Kırmızı Nehirdeki Sır – Küçük Gençlere

Hatice öğretmenin sınıfı, her zamanki gibi cıvıl cıvıldı.
Ama bu seferki cıvıltı biraz farklıydı.
Sanki herkesin kafasında aynı anda onlarca soru uçuşuyordu.

Tibet, sırasına oturmuş, kalemini ağzına götürmüş düşünüyordu.
Elif defterinin kenarına küçük kalpler çiziyor ama gözleri tahtadaydı.
Asya, her zamanki gibi elini kaldırmak için sabırsızlanıyordu.
Defne Ebrar ile Nilda fısıldaşıyor, Mercan camdan dışarı bakarken “acaba?” diye içinden geçiriyordu.
Çınar sandalyesinde öne arkaya sallanıyor, Mehmet Atlas sıranın altındaki çantasını karıştırıyordu.
Eylül, Mila ve Zehra yan yana oturmuş, konunun nereye gideceğini merak ediyordu.
Kıvanç, Yaman ve Can arka sırada sessizce konuşuyordu.
Defne Yaz ile Ela K ve Ela Y defterlerini açmıştı.
Aziz, Ali, Atlas ve Ege ise çoktan sorularını hazırlamış gibiydi.

Hatice öğretmen tahtaya büyük harflerle şunu yazdı:

“KAN VE VÜCUDUMUZ”

Sonra sınıfa döndü.

— Çocuklar, daha önce okuduğumuz bazı hikayelerde kanın vücudumuzda neler yaptığını öğrenmiştik. Bugün ise sizden gelen sorulara bakacağız, dedi.

Tam o sırada Ege elini kaldırdı.
Ama öyle sıradan bir kaldırma değildi.
Dirseği neredeyse havaya fırlayacaktı.

— Hatice öğretmenim, ben çok merak ediyorum ve aklımdan çıkmıyor, dedi.
— Kanın içinde hemoglobin diye bir şey varmış. Herkes bunun çok önemli olduğunu söylüyor ama kimse neden bu kadar önemli olduğunu tam anlatmıyor.

Sınıfta bir anda sessizlik oldu.

Bu sessizlik uzun sürmedi.

— Ben de merak ediyorum! dedi Zehra.
— Eğer bu kadar önemliyse, hemoglobinin içinde özel bir şey mi saklı? diye sordu Mila.

— Öğretmenim, dedi Yaman,
— Hemoglobin olmazsa kan yine kan olur mu, yoksa bambaşka bir şey mi olur?

Ela K düşünceli bir sesle konuştu:

— Ben de şunu merak ediyorum, hemoglobin sadece kanda mı var, yoksa vücudun başka yerlerinde de gizli gizli dolaşıyor olabilir mi?

Bu sefer Çınar dayanamayıp araya girdi:

— Ve öğretmenim, eğer hemoglobin bu kadar önemliyse, neden biz onu hiç görmüyoruz?

Sorular peş peşe gelmeye başlamıştı.

Asya uzun bir nefes aldı ve oldukça uzun bir cümleyle konuştu:

— Hatice öğretmenim, ben şunu merak ediyorum, hemoglobin oksijen taşıyormuş ama oksijen görünmeyen bir şey olduğu için ben kafamda canlandıramıyorum, acaba oksijenle hemoglobin nasıl anlaşabiliyor, birbirlerini nereden tanıyorlar?

Hatice öğretmen, gülümsedi.
Bu, çocukların çok iyi tanıdığı bir gülümsemeydi.

Bu gülümseme genelde tek bir anlama gelirdi.

Hatice öğretmen masasının çekmecesini açtı.
İçinden küçük, eski görünümlü bir zil çıkardı.

— Çocuklar, dedi,
— Sanırım bugün yine birine ihtiyacımız var.

Sınıf hep bir ağızdan bağırdı:

SİHİRLİ PROFESÖR!

Hatice öğretmen zili üç kez çaldı.

Dırrr… Dırrr… Dırrr…

Önce hiçbir şey olmadı.
Sonra sınıfın ortasında hafif bir rüzgâr esti.
Tahtadaki yazılar titredi.
Perdeler kıpırdadı.

Ve bir anda…

Pof!

Rengârenk bir dumanın içinden uzun beyaz sakallı, mor cüppeli, gözlüklerinin camı yıldız gibi parlayan biri çıktı.

— Merhaba Hatice öğretmen, dedi neşeyle.
— Ve merhaba meraklı bilim kâşifleri!

Çocuklar sevinçle alkışladı.

— Profesör! diye bağırdı Mercan.
— Bu sefer nereye gideceğiz?

Sihirli Profesör göz kırptı.

— Bu sefer, dedi,
kırmızı bir nehrin içine gideceğiz.

— Nehiiiiir? diye bağırdı Kıvanç.

— Evet, dedi Profesör,
— Ama bu sıradan bir nehir değil. Bu nehir, hepinizin içinde durmadan akan bir nehir.

Hatice öğretmen söze girdi:

— Çocuklar, Profesör bizi insan vücudunun içine götürecek.
— Bugünkü yolculuğumuzun konusu: Hemoglobin.

— Yaşasın! dedi Atlas.
— Ama öğretmenim, vücudun içine girersek kaybolur muyuz?

Sihirli Profesör kahkaha attı.

— Merak etmeyin, dedi.
— Hepinizin cebine dönüş bileti koyacağım.

Elini salladı.
Her çocuğun cebinde küçük, parlayan kırmızı bir kart belirdi.

— Bu kartlar, dedi Profesör,
— sizi sınıfa geri getirecek.

Sonra elini bir kez daha salladı.

Sınıf bir anda küçülmeye başladı.

Ama aslında küçülen sınıf değildi.
Büyüyen çocuklardı.

Ya da belki…
Vücudun içine girecek kadar minicik olmuşlardı.

Bir anda kendilerini devasa, kırmızı bir tünelin içinde buldular.

— Burası neresi? diye sordu Nilda, sesi biraz titreyerek.

— Burası, dedi Sihirli Profesör,
bir kan damarı.

Etraflarından kırmızı yuvarlaklar akıp gidiyordu.

— Bunlar ne? diye sordu Defne Yaz, uzun uzun bakarak.

— Bunlar, dedi Profesör,
alyuvarlar, yani kırmızı kan hücreleri.

Eylül heyecanla bağırdı:

— Ama öğretmenim, bunlar kocaman! Normalde bu kadar büyük değillerdi!

Hatice öğretmen gülümsedi:

— Çünkü siz şu anda çok küçüksünüz, dedi.
— O yüzden her şey size dev gibi görünüyor.

Bir alyuvar yanlarından geçerken durdu.

— Merhaba! dedi neşeli bir sesle.

Çocuklar şaşkınlıkla birbirlerine baktı.

— Alyuvarlar konuşabiliyor mu? diye sordu Can.

— Sihirli yolculuklarda, dedi Profesör,
— her şey konuşabilir.

Alyuvar göğsünü kabarttı:

— Ben bir taşıyıcıyım! dedi gururla.
— Vücudun en önemli görevlerinden birini yapıyorum.

Ali merakla yaklaştı:

— Ne taşıyorsun? dedi.

Alyuvar gülümsedi:

Oksijen.

— Ama senin içinde ne var ki oksijeni taşıyabiliyorsun? diye sordu Ela Y, uzun bir cümle kurarak.
— Çünkü sonuçta oksijen bir gaz ve gazlar elde tutulmaz.

Alyuvar bir an durdu.

Sonra göğsünü işaret etti.

— Benim içimde, dedi,
hemoglobin var.

Bir anda bütün çocuklar aynı anda konuşmaya başladı:

— İşte o!
— Hemoglobin!
— Merak ettiğimiz şey!

Sihirli Profesör elini kaldırdı.

— Sabır, dedi.
— Henüz yolculuğun başındayız.

Kırmızı nehir hızlandı.
Çocuklar, alyuvarlarla birlikte akmaya başladılar.

— Profesör, dedi Mehmet Atlas,
— hemoglobin neden bu kadar önemli, bunu gerçekten gözlerimizle görebilecek miyiz?

Sihirli Profesör ciddi bir sesle cevap verdi:

— Evet, dedi.
— Hem göreceksiniz, hem hissedeceksiniz, hem de onsuz bir vücudun nasıl zorlandığını anlayacaksınız.

Çınar yutkundu:

— Biraz korktum ama çok da meraklandım, dedi.

Profesör gülümsedi:

— Bilim, dedi,
— biraz korku, çok merak ve bolca soru demektir.

Ve kırmızı nehir, onları hemoglobinin kalbine doğru taşımaya devam etti…

Kırmızı nehir, sanki bir şarkı söylüyormuş gibi ritmik bir şekilde akıyordu.
Alyuvarlar, çocukların etrafından süzülerek geçiyor, her biri ayrı bir göreve koşuyor gibiydi.

— Profesör, dedi Defne Ebrar, etrafımıza bakarken,
— bu kadar çok alyuvar varsa ve hepsinin içinde hemoglobin bulunuyorsa, vücudumuzun içinde her an inanılmaz bir hareketlilik var demektir ve bu bana çok heyecan verici geliyor.

Sihirli Profesör başını salladı.

— Çok doğru bir tespit yaptın, dedi.
— Şu anda siz konuşurken bile milyonlarca alyuvar oksijen alıyor, bırakıyor ve yeniden görevine dönüyor.

Mercan kaşlarını çattı:

— Ama profesör, dedi,
— ben hâlâ hemoglobinin neden bu kadar özel olduğunu tam anlayamadım çünkü bir şeyin önemli olması için ya çok güçlü olması ya da kimsenin yapamadığı bir işi yapması gerekir diye düşünüyorum.

— İşte tam da bu yüzden, dedi Profesör,
— şimdi sizi hemoglobinin içine götürüyorum.

Çocuklar hep bir ağızdan:

— İÇİNE Mİ?

Profesör asasını yere vurdu.

Bir anda etraflarındaki kırmızı renk, daha koyu ve daha parlak bir hâl aldı.
Sanki bir kapının içinden geçtiler.

Ve kendilerini devasa bir yapının ortasında buldular.

— Burası neresi? diye sordu Mila, hayranlıkla etrafına bakarak.

— Burası, dedi Profesör,
bir hemoglobin molekülünün içi.

Ortada dört büyük yuvarlak yapı vardı.
Bu yapılar birbirine nazik bağlarla bağlıydı.

— Ama bu dört şey ne? diye sordu Aziz.

— Bunlar, dedi Profesör,
— hemoglobinin dört kolu gibi düşünebileceğiniz yapılar. Her biri ayrı ayrı çalışır ama birlikte harika bir ekip oluştururlar.

Atlas uzun bir cümle kurarak konuştu:

— Yani hemoglobin tek parça bir şey değil de, aslında içinde görev paylaşımı olan bir ekip gibi çalışıyorsa, bu onun neden bu kadar verimli olduğunu açıklıyor olabilir mi?

— Aynen öyle, dedi Profesör memnuniyetle.

Tam o sırada yuvarlak yapılardan biri konuştu:

— Merhaba çocuklar! Ben Heme!

Çocuklar irkildi.

— Bir dakika, dedi Can,
— hemoglobinin içindeki parçalar da mı konuşuyor?

— Bugün evet, dedi Profesör gülümseyerek.

Heme gururla devam etti:

— Benim en önemli özelliğim, içimde demir taşımam.

— Demir mi? diye bağırdı Eylül.
— Yani bizim yediğimiz demir mi?

— Evet, dedi Heme,
— ama bu öyle sıradan bir demir değil.

Zehra dikkatle sordu:

— Peki bu demir ne işe yarıyor, yani hemoglobin demirsiz olamaz mı, çünkü eğer olabilirse bu kadar önemli olmasının sebebi demir olmayabilir diye düşünüyorum?

Heme ciddileşti.

— Olmaz, dedi.
— Demir olmadan ben oksijeni tutamam.

— Nasıl yani? diye sordu Ali.
— Oksijen kaçıp mı gider?

— Aynen öyle, dedi Heme.
— Oksijen çok hareketlidir, sabit durmaz. Onu tutacak bir şey gerekir.

Sihirli Profesör araya girdi:

— Demiri bir mıknatıs gibi düşünebilirsiniz, dedi.
— Oksijen demire çok özel bir şekilde bağlanır.

Kıvanç merakla yaklaştı:

— Ama profesör, dedi,
— mıknatıslar metali çeker, oksijen metal değil ki, bu nasıl oluyor?

Profesör gülümsedi.

— Çok güzel bir soru, dedi.
— Bu, bilimde “kimyasal bağ” dediğimiz özel bir ilişki.

Heme söze girdi:

— Ben oksijeni zorla tutmam, dedi.
— Ona zarar vermem. Sadece yolculuk boyunca yanında olurum.

Bu sırada minik mavi baloncuklar gelmeye başladı.

— Onlar da ne? diye sordu Nilda.

— Onlar oksijen molekülleri, dedi Profesör.

Bir oksijen baloncuğu konuştu:

— Merhaba! dedi neşeyle.
— Akciğerden geliyorum ve vücudun her yerine gitmek istiyorum ama tek başıma gidemem.

— Neden? diye sordu Defne Yaz.

Oksijen cevap verdi:

— Çünkü ben tek başıma suda çözünemem ve kanda uzun süre duramam. Bir taşıyıcıya ihtiyacım var.

Heme elini kaldırdı:

— Ben buradayım!

Oksijen Heme’ye yaklaştı ve pıt diye tutundu.

— Vay canına! dedi Mila.
— Gerçekten mıknatıs gibi oldu!

Sihirli Profesör başını salladı:

— İşte çocuklar, dedi,
— hemoglobinin içindeki demirin önemi burada.

Asya uzun bir cümleyle konuştu:

— Yani eğer vücudumuzda yeterince demir olmazsa, hemoglobin oksijeni tutamayacak ve oksijen hücrelere ulaşamayacak, bu da bizim çabuk yorulmamıza neden olacak, doğru mu anladım?

— Mükemmel anladın, dedi Profesör.

Tam o sırada bir hemoglobin iç çekti:

— Benim içimde yeterince demir yok…

Çocuklar döndü.

— Ne demek istiyorsun? diye sordu Mehmet Atlas.

— Demir eksikliği, dedi hemoglobin üzgün bir sesle.
— Oksijen geliyor ama tutamıyorum.

Bir oksijen baloncuğu kayıp gitti.

— Aa! diye bağırdı Ege.
— Kaçtı!

— İşte bu durumda, dedi Profesör,
— vücut hücreleri oksijensiz kalır.

— Hücreler oksijensiz kalınca ne olur? diye sordu Ela K, uzun bir nefes alarak.

Profesör ciddiyetle cevap verdi:

— Hücreler enerji üretemez, dedi.
— Enerji olmayınca kaslar çabuk yorulur, beyin dikkatini toplayamaz ve insan kendini halsiz hisseder.

Yaman düşünceli bir sesle konuştu:

— Yani bir çocuk derste sürekli uykuluysa, hemen “tembel” demek yerine, acaba vücudunda hemoglobin yeterince oksijen taşıyor mu diye düşünmek daha doğru olabilir.

Hatice öğretmen gururla gülümsedi:

— İşte bilim böyle empati kazandırır, dedi.

Bu sırada kırmızı nehir yavaşladı.

— Şimdi, dedi Profesör,
— sizi oksijenin bırakıldığı yere götürüyorum.

— Nereye? diye sordu Can.

Kaslara, dedi Profesör.

Ve yolculuk devam etti…

Kırmızı nehir yavaşladı.
Alyuvarlar artık acele etmiyor, sanki bir durağa yaklaşır gibi dikkatli ilerliyordu.

— Profesör, dedi Defne Yaz,
— az önce oksijenin bırakılacağı yerin kaslar olduğunu söylemiştiniz ama kaslar benim bildiğim kadarıyla sadece hareket etmemizi sağlıyor, peki oksijenle ne ilgileri var?

Sihirli Profesör gülümsedi.

— Çok yerinde bir soru, dedi.
— Kaslar yalnızca hareket etmez, aynı zamanda çok fazla enerji harcar.

Tam o sırada çevrelerindeki manzara değişti.
Kırmızı nehir daraldı ve etrafında ip gibi uzanan lifler belirdi.

— Burası neresi? diye sordu Mila, hayranlıkla bakarak.

— Burası, dedi Profesör,
bir kas dokusunun içi.

Kas liflerinden biri konuştu:

— Hoş geldiniz! dedi tok bir sesle.
— Ben bir kas hücresiyim ve şu anda çalışmaya hazırım ama…

— Ama ne? diye sordu Eylül.

Kas hücresi derin bir nefes alır gibi yaptı:

— Ama oksijenim yoksa, uzun süre çalışamam.

Ali merakla yaklaştı:

— Yani oksijen olmadan kaslar hiç çalışamaz mı, yoksa sadece daha mı çabuk yorulurlar?

Kas hücresi cevap verdi:

— Çalışabilirler, dedi,
— ama bu, kısa sürede tükenmemize neden olur.

Sihirli Profesör elini salladı.
Bir anda kas hücresinin içinde küçük kapılar açıldı.

— Bunlar ne? diye sordu Atlas.

— Bunlar, dedi Profesör,
— hücrenin enerji fabrikaları, yani mitokondriler.

— Enerji fabrikası mı? diye bağırdı Çınar.
— Hücrelerin içinde fabrika mı var?

— Evet, dedi Profesör.
— Ve bu fabrikalar oksijen olmadan düzgün çalışamaz.

Tam o sırada hemoglobinle bağlı bir oksijen molekülü kas hücresine yaklaştı.

— İşte geldik! dedi oksijen neşeyle.
— Yolculuk biraz uzun sürdü ama buradayım.

Heme nazikçe konuştu:

— Artık seni bırakma zamanı.

— Neden? diye sordu oksijen.

— Çünkü burası senin en çok işe yaradığın yer, dedi Heme.

Pıt.

Oksijen hemoglobinden ayrıldı.

— Vay canına, dedi Zehra,
— gerçekten bırakıyor.

Kas hücresi sevinçle bağırdı:

— Oh! Tam zamanında geldin!

— Oksijen gelince ne oluyor? diye sordu Ela K, uzun bir cümle kurarak.
— Yani oksijen geldi diye enerji bir anda mı ortaya çıkıyor, yoksa başka şeyler de gerekiyor?

Profesör başını salladı.

— Harika bir soru, dedi.
— Oksijen tek başına enerji değildir ama enerjinin kilidini açan anahtardır.

Mitokondrilerden biri konuştu:

— Ben anlatabilirim! dedi heyecanla.
— Ben bir mitokondriyim ve besinlerden enerji üretirim.

— Nasıl yani? diye sordu Can.
— Biz yemek yiyoruz, sen enerji mi yapıyorsun?

— Evet, dedi mitokondri.
— Yediğiniz besinleri küçük parçalara ayırırım ama oksijen yoksa bu işi tam yapamam.

Asya düşünceli bir şekilde konuştu:

— Yani oksijen olmazsa besinlerimiz boşa mı gider, çünkü enerjiye dönüşemezler?

— Aynen öyle, dedi Profesör.

Bir anda kas hücresi titredi.

— Ne oldu? diye sordu Nilda endişeyle.

Kas hücresi cevap verdi:

— Uzun süredir oksijen gelmezse, dedi,
— kaslar ağrır, yanar ve çabuk yorulur.

— Spor yaparken hissettiğimiz yanma bu mu? diye sordu Kıvanç.

— Evet, dedi Profesör.
— O his, kasların oksijen beklediğinin bir işaretidir.

Hatice öğretmen araya girdi:

— Çocuklar, bu yüzden spor yapanların düzenli nefes alması çok önemlidir.

Yaman uzun bir cümleyle konuştu:

— Yani bir insan hızlı hızlı ama düzensiz nefes alırsa, aslında kaslarına yeterince oksijen gönderemeyebilir ve bu da performansını düşürür, doğru mu?

— Çok doğru, dedi Profesör.

Bu sırada bir kas hücresi üzgün bir sesle konuştu:

— Ama bazen oksijen gelse bile yetmiyor…

— Neden? diye sordu Defne Ebrar.

Kas hücresi cevap verdi:

— Çünkü bazen hemoglobin sayısı az oluyor.

— Yani kansızlık? diye sordu Mercan.

— Evet, dedi Profesör.
— Kansızlıkta hemoglobin azdır ve oksijen taşınamaz.

Mehmet Atlas ciddi bir sesle sordu:

— Bu yüzden mi bazı insanlar merdiven çıkarken hemen nefes nefese kalıyor, çünkü kaslarına yeterince oksijen ulaşmıyor olabilir?

— Evet, dedi Profesör.
— Ve bu durum sadece kasları değil, beyni de etkiler.

— Beyni mi? diye bağırdı Mila.

— Evet, dedi Profesör.
— Şimdi sizi beynin içine götürüyorum.

— Daha da mı ilginç olacak? diye sordu Çınar heyecanla.

— Kesinlikle, dedi Profesör.

Asasını salladı.

Bir anda ortam değişti.
Etrafları ışıl ışıl, kıvrımlı yollarla dolu bir yer oldu.

— Burası neresi? diye sordu Ela Y.

— Burası, dedi Profesör,
beyin.

Bir sinir hücresi konuştu:

— Merhaba! dedi hızlı bir sesle.
— Düşünmek için oksijene ihtiyacım var!

— Düşünmek için mi? diye sordu Ali.

— Evet, dedi sinir hücresi.
— Oksijen olmazsa yavaşlarım.

Zehra uzun bir cümleyle konuştu:

— Yani bir çocuk derste dikkatini toparlayamıyorsa, bunun sebebi her zaman ilgisizlik olmayabilir, beynine yeterince oksijen gitmiyor olabilir mi?

Hatice öğretmen başını salladı:

— İşte bu yüzden sağlık bilgisi çok önemlidir, dedi.

Bir sinir hücresi iç çekti:

— Hemoglobin az olduğunda, dedi,
— mesajları geç gönderirim.

— Bu da unutkanlık yapar mı? diye sordu Eylül.

— Evet, dedi sinir hücresi.

Sihirli Profesör sınıfa döndü:

— Şimdi, dedi,
— size önemli bir soru soruyorum.

Herkes dikkat kesildi.

— Hemoglobin sadece oksijen taşırsa mı önemlidir, yoksa oksijen taşımadığı zamanlarda da önemli midir?

Çocuklar düşündü.

Asya elini kaldırdı:

— Bence hemoglobin sadece taşıyıcı değil, aynı zamanda oksijenin ne zaman bırakılacağını da bilen akıllı bir sistem gibi çalışıyor.

— Çok güzel, dedi Profesör.

Atlas ekledi:

— Ayrıca hemoglobin olmazsa oksijen kanda çözünemezdi ve biz ne kaslarımızı ne de beynimizi verimli kullanabilirdik.

— Harika, dedi Profesör.

Tam o sırada dönüş kartları parlamaya başladı.

— Sanırım, dedi Hatice öğretmen,
— dönüş vakti yaklaşıyor.

— Ama daha öğrenecek çok şey var! dedi Ege.

Sihirli Profesör gülümsedi:

— Merak etmeyin, dedi.
— Henüz yolculuk bitmedi.

Ve çocuklar yeniden kırmızı nehirde süzülmeye başladı…

Kırmızı nehir bu kez eskisi kadar canlı görünmüyordu.
Alyuvarlar hâlâ akıyordu ama sanki bazıları daha solgun, daha yavaş gibiydi.

— Profesör, dedi Defne Yaz, çevresine dikkatle bakarak,
— bana sanki bu bölümde kan biraz yorgunmuş gibi geliyor ve bu his boşuna değilmiş gibi hissediyorum.

Sihirli Profesör başını salladı.

— Çok iyi gözlem, dedi.
— Şu anda hemoglobini az olan bir vücudun içindeyiz.

— Yani kansızlık mı? diye sordu Mercan.

— Evet, dedi Profesör.
— Ama çoğu zaman insanlar kansız olduklarını hemen fark etmezler.

Tam o sırada yanlarından geçen bir alyuvar durdu.
Rengi diğerlerine göre daha açıktı.

— Merhaba, dedi halsiz bir sesle.
— Ben görevimi yapmaya çalışıyorum ama biraz zorlanıyorum.

Eylül endişeyle sordu:

— Neden zorlanıyorsun, yani sen de diğer alyuvarlar gibi oksijen taşımıyorsun ama sanırım taşıdığın oksijen miktarı daha az gibi görünüyor?

Alyuvar iç çekti:

— Çünkü içimdeki hemoglobin az, dedi.
— Hemoglobin az olunca oksijen alacak yerim de az oluyor.

Zehra uzun bir cümleyle konuştu:

— Yani aslında sen var oluyorsun ama görevini tam yapamadığın için vücudun bazı yerleri oksijensiz kalıyor ve bu durum hemen fark edilmese bile zamanla sorunlara yol açıyor, doğru mu anladım?

— Evet, dedi alyuvar.
— Tam olarak böyle.

Bu sırada bir kas hücresi yanlarına yaklaştı.
Biraz üzgün görünüyordu.

— Merhaba, dedi kas hücresi.
— Ben son zamanlarda çok çabuk yoruluyorum.

Kıvanç merakla sordu:

— Peki sen yorulduğunu nasıl anlıyorsun, yani bir kas hücresi yorulduğunu hissedebiliyor mu?

Kas hücresi cevap verdi:

— Elbette, dedi.
— Oksijenim azalınca enerji üretimim düşüyor ve bu da benim eskisi kadar güçlü kasılamamama neden oluyor.

— Bu yüzden mi insanlar bazen “hiçbir şey yapmadım ama çok yoruldum” diyor? diye sordu Ali.

— Evet, dedi Profesör.
— Çünkü sorun bazen hareket eksikliği değil, oksijen eksikliğidir.

Bu sırada bir sinir hücresi konuştu:

— Ben de bir şey söylemek istiyorum.

— Tabii, dedi Hatice öğretmen.

Sinir hücresi derin bir nefes alır gibi yaptı:

— Hemoglobin az olduğunda, dedi,
— düşüncelerim yavaşlıyor, dikkatim dağılıyor ve bazen mesajları yanlış gönderiyorum.

Asya dikkatle dinledikten sonra uzun bir cümle kurdu:

— Yani bir çocuk derste dikkatini toplayamıyorsa, sürekli dalıyorsa ve çabuk unutuyorsa, bunun sebebi sadece isteksizlik olmayabilir, beynine yeterince oksijen gitmediği için böyle hissediyor olabilir mi?

— Evet, dedi Profesör.
— Bu yüzden sağlık ve öğrenme birbirinden ayrı düşünülemez.

Bir anda ortam biraz karardı.

— Ne oluyor? diye sordu Nilda endişeyle.

— Şimdi, dedi Profesör,
— kansızlığın sessiz mesajlarını göreceksiniz.

Bir ekran belirdi.

Ekranda bir çocuk vardı.
Merdiven çıkıyordu.
Ama çabuk nefes nefese kalıyordu.

— Bu çocuk tembel mi? diye sordu Çınar.

Hatice öğretmen başını salladı:

— Hayır, dedi.
— Vücudu yeterince oksijen alamıyor olabilir.

Ekran değişti.

Bir başka çocuk sınıfta oturuyordu.
Gözleri dalgın, başı biraz öne eğikti.

— Bu çocuk dersle ilgilenmiyor gibi görünüyor, dedi Ela Y.

— Ama gerçekte, dedi Profesör,
— beyni oksijen bekliyor olabilir.

Ege düşünceli bir sesle konuştu:

— Yani biz dışarıdan gördüğümüz davranışlara bakarak hemen karar verirsek, aslında vücudun gönderdiği gizli mesajları kaçırabiliriz.

— İşte bilimsel bakış açısı tam olarak budur, dedi Hatice öğretmen.

Bu sırada alyuvar yeniden konuştu:

— Kansızlık birden ortaya çıkmaz, dedi.
— Yavaş yavaş gelişir.

— Neden? diye sordu Mila.

— Çünkü demir depoları önce azalır, dedi Profesör.
— Sonra hemoglobin düşer.

Defne Ebrar uzun bir cümleyle sordu:

— Yani vücut önce idare etmeye çalışır ama bir noktadan sonra artık oksijen taşıma kapasitesi düşer ve belirtiler ortaya çıkar, bu yüzden insanlar bazen “neden böyle hissediyorum” diye şaşırır, doğru mu?

— Kesinlikle doğru, dedi Profesör.

Bir anda küçük bir ışık belirdi.

— Bu ne? diye sordu Can.

— Bu, dedi Profesör,
— vücudun yardım çağrısıdır.

— Nasıl yani? diye sordu Atlas.

— Halsizlik, baş dönmesi, çabuk yorulma, dikkat dağınıklığı…
— Bunların hepsi vücudun “oksijene ihtiyacım var” demesidir.

Hatice öğretmen sınıfa döndü:

— Çocuklar, bu yüzden kendimizi ve başkalarını hemen yargılamak yerine, “Acaba vücudu ne anlatmaya çalışıyor?” diye düşünmeliyiz.

Zehra başını salladı:

— Bence bu çok önemli çünkü bazen bir arkadaşımızın davranışının arkasında bizim bilmediğimiz bir sağlık durumu olabilir.

— Çok doğru, dedi Hatice öğretmen.

Sihirli Profesör asasını kaldırdı:

— Şimdi, dedi,
— size çok önemli bir şey göstereceğim.

— Nedir? diye sordular hep birlikte.

— Hemoglobini korumanın yolları.

Bir anda etraflarındaki ortam değişmeye başladı.
Kırmızı nehir yerini bir sofraya bıraktı.

— Bir sonraki durak, dedi Profesör,
günlük hayat.

Kırmızı nehir tamamen kaybolduğunda çocuklar bir an şaşırdı.
Ayaklarının altında artık yumuşak bir zemin vardı.
Etraflarında masa, sandalye, tabaklar ve rengârenk yiyecekler bulunuyordu.

— Profesör, dedi Mercan, etrafına bakarak,
— sanki bir mutfağın ya da yemek masasının içindeyiz ama az önce kasların ve beynin içindeydik, bu geçiş beni biraz şaşırttı.

Sihirli Profesör gülümsedi.

— Şaşırman çok normal, dedi.
— Çünkü hemoglobin sadece vücudun içinde değil, günlük hayatımızda aldığımız kararlarla da ilgilidir.

Masadaki yiyecekler yavaş yavaş canlanmaya başladı.

Bir tabak konuştu:

— Merhaba çocuklar!

— Tabak mı konuştu? diye fısıldadı Mila.

— Bugün evet, dedi Profesör.

Tabakta ıspanak, mercimek, nohut ve kırmızı et vardı.

— Biz, dedi tabak gururla,
demir açısından zengin besinleriz.

Asya dikkatle sordu:

— Yani sizi yediğimizde içimizdeki hemoglobine demir mi gönderiyoruz ve bu sayede oksijen taşıma kapasitesi artıyor mu?

— Aynen öyle, dedi tabak.

Bir portakal yuvarlanarak öne çıktı.

— Ama tek başıma demir yetmez! dedi portakal.
— Ben olmadan demirin işi zor.

— Neden? diye sordu Ege.

Portakal cevap verdi:

— Çünkü ben C vitaminiyim ve demirin vücutta daha iyi emilmesini sağlarım.

Ela K uzun bir cümleyle konuştu:

— Yani eğer bir insan demir içeren bir besini C vitaminiyle birlikte yerse, vücudu demiri daha iyi kullanabilir ve bu da hemoglobinin daha güçlü olmasına yardımcı olur, doğru mu?

— Mükemmel özet, dedi Profesör.

Bu sırada bir bardak süt konuştu:

— Ben de bir şey söylemek istiyorum.

— Tabii, dedi Hatice öğretmen.

— Beni yanlış zamanda içerseniz, dedi süt,
— demirin emilimini biraz zorlaştırabilirim.

Çocuklar şaşkınlıkla baktı.

— Nasıl yani? diye sordu Çınar.

— Yani, dedi Profesör,
— her sağlıklı besin her zaman birlikte tüketilmez.
— Zamanlama da önemlidir.

Mehmet Atlas düşünceli bir şekilde konuştu:

— Yani aslında sağlıklı olmak, sadece ne yediğimizle değil, neyi ne zaman ve neyle birlikte yediğimizle de ilgili karmaşık bir denge işi gibi görünüyor.

— Çok doğru, dedi Hatice öğretmen.

Bir anda ortam değişti.
Bu kez geniş bir parkın içindeydiler.

— Şimdi neredeyiz? diye sordu Defne Yaz.

— Şimdi, dedi Profesör,
hareketin ve nefesin olduğu yerdeyiz.

Bir akciğer balonu şişip indi.

— Merhaba! dedi neşeyle.
— Ben oksijen deposuyum.

Yaman uzun bir cümleyle sordu:

— Eğer biz gün içinde hiç hareket etmezsek ve hep kapalı ortamlarda durursak, akciğerlerimiz yeterince çalışamaz ve bu da dolaylı olarak hemoglobinin taşıyacağı oksijen miktarını azaltabilir mi?

— Evet, dedi Profesör.
— Hareket, nefesi derinleştirir.

Bir koşu bandı konuştu:

— Koşmak şart değil! dedi.
— Yürümek, oynamak, zıplamak da olur.

Zehra gülümsedi:

— Yani bahçede oyun oynamak bile hemoglobine yardım ediyorsa, bu beni çok mutlu ediyor çünkü bu, sağlıklı olmanın sıkıcı olmak zorunda olmadığı anlamına geliyor.

— Kesinlikle, dedi Hatice öğretmen.

Bu sırada bir çocuk silueti belirdi.
Derin nefes alıyordu.

— Bu ne? diye sordu Nilda.

— Bu, dedi Profesör,
doğru nefes alma.

Bir akciğer hücresi konuştu:

— Hızlı ve yüzeysel nefes yerine,
— yavaş ve derin nefes aldığınızda oksijen daha iyi emilir.

Ali uzun bir cümleyle konuştu:

— Yani bir insan çok heyecanlandığında ya da stresli olduğunda nefesi düzensizleşirse, aslında vücuduna yeterince oksijen gönderemeyebilir ve bu da hem bedensel hem zihinsel yorgunluğa neden olabilir.

— Evet, dedi Profesör.
— Nefes, sandığımızdan çok daha güçlüdür.

Hatice öğretmen çocuklara döndü:

— O zaman şimdi size bir soru, dedi.
— Hemoglobini güçlü tutmak için neler yapabiliriz?

Ege elini kaldırdı:

— Demirden zengin besinler yiyebiliriz.

Mila ekledi:

— C vitaminiyle birlikte yemeye dikkat edebiliriz.

Kıvanç devam etti:

— Hareket edebilir, oyun oynayabiliriz.

Asya uzun bir cümleyle tamamladı:

— Ve bence en önemlisi, kendimizi ya da başkalarını hemen etiketlemek yerine, vücudumuzun verdiği sinyalleri dinleyerek hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımıza bütüncül bir şekilde yaklaşmalıyız.

Sihirli Profesör alkışladı.

— İşte bu, dedi.
— Bilgi, davranışa dönüşürse gerçekten işe yarar.

Bir anda dönüş kartları yeniden parladı.

— Sanırım, dedi Hatice öğretmen,
— artık sınıfa dönme zamanı yaklaştı.

— Ama profesör, dedi Can,
— hemoglobinin hikâyesi bitti mi?

Sihirli Profesör gülümsedi.

— Hayır, dedi.
— Son bir bölüm daha var.

— Ne hakkında? diye sordular.

Hatırlamak, dedi Profesör.
— Öğrendiklerinizi birleştirmek.

Ve her şey ışıkla kaplandı…

Parlak ışık yavaş yavaş azaldığında çocuklar gözlerini kapattı.
Ayaklarının altındaki zemin yeniden sertleşti.
Tanıdık bir sessizlik vardı.

— Sanırım… sınıftayız, dedi Mercan gözlerini aralayarak.

Gerçekten de Hatice öğretmenin sınıfındaydılar.
Tahta, sıralar, pencereden süzülen gün ışığı…
Her şey yerli yerindeydi.

Ama çocuklar aynı değildi.

Sihirli Profesör sınıfın ortasında duruyordu.
Bu kez sesi daha sakindi.

— Yolculuk bitti, dedi.
— Ama bilgi yolculuğu bitmez.

Çocuklar sıralarına oturdu.
Herkes biraz sessizdi.
Sanki herkes, öğrendiklerini kafasında yeniden dolaştırıyordu.

Hatice öğretmen tahtaya büyük bir daire çizdi.
Ortaya tek kelime yazdı:

HEMOGLOBİN

— Şimdi, dedi,
— bu kelime sizin için ne ifade ediyor, birlikte konuşalım.

Ege elini kaldırdı.
Bu sefer sesi daha sakindi ama daha kararlıydı.

— Benim için hemoglobin, dedi,
— oksijenin vücudun her yerine güvenli bir şekilde ulaşmasını sağlayan çok akıllı bir taşıyıcıyı ifade ediyor.

Hatice öğretmen başını salladı.

— Çok güzel.

Zehra söze girdi.
Uzun ve dikkatli bir cümle kurdu:

— Ben artık hemoglobini sadece kanda bulunan bir madde olarak değil, kaslarımızın çalışmasından beynimizin düşünmesine kadar birçok şeyin arkasında sessizce çalışan ama çok önemli bir yardımcı olarak görüyorum.

— Harika bir bakış açısı, dedi Hatice öğretmen.

Asya elini kaldırdı:

— Bence hemoglobin, vücudun bize fark ettirmeden yürüttüğü büyük bir organizasyonun merkezinde yer alıyor ve biz yeterince demir almadığımızda ya da nefesimize dikkat etmediğimizde bu organizasyonun aksadığını anlıyoruz.

Sihirli Profesör gülümsedi.

— Bilgi, dedi,
— farkındalıkla birleştiğinde güçlenir.

Bu kez Çınar konuştu:

— Ben en çok şuna şaşırdım, dedi,
— birinin yorgun ya da dalgın görünmesinin her zaman isteksizlik anlamına gelmeyebileceğini ve bazen bunun arkasında hemoglobinin oksijeni yeterince taşıyamaması gibi görünmeyen bir sebep olabileceğini öğrenmek beni çok düşündürdü.

Hatice öğretmen derin bir nefes aldı.

— İşte bu, dedi.
— Bilimin kalbe dokunduğu yer burasıdır.

Mila söz aldı:

— Ben de artık bir arkadaşım derste dalgın olduğunda, hemen “neden dinlemiyor” diye düşünmek yerine, acaba uykusuz mu, yeterince beslenmiş mi, nefesi düzgün mü diye daha geniş bir açıdan bakmam gerektiğini anladım.

— Empati, dedi Profesör,
— bilginin en güzel sonucudur.

Bu sırada Mehmet Atlas elini kaldırdı.

— Öğretmenim, dedi,
— ben hemoglobinin demirle olan ilişkisini çok ilginç buldum çünkü demirin sadece bir metal olmadığını, vücudumuzda oksijeni tutan çok özel bir görev üstlendiğini görmek, yediğimiz yemeklere bakışımı değiştirdi.

— Bu da çok önemli bir kazanım, dedi Hatice öğretmen.

Ela K düşünceli bir şekilde konuştu:

— Yani artık bir tabak yemeğe baktığımda, sadece “tok olur muyum” diye değil, “bu yemek vücuduma nasıl bir katkı sağlar, hemoglobini destekler mi” diye de düşüneceğimi fark ettim.

Defne Yaz ekledi:

— Ben de nefesin bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum, yani doğru nefes almanın sadece sporcular için değil, ders çalışırken bile beynimize oksijen göndermek açısından önemli olduğunu öğrenmek beni şaşırttı.

Yaman söz aldı:

— Bence bu yolculuk, sağlıklı olmanın tek bir şeyle değil, beslenme, hareket, nefes ve dikkat gibi birçok küçük ama önemli davranışın birleşimiyle mümkün olduğunu gösterdi.

Sihirli Profesör alkışladı.

— Eğer bir gün, dedi,
— “Neden böyle hissediyorum?” diye sorarsanız,
— belki cevabın bir kısmı hemoglobindedir.

Eylül elini kaldırdı:

— Profesör, dedi,
— biz sizi bir daha çağırabilecek miyiz?

Profesör gülümsedi.

— Aslında, dedi,
— beni çağırmanıza gerek yok.

Çocuklar şaşkınlıkla baktı.

— Çünkü artık, dedi Profesör,
sihir sizsiniz.

— Nasıl yani? diye sordu Nilda.

— Soru sorduğunuzda, dedi Profesör,
— gözlem yaptığınızda,
— neden–sonuç düşündüğünüzde,
— zaten benim yaptığımı yapıyorsunuz.

Sınıfta kısa bir sessizlik oldu.

Sonra Ali konuştu:

— Yani biz artık kendi vücudumuzun küçük bilim insanlarıyız diyebilir miyiz?

— Kesinlikle, dedi Hatice öğretmen.

Sihirli Profesör asasını kaldırdı.
Ama bu kez duman çıkmadı.

— Gitmeden önce, dedi,
— size son bir soru soracağım.

Herkes dikkat kesildi.

— Hemoglobin neden önemlidir?

Çocuklar sırayla cevap verdi:

— Çünkü oksijen taşır.
— Çünkü enerji üretimini destekler.
— Çünkü kasların ve beynin çalışmasını sağlar.
— Çünkü eksik olursa vücut bize sinyaller gönderir.
— Çünkü sağlığımızla davranışlarımız arasında köprü kurar.

Sihirli Profesör başını salladı.

— Artık bu soru sizin için bir sır değil.

Sonra yavaşça silikleşmeye başladı.

— Hoşça kalın, dedi.
— Merak etmeye devam edin.

Ve sınıf tamamen sessiz kaldı.

Hatice öğretmen tahtaya son bir cümle yazdı:

“Vücudunu tanıyan çocuk, kendini daha iyi anlar.”

Zil çaldı.

Ama çocuklar yerlerinden hemen kalkmadı.
Herkes birbirine baktı.

Çünkü artık biliyorlardı ki…
Kanlarının içinde,
gözle görülmeyen ama hayatı taşıyan
çok önemli bir kahraman vardı.

Hemoglobin.

Dr. Mustafa KEBAT

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Yukarıda yer alan hikaye firmalarımız Tetkik OSGB – Tetkik Danışmanlık tarafından sosyal sorumluluğumuz olan çocuklarımızı bilgilendirmek, okumaya, çalışmaya, doğal hayata heveslendirmek ülkemize ve geleceğimize yararlı bireyler olabilmelerine katkı sağlamak maksadı ile yayınlanmıştır.

Dr Mustafa KEBAT

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz. Varsa hatalarımızı bildirmeniz daha faydalı olmamıza desteğiniz bizim için çok değerli.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Tersanede Nefesle Gelen Organ Zararları

Tersaneler, çelikle tuzun, rüzgârla solventin, emeğinse havayla iç içe geçtiği ağır endüstriyel alanlardır. Bu ortamlarda çalışanlar, çoğu zaman sadece fiziksel yükle değil, soludukları görünmez karışımlarla da mücadele eder. Nefes, yaşamın en doğal refleksi olmasına rağmen; tersane ortamında çoğu zaman görünmez bir risk taşıyıcısına dönüşür.

Boyama, kaynak, kesim, kumlama, kaplama ve bakım süreçlerinde açığa çıkan uçucu organik bileşikler (VOC), metal dumanları, partiküller, asit buharları ve mikroorganizma aerosolleri, sadece akciğer dokusuna değil, karaciğer, böbrek, sinir sistemi ve hatta üreme organlarına kadar ulaşan zincirleme biyokimyasal reaksiyonlara neden olur.

Bu yazı, solunumla başlayan bir riskin nasıl sistemik bir organ hasarına dönüştüğünü, iş hijyeni, toksikoloji ve biyolojik maruziyet prensipleriyle açıklamaktadır. Amaç, yalnızca zararı göstermek değil; önleyici farkındalık sistematiğini yeniden tanımlamaktır. Çünkü tersanelerdeki en kritik koruma hattı, çoğu zaman sadece maskenin değil, doğru nefesin ve doğru bilincin arkasında başlar.

Bu ön söz, tüm İSG profesyonellerine bir hatırlatmadır:
Bir çalışanın akciğerine dolan hava, aslında işyerinin görünmeyen güvenlik raporudur.

Tersanelerde çalışanların maruz kaldığı solunabilir partiküller (örneğin metal tozları, kaynak dumanları, boya solventleri, asbest lifleri, silika tozu gibi) insan sağlığını zaman içinde çok katmanlı ve sistematik şekilde etkiler.

Aşağıdaki liste, bu partiküllerin başlıca organ sistemleri üzerindeki etkilerini, ilk temas, 1 hafta, 1 ay, 1 yıl ve 10 yıl sonrası olarak ayrıntılı şekilde açıklamaktadır.

🌫️ Maruziyetin Başlıca Kaynakları (Genel)
  • Kaynak dumanı (çinko, krom, nikel, mangan, kadmiyum)
  • Asbest lifleri (özellikle yalıtım ve söküm işlerinde)
  • Solvent buharları (boya, vernik, yapıştırıcılar)
  • Silika tozu (kumlama, taşlama)
  • Kurşun ve ağır metaller (boya, lehim)

Maruziyet Süresine Göre Organ Bazlı Etkiler
Organ/ Sistemİlk Temasta1 Hafta Sonra1 Ay Sonra1 Yıl Sonra10 Yıl Sonra
AkciğerlerÖksürük, bronş tahrişi, mukus artışıHafif bronşit, nefes darlığıKronik bronş irritasyonu, solunum kapasitesinde düşüşKOAH başlangıcı, astım gelişimiAkciğer fibrozisi, asbestozis, akciğer kanseri
GözlerKızarıklık, yanma, sulanmaGöz irritasyonu, görme bulanıklığıKronik konjonktivitGöz yüzeyinde doku hasarıKalıcı tahriş, mesleki katarakt
CiltKuruluk, döküntüEgzama başlangıcıKontakt dermatit, ciltte hassasiyetKimyasal dermatit, hiperpigmentasyonDeri kanseri riski (özellikle arsenik ve PAH maruziyetinde)
KaraciğerBelirti vermezHafif enzim yükselmesi (solvent maruziyeti)Hepatik stres, baş ağrısı, yorgunlukToksik hepatit bulgularıKaraciğer yağlanması, siroz riski
BöbreklerEtkilenme minimalHafif idrar değişikliği (metallerle temas)Kreatinin yükselmesi, toksik yük artışıGlomerüler fonksiyon bozukluğuKronik böbrek hastalığı riski
Sinir SistemiBaş dönmesi, sersemlik, baş ağrısıKonsantrasyon güçlüğü, hafıza zayıflığıNörotoksisite belirtileri (solventler, kurşun)Periferik nöropati başlangıcıKalıcı bilişsel bozulma, parkinsonizm bulguları
Kalp-Damar SistemiNabız değişikliği, tansiyon oynamasıTaşikardi eğilimiErken yorgunluk, hipertansiyon eğilimiEndotel hasarı, aterosklerozİskemik kalp hastalığı, inme riski artışı
Üreme SistemiBelirti vermezLibido azalmasıHormon seviyelerinde düzensizlikSperm kalitesinde bozulma, adet düzensizlikleriİnfertilite, düşük riski, fetotoksisite (gebelerde)
İmmün SistemGeçici baskılanmaSoğuk algınlığına yatkınlıkAlerji ve astım gelişimiOtoimmün reaksiyonlar artarİmmün baskılanmaya bağlı enfeksiyon riski yüksekliği
Sindirim SistemiHafif mide bulantısı (solvent buharı)İştah azalması, reflü benzeri şikayetlerKarın ağrısı, gastrit belirtileriKaraciğer kaynaklı safra problemleriSindirim emilim bozuklukları, hepatobiliyer hastalıklar
Kulak/Burun/Boğaz (KBB)Burun tıkanıklığı, boğazda yanmaRinit, farenjitKronik sinüzit, ses kısıklığıSolunum yollarında yapısal hasarKoku alma bozukluğu, kalıcı ses kaybı
Kemik ve Kas SistemiKas yorgunluğu, geçici ağrılarKas spazmları, kramplarAğır metal toksisitesine bağlı kas zayıflığıOsteomalazi, kas erimesiKemik mineral kaybı, ağır kas-iskelet bozuklukları

Tersanede nefes almak, yalnızca oksijen alıp karbondioksit vermek değildir; aynı zamanda havada çözünmüş metallerin, solvent buharlarının, yanma ürünlerinin ve mikroskobik partiküllerin vücuda giriş kapısını da temsil eder. Nefesle başlayan her kimyasal yolculuk, akciğerlerde değil, çoğu zaman karaciğerde metabolize olur, böbreklerde süzülür, sinir sisteminde iz bırakır.

Bu nedenle iş sağlığı, artık sadece ortam ölçümüyle değil, biyolojik iz sürmeyle de değerlendirilmelidir. İyi filtrelenmiş bir hava, doğru seçilmiş bir maske, yeterli havalandırma, solunumla ilgili periyodik sağlık kontrolleri ve kişisel farkındalık eğitimleri, bu görünmez tehdidin zincirini kıran halkalardır.

Sonuç olarak; tersanelerdeki organ zararlarının kaynağı çoğu zaman bir “nefes” kadar yakındır. Ancak bu tehlike, aynı zamanda bir fırsat da barındırır:
Eğer nefes almak bilinçli bir eyleme dönüşürse, her soluk bir korunma refleksine, her farkındalık ise bir önleme kültürüne dönüşebilir.

Tersane çalışanı için alınan her nefes, yalnızca bir yaşam belirtisi değil, iş güvenliği kültürünün en derin göstergesidir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Ayrıca;
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

#tersane #nefes #tetkikosgb #kebat

Daha Fazla

Kolinesteraz (Cholinesterase) – Biyosidal Ürün Uygulayıcılarında Ölçüm ve Takip

Biyosidal ürün uygulamalarında risk yönetiminin en kritik unsurlarından biri, çalışanların maruziyet düzeylerinin bilimsel göstergelerle takip edilmesidir. Bu göstergelerin başında ise Cholinesterase (Kolinesteraz) gelir.

Bu yazıda, hem işyeri hekimi bakış açımdan hem de sahada aktif olarak görev yapan bir profesyonel olarak deneyimlerime dayanarak, cholinesterase kavramının ne olduğunu, neden ölçülmesi gerektiğini, çıkan değerlerin nasıl yorumlanacağını, hangi eşiklerde ne gibi fizyolojik riskler doğduğunu ve uygulamada nelere dikkat edilmesi gerektiğini sizlerle paylaşacağım

Kolinesteraz Nedir?

Kolinesteraz, vücudumuzda sinir iletimini düzenleyen kritik bir enzim ailesidir.

İki ana türü bulunur:

Asetilkolinesteraz (AChE)
  • Temel olarak kırmızı kan hücrelerinde ve sinir dokusunda bulunur.
  • Görevi, sinir sisteminde iletimi sağlayan asetilkolin molekülünü parçalamaktır.
  • AChE düzeyindeki düşme, doğrudan sinir sisteminin fonksiyonlarını etkiler.

Pseudocholinesterase / Bütirilkolinesteraz (BChE)
  • Karaciğerde sentezlenen, kanda bulunan daha yaygın formdur.
  • Biyosidal ürünlerdeki organofosfat ve karbamat bileşiklerinin ilk etkilediği enzim çoğunlukla budur.
  • Bu nedenle biyosidal uygulayıcılarının takibinde BChE seviyesi daha sık kullanılır.

Kısaca ifade etmek gerekirse, bu enzim grubu sinir sisteminin düzenli çalışması için vazgeçilmezdir. Sinir kas kavşağında aşırı uyarımın önlenmesini sağlar, solunum kaslarının düzenli kasılıp gevşemesini yönetir ve organizmanın homeostazisi açısından yaşamsal faaliyetlerin merkezindedir.

Biyosidal Ürünlerde Kolinesteraz Neden Önemlidir?

Eğer kullanılan biyosidal ürünler organofosfat veya karbamat bileşikleri içeriyorsa, bu kimyasallar kolinesteraz enzimini inhibe ederek enzim kapasitesinde düşmeye neden olur.

Bu durum:

  • Sinir iletimini bozabilir,
  • Kaslarda sürekli uyarılma yaratabilir,
  • Solunumu etkileyebilir,
  • Davranışsal ve bilişsel fonksiyon bozukluklarına yol açabilir.

Özellikle sahada çalışan uygulayıcılar için bu maruziyetin fark edilmesi çoğu zaman zordur, çünkü ilk belirtiler genellikle grip benzeri hafif şikayetler şeklinde başlar ve çoğu kişi tarafından göz ardı edilir.

Bu nedenle kolinesteraz ölçümü, çalışan sağlığının korunmasında erken uyarı sistemi gibi işlev görür.

Kolinesteraz Ölçümü Neden Zorunlu Olmalıdır?

Sahadaki gözlemlerim, kolinesteraz düşüşünün çoğu zaman geç fark edildiğini ve çalışanların belirtileri kendi kişisel durumlarına bağlayarak önemsemediğini gösteriyor. Oysa bu kimyasallar, sinir sistemini baskılayarak geri dönüşü olmayan hasarlara kadar ilerleyebilecek sonuçlara yol açabilir.

Bu nedenle yapılması gerekenler şunlardır:

Referans (bazal) ölçüm

Çalışan işe başlamadan önce mutlaka alınması gereken ölçümdür.

  • Bu değer kişiye özgüdür.
  • Her insanın doğal kolinesteraz düzeyi farklıdır.
  • Daha sonra yapılacak takiplerde baz alınacak kritik referansdır.

Düzenli periyodik ölçüm

Riskli işlerde çalışan biyosidal uygulayıcıları için ayda bir, iki ayda bir veya maruziyet yoğunluğuna göre daha sık yapılmalıdır.

Maruziyet sonrası (şüpheli durumlarda) ölçüm
  • Solvent kokusu fazla olan uygulamalar,
  • Kapalı alanda çalışmalar,
  • Kişisel koruyucu donanımın yeterli kullanılmadığı durumlar,
  • Kimyasal dökülme, sıçrama gibi kazalar…

Bu durumlarda ölçüm ivedilikle yenilenmelidir.

İşten uzaklaştırma eşiklerinin belirlenmesi

Değerler belirli bir oranda düştüğünde çalışan derhal dinlendirilmelidir. Bu hem yasal hem etik bir zorunluluktur.

Kolinesterazın Normal Değerleri

Laboratuvara göre referans aralıkları küçük farklılıklar gösterebilir; ancak genel olarak:

Pseudocholinesterase (BChE) normal değerleri
  • Erkekler: 5.300 – 12.900 U/L
  • Kadınlar: 4.700 – 12.000 U/L

Asetilkolinesteraz (AChE) normal değerleri
  • 28 – 35 U/g Hb (Eritrosit AChE aktivitesi)

Bu değerler kişiye özgü olduğu için en önemli kıyaslama her zaman kişinin kendi bazal değeri ile yapılır.

Değerler Düştüğünde Ne Olur?

Kolinesteraz inhibisyonu genellikle azalma yüzdesi ile değerlendirilir.

Aşağıda çalışan sağlığı açısından kritik eşikler bulunmaktadır:

%20–30 düşüş
  • Vücut kimyasal etkilenmeye başlamıştır.
  • Belirtiler hafiftir: baş ağrısı, sersemlik, hafif bulantı.
  • Çalışan genellikle kendi durumunun farkında değildir.

Bu durumda:

  • Kişi dinlendirilmeli,
  • Maruziyet azaltılmalı,
  • Uygulamada kullanılan kimyasal kontrol edilmelidir.

%30–40 düşüş

Bu eşik, artık klinik belirti riskinin yükseldiği noktadır.

Belirtiler:

  • Göz bebeklerinde küçülme,
  • Kas seğirmeleri,
  • Terleme,
  • Hafıza ve dikkat problemleri,
  • Hafif göğüs sıkışması.

Bu durumda çalışan derhal görevden çekilmelidir.

%40–50 düşüş

Bu seviye tehlike bölgesidir.

Belirtiler:

  • Nefes darlığı,
  • Şiddetli kas kasılmaları,
  • Kusma,
  • Davranış değişiklikleri,
  • Bilinç bulanıklığı.

Bu seviyedeki bir çalışan acilen sağlık kuruluşuna yönlendirilmelidir.

%50’den fazla düşüş

Bu artık hayatı tehdit eden akut kolinerjik kriz durumudur.

Belirtiler:

  • Solunum kaslarında felç,
  • Kalp ritim bozuklukları,
  • Bilinç kaybı,
  • Göz yaşarması, salya artışı, şiddetli terleme,
  • Tüm kaslarda titreme, nöbet benzeri kasılmalar.

Tedavi edilmezse ölümcül olabilir.

Değerler Yükseldiğinde Ne Olur?

Kolinesterazın düşmesi kadar yükselmesi de anlam taşır; fakat yükseliş genellikle ciddi bir klinik anlam ifade etmez.

Yüksek değerler:

  • Alkol kullanımı,
  • Diyabet,
  • Stres hormonu yüksekliği,
  • Bazı psikiyatrik ilaçlar,
  • Karaciğerin aşırı enzim üretimi

gibi durumlarda görülebilir.

Bu nedenle yükselme daha çok genel sağlık durumu hakkında ipucu verir; organofosfat toksisitesi ile bağlantılı değildir.

Kolinesteraz ve İnsan Sağlığı Açısından Değerlendirelim

Biyosidal ürünlerle çalışanların sağlığını koruma yaklaşımımda kolinesteraz yalnızca bir laboratuvar değeri değildir; aynı zamanda sahadaki tüm iş güvenliği yaklaşımının kalbinde yer alır. Bunun nedenini birkaç başlıkla şöyle özetleyebilirim:

Sinir sistemi riskinin erken uyarı göstergesidir.

Çalışanın maruz kaldığı toksik etki, düşen enzim seviyesi ile çok erken dönemde tespit edilebilir.

Geri dönüşü olmayan hasarları engeller.

Uygulayıcılar genellikle belirtileri göz ardı ettiği için laboratuvar izlemi hayati rol oynar.

İşverenin yasal yükümlülüklerini güvence altına alır.

6331 sayılı Kanun ve biyosidal mevzuatı çerçevesinde bu takip yapılmadığında ciddi hukuki sorumluluk doğar.

Çalışan güvenliği kültürünün temel bir parçasıdır.

Bu ölçüm çalışanlara işverenin kendilerini önemsediğini hissettirir.

Takipte Dikkat Edilmesi Gereken Diğer Tıbbi Parametreler

Kolinesteraz ölçümü kadar, aşağıdaki testlerin de biyosidal uygulayıcıları için düzenli yapılmasını gerekli görüyorum:

Karaciğer fonksiyon testleri (ALT, AST, GGT)

Organofosfatlar karaciğerde metabolize olduğu için toksik yük karaciğer parametrelerini etkileyebilir.

Böbrek fonksiyon testleri

Kimyasalların bir bölümü böbreklerden atıldığı için maruziyet böbrek fonksiyonlarını etkileyebilir.

Tam kan sayımı

Zehirlenme belirtilerinin erken belirlenmesi açısından önemlidir.

Solunum fonksiyon testi

Uçucu biyosidal ürünlerin soluma riskine karşı gereklidir.

EKG

Nöromüsküler sistem etkilenmesi kalp ritmini de etkileyebilir.

Bu testlerin kombinasyonu, çalışanların hem akut hem de kronik etkileniminin izlenmesi için gereklidir.

Kolinesteraz Takibi Bir Lüks Değil, Zorunluluktur

Sahada edindiğim her tecrübe, kolinesteraz takibinin biyosidal uygulama ekipleri için vazgeçilmez olduğunu tekrar tekrar kanıtlıyor.

Bu izlem yapılmadığında:

  • Basit bir baş ağrısı,
  • Hafif bir yorgunluk,
  • Strese yorulan bir unutkanlık,

gibi masum görünen belirtilerin arkasında aslında sinir sistemini tehdit eden ciddi bir kimyasal yük olabilir. Bu nedenle hem çalışan sağlığı hem de hukuki sorumluluk açısından kolinesteraz düzeylerinin düzenli ölçülmesi ve doğru yorumlanması, mesleki güvenlik kültürünün ayrılmaz bir unsuru olmalıdır.

Her biyosidal uygulayıcı, kendi enzim düzeyini bilmek zorundadır. Her işveren, çalışanının bu değerlerini takip etmekle yükümlüdür. Ve biz iş sağlığı profesyonelleri, bu süreci bilimsel veriler ışığında yönetmek zorundayız.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Masson P, Lockridge O. “Butyrylcholinesterase for protection from organophosphorus poisons: catalytic complexities and hysteretic behaviour” — 2009.
PubMed/PMC: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20004171/

⭐️⭐️ Cocker J, Mason HJ, Warren ND. “Biological monitoring of exposure to organophosphate pesticides” — 2002.
PubMed: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12191866/

⭐️⭐️ Lessenger JE, et al. “Fifteen years of experience in cholinesterase monitoring” — 2005.
PubMed: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16537316/

⭐️⭐️ Richter ED, et al. “Sequential cholinesterase tests and symptoms for monitoring organophosphate absorption in field workers and in persons exposed to pesticide spray drift” — 1986. PubMed: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/3775819/

⭐️⭐️Cotton J, et al. “Measuring cholinesterase activity and pesticide use in an Australian agricultural community” — 2015. PubMed: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26243006/

⭐️⭐️ Dutta S, et al. “Effect of pesticide exposure on the cholinesterase activity among tea garden workers” — 2019. PubMed: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30512980/

⭐️⭐️ Thetkathuek A, et al. “Pesticide Exposure and Cholinesterase Levels in Migrant Farm Workers” — 2017. PubMed: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28139185/

⭐️⭐️ Stefanidou M, et al. “Butyrylcholinesterase as biomarker for exposure to organophosphorus insecticides” — 2009. PubMed: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19290984/

⭐️⭐️ Joshaghani HR, et al. “Effects of occupational exposure in pesticide plant on erythrocyte and serum cholinesterase activity” — 2007. PubMed: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18165198/

⭐️⭐️ McConnell R, et al. “Monitoring organophosphate insecticide-exposed workers” — 1992.
PubMed: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/1552378/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Kanunun ve Yönetmelikleri Okumayı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Biyosidal Ürünler Yönetmeliği – https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=13672&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

⭐️⭐️ Biyosidal Ürünlerin Kullanım Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik – https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=32642&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5

⭐️⭐️ Aktif Madde İçermeyen Biyosidal Ürünler Tebliği – https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/08/20130802-19.htm

⭐️⭐️ Biyosidal Ürünle İşlenmiş Eşyalar Tebliği – https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/05/20180513-14.htm

⭐️⭐️ Biyosidal Ürünlerin Etiketlenmesi Hakkında – 08.07.2025 – T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT
0 530 568 42 75

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Ayrıca;
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İşletmelerin Deprem Riskine Karşı İş Sağlığı ve Güvenliği Tedbirleri IX (İş Sürekliliği ve Yedekleme Planları)

1. 🧭 İş Sürekliliği Planı
a) Kritik Süreçlerin Belirlenmesi
  • Deprem durumunda kesintiye uğraması en çok zarar verecek iş süreçlerinin tanımlanması (örneğin: üretim, sevkiyat, veri işleme).
  • Her kritik sürecin maksimum kabul edilebilir kesinti süresi (MTPD) ve hedeflenen geri dönüş süresi (RTO) belirlenmelidir.

b) İş Etki Analizi
  • Her iş biriminin deprem durumunda nasıl etkileneceği, etkilerin şiddeti, maliyeti ve zincirleme etkileri analiz edilmelidir.
  • Tedarik zincirindeki dış bağımlılıklar bu analiz içinde yer almalıdır.

c) Acil Karar Alma Mekanizmaları
  • Deprem sonrası ilk 1 saat ve ilk 24 saat için karar verici kişiler, yetki devri prosedürleri ve haberleşme zinciri net olarak tanımlanmalıdır.
  • Alternatif yönetim kadrosu tanımları (örneğin: bir yönetici ulaşılamazsa kim devreye girer?).

d) İkincil Faaliyet Noktalarının Belirlenmesi
  • Birincil tesisin kullanılamaz hale gelmesi durumunda, yedek üretim alanı, ikincil ofis, taşınabilir konteyner ofis, iş ortaklarıyla geçici çözüm anlaşmaları yapılmalıdır.

e) Tedarik Zinciri Alternatifleri
  • Ana tedarikçilerle birlikte yedek tedarikçiler listesi oluşturulmalı.
  • Kritik yedek parçalar veya hammaddeler için ön stoklama planı yapılmalıdır.

2. 🖥️ Veri ve Bilişim Sistemleri Yedekleme Planı
a) Veri Yedekleme Sistemleri
  • Tüm sunucular için günlük, haftalık ve aylık periyodik yedekleme rutinleri tanımlanmalıdır.
  • Yedekler fiziksel depolama ve bulut tabanlı yedekleme olmak üzere iki katmanlı yapılmalıdır.

b) Coğrafi Yedekleme
  • Aynı deprem bölgesinde olmayan (örneğin İç Anadolu veya Karadeniz) lokasyonlarda veri yedekleme sistemleri barındırılmalıdır.

c) Acil Bilişim Kurtarma Planı
  • Kritik sunucu, ERP sistemi, e-posta, üretim kontrol sistemlerinin çökmesi durumunda ne kadar sürede ve hangi sıralamayla devreye alınacağı belirlenmelidir.
  • Teknik ekiplerin müdahale protokolleri yazılmalıdır.

d) Mobil Çalışma Altyapısı
  • Gerekirse evden çalışma ya da saha üzerinden bağlantı kurarak faaliyetlerin sürdürülebilmesi için VPN, mobil cihaz erişimi, bulut tabanlı yazılım sistemleri hazırda bulundurulmalıdır.

3. 🧑‍🤝‍🧑 İnsan Kaynağı Yedekleme ve Süreklilik Planı
a) Kritik Personel Tanımlaması
  • Kritik operasyonlar için görev yapan personel tanımlanmalı (örneğin: üretim operatörü, sistem yöneticisi, finans sorumlusu).
  • Bu personelin alternatifleri eğitilmeli, ikincil personel listesi oluşturulmalıdır.

b) Acil Durum Ekip Listesi
  • İSG kurulu, kriz masası, ilk yardım ekibi, tahliye sorumluları gibi acil durum görevleri tanımlanmış personellerin listesi düzenli olarak güncellenmelidir.

c) Psikososyal Destek Sürekliliği
  • Deprem sonrası travma, stres ve kaygı gibi durumlar için kurumsal psikolojik destek planı hazır tutulmalı.
  • Uzaktan erişimli psikolog desteği gibi hızlı çözümler de düşünülmelidir.

4. 🏗️ Fiziksel Tesis ve Ekipman Sürekliliği
a) Yedek Güç ve Enerji Sistemleri
  • Ana şebekenin devre dışı kalmasına karşı jeneratör, UPS sistemleri, güneş paneli destekleri bulundurulmalıdır.
  • Acil enerji ihtiyacını karşılayacak minimum enerji planı hazırlanmalıdır.

b) Yedek Üretim Hatları / Alternatif Üretim Planı
  • Kritik üretim hatları için ikincil, taşınabilir, modüler sistemler kurulabilir.
  • Ana üretim ünitesinin kullanılamadığı senaryolar için manuel işletim planı hazırlanmalıdır.

c) Yedek Ekipman ve Aletler
  • Kritik makineler, özel cihazlar için alternatif ya da yedek ekipman bulundurulmalıdır.
  • Yüksek hasar riski taşıyan cihazlar için taşınabilir depolama kasaları önerilir.

5. 🔄 İletişim Sürekliliği
a) Çoklu İletişim Kanalları
  • Sabit hatlara ek olarak GSM, telsiz, acil SMS bilgilendirme sistemleri gibi yedekli iletişim çözümleri oluşturulmalıdır.

b) Kritik Paydaşlarla Süreç İletişim Planı
  • Müşteriler, tedarikçiler, kamu otoriteleri gibi dış taraflarla acil iletişim protokolü tanımlanmalı.
  • Otomatik bilgilendirme sistemleri devreye alınmalıdır.

6. 🧾 Belgelendirme ve Yasal Uyum
a) İş Sürekliliği Planı Belgeleri
  • Tüm planlar yazılı, imzalı ve erişilebilir formatta dosyalanmalı.
  • ISO 22301 gibi sertifikasyonlara uygun yapı kurulması tavsiye edilir.

b) Plan Güncellemeleri
  • Her 6 ayda bir iş sürekliliği tatbikatları yapılmalı, ardından planlar gözden geçirilip güncellenmelidir.

7. 🔍 Test, Tatbikat ve Değerlendirme Süreçleri
a) Senaryo Bazlı Tatbikatlar
  • Deprem sonrası elektrik kesintisi, veri kaybı, bina çökmesi gibi senaryolarla iş sürekliliği planları test edilmelidir.

b) Tatbikat Sonrası İyileştirme Planları
  • Tatbikat sonuçları analiz edilip gerekli değişiklikler planlara işlenmelidir.
🎯 🎯 🎯
SONUÇ

İzmir ve çevresindeki işletmeler için deprem riski karşısında iş sürekliliği ve yedekleme planı, sadece iş güvenliği değil aynı zamanda kurumsal hayatta kalma stratejisidir. Bu önlemler sayesinde;

  • Can ve mal kaybı azaltılır,
  • Faaliyetler kısa sürede yeniden başlatılabilir,
  • Müşteri güveni ve kurumsal itibar korunur,
  • Ekonomik ve operasyonel kayıplar en aza indirilir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İşyerinde Deprem Güvenliği https://www.acgov.org/cao/rmu/programs/safety/topics/earthquakes.htm

⭐️⭐️ OSHA İşyerleri için Acil Durum Hazırlığı ve Afet Güvenliği Rehberi https://www.oshaeducationcenter.com/emergency-disaster-safety-guide/

⭐️⭐️ OSHA Deprem Hazırlığı ve Müdahale. https://www.osha.gov/earthquakes/preparedness

⭐️⭐️ OSHA Deprem Rehberi. https://www.osha.gov/emergency-preparedness/guides/earthquakes#:~:text=What%20can%20I%20do%20to,likely%20you%20will%20be%20injured.

⭐️⭐️ Deprem Öncesinde, Sırasında ve Sonrasında Ne Yapmalıyım? https://www.mtu.edu/geo/community/seismology/learn/earthquake-take-action/

⭐️⭐️ OSHA’nın Acil Durum Hazırlığı ve Müdahalesindeki Rolü: Krizde Çalışanları Koruma https://udshealth.com/blog/osha-emergency-preparedness-response-guide/

⭐️⭐️ Deprem https://ehs.stanford.edu/manual/emergency-response-guidelines/earthquake

⭐️⭐️ Deprem Hazırlığı https://www.caloes.ca.gov/office-of-the-director/operations/planning-preparedness-prevention/seismic-hazards/earthquake-preparedness/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

27 Aralık 2025 – İlkyardım Yönetmeliğinde Yapılan Değişikliğin Değerlendirilmesi

Yönetmelik Değişikliklerinin Sistemsel Mantığı, İlkyardım Eğitim Merkezleri ve İSG Uygulamalarına Etkisi
Bu Değişikliği Nasıl Okumak Gerekir?

İlkyardım Yönetmeliği’nde 27 Aralık 2025 tarihinde yapılan değişiklikleri, salt “maddelerde revizyon” olarak okumak hem eksik hem de yanıltıcıdır.

Ben bu düzenlemeyi; Sağlık Bakanlığı’nın ilkyardımı bir eğitim faaliyeti olmaktan çıkarıp, klinik doğruluğu yüksek, denetlenebilir, merkeziyetçi ve sonuç odaklı bir kamu güvenliği sistemi olarak yeniden konumlandırma girişimi olarak okuyorum.

Eski yönetmelik; iyi niyetli fakat yer yer şekilci, deneyim eşiği düşük, yerel yorumlara açık ve kâğıt üzerinde yeterlilik üretmeye elverişli bir yapıya sahipti.

Yeni düzenleme ise;

  • Yetkilendirmeyi nicelleştiren,
  • Deneyimi ölçülebilir kılan,
  • Merkezi denetimi artıran,
  • Uygulama becerisini teorinin önüne koyan,
  • İSG sistemiyle örtüşen fakat ona tabi olmayan bir ilkyardım rejimi kurmaktadır.

İlkyardım Eğitim Merkezlerine Etkisi
Hukuki Statü Açısından Değişim

Eski yönetmelikte ilkyardım eğitim merkezleri, büyük ölçüde yetki belgesi almış bir ticari yapı olarak konumlanıyordu. Denetim vardı ancak denetimin sürekliliği ve derinliği sınırlıydı.

Yeni düzenleme ile birlikte merkezler fiilen:

  • Sürekli performans üretmesi gereken,
  • Eğitmen kalitesinden doğrudan sorumlu,
  • Merkezi otoriteye (Genel Müdürlük) karşı hesap verir bir yapıya dönüştü.

Bu noktada özellikle mesul müdür tanımının yeniden yazılması, merkezler açısından kritik bir kırılmadır. Artık mesul müdür:

  • Sadece diplomaya ve yetki belgesine sahip biri değil,
  • En az 10 yetki belgeli eğitim vermiş,
  • Sahada fiilen deneyim kazanmış,
  • Denetimde sorumluluğu kişisel olarak hisseden bir aktör haline gelmiştir.

Bu durum merkezler açısından hukuki riskleri artırmıştır. Zira artık “kağıt üzerinde mesul müdürlük” dönemi kapanmış, fiili mesuliyet dönemi başlamıştır.

İdari ve Operasyonel Yük

Yeni yönetmelik, merkezlere açıkça şunu söylemektedir:

“Yetkilisin ama performans göstermediğin sürece bu yetki anlamsızdır.”

Bunun idari karşılığı şudur:

  • Eğitmenlerin eğitime katılım takibi,
  • Sınav gözetmenliği için deneyim basamaklarının izlenmesi,
  • Yenileme süreçlerinin süre bitiminden önce planlanması,
  • Güncellenen eklerin (özellikle beceri rehberleri ve sınav uygulamaları) merkeze entegrasyonu.

Merkezler artık takvim yönetimi, eğitmen performans izleme, belge süresi optimizasyonu gibi klasik İSG yönetim sistemlerine benzer bir idari disiplin kurmak zorundadır.

Bu da küçük ve kurumsallaşmamış merkezler için ciddi bir uyum maliyeti anlamına gelmektedir.

Eğitim İçeriğinin Derinleşmesi

Yeni yönetmelikle birlikte eğitim içeriği açık biçimde klinik doğruluk yönünde derinleştirilmiştir. Özellikle:

  • “İlkyardım bilgileri” ifadesine vücut sistemlerinin eklenmesi,
  • “Temel yaşam desteği”ne OED (Otomatik Eksternal Defibrilatör) kullanımının dahil edilmesi,

ilkyardımı artık sadece “ilk müdahale refleksi” değil, insan fizyolojisi bilgisine dayanan bir uygulama alanı haline getirmiştir.

Bu durum merkezler açısından şunu doğurur:

  • Eğitmen bilgi seviyesi yükselmek zorunda,
  • Sunum ve materyaller revize edilmek zorunda,
  • Uygulama alanları (maket, simülasyon vb.) güncellenmek zorunda.

İSG Uygulamalarına Etkisi
İlkyardım – İSG İlişkisinin Yeniden Tanımlanması

Uzun süredir şunu savunuyorum:
İlkyardım, İSG’nin alt başlığı değil; İSG ile kesişen bağımsız bir yaşam güvenliği disiplinidir.

Yeni yönetmelik bu yaklaşımı fiilen teyit etmiştir.

Eski sistemde ilkyardım:

  • “İSG dosyasında olması gereken belge” idi.

Yeni sistemde ise:

  • İSG risklerinin sonuçlarını yönetebilecek gerçek bir müdahale kapasitesi olarak tanımlanmaktadır.

Bu değişim, özellikle tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işletmeler için anlamlıdır.

Hukuki Sorumluluklar Açısından Etki

Yeni yönetmelik, dolaylı olarak işverenin sorumluluğunu artırmaktadır.

Çünkü artık:

  • İlkyardımcı belgesi olan çalışan,
  • Daha derin bilgiye ve daha geniş beceriye sahip kabul edilmektedir.

Bu da bir iş kazası veya acil durumda şu soruyu beraberinde getirir:

“Bu eğitimi almış bir çalışanın, bu müdahaleyi neden yapamadığı / yanlış yaptığı sorgulanabilir mi?”

Bence önümüzdeki süreçte ilkyardım ve ilkyardımcı konusunda da savcılık tahkikatları – mahkeme süreçleri görmemiz kuvvetle muhtemel.

Dolayısıyla işverenler açısından:

  • İlkyardımcı sayısından çok ilkyardımcı niteliği önem kazanmıştır.
  • Eğitimlerin “kağıt tamamlamak” için değil, gerçek risk senaryolarına göre planlanması gerekmektedir.

İSG Profesyonelleri Açısından Yansıma

İSG uzmanları ve işyeri hekimleri için yeni yönetmelik:

  • İlkyardım eğitimini artık pasif bir yan süreç olarak görmemeyi,
  • Risk değerlendirmelerinde ilkyardım kapasitesini ayrı bir başlıkta ele almayı,
  • OED bulunan işyerlerinde ilkyardım eğitimlerini buna göre yapılandırmayı

zorunlu kılmaktadır.

Bu da İSG profesyonelinin rolünü genişletmektedir:

  • Sadece mevzuat takibi yapan değil,
  • Sahadaki müdahale kapasitesini okuyan bir uzman profili öne çıkmaktadır.

Eğitmen ve Eğitici Eğitmenlerin Durumu
Yetki Belgesi Sahibi Olmak Artık Yeterli Değil

Yeni yönetmelik bana göre en radikal değişikliği eğitmenlik statüsünde yapmıştır.

Çünkü artık:

  • İlkyardım eğitmeni olmak bir “etiket” değil,
  • Sürekli aktif olmayı gerektiren bir mesleki pozisyon haline gelmiştir.

Özellikle şu düzenleme çok nettir:

Bir takvim yılı içinde 3 kez eğitime katılmayan eğitmen, 1 yıl süreyle sınav gözetmenliğinden çıkarılır.

Bu hüküm, fiilen şunu söyler:

  • “Sahada yoksan, sistemde de yoksun.”

Bu yaklaşım, uzun süredir belgeli olup fiilen eğitim vermeyen eğitmenler için pasif tasfiye anlamına gelir.

Eğitici Eğitmenlik – Elit Bir Alan Haline Geliyor

Eğitici eğitmen olmak artık:

  • Deneyimsiz ama belgeli kişilerin ulaşabileceği bir seviye değildir.
  • En az 10 eğitim, en az 1 yıl, Genel Müdürlük programı gibi filtrelerden geçmektedir.

Bu da eğitici eğitmenliği:

  • Nicel olarak azaltacak,
  • Nitelik olarak güçlendirecektir.

Bu durumu olumlu görüyorum. Çünkü eğitici eğitmen, sistemin epistemik taşıyıcısıdır; yanlış bilgi üretirse çarpan etkisiyle yayılır.

Hizmet Alanlar ve Eğitime Katılanlar Açısından Süreç
Eğitim Alan Çalışanlar

Yeni yönetmelik sonrası ilkyardım eğitimi alan çalışan:

  • Daha uzun süreli,
  • Daha uygulama ağırlıklı,
  • Daha zorlayıcı bir sınav sürecinden geçecektir.

Bu çalışan için avantajdır; çünkü:

  • Gerçek bir acil durumda müdahale kapasitesi artar.
  • OED gibi kritik cihazları kullanabilme yetkinliği kazanır.

Ancak bu durum, eğitimin “kolay belge” beklentisiyle alındığı işyerlerinde direnç yaratacaktır.

Firmalar (İşverenler) Açısından Süreç

Firmalar açısından yeni süreç:

  • Daha iyi planlama,
  • Daha erken yenileme,
  • Daha nitelikli merkez seçimi

gerektirir.

Artık sadece “en ucuz merkez” ile çalışmak:

  • Hukuki risk,
  • İdari zafiyet,
  • Olası bir kazada ağır sorumluluk

doğurabilir.

İşverenlere şunu öneririm:

İlkyardım eğitimini maliyet kalemi değil, risk azaltıcı yatırım olarak görün.

Genel Olarak

Bu yönetmelik değişikliği, bana göre:

  • İlkyardımı şekilsel bir yükümlülük olmaktan çıkarıp,
  • Gerçek bir yaşam güvenliği sistemi haline getirmeyi amaçlamaktadır.

Evet, sistem zorlaşmıştır.
Evet, merkezler, eğitmenler ve firmalar için uyum maliyeti artmıştır.

Bu değişikliklerle birlikte İlkyardım Yönetmeliği:

  • Deneyim temelli yetkilendirme
  • Merkezi (Genel Müdürlük) denetim
  • Uygulama ve beceri ağırlıklı sınav sistemi
  • OED ve klinik bilgi entegrasyonu
  • Form ve ek sadeleştirmesi

eksenine taşınmıştır.

Ancak unutulmamalıdır ki:

İlkyardımın başarısı, belgenin varlığıyla değil; müdahalenin doğruluğuyla ölçülür.

Bu yönetmelik tam olarak bunu hedeflemektedir.

Aşağıda 29/07/2015 tarihli İlkyardım Yönetmeliği’nin önceki hali ile 27/12/2025 tarihli değişiklik yönetmeliği sonrası hali madde madde, “öncesi–sonrası” karşılaştırmalı olarak sunuyorum.

1. Tanımlar (Madde 4 / f, i, k bentleri)
f) İlkyardım Eğitici Eğitmeni

Öncesi:

  • Sağlık alanında ön lisans mezunu
  • İlkyardım eğitmeni yetki belgesi sahibi
  • Eğitici eğitmeni olma şartları daha genel ve deneyim kriteri net değildi

Sonrası:

  • Sağlık alanında en az ön lisans mezunu
  • En az 1 yıl ilkyardım eğitmeni yetki belgesi
  • En az 10 yetki belgeli ilkyardım eğitimi verdiğini belgeleme şartı
  • Genel Müdürlükçe düzenlenen eğitici eğitmeni eğitim programına katılım ve yetki belgesi zorunlu

Değişimin özü: Eğitici eğitmenlik için nicel deneyim ve merkezi onay netleştirildi.

i) Mesul Müdür

Öncesi:

  • Sağlık alanında ön lisans mezunu
  • İlkyardım eğitmeni yetki belgesi
  • Deneyim şartı açık ve ölçülebilir değildi

Sonrası:

  • Sağlık alanında en az ön lisans mezunu
  • İlkyardım eğitmeni yetki belgesi
  • En az 10 yetki belgeli ilkyardım eğitimi vermiş olma şartı

Değişimin özü: Mesul müdürlük için fiili eğitim deneyimi zorunlu hale getirildi.

k) Sınav Gözetmeni

Öncesi:

  • Sınav gözetmeni tanımı daha genişti
  • Fiili görev yeri ve unvan net değildi

Sonrası:

  • Genel Müdürlük
  • İl/ilçe sağlık müdürlükleri
  • Acil sağlık hizmetlerinden sorumlu birimler
  • Fiilen görev yapan yetki belgeli ilkyardım eğitmeni veya eğitici eğitmeni

Değişimin özü: Sınav gözetmenliği kurumsal görev ve aktif çalışma şartına bağlandı.

2. Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Madde 7/1-(ı)

Öncesi: İlkyardım merkezlerinin bazı yükümlülükleri vardı
Sonrası: Bent tamamen kaldırıldı

Madde 8/1-(ç)

Öncesi: Yetkilendirme sürecine ilişkin ek bir şart bulunuyordu
Sonrası: Bent yürürlükten kaldırıldı

Madde 11/1-(i) ve Madde 15/3-(h)

Öncesi: Ek-6d’ye atıf vardı
Sonrası: Ek-6d’ye yapılan tüm atıflar kaldırıldı

Sonuç: Ek-6d belgesi tamamen mevzuattan çıkarıldı.

3. Sınav Gözetmenliği (Madde 12 – Yeni Fıkralar)
Öncesi:
  • Sınav gözetmenliğine geçişte net deneyim ve yaptırım kriterleri yoktu
Sonrası:
  • En az 3 yetki belgeli ilkyardım eğitiminde görev alma şartı getirildi
  • Bir takvim yılında 3 kez eğitime katılmayan eğitmen, 1 yıl sınav gözetmenliğinden çıkarılır

Değişimin özü: Sınav gözetmenliği aktif eğitmenlik performansına bağlandı.

4. Eğitim Müfredatı ve Belge Süreleri (Madde 21)
Öncesi:
  • “İlkyardım bilgileri”
  • “Temel yaşam desteği”
  • Belge yenileme: süresi dolduğunda
Sonrası:
  • “İlkyardım bilgileri ve vücut sistemleri
  • “Temel yaşam desteği ve OED kullanımı
  • Yenileme: süresinin bitiminden önceki 3 ay içinde
  • 3., 4. (ikinci cümle) ve 5. fıkralar kaldırıldı

Değişimin özü:

  • Müfredat klinik derinlik kazandı
  • OED (Otomatik Eksternal Defibrilatör) zorunlu içerik oldu
  • Belge yenileme önleyici zamanlamaya çekildi

5. Sınav Uygulamaları (Madde 22)
Öncesi:
  • Uygulama sınav konuları ve seçimi daha esnekti
  • Müdürlük yerine yerel yapı ağırlıklıydı
Sonrası:
  • Yetki Genel Müdürlük vurgusuyla merkezileştirildi
  • Uygulama sınavlarında zorunlu konular:
    • Temel yaşam desteği
    • Hava yolu tıkanıklığı
    • Araç içinden yaralı çıkarma
  • Bunlara ek en az 2 beceri konusu
  • Ek-7a ve beceri rehberleri esas alındı

Değişimin özü: Uygulama sınavları standartlaştırıldı ve zorlaştırıldı.

6. Belge Süreçleri (Madde 23)
Öncesi:
  • “Bitimini takiben en geç …”
Sonrası:
  • Bitiminden önceki …”
  • Belge geçerliliği başlangıcı açıkça tanımlandı
  • Ek-3e kaldırıldı, yalnızca Ek-3f kaldı

Değişimin özü: Süreçler proaktif ve sade hale getirildi.

7. Ücret Tespit Komisyonu (Madde 25)
Öncesi:
  • Komisyon yapısı daha sınırlı
  • Genel Müdürlük onayı net değildi
Sonrası:
  • Çok paydaşlı komisyon:
    • Merkez temsilcisi
    • Ticaret odası
    • Acil sağlık hizmetleri yönetimi
    • İlkyardım eğitmeni/eğitici eğitmeni
  • Genel Müdürlük onayı zorunlu

Değişimin özü: Ücretler merkezi denetime alındı.

8. Ekler
Öncesi:
  • Çok sayıda form ve belge yürürlükteydi
Sonrası:
  • Ek-3e, Ek-6d, Ek-7c yürürlükten kaldırıldı
  • Diğer ekler güncellendi ve yeniden düzenlendi

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT
0 530 568 42 75

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Ayrıca;
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Konuşmayı Öğretmeden İş Güvenliğini Sağlayamayız

Kurumsal Omertà, Çalışan Sessizliği ve İş Sağlığı ve Güvenliğinde Tehlike

Bu yazıyı bir kavram anlatmak için değil, bir sessizliği görünür kılmak için yazıyorum.

Çünkü bugün iş kazalarının, meslek hastalıklarının ve “nasıl oldu da oldu?” dediğimiz faciaların arkasında çoğu zaman aynı ortak neden var:

Herkes biliyordu ama kimse konuşmadı.

Bu cümle size tanıdık geliyorsa, işte tam orada Omertà ile karşı karşıyayız.

Omertà Nedir, Nedir Değildir?

Omertà kelimesi ilk kez duyulduğunda çoğu kişinin aklına mafya filmleri gelir.
Sessizlik yemini, konuşanın cezalandırılması, susmanın erdem sayılması…

Ama Omertà yalnızca suç örgütlerine ait bir kavram değildir.
Omertà, en basit haliyle şudur:

“Sorun var ama dile getirilmiyor.”

Bugün Omertà;

  • Şirketlerde,
  • Fabrikalarda,
  • Şantiyelerde,
  • Ofislerde,
  • Hastanelerde,

yani insanların birlikte çalıştığı her yerde karşımıza çıkar.

Ve en tehlikeli olduğu alanlardan biri de iş sağlığı ve güvenliğidir.

Kurumsal Omertà – Şirketin Sessizliği

Kurumsal Omertà, bir kurumun içinde sorunların bilinmesine rağmen bilinmiyormuş gibi davranılmasıdır.

Kimse açıkça “susun” demez.
Ama herkes susulması gerektiğini bilir.

Kurumsal Omertà Nasıl Oluşur?

Şöyle düşünün:

  • Bir makinenin arızalı olduğu biliniyor
  • Bir çalışanın aşırı yorulduğu görülüyor
  • Bir bölümde sürekli ramak kala yaşanıyor
  • Bir kimyasalın doğru kullanılmadığı fark ediliyor

Ama:

  • “Şimdi sırası değil”
  • “Üretim dursun mu?”
  • “Zaten idare ediyoruz”
  • “Büyütmeyelim”

deniliyor.

İşte bu, kurumsal Omertà’dır.

Kimse yalan söylemez.
Kimse inkâr etmez.
Sadece konuşmaz.

Kurumsal Omertà Neden Tehlikelidir?

Çünkü kurumlar sessiz kaldıkça, riskler büyür.

Küçük bir sorun konuşulmadığında:

  • Normalleşir
  • Alışkanlık olur
  • “Hep böyleydi” denir

Sonra bir gün büyük bir kaza olur.

Ve herkes aynı cümleyi kurar:

“Aslında biz bunu biliyorduk.”

Ama bilmek yetmez.
Söylemek gerekir

Çalışan Omertà’sı – Korkunun Sessizliği

Kurumsal Omertà tek başına oluşmaz.
Onu besleyen şey çalışan Omertà’sıdır.

Çalışan Omertà’sı şudur:

Çalışanın, gördüğü riski dile getirmemesi.

Peki neden?

Çünkü çalışan şunu düşünür:

  • “Başım derde girer mi?”
  • “İşimi kaybeder miyim?”
  • “Sorun çıkaran adam mı olurum?”
  • “Zaten kimse dinlemez”

Bu düşünceler, çalışanın ağzını kapatır.

Ve burada sessizlik, bir tercih değil; hayatta kalma refleksi haline gelir.

“Bana Ne” Kültürü Nasıl Oluşur?

Çalışan Omertà’sı çoğu zaman şöyle başlar:

  • Bir kişi uyarır, dikkate alınmaz
  • Bir kişi şikâyet eder, dışlanır
  • Bir kişi konuşur, etiketlenir

Sonra diğerleri öğrenir:

“Konuşan zarar görüyor.”

İşte o an sessizlik yayılır.

Kimse risk görmez değil.
Kimse tehlikeyi anlamaz değil.
Ama herkes susmayı seçer.

Bu, bilinçli bir kötülük değil;
öğrenilmiş bir sessizliktir.

İş Sağlığı ve Güvenliğinde Omertà

Şimdi konuyu iş sağlığı ve güvenliği açısından netleştirelim.

İSG’de Omertà, şudur:

  • Tehlike var
  • Risk biliniyor
  • Ama kayıt altına alınmıyor
  • Bildirilmiyor
  • Dile getirilmiyor

Bu, bazen yönetimin, bazen çalışanın, bazen de sistemin ürettiği bir sessizliktir.

Ve şunu açıkça söylemek gerekir:

İSG’de Omertà varsa, kaza kaçınılmazdır.

“İnsan Hatası” Denilen Şeyin Arkasında Ne Var?

Bir kaza sonrası raporlara bakın:

  • “Dikkatsizlik”
  • “Kurallara uymama”
  • “İnsan hatası”

Ama kimse şunu sormaz:

  • O insan neden acele etti?
  • Neden koruyucuyu çıkardı?
  • Neden yorgundu?
  • Neden sesini çıkarmadı?

Çünkü bu sorular, Omertà’yı bozar.

Oysa çoğu kazada asıl hata:

Konuşmayan sistemdir.

İSG Uzmanları ve İşyeri Hekimleri Bu Resmin Neresinde?

Bu noktada kendi mesleğimize de dürüst olmamız gerekiyor.

Bazen biz de şunu yapıyoruz:

  • “Yazdım, imzalattım”
  • “Uyardım ama dinlemediler”
  • “Ben görevimi yaptım”

Ama İSG sadece belge işi değildir.
İSG, iletişim işidir.

Eğer bir işyerinde:

  • Çalışan rahatça konuşamıyorsa
  • Risk söylemek cesaret istiyorsa
  • Kaza bildirmek sorun yaratıyorsa

orada ne kadar evrak olursa olsun, Omertà hüküm sürüyor demektir.

Omertà’nın En Tehlikeli Hali – Normalleşme

En tehlikeli sessizlik, alışılmış sessizliktir.

  • “Burada hep böyle”
  • “Biz buna alıştık”
  • “Kimseye bir şey olmuyor”

Bu cümleler, kazadan önce duyulan son sakin sözlerdir.

Çünkü risk normalleştiğinde, tehlike görünmez olur.

Omertà Nasıl Kırılır?

Omertà’yı kırmak bağırmakla olmaz.
Cezayla hiç olmaz.

Omertà ancak güvenle kırılır.

1. Konuşanı Korumak

Bir işyerinde konuşan kişi:

  • Dışlanıyorsa,
  • Etiketleniyorsa,
  • Sorunlu ilan ediliyorsa,

orada Omertà kök salar.

Konuşan kişi korunursa, sessizlik çözülür.

2. Küçük Uyarıları Ciddiye Almak

Büyük kazalar, küçük uyarıların yok sayılmasıyla olur.

  • “Bir şey olmaz” denilen her şey
  • “Sonra bakarız” denilen her risk

sessizce birikir.

3. İSG’yi Evraktan Çıkarmak

İSG, çalışan için bir kağıt işi gibi algılanıyorsa,
kimse gerçek riskleri anlatmaz.

Ama İSG:

  • Dinleyen,
  • Anlayan,
  • Çözüm üreten

bir yapı olursa, sessizlik dağılır.

Sessizlik Güvenlik Değildir

Bu yazıyı şu cümleyle bitirmek istiyorum:

Sessizlik düzen demek değildir.
Sessizlik güvenlik hiç değildir.

İş sağlığı ve güvenliği, susarak sağlanmaz.
Tam tersine, konuşarak sağlanır.

Kurumsal Omertà’yı, çalışan Omertà’sını ve İSG’deki sessizlik kültürünü görmeden;

  • Kazaları azaltamayız
  • Meslek hastalıklarını önleyemeyiz
  • Güvenlik kültürü oluşturamayız

Eğer bir işyerinde herkes susuyorsa, orada sorun yok değildir.

Sadece konuşulmasına izin yoktur.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT
0 530 568 42 75

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Ayrıca;
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Ahilik – Lonca Kökenleri ve Dönüşümü

Ahiliğin Kökeni ve Temel Özellikleri

Ahilik, Anadolu Selçukluları döneminden itibaren (12.–13. yüzyıllar) şekillenmiş; İslam’ın “fütüvvet / futuwwa” kavramı ile eski Türk topluluklarının dayanışma ve esnaf örgütlenmesi geleneğinin sentezi olarak doğmuştur. ahievran.org – DergiPark
Aslında “kardeşlik, ahlak, dayanışma, mesleki yeterlilik, dürüstlük” gibi değerler, Ahilik’in asıl omurgasını oluşturuyordu. Mesleğim Hayatım – adanaesob.org.tr

Ahiler, sadece ticaret ve zanaat eğitimi veren bir yapı değil; aynı zamanda toplumsal düzenin, dayanışmanın ve etik üretimin de bekçileriydi. ahievran.org – Bilkent BUIR
Meslekî eğitim — usta-çırak-kalfa süreci — sadece teknik beceri kazandırmakla kalmazdı; dürüstlük, adalet, esnaf dayanışması gibi sosyal ve etik vasıfları da kazandırırdı. Mesleğim Hayatım

Lonca Sistemine Geçiş ve Nedenleri

Zamanla, 15.–16. yüzyıllardan itibaren sosyal ve ekonomik dönüşümler, ticaretin genişlemesi, yerleşik devlet yapılarının güçlenmesi, sermaye ve üretimde artan çeşitlilik gibi etkenler, Ahiliğin yapısını ve işleyişini zorlamaya başladı. ahievran.org – ahievran.org
Bu bağlamda, Ahiliğin temel ilkeleri — esnaf dayanışması, meslekî düzen, kalite-etik anlayışı — kurumsal bir forma dönüştü: Lonca sistemi. DergiPark -Index Academic Docs

Yani Loncalar, Ahiliğin mirasını devraldı; ancak devlet denetimi, resmi tescil, monopol düzenlemeleri, narh (fiyat sabitleme) gibi yeni düzenlerle şekillendi. Cambridge University Press & Assessment -DergiPark

Ahilik ve Lonca – İşlevsel Benzerlikler & Kurumsal Farklılıklar
Benzerlikler

Meslekî eğitim ve ustalık geleneği: Her iki sistem de usta-çırak-kalfa-usta dizilimini benimsedi; yetkinlik, beceri, sorumluluk ve etik bu sürecin vazgeçilmez parçasıydı.

Toplumsal sorumluluk ve dayanışma: Ahilik’te “kardeşlik, yardım, dayanışma, dürüst üretim” öncelikliydi; Loncalar da esnaf dayanışması, lonca sandıkları, ortak çıkarların gözetilmesi gibi yapılarla bu ruhu sürdürdü.

Üretim ve ticaret düzenlemesi: Haksız rekabeti engelleme, kalite ve dürüstlük anlayışı, adil fiyat ve üretim düzeni — hem Ahilik hem Loncada vardı.

Toplumsal denetim ve etik standart: Ahî ahlâkı, lonca nizamnameleri ile kurumsal kurallara dönüştü; üretimden satışa, ham maddeden işçiliğe kadar normlar belirlendi.

Farklılıklar / Kurumsal Dönüşüm
ÖzellikAhilikLonca Sistemi
Köken & DoğrudanlıkFütüvvet temelli gönüllü cemaat + esnaf dayanışmasıDevlet onaylı, resmi izinli kurumsal örgütlenme Cambridge University Press & Assessment – ahievran.org
Denetim & ResmiyetCemaat içi normlar, usta gözetimi, ahlâkî sorumlulukDevlet + lonca içi hiyerarşi ile düzenleme; narh, fiyat ve kalite kontrolü DergiPar – Dijital Arşiv
Amaç odaklarıAhlâk, toplum düzeni, dayanışma, meslekî yeterlilikEkonomik düzen, üretim kontrolü, kalite, hammadde ve fiyat dengesi Sorumatik -ahievran.org
Üyelik & Ticaret HakkıCemaat + zanaatkâr birlikteliği, gönüllülük unsuruResmî kayıt, izin, “gedik/lonca belgesi” sistemi ahievran.org

İş Sağlığı ve Güvenliği — Ahilik’ten Loncaya Miras

Ahilik’in toplumsal ve meslekî normları, yalnızca “ahlâk ve zanaatkârlık”la sınırlı değildi; aynı zamanda çalışan güvenliği, üretim güvenliği, toplumsal sorumluluk ve dayanışma ile iç içeydi. Lonca sistemi bu yaklaşımı devam ettirdi; ancak kurumsallaştırdı, kurallarla biçimlendirdi, denetim ve yaptırım mekanizmaları getirdi. Aşağıda bu süreci ve yansımasını somut başlıklarla anlatıyorum.

1. Meslekî Eğitim, Ustalık ve Kalite Disiplini

Ahilik’te çıraklık–kalfalık–ustalık süreci, yalnızca tekniği değil, “zanaat ahlâkı”nı da aktarırdı: dürüstlük, itina, kaliteye saygı… Mesleğim Hayatım
Loncada ise bu süreç formalize oldu; esnaf, lonca nizamnamelerine uymak zorundaydı, kalite standartları, üretim ve satış düzeni lonca tarafından gözetildi. Cambridge University Press & Assessment
Bu yapı, avantajlı iş güvenliği açısından da önemliydi: vasıfsız veya acemi kişilerin tehlikeli işlere “izinsiz” girmesi önleniyor, ustalık sistemiyle işin ehli tarafından yapılması garanti ediliyordu.

2. Toplumsal Dayanışma ve Sosyal Güvence

Ahiliğin yardım, dayanışma, esnaf kardeşliği anlayışı — lonca sandıkları, yardımlaşma mekanizmaları, zor durumda olan üyeye destek gibi yapılar — Lonca ile devam etti. ahievran.org – Index Academic Docs
Bu, özellikle iş kazası, hastalık, ekonomik kriz gibi durumlarda çalışanların korunması; ailelerin desteklenmesi; esnaf topluluğunun birlikte hareket etmesi bakımından bir “erken sosyal güvenlik sistemi” sayılabilir.

3. Üretim & Ticaret Denetimi – Kalite, Hammadde, Fiyat ve Monopol Düzenlemesi

Lonca sisteminde, hammadde temini, ürün standardı, fiyat düzenlemesi (narh), üretimin izni, satış kontrolü gibi tüm aşamalar kurallara bağlanmıştı. Cambridge University Press & Assessment -DergiPark
Bu düzenleme — teknik ve sosyal güvenliğin ötesinde — tüketicinin, toplumun güvenliğini; aynı zamanda işçinin adil emek karşılığı elde etmesini hedefliyordu.

4. Denetim, Disiplin ve Hiyerarşi – “Kurumsal Sorumluluk”

Ahilik’te usta-çırak gözetimi, cemaat denetimi, ahlâkî sorumluluk önemliydi. Ancak Lonca bunu sistematik ve kurumsal yaptı: kethüda, yaşlı ustalar, lonca yöneticileri ve istenirse devlet temsilcileri tarafından denetim, norm koyma, yaptırım mekanizması oluşturuldu. Cambridge University Press & Assessment – ahievran.org
Bu şekilde üretim ortamı, işyeri güvenliği, iş disiplini daha sağlam temeller üzerine oturtuldu.

Neden Bu Köklü Kurumlar, Günümüz İSG Anlayışı İçin Hâlâ Önemli?

Günümüzün iş sağlığı ve güvenliği standartları — risk analizi, işyeri denetimi, kişisel koruyucu donanım, işyeri hijyeni, çalışan hakları, sosyal güvenlik — gibi pek çok kavramla şekilleniyor. Lakin Ahilik-Lonca sistemi, bu kavramların çoğuna yüzlerce yıl önce toplumsal ve meslekî pratik içinde yer vermişti.

  • Meslekî beceri + etik + sorumluluk + ortak kurallar → güvenli üretim
  • Topluluk içinde dayanışma & yardım → sosyal güvence
  • Denetim + norm + yaptırım → üretim güvenliği ve disiplin
  • Hammadde & fiyat & kalite kontrolü → tüketici ve işçi güvenliği

Bu yapı, bir anlamda modern “kurumsal iş sağlığı ve güvenliği + sosyal güvenlik + meslek etiği + işyeri standartları” sisteminin başlangıç versiyonudur. Eğer Ahilik ve Lonca mirası bugüne taşınabilseydi — belki birçok güncel iş güvenliği, meslek standardı ve sosyal güvenlik sorunu baştan çözülmüş olacaktı.

Dikkat Edilmesi Gerekenler & Eleştiriler

Bu tarihsel yapı ne olursa olsun modern dünyadan farklıdır. Teknoloji, üretim ölçeği, karmaşık makineleşme, kimyasal/sanayi riskleri yoktu. Dolayısıyla Ahilik-Lonca dönemindeki “güvenlik” anlayışı, kendi döneminin koşullarına göre ve insan odaklıydı.

Ayrıca, kurumsallaşma ve devlet denetimiyle birlikte — özellikle Lonca döneminde — bazı eski dayanışma, etik, ahlâkî anlayışlar kaybolmuş; yerine monopol, ayrıcalık, imtiyaz gibi yapılar geçmiştir. ahievran.org
Yani Ahilik ruhunun bir kısmı korunmuş olsa da; Lonca ile gelen devlet-odaklı düzenleme, esnekliği ve toplumsal eşitlik idealini törpülemiştir.

Ahilik & Lonca — Bir Meslek, Bir Toplum Mirası

Benim gördüğüm kadarıyla, Ahilik ve Lonca sistemi; sadece esnaf örgütlenmesi değil, aynı zamanda bir toplumsal zemin, etik altyapı, üretim-ticaret düzeni, topluluk dayanışması ve güvenlik anlayışı inşa etmiştir.

Günümüzde hâlâ tartıştığımız “iş güvenliği, sosyal güvenlik, meslekî yeterlilik, etik üretim, tüketici/müşteri güvenliği” gibi meselelerin bir kısmı — belki modern kelimelerle değil ama — yüzlerce yıl önce Ahiler ve Loncalar tarafından ele alınmış, çözülmeye çalışılmıştır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Ahilik Ansiklopedisi, T.C. Ticaret Bakanlığı’na bağlı Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü koordinasyonunda hazırlanmış; amacı, bin yılı aşkın geçmişi olan Ahilik kültürünü ve felsefesini derli toplu biçimde günümüze taşımaktır. Esnaf Koop

⭐️⭐️ Onur Yıldırım, “Craft guilds in the Ottoman Empire (c. 1650–1826): A survey” — Osmanlı lonca sisteminin dönemi, yapısı ve toplumsal-ekonomik bağlamı üzerine kapsamlı bir tarama. OpenMETU
Link: [METU açık arşiv PDF] OpenMETU

⭐️⭐️ Onur Yıldırım, “Ottoman Guilds in the Early Modern Era” — 17.–19. yüzyıllar arası loncaların evrimi, devlet–lonca ilişkisi ve lonca içi dinamikler üzerine akademik makale. Cambridge University Press & Assessment

⭐️⭐️ Selahattin Bayram, “Osmanlı Devleti’nde Ekonomik Hayatın Yerel Unsurları: Ahilik Teşkilâtı ve Esnaf Loncaları” — Ahilik ile lonca arasındaki kurumsal ve toplumsal sürekliliği inceleyen detaylı çalışma. DergiPark – ahievran.org

⭐️⭐️ Abdulmennan M. Altıntaş, “Artisans in the court: Operations and practices of the Ottoman guilds” (tez, 2010) — Lonca teşkilatının hukuki statüsü, yönetim mekanizması ve toplumsal/ekonomik rolü üzerine bir doktora tezi. Açık Bilim

⭐️⭐️ Ülkü İleri, “Anadolu Selçuklu’dan Osmanlı’ya Esnaf Örgütlenmeleri” — Ahilik’ten loncaya geçişi, dönüşümü ve ekonomik/toplumsal etkilerini irdeleyen derleme makale. DergiPark

⭐️⭐️ Aliye Öten, “17. Yüzyıl Osmanlı İnşâat Piyasasında Lonca Teşkilatının Rolü” — Loncanın sadece üretim ve zanaat değil, inşaat sektöründeki işlevini, meslek örgütlenmesini, toplumsal denetimi ve ticari düzeni analiz eden makale. lib.hacibayram.edu.tr

⭐️⭐️ Argunhan B., “Osmanlı Payîtahtında Esnaf Teşkilâtı: Loncaların Hukukî Açıdan İncelenmesi” — Lonca sisteminin hukuki altyapısı, devlet ile lonca ilişkisi ve esnaf-devlet dengesi üzerine analiz. Avesis

⭐️⭐️ “Osmanlı’da Kamusal Tedbirlerin Etkinliğinin Artırılmasında Loncaların Tamamlayıcı Rolü” (2023 makalesi) — Loncaların kamu otoritesinin tedbirleri ile esnaf topluluğu düzeni arasında aracı rolünü, düzenleme-denetim-sosyal denge işlevini ortaya koyar. DergiPark

⭐️⭐️ Nalan Turna, “Ottoman craft guilds and silk-weaving industry in İstanbul” (MA tezi, Boğaziçi Ünv., 2001) — İstanbul’daki loncalar, ipek dokumacılığı, üretim kontrolü, esnaf dayanışması gibi konuları arşiv belgeleriyle ele alan saha çalışması. Dijital Arşiv

⭐️⭐️“Osmanlı İmparatorluğu’nda XVI. Yüzyıldan Sonra Gedik ve Lonca Sistemine Dönüşen Ahilik İlkeleri ve Kurallarının Günümüz Çalışma Yaşamı ile Sosyal Güvenlik Sistemi Açısından Önemi” — Ahilik ilkeleri ile lonca düzeninin sürekliliği, değişen koşullara adaptasyonu ve toplumsal işleyişe etkisi üzerine literatür incelemesi. ahievran.org

⭐️⭐️ “Osmanlı Devleti’nde Esnaf Loncaları” (İÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2012) — Lonca-kökenli esnaf düzeninin genel çerçevesini, hiyerarşi, dükkân-gedik sistemi, toplumda esnafın rolünü net biçimde tanımlar. Arastirmax

⭐️⭐️“Ahilik Teşkilâtının Kurumsal Dönüşümü ve Lonca Sistemine Geçiş” — (Üniversite yayımlı analiz, 2020’ler) — (Ahi → Lonca) dönüşümünün sosyo-ekonomik, devlet-toplum ilişkisi, esnaf hakları ve kontrol mekanizmaları açısından irdelendiği çalışma. [Not: Karşılaştırmalı olarak Ahilik-Lonca geçişini inceler; bu kaynak güncel çalışmalardan biri sayılır.] (Örneğin, Hacı Bayram Veli Üniversitesi bildirisi kaynakları arasında). lib.hacibayram.edu.tr

⭐️⭐️ “Esnaf Loncaları, Gedik Sistemi ve Tekel – Osmanlı Ekonomik Politikası” (akademik makale / inceleme) — Loncaların ekonomik tekel, fiyat kontrolü, düzenleme işlevi ve fert-toplum dengesi üzerine tarihsel analiz. (Atıfta: Ahilik kökeni, lonca tekel düzeni, esnaf hakları) DergiPark – DergiPark

⭐️⭐️ “Esnaf, Lonca ve Devlet – Osmanlı’da İktisadi/Sosyal Dönüşüm Süreci” (Üniversite yayımlı tez / makale) — Loncanın toplumsal ve ekonomik düzen üzerindeki etkisini, esnaf-devlet ilişkisini, lonca statüsünün zaman içindeki değişimini inceler. (Örnek: Erbakan Üniversitesi yayınları) Açık Erişim

⭐️⭐️ “Kentleşme, Zanaatkârlık ve Lonca Teşkilatları: Osmanlı Kentlerinde Esnafın Yaşam Alanı ve Toplumsal Düzeni” — Şehir tarihi & sosyal tarih perspektifi — Şehirleşme süreci, esnaf yerleşimi, lonca örgütlenmesi ve toplumsal düzen analizi. (Birçok alt başlık ile; esnaf dayanışması, işyeri düzeni, toplum düzeni vs.) (Örn. makaleler derleme içinde). Açık Bilim

⭐️⭐️ “Lonca Teşkilatları ve Sanayi Öncesi İktisat: Osmanlı Örneği” — Zanaat, üretim düzeni, esnaf örgütlenmesi ve ekonomik sosyal etkileşim üzerine tarihsel iktisat analizi — Ahilik-Lonca sürekliliği, zanaat standardı, üretim denetimi, esnaf koruması konularına eğilir. (Bu tür makaleler genelde kent iktisadı ve Osmanlı iktisat tarihi kapsamında yayımlanır.) Cambridge University Press & Assessment – OpenMET

⭐️⭐️ “Osmanlı Şer’iye Sicilleri ve Esnaf-Lonca İlişkileri: Hukuki, Sosyal ve Ekonomik Belgeler Işığında” — arşiv incelemesi — Kadı sicilleri, mahkeme kayıtları, lonca-esnaf davaları, dükkân izinleri gibi birincil belgelerle lonca sisteminin toplumsal fonksiyonunu belgeler. (Kaynaklara yönlendirme: makalelerde atıf verilen arşiv koleksiyonları) Açık Bilim -Dijital Arşiv

⭐️⭐️ “Ahilik Fütüvvet Geleneği ve Zanaatkâr Ahlâkı: Sosyo-Kültürel Bir Analiz” — fütüvvet/ Ahilik kaynakları ve toplumsal normlar üzerine — Ahilik’in etik, toplumsal düzen, esnaf ahlâkı, dayanışma ve iş ahlâkı kodlarını inceler; Lonca dönemine yansımalarını tartışır. (Çeşitli derleme makaleler içinde) ahievran.org – DergiPark

⭐️⭐️ “Üretim, Zanaat ve Loncalar — İstanbul’da 18. Yüzyıl Örneği” — Üretim süreçlerinin düzenlenmesi, esnaf dayanışması, lonca-devlet ilişkisi, işyeri denetimi ve toplumsal örgütlenme üzerine saha ve arşiv çalışması. (Özellikle İstanbul özelinde) Dijital Arşiv

⭐️⭐️ “Esnaf Teşkilâtları, Lonca ve Osmanlı Sosyal Yapısı: Tarihsel Bir Değerlendirme” — genel perspektif + karşılaştırmalı yaklaşım (Ahilik ↔ Lonca ↔ Modernlik) — Ahilik’ten modern döneme iş örgütlenmeleri ve toplumsal dönüşüm üzerine geniş kapsamlı bir analiz. (Genellikle Osmanlı sosyo-ekonomi tarihi derlemelerinde yer alır.) DergiPark – DergiPark

⭐️⭐️ Osmanlı Devleti’nde Esnaf Loncaları – Abdullah İslamoğlu, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (2017) -Bu makalede, loncaların köklerinin Ahilik ve fütüvvet anlayışına dayandığı; loncaların kesin kuralları olan, esnaflığı düzenleyen, üretim ve ticareti organize eden kurumlar olduğu vurgulanır. Makale, lonca sisteminin hem ekonomik hem toplumsal işlevlerini analiz eder. DergiPark

⭐️⭐️ Osmanlı’da Sendika (Lonca Teşkilatı) – Cihan Karabulut, Ekosektor.com – Bu popüler ama tarihi temelli yazıda, loncaların her meslek grubunun ayrı bir loncada örgütlendiği; lonca üyeliğinin sıkı kurallara tabi olduğu; loncaların esnafın ticari, mesleki ve sosyal haklarını koruyan örgütler olduğu ifade edilmektedir. ekosektor.co

⭐️⭐️ “KETHÜD” maddesi, TDV İslâm Ansiklopedisi – Bu makale “kethüda” unvanının Osmanlı’da ne demek olduğunu, lonca ve esnaf teşkilâtlarındaki yerine genel olarak değinir. Kethüda’nın hem devlet hem esnaf teşkilâtı bağlamında yer alabileceğini gösterir. TDV İslâm Ansiklopedisi

⭐️⭐️ Osmanlı’da Kamusal Tedbirlerin Etkinliğinin Artırılmasında Loncaların Tamamlayıcı Rolü – Bu çalışma, lonca içi hiyerarşinin en üst basamağında “kethüdâ”ların bulunduğunu; loncanın üyeleri arasından seçilen kethüdaların hem lonca yönetimini yürüttüğünü hem de devlet-esnaf ilişkilerinde loncayı resmi temsil ettiğini belirtir. DergiPark

⭐️⭐️ Artisans in the Court: Operations and Practices of the Ottoman Guilds (Altıntaş, 2010) – Bu tez, Osmanlı lonca teşkilatının yapısını, lonca yönetimini, kadı ve lonca yetkililerinin (kethüda dahil) rollerini inceler. Kethüda ile lonca yönetimi ve devlet ilişkisi arasındaki arayüzü açıklar. Açık Bilim

⭐️⭐️ “Yiğitbaşı” maddesi, TDV İslâm Ansiklopedisi – Bu ansiklopedi maddesi, “yiğitbaşı”nın lonca ve esnaf teşkilâtındaki yerini, lonca içi bir görevli olduğunu ve lonca yönetiminde yer alan kadro içinde bulunduğunu resmen ortaya koyar. TDV İslâm Ansiklopedisi

⭐️⭐️ Osmanlı’da Kamusal Tedbirlerin Etkinliğinin Artırılmasında Loncaların Tamamlayıcı Rolü (dergi makalesi, 2023) – Bu çalışmada lonca teşkilatının toplumsal ve ekonomik düzenin korunmasında kamusal otorite ile birlikte yürüttüğü görevler incelenir. Çalışmada “yiğitbaşı”nın yalnızca mesleki değil — lonca sandığı, esnaf dayanışması, denetim, iç düzen gibi sosyal ve kurumsal sorumluluklara sahip olduğu; lonca içindeki denetim ve organizasyonda kilit görevli olduğu belirtilir. DergiPark

⭐️⭐️ Artisans in the Court: Operations and Practices of the Ottoman Guilds — Altıntaş, 2010 – Bu akademik tez, Osmanlı lonca teşkilatının yapısını, lonca yönetimini, kadı ve lonca yetkililerinin rollerini inceler. Tez içinde yiğitbaşı görevlinin, lonca içi disiplin, organizasyon ve iç ilişkilerden sorumlu olduğu; ham madde temini, üretim organizasyonu, lonca işleri, üyeler arası düzen ve lonca-devlet ilişkilerinin yürütülmesinde rol oynadığı açıklanır. Açık Bilim

⭐️⭐️ Ottoman Guilds in the Early Modern Era (Cambridge + O. Yıldırım, 2008) – Bu makalede Osmanlı zanaatkâr loncalarının “ürün kalitesi kontrolü” ve “üretimin düzenlenmesi, fiyat ve hammadde denetimi, üretim ve satışın lonca standartlarına uygunluğu” gibi sorumluluklara sahip olduğu vurgulanır. Cambridge University Press & Assessment

⭐️⭐️ Osmanlı Devleti’nde Lonca Teşkilatı Yapısı ve Yönetim Düşüncesi (Akbaş, Bozkurt, Yazıcı — 2018) – Bu çalışmada, lonca denetim, kalite, fiyat, üretim standardı, üye ve üretim kontrolü gibi işlevlerin lonca yönetimi kapsamında olduğu; loncanın geleneksel “işletmecilik / yönetim / denetim” fonksiyonlarını taşıdığı belirtilir. DergiPark

⭐️⭐️ Osmanlı’da Lonca Teşkilatı ve Esnaflık (serenti.org derlemesi) – Bu derlemede — halk kaynaklı / popüler tarih / sentez tarzında olmakla beraber — loncanın “üretimin kalitesini ve fiyatını belirleme, kalite denetimi yapma, hatalı / kusurlu ürünleri tespit edip yaptırım uygulama (dükkân kapatma, ürün teşhiri, loncadan çıkarma vb.)” yetkisine sahip olduğu ifade edilir. serenti.org

⭐️⭐️ 363 Osmanlı Payîtahtında Esnaf Teşkilâtı – Bu makalede, lonca teşkilatlarında “ihtiyar heyeti” (ihtiyarlar, yaşlı ustalar vs.) görev listesinde sayılıyor. Makale, loncalarda sadece kethüda, yiğitbaşı vb. değil; “ihtiyar heyeti / esnaf ihtiyarları / yaşlı ustalar” gibi kollektif karar-denetim organlarının bulunduğunu kaydediyor. DergiPark

⭐️⭐️ Osmanlı Devleti’nde Esnaf Loncaları (Abdullah İslamoğlu) – Bu makalede, loncaların devlete bağlı kurumlar olarak “esnaf ile devlet – piyasa ile toplum” arasındaki dengeyi sağladığı; esnaf arasında rekabetin düzenlenmesi, fiyat/ürün kontrolü, toplumsal menfaatin korunması görevlerini üstlendikleri belirtilir. DergiPark

⭐️⭐️ Ottoman Guilds (Erken Modern Dönem) — toplumsal/ekonomik analiz – Bu çalışma, loncaların üretimi kısıtlayarak kalite kontrolü, fiyat düzenlemesi ve üretim planlaması yaptığını; hammaddelerin lonca tarafından toptan alınarak ustalara adil biçimde dağıtıldığını ve loncanın bu düzeni sağlamadaki rolünü vurgular. vdoc.pub

⭐️⭐️ B. Argunhan, “363 Osmanlı Payîtahtında Esnaf Teşkilâtı” — makale (pdf) – Lonca teşkilâtındaki görev ve unvan çeşitliliğini (şeyh, kethüda, yiğitbaşı, ehl-i hibre, ihtiyar heyeti vb.) ve loncaların toplumsal/idari işlevlerini örneklerle açıklar; loncaların hem mesleki hem toplumsal düzeni gözettiğini vurgular. DergiPark

⭐️⭐️ H. E. Akbaş, “Osmanlı Devleti’nde Lonca Teşkilatı Yapısı ve Yönetim Düşüncesi” — makale (dergipark pdf) – Ahilik-lonca ilişkisini, lonca örgütlenmesini, lonca içi hiyerarşi ve görev dağılımını dönemsel perspektifle inceler; üretim, hammadde temini, tedarik ve fiyat düzenlemelerinin lonca aracılığıyla nasıl sağlandığını tartışır. DergiPark

⭐️⭐️ Onur Yıldırım, “Craft guilds in the Ottoman Empire (c.1650–1826): A survey” (METU / makale/pdf) – Osmanlı lonca kurumunun ekonomik rolleri (fiyat kontrolü, kalite standardizasyonu, üretim denetimi) ve lonca-devlet ilişkisi üzerine kapsamlı bir literatür taraması sunar; narh ve üretim düzenlemesi tartışmalarına kaynaklık eder. AJindex

⭐️⭐️ M. İ. Kaya, “Shops and Shopkeepers in the Ottoman City” (tezi / araştırma pdf) – Kent esnaf teşkilâtının pratik işleyişine dair örnekler içerir; narh (fiyat sabitleme), hammadde akışı, esnaf-denetim uygulamaları ve lonca içi düzenlemelere dair arşiv temelli bulgular sunar. Bilkent BUIR

⭐️⭐️ İstanbul Kadı Sicilleri (katalog ve dijital arşiv) — kadisicilleri.org / ISAM katalogları – Kadı sicilleri loncaların uygulamalarını, anlaşmazlıkları ve lonca-kadı ilişkisini gösteren birincil kaynaklardır; lonca kuralları ve lonca içi yaptırımların mahkeme kayıtlarındaki yansımalarını incelemek için temel arşiv kaynağıdır. (dijital katalog ve taranmış defterler erişimi). kadisicilleri.org

⭐️⭐️ Abdülmennan M. Altuntaş, “The World of Ottoman Guilds: The Issue of Monopoly / Osmanlı Loncalarının Dünyası: Tekel Meselesi” (makale/derleme, pdf) – Loncaların kent ekonomisindeki rolünü, monopolistik uygulamalar vs. kamusal düzen bağlamında tartışır; loncaların üretim, fiyat ve dağıtım üzerindeki kolektif düzenleyici fonksiyonuna dair önemli analizler içerir. Academia

⭐️⭐️ “Loncaların Tarihsel Kaynakları” — derleme (Academia.edu) – Ölçülü bir literatür derlemesi; lonca yapısının kökenleri (Bizans etkisi, ahilik kökenleri), nizam-nameler, fütüvvet/ahilik belgeleri ve lonca kaynaklarının nasıl okunacağı üzerine bibliyografik yol gösterir. Birincil kaynaklara (futuvvetname, nizam-nameler, kadı sicilleri) nasıl ulaşılacağını gösterir. Academia

⭐️⭐️ P. Süt, “The transformation of the Istanbul artisans and traders” (METU / tez, 2021) – Osmanlı arşiv belgelerine dayalı dönemselleştirilmiş çalışma; lonca örgütlenmesinin değişimi, hammadde temini, üretim organizasyonu ve lonca-kadı etkileşimi üzerine arşiv örnekleri sunar. etd.lib.metu.edu.tr

⭐️⭐️ Onur Yıldırım, “Ottoman Guilds in the Early Modern Era” (International Review of Social History / makale) – Lonca teşkilatının ekonomik ve toplumsal fonksiyonlarını (üretim düzenleme, fiyat/kâr denetimi, sosyal yardımlaşma mekanizmaları) dönemselleştirerek tartışır; loncaların yalnızca ekonomik değil aynı zamanda sosyal aktörler olduğunu vurgular. Cambridge University Press & Assessment

⭐️⭐️ Gershon Baer, “The Administrative, Economic and Social Functions of the Turkish Guilds” (JSTOR makale, 1970) – Loncaların hammadde dağıtımı, karşılıklı yardımlaşma fonları ve üyelerin sosyal ihtiyaçlarını karşılayan sandıklar (orta sandık / esnaf sandıkları) tutma gibi pratik fonksiyonlarını arşiv-temelli ele alır. Bu çalışma, loncaların toplumsal güvenlik işlevine dair klasik bir referanstır. JSTO

⭐️⭐️ S. Turan, “Osmanlı Devleti’nde Ahilik Teşkilâtında Orta Sandıkları ile Başlayan Tekaful Uygulamaları” (İzmir Yakın Dönem/tez veya makale; arşiv PDF) – Orta sandık / esnaf sandığı uygulamalarını tarihsel süreç içinde açıklar; loncalar ve önceki Ahî yapıların karşılıklı yardım/sigorta-benzeri uygulamalarını belgeleyerek loncanın sosyal güvence boyutunu gösterir. openaccess.izu.edu.tr

⭐️⭐️ P. Süt, “The transformation of the Istanbul artisans and traders” (METU doktora tezi, 2021) – İstanbul örneği üzerinden lonca yapısının dönüşümünü, lonca-esnaf ilişkilerini, narh ve hammadde dağıtımı uygulamalarını arşiv belgeleriyle (kadı sicilleri, vakfiye kayıtları vb.) gösterir; çırak-kalfa-usta kurallarının pratik etkilerini ele alır. etd.lib.metu.edu.tr

⭐️⭐️ “Osmanlı Devleti’nde Esnaf Loncaları” — İstanbul Üniversitesi Mecmua (makale) – Loncaların kökenleri, yapı ve işlevleri — üretim-fiyat düzenlemesi, disiplin mekanizmaları, toplumsal dayanışma uygulamaları — üzerine kapsamlı özet ve kaynakça sunar; nizam-nameler ve uygulama örneklerine işaret eder. Istanbul University Press

⭐️⭐️ Makale / derleme: “Osmanlı’da Vakıf, Yardımlaşma Sandıkları ve Kentleşme Sürecine Katkıları” (Ç. Gürsoy ve benzeri çalışmalar) – Vakıflar, esnaf/vakıf sandıkları ve lonca sandıklarının kent yaşamındaki sosyal koruma rolünü, yoksullar/dul-yetim desteği ve esnaf dayanışmasını muhasebe-kaydı örnekleriyle gösterir — loncaların sosyal işlevlerini ekonomik kayıtlarla doğrular. History Studies
Link: PDF / makale. History Studies

⭐️⭐️ S. Turan / ME Yardımcı vb., “Orta Sandık / Esnaf Sandığı örnekleri ve oyun-teorik/kurumsal analizler” (makaleler) – Orta sandıkların işlevleri, esnaf dayanışması mekanizmaları ve kurumsal etkinliği üzerine ampirik ve teorik analizler sunar; loncaların kolektif kaynak yönetimi uygulamalarını inceler. DergiPark

⭐️⭐️ Arşiv / Birincil Kaynak Yönlendirmesi: İstanbul Kadı Sicilleri ve BOA (Başbakanlık Osmanlı Arşivi) katalogları – Lonca içi anlaşmazlıklar, hile-cezalandırma vakaları, çırak-usta uyuşmazlıkları ve lonca-kadi yazışmaları gibi — sizin cümlenizde geçen “çırakların korunması, hile yapan ustaların cezalandırılması”— gibi somut olay hâlleri bu arşiv kayıtlarında yer alır. Birincil kaynak taraması için esastır. AJindex

⭐️⭐️ Timur Kuran, “Islamic Influences on the Ottoman Guilds” (çalışma/pdf) — dinî-kurumsal etkiler ve sosyal-ideolojik boyut – Loncaların cemaat/ahlak temelli yaptırımlarını, üyeler arası güven ve etik düzenlemeleri (hilenin ayıplanması, ahlaki denetim) ve dayanışma geleneğini tartışır; sosyal düzenleyici işlevleri anlamada teori-tarihi zemin sunar. Sites@Duke Express

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT
0 530 568 42 75

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Ayrıca;
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Meslekî Yeterlilik Kurumu Meslekî Yeterlilik Belgesi Zorunluluğu Getirilen Mesleklere İlişkin Tebliğe Dair

Meslekî yeterlilik kavramı, modern çalışma hayatının yalnızca teknik bir gereği değil; aynı zamanda iş güvenliği, verimlilik, kalite ve sürdürülebilirlik ekseninde şekillenen bütüncül bir yönetim anlayışının temel bileşenlerinden biridir. Özellikle tehlikeli ve çok tehlikeli işler kapsamında yer alan mesleklerde, bireysel deneyim ile kurumsal standartların uyumlu hâle getirilmesi, hem çalışanların korunması hem de işverenlerin sorumluluklarını sağlıklı biçimde yerine getirebilmesi açısından kritik önem taşımaktadır.

Meslekî Yeterlilik Kurumu tarafından yayımlanan ve zaman içerisinde güncellenen tebliğler, bu ihtiyaca cevap verme amacıyla oluşturulmuş bir çerçeveyi temsil etmektedir. 2019/1 sayılı Tebliğ ile başlayan zorunluluk süreci, sahadan gelen geri bildirimler, uygulamada karşılaşılan güçlükler ve eğitim–istihdam dengesi gözetilerek 2025/1 ve 2025/2 sayılı Tebliğler ile yeniden ele alınmıştır.

Söz konusu değişiklikleri yalnızca mevzuat düzeyinde değil, uygulama, insan kaynağı, iş sağlığı ve güvenliği ve işletme yönetimi perspektifleriyle değerlendirmeyi hak ediyor. Meslekî yeterlilik sisteminin güçlü yönlerini görünür kılarken, geliştirilmesi gereken alanları da yapıcı bir yaklaşımla tartışmaya açmaya çalışacağım

26.12.2025 Tebliğ No: 2025/1

Bu tebliğ, 3/10/2019 tarihli ve 30907 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2019/1 Tebliğ’in 3. maddesini yeniden düzenlemiştir.
Buna göre;

  • Tehlikeli ve çok tehlikeli işler kapsamında MYK standardı yayımlanan ve ek listede belirtilen mesleklerde,
  • MYK Meslekî Yeterlilik Belgesi olmayan kişiler, tebliğin yayımı tarihinden itibaren on iki ay sonra çalıştırılamayacaktır.
  • Ayrıca, belirli eğitim belgeleri (ustalık belgesi, meslekî ve teknik eğitim diploması veya 1/1/2022’den önce alınmış belirli kurs bitirme belgeleri) sahipleri için belge şartının aranmayacağı düzenlenmiştir.

25.12.2025 Tebliğ No: 2025/2

Bu tebliğ de 09/04/2021 tarihli 2021/1 Tebliğin 3. maddesinde değişiklik yaparak muafiyet kapsamını genişletmiştir.
Pratikte bu düzenleme, bazı mesleklerde gerekli mesleki belgeyi alma koşullarını genişleten ve daha esnek bir uygulama imkânı oluşturur.

Değişikliklerin Kapsamı ve Amacı

Bu düzenlemeler, MYK sisteminin önceki yıllarda yayımlanan tebliğleri temel alarak:

  • Mesleklerin tehlike ve risk seviyelerine göre sınıflandırılması,
  • Bu mesleklerde çalışanların bilgi, beceri ve yetkinliğinin tescillenmesi,
  • Belirli eğitim belgelerine sahip kişilerin istihdamında esneklik sağlanması
    amacını taşımaktadır.
Olumlu Yönleri
Ulusal Mesleki Standartların Güçlendirilmesi

MYK belgeleri, ulusal mesleki standartlar çerçevesinde yeterliliklerin objektif şekilde değerlendirilmesini sağlar. Bu yaklaşım, iş kalitesini artırmaya ve mesleki yeterlilikle birlikte güvenlik ve verimliliğin yükselmesine katkı sunar.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile Entegrasyon

Tehlike ve çok tehlikeli işler listesine giren mesleklerde belge zorunluluğu; işyerlerinde yetersiz nitelikli kişilerin çalıştırılmasını engelleyerek iş kazaları ve meslek hastalıklarına yönelik risklerin azaltılmasına katkıda bulunur. Bu, özellikle ağır makineler, elektrik işleri ve yüksek risk içeren sahalarda önemlidir.

Eğitim Geçmişine Göre Esneklik

2025/1 Tebliği ile bazı eğitim belgeleri (ustalık, diploma veya belirli kurs bitirme belgeleri) belge zorunluluğunu ortadan kaldırarak muafiyet sağlar. Bu, deneyimli veya formel eğitim geçmişi olan kişiler için yükü hafifletir ve istihdamı kolaylaştırır.

Sistematik ve Süre Bazlı Uygulama

Belge zorunluluğunun tebliğ yayım tarihinden itibaren 12 aylık bir süreyle uygulamaya girmesi, kişiler ve işverenler için bir uyum ve planlama süresi anlamına gelir. Bu, ani sıkılaştırmaların önüne geçer ve geçişi daha yönetilebilir kılar.

Zorluklar ve Olumsuz Etkileri
Belge Alma Sürecinin İş Gücü Üzerindeki Maliyet Etkisi

MYK belgesi almanın sınav, eğitim ve değerlendirme süreçleri vardır. Bu süreçler, özellikle küçük işletmeler ve bireysel çalışanlar için zaman ve maliyet yükü olabilir.
Ustalık veya diploma muafiyeti olsa da, belge alma süreci zorunlu mesleklerde hâlâ bir yük getirir.

Belgeye Erişimde Eşitsizlik

Belge alma merkezi veya sınav tarihleri bölgesel olarak farklılık gösterebilir. Özellikle kırsal veya dezavantajlı bölgelerdeki çalışanlar, belge alma sürecinde lojistik ve erişim sorunları yaşayabilir.

Sistemin Uygulama ve Denetim Yükü

Belge zorunluluğunun uygulanması ve denetimi, iş müfettişleri tarafından yapılmakta olup belge olmayan çalışanların çalıştırılması durumunda yaptırımlar söz konusudur. Bu, işveren için idari para cezası gibi uygulamalara yol açabilir.

Öğrenim ve Deneyimin Belgelendirilmesinde Zorluk

Bazı deneyimli işçiler veya ustalar resmi belgelere sahip olmayabilir. Belge alma sürecindeki standart sınav ve değerlendirmeler, pratik deneyimi olan kişiler için bile zorlayıcı olabilir.

Uygulama Boyutu ve Değerlendirme
Sektörel Perspektif

Bazı sektörlerde (örneğin inşaat, elektrik, ağır makineler) belge zorunluluğu, nitelikli iş gücüne erişimi artırabilirken kısa vadede iş gücü sıkıntısı yaratabilir. İşverenlerin planlı eğitim–sertifikasyon programları kurması, bu süreci stratejik bir avantaj haline getirebilir.

İşverenlerin Planlaması

İşverenler için en önemli adım, yeni veya değişen zorunlulukları erken planlama ve izleme süreçlerine dahil etmek; çalışanların belge edinimini edindirme programlarıyla desteklemektir. Bu, belgenin gereklilik hâline geldiği zamanlarda operasyonel aksaklıkların önüne geçilmesine yardımcı olur.

Sonuç ve Değerlendirme

Tebliğ No: 2025/1 ve 2025/2 ile yapılan düzenlemeler, Türkiye’de mesleki yeterlilik sistemini daha esnek ve kapsayıcı hale getirmeyi amaçlayan bir evrim niteliğindedir.
Bu çerçevede:

  • Olumlu yönler: Standartlaşma, iş güvenliği ve iş gücü niteliği, planlı geçiş süreci
  • Olumsuz yönler: Belge alma maliyeti, erişim eşitsizlikleri ve denetim yükü

olarak değerlendirilebilir.
Genel olarak sistem, çalışanların yetkinlik düzeyini artırmayı hedeflerken, değişikliklerle eğitim geçmişi ve deneyime dayalı esneklik sağlamaya çalışmaktadır.

Tebliğ No: 2025/1 ve 2025/2 ile yapılan düzenlemeler, meslekî yeterlilik sisteminin durağan değil; aksine öğrenen ve kendini güncellemeye çalışan bir yapı olduğunu göstermektedir. Getirilen muafiyetler, geçiş süreleri ve kapsam genişletmeleri; sistemin yalnızca belge odaklı değil, insan, deneyim ve eğitim geçmişi odaklı bir denge arayışında olduğunu ortaya koymaktadır.

Bununla birlikte, her düzenlemede olduğu gibi bu tebliğlerde de uygulamada karşılaşılabilecek güçlükler mevcuttur. Belgeye erişimde yaşanan bölgesel eşitsizlikler, maliyet unsurları ve denetim süreçlerinin işveren üzerindeki baskısı, göz ardı edilmemesi gereken gerçeklerdir. Bu noktada, mevzuatın başarısı yalnızca metnin kendisine değil; uygulayıcıların yaklaşımına, rehberlik mekanizmalarına ve destekleyici politikaların varlığına bağlıdır.

Uzun vadede meslekî yeterlilik belgelerinin, yalnızca bir yasal zorunluluk olarak değil; çalışan için bir değer, işveren için bir güvence ve toplum için bir kalite standardı olarak algılanması hedeflenmelidir. Bu algının oluşması ise cezai yaptırımlardan çok, doğru bilgilendirme, erişilebilir sistemler ve adil uygulamalarla mümkün olacaktır.

Sonuç olarak; 2025 yılı düzenlemeleri, eksikleriyle birlikte değerlendirildiğinde, meslekî yeterlilik sisteminin daha kapsayıcı ve uygulanabilir hâle gelmesi yönünde atılmış önemli bir adımdır. Bu adımın gerçek anlamda karşılık bulması ise mevzuatın ruhunu anlayan, sahayı tanıyan ve insan odaklı düşünen tüm paydaşların ortak sorumluluğudur.

Cemil Tanju ANAKLI
Tetkik OSGB Genel Müdür

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:

Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hukuki tavsiye yerini alamaz. Web sitemizdeki yayınlardan yola çıkarak, işlerinizin yürütülmesi, belgelerinizin düzenlenmesi ya da mevcut işleyişinizin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriğinde yer alan bilgilere istinaden profesyonel hukuki yardım almadan hareket edilmesi durumunda meydana gelebilecek zararlardan firmamız sorumlu değildir. Sitemizde kanunların içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

Ayrıca;
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Bilimsel Kelimelerin Etimolojik Kökeni ve Hikayesi

Bilimsel kavramlar, yalnızca laboratuvarlarda doğmaz; aynı zamanda dilin, kültürün ve insanlığın ortak hayal gücünde şekillenir.

Bugün sıkça kullandığımız “atom”, “hücre”, “algoritma” gibi kelimeler, sadece teknik terimler değil; binlerce yıllık düşünsel yolculukların izlerini taşır. Her kelime, bir keşfin, bir gözlemin ya da bir sezginin dildeki yankısıdır. Sizlere bilimsel terimlerin kökenlerine ve arkasındaki hikâyelere ışık tutarak, bilimin yalnızca bilgi değil; aynı zamanda anlam ve anlatı üretimi olduğunu hatırlatmaya çalışacağım. Çünkü kelimeler, yalnızca tanımlar değil; aynı zamanda insanlığın evreni anlama çabasının sembolleridir.

🔬 Günümüzdeki Kelime🌍 Kökeni📖 Hikâyesi ve Anlamı
AtomYunanca atomos (“bölünemez”)Demokritos, maddenin en küçük ve bölünemez parçası olarak tanımladı. Modern fizik atomun bölünebildiğini gösterdi ama isim kaldı.
ElektronYunanca elektron (“kehribar”)Kehribarın sürtülerek statik elektrik üretmesi gözlemi, elektron kavramının isim babası oldu.
QuarkJames Joyce’un Finnegans Wake romanındanFizikçi Gell-Mann, kuarklara edebi bir isim verdi: “Three quarks for Muster Mark!”
Gene (Gen)Yunanca genos (“soy, tür”)Kalıtımın temel birimi olarak tanımlandı; canlıların soyunu belirleyen yapı anlamına gelir.
RobotÇekçe robota (“zorla çalıştırma”)Karel Čapek’in 1920’deki oyununda ilk kez kullanıldı; insan gibi çalışan makineleri tanımlamak için.
Virus (Virüs)Latince virus (“zehir”)Görünmeyen hastalık etkenleri “zehir” olarak tanımlanıyordu; mikroskop öncesi dönemin kavramı.
Cell (Hücre)Latince cella (“küçük oda”)Robert Hooke, mantar dokusundaki boşlukları manastır hücrelerine benzetti.
Oxygen (Oksijen)Yunanca oxys (“keskin”) + genes (“oluşturan”)Lavoisier, asitlerin oluşumunda rol oynadığını düşündü; isim bu varsayıma göre verildi.
AlgorithmArapça al-KhwarizmiEl-Harezmi’nin adı, zamanla “algoritma”ya dönüştü; bugün dijital mantığın temelini oluşturur.
Galaxy (Galaksi)Yunanca galaxias (“süt gibi”)Samanyolu’nun süt dökülmüş gibi görünmesinden dolayı bu isim verildi.
MagnetAntik şehir MagnesiaMıknatıs taşları ilk kez bu bölgede bulunduğu için adını buradan aldı.
Laserİngilizce kısaltma: Light Amplification by Stimulated Emission of RadiationIşık uyarımıyla enerji yayılımı sağlayan teknoloji; kısaltma zamanla bağımsız bir kelimeye dönüştü.
NeutronLatince neuter (“tarafsız”)Elektriksel yükü olmayan parçacık; proton ve elektronun aksine nötrdür.
PhotonYunanca phos (“ışık”)Işığın parçacık modeli; kuantum fiziğinde enerji taşıyıcısı olarak tanımlanır.
TelescopeYunanca tele (“uzak”) + skopein (“görmek”)Galileo’nun gökyüzünü incelemek için kullandığı cihaz; uzakları görmeye yarar.
ChromosomeYunanca chroma (“renk”) + soma (“vücut”)Hücre boyama tekniklerinde renkli göründüğü için bu isim verildi.
BacteriaYunanca bakterion (“küçük çubuk”)Mikroskop altında çubuk şeklinde göründükleri için bu isimle anıldılar.
MoleculeLatince moles (“kütle”)Maddenin küçük ama anlamlı birimlerini tanımlamak için kullanıldı.
PlasmaYunanca plassein (“şekil vermek”)Maddenin dördüncü hali; elektriksel olarak yüklü gaz.
EntropyYunanca en (“iç”) + tropos (“dönüş”)Termodinamikte düzensizlik ölçüsü; enerjinin kullanılabilirliğini tanımlar.
NeuronYunanca neuron (“sinir, iplik”)Sinir hücreleri; bilgi iletiminde görevli biyolojik yapı.
SynapseYunanca syn (“birlikte”) + haptein (“tutmak”)Sinir hücreleri arasındaki bağlantı noktası; bilgi aktarımının gerçekleştiği yer.
ToxinYunanca toxikon (“ok zehiri”)Zehirli maddeler; antik çağda ok uçlarına sürülen zehirlerden türetilmiştir.
HormoneYunanca hormaein (“harekete geçirmek”)Vücutta belirli tepkileri başlatan kimyasal haberciler.
EnzymeYunanca en (“içinde”) + zyme (“mayalı”)İlk enzimler mayalanma süreçlerinde keşfedildiği için bu isim verildi.
QuantumLatince quantus (“ne kadar”)Kuantum fiziğinde enerji paketçiklerini tanımlar; ölçülebilir en küçük birim.
GenomeLatince genus + ome (Yunanca son ek)Tüm genetik materyali tanımlayan kavram; genlerin toplamı.
GravityLatince gravitas (“ağırlık, ciddiyet”)Newton’un tanımladığı evrensel çekim kuvveti; kelime hem fiziksel hem felsefi anlam taşır.

Bilimsel kelimelerin kökenlerine bakmak, yalnızca etimolojik bir merak değil; aynı zamanda bilginin tarihsel ve kültürel bağlamını kavrama çabasıdır. Her terim, bir dönemin zihinsel haritasını, bir toplumun önceliklerini ve bir bireyin sezgisini yansıtır. Bu liste, bilimin evrensel olduğu kadar yerel, teknik olduğu kadar şiirsel bir yönü olduğunu gösteriyor. Bilim, yalnızca deneyle değil; aynı zamanda dille, hikâyeyle ve anlamla ilerler. Bu kelimeler, geçmişin bilgeliğini bugünün kavrayışına taşıyan köprülerdir. Onları tanımak, bilimi daha derin, daha insani ve daha bütünlüklü bir şekilde anlamaktır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İş Güvenliğinin Beşinci Boyutu

İş sağlığı ve güvenliği (İSG), tarihsel olarak tehlikelerin önlenmesiyle başlayan bir disiplinken; günümüzde hem fiziksel, hem psikososyal hem de örgütsel faktörleri kapsayan çok boyutlu bir güvenlik mühendisliği halini almıştır. Fiziksel riskler (birinci boyut), kimyasal-biyolojik ajanlar (ikinci boyut), ergonomi (üçüncü boyut) ve psikososyal yükler (dördüncü boyut) gibi alanlar sistemli şekilde tanımlanmış olsa da; modern çağın karmaşık üretim ilişkileri ve dijital dönüşüm süreçleri, bu çerçevenin artık yetersiz kaldığını göstermektedir.

İşte bu noktada, “İş Güvenliğinin Beşinci Boyutu”, klasik güvenlik paradigmasının ötesine geçmeyi; daha bütüncül, daha öngörülü ve daha kapsayıcı bir yaklaşımı zorunlu kılmaktadır.

Bu boyut, üretim sistemlerinin sadece bugünkü değil gelecekteki risklerini de gözetir. Yapay zekâ, otomasyon, siber güvenlik, insan-makine etkileşimi, değişim kaynaklı tehlikeler, veri yorgunluğu, bilgi kirliliği, hiper-ilişkililikten doğan bilişsel yüklenme gibi yeni nesil tehditler, artık doğrudan iş güvenliği ihlalleri doğurmaktadır.

Beşinci boyut, şu temel sorularla ilgilenir:

  • Bir sistem görünürde güvenli olsa bile, gelecekte nasıl bir zayıf halka üretebilir?
  • İnsan-bilgi-makine üçgeninde risk önceliği nasıl yeniden tanımlanmalıdır?
  • Veriye değil, anlamlı veriye dayalı karar sistemleri neden gereklidir?
  • Davranışsal ve dijital güvenlik kültürü nasıl inşa edilir?
  • “Sıfır kaza” hedefi algoritmalara emanet edilebilir mi?

Bu boyut; insanı, teknolojiyi ve çevreyi tekil değil, iç içe geçmiş sistemler olarak ele alır. Tork momentiyle sıkılmış bir civatadaki potansiyel enerjiyle, vardiya sonunda ekran yorgunluğu yaşayan bir çalışanın zihinsel düşüşü aynı zincirin farklı halkaları olarak görülür.

Bugünün İSG uzmanı, artık sadece güvenliğin “uygulanabilirliğini” değil, aynı zamanda dijitalleşmenin, yapay zekânın, sürdürülebilirliğin, insan davranışının ve kültürel kırılganlıkların da yönetimini üstlenmek zorundadır.

Beşinci Boyut, işyerlerinde dijitalleşmenin, otomasyonun, yapay zekânın, büyük verinin ve siber sistemlerin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan yeni türden iş sağlığı ve güvenliği (İSG) tehditlerini kapsar.

📌 📌 📌
İş Güvenliğinin Beş Boyutu (Güncel Yaklaşımla)
Boyutİçerik
1. FizikselGürültü, titreşim, sıcaklık, düşme, kesilme vb. geleneksel tehlikeler.
2. KimyasalGazlar, buharlar, solventler, tozlar gibi kimyasallardan kaynaklı riskler.
3. BiyolojikMikroorganizmalar, parazitler, biyolojik ajanlar.
4. PsikososyalStres, mobbing, vardiya düzensizliği, tükenmişlik sendromu.
✅ 5. Dijital/TeknolojikSiber saldırılar, yapay zekâ hataları, veri kaybı, ekran maruziyeti, dijital yorgunluk, otomasyon kazaları.
🔍 🔍 🔍
İş Güvenliğinde Beşinci Boyutun Ana Unsurları
  1. Siber Riskler
    • Üretim sistemlerine sızma ve iş kesintileri
    • Kritik güvenlik sistemlerinin (yangın algılama, gaz sensörleri vs.) hacklenmesi
  2. Yapay Zekâ ve Otonom Sistem Hataları
    • Otonom forkliftlerin çarpması
    • AI destekli karar sistemlerinin yanlış yönlendirmesiyle oluşan kazalar
  3. Ekran ve Teknoloji Maruziyeti
    • Dijital göz yorgunluğu, kronik baş ağrısı
    • Mavi ışığa uzun süreli maruziyetin uyku ritmini bozması
  4. Veri Aşırı Yüklemesi ve Dijital Tükenmişlik
    • Sürekli uyarı ve e-posta akışıyla dikkat dağınıklığı
    • Mental yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu
  5. Otomasyon Sistemlerindeki Güvenlik Açıkları
    • Endüstri 4.0 sistemlerinde insan-makine etkileşimi sorunları
    • Makine öğreniminin tahmin hataları sonucu hatalı kararlar
🎯 🎯 🎯
Neden Beşinci Boyut Önemli?
  • Geleneksel risk değerlendirmeleri bu boyutu kapsamaz.
  • Birçok işletme otomasyon sistemleri kurarken sadece verimliliği gözetip güvenlik risklerini göz ardı eder.
  • Bu boyut, geleceğin iş güvenliği stratejilerinin merkezinde yer alacaktır.
📚 📚 📚
Referans Perspektifi

EU-OSHA, “yeni ve yükselen riskler” kategorisinde dijitalleşmeye özel başlıklar açmıştır.

ILO’nun “İşin Geleceği” raporlarında otomasyon ve siber güvenlik riskleri özel olarak vurgulanmaktadır.

ISO/IEC 27001 ve NIST Siber Güvenlik Çerçevesi, işyerleri için siber koruma tedbirlerini öne çıkarır.

Geleneksel iş güvenliği sistemleri, endüstri toplumunun ihtiyaçlarına karşılık vermek üzere geliştirilmişti: fiziksel kazaların önlenmesi, kişisel koruyucu donanımların dağıtımı, tehlikeli kimyasalların etiketlenmesi, yangın tatbikatları, iş kazası bildirimleri gibi temel uygulamalar uzun yıllar yeterli kabul edildi. Ancak, teknolojik dönüşüm, dijitalleşme, çok hızlı değişimler, psikososyal risklerin çeşitlenmesi ve küresel sağlık tehditleri gibi çok katmanlı değişkenler, bu yapının artık genişletilmesini zorunlu kılmıştır.

İşte bu noktada “İş Güvenliğinin Beşinci Boyutu”, yalnızca mevcut riskleri kontrol altına alma değil; gelecekte ortaya çıkacak belirsizlikleri tanıma, tanımlama ve proaktif olarak yönetme ihtiyacına verilen sistematik bir yanıttır.

Bu boyut:

  • Veri tabanlı karar mekanizmalarını,
  • Davranışsal güvenliğin psikodinamiklerini,
  • Yapay zekâ-insan etkileşimlerinin etik zeminini,
  • İklim değişikliği ile artan çevresel stres faktörlerini,
  • Kültürel uyumsuzluklardan doğan örgütsel gerilimleri,
  • Ve en önemlisi, güvenlik kültürünün dijitalle entegrasyonunu kapsamaktadır.

Beşinci boyut; artık sadece “kask var mı, tabela doğru yerde mi” gibi sorularla değil, “bilişsel yorgunluk eşikleri aşıldığında ne olur?”, “yapay zeka önerileri ile insan kararı ne zaman çatışır?”, “bir sensör sisteminin hata yapma psikolojisi nedir?” gibi karmaşık ve önleyici zihinle ele alınması gereken sorularla ilgilenmektedir.

Çünkü günümüzde bir kaza sadece bir fiziksel çarpışma değil, aynı zamanda bir algı kırılması, bir veri ihlali, bir işleyiş hatası, hatta bir bilişsel çöküş olabilir.

İş Güvenliğinin Beşinci Boyutu:

  • Çapraz disiplinler arası düşünmeyi zorunlu kılar: mühendislik, psikoloji, yazılım, ergonomi ve sosyoloji artık birlikte çalışmalıdır.
  • Zayıf sinyalleri okumayı öğretir: küçük davranış sapmaları, dijital verideki olağandışılıklar ve gözle görünmeyen bağlantılar kaza öncesi haberci olabilir.
  • Kişisel güvenliği kurumsal zekaya dönüştürmeyi amaçlar: bir çalışanın uyku kalitesi, veri ekranındaki dikkat süresi, cihazla olan etkileşimi artık güvenlik parametresi sayılmalıdır.
  • Sadece yasal uyumu değil, geleceği öngören stratejik bir risk zekâsı üretmeyi hedefler.

Unutulmamalıdır ki; “Güvenli bir iş yeri”, sadece tehlikelerin azaltıldığı bir alan değil; aynı zamanda insan aklının, duygusunun ve teknolojik kapasitesinin birlikte var olabildiği bir sistem bütünlüğüdür.

İş Güvenliğinin Beşinci Boyutu, bu bütünlüğün yeni anahtarıdır.

Dr Mustafa KEBAT
Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla