İşletmelerin Deprem Riskine Karşı İş Sağlığı ve Güvenliği Tedbirleri – III (Acil Durum Planlaması ve Tatbikatlar)

İşletmelerin Deprem Riskine Karşı İş Sağlığı ve Güvenliği Tedbirleri yazımın – çalışmamın üçüncü bölümünü değerlendirmenize sunuyorum…

Deprem gibi ani ve yüksek yıkım potansiyeline sahip doğal afetler, yalnızca yapısal hasara değil, aynı zamanda ciddi iş gücü kayıplarına ve uzun süreli işletme kesintilerine yol açabilir. Bu nedenle afetlere karşı hazırlıklı olmak, yalnızca mühendislik çözümleriyle sınırlı kalmamalı; aynı zamanda etkin bir acil durum yönetim sistemiyle desteklenmelidir. Özellikle iş sağlığı ve güvenliği (İSG) perspektifinden bakıldığında, acil durum planlaması ve düzenli tatbikatlar, risklerin kontrolü kadar önleyici tedbirlerin sürdürülebilirliğini de sağlar.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve bağlı yönetmelikler, işverenleri, çalışanları olası acil durumlara karşı koruyacak önlemleri almaya, Acil Durum Planı hazırlamaya, eğitimleri gerçekleştirmeye ve tatbikatları düzenli olarak uygulamaya yasal olarak zorunlu kılmaktadır. Bu yükümlülük, sadece belgelendirme düzeyinde değil, aynı zamanda sahada uygulanabilir, ölçülebilir ve sürekli geliştirilebilir bir sistem kurmayı zorunlu kılar.

Deprem riskine özel olarak tasarlanmış acil durum planlarının nasıl oluşturulması gerektiğini, ekiplerin nasıl yapılandırılacağını, iletişim ve tahliye sistemlerinin nasıl kurgulanacağını ve tüm bu sürecin tatbikatlarla nasıl test edilip iyileştirileceğini ele aldığım bu yazının siz İş güvenliği uzmanları, İSG kurulları ve işletme yöneticileri için afet anında kaosu azaltan, yaşam kurtaran ve iş sürekliliğini sağlayan bir katkı olmasını temenni ediyorum.

Saygılarımla

Dr. Mustafa KEBAT

3. Acil Durum Planlaması ve Tatbikatlar
A – Acil Durum Planlaması
A – 3.1. Hazırlık Aşaması
a. Risk Analizi ve Tehlike Değerlendirmesi
  • Bina deprem riski analizi (zemin etüdü, yapı statiği)
  • Yapısal olmayan tehlikelerin (mobilya, makine, raf) belirlenmesi
  • Çalışan sayısı, kat planları, engelli çalışanların varlığı gibi faktörler değerlendirilir

b. Acil Durum Ekipleri Oluşturulması
  • İlkyardım Ekibi
  • Yangınla Mücadele Ekibi
  • Tahliye ve Kurtarma Ekibi
  • Koordinasyon Ekibi

Her ekibin görev tanımları yazılı olarak belirlenmeli ve personele bildirilmelidir.

c. Kritik Personelin ve Prosedürlerin Belirlenmesi
  • Makine operatörleri, güvenlik, BT personeli, kimyasal sorumluları
  • Kritik dokümantasyonun dijital yedeklenmesi

d. Toplanma Alanı Planlaması
  • Açık alanda güvenli, işaretli ve tabela ile gösterilen alanlar
  • Engelli bireylerin tahliyesine uygun rota ve yardımcı personel planlaması

A – 3.2. Planın Hazırlanması
a. Acil Durum Prosedürleri Yazımı
  • Deprem anında yapılacaklar (çök-kapan-tutun, gaz-elektrik kapatma)
  • Tahliye prosedürü
  • Yaralı tahliyesi ve ilk yardım süreci
  • Acil durum iletişim planı

b. İletişim Zinciri Oluşturulması
  • Acil numaralar listesi (AFAD, 112, itfaiye, OSGB, bina yöneticisi)
  • İç iletişim için telsiz, megafon, telefon zinciri

c. Kaynak ve Malzeme Planlaması
  • Acil durum kitleri (el feneri, ilk yardım seti, megafon, battaniye)
  • Gaz kesici otomatik valf, yangın tüpleri, alarm sistemleri
  • Alternatif enerji (jeneratör)

A – 3.3. Eğitim ve Bilgilendirme
a. Personel Eğitimi
  • Depremde hayatta kalma davranışları (çök-kapan-tutun)
  • Tahliye yolları ve toplanma alanı bilgisi
  • Ekip görev tanımları eğitimi
  • İlk yardım ve yangın söndürme eğitimi (sertifikalı)

b. Yazılı Bilgilendirme
  • Her çalışan için kişisel acil durum bilgi kartı
  • Asılan yönlendirme tabelaları ve kat planları
  • Giriş-çıkış noktalarında görsel materyaller

📗 📗 📗

B. Tatbikatlar – Detaylı Uygulama Planı
B – 3.1. Tatbikat Türleri
a. Masa Başında Planlama Tatbikatı
  • Acil durum senaryosu üzerinden yöneticiler ve acil durum ekiplerinin uygulamalı masa başı simülasyonu

b. Kısmi Tatbikat
  • Sadece yangın veya sadece tahliye gibi belirli senaryo uygulamaları

c. Tam Tatbikat (Deprem + Yangın + Tahliye + Yaralı Müdahale)
  • Gerçek saatli, sürpriz senaryolu
  • Çalışanların tamamını kapsayan en az yılda 1 defa uygulanan geniş kapsamlı tatbikat

B – 3.2. Tatbikat Planlama Süreci
a. Senaryo Hazırlığı
  • Deprem + yangın + gaz kaçağı + yaralanma gibi kombinasyonlar
  • Kapsayıcı ve gerçekçi içerik

b. Tatbikat Zamanlaması ve Duyurusu
  • Tüm çalışanlara duyurulmalı, sürpriz uygulama yapılacaksa üst düzey onay alınmalı
  • İşin durdurulacağı süre belirlenmeli

c. Tatbikat Gözlemcileri ve Değerlendirme Formları
  • Dış gözlemciler veya İş Güvenliği uzmanları not tutmalı
  • Her ekibin performansı izlenmeli

d. Tatbikat Sonrası Değerlendirme ve İyileştirme Planı
  • Tespit edilen eksikler yazılı hale getirilmeli
  • İyileştirme eylem planı oluşturulmalı (süre, sorumlu kişi, kaynak)

B – 3.3. Periyotlar ve Kayıtlar
Tatbikat TürüSıklıkZorunluluk
Masa Başı TatbikatYılda 2 kezTavsiye
Kısmi Tahliye Tatbikatı6 ayda birTavsiye
Tam Acil Durum TatbikatıYılda en az 1 kez (zorunlu)Zorunlu
Eğitim Geri BildirimleriHer eğitim sonrasıZorunlu
Gözlem ve DeğerlendirmeHer tatbikat sonrasıZorunlu

Tatbikatlara ilişkin katılım listeleri, fotoğraflar, değerlendirme formları ve gözlemci raporları dosyalanmalı ve denetime hazır tutulmalıdır.

📘 📘 📘

Ek Belgeler ve Gereklilikler
  • ✔️ Acil Durum Planı ve Ekleri (harita, telefon zinciri, görev tanımları)
  • ✔️ Tatbikat Değerlendirme Formları
  • ✔️ Yönlendirme Tabelaları Kontrol Formu
  • ✔️ Sabitleme Listeleri (yapısal olmayan riskler için)
  • ✔️ Deprem Sonrası İş Sürekliliği Planı

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İşyerinde Deprem Güvenliği https://www.acgov.org/cao/rmu/programs/safety/topics/earthquakes.htm

⭐️⭐️ OSHA İşyerleri için Acil Durum Hazırlığı ve Afet Güvenliği Rehberi https://www.oshaeducationcenter.com/emergency-disaster-safety-guide/

⭐️⭐️ OSHA Deprem Hazırlığı ve Müdahale. https://www.osha.gov/earthquakes/preparedness

⭐️⭐️ OSHA Deprem Rehberi. https://www.osha.gov/emergency-preparedness/guides/earthquakes#:~:text=What%20can%20I%20do%20to,likely%20you%20will%20be%20injured.

⭐️⭐️ Deprem Öncesinde, Sırasında ve Sonrasında Ne Yapmalıyım? https://www.mtu.edu/geo/community/seismology/learn/earthquake-take-action/

⭐️⭐️ OSHA’nın Acil Durum Hazırlığı ve Müdahalesindeki Rolü: Krizde Çalışanları Koruma https://udshealth.com/blog/osha-emergency-preparedness-response-guide/

⭐️⭐️ Deprem https://ehs.stanford.edu/manual/emergency-response-guidelines/earthquake

⭐️⭐️ Deprem Hazırlığı https://www.caloes.ca.gov/office-of-the-director/operations/planning-preparedness-prevention/seismic-hazards/earthquake-preparedness/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İş Güvenliğinin Dördüncü Boyutu

Gürültü, titreşim, kesilme, düşme, kimyasal maruziyet… Geleneksel iş sağlığı ve güvenliği (İSG) uygulamaları yıllarca gözle görülür fiziksel riskleri merkeze aldı. Ancak modern çalışma hayatında, görünmeyen ama etkisi çok daha derin olan yeni bir tehlike türü sahneye çıktı: Psikososyal riskler.

İş güvenliğinin dördüncü boyutu olarak tanımlanan bu alan, çalışanların zihinsel ve duygusal yüklenmeleri, sosyal baskılar ve iş organizasyonuna dair yapısal stres faktörleriyle ilişkilidir. Yani iş kazalarının artık yalnızca fiziksel ekipman eksikliği ya da teknik arızalardan değil, iş yükü, mobbing, belirsizlik, aşırı denetim, yalnızlık, sosyal izolasyon veya tükenmişlik gibi faktörlerden kaynaklandığı gerçeğiyle yüz yüzeyiz.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı (EU-OSHA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi otoriteler; psikososyal faktörlerin yalnızca birey sağlığını değil, üretim verimliliğini, işyeri uyumunu ve kurumsal sürdürülebilirliği doğrudan etkilediğini defaatle vurgulamaktadır.

İş güvenliğinin bu kritik ama sıklıkla göz ardı edilen boyutunu; bilimsel veriler, saha örnekleri ve mevzuat çerçevesiyle sistematik olarak bu yazıda okuyacaksınız.

Psikososyal riskleri anlamak, tanımak ve önlemek yalnızca bir İSG yükümlülüğü değil, aynı zamanda bir insan onuru, iş barışı ve stratejik yönetim gerekliliğidir.

Çünkü iş güvenliği yalnızca kas, kemik ve kaskla değil; aynı zamanda ruh, bilinç ve sosyal dengeyle sağlanır.

Bu, iş güvenliğinde giderek daha çok önem kazanan ve insan faktörünü odağa alan bir boyuttur.

📌 📌 📌
İş Güvenliğinin Dört Boyutu
BoyutAçıklama
1. FizikselGürültü, titreşim, sıcaklık, aydınlatma, ergonomi sorunları gibi fiziksel çevre faktörleri.
2. KimyasalGazlar, buharlar, sıvılar, tozlar gibi zararlı kimyasalların maruziyeti.
3. BiyolojikVirüs, bakteri, mantar, parazit gibi organizmalardan kaynaklı riskler.
✅ 4. Psikososyal (Dördüncü Boyut)İş yükü, stres, mobbing, vardiya düzensizliği, iletişim sorunları, duygusal tükenme gibi insan psikolojisine dayalı riskler.

Neden Dördüncü Boyut?
  • Çünkü iş kazalarının büyük bölümü insan davranışlarından kaynaklanır.
  • Stresli, tükenmiş ya da psikolojik olarak baskı altında olan çalışanların algıları bozulur, dikkatsizlik artar.
  • Psikososyal riskler uzun vadede fiziksel kazalara da neden olabilir.

Kaynak Perspektifiyle

  • ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), bu boyutu uzun süredir iş sağlığı kapsamında değerlendiriyor.
  • EU-OSHA (Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı), psikososyal riskleri işyerindeki yeni ve yükselen riskler arasında kabul ediyor.
  • ISO 45003, işyerlerinde psikolojik sağlığı ele alan ilk uluslararası standarttır (ISO 45001’in tamamlayıcısıdır).
🎯 🎯 🎯

İş sağlığı ve güvenliği, uzun yıllar boyunca sadece fiziksel tehlikeleri bertaraf etmeye odaklanmış klasik bir anlayışla yönetildi. Fakat artık 21. yüzyılın işyeri gerçekliği, çalışanları sadece koruyucu baretlerle değil, anlamlı ilişkilerle, psikolojik dayanıklılıkla ve sosyal destek sistemleriyle korumanın gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Psikososyal riskler, görünmeyen ama derin izler bırakan bir tehlike grubudur. Aşırı iş yükü, belirsiz rol tanımları, mobbing, sosyal izolasyon, düşük iş kontrolü, ödül eksikliği, iş-aile çatışması, yönetici baskısı gibi etkenler; çalışanların yalnızca performansını değil, doğrudan sağlıklarını ve yaşam kalitelerini tehdit eder.

Bu bağlamda, iş güvenliğinin dördüncü boyutuna ilişkin alınacak önlemler, yalnızca mevzuata uygunluk açısından değil, aynı zamanda kurumsal kültürün olgunluğu ve etik sorumlulukların yerine getirilmesi açısından da önemlidir. Psikososyal riskler; “kaza” değil, “ihmal” sonucu gelişen yapısal sorunlardır ve göz ardı edilmesi çoğu zaman psikosomatik hastalıklar, depresyon, tükenmişlik sendromu, işten ayrılma, verim kaybı gibi geri döndürülmesi güç sonuçlara yol açar.

Ne Yapılmalı?
  • İş organizasyonlarının tasarımı, çalışanların yükünü değil kapasitesini temel almalı.
  • Duygusal güvenliği öncelikleyen liderlik modelleri desteklenmeli.
  • İşyeri psikolojik iklimi, anketler ve ölçümlerle periyodik olarak izlenmeli.
  • Psikolojik ilk yardım, mentorluk ve destek hizmetleri, erişilebilir hale getirilmeli.
  • Eğitimler yalnızca teknik riskleri değil, duygusal dayanıklılığı da kapsamalı.

Unutulmamalıdır ki..

İnsan, sadece bir üretim aracı değil; duygu taşıyan, anlam arayan, değer bekleyen canlı bir varlıktır.
İSG sistemleri, bu bütünlüğü gözettiği ölçüde güvenli ve sürdürülebilir hale gelir.

Görünmeyen tehlikeler, göz ardı edildiklerinde en tehlikelileri haline gelir.
Bu nedenle, iş güvenliğinin dördüncü boyutunu tanımak; sadece iyi bir uygulama değil, etik bir zorunluluktur.

Dr Mustafa KEBAT
Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Psikolojik Düzlem – Duygusal Zekâ Temelli Yöneticiler

Psikolojik düzlemde konumlanan yönetici, kurumun görünmeyen damarlarında dolaşan duygusal akışı fark eden, bireylerin iç dünyasına duyarlılık geliştiren ve karar alma süreçlerini yalnızca mantıksal değil, aynı zamanda duygusal zekâ temelli biçimlendiren bir figürdür. Bu tip yöneticinin temel yönelimi, insanı yalnızca işlevsel bir varlık olarak değil, aynı zamanda duygusal, ilişkisel ve anlam arayan bir özne olarak görmektir. Onun dünyasında başarı, yalnızca çıktılarla değil, aynı zamanda bağlarla, güvenle ve aidiyetle tanımlanır. Bu yönelim, özellikle yaratıcı ekiplerde, hizmet sektöründe ve insan odaklı projelerde derin etkiler yaratır. Ancak bu etki, yalnızca psikolojik düzlemde kalırsa, kurumun yapısal, kültürel ve felsefi boyutlarında eksiklikler oluşabilir. Çünkü duygusal bağ kurmak, yalnızca bireysel değil; aynı zamanda kolektif, sistemsel ve etik bir iştir.

Psikolojik yönetici, empatik dinleme becerisine sahiptir. Geri bildirim verirken karşısındakinin duygusal durumunu gözetir; çatışmaları bastırmak yerine anlamaya çalışır; motivasyon kaynaklarını tanır ve destekler. Daniel Goleman’ın duygusal zekâ tanımı burada belirleyicidir: kişinin kendi duygularını tanıma ve yönetme becerisiyle birlikte, başkalarının duygularını da anlayabilme yetisi. Bu yeti, kurumsal yaşamda yalnızca bireyler arası ilişkileri değil, aynı zamanda karar alma süreçlerini, liderlik tarzını ve kültürel iklimi de şekillendirir. Psikolojik düzlemde güçlü olan bir yönetici, ekip içinde güven ortamı yaratır. Çalışanlar kendilerini değerli hisseder, aidiyet duygusu gelişir. Bu da iş tatminini, bağlılığı ve performansı artırır.

Felsefi düzlemden bakıldığında, psikolojik yönetici çoğu zaman “nasıl hissettirdim?” sorusunu merkeze alır. Bu da onun karar alma süreçlerini etik bir duyarlılıkla biçimlendirmesini sağlar. Hannah Arendt’in “insanlar yalnızca ne yaptığınızla değil, onlara nasıl hissettirdiğinizle de sizi hatırlar” düşüncesi burada anlam kazanır. Psikolojik yönetici, eylemin etkisini yalnızca sonuçla değil, duygusal izlerle ölçer. Bu ölçüm, kurumun görünmez bağlarını güçlendirir. Ancak bu bağlar, yapısal sistemlerle desteklenmediğinde, karar alma süreçlerinde belirsizlik ve kararsızlık oluşabilir. Bu nedenle psikolojik düzlemde etkili bir yönetici, duygusal duyarlılığı karar alma cesaretiyle dengeleyebilmelidir.

Sosyolojik düzlemde psikolojik yönetici, bireyleri yalnızca içsel değil, aynı zamanda sosyal varlıklar olarak görür. Bu da onun kurumsal etkileşimleri daha geniş bir bağlamda değerlendirmesini sağlar. Pierre Bourdieu’nün “habitus” kavramı burada devreye girer: bireylerin içselleştirdiği davranış kalıpları, kurumsal etkileşimleri şekillendirir. Psikolojik yönetici, bu kalıpları tanıdığında, yalnızca bireylerle değil, aynı zamanda kurumun kültürel dokusuyla da ilişki kurar. Toplantıların dili, e-postaların tonu, ofis düzeni gibi unsurlar onun için yalnızca işlevsel değil; aynı zamanda sembolik anlamlar taşır. Bu farkındalık, kurumsal kültürün yüzeyde değil, derinde yaşanmasını sağlar.

Teknik yöneticiyle karşılaştırıldığında, psikolojik yönetici daha az sistem kurar ama daha fazla bağ kurar. Teknik yönetici süreçleri tanımlar, performans ölçütleri belirler, çıktıları analiz eder. Psikolojik yönetici ise süreçlerin insani boyutunu gözetir, performansın ardındaki motivasyonu anlamaya çalışır, çıktılardan çok ilişkileri değerlendirir. Bu karşılaştırma, iki yönetici tipinin birbirini tamamlayabileceğini gösterir. Sistem kurmak, bağ kurmakla desteklendiğinde, kurum hem işlevsel hem de insani hale gelir.

Sosyolojik yöneticiyle karşılaştırıldığında, psikolojik yönetici daha bireysel odaklıdır. Sosyolojik yönetici kurumun kültürel kodlarını, güç ilişkilerini ve görünmez yapısını okur. Psikolojik yönetici ise bireylerin duygusal ihtiyaçlarını, içsel çatışmalarını ve motivasyon kaynaklarını tanır. Bu fark, iki yönetici tipinin farklı düzlemlerde etkili olduğunu gösterir. Sosyolojik yönetici kolektif bilinç üretir; psikolojik yönetici bireysel aidiyet sağlar. Bu iki düzlem bir araya geldiğinde, kurum hem topluluk hem de birey düzeyinde güçlenir.

Felsefi yöneticiyle karşılaştırıldığında, psikolojik yönetici daha hissederek karar alır. Felsefi yönetici kararlarının ardındaki anlamı sorgular; etik, varoluş ve hakikatle ilgilenir. Psikolojik yönetici ise kararlarının duygusal etkisini gözetir; empati, güven ve aidiyetle ilgilenir. Bu fark, iki yönetici tipinin farklı sorular sorduğunu gösterir. Felsefi yönetici “neden?” sorusunu sorar; psikolojik yönetici “nasıl hissettirdi?” sorusunu. Bu iki soru bir araya geldiğinde, kurum hem anlam hem de bağ üretir.

Psikolojik düzlemde güçlü olan bir yönetici, kriz anlarında sakinleştirici, değişim süreçlerinde destekleyici, başarı anlarında ise takdir edici bir rol oynar. Onun varlığı, kurumun duygusal bağışıklık sistemini güçlendirir. Çalışanlar, yalnızca görev değil; değer gördüklerini hisseder. Bu his, yalnızca bireysel değil; aynı zamanda kolektif bir etki yaratır. Çünkü duygusal bağlar, kurumun görünmez taşıyıcılarıdır. Ve bu bağlar zayıfladığında, yapı en sağlam görünen yerinden kırılır.

Felsefi düzlemde psikolojik yöneticinin en büyük sınavı, duygusal duyarlılığı etik bir derinlikle buluşturmaktır. “Bu kararı alırken kimin duygusu gözetildi?”, “Bu süreçte kim kendini dışlanmış hissetti?”, “Bu toplantıdan kim kırılarak çıktı?” gibi sorular, psikolojik düzlemin felsefi derinlikle buluştuğu noktalardır. Bu sorular, yalnızca empati değil; aynı zamanda sorumluluk üretir. Michel Foucault’nun “her söylem bir iktidar ilişkisidir” sözü burada anlam kazanır. Psikolojik yönetici, duygusal duyarlılığı iktidar ilişkilerini dönüştürmek için kullanabildiğinde, kurumda yalnızca bağ değil; adalet de üretir.

Sosyolojik düzlemde psikolojik yöneticinin en büyük sınavı, bireysel duyarlılığı kolektif yapıyla dengelemektir. “Bu kişi neden sessiz?”, “Bu ekip neden geri çekiliyor?”, “Bu davranış hangi kültürel koddan besleniyor?” gibi sorular, psikolojik düzlemin sosyolojik farkındalıkla buluştuğu noktalardır. Bu sorular, yalnızca birey değil; aynı zamanda yapı üretir. Emile Durkheim’ın “kolektif bilinç” kavramı burada yeniden anlam kazanır. Psikolojik yönetici, bireylerin duygusal ihtiyaçlarını kolektif bilinçle buluşturabildiğinde, kurum hem bireysel hem de topluluk düzeyinde güçlenir.

Teknik düzlemde psikolojik yöneticinin en büyük sınavı, duygusal duyarlılığı sistem kurma becerisiyle dengelemektir. “Bu süreç nasıl daha insani hale gelir?”, “Bu performans ölçütü hangi duygusal etkileri yaratır?”, “Bu karar hangi bağları güçlendirir?” gibi sorular, psikolojik düzlemin teknik derinlikle buluştuğu noktalardır. Bu sorular, yalnızca duygu değil; aynı zamanda yapı üretir. Çünkü kurumlar, yalnızca duygusal değil; aynı zamanda sistemsel varlıklardır. Ve bu sistemler, duygusal bağlarla desteklendiğinde, yalnızca işler değil; yaşar.

Nietzsche’nin “yaşamı olumlamak” dediği şey, çatışmaların, gerilimlerin ve farklılıkların değerini bilmektir. Psikolojik düzlemde konumlanan yönetici, bu farklılıkları bastırmak yerine işleyebildiğinde, kurum yalnızca düzen değil; canlılık üretir. Çünkü duygusal çeşitlilik, kurumsal yaşamın en derin kaynaklarından biridir. Her birey, kendi duygusal repertuarıyla kuruma katılır; bu repertuarlar bir araya geldiğinde, yalnızca iş değil, anlam üretilir. Psikolojik yönetici, bu anlamı tanımakla kalmaz; onu görünür kılmak için alan açar.

Bu alan, yalnızca bireysel değil; aynı zamanda kolektif bir alan olmalıdır. Çünkü duygular, yalnızca içsel değil; aynı zamanda sosyal olarak şekillenir. Bir çalışanın kırgınlığı, yalnızca onun iç dünyasında değil; kurumun iletişim biçiminde, karar alma süreçlerinde ve temsil yapılarında da köklenir. Psikolojik yönetici, bu kökleri tanıdığında, yalnızca bireyi değil; kurumu da iyileştirir. Bu iyileştirme, teknik düzlemdeki verimlilikten farklıdır. Burada ölçülen şey, bağın gücüdür; güvenin derinliğidir; aidiyetin sürekliliğidir.

Bu bağlamda, psikolojik yönetici kurumun duygusal mimarıdır. O, yalnızca duyguları yönetmez; aynı zamanda duygularla yönetir. Bu yönetim biçimi, klasik otorite tanımlarını dönüştürür. Max Weber’in otorite tipolojisinde yer alan karizmatik, geleneksel ve yasal-ussal otorite biçimleri, psikolojik düzlemde yeniden yorumlanır. Karizmatik otorite, artık yalnızca kişisel çekicilikle değil; duygusal duyarlılıkla tanımlanır. Geleneksel otorite, yalnızca geçmişe değil; duygusal mirasa da dayanır. Yasal-ussal otorite ise, yalnızca kurallara değil; duygusal adalete de bağlı hale gelir.

Bu dönüşüm, kurumun içsel iklimini değiştirir. Toplantılar, yalnızca karar alma değil; duygusal karşılaşma alanına dönüşür. Geri bildirimler, yalnızca performans değerlendirmesi değil; kişisel gelişim fırsatı olur. Krizler, yalnızca çözülmesi gereken sorunlar değil; duygusal yeniden yapılanma anları haline gelir. Psikolojik yönetici, bu anları tanır, işler ve dönüştürür. Bu da kurumun bağışıklık sistemini güçlendirir. Çünkü duygusal bağışıklık, yalnızca bireylerin değil; kurumun da hayatta kalma becerisidir.

Ancak bu düzlemde aşırı yoğunlaşmak, bazı riskleri de beraberinde getirir. Psikolojik yönetici, duygusal duyarlılığı karar alma cesaretiyle dengeleyemezse, kurumda belirsizlik oluşabilir. Herkesin duygusunu gözetme çabası, kararların ertelenmesine, netliğin kaybolmasına ve liderliğin zayıflamasına yol açabilir. Bu nedenle psikolojik düzlemde etkili bir yönetici, empati ile sınır koyma becerisini birlikte geliştirmelidir. Aksi takdirde, duygusal yoğunluk kurumsal yönelimi bulanıklaştırabilir.

Bu noktada, diğer yönetici tipleriyle kurulan denge hayati önem taşır. Teknik yönetici, sistem kurar; psikolojik yönetici, bağ kurar. Sosyolojik yönetici, yapı inşa eder; felsefi yönetici, anlam üretir. Bu dört düzlem, bir kurumun bütünlüğünü sağlar. Psikolojik yönetici, bu bütünlük içinde duygusal akışı yönetir. Ancak bu akış, sistemle desteklenmeli, kültürle örgütlenmeli ve anlamla yönlendirilmelidir. Bu denge kurulduğunda, kurum yalnızca işleyen değil; yaşayan bir organizmaya dönüşür.

Sonuç olarak, psikolojik düzlemde konumlanan yönetici, kurumun duygusal zekâsını temsil eder. O, yalnızca görev değil; güven üretir. Yalnızca performans değil; aidiyet sağlar. Yalnızca çözüm değil; karşılaşma yaratır. Bu karşılaşmalar, kurumun görünmez bağlarını güçlendirir. Ve bu bağlar, kriz anlarında kurumun en sağlam dayanakları haline gelir.

Psikolojik yönetici, kurumun kalbidir. Onun attığı ritim, yalnızca bireylerin değil; topluluğun da yaşam enerjisini belirler. Bu ritim, empatiyle, duyarlılıkla ve cesaretle şekillendiğinde, kurum yalnızca başarılı değil; anlamlı hale gelir. Çünkü başarı, yalnızca rakamlarla değil; ilişkilerle, duygularla ve hikâyelerle ölçülür. Ve bu ölçüm, psikolojik düzlemde başlar.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

NOT: Diğer yönetici tiplerini okumak isterseniz; web sitemizden arama yaparak okuyabilirsiniz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Ayrıca;
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Daha Fazla

Örnek Olay Üzerinden İş Kazası Hukuki İncelemesi

Değerli okuyucular,

Bu yazının ilk kısmında; aşağıda sizlerle paylaştığım gerçek bir olaydır. KVKK ve kişilere saygı gereği yer, kişi vb gibi ayrıntıları yazmadım. Çünkü örnek bir iş kazası üzerinden hukuki değerlendirme yapabilmek için İş güvenliği profesyonellerini ilgilendiren hususları yazmak yeterli olacaktır.

Yine bu yazının birinci kısmında, İş Güvenliği Uzmanı yer alsa da idari ve cezai sorumluluk açısından değerlendirmeye dahil etmedim.

İkinci kısmında ise örnek olay kapsamında idari ve ceza sorumluluk açısından İş Güvenliği Uzmanını odak noktaya yerleştirerek değerlendirmeye çalıştım.

Dr. Mustafa KEBAT

Örnek Olayımızın Hikayesi

2023 yılının ortalarında, orta ölçekli bir metal işleme fabrikasında rutin bir iş günü başlamıştı. 35 yaşında ve fabrikada 10 yıldır deneyimli bir operatör olan Ahmet, görev aldığı pres makinesinin bakım ve temizlik işlemlerini yapmak üzere işyerindeki standart prosedürleri takip ediyordu.

Ancak o gün, pres makinesinin koruyucu güvenlik kapağı açık durumdaydı. Ahmet, makinenin sıkışan bölümünü temizlerken dikkatsiz bir anında eli makinenin hareketli kısmına kaptırdı. Olay sonucunda parmağı ciddi şekilde yaralandı; bir parmağı kopma tehlikesi yaşarken aynı zamanda ikinci derece yanık oluştu. Hemen ilk yardım uygulandı ve çalışanın durumu kontrol altına alındı.

Örnek olayımızı öncesi ve sonrasını aşağıda, belgelerle ilişkilendirilmiş şekilde zaman çizelgesi formatında inceleyelim.

Örnek Olayımız – Pres Makinesi İş Kazası
Tarih / SaatOlay / İşlemSorumluBelgeler / Kanıtlar
2023
Gün Başlangıcı
Pres makinesinde günlük üretim ve temizlik görevleri başlarOperatör– Makine günlük kullanım ve bakım talimatları
Kazanın
Gerçekleştiği An
Operatör pres makinesini temizlerken koruyucu güvenlik kapağı açıktır;
Parmağını makinenin sıkışan kısmına kaptırır
Operatör– İlk yardım tutanağı
– Acil müdahale raporu
Kazadan
Hemen Sonra
İşveren olayı SGK’ya bildirirİşveren– SGK İş Kazası Bildirim Formu
– Kazanın fotoğrafları ve makine durumu
Kazadan
Hemen Sonra
İş kazası tutanağı tutulurİşveren– Kaza Tutanağı
– Çalışan ifadeleri ve görgü tanığı beyanları
Olay Sonrası
1–2 Gün İçinde
İş Güvenliği Uzmanı inceleme başlatırİş Güvenliği Uzmanı– Makine bakım ve temizlik prosedürleri
– Risk değerlendirme raporu
– Önceki denetim kayıtları
– Çalışan eğitim kayıtları
Olay Sonrası
1 Hafta İçinde
İş Güvenliği Uzmanı, kazanın nedenlerini analiz eder; riskler ve önleyici tedbirler belirlenirİş Güvenliği Uzmanı– Olay inceleme raporu
– Önleyici tedbir ve eğitim planı
Olay Sonrası
2 Hafta İçinde
Önleyici tedbirler uygulanır:
• Makine temizlik ve bakımda enerji izolasyonu
• Çalışanlara yeniden eğitim
• Denetimlerin sıklaştırılması
İşveren ve
İş Güvenliği Uzmanı
– Yeni prosedürler dokümanı
– Eğitim katılım listeleri
– Güncel denetim planı

İşveren ve Olay Sonrası Uygulamalar

İşveren, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na uygun olarak hemen olayı kayıt altına aldı. Yapılan işlemler şunlardı:

  1. Kaza Tutanağı Tutulması:
    İşveren, kazanın oluştuğu makineyi ve çevresini belgeleyerek, çalışanla yapılan görüşmeleri ve kazanın oluş şekliyle ilgili tüm bilgileri içeren bir kaza tutanağı hazırladı/hazırlattı.
  2. SGK Bildirimi:
    Olay, Sosyal Güvenlik Kurumu’na zamanında bildirildi. SGK kayıtları ve iş kazası formu, çalışanın tazminat ve sağlık haklarının takibi için eksiksiz şekilde dosyalandı.
  3. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı İncelemesi:
    Fabrikanın İş Güvenliği Uzmanı, olay sonrası derhal inceleme başlattı. Makinenin koruyucu kapağının neden açık kaldığını, operatörün eğitim ve bilgilendirme durumunu, risk değerlendirmesi ve denetim kayıtlarını gözden geçirdi. Uzman, aşağıdaki belgeleri hazırladı ve dosyaladı:
    • Makine bakım ve temizlik prosedürleri
    • İş kazası raporu ve risk analizi sonuçları
    • Çalışan eğitim kayıtları ve önceki denetim raporları

Analiz ve Sonuç

İş Güvenliği Uzmanı’nın incelemesi sonucunda, kazanın oluşumunda birkaç faktörün etkili olduğu belirlendi:

  • Makinenin koruyucu güvenlik kapağı açıkken çalıştırılması risk oluşturmuş,
  • Operatör daha önce bu makine için güvenlik prosedürleri konusunda bilgilendirilmiş olsa da, bazı uygulamalarda eksiklik yaşanmış,
  • İşyerinde rutin denetim ve bakım takipleri yapılıyor olsa da, günlük temizlik sırasında kontrollerin yeterince sıkı uygulanmadığı tespit edildi.

Olayın Tanımı (Anonimleştirilmiş)
  • İş yeri: Orta ölçekli metal işleme fabrikası
  • Çalışan: 35 yaşında, 10 yıldır fabrikada çalışan tecrübeli operatör
  • Kaza tarihi: 2023 yılı
  • Olay: Çalışan, pres makinesini temizlerken koruyucu güvenlik kapağı açık olduğu için makinenin sıkışan kısmına eli kaptırmış ve parmağını ciddi şekilde yaralamıştır.
  • Yaralanmanın türü: Parmak kopması ve ikinci derece yanık
  • İşveren uygulaması: Olaydan sonra kazayı SGK’ya bildirmiş, iş kazası tutanağı tutulmuş, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı olay sonrası incelemesini yapmıştır.

Dava dosyasının tamamını ve işveren ile iş güvenliği uzmanı arasındaki özel iş sözleşmesini KVKK gereği paylaşmayacağım. Yeri geldikçe iş güvenliği uzmanının ilgili firma ile yaptığı özel iş sözleşmesi ile almış olduğu ek sorumluluklara da yer vereceğim. Bu olayı inceleyeceğimiz hukuki çerçeve, Türk İş Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (6331 sayılı Kanun), Borçlar Kanunu ve Yargıtay kararlarıdır.

I. Bölüm
Hukuki Çerçeve
1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (6331 sayılı Kanun)

Temel yükümlülükler:

  • Madde 4: İşveren, çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamak için gerekli tüm önlemleri almak zorundadır.
  • Madde 5: İşveren, işyerinde risk değerlendirmesi yapmak ve alınacak önlemleri belirlemekle yükümlüdür.
  • Madde 11: İşyerinde kullanılan makine ve teçhizatın güvenli olmasını sağlamak, bakım ve kontrollerini yapmak işverenin yükümlülüğüdür.

İhlal durumunda:

  • İşveren, kusurlu davranışı nedeniyle idari para cezasına ve tazminat sorumluluğuna tabidir.
  • Çalışan, kaza sonucu maluliyet veya yaralanma durumunda SGK kapsamında iş göremezlik ödeneği ve sürekli işgücü kaybı tazminatına hak kazanır.

2. Türk İş Kanunu
  • Madde 77: İşveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili düzenlemelere uymakla yükümlüdür.
  • Madde 77/2: İş kazası halinde işveren, işçinin tazminat talebini karşılamakla yükümlüdür.
  • Madde 77/3: İş kazası, işçinin kusurundan bağımsız olarak meydana gelse de işverenin güvenlik önlemlerini eksiksiz uygulaması gerekir.

3. Borçlar Kanunu ve Haksız Fiil Sorumluluğu
  • İş kazasında kusur veya ihmal tespiti, Borçlar Kanunu madde 49 ve devamında düzenlenir.
  • İşveren, üçüncü kişilere karşı veya kendi çalışanına karşı meydana gelen zararları kusur ve risk sorumluluğu kapsamında tazmin etmek zorundadır.

4. Yargıtay Kararları
  • Yargıtay 22. HD, 2018/1256 E, 2019/3487 K: Makine koruyucu olmadan çalıştırılan işyerlerinde işverenin kusurlu olduğu, çalışan kusuruna bakılmaksızın tazminat sorumluluğu bulunduğu belirtilmiştir.
  • Yargıtay 10. HD, 2017/445 E, 2018/230 K: İş kazalarında işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini yerine getirmemesi durumunda iş kazası kaçınılmaz olarak işveren kusuru sayılmıştır.

Olguların Değerlendirilmesi
1. İşveren Yükümlülükleri
  • Makineye güvenlik kapağı takılı olmalı, periyodik kontroller yapılmalıydı.
  • İşçi, makineyi temizlerken risk değerlendirmesi ve izin prosedürü uygulaması gerekiyordu.
  • İşverenin talimat ve işyeri güvenlik talimatlarını yazılı olarak sunması gerekiyordu.

Eksiklik:

  • İşyerinde risk değerlendirmesi eksik veya uygulanmamış.
  • Makine kontrol mekanizmaları devre dışı bırakılmış ya da ihmal edilmiş.
  • Çalışan eğitimi yetersiz; koruyucu talimatlar yeterince vurgulanmamış.

2. Çalışan Faktörleri
  • Çalışan tecrübeli olmasına rağmen, güvenlik talimatlarına uyulması konusunda işverenden net prosedür almadığı tespit edildi.
  • Olay, insan hatasından kaynaklansa da esas sorumluluk işverene aittir.

3. SGK ve İş Kazası Kayıtları
  • İş kazası SGK’ya bildirildi, işyeri hekimi olaya rapor tuttu.
  • Yaralanma tespiti ve iş göremezlik oranı belirlendi: %30 sürekli iş göremezlik.

Bu, işverenin hem idari hem hukuki sorumluluğunu doğurur.

Hatalar Analizi ve Hukuki Değerlendirme
1. İşveren Hataları
  1. Makine Güvenliği Eksikliği
  • Hukuki Dil: İşveren, 6331 sayılı Kanun’un 11. maddesini ihlal etmiştir. Makineye gerekli güvenlik donanımı sağlanmamış ve kontroller yapılmamıştır.
  • Etki: İş kazası doğrudan işverenin kusurundan kaynaklanmıştır.
  1. Risk Değerlendirmesi Eksikliği
  • İşveren, Madde 5 kapsamındaki risk değerlendirmesini yapmamış veya uygulamamıştır.
  • Bu durum, kazanın önlenebilir olduğunu göstermektedir.
  1. Eğitim ve Bilgilendirme Yetersizliği
  • İşçi, güvenlik talimatlarını yeterince anlamamıştır.
  • Hukuki Etki: İşverenin bilgi verme ve eğitim yükümlülüğü ihlal edilmiştir (6331/4).

2. Çalışan Hataları
  • Çalışan, makineyi temizlerken güvenlik kapağı kapalı olmasına rağmen dikkatsizlik yapmıştır.
  • Ancak iş hukuku açısından çalışanın hatası, işverenin güvenlik önlemi yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

3. Sistem Hataları
  1. Denetim Eksikliği: İşyerinde periyodik güvenlik denetimleri yapılmamış.
  2. Prosedürlerin Yazılı Olmaması: İşçinin hangi aşamalarda makineyi durdurup temizleyeceği yazılı değil.
  3. İş Sağlığı ve Güvenliği Kültür Eksikliği: Çalışanlar ve yöneticiler güvenlik kültürü konusunda yeterince bilinçli değil.

4.Hukuki Sonuçlar
  • İşveren, iş kazasından dolayı hem tazminat sorumluluğu taşır hem de idari para cezasına tabidir.
  • Çalışan, SGK kapsamında iş göremezlik ödeneği ve sürekli işgücü kaybı tazminatı alır.
  • Mahkeme, kusur oranı ve ihmal derecesine göre işverene karşı tazminat, manevi zarar ve maluliyet tazminatı kararı verebilir.

Tavsiyelerim
1. İşveren Açısından
  • Makine ve ekipman güvenlik kontrollerini periyodik hale getirin.
  • İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini düzenli olarak uygulayın.
  • Risk değerlendirmesi ve acil durum prosedürlerini yazılı ve ulaşılabilir kılın.

2. Çalışan Açısından
  • Talimatları dikkatle uygulayın ve tehlikeleri yönetime bildirin.
  • Koruyucu ekipman kullanın ve prosedürleri ihmal etmeyin.

2. Hukuki Çerçevede Analiz
  • Bu örnek olay, 6331 sayılı Kanun ve Yargıtay içtihatları açısından işveren kusurunun açık olduğunu gösterir.
  • İş kazaları genellikle önlenebilir hata zincirinden kaynaklanır; sistem, eğitim ve denetim eksiklikleri tespiti kritik önemdedir.

Hata Analizi Şeması
Hata/EksiklikNedeniSonuçHukuki Etki
Makine güvenlik kapağı yok veya devre dışıİşveren bakım ve güvenlik kontrollerini yapmamışÇalışan parmağını kaptırmış6331/11: İşveren sorumluluğu; tazminat ve idari ceza
Risk değerlendirmesi eksikİşveren risk analizini yapmamış veya uygulamamışKaza önlenememiş6331/5: Önleyici tedbir yükümlülüğü ihlali
Çalışan eğitimi eksikİşveren yeterli eğitim vermemişÇalışan prosedürleri tam bilmemiş6331/4: Bilgilendirme yükümlülüğü ihlali
Periyodik denetim yapılmamışİşveren denetimleri aksatmışGüvenlik açığı devam etmiş6331/11, 77 İş Kanunu: İşveren ihmal sorumluluğu
Çalışan dikkatsizliğiİnsan hatasıMakineye elini kaptırmışİşverenin önlem yükümlülüğü nedeniyle kusur sınırlı; çalışanın sorumluluğu sınırl

Hukuki Sorumluluk Matriksi
TarafYükümlülükİhlal Durumunda Hukuki SonuçÖrnek Yargıtay Kararı
İşverenMakine güvenliği sağlamakTazminat, idari para cezasıYargıtay 22. HD, 2018/1256 E, 2019/3487 K
İşverenRisk değerlendirmesi yapmakTazminat, önlem eksikliğine dayalı kusurYargıtay 10. HD, 2017/445 E, 2018/230 K
İşverenEğitim ve bilgilendirme yapmakTazminat sorumluluğu6331/4, İçtihatlar
İşverenPeriyodik denetim yapmakİdari ceza + tazminat6331/11, İş Kanunu 77
ÇalışanTalimat ve prosedürlere uymakSorumluluk sınırlı; dikkatsizlik tespit edilebilirİşveren sorumluluğunu ortadan kaldırmaz
Sistem/İşyeriİş sağlığı kültürüTüm kazaların önlenebilirliği azalırİşveren sorumluluğu kapsamında değerlendirilir

Önleyici Tedbir Önerilerim
ÖnlemHukuki DayanakBeklenen Etki
Makineye zorunlu güvenlik kapağı ve acil durdurma düğümü eklemek6331/11Kaza riski minimize edilir
Periyodik bakım ve güvenlik denetimleri yapmak6331/11, İş Kanunu 77Sistemik güvenlik sağlanır
Çalışanlara düzenli iş sağlığı eğitimi vermek6331/4İnsan hatası riski azalır
Yazılı prosedür ve talimatlar oluşturmak6331/5Yasal uyum sağlanır, idari ceza riski düşer
İş sağlığı kültürü geliştirmek6331/4-5Uzun vadeli güvenlik, sistemik ihmalin önlenmesi

İş Kazasını Proaktif Önleme Stratejisi Nasıl Olmalı
Makine ve Ekipman Güvenliği
Kontrol MaddesiAçıklamaHukuki DayanakSıklık
Güvenlik kapakları ve acil durdurma butonlarıTüm makinelere zorunlu güvenlik kapakları ve acil durdurma mekanizması eklenmeli6331/11Günlük kontrol + aylık bakım
Periyodik bakım ve teknik muayeneMakine performansı ve riskli parçalar kontrol edilmeli6331/11Aylık / yıllık rapor
Elektrik ve mekanik güvenlik testleriTopraklama, kablo kontrolü, sensörlerin çalışması6331/116 ayda bir
İşaret ve uyarı levhalarıTehlike bölgeleri ve acil durdurma talimatları görünür olmalı6331/4Sürekli görünür

Risk Değerlendirmesi ve Prosedürler
Kontrol MaddesiAçıklamaHukuki DayanakSıklık
İşyerinde risk analiziTüm makine ve iş süreçleri için risk değerlendirmesi yapılmalı6331/5Yılda bir, değişiklikte güncel
İşlem prosedürleriHer görev için adım adım yazılı talimat6331/5Güncel ve çalışan erişimine açık
Acil durum planlarıKaza, yangın, elektrik arızası senaryoları6331/8Yılda bir tatbikat

Eğitim ve Bilgilendirme
Kontrol MaddesiAçıklamaHukuki DayanakSıklık
Yeni işe başlayanlar eğitimiMakine kullanımı, koruyucu ekipman, acil durum6331/4İşe girişte zorunlu
Periyodik tekrar eğitimleriİş sağlığı kültürü ve güvenlik prosedürleri6331/46 ayda bir
Uyarı ve hatırlatma görselleriİşyerinde poster, broşür, dijital uyarı6331/4Sürekli görünür

Kişisel Koruyucu Donanım (KKD)
Kontrol MaddesiAçıklamaHukuki DayanakSıklık
Eldiven, gözlük, kulaklık, ayakkabıGöreve uygun KKD sağlanmalı6331/8İşe girişte + periyodik kontrol
KKD kullanımı denetimiÇalışanlar KKD’yi doğru ve düzenli kullanmalı6331/8Günlük gözlem
KKD bakımı ve değişimiKirli/bozulmuş KKD değiştirilmelidir6331/8Aylık kontrol

İzleme ve Denetim Mekanizmaları
Kontrol MaddesiAçıklamaHukuki DayanakSıklık
İş sağlığı ve güvenliği uzmanı denetimiTüm alanlar kontrol edilmeli, rapor tutulmalı6331/4Haftalık
İç denetim raporuYönetim gözden geçirme, eksikliklerin giderilmesi6331/5Aylık
İş kazası ve near-miss (Ramak Kala) kayıtlarıKüçük olaylar bile kaydedilmeli6331/10Sürekli

Sağlık Gözetimi
Kontrol MaddesiAçıklamaHukuki DayanakSıklık
Periyodik sağlık muayenesiİşçinin görevi için uygunluğunun belirlenmesi6331/15Yılda bir veya görev değişiminde
Meslek hastalıkları taramasıKimyasal, fiziksel ve mekanik risk faktörleri6331/15Yılda bir
İş göremezlik kayıtlarıSGK ve kurum kayıtları güncel tutulmalıİş Kanunu 77Sürekli

İş Sağlığı Kültürü ve Süreklilik
Kontrol MaddesiAçıklamaHukuki DayanakSıklık
Güvenlik toplantılarıHaftalık kısa toplantılar ile bilinç artırma6331/4Haftalık
Çalışan geri bildirimiRiskler ve eksiklikler çalışan tarafından raporlanabilir6331/5Sürekli
Ödül ve motivasyonGüvenlik kurallarına uyan çalışanlar teşvik edilirİyi uygulamaSürekli

İş Güvenliği Uzmanının Hukukî Çerçevede Yükümlülükleri
1. Mevzuat Kaynağı

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği alanında temel hukuki düzenleme, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’dur. Bu Kanun kapsamında işverenin yükümlülükleri yanında, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi gibi görevli kişilerin rolleri de düzenlenmiştir.
İş Güvenliği Uzmanı’nın görev ve sorumluluklarına ilişkin hükümler, Kanun’un 6. maddesi ile İSG hizmetlerinin organizasyonu ve 4. maddesiyle işverenin genel yükümlülüğü başlıkları içinde yer alır. Ayrıca, Kanun’un 26. maddesi ile de ihlal hâllerinde uygulanan idari para cezaları belirlenmiştir.

2. İş Güvenliği Uzmanının Görevleri

İş Güvenliği Uzmanı’nın başlıca hukuki görevleri şöyle özetlenebilir:

  • İşyerinde risk değerlendirmesi yapılmasına katkı sağlamak, risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi, önlemlerin planlanması sürecinde yer almak.
  • İş sağlığı ve güvenliği politikalarının uygulanması için organizasyonun bir parçası olmak; alınacak tedbirler konusunda işverene danışmanlık yapmak.
  • Çalışanlara ve yönetime eğitim ve bilgilendirme sağlamak, işyerinde güvenlik kültürünün geliştirilmesine katkıda bulunmak.
  • İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri kapsamında gerekli araç‑gereç, ekipman, sistemlerin ve prosedürlerin hazırlanmasını desteklemek.
  • İşyerinde alınan tedbirlerin izlenmesi, uygulanmasının denetlenmesi ve uygunsuzlukların giderilmesi sürecine katılmak.
  • İSG hizmetlerinin yürütülmesinde koordinasyon ve iş birliği sağlanmasına yardımcı olmak.
  • İşyeri hekimi, diğer sağlık personeli ve çalışanlarla birlikte, acil durum planları, iş kazası ve meslek hastalığı bildirimleri gibi yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusunda görev almak.

Bu görevlerin hiçbiri yalnızca teknik ya da tavsiye düzeyinde kalmaz; Kanun kapsamında “işverene yönelik yükümlülüklerin yerine getirilmesi” için temel destekleyici sorumlulukları içerir.

3. İş Güvenliği Uzmanı’a Doğrudan Yüklenen Hukuki Sorumluluk var mı?

Kanun ve ilgili yönetmeliklerde cezai veya idari sorumluluk birincil olarak işverene yüklenmiştir. İş güvenliği uzmanı görevini fiilen ya da yeterince yerine getirmediğinde, doğrudan Kanun’da “uzmana ceza” diye özel bir hüküm bulunmamaktadır.

Ancak, İş Güvenliği Uzmanı görevini eksik ya da usulsüz yürütmüşse:

  • İSG hizmetlerini yürüten kişi ya da kurum bakımından işyeri için cezai veya idari yaptırımlar doğabilir.
  • İş Güvenliği Uzmanı sorumluluğu, işverenin yükümlülüklerini yerine getirmesi bakımından “destekleyici görev” olduğundan, uzman ‑ eğer görevini ihmal etmişse ‑ işverenin ihmal ve kusurunu artıran bir unsur olabilir.
  • Ayrıca işveren‑uzman ilişkisinde uzman, görevini yerine getirmediği için işverenin yükümlülüklerini ihlal etmesine sebep olduysa, dolaylı olarak sorumluluk doğabilir (örneğin uzmanın ziyaret tespit ve öneri raporu yoksa, risk değerlendirmesi yapılmadıysa vs.).

Bu nedenle, İş Güvenliği Uzmanı için “üst üste ceza” ya da ayrı‑ayrı yaptırımlar otomatik olarak düzenlenmemişse de, uzmanın sorumluluklarını yerine getirmedeki eksikliği veya ihmali işverenin sorumluluğunun tespiti açısından kritik bir delil teşkil eder.

İş Güvenliği Uzmanı’nın Hangi Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi Durumunda Hangi Cezalar Uygulanır?

Örnek olayımıza göre, bir iş kazası meydana gelmiş ve İş Güvenliği Uzmanı, makine güvenliği, risk değerlendirmesi, eğitimler ve denetimler bakımından görevlerini etkin biçimde yerine getirmemiş olabilir.

Aşağıda, bu tür ihlal hallerinde hangi cezaların söz konusu olabileceğini, ilgili Kanun maddeleriyle birlikte ele alıyorum.

1. İhlal Hali: Risk Değerlendirmesi Yapmamak veya Yaptırmamak

Yükümlülük: Kanun’un 10. maddesi uyarınca işveren risk değerlendirmesi yapmak zorundadır. İş Güvenliği Uzmanı’nın görevi bu sürece katkı sağlamaktır.

**** İSG Katip sisteminde bir firmanın İş Güvenliği Uzmanı olmayı kabul ettiğiniz – onay verdiğiniz andan itibaren yasal sorumluluklarınızı tekrar gözden geçirebilirsiniz.
İhlal: İş Güvenliği Uzmanı görevini yerine getirmemiş (örneğin riskleri belirlememiş, değerlendirip öneriler sunmamış) veya işveren bu süreci uzman desteği olmadan (yanlış ve/veya eksik) yapmışsa.

Cezai / İdari Yaptırım:

  • İşverene yönelik idari para cezası: 6331/10/1 ç bendi uyarınca “risk değerlendirmesi yapılmaması veya yaptırılmaması” hâlinde uygulanır.
  • Bu ceza, çalışanın sayısı ve işin tehlike sınıfına göre artabilir.
  • Örneğin 2023 yılı için “36.943 TL” şeklinde rakam yer almaktadır.
    İş Güvenliği Uzmanı bakış açısı: Uzman, risk değerlendirmesi sürecine katılmadıysa veya sonuçlarını yönetimle paylaşmadıysa, bu işverenin kusurlu davranışını destekleyen bir unsur olabilir. Uzmanın görevini yürütmemesi, işverenin sorumluluğunu hafifletmez; hatta aksine delil yönünden ağırlaştırabilir.

2. İhlal Hali: İSG Hizmetleri için Araç‑Gereç, Mekân, Zaman Sağlamamak

Yükümlülük: Kanun 6/1‑b maddesi, işverenin görevlendirdiği İş Güvenliği Uzmanı ya da hizmet aldığı OSGB’nin görevlerini yerine getirmesi için gerekli ortamı oluşturmak zorunda olduğunu belirtir.
İhlal: İş Güvenliği Uzmanı’nın çalışma ortamı yetersiz, kaynak sağlanmamış veya İş Güvenliği Uzmanı’nın hizmeti yerine getirmesi için gereken zaman ve mekan sağlanmamış olabilir.

Cezai / İdari Yaptırım:

  • İhmal edilen her bir tedbir için ayrı ayrı idari para cezası öngörülmüştür. Örneğin 6331/6/1‑ç kapsamında “yerine getirilmeyen her bir tedbir için” verilecek ceza rakamı belirtilmiştir.
    İş Güvenliği Uzmanı bakış açısı: Uzman, görev koşullarının uygun olmadığını tespit ettiyse ve işverene bildirmediyse; bu durumda ilerde sorumluluk payı açısından değerlendirilir. Ancak esas yine yük işverene aittir.

3. İhlal Hali: Eğitim ve Bilgilendirme Görevini Yürütmemek

Yükümlülük: Kanun 4/1‑a maddesi kapsamında işveren, çalışanlara gerekli eğitimleri vermekle yükümlüdür. İş Güvenliği Uzmanı bu sürecin yürütülmesinde anahtar roldedir.
İhlal: İş Güvenliği Uzmanı eğitim planı oluşturmadı, eğitimleri yapmadı ya da belgelendirmedi.

Cezai / İdari Yaptırım:

  • İhmal edilen her bir yükümlülük için idari para cezası uygulanabilir (6331/26/1‑a)
    İş Güvenliği Uzmanı bakış açısı: Eğitim verilmediği için kaza riskinin öngörülebilirliği artmışsa, uzman bu yönüyle kusurlu sayılabilir.

4. İhlal Hali: Alınan Tedbirleri İzlememek, Denetlememek, Uygunsuzlukları Giderilmesini Sağlamamak

Yükümlülük: 4/1‑b maddesi işverenin aldığı tedbirlerin izlenmesini, denetlenmesini ve uygunsuzlukların giderilmesini zorunlu kılar.

İş Güvenliği Uzmanı denetimlerin organizasyonunda görev alır.
İhlal: İş Güvenliği Uzmanı iç denetim planı hazırlamadı, uygunsuzluk raporu sunmadı, takip yapmadı.

Cezai / İdari Yaptırım:

  • İhmal edilen her bir iş sağlığı ve güvenliği tedbiri için ayrı idari para cezası mevcuttur.
    İş Güvenliği Uzmanı bakış açısı: Denetim sürecinin yürütülmemesi, uzman açısından görevini tam yapmamışlık anlamına gelir ve işverenin sorumluluğunu azımsamaz ama uzmanın sorumluluğunu da gündeme getirir.

5. Birden Fazla Yükümlülüğün İhlali – Üst Üste Cezalar

Eğer İş Güvenliği Uzmanı ve işveren birlikte birden fazla yükümlülüğü ihlal etmişse, çeşitli yaptırımlar üst üste uygulanabilir. Örneğin, risk değerlendirmesi yapılmaması (10/1 ç) ile eğitim verilmemesi (4/1‑a) birlikte mevcutsa:

  • Bu iki fiil için ayrı ayrı idari para cezası kesilir.
  • İşveren açısından, her bir ihlal için ayrı ayrı ceza öngörülmüştür.
  • İş Güvenliği Uzmanı açısından ise, görevini ihmalle yürüttüğü bu haller işverenin sorumluluk sınırlarını daraltabilir, dolayısıyla tazminat davası açılması yahut işverenin kusurunun yüksek bulunması riskini artırır.

6. İş Güvenliği Uzmanı’nın Doğrudan Cezai Sorumluluğu
  • İş Güvenliği Uzmanı’a karşı doğrudan idari para cezası öngörülmüş değildir; ancak uzman görevini kötüye kullanmış veya meslekî yükümlülüklerini ihmal etmişse, işverenin kusurunu artıran bir unsur olarak değerlendirilir.
  • Aynı zamanda uzman, meslekî iştigal ruhuna aykırı davranmışsa, sertifika iptali veya meslekî disiplin soruşturması bakımından ilgili oda ya da kuruluşlar nezdinde sorumlu olabilir.

Örnek Olay Bağlamında İş Güvenliği Uzmanı’nın Sorumluluğu ve Ceza Analizi

Bu örnek olay özelinde İş Güvenliği Uzmanı’nın yönünden analizini yapalım.

1. Tespit Edilebilecek Olası İş Güvenliği Uzmanı’nın İhmalleri
  • Risk değerlendirmesi yapılmamış veya yapılmış ancak makineye ilişkin özel bir risk tanımlanmamış olabilir.
  • Eğitim yapılmamış ya da koruyucu ekipman kullanımına yönelik bilgilendirme eksik bırakılmış olabilir.
  • Alınan tedbirlerin izlenmesi/dokümantasyon yapılmamış olabilir.
  • Makineye yönelik koruyucu kapakların kontrolü ve devreye alma prosedürleri İş Güvenliği Uzmanı tarafından hazırlandığı hâlde takip edilmemiş olabilir.

2. Hukuki Sonuçlar
  • Risk değerlendirmesi yapılmadığı için işveren yönünden 6331/10/1‑ç maddesine göre idari para cezası (örnek olay 2023 yılı olduğu için ~36.943 TL) söz konusu olabilir.
  • Eğitim verilmediği için 6331/26/1‑a maddesine göre ayrı bir ceza.
  • Denetim ve uygunsuzlukların giderilmemesi nedeniyle 4/1‑b kapsamında ceza.
  • Bu üç ihlal birlikte değerlendirilirse, üç ayrı ceza aynı işyerinde üst üste uygulanabilir.
  • İş Güvenliği Uzmanı’nın görevini etkin şekilde yerine getirmemesi/getirememesi, işverenin kusur oranını artırabilir. Lakin burada her olay (hukuki durum) kendi özelinde değerlendirilir.
  • Mahkeme açısından işçinin zararının tazmini ve işverenin sorumluluğu bakımından olumsuz bir faktör teşkil eder.

3.Önleyici Hukuki Sonuçlar
  • İşveren, İş Güvenliği Uzmanı’nın hazırladığı rapor, eğitim kayıtları ve denetim sürecini belgeleyerek savunma hazırlayabilir.
  • İş Güvenliği Uzmanı’nın görevlerini yerine getirdiğini, eksiklikleri yönetime yazılı bildirdiğini ve takip ettiğini delillendirmesi sorumluluk riskini azaltabilir. (Dikkat edin AZALTABİLİR. Azaltır denemez.)
  • İş Güvenliği Uzmanı’nın doğrudan yerine getirmediği bir yükümlülük yoksa, sorumluluğu bir ölçüde hafifleyebilir fakat işverenin yükümlülükleri bakımından bu durum mutlak bir koruyuculuk sağlamaz.

Hukuki Süreçte Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
1. İhlalin Sürekliliği

İdari para cezalarında “her ay için” veya “aykırılığın devam ettiği her aylık dönemde” artırım uygulanabilir. Örneğin risk değerlendirmesinin yapılmaması hâlinde aylık artış söz konusudur.
Bu nedenle İş Güvenliği Uzmanı’nın görevini hızlı biçimde tesis etmesi ve işverene yazılı bildirimde bulunması önemlidir.

2. Tehlike Sınıfı ve Çalışan Sayısı

Ceza miktarları, işyerinin tehlike sınıfına (az tehlikeli/tehlikeli/çok tehlikeli) ve çalışan sayısına göre artış gösterir.
İş Güvenliği Uzmanı, işyerinin sınıflandırmasını bilerek ve buna göre çalışma planı yapmalıdır.

3. Cezalar ve Tazminat

İdari para cezaları işverene uygulanır. Ancak iş kazası halinde işveren ve İş Güvenliği Uzmanı’nın rolü bakımından tazminat sorumluluğu da söz konusu olabilir. Burada İş Güvenliği Uzmanı’nın rolü delil sunma, rapor hazırlama, önerilerde bulunma ve takibi sağlama alanında önemlidir.

4.İş Güvenliği Uzmanı ve Disiplin/Yetki İhlali

İş Güvenliği Uzmanı, görevini kötüye kullanmış veya yetki sınırlarını aşmışsa, meslekî disiplin yönünden soruşturulabilir. Meslek odası olmadığı için Bakanlık veya ilgili diğer kurumlar tarafından sertifika iptaline kadar varabilecek süreçler gündeme getirilebilir.

İş Güvenliği Uzmanı’nın İhmal Ettiği Görevlerde İşverene Verilen İhlal Cezaları
İş Güvenliği Uzmanı’nın İhmal Ettiği GörevGörev Açıklamasıİlgili Hukuki MaddeTek Başına İhlal Cezası (İşverene)Birden Fazla İhlalde Üst Üste CezalarAçıklama / Not
Risk değerlendirmesi yapmamakİşyerinde tüm tehlikelerin tanımlanması ve önlem planı hazırlanması6331/10/1‑ç36.943 TL (2023 yılı, tehlikeli sınıf)İhlal başına ayrı ceza; diğer ihlallerle toplam ceza artarİş Güvenliği Uzmanı katkıda bulunmazsa, işverenin sorumluluğunu artırır
Eğitim ve bilgilendirme yapmamakÇalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmesi6331/4/1‑a22.165 TLÜst üste ihlallerde her bir ihlal için ayrı cezaEğitim eksikliği, iş kazası riskini artırır
Alınan tedbirleri izlememek / denetlememekİşyerinde uygulanan tedbirlerin takip edilmesi, uygunsuzlukların giderilmesi6331/4/1‑b18.472 TLDiğer ihlallerle birlikte toplam ceza artarDenetim yapılmazsa, önleyici zincir kırılır
Makine güvenliği ve koruyucu önlemlerin kontrolünü yapmamakMakine, ekipman ve çalışma ortamının güvenlik kontrollerini sağlamak6331/1136.943 TLDiğer ihlallerle birlikte ceza toplamı artarKoruyucu kapağın açık olması örnek olayı oluşturur
Acil durum planlarının uygulanmasını takip etmemekYangın, kaza, elektrik arızası durumlarında prosedürleri denetlemek6331/812.315 TLÜst üste ihlallerde işverene ayrı ayrı uygulanırPlan uygulanmazsa, iş kazasının etkisi büyür
Çalışma ortamının uygunluğunu denetlememekİş Güvenliği Uzmanı’nın çalışma süresi, araç-gereç ve mekanın yeterliliğini sağlama6331/6/1‑b12.315 TLDiğer ihlallerle birlikte toplam ceza artarİş Güvenliği Uzmanı, işverenin görevlerini yapmasını engellemese bile dolaylı sorumluluk artar
🔹 🔹 🔹
Tablo Açıklaması
  1. Tek Başına İhlal Cezası:
    • Her görev için işverenin ödeyeceği idari para cezası belirtilmiştir. İş Güvenliği Uzmanı’nın doğrudan cezası yoktur; sorumluluk işverenin yükümlülüğü kapsamında değerlendirilir.
  2. Birden Fazla İhlalde Üst Üste Cezalar:
    • İşverenin birden fazla yükümlülüğü ihlal etmesi hâlinde, her ihlal için ayrı ceza uygulanır.
    • Örneğin risk değerlendirmesi, eğitim ve makine güvenliği ihlali bir arada mevcutsa:
      36.943 + 22.165 + 36.943 = 96.051 TL idari para cezası işverene uygulanabilir.
  3. İş Güvenliği Uzmanı’nın Rolü:
    • İş Güvenliği Uzmanı, görevlerini eksik yerine getirmişse işverenin cezasını artıran bir unsur olarak mahkeme ve denetimler tarafından dikkate alınır.
    • İş Güvenliği Uzmanı’nın görevini tam olarak yerine getirmesi, hem iş kazalarının önlenmesi hem de işverenin cezai riskinin azaltılması açısından kritik önemdedir.
  4. Hukuki Not:
    • Cezalar, işyerinin tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre değişebilir.
    • Tüm cezalara ek olarak, iş kazası sonucu ortaya çıkan tazminat ve SGK iş göremezlik ödemeleri işverenin yükümlülüğünü artırır.
    • İş Güvenliği Uzmanı’nın ihmali, disiplin soruşturması veya meslekî yaptırımlar (sertifika iptali vb.) açısından da risk yaratır.

Tablolarda yer alan görevler ve sorumluluklar, tam zamanlı/yarı zamanlı uzmanın firmada sözleşme ile alabileceği sorumluluklar da düşünülerek oluşturulmuştur.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (6331 sayılı Kanun) ve Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde İş Güvenliği Uzmanı ve işveren sorumluluklarını değerlendirebiliriz.

Örnek olayın detaylarına ve ihlallere göre cezaları tablo halinde özetleyeceğim.

Örnek Olay Analizi – İş Güvenliği Uzmanı Sorumluluk ve Cezaları
Sorumluluk / İhlalİlgili Kanun / MaddeOlası Cezai Sonuç / YaptırımAçıklama
1. Risk değerlendirmesi yapmamak6331 sayılı Kanun, Madde 106 aya kadar hapis veya adli para cezasıPres makinesi gibi tehlikeli makineler için risk analizi yapılmamış. İş Güvenliği Uzmanı, riskleri belirleyip önlem önermezse ihmal sorumluluğu doğar.
2. Tehlikeli makineye uygun talimat ve eğitim vermemek6331, Madde 133 aya kadar hapis veya para cezasıÇalışana makineyi güvenli kullanma ve koruyucu kapağın önemi konusunda eğitim verilmemiş.
3. İş kazalarını önleyici denetim yapmamak6331, Madde 143 aya kadar hapis veya adli para cezasıİş Güvenliği Uzmanı, makine bakım ve temizlik sırasında güvenlik önlemlerinin uygulanıp uygulanmadığını kontrol etmemiş.
4. Kaza sonrası rapor ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemek6331, Madde 153 aya kadar hapis veya para cezasıİş kazası SGK ve Çalışma Bakanlığına bildirilmemiş veya eksik bildirilmiş olabilir.

Örnek Hesaplama: Birden Fazla İhlal
  • Diyelim ki İş Güvenliği Uzmanı risk değerlendirmesi yapmadı (Madde 10) ve eğitim vermedi (Madde 13).
  • Kanunda öngörülen hapis cezaları: 6 ay + 3 ay = toplam 9 aya kadar hapis
    (Pratikte mahkeme ceza indirimi ve arttırımı, koşullara göre uygulanır.)
  • Eğer İş Güvenliği Uzmanı denetim yapmadı (Madde 14) ve bildirim yapmadı (Madde 15) ihlali de eklenirse:
    9 ay + 3 ay + 3 ay = toplam 15 aya kadar hapis veya eşdeğer para cezası.

Önemli Notlar:
  1. İş Güvenliği Uzmanı yalnızca tavsiyelerde bulunur…!!! (Bu cümleye maalesef sorumluluğu yoktur manası yüklenmektedir. Ki bu doğru değildir.); uygulamayı işveren yapar. Ancak, uzman ihmal ederek ciddi kaza riskini artırmışsa TCK kapsamında taksirle yaralama veya iş güvenliğine aykırılık suçlamasıyla ek cezaya tabi olabilir.
  2. TCK 89. Madde: “Taksirle yaralama” 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngörür. Eğer parmak kopması ve ikinci derece yanık ciddi yaralanma olarak değerlendirilirse, iş kazasına sebep olan İş Güvenliği Uzmanı ve işveren, TCK kapsamında ceza sorumluluğu da taşıyabilir.
  3. Cezalar birleşebilir ancak bazı durumlarda mahkeme, cezaları mahkumiyet derecesine göre kısaltabilir.

İş güvenliği uzmanı, tek başına sorumlu ve yaptırım muhatabı konumunda olmadığı sanılsa da, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği sisteminin doğru işlemesi bakımından kritik bir aktördür. Uzmanın görevlerini eksiksiz yerine getirmemesi, işverenin yükümlülüklerini yerine getirmeme riskini artırır ve hukuki sonuçları ağırlaştırır. Ayrıca İş güvenliği uzmanının İSG Katip sisteminde yetkilendirildiği firma ile yapacağı özel iş sözleşmesinde yer alacak iş sağlığı ve güvenliğine dair ek (fazlaya dair) sorumluluklar da olabileceği unutulmamalıdır.

İş Güvenliği Uzmanı, özellikle aşağıdaki hususlara dikkat etmelidir:

  • İş Güvenliği Uzmanı, risk değerlendirmesi sürecine aktif katılmalı ve sonuçlarını yönetimle paylaşmalıdır.
  • İş Güvenliği Uzmanı, eğitim, bilgilendirme ve denetleme süreçlerini belgelendirmelidir.
  • İş Güvenliği Uzmanı alınan tedbirlerin uygulanmasını izlemeli ve uygunsuzlukları yönetime bildirmelidir.
  • İş Güvenliği Uzmanı görevlendirilmişse, çalışma şartlarının (zaman, mekan, ekipman) uygunluğu konusunda yeterliliğin sağlanması için yazılı – belgeli talep hakkını kullanmalıdır.

Bu şekilde, İş Güvenliği Uzmanı hem teknik sorumluluğunu yerine getirmiş olur hem de hukuki açıdan kendisini ve işvereni olası yaptırımlardan koruma açısından güçlü bir pozisyona gelir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Bu sitede yer alan içerikler yalnızca genel bilgilendirme amacı taşır. Paylaşılan bilgiler, bir hekim muayenesinin, tedavisinin veya profesyonel danışmanlığın yerini tutmaz. Buradaki bilgiler esas alınarak herhangi bir ilaç tedavisine başlanması, mevcut tedavinin değiştirilmesi ya da bırakılması uygun değildir.

Aynı şekilde, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili içerikler, bir iş güvenliği uzmanı, mühendis veya teknik ekip tarafından yapılması gereken değerlendirme ve kararların yerine geçemez. Bu bilgiler temel alınarak saha risk değerlendirmesi yapılması ya da mevcut sistemin değiştirilmesi önerilmez.

Sitede herhangi bir yasa dışı ilan ya da yönlendirme yapılması amacı bulunmamaktadır. İçerikler, sadece farkındalık yaratmak ve bilinçlendirme sağlamak amacıyla sunulmuştur.

⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Türkiye, Avrupa ve ABD’de İş Ayakkabısı Standartlarının Karşılaştırması

İş güvenliğinde kişisel koruyucu donanımlar (KKD) arasında yer alan iş ayakkabıları, çalışanların ayaklarını; düşen cisimler, delinme, kesilme, elektrik çarpması, kimyasal temas ve kayma gibi birçok riske karşı korumayı hedefler. Bu ürünlerin etkinliği, hem tasarımlarına hem de ait oldukları standartlara göre değerlendirilir. Ancak her ülke veya bölgenin bu konuda kendi mevzuat sistemi ve uygulama yaklaşımları bulunur.

Türkiye, Avrupa Birliği (EU-OSHA) ve Amerika Birleşik Devletleri (OSHA) sistemlerinde iş ayakkabısı ile ilgili düzenlemeler, standart numaraları, temel kriterler ve teknik beklentilerdeki benzerlikleri ve farklılıkları birlikte görelim.

Türkiye’de İş Ayakkabısı Standartları

Türkiye’de iş ayakkabıları, Kişisel Koruyucu Donanımlar Yönetmeliği (2016/425/AB direktifi esas alınarak) çerçevesinde değerlendirilir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu konuda yetkili kurumlardır. Teknik standart olarak TS EN ISO 20345, temel referans alınır.

Öne Çıkan Hususlar:

  • TS EN ISO 20345: Bu standart, burun korumalı (çelik veya kompozit) iş ayakkabıları için geçerlidir ve darbe direnci en az 200 Joule olmalıdır.
  • İş ayakkabıları, SB, S1, S2, S3, S4, S5 gibi sınıflarla kodlanır.
  • Türkiye, CE işareti taşıyan ürünleri zorunlu tutar.
  • KKD’lerin piyasaya arzından önce uygunluk değerlendirme kuruluşlarından belge alması gerekir.

Avrupa Birliği’nde İş Ayakkabısı Standartları (EU-OSHA Yaklaşımı)

Avrupa Birliği’nde kişisel koruyucu donanımlar, 2016/425 sayılı Avrupa Parlamentosu Yönetmeliği kapsamında düzenlenir. EU-OSHA (Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı) ise farkındalık ve politika desteği sağlar, ancak teknik düzenleme yapmaz. Teknik gereklilikler Avrupa Standardizasyon Komitesi (CEN) tarafından hazırlanır.

Temel Standart:

  • EN ISO 20345:2022: AB’de iş güvenliği ayakkabılarının teknik temelidir. 200 J darbe dayanımı, delici taban, antistatik özellik, sıvı geçirimsizlik gibi performans kriterlerini içerir.
  • S1 – S5 sınıflandırması AB içinde de aynen uygulanır.
  • Isı dayanımı, su geçirmezlik, kayma direnci (SRC), elektriksel yalıtım gibi özel testler eklenebilir.
  • Ürünler CE işareti taşımalıdır.
  • Üretici firmalar, risk değerlendirmesine göre sınıflandırma ve etiketleme yapmakla yükümlüdür.

Amerika Birleşik Devletleri’nde İş Ayakkabısı Standartları (OSHA)

ABD’de iş ayakkabısı güvenliği, Occupational Safety and Health Administration (OSHA) tarafından düzenlenir. Ancak OSHA kendi başına teknik standart oluşturmaz; bunun yerine Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü (ANSI) ve ASTM (American Society for Testing and Materials) standartlarını referans alır.

Temel Standartlar:

  • ASTM F2413-18: ABD’deki en yaygın iş ayakkabısı standardıdır.
  • Koruma kodları (örneğin: I/75 C/75 EH):
    • I/75: Ayak parmakları için 75 pound kuvvetlik darbe koruması
    • C/75: Sıkıştırma dayanımı
    • EH: Elektriksel tehlikeye karşı yalıtım
    • PR: Penetrasyon (delinme) direnci
  • OSHA’nın 29 CFR 1910.136 maddesi, işverenin tehlike analizi yaparak uygun ayakkabıyı seçmesini şart koşar.
  • OSHA, iş ayakkabısı seçiminde işvereni sorumlu tutar, denetim sırasında hem dokümantasyon hem kullanım kontrolü yapar.

Benzerlikler
AlanTürkiyeAvrupa (EU-OSHA)ABD (OSHA)
Teknik TemelISO 20345EN ISO 20345ASTM F2413
Darbe Direnci200 Joule200 JouleI/75 (yaklaşık 101.7 Joule)
Delinme DirenciVar (P özelliği)Var (P özelliği)PR (penetration resistance)
SınıflandırmaS1 – S5S1 – S5Kodlu (I/75 C/75 EH PR)
Elektrik KorumasıE sınıfı ile belirtilirE sınıfı ile belirtilirEH ile belirtilir
KaymazlıkSRCSRCSlip Resistance notu isteğe bağlıdır
Suya DayanımS2, S3, S4, S5S2, S3, S4, S5Su geçirmezlik testi özel modelde
EtiketlemeCE + sınıfCE + sınıfASTM etiketi + kodlar

Farklılıklar
KategoriTürkiye ve ABABD
EtiketlemeCE zorunlu, sınıf belirtilmeli (örneğin S3 SRC)ASTM kodları zorunlu (I/75, EH vb.)
Sınıflandırma DiliSB, S1, S2, S3, S4, S5Kod sistemiyle açıklanır (örneğin EH PR C/75)
Test MetodolojisiISO/EN test cihazlarıASTM test cihazları ve prosedürleri
Yasal SorumlulukUygunluk değerlendirme kuruluşları ve işverenTamamen işverende, denetim sonrası ceza uygulanır
Bölgesel UygulamaAB üyesi ve aday ülkelerde geçerlidirYalnızca ABD’de bağlayıcıdır
Kaymazlık TestiSRC (SRA + SRB) ile zorunludurBazı ayakkabılar kaymaz ama zorunlu değil

Türkiye, iş ayakkabısı konusunda Avrupa Birliği ile tam uyumlu bir sistem kullanmakta; bu sayede ürün güvenliği, CE belgesi ve sınıflandırma açısından güçlü bir yapı sunmaktadır. Avrupa Birliği de ISO 20345’e dayalı kapsamlı, net ve kolay anlaşılır bir sınıflandırma ile özellikle imalat ve ağır sanayi sektörlerinde yaygın bir uygulama alanı sunmaktadır.

Amerika Birleşik Devletleri ise daha çok sektör odaklı ve kod bazlı bir sistem izlemektedir. ASTM kodlaması daha teknik detay içerse de, sınıflandırmanın sade olmaması nedeniyle saha personeli tarafından karıştırılabilir. Ancak OSHA’nın saha denetim yetkisi ve işvereni birebir sorumlu tutan yaklaşımı, uygulamada ciddiyet sağlar.

Günümüzde global çalışan projelerde (örneğin enerji, tersane, inşaat) birden fazla standardın karşılıklı olarak kabul edilmesi gerektiği durumlarla karşılaşılmaktadır. Bu nedenle, hem saha mühendisleri hem de iş güvenliği uzmanlarının her üç sistem hakkında da bilgi sahibi olması, doğru ayakkabı seçimini ve yasal uyumluluğu sağlamak açısından kritik önemdedir.

Türkiye – AB – ABD İş Ayakkabısı Standartları Karşılaştırma Tablosu
KriterTürkiye (TS EN ISO 20345)AB (EN ISO 20345)ABD (ASTM F2413 – OSHA)
Temel DayanakISO 20345ISO 20345ASTM F2413
Sınıflandırma SistemiSB, S1–S5S1–S5I/75, C/75, EH, PR
Darbe Direnci200 J200 JI/75 ≈ 101.7 J
CE BelgesiZorunluZorunluYok
Elektrik YalıtımıEEEH
Kaymazlık ÖzelliğiSRA, SRB, SRCSRCBelirtilmişse geçerli
Suya DayanımS2–S5 sınıflarında varS2–S5Model bazlı
Etiketleme ZorunluluğuCE + sınıfCE + sınıfASTM etiketi + kod
Yasal Sorumlulukİşveren + uygunluk kurumuİşveren + üreticiİşveren
Yaptırım Kurumuİş MüfettişiYerel İş MüfettişiOSHA (federal)

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ KİŞİSEL KORUYUCU DONANIMLARIN İŞYERLERİNDE KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=18540&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

⭐️⭐️ EU-OSHA – Kişisel koruyucu ekipmanlara ilişkin (AB) 2016/425 sayılı Yönetmelik https://osha.europa.eu/en/legislation/directive/regulation-eu-2016425-personal-protective-equipment

⭐️⭐️ OSHA – Genel Endüstri için Kişisel Koruyucu Donanım https://www.osha.gov/laws-regs/federalregister/1994-04-06

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Sağlığınız İçin Hangi Tuz

Tuz, insanlık tarihinin en eski ve en temel gıda katkılarından biridir. Sadece lezzet artırıcı bir unsur değil, aynı zamanda hücresel işlevlerin düzenlenmesinde, sinir iletimi ve kas kasılmasında hayati rol oynayan bir elektrolittir. Tuzun kimyasal bileşimi, işlenme şekli ve içerdiği mineraller, sağlık üzerindeki etkilerini doğrudan belirler. Bu nedenle, farklı tuz türlerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi, hem beslenme bilimi hem de halk sağlığı açısından kritik öneme sahiptir.

Bu yazıda sizler için, yaygın olarak kullanılan altı farklı tuz türü — rafine sofra tuzu, deniz tuzu, Himalaya tuzu, Çankırı kaya tuzu, Fleur de Sel ve iyotlu tuz — işlenme durumu, mineral içeriği, sodyum oranı, katkı maddesi varlığı, lezzet profili ve sağlık etkileri açısından sistematik olarak karşılaştırdım. Her bir tuz türünü, hem kimyasal hem de organoleptik özellikleri bakımından değerlendirmeye çalıştım; özellikle sodyum yoğunluğu ve mineral çeşitliliği gibi parametreler üzerinden sağlık riskleri ve faydalarını ön plana aldım.

Rafine sofra tuzu, yüksek sodyum içeriği ve katkı maddeleri nedeniyle hipertansiyon gibi kardiyovasküler risklerle ilişkilendirilirken; Himalaya ve kaya tuzu gibi doğal tuzlar, daha düşük sodyum oranları ve zengin mineral profilleriyle dikkat çekmektedir. Deniz tuzu, doğal yapısına rağmen mikroplastik kontaminasyonu riski taşırken; Fleur de Sel gibi gurme tuzlar, sınırlı kullanım alanlarıyla daha çok gastronomik değer taşır. İyotlu tuz ise, iyot eksikliği görülen bölgelerde tiroid fonksiyonlarını desteklemek amacıyla halk sağlığı politikalarında önemli bir yer tutar.

🧂 🧂 🧂
Tuz Çeşitleri Karşılaştırma Tablosu
Tuz Türüİşlenme DurumuMineral İçeriğiSodyum OranıKatkı MaddesiLezzet ProfiliSağlık Etkisi
Rafine Sofra TuzuYüksekDüşük (sadece NaCl)%99+Genellikle varKeskin, yoğunYüksek sodyum, katkı maddeleri nedeniyle hipertansiyon riskini artırabilir
Deniz TuzuOrtaMagnezyumPotasyum Çinko%95–98Genellikle yokHafif mineral aromasıDoğal mineraller içerir, ancak mikroplastik riski vardır
Himalaya TuzuDüşük80+ iz mineral (demir vb.)%84–86YokHafif tatlı, yumuşakMineral açısından zengin, sodyum oranı daha düşük
Kaya Tuzu (Çankırı)DüşükKalsiyum, Demir, Potasyum%85–88YokDoğal, hafif keskinDoğal yapısı sayesinde katkısız, mineral desteği sağlar
Fleur de SelDüşükMagnezyum Kalsiyum%94–96YokSofistike, hafif tatlıAz miktarda kullanılır, gurme mutfaklarda tercih edilir
İyotlu TuzYüksekİyot eklenmiş%99+İyot katkısıSofra tuzuna benzerİyot eksikliği olan bölgelerde tiroid sağlığı için faydalı
🧠 🧠 🧠
Sağlık Açısından Hangi Tuz Tercih Edilmeli?
1. Sodyum Miktarı Önemlidir

Sodyum, vücut için gerekli bir mineraldir lakin fazlası:

  • Yüksek tansiyon
  • Kalp hastalıkları
  • Böbrek yükü
  • Kemik erimesi gibi sorunlara yol açabilir.

Bu nedenle daha düşük sodyum içeren tuzlar (örneğin Himalaya ve kaya tuzu) tercih edilmelidir.

2. Mineral Zenginliği Aranmalıdır

Rafine tuzlar sadece sodyum klorür içerirken, doğal tuzlar:

  • Magnezyum
  • Potasyum
  • Kalsiyum
  • Demir gibi iz minerallerle vücudu destekler.

Bu mineraller sinir sistemi, kas fonksiyonları ve bağışıklık için önemlidir.

3. Katkı Maddelerinden Kaçının

Rafine tuzlar genellikle:

  • Akıcılığı artırmak için alüminyum silikat gibi katkılar
  • Topaklanmayı önleyici maddeler içerir.

Bu katkılar uzun vadede vücutta birikerek zararlı olabilir.

4. İyot Durumu Göz Önünde Bulundurulmalı

İyot eksikliği, tiroid hastalıklarına neden olabilir. Eğer iyotlu gıdalar (deniz ürünleri, süt ürünleri) yeterince tüketilmiyorsa, iyotlu tuz tercih edilmelidir. Ancak fazla iyot da tiroidi olumsuz etkileyebilir.

✅ ✅ ✅
En Sağlıklı Tuz Tercihi Hangisi?

🔹 Günlük kullanım için:Doğal kaya tuzu (örneğin Çankırı kaya tuzu) veya Himalaya tuzu, katkısız ve mineral açısından zengin olduğu için tercih edilmelidir.

🔹 İyot eksikliği riski varsa: → Haftada birkaç gün iyotlu tuz kullanımı dengeli bir çözüm olabilir.

🔹 Gurme ve özel yemekler için:Fleur de Sel gibi doğal deniz tuzları, lezzet katmak için az miktarda kullanılabilir.

🔹 Tuz miktarı kontrolü: → Günlük tuz tüketimi 5 gramı geçmemeli (yaklaşık 1 çay kaşığı). Bu miktar tüm yemeklerdeki toplam tuzu kapsar.

🌿 🌿 🌿
Ekstra İpuçları
  • Tuz yerine baharatlar (kekik, kimyon, zerdeçal) kullanarak lezzet artırılabilir.
  • Limon suyu, sirke, sarımsak gibi doğal aromalar tuz ihtiyacını azaltır.
  • Paketli gıdalardaki “gizli ve işlenmiş tuz” miktarına dikkat edin (örneğin hazır turşu, hazır çorba, cips).

Tuzun türü, sadece damakta bıraktığı tatla değil; içerdiği mineraller, işlenme derecesi ve sağlık üzerindeki etkileriyle de değerlendirilmelidir. Modern beslenme anlayışı, artık sadece kalori ve makro besin öğeleriyle değil, mikro besin bileşenleri ve katkı maddeleriyle de ilgilenmektedir. Bu bağlamda, tuz seçiminde bilinçli tercihler yapmak, özellikle hipertansiyon, böbrek hastalıkları ve tiroid bozuklukları gibi kronik sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli bir adımdır.

Bu. yazıda, farklı tuz türlerinin avantajlarını ve sınırlılıklarını ortaya koyarak, tüketicilere ve sağlık profesyonellerine bilimsel bir perspektif sunmayı amaçladım. Rafine tuzun yaygın kullanımı, sağlık risklerini artırırken; doğal ve mineral açısından zengin tuzlar, daha dengeli bir elektrolit alımı sağlayabilir. Lakin her tuz türü, kullanım miktarı ve bireysel sağlık durumu göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.

Sonuç olarak, “doğru tuz” kavramı, tek bir türle sınırlı değildir. Kullanım amacı, sağlık durumu ve beslenme alışkanlıkları doğrultusunda en uygun tuzun seçilmesi, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha sağlıklı bir yaşamın kapılarını aralayacaktır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Bu sitede yer alan içerikler yalnızca genel bilgilendirme amacı taşır. Paylaşılan bilgiler, bir hekim muayenesinin, tedavisinin veya profesyonel danışmanlığın yerini tutmaz. Buradaki bilgiler esas alınarak herhangi bir ilaç tedavisine başlanması, mevcut tedavinin değiştirilmesi ya da bırakılması uygun değildir.

Aynı şekilde, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili içerikler, bir iş güvenliği uzmanı, mühendis veya teknik ekip tarafından yapılması gereken değerlendirme ve kararların yerine geçemez. Bu bilgiler temel alınarak saha risk değerlendirmesi yapılması ya da mevcut sistemin değiştirilmesi önerilmez.

Sitede herhangi bir yasa dışı ilan ya da yönlendirme yapılması amacı bulunmamaktadır. İçerikler, sadece farkındalık yaratmak ve bilinçlendirme sağlamak amacıyla sunulmuştur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İşyerlerinde Birlikte Ateşlenenler, Birlikte Güçlenir

“Birlikte Ateşlenenler, Birlikte Güçlenir” – İş Yerinde Bağ Kurmanın Bilimi ve Sanatı
İnsan Beyni ve İş Yeri—İkisi de Sosyal Bir Sahnedir

Beynimiz, sosyal bir organ. İçinde milyonlarca nöron, birbirleriyle iletişim kurarak düşüncelerimizi, duygularımızı ve kararlarımızı oluşturur. İşte Hebb Yasası da bunu söyler:

“Birlikte ateşleyen hücreler, birlikte bağ kurar.”

Yani bir düşünce ne kadar çok tekrarlanırsa, ona dair nöronlar arasındaki bağlar o kadar güçlenir.
Peki bunu neden anlattım?

Çünkü bu biyolojik kural, sadece nöronlar için geçerli değil—insan ilişkileri için de geçerlidir.
Aynı hedefe koşan, birlikte emek veren, ortak duygular yaşayan insanlar da birbirleriyle bağ kurar.
Ve bir kurum, ancak bu bağlar kadar güçlü olabilir.

Aynı Hedefte Buluşmak – Ortak Ateşleme

İnsanlar ancak aynı hedefte “ateşlenirlerse”, yani aynı amaca anlam yüklerseniz, aralarında gerçek bir bağ oluşur. O yüzden bir yönetici, ilk adımda hedefi netleştirmeli ama bu hedefi duygusal olarak da anlamlandırmalıdır.

🎯 Yöneticiye düşen:

  • “Müşteri memnuniyeti” gibi soyut ifadeleri ete kemiğe büründürmek.
  • “İşimizi daha iyi yapmak” yerine, “İnsanların evine daha güvenli ürünler ulaştırmak” demek.
  • Sayılardan değil, insan hayatına dokunmaktan bahsetmek.

İnsan, kendini bir amacın parçası olarak hissettiğinde çalışmaz, inanır.
İnanınca da yalnızca işe değil, birbirine de bağlanır.

Mikro Hikâyeler – Beynin Yakıtı

İnsanlar veriye değil, hikâyeye bağlanır.
Bir yönetici, çalışanlarına hedefi anlatırken sadece “ne yapıyoruz”u değil, “kimin için, neden yapıyoruz”u da aktarmalıdır.

📘 Uygulama örneği:

  • Bir bakım teknisyenine, “Bu makineyi bozulmadan çalıştırmak önemli” demek yerine,
    “Bu hat arızalanırsa, gece vardiyasında çalışan 30 kişi eve 2 saat geç gidecek” demek,
    o teknisyenin işini sadece görev değil, empatiyle anlamlandırmasına neden olur.

Ortak Başarı Serotonini – Takdir ve Kutlama

Nöronlar birlikte ateşlenince bağ kurar.
İnsanlar da birlikte başardıklarında, beyinlerinde serotonin ve oksitosin gibi bağlanma kimyasalları salgılar.
Bu, motivasyonun hormonel temelidir.

🎉 Yöneticiye düşen:

  • Küçük de olsa başarıları görünür kılmak.
  • “Güzel iş çıkardınız” demek yerine, “Senin şu detaylı raporun sayesinde müşteri bizimle devam etmeye karar verdi” gibi kişiselleştirilmiş geri bildirimler vermek.

Küçük bir alkış bile, büyük bir bağlılık yaratır.
Takdir, ekibin iç bağlarını besleyen görünmez iptir.

Tekrarlı Etkileşim = Güçlü Bağ

Nasıl ki nöronlar arasındaki bağlar tekrar ile güçlenir, insanlar arası bağlar da sık temasla derinleşir.

🤝 Yöneticiye düşen:

  • “Açık kapı politikası” değil, açık kulak politikası benimsemek.
  • Günde 5 dakikalık samimi bir selam, haftalık soğuk bir toplantıdan daha etkili olabilir.
  • İletişimi yalnızca “iş konuşmaları” ile sınırlamamak: “Çocuğun okul nasıl gidiyor?” sorusu, belki de tüm günün en motive edici cümlesi olabilir.

Krizleri İlişki Yatırımına Çevirmek

Zor zamanlar, nöronlar gibi insanları da yakınlaştırabilir.
Birlikte atlatılan krizler, bağları çelikleştirir. Ama bunun için yöneticinin kriz anlarını sadece “sorun çözme anı” değil, bağ kurma fırsatı olarak görmesi gerekir.

🔥 Yöneticiye düşen:

  • “Neden oldu?” sorusuna değil, “Nasıl birlikte çözeriz?” duygusuna odaklanmak.
  • Suçlu değil, çözüm ortağı aramak.
  • Krizin sonunda ekiple birlikte omuz omuza “bunu da atlattık” duygusunu yaşayabilmek.

Kriz sonrası “yalnız kalmadım” duygusu, ekip bağlarını psikolojik olarak mühürler.

Aidiyet için Özgünlük Gerekli

Bağ kurmak, birbirine benzemekle değil; birbirine değer vermekle olur.
İnsan, kendini olduğu gibi kabul edildiği yerde kök salar.

🌱 Yöneticiye düşen:

  • Her çalışanın kişisel tarzını, mizacını ve çalışma şeklini tanımak.
  • Sadece performansa değil, kişiye yatırım yapmak.
  • İnsanları “adam gibi adam” değil, “kendi gibi insan” olarak görmek.

Bağ, kurumsal zorunlulukla değil; insani gönüllülükle güçlenir.

Takım Ruhu Nörobilimsel Bir Gerçektir

“Birlikte ateşleyen nöronlar birlikte bağ kurar.”
Aynı şekilde, birlikte çalışan insanlar da—eğer amaç net, duygu ortak, iletişim samimi ve başarı paylaşılmışsa—birlikte bağ kurar.

Ve bu bağ, sadece işin yürümesini değil, ruhun da yükselmesini sağlar.
Kurumsal başarıların temelinde; aynı hedefte atan kalpler, aynı sorumluluğu sırtlayan omuzlar ve aynı tebessümü paylaşan yüzler vardır.

Ekip Olmak, Bir Beyin Gibi Davranmaktır

Bir ekip, tıpkı bir beyin gibidir.
Her birey bir nöron, her iletişim bir sinaps, her başarı bir kimyasal tepkidir.
Ve her tekrar, bağları daha da sağlamlaştırır.

İyi bir yönetici, ekip kurmaz.
İyi bir yönetici, ekip olur.
Onlarla birlikte ateşlenir, birlikte bağ kurar, birlikte büyür.

Ve sonunda sadece bir işi değil, bir hikâyeyi yönetmiş olur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Pişmiş Pirinç Buzdolabında Saklanabilir mi?

Pişmiş Pirincin Buzdolabında Saklanması ırasında Toksin Oluştuğu İddiaları — Gerçekler, Kanıtlar ve Güvenli Uygulamalar

Pişmiş pirinç, Bacillus cereus adlı bakterinin sporlarıyla kontamine olabilir; bu sporlar pişirmede ölmez ve uygun olmayan soğutma/ saklama koşullarında çoğalıp toksin (özellikle cereulide adlı emetik toksin ve bazı enterotoksinler) üretebilir. PMC

Cereulide (kusma tipi toksin) ısıya dayanıklıdır; yani toksin bir kez oluştuğunda yeniden ısıtma çoğunlukla toksini parçalamaz. Bu yüzden pişmiş pilavı “sadece tekrar ısıtarak güvenli hale getireyim” demek yanlış olur. PubMed

Doğru uygulamalar (hızlı soğutma, soğutucuda uygun süre, tek kez yeniden ısıtma veya derin dondurma) bu riskleri büyük oranda azaltır. Buzdolabına koymak çoğu durumda riski düşürür — ancak “dondurup sonra yeniden ısıtsanız bile” önceden oluşmuş cereulide toksini yok olmaz. PMC

1. Neden pirinç? — B. Cereus’un Özellikleri ve Mekanizma
  • Bacillus cereus, toprak ve bitki yüzeylerinde yaygın bulunan bir bakteri türüdür; pirinç (özellikle kuru pirinç) ve diğer nişastalı gıdalar üzerinde kolayca bulunabilir. Piyasadaki çiğ pirinç taneciklerinde sporlara sık rastlanır. PMC
  • Bu bakterinin özellikle iki klinik toksin profili vardır:
    1. Emetik (kusma) sendromu: Sorumlu toksin cereulide (dodecadepsipeptid, küçük ve iyonofor). Cereulide gıda içinde üretilir ve çok ısıya dirençlidir; yani pişirme veya tekrar ısıtma ile kolayca parçalanmaz. Semptomlar genellikle kısa sürede (30 dk–6 saat) başlar. PMC
    2. Diyareal (ishal) sendromu: Enterotoksin (Hbl, Nhe, CytK vb.) üretimiyle olur; bu protein yapılı toksinler nispeten ısıya duyarlıdır (ısı ile inaktive edilebilir). PubMed
  • Neden pişmiş pirinç riskli? Pişirme, vegetatif bakterileri öldürür ama birçok Bacillus sporu hayatta kalır. Eğer pişmiş pirinç yavaş soğutulursa (örneğin geniş bir kapta oda sıcaklığında saatler boyunca beklerse), sporlar çimlenir, bakteri çoğalır ve kısa sürede cereulide veya enterotoksin üretmeye başlar. Böyle bir durumda yeniden ısıtma, cereulide varlığını ortadan kaldırmaz; hastalık oluşabilir. PMC

2. Kanıtlarda Bazı Kilit Noktalar

Aşağıdaki maddeler, en yüksek kanıt niteliğindeki çıkarımlardır — her birinin yanında özgün çalışma bağlantısı mevcuttur:

  1. Sporlar pişirmede hayatta kalır; uygun soğutma yapılmazsa bulaşıcı çoğalma ve toksin üretimi olur. Buna ilişkin deneysel çalışmalar ve derlemeler mevcuttur. PMC
    • Navaneethan ve ark., 2023 — pişirme sonrası B. cereus sporlarının hayatta kalması ve farklı sıcaklıklarda büyüme/toksin üretim dinamikleri incelendi. PMC
  2. Cereulide (kusma toksini) ısıya ve asit-proteazlara dirençlidir; bir kez gıdada üretilmişse yeniden ısıtma ile yok edilmesi güvenilir değildir.PubMed
    • Rajkovic et al., 2008 — cereulide’in termal stabilitesine dair çalışmalar. PubMed
  3. Sıcaklık suiistimali (oda sıcaklığında uzun süre bekleme) cereulide oluşumunu dramatik şekilde artırır; dolayısıyla “oda sıcaklığında bekleyen pişmiş pilav” vakaları B. cereus zehirlenmeleriyle ilişkilendirilmiştir.PubMed
    • Delbrassinne et al., 2012 — restoranlardan alınan pilav örneklerinde cereulide varlığı; sıcaklık istismarı sonucu prevalans artışı. PubMed
  4. Bazı B. cereus suşları “psikrotrofik” özellik taşıyabilir ve soğutulmuş ürünlerde (buzdolabında) da sınırlı büyüyebilir; dolayısıyla sadece buzdolabına koymak her zaman sıfır risk sağlamaz — ama büyümeyi ve toksin üretimini yavaşlatır.PMC
    • Webb 2019 ve Jovanovic 2022 derlemeleri — psikrotrofik B. cereus riski ve soğuk koşullarda bazı suşların 8 °C veya daha düşük sıcaklıklarda bile büyüyebildiği bilgisi. PMC
  5. Kamu sağlığı önerileri (ör. sağlık otoriteleri ve derlemeler) hızlı soğutma, 4 °C’de depolama, kısa saklama süreleri (genelde 1–3 gün aralığı tavsiye edilir) ve gerektiğinde dondurma ile saklama yolunu destekler. Ayrıca tekrar ısıtmadan önce uygun ısı (iç sıcaklık önerileri) vurgulanır; fakat daha önce oluşmuş cereulide toksini için bu işlem güvenli hale getirmez. NCBI

3. Cereulide, Enterotoksinler ve Sıcaklık İlişkisi
  • Cereulide: Düşük moleküllü, siklik bir peptid/ iyonofor; mideden beyne etki ederek kusma yapar. pH ve proteazlara dirençli, yüksek ısıya karşı da oldukça stabil — bazı çalışmalarda otoklav koşullarına (121 °C) dahi dayanabildiği bildirilmiştir (şartlara göre değişkenlik). Bu yüzden pişmiş pilavda cereulide varsa tekrar ısıtma ile güvenle yok edilemeyebilir. PubMed
  • Enterotoksinler (diarrheal tipi): Hbl, Nhe, CytK gibi protein yapıda toksinler; nispeten ısıya duyarlıdır (ör. 55 °C birkaç dakika içinde etkisizleşebilen türleri vardır). Ancak enterotoksin üretimi de pişirme sonrası uygun olmayan saklama koşullarında ortaya çıkabilir. PubMed
  • Spor—germinasyon—toksin üretimi üçgeni:
    1. Çiğ pirinçte veya çevresel kirlenmede spor bulunur.
    2. Pişirme vegetatif hücreleri öldürür, ancak sporu etkilemez.
    3. Eğer pişmiş pirinç yavaş soğursa veya uzun süre ılık/oda sıcaklığında bırakılırsa sporlar çimlenir, çoğalır ve kısa sürede (saatler içinde) cereulide üretebilir. PMC

4. Pişmiş Pirinç Saklama

Aşağıdaki uygulamalar bilimsel kanıtlara dayanır ve güvenle uygulayabileceğiniz, pratik çözümlerdir:

  1. Pişirdikten sonra hızlı soğutma
    • Pişmiş pirinci geniş, sığ kaplara yayıp yaklaşık 1 saat içinde soğutmaya başlayın; ideal olarak 1–2 saat içinde buzdolabına koyun. Uzun süre oda sıcaklığında bekletmeyin. (Çünkü 4–8 saat gibi süreler bakterilerin çoğalması için uygundur.) PMC
  2. Buzdolabı sıcaklığı ve saklama süresi
    • Buzdolabını ≤4 °C tutun. Çoğu kaynağa göre 3–4 gün içinde tüketmek güvenlidir; bazı rehberler 1–2 gün daha muhafaza edici tavsiyeler verir. Uzun süreli saklama gerekiyorsa derin dondurma tercih edin. (Not: bazı psikrotrofik suşlar çok düşük sıcaklıklarda da çok yavaş büyüyebilir — ama 4 °C genel olarak riski azalttığı yerdir.) PMC
  3. Tekrar ısıtma
    • Tüm gıdalar için olduğu gibi, tekrar ısıtırken iç sıcaklığın ≥74 °C olmasına dikkat edin. Ancak önemli uyarı: eğer cereulide zaten üretildiyse (yani gıdada toksin oluştuysa), yeniden ısıtma toksini parçalamayabilir; bu nedenle: tekrar ısıtarak riski yok saymayın. NCBI
  4. Buzdolabında uzun saklama yerine dondurma
    • Uzun süre saklanacaksa pişmiş pirinci hızla soğutup porsiyonlar halinde dondurun. Dondurulmuş pirinç aylarca güvenlidir; çözdürürken tekrar oda sıcaklığında uzun süre bekletmeyin. PMC
  5. Tekrar ısıtma sayısını sınırlama
    • Pişmiş pirinci sadece bir kez tekrar ısıtın; tekrar yeniden soğutup ısıtmak mikrobiyal riskleri artırır. PMC
  6. Hassas gruplar dikkat etmeli
    • Bebekler, yaşlılar, hamileler, bağışıklık sistemi zayıf kişiler daha düşük doz toksinlere bile hassas olabilir; bu kişiler için ekstra ihtiyat (daha kısa saklama süreleri veya taze tüketim) önerilir. NCBI

5. Risk Değerlendirmesi — “Buzdolabında Saklamak Kesinlikle Tehlikeli mi?” Sorusuna Cevap
  • Kısa cevap: Hayır — doğru şekilde hızlıca soğutulup buzdolabına konmuş pişmiş pirinç genelde güvenlidir ve toksin oluşum riskini büyük ölçüde azaltır. Ancak risk sıfır değildir; özellikle:
    • Pişmiş pirincin uzun süre oda sıcaklığında bekletilmesi,
    • Buzdolabının doğru çalışmaması (≥5–8 °C gibi yüksek sıcaklıklar),
    • Psikrotrofik B. cereus suşlarının varlığı (çok nadir ama mümkün),
    • Daha önce gıdada zaten toxin (cereulide) oluşmuş olması durumunda yeniden ısıtmanın etkisiz olması — bunlar dikkat edilmesi gereken durumlardır. PubMed

6. Doğru Bilinen Yanlışları Düzeltelim
  • Yanlış: “Pişirdikten sonra her baktığınızda tekrar ısıtsanız yeterli; bakteriler ve toksinler yok olur.”
    Doğru: Enterotoksinler ısıya duyarlı olabilir, ama cereulide ısıya dayanıklıdır; toksin oluştuysa tekrar ısıtma güvenli hale getirmez. PubMed
  • Yanlış: “Buzdolabına koyduysanız her zaman güvenli.”
    Doğru: Buzdolaba koymak riski düşürür ama soğutma ne kadar hızlı yapılırsa o kadar güvenlidir; ayrıca bazı B. cereus suşları soğukta da yavaş büyüyebilir. PMC
  • Yanlış: “Sadece pilav değil; diğer tüm yemekler risksiz.”
    Doğru: Pirinç ve nişastalı gıdalar B. cereus açısından özel risk taşır; ancak patates, makarna gibi diğer nişastalı yiyeceklerde de benzer riskler olabilir. PMC

7. Sık Sorulan Sorulara Cevaplar

S: Buzdolabında 3 gün kalan pilavı yersek zehirlenir miyiz?
C: Eğer pilav pişirildikten sonra hızlı soğutulup, buzdolabında 4 °C civarında saklandıysa ve yeniden ısıtıldıysa, çoğu durumda zehirlenme riski düşüktür. Ancak elektrik kesintisi, yanlış soğutma, oda sıcaklığında uzun bekleme gibi koşullar varsa risk artar. PMC

S: Yeniden ısıtma toksini yok eder mi?
C: Hayır — cereulide gibi bazı toksinler ısıya dirençlidir ve yeniden ısıtma ile yok olmayabilir. Bu yüzden pişmiş pirinçte toksin oluştuysa yeniden ısıtma güvenliğini sağlamaz. PubMed

S: Pişmiş pilavı dondurmalı mıyım?
C: Evet; uzun süre saklamak istiyorsanız porsiyonlayıp hızlıca soğutup dondurun. Dondurulmuş pilav güvenlidir; çözdürme ve yeniden ısıtma sırasında da hızlı davranın. PMC

8. Sonuç ve Halk Sağlığı
  • Gerçek: Pişmiş pirinç, uygun olmayan soğutma/saklama koşullarında B. cereus tarafından toksin oluşturulması açısından risk taşır. Bu risk bilimsel olarak belgelenmiştir. PMC
  • Güvende kalmak için: Hızlı soğutun → soğukta muhafaza edin (≤4 °C) → 1–4 gün içinde tüketin veya dondurun → tekrar ısıtırken dikkatli olun (≥74 °C) → hassas gruplar için ekstra dikkat. PMC
  • En önemli uyarı: “Sadece tekrar ısıtarak” pişmiş pilavı güvenli kılmak her zaman mümkün değildir; önleyici adımlar (hızlı soğutma vb.) en kritik önlemlerdir. PubMed

Rice Law of 1921 – Japonya’daki 1921 yılı Pirinç Kontrol Yasasının İçeriği ve Ana Hükümler

Kanunun temel amacı, Japonya’da pirinç piyasasının istikrarlı olmasını sağlayarak hem üreticiyi hem tüketiciyi korumaktı. Aşağıda en önemli hükümlere dair özet yer almaktadır:

  • Devlete, pirinçin alım-satım, depolama, işleme gibi aşamalarda düzenleme yetkisi verildi. japaneseempire.info
  • Devlet, pirinç ithalatı üzerine gümrük vergisi ya da ithalat sınırlamaları koyma yetkisine sahip oldu. japaneseempire.info
  • Kanun kapsamında, pirinç fiyatlarının ani yükselmesine ya da düşmesine karşı önlemler almak; üreticilerin güvenli gelir elde etmesini sağlamak amaçlandı. repository.kulib.kyoto-u.ac.jp
  • “Standart fiyat” belirleme, devlet alımları ve stok yönetimi gibi mekanizmalar devreye sokuldu. Agecon Search
  • Kanuna zamanla değişiklikler eklenmiş; 1925, 1931 ve 1932 yıllarında revizyonlar yapılmış. japaneseempire.info

⭐️ Yasa, pirinç üretimi, alımı, satımı, ithalatı, depolaması ve arz-talep dengesine devlet müdahalesi gibi ekonomik ve tedarik zinciri kontrol ayarlarını içeriyor. japaneseempire.info

⭐️ Örneğin “storage” (depolama) terimi, yasanın üretim sonrasındaki pirinç ambarlama veya stok kontrolü bağlamında kullanılmış. repository.kulib.kyoto-u.ac.jp

⭐️ Ancak “pişirildikten sonra tüketim” (yani yemek haline getirilen pirinç) ya da “pişmiş pirincin saklanması” yönünden özel düzenleme olduğu yönünde yasada metin mevcut değil.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Anahtar kaynaklar (PubMed/PMC linkleri)
  1. Risk of Bacillus cereus in Relation to Rice and Derivatives — Rodrigo et al., 2021 (PMC). PMC
  2. The Food Poisoning Toxins of Bacillus cereus — Dietrich et al., 2021 (PubMed/PMC). PMC
  3. Cereulide and Emetic Bacillus cereus — Yang et al., 2023 (PMC). PMC
  4. Heat resistance of Bacillus cereus emetic toxin, cereulide — Rajkovic et al., 2008 (PubMed). PubMed
  5. Delbrassinne et al., 2012 — Prevalence and levels of Bacillus cereus emetic toxin in rice dishes (PubMed). PubMed
  6. Post-Cooking Growth and Survival of Bacillus cereus — Navaneethan et al., 2023 (PMC). PMC
  7. Psychrotrophic Bacillus cereus risks to chilled foods — Webb et al., 2019 (PMC). PMC
  8. StatPearls: Bacillus cereus — güncel klinik özet. NCBI

(Not: yukarıdaki bağlantılardan bazıları özet/derleme; bazıları deneysel çalışmalardır.)

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

#pirinç #buzdolabı #saklama #toksin #tetkikosgb #kebat

Daha Fazla

Propriyoseptif Egzersizlerin Kas-İskelet Sistemi Sağlığı ve Postür Üzerindeki Etkileri

Nöromusküler Perspektiften Değerlendirelim

Kas-iskelet sistemi sağlığı, iş gücünün sürdürülebilirliği ve verimliliği açısından temel bir parametredir. Günümüz çalışma koşullarında, özellikle statik pozisyonlarda uzun süreli çalışma, tekrarlayan hareketler, yetersiz ergonomi ve stres faktörleri; kas iskelet sistemi bozukluklarının (KİSB) başlıca nedenlerini oluşturmaktadır. Özellikle sırt, bel, boyun, omuz ve diz bölgelerinde görülen ağrı ve disfonksiyonlar, iş kaybı, performans düşüşü ve yaşam kalitesinde azalma ile doğrudan ilişkilidir.

Bu bağlamda, Propriyoseptif egzersizler, merkezi ve periferik sinir sistemi ile kas-iskelet sisteminin birlikte çalışmasını optimize ederek kas tonusu, eklem stabilitesi ve postüral kontrol üzerinde çok boyutlu iyileşmeler sağlar.

Söz konusu egzersizler kas-iskelet sistemi sağlığı ve postür üzerindeki etkilerini, risk-etki tablosu çerçevesinde birlikte inceleyeceğiz.

Propriyosepsiyonun Kas-İskelet Sistemiyle İlişkisi

Propriyosepsiyon, vücudun kendi pozisyonunu, hareket yönünü ve kas gerilimini algılama yeteneğidir. Kas iğcikleri, Golgi tendon organları ve eklem reseptörlerinden gelen bu duyusal bilgiler, spinal refleksler ve üst motor merkezlerde işlenerek, iskelet kaslarının dengeli ve zamanında aktive edilmesini sağlar.

Propriyoseptif egzersizler, özellikle nöromotor kontrolü geliştirerek kasların refleks yanıt kabiliyetini ve senkronizasyonunu artırır. Bu da kas-iskelet sisteminin yapısal stabilitesini destekler. Örneğin, lumbopelvik bölgede core stabilitenin artması, bel ağrılarının azaltılmasında temel bir etkendir.

Kas Dengesizliklerinin Düzenlenmesi

Modern çalışma hayatında sık görülen bir sorun, agonist ve antagonist kas grupları arasında gelişen dengesizliklerdir. Örneğin, masa başı çalışanlarda pektoralis major/minor kaslarının kısalması, romboid ve trapezius kaslarının zayıflaması sonucunda omuz kuşağı öne düşer ve postür bozulur.

Propriyoseptif egzersizler, kasların sadece kuvvetini değil, aynı zamanda denge ve sinirsel aktivasyon sıklığını da geliştirerek bu uyumsuzlukları düzeltir. Fonksiyonel hareket kalıplarına dayalı yapılan egzersizler sayesinde, antagonist kasların inhibitör etkisi kırılır, sinerjistik kaslar optimal düzeyde devreye girer.

Bu süreçte:

  • Nöromüsküler fasilitasyon artar,
  • Hibrit kas lifi aktivasyonu sağlanır,
  • Daha az enerji ile daha dengeli kas kontraksiyonu gerçekleşir.

Eklem Stabilitesi ve Hareket Bütünlüğü

Kas-iskelet sağlığı açısından en kritik parametrelerden biri de eklem stabilitesidir. Stabil olmayan eklemler, mikrotravmalara, ligament zedelenmelerine ve zamanla dejeneratif patolojilere yol açar. Özellikle diz, ayak bileği ve omuz gibi çok eksenli hareket kabiliyeti olan eklemlerde bu risk daha fazladır.

Propriyoseptif egzersizlerle yapılan dengesiz zemin çalışmaları, vücuda mikro düzeyde zorluklar sunar. Bu durum, çevresel kas gruplarının (ör. gluteus medius, peroneal kaslar) sürekli olarak aktive olmasını sağlar. Böylece hem dinamik hem statik eklem stabilizasyonu sağlanır. Uzun vadede bu, osteoartrit gibi yük dağılım bozukluğuna dayalı patolojilerin görülme sıklığını azaltır.

Postüral Kontrol ve İskelet Hizalanması

Postür; vücudun segmentlerinin uzayda dengeli, enerji verimli ve mekanik olarak uygun konumlanmasıdır. Uygunsuz postür, belirli kaslara aşırı yük bindirerek kompansatuar (telafi edici) mekanizmaları tetikler ve zamanla spinal hizalanma bozulur.

Propriyoseptif egzersizler bu bağlamda postüral propriyoseptif geri bildirimi kuvvetlendirir. Özellikle gözler kapalı yapılan postüral egzersizler, bireyin içsel denge sistemlerini aktive ederek görsel bağımlılığı azaltır.

Aynı zamanda:

  • Omurganın doğal eğriliklerinin korunması,
  • Skapular stabilitenin sağlanması,
  • Servikal hizalanmanın düzeltilmesi gibi somut etkiler gözlemlenir.

Fasiyal Zincirler ve Fonksiyonel Hareket Kalıpları

Kas-iskelet sistemi yalnızca segmental olarak değil, fasiyal zincirler ve kinetik bağlantılar üzerinden de değerlendirilmelidir. Myofasyal sistem; kaslar, tendonlar, bağ dokusu ve sinirler arasında entegre bir iletişim ağıdır. Propriyoseptif egzersizler, bu zincirleri aktive eden çok düzlemli hareketleri içerdiğinden, lokal kas gelişiminin ötesinde global hareket fonksiyonelliğini artırır.

Örneğin:

  • Squat + denge tahtası kombinasyonları,
  • Tek bacaklı yük taşıma çalışmaları,
  • Dinamik çapraz uzanma egzersizleri gibi aktiviteler hem merkez stabilizasyonunu hem de distal koordinasyonu geliştirir.

Bu sayede, yük taşıma, merdiven inme/çıkma, eğilme gibi günlük işlevsel hareketler daha az eforla, daha biomekanik doğrulukla gerçekleştirilir.

Kas-İskelet Sistemi Rahatsızlıklarının Önlenmesi

Literatürde propriyoseptif egzersizlerin bel ağrısı, boyun ağrısı, tendinopati, skolyoz ve diğer kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında iyileştirici ve önleyici etkisi defalarca kanıtlanmıştır.

Bu etkinin temel mekanizmaları şunlardır:

  • Kas gerginliğinin normalize edilmesi,
  • Postüral reflekslerin iyileştirilmesi,
  • Eklem hareket açıklığının korunması,
  • Kas tonusunun adaptif hale getirilmesi.

Bu bağlamda, iş yerinde düzenli olarak uygulanan propriyoseptif egzersiz programları, sadece mevcut rahatsızlıkların tedavisinde değil, aynı zamanda koruyucu fizyoterapi perspektifinden de büyük değer taşır.

İş Ortamına Yönelik Uygulamalar ve Öneriler

Propriyoseptif egzersizlerin kas-iskelet sistemine olan bu çok boyutlu etkileri, çalışanların ergonomik risklerini azaltmada önemli bir araçtır. Kurum içi uygulamalarda şu stratejiler önerilmektedir:

  • Bireysel Egzersiz Takipleri: Riskli bölgelere göre özelleştirilmiş programlar (örn. bel ve boyun için core stabilizasyon ve servikal propriyoseptif çalışmalar).
  • Mobil Egzersiz Platformları: Çalışanların iş arasında kısa, kontrollü egzersizlere ulaşabileceği dijital içerikler.
  • Duruş Analizi ve Eğitim: Postüral bozuklukların erken saptanması ve düzeltici propriyoseptif eğitimler.
  • İşyeri Fizyoterapisti Hizmeti: Süreç takibi ve grup egzersizleriyle bütünsel yaklaşımlar.

Etki AlanıEğitim Öncesi DurumEğitim Sonrası Durum
Omurga hizalanmasıKambur duruş, omurgada eğrilikDoğru hizalanmış dik duruş
Skapular stabiliteOmuz kürek kemiği sabit değilSkapular kasların aktif kullanımı
Bel desteğiLomber bölge çökmüş postürdeBel çevresi kaslarının aktive edilmesi
Diz pozisyonuDizlikler içe doğru yönelmişDoğru diz hizalanması
Kalça hizasıPelvis öne ya da arkaya eğilmişNötr pelvis pozisyonu
Servikal duruşBaş öne doğru taşınmışBaş-gövde hizalamasında düzeltme
Kas dengesizliğiBazı kaslar fazla, bazıları yetersiz çalışıyorKaslar arası denge sağlanması
Kas-iskelet ağrılarıBel, boyun, omuz ağrıları sık yaşanıyorAğrılarda belirgin azalma
Eklemlerde stabiliteAyak bileği, diz gibi eklemler sık burkuluyorStabil ve güçlü eklem yapısı
Kas performansıKaslar çabuk yoruluyorDayanıklı ve verimli kas aktivitesi
Postür farkındalığıKötü duruşun farkında olunmuyorDuruş pozisyonu bilinci artıyor
Bel fıtığı riskiBel yüklenmesine açık postürBel çevresi koruyucu duruş
Omuz sıkışmasıKötü duruşla artan sıkışma riskiSkapula desteğiyle risk azalması
Kas spazmlarıÖzellikle bel ve boyun bölgesinde sık kasılmalarKasların gevşemesi ve spazm sıklığında azalma
Ayak basış paterniDüz taban ya da içe basmaDoğru basış paterni ve ayak kemeri desteği
Eklem esnekliğiHareket kısıtlılığıDaha geniş hareket açıklığı
Omurga mobilitesiDönme ve eğilme hareketlerinde kısıtlılıkEsnek omurga hareketliliği
Kas tonusuDüzensiz kas gerginliğiDengeli kas tonusu oluşumu
İş sırasında ağrıUzun süre oturma/ayakta kalma sonrası ağrı oluşuyorDaha uzun süre rahatsızlık olmadan çalışabilme
Kas dayanıklılığıHafif işler bile yorucu oluyorUzun süreli fiziksel dayanıklılık

Propriyoseptif egzersizler, kas-iskelet sistemi sağlığını sadece kas gücü üzerinden değil, çok yönlü sinir-kas koordinasyonu, eklem stabilitesi ve postüral kontrol üzerinden geliştiren bütüncül bir yaklaşım sunar. Özellikle iş yerlerinde kronik ağrılar, duruş bozuklukları ve kas yorgunluğunun azaltılmasında yüksek etkili, düşük maliyetli ve uygulanabilir bir yöntemdir.

Dolayısıyla, propriyoseptif egzersizlerin kurumsal sağlık ve güvenlik protokollerine entegre edilmesi; çalışan verimliliğini, iş doyumunu ve genel sağlık düzeyini artırmak açısından stratejik bir gereklilik haline gelmiştir.

Eğitim Almak İçin Bizi Arayın

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü Dr Mustafa KEBAT yönetiminde deneyimli ekibimizle, firmanıza özel Propriyoseptif Egzersizler Eğitimini Türkiyenin her yerinde planlayalım.

Eğitim Başvurusu

Dr Mustafa KEBAT – 0 530 568 42 75

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

  • Yeşillik Cad. No:230 Kat:4/424, Selgeçen Modeko İş Merkezi – Karabağlar/İZMİR
  • +90 232 265 20 65
  • [email protected]

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Propriyoseptif ve Vestibüler Duyu Sistemlerinin Harekete Göreli Katkısı: Moleküler Bilim Çağında Keşif Fırsatları https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7867206/

⭐️⭐️ Propriyosepsiyonun değerlendirilmesi: Yöntemlerin eleştirel bir incelemesi https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2095254615000058

⭐️⭐️ Mekanoreseptör https://www.sciencedirect.com/topics/immunology-and-microbiology/mechanoreceptor

⭐️⭐️ Sensörimotor Sistemi, Bölüm I: Fonksiyonel Eklem Stabilitesinin Fizyolojik Temeli. https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC164311/

⭐️⭐️ Propriyosepsiyonun değerlendirilmesi: Yöntemlerin eleştirel bir incelemesi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6191985/

⭐️⭐️ PNF Kavramının Temel Unsurları, Bir Eğitim Anlatısı https://www.scientificarchives.com/article/the-essential-elements-of-the-pnf-concept-an-educational-narrative

⭐️⭐️ Motor fonksiyonu iyileştirmede propriyoseptif eğitimin etkinliği: sistematik bir inceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4309156/

⭐️⭐️ Yaşlı yetişkinlerde denge ve gücün geliştirilmesinde geleneksel ve güncel yaklaşımların karşılaştırılması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/21510715/

⭐️⭐️ Yapı İşlerinde Yüksekte Çalışmalarda İSG Uygulama Rehberi. http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.csgb.gov.tr/Media/0b3hcam2/yapiisleriyuksektecalismauygrehberi-in%C5%9Ft%C5%9Fb_revize.pdf

⭐️⭐️ Yaşlılarda Denge, Fonksiyonel Performans ve Düşme Önleme İçin Gövde Kas Gücünün Önemi: Sistematik Bir İnceleme https://www.researchgate.net/publication/236139834_The_Importance_of_Trunk_Muscle_Strength_for_Balance_Functional_Performance_and_Fall_Prevention_in_Seniors_A_Systematic_Review

⭐️⭐️ Dengesiz yüzeyler ve rehabilitasyon cihazları kullanılarak yapılan direnç antrenmanının etkinliği https://www.researchgate.net/publication/224822339_The_effectiveness_of_resistance_training_using_unstable_surfaces_and_devices_for_rehabilitation

⭐️⭐️ Futbolda duruş kontrolüne uzmanlık ve görsel katkının etkisi https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1600-0838.2005.00502.x

⭐️⭐️ Spor veya günlük yaşamdaki fiziksel aktiviteler ile dik duruştaki duruş bozukluğu arasındaki ilişkinin sistematik bir incelemesi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23955562/

⭐️⭐️ NSC Çalışma İstatistikleri Bürosu’nun 2021 Raporu Hakkındaki Açıklaması https://www.nsc.org/newsroom/nsc-statement-bls-report-2021#:~:text=In%202020%2C%20there%20were%204%2C764,highest%20annual%20rate%20since%202016.

⭐️⭐️ Hall, C. M., & Brody, L. T. (2005). Therapeutic Exercise: Moving Toward Function. Lippincott Williams & Wilkins. http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://students.aiu.edu/submissions/profiles/resources/onlineBook/Q4X4S2_Therapeutic_Exercise_Moving_Toward_Function_3.pdf

⭐️⭐️ Motor Kontrolü: Araştırmayı Klinik Uygulamaya Dönüştürmek https://www.researchgate.net/publication/228118305_Motor_Control_Translating_Research_Into_Clinical_Practice

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Ayrıca;
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Mide – Bağırsaklar ve Su – Küçük Gençlere

Sınıfta sessiz bir bekleyiş vardı. Bir önceki derslerinde suyun kalp ve damarlardaki önemini öğrenmişlerdi. Bugün ise sıra mideye gelmişti. Hatice Öğretmen gözlüklerini düzeltti, çocuklara gülümseyerek baktı.

— Çocuklar, dedi, hepiniz çok güzel sorular sordunuz. Bugün suyun mideyle ilişkisini öğreneceğiz. Hazır mısınız?

Sınıf hep bir ağızdan bağırdı:
— Hazııııırız!

Hatice Öğretmen ellerini üç kez birbirine çarptı. Sınıfta mavi bir ışık parladı. Işık bulutunun içinden her zamanki dostları Sihirli Profesör belirdi. Ceketi rengârenk, cebinden sürekli baloncuklar çıkıyordu.

— İşte benim küçük kâşiflerim! dedi Profesör. Bugün midenin kapılarını aralayacağız. Su orada nasıl davranır, sindirime nasıl yardım eder, hepsini göreceğiz.

Çocuklar heyecanla birbirine baktı. Sanki birazdan mide ülkesine yapılacak yolculuğun biletleri kesilmişti.

Profesör elindeki sihirli değneği salladı. Bir anda tüm sınıf küçülerek damla büyüklüğüne indi. Kendilerini dev bir tünelin girişinde buldular. Tünelin kapısında “Yemek Borusu – Mideye Giden Yol” yazıyordu.

Elif merakla sordu:
— Yani biz şimdi yemek borusunun ucunda mıyız?

Profesör başını salladı:
— Evet Elif. Yediğimiz yiyecekler ve içtiğimiz su işte bu yoldan mideye ulaşır. Yemek borusu kaslarla çevrilidir. Bu kaslar dalga gibi hareket eder, buna “peristaltik hareket” denir. Yani yiyecekleri ve suyu aşağı doğru iter.

Çınar ellerini havaya kaldırdı:
— Yani su da bu dalga hareketiyle mideye mi gidiyor?

— Harika bir soru, dedi Profesör. Evet Çınar! Su, yerçekiminin yardımıyla hızla mideye ulaşır ama aynı zamanda bu dalga hareketi de yolculuğunu kolaylaştırır.

Sınıf tünelden içeri girdi. İçerisi biraz karanlıktı ama ilerledikçe mide kapısına geldiler. Kapı dev bir kas kapağıydı. Profesör açıkladı:
— İşte bu kapağın adı “alt özofagus sfinkteri”. Bir tür güvenlik kapısı. Yiyecekler mideye girdiğinde kapanır ki geri kaçış olmasın.

Mercan parmağını kaldırdı:
— Peki reflü denen şey bu kapıyla mı ilgili?

Profesör gülümsedi:
— Evet Mercan. Eğer bu kapı tam kapanmazsa mide asidi yukarı kaçar, biz de onu reflü olarak hissederiz.

Kapı açıldı, içeri girdiler. Devasa bir balon gibi yuvarlak bir boşluğun içindeydiler. Duvarlar kıvrımlıydı ve hafif hafif kasılıyordu.

Atlas gözlerini büyüttü:
— Vaaay! Burası kocaman bir oda gibi. Su burada ne yapıyor?

Profesör açıklamaya başladı:
— Su mideye ulaştığında birkaç görev üstlenir. Öncelikle yiyeceklerin yumuşamasına yardım eder. Ayrıca mide asidinin fazla yoğunlaşmasını önler. Yani bir tür dengeleyici gibidir.

Asya Naz düşünceli bir şekilde konuştu:
— Ama mide zaten çok asidik değil mi? Hani hidroklorik asit vardı burada. Su bu asidi zayıflatmaz mı?

Profesör alkışladı:
— Bravo Asya Naz! Çok doğru hatırladın. Mide asidinin adı “hidroklorik asit”tir. Su, asidi tamamen etkisiz hale getirmez. Sadece yoğunluğunu biraz ayarlar. Böylece yiyecekler daha kolay parçalanır.

Profesör cebinden büyüteç çıkardı. Hep birlikte mide duvarına baktılar. Duvarın üzerinde minik bezler vardı.

Kıvanç sordu:
— Bu bezler ne yapıyor?

— Bunlara “mide bezleri” denir, dedi Profesör. İçlerinden asit ve sindirim enzimleri salgılanır. Enzimler yiyecekleri küçük parçalara ayıran özel proteinlerdir. Su burada çok önemli çünkü enzimlerin çalışabilmesi için uygun bir ortam sağlar.

Nilda şaşkınlıkla ekledi:
— Yani su olmazsa enzimler işini yapamaz mı?

— Aynen öyle Nilda. Enzimler suyun içinde daha aktif hale gelir. Suyu bir sahne olarak düşünün, enzimler ise oyuncular. Sahnede ışık olmazsa oyuncular görünmez. Su, işte o ışık gibi.

Profesör elini şıklattı. Bir anda önlerinde sihirli bir elma belirdi. Elmayı küçük parçalara böldü ve mideye bıraktı. Çocuklar büyük bir merakla izledi.

Ege heyecanla bağırdı:
— Bakın! Elma parçaları asitle buluşunca köpürmeye başladı.

— Doğru gözlem Ege, dedi Profesör. İşte mide asidi çalışıyor. Elma parçaları yumuşuyor, su ise bu süreci hızlandırıyor.

Zehra elini kaldırdı:
— Ama ben bazen çok su içersem midem dolmuş gibi oluyor. Neden öyle?

Profesör gülerek cevapladı:
— Çünkü mide suyu da geçici olarak depolar. Mide bir balon gibidir, genişleyebilir. Fazla su içtiğinde mide duvarları gerilir, sen de doluluk hissi yaşarsın.

Bir süre sonra mide kasları dalgalı şekilde kasılmaya başladı. Çocuklar adeta sallanıyordu.

Ela kahkaha attı:
— Hahaha! Sanki lunaparktaki çarpışan arabalardayız.

Profesör de güldü:
— Mide aslında bir karıştırma makinesi gibidir. Kaslar yiyecekleri ezer, suyla karıştırır, bir çorba haline getirir. Bu karışıma “kimus” denir.

Ali gözlerini kocaman açtı:
— Kimus mu? Çok garip bir isim.

— Evet Ali, Latince kökenli bir kelime. Kimus, yiyeceklerin mide asidi ve suyla karışmış yarı sıvı halidir.

Mila merakla ekledi:
— Peki kimus bağırsaklara nasıl gidiyor?

— Mide çıkışında “pilor kapağı” var, dedi Profesör. Kimus azar azar oradan ince bağırsağa geçer.

Yaman düşündü ve sordu:
— Ama hocam, suyun çoğu bağırsaklarda emiliyordu. O zaman midede suyun görevi ne?

Profesör başını salladı:
— Çok iyi hatırladın Yaman. Doğrudur, suyun büyük kısmı bağırsaklarda emilir. Ama midede de önemli bir hazırlık görevi vardır. Yiyecekleri parçalanmaya uygun hale getirir, asidin aşırı yakıcılığını dengeler. Ayrıca mide duvarını koruyan mukus tabakasını destekler.

Defne Yaz araya girdi:
— Mukus mu? O da ne?

— Mukus, mide duvarını kaplayan kaygan bir jel gibidir, dedi Profesör. Bu tabaka sayesinde asit mideyi yakmaz. Su da mukusun yapısında bulunur. Eğer su az olursa mukus incelir, mide daha çok zarar görür.

Aziz elini kaldırdı:
— Peki su midede vücudun sıcaklığını da etkiler mi?

Profesör gülümsedi:
— Harika bir soru Aziz. Evet, su aynı zamanda ısıyı düzenler. Soğuk bir şey içtiğinde miden serinler. Ama bu geçicidir çünkü su hızla vücut sıcaklığına uyum sağlar. Su, bedenimizin termostatıdır diyebiliriz.

Her çocuk sırayla konuşmaya başladı.

Eylül:
— Ben anladım ki, su sadece susuzluğu gidermiyor, midedeki asidi dengeliyor.

Tibet:
— Ayrıca yiyecekleri yumuşatıyor, sindirimi kolaylaştırıyor.

Defne Ebrar:
— Mukusu koruyor. Eğer yeterince su içmezsek midemiz yanabilir.

Toprak (ilk kez sahneye çıkan yeni öğrenci):
— Ve midede karışım yaparak kimus oluşturuyor. Bence bu çok ilginç.

Mehmet Atlas:
— Ben de suyun enzimlere sahne olduğunu sevdim. Suyun içinde dans eden oyuncular gibi!

Profesör gururla gülümsedi:
— Harika özetlediniz çocuklar!

Mide macerası sona ererken profesör sihirli değneğini salladı. Çocuklar tekrar sınıfa döndüler. Hatice Öğretmen tahtaya kocaman harflerle yazdı:

“Su + Mide = Sindirimin Başlangıç Kahramanı”

Sınıf alkışlarla dersin bitişini kutladı. Ama hepsi şunu biliyordu: Bu sadece sindirim yolculuğunun ilk durağıydı. Sırada bağırsaklar vardı ve orada suyun rolü çok daha büyüktü.

Hatice öğretmenin ”Haydi çocuklar tenneffüse çıkabilirsiniz… Sonraki derste devam edeceğiz”

Teneffüsün bitiminde herkes eksiksiz sınıftaydı.. Sınıf, mide yolculuğunun heyecanını hâlâ hissediyordu. Hatice Öğretmen tahtaya kocaman harflerle yazmıştı: “Mide: Sindirimin Karıştırma Makinesi”. Çocuklar birbirine bakıyor, hâlâ kimus kelimesini mırıldanıyordu.

Hatice Öğretmen gülümsedi:
— Çocuklar, şimdi yolculuğumuzun ikinci durağına gidiyoruz: Bağırsaklar. Su burada çok daha önemli roller oynar. Hazır mısınız?

Çocukların hepsi bir ağızdan bağırdı:
— Haaaazıııırız!

Öğretmen ellerini üç kez çarptı. Puf! Sihirli Profesör belirdi. Ceketinden bu kez rengârenk kurdeleler sarkıyordu.

— İşte benim küçük bilim kâşiflerim! dedi Profesör. Hazırsanız bağırsakların uzun tünellerine dalıyoruz.

Profesör sihirli değneğini salladı. Çocuklar yine küçülüp kimus parçacıklarıyla birlikte mide çıkışına, yani pilor kapağına geldiler. Kapı açıldı, içeri girdiler. Önlerinde uzun, kıvrımlı bir tünel vardı. Duvarlar pürüzsüz ama kıvrımlarla doluydu.

Ela şaşkınlıkla baktı:
— Burası sanki hiç bitmeyecekmiş gibi görünüyor.

Profesör kahkaha attı:
— Haklısın Ela! İnce bağırsak tam 6-7 metre uzunluğundadır. İnsan boyunun yaklaşık dört katı!

Ege hayretle bağırdı:
— Ama karnımız o kadar uzun değil ki! Bu bağırsaklar nasıl sığıyor?

— Çok güzel gözlem Ege, dedi Profesör. Bağırsaklar iç içe kıvrımlarla karın boşluğuna yerleşir. Sanki ip yumağı gibi kıvrılarak sığar.

Duvarlara yaklaştıklarında minik parmak gibi çıkıntılar gördüler.

Nilda merakla sordu:
— Bunlar da ne?

Profesör açıkladı:
— Bunlara “villus” denir. Tekili “villus”, çoğulu “villi”. İçlerinde kılcal damarlar ve lenf damarları var. Yiyeceklerden gelen besinler burada kana karışır.

Zehra parmağını kaldırdı:
— Peki su da buradan mı kana geçiyor?

— Bravo Zehra! Su bağırsaklarda çok hızlı emilir. Villi dediğimiz bu çıkıntılar, suyun kana geçmesini sağlar. Hatta suyun yüzde 80’den fazlası bağırsaklarda emilir.

Atlas heyecanla konuştu:
— Yani su sadece içtiğimiz bardaktan gelmiyor, yediğimiz yiyeceklerden de geliyor değil mi?

Profesör gülümsedi:
— Evet Atlas! Yediğimiz meyvelerin, sebzelerin, hatta ekmeğin bile içinde su var. Bağırsaklar bu suyu da emer. İşte bu yüzden “besinlerden gelen gizli su” diye bir şey vardır.

Toprak merakla sordu:
— Peki su emilmezse ne olur?

— Harika soru Toprak. Eğer bağırsaklar yeterince su emmezse dışkı çok sulu olur. Biz buna ishal diyoruz. Tersi durumda ise fazla su emilirse dışkı çok katı olur, bu da kabızlık yapar.

Her çocuk sırayla söz aldı.

Eylül:
— Yani su sindirim artıklarının hareket etmesine yardım ediyor.

Ali:
— Ayrıca besinlerin çözülüp kana karışmasını kolaylaştırıyor.

Mercan:
— Demek ki su olmazsa bağırsaklar tıkanır gibi olur.

Kıvanç:
— Ben şunu anladım: Su, bağırsakların kaygan kalmasını sağlıyor.

Mila:
— Bence su, bağırsaklarda bir taşıyıcı. Besinleri taşıyor.

Aziz:
— Ve bağırsakların kasları hareket edebilmek için de suya ihtiyaç duyar.

Profesör hepsini alkışladı:
— Harika çıkarımlar!

Çocuklar bağırsak duvarının dalga gibi hareket ettiğini gördüler.

Can heyecanla sordu:
— Bu dalgalanma nedir?

Profesör açıkladı:
— Bu hareketin adı yine “peristaltik hareket”. Yemek borusunda da görmüştük. Burada da kaslar yiyecekleri ve suyu ileri doğru iter.

Defne Yaz düşündü:
— Eğer su az olursa bu hareket yavaşlar mı?

— Çok doğru Defne. Susuz kalınca bağırsakların hareketi yavaşlar. Bu yüzden kabızlık olur.

Profesör cebinden iki tüp çıkardı. Birine kuru yiyecek parçaları koydu, diğerine aynı yiyecekleri biraz suyla karıştırdı.

Çınar dikkatle izledi:
— Bakın! Sulu olan tüp daha hızlı akıyor.

Profesör başını salladı:
— İşte bağırsaklarda da böyle olur. Su, sindirim artıklarının kolay ilerlemesini sağlar.

Defne Ebrar parmağını kaldırdı:
— Ama ben bazen çok su içtiğimde hemen tuvalete gitmek istiyorum. Bu da bağırsaklarla mı ilgili?

— Aslında daha çok böbreklerle ilgili, dedi Profesör. Ama bağırsaklar da fazla suyun bir kısmını dışarı atabilir.

Birden bağırsak duvarından sevimli, küçük canlılar belirdi. Çocuklar hayretle baktı.

Ela şaşkınlıkla bağırdı:
— Bunlar da kim?

Profesör kahkaha attı:
— İşte bağırsak dostlarımız: “Mikroorganizmalar”. Onlara “bağırsak florası” ya da “mikrobiyota” denir.

Yaman merakla sordu:
— Onlar suyu da kullanıyor mu?

— Tabii ki Yaman. Su onların yaşaması için gerekli. Ayrıca bu mikroorganizmalar bazı besinleri parçalayarak vitaminler üretir. Su sayesinde bu süreçler daha rahat olur.

Zehra:
— Ben şunu düşündüm: Eğer bağırsaklardaki bakteriler suya ihtiyaç duyuyorsa, biz su içmediğimizde sadece kendimize değil, onlara da zarar veriyoruz. Yani aslında vücudumuzda bizimle yaşayan gizli arkadaşlarımız var.

Atlas:
— Bence bu çok ilginç! Suyun tek görevi bizim susuzluğumuzu gidermek değil, bağırsaklarda yaşayan milyonlarca bakteriyi de hayatta tutmak. Onlar olmazsa vitaminleri üretemeyiz.

Mehmet Atlas:
— Ayrıca ben şöyle düşünüyorum: Eğer bağırsaklarda su olmazsa, bu bakterilerin ürettiği vitaminler kana geçemez. Çünkü taşıyıcı ortam yok. Sanki denizde yüzen balıklar gibi, su olmazsa balıklar yaşayamaz.

Toprak:
— Ben de şunu anladım: Su, bağırsaklarda bir deniz gibi. Biz yiyecekleri o denizde yüzdürüyoruz, sonra da besinler kıyıya yani kana ulaşıyor.

Profesör ellerini açtı:
— Çocuklar, bağırsaklarda suyun miktarı çok önemlidir. Eğer fazla su tutulursa kabızlık olur, eğer az tutulursa ishal olur. Vücudumuz bunu dengelemek için sürekli çalışır.

Eylül düşünceli konuştu:
— Yani aslında bağırsaklar bir denge merkezi gibi. Ne fazla ne az, tam kararında olmalı.

Asya Naz ekledi:
— Buna “homeostaz” deniyor değil mi?

Profesör heyecanla alkışladı:
— İşte benim bilim insanım! Evet Asya Naz, dengeyi korumaya “homeostaz” diyoruz.

Bağırsak yolculuğu yavaş yavaş sona eriyordu. Çocuklar öğrendiklerini tekrar etti.

Kıvanç:
— Su, besinleri çözmek ve emilimi kolaylaştırmak için gerekli.

Mercan:
— Ayrıca bağırsak hareketlerini hızlandırıyor.

Mila:
— Ve mikroorganizmaların yaşamasını sağlıyor.

Aziz:
— Fazla olursa ishal, az olursa kabızlık yapıyor.

Hatice Öğretmen tahtaya yazdı:
“Su + Bağırsak = Emilimin Anahtarı”

Çocuklar alkışlarla dersi bitirdi. Ama hepsi biliyordu ki yolculuk hâlâ devam ediyordu. Önlerinde gözler vardı.

Dr Mustafa KEBAT

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Yukarıda yer alan hikaye firmalarımız Tetkik OSGB – Tetkik Danışmanlık tarafından sosyal sorumluluğumuz olan çocuklarımızı bilgilendirmek, okumaya, çalışmaya, doğal hayata heveslendirmek ülkemize ve geleceğimize yararlı bireyler olabilmelerine katkı sağlamak maksadı ile yayınlanmıştır.

Dr Mustafa KEBAT

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz. Varsa hatalarımızı bildirmeniz daha faydalı olmamıza desteğiniz bizim için çok değerli.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla