iç kısmındaki kaslar aşırı yük alırsa zamanla yorgun düşer, dış kısmı ise güçlü kalabilir. Bu dengesizlik de bacağın şeklini etkileyebilir.”

Mehmet:
“Ama bu tehlikeli değil mi? O zaman futbol oynamamalı mıyız?”

Profesör Sporbilim (gülümseyerek):
“Hayır hayır, futbol harika bir spordur! Sadece doğru şekilde yapılmazsa bazı sorunlara yol açabilir. Bu yüzden profesyonel futbolcular özel egzersizler yapar, fizyoterapistlerle çalışır, her iki bacak kasını da dengeli geliştirir.”

Hatice Öğretmen:
“Yani dengeli çalışmazsak, bacaklarımızın şekli değişebilir. Ama doğru antrenman ve dinlenmeyle bunu önleyebiliriz.”

Profesör Sporbilim:
“Harika özetlediniz öğretmenim! Ve unutmayın çocuklar:
Kaslarınızın sadece bir kısmını çalıştırmak, vücudunuzu dengesiz bir şekilde geliştirmek demektir. Ama her kas grubuna eşit önem verirseniz, bacaklarınız hem güçlü hem de düz kalır.”

📝 📝 📝
Profesörün Altın Tavsiyeleri

Profesör Sporbilim, sihirli tahtaya 5 maddelik bir liste yazdı. Her maddenin yanında sevimli bir ikon vardı:

  1. ⚽ Dengeli Antrenman Yap!
    – Hem sağ hem sol bacağını hem iç hem dış hem ön hem de arka kas gruplarını dengeli çalıştır.
  2. 🧘 Esnemeyi Unutma!
    – Kaslar sıkışırsa kemikleri çekebilir.
  3. 🍎 İyi Beslen!
    – D vitamini ve kalsiyum, kemik sağlığı için çok önemlidir. Kalsiyum için bol yeşil yapraklı sebze yemelisiiniz
  4. 😴 Yeterince Dinlen!
    – Vücut gelişimi uykuda tamamlanır.
  5. 💪 Her Kas Grubunu Çalıştır!
    – Sadece topa vuran bacağı değil, destek bacağını da güçlendir!
🎉 🎉 🎉
Sürpriz Ziyaretçi – Efsane Futbolcu

Tam o sırada Hatice Öğretmen parmağını şıklattı ve sihirli kapıdan bir başka kişi girdi. Bu, herkesin televizyondan tanıdığı efsane futbolcu Lionel Messi’ydi!

Lionel Messi:

“Hey guys! When I was younger, I also had a bit of a curve in my knees. But thanks to my physiotherapist, I was able to strengthen my legs in a balanced way. Now I have strong and healthy legs!”
Merhaba gençler! Ben de küçükken dizlerimde biraz eğrilik yaşamıştım. Ama fizyoterapistim sayesinde bacaklarımı dengeli şekilde güçlendirdim. Şimdi hem güçlü, hem sağlıklı bacaklara sahibim!”

Öğrenciler (hep bir ağızdan):
“Vaaayyyy!”

Lionel Messi:

“If you train carefully, you can become a great football player and protect your legs at the same time.”
“Siz de dikkatli antrenman yaparsanız hem süper futbolcu olabilir hem de bacaklarınızı koruyabilirsiniz.”

Sonra Lionel Messi’ Hatice Öğretmenden izin istedi ve geldiği gibi sihirli kapıdan geri döndü..

🎬 🎬 🎬
Dönüş Zamanı

Hatice Öğretmen gülümsedi ve öğrencilere döndü:

Hatice Öğretmen:
“Şimdi ilk olarak Porfesör’e teşekkür edelim ve sonra öğrendiklerimizi düşünerek geri dönelim. Bu bilgiler sadece futbol için değil, tüm hayatınız için önemli.”

Sınıf, hep bir ağızdan Profesör Sporbilim‘ e teşekkür etti. Sihirli kapıdan geçip tekrar kendi okullarına dönerken Bora kendi kendine mırıldandı:

Bora:
“Artık sadece şut çekmekle yetinmeyeceğim… Esneyeceğim, dinleneceğim ve her iki bacağımı da çalıştıracağım!”

🧠 🧠 🧠
Öğrenilen Dersler

Hatice Öğretmen, 4-A sınıfı öğrencilerine:

Hatice Öğretmen: “Gördüğünüz gibi çocuklar, vücudumuzun yapısı birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Spor yaparken dikkatli olmak, doğru teknikleri öğrenmek ve sağlığımıza dikkat etmek çok önemlidir.”

Bora: “Teşekkür ederim öğretmenim! Artık futbolcuların bacaklarının neden farklı olduğunu anlıyorum.”

Dr. Mustafa KEBAT

Sayın okuyucu,

Yukarıda yer alan hikaye firmalarımız Tetkik OSGB – Tetkik Danışmanlık tarafından sosyal sorumluluğumuz olan çocuklarımızı bilgilendirmek, okumaya, çalışmaya, doğal hayata heveslendirmek ülkemize ve geleceğimize yararlı bireyler olabilmelerine katkı sağlamak maksadı ile yayınlanmıştır.

