Bilgi Üretimi, Güven ve Sahaya Uygulanabilirlik
Çimento sektöründe iş sağlığı ve güvenliği (İSG) uygulamalarının epistemolojik (bilgi felsefesi) temellerini analiz etmeyi amaçladığım bu yazıda; Türkiye’deki çimento fabrikalarının yapısal riskleri, çalışan davranışlarını, yönetim sistemlerini, bürokratik gereklilikleri ve sahadaki pratik bilgi üretimini göz önüne alarak, işveren–işçi ilişkisinin bilgi üretimi bağlamında nasıl şekillendiğini değerlendirmeye çalıştım. Ayrıca vaka örnekleri ve saha analizleri üzerinden, bilgiye dayalı (epistemik) boşlukların neden kaza ürettiği; bilgiye dayalı (epistemik) güven mekanizmalarının ise güvenlik kültürünü nasıl dönüştürdüğü ortaya koymayı da ihmal etmedim.
Çimento sektörü; yüksek toz konsantrasyonu, kapalı alan çalışmaları, yüksek ısı temaslı operasyonlar, döner fırınlar, ağır mekanizasyon, patlayıcı riskler (inertizasyon hataları), yüksekte çalışma ve kimyasal maruziyet gibi çok boyutlu risklerin aynı anda yürüdüğü endüstriyel bir alandır.
Bu nedenle İSG yönetimi, yalnızca mevzuat uyumluluğuyla sürdürülebilecek bir süreç değildir. Çimento sektörü özelinde en kritik unsur, bilginin üretilmesi, paylaşılması ve uygulanmasıdır. Dolayısıyla bu sektör, epistemolojinin —yani bilginin doğası, kaynağı ve doğruluğu— en görünür olduğu çalışma alanlarından biridir.
Sizlere, çimento sektöründe İSG’nin teknik bir süreç olmanın ötesinde, aslında bir bilgi yönetimi ve bilişsel uyum süreci olduğunu hatırlatacağım.
Çimento Sektöründe Bilginin Doğası
İSG’deki bütün başarısızlıkların özünde bilginin dayanak aldığı felsefede (epistemolojik) bir hata bulunur:
“Bilgi üretilmiş ama doğrulanmamıştır.”
“Bilgi doğrulanmış ama paylaşılmamıştır.”
“Bilgi paylaşılmış ama eyleme dönüştürülmemiştir.”
Bu üçlü döngü kırıldığında kazalar kaçınılmaz hale gelir.
Sahadan Üretilen Bilgi / Yönetmelik Bilgisi
Çimento fabrikalarında gözlenen temel bilgi çatışması şudur:
- İşverenin yönetmelik ve standart temelli bilgisi
- İşçinin saha deneyimine dayanan pratik bilgisi
Bu iki bilginin örtüşmediği durumlarda epistemik (bilginin üretilmesi, paylaşılması ve uygulanmasında) boşluk ortaya çıkar. Bu boşluklar, güvenlik açıklarını besleyen bilişsel kör noktalardır.
Birçok yönetici “prosedür var, eğitim var, talimat var” diyerek sistemin işlediğini varsayar.
Oysa bu bilgilere dayanak davranışlar açısıdan felsefi soru şudur:
“Bu bilgi sahada gerçekten uygulanabilir mi?”
Bilgi uygulanmıyorsa, bilgi değildir.
Bilgi sadece yazılı materyal olamaz; pratikte eyleme dönüşmüş olmalıdır.
İşveren–İşçi İlişkisinde Bilginin Değerinin Kabul Edilmesi
Bilgiye dayalı (epistemik) güven, bir kişinin diğerinin bilgi aktarımına güvenme derecesidir.
Çimento fabrikalarında bilgiye dayalı güvenin üç boyutu vardır:
(1) İşverenin, işçinin sahadaki deneyim bilgisini ciddiye alması
(2) İşçinin, yönetimin sunduğu prosedürel bilgiyi kendi güvenliği için anlamlı bulması
(3) İş güvenliği profesyonelinin bu iki bilgi alanını birbirine tercüme edebilmesi
Bu üç unsur bir araya gelmediğinde, sektörün tipik sorunları oluşur:
- “20 yıldır böyle yapıyorum, bir şey olmaz.”
- “Bu işin akademik bilgisi sahada geçmez.”
- “Prosedür çok uzun, okumaya vaktim yok.”
- “Form doldurmak için iş durdurulmaz.”
Bu söylemlerin tamamı bilgiye dayalı güven eksikliğinin ürünüdür.
Bilişsel Çapalar ve Sahada Karar Verme Hataları
Çimento sektöründe en sık görülen bilişsel çapa şudur:
“Benim yaptığım doğru, çünkü hep böyle yapıyoruz.”
Buna ek olarak:
- Normalleşmiş Sapma: Riskli davranışların zamanla normal hale gelmesi
- Hız Baskısı Çapası: Üretim baskısının güvenliği geri plana atması
- Sorumluluk Dağılması Çapası: “Nasıl olsa denetim var” algısı
- Dayanıklılık Yanılsaması: “Toza alışkınız, bizde bir şey olmaz” inancı
Bu bilişsel çapalar, teknik hatalardan çok daha fazla kaza üretir.
Çimento Sektöründen Vaka Analizleri
Aşağıda verdiğim örnekler tamamen sahaya dayalıdır ve Türkiye çimento sektöründe sıkça gözlenen durumların sentezidir.
Vaka 1 – Filtre Torbası Değişimi (bilgiye dayalı)
Durum:
İşçiler torba değişiminde maske kullanmayı gerekli görmemektedir. Gerekçe:
“Zaten 5 dakika sürüyor.”
Bilgiye dayanağında hata:
“Maruziyet süresi kısa = zararsızdır” yanlış bilgisi.
Sonuç:
Yıllar içinde kronik öksürük, FEV1 düşüşleri ve erken yaş KOAH benzeri tablolar geliştiği tespit edilmiştir.
Çözüm:
Sahadaki maruziyet ölçümleri işçilerle birlikte analiz edilmiş ve pratik maskenin neden gerekli olduğu biyolojik veriyle kanıtlanmıştır.
Bu, bilgiye dayalı (epistemik) köprünün kurulmasıdır.
Vaka 2 – Döner Fırında Çapak Temizliği (Bilgi Paylaşım Hatası)
Durum:
Bakım ekibi inertizasyon tamamlanmadan kapağı açmıştır.
Sebep: “İşletme inert gaz seviyesinin düştüğünü bildirmedi.”
Epistemolojik hata:
Bilginin paylaşılma zinciri eksiktir.
Sonuç:
Patlama olmadan kontrol altına alınmış fakat ciddi yanma riski doğmuştur.
Öğrenilen:
Bilgi paylaşımı da bir güvenlik ekipmanıdır.
Vaka 3 – Bant Temizliği (Normalleşmiş Sapma)
Durum:
Çalışan bant temizliğini durdurmadan yapmaktadır.
Gerekçe: “Her gün yapıyoruz, sorun olmadı.”
Bilgiye dayanağında hata:
Normalleşmiş sapmayı bilgi gibi kabul etmek.
Sonuç:
Kol sıkışmasıyla sonuçlanan ciddi yaralanma.
Çözüm:
Çalışanın kendi anlattığı yöntemle risk analizi yapılmış, reel tehlike görünür kılınmıştır.
Epistemik Köprü Modeli – Saha Uygulamalarında Bilgi Bütünlüğü
Şahsi görüşüm İş Sağlığı ve Güvenliği alanın genelinde ve bu yazının odağı olan çimento sektöründe Epistemik Köprü Modeli uygulanmalıdır.
Nasıl mı?
1. Veri Üretimi
Toz ölçümleri, maruziyet kayıtları, yakın kaza analizleri, günlük devriye notları.
2. Bilginin Doğrulanması
Teknik ekip – saha çalışanı – İSG birimi üçlü doğrulama.
3. Bilginin Paylaşılması
Sadece eğitimle değil, günlük kısa “saha diyalogları” ile. (İş güvenliğinde sık bahsi geçen Toolbox’lar ile)
4. Bilginin Eyleme Dönüşmesi
Uygulanabilir prosedür, çalışan için anlamlı kural.
5. Bilginin Kurumsallaşması
Tüm süreçlerin yönetimin hafızasına (kurumsal hafıza) işlenmesi.
Bu model, teknik yönetim sistemleriyle (ISO 45001 vb.) birebir uyumludur lakin onlardan daha işlevseldir, çünkü Epistemik Köprü Modeli ile bilgi döngüsünü insan davranışı üzerinden tanımlıyorum.
Bilgi, Güven ve Uygulama Aynı Çizgide Buluştuğunda
Çimento sektöründe İSG yönetimi, bir “prosedür uygulama” işi değil, bilişsel uyum ve bilgi üretimi işidir.
Bu yazıda sizlere hatırlatmaya çalıştıklarım:
- Çalışan bilgisi küçümsendiğinde güvenlik kültürü çöker.
- Yönetmelik bilgisi sahaya uyarlanmadığında prosedürler işlevsizleşir.
- Bilgiye dayalı güven kurulduğunda işveren ve işçi ortak bilgi üretmeye başlar.
- Bu ortak bilgi, güvenlik kültürünü kalıcı şekilde dönüştürür.
Gerçek güvenlik; bilginin, güvenin ve uygulamanın aynı çizgiye oturmasıdır.
Bu çizgi kurulduğunda, çimento sektöründe kaza oranları sadece azalmaz;
bilgi tabanlı bir güvenlik kültürü kurumsallaşır.
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Doğal Yaşayın
Doğal Beslenin
Aklınıza Mukayet Olun
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Sayın okuyucu,
Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.
Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review
⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Dr Mustafa KEBAT
0 530 568 42 75
Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

