İşe Giriş Muayene Formunu Kendi El Yazınızla Doldurmanız Neden Önemli?

Değerli Çalışan Arkadaşlarımız,
“İşe Giriş Muayene Formunu (EK-2 Formunu) Kendi El Yazınızla Doldurmanız Neden Bu Kadar Önemli?”

Yeni bir işe başlarken, hepimiz bir heyecan yaşarız.
Yeni insanlar, yeni ortam, yeni görevler…
Ancak bu heyecanın içinde genellikle pek fark edilmeyen ama çok önemli bir adım vardır:
👉 İşe giriş muayene formunu (EK-2 Formunu) doldurmak.

Ve bu formu doldururken en çok karşılaşılan sorulardan biri şudur:

“Bu formu neden kendi el yazımla doldurmam isteniyor? Bilgisayardan yazmak daha kolay değil mi?”

Şimdi gelin bu sorunun cevabını hepimizi ilgilendiren yönleriyle birlikte inceleyelim.

✅ 1. El Yazısı, Hukuki Olarak “Kabul Edilmiş Beyan”dır

İşe giriş muayenesi, sadece bir sağlık kontrolü değildir.
Aynı zamanda İşe giriş muayene formu (EK-2 Formu) hukuki beyan anlamı taşır.
Yani, o forma yazdığınız her bilgi, imzalı bir belge gibi kabul edilir.

📌 El yazısıyla yazılan beyan, çalışan tarafından yazıldığı ve okunduğu kabul edilen bir ifadedir.

Bu durum:

  • Geriye dönük inkârı zorlaştırır,
  • Bilgilerin farkında olunduğunu gösterir,
  • Bilerek veya bilmeyerek yanlış beyanın önüne geçer.

📍 Örnek: Eğer İşe giriş muayene formu (EK-2 Formu) başkası tarafından doldurulursa ve içerdiği bilgileri çalışan bilmiyorsa, hukuki bir ihtilafta “Ben yazmadım” diyebilir. Ancak el yazısı ile yazılmışsa, bu savunma geçerli olmayabilir.

✅ 2. El Yazısı ile Doldurulan Formlar, Sizin Okuyarak Beyan Verdiğinizi Gösterir

İşe giriş muayene formunu (EK-2 Formunu) kendi el yazınızla doldurduğunuzda, aslında şu mesajı veriyorsunuz:

“Bu İşe giriş muayene formu (EK-2 Formu) okudum, anladım ve tüm bilgileri doğru şekilde verdim.”

Bu sayede:

  • İşe giriş muayene formundaki (EK-2 Formundaki) soruların farkında olduğunuz kabul edilir,
  • Sorumluluğu taşıdığınız resmi olarak belgelenmiş olur.

✅ 3. Olası Uyuşmazlıklarda Koruyucudur

Eğer ilerleyen dönemlerde işe bağlı bir rahatsızlık, iş kazası veya tıbbi bir anlaşmazlık yaşanırsa,
İşe giriş muayene formu (EK-2 Formu) en önemli belgelerden biri olur.

⚠️ Bu formda verilen bilgilerin doğru olup olmadığı ve çalışan tarafından yazılıp yazılmadığı, doğrudan hak kaybına ya da kazanımına yol açabilir.

El yazısıyla yazılmış bir İşe giriş muayene formu (EK-2 Formu), bir anlamda kendi ifadeniz, kendi belgeniz olarak kabul edilir.

✅ 4. İdari ve Hukuki Yükümlülükler Açısından Zorunludur

İlgili mevzuatlara göre (İSG Yönetmeliği, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde),
işe giriş muayenesi sırasında alınan bilgiler eksiksiz, doğru ve çalışana ait olmalıdır.
Bunun da en güvenilir yolu, İşe giriş muayene formunun (EK-2 Formunun) çalışanın kendi el yazısıyla doldurmasıdır.

🖋️ 🖋️ 🖋️
Peki Bu İşe giriş muayene formu (EK-2 Formu) Neler Olur?
  • Sağlık geçmişiniz (geçirdiğiniz ameliyatlar, hastalıklar)
  • Ailenizdeki önemli hastalıklar
  • Şikâyetleriniz, düzenli kullandığınız ilaçlar
  • Alerjileriniz, sürekli hastalıklarınız
  • Daha önceki iş kazaları, meslek hastalıkları…

Tüm bu bilgileri el yazınızla, eksiksiz ve doğru şekilde yazmak, sizi ileride korur ve hem hekimin hem de işverenin sizi daha güvenli ve sağlıklı koşullarda çalıştırmasına yardımcı olur.

🔑 🔑 🔑

Sevgili çalışan arkadaşlarımız,

İşe giriş muayenesi sadece sizi işe başlatan bir prosedür değil, aynı zamanda sağlığınızı ve hukuki haklarınızı koruyan güçlü bir teminattır.

Bu yüzden İşe giriş muayene formunu (EK-2 Formunu);

✔️ Kendi el yazınızla,
✔️ Doğru ve eksiksiz bilgilerle,
✔️ Dikkatli ve sorumluluk bilinciyle doldurmanız büyük önem taşır.

Unutmayın:
El yazınız, sizin imzanız kadar güçlü bir beyan belgesidir.
Ve işe girişte doğru bilgilerle hazırlanmış İşe giriş muayene formu (EK-2 Formu), gelecekte doğabilecek her türlü sağlık ve yasal durumda en büyük güvenceniz olur.

Sağlıklı, güvenli ve bilinçli bir çalışma hayatı dileğiyle…

Dr. Mustafa KEBAT

İşe Giriş Muayeneleri – Tetkik ve Tahlilleri için firmamız Tetkik OSGB yi arayabilirsiniz.

📞 İsterseniz randevu alabilirsiniz:
📍 Telefon: +90 232 265 20 65 Laboratuvar Telefonumuz: +90 541 125 15 82

📍 Ya da randevusuz da gelebilirsiniz:
🕗 Hafta içi her gün: 08.30 – 17.30 saatleri arasında başvurabilirsiniz.

Cennetoglu Mh., Foliage Cd., Modeko Selgeçen Is Merkezi, No: 230 Kat:4 Daire:424-425, Cennetoğlu, 35110 Karabağlar/İzmir, Türkiye

Hizmetlerimiz Laboratuvar ve muayene ile de sınırlı değil.

İlk yardımcı olmak isteyenler eğitimlerimize katılabilirler.

Hijyen Mesleki Eğitim Belgesi almak isteyenlere de çözümümüz mevcut.

Mesleki Eğitim Belgesi için yine sizlere destek veriyoruz.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili tüm konularda her daim sizlerin hizmetindeyiz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Matcha Çayı ve Diğerleri Ne Kadar Yararlı?

Günümüzde sağlıklı yaşamın simgelerinden biri hâline gelen bitki çayları arasında Matcha çayı, içerdiği yoğun antioksidanlar sayesinde dikkat çekiyor.

Japon kültüründen dünyaya yayılan bu yeşil çay türü, özellikle epigallokateşin galat (EGCG) adı verilen güçlü bir bileşik bakımından zengin. Bu madde, bağışıklık sistemini desteklemek, hücre yenilenmesini hızlandırmak ve metabolizmayı canlandırmak gibi etkiler gösteriyor.

Matcha çayı, geleneksel yeşil çaya göre farklı olarak toz hâlinde tüketilir ve tüm yaprak kullanıldığından içeriğindeki faydalı bileşenler çok daha yoğun alınır. Özellikle odaklanma, sakinlik ve enerji artışı için doğal bir destekçidir.

Ancak şunu unutmamak gerekir: Her bitki çayı, herkes için uygun olmayabilir. Bazı çaylar tansiyon, kalp ritmi ya da ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu yüzden düzenli tüketim öncesinde mutlaka doktor ya da diyetisyen önerisi alınmalıdır.

  • Adaçayı: Boğaz sağlığı ve ağız hijyeni için etkili ama doz aşımında dikkatli olunmalı.
  • Ihlamur: Rahatlatıcı, güvenli bir çay; özellikle çocuklar ve yaşlılar için idealdir.
  • Zencefil: Özellikle kış aylarında bağışıklık ve mide sağlığı için güçlü bir çay.
  • Rezene: Hafif yapısıyla bebeklerden yetişkinlere geniş kitleye uygundur, sindirime iyi gelir.
  • Maça: Enerji ve konsantrasyon ihtiyacı olanlar için güçlü bir kaynak; ancak kafeine duyarlılar uzak durmalı.

Sonuç olarak, Matcha çayı ve diğer bitkisel çaylar, dengeli bir yaşam tarzının parçası olarak doğru miktarlarda kullanıldığında oldukça faydalıdır. Önemli olan, bu doğal destekçileri bilinçli ve dengeli şekilde hayatımıza entegre etmektir.

Adaçayı, Ihlamur, Zencefil, Rezene, Maça Bitki Çaylarını Karşılaştırma Tablosu

KriterAdaçayı (Salvia officinalis)Ihlamur
(Tilia sp.)
Zencefil (Zingiber officinale)Rezene (Foeniculum vulgare)Maça (Camellia sinensis)
Tadı & AromasıYoğun, hafif acımsı, otsuHafif tatlı, çiçeksi, yumuşakBaharatlı, keskin ve ısıtıcıAnason benzeri, tatlımsı, yumuşakYoğun, topraksı, hafif acı ve umami
Geleneksel KullanımBoğaz ağrısı, ağız gargarası, terlemeSoğuk algınlığı, rahatlatma, terleticiMide bulantısı, soğuk algınlığı, ödemGaz giderici, mide rahatlatıcı, emziren annelereJapon kültüründe ritüel ve enerji artırıcı
Kafein İçeriğiYokYokYokYokYüksek (normal çaya göre 2-3 kat fazla)
Antioksidan SeviyesiOrtaDüşük-OrtaYüksek (gingerol içerir)Orta (flavonoidler içerir)Çok Yüksek (EGCG bakımından zengin)
Bağışıklık Sistemi EtkisiGüçlendirici, enfeksiyon karşıtıDestekleyici, sakinleştiriciGüçlü bağışıklık uyarıcısıHafif destekleyiciAntioksidan destekle bağışıklık güçlendirici
Sindirim Sistemi EtkisiSindirim düzenleyici, mideyi rahatlatırHafif sindirim kolaylaştırıcıGaz, şişkinlik, mide bulantısına karşıKarın gazı, sindirim güçlükleri için faydalıMetabolizma hızlandırıcı, yağ yakımını destekleyici
Zihin Üzerindeki EtkisiHafif yatıştırıcı, dengeleyiciRahatlatıcı, uyku kolaylaştırıcıCanlandırıcı, zihinsel uyanıklık sağlayabilirRahatlatıcı, bebeklerde bile kullanılırKonsantrasyon artırıcı, zihinsel berraklık sağlar
Hamilelikte KullanımıSınırlı (rahim kasılmalarına neden olabilir)Genellikle güvenlidir (az miktarda)Dikkatli kullanılmalı (yüksek doz riskli)Uygun (emzirenlerde süt artırıcı)Önerilmez (yüksek kafein içeriği)
Bilimsel AraştırmalarAntimikrobiyal etkiler, menopoz semptomlarında destekleyiciAnti-inflamatuar, yatıştırıcı etkilerAntiinflamatuar, antiemetik özellikleri iyi belgelenmiştirAntikolik, sindirim düzenleyici etkilerKansere karşı koruyucu antioksidan etkiler (EGCG yoğunluğu)
Yaygın Kullanım ŞekliKurutulmuş yaprak demlemeÇiçek ve yaprak demlemeTaze/kuru dilim veya toz olarak demlemeTohum demleme (bazen çay olarak ezilir)Toz formda çırpılarak içilir (maça seremonisi)
İşyerinde TüketimKonsantrasyonu artırıcı, boğaz koruyucuStresi azaltıcı, mola çayı olarak uygunSoğuk havalarda koruyucu olarak popülerSindirim düzenleyici öğle sonrası çayıZihin açıklığı sağlayıcı, ancak kafeine duyarlı kişiler için dikkat edilmeli
Yan Etkiler / UyarılarUzun süreli ve yüksek dozda toksik olabilir (tujon içerir)Aşırı tüketimde uyuşukluk yapabilirKan sulandırıcılarla etkileşim olabilirAlerjik bireylerde mide rahatsızlığı yapabilirUykusuzluk, çarpıntı, yüksek tansiyon riskini artırabilir

Bir kısmı ülkemizde az bilinen Asya kıtasına ait aynı bölgenin çaylarını da birbirlerine göre durumlarına bir bakalım.

Matcha çayı ile yeşil çay, siyah çay, beyaz çay, oolong çayı ayrıntılı karşılaştıralım

ÖzellikMatchaYeşil ÇaySiyah ÇayBeyaz ÇayOolong Çayı
PolifenollerYüksek (EGCG başta olmak üzere)YüksekOrta (theaflavin ve thearubigin)Orta-yüksekOrta-yüksek
KlorofilÇok yüksekDüşükÇok düşükDüşükDüşük
L-TheanineYüksekOrtaDüşükOrtaOrta
VitaminlerA, C, E, K, B vitaminleriC, B vitaminleriB vitaminleriC, B vitaminleriC, B vitaminleri
MineralKalsiyum, potasyum, demir, magnezyumDaha düşükDüşükDüşükDüşük

Antioksidan Kapasitesi (ORAC Değeri)

Çay / Bitki Türüµmol TE/g (kuru)Antioksidan GücüAçıklama / Etken Maddeler
Matcha Çayı
(toz yeşil çay)
130,000 – 140,000🚀 Çok Çok YüksekTüm yaprak tüketildiği için ORAC değeri en yüksektir. Kateşin yoğunluğu çok fazladır.
Adaçayı44,000 – 80,000🚀 Çok YüksekRosmarinik asit, karnosik asit, flavonoidler
Beyaz Çay60,000 – 80,000🚀 Çok YüksekGenç yapraklardan üretilir, oksidasyon minimumdur
Yeşil Çay40,000 – 60,000🚀 YüksekEpigallokateşin gallat (EGCG) ana antioksidandır
Oolong Çayı20,000 – 40,000🔶 Orta-YüksekKısmen okside edilmiş; hem siyah hem yeşil çay özellikleri taşır
Zencefil10,000 – 15,000🔷 OrtaGingerol ve shogaol içerir
Siyah Çay10,000 – 20,000🔷 OrtaTam okside; kateşinler theaflavin ve tearubiginlere dönüşmüştür
Rezene3,000 – 6,000🔹 Düşük-OrtaAnetol, flavonoidler
Ihlamur2,000 – 4,500🔹 Düşük-OrtaFlavonoidler, uçucu yağlar

Notlar:

  • Matcha toz halinde tüm yaprağın tüketilmesi nedeniyle diğer tüm çay türlerine göre antioksidan açısından üstün durumdadır.
  • Beyaz çay, minimum işleme tabi tutulduğu için polifenol içeriği oldukça yüksektir.
  • Siyah çay, fermantasyon (oksidasyon) nedeniyle bazı kateşinleri kaybeder, bu yüzden antioksidan gücü düşer.
  • ORAC değerleri laboratuvar testlerine göre belirlenmiştir, ancak demleme süresi, sıcaklık, pH ve tüketim şekli gibi faktörler bu değerleri çay formunda önemli ölçüde değiştirebilir.

Kafein Oranı ve Sinir Sistemi Üzerine Etkiler

Çay TürüKafein Miktarı (240 ml)Etkileri
Matcha60-70 mgUyanıklık, dikkat artışı, L-theanine sayesinde sakin enerji
Yeşil Çay25-35 mgHafif uyarıcı, rahatlatıcı
Siyah Çay40-60 mgDikkat artırıcı, bazı bireylerde çarpıntı yapabilir
Beyaz Çay15-30 mgNazik uyarıcı, gevşetici
Oolong Çayı30-50 mgDengeli uyarıcı etki

Sindirim Üzerindeki Etkiler

Çay TürüSindirim Üzerine Etki
MatchaLif içerdiği için sindirimi destekler, safra salgısını artırabilir.
Yeşil ÇayAntimikrobiyal etki, mide asidini artırabilir
Siyah ÇayDemir emilimini engelleyebilir, kabız yapabilir
Beyaz ÇayHafif, hassas mideler için uygundur
Oolong ÇayıSindirimi uyarabilir

Zayıflama, Kalp Sağlığı ve Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Katkılar

AlanMatchaDiğer Çaylar
ZayıflamaEGCG ve kafein sinerjisiyle yağ yakımını desteklerYeşil çay da benzer etkilidir
Kalp SağlığıKan lipitlerini düzenleyebilir, tansiyonu dengeleyebilirSiyah çay damar sertliği riskini azaltabilir
BağışıklıkAntioksidan yoğunluğu bağışıklığı güçlendirebilirBeyaz çay enfeksiyonlara karşı nazik koruma sağlar

Potansiyel Riskler

Risk FaktörüMatchaDiğer Çaylar
Yüksek Doz AlımıKafein ve EGCG nedeniyle karaciğer yüküÖzellikle siyah çayda çarpıntı riski
İlaç EtkileşimleriVarfarin gibi antikoagülanlarla dikkatYeşil çay da aynı etkiyi gösterebilir
Demir EmilimiTüm çaylar demir emilimini azaltabilirAç karna tüketim önerilmez
Mide HassasiyetiMatcha bazı bireylerde mide asidini artırabilirSiyah çay da benzer şekilde etkileyebilir

Yukarıdaki tablolarda:

  • Antioksidan kapasitesi açısından Matcha, diğer tüm çay türlerine göre açık ara en yüksek değere sahiptir. Bu da onu serbest radikallere karşı en güçlü koruma sağlayan çay yapar.
  • Kafein oranı bakımından ise Matcha ve Siyah Çay daha yüksek değerlere sahipken, Beyaz Çay ve Yeşil Çay daha düşük kafein içerir.

Yukarıdaki grafikler, farklı çay türlerinin sağlığa etkilerini ve potansiyel risklerini görselleştiriyor:

  • Sindirim üzerindeki etkide Yeşil ve Beyaz Çay öne çıkarken, Matcha da yüksek puanla katkı sağlıyor.
  • Kalp sağlığı ve bağışıklık sistemi katkıları açısından Matcha birinci sırada yer alıyor.
  • Potansiyel riskler başlığında ise Matcha’nın yüksek kafein ve yoğun içerik nedeniyle daha yüksek risk puanına sahip olduğu görülüyor.

Diğer bir bakış açısı ile

Çay Türlerinin Karşılaştırmalı Tablosu

Özellik / Çay TürüMatchaYeşil ÇaySiyah ÇayBeyaz ÇayOolong Çayı
Antioksidan Kapasitesi (µmol TE/g)1348125807590
Kafein Miktarı (mg/240 ml)6530502540
Sindirim Üzerindeki Etki (1-5)45354
Kalp Sağlığına Katkı (1-5)54344
Bağışıklık Sistemine Katkı (1-5)54344
Potansiyel Risk Düzeyi (1-5)31212
📌 📌 📌

Açıklamalar:

  • Matcha: En yüksek antioksidan değerine sahip, bağışıklık ve kalp sağlığına güçlü katkılar sunar. Ancak yüksek kafein ve yoğun bileşikler nedeniyle doz aşımında sinir sistemi hassasiyetleri, mide problemleri veya ilaç etkileşimleri görülebilir.
  • Yeşil Çay: Dengeli içerik profili ve düşük riskle öne çıkar. Sindirim sistemi üzerindeki rahatlatıcı etkisiyle bilinir.
  • Siyah Çay: Enerji verici etkisi vardır; ancak antioksidan kapasitesi ve bazı sağlık katkıları sınırlıdır.
  • Beyaz Çay: En hafif ve düşük kafeinli çaylardan biridir; sindirim ve genel sağlık için nazik bir seçenek.
  • Oolong Çayı: Dengeli profili ile hem sindirime hem metabolizmaya destek sağlar.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Matcha Yeşil Çayının Sağlık Faydaları ve Kimyasal Bileşimi: Bir İnceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7796401/

⭐️⭐️ Matcha yeşil çayının insan dışkı mikrobiyotası üzerindeki etkisini değerlendiren randomize, çift kör bir çalışma https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10017316/

⭐️⭐️ Matcha Yeşil Çay: Kimyasal Bileşim, Fenolik Asitler, Kafein ve Yağ Asidi Profili https://www.mdpi.com/2304-8158/13/8/1167

⭐️⭐️ Matcha üzerine bir inceleme: Kimyasal bileşim, sağlık yararları, kemometrik ve çoklu omiklerin uygulanmasıyla kalite kontrolüne ilişkin bilgiler https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0963996923005525

⭐️⭐️ Matcha çayının terapötik potansiyeli: İnsan ve hayvan çalışmaları üzerine eleştirel bir inceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9792400/

⭐️⭐️ Japon Matcha Yeşil Çayının Antioksidan Aktivitesine Geriye Dönük Bakış – Coşku Eksikliği mi? https://www.mdpi.com/2076-3417/11/11/5087

⭐️⭐️ Matcha yeşil çay içeceği yorgunluğu azaltır ve direnç antrenmanına bağlı adaptasyonu destekler https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10320999/

⭐️⭐️ In Vitro Sindirimin Matcha Çayı (Camellia sinensis) Aktif Bileşenleri ve Antioksidan Aktivitesi Üzerindeki Etkisi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9137484/

⭐️⭐️ Bilişsel gerileme yaşayan yaşlı yetişkinlerde matcha yeşil çayının bilişsel işlevler ve uyku kalitesi üzerindeki etkisi: 12 ay boyunca yürütülen randomize kontrollü bir çalışma https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC11364242/https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC11364242/

⭐️⭐️ Çayın doğal bir bileşeni olan L-theanine ve zihinsel durum üzerindeki etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18296328/

⭐️⭐️ Matcha’nın sulu özütü ve kalıntısının yüksek yağlı diyetle beslenen farelerde antioksidan durumu ve lipid ve glikoz seviyeleri üzerindeki etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26448271/https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26448271/

⭐️⭐️ Japonya’da yeşil çay tüketimi ve kardiyovasküler hastalık, kanser ve tüm nedenlere bağlı ölüm oranı: Ohsaki çalışması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16968850/https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16968850/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Profesör Yürek ile Damarların İçinde Sihirli Yolculuk – Küçük Gençlere

Asya, 5. sınıfa geçen meraklı bir öğrenciydi. Yaz tatilinden önceki son fen bilgisi dersinde Hatice öğretmenlerine bir soru sordu:

“Öğretmenim, damarlarımız neden farklı kalınlıkta?”

Sınıf sessizleşti. Herkes cevabı merakla beklerken birden bire sınıfın ortasında hafif bir duman belirdi! Duman yavaşça dağılırken içinden ilginç kıyafetler giymiş, gözlükleri kalp şeklinde olan, saçları bulut gibi kabarık bir adam ortaya çıktı.

“Selam çocuklar! Ben Sihirli Profesör Yürek! Asya’nın sorusu beni çok heyecanlandırdı!”

Sınıf bir an afalladı ama profesör gülümsedi ve bastonunun ucundaki kalp şekline dokundu. Bir anda her yer kıpkırmızı ışıklarla doldu ve bütün sınıf, Asya da dahil, minik bir hortum gibi dönen bir tünelden geçerek… kendilerini bir yerin içinde buldular.

“Burası… kalp mi?” dedi Asya, etrafına şaşkınlıkla bakarken.

“Aynen öyle!” dedi Profesör Yürek. “Şu anda kalbin içindeyiz! Şimdi, damarların neden farklı kalınlıkta olduğunu kendi gözlerinle göreceksin. Hazır mısınız?”

Çocuklar hep bir ağızdan “Evet!” diye bağırdı.

Sağ Kulakçık ve Sağ Karıncık

Profesör elini kalbin bir kısmına uzattı.

“Şu anda sağ kulakçığın içindeyiz. Bakın! Buraya kirli kan geliyor. Yani vücuttaki oksijenini kaybetmiş olan kan. Sağ kulakçık bu kanı alır ve sağ karıncığa gönderir.”

Bir anda aşağıdan bir ‘çuuuf!’ sesi geldi.

“İşte kan sağ karıncığa geçti! Şimdi dikkat edin, bu kalın ve güçlü boruya benzeyen damar nedir, bilen var mı?”

“Atardamar mı?” dedi Asya heyecanla.

“Bravo! Ama bu özel bir atardamar: Akciğer atardamarı. Kalpten çıkıp kanı akciğere götüren tek kirli kan taşıyan atardamardır. Kalındır çünkü kalp kanı yüksek basınçla buraya pompalar.”

Akciğerlerde Temizlik

Çocuklar bir anda baloncuklarla dolu başka bir odaya girdiler. Etrafta minik oksijen molekülleri uçuşuyordu.

“Burası da akciğer! Kirli kan buraya geldiğinde, kandaki karbondioksit dışarı atılır ve yerine oksijen alınır.” dedi profesör.

Asya elini uzattı, bir oksijen baloncuğuna dokundu ve gülümsedi.

“Yani kan temizleniyor burada!”

“Aynen öyle. Şimdi oksijenle dolan kan, temizlenmiş olarak kalbe geri dönecek. Hadi peşinden gidelim!”

Sol Kulakçık ve Sol Karıncık

“Temiz kan şimdi sol kulakçığa ulaştı.” dedi Profesör. “Buradan sol karıncığa geçecek ve sonra vücudun her yerine gönderilecek.”

Asya şaşkınlıkla sordu:

“Ama damarlar burada daha da kalın gibi!”

“Çünkü sol karıncık, kanı beyne, kaslara, organlara kadar pompalamak zorunda. Bu yüzden buradan çıkan atardamar çok kalın ve güçlü: Aort damarı.”

Profesör bastonunu salladı ve çocuklar bir nehir gibi akan kırmızı kanla birlikte hafifçe süzüldüler.

Aort Nehri

Profesör Yürek, çocukları temiz kanla dolu sol karıncıktan dışarı çıkan en büyük damara doğru yönlendirdi. Hep birlikte dev bir kapının önünde durdular.

“Burası Aort kapısı! Vücuttaki en geniş, en güçlü atardamar! Sol karıncık kanı o kadar güçlü pompalıyor ki, bu kapıdan çıkan kan bütün vücuda yayılabiliyor.”

Kapı açıldığında çocuklar hayretle baktılar. Önlerinde dev bir kırmızı nehir akıyordu.

“Bu ‘Aort Nehri’!” dedi Profesör gülümseyerek. “Ama dikkat edin çocuklar! Bu nehir her adımda dallanacak ve küçülecek. Tıpkı bir ağacın dalları gibi.”

Çocuklar aortun içine girdiklerinde bir tabela gördüler:

“Aort → Ana Atardamarlar → Küçük Atardamarlar → Kılcal Damarlar”

Asya parmağıyla tabelayı işaret etti:

“Profesör, ne demek istiyor bu tabela?”

Profesör Yürek bastonunu salladı, kırmızı yol ayrılmaya başladı.

“İlk önce Aort’tan çıkan kalın atardamarlar var. Mesela beyne giden, kollara, bacaklara giden yollar. Bunlar da kalın çünkü hâlâ yüksek basınç var.”

Beyin ve Organlar

Kanla birlikte ilerledikçe çocuklar vücudun farklı yerlerine uğradılar: Beyin, kaslar, mide…

Her durakta Profesör Yürek açıklama yapıyordu:

“İşte burası beyin! Oksijen burada çok önemli çünkü beyin çok enerji harcar.”

“Ve burası da kaslarınız. Spor yaparken neden daha hızlı nefes aldığınızı şimdi anlıyor musunuz?”

Asya gözlerini kocaman açtı:

“Çünkü kaslara daha fazla oksijen gitmesi gerekiyor!”

“Harikasın Asya!”

Damar Labirenti

Bir süre sonra yollar ikiye, üçe, dörde ayrıldı. Her yol biraz daha daralıyordu. Çocuklar artık küçük kırmızı tünellerde yürümeye başlamışlardı.

“Şimdi küçük atardamarlardayız.” dedi profesör. “Dikkat edin, kan hala hızlı ama damarlar artık daha ince. Çünkü her organ kendi ihtiyacına göre kan alacak.”

“Yani bu yolların daralmasının sebebi, kanı paylaşmak mı?” diye sordu Asya.

“Kesinlikle!” dedi Profesör Yürek. “Koca bir çayı düşün. Şehir merkezinden çıkan büyük nehir, kasabalara vardığında derelere dönüşür. En sonunda ise her damla, toprağın en uç noktasına ulaşır. Bizim en uç noktamız da… kılcal damarlar!”

O anda çocuklar, neredeyse tüy kadar ince bir tünelden geçtiler. Minicik kırmızı ve mavi baloncuklar etraflarında süzülüyordu.

“Şşşt! Sessiz olun.” dedi profesör fısıltıyla. “Burası kılcal damar. Oksijenin hücrelere geçtiği, karbondioksitin geri alındığı yer. Ve bu damarlar o kadar ince ki, içlerinden sadece birer birer kan hücreleri geçebilir.”

Asya hayranlıkla fısıldadı:

“O zaman damarlar, kalpten uzaklaştıkça geniş değil, tam tersi daha dar oluyor!”

Profesör Yürek başını salladı.

“Aynen öyle. Damarlar bir ağacın kökü gibidir. Gövde kalın başlar, ama dallara ayrıldıkça incelir. Kılcal damarlar da bu ağacın en uç yapraklarına benzer. Her hücreye tek tek ulaşmak için incecik olmaları gerekir.”

Toplardamarlar ve Kalbe Dönüş

Bir süre sonra Profesör bastonuyla yere dokundu. Minik bir titreşimle çocuklar, kılcal damarlardan toplanan kirli kanla birlikte toplardamar yollarına doğru hareket etti.

“Ve şimdi,” dedi, “dar damarlar yeniden birleşecek. Vücudun her yerinden gelen kirli kan, toplardamar adı verilen borularla kalbe geri dönecek.”

Bir süre sonra kan yavaş yavaş kirlenmeye başladı. Profesör, incelen damarları gösterdi:

“Şimdi temiz kan kullanıldı. Geri dönme zamanı! Bu daha ince yapılı olanlar toplardamarlar. Çünkü kan, kalbe düşük basınçla geri döner. O yüzden toplardamarlar daha ince duvarlıdır. Ama içinde kapakçıklar vardır, kanın geri kaçmasını engellerler.”

Asya başını salladı:

“Yani kanın nereden gelip nereye gittiğine göre damar kalınlığı değişiyor!”

Profesör bastonuyla tekrar yere vurdu.

“Ve işte bu yüzden Asya’nın sorduğu soru çok önemliydi!”

Yeniden Sınıfta

Bir anda etraflarında dönen ışıklar parladı. Kalbin içindeki son kılcal damardan geçerken bir hortum gibi saran kırmızı girdap çocukları içine çekti. Kısa bir dönme hissinden sonra… “hop!” hepsi sıralarına geri dönmüştü!

Asya gözlerini kırpıştırarak etrafına baktı. Yanındaki arkadaşı Ender heyecanla mırıldandı:

“Gerçek miydi yoksa rüya mıydı?”

Tam o sırada sınıfın ortasında bir “poff!” sesiyle kırmızı pelerinli Profesör Yürek yeniden belirdi. Elindeki bastonunu yere vurdu, gülümsedi ve göz kırptı:

“Kalbinizi sevgiyle koruyun çocuklar. Çünkü o, sadece kan değil, hayatın kendisini taşır!”

Ve ışıklarla birlikte yok oldu.

Sınıfta bir an sessizlik oldu. Ardından Hatice Öğretmen gülümsedi:

“Asya, sorduğun soru bütün sınıfı harika bir yolculuğa çıkardı. Bazen bir ‘neden’ sorusu, hayal gücümüzü de harekete geçirir.”

“Öğretmenim!” diye atıldı Asya, heyecandan sesi titriyordu. “Damarlar ağaç gibiymiş! Kalpten çıktıkça dallanıp inceliyormuş, en sonunda da kılcal damarlardan tek tek hücrelere ulaşıyormuş.”

Hatice Öğretmen başını salladı:

“Bravo Asya! Harika tarif ettin. Vücudumuzda yaklaşık 100 bin kilometre damar var çocuklar, yani Dünya’nın etrafını iki buçuk kez dönecek kadar!”

Çocuklar hayretle “Vaaay!” diye bağırdı. Ender elini kaldırdı:

“Öğretmenim, ben de kalbin sol karıncığının güçlü olduğunu öğrendim. Kanı vücuda pompalıyormuş!”

Hatice Öğretmen kahkahayla güldü:

“Aferin Ender! Demek ki kalp yalnızca sevgi değil, müthiş bir kas da aynı zamanda. Şimdi sizden bir ödev istiyorum…” dedi göz kırparak. “Kendi kalp yolculuğunuzu çizin! Hangi damar nereye gidiyor, nerede daralıyor, nerede oksijen veriliyor, bunları hikâyenize katın. Sonra da haritamızı sınıfta birbirimize anlatalım. Bakalım her kalbin yolcuğu aynı mı? Sadece kendi kalbimize değil, sevdiklerinizin de kalbine dokunalım…

Asya hemen defterini çıkardı. Kocaman bir kalp çizdi, içine küçük bir kendini ve arkadaşlarını yerleştirdi. Profesör Yürek’i unutmamıştı.

Altta ise şu cümleyi yazdı:

“Kalbimden çıkan yollar, hayatı taşıyor. Ve ben artık her atışında bunu duyabiliyorum.”

Dr. Mustafa KEBAT

Sayın okuyucu,

Yukarıda yer alan hikaye firmalarımız Tetkik OSGB – Tetkik Danışmanlık tarafından sosyal sorumluluğumuz olan çocuklarımızı bilgilendirmek, okumaya, çalışmaya, doğal hayata heveslendirmek ülkemize ve geleceğimize yararlı bireyler olabilmelerine katkı sağlamak maksadı ile yayınlanmıştır.

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz. Varsa hatalarımızı bildirmeniz daha faydalı olmamıza desteğiniz bizim için çok değerli.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İşyerinde Maskelenmiş Ağrıların Gölgesinde İş Güvenliği İçin Tehlike

Günümüzde iş kazalarının ve meslek hastalıklarının görünmeyen nedenleri arasında ilaçların etkileri giderek daha fazla öne çıkmaktadır. Çoğunlukla masum bir ağrı kesici ya da basit bir ateş düşürücü gibi görünen ilaçlar, aslında üretim hatlarından vinç kabinlerine, laboratuvarlardan sıcak döküm atölyelerine kadar birçok farklı sektörde çalışma güvenliğini tehdit eden sessiz faktörler arasında yer alır. Özellikle reçetesiz temin edilebilen ve “güvenli” olduğu varsayılan analjezik-antipiretik ilaçlar, bilinçsiz ya da denetimsiz kullanıldığında kaza riskini katlayan bir etkiye dönüşebilir.

İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları olarak bizler, sadece ağır makinelerin, elektrik panolarının, toksik kimyasalların ya da yüksek platformların oluşturduğu riskleri değil; bir çalışanın çantasındaki ağrı kesicinin dahi, üretim sürecinde zincirleme tehlikelere yol açabileceğini görmek zorundayız. Bu farkındalık, sadece bireysel sağlık takibini değil, işyerindeki genel risk değerlendirmelerinin de ilaç etkileriyle birlikte yeniden ele alınmasını zorunlu kılmaktadır.

Özellikle ağrı eşiğini yükselten, sersemliğe neden olan, mide kanaması veya kardiyak sorunları tetikleyebilen ilaçlar, üretkenlikten çok kazaya, devamsızlığa ve kronik sakatlıklara kapı aralamaktadır. Oysa çoğu zaman ağrıyı gidermek için alınan bu ilaçlar, sorunu çözmek yerine daha büyük bir riski görünmez hale getirmektedir.

Türkiye’de en yaygın kullanılan 7 analjezik/antipiretik ilacın, iş sağlığı ve güvenliği açısından taşıdığı riskleri ortaya koymaya çalıştım. Amacım, hem işyeri hekimlerine hem de iş güvenliği uzmanlarına, göz ardı edilen farmakolojik etkenlerin sahadaki pratik sonuçlarına dair bilimsel ve sistematik bir bakış açısı kazandırmaktır.

Unutulmamalıdır ki:
“Ağrıyı bastırmak, riski önlemek değildir.”
İlaçların iş kazalarındaki dolaylı payı, artık ihmal edilemeyecek kadar büyüktür.

Bu 7 analjezik/antipiretik ilaç için hazırladığım Tehlike Fişlerini ve sonrasında da karşılaştırmalı tabloyu sizlere sunuyorum..

Saygılarımla

Dr. Mustafa KEBAT

🟧 Tehlike Fişi – Parasetamol (Paracetamol, Asetaminofen, Parol, Minoset, Tylol)
  • İlaç Türü: Analjezik – Antipiretik
  • Etken Madde: Parasetamol (Acetaminophen)
  • Kullanım Amaçları: Hafif-orta şiddette ağrılar, ateş düşürme
  • Risk Etkenleri:
    • Yüksek dozda karaciğer hasarı (hepatotoksisite)
    • Belirtiler gizlendiği için aşırı fiziksel zorlanmaya neden olabilir.
  • Belirtiler:
    • İştahsızlık, bulantı, yorgunluk, sarılık (geç evre)
  • Acil Durum Yaklaşımı:
    • 4 gram/gün üzerinde alımda acil sağlık değerlendirmesi
    • Karaciğer fonksiyon testleri
  • Önerilen Önlemler:
    • Günlük maksimum doz eğitimi (maksimum 4 g/gün aşılmamalı)
    • Reçetesiz ve sürekli kullanımın izlenmesi
    • İşe devam eden ağrılı çalışanlar işyeri hekimi tarafından izlenmeli
    • Ergonomik düzenlemelerle ağrı nedenleri ortadan kaldırılmalı
  • İş Sağlığı ve Güvenliğine Etkileri
    • Belirti vermeyen karaciğer yüklenmesi
    • İş yükünü artırabilir (maskelenmiş ağrı)
    • Kronik kullanımda iş gücü kaybı ve halsizlik
    • Özellikle sıcak ortamlarda karaciğer yükü artabilir.

🟨 Tehlike Fişi – İbuprofen (Nurofen, Advil, Brufen)
  • İlaç Türü: NSAİİ (Steroid olmayan anti-inflamatuar)
  • Etken Madde: İbuprofen
  • Kullanım Amaçları: Kas-iskelet ağrıları, baş ağrısı, adet sancısı, romatizmal ağrılar
  • Risk Etkenleri:
    • Mide kanaması,
    • Mide ve bağırsak ülseri
    • Böbrek fonksiyonlarında bozulma
    • Böbrek yetersizliği,
    • Tansiyon artışı
    • Baş dönmesi, halsizlik
  • İSG’ye Etkileri:
    • Dolaşım problemleri → verim düşüklüğü
    • Mide rahatsızlığı → işe devamsızlık
    • Uzun süreli ayakta çalışanlarda mide kanaması riski
    • Dikkat gerektiren işlerde denge ve refleks sorunları
    • Susuz kalınan ortamlarda böbrek stresi artar
  • Belirtiler:
    • Mide ağrısı,
    • Siyah dışkı,
    • Baş dönmesi
  • Acil Durum Yaklaşımı:
    • Mide kanaması şüphesi varsa derhal sağlık müdahalesi
  • Önerilen Önlemler:
    • Yemekle alınmalı, Aç karnına alınmaması konusunda uyarı
    • Böbrek rahatsızlığı olanlarda önerilmemeli
    • Sıcak çalışma alanlarında kullanımı hekim kontrolünde olmalı
    • Uzun süreli kullanımda işyeri doktoru kontrolü

🟥 Tehlike Fişi – Tramadol (Contramal, Tramosel, Dolorex)
  • İlaç Türü: Zayıf opioid analjezik
  • Etken Madde: Tramadol hidroklorür
  • Kullanım Amaçları:
    • Şiddetli ağrılar,
    • Ameliyat sonrası dönemler
  • Risk Etkenleri:
    • Bağımlılık riski (uzun süreli kullanımlarda)
    • Sersemlik, dikkat azalması, konsantrasyon bozukluğu
    • Solunum depresyonu (çok nadir ama ciddi)
  • İSG’ye Etkileri:
    • Refleks yavaşlaması → kazaya davetiye
    • Uyuklama → düşme/yaralanma riski
    • Vinç, forklift, yüksekte çalışma gibi işlerde ciddi risk
    • Karar verme ve reaksiyon sürelerinde düşüş
    • Psikomotor becerilerin bozulması nedeniyle kazaya açık hale gelir
  • Belirtiler:
    • Sersemlik,
    • Mide bulantısı,
    • Konuşma bozukluğu
  • Acil Durum Yaklaşımı:
    • Nefes darlığı,
    • Bilinç kaybı durumunda 112
  • Önerilen Önlemler:
    • Tramadol kullananlar ağır makine kullanan personele verilmemeli – aktif makine/vinç operatörü olmamalı
    • Psikometrik değerlendirme yapılmalı
    • Kullanım sırasında vardiya değişimi, dinlenme planlanmalı
    • Psikolojik destek sistemi kurulmalı (bağımlılığa karşı)

🟧 Tehlike Fişi – Diklofenak (Voltaren, Dikloron, Cataflam, Diclomec)
  • İlaç Türü: NSAİİ
  • Etken Madde: Diklofenak sodyum/potasyum
  • Kullanım Amaçları: Romatizmal hastalıklar, bel ağrısı, eklem problemleri, kas zedelenmeleri
  • Risk Etkenleri:
    • Kardiyovasküler riskler – Kalp-damar hastalığı riskini artırabilir (uzun vadeli kullanımda)
    • Mide problemleri, Mide kanaması,
    • Karaciğer enzimlerinde yükselme
    • Cilt reaksiyonları (nadir)
  • İSG’ye Etkileri:
    • Kalp rahatsızlığı olan çalışanlarda güvenlik riski artışı
    • İşe devamlılık artsa da, temel rahatsızlık ilerler
    • Zorlayıcı fiziksel aktivitelerde kalp krizi riski
    • İş yerinde kalıcı sakatlık riski artar (maskelenmiş hasar)
  • Belirtiler:
    • Göğüs ağrısı, nefes darlığı, mide ağrısı
  • Acil Durum Yaklaşımı:
    • Göğüs ağrısı varsa acil sağlık desteği alınmalı
  • Önerilen Önlemler:
    • Uzun süreli kullanımlarda EKG ve tansiyon kontrolü
    • 5 günden uzun süreli kullanımda işyeri hekimi izni alınmalı
    • Gıda ile birlikte alınmalı
    • Alternatif tedavi yolları düşünülmeli (fizyoterapi, rotasyon)

🟨 Tehlike Fişi – Naproksen (Apranax, Naprosyn)
  • İlaç Türü: NSAİİ
  • Etken Madde: Naproksen sodyum
  • Kullanım Amaçları: Kas-iskelet ağrıları, iltihaplı ağrılar, migren
  • Risk Etkenleri:
    • Kardiyovasküler yan etkiler
    • Mide rahatsızlığı – Mide ağrısı, ülser
    • Baş ağrısı, vertigo (baş dönmesi)
  • İSG’ye Etkileri:
    • Baş dönmesi nedeniyle iş kazası riski
    • İstirahat edilmesi gereken durumlarda çalışmaya devam edilir
    • Özellikle sıcak çalışma alanlarında dehidrasyonla birlikte risk artar
    • Vardiya düzenlerinde performans kaybı yaşanabilir
  • Belirtiler:
    • Mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi
  • Acil Durum Yaklaşımı:
    • Mide yanması ve baş dönmesi devam ediyorsa tıbbi müdahale
  • Önerilen Önlemler:
    • Dinlenmeden iş başına dönülmemesi gerektiği eğitimi
    • Günlük doz takibi yapılmalı
    • Kişisel tıbbi geçmişe göre kullanım kararı verilmeli
    • Alternatif non-farmakolojik ağrı yönetimi önerilmeli

🟥 Tehlike Fişi – Kodein (Opioid Kombinasyonu – Parol Plus, Dolorex Plus, Codergocris)
  • İlaç Türü: Zayıf opioid (genellikle kombinasyon ilaçlarda)
  • Etken Madde: Kodein fosfat
  • Kullanım Amaçları: Orta-şiddetli ağrılar, öksürük kesici
  • Risk Etkenleri:
    • Dikkat eksikliği
    • Bağımlılık riski
    • Uyuşukluk, dikkat kaybı
    • Solunum yavaşlaması (yüksek dozda)
  • İSG’ye Etkileri:
    • İş makinesi operatörleri için yüksek kaza riski
    • Refleks kaybı nedeniyle el aletleriyle çalışma riski
    • Kazalara sebep olabilecek yorgunluk hali
    • Dönemsel uyuşukluk → üretkenlik düşüşü
  • Belirtiler:
    • Uyuklama, hafıza bozukluğu, bilinç bulanıklığı
  • Acil Durum Yaklaşımı:
    • Solunum yavaşlaması → hemen sağlık birimine haber verilmeli
  • Önerilen Önlemler:
    • Kodein kullanıcıları fiziksel tehlikeli işlerde görevlendirilmemeli
    • Kısa süreli ve hekim önerisiyle kullanılmalı
    • Araç ve ağır makine kullanımı sırasında yasaklanmalı
    • Kullanım öyküsü olan personel takip altına alınmalı

🟩 Tehlike Fişi – Aspirin (Asetilsalisilik Asit)
  • İlaç Türü: Salisilat
  • Etken Madde: Asetilsalisilik Asit
  • Kullanım Amaçları: Hafif ağrılar, kan sulandırma
  • Risk Etkenleri: Kanama, mide rahatsızlığı
  • İSG’ye Etkileri:
    • Travmatik işlerde kanama riskini artırabilir
  • Belirtiler:
    • Burun kanaması, mide yanması
  • Acil Durum Yaklaşımı:
    • Kanama şüphesinde derhal durumu yetkiliye bildirmek
  • Önerilen Önlemler:
    • Yüksek kesici-delici aletle çalışanlarda aspirin kullanımı izlenmeli
💊 💊 💊
Ağrı Kesici ve Antienflamatuar İlaçlara Ait Tehlike Fişleri – Karşılaştırmalı Tablo
🟦
İlaç Adı
💠
Etken Madde
🧪
İlaç Türü
🎯 Kullanım Amaçları⚠️
Risk Etkenleri
🚨 Belirtiler🛟
Acil Durum Yaklaşımı
🛡️ Önerilen Önlemler🦺 İSG’ye Etkileri
Parasetamol
(Parol, Minoset)
ParasetamolAnaljezik – AntipiretikHafif-orta şiddette ağrılar, ateşKaraciğer hasarı, fiziksel zorlanma maskesiİştahsızlık, sarılık, yorgunluk4 g/gün üzeri alımda acil değerlendirmeMaksimum doz eğitimi, reçetesiz kullanım izlemeMaskelenmiş ağrı → yük artışı, sıcak ortamda karaciğer yükü artar
İbuprofen
(Nurofen, Advil)
İbuprofenNSAİİKas-iskelet, baş ağrısı, adet sancısıMide kanaması, böbrek fonk. bozulmasıMide ağrısı, siyah dışkı, baş dönmesiMide kanaması şüphesi → acil sağlık müdahalesiAç karnına alınmamalı, sıcak ortamda dikkatBöbrek stresine bağlı performans düşüşü, refleks azalması
Tramadol
(Contramal, Dolorex)
Tramadol HClZayıf opioid analjezikŞiddetli ağrılar, cerrahi sonrasıBağımlılık, refleks kaybı, solunum depresyonuSersemlik, mide bulantısı, konuşma bozukluğuNefes darlığı/bilinç kaybı → 112Makine/vinç kullanımı yasak, psikometrik takipReaksiyon süresi düşer, kazaya açık hale getirir
Diklofenak
(Voltaren, Diclomec)
DiklofenakNSAİİBel, romatizma, kas ağrılarıKalp-damar riski, mide problemleriGöğüs ağrısı, mide ağrısıGöğüs ağrısı → acil yardım5 günden fazla kullanımda doktor izni, EKGFiziksel zorlanmada kalp krizi riski, hastalık maskelenmesi
Naproksen
(Apranax)
Naproksen sodyumNSAİİMigren, kas-iskelet, iltihapMide ülseri, vertigo, kardiyo riskMide bulantısı, baş ağrısıMide yanması + baş dönmesi devamında müdahaleDinlenmeden işe dönülmemesi, doz kontrolüBaş dönmesi → iş kazası riski, sıcak ortamda risk artışı
Kodein (kombinasyonlu)
(Parol Plus, Dolorex Plus)
Kodein fosfatZayıf opioid (kombinasyon)Orta-ağır ağrı, öksürükUyuşukluk, dikkat kaybı, bağımlılıkUyuklama, hafıza kaybıSolunum yavaşlaması → tıbbi müdahaleFiziksel işlerde görevlendirilmemeliOperatörler için yüksek kaza riski, verim düşüşü
AspirinAsetilsalisilik asitAnaljezik, Antipiretik, AntiagreganHafif ağrılar, kan sulandırmaKanama riski, mide tahrişiMide yanması, burun kanamasıKanama şüphesi → bildirimKesici-delici işlemlerde kullanımı izlenmeliTravmatik işlerde kanama riski artışı

📌 Notlar:

  • 🟥 Yüksek Riskli: Tramadol, Kodein – Bilinç ve refleks etkileri ciddi iş kazası riski doğurur.
  • 🟨 Orta Riskli: NSAİİ’ler – Özellikle mide ve kardiyovasküler sistem üzerine etkilidir.
  • 🟧 Düşük-Orta Risk: Parasetamol – Karaciğer yükü nedeniyle dikkatli doz takibi gerektirir.
  • 🟩 Destekleyici Not: Aspirin – Kan sulandırıcı etkisi, belirli iş gruplarında dikkat gerektirir.

“Ağrı Geçer, Kaza Kalır: Farmakolojik Farkındalık Hayat Kurtarır”

İşyeri kazalarının sebepleri genellikle makro düzeyde değerlendirilir: ekipman arızası, kişisel koruyucu donanım eksikliği, dikkatsizlik, eğitim yetersizliği… Ancak bu nedenlerin çoğu zaman altında yatan sessiz bir aktör vardır: ilaçların fiziksel ve zihinsel performansa olan etkileri. Tramadol’ün sersemliği, ibuprofen’in mikro kanamalar riski, parasetamol’ün sinsi karaciğer yükü ya da kodein’in refleks zayıflatıcı etkisi; hepsi kazaya giden yolda “görünmeyen basamaklar” gibidir.

Bu nedenle her işyeri hekiminin reçete verirken, her iş güvenliği uzmanının risk analizi yaparken, çalışanların düzenli kullandığı ilaçları sorgulaması ve risk hesaplamasına dahil etmesi, artık bir tercih değil; etik ve yasal bir zorunluluktur. Çünkü işyeri sadece makinelerden oluşmaz. İnsan, bedenini ve zihnini ilaçla yönetiyorsa, bu etkileşimin çalışma sahasına yansımaması imkânsızdır.

Bu tabloyu okuyan her uzman, artık şunu sormalıdır:

“Çalışan ağrısız mı, yoksa ağrısını bastırmış mı?”

Eğer cevabı ikincisiyse, tehlike hala oradadır.

Unutmayalım:
Her analjezik bir ilaçtır, ama her ilaç masum değildir.
İlaç takibi, sadece reçete kontrolü değil; bir iş güvenliği tedbiridir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ İbuprofen Toksisitesi https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK526078/

⭐️⭐️ Ateş düşürücü https://www.sciencedirect.com/topics/neuroscience/antipyretic

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

İşe Giriş Muayenesinde Hemogram Testi Neden Yapılır?

Değerli Çalışan Arkadaşlarımız,
“İşe Giriş Muayenesinde Hemogram Testi Neden Yapılır?” Diye Merak Edenler İçin…

Yeni bir işe başlayacaksınız ve ilk adım olarak sizden “işe giriş muayenesi” isteniyor.
Bu muayenede bazı tahliller yapılıyor ve belki siz de içlerinden biri olan “hemogram testine” rastladınız.
Peki nedir bu hemogram? Neden istenir? Ne işe yarar?

Gelin birlikte açıklayalım…

🩸 🩸 🩸
Hemogram (Tam Kan Sayımı) Nedir?

Hemogram testi, vücudunuzdaki kan hücrelerinin sayısını ve durumunu gösteren kapsamlı bir kan testidir.
Bu testte üç ana hücre grubu incelenir:

  1. Alyuvarlar (Eritrosit): Vücudunuza oksijen taşıyan hücreler
  2. Akyuvarlar (Lökosit): Bağışıklık sisteminizin savaşçıları
  3. Trombositler (Platelet): Kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücreler

Bu sayımlar sayesinde vücudunuzun genel sağlık durumu hakkında oldukça fazla bilgi edinilir.

🩺 🩺 🩺
Peki, İşe Giriş Muayenesinde Neden Hemogram Yapılır?
1. Genel Sağlık Durumunuzu Görmek İçin

İşe giriş muayenesi sadece sizi işe başlatmak için değil, çalışmaya uygunluğunuzu değerlendirmek içindir.
Hemogram testi ile:

  • Kansızlık (anemi),
  • Enfeksiyon,
  • Bağışıklık zayıflığı,
  • Pıhtılaşma bozukluğu gibi durumlar tespit edilir.

Örneğin: Ayşe Hanım fabrika işine başvururken yapılan işe giriş muayenesinde, Hemogram testinde ciddi kansızlık (anemi) saptandı. Hekim, öncelikle tedavi edilmesini önerdi. Bu sayede ileride yorgunluk, bayılma gibi tehlikelerin önüne geçilmiş oldu.

2. Ağır İşlerde Dayanıklılığınızı Değerlendirmek İçin

Fiziksel efor gerektiren işlerde vücut daha çok oksijene ihtiyaç duyar. Eğer kandaki alyuvar sayısı düşükse (yani kansızlık varsa), çalışan çabuk yorulur, nefes darlığı yaşar.
İşe giriş muayenesinde yapılan hemogram testi, bu gibi durumları ortaya koyarak size uygun işi belirlemeye yardımcı olur.

3. İşyerinde Bulaşıcı Riskler Varsa Dikkatli Olmak İçin

Akyuvarlar, bağışıklık sisteminin göstergesidir. Eğer bağışıklığınız zayıfsa, bulaşıcı hastalıklara daha açık hale gelirsiniz.
İşe giriş muayenesinde yapılan Hemogram testi, bu açıdan erken uyarı verir. Böylece hem siz korunmuş olursunuz, hem işyerindeki diğer arkadaşlarınız da.

4. İleriye Dönük Sağlık Sorunlarını Önlemek İçin

Bazı kan değerleri, henüz belirti vermeyen ama ileride hastalığa dönüşebilecek durumları işaret eder.
Hemogram testi sayesinde, işe başlamadan önce bu riskler görülebilir ve önlem alınabilir.

Düşünün, sizde farkında olmadığınız bir bağışıklık sorunu var. Bu test sayesinde bu erkenden fark edilir ve sağlığınız güvence altına alınır.

📌 📌 📌
Hemogram Testi Ne Zaman Mutlaka Yapılır?
  • İnşaat, sanayi, tarım, maden gibi efor isteyen işlerde
  • Kimyasallarla çalışılacak işlerde
  • Vardiyalı sistemlerde
  • Gıda, sağlık, temizlik gibi insanla temas içeren işlerde
  • Yüksekte, kapalı ortamda, gece çalışılacak işlerde

İşe giriş muayenesi sırasında hemogram testi istenir.

✅ Test Acıtmaz, Korkutmaz ama Çok Şey Anlatır

Hemogram testi sadece bir tüp kan alınarak yapılır ve sonucu aynı gün çıkabilir.
Sizin hiçbir şey hissetmeden, sağlık durumunuz hakkında önemli bilgiler verir.

💬 💬 💬
Sonuç Olarak…

İşe giriş muayenesi, sizi korumak için yapılan ilk adımdır.
Hemogram testi de bu adımın en önemli parçalarından biridir.

  • Sağlığınız yerinde mi?
  • İşe dayanacak gücünüz var mı?
  • Gizli bir rahatsızlık gelişiyor olabilir mi?

Tüm bu soruların cevapları bu küçük ama çok değerli test sayesinde öğrenilir.

🧠 🧠 🧠
Unutmayın – Sağlıkla Başlamayan İş, Sağlıkla Devam Etmez!

İşe giriş muayenesi kapsamındaki hemogram testini önemseyin.
Bu test sadece işe başlamak için değil, hayata güvenle adım atmak için yapılır.

Dr. Mustafa KEBAT

İşe Giriş Muayeneleri – Tetkik ve Tahlilleri için firmamız Tetkik OSGB yi arayabilirsiniz.

📞 İsterseniz randevu alabilirsiniz:
📍 Telefon: +90 232 265 20 65 Laboratuvar Telefonumuz: +90 541 125 15 82

📍 Ya da randevusuz da gelebilirsiniz:
🕗 Hafta içi her gün: 08.30 – 17.30 saatleri arasında başvurabilirsiniz.

Cennetoglu Mh., Foliage Cd., Modeko Selgeçen Is Merkezi, No: 230 Kat:4 Daire:424-425, Cennetoğlu, 35110 Karabağlar/İzmir, Türkiye

Hizmetlerimiz Laboratuvar ve muayene ile de sınırlı değil.

İlk yardımcı olmak isteyenler eğitimlerimize katılabilirler.

Hijyen Mesleki Eğitim Belgesi almak isteyenlere de çözümümüz mevcut.

Mesleki Eğitim Belgesi için yine sizlere destek veriyoruz.

İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili tüm konularda her daim sizlerin hizmetindeyiz.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Beyniniz Hakkında Bilmedikleriniz

🧠 İnsan beyninde yaklaşık 90 milyar nöron bulunur; bu sinir hücreleri, saniyede 100 trilyon sinaps bağlantısı kurarak düşünce ve hareketlerimizi yönetir.

🧠 Beynimiz vücut ağırlığımızın sadece %2-3’ünü oluşturmasına rağmen, vücudumuzdaki oksijenin %20’sini ve glikozun %15-20’sini tüketir; yani çok enerji harcar.

🧠 Beyin ağrı sinyallerini işler ama kendisi ağrı hissetmez; bu yüzden beyin ameliyatları hastanın uyanıkken yapılabilir.

🧠 Düzenli egzersiz yapmak, beynin hafıza ve öğrenmeden sorumlu bölgesi olan hipokampüsteki gri madde miktarını artırır.

🧠 Meditasyon yapmak, beynin odaklanma ve duygu kontrolü sağlayan bölgelerindeki kıvrımları artırarak zihinsel yetenekleri geliştirir.

🧠 Beynimiz dakikada yaklaşık 70.000 düşünce üretir; bu, zihnimizin ne kadar aktif olduğunu gösterir.

🧠 Beynimizdeki sinir uyarıları saatte 1.6 kilometre ile 432 kilometre arasında değişen hızlarda iletilir.

🧠 İnsan beyni, karmaşık görüntüleri sadece 13 milisaniyede işleyebilir; bu da inanılmaz bir hızdır.

🧠 Beyin, vücudumuzdaki yağın yarısından fazlasını içerir; bu yağlar sinir hücrelerinin sağlıklı çalışması için gereklidir.

🧠 Beynin ön lobu (prefrontal korteks) esnek ve dayanıklıdır; zarar gördüğünde bile işlevini bir dereceye kadar sürdürebilir.

🧠 İnsanlar beyinlerinin %100’ünü kullanır; yaygın efsanenin aksine, beynin büyük bir kısmı aktif ve işlevseldir.

🧠 Beynimizdeki gri madde, dil yetenekleri ve bilişsel fonksiyonlarla doğrudan ilişkilidir; kadınlarda gri madde oranı genellikle daha yüksektir.

🧠 Beyin, tek anda çoklu görev yapmaya uygun değildir; odaklanmak için tek bir işe konsantre olmak en iyisidir.

🧠 Düzenli uyku, beyin hücrelerinin yenilenmesini sağlar ve hafızayı güçlendirir.

🧠 Sosyal ilişkiler ve bulmaca çözmek gibi zihinsel aktiviteler, beyin sağlığını korur ve bilişsel gerilemeyi önler.

🧠 Kahkaha atmak, beyinde mutluluk hormonlarının salgılanmasını artırır ve stresi azaltır.

🧠 Beyin, müzik dinlerken veya enstrüman çalarken görsel, işitsel ve motor kortekslerini aynı anda aktif eder; bu da yaratıcılığı ve koordinasyonu geliştirir.

🧠 Beyin sağlığını korumak için düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek ve stresten uzak durmak gerekir.

🧠 Beyin, yaşlandıkça küçülür ama doğru yaşam tarzı ile bu küçülme yavaşlatılabilir ve bilişsel fonksiyonlar korunabilir.

🧠 Beyin eğitilebilir; nörofeedback ve benzeri tekniklerle dikkat, hafıza ve duygusal kontrol gibi yetenekler geliştirilebilir, hatta bazı hastalıkların belirtileri azaltılabilir.

🧠 İnsan beynindeki sinir hücrelerinin toplam uzunluğu 160.000 kilometreyi bulur; bu, dünyanın etrafında dört kez dolaşmaya eşdeğerdir.

🧠 Beynimizde yaklaşık 90 milyar nöron bulunur ve bu nöronlar saniyede 100 trilyon sinaps bağlantısı kurar, yani inanılmaz bir iletişim ağı oluşturur.

🧠 Beyin ağrı sinyallerini algılamaz; bu yüzden beyin ameliyatları hastalar uyanıkken bile yapılabilir.

🧠 Beynin sol yarımküresinde, sağa göre 200 milyon daha fazla nöron bulunur, bu da bazı bilişsel farklılıklara yol açabilir.

🧠 İnsan beyni evrim sürecinde küçülürken verimliliği artmıştır; yani daha küçük ama daha işlevsel bir organ haline gelmiştir.

🧠 Beynimizdeki nöronlar arasında iletişim hızı saatte 1.6 kilometreden 432 kilometreye kadar çıkabilir; bu, düşüncelerimizin ne kadar hızlı olduğunu gösterir.

🧠 Beynimiz karmaşık görüntüleri sadece 13 milisaniyede işleyebilir; bu inanılmaz bir hızdır ve görsel algımızın ne kadar gelişmiş olduğunu gösterir.

🧠 Beynin ön lobu (prefrontal korteks) oldukça elastiktir ve zarar gördüğünde bile işlevini bir dereceye kadar sürdürebilir.

🧠 İnsanlar beyinlerinin %100’ünü kullanır; yaygın efsanenin aksine beynin büyük bir kısmı aktif ve işlevseldir.

🧠 Meditasyon yapmak, beynin kıvrımlarını artırarak odaklanma ve duygu kontrolü gibi yetenekleri geliştirir.

🧠 Beynin kusmayı kontrol eden postrema bölgesi, kan-beyin bariyerine duyarsız tek bölgedir; bu sayede zararlı maddeleri algılayabilir.

🧠 Müzik aleti çalmak beynin görsel, işitsel ve motor kortekslerini aynı anda aktive eder, yaratıcılığı ve koordinasyonu artırır.

🧠 Beyin, yaşlandıkça küçülür ancak doğru yaşam tarzı ile bu küçülme yavaşlatılabilir ve bilişsel fonksiyonlar korunabilir.

🧠 Sosyal ilişkiler ve zihinsel aktiviteler beyin sağlığını korur, bilişsel gerilemeyi önler.

🧠 Beynimizde ağrı alıcısı olmadığı için, beyin ameliyatları hastanın uyanıkken yapılabilir.

🧠 Beyin, karmaşık bilgileri işleyip gerçeklik algımızı oluşturur; bazı nörolojik hastalıklarda bu algı bozulabilir (örneğin Anton Sendromu).

🧠 Beynin bazı bölgeleri zarar gördüğünde, diğer bölgeler işlevi kısmen üstlenerek beynin esnekliğini gösterir.

🧠 Beyin sağlığını desteklemek için düzenli uyku, dengeli beslenme ve stres yönetimi şarttır.

🧠 Beyin hücreleri yenilenebilir; yeni nöron üretimi öğrenme ve hafıza için önemlidir.

🧠 Beyin, karmaşık sinir ağları ve milyarlarca bağlantı sayesinde hem düşünce hem de duygu süreçlerini yönetir; bu karmaşıklık hâlâ tam olarak çözülememiştir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Demlenmiş Çaylarda Ortalama Antioksidan Kapasitesi

Bitki çayları yüzyıllardır yalnızca damak tadı değil, aynı zamanda sağlık için de tüketilen doğal içeceklerdir. Modern bilim, bu geleneksel içeceklerin birçoğunun güçlü antioksidan bileşikler içerdiğini ortaya koymuştur.

Bu bileşikler, vücudumuzda serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını azaltır, yaşlanmayı yavaşlatır ve çeşitli kronik hastalıklara karşı koruyucu bir rol oynar. Ancak her bitki çayı aynı potansiyele sahip değildir; içerdiği polifenoller, flavonoidler ve fenolik asitlerin miktarı, çayın türüne, işlenme şekline ve demleme koşullarına göre büyük farklılıklar gösterir.

Sık tüketilen adaçayı, ıhlamur, zencefil ve rezene gibi bitki çaylarının yanı sıra, yeşil çay, beyaz çay, oolong, siyah çay ve matcha gibi geleneksel çay türlerinin antioksidan kapasiteleri hem kuru madde bazında hem de demlenmiş sıvı formunda karşılaştırmalı olarak görebilirsiniz.

Bilgiler, µmol TE/g ve µmol TE/100 ml ölçüm birimleriyle ifade edilmiş ve günlük yaşamda ne düzeyde sağlık katkısı sağladıkları bilimsel referanslar eşliğinde değerlendirilmiştir.

Çaylar standart tek demleme (200 ml su, 2 g kuru çay, 5-10 dk demleme) sonrasında; çay sıvısında ölçülen ortalama antioksidan kapasiteleri µmol TE / 100 ml olarak verilmiştir.

Demlenmiş Çaylarda Ortalama Antioksidan Kapasitesi (µmol TE / 100 ml içecek formunda)

Çay / Bitki Türüµmol TE / 100 ml (demlenmiş)Antioksidan GücüNotlar
Matcha Çayı (toz halinde içilir)1,300 – 1,700🚀 Çok Çok YüksekToz tamamen çözündüğü için suya geçme oranı %100’e yakındır.
Yeşil Çay300 – 600🚀 YüksekEGCG oranı yüksek; demleme süresine duyarlıdır
Beyaz Çay250 – 500🚀 YüksekPolifenoller korunmuştur, ancak suya geçiş %100 değildir
Oolong Çayı180 – 300🔶 Orta-YüksekOksidasyon derecesine göre değişir
Siyah Çay100 – 250🔷 OrtaTheaflavin ve tearubigin içerir; hafif buruk tat verir
Adaçayı200 – 400🔷 Orta-YüksekRosmarinik asit çözünürlüğü iyi, ancak acılığı nedeniyle genelde kısa demlenir
Zencefil (taze/kuru)100 – 200🔷 OrtaGingerol çözünürlüğü düşük, ama ısı ile shogaole dönüşür
Rezene80 – 150🔹 Düşük-OrtaAromatik maddeler suya geçse de polifenol miktarı sınırlı
Ihlamur60 – 120🔹 Düşük-OrtaFlavonoid içeriği düşük ama yatıştırıcı etkisi öne çıkar
📌 📌 📌

Ek Bilgiler

Demleme süresi ve sıcaklık: 5 – 10 dakikalık demleme süresi temel alınmıştır. Süre uzadıkça antioksidan geçişi artar ama acılık da artabilir.

Matcha hariç tüm çaylar: İçerdiği antioksidanın tamamını bardağa aktarmaz; geçiş oranı %15–40 civarındadır.

Matcha: Çözünebilen toz formu nedeniyle neredeyse tüm antioksidan içeriği vücuda alınır.

🧭 🧭 🧭

Günlük Tüketim İçin Öneriler (Antioksidan Amaçlı)

Çay TürüGünlük (200 ml) FincanToplam µmol TE (günlük)
Matcha1 fincan (200 ml)~2,600 µmol TE
Yeşil Çay2-3 fincan~1,000 – 1,800 µmol TE
Beyaz Çay2-3 fincan~900 – 1,500 µmol TE
Siyah Çay3 fincan~600 – 700 µmol TE
Adaçayı1-2 fincan~400 – 800 µmol TE
Ihlamur / Rezene / Zencefil2-3 fincan~300 – 500 µmol TE

Doğru bitki çayı seçimi, yalnızca keyif değil aynı zamanda sağlıklı yaşamın bir parçası olabilir. Özellikle matcha ve yeşil çay gibi yüksek antioksidan değerine sahip türler, düzenli tüketildiğinde hücresel düzeyde koruma sağlayabilir. Ancak bu çayların etkisi sadece içerdiği bileşenlere değil, ne kadar ve nasıl tüketildiğine de bağlıdır.

Örneğin 5 -10 dakikalık doğru sıcaklıkta demleme ile çayın biyoyararlılığı ciddi oranda artabilir; fazla kaynatma ya da uzun bekletme bazı faydalı bileşiklerin bozulmasına yol açabilir.

Unutulmamalıdır ki çaylar, dengeli bir yaşam biçiminin parçası olarak tüketildiğinde en çok faydayı sağlar. Antioksidan ihtiyacını karşılamak adına yalnızca tek bir çaya yönelmek yerine, çeşitlilik ilkesine uygun şekilde farklı çayları dönüşümlü tüketmek bağışıklık sisteminin daha geniş spektrumlu desteklenmesini sağlayacaktır.

Sağlıkla kalın, bilinçli tüketin, doğanın bilgeliğinden faydalanın.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Yeşil çay https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK547925/

⭐️⭐️ Yeşil Çay (Camellia sinensis ): Fitokimyası, Farmakolojisi ve Toksikolojisinin İncelenmesi https://www.mdpi.com/1420-3049/27/12/3909https://www.mdpi.com/1420-3049/27/12/3909

⭐️⭐️ Adaçayının (Adaçayı ) Obezite, Diyabet, Depresyon, Demans, Lupus, Otizm, Kalp Hastalığı ve Kanser Gibi Hastalıkları Önleme ve Tedavi Etmedeki Kimyası, Farmakolojisi ve Tıbbi Özelliği https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4003706/https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4003706/

⭐️⭐️ Adaçayı, biberiye ve limon otu demans tedavisinde etkili müdahaleler midir? Klinik kanıtların anlatımlı bir incelemesi https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S187638201730149X

⭐️⭐️ Diyet kaynaklı aşırı kilolu ve obez kişilerde oolong çayı tüketiminin faydalı etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19271168/

⭐️⭐️ Oolong çayının obezite karşıtı etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/10094584/

⭐️⭐️ Papatya çayı: Geleneksel tıp için bitkisel hipoglisemik alternatif https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25176245/

⭐️⭐️ Zencefil Suyu Sıçanlarda Vücut Ağırlığını Azaltır ve Enerji Harcamasını İyileştirir https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7023345/

⭐️⭐️ Matcha Yeşil Çayının Sağlık Faydaları ve Kimyasal Bileşimi: Bir İnceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7796401/

⭐️⭐️ Matcha yeşil çayının insan dışkı mikrobiyotası üzerindeki etkisini değerlendiren randomize, çift kör bir çalışma https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10017316/

⭐️⭐️ Matcha Yeşil Çay: Kimyasal Bileşim, Fenolik Asitler, Kafein ve Yağ Asidi Profili https://www.mdpi.com/2304-8158/13/8/1167

⭐️⭐️ Matcha üzerine bir inceleme: Kimyasal bileşim, sağlık yararları, kemometrik ve çoklu omiklerin uygulanmasıyla kalite kontrolüne ilişkin bilgiler https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0963996923005525

⭐️⭐️ Matcha çayının terapötik potansiyeli: İnsan ve hayvan çalışmaları üzerine eleştirel bir inceleme https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9792400/

⭐️⭐️ Japon Matcha Yeşil Çayının Antioksidan Aktivitesine Geriye Dönük Bakış – Coşku Eksikliği mi? https://www.mdpi.com/2076-3417/11/11/5087

⭐️⭐️ Matcha yeşil çay içeceği yorgunluğu azaltır ve direnç antrenmanına bağlı adaptasyonu destekler https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10320999/

⭐️⭐️ In Vitro Sindirimin Matcha Çayı (Camellia sinensis) Aktif Bileşenleri ve Antioksidan Aktivitesi Üzerindeki Etkisi https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC9137484/

⭐️⭐️ Bilişsel gerileme yaşayan yaşlı yetişkinlerde matcha yeşil çayının bilişsel işlevler ve uyku kalitesi üzerindeki etkisi: 12 ay boyunca yürütülen randomize kontrollü bir çalışma https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC11364242/https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC11364242/

⭐️⭐️ Çayın doğal bir bileşeni olan L-theanine ve zihinsel durum üzerindeki etkisi https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18296328/

⭐️⭐️ Matcha’nın sulu özütü ve kalıntısının yüksek yağlı diyetle beslenen farelerde antioksidan durumu ve lipid ve glikoz seviyeleri üzerindeki etkileri https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26448271/https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/26448271/

⭐️⭐️ Japonya’da yeşil çay tüketimi ve kardiyovasküler hastalık, kanser ve tüm nedenlere bağlı ölüm oranı: Ohsaki çalışması https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16968850/https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/16968850/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla

Baharatın İçindeki Sessiz Terapi

Bir düşünün
Bir çiçek var.
Sadece birkaç telinden koca bir tencere yemek sarıya boyanabiliyor.

Binlerce yıldır mutfaklarda…
Pahalı, narin, altın renkli bir baharat olarak bilinir safran.
Ama asıl bomba şu:

O çiçeğin sadece rengi değil, morali de değiştirdiği ortaya çıktı.

Evet, yanlış okumadınız…
Safran, tarih boyunca sadece kralların sofralarını değil,
insanların ruh halini de değiştirmiş olabilir.

🔍 🔍 🔍

Melankoliye Karşı Safran

Safran (Crocus sativus), dünya üzerindeki en pahalı bitkisel ürünlerden biridir.
1 kilogramı için yaklaşık 150.000 çiçeğe ihtiyaç vardır.
Ama bu zarif çiçek, yalnızca gurme sofraların değil, tarihin ilk “bitkisel antidepresanlarından biri” olma özelliğini de taşır.

Antik Persler, safranı “içsel gökyüzü bulutlandığında” kullanırdı.
Yani depresyon için.
Hipokrat bile onu “huzur verici” olarak tanımlamış.

Ve şimdi?
2020’lerde yapılan modern bilimsel çalışmalarda şu soruluyor:

“Gerçekten de safran, doğal bir antidepresan olabilir mi?”

Cevap:
Evet… Hem de ilaçlarla boy ölçüşecek kadar!

Ve bu sadece alternatif tıp efsanesi değil – Bilim de bu konuda konuşmaya başladı.

🧠 🧠 🧠

Serotonin Sistemine Baharatlı Dokunuş

Modern bilim, safranın içindeki şu iki bileşeni yakın markaja aldı:

  • Crocin
  • Safranal

Bu iki kahraman, beyin hücrelerinin serotonin gibi “mutluluk kimyasallarını” nasıl kullandığını etkileyebiliyor.

Crocin, safrana o parlak sarı-turuncu rengini verir. Ve bu pigment, beynin limbik sistemine ulaştığında,
sadece görsel değil duygusal uyarım da yaratır.

Ayrıca:

  • Antioksidan etkisi ile beyin hücrelerini koruyor,
  • İnflamasyonu azaltıyor,
  • Bilişsel fonksiyonları destekliyor.

Yani?
Sakinleştiriyor, destekliyor, umut veriyor. Doğrudan ruh halini düzenleyebiliyorlar.

📚 📚 📚

Bilim Ne Diyor?

2005 yılında İran’da, çift kör, plasebo kontrollü, hakemli bir bilimsel araştırmada;
safranın etkisi, 6 hafta sonunda klasik antidepresanla neredeyse eşdeğer bulundu.
Üstelik yan etkileri çok daha az!

👉 6 hafta boyunca günde 30 mg safran alan depresyon hastalarında,
👉 klasik antidepresan Fluoksetin (prozac) alanlarla aynı oranda iyileşme görüldü.

İran, Hindistan ve Avrupa’daki birçok üniversitenin yaptığı çalışmalar, safranın sadece depresyonda değil:

  • Anksiyete,
  • PMS (adet öncesi sendrom),
  • Uykusuzluk,
  • ve hatta cinsel isteksizlikte de etkili olabileceğini gösteriyor.
🧠 🧠 🧠

Safran ve Hafıza – Antidepresan Etki + Bilişsel Destek

İlginçtir ki, sadece depresyon değil, Alzheimer hastalığında da safran etkili bulunmuştur.
Bazı çalışmalar, erken evre Alzheimer hastalarında bilişsel gerilemeyi yavaşlattığını göstermiştir.

Bu da safranı, sadece “moral düzeltici” değil,
aynı zamanda bir zihin koruyucu olarak öne çıkarıyor.

🔸 🔸 🔸

Japonya’da safran “kurumsal tükenmişliğe” karşı öneriliyor

Bazı Japon iş yerlerinde, çalışanlara “sakinleştirici ikram” olarak safran çayı veriliyor.
Tükenmişlik ve depresyon belirtilerini azalttığı gözlenmiş.

👃 👃 👃

Koklayarak Mutluluk?

Safranın etkisi sadece ağız yoluyla alınarak değil. Aromaterapik kullanımı da son derece güçlü.

Bir çalışmada safran kokusu soluyan bireylerin (kortizol düzeylerini düşürmüş) stres düzeylerinde belirgin azalma görülmüş.
Yani bazı mutluluklar sadece bir nefes kadar yakın olabilir!

⚠️ ⚠️ ⚠️

Her Şey Altın Değil Şifa mı, Zehir mi?

Safran doğaldır, evet. lakiin doğal olan her şey zararsız değildir.

Günde 1 gramın üzerindeki dozlar, mide bulantısı, baş dönmesi yapabilir.
Yüksek dozda (örneğin 5 gram ve üzeri) kullanımı?
Toksik.

Alınan dozun artışı ile birlikte:

  • Mide bulantısı,
  • Rahim kasılmaları,
  • Düşük riski (gebelerde),
  • Hatta çok yüksek dozlarda ölüm bile riski taşıyabilir.


Safran, mucizevi olabilir ama ölçüsü kaçınca sihirli değnek değil siyanür etkisi yapar.

Unutmayın Her doğal şey masum değildir.

Güvenli dozu – Günde 15–30 mg arası, ama doktor onayı olmadan düzenli kullanmayın

🤯 🤯 🤯

Peki Neden Eczanede Değil de Baharatçıda?

  • Çünkü üretimi çok pahalı, işlenmesi zahmetli.
  • Çünkü patentlenebilir ve kar elde edilebilir değil.
  • Çünkü “baharatla depresyon geçer miymiş?” denilerek küçümseniyor.
  • Çünkü kutulanmış ürün kulanılmadığında alternatif adı ile tedavile küçümseniyor.
🧘 🧘 🧘

Ruh Haline Altın Dokunuş

Belki bir kapsül değil…
Belki bir çay.
Belki bir pirinç tenceresinde hafifçe yayılan sıcak, tatlımsı bir koku.
Ama içinde bin yıllık bir sakinlik var.

Ve evet,
Safran, ruhunuzu pilav gibi sarı yapmaz… lakin karanlıkta bir ışıltı bırakabilir.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Makale Başlığı: Crocus sativus L. in the treatment of mild to moderate depression: a double-blind, randomized and placebo-controlled trial
Yazarlar: Shahin Akhondzadeh, Najaf Tahmacebi-Pour, Ahamad-Ali Noorbala, Homayoun Amini, Hassan Fallah-Pour, Amir-Hossein Jamshidi, Mousa Khani
Yayın: Phytotherapy Research, 2005; 19(2):148–151
DOI: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15852492/

Bu çalışmada, hafif ila orta şiddette depresyon tanısı almış 40 yetişkin hasta, 6 hafta boyunca günde 30 mg safran ekstresi veya plasebo alacak şekilde rastgele iki gruba ayrılmıştır. Sonuçlar, safran grubunun Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği’nde plasebo grubuna göre anlamlı bir iyileşme gösterdiğini ortaya koymuştur (p < 0.001). Ayrıca, her iki grup arasında gözlemlenen yan etkiler açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Bu çalışma, safranın hafif ve orta şiddette depresyon tedavisinde etkili olabileceğini ve daha geniş çaplı araştırmaların yapılmasının uygun olacağını önermektedir.

⭐️⭐️ Safranın Hafif-orta Şiddette Depresyon Tedavisindeki Etkisi

  • Başlık: Crocus sativus L. in the treatment of mild to moderate depression: a double-blind, randomized and placebo-controlled trial
  • Yazarlar: Akhondzadeh S, Tahmacebi-Pour N, Noorbala AA, Amini H, Fallah-Pour H, Jamshidi AH, Khani M
  • Yayın: Phytotherapy Research, 2005; 19(2):148–151
  • Özet: Bu çalışma, hafif ila orta şiddette depresyon tanısı almış 40 yetişkin hastayı 6 hafta boyunca günde 30 mg safran ekstresi veya plasebo alacak şekilde rastgele iki gruba ayırmıştır. Sonuçlar, safran grubunun Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği’nde plasebo grubuna göre anlamlı bir iyileşme gösterdiğini ortaya koymuştur (p < 0.001). Ayrıca, her iki grup arasında gözlemlenen yan etkiler açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır.

⭐️⭐️ Safranın Anksiyete ve Depresyon Üzerindeki Etkileri

  • Başlık: A double-blind, randomized and placebo-controlled trial of Saffron (Crocus sativus L.) in the treatment of anxiety and depression
  • Yazarlar: Mazidi M, Shemshian M, Mousavi SH, Norouzy A, Kermani T, Moghiman T, Sadeghi A, Mokhber N, Ghayour-Mobarhan M, Ferns GA
  • Yayın: Journal of Complementary and Integrative Medicine, 2016; 13(2):195–199
  • Özet: Bu 12 haftalık çalışma, anksiyete ve depresyon tanısı almış 60 yetişkin hastayı günde iki kez 50 mg safran ekstresi veya plasebo alacak şekilde rastgele iki gruba ayırmıştır. Sonuçlar, safran grubunun Beck Depresyon Envanteri (BDI) ve Beck Anksiyete Envanteri (BAI) skorlarında plasebo grubuna göre anlamlı bir iyileşme gösterdiğini ortaya koymuştur (p < 0.001). Yan etkiler nadir görülmüştür.

⭐️⭐️ Safranın Majör Depresif Bozukluk Üzerindeki Etkisi: Meta-Analiz

  • Başlık: Saffron (Crocus sativus L.) and major depressive disorder: a meta-analysis of randomized clinical trials
  • Yazarlar: Hausenblas HA, Saha D, Dubyak PJ, Anton SD
  • Yayın: Journal of Integrative Medicine, 2013; 11(6):377–383
  • Özet: Bu meta-analiz, safranın majör depresif bozukluk tedavisindeki etkinliğini değerlendiren rastgele kontrollü klinik çalışmaları incelemiştir. Sonuçlar, safran takviyesinin depresyon semptomlarını azaltmada plaseboya göre anlamlı derecede daha etkili olduğunu ve bazı antidepresanlarla benzer etkilere sahip olduğunu göstermiştir.

⭐️⭐️ Safranın Depresyon ve Gıda İsteği Üzerindeki Etkileri

  • Başlık: A placebo controlled randomized clinical trial of Crocus sativus L. (saffron) on depression and food craving among overweight women with mild to moderate depression
  • Yazarlar: Akhondzadeh S, Mostafavi SA, Keshavarz SA, Mohammadi MR, Hosseini S, Eshraghian MR
  • Yayın: Journal of Clinical Pharmacy and Therapeutics, 2020; 45(1):134–143
  • Özet: Bu 12 haftalık çalışma, hafif ila orta şiddette depresyon tanısı almış ve fazla kilolu 73 kadını günde iki kez 15 mg safran ekstresi veya plasebo alacak şekilde rastgele iki gruba ayırmıştır. Sonuçlar, safran grubunun depresyon skorlarında plasebo grubuna göre anlamlı bir iyileşme gösterdiğini ortaya koymuştur (p = 0.007). Ancak, gıda isteği üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamıştır.

⭐️⭐️ Safranın Gençlerde Anksiyete ve Depresyon Üzerindeki Etkileri

Özet: Bu 8 haftalık çalışma, hafif ila orta şiddette anksiyete veya depresyon semptomları olan 12-16 yaş arası gençleri günde iki kez 14 mg standartlaştırılmış safran ekstresi (affron®) veya plasebo alacak şekilde rastgele iki gruba ayırmıştır. Sonuçlar, safran grubunun anksiyete ve depresyon semptomlarında plasebo grubuna göre anlamlı bir iyileşme gösterdiğini ortaya koymuştur.

Başlık: affron®, a standardised extract from saffron (Crocus sativus L.) for the treatment of youth anxiety and depression: a randomised, double-blind, placebo-controlled study

Yazarlar: Lopresti AL, Smith SJ, Hood SD, Drummond PD

Yayın: Journal of Affective Disorders, 2018; 232:349–357

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır
.

Daha Fazla

Su – Enerjetik

Su Sizinle Olsun

Star Wars hayranları bilir. ” Güç Sizinle Olsun” klasik repliğidir.

Dünyanın kuruluşundan daha doğrusu insanlığı varoluşundan günümüze elde edilmeye çalışılan ”Güç” . Uğruna kanla yazılan, tarihin belki de tekerrür sebebi olan ”Güç” .

Dünyayı yönetmeyi hedefleyenlerin, ”Güç” elde etme zannı ile çabalarına rağmen tek bir hücrelerini yada bir damla suyu yönetmede kifayetsiz kalmaları ironiktir.

Su, yaşam kaynağı temel yapı taşıdır. Sadece fiziksel varlık ve kimyasal bir bileşik olarak düşünürseniz, hem suyun hakkını yemiş hem de kendi düşün kapasitenizi sığ göstermiş olursunuz.

Oysa suyun; hafıza kapasitesi, frekans taşıma ve bio-rezonans yeteneği vb gibi özelliklerini bilseniz enerjetik bir varlık olarak düşünmeniz gerektiğini kavrayabilirsiniz.

Su Molekülünün Yapısı ve Polaritesi

Suyun enerjetik özelliklerinin temelinde moleküler yapısı yatar.

Su, bir oksijen ve iki hidrojen atomunun kovalent bağlarla birleşmesiyle oluşur. Ancak su molekülü simetrik değildir. Hidrojenler oksijenin bir tarafında yer alır, bu da molekülü polar yapar.

Bu polar yapı sayesinde su:

  • Elektriksel alanlara tepki verir.
  • Yük taşır veya iletir.
  • Elektromanyetik enerjiye duyarlı hale gelir.

Bu özellik, suyun enerji taşıyıcısı olarak davranmasının ilk adımıdır.

Hidrojen Bağları ve Enerji Dinamikleri

Suyun bir başka önemli özelliği, moleküller arası hidrojen bağları kurabilmesidir. Bu bağlar çok zayıf olsa da, suyun sürekli olarak yeniden yapılandığı anlamına gelir.

Hidrojen bağları:

  • Suya akışkanlık ve esneklik kazandırır.
  • Enerji emme ve bırakma kapasitelerini etkiler.
  • Biyoenerjik bilgilerin taşınmasına olanak sağlar.

Bu bağlar sayesinde su, dışarıdan gelen uyarıcılara tepki vererek enerjetik yapısını değiştirebilir.

Su ve Frekanslar – Bilgi Taşıyıcılığı

Yapılan bazı araştırmalar, suyun ses, elektromanyetik dalgalar ve hatta düşünce gibi frekansları kaydedebildiğini ve taşıyabildiğini göstermektedir. En bilinen örneklerden biri Dr. Masaru Emoto’nun deneyleridir.

Bu çalışmalarda su kristalleri:

  • Sevgi, şükran, dua gibi olumlu sözlere maruz kaldığında simetrik, estetik kristaller oluşturmuştur.
  • Kızgınlık, nefret gibi negatif uyarılar karşısında ise bozuk ve dağınık kristaller üretmiştir.

Her ne kadar bu deneyler bazı bilim çevrelerinde tartışmalı bulunsa da, suyun bilgiye ve enerjiye duyarlılığını anlamak açısından dikkat çekicidir.

Hafıza Özelliği – Suyun Bilgi Saklama Potansiyeli

Su molekülleri arasındaki dinamik bağlar, suyun yapılandırılabilir olduğunu gösterir. Bu yapılandırma, suyun bir çeşit “hafızaya” sahip olabileceğini düşündürmektedir.

Homeopati gibi alternatif tıp yaklaşımları, suyun bu hafıza özelliğine dayanır. İçinde fiziksel olarak bulunmayan, ancak titreşimsel olarak kodlanmış maddelerin etkisinin, su tarafından taşınabildiği iddia edilir.

Bilimsel olarak, bu konunun açıklanması karmaşıktır. Ancak nanoyapılı su kümeleri, suyun bilgi taşıyıcısı olabileceğine dair fikir verir.

Biyoelektrik Alan ve Su

İnsan vücudu, %60-70 oranında sudan oluşur ve biyoelektrik sistemlerle çalışır.

Bu bağlamda su:

  • Sinir iletimini destekler.
  • Hücre zarlarındaki elektriksel potansiyeli dengeler.
  • Mitokondriyal enerji üretimini destekler.

Dolayısıyla, içtiğimiz suyun enerjetik saflığı ve uyumu, hücresel enerji üretimini doğrudan etkileyebilir. Bu yüzden bazı uzmanlar, “ölü su” ve “canlı su” ayrımını yapar.

Koherens – Yapılandırılmış Su Kavramı

“Yapılandırılmış su”, yani koherent su, su moleküllerinin düzenli, organize bir yapıda sıralandığı halidir.

Bu form:

  • Enerji iletimini artırabilir.
  • Hücrelerin daha verimli çalışmasına destek olabilir.
  • Antioksidan özellikler gösterebilir.

Koherent su, genellikle doğal kaynaklardan veya özel frekanslarla yapılandırılmış cihazlarla elde edilir. Bazı araştırmalarda, bu tür suyun bitki büyümesini hızlandırdığı, bağışıklık sistemini desteklediği gözlemlenmiştir.

Su ve Niyet – Kuantum Bağlantılar?

Kuantum fizikçiler ve enerji terapistleri, su ile bilinç arasında bir bağ olabileceğini öne sürmektedir.

Bu bağlamda:

  • Meditasyon sırasında suyun yanında bulunması,
  • Pozitif niyetle suya yaklaşılması,
  • Suyun şükrederek içilmesi,

suya enerji yükleyerek, içsel sistemimize daha dengeli bir etki yaratabileceği düşünülmektedir. Bu yaklaşımın ardında, niyetin ve bilincin enerji formu olarak suya geçebileceği fikri vardır.

Elektro-fotonik Ölçümler ve Su

Modern cihazlarla yapılan bazı deneylerde, suya farklı ortamlar veya niyetler yüklendikten sonra elektro-fotonik salınımlar (aura etkileri) ölçülmüştür.

Bu ölçümler:

  • Suyun çevresel enerjilere duyarlılığını,
  • Farklı frekanslara verdiği yanıtları,
  • Enerji yoğunluğundaki değişimleri ortaya koymuştur.

Özellikle Kirlian fotoğrafçılığı, bu alanda yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biridir.

Manyetik Alan ve Su

Araştırmalar, manyetik alanların su moleküllerini yapılandırabildiğini göstermektedir.

Bu yapılandırma sayesinde:

  • Yüzey gerilimi azalır.
  • Suyun çözünürlük kapasitesi artar.
  • Tat değişebilir.

Manyetize su, bazı çalışmalarda bitki gelişimini, bağışıklık tepkisini ve sindirim kalitesini olumlu yönde etkileyebilmiştir.

Doğal Kaynak Suları Neden Daha “Enerjik” Hissedilir?

Birçok kişi dağ kaynaklarından akan suyun daha “canlı” olduğunu belirtir.

Bunun birkaç nedeni olabilir:

  • Mineral dengesi ve iyon yoğunluğu daha doğaldır.
  • Sürekli akış hareketiyle doğal yapılandırma yaşanır.
  • Yerkürenin elektromanyetik frekansıyla rezonans içindedir (örneğin: Schumann Rezonansı).

Bu faktörler, suya enerji verici, dengelendirici bir özellik kazandırır.

Su, Sadece Su Değildir

Suyun enerjetik özellikleri, onun basit bir H₂O molekülü olmaktan çok daha öte bir varlık olduğunu göstermektedir.

Fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin yanı sıra:

  • Frekans taşıyıcı
  • Enerji kodlayıcı
  • Hafıza kaydedici
  • Bio-rezonans etkili

bir ortam olarak kabul edilmelidir.

Bu perspektif, suya yaklaşımımızı değiştirmeli; onu sadece susuzluğu gideren değil, yaşamı taşıyan ve dengeleyen bir aracı olarak görmemize yardımcı olmalıdır.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️

Daha Fazla

Kanı Sulandıran ve Pıhtılaştıran Gıdalar-Hangi Besin Ne İşe Yarar?

Kanınız çok mu yoğun? Yoksa fazla mı akışkan?
Kanı pıhtılaştıran ve sulandıran besinleri tek tek açıklayalım ve nelere dikkat etmeniz gerektiğini birlikte inceleyelim.

🩸 🩸 🩸
Kanın Pıhtılaşması Nedir? Neden Önemlidir?

Kanın pıhtılaşması, vücudun kendini koruma mekanizmalarından biridir.
Ancak fazla pıhtılaşma, kalp krizi, inme ve damar tıkanıklığı gibi ciddi sağlık risklerine yol açabilir.
Tersine, yetersiz pıhtılaşma da küçük bir kesikten bile tehlikeli şekilde kan kaybetmenize neden olabilir.

Dolayısıyla konu “kan” olunca, beslenme alışkanlıklarımız hayati önem taşır.

🧠 🧠 🧠
K Vitamininin Rolü Ne?

K vitamini, vücudun pıhtılaşma proteinlerini üretmesi için gereklidir.
Bu yüzden K vitamini açısından zengin gıdalar, kanı pıhtılaştırıcı etki gösterir.
Kan sulandırıcı ilaç kullananlar için bu durum risk oluşturabilir.

🧾 🧾 🧾
Kanı Pıhtılaştıran Gıdalar (K Vitamini Deposu Olanlar)

Aşağıdaki gıdalar K vitamini açısından zengin olup kanı pıhtılaştırıcı etkiye sahiptir:

  • 🥦 Brokoli
  • 🥬 Yeşil lahana, marul, maydanoz
  • 🧅 Yeşil pırasa, kereviz
  • 🥚 Yumurta sarısı
  • 🧀 Süt ve süt ürünleri
  • 🫘 Bezelye, taze fasulye
  • 🥦 Karnabahar
  • 🌿 Fesleğen, adaçayı
  • 🍇 Böğürtlen, incir
  • 🍅 Domates
  • 🌾 Buğday, yulaf gibi tahıllar
  • 🍖 Karaciğer, böbrek gibi sakatatlar
  • 🥜 Fındık, ceviz, kaju gibi kuruyemişler
  • 🥬 Pancar veya şalgamın yaprakları (kök değil!)

🔔 Uyarı: Coumadin gibi kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız bu gıdaların fazlası ilaç etkinliğini azaltabilir. Bu durumda hekiminizin kontrolünde beslenme programı yapılmalıdır.

💧 💧 💧
Kanı Sulandıran Gıdalar (Pıhtılaşmayı Engelleyenler)

Bu gıdalar, trombositlerin birbirine yapışmasını veya K vitamininin etkisini engelleyerek kanı daha akışkan hale getirir.

  • 🍋 Limon, turunçgiller
  • 🍒 Kiraz, vişne
  • 🍇 Nar, üzüm, üzüm çekirdeği
  • 🧄 Sarımsak (içeriğinde “ajoen” bulunur)
  • 🌶️ Kırmızı biber (salisilik asit içerir)
  • 🌿 Zencefil, zerdeçal (coumarin ve curcumin içerir)
  • 🌰 Kabak çekirdeği, badem, ay çekirdeği, fıstık ezmesi (Vitamin E)
  • 🐟 Balık (Omega-3 + Vitamin E)
  • 🥑 Avokado
  • 🫒 Zeytinyağı
  • 🍵 Ihlamur, papatya
  • 🌱 Tarçın (coumarin içerir)

🧠 Bu gıdalar, kanı daha akışkan hale getirerek damarlarda pıhtı oluşumunu engellemeye yardımcı olabilir.

🧘 🧘 🧘
Denge Neden Çok Önemli?

Her iki gıda grubunun da vücut için faydalı yönleri vardır.
Önemli olan:

  • Kullandığınız ilaçlarla çakışmayacak bir beslenme düzeni oluşturmak
  • Aşırıya kaçmadan, dengeyi koruyarak tüketmek
  • Mevcut bir pıhtılaşma sorununuz varsa doktora danışmadan hareket etmemek
📌 📌 📌
Sık Sorulan Sorular (SSS)
💬 1. Coumadin kullanırken brokoli yemem sakıncalı mı?

Evet. K vitamini yüksek olduğu için ilacın etkisini zayıflatabilir. Günde sabit miktarda ve doktor kontrolünde alınmalıdır.

💬 2. Limon suyu kanı sulandırır mı?

Evet. Limon, doğal kan sulandırıcılardandır. Ama tek başına yeterli etki için sistemli tüketilmelidir.

💬 3. Sarımsak ne kadar tüketilmeli?

Sarımsak, güçlü bir kan sulandırıcıdır. Ancak günlük 1 dişi geçmemek ve kan sulandırıcı ilaç alınıyorsa hekime danışmak gerekir.

✅ ✅ ✅
Önerilen Beslenme Prensipleri
DurumDikkat Edilmesi Gerekenler
Kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanızK vitamini yüksek gıdalardan uzak durun
Kanınız fazla pıhtılaşıyorsaSarımsak, zencefil, limon gibi doğal sulandırıcılara yer verin
Hiçbir sağlık sorununuz yoksaHer iki gruptan da dengeli tüketin
Ameliyat öncesindeysenizKanı sulandıran besinleri azaltın
🧠 🧠 🧠

Kanın sağlıklı bir şekilde akması; ne çok yoğun, ne çok seyrek olması gerekir.
Bu denge, sadece ilaçla değil; bilinçli bir beslenme ile de korunabilir.
Ne yediğiniz, damarlarınızda neler olup bittiğini belirler.

👉 Unutmayın:
Sağlıklı bir beden, doğru bilgiyle beslenir.


✒️ Not:

📌 Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır. Her zaman kişisel sağlık durumunuza uygun kararları hekim kontrolünde almalısınız.

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Doğal Yaşayın

Doğal Beslenin

Aklınıza Mukayet Olun

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Sayın okuyucu,

Aşağıdaki linkten yazımızda yer alan konu hakkında sorularınızı ve görüşlerinizi, merak ettiğiniz ve yazılarımıza konu olmasını istediğiniz hususları iletebilirsiniz.

Bilginin paylaştıkça çoğalacağı düşüncesi ve sizlere daha iyi hizmet verme azmi ile her gün daha da iyiye ilerlemede bizlere yorumlarınız ve katkılarınız ile yardımcı olursanız çok seviniriz. https://g.page/r/CTHRtqI0z0gjEAE/review

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler

⭐️⭐️ Kanı Sulandıran / Pıhtılaştıran Gıdalar https://tetkik.com.tr/2024/10/23/13056/

⭐️⭐️ Kalp Damar Sisteminiz İçin Muhteşem Sarımsak https://tetkik.com.tr/2025/05/09/muhtesem-sarimsak/

⭐️⭐️ K Vitamini https://tetkik.com.tr/2025/02/15/22042/

⭐️⭐️ Pıhtı – Kan Sulandırıcı https://tetkik.com.tr/2024/10/31/13845/

⭐️⭐️ Uyku Sorununuza Zerdaçal Keyfi https://tetkik.com.tr/2025/04/13/24343/

⭐️⭐️ Biyokimya, Pıhtılaşma Faktörleri https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK507850/

⭐️⭐️ Endotel hücreleri ve pıhtılaşma https://link.springer.com/article/10.1007/s00441-021-03471-2

⭐️⭐️ Enfeksiyon ve inflamasyon ve pıhtılaşma sistemi https://academic.oup.com/cardiovascres/article/60/1/26/321951

⭐️⭐️ Kanı Sulandıran / Pıhtılaştıran Gıdalar https://tetkik.com.tr/2024/10/23/13056/

⭐️⭐️ Hesperdin https://tetkik.com.tr/2024/09/23/hesperidin-p-vitamini/

⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️

Dr Mustafa KEBAT

Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü

Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir.

Ayrıca, sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir iş güvenliği uzmanının, ilgili mühendisin ya da teknik ekibin yetki ve kararlarının yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, çalışma sahanız içerisindeki tehlike – risk belirlemesi ya da mevcut işleyişin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla firmanızın işleyişine müdahil olma ya da sorumlularınızın vereceği kararların yerine tutması olarak değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

⭐️⭐️⭐️⭐️

Daha Fazla