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz. Varsa hatalarımızı bildirmeniz daha faydalı olmamıza desteğiniz bizim için çok değerli.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Kan Akışımı Hızlandırmak İçin En Etkili Besinler

Kan akışını hızlandırmak için en etkili besinleri düzenli ve pratik şekilde tüketmek, kalp-damar sağlığınızı destekler ve genel yaşam kalitenizi artırır.

İşte bu besinleri günlük rutininize kolayca dahil etmeniz için öneriler:

Sarımsak: Sabahları aç karnına 1-2 diş taze sarımsak çiğ olarak ya da yemeklerinize doğranmış şekilde ekleyebilirsiniz. Sarımsağın kokusunu azaltmak için yoğurt veya limonla tüketmek faydalıdır.

Nar: Taze nar meyvesini ara öğünlerde atıştırabilir veya nar suyu olarak günde 1 su bardağı tüketebilirsiniz. Kahvaltıda yoğurt veya smoothie içine eklemek de lezzetli bir seçenektir.

Yağlı Balıklar (Somon, Uskumru, Ton Balığı): Haftada en az 2 kez ızgara, fırın veya buğulama şeklinde pişirerek sofralarınıza dahil edin. Konserve ton balığı da pratik bir alternatiftir.

Zencefil: Taze zencefili rendeleyip sıcak suya ekleyerek çay şeklinde tüketebilirsiniz. Gün içinde 1-2 bardak zencefil çayı içmek kan dolaşımını destekler.

Zerdeçal: Yemeklerinize toz veya taze zerdeçal ekleyebilir, süt veya bitki çayları ile karıştırarak içebilirsiniz. Günde yarım çay kaşığı zerdeçal tozu yeterlidir.

Yeşil Yapraklı Sebzeler (Ispanak, Karalahana, Çin Lahanası): Salatalarınıza, çorbalarınıza veya sebze yemeklerinize bolca ekleyin. Haftada birkaç kez taze veya hafif pişmiş olarak tüketmek önerilir.

Kırmızı Üzüm: Taze üzüm olarak ara öğünlerde yiyebilir veya kuru üzüm, üzüm suyu şeklinde tüketebilirsiniz. Özellikle varis problemi olanlar için faydalıdır.

Kırmızı Biber (Acı Biber): Yemeklerinize taze veya kurutulmuş acı biber ekleyerek kan dolaşımınızı destekleyebilirsiniz. Baharat olarak kullanımı kolaydır.

Soğan: Günlük yemeklerde soğan kullanımı hem lezzet katar hem de damar sağlığını destekler. Salatalarda çiğ, yemeklerde pişmiş olarak tercih edilebilir.

Bitter Çikolata: Günlük 20-30 gram, en az %70 kakao içeren bitter çikolata tüketimi kan akışını iyileştirir ve kalp sağlığını destekler.

Turunçgiller (Limon, Portakal): Kahvaltıda taze sıkılmış meyve suyu olarak veya yemeklerde limon suyu kullanarak tüketebilirsiniz. Günde 1-2 porsiyon meyve yeterlidir.

Bu besinleri düzenli ve dengeli şekilde tüketmek için:

  • Haftalık yemek planı yaparak balık, sebze ve meyveleri dengeli dağıtın.
  • Çay ve kahve yerine yeşil çay veya zencefil çayı gibi alternatifler tercih edin.
  • Atıştırmalık olarak ceviz, kuru meyve ve taze meyve tüketin.
  • Yemeklerinizi baharatlandırırken zerdeçal, kırmızı biber gibi kan dolaşımını destekleyen baharatları kullanın.

Unutmayın, sağlıklı beslenmenin yanı sıra düzenli egzersiz yapmak, sigaradan uzak durmak ve yeterli su tüketmek de kan dolaşımını olumlu etkiler. Bu basit alışkanlıklarla kalp-damar sağlığınızı güçlendirebilir ve kendinizi daha enerjik hissedebilirsiniz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Kanı Sulandıran / Pıhtılaştıran Gıdalar https://tetkik.com.tr/2024/10/23/13056/

⭐️⭐️ Kalp Damar Sisteminiz İçin Muhteşem Sarımsak https://tetkik.com.tr/2025/05/09/muhtesem-sarimsak/

⭐️⭐️ K Vitamini https://tetkik.com.tr/2025/02/15/22042/

⭐️⭐️ Pıhtı – Kan Sulandırıcı https://tetkik.com.tr/2024/10/31/13845/

⭐️⭐️ Uyku Sorununuza Zerdaçal Keyfi https://tetkik.com.tr/2025/04/13/24343/

⭐️⭐️ Biyokimya, Pıhtılaşma Faktörleri https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK507850/

⭐️⭐️ Endotel hücreleri ve pıhtılaşma https://link.springer.com/article/10.1007/s00441-021-03471-2

⭐️⭐️ Enfeksiyon ve inflamasyon ve pıhtılaşma sistemi https://academic.oup.com/cardiovascres/article/60/1/26/321951

⭐️⭐️ Kanı Sulandıran / Pıhtılaştıran Gıdalar https://tetkik.com.tr/2024/10/23/13056/

⭐️⭐️ Hesperdin https://tetkik.com.tr/2024/09/23/hesperidin-p-vitamini/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İşe Giriş Muayenesinde Neden EKG Çekiliyor?

Değerli Çalışan Arkadaşlarımız,
“İşe Giriş Muayenesinde Neden EKG Çekiliyor?” Diye Merak Edenler İçin…

Yeni bir işe başlayacaksınız ve ilk adım olarak sizden işe giriş muayenesi isteniyor. Bu muayenede bazen hekim, sizden EKG testi talep edebilir.

Peki nedir bu EKG? Neden yapılır? Gerçekten gerekli midir?

Hadi hep birlikte açıklayalım…

💓 💓 💓
EKG (Elektrokardiyografi) Nedir?

EKG, kalbinizin elektriksel aktivitesini ölçen, acı vermeyen, sadece birkaç dakikada yapılan bir testtir.
Göğsünüze ve uzuvlarınıza yerleştirilen küçük elektrotlarla çalışan bu cihaz, kalbinizin atış düzenini ve ritmini kağıt üzerinde gösterir.

🩺 🩺 🩺
İşe Giriş Muayenesinde EKG Neden Yapılır?
1. Kalbinizin Sağlıklı Olduğunu Görebilmek İçin

Kalp sorunlarının çoğu, başta hiçbir belirti vermez.
Siz fark etmeden gelişen ritim bozuklukları, yavaşlamalar, kalp kası problemleri EKG ile ortaya çıkabilir.

İşe giriş muayenesinde yapılan EKG testi, bu sessiz riskleri görmemizi sağlar.

Örnek: Ahmet Bey yeni bir güvenlik görevi için başvurmuştu. EKG çekiminde fark edilen kalp ritim bozukluğu sayesinde zamanında kalp doktoruna yönlendirildi. Bu erken teşhis, ileride yaşayabileceği ciddi bir sağlık sorununu önledi.

2. Ağır, Tehlikeli ve Stresli İşlerde Kalbin Dayanıklılığı Önemlidir

İnşaat, vardiya, maden, temizlik, vardiyalı sağlık hizmetleri, tır şoförlüğü, güvenlik görevi gibi işlerde çalışanlar hem fiziksel hem de psikolojik olarak zorlanabilir.
Kalp, bu yükü taşıyacak güçte olmalı. Bu nedenle işe giriş muayenesinde EKG testi, bu yükün vücuda zarar verip vermeyeceğini anlamak için istenir.

3. Yaş, Kilo, Tansiyon Gibi Etkenler Dikkate Alınır

Eğer:

  • 40 yaş üzerindeyseniz,
  • Kilonuz fazla ise,
  • Tansiyon veya şeker hastalığı geçmişiniz varsa,
  • Ailenizde kalp hastalığı olanlar bulunuyorsa…

İşe giriş muayenesinde EKG testi genellikle kaçınılmaz hale gelir.

Çünkü bu faktörler, kalp sorunları riskini artırır.

4. İlaç Kullanıyorsanız veya Daha Önce Kalp Sorunu Geçirdiyseniz

Bazı ilaçlar kalp ritmini etkileyebilir. Daha önce çarpıntı, göğüs ağrısı, bayılma gibi şikâyetleriniz olmuşsa, mutlaka EKG çekilmesi gerekir.
İşe giriş muayenesi sırasında bu detaylar hekiminiz tarafından değerlendirilir.

🛠 🛠 🛠
EKG Çekimi Kolay, Faydası Büyük
  • Sadece birkaç dakikanızı alır.
  • Can yakmaz, ağrı vermez.
  • Hemen sonuç verir.
  • Büyük sorunları önceden haber verebilir.
📍 📍 📍
Kimler İçin EKG Zorunlu Olabilir?
  • Fiziksel güç gerektiren işlerde çalışanlar
  • Gece vardiyasında çalışanlar
  • Yüksekten çalışma yapanlar
  • Araç ve ağır makine kullananlar
  • Duygusal yükü yüksek mesleklerde (güvenlik, sağlık vb.)

İşe giriş muayenesi sırasında EKG testi, çalışanın işe uygunluğunu değerlendirmek için kritik öneme sahiptir.

🧠 🧠 🧠
SONUÇ OLARAK:

İşe giriş muayenesi, sizi çalıştığınız ortama hem hazırlamak hem de korumak için yapılır.
Bu muayenenin bir parçası olan EKG testi, kalbinizin “Ben iyiyim!” deme yoludur.

Sağlıklı bir kalp = Güvenli bir iş hayatı.

Kalbiniz sessiz sedasız görevini yaparken, bazen içten içe yorulabilir.
İşe giriş muayenesinde EKG testi sayesinde, bu yorgunluğu fark edebiliriz.

🩺 Siz de işinize ve sağlığınıza değer veriyorsanız, işe giriş muayenesi kapsamındaki EKG testini önemseyin.

Kalbinizi kontrol ettirin, güvenle işinize başlayın.

Dr. Mustafa KEBAT

İşe Giriş Muayeneleri – Tetkik ve Tahlilleri için firmamız Tetkik OSGB yi arayabilirsiniz.

📞 İsterseniz randevu alabilirsiniz:
📍 Telefon: +90 232 265 20 65 Laboratuvar Telefonumuz: +90 541 125 15 82

📍 Ya da randevusuz da gelebilirsiniz:
🕗 Hafta içi her gün: 08.30 – 17.30 saatleri arasında başvurabilirsiniz.

Cennetoglu Mh., Foliage Cd., Modeko Selgeçen Is Merkezi, No: 230 Kat:4 Daire:424-425, Cennetoğlu, 35110 Karabağlar/İzmir, Türkiye

Hizmetlerimiz Laboratuvar ve muayene ile de sınırlı değil.

İlk yardımcı olmak isteyenler eğitimlerimize katılabilirler.

Hijyen Mesleki Eğitim Belgesi almak isteyenlere de çözümümüz mevcut.

Mesleki Eğitim Belgesi için yine sizlere destek veriyoruz.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili tüm konularda her daim sizlerin hizmetindeyiz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Mehmet Usta Su Gibi Gitti – Hikaye

Şantiyede Sessiz Sakin Bir Sabah

Pazartesi Sabahıydı.. Gün, Temmuz ayının yakıcı güneşiyle başlamıştı. Daha sabahın ilk ışıkları ile kavrulmaya başlamıştı hava… Termometre 37°C’yi gösteriyor, rüzgâr bile sıcaktan esmeye cesaret edemiyordu. Tuz Gölü’nü andıran bu şantiyede, Mehmet Usta sabah saat 07.00’de kaskını takmış, ellerinde eldiveniyle iskelenin ince borularının gölgesine sığınmaya çalışıyordu. 45 yaşında, hayatının çoğunu demir bükerek, betonla yaşayarak geçirmiş bir adamdı. Hiçbir kronik hastalığı olmadığı gibi sağlıklı yaşamaya özen gösteren kendine dikkat eden biriydi. Matarası, elması yanından eksik olmazdı. Lakin suyun kendisinin bile zehir olabileceğini bilmiyordu.

07.15 – 2 Litre Su

Sabah vardiyası başladığında Mehmet Usta zaten terle sıvanmıştı. Hemen 1 litrelik matarasından suyu içti, yetmedi. Yanına aldığı yedek şişeyi de bitirdi. “Vücut susuz kalmasın” diyerek kendince doğru yaptığına inanıyordu. Aslında cep telefonundan sosyal medyada sağlık köşelerini takip ederdi. Oradan da ”yazın bol bol su için” ”terledikçe bol bol su için” mesajları mesajları beynine kazınmıştı. 2 litre su sonrası vücudunda bir hafifleme, serinleme hissetti. Su, hayatıydı. Şu an için…

2 Litre – Normal EşikO sıradaki durumu:
  • Genel Durum: Terleme ile su kaybı dengelenir. Elektrolit dengesi korunur.
  • Herhangi bir belirti yoktur. Sağlıklı vücut bu miktarı tolere eder.
  • Dolaşım: Normal.
  • Kan: Elektrolit dengesi stabil.
  • Beyin: Hafif farkındalık artışı.

08.30 – 3 Litre Su

Demir keserken yüzünden ter seli gibi akıyordu. İki litrelik yeni bir şişeyi daha içti. “Su içmek güzeldir,” diye düşündü. Ama bu sefer midesinde bir doluluk hissetti. Hafif bir bulanma. “Belki aç karna fazla içtim,” dedi kendi kendine.

3 Litre – İlk Elektrolit Bozulmaları – O sıradaki durumu:
  • Kan: Sodyum düşmeye başlar (130-134 mmol/L), plazma hafifçe sulanır.
  • Mide: Hafif ödem, bulantı başlar.
  • Bağırsak: Motilite azalır.
  • Kaslar: Yorgunluk başlangıcı.
  • Beyin: Hafif ödem, baş ağrısı Hafif baskı hissi.
  • Görme: Hafif bulanıklık.
  • Kalp: Kalp ritmi normalin alt sınırında.
  • Akciğer: Şimdilik normal ama risk artıyor.

10.00 – 4 Litre Su

Tüm ekibiyle birlikte temel kalıplarını kontrol ederken bir şişeyi daha bitirdi. Karnı şiştti. Mide hareketlerinde azalma, hafif bir bulantı artışı. “Birazdan öğle molasında şekerli bir şeyler içerim, düzelir,” dedi.

Ama içinden bir ses, “Fazla su zararlı olabilir mi?” diye sormaya başlamıştı. Durdu düşündü. ”Terledikçe bol bol su için” cümleleri geldi yine aklına… ”Sanırım çok terledim daha fazla su içmem gerektiğinin işareti olabilir bunlar” dedi içinden…

4 Litre – Klinik Hiponatremi EşiğiO sıradaki durumu:
  • Kan: Sodyum 125–129 mmol/L.
  • Mide/Bağırsak: Bulantı artar, ishal görülebilir.
  • Kaslar: Hafif kramplar başlar.
  • Beyin: Konsantrasyon kaybı başladı.
  • Kalp: Ritim yavaşlar.
  • Görme: Bulanıklık belirginleşir.
  • Akciğer: Hafif sıvı birikimi.

12.00 – 5 Litre Su

Öğle molasında, karpuz, peynir, ekmek yanında bir şişe daha su içti. 15 dakika uzandı dinlendi biraz… Ardından şantiye alanındaki eski su kuyusuna indi. Kuyunun içinin durumuna bakması gerekiyordu. Karanlık ve havasız bir ortamdı. Gözleri kararmaya, nefesi sıkışmaya başladı. Birden dengesini kaybedip diz üstüne çöktü.

“Bu terlikler ayağımda mıydı?” diye düşündü, kendi ayakkabılarına bakarken.

5 Litre – Belirgin HiponatremiO sıradaki durumu:
  • Kan: Sodyum 120–124 mmol/L.
  • Mide: Kusma, mide ağrısı.
  • Bağırsak: Emilim bozulur.
  • Akciğer: Hırıltı, nefes darlığı, Solunum yavaşladı.
  • Beyin: Konfüzyon, baş dönmesi, İşlev kaybı (letarji)
  • Kas: Yaygın kas ağrıları.
  • Kalp: Düşük tansiyon, Nabız düşüyor.
  • Görme: Çift görme.

13.30 – 6 Litre Su

Arkadaşı Hasan, “Abi rengine bak, bembeyazsın” dedi. Mehmet gülmeye çalıştı ama dili dönmedi. 1 litrelik son şişeyi de içmişti. ”Susuluktan tansiyonum mu düştü acaba” diye de düşünmeden edemedi. Sosyal medyada öyle okumuştu çünkü…

6 Litre – Şiddetli HiponatremiO sıradaki durumu:
  • Kan: Sodyum 115–119 mmol/L.
  • Mide: Kusma devam, gastrik ödem.
  • Bağırsak: Karın ağrısı, ishal.
  • Akciğer: Pulmoner ödem başlar. Hırıltı duyulur.
  • Beyin: Letarji, bilinç dağılıyor, sersemlik, konuşma bozukluğu.
  • Kas: Spontan kasılmalar.
  • Kalp: Hipotansiyon artar.
  • Görme: Gölgeli görme, gece görmesi bozulur.

15.00 – 7 Litre Su

İçeride serinlemek için su çektikten sonra yüzünü yıkadı. “Biraz daha içeyim, sonra dinlenirim” dedi. Ardından 7. şişeyi bitirdi. Artık dengede duramıyordu. Tuvalet ihtiyacı dahi hissetmiyordu. Tuvaletlerin yerini unuttu.

“Yeryüzü hafif dönüyor sanki… ya da ben mi?”

7 Litre – Nörolojik Acil DurumO sıradaki durumu:
  • Kan: Sodyum 110–114 mmol/L.
  • Mide/Bağırsak: Şiddetli ağrı, sindirim durur.
  • Akciğer: Solunum yetersizliği, Şişme hissi, sıvı sesi.
  • Beyin: Nöbetler, bilinç kaybı.
  • Kas: Spazmlar, yürüyüş bozuklukları.
  • Kalp: Bradikardi, nabız kaybı.
  • Görme: Çift görme, Körlük riski.

16.15 – 8 Litre Su – Son Yudum

Son şişeyi de bitirdi. Terden sırlanınca üştünü değişti, biraz rahatlık hissetti. Ama artık vücudu alarmdaydı. İçinde taş gibi bir ağırlık vardı. Dizleri boşaldı. Oturduğu yerden yere devrildi.

“Hafifim… Hafifliyorum… İçimden bir ses göklere çıkıyor… ya da ben mi gidiyorum?

8 Litre – Yaşamla Bağ KesilmesiO sıradaki durumu:
  • Kan: Sodyum <110 mmol/L.
  • Beyin: Beyin sapı baskısı – ödemi → ölüm.
  • Akciğer: Pulmoner ödem – Masif ödem → solunum durması.
  • Kalp: Asistol → kalp durması.
  • Karaciğer: Fonksiyonları durur, organ yetmezliği.
  • Kas: Rabdomiyoliz.
  • Görme: Kalıcı körlük.

Ve etrafında bir panik oldu…

Mehmet Usta, gün sonunda ambulansla bilinçsiz halde hastaneye kaldırıldı. Aslında kalbi durmuş iç organlarında su baskını gibi durum oluşmuştu.

Hastanedeki Tanı: Hiponatremiye bağlı ex

Sebep: Aşırı su tüketimine bağlı gelişen Hiponatremi sebepli ölüm..

Aslında

Kısa bir eğitim, bir iki bardak tuzlu ayran, bir izleme listesi, bir bilgilendirme broşürü… Belki bunlardan biri Mehmet Usta’yı kurtaracaktı.

Su hayattır, lakin her şey gibi dozunda… Sadece susadığınızda değil, çalışma ortamınıza, terleme düzeninize, şartlara ve elektrolit ihtiyacınıza uygun şekilde tüketildiğinde hayat kurtarır. Fazlası ise sinsi bir zehir gibidir.

Mehmet Usta’nın hikâyesi, binlerce kişinin yaşadığı ama fark edemediği sessiz kazalardan biridir. Ve bu hikâye, iş sağlığı ve güvenliği eğitiminde “Faydalı olanın, her zaman zararsız olmadığını.” “Her şeyin fazlasınnın da azı kadar riskli olduğu.” bilincinin verilmesi gerektiğinin ne kadar hayati olduğunu göstermektedir.

Dr. Mustafa KEBAT
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Yukarıda yer alan hikaye firmalarımız Tetkik OSGB – Tetkik Danışmanlık tarafından sosyal sorumluluğumuz olan insanımızı – çalışanlarımız bilgilendirmek, ülkemize ve geleceğimize yararlı ve sağlıklı bireyler olabilmelerine katkı sağlamak maksadı ile yayınlanmıştır.

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz. Varsa hatalarımızı bildirmeniz daha faydalı olmamıza desteğiniz bizim için çok değerli.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Sağlık İçin Su İçme https://newsinhealth.nih.gov/2023/05/hydrating-health

⭐️⭐️ Su Zehirlenmesi https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK537231/

⭐️⭐️ Aşırı su alımına bağlı su zehirlenmesi: başlangıç ​​aşamasının gözlenmesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/3626165/

⭐️⭐️ Susuzluk https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5957508/

⭐️⭐️ Aşırı su tüketiminin kilolu kadın katılımcıların vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, vücut yağı ve iştahı üzerindeki etkisi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4121911/

⭐️⭐️ Çocuk istismarının bir biçimi olarak aşırı su alımından kaynaklanan hiponatremi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4027093/

⭐️⭐️ Japon Yetişkinlerde Artan Günlük Su Alımının ve Hidrasyonun Sağlık Üzerindeki Etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32340375/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Sessiz Tehlike – İşyerinde Kronik Yorgunluk Sendromu

🧠 🧠 🧠

“Yorgunum ama geçer…” Peki ya geçmezse?

Her sabah alarm çaldığında ayağa kalkmakta zorlanıyor, işe gidince kahveyle uyanmaya çalışıyor, gün boyunca dikkat dağınıklığı yaşıyor ve geceleri yattığınızda hâlâ yorgun hissediyorsanız, yalnız değilsiniz. Lakin bu durum sadece bir “mevsimsel yorgunluk” değil, daha büyük bir sorunun habercisi olabilir: Kronik Yorgunluk Sendromu (CFS – Chronic Fatigue Syndrome).

Günümüzde milyonlarca çalışan, adını bile bilmediği bu sağlık tehdidiyle mücadele ediyor. İşin tehlikeli tarafı şu: Bu sendrom, sadece bireyin sağlığını değil, iş güvenliğini, üretkenliği, kazaları ve şirket maliyetlerini de derinden etkiliyor.

🚨 🚨 🚨

Kronik Yorgunluk: Bir Enerji Eksikliği Değil, Sessiz Çöküş

Kronik yorgunluk sendromu, fiziksel ya da zihinsel aktiviteyle geçmeyen, dinlenmeyle düzelmeyen ve en az 6 ay süren bir yorgunluk durumudur. Ancak bu sıradan bir “bitkinlik” değildir.

Çalışanlar;

  • Odaklanmakta zorluk,
  • Kısa süreli hafıza sorunları,
  • Kas ve eklem ağrıları,
  • Uyku kalitesinde ciddi düşüş,
  • Depresyon benzeri semptomlar yaşayabilir.

Bir süre sonra bu durum, sadece bireysel performansı değil, iş kazası risklerini, ekip içi uyumu ve hata oranlarını doğrudan etkiler hale gelir.

⚙️ ⚙️ ⚙️

İşyerinde Kronik Yorgunluğun Etkileri Nelerdir?

Kronik yorgunluk yaşayan bir çalışan genellikle sistemin zayıf halkası hâline gelir. Ancak sorun bireysel değil, sistemiktir.

İşyerinde göz ardı edilen bu sendrom, zincirleme etkiler yaratır:

🧯 İş Kazası Riskini Artırır: Dalgınlık, koordinasyon bozukluğu ve dikkat eksikliği, özellikle ağır sanayi, inşaat, ulaştırma ve enerji sektörlerinde hayati sonuçlar doğurabilir.

📉 Verimlilik Kaybı: Sürekli yorgun olan bir çalışan günde sadece birkaç saat etkin çalışabilir. Geriye kalan saatler ise “göz açık, zihin kapalı” geçer.

🔁 Yüksek Devamsızlık ve Devir Oranı: Kronik yorgunluk, sağlık izinlerini artırır. Sürekli hasta olan çalışanlar kurum içi sürekliliği bozar, yeni personel eğitim maliyetlerini yükseltir.

🧨 Psikolojik Gerilim ve Tükenmişlik Sendromu: Uzun süreli yorgunluk, zamanla depresyon ve anksiyete gibi psikolojik sorunlara evrilir. Bu da çalışma ortamında stres ve çatışma oranlarını artırır.

💉 💉 💉

Kronik Yorgunluğun Nedenleri Nelerdir?

Kronik yorgunluk tek bir nedene bağlı değildir. Ancak işyerinde sık karşılaşılan bazı risk faktörleri şunlardır:

  • ⏱️ Uzun çalışma saatleri ve düzensiz vardiyalar
  • 🔇 Yetersiz molalar ve dinlenme süreleri
  • ☠️ Kötü hava kalitesi (karbondioksit birikimi, yetersiz oksijen)
  • 💡 Sürekli yapay aydınlatma, mavi ışık maruziyeti
  • 🔁 Monoton ve tekrarlayıcı işler
  • 🧱 Ofis ergonomisine uygun olmayan çalışma alanları
  • Beslenme bozuklukları ve yetersiz su tüketimi

İlginçtir ki; bazı çalışanlar bu durumu “iş disiplininin bir parçası” olarak görür, hatta “fazla mesai”yi bir övünç kaynağı sayar. Bu algı, sorunun daha da derinleşmesine neden olur.

Peki Ne Yapmalı? İşverenler ve Çalışanlar İçin Çözüm Önerileri

İşverenler İçin

  • 🧭 Dinamik çalışma saatleri ve esnek vardiya planlaması uygulayın.
  • 🍽️ Sağlıklı beslenme alanları, su sebilleri, taze hava sağlayan havalandırmalar kurun.
  • 🪑 Ergonomik mobilyalar, doğal ışık alan ofisler tercih edin.
  • 🧘 Zihin sağlığına yönelik destek programları (psikolojik danışmanlık, yoga molaları, dijital detoks saatleri) başlatın.
  • 🔄 İş yükünü adil dağıtarak tükenmişliği önleyin.

Çalışanlar İçin

  • 🛏️ Uykuya öncelik verin. En az 7 saat kaliteli uyku, beynin yeniden yapılanması için elzemdir.
  • 🏃‍♂️ Fiziksel aktiviteyi günlük rutine ekleyin. Hareket, enerji üretir.
  • 🚰 Su tüketimini artırın. Dehidrasyon yorgunluk yaratır.
  • 🌿 İş dışında tamamen işten uzaklaşın. Dijital molalar verin.
  • 🧠 Belirtileri görmezden gelmeyin, bir işyeri hekimine danışın.

🧨 🧨 🧨

Sessizce Gelen Büyük Tehlike

Kronik yorgunluk, fark edilmeden yayılır, sinsice yerleşir ve sadece çalışanı değil, tüm işyerini etkisi altına alır. Üstelik işyerinde kazalara yol açan sebepler listesinde giderek üst sıralara tırmanmaktadır.

Yorgunluk Kader Değildir

O, ihmal edilmiş sağlığın, göz ardı edilen iş güvenliğinin ve sürdürülebilir olmayan çalışma kültürünün sonucudur.

Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği sadece “baret takmak” ya da “gürültü önlemek” değil, çalışanı insan olarak görmek ve onun fiziksel-zihinsel sınırlarını korumaktır.

Yorgunluğa karşı mücadele etmek, sadece bireyin değil, tüm işletmenin sorumluluğudur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Kronik Yorgunluk Sendromu https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK557676/

⭐️⭐️ Yorgunluk: genel bakış https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19035066/

⭐️⭐️ Kronik yorgunluk sendromu: etyoloji, tanı ve tedavi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2766938/

⭐️⭐️ Yorgunluk Başlıca Şikayet https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8579431/

⭐️⭐️ Kronik yorgunluk sendromu ve idiyopatik kronik yorgunluk için akupunktur: çok merkezli, kör olmayan, randomize kontrollü bir çalışma https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4515016/

⭐️⭐️ Tükenmişlik https://www.healthdirect.gov.au/fatigue

⭐️⭐️ Miyaljik Ensefalomiyelit/Kronik Yorgunluk Sendromunun Ötesinde: Bir Hastalığın Yeniden Tanımlanması. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK284897/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Beyninizin İki Yüzü – Sağ mı Sol mu Kazanır?

Hiç kendinize “Ben daha çok mantık insanıyım” ya da “Ben tamamen sezgilerimle hareket ederim” dediğiniz oldu mu?

Belki de bir tabloya bakarken büyüleniyor, ama aynı anda alışveriş listesini aklınızda tutmakta zorlanıyorsunuz.

Veya tam tersi: Sayılarla aranız harika ama boş bir sayfaya tek bir çizik bile atmakta zorlanıyorsunuz. İşte tüm bu farklılıkların arkasında yatan gizli kahraman: Beynimizin iki yarısı, yani sağ ve sol beyin!

Ama durun bir dakika…

Gerçekten bu kadar net bir ayrım var mı?

Sağ beyin sanat yapar, sol beyin hesap mı kitap mı yapar?

Yoksa bu biraz abartılıyor mu?

Hadi gelin, beynimizin büyüleyici dünyasında kısa bir yolculuğa çıkalım!

Beynin Haritası – İki Kardeş Ama Zıt Kutuplar

Beynimiz aslında iki ayrı “yarımküre”den oluşur: Sağ ve sol. Tıpkı eldiven gibi, biri diğerinin aynadaki yansıması gibidir. İlginçtir ki beynin sağ tarafı vücudun sol tarafını, sol tarafı ise sağ tarafını kontrol eder. Yani sağ elinizi hareket ettiren merkez, beyninizin sol tarafında yer alır!

Ama iş sadece hareketle bitmez. Bu iki yarımküre, düşünme tarzınızdan, karar alma şeklinize, duygularınızı nasıl yorumladığınızdan, hayal gücünüzün sınırlarına kadar her şeyi etkiler.

Sol Beyin Mantığın Soğukkanlı Komutanı

Sol beyin deyince akla ne geliyor? Matematik, analiz, planlama, mantık yürütme…

İşte tam da bu! Sol beyniniz bir matematik öğretmeni gibidir: Sistemli, düzenli, adım adım ilerler. Olaylara yaklaşırken “önce A, sonra B, ardından C” diye düşünür.

  • Bir alışveriş listesi hazırlamak? Sol beyin işi.
  • Dil öğrenmek, kuralları kavramak, yazılı metinleri anlamak? Yine sol beyin.
  • İş toplantısında mantıklı argümanlarla konuşmak? Kesinlikle sol beyniniz devrede.

Sol beyin adeta bir “bilgi fabrikası”dır. Her şeyin nedenini ve sonucunu sorgular. Duygular değil, veriler konuşur!

Sağ Beyin Hayal Gücünün Renkli Ressamı

Şimdi gözlerinizi kapatın ve bir orman düşünün: Kuş sesleri, yaprak hışırtıları, dereden akan su… İşte o an devreye giren sağ beyninizdir!

Sağ beyin sezgisel, yaratıcı ve görsel düşünür. Olaylara bir bütün olarak bakar, ayrıntılara değil “genel tabloya” odaklanır. Bir resim çizdiğinizde, müzikle kendinizden geçtiğinizde ya da birini yüzünden tanıdığınızda hep sağ beyniniz çalışır.

  • Bir melodiyi yakalamak,
  • Bir yüzü hatırlamak,
  • Mizah yapmak ya da empati kurmak…

Bunlar sağ beynin yetenek alanıdır. Sağ beyin, hayatın duygusal ve sanatsal yönünü aydınlatan bir projektör gibidir.

İşin Gerçeği Beyin Takım Oyunu Sever

Peki herkes ya sağ beyinli ya da sol beyinli mi?

Hayır!

Bu aslında büyük bir yanlış anlaşılmadır. Beynimiz, her iki yarımkürenin birlikte çalışmasıyla olağanüstü işler başarır. Tıpkı iyi bir orkestra gibi…

Düşünün: Bir şarkı söylüyorsunuz. Sağ beyniniz müziğin duygusunu ve ritmini algılıyor, sol beyniniz ise kelimeleri ve dilbilgisini organize ediyor. Yani hem sezgi hem mantık aynı anda devrede.

Beynin iki yarısı arasında sürekli bir veri alışverişi vardır. Bu iletişimi sağlayan yapı ise “corpus callosum” adı verilen kalın bir sinir ağıdır. Bu köprü sayesinde iki yarımküre sanki aynı masa etrafında fikir alışverişi yapan iki zeki insan gibi çalışır.

Popüler Kültürün Abarttığı Beyin Efsaneleri

Ben sağ beyinliyim, bu yüzden matematik yapamam” ya da “O sol beyinli, duygusuz biri” gibi laflar kulağa tanıdık geliyor değil mi?

Ancak bu tür kalıplar beynimizin karmaşık doğasını yeterince yansıtmaz.

Gerçekte her insanın hem sağ hem de sol beyin fonksiyonları vardır ve çoğu görevde ikisi birlikte çalışır. Bazı insanlar belli alanlarda daha yetenekli olabilir ama bu, diğer yarımküreyi kullanmadıkları anlamına gelmez.

Kısaca: Beyninizi bir kutuya koymayın!

Beyin Yarımkürelerini Geliştirmek Mümkün mü?

Elbette! Her iki beyin yarımküresini aktif tutmak için uygulayabileceğiniz bazı pratikler var:

Sol beyin için:

  • Satranç, sudoku ve mantık oyunları oynayın.
  • Yazı yazın, plan yapın, analiz edin.
  • Dil öğrenmeye çalışın.

Sağ beyin için:

  • Resim çizin, müzik dinleyin veya yapın.
  • Hayal kurun, meditasyon yapın.
  • Dans edin, doğa yürüyüşlerine çıkın ve gözlem yapın.

Bu aktiviteler beyninizin iki tarafını da besler ve daha dengeli bir düşünce yapısına sahip olmanızı sağlar.

İçinizdeki Bilim İnsanı ve Sanatçıyı Tanıyın

Beynimiz, hem bir hesap makinesi hem de bir tuval gibidir. İçimizde hem bir mühendis hem de bir şair yaşar. Bu nedenle hayatın hem mantıklı hem duygusal yönlerini kucaklamak, hem plan yapmak hem hayal kurmak, işte gerçek zekânın ve denge becerisinin anahtarıdır.

Unutmayın

Ne tamamen sağ beyinlisiniz, ne tamamen sol.

Siz her şeyin birazısınız – tıpkı beyniniz gibi eşsiz ve mükemmel bir dengeye sahip.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla