Emek Güvenliğinin Görünmeyen Mimarları

Güvenli Çalışma Hakkı Bir Lüks Değil, İnsanlık Hakkıdır

İnsanlık tarihinin her dönemi, üretimin değişen yüzüyle birlikte yeni riskler doğurdu. Sanayi devriminde kömür tozuyla, 20. yüzyılda kimyasallarla, 21. yüzyılda dijital yorgunlukla tanıştık. Ancak bu değişimlerin ortak bir sesi vardır: “İnsan, çalışırken de insan kalabilmelidir.”
Bu ses, 1919’da kurulan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile kurumsal bir karşılık buldu. ILO’nun “insan onuruna yakışır iş” ilkesi, sadece kazaları önleme değil, çalışma yaşamını bir bütün olarak koruma amacını taşır.
Bugün İSG profesyonelleri, bu ilkenin sahadaki temsilcileridir. Onlar, sadece mevzuatın uygulayıcıları değil; işyerlerinin görünmeyen etik pusulalarıdır.

İSG Profesyonellerinin Evrensel Sorumluluğu

ILO normları, bir ülkenin ekonomik yapısından bağımsız olarak evrensel iş güvenliği standartlarını belirler. 155 No’lu “İş Sağlığı ve Güvenliği Sözleşmesi” ile 161 No’lu “İş Sağlığı Hizmetleri Sözleşmesi”, işyerlerinde sağlığın korunması ve risklerin yönetilmesi için temel çerçeveyi oluşturur.

Ancak bu normların hayata geçirilmesi, sadece devletlerin imzasıyla değil, İSG profesyonellerinin mesleki bilinciyle mümkündür.
Bir iş güvenliği uzmanı, bir işyeri hekimi, bir endüstri hijyenisti veya ergonomist; aslında ILO’nun “insana yakışır iş” felsefesinin yerel taşıyıcısıdır.
Her risk analizi, her acil durum planı, her saha gözlemi; görünmeyen bir zincirin halkasıdır:
“Emek – insan – güvenlik – onur.”

Bugünün İSG profesyonelleri sadece teknik bilgiyle değil; etik, propriyoseptsiyon, nöroergonomi, davranışsal güvenlik ve psikososyal farkındalık gibi alanlarla da donanmalıdır. Çünkü ILO normlarının özü, rakamlarda değil; insanın içsel dengesindedir.
Örneğin, ILO’nun 187 No’lu “İş Sağlığı ve Güvenliği Geliştirme Çerçeve Sözleşmesi”, sürekli gelişimi vurgular. Bu, bir ülkenin veya kurumun yalnızca “kaza oranlarını düşürmekle” değil, çalışma kültürünü iyileştirmekle yükümlü olduğunu belirtir.
İSG profesyoneli bu noktada, hem bilim insanı hem eğitmen hem de vicdan temsilcisidir

ILO Normları ve Türkiye Perspektifi

Türkiye, 155 ve 161 sayılı sözleşmeleri onaylamış ülkeler arasındadır. Ancak uygulamada başarı, mevzuatı bilmekten çok, onu örgüt kültürüne dönüştürmekle mümkündür.
Bir tersanede alınan önlem, bir inşaatta yapılan bilgilendirme ya da bir ofiste düzenlenen ergonomi eğitimi — hepsi aynı hedefe hizmet eder:
“İnsanın üretirken zarar görmemesi.”

ILO normları, İSG profesyonellerine sadece görev değil, uluslararası dayanışma bilinci kazandırır.
Bir Bangladeş tekstil işçisinin güvenliği ile bir Türk kaynakçısının güvenliği, aynı ilkeye bağlıdır:
İnsan emeği kutsaldır.

Güvenlik Kültürünün Sessiz Kahramanları

İSG profesyonelleri, çoğu zaman görünmez bir mücadele verirler.
Kazalar olmadığında alkışlanmazlar; çünkü başarıları sessizdir.
Ama işte o sessizlik, ILO’nun yüzyıllık vizyonunun sahadaki yankısıdır.

Geleceğin İSG anlayışı, sadece “riskleri önleme” değil; insanı bütüncül olarak anlama dönemine giriyor.
Bu çağda bir İSG profesyonelinin sorumluluğu, yalnızca kişisel koruyucu donanımı denetlemek değil; işçinin ruhsal, fiziksel ve sosyal dengesini de gözetmektir.
Bu da ILO normlarının en derin anlamını ortaya koyar:
“Güvenlik bir hak, onu korumak bir görev değil, bir insanlık borcudur.”

Cemil Tanju ANAKLI
Tetkik OSGB
Genel Müdür

Daha Fazla

Baret Değil, Bilinç!

“Başarının formülü bana hep soruluyor. Ben 5 kelimeyle cevap veriyorum: İnsan, Güvenlik, Kültür, Davranış, Süreklilik.”

Cemil Tanju ANAKLI

Koruma Kültürü, Yönetimin En Sessiz Kararıdır

İş güvenliği çoğu zaman tabelada başlar, gerçek hayatta unutulur. Oysa bir şirketin vizyonu sadece duvarda asılı olan değerlerle değil, insan hayatına verdiği öncelikle ölçülür. Yönetimden gelen her kelime, sahada bir önlem, bir farkındalık, bir hayat koruması olabilir.

Yöneticilerin birçoğu başarıyı büyüme ve kârlılıkla tanımlar. Ama bazı liderler vardır ki, önce “insan” der.
Ve işte o zaman iş güvenliği, prosedür olmaktan çıkar, kurumsal kültürün kalbine yerleşir.

Cemil Tanju ANAKLI Gözünden İş Güvenliği
İnsan

İş güvenliği bir sistem değil, bir insan sorumluluğudur. Her çalışanın sağlıklı kalması, yalnızca kendi hakkı değil, işletmenin temel görevidir.

“Bir işçi evine sağlam dönmüyorsa, biz hiçbir hedefe varmış sayılmayız.”

Güvenlik

Sıfır kaza, ulaşılmaz bir hayal değil; her gün atılan küçük adımlarla gerçekleşen bir hedeftir. Koruyucu ekipman, eğitim, denetim ve davranış değişikliği birlikte yürütülmelidir.

“Güvenliği bir görev olarak değil, bir değer olarak görüyoruz.”

Kültür

İş güvenliği kültürü, sadece eğitimle değil, yöneticinin örnek davranışıyla yayılır. Yönetici baret takıyorsa, çalışan da takar.

“Sahaya inmeden kültür inşa edilmez.”

Davranış

Kazaların çoğu bilgi eksikliğinden değil, davranış alışkanlığından doğar. Bu yüzden her iş güvenliği politikası, insan davranışı üzerine tasarlanmalıdır.

“Kuralları hatırlatmak değil, davranışları dönüştürmek istiyoruz.”

Süreklilik

Bir kampanya ile değil, sürdürülebilir uygulamalarla güvenlik yerleşir. Günlük toplantılarda, eğitim planlarında, hedeflerde iş güvenliği sürekli gündemde olmalıdır.

“Güvenlik bir kampanya değil, kurumsal refleks olmalı.”

Kazasızlık Bir KPI Değil, İnsanlık Borcudur

“İnsan hayatı üzerinden tasarruf yapamayız. Kazasız geçen her gün değil, her nefes bizim için değerli. İş güvenliği, tabelaya yazılan değil; yönetimin attığı adımlarla yaşanan bir ilkedir. Ve ben istiyorum ki bu şirkette hiç kimse; bir ihmale, bir unutulmuş önleme, bir eksik eğitime kurban gitmesin.”

“Çünkü benim gözümde her çalışan, bir evin neşesi, bir çocuğun kahramanı, bir ailenin umududur.”

Cemil Tanju ANAKLI
Genel Müdür
Tetkik OSGB – Danışmanlık

Tetkik OSGB – Danışmanlık – İlkyardım Eğitim Merkezi
  • Yeşillik Cad. No:230 Kat:4/424, Selgeçen Modeko İş Merkezi – Karabağlar – İZMİR
  • +90 232 265 20 65
  • [email protected]
Daha Fazla