İşe Giriş Muayenesinde Karaciğer Testleri (ALT, AST, GGT) Neden Yapılıyor?

Değerli Çalışan Arkadaşlarımız,
“İşe Giriş Muayenesinde Karaciğer Testleri (ALT, AST, GGT) Neden Yapılıyor?” Diye Merak Edenler İçin…

Yeni bir işe başlarken sizden istenen ilk şey nedir?
Evet, doğru tahmin: İşe giriş muayenesi!

Bu muayene sırasında bazen hekim size birkaç kan testi daha önerir. Bunların arasında da şu isimleri görebilirsiniz:
ALT, AST, GGT.

Peki nedir bu testler? Ne işe yarar?
Daha da önemlisi, çalışacak olan bir kişi için neden bu kadar gereklidir?

Gelin birlikte basitçe açıklayalım…

🍳 🍳 🍳
ALT, AST ve GGT Nedir?

Bunlar, karaciğerinizin sağlıklı çalışıp çalışmadığını gösteren özel kan testleridir.

  • ALT (Alanin aminotransferaz): Karaciğerdeki hücrelerin durumunu gösterir.
  • AST (Aspartat aminotransferaz): Sadece karaciğerde değil, kalp ve kaslarda da bulunan bir enzimdir.
  • GGT (Gama glutamil transferaz): Özellikle alkol tüketimi, ilaç kullanımı ve safra yolları problemleri ile ilgilidir.

Bu testlerin değerleri, karaciğerinize yük binip binmediğini veya sessiz sedasız bir sorun gelişip gelişmediğini haber verir.

🧾 🧾 🧾
İşe Giriş Muayenesinde Bu Testler Neden İsteniyor?
1. Vücudun Temizlik Fabrikası Olan Karaciğeri Kontrol Etmek İçin

Karaciğer, vücudunuzdaki zararlı maddeleri süzen, ilaçları işleyen ve besinleri enerjiye çeviren dev bir “temizlik fabrikası” gibidir.
Eğer bu fabrika düzgün çalışmazsa, hem sağlığınız hem de iş verimliliğiniz etkilenebilir.

İşe giriş muayenesi sırasında istenen ALT, AST ve GGT testleri, bu fabrikanın sağlam çalışıp çalışmadığını gösterir.

2. İşyerinizde Kimyasallara veya Zararlı Maddelere Maruz Kalacaksanız

Eğer çalışacağınız yerde:

  • Solvent, boya, yapıştırıcı, yakıt gibi kimyasal maddeler varsa,
  • Ağır metaller veya toksik gazlarla temas edilecekse,
  • Yağ çözücü veya temizlik ürünleriyle sık sık çalışacaksanız…

Karaciğerinizin bu maddelerle başa çıkabilecek durumda olması gerekir.

İşte tam da bu yüzden, işe giriş muayenesi sırasında karaciğer enzimlerine bakmak hayati önem taşır.

Örnek: Temizlik personeli olarak işe başlayan bir çalışanın GGT değeri yüksekti. Yapılan muayenede daha önce fazla ağrı kesici kullandığı öğrenildi. Bu bilgi sayesinde işyeri hekimi, ona karaciğer dostu bir ortam önerdi.

✅ 3. Bazı İlaçlar ve Alkol, Karaciğeri Yorar
  • Uzun süreli ilaç kullanımı (ağrı kesiciler, antibiyotikler, kolesterol ilaçları)
  • Düzenli alkol tüketimi
  • Şeker hastalığı, yüksek tansiyon gibi durumlar

Karaciğeri yıpratabilir. İşte bu yüzden işe giriş muayenesi sırasında ALT, AST, GGT gibi testlerle karaciğerin dayanıklılığı ölçülür.

✅ 4. Performans, Dayanıklılık ve Sağlık Takibi İçin

Ağır işlerde, gece vardiyalarında, vardiyalı sistemde ya da sıcağa-soğuğa maruz kalınan işlerde karaciğer sağlığı kritik öneme sahiptir.

Karaciğer iyi çalışmazsa;

  • Halsizlik,
  • Mide bulantısı,
  • Enerji düşüklüğü ve
  • İş veriminde azalma görülebilir.

Bu yüzden işe giriş muayenesinde bu testlerin yapılması, hem sizin sağlığınız için hem de iş güvenliği açısından çok önemlidir.

👨‍⚕️ 👨‍⚕️ 👨‍⚕️
Elde Edilen Sonuçlar Ne İşe Yarar?
  • Eğer değerler normal ise: İçiniz rahat eder, işe gönül rahatlığıyla başlarsınız.
  • Eğer yüksek çıkarsa: Hekim sizi yönlendirir, erken önlem alınır. Belki sadece bir beslenme düzenlemesiyle bile sorun çözülür.

Yani, erken teşhis = daha sağlıklı bir iş hayatı demektir.

🧠 🧠 🧠
Sonuç Olarak…

İşe giriş muayenesi, kağıt üzerinde bir zorunluluk değil, sizin için bir sağlık sigortasıdır.
ALT, AST, GGT gibi testler sayesinde karaciğerinizin ne durumda olduğu kolayca anlaşılır.
İleride karşılaşabileceğiniz büyük sağlık problemleri, bu küçük testlerle önceden fark edilir.

💬 💬 💬

Sevgili çalışan arkadaşlarımız,
Unutmayın:
✅ Karaciğeriniz ne kadar sağlıklıysa,
✅ İş hayatınız da o kadar güçlü, enerjik ve sürdürülebilir olur.

İşe giriş muayenesi sırasında yapılan karaciğer testlerini önemseyin.
Çünkü bu testler, sadece işiniz için değil, yaşam kaliteniz için de hayati önem taşır.

Sağlığınızı koruyun, işe güvenle başlayın!

Dr. Mustafa KEBAT

İşe Giriş Muayeneleri – Tetkik ve Tahlilleri için firmamız Tetkik OSGB yi arayabilirsiniz.

📞 İsterseniz randevu alabilirsiniz:
📍 Telefon: +90 232 265 20 65 Laboratuvar Telefonumuz: +90 541 125 15 82

📍 Ya da randevusuz da gelebilirsiniz:
🕗 Hafta içi her gün: 08.30 – 17.30 saatleri arasında başvurabilirsiniz.

Cennetoglu Mh., Foliage Cd., Modeko Selgeçen Is Merkezi, No: 230 Kat:4 Daire:424-425, Cennetoğlu, 35110 Karabağlar/İzmir, Türkiye

Hizmetlerimiz Laboratuvar ve muayene ile de sınırlı değil.

İlk yardımcı olmak isteyenler eğitimlerimize katılabilirler.

Hijyen Mesleki Eğitim Belgesi almak isteyenlere de çözümümüz mevcut.

Mesleki Eğitim Belgesi için yine sizlere destek veriyoruz.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili tüm konularda her daim sizlerin hizmetindeyiz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İş Yerinde Psikososyal Riskleri Ölçme ve Değerlendirme

Görünmeyen Tehditlerle Yüzleşmek

Modern çalışma yaşamı, fiziksel tehlikeler kadar görünmeyen risklerle de doludur. Günümüz iş yerlerinde çalışanları yalnızca makine gürültüsü, ağır yükler ya da kimyasal maddeler değil; sürekli baskı, rol belirsizlikleri, sosyal çatışmalar ve duygusal tükenmişlik gibi unsurlar da tehdit eder. Bu görünmeyen tehditlere verilen isim ise psikososyal risklerdir.

Bir çalışanın üretkenliği, güvenliği ve genel sağlığı; yalnızca iş tanımına değil, kendini ne kadar değerli hissettiğine, adaletli muamele görüp görmediğine ve iş ortamının sosyal yapısına da doğrudan bağlıdır. Ancak bu tür riskler çoğu zaman sessizdir; fark edilmediklerinde hızla kronikleşir, iş kazalarına, verim kaybına, hatta toplu iş yeri huzursuzluklarına yol açabilir.

Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği alanında artık “ne kadar çalıştığın” değil, “nasıl hissettiğin” de büyük önem taşımaktadır.

Psikososyal riskleri belirlemek için kullanılan araçlar, yalnızca sorunları ölçmekle kalmaz, aynı zamanda bir kurumun “çalışanına verdiği değerin göstergesi” hâline gelir.

Bu yazıda iş yerlerinde psikososyal risklerin tespiti ve yönetimi için kullanılan en etkili yöntemleri başlıkları ve tanımları ile okuyacaksınız. Bu yöntemlerin ayrıntılandırıldığı yazılarımızı da okuyabilirsiniz

İş yerinde psikososyal riskleri ölçmek ve değerlendirmek için en etkili araçlar ve yöntemler şunlardır:

  • Psikososyal Risk Değerlendirme Anketleri ve Ölçekleri
    İş yerindeki psikososyal risk faktörlerini nicel olarak ölçmek için geliştirilmiş standart anketler kullanılır. Örneğin:
    • NHUMAN PSR-Q (Psikososyal Risk Ölçeği): Türkiye normlarına uygun, 17 alt boyut ve 84 maddeden oluşan kapsamlı bir ölçektir. İşin içeriği, organizasyonu, sosyal faktörler, çalışma ortamı ve tehlikeli görevler gibi alanları değerlendirir. Güvenirlik ve geçerlik çalışmaları yapılmıştır.
    • Kopenhag Psikososyal Risk Değerlendirme Ölçeği (KOPSOR): İş yükü, kontrol, destek, ilişkiler, rol belirsizliği gibi psikososyal riskleri ölçer ve Türkçe uyarlaması mevcuttur7.
    • HSE Indicator Tool (İş Sağlığı ve Güvenlik Göstergesi Aracı): İşe bağlı stresin potansiyel belirleyicilerini ölçer (talepler, kontrol, destek, ilişkiler, rol, değişim).
  • Görüşmeler ve Odak Grup Çalışmaları
    Çalışanlarla yapılan birebir görüşmeler veya grup tartışmaları, psikososyal risklerin daha derinlemesine anlaşılmasını sağlar. Bu yöntem, anketlerde ortaya çıkmayan sorunların tespiti için önemlidir.
  • Gözlemler
    İş yerindeki çalışma koşulları, sosyal etkileşimler ve davranışların doğrudan gözlemlenmesi, psikososyal risklerin değerlendirilmesinde destekleyici bir yöntemdir.
  • Risk Değerlendirme Formları ve Ön Değerlendirme Araçları
    Organizasyonel yapı, iş yükü, rol belirsizliği gibi risk faktörlerinin hızlıca tespiti için kullanılan ön değerlendirme formları.
  • Psikososyal Risk Yönetim Sistemleri
    İş yerinde psikolojik sağlık ve güvenlik kültürünü geliştirmek için bütüncül yaklaşımlar ve sistematik yönetim modelleri uygulanır. Bu sistemler, ölçme, değerlendirme, müdahale ve izleme süreçlerini kapsar.
  • Uluslararası Standartlar ve Rehberler
    ISO 45003 gibi standartlar, psikososyal risklerin değerlendirilmesi ve yönetimi için çerçeve sağlar. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (EU-OSHA) rehberleri de yol göstericidir.

Özetle, psikososyal risklerin etkin ölçümü için standardize edilmiş anket ve ölçekler (NHUMAN PSR-Q, KOPSOR vb.), çalışan görüşmeleri, gözlemler ve ön değerlendirme formları bir arada kullanılır.

Bu araçlar, iş yerindeki psikososyal tehlikelerin kapsamlı ve sistematik olarak belirlenmesini, risklerin önceliklendirilmesini ve uygun müdahalelerin planlanmasını sağlar.

Türkiye’de özellikle NHUMAN PSR-Q ölçeği, ulusal normlara uygunluğu ve kapsamlı yapısıyla öne çıkmaktadır.

Güvende Olmak, Yalnızca Fiziksel Değildir

İş kazalarının büyük kısmı, yalnızca teknik eksikliklerden değil, aynı zamanda çalışanların stres altında karar verme becerisinin bozulmasından, tükenmişlikten ve iletişim kopukluklarından kaynaklanır. Bu nedenle iş yerinde güvenliği sağlamak, artık sadece baret ya da çelik burunlu ayakkabı giymekle sınırlı değildir. Gerçek güvenlik, çalışanların kendilerini duygusal olarak güvende, anlaşılmış ve desteklenmiş hissetmesiyle başlar.

NHUMAN PSR-Q, KOPSOR ve HSE Indicator Tool gibi bilimsel geçerliliği olan ölçekler; iş yerinde görünmeyen baskıları, iletişim kopukluklarını, adaletsizlik duygularını ve duygusal yıpranmayı açığa çıkarmak için güçlü araçlardır. Ancak bu araçlar tek başına yeterli değildir. Çalışan görüşmeleri, sahada yapılan gözlemler ve işyeri psikososyal ikliminin bütüncül analizi, bu ölçümleri tamamlamalıdır.

Unutulmamalıdır ki, iyi yönetişim, çalışanların sadece işini değil, duygusunu da yönetebilen kurumlardan çıkar. Bu sebeple, psikososyal risklerin ciddiyetle ele alınması, yalnızca iş sağlığı açısından değil, aynı zamanda kurumsal sürdürülebilirlik açısından da bir zorunluluktur.

İyi analiz edilen bir psikososyal yapı, hem çalışanların yaşam kalitesini artırır hem de iş yerlerini daha verimli, daha sağlıklı ve daha huzurlu alanlara dönüştürür.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Sağlık ve Davranış: Biyolojik, Davranışsal ve Toplumsal Etkilerin Etkileşimi https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK43750/

⭐️⭐️ Psikososyal riskler ve çalışan sağlığı https://oshwiki.osha.europa.eu/tr/themes/psychosocial-risks-and-workers-health

⭐️⭐️ Çalışma Yaşamında Esenlik ve Psikososyal Riskler: Değişen Dinamiklerle Başa Çıkma Stratejileri İşyerinde Refah ve Psikososyal Riskler: Değişen Dinamikleri Yönetme Stratejileri https://www.researchgate.net/publication/377014012_Calisma_Yasaminda_Esenlik_ve_Psikososyal_Riskler_Degisen_Dinamiklerle_Basa_Cikma_Stratejileri_Well-being_and_Psychosocial_Risks_in_the_Workplace_Strategies_for_Navigating_Changing_Dynamics

⭐️⭐️ İş Stresi Kardiyovasküler Hastalıklar İçin Bir Risk Faktörüdür https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26238744/

⭐️⭐️ İşyerinde psikososyal riskler ve ruh sağlığı https://osha.europa.eu/en/themes/psychosocial-risks-and-mental-health

⭐️⭐️ Çalışma Yaşamında Esenlik ve Psikososyal Riskler: Değişen Dinamiklerle Başa Çıkma Stratejileri https://dergipark.org.tr/tr/pub/ohsacademy/issue/85769/1393212

⭐️⭐️ Fazla Saatlerle Çalışmanın Iş Sağlığı ve Güvenliği Üzerine Etkileri https://www.proquest.com/openview/29e975929e3587a0d68322e2e822c18e/1?cbl=2026366&diss=y&pq-origsite=gscholar

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Bağırsaklarda Biriken Dışkının (Kabızlık) İş Performansı Üzerindeki Etkileri

Kabızlık, günümüzde giderek artan hareketsizlik, stresli yaşam koşulları ve yetersiz beslenme gibi faktörlerin etkisiyle yaygın bir sindirim sistemi sorunu hâline gelmiştir.

Tıbbi olarak “konstipasyon” olarak adlandırılan bu durum, bağırsak hareketlerinin yavaşlaması sonucu dışkının normalden daha uzun süre bağırsakta kalması ve sertleşerek çıkarılmasının zorlaşması anlamına gelir. Çoğu kişi kabızlığı sadece sindirimle sınırlı bir problem gibi görse de, bu durumun bireyin günlük yaşam kalitesi, psikolojik durumu ve özellikle iş performansı üzerinde çok yönlü etkileri bulunmaktadır.

Fiziksel Sağlık Üzerindeki Etkileri
Halsizlik ve Yorgunluk

Kabızlık sürecinde dışkının uzun süre bağırsakta kalması, vücutta toksin birikimine yol açabilir. Bu toksinler, bağırsak mukozasından emilerek kan dolaşımına karışabilir ve bu da genel vücut yorgunluğu, halsizlik ve bitkinlik hissine neden olabilir. Çalışan bireylerde bu durum enerji düşüklüğüne, görevlerini yerine getirirken çabuk yorulmaya ve işin gerektirdiği fiziksel dayanıklılığın azalmasına neden olur.

Karın Ağrısı, Şişkinlik ve Kramplar

Kabızlık genellikle karın bölgesinde huzursuzluk hissiyle kendini gösterir. Bağırsaklarda biriken gazlar ve sert dışkı, karında şişkinliğe ve kimi zaman şiddetli kramplara neden olabilir. Bu fiziksel rahatsızlıklar, özellikle masa başı çalışanları, fabrika işçileri veya dikkat gerektiren işlerde çalışan bireylerde odaklanmayı ciddi oranda zorlaştırır. Karın ağrısının iş sırasında aniden artması, hem kişinin iş performansını düşürür hem de motivasyon kaybına yol açabilir.

Baş Ağrısı

Bağırsak ve beyin arasında doğrudan bir sinir bağlantısı bulunur. Bu nedenle bağırsaklardaki bozukluklar genellikle sinir sistemini etkileyerek baş ağrılarına neden olabilir. Özellikle toksin birikimi ve bağırsağın yaptığı baskılar sonucunda gelişen gerginlik tipi baş ağrıları, çalışan kişinin gün boyunca konsantrasyonunu azaltır, karar verme becerilerini zayıflatır ve hata yapma olasılığını artırır.

Hemoroid ve Anal Fissürler

Sert dışkının çıkışı sırasında oluşan zorlanmalar, makat çevresinde çatlaklara (anal fissür) ve basur (hemoroid) oluşumuna sebep olabilir. Bu durumlar oturarak çalışan bireyler için daha büyük sorun teşkil eder çünkü hem fiziksel acı verir hem de uzun süreli oturmayı işkence hâline getirir. Ayrıca bu tür rahatsızlıklar çalışanların sık sık tuvalete gitme, pozisyon değiştirme veya molalara ihtiyaç duyma gibi iş verimliliğini düşüren davranışlara neden olabilir.

Psikolojik ve Zihinsel Etkiler
Huzursuzluk ve Sinirlilik

Kabızlık sadece bedeni değil zihni de etkiler. Sürekli rahatsızlık hissi, karında baskı ve yeterince boşalamama hissi kişide stres yaratır. Bu stres, zamanla ruh hâlinde dalgalanmalara, sabırsızlığa ve tahammülsüzlüğe neden olabilir. Özellikle ekip içinde çalışan bireylerde bu durum sosyal uyumu bozar, iletişim problemlerine neden olur ve iş ortamında çatışmalara yol açabilir.

Konsantrasyon Bozukluğu

Bağırsak rahatsızlıklarının oluşturduğu huzursuzluk, kişinin zihinsel odağını dağıtır. Sürekli tuvalet ihtiyacı hissi, alt karın bölgesinde oluşan baskı, çalışan kişinin dikkatini işine vermesini zorlaştırır. Bu da özellikle dikkat ve odak gerektiren mühendislik, finans, denetim, sağlık hizmetleri gibi sektörlerde performans kaybına neden olur.

Uyku Kalitesinde Bozulma

Kabızlık kronikleştiğinde, gece boyunca da huzursuzluk yaratabilir. Karın bölgesindeki doluluk ve baskı hissi uyumayı zorlaştırır veya gece boyunca sık sık uyanmalara neden olabilir. Kalitesiz uyku ise ertesi gün işe geç kalma, iş sırasında uykululuk hâli, verimsiz çalışma ve hata yapma riskini artırır.

İş Ortamında ve Sosyal Hayatta Görülen Yansımalar

Devamsızlık ve İzin Talepleri

Kabızlıkla ilgili komplikasyonlar arttıkça (örneğin hemoroid atakları, şiddetli karın ağrısı, enfeksiyon riski) çalışanlar doktora gitmek ya da dinlenmek için daha sık izin talebinde bulunabilir. Bu durum, özellikle kritik görevlerde çalışanlar için ekip içinde yük dağılımını bozar ve iş akışını sekteye uğratabilir.

Performans Geri Bildirimlerinde Düşüş

Çalışan kişi kabızlık nedeniyle kendisini kötü hissettiğinde, bu durum yöneticiler veya ekip arkadaşları tarafından “isteksizlik”, “motivasyon düşüklüğü” veya “verimsizlik” olarak algılanabilir. Bu durum uzun vadede terfi sürecini, ekip içi itibarı ve iş tatminini olumsuz etkileyebilir.

İş Güvenliği Açısından Risk

Fiziksel rahatsızlıklar sadece performans değil, iş güvenliği açısından da risk teşkil eder. Örneğin bir makine operatörünün dikkati, kabızlık nedeniyle yaşadığı ağrı ve huzursuzluk yüzünden dağılırsa, bu hem kendisi hem de çevresindekiler için kazaya davetiye çıkarabilir.

Korunma ve İyileştirme Önerileri

Kabızlıkla mücadele etmek, bireyin yalnızca sağlık açısından değil, iş hayatındaki başarısı açısından da önemlidir. Bu nedenle çalışanlar ve işverenler aşağıdaki önlemleri göz önünde bulundurmalıdır:

  • Lifli Beslenme: Tam tahıllar, sebze ve meyve tüketiminin artırılması bağırsak hareketlerini düzenler.
  • Yeterli Su Tüketimi: Günlük su içiminin idrarın rengi şeffaf olacak şekilde ayarlanması, dışkının yumuşak kalmasına yardımcı olur.
  • Düzenli Egzersiz: Günde en az 30 dakika yürüyüş yapmak, bağırsak hareketlerini canlandırır.
  • Stres Yönetimi: Meditasyon, nefes egzersizleri veya danışmanlık hizmetleriyle stresin azaltılması, kabızlığı önleyebilir.
  • Tuvalet Alışkanlıklarının İyileştirilmesi: Tuvalet ihtiyacı ertelenmemeli, bağırsakların doğal ritmine saygı gösterilmelidir.

Sonuç

Kabızlık, basit bir sindirim problemi gibi görünse de bireyin iş hayatını, sosyal ilişkilerini ve genel ruh hâlini derinden etkileyebilen bir durumdur.

