İş kazaları, bireysel sağlık ve güvenlik ihlalleri, teknik bir arıza ya da ani bir dikkatsizlik olarak değerlendirilmemeli aynı zamanda devletin, işverenin ve yargı sisteminin sorumluluğunu doğuran çok boyutlu olaylar olduğu bilinmelidir.

Her kazanın ardında ihmaller zinciri, eksik önlemler ve sistemsel boşluklar yer almaktadır.

Biz iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri ve idarecileri olarak, kazanın gerçekleştiği anın çok öncesinden başlayan riskleri analiz etmeye çalışıyor; yalnızca çalışan sağlığını değil, aynı zamanda işverenin hukuki bütünlüğünü de korumayı hedefliyoruz.

Ancak sıklıkla şunu gözlemliyoruz: Türkiye’de yaşanan iş kazalarında, önleyici sistemler kadar yargı süreçlerinin gecikmesi, adalet duygusunun zedelenmesi gibi sorunlar da kazanın yarattığı travmayı daha da derinleştiriyor. Bu durum, yalnızca mağdurlar için değil, önlem alma kültürünü içselleştirmeye çalışan tüm iş sağlığı profesyonelleri için caydırıcı bir ortam yaratmaktadır.

Bu çalışmada, Türkiye’nin iş kazalarına yaklaşımı; gelişmiş ülkelerden olan ABD ve Avrupa Birliği ülkeleriyle hukuki, idari ve cezai boyutlarda karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Saha deneyimimizin bize gösterdiği bir gerçek var: Etkin bir iş sağlığı güvenliği sistemi, ancak hukukun zamanında, şeffaf ve caydırıcı biçimde işletilmesiyle mümkündür.

ABD’deki tazminat sistemlerinin caydırıcılığı, Avrupa’daki ceza hukukunun netliği, işverenleri önlem almaya zorlayan güçlü yargı refleksleri; bizler için yalnızca birer karşılaştırma değil, aynı zamanda gelişim için bir yol haritasıdır.

Bu metin, yalnızca akademik bir inceleme değil; sahada alın teri döken, önleyici kültür için mücadele eden tüm iş güvenliği uzmanlarına, işyeri hekimlerine ve karar alıcılara bir çağrıdır:
“Adalet ne kadar hızlı ve kapsayıcı olursa, kazalar o kadar önlenebilir hâle gelir.”

Saygılarımızla,

Cemil Tanju ANAKLI – Dr. Mustafa KEBAT

Bu olayların ardından gelişen yargı ve hukuki süreçler, ülkelerin iş sağlığı ve güvenliği kültürü, mevzuat yapısı ve yargı bağımsızlığı açısından derin farklar gösterir. Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında bu konuda dikkat çekici ayrışmalar ve benzeşmeler bulunmaktadır.

Bu üç farklı yapısal sistemde iş kazası sonrası sürecin idari, cezai ve tazminat boyutları ayrı ayrı ele alarak uygulamada karşılaşılan çarpıcı örnekler üzerinden hukuki refleksler değerlendireceğiz..

I. TÜRKİYE’DE İŞ KAZASI SONRASI HUKUKİ SÜREÇLER

1.1 Mevzuat Temeli

1.2 İdari Süreç

SGK, kazayı geçiren işçiye:

  • Geçici iş göremezlik ödeneği
  • Sürekli iş göremezlik geliri
  • Bağlı dul-yetim aylığı öder. Ancak kusurlu işverene bu bedeller rücu edilir.

İşveren, bildirimi zamanında yapmazsa idari para cezasına çarptırılır.

1.3 Cezai Sorumluluk

Kazaya neden olan işveren veya iş güvenliği uzmanı; TCK kapsamında şu suçlarla karşılaşabilir:

  • Taksirle Yaralama (m. 89): 3 aydan 1 yıla kadar hapis
  • Taksirle Ölüme Sebebiyet (m. 85): 2 yıldan 6 yıla kadar hapis Örnek: 2014 Soma Faciası: 301 madencinin ölümü sonrası işverenler hakkında dava açılmış, bazı sanıklar 15-20 yıl arası hapis cezalarına çarptırılmıştır. Ancak kamuoyunda cezaların düşürülmesi tartışma yaratmıştır.

Taksir oranı artırılırsa, bilinçli taksir hükümleri devreye girer.

1.4 Hukuki-Tazminat Sorumluluğu

  • İşçi veya yakınları, maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
  • Kusur oranına göre işverenin sorumluluğu belirlenir.
  • İş müfettişi raporu, bilirkişi raporlarıyla birlikte mahkeme değerlendirmesini etkiler.

Yargıtay Kararı (2018/23141 E.): “İSG kurallarını sistematik ihlal eden işverenin ağır kusurlu kabul edilmesi gerektiği” yönünde içtihat gelişmiştir.

II. ABD’DE İŞ KAZASI SONRASI HUKUKİ SÜREÇLER

2.1 Mevzuat Temeli

2.2 İdari Süreç

OSHA (Occupational Safety and Health Administration):

  • Kazanın ciddiyetine göre işverene soruşturma başlatır.
  • İşyerine denetim ve para cezaları uygulanır.
  • Kazaya sebep olan makine/ekipman durdurulabilir.

Örnek: 2013 West Fertilizer Company patlamasında (Teksas), OSHA ciddi ihlaller tespit etti. Şirket 118,000 $ ceza aldı, ancak sivil tazminat davalarıyla milyonlarca dolar ödemeye mahkûm edildi.

2.3 Cezai Sorumluluk

ABD’de doğrudan “cezai yargılama” nadirdir. Ancak:

  • Ağır ihmal (Gross negligence) durumunda, federal savcılıklar cezai işlem başlatabilir.
  • Özellikle ölümlü kazalarda büyük jüri kararıyla ceza davası açılır.

Örnek: Upper Big Branch maden faciasında (2010), 29 işçinin ölümüne sebep olan Massey Energy CEO’su Don Blankenship, güvenlik ihmalleri nedeniyle federal cezaevinde 1 yıl hapis yattı.

2.4 Hukuki-Tazminat Sorumluluğu

ABD’de iş kazaları sonrası:

Örnek: McWane Inc. iş kazasında ağır yanık geçiren işçi, 3 milyon $ tazminat kazanmıştır. Bu tür davalarda mahkeme jürisi, cezai tazminat (punitive damages) da verebilir.

III. AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE HUKUKİ SÜREÇLER

AB’de süreçler ülkeye göre değişmekle birlikte, genel hukuk ilkeleri ve AB direktifleri çerçevesinde benzerlikler taşır.

3.1 Mevzuat Temeli

3.2 İdari Süreç

  • İlgili iş sağlığı kurumu kazayı soruşturur.
  • İşverene, önleyici tedbirler almadığı ispat edilirse yüksek cezalar verilebilir.
  • Kamu-özel sektör ayrımı yapılmaz.

Örnek: Fransa’da 2021 yılında bir şantiyede meydana gelen ölümlü kazada işveren 150.000 € idari ceza almıştır.

3.3 Cezai Sorumluluk

AB ülkelerinde, iş kazasında ihmalin derecesi cezai süreci belirler:

  • İhmalle yaralama/öldürme suçları ceza hukuku kapsamında değerlendirilir.
  • Ceza, 3 yıldan 10 yıla kadar hapis olabilir.
  • Şirket yöneticileri de sorumlu tutulabilir.

Örnek: İtalya’da 2007 Torino ThyssenKrupp yangını sonrası, CEO 16 yıl hapis cezası almıştır. Bu karar, “işverenin doğrudan cezai sorumluluğu” açısından emsal teşkil etmiştir.

3.4 Hukuki-Tazminat Sorumluluğu

AB ülkelerinde iş kazasına uğrayan işçi:

  • Zorunlu sigorta sisteminden destek alır.
  • Kusurlu işverene maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
  • AİHM içtihatlarına göre, “etkili soruşturma” yapılmazsa devlet sorumlu tutulabilir.

AİHM Kararı (Brincat v. Malta, 2014): Devletin iş güvenliği düzenlemelerini ihmal etmesi “yaşam hakkının ihlali” olarak değerlendirilmiştir.

IV. TEMEL FARKLILIKLAR VE BENZERLİKLER

KriterTürkiyeABDAB Ülkeleri
Cezai YaptırımMevcut – Yavaş işliyorNadir ama etkiliEtkin ve cezai sorumluluk güçlü
Tazminat SistemiKusur esaslıWorkers’ Comp. + Tort sistemiSosyal güvenlik + bireysel dava hakkı
İşyeri DenetimiMüfettiş azlığıSıkı ve düzenliBağımsız kurumlar denetliyor
Yargı Sürecinin HızıYavaş (3-7 yıl sürebilir)Görece hızlı (12-24 ay)Ülkeye göre değişir, ortalama 1-2 yıl
Delil Toplama SistemiMüfettiş + BilirkişiHukuki ve teknik uzmanlar + jüriSoruşturma hakim odaklı

Sonuç ve Önerilerimiz

İş kazalarının yalnızca teknik birer “kaza” değil, çoğunlukla sistemsel ihmal sonucu gelişen önlenebilir olaylar olduğu açıktır. Türkiye’de hukuki mekanizmalar gelişmiş olsa da uygulamada süreklilik, yargı hızı ve yaptırım ciddiyeti sorunlu görünmektedir. ABD ve AB’de ise önleyici sistemler, hızlı cezai/tazminat süreçleri ve şeffaf denetimler sayesinde caydırıcılık daha yüksektir.

Bu karşılaştırmalı analizde sadece iş kazalarının hukuki boyutunu değil; aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği yönetiminin kurumsal olgunluk düzeyini de gözler önüne sermiş olduk.

Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında yapılan bu detaylı inceleme, bizlere önemli bir mesaj vermektedir: Sadece mevzuata uymak değil; sistemi sahiplenmek, şeffaflıkla yönetmek ve hukuki sorumluluğu önceden öngörebilmek artık bir tercih değil, zorunluluktur.

ABD’de dava süreçlerinin doğrudan tazminata dönüşebilme riski, işvereni önleyici tedbirlere yatırım yapmaya teşvik etmektedir. Avrupa Birliği ülkelerinde ise devletin güçlü denetim organları ve iş kazası sonrası işletilen disiplinli süreçler, çalışan güvenliğini temel alan bir kültürün yerleşmesini sağlamıştır. Türkiye ise bu iki yaklaşım arasında karma ve çoğu zaman tepkisel bir model içinde yönünü bulmaya çalıştığı görülmektedir.

İş sağlığı ve güvenliği yöneticileri olarak şunu net bir şekilde ifade edebiliriz: Kazaları azaltmak için teknik bilgi kadar hukuki bilgi de yönetim araçlarımız arasında yer almalıdır. Zira önleyemediğimiz her iş kazası, yalnızca bir can kaybı ya da yaralanma değil, aynı zamanda hukuki bir yıkım, itibari bir çöküş ve operasyonel bir krizdir.

Bu nedenle bu incelememiz yalnızca hukukçulara değil; iş güvenliği sistemlerini yöneten, planlayan ve geliştirmeye çalışan tüm üst düzey yöneticilere bildikleri konuları hatırlatma niteliğindedir.
Yargının gücüyle desteklenmeyen hiçbir önlem sürdürülebilir değildir.

Türkiye için önerilerimiz

  • İş kazaları için özel ihtisas mahkemeleri kurulmalı.
  • Bilirkişi sisteminde şeffaflık ve yeterlilik artırılmalı.
  • Kusur tespiti raporları bağımsız kurumlarca yapılmalı.
  • İşverenin cezai sorumluluğu daha etkili uygulanmalı.

İş kazalarının sıfırlandığı, adaletin hızlı ve tarafsız tecelli ettiği, tüm tarafların güvenli ve huzurlu olduğu bir çalışma yaşamı temennisiyle…

Saygılarımızla,

Cemil Tanju ANAKLI – Dr. Mustafa KEBAT

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️