Sedef Hastalığı (Psoriasis)
Sedef Hastalığının Oluşma Mekanizması
Sedef hastalığı; Normalde her 26 – 28 günde düzenli olarak yenilenen insan cildinin (epidermisin) üst dokusunun daha kısa sürede yenilenmesi ve hücre/ dokuların üst üste binmesi ile meydana gelir.
En üst tabakadaki epidermiste hücrelerin yenilenmesi için birçok molekül var. Bunlardan biriside keratinositlerdir.
Sedef hastalığında; cildin dermis tabakasında bulunan keratinositlere vücudumuzun bağışıklık hücreleri (CD4T isimli T hücreleri) yabancı madde muamelesi yapıyor ve saldırıyor. Bu duruma karşı gelişen reaksiyon ile keratinositlerde aşırı bölünme ve çoğalma meydana geliyor. Üstteki epidermisin – keratinositlerin ömrü bitmeden alttan yenileri geliyor. Bunun sonucu olarak üstte pullu, döküntülü lezyonlar oluşuyor.
Bu günkü modern tıp bilimi olarak sedefin (psoriasis) patolojisini yani doku ve hücrelerdeki değişimi biliyoruz, lakin hastalığın sebebini ne yazık ki henüz bilmiyoruz.
Bağışıklık hücresi olan CD4T neden saldırır, stokinler neden salınır, bu hücreler sanki kanser gibi neden kontrolsüz bölünür sorularının bugün için net bir cevabı yok.
Sedef (Psoriasis) çok fazla sayıda sebebi olan bir hastalıktır.
Aşağıda yer alan örneklerin çoğunun kökeni aslında bir birine bağlıdır.
🔸”AĞIR STRES ” sedef hastalığına neden olur.
🔸Aşırı geçirgen bağırsaklar (toksinler) sedef hastalığına neden olur.
🔸Düşük D vitamini ve çinko sedef hastalığına neden olur.
🔸Bazı temizlik ürünleri (Deterjan, Sabun, Sampuan, Çamaşır Suyu vs.) sedef hastalığına neden olur.
🔸Fiziksel ve kimyasal travmalar (Köbner Fenomeni) sedef hastalığına neden olur.
🔸Tarım ilaçları ve böcek ilaçları sedef hastalığına neden olur.
🔸Lityum ve beta adrenejik blokör ilaçlar (Tansiyon, Aritmi, psikiyatrik ilaç) sedef hastalığına neden olur.
🔸Hipokalsemi (düşük kalsiyum ) “bu aynı zamanda düşük D vitamini demektir” sedef hastalığına neden olur.
NOT: Koebner fenomeni, bazı dermatolojin hastalıklarda görülen, travma sonrası hastalığa ait lezyonların ortaya çıkması olayıdır. Ters Koebner fenomeni ise deri lezyonlarının travmalar sonrasında kaybolması olayıdır.
1️⃣. Aşırı Geçirgen Bağırsakları olan bir kişide aslında barsaklardan emilmemesi gereken toksinler, ölen bakteri zarları, ağır metaller bağırsak duvarının geçirgen olması sebebi ile vücudun içine yani kana geçer. Bağışıklık sistemi vücuda ve dolayısı ile kana karışa istenmeyen maddelere karşı tepki verir ve yok etmeye çalışır.
🔸 Ölen bakterilerin zarlarında bulunan bazı maddeler (Proteinler vb gibi) ile vücudumuzdaki doku/hücre yapılarında yer alan bazı maddeler (Proteinler vb gibi) bir birine benzer.
🔸 Bakteri zarlarını düşman olarak işaretleyen moleküller keratinositleri de düşman olarak işaretliyor ve vücudumuzun koruyucu elemanları işaretlenmiş bakteri zarlarına saldırırken benzerlik sebebi ile yanlışlıkla işaretlenmiş olanlara da (keratinositlere) saldırıyorlar.
2️⃣. Annemi kaybettim sedef oldum, İşten çıkarıldıktan sonra sedef başladı, üniversite sınavına hazırlandığım dönem sedef başladı, boşandım sedef başladı…? Bunları sık sık duyarsınız
🔸Çünkü hepsi ağır stres içerir ve ağır stres bağırsak geçirgenliğini artırır (Aşırı Geçirgen Bağırsak)
3️⃣. Düşük kalsiyum sedefi tetikler. Eğer bağırsaklarda sorun varsa kalsiyum emilimi ve kan/serum düzeyi dengesizdir. (Kalsiyum, hücrelerin bölünmesinde görev alır. Hatırlayın: Sedef, tetikleyici sebeplerle deride fazladan hücre bölünmesidir)
4️⃣. D vitamini düşüklüğü sedefi tetikler. Kalsiyum bağırsaklardan D vitamini ile emilir. D vitamini yoksa kalsiyum da yoktur. D vitamini aynı zamanda cilt dokusundaki langerhans bağışıklık sistemi için hayati önemdedir.
NOT: Langerhans Hücreleri (LC), başlıca epidermiste, ayrıca bazı mukoza epitel- lerinde ve bağ dokusunda bulunan, makrofajlar gibi immünolojik güce sahip, kemik iliği kökenli özel dendritik hücrelerdir.
5️⃣. Bazı Deterjanlar, tarım ilaçları, böcek ilaçlarına da bağışıklık sisteminin tepkisi zaten kaçınılmazdır.
6️⃣. Lityum; tiroit bezine iyot girişini engeller ve hipotiroidiye neden olur. Aynı zamanda Anti-TPO artışına neden olur. Hipotiroidi aşırı geçirgen bağırsak sendromunu tetikler. Anti-TPO zaten bir antikor ve vücudunuzdaki bize ait dokuyu yabancı görüp saldırır.
🟠GÜNÜMÜZDE KULLANILAN KLASİK TEDAVİLER
1️⃣ Öncelikle Sedef hastalığını oluşturan sorun ne ?
➖Hücre dış ve iç etkenler (yukarıda anlatılan) sebebiyle kontrolsüz ve zamansız çoğalıyor. Bu çoğalmaya en son noktada sebep nedir ?
Cevap: CD4T (Bağışıklık Sisteminin Molekülü)
➖Günümüzde rutin tedavilerde siklosporin losyonu (Siklosporin bir mantar türünden elde edilen bağışıklık baskılayıcı ilaç) ya da kortikosteroid kremleri kullanılıyor İlaçlarla bağışıklığı baskılayalım ve CD4T’nin keratinositlere saldırmasını önleyelim. Saldırı olmayınca keratinositler çoğalmasın.
Bu tedavi şekli maalesef tavandan yere su damladığında sadece yerleri kurulamak gibi. Tavanı tamir etmediğimiz sürece yerler devamlı ıslanacak.
🔸Üst deride koruyucu langerhans hücreleri olduğunu yazmıştım. Bir yabancı, patojen, toksin görürse antijenleri (koruyucu -işareetleyici hücreleri) arttırır. Artan işaretleyiler vücudun kendi dokusunu da işaretler. Bu işaretli yabancıyı gören makrofaj hücresi de onu yok eder. siklosporin losyonu işte bu langerhans hücresini ve makrofajları baskılar.
Bu çözümün doğrucağı önemli bir de sorun var: Bu şekilde bağışıklığı baskılarsak vücut savunmasız kalır. Vücut savunmasız kaldığında hastalık yapıcı patojenler yolu ile riski artar, böbrek ve karaciğer zarar görür.
2️⃣ Bu süreçte pratik zeka ile düşüneceğimiz şu olur: Biz de keratinositlerin bölünüp çoğalmasını engelleriz. ÇOK DA MANTIKLI GİBİ DURUYOR.
Bu mantıklı düşüncemizebirbakalım;
➖Zaten kanser tedavisinde de aynısını yapmıyor muyuz? Kanser neydi ; kontrolsüz şekilde hücrelerin hızlıca bölünmesi.
➖Tamam işte olayı çözdük burada da bölünmeyi engelleriz ve sedef durur.
Ne ile durduracağız bölünmeyi ? Evet sizin de aklınıza ilk gelen METOTREKSAT ile..
METOTREKSAT ne yapıyordu? Hücre bölünmesinde S fazında devreye giriyor ve hücre bölünmesini engellyordu. Bazı kanser türlerinde de kullanılalan metotreksat, sedefte de haftada 10-25 mg arasında bir dozda kullanılır.
🔸Metotreksat bir FOLİK ASİT ANTAGONİSTİDİR…Bizim B9 diye bildigimiz vitaminin formu olan folik asit hücre bölünmesinde görev alır. Folik asitin hücrede görev yapması engellenince hücre bölünemiyor ve sedef duruyor…Harikayız!
Lakin hemen aklımıza geliveren birr durum var; Örneğin kemik iliğinde kırmızı kan hücresi, beyaz kan hücresi, hemoglobin ya da karaciğer hücresi üretilirkende B9 (folik asit) gerekli.
Metotreksat bütün HEPSİNİ ENGELLER….Zaten bildiğiniz gibi B9 eksikliği anemi sebebidir.
(Ve büyük yan etkisi kemik iliğini baskılamaktır),
Eveeet Kanser hastalarına kemoterapi veriyoruz ve tedavi sürecinin kişinin vücudunda ne kadar tahribat yaptığını görüyoruz. Şimdi de sedefte Metoteraksat kullandık…Kanser tedavisinden farkı ne?
Metoteraksat çok daha hafifi diyenler olacaktır. Fakat unutmayın tüm B9 (folik asit) sürecini bloke edeceğiz sedefi tedavi edebilmek için…Kullandığımız sürece semptomları baskılayacağız lakin B9 olmadığındaki sonuçlara katlanacağız.. Mümkün değil..
NE YAPALIM DA TEDAVİMİZ HASTAYA ZARAR VERMESİN..?
1️⃣ Yukarıda sedefin sebebi mekanizmada yazdığım önemli sebeplerden biri olan Bağırsak geçirgenliği mutlak surette engellenmeli – tedavi edilmeli.
🔸Öncelikle hastanın gıda alımı düzenlenmeli. (Diyeti belirlenmeli)
- Süt ve süt ürünleri,
- Gluten,
- Lektin,
- Laktoz,
- Histamin,
- IGF-1 içeren besinler,
- İşlenmiş gidalar(etler),
- Basit karbonhidratlar,
- Kızartmalar,
- Fazla meyve tüketimi TERK EDİLMELİ..
🔸Sofradan Her zaman doymadan kalkmalı ve gece AÇ yatılmalı.
🔸Yemekten önceki 30 dakikadan başlayarak, yemekte ve yemekten sonraki 15 dakika su içilmemeli.(mide asitini azaltır ve hem sindirim zorlaşır, hem vitamin mineral emilimi azalır, hemde bağırsak geçirgenliğine neden olur)
🔸Sıvı BENTONİT KİL (yenilebilir tip) ya da aktif kömür (karbon) destegi ile bağırsaktaki toksinler baglanıp atılmalı.
2️⃣ Ne yaparsak yapalım toksinler bağırsaktan geçtiğini veya bakteriyel, viral, fungal sebepli yabancı maddelerin kana geçtiğini yada başka hastalık için kullanılan ilaçların toksik etkilerinin oluştuğunu düşünelim.
🔸Bu durumla karşılştığımızda veya bu ihtimaller geliştiğinde bu toksi / yabancı maddeleri bağlamamız yani zararsız hale getirmemiz gerekiyor. Özellikle karaciğerde bu toksinler yok edilmeli ki vücudumuza yayılarak yukarıda belirttiğim ve başka hastalıklarda da yazacağım reaksiyonlar gelişmesin.
Bu durdurma / bağlama olayını antioksidanlar vasıtası ile yapabiliriz. En önemli iki antioksidanımız;
➖Glutatyon
➖Resveratrol
3️⃣ Endotel hasarlar
🔸Yukarıda mekanizmada ayrıntılı yazılı olduğu gibi Langerhans hücreleri antijen sunup patojeni işaretlediler. İşaretlenen hücrelere saldıracak olan bağışıklık hücrelerinden bazıları damarlardan dışarıya sızarak olay yerine gelir.
🔸Bağışıklık hücreleri sızarken endotel hücrelerine zarar verirler. Bu endotel hasarı önlenmelidir. Bunun için en güçlü endotel hasar onarıcı ve önleyici
➖Hesperidin (P Vitamini)
4️⃣ A vitamini formları
🔸Sedef lezyonlarını yok etmede bir A vitamini türü olan etretinat etkilidir. Keratinositlerin bölünmesinde fonksiyonu vardır FAKAT;
➖Yarılanma ömrü (yani vücutta kalma süresi – kandan atılma süresi) çok uzun olduğu için toksik etkiye neden olmaktadır (nörotoksik)
🔸Bu sebeple sedef hastalığında kar zara düşündüğümüzde kullanımı uygun değildir. Bunun yerine Asitresin formunda A vitamini kullanımı başlanmıştır. Ama maalesef ülkemizde şimdilik bu form yok….
🔸Bunun yerine şu anda kullanılabilecek olan, ülkemizde de bulunan
lutein& zeaksantin formu var
5️⃣. VİTAMİN D3
🔸 Keratinositlerde bölünmeyi baskılar. D3 vitamininin KALSİPOTRİOL formunda olan kremden günde 2 kez toplam 2 ay kullanılabilir.
6️⃣ ANTHRALİN MERHEM FORMÜLÜ
🔸 Salisilik asit, dithranol ve çinko oksit pastası(%10) şeklinde bir krem ile pullanma önlenir. Bu diğer tedavilerin hızını artırır. Çok çeşitli formlarda piyasada satıldığı için bunu ECZACINIZ’a söyleyin o size hazırlar ve piyasadakilerden daha etkili olur.
Majistral Formülü
📍Dithranol : 2 g
📍Salisilik asit: 0.5 g
📍Çinko oksit pastası: 100 g
🔸Sabah ve akşam sürülecek 30 dakika sonra ise yıkanacak bu krem sürekli vücutta durmayacak.
7️⃣. Sabun, deterjan kullanılmamalı. Uygun şampuanlar günlük temizliktede kullanılmamalı. Sabun ve deterjan sedefte zarar verir.
Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.