Fiziksel ağrılar, enerji düşüklüğü, zihinsel bulanıklık ve sosyal huzursuzluk gibi belirtiler, zamanla iş verimliliğini ciddi şekilde düşürür. Bu nedenle hem çalışanların hem de işverenlerin, bu tür sindirim sorunlarına yönelik farkındalık geliştirmesi ve gerekli önlemleri alması, iş sağlığı ve güvenliği açısından kritik öneme sahiptir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Dışkı Tıkanıklığı https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK448094/

⭐️⭐️ İnsan Sağlığı ve Hastalığında Bağırsak Bariyeri https://www.mdpi.com/1660-4601/18/23/12836

⭐️⭐️ Yetişkinlerde Kabızlık ve Fekal Tıkanıklığın Değerlendirilmesi ve Tedavisi https://www.mayoclinicproceedings.org/article/s0025-6196(11)63796-8/fulltext

⭐️⭐️ Kabızlık https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK513291/

⭐️⭐️ Bağırsak gazının hacmi, bileşimi ve kaynağı https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/5486278/

⭐️⭐️ Kronik Karın Gerginliği ve Şişkinliğinin Yönetimi https://www.cghjournal.org/article/S1542-3565(20)30433-X/fulltext

⭐️⭐️ Bağırsak mikrobiyomu bileşimi, Bengal halkı ile Bangladeş’teki yerli etnik gruplar arasındaki farklılıkları ortaya koyuyor https://www.nature.com/articles/s42003-024-06191-9

⭐️⭐️ Karın Şişkinliği: Patofizyoloji ve Tedavi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3816178/

⭐️⭐️ Gaz ve Şişkinlik https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5350578/

⭐️⭐️ Şişkinlik sorunu olan hastalarda fiziksel aktivite ve bağırsak gazı temizliği https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17029608/

⭐️⭐️ Gaz, Şişkinlik ve Geğirme: Değerlendirme ve Yönetim Yaklaşımı https://www.aafp.org/pubs/afp/issues/2019/0301/p301.html

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Tomurcukta Saklı Ruhlar ve Efsaneler

Mitlerle Yoğrulmuş Baharatın Bilinmeyen Hikâyesi

Bir Çiçekten Daha Fazlası

Karanfil… Kimimiz için bir çayın üstünde yüzen aromatik bir lezzet, kimimiz içinse bir ağız kokusu giderici ya da eski bir eczanenin rafındaki unutulmuş şişelerde bekleyen koyu esanslı bir yağ… Lakin bu küçücük, koyu kahverengi tomurcukların ardında ne efsaneler, ne savaşlar, ne tutkular saklı..!!

Gelin, tarihin tozlu yollarında, dilden dile anlatılan karanfilin hikâyelerinde bir yolculuğa çıkalım.

Bir Baharatın Uğruna Kan Dökülen Çağlar

Karanfil, aslında Syzygium aromaticum adlı bir ağacın kurutulmuş çiçek tomurcuklarıdır. Anavatanı Endonezya’nın Maluku Adaları’dır, yani nam-ı diğer “Baharat Adaları.” Antik çağlardan bu yana, özellikle Çin, Hindistan ve Ortadoğu medeniyetleri tarafından hem mutfakta hem tıpta kullanılmıştır.

Ancak karanfilin kaderi, 15. yüzyılda Avrupa’nın onu tanımasıyla değişmiştir. O kadar kıymetli hale gelmiştir ki bir dönem 1 kilo karanfil, 1 kilo altınla takas edilmiştir.

Hollandalılar, 17. yüzyılda karanfilin tekelini ellerinde tutmak için Maluku Adaları’nda “karanfil yetişmeyen yerlerdeki” tüm karanfil ağaçlarını kestirmiştir. Yerli halk ise bu zulme karşı karanfil ağacını “atalarının ruhu” kabul ederek direnmiş, karanfil kesmenin ölülerin huzurunu bozacağına inanmıştır.

Çin’in Ejderha Efsanesi ve Solukları Temizleyen Tomurcuk

M.Ö. 3. yüzyılda Çin’de, özellikle Han Hanedanlığı döneminde, karanfil yalnızca bir baharat değil, bir “saygı göstergesi” idi. Sarayın kutsal salonuna girmek isteyen herkes, İmparator’a soluklarıyla saygısızlık etmemek için ağzına karanfil alırdı. Soluklarının “nane ve karanfil kokması“, saygının simgesiydi.

Çin’e ait bir efsanede, bir gün halktan bir genç, İmparator’a dilek sunmak ister. Ancak nefesi kötü kokmaktadır. Ormandaki yaşlı bir bilge ona karanfil verir. Genç adam karanfili çiğneyerek saraya çıkar ve dileği kabul edilir. O günden sonra karanfil, halk arasında “dileklerin baharatı” olarak anılmaya başlar.

Antik Mısır’da Karanfil ve Ölüm Arasında Kutsal Bir Bağ

Mısır’ın mumya geleneğini duymayan kalmamıştır. Ancak az bilinen bir detay: Karanfil yağı, cesetlerin çürümesini engelleyen karışımlarda önemli bir yer tutardı. Bunun nedeni sadece antiseptik özellikleri değildi; Mısırlılar karanfilin “ölüm kokusunu bastırdığına” inanırdı.

Bazı papirüslerde, yüksek rütbeli din adamlarının gömülmeden önce göğüslerine karanfil tomurcukları yerleştirildiği, böylece “diğer dünyada kötü ruhları nefesleriyle değil, karanfil kokusuyla savuşturacakları” yazılıdır.

Osmanlı’da Aşkın ve İhanetin Baharatı

Osmanlı’da karanfil, mutfakta kullanıldığı kadar aşk mektuplarında da yer alırdı.

Şöyle der eski bir halk türküsü:

“Karanfil tomur olur, sinemde gam olur
Sevdalıya âhım geçer, dermanı yâr olur.”

Halk arasında, mektubun içine bir karanfil konulmuşsa, “kalbim seninle” anlamına gelirdi. Ancak aynı karanfil, bazen zehirli şarapların içine atılır, bir ihanetin son damlası olurdu. Lale Devri’nde zehirli karanfille öldürülen bir paşanın hikâyesinin fısıltıları helen eski İstanbul kahvehanelerininin sessiz köşelerinde yankılanır.

Karanfilin Akıl Almaz Tıbbî Mirası

Unutulmaz filozof ve hekim İbn-i Sina, “El-Kanun fi’t-Tıb” adlı eserinde karanfilin sinirleri yatıştırıcı, mideyi güçlendirici ve hafızayı keskinleştirici etkilerinden bahseder. Modern bilim, bugün bu bilgileri doğruluyor: Karanfilde bulunan “eugenol” adlı bileşik güçlü bir antiseptiktir.

Lakin pek bilinmeyen bir kullanımı da;

Osmanlı hekimleri karanfili gümüş tozuyla karıştırarak diş macunu benzeri bir karışım elde ederdi. Diş ağrısına iyi gelmesi bir yana, ağızdan çıkan sözlerin “temiz ve düzgün” olmasını simgelerdi.

Bali’nin Karanfilli Dansı – Bir Ritüel Mi, Meditasyon Mu?

Bali Adası’nda karanfil, yalnızca tarımsal bir gelir kaynağı değil, aynı zamanda kutsal bir öğedir. Yerel bir efsaneye göre, “karanfil çiçeği ne zaman sabahın ilk ışığıyla titrerse, o evde bir dilek gerçekleşir.”

Bazı köylerde “karanfil ritüeli” yapılır. Genç kızlar, sabaha karşı çiçek tomurcuklarını ellerinde taşıyarak kıyı boyunca dans eder. Bu dans, hem hasatın bereketi için hem de ruhların huzuru içindir.

Büyüde ve Şifacılıkta Karanfil

Orta Çağ Avrupa’sında karanfil, cadıların ve şifacı kadınların çantalarında mutlaka bulunan bir “koruyucu” baharattı. Efsaneye göre, bir gece bir kasabaya veba gelir. Ancak yaşlı bir kadın, evinin dört köşesine karanfil saplar ve hiçbir yakınına hastalık bulaşmaz. O günden sonra karanfil, “şeytanı kovar” diye anılır.

Bazı kültürlerde yeni doğan bebeklerin beşiğine karanfil konur. Bunun “göz değmesini önleyeceği”ne ve çocuğun güçlü bir hafızaya sahip olacağına inanılır.

Karanfilin Dili ve Ruhu – Renk Renk Anlamlar

Sadece kurutulmuş hali değil, karanfil çiçeği de çok anlam taşır. Pembe karanfilunutulmaz aşkı”, beyaz karanfil “saf niyeti” ve kırmızı karanfil “tutkuyu” simgeler.

Fransız Devrimi sırasında devrimciler yakalarına karanfil takarak “yeniden doğuşu” ilan etmişlerdir.

Latin Amerika’da ise karanfil takan biri “sessizce acı çekiyorum” anlamı taşır. Yani karanfil, bazen bir haykırış, bazen bir veda mektubu olur.

Günümüzde Unutulmuş Bir Kahraman

Bugün market raflarında sadece “aromatik baharat” olarak gördüğümüz karanfil, geçmişte doğu ile batıyı birbirine bağlayan ticaret yollarının kalbinde yer aldı. Onun uğruna savaşlar çıktı, hayatlar değişti, şiirler yazıldı.

Modern tıpta karanfil yağı hâlâ antiseptik ve analjezik olarak kullanılır. Ama daha da önemlisi, hâlâ bir fincan çaya atıldığında annemizin “için ısınsın” dediği o sihirli tomurcuk…

Ruhlarla Konuşan Baharat

Eğer bir gün bir karanfil tomurcuğunu elinize alırsanız, sadece bir baharat değil, binlerce yıl boyunca ağızdan ağza dolaşan efsanelerin, gizli aşkların, korunmuş sırların ve sonsuz dileklerin kokusunu hissedin. Ruhunuzla da kulak verin çünkü bazı çiçekler sadece görünmez, dinlenir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Akademik ve Kültürel Makaleler

⭐️⭐️ Çiçek Tarihimizde Türk Karanfilleri – A. Süheyl Ünver (1966)
Bu makale, Osmanlı döneminde karanfil yetiştiriciliği, türleri ve kültürel önemi üzerine detaylı bilgiler sunmaktadır. https://dergipark.org.tr/tr/pub/turketnografyadergisi/issue/67072/1047696

⭐️⭐️ Farklı Karanfil (Dianthus spp.) Türlerinde Morfolojik Karakterizasyon
Bu çalışma, Türkiye’de bulunan farklı karanfil türlerinin morfolojik özelliklerini incelemektedir. https://dergipark.org.tr/tr/pub/anadolu/issue/84864/1465646

⭐️⭐️ 17. ve 18. Yüzyıl Osmanlı Kitap Süsleme Sanatında Dört Çiçek
Bu makale, Osmanlı döneminde kitap süslemelerinde kullanılan çiçek motifleri arasında karanfilin yerini ve önemini ele almaktadır. https://sssjournal.com/files/sssjournal/5de12cf3-507a-49d9-801e-f10666d92958.pdf

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Uykusuzluk ve Yorgunlukla Mücadele Eğitimi

Günümüz çalışma yaşamında artan tempo, vardiyalı sistemler ve dijitalleşen iş süreçleri, çalışan sağlığı üzerinde yeni risk alanları doğurmuştur. Bu risklerin başında ise fark edilmesi zor ama etkisi yüksek olan uykusuzluk ve yorgunluk gelmektedir. Sessizce biriken bu iki faktör; iş kazalarına, üretkenlik kayıplarına ve uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.

Bu eğitim içeriği, çalışanların ve işverenlerin yorgunluk kaynaklı riskleri bilimsel verilerle tanımasını, önleyici davranış geliştirmesini ve iş güvenliği kültürünü güçlendirmesini amaçlamaktadır. Türkiye, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri gibi farklı hukuk sistemlerinin uygulamalarından da yararlanılarak hazırlanan bu kaynak, çalışan sağlığını odağa alan proaktif bir yaklaşımın temelini sunmaktadır.

“Uykusuzluk ve Yorgunlukla Mücadele Eğitimi” ana başlıkları, eğitimin amacına, sektörüne (örneğin: sağlık, taşımacılık, inşaat, havacılık) ve ülkenin yasal düzenlemelerine göre farklılık gösterebilir. Ancak uluslararası alanda genel kabul görmüş yapılandırma çerçevesinde ve Türkiye, ABD (özellikle OSHA ve DOT), Avrupa Birliği (AB OSHA ve ülkelerin ulusal düzenlemeleri) yönetmelikleri doğrultusunda aşağıdaki ana başlıklar eğitimlerde yaygın olarak yer alır.

📘 📘 📘

Uykusuzluk ve Yorgunlukla Mücadele Eğitimi Başlıkları

1. Giriş ve Tanımlar

  • Uykusuzluk nedir?
  • Yorgunluk nedir?
  • Yorgunluk-tabanlı kaza örnekleri
  • Yasal dayanaklar (ülkelere göre farklar)

2. Uykusuzluğun Fizyolojik Temelleri

  • Uyku döngüleri (REM/NREM)
  • Sirkadiyen ritim nedir?
  • Uyku eksikliğinin beyin ve vücut üzerindeki etkileri
  • İmmün sistem, refleks ve dikkat üzerindeki sonuçlar

3. İş Yerinde Yorgunluk Nedenleri

  • Uzun çalışma saatleri
  • Vardiyalı çalışma sistemleri
  • Yetersiz dinlenme süreleri
  • Fiziksel/mental iş yükü
  • Çevresel stresörler (gürültü, sıcaklık vb.)

4. Yorgunluğun İş Kazalarına Etkisi

  • Uykusuzlukla artan kaza riski
  • Meslek gruplarına göre risk analizi
  • Gerçek vakalar (örnek: Chernobyl, Exxon Valdez, Three Mile Island)

5. Ulusal ve Uluslararası Mevzuat Karşılaştırması

  • Türkiye: 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu – risk değerlendirmesi, vardiya düzeni
  • ABD: OSHA, FMCSA (Federal Motor Carrier Safety Administration), NIOSH, FAA
  • AB: Avrupa Sosyal Şartı, AB OSHA, Üye ülke özel düzenlemeleri
  • Sektörel örnekler (havacılık, sağlık, taşımacılık, madencilik)

6. Yorgunluk Risk Yönetimi

  • Risk değerlendirme ve kayıt sistemleri
  • Erken uyarı işaretleri ve izleme sistemleri
  • Kurumsal yorgunluk yönetim politikası nasıl oluşturulur?
  • Saha denetimleri ve işyeri uygulamaları

7. Kişisel Stratejilerle Yorgunlukla Mücadele

  • Sağlıklı uyku hijyeni
  • Kafein kullanımı ve sınırları
  • Mikro uyku molaları (power nap)
  • Stres yönetimi, beslenme ve egzersiz

8. İşverenin Yasal Sorumlulukları

  • Çalışma süresi planlaması
  • Vardiya yönetimi
  • Dinlenme alanlarının sağlanması
  • İş sağlığı ve güvenliği eğitim zorunlulukları

9. Çalışanın Yükümlülükleri ve Hakları

  • Yorgunluk beyanı hakkı
  • Dinlenme talep etme ve işverene bildirim
  • İşyeri rehberlik sistemlerine erişim

10. Vaka Analizleri ve Grup Uygulamaları

  • Gerçek kazaların yorgunlukla ilişkisi
  • Sektörel senaryo çözümlemeleri
  • Grup içi çözüm önerileri geliştirme

11. Eğitim Değerlendirme ve Geri Bildirim

  • Bilgi ölçme anketi
  • Katılımcı görüşleri
  • Uygulama planı geliştirme

🌍 🌍 🌍

Hangi Ülkede Hangi Yönetmeliklere Göre Eğitim Düzenlenebilir?

1. Türkiye Cumhuriyet Devleti (T.C.)

  • 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
  • Risk değerlendirmesi kapsamında yorgunluk dahil edilmekte
  • Çalışma Süreleri Yönetmeliği, Tehlikeli ve Çok Tehlikeli İşler Yönetmeliği
  • Ulaştırma sektöründe: Karayolu Taşıma Yönetmeliği – sürücü dinlenme saatleri
1.1. Temel Dayanak Mevzuatlar
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
  • Madde 4 – İşverenin genel yükümlülüğü: “Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgilendirme dâhil her türlü tedbirin alınması…”
  • Madde 17 – Eğitim: “İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almalarını sağlar.”

Uykusuzluk ve yorgunluk, dikkat dağınıklığı, refleks zayıflığı ve kazaya yatkınlık doğurduğu için, özellikle vardiyalı sistemlerde bu eğitim doğrudan 6331 sayılı Kanun kapsamında önleyici eğitim olarak değerlendirilmektedir.

1.2. Yönetmelikler ve İkincil Mevzuatlar
🔹 Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik
  • Madde 6 – Eğitim konuları arasında şunlar yer alır:
    • İş kazalarının sebepleri ve korunma prensipleri,
    • Sağlık gözetimi, risk etmenleri ve kişisel dikkat gerektiren durumlar.

👉 Uykusuzluk/yorgunluk; psikofizyolojik risk faktörü olarak bu başlıkların altına girer. Bu kapsamda eğitimin içeriği, çalışanların işe hazır bulunuşluk düzeylerini artırmayı hedeflemelidir.

1.3. Sektörel ve Özel Durumlar İçin
🚧 Karayolu Taşımacılığı Sektörü (SRC, Sürücü Belgeleri vb.)
  • Karayolu Taşıma Yönetmeliği ve Sürücü Eğitimi Yönetmeliği uyarınca, sürücü adaylarına “uykusuzluk, dikkat dağınıklığı, yorgunluk ve refleks bozukluğu” konuları anlatılır.
  • TIR/otobüs gibi ağır araç sürücülerine verilen eğitimlerde uykusuzlukla mücadele eğitimi dolaylı olarak zorunludur.
🏗️ Madencilik, İnşaat, Havacılık, Denizcilik ve Sağlık Sektörleri
  • Vardiyalı sistem, uzun mesailer, ağır ve dikkat gerektiren işler nedeniyle bu eğitim, risk değerlendirmesi sonucu “gereken özel eğitim” olarak belirlenebilir.
  • Özellikle havacılık ve demiryolu sektörlerinde, “Fatigue Risk Management” (Yorgunluk Risk Yönetimi) doğrudan kurum içi protokollerle verilmektedir.
1.4. İSG Profesyonellerinin Rolü ve Risk Değerlendirmesi
  • Risk değerlendirme yönetmeliği kapsamında; yorgunluk ve uykusuzluk, organizasyonel risk faktörü olarak değerlendirilirse, bu konuda eğitim verilmesi zorunlu hale gelir.
  • İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı, çalışanların fizyolojik ve bilişsel hazır oluşluk durumunu gözlemleyerek bu eğitimi önermelidir.

2. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)

  • OSHA (Occupational Safety and Health Administration): Direkt uykusuzluk eğitimi zorunlu değildir ama genel güvenlik çerçevesinde değerlendirilir
  • DOT / FMCSA: Özellikle sürücüler için “Hours of Service” düzenlemeleri
  • NIOSH: Yorgunlukla mücadele için özel rehberler ve önerilen eğitim yapıları

3. Avrupa Birliği Ülkeleri (EU)

  • European Working Time Directive (2003/88/EC)
  • Haftalık ve günlük dinlenme saatlerinin belirlenmesi
  • AB OSHA: Vardiyalı çalışma ve yorgunlukla mücadele eğitim rehberleri
  • Üye ülkeler örneği: Almanya (BG BAU), Fransa (INRS), İskandinav ülkeleri

Uykusuzluk ve Yorgunlukla Mücadele Eğitimi – Ülke Bazlı Karşılaştırma Tablosu

KriterTürkiyeAvrupa BirliğiABD
Yasal Dayanak6331 sayılı İSG Kanunu, İşyeri Hekimi ve Uzman Görev Yönetmeliği, 4857 sayılı İş Kanunu2003/88/EC Çalışma Süresi Direktifi, AB OSHA rehberleri, Ulusal İş Kanunları (ör. Almanya: ArbZG)OSHA İş Güvenliği Yasası, NIOSH ve FMCSA rehberleri, FAA, DOT düzenlemeleri
Zorunluluk DurumuDolaylı zorunlu (risk değerlendirmesi kapsamında) – Yorgunluk eğitimleri özel sektör inisiyatifindeBazı sektörlerde (ör. taşımacılık, sağlık) zorunlu, diğerlerinde iyi uygulama olarak önerilirBelirli sektörlerde zorunlu: Taşımacılık (FMCSA), havacılık (FAA), sağlıkta önerilen (NIOSH)
Eğitim SüresiBelirlenmiş resmi bir süre yok. Genellikle 2–4 saatlik modüller halindeSektöre göre değişken: Taşımacılıkta 7–8 saatlik modüller önerilir. Sirkadiyen yönetimi içeren 2–4 saatlik eğitimler yaygınFMCSA’de 10 saatlik sürücü eğitimleri içinde yorgunluk eğitimi bölümü var. FAA’da pilotlar için ayrı düzenlemeler var.
Eğitim İçeriğiUyku hijyeni, vardiya etkileri, bireysel önlemler, kazalarSirkadiyen ritim, dinlenme stratejileri, çalışma-sosyal yaşam dengesi, nörobilimsel etkilerRisk farkındalığı, yasal sınırlar, fiziksel etkiler, örnek olay analizi, yorgunluk yönetim sistemleri
Eğitmen Yeterliliğiİş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi, ergonomi uzmanıİş sağlığı uzmanı, psikolog, meslek hekimi, insan biyolojisi alanında uzmanlarNIOSH onaylı eğitmenler, iş güvenliği uzmanları, psikologlar, NTSB/FMCSA onaylı kurumlar
Sektörel UygulamaHavacılık, madencilik, sağlıkta önerilir, lojistikte isteğe bağlıAB genelinde taşımacılık, enerji, havacılıkta uygulanır. Sağlık sektöründe vardiyalı çalışmaya özel modüller mevcutKamyon şoförleri, pilotlar, tren operatörleri için zorunlu. Sağlık sektöründe kurumsal düzeyde yapılır
Denetim ve UygulamaBakanlık müfettişleri tarafından risk değerlendirmesi kapsamında sorgulanabilirUlusal iş müfettişleri veya AB proje denetimleri çerçevesindeOSHA denetimlerinde eksiklik varsa cezai yaptırım, DOT/FMC/FAA üzerinden ağır para cezaları
İzleme ve Performans TakibiEğitim kayıtları ve iç denetim formlarıDijital sistemler + yazılı denetim formları (örneğin Almanya BG BAU platformları)FMCSA – saat takibi, GPS izleme sistemleri ile entegrasyon, yorgunluk raporlama formları

📌 📌 📌

Ülkelere Göre Açıklamalı Değerlendirme

🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷

Türkiye

  • Yasal Dayanak: 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve İşyeri Hekimi ile Uzman Görevleri Yönetmeliği uyarınca doğrudan “uykusuzluk eğitimi” zorunlu değildir. Ancak, özellikle vardiyalı çalışanlar, taşeron çalışanlar ve riskli iş kollarında bu konu “risk değerlendirmesi” ve “eğitim” başlığı altında dolaylı olarak zorunludur.
  • Eğitim Süresi ve Eğitmen: Genellikle şirket içi 2–4 saatlik oturumlar şeklinde, iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi tarafından verilir.
  • Eksiklik Durumunda: Müfettiş, çalışanların “yorgunlukla ilişkili riskler konusunda bilgilendirilmediğini” tespit ederse İSG eğitimi eksikliği gerekçesiyle idari para cezası uygulanabilir.

🇪🇺 🇪🇺 🇪🇺

Avrupa Birliği

  • Yasal Temel: 2003/88/EC sayılı Çalışma Süresi Direktifi, çalışanların haftalık ve günlük dinlenme sürelerini net şekilde tanımlar. Eğitimler, çoğunlukla AB OSHA rehberliğinde ve üye ülkelerin özel düzenlemeleri ile yürütülür.
  • Öne Çıkan Uygulamalar:
    • Almanya: ArbZG (Çalışma Süresi Yasası) kapsamında vardiyalı çalışanlar için yıllık yorgunluk eğitimi önerilir.
    • İskandinav ülkeleri: Yorgunluk yönetimi eğitimi işveren sorumluluğu olarak kabul edilir ve psikososyal risk eğitimi kapsamında değerlendirilir.
  • Eğitmen Profili: Nörobilim uzmanları, psikologlar, ergonomistler dâhil edilir. Kurumsal düzeyde daha disiplinli ve bilim temelli içerik kullanılır.
🇺🇸 🇺🇸 🇺🇸

Amerika Birleşik Devletleri

  • Yasal Çerçeve: FMCSA (Federal Motor Carrier Safety Administration), FAA (Federal Aviation Administration), NIOSH (National Institute for Occupational Safety and Health) gibi kurumlar aracılığıyla, belirli sektörlerde zorunlu eğitim formatları belirlenmiştir.
  • Zorunlu Sektörler:
    • Karayolu taşımacılığı: “Hours of Service” (HOS) yönetmeliğiyle sürücüler belirli sürelerde dinlenmeye zorunludur. Yorgunluk eğitimi, sürücülerin sertifikasyon süreçlerine entegredir.
    • Havacılık: Pilotlar ve hava trafik kontrolörleri için düzenli “Fatigue Risk Management” eğitimleri zorunludur.
  • Cezai Sonuçlar: Yorgunluk kaynaklı kazalarda eğitim eksikliği saptanırsa, firmalara yüz binlerce dolarlık cezalar uygulanabilir. Eğitimler genellikle dijital sistemlerle kayıt altına alınır ve düzenli olarak güncellenir.

🎯 🎯 🎯

AB’de yorgunluk ve uykusuzluk, yalnızca eğitim değil, iş tasarımı sorunu olarak ele alınır ve bu nedenle daha kapsamlı değerlendirilir.

ABD’de ise özellikle taşımacılık ve havacılıkta ciddi düzenlemeler vardır; yorgunluk eğitimi, iş kazası yargılamalarında hukuki delil niteliği taşır.

İş sağlığı ve güvenliği, yalnızca fiziksel tehlikelerin bertaraf edilmesiyle değil, görünmeyen risklerin fark edilmesiyle de mümkündür. Uykusuzluk ve yorgunluk, çoğu zaman iş kazalarının arka planındaki sessiz sorumlulardır. Bu eğitimle amaçlanan; çalışanlara sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda farkındalık kazandırmak, risk algısını derinleştirmek ve işverenlere önleyici sistemler geliştirme sorumluluğunu hatırlatmaktır.

Türkiye’de, mevzuatta net zorunluluk olmamakla birlikte, sektörler bazında kurum içi prosedürlerle yorgunluk eğitimi standartlaştırılmalıdır.

Unutulmamalıdır ki; dinlenmemiş bir beden, dağınık bir zihin ve tükenmiş bir dikkat, en gelişmiş iş güvenliği sistemlerini bile etkisiz kılabilir. Güvenli bir çalışma ortamı, yalnızca ekipmanla değil, uyanık bir zihinle başlar.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Yorgunluğu Azaltmak İçin Enerji Tasarrufu Teknikleri https://www.archives-pmr.org/article/S0003-9993(19)30077-2/fulltext

⭐️⭐️ Yorgunluk ve Uykululuğun Hemşire Performansı ve Hasta Güvenliği Üzerindeki Etkileri https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK2645/

⭐️⭐️ Uyku hali ve yorgunluğu ayırt etme: Tanım ve ölçüme odaklanma https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16376590/

⭐️⭐️ Yaklaşık 2000 İngiliz yetişkinden oluşan temsili bir örneklemde uyku miktarı, uyku zorlukları ve bunların algılanan sonuçları https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15560771/

⭐️⭐️ İnsan uykusu: Süresi ve organizasyonu sirkadiyen evresine bağlıdır https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/7434029/

⭐️⭐️ Yorgunluk ve olumsuz sağlık sonuçlarının tahmini: Meta-analizle sistematik bir inceleme https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1568163721000088

⭐️⭐️ Yorgunluk: Genel Bakış https://www.aafp.org/pubs/afp/issues/2008/1115/p1173.html

⭐️⭐️ KRONİK UYKUSUZLUK VE STRES SİSTEMİ https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC2128619/

⭐️⭐️ İşyerinde yorgunluk yönetimi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4525425/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Sıfır Hata Mümkün mü? İşyerlerinde Psikolojik Sınır Gerçeği

“Sıfır Hata” Bir Tehdit mi, Hedef mi?

Günümüz iş dünyasında “Sıfır İnsan Hatası” hedefi, neredeyse kutsal bir mantra hâline gelmiş durumda. Panolarda yazıyor, yöneticilerin ağzından düşmüyor, denetimlerde sıkça dile getiriliyor. Ancak asıl soru şu:
Bu hedefi gerçekten anladık mı? Yoksa yanlış anlayarak çalışanı mı zorluyoruz, sistemi mi kandırıyoruz?

Ne yazık ki pek çok işyerinde, “sıfır hata” hedefi; sıfır tolerans, maksimum baskı ve tam gözetim anlamına geliyor. Bu durum da çalışanlar için bir gelişim rotası değil, bir cezalandırma yoluna dönüşüyor.
“İnsan makine değildir.” cümlesi ise yöneticilerin eğitimlerde kullandığı ama pratiğe asla yansımayan boş bir slogan olarak kalıyor.

Şirket panolarında “Hatasız Gün: 43” yazarken, çalışanların zihinlerinde “Tükeniş Günü: 42” yazıyor olabilir.

İşte bu noktada gözden kaçan en büyük gerçek devreye giriyor:
👉 Her insanın bir psikolojik sınırı vardır.
Yorgunlukla, stresle, kaygıyla, belirsizlikle, iletişim eksikliğiyle bu sınır aşılırsa; hata artık bir “ihmal” değil, “kaçınılmaz bir sonuç” hâline gelir.

Ancak sorun burada bitmiyor.
İşverenler, bazen hatayı sistemsel eksiklerde değil, kişisel zayıflıkta arar.
İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri, sahadaki gerçekleri gözlemlemeden sadece prosedürler üzerinden kararlar alabilir.
Ve çalışanlar, kendi sınırlarını inkâr ederek daha fazlasını yapmaya çalıştıkça, bir gün o sınırın bedensel ya da zihinsel çöküşle sonuçlandığını fark ederler — ama çoğu zaman çok geç olur.


Sıfır hata hedefinin gerçekten ne olduğu, ne olabileceği ve ne olmaması gerektiği, insanın zihinsel kapasitesi ve duygusal dayanıklılığı üzerinden tartışılıyor.
Birilerini suçlamak için değil, sistemi hep birlikte iyileştirmek için…

Çünkü hatasız iş, hatasız insanlarla değil, insanı anlayan sistemlerle mümkün olabilir.

Gelin yanılgılarımıza ayna tutalım…

İşyerlerinde “Sıfır İnsan Hatası” hedefi için bilinmesi gereken ”Psikolojik Sınır” ile başlayalım.

🔍 🔍 🔍

Psikolojik Sınır Nedir?

Psikolojik sınır, bir çalışanın zihinsel ve duygusal kapasitesinin, dikkatinin, yorgunluk toleransının, stres yönetiminin ve motivasyonunun toplamını ifade eder.

Bu sınır:

  • Algılama,
  • Odaklanma,
  • Karar verme yetisi,
  • Risk farkındalığı gibi birçok faktörü kapsar.

Bu sınır aşıldığında, insan hatası yapma ihtimali istatistiksel olarak hızla artar.

🎯 🎯 🎯

Sıfır İnsan Hatası Hedefinde Psikolojik Sınırın Oluşumu

Psikolojik Sınırı Belirleyen Başlıca Etkenler

EtkenlerAçıklama
Zihinsel yükAynı anda çok görev yapma, karmaşık süreçlerle uğraşma
Fiziksel yorgunlukUzun çalışma saatleri, ağır işler, vardiya sistemi
Duygusal durumKorku, kaygı, öfke, tatminsizlik gibi duygular
İletişim kalitesiAnlaşılır talimat eksikliği, bilgi kirliliği
İşyerinin kültürüHata yapmaya tolerans gösterilip gösterilmemesi
Geri bildirimPozitif/negatif geribildirim sıklığı ve biçimi

📈 📈 📈

Psikolojik Sınırın Yükselmesi (Dayanıklılığın Artması)

Katkı SahibiPozitif Katkılar
Çalışanlar– Kendi sınırlarını tanıma
– Dinlenme ve dikkat tekniklerini uygulama
– Takım içi destek oluşturma
İşveren– Dinlenme ve mola politikaları
– Açık iletişim ve geri bildirim sistemleri kurma
– İş yükünü adil dağıtma
İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri– Ergonomik düzenlemeler
– Psikososyal risk değerlendirmeleri yapma
– Çalışanları stres yönetimi konusunda eğitme

🌱 Sonuç: Psikolojik sınır genişledikçe, birey daha yüksek tempoda, daha kompleks işlerde bile hata yapmadan çalışabilir hale gelir.

📉 📉 📉

Psikolojik Sınırın Düşmesi (Hata Riskinin Artması)

Katkı SahibiNegatif Katkılar
Çalışanlar– Aşırı özveri (molaları atlama, fazla mesaiyi kabullenme)
– Yardım istememe
– Sorunları bastırma
İşveren– Performansa aşırı odaklanma
– Sürekli denetim ve baskı ortamı
– Yetersiz kadro ve aşırı iş yükü
İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri– Sahaya inmeden masa başı analizlerle riskleri değerlendirme
– İnsan psikolojisini göz ardı eden teknik yaklaşımlar

💥 Sonuç: Psikolojik sınırın aşılmasıyla dikkat dağılır, karar mekanizmaları zayıflar ve hata kaçınılmaz olur.

⚖️ ⚖️ ⚖️

Psikolojik Sınır ve “Sıfır Hata” Arasındaki Denge

  • “Sıfır hata” hedefi ancak insan doğasını ve psikolojik sınırları gözeten bir sistem içinde sürdürülebilir.
  • Bu hedef, cezalandırıcı bir yaklaşım yerine, öğrenen bir organizasyon kültürü ile desteklenmelidir.

“Hata”yı Yok Etmek Değil, “Anlamak” Gerekir

İşyerlerinde “Sıfır İnsan Hatası” hedefi, doğru şekilde kurgulandığında bir ütopya değil, bir rehber ilke olabilir. Ama bu hedefe ulaşmanın yolu, insanı zorlamaktan değil, sistemi insanın sınırlarına göre akıllıca ve duyarlı bir biçimde tasarlamaktan geçer.

🌐 🌐 🌐

Gerçekçi İdealler Neler Olmalı?

  1. Hatanın değil, nedeninin sorgulandığı bir kültür:
    • Japonya’da bir otomobil fabrikasında çalışan bir işçi, her hatada üretim hattını durdurabilme yetkisine sahiptir. Çünkü sistem bilir ki hata, bireyin değil, süreçlerin eksiğidir. Bu yüzden hata durdurulmaz, düzeltilir ve öğretilir.
  2. İnsanı bir “kaynak” değil, bir “özne” olarak kabul eden yönetim tarzı:
    • İsveç’teki bir nükleer santralde, çalışanlara her üç ayda bir psikososyal değerlendirme yapılır. Gerekirse rotasyon uygulanır. Çünkü o santralde bilinir ki, mental yorgunluk nükleer kazadan önce gelir.
  3. Ceza değil, destekle iyileşen güvenlik anlayışı:
    • Hollanda’da bir inşaat firmasında, çalışan bir çekiç düşürdüğünde tutanak tutulmaz; bunun yerine ekip olarak “neden düştü, tekrar olur mu?” sorusu tartışılır. Sonuç? 3 yılda %87 oranında ekipman kazası düşüşü sağlanmıştır.
      Çünkü insanı korkutarak değil, güçlendirerek güvenliğe ulaşılır.
🔄 🔄 🔄

İdeal Uygulamalarda Sistem Nasıl Davranmalı?

Uygulama PrensibiAçıklama
Öğrenen sistem kurmakHer hata bir veri olarak ele alınmalı, sistem kendini bu verilerle yeniden tasarlamalı.
Dinamik risk değerlendirmesiÇalışanın ruhsal ve zihinsel durumunun da günlük değerlendirmelere yansıması sağlanmalı.
Psikolojik ilk yardım protokolüTıpkı iş kazasındaki fiziksel müdahale gibi, psikolojik zorlanma durumlarında da müdahale yöntemi olmalı.
İnsan merkezli vardiya planlamasıDikkat düşüşü, bioritim, yaş, görev geçmişi gibi parametrelerle uyumlu sistemler kurulmalı.

🧠 🧠 🧠

Psikolojik Sınırı Yönetmek İçin Kurumlara Öneriler

  1. Psikolojik güvenlik ortamı oluşturun: Hata yapanın cezalandırılmadığı, sorunların açıkça konuşulabildiği bir atmosfer yaratın.
  2. Çevik iş yükü yönetimi uygulayın: Yorgunluk verilerini analiz ederek görev dağılımını optimize edin.
  3. Mola alanlarını ergonomik hale getirin: Gerçek dinlenme sağlayan fiziksel alanlar sunun.
  4. Dönemsel ruhsal taramalar yapın: Anksiyete, tükenmişlik gibi sınır aşımı göstergelerini erken saptayın.
  5. İş Sağlığı ve Güvenliği kültürünü sadece kurallar değil, empati ile inşa edin.
🧠 🧠 🧠

Ve Son Bir Gerçek: İnsan Asla Hatasız Değildir… Lakin

…insan, doğru sistem içinde daha az hata yapan, hatasından öğrenebilen ve gelişebilen bir varlıktır.
Onu baskıyla değil, anlayış ve veriyle yönettiğimizde; insan en büyük risk olmaktan çıkar, en değerli güvenlik faktörüne dönüşür.

📌 📌 📌

Unutmayın:

  • Bir çalışanın hata yapma hakkı yoksa, onun öğrenme hakkı da yoktur.
  • Hataları örtmeye zorlanan sistemler, kazaları kaçınılmaz hale getirir.
  • Psikolojik sınırlar tanınmadığında, fiziksel sınırlar ihlal olur.
📌 📌 📌

İnsana uygun işler, insana uygun sistemler ve insana uygun beklentiler.
Ve bu, yalnızca bir politika değil; ahlaki bir sorumluluktur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İnsan hatası https://oshwiki.osha.europa.eu/tr/themes/human-error

⭐️⭐️ İnsan hatası https://www.sciencedirect.com/topics/social-sciences/human-error

⭐️⭐️ Sağlık hizmetlerinde insan hataları ve önlenmesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8562433/

⭐️⭐️ İnsan Hatası ve Hasta Güvenliği https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK585626/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Kaygıya Karşı Mutfakta Büyüyen Sessiz Güç

“Zencefil Sinir Uçlarında – Kaygıya Karşı Mutfakta Büyüyen Sessiz Güç”
🍃 🍃 🍃
Zencefil Sadece Boğazı mı Yakıyor?

Kış gelince annelerimizin balla karıştırıp boğazımıza sürdüğü, çaylara serptiği o keskin aromalı zencefili hatırlarsınız. Peki o sert ve sıcak kökün, sadece boğazımızı değil, beynimizin en derin korkularını da yatıştırabildiğini söylesem?

Evet, yanlış duymadınız:

Zencefil, yalnızca mideyi değil, zihni de yatıştırabiliyor.

🧠 🧠 🧠
Kaygının Mutfağa Girdiği Yer – Bilim Ne Diyor?

Günümüzde milyonlarca insan anksiyete yani kaygı bozukluğu yaşıyor. El ayak titremesi, kalp çarpıntısı, boğulma hissi, “kötü bir şey olacak” korkusu… Bu hisler beynin “amigdala” denilen korku merkezinde başlıyor.

Zencefil, içinde bulunan gingerol, shogaol ve zingeron gibi aktif maddelerle:

  • Serotonin düzeylerini etkileyebiliyor (beynin mutluluk kimyasalı)
  • Kortizol seviyesini azaltabiliyor (stres hormonu)
  • İnflamasyonu düşürüyor (beyin de iltihaplanabilir, özellikle stresle!)

Bazı deneysel çalışmalarda, zencefil verilen deney hayvanlarında daha az donakalma, daha az kaçınma davranışı ve daha hızlı toparlanma gözlemlenmiştir.

🌍 🌍 🌍
Geleneksel Bilgeliğin Merceğinden Zencefil ve Kaygı
Hint Ayurveda’sında Zencefil ve Vata Dengesizliği

Ayurveda, insan bedenini üç temel “doşa” üzerine kurgular: Vata, Pitta ve Kapha.
Her bireyin kendine has bir doşa dengesi vardır. Kaygı bozukluğu, özellikle Vata doşasının fazlalığıyla ilişkilendirilir.

🔸 Vata, hareketin, değişkenliğin, soğukluğun ve kuruluğun enerjisidir.

Bu özelliklerin zihinsel izdüşümü:

  • Huzursuzluk
  • Aşırı düşünme
  • Unutkanlık
  • Gece uykularının kaçması
  • Sebepsiz korkular

Ayurvedik hekimler, Vata dengesizliği yaşayan kişilere, ısınma, topraklama ve sabitleyici gıdalar önerirler.

Zencefil, bu niteliklerin hepsini taşır

  • Isıtır: Vücudu ve zihni ısıtarak “soğuk endişe” hissini azaltır.
  • Topraklar: Hareketli ve dağınık Vata enerjisini sabitler.
  • Sindirim yoluyla zihin etkisi: Ayurveda’ya göre, zihinsel denge agni (sindirim ateşi) ile ilişkilidir. Zencefil, agni’yi kuvvetlendirerek, hem bedeni hem de zihni dengeler.
🧘 🧘 🧘

“Bir bardak ılık zencefil çayı, sabahları içten titreşen bir fırtınayı dindirebilir.”

– Ayurveda sözlüğünden

🌿 🌿 🌿
Çin Tıbbında Zencefil ve Yang Enerjisi

Çin tıbbında evren ve beden, Yin ve Yang prensipleriyle açıklanır.

  • Yin: Soğuk, pasif, içe dönük, karanlık
  • Yang: Sıcak, aktif, dışa dönük, aydınlık

Kaygı ve depresif bozukluklar çoğu zaman Yin fazlalığı veya Yang eksikliği olarak değerlendirilir.
Özellikle “soğukluk” içeren kaygı tipleri – sabah kalkmakta zorlanma, halsizlik, el-ayak soğukluğu, karamsarlık – Yang eksikliği belirtileridir.

🔸 Zencefil, bu durumda devreye girer:

  • Vücudun içindeki Yang’ı canlandırır
  • Kan ve enerji (qi) dolaşımını hızlandırır
  • Böbrek meridyenlerini (korku ile ilişkili enerji yolları) güçlendirir
  • Özellikle sabah saatlerinde zencefil alınması önerilir. Çünkü sabahlar, doğanın Yang enerjisinin doğduğu zamandır.

🧪 🧪 🧪

Bazı Çinli şifacılar, kaygı yaşayan kişilere günde üç kez taze zencefil parçası çiğneterek enerji kanallarını aktive ederler.

🌿 🌿 🌿
Arap Halk Hekimliğinde Zencefil – Şeytanın Korktuğu Koku

Arap halk kültüründe zencefil, sadece bir baharat değil; aynı zamanda mistik bir arınma aracıdır.

🧿 🧿 🧿

Halk İnanışları:

  • Şeytanın korktuğu üç kokudan biri olarak geçer. (Diğer ikisi: Tütsülenen mür ve misk)
  • Zihni kemiren vesvese, kuruntu, kıskançlık gibi negatif enerjileri temizlediğine inanılır.
  • Özellikle gece anksiyetesi, “karabasan” ya da “cin vesvesesi” ile ilişkilendirilen ruh halleri için zencefilli karışımlar hazırlanırdı.
🌙 🌙 🌙

Uygulamalar

  • Yatmadan önce, zencefil kaynatılarak hazırlanan suyla alınan ayak banyoları, hem uykuyu getirir hem de “kötü rüyalardan korur”.
  • Yeni doğmuş bebeğin odasında kaynatılan zencefil suyu buharı gezdirilirdi: hem havayı temizler hem de “göz değmesine” karşı korunma sağlardı.
  • Ruhsal sıkıntılar yaşayan kadınlara, zencefil + gül + karanfil karışımı tütsü yapılırdı.
💬 💬 💬

Rivayet

Bir Arap halk hikâyesine göre, bir adam yıllarca uyuyamaz, geceleri korku ve panikle yatağından fırlarmış. Bir derviş ona şöyle demiş:

“Geceleri kalbini yakan korku, dilini yakan kökle susturulur.”
Ve eline bir parça zencefil vermiş. O günden sonra huzurlu uykular başlamış.

🧩 🧩 🧩
Ortak Nokta – Zencefilin Zihinsel Isıtıcılığı

Hint, Çin ve Arap geleneklerinde ortak olan birkaç tema göze çarpar

  1. Zencefil = Isı + Hareket + Koruma
  2. Zihinsel “soğukluk”, kararsızlık, vesvese gibi sorunlarda önerilmesi
  3. Hem bedensel hem spiritüel boyutta kullanılabilmesi

Modern bilim, zencefilin bu etkilerini bugün GABA reseptörlerine, serotonin düzeylerine veya kortizol etkilerine bağlasa da; atalarımız onu çok daha derin bir sezgiyle tanımış gibidir.

🍵 🍵 🍵
Zencefilin Kaygıya Fısıldayan Reçeteleri

🔹 Altın Sakinlik Çayı

  • 1 çay kaşığı rendelenmiş taze zencefil
  • 1 çay kaşığı zerdeçal
  • 1 tatlı kaşığı bal
  • Birkaç damla limon suyu
    → Sinir sistemini yatıştırır, mideyi sakinleştirir, serotonin desteği sağlar.

🔹 Bileğe Zencefil Yağı Sürme Ritüeli

Bazı kültürlerde, avuç içi ve bileğe zencefil yağı sürmek, panik hissini bastırmak için kullanılır. Nabız noktalarına masajla uygulandığında beynin “sakin ol” mesajını daha hızlı aldığına inanılır.

📚 📚 📚
Bilimin Arka Bahçesinden Az Bilinen Bulgular
  • 2012 – İran, Tahran Üniversitesi: Hafif anksiyetesi olan kadınlarda 6 hafta boyunca zencefil takviyesi verilen grubun kaygı skorları, plaseboya göre %26 daha düşük çıkmış.
  • 2021 – Japonya: Zencefilin içindeki gingerol maddesinin GABA reseptörleriyle etkileşime girerek, kaygıyı baskıladığı tespit edilmiş. (Aynı hedefi, bazı antidepresan ilaçlar da kullanır.)
  • Osmanlı Sarayında: Haremde huzursuzluk ve içsel karmaşa yaşayan cariyelere, içine zencefil katılmış “şerbet-i ferahfeza” verildiği kayıt altına alınmış.
🤯 🤯 🤯
Zencefil Neden İlaç Gibi Ama İlaç Değil?

Zencefil, eczane raflarında bulduğumuz kimyasal antidepresanlar gibi doğrudan nörotransmitterlere baskı yapmaz.

Bunun yerine:

  • Vücudu ve zihni birlikte etkileyerek,
  • Hormonları ve sinir ağlarını uyumlu hale getirerek,
  • Kendi iç kimyamızı düzenlememizi sağlar.

Üstelik bağımlılık yapmaz, kilo aldırmaz, cinsel işlevi bozmaz. Ama şunu unutmayalım: Her şey dozunda güzel. Zencefil güçlüdür, fazlası mideyi yakar, tansiyonu oynatabilir.

🔚 🔚 🔚
Kaygı İlaçsız Geçer mi? Bazen… Ama Boşuna Geçmesin!

Zencefil, kaygıya karşı mucize mi?

Belki değil. Ama mutfağınızda kaygı duygusunu yavaşça söndüren doğal bir yoldaş olabilir.

Onu tanımak, ne zaman ve nasıl kullanacağını bilmek, hem damak tadınızı hem zihinsel sağlığınızı güçlendirebilir.

Çünkü bazen çözüm, beyninizin kimyasında değil… mutfak rafınızda saklıdır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

İşe Giriş Muayenesi Nerede Olabilirim

İşe Giriş Muayenesi İçin Güvenli Adres: Tetkik OSGB
“İşe sağlıklı başla, güvenle devam et.”

İşe yeni başlayan bir çalışanın ilk durağı neresi olmalı?
Cevap basit: İşe giriş muayenesi yapan güvenilir bir sağlık kuruluşu.
İşte tam bu noktada, Tetkik OSGB, uzman kadrosu ve yüksek standartlı laboratuvar altyapısıyla devreye giriyor.

🩺 🩺 🩺
İşe Giriş Muayenesi Neden Önemlidir?

Bir çalışanın işe başlamadan önce sağlık durumunun, yapacağı işe uygun olup olmadığının belirlenmesi yalnızca bir prosedür değil, iş güvenliği zincirinin ilk halkasıdır.

Tetkik OSGB işe giriş muayene hizmeti sayesinde;
✅ Olası sağlık riskleri önceden tespit edilir,
✅ İş kazalarının önlenmesi desteklenir,
✅ Yasal zorunluluklar eksiksiz yerine getirilir,
✅ Çalışanlar işe bilinçli ve güvenli başlar.

💼 💼 💼
İşverenler İçin Avantajlar – Profesyonellik, Hız ve Güven

İşverenler açısından işe giriş sürecinde en önemli konu, hızlı, doğru ve mevzuata uygun sağlık raporlarına erişmektir. Tetkik OSGB, bu süreci eksiksiz şekilde yöneterek işverenlere şu avantajları sunar:

  • 📊 Dijital arşivleme ve yedekleme sistemleri ile tüm muayene kayıtları güvence altında,
  • 🩺 Her sektöre özel işe uygunluk değerlendirme protokolleri,
  • 📁 Denetimlere hazır, düzenli ve mevzuat uyumlu raporlama,
  • 🕒 Aynı gün içinde tamamlanan işe giriş muayene süreci.
🧪 🧪 🧪
Tetkik OSGB İşe Giriş Laboratuvar Hizmetleri

İşe giriş muayenesinin bilimsel temelini oluşturan laboratuvar testleri, Tetkik OSGB bünyesinde uluslararası standartlara uygun biçimde yapılır.

Hizmet kapsamımız:

  • Hemogram, biyokimya, EKG, akciğer grafisi, işitme ve solunum fonksiyon testleri,
  • Göz, renk körlüğü ve refleks testleri,
  • Toksik maruziyet tespiti için özel tetkikler (kurşun, silika, VOC vb.),
  • İşyeri hekimlerinizin isteyeceği diğer tüm tetkikler.

📌 Tüm sonuçlar, gizlilik ilkesine uygun, dijital olarak raporlanır ve işveren ile çalışan erişimine güvenli sistem üzerinden sunulur.

Hem Çalışan Hem İşveren İçin Kolaylık

Tetkik OSGB, çalışanlara da kolaylık sağlayan bir sistemle çalışır:
📤 Hızlı rapor teslimi – web sitemizden sonuç takibi
📍 Ulaşımı kolay, merkezi lokasyonlar
⏱️ Bekletmeyen hızlı muayene akışı

İşe giriş muayenesi sadece bir formalite değil, sağlıklı bir başlangıcın garantisidir.

📞 Tetkik OSGB ile Hemen Tanışın!
📞 İşe Giriş İçin Sağlık Raporu Nerede Alınır? Cevap: Tetkik OSGB’de!

İster ilk işe girişte olun, ister iş yeri değişikliği nedeniyle yeniden muayene gereksin; Tetkik OSGB, deneyimli işyeri hekimleri, hızlı laboratuvar sonuçları ve yüksek hasta memnuniyetiyle süreci sizin için kolaylaştırır.

Hemen Başvurun – Sağlıkla Başlayın!

📍 Tetkik OSGB Merkezleri: Yeşillik Cad. No:230 Kat:4/424, Selgeçen Modeko İş Merkezi – Karabağlar/İZMİR
📞 Laboratuvar Telefon: +90 232 265 20 65

📞 Laboratuvar Telefon: +90 541 125 15 82
🌐 Web sitemiz: https://tetkik.com.tr/
📧 Bilgi: [email protected]

Unutmayın:

İşe giriş muayenesi, yalnızca bir kağıt parçası değil;
Sizin sağlığınızın, işyerinin güvenliğinin ve yasal sorumluluğun en kritik başlangıç noktasıdır.
Tetkik OSGB ile ilk adımı sağlıklı atın.

📍 Randevusuz da gelebilirsiniz:
🕗 Hafta içi her gün: 08.30 – 17.30 saatleri arasında başvurabilirsiniz.

Hizmetlerimiz Laboratuvar ve muayene ile de sınırlı değil.

İlk yardımcı olmak isteyenler eğitimlerimize katılabilirler.

Hijyen Mesleki Eğitim Belgesi almak isteyenlere de çözümümüz mevcut.

Mesleki Eğitim Belgesi için yine sizlere destek veriyoruz.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili tüm konularda her daim sizlerin hizmetindeyiz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Kan Akışını Hızlandıran Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Kan akışını hızlandırmak ve dolaşım sisteminizi sağlıklı tutmak için yaşam tarzınızda yapabileceğiniz önemli değişiklikler şunlardır:

Düzenli Egzersiz: Haftada en az 3-4 gün, 30 dakika süreyle yürüyüş, hafif koşu, bisiklet sürme veya yüzme gibi aerobik aktiviteler yapmak kalp atış hızını artırır, damarları güçlendirir ve kan dolaşımını hızlandırır. Özellikle bacak kaslarını çalıştıran egzersizler, bacaklardaki kan akışını iyileştirir ve dolaşım bozukluklarını önler.

Sağlıklı ve Dengeli Beslenme: Omega-3 yağ asitleri (somon, ceviz, keten tohumu), antioksidanlar (meyve ve sebzeler), potasyum, magnezyum ve lif açısından zengin besinler tüketmek damar sağlığını destekler ve kan akışını iyileştiri. Herhangi tuz tüketimi doğru değildir. Kaya tuzu tüketmelisiniz. Tabi ki tuz tüketiminizi terleminiz ile orantılı olarak dengelemelisiniz. Ve meyve-sebze ağırlıklı beslenmek kan basıncını dengeler.

Yeterince Su İçmek: Günlük en az ……. bardak su tüketmek gibi bir yanılgıya düşmeyin.İdrarınız su renginde veya çok açık sarı olmasını sağlayacak şekilde tüketiğinz su miktarını günlük ayarlamalısınız. Yeterli su içmek,kanın akışkanlığını artırır ve dolaşımın yavaşlamasını önler.

Sigara ve Alkolü Sınırlamak: Sigara damarları (nitrik oksit miktarını azaltarak) daraltır ve kan akışını olumsuz etkiler; alkolün aşırı tüketimi de dolaşım sistemine zarar verir. Bu alışkanlıklardan kaçınmak veya sınırlandırmak önemlidir.

Uzun Süre Hareketsiz Kalmamak: Özellikle masa başı çalışanlar veya uzun yolculuk yapanlar, sık sık ayağa kalkıp kısa yürüyüşler yapmalı, bacakları hareket ettirmelidir. Uzun süre oturmak veya ayakta kalmak kan dolaşımını zorlaştırır.

Bacakları Yüksekte Tutmak: Gün içinde bacakları 15-20 dakika yüksekte tutmak, kanın kalbe geri dönüşünü kolaylaştırır ve şişlikleri azaltır.

Kompresyon Çorapları Kullanmak: Dolaşım bozukluğu riski yüksek kişilerde kan akışını desteklemek için kompresyon çorapları önerilir.

Kilo Kontrolü ve Sağlıklı Vücut Ağırlığı: Fazla kilo damarlar üzerinde baskı oluşturur ve kan akışını zorlaştırır. Sağlıklı kilo aralığında kalmak dolaşımı iyileştirir.

Stres Yönetimi: Kronik stres damar sağlığını olumsuz etkiler. Meditasyon, nefes egzersizleri ve düzenli uyku ile stres kontrolü kan akışına olumlu katkı sağlar.

Bu yaşam tarzı değişiklikleri, damarlarınızın esnekliğini artırır, kanın daha rahat akmasını sağlar ve kalp-damar hastalıkları riskini azaltır.

Sağlıklı alışkanlıklarla kan dolaşımınızı güçlendirerek daha enerjik ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilirsiniz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Kanı Sulandıran / Pıhtılaştıran Gıdalar https://tetkik.com.tr/2024/10/23/13056/

⭐️⭐️ Kalp Damar Sisteminiz İçin Muhteşem Sarımsak https://tetkik.com.tr/2025/05/09/muhtesem-sarimsak/

⭐️⭐️ K Vitamini https://tetkik.com.tr/2025/02/15/22042/

⭐️⭐️ Pıhtı – Kan Sulandırıcı https://tetkik.com.tr/2024/10/31/13845/

⭐️⭐️ Uyku Sorununuza Zerdaçal Keyfi https://tetkik.com.tr/2025/04/13/24343/

⭐️⭐️ Biyokimya, Pıhtılaşma Faktörleri https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK507850/

⭐️⭐️ Endotel hücreleri ve pıhtılaşma https://link.springer.com/article/10.1007/s00441-021-03471-2

⭐️⭐️ Enfeksiyon ve inflamasyon ve pıhtılaşma sistemi https://academic.oup.com/cardiovascres/article/60/1/26/321951

⭐️⭐️ Kanı Sulandıran / Pıhtılaştıran Gıdalar https://tetkik.com.tr/2024/10/23/13056/

⭐️⭐️ Hesperdin https://tetkik.com.tr/2024/09/23/hesperidin-p-vitamini/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

TLV – TWA – STEL Üçgeninde Maruziyetin Anatomisi

Değerli arkadaşlar,

Bu çalışmada, TLV, TWA ve STEL gibi üç önemli sistemin tarihsel gelişimini, etkileşimlerini, ayrışmalarını ve Türkiye’deki uygulama örneklerini araştırarak elde ettiğim bulguları genel başlıklar ve kısa açıklama – yorumlar olarak sunuyorum.

Her bir başlık kendi içinde çok daha kapsamlı bilgiler barındırıyor. Sahada karşılaştığım sorunların – konuların mihvalinde okuyup araştırmaya ve sizlere sunmaya devam edeceğim. Yazımın işverenlere, işveren vekillerine, yöneticilere, iş güvenliği uzmanlarına ve işyeri hekimlerine faydalı olmasını umut ediyorum.

Saygılarımla.

Dr. Mustafa KEBAT

Kimya, Tarih ve Türkiye Perspektifiyle Derinlemesine Bir Analiz

Kimyasalların çalışma ortamlarındaki varlığı, hem üretimin kaçınılmaz bir parçası hem de çalışan sağlığı açısından kontrol edilmesi gereken ciddi bir risk unsurudur.

Bu riskin yönetilmesinde başvurulan en kritik araçlardan biri “mesleki maruziyet limitleri“dir. Ancak bu limitler sadece birer sayı değildir; her biri farklı zaman dilimlerine, toksikolojik verilere, işyeri dinamiklerine ve hatta ülkelerin politik tercihlerine göre şekillenen kapsamlı bir bilginin ürünüdür.

TLV Nedir, Nereden Geliyor?

Threshold Limit Value” yani “Eşik Sınır Değeri“, Amerikan Hükümeti’nin dışındaki bağımsız bir kuruluş olan ACGIH (American Conference of Governmental Industrial Hygienists) tarafından geliştirilen bir tanımdır.

TLV, bir kimyasal maddeye, olumsuz bir sağlık etkisi gözlenmeksizin maruz kalınabilecek en yüksek konsantrasyonu ifade eder. Ancak bu değer “güvenli” anlamına gelmez; TLV’ler birer öneridir ve yasal bağlayıcılığı yoktur.

Tarihçesi: 1940’lı yıllarda sanayi devriminden sonra hızla artan kimyasal maruziyet vakaları, iş sağlığı alanında bilimsel sınır değerlerin tanımlanması gerekliliğini doğurdu. ACGIH bu ihtiyaca yanıt olarak 1946 yılında ilk TLV listesini yayımladı. Zamanla bu liste genişledi, uluslararası kabul gördü, ancak her zaman bilimsel bir öneri niteliğinde kaldı.

TWA – Zaman Ağırlıklı Ortalama

TWA (Time-Weighted Average), bir kimyasalın 8 saatlik vardiya süresince, aritmetik ortalama şeklinde hesaplanan maruziyet miktarını ifade eder. TWA kavramı, aslında TLV-TWA’nın bir parçasıdır.

ACGIH’in önerdiği üç ana TLV tipinden biridir:

  • TLV-TWA: 8 saatlik zaman ağırlıklı ortalama.
  • TLV-STEL: 15 dakikalık kısa süreli maruziyet sınırı.
  • TLV-C (Ceiling): Hiçbir zaman aşılmaması gereken tepe değeri.

Dikkat:
TWA, ortalamaya dayandığı için yüksek kısa süreli maruziyetleri maskeleyebilir. Bu nedenle TWA’nın yanında STEL ve Ceiling değerlerinin de değerlendirmeye katılması gerekir.

STEL – Kısa Süreli Maruziyetin Nabzı

STEL (Short-Term Exposure Limit), 15 dakikalık sürede bir kimyasalın maruz kalınabilecek en yüksek ortalama konsantrasyonunu ifade eder. STEL değeri, gün boyunca en fazla dört kez aşılabilir ve bu aşmalar arasında en az 60 dakika geçmesi gerekir.

STEL Neden Önemlidir?
Bazı kimyasallar, birkaç dakikalık yoğun maruziyette bile akut etki yaratabilir. Örneğin amonyak ya da hidrojen sülfür gibi maddelerde STEL değeri hayati önem taşır. TWA’nın maskeyle göremediği kısa süreli “zirve” tehlikeleri, STEL ile saptanır.

NFPA, OSHA ve GHS Gibi Sistemlerle İlişkisi

OSHA (Occupational Safety and Health Administration), yasal sınır değer olarak PEL (Permissible Exposure Limits) kullanır. Bu değerler çoğu zaman TLV-TWA’ya dayanır ancak yasal bağlayıcılığa sahiptir.

NIOSH, REL (Recommended Exposure Limits) önerir ve STEL değeri konusunda daha katı standartlar önerebilir.

NFPA Elmas Sistemi, sağlık riski sınıflandırmalarında TLV/TWA/STEL verilerine başvurur.

GHS (Globally Harmonized System) ise bu değerleri Güvenlik Bilgi Formu (MSDS/GBF/SDS) içinde zorunlu kılar.

Türkiye’de Hangi Sistem Uygulanıyor?

Türkiye’de mesleki maruziyet sınır değerleri 20 Ağustos 2013 tarihli ve 28741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik” kapsamında belirlenmiştir.

Bu yönetmelikteki sınırlar, büyük ölçüde Avrupa Birliği’nin Indicative Occupational Exposure Limit Values (IOELVs) sistemine dayansa da TLV/TWA/STEL formatı da kullanılmaktadır.

Türkiye’deki temel uygulama biçimi:

  • TWA (8 saatlik ortalama): Temel ölçüt.
  • STEL (15 dakikalık kısa süre): Kritik kimyasallar için ayrıca belirtilir.
  • Ceiling değeri: Yönetmelikte nadiren yer alır, ancak uluslararası formlarda dikkate alınır.

TLV – TWA – STEL Arasındaki Keskin Ayrımlar

ÖzellikTLV-TWASTELCeiling (C)
Zaman Aralığı8 saat15 dakikaAnlık
AşılabilirlikEvet (ortalama bazlıdır)Günde 4 kez, 60 dk ara ileHiçbir zaman aşılmamalı
Kullanım AlanıKronik maruziyetAkut/kısa süreli etkilerAni toksik etki
Hukuki Bağlayıcılık (TR)Var (yönetmelikte belirtilmiş)Belirli maddeler için geçerliNadir
Kaynak KuruluşlarACGIH, EU-IOELVNIOSH, OSHA, ACGIHACGIH, OSHA

Kritik Bir Soru – Hangisi Daha Güvenli?

Hiçbiri tek başına yeterli değildir.

Çünkü:

  • TWA ortalamaya bakar ama zirve tehlikeleri gözden kaçırır.
  • STEL, ani etkileri saptar ama günün genelini değerlendirmez.
  • Ceiling, sadece çok toksik maddeler için uygundur.

Dolayısıyla iş güvenliği uzmanları ve hekimler bu üç değeri birlikte değerlendirmelidir.

Türkiye Açısından İlginç Bir Durum: AB Uyumu – ABD Kaynaklı Değerler

Türkiye, AB mevzuatına uyumlu görünse de birçok iş güvenliği uzmanı, Güvenlik Bilgi Formlarında (MSDS/GBF/SDS)ABD kökenli TLV’leri referans alıyor. Bu durum, mevzuat ile uygulama arasında ikili bir yapı yaratmaktadır. Özellikle ithal kimyasal maddelerde TLV-TWA-STEL değerleri, ACGIH kaynaklı olarak doğrudan kullanılmakta ve sahada bunlara göre risk analizleri yapılmaktadır.

Maruziyetin Bireysel Duyarlılığı

TWA/STEL/TLV değerleri, “ortalama birey” için geçerlidir. Ancak astım hastası bir işçide ya da kronik akciğer hastalığı olanlarda bu değerler yetersiz kalabilir. Bu nedenle işyeri hekimlerinin kişiselleştirilmiş maruziyet değerlendirmesi yapmaları gerekebilir.

Kimyasal Risk Yönetiminin Üçlü Paradigması

TLV, TWA ve STEL, kimyasal güvenliğin üç saç ayağını oluşturur.

Bunların her biri ayrı bir yönü temsil eder:

  • TLV bilimsel temele dayanır.
  • TWA sürekliliği kontrol eder.
  • STEL ani tehditleri saptar.

Türkiye’de bu üçlü yapı, hem AB uyumuyla hem de ABD kaynaklı literatürle harmanlanmış durumdadır. İş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinin bu sistemi çok iyi kavramaları, saha uygulamalarında her üç değeri de birlikte analiz etmeleri gerekir.

Bu başlık ile konuyu çok daha ayrıntı olarak 25 temmuz 2025 tarihli yazımda ele alacağım.

Unutulmamalı ki: Bir kimyasalın tehlikesi sadece içeriğinde değil, ne kadar, ne süreyle ve hangi hızla maruz kalındığında saklıdır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla