Moda diyetler, medya ve sosyal medya vasıtası ile yayılıyor. İlgi çekici isimlerle sizleri cezbediyor. İSVEÇ DİYETİ, MONTİGNAQ DİYETİ, HOLLYWOOD DİYETİ, DUKAN DİYETİ, ALAN DİYETİ, ARALIKLI ORUÇ, KETOJENİK DİYET vb gibi diyetler var.
Bu ve benzeri diyetler öyle abartılıyor ki, bilmeden karaciğer hasarına kadar gidenler oluyor.
Unutmayın ki; yaşınız, boy ve kilonuz, (Kilo fazlanız) cinsiyetiniz, genetik yapınız, geçirdiğiniz hastalıklar, halen devam eden hastalıklarınız, yaşam tarzınız, spor yapabilme becerileriniz ve tercihleriniz, yaşadığınız coğrafya, beslenme alışkanlıklarınız, allerjileriniz, diyet yapma amacınız vb gibi bir çok faktör yapacağınız diyetinizin düzenlenmesinde önem arz eder.
Diyet yapmadan önce vücudunuz ile ilgili öğrenmeniz gereken önemli bir mekanizma var. Gelin birlikte inceleyelim.
MEKANİZMA
Tok olduğunuzda kanınızda glikoz dolaşır ve bu glikozun fazlası GLİKOJEN (depo şeker) olarak en çok karaciğerinizde ve bir kısmı da kaslarınızda depolanır.
Yemeğinizi yediniz...
Yemekten sonraki kritik saatleri birlikte inceleyelim
⭐️ 3 saat sonra ⭐️(yemekten yaklaşık) kanınızda şeker düşmeye başlar.
Vücudunuzda düşük şeker kabul edilemez. Bu sebeple sisteminiz müdahaleye başlar.
İlk müdahale pankreastan gelir.
Ve pankreasınız GLUKAGON salgılar.
(Ek Bilgi:Pankreas, tok olduğunuzda insulin, aç olduğunuzda da glukagon salgılar)
Glukagon kanınız yolu ile karaciğere gider ve biraz önceki adımda GLİKOJEN olarak depoladığınız glikozu yavaş yavaş parçalar ve kana verir. Bu sayede vücudunuz kan glikozunu belirli seviye altına (70-75) düşürmez.
Vücudunuz bu gelen glikozu yine enerji olarak kullanır.Lakin bu glikojen deposu da yaklaşık 10 saat kadar yeter.
Buraya kadar yazılanlar günlük iyi kötü beslenme alışkanlıklarınızı karşılasa da yaptığınız diyetlerin bazılarında açlık süreniz 10 saatin üzerine çıktığında vücudunuzun işleyişinde (mekanizmada) farklı yollar devreye giriyor.
Mekanizmamızın o kısmını da inceleyelim.
KETON Oluşumu ve Önemi
Yaptığınız diyet gereği 10 saat aç kaldınız. Bu durumda depo şeker glikojen kalmaz. Diyetteki genel olarak amacınız kilo vermek olduğu için burada başarıya ulaşıyorsunuz ve YAĞ YAKIYORSUNUZ.
⭐️ On (10) saat aç kalmanız sonrasında ⭐️
Pankreasınızdan salınan Glukagon gidip PERİLİPİN adı verilen bir proteininize dokunuyor ve ona 1 tane fosfat (P) takıyor ve çalışmaz hale getiriyor.
Burada maksat ne olabilir ?
PERİLİPİN, yağ damlacıklarının yüzeyini kaplayarak onları hormona duyarlı lipazdan korur.
PERİLİPİN yağları parcalayan “Hormon duyarlı lipaz” enzimini durduruyor.
Glukagon hem perilipini durduruyor, hem de hormon duyarlı lipaza da bir fosfat takarak daha hızlı çalışmasını sağlıyor.
Lipaz yağları çatır çatır parçalayıp yağ asidi haline getiriyor. (küçültüyor)
Yağ asitleri kanda başıboş kalmaz tabi ki.. Ne yapıyor kanın taşıyıcı proteinlerinden Albumin üzerine binerek hücreye kadar geliyor.
Albumin yağ asitleri, kalsiyum, bilurubin, progesteron başta olmak üzere ilaçlar da dahil olmak üzere pek çok küçük molekülün kan yoluyla taşınmasında görev alır ve kandaki sıvının kan dolaşımı dışına sızmasını önlemeyi sağlar.
Yağ asitlerinin hücreye girişi Na (Sodyum) vasıtası ile olur. Tabi ki bu da yeterli değil. Bu yağ asitlerini hücre içinde enerji santraline de(mitokondri) girişini sağlamak lazım ki enerji (ATP) ye dönüşsün.
Yağ asitlerinin mitokondriye girişini de KAT (karnitin açil transferaz) molekülü (enzimi) sağlar.
⭐️⭐️ Karnitin takviyeleri Obezitede, tip-2 diyabette, Ketojenik beslenmede kullanılır. Çünkü Karnitin eksikse yağ asitlerini mitokondriye sokamayız. Ki bu durumda kilo verilemez. ⭐️⭐️
İşte burada beta oksidasyon ile ASETİL coA oluşur. Bu Asetil coA döngüye girer ve ATP (enerji) elde edilir.
⭐️⭐️ ASETİL coA çok önemlidir. ⭐️⭐️ O yüzden unutmayın sakın…!!!
Süper sistem yağdan enerjiyi de elde ettik. Şimdi kullanma zamanı diyeceksiniz…!!
Lakin bunu kullanmıyoruz. Elde ettiğimiz bu ATP ile glikoz üretiyoruz.
Üretilen bu glikozu kana veriyoruz ardından da glikozu kullanıyoruz.
⭐️ 5 saat daha geçti – son yemekten sonra açlık artık 15. saateyiz ⭐️
Karaciğer, yağın parçalanması ve ASETİL CoA ya çevrilmesi, ardından ASETİL CoA dan ATP üretilmesi, üretilen ATP’nin glikoza çevrilmesi kana geri verilmesi ile yoruluyor.
Karaciğer açlığın 15. saatinde mitokondrilerinde Asetil coA ‘dan “HMG coA” üretmeye başlıyor.
HMG coA den de liyaz enzimi ile KETON üretilip kana salınıyor.
LIYAZ enzimi sadece karaciğerde bulunuz bu nedenle sadece karaciğerde KETON üretilir.
Aç iken keton üretilen Asetil coA dan tok iken redüktaz enzimi ile kolesterol üretilir.
Keton enerji kaynağıdır. Karaciğer ve Eritrositler hariç her yerde kullanılır.
Eritrositler, mitokondri içermediği için keton’u enerjiye çeviremez.
Karaciğer de keton yakarken kulanılan tiyofenaz enzimi olmadığı için ketonu enerjiye çeviremez.
Diyet Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Çok uzun süreli açlık içeren diyetler karaciğere hasar verir. Bu sebeple diyetlerdeki açlık aralığı 16 – 17 saati geçmemeli.
İşlenmiş karbonhidratlar zararlıdır.(Ekmek, unlu gıdalar, şeker vb gibi) Lakin doğal yoldan alınan (kurufasulye, havuç vb gibi) kısıtlı miktarda karbonhidrat diyetlerde olmalıdır.
Keton cisimleri 3 çeşittir Asetoasetat ve Beta hidroksibütirat enerji verir. Aseton da bir ketondur ve enerji vermez.
Akciğerle dışarı atılan aseton kokusu aşırı açlıkta ve diyabet hastalarında görülür.
Kolesterol ilacı (statinler) redüktaz enzimini bloke eder, aynı zamanda Koenzim Q10 üretimini de bloke eder. Bu sebeple statin kullanıyorsanız Q10 kullanmanız gerek, yoksa kaslar erir.
⭐️⭐️⭐️⭐️
Bilimsel Yazı Sevenler Devam Edebilirler
⭐️⭐️ Sağlık İçin Diyetler: Hedefler ve Kılavuzlar https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30215930/
⭐️⭐️ Sağlıklı Bir Diyetin Tanımı: Çağdaş Diyet Modellerinin Sağlık ve Hastalıktaki Rolüne Dair Kanıtlar https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32012681/
⭐️⭐️ Bölüm 1: Beslenme ve Diyet https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31940634/
⭐️⭐️ Sağlık ve Uzun Ömürde Beslenme, Gıda ve Diyet: Ne İsek Onu Yiyoruz https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/36558535/
Dr Mustafa KEBAT
Tetkik OSGB İş Sağlığı ve Eğitim Koordinatörü
Sınırlı Sorumluluk Beyanı:
